Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Aktif Makale Hizmet Borçlanması

Yazan : Erdal Arap [Yazarla İletişim]
Hukukçu

Hizmet Borçlanması
I. Hizmet Borçlanması Kavramı
Hizmet borçlanması, sigortalılıkta geçmeyen bazı sürelerin, daha sonra uzun vadeli sigorta kollarına ilişkin primlerin ödenmesi suretiyle sigortalı hizmetten sayılmasına olanak veren bir sosyal sigorta işlemidir.[1] Ancak şunu da belirtmek gerekir ki, hizmet borçlanması süreci, değerlendirilebilecek süreler üzerinden hesaplanacak olan primlerin ödenmesi ile tamamlanmaktadır.[2] Hizmet borçlanması 5510 sayılı Kanunun 41, 46 ve geçici 4. maddesinde düzenlenmiştir. Uluslararası Çalışma Örgütü de 1933 tarih ve 43 sayılı tavsiye kararında hizmet borçlanmasına olanak tanımıştır.
II. Yurt İçinde Geçen Hizmetlerin Borçlanılması
Sigortalının, borçlanma yoluyla geçmiş döneme ait bir sürenin primlerini ödeyerek sigortalı hizmetten saydırabilmesi için mutlaka buna cevaz veren bir kanun hükmünün olması gerekir. Hizmet borçlanması 5510 sayılı Kanunun 41, 46 ve geçici 4. maddesinde düzenlenmiştir. 5510 sayılı Kanunda borçlanmaya konu olabilecek sürelerin kapsamı genişletilmiş ve daha önce mevcut olmayan bazı borçlanma imkânları getirilmiştir.[3]

1. 5510 Sayılı Kanuna Göre Borçlanılabilecek Süreler
A. Ücretsiz Doğum ve Analık İzni Süreleri İle Doğum Sonrasındaki Süreler (m.41/I,a)
Çalışanlara ilgili kanunları gereği doğum ve analık halinde verilen ücretsiz izin sürelerinin borçlanılabilmesi mümkündür. Bunun yanında analık izni süreleri ile m.4/I-a bendi kapsamındaki sigortalı kadının, iki defaya mahsus olmak üzere doğum tarihinden sonra iki yıllık süreyi geçmemek kaydı ile iş sözleşmesine dayanarak işyerinde çalışmaması ve çocuğunun yaşaması şartıyla talepte bulunduğu süreyi borçlanabilir.
Durumu bir örnekle açıklayacak olursak; İş Kanununa tabi olarak çalışan sigortalı kadının, Kanunun 74. maddesi gereği altı aya kadar aldığı ücretsiz izin sürelerini borçlanma yoluyla sigortalı hizmetten saydırabilir. Bunun yanında aynı kadın sigortalı, örneğin, çalışmasının bulunmadığı dönemde yaptığı doğumdan sonra işleyen iki yıllık süreyi de, bu iki yıllık süre içinde iş sözleşmesine dayalı olarak bir yerde çalışmasının bulunmaması ve çocuğunun da yaşaması şartıyla borçlanabilir.[4]

B. 5510 s. Kanunun 4/I (c) Bendi Kapsamında Olanların, Personel Mevzuatlarına Göre Aylıksız İzinde Geçen Süreleri (m.41/I,c)
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 104. maddesine göre, memura doğum yapmasından önce 8 hafta ve doğum yaptığı tarihten itibaren 8 hafta olmak üzere toplam 16 hafta süre ile aylıklı izin verilir. Maddeden de anlaşılacağı üzere memura verilen doğum izni sırasında aylığı ödenmektedir. Oysa bu sürenin borçlanılabilmesi için analık izni süresinin ücretsiz olması gerekir. Dolayısıyla bu anlamda borçlanma olanağı sadece m.4/I-a bendine göre sigortalı olanlara tanınmış bir olanaktır. 657 s. Kanun doğum yapan memurlara ücretsiz izin hakkı da tanımıştır. Doğum yapan memurlar istekleri halinde 104. maddenin A bendinde belirtilen sürelerin bitiminden itibaren 12 aya kadar aylıksız izin verileceği hükme bağlanmıştır.[5] Doğum yapan memurun bu süreleri de 5510 sayılı Kanunun 41.maddesinin (c) bendine göre borçlanabilmesi mümkündür.
C. Er veya Erbaş Olarak Silah Altında veya Yedek Subay Okulunda Geçen Süreler (m.41/I,b)
Askerlik hizmetini yerine getirenler sigortalı sayılmazlar. Bununla beraber Kanun, bu kişilerin er ya da erbaş olarak geçen süreleri borçlanabileceklerini düzenlemiştir.[6] Borçlanılabilecek askerlik süresi sevk ve terhis arasındaki tüm süredir. Askerlik borçlanması açısından Türkiye’ye göçmen olarak gelen kişilerin durumu önem arz etmektedir. Yargıtay, Bulgaristan’daki askerlik süresinin borçlanma talebinin reddi üzerine açılan davada, mahkemenin talebi reddeden kararını bozmuştur. Yargıtay 10.HD. anılan kararında şu ifadelere yer vermiştir. “Davacı Türk vatandaşı bulunduğuna göre vatandaşlara tanınan tüm sosyal sigorta haklarından ve bu arada askerlik borçlanmasından yararlandırılması doğal karşılanmalıdır. Anılan 60'ıncı madenin F fıkrası (şimdi m.41/I-b) amacına uygun biçimde yorumlandığında, muhacir olarak gelip Türk vatandaşlığına alınanların geldikleri ülkedeki askerlik hizmetlerinin kabul edilerek yeniden askerlik yaptırılmaması olgusu da göz önünde tutulduğunda yurt dışındaki askerlik sürelerini borçlanabilecekleri sonucuna varmak gerekir. Tersi bir düşüncenin kabulünün ise aynı ülkenin vatandaşları arasında eşitsizliğe neden olacağı açıktır. Mültecilerin hukuki durumuna ait sözleşmenin onaylanması hakkında 29.8.1961 tarih ve 359 sayılı Yasanın 23 üncü maddesi vatandaşlara yapılan sosyal yardımların mültecilere de yapılacağını, 24 üncü maddesi, İş Kanunu ve Sosyal Sigortalar Kanunundan doğan birçok hakların kendilerine verileceğini hükme bağlamaktadır. Anılan sözleşmede askerlik borçlanması ile ilgili açık bir hüküm yoksa da askerlikte geçen sürenin borçlanılması hakkının Sosyal Güvenlik haklarından bulunduğu tartışmasızdır. Mültecilere tanınan hakların Türk vatandaşlığını kazanmış Türk asıllı muhacirlere tanınmamasının hukuk mantığı ile açıklanması mümkün değildir. Bu nedenlerle, mahkemenin anılan 60. maddenin F fıkrasını aksine yorumlayarak davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.”[7]
D. Doktora veya Tıpta Uzmanlık Öğrenim Süreleri (m. 41/I,d)
Sigortalılar, sigortalı olmaksızın doktora öğrenimi veya tıpta uzmanlık için yurt içinde veya yurt dışında geçirdikleri normal doktora veya uzmanlık öğrenim sürelerini borçlanabilirler. Bu hükme göre borçlanmak için sigortalının daha sonra hangi kapsamda sigortalı olduğunun bir önemi yoktur. Borçlananın, doktora ya da tıpta uzmanlık öğrenimi sırasında sigortalı olmaması gerekli ve yeterlidir.[8]
E. Avukatlık Staj Süresi (m.41/I,e)
Avukatlık stajı esnasında geçen bir yıllık sürenin borçlanılarak sigortalılık açısından değerlendirilmesi mümkündür. Ancak borçlanılabilecek süre bir yıllık normal staj süresidir. Avukatlık Kanununa göre, staj süresinin altı ay uzatılması halinde uzatılan süre borçlanılamaz.[9] Avukatlık staj süresinin borçlanılabilmesi m.4/I (a) ve m.4/I (b)’liler için getirilen yeni bir düzenlemedir.[10]
F. Beraatle Sonuçlanan Tutukluluk veya Gözaltında Geçen Süreler (m.41/I,f)
Sigortalı iken herhangi bir suçtan dolayı tutuklanan veya gözaltına alınanlardan bu suçtan dolayı beraat edenlerin tutuklulukta veya gözaltında geçen süreleri de borçlanabilirler. Kişinin sigortalı olmadığı bir dönemde tutuklanması ya da gözaltına alınması halinde bu sürelerin borçlanmaya konu olabilmesi mümkün değildir.[11]
Bu olanaktan bu madde kapsamında sadece m.4/I (a) ve m.4/I (b)’liler yararlanabilirler. Zira 45. maddede kamu görevlilerine ilişkin olarak tutuklanan ya da gözaltına alınanların daha sonra görevine iade edilmeleri halinde, tutuklulukta veya gözaltında geçirilen sürelerin sigortalılık süresinden sayılacağı belirtilmektedir.[12] Bunun yanında Hizmet Borçlanması İşlemlerinin Usul ve Esasları Hakkında Tebliğde de m.4/I (c) bendine tabi olanların hariç tutulduğu görülmektedir.
G. Grev ve Lokavtta Geçen Süreler (m.41/I,g)
Grev ve lokavt esnasında herhangi bir ücret ödemesi olmadığından, bu esnada geçen sürelerin sigortalılık olarak değerlendirilmesi mümkün değildir. Kişiler, Kanunda tanınan borçlanma olanağından yararlanarak grev ve lokavtta geçen süreleri de sigortalılık açısından değerlendirebilirler.
H. Hekimlerin Fahri Asistanlıkta Geçen Süreleri (m.41/I,h)
Üniversitelerde kadro bulunmamakla beraber doktorların fahri olarak asistanlık yaptıkları uygulamada rastlanan bir durumdur. Tıpta Uzmanlık Tüzüğünün[13] 34. maddesinde, “Türkiye'de yabancı uyruklu olarak uzmanlık eğitimi görmekte iken asistanlık süresi içinde Türk uyruğuna geçenler, kadrosuz ve aylıksız olarak asistanlığa devam ederler.” hükmüne yer verilmiştir. Dolayısıylabu kişiler açısından aylıksız geçen süreler istekleri halinde borçlanılabilir.[14]
İ. Seçim Kanunları Gereğince Görevlerinden İstifa Edenlerin Açıkta Geçirdiği Süreler (m41/I,ı)
2839 sayılı Milletvekili Seçim Kanununa göre, seçime girmek amacıyla görevinden istifa edenler seçilemedikleri takdirde, istifa ettikleri tarih ile seçimin yapıldığı tarihi takip eden ay başına kadar açıkta geçirdikleri süreleri borçlanabilirler.[15]
J. Fakülte veya Yüksekokullarda Kendi Adına Okuduktan Sonra Türk Silahlı Kuvvetleri ya da Emniyet Genel Müdürlüğüne Geçenler (m.46/II)
Fakülte veya yüksek okullarda kendi hesabına okuduktan sonra subay veya astsubaylığa atanan veya yedek subaylık hizmetini takiben subaylığa geçirilenler ile fakülte ve yüksekokullarda kendi hesabına okuduktan sonra, komiser yardımcısı veya polis memuru olarak atananların başarılı öğrenim süreleri; borçlanmanın yapıldığı tarihte ilgisine göre en az aylık alan teğmenin, astsubay çavuşun veya polis memuru ya da komiser yardımcısının prime esas kazancı üzerinden, bu sürelere ait primler kendilerince ödenerek borçlandırılmak suretiyle hizmetten sayılır.
K. Memuriyeti Disiplin Cezası Nedeniyle Sona Erenlerden Cezası Kaldırılanlar
(Geç. m. 4/XVII)
5510 sayılı Kanunun geçici 4. maddesinin 17. fıkrasına göre, disiplin cezası nedeniyle memuriyeti sona erenler, Kanunun yürürlüğe girmesinden itibaren altı ay içinde başvurmaları koşuluyla, disiplin cezası nedeniyle çalışmadan geçirdikleri süreleri borçlanabilirler. [16]

2. Borçlanma Talebi ve Prim Borcunun Ödenmesi
Borçlanmanın söz konusu olabilmesi için sigortalının veya hak sahiplerinin yazılı olarak Kuruma başvurmaları gerekir. Borçlanma için başvuran kişinin talep sırasında fiili olarak çalışıyor olması gerekmez, kişinin sigortalı sayılması borçlanabilmesi açısından yeterlidir. Zira Kanunda sigortalı sayılanların borçlanabileceklerinden söz edilmiş, fakat ‘çalışan’ ibaresine yer verilmemiştir.[17]
Borçlanma talebi bir süreye bağlı değildir. İlgililer, borçlanmaya konu olabilecek sürenin sigortalılık hizmeti olarak değerlendirilmesine ihtiyaç duydukları takdirde, diledikleri zaman bu talepte bulunabilmeleri mümkündür.[18]
Sağlığında borçlanma talebinde bulunmamış olmakla beraber, sigortaya tabi bir işte çalışmakta iken ölen sigortalının ölümünden sonraki beş yıl içinde hak sahipleri de borçlanma talebinde bulunabilir.
Borçlanma talebinde bulunan sigortalı ya da hak sahibi, 82. Maddeye göre belirlenen prime esas günlük kazancın alt ve üst sınırı arasında olmak üzere belirleyeceği günlük kazancın %32’si üzerinden hesaplanacak primlerini borcun tebliği tarihinden itibaren bir ay içinde ödemelidir (m.41/I). Bir ay içinde ödenmeyen borçlanmalar için ise yeni başvuru şartı aranır. Kanuna göre tespit edilen sigortalılığın başlangıç tarihinden önceki süreler için borçlandırılma halinde, sigortalılığın başlangıç tarihi, borçlanılan gün sayısı kadar geriye götürülür (m.41/III).
Kanunda borçlanılan sürelerin hangi sigortalılık hali için değerlendirileceği düzenlenmiştir. Buna göre, borçlanılan süreler, uzun vadeli sigorta ve genel sağlık sigortası bakımından;
a. Birinci fıkranın (a), (b), (d), (e), (f), (g) ve (h) bentleri gereği borçlananlar, borçlandığı tarihteki 4. maddenin birinci fıkrasının ilgili bendine göre,
b. Birinci fıkranın (c) ve (ı) bentleri gereği borçlananlar, 4. maddenin birinci fıkrasının (c) bendine göre, sigortalılık süresi olarak değerlendirilir.
Borçlanma ile aylık bağlanmasına hak kazanıldığı takdirde, ilgililere borcun ödendiği tarihi takip eden ay başından itibaren aylık bağlanır.

III. Yurtdışı Hizmet Borçlanması
A. Ülkemizdeki Tarihsel Gelişimi
Yurt dışında yaşayan Türk vatandaşlarının sosyal güvenlik haklarının korunması öncelikle söz konusu ülkelerle yapılan Sosyal Güvenlik sözleşmeleri ile sağlanmıştır. Ancak bu sözleşmelerin yapılmasında yaşanan zorluk ve her ülke ile sosyal güvenlik sözleşmesini yapılamaması karşısında yeni önlemler aranmaya başlanmıştır. Bu önlemlerden en önemlisi, yurt dışında geçen bazı sürelerin borçlanılarak değerlendirilmesi olanağının getirilmiş olmasıdır. Yurt dışında geçen hizmet sürelerinin borçlanma yoluyla değerlendirilmesi olanağı ilk defa 1987 yılında çıkarılan 2147 sayılı Kanunla tanınmıştır. Bu kanunun yapılmasında üç amaç izlenmiştir. İlki, yurt dışında çalışan işçilerimizin çalıştıkları ülke sosyal güvenlik mevzuatına göre emekli olma koşullarının ağır olması gibi nedenlerle bulundukları ülkede sosyal güvenceye kavuşmadan Türkiye’ye dönmeleri halinde mağdur olmalarının önüne geçmektir. İkincisi, Türk vatandaşlarının yurt dışında edinmiş oldukları birikimlerini israf etmelerinin önlemek suretiyle tasarruflarını teşvik etmektir. Üçüncüsü ise, Türk vatandaşlarının yurt dışındaki çalışma süreleri boyunca yabancı ülke sosyal güvenlik kuruluşlarına ödedikleri primlerin boşa gitmesini önlemektir.[19] Bu amaçlar doğrultusunda 2147 sayılı Kanun çıkarılmış ve Türk vatandaşlarının yurt dışında geçen ve belgelenen çalışma sürelerinin sosyal güvenlikleri bakımından değerlendirilmesi olanağı sağlanmıştır. Ancak 2147 sayılı Kanun uygulamada çıkan ihtiyaçları karşılayamamış ve yerini 1985 yılında 3201 sayılı Yurt Dışında Bulunan Türk Vatandaşlarının Yurt Dışında Geçen Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri Bakımından Değerlendirilmesi Hakkında Kanuna bırakmıştır. 3201 sayılı Kanun, 2147 sayılı Kanunun eksikliklerini gidermek ve borçlanma usulünü basitleştirmektir. Bunun yanında 2147 sayılı Kanunun başvuru için öngördüğü süreler nedeniyle başvuru haklarını kaybeden vatandaşlara yeniden borçlanma olanağı tanımaktır.[20]
B. Yurt Dışı Hizmet Borçlanmasından Yararlanma Şartları
1. Borçlanma Olanağından Yararlanabilecek Kişiler
a. 18 yaşını doldurmuş olmak ve borçlanması talep edilen sürelerin Türk vatandaşı olarak geçirilmiş olması: 3201 sayılı Kanun uyarınca,yurt dışı hizmet borçlanması bakımından değerlendirilebilecek süreler, ilgilinin 18 yaşını doldurduktan sonra ve Türk vatandaşı olarak geçirdiği ve belgelendirebildiği hizmet süreleridir (m.1). Çifte vatandaşlığı olanların yurtdışı hizmet borçlanmasından yararlanıp yararlanamayacakları konusunda 3201 sayılı kanunda düzenleme bulunmamaktadır. Bu konu Sosyal Güvenlik Kurumunun 2008/44 sayılı genelgesi ile düzenlenmiş ve söz konusu kişilerin yurt dışı hizmet borçlanmasından yararlanabilecekleri hükme bağlanmıştır.[21]
b. Yurt dışında yapılan çalışmanın yasal olması: Yurt dışında yapılan çalışmanın 3201 sayılı Kanun anlamında yurt dışında çalışma sayılabilmesi için söz konusu çalışmanın yasal olması gerekir.
c. Ev Kadınlarının Durumu: 3201 sayılı Kanun ev kadınlarına da yurt dışı hizmetlerini borçlanma olanağı tanımıştır. Çalışmış iseler evleviyetle borçlanabilecekleri tartışmasızdır.[22]
2. Borçlanılabilecek ve borçlanılamayacak süreler
§ Borçlanılabilecek Süreler
a. Yurt dışında çalışılarak geçirildiği belgelendirilebilen süreler
b. Yukarında belirtilen çalışma süreleri arasında veya sonunda her birinde bir yıla kadar olan işsizlik süreleri
c. Ev kadını olarak geçirilen süreler
Bu sürelerin borçlanılabilmesi için, sigortalının 18 yaşını doldurduğu tarihten sonraki döneme ait olması ve Türk vatandaşı olarak geçmesi gerekmektedir.
§ Borçlanılamayacak Süreler
a. 18 yaşın doldurulmasından önce yurtdışında geçen hizmet ve ev kadınlığı süreleri
b. Türk vatandaşlığının kazanılmasından önce ve Türk vatandaşlığının kaybedilmesinden sonra geçen hizmet ve ev kadınlığı süreleri
c. İsveç, İsviçre ve Fransa ile yapılan sosyal güvenlik sözleşmeleri gereğince Türkiye’de isteğe bağlı sigortaya prim ödenen sürelerde yurtdışında geçen hizmet ve ev kadınlığı süreleri
d. Libya’da iş üstlenen Türk işverenlerince çalıştırılan Türk işçilerin bu ülkede 01.09.1985 tarihinden sonra geçen çalışma süreleri
e. Sosyal güvenlik sözleşmesi akdedilmemiş ülkelerde iş üstlenen Türk işverenler tarafından yurtdışına götürülen Türk işçilerinin çalışma süreleri ile Türkiye’deki sosyal güvenlik kanunlarına göre yurtiçinde isteğe bağlı sigortaya prim ödenen sürelerde bu ülkelerde geçen hizmet veya ev kadınlığı süreleri
f. İkili sosyal güvenlik sözleşmesine göre kendilerine kısmi aylık bağlanmış olanların çalışmalar ve hizmetin bitim tarihinden sonraki işsizlik süreleri
g. Almanya’da istisna akdi kapsamında iş üstlenen Türk işverenlerce çalıştırılan Türk işçilerin bu ülkedeki çalışma süreleri.
3. Borçlanma Talebi İle Başvuruda Bulunmak
3201 sayılı Kanunun 1. maddesinde belirtilen kişiler ile yurt dışında çalışmakta iken veya yurda kesin dönüş yaptıktan sonra ölenlerin Türk vatandaşı olan hak sahipleri,
§ Sigortalının Türkiye’de hiçbir sosyal güvenlik kuruluşuna tabi çalışması yoksa Sosyal Güvenlik Kurumuna,
§ Türkiye’de çalışması varsa en son tabi olduğu sosyal güvenlik kuruluşuna[23]
§ Sosyal güvenlik sözleşmeleri uygulanmak suretiyle kısmi aylık bağlanmış olanların, aylık aldıkları sosyal güvenlik kuruluşuna müracaat etmek suretiyle borçlanma olanağından yararlanırlar (3201 s.K. m. 3; Yön. m.5/c).
4. Kurum Tarafından Tahakkuk Ettirilen Borç Tutarının Tamamının Ödenmesi
3201 sayılı Kanunun 4. maddesine göre, borçlanılacak her bir gün için tahakkuk ettirilecek borç tutarı, başvuru tarihindeki 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 82. maddesinde belirtilen prime esas asgari ve azamî günlük kazanç arasında belirlenecek günlük kazancın % 32'sidir. Tahakkuk ettirilen bu borç tutarı, tebliğ edildiği tarihten itibaren üç ay içerisinde ödenir. Bu ödemenin yapılmaması halinde ilgiliden yeniden başvuru şartı aranır.
Borçlanılan süreler, yurda kesin dönüş yapılmış olması şartıyla aylık tahsisi için yazılı talepleri halinde 5510 sayılı Kanunun 41. maddesinin son fıkrası hükümlerine göre değerlendirilir. Ödeme yapılan gün sayısı prim ödeme gün sayısına ve prime esas kazanca dâhil edilir.
5. Kesin Dönüş
3201 sayılı Kanunun ilk düzenlemesinde, borçlanma olanağından yararlanabilmek açısından yurda kesin dönüş yapma şartı getirilmişti. Anayasa Mahkemesi adı geçen Kanunun 3. maddesinde yer alan ”…yurda kesin dönüş yapanlar, kesin dönüş…” ibaresini iptal etmiştir.[24] Bunun üzerine konu 29.7.2002 tarih ve 4958 sayılı kanun ile yeniden düzenlenmiştir. Söz konusu düzenleme 2008 yılında yeniden ele alınmış ve borçlanma talebinde bulunabilmek ve borçlanma işleminin gerçekleşebilmesi için yurda kesin dönüş yapmış olma şartı kaldırılmıştır. Ancak 3201 sayılı Kanunun 6. maddesinde, aylık bağlanabilmesi için yurda kesin dönüş şartı aranmaktadır. Buna göre yurt dışında çalışan bir kişi yurda kesin dönüş yapmadan hizmet borçlanması yapabilecek, ancak kesin dönüş yapmadan emekli aylığı alamayacaktır.[25]

C. Borçlanılacak Sürelerin Belgelenmesi
Yurt dışında geçen sürelerin borçlandırılması için söz konusu sürelerin belgelendirilmesi zorunludur. Borçlanma için yazılı istekte bulunan ancak, ibraz ettikleri belgeleri borçlanma işleminin yapılması için yeterli görülmeyenlerin istekleri reddedilmez, belgelerini tamamlamaları kendilerinden talep edilir (Genelge, A, 3). Borçlanılacak sürelerin belgelendirilmesi için istenilecek belgeler, sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmış ve sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmamış ülkeler açısından farklılık oluşturur (Genelge, A, 3).[26]

D. Yurt Dışı Hizmet Borçlanmasının Sonuçları
1. Prim Ödeme Gün Sayısı ve Sigortalılık Süresinin Artırılması
Yurt dışındaki sigortalılık sürelerinin tespitinde, bunu belirten ve istek sahibinin ibraz edeceği ispatlayıcı belgelerde kayıtlı bulunan tarihler arasındaki son tarihten geriye doğru olmak üzere gün sayıları esas alınır, bu tespitte 1 yıl 360 gün, 1 ay 30 gün hesaplanır (3201 s.K. m. 5).
Sosyal güvenlik kanunlarına tabi hizmetleri olanların, borçlandıkları gün sayısı, prim ödeme gün sayıları ile ilgili hizmetlerine katılır. Sigortalılığın başlangıç tarihinden önceki süreler borçlanılmış ise, sigortalılığın başlangıç tarihi, borçlanılan gün sayısı kadar geriye götürülür.
Sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi hizmeti bulunmayan istek sahiplerinin sigortalılıklarının başlangıç tarihi, borçlarını tamamen ödedikleri tarihten borçlanılan gün sayısı kadar geriye götürülen tarihtir.
Birden fazla yurt dışı borçlanması yapıldıysa, sigortalılık süresi başlangıcı borcun en son ödendiği tarihten borçlanılan toplam gün sayısı kadar geriye götürülerek belirlenecektir.
Yurtdışı hizmet borçlanmasına ait sürelerin 5510 sayılı Kanuna göre hangi sigortalılık haline göre geçmiş sayılacağının belirlenmesinde; Türkiye’de sigortalılık varsa borçlanma talep tarihindeki en son sigortalılık haline göre, sigortalılık yoksa 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında geçmiş hizmet süresi olarak kabul edilecektir (Genelge, D, 3).
2. Aylık Bağlanması
a. Aylık Bağlama Şartları
Aylık bağlama şartları 3201 sayılı Kanunun 6. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre kişiye aylık başlanabilmesi için;
§ Yurda kesin dönüş yapılmış olması[27]
§ Kurum tarafından tahakkuk ettirilen borcun tamamının ödenmiş olması[28]
§ Borcun tamamının ödenmesinden sonra yazılı istekte bulunması gerekmektedir.
5510 sayılı Kanunun 7. maddesinin 4.fıkrasında, yurtdışı hizmet borçlanmasına ait prime esas kazançların nasıl değerlendirileceği düzenlenmiştir. Buna göre, aylıkların hesabında 41. maddeye ve 3201 sayılı Kanuna göre yapılan borçlanmaların 5510 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önceki sürelere ait kazançları, 5510 sayılı Kanunun yürürlükten kaldırdığı ilgili Kanunun hükümlerine göre değerlendirilir. Ancak, m.4/I (a) kapsamında bulunan sigortalılar için 5510 sayılı Kanunun yürürlük tarihinden önceki sürelerin, yürürlük tarihinden sonra borçlanılması halinde de 41. madde ve 3201 sayılı Kanun hükümleri uygulanır.
Yurtdışı hizmet borçlanması sebebiyle borçlanılan süreler Türkiye’de sosyal güvenlik kurumlarına veya kanunlarına tabi hizmetleri olanların hizmetleri ile birleştirilecektir. Kişi yurtdışı hizmet borçlanmasına ilişkin şartları yerine getirdikten sonra hangi sigortalılık statüsü ile hangi sosyal güvenlik kanununa göre aylık bağlanacağının belirlenmesinde 2829 sayılı Kanun hükümleri esas alınacaktır.
b. Kısmi Aylık Bağlanması
Kısmi aylık, Türkiye ile yabancı bir ülke arasında imzalanan sosyal güvenlik sözleşmesi çerçevesinde sigortalıya bağlanan aylıktır.[29] Sigortalı farklı tarihlerde hem yabancı bir ülkede hem de Türkiye’de çalışmışsa, sosyal güvenlik sözleşmeleri uyarınca sigortalıya kısmi aylık bağlanabilir. Sigortalının 3201 sayılı Kanunda yer alan şartları yerine getirmesi durumunda, bağlanan kısmi aylık tam aylığa çevrilebilir. 3201 sayılı Kanunun 9. maddesine göre kısmi aylığın tam aylığa çevrilebilmesi için gerçekleşmesi gereken şartlar şunlardır:
§ Sosyal güvenlik sözleşmeleri ve Türk mevzuatı uyarınca kısmi aylık bağlanmış olması,
§ Sigortalı veya hak sahiplerinin kısmi aylığın tam aylığa çevrilmesi için talepte bulunmaları,
§ 3101 s. Kanunun 4. maddesi uyarınca kendilerine tahakkuk ettirilen prim borçlarının tamamen ödemiş olmaları.

3. Sosyal Güvenlik Sözleşmeleri İle Transferi Sağlanan Primlerin İadesi
Türk vatandaşları adına yabancı ülkelerdeki sosyal güvenlik kurumlarında yatırılmış olan primlerin, uluslar arası anlaşmalarla Türkiye’ye transferlerinin sağlanması durumunda;
3201 sayılı Kanunun 10. maddesine göre,
a) Transfer olunan primlere ilişkin sürelerin tamamını bu Kanuna göre borçlanarak, tahakkuk ettirilen borcunu da ödemiş olanlara, transfer olunan primlerin tamamı,
b) Transfer olunan primlere ilişkin sürelerin bir kısmını bu Kanuna göre borçlanarak tahakkuk ettirilen borcunu da ödemiş olanlara, transfer olunan primlerin borçlandıkları süreye isabet eden orandaki miktarı,
Transfer tarihindeki cari kur üzerinden Türk Lirası karşılığı olarak ilgili sosyal güvenlik kuruluşunca sigortalıya, hak sahiplerine veya mirasçılarına iade edilir.
Yargıtay prim iadesine ilişkin bir kararında, transfer edilen primlerin yaşlılık aylığı için gerekli olan kısmının Kuruma kalacağını, bunu aşan kısmının ise sigortalıya iade edileceğini belirtmiştir.[30]
E. Borçlanmadan Vazgeçme ve Borçlanmanın İptali
Borçlanmadan sonradan vazgeçenler ile yapılan borçlanma sonrasında aylık bağlanması için gerekli şartları yerine getiremeyenlere ve bunların hak sahiplerine talepleri üzerine yaptıkları ödemeler, faizsiz olarak iade edilir (3201 s.K. m.4/3).
Yurtdışı borçlanması iptal edilen kişiye borçlanma bedeli Türk Lirası olarak ve faizsiz iade edilecektir. Yurtdışı borçlanması iptal edilen kişiye borçlanma bedelinin faizsiz olarak iade edilecek olması, borçlanma ile borçlanmanın iptali arasında çok uzun bir zaman geçtiği düşünüldüğünde, kişinin maddi bir kayba uğrayacağı açıktır. Yargıtay’ın 2000 yılında vermiş olduğu bir kararda, kesin dönüş koşulunun gerçekleşmemesi nedeniyle yurtdışı hizmet borçlanmasının iptali üzerine, Sosyal Sigortalar Kurumunun malvarlığında meydana gelen sebepsiz zenginleşme nedeniyle kurumun iade yükümlülüğü doğduğunu, 3201 sayılı Kanuna dayalı borçlanma tutarı Kuruma ödendiğinden, borçlanmanın iptali ile Kurumun iyi niyetle sebepsiz zenginleşmesi söz konusu olduğunu ve iadenin BK. m.63/1’e göre saptanması gerektiğine hükmetmiştir. 2005 yılında verdiği bir kararda ise, yurtdışı hizmet borçlanması nedeniyle tahakkuk ettirilen döviz borcu istek sahiplerinden yabancı para olarak alındığından, gerekli iadelerin de iade anındaki yabancı para karşılığı üzerinden yapılması gerektiğine hükmetmiştir.[31]
F. Bağlanan Aylığın Kesilmesi
3201 sayılı Kanununun 6. maddesinde bağlanan aylığın hangi durumlarda kesileceği düzenlenmiştir. Buna göre:
§ Yabancı ülke mevzuatına tabi olarak çalışanların aylıkları, tekrar çalışmaya başladıkları tarihten itibaren,
§ İkamete dayalı bir sosyal sigorta ya da sosyal yardım ödeneği alanların aylıkları, ödenek almaya başladıkları tarihten itibaren,
§ Türkiye’de sigortalı olarak çalışmaya başlayanların aylıkları, çalışmaya başladıkları tarihten itibaren kesilir.
Yurt içinde veya yurt dışında çalışması sona erenlerin veya ikamete dayalı bir ödenek alanlardan ödenekleri sona erenlerin, aylıklarının tekrar ödenmesi için yazılı talepte bulunmaları halinde, talep tarihini izleyen aybaşından itibaren aylıkları tekrar ödenmeye başlanır (m.6/4).
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun sosyal güvenlik destek primi hakkındaki hükümleri, bu Kanun hükümlerinden yararlanmak suretiyle aylık bağlananlar için uygulanmaz (m.6/B).




[1] Tuncay, Can/Ekmekçi, Ömer. Sosyal Güvenlik Hukukunun Esasları. Legal Yay. 2.Bası. Sayfa 465.

[2] Orhan, Cihan. Türk Vatandaşlarının Yurt Dışında Geçen Sürelerinin Borçlanılması ve Türkiye’deki Emeklilik Hakları. Turhan Kitabevi 2007. Sayfa 4.

[3] Tuncay, Can/Ekmekçi, Ömer. Sayfa 465.

[4] Tuncay, Can/Ekmekçi, Ömer. Sayfa 465.

[5] Güzel, Ali/Okur, Ali Rıza/Caniklioğlu, Nurşen. Sosyal Güvenlik Hukuku. Beta Yay. 12 Bası. Sayfa 486.

[6] Tunçomağ, Kenan. Sosyal Güvenlik Kavramı ve Sosyal Sigortalar. Beta Yay. 5.Baskı. Sayfa 236.

[7] Yargıtay 10. Hukuk Dairesi. 19.11.1985,6086/6359. (www.kazanci.com)

[8] Güzel, Ali/Okur, Ali Rıza/Caniklioğlu, Nurşen. Sayfa 489.

[9] Hizmet Borçlanması İşlemlerinin Usul ve Esasları Hakkında Tebliğ. RG.28.09.2008, 27011. I,B,(e).

[10] Uşan, Fatih. Türk Sosyal Güvenlik Hukukunun Genel Esasları. Seçkin Yayınları. Sayfa 250.

[11] Tuncay, Can/Ekmekçi, Ömer. Sayfa 468.

[12] Güzel, Ali/Okur, Ali Rıza/Caniklioğlu, Nurşen. Sayfa 489.

[13] RG. 19.06.2002, 24790.

[14] Güzel, Ali/Okur, Ali Rıza/Caniklioğlu, Nurşen. Sayfa 490.

[15] Güzel, Ali/Okur, Ali Rıza/Caniklioğlu, Nurşen. Sayfa 490.

[16] Tuncay, Can/Ekmekçi, Ömer. Sayfa 469.

[17] Güzel, Ali/Okur, Ali Rıza/Caniklioğlu, Nurşen. Sayfa 492.

[18] Tuncay, Can/Ekmekçi, Ömer. Sayfa 470.

[19] Orhan, Cihan. Sayfa 8-9.

[20] Orhan, Cihan. Sayfa 14.

[21] Ergin, Hadiye. Son Değişiklikler Işığında Yurt Dışı Hizmet Borçlanması. Legal İşHSGHD, 2008/18. Sayfa 562.

[22] Aslanköylü, Resul. Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu Şerhi. Yetkin Yay. Sayfa 969.

[23] Bundan kasıt 506 sayılı Kanununun Geçici 20. maddesine göre kurulan sandıklardır. Buna göre kişi Türkiye’den ayrılmadan önce veya Türkiye’ye döndükten sonra en son söz konusu sandıklara tabi olarak çalışmışsa, bu durumda borçlanma talebi sandıklara yöneltilecektir. Bu konuda ayrıntılı bilgi için Güzel, Ali/Okur, Ali Rıza/Caniklioğlu, Nurşen. Sayfa 497.

[24]12.12.2002 tarih ve Esas:36, Karar:198. RG. 25.04.2003, 25089.

[25]Ergin, Hadiye. Sayfa 578.

[26] Ayrıntılı bilgi için Ergin, Hadiye. Sayfa 571.

[27]Buradaki; “kesin dönüş” ibaresinden aylık tahsis talebinde bulunanların yurtdışındaki çalışmasının sona ermesi, çalışmaya bağlı sosyal sigorta ödenekleri olan işsizlik ve hastalık ödeneği ile ikamete bağlı sosyal yardım alınmaması anlaşılmalıdır (Yön. m.4/d; Genelge D, 4).

[28]Buradaki; “borcun tamamının ödenmesi” ibaresinden ise aylık talep tarihinden önce ödenen miktar anlaşılmalıdır (Yön. m.4/d; Genelge D, 4).

[29]Ergin, Hadiye. Sayfa 580.

[30]Y10HD. 17.12.1987, 5745/7202. Okur, Ali Rıza. 1987 yılı Kararları. Sayfa 330.

[31] Y10HD. 25.05.2005, 3102/4681. Güzel, Ali/Okur, Ali Rıza/Caniklioğlu, Nurşen. Sayfa 507.
Bu makaleden kısa alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir :

"Hizmet Borçlanması" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Erdal Arap'e aittir ve makale, yazarı tarafından Türk Hukuk Sitesi (https://www.turkhukuksitesi.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.

Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak yazarının izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.


[Yazıcıya Gönderin] [Bilgisayarınıza İndirin][Arkadaşa Gönderin] [Yazarla İletişim]
Bu makaleye henüz okuyucu yorumu eklenmedi. İlk siz yorumlayın!
» Makale Bilgileri
Tarih
13-06-2010 - 02:08
(5440 gün önce)
Yeni Makale Gönderin!
Değerlendirme
Şu ana dek 4 okuyucu bu makaleyi değerlendirdi : 3 okuyucu (75%) makaleyi yararlı bulurken, 1 okuyucu (25%) yararlı bulmadı.
Okuyucu
13970
Bu Makaleyi Şu An Okuyanlar (1) :  
* Son okunma 13 saat 46 dakika 9 saniye önce.
* Ortalama Günde 2,57 okuyucu.
* Karakter Sayısı : 28637, Kelime Sayısı : 3422, Boyut : 27,97 Kb.
* 2 kez yazdırıldı.
* 2 kez indirildi.
* 5 okur yazarla iletişim kurdu.
* Makale No : 1215
Yorumlar : 0
Bu makaleye henüz okuyucu yorumu eklenmedi. İlk siz yorumlayın!
Makalelerde Arayın
» Çok Tartışılan Makaleler
» En Beğenilen Makaleler
» Çok Okunan Makaleler
» En Yeni Makaleler
THS Sunucusu bu sayfayı 0,07024503 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.