![]() |
|
![]() |
|
THS Şerhine Son Eklenen Şerhler |
Dava, iş kazası sonucu ölüm sebepli maddi ve manevi tazminat istemidir. 6098 sayılı Kanunun 55. maddesi düzenlemesi kamu düzenine ilişkin ve emredici bir hükümdür. Davaya konu iş kazası, 5510 sayılı Kanunun yürürlük tarihinden önce meydana gelmekle Kurumun rücuunda 506 S.K. m.26 esas alınacağından ve 26. maddedeki "sigortalı veya hak sahibi kimselerin işverenden isteyebilecekleri miktarla sınırlı olmak üzere..." bölümü, Anayasaya aykırı bulunarak iptaline karar verilmekle Kurumun rücu hakkının y...
![]() (Şerh No: 14080 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 14-11-2012 00:45)
1/1000 Ölçekli imar planında Park alanı olarak belirlenen ve 5 yıllık süresi içinde kamulaştırılmayan, inşaata da izin verilmeyen tamamı kullanılamaz hale gelen taşınmazın, el atılan kısmının bedelinin tasiline karar verilmesi doğrudur.
![]() (Şerh No: 14079 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 13-11-2012 14:31)
Mahkemece, uyuşmazlığın, idarenin işleminden kaynaklandığından bahisle görevsizlik kararı verilmiştir. Oysa taşınmazın aynına ilişkin bu davanın görülme yeri Adliye Mahkemeleridir.
![]() (Şerh No: 14078 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 13-11-2012 14:20)
3194 sayılı İmar Kanununun 10. maddesi amir hükmü uyarınca 1/1000 ölçekli uygulama imar planının kesinleştiği tarihten itibaren 5 yıl içinde davalı Belediyece ayrılma amacına uygun olarak kamulaştırma görevinin yerine getirilmemesi malikin mülkiyet hakkının süresi belirsiz şekilde kısıtlanması nedeniyle taşınmaz bedeli ödenmelidir.
![]() (Şerh No: 14075 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 13-11-2012 13:24)
Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tahsiline yönelik dava adli yargının görevi içerisindedir. Hukuk mahkemeleri (yargı yolu) görevlidir.
![]() (Şerh No: 14077 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 13-11-2012 12:32)
İmar planının yürürlüğe girmesinden itibaren 5 yıllık süre içinde, idarelere kendilerine tahsis edilen yerleri kamulaştırma yetkisi verildiğine göre, bu süre içinde taşınmaza fiilen el atılmadığı takdirde, hukuki el atmadan bahsedilmez.
![]() (Şerh No: 14076 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 13-11-2012 11:33)
Kira alacağının tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemiyle ikame edilen davayı, elbirliği mülkiyetine konu taşınmazın tüm ortaklarının birlikte açması ya da birinin açtığı davaya diğerlerinin muvafakat etmesi gerekmektedir.
![]() (Şerh No: 14074 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 12-11-2012 18:35)
TMK 702/4 ve TMK 640/4 maddelerinde mirasçılardan biri ya da bir kısmının başvurabileceği yasal yollar "terekedeki haklarının korunması" ile sınırlı tutulmuştur. Bu nedenle, iştirak halinde mülkiyet konusu olan bir mal veya hakka ilişkin ecrimisil davalarının, bağımsız olarak açılması halinde dava, elbirliği ( iştirak ) halinde maliklerin ( paydaşların ) hepsi tarafından, birlikte açılmak zorundadır.
![]() (Şerh No: 14073 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 12-11-2012 18:33)
İş bölümü ilk itirazının kabulü ile gönderme kararı verilmesi üzerine; işe görevli mahkemede bakılabilmesi için, yapılacak usulü işlemleri süre bakımından sınırlamış olan HUMK 193/3. maddesindeki (HMK m.20) 10 günlük (iki haftalık) süre, yüze karşı verilen ve usulünce tefhim olunan kararlarda kararın verildiği, gıyapta verilen kararlarda ise kararın ilgiliye tebliği tarihinden itibaren işlemeye başlar.
![]() (Şerh No: 14072 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 11-11-2012 11:59)
Davacılar, davada zilyetliğin arkasında bulunan ayni veya şahsi bir hakka dayanmamıştır ve davaya konu taşınmaz da tapuda, Hazine adına kayıtlıdır. Bu halde uyuşmazlık, zilyetliğin korunması hükümleri gereğince çözümlenmelidir. Davaya bakmaya, dava konusu taşınmazın değerine bakılmaksızın, 6100 sayılı HMK'nun 4/c (1086 sayılı HUMK.nun 8/II-3.) bendine göre Sulh Mahkemeleri görevlidir.
![]() (Şerh No: 14071 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 10-11-2012 16:13)
Yerleşen Dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde nafakanın TÜİK'in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır.
![]() (Şerh No: 14070 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 08-11-2012 17:27)
Hükmolunan nafakaların gelecek yıllardaki artırımına ilişkin olarak kurulan ve bu konuda kesinleşen önceki hükümler, sonraki davalarda kesin hüküm teşkil etmezler. Zira, sonraki zamanlarda tarafların sosyal ve ekonomik durumlarında, ihtiyaçlarında, ülkenin ekonomik yapısında vs. hallerde önemli değişiklik olması hallerinde, önceki ilamlardaki hükmolunan gelecek yıllardaki artışa ilişkin değerler veya oranlar sonradan yetersiz kalabilir. Şartların değişmesi halinde nafaka her zaman artırılabilir....
![]() (Şerh No: 14069 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 08-11-2012 17:20)
Yetki itirazı ancak "görevli" mahkemede incelenir. Mahkemece önce görev itirazı incelenip görevsiz olduğu kanısına varılırsa görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yetkisizliği de kapsar biçimde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
![]() (Şerh No: 14067 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 05-11-2012 12:53)
İlk yazılı talep üzerine (lehtar müteahhit firma ile muhatap idare arasında ortaya çıkacak herhangi bir uyuşmazlık ve bu uyuşmazlığın akıbet ve kanuni neticeleri nazara alınmaksızın) mektup muhteviyatının ödeneceği taahhüt edilen banka teminat mektuplarında bankanın, muhatap ile lehtar arasındaki temel ilişkiye ait "riskin gerçekleşmesi/taahhüdün kısmen veya tamamen yerine getirilmemesi kaydıyla" ödeme yapacağını bildirmesi teminat mektuplarına konulması gereken bir husus olduğundan işbu kaydı m...
![]() (Şerh No: 14066 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 04-11-2012 13:16)
Dava konusu bonoda teminat kaydı bulunmakta ise de neyin teminatı olduğu belirtilmediği için kambiyo senedi geçerli olup senede karşı iddiaların yazılı delille ispat edilmesi gerekir.
![]() (Şerh No: 14059 - Ekleyen: Av.İsmet Yaşar ERGÜN - Tarih : 04-11-2012 11:21)
Taraflar arasındaki kiracılık ilişkisinin 1.9.2010 tarihinden itibaren bir yıl süreyle yazılı olarak yenilenmiş olması, tahliye taahhütnamesini geçersiz kılmaz. Sadece önceki sözleşmedeki kira parasının taraflarca yeniden belirlendiğini ifade eder. Ayrıca bu sözleşme, taahhüt edilen tarihten sonraki dönemin uzatıldığına ilişkin İİK. nun 275/2 maddesi anlamında belge değildir. Bu nedenle itirazın kaldırılmasına ve tahliyeye karar verilmesi gerekir.
![]() (Şerh No: 14065 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 03-11-2012 21:18)
Garanti verenin muvafakati olmadan, esas akdi ilişkideki koşulların borçlu aleyhinde ağırlaştırılması veya borçlunun yeni yükümler üslenmesi, garanti edilen riskin kapsamı dışında kalır.
![]() (Şerh No: 14064 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 03-11-2012 17:15)
Özellikle süresiz garanti sözleşmelerinde, asıl borçlunun kredi limitinin sonradan yükseltilmesi halinde garanti verenin başlangıçtaki iradesinin yükseltilen limiti de kayıtsız şartsız kapsamına aldığı söylenemez.
Garanti edenin, limit artışlarından sorumlu tutulabilmesi için sözleşme koşullarındaki değişikliklerin garanti verene bildirilmesi, onun da bu değişikliklere karşı çıkmamak suretiyle muvafakat etmesi gerekir.
Garanti sözleşmesi belli bir riski garanti etmelidir, belirsizliğin g...
![]() (Şerh No: 14062 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 03-11-2012 17:03)
Özellikle süresiz garanti sözleşmelerinde, asıl borçlunun kredi limitinin sonradan yükseltilmesi halinde garanti verenin başlangıçtaki iradesinin yükseltilen limiti de kayıtsız şartsız kapsamına aldığı söylenemez.
Garanti edenin, limit artışlarından sorumlu tutulabilmesi için sözleşme koşullarındaki değişikliklerin garanti verene bildirilmesi, onun da bu değişikliklere karşı çıkmamak suretiyle muvafakat etmesi gerekir.
Garanti sözleşmesi belli bir riski garanti etmelidir, belirsizliğin g...
![]() (Şerh No: 14063 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 03-11-2012 16:55)
Bankalar tarafından gümrük vergisi borçlusu lehine ve fakat borçlu ile değil de diğer şahıslarla yapılan bir akte dayanarak gümrük idaresine verilen teminat mektupları, mahiyet itibariyle, BK m.110 (TBK m.128)'de sözü edilen 3. şahsın fiilini taahhüt niteliğinde bir garanti aktidir.
** İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu kararında, bankaların kefil olabilecekleri gibi garanti de verebileceklerini; bu sebeple işlemlerin mahiyeti tespit edilirken şahsi teminat muamelelerinin tümünü kapsayacak ş...
![]() (Şerh No: 14061 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 03-11-2012 16:55)
Banka teminat mektubunun lehtarı taşıyıcı, teminat mektubunun konusunu (riskini) oluşturan taşıma sözleşmesinin gereklerini yerine getirmiştir ve teminat altına alınan fiiller gerçekleşmiştir. Banka teminat mektubunun iadesi gerektiği halde verilmediğinden, bu mektubun geri verilmesi hakkında dava açılmıştır. Davada taşıtan, zamanaşımı def'inde bulunmuştur. Çözümlenmesi gereken konu; teminat mektubunu taşıyıcıya iade etmeyen davalı taşıtan için TTK m.767 ve kaldırılan 865 sayılı Ticaret Kanununu...
![]() (Şerh No: 14060 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 03-11-2012 16:55)
KARAR MÜLGA BORÇLAR KANUNU DÖNEMİNE AİT OLMAKLA BİRLİKTE 102.MADDENİN MÜLGA BORÇLAR KANUNUN 86.MADDESİNE PARALEL DÜZENLEME DOLAYISI İLE EKLENMİŞ OLUP, KISMEN YAPILAN ÖDEMENİN NE ŞEKİLDE MAHSUPLAŞTIRILACAĞINA İLİŞKİN AYRINTILI AÇIKLAMA MEVCUTTUR.
![]() (Şerh No: 14058 - Ekleyen: Av.Duran KÜÇÜKÖNER - Tarih : 31-10-2012 07:59)
Bilindiği üzere, borçlunun icra takibinden önce veya sonra menfi tespit davası açabilmesi için borçlu olmadığının tespitinde hukuki yararının bulunması şarttır.
Cari Hesaba dayalı ilamsız icra takibine karşı, süresi içerisinde borca itiraz üzerine takip durmuş olmasına rağmen, itirazın iptali davası açılmasını beklemeden davacı tarafından borçlu olmadığının tespiti amacıyla dava açılan somut olayda, yerel mahkemenin, davacı borçlunun menfi tespit davası açmakta hukuki yararının bulunduğu yolun...
![]() (Şerh No: 13986 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 30-10-2012 17:26)
Davalının Davaya İtirazı Hakkın Kötüye Kullanılması Niteliğindedir:
Mevcut olaylara göre, bu sonuca ulaşılmasında davacı daha fazla olmakla birlikte davalı da kusurludur. Tarafların iki yılı aşkın süreden beri fiilen ayrı yaşadıkları dikkate alındığında davalının davaya itirazı hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olup, evlilik birliğinin devamında davalı bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamış, Türk Medeni Kanununun 166/2 nci maddesi koşulları oluşmuştur. Bu şartlar altında eşleri b...
![]() (Şerh No: 14056 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 26-10-2012 14:52)
Davalının Davaya İtirazı Hakkın Kötüye Kullanılması Niteliğindedir:
Mahkemece "evlilik birliğinin davalının kusurlu davranışları sonucu temelinden sarsıldığı" kabul edilerek tarafların boşanmalarına karar verilmiş ise de; yapılan soruşturma ve toplanan delillerden; davacının eşine müteaddit defalar fiziki şiddet uyguladığı, sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı ve birliğe dair görevlerini yerine getirmediği, davalının ise kocasına mütemadi olarak hakaret ettiği anlaşılmaktadır. Gerçekleşen...
![]() (Şerh No: 14057 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 26-10-2012 14:52)
Yargı Yeri Belirlemesi: Türk Medeni Kanununun 419/3. maddesine göre velayet altında bırakılmalarına karar verilen ergin kısıtlı ve bunların malları hakkındaki uyuşmazlıklarda "velayet" hükümleri uygulanacaktır. Bu hükümleri uygulayacak görevli mahkeme ise 4787 sayılı Kanunun 4. maddesi uyarınca Aile Mahkemesidir. Bu durumda uyuşmazlığın Edremit 2. Asliye Hukuk (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesince görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir.
![]() (Şerh No: 14055 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 26-10-2012 14:35)
(Şerh No: 14053 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 26-10-2012 14:26)
Olay tarihinde evine haciz işlemi için gelen katılan avukat ile yanındakilere silah çeken sanığın, "ben buradan mal kaldırtmam" şeklinde tehditle haciz işleminin, dolayısıyla kamu görevinin yapılmasına engel olduğu sabittir. Katılan avukatın, yukarıda da açıklandığı üzere TCY’nın 279. maddesi uyarınca "memur" sayıldığı ve yine haciz işlemi nedeniyle kamu görevi yaptığı sırada sanığın etkin direnmesi ile karşılaştığı nazara alındığında, sanığın 1136 sayılı Yasa’nın 57 nci maddesi gereğince, hâkim...
![]() (Şerh No: 14054 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 25-10-2012 15:49)
(Şerh No: 14052 - Ekleyen: Av.Fatih SÖĞÜT - Tarih : 24-10-2012 19:54)
(Şerh No: 14051 - Ekleyen: Av.Fatih SÖĞÜT - Tarih : 24-10-2012 19:40)
(Şerh No: 14050 - Ekleyen: Av.Fatih SÖĞÜT - Tarih : 24-10-2012 19:35)
(Şerh No: 14049 - Ekleyen: Av.Fatih SÖĞÜT - Tarih : 24-10-2012 10:52)
(Şerh No: 14048 - Ekleyen: Av.Fatih SÖĞÜT - Tarih : 24-10-2012 10:07)
(Şerh No: 14047 - Ekleyen: Av.Fatih SÖĞÜT - Tarih : 24-10-2012 10:04)
(Şerh No: 14046 - Ekleyen: Av.Fatih SÖĞÜT - Tarih : 24-10-2012 09:59)
Müşterek çocuğun ifadesinin duruşma gününden farklı bir tarihte, duruşma açılarak, davalının yokluğunda saptanması savunma hakkını kısıtlayıcı önemli bir usul hatasıdır. Karar bu yönden bozulmalıdır.
![]() (Şerh No: 14045 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 23-10-2012 12:52)
İsim değiştirilmesine ilişkin uyuşmazlık 6100 sayılı HMK.’nun 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmesinden sonra açılan çekişmesiz yargı işi niteliğinde olup sulh hukuk mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir.
![]() (Şerh No: 14044 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 20-10-2012 12:32)
Davacı alacaklının icra takibi tarihi itibariyle muaccel bir alacağı bulunmadığından, bu evrede icra takibine girişmekte haklı olduğu söylenemez ise de, davacı harcını yatırmak suretiyle varlığını iddia ettiği alacağın tahsilini sağlamak amacıyla bu davayı açtığına göre, Anayasa’nın 141/son maddesinde belirtilen usul ekonomisi de gözönüne alınarak davaya alacak davası olarak devam etmek gerekirken bu hususun gözardı edilerek direnme kararı verilmesi Usul ve Yasa’ya aykırıdır. Bu nedenle direnme ...
![]() (Şerh No: 14043 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 20-10-2012 12:25)
Özel hayat, kişinin sadece gözlerden uzakta, başkalarıyla paylaşmadığı, kapalı kapılar ardında, dört duvar arasındaki yaşantısı ve mahremiyetinden ibaret değildir. Kamuya açık alana çıkan her kişinin, bu alandaki her görüntü veya sesinin kaydedilip, sürekli ve izinsiz olarak elde bulundurulmasına rıza gösterdiğinin kabulü mümkün olmaz.
![]() (Şerh No: 14041 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 20-10-2012 10:34)
Katılan lehine vekalet ücretine hükmedilmesi için ceza davasının mahkumiyetle sonuçlanması ve katılanın kendisini hukuki yardımından yararlandığı bir vekille temsil ettirmesi yeterli olup, ayrıca vekilin duruşmaları takip etmesi zorunluluğu bulunmamaktadır.
![]() (Şerh No: 14042 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 19-10-2012 16:04)
Davacı, durumu dava açmadan kısa bir süre önce dedikoduların artması sonucu öğrendiğini açıklamıştır. Dosyadaki yazılara, bozmaya uygun işlem ve araştırma yapılmış olmasına, delillerin takdirinde bir yanlışlık bulunmamasına göre, hükmün onaylanması gerekir.
![]() (Şerh No: 14039 - Ekleyen: Av.Gökmen AŞKAR - Tarih : 19-10-2012 11:00)
Önceki kanunumuzdaki "kocanın iğfal edilmiş olması halinin" de yeni kanunumuzda "gecikmeyi haklı kılan sebeplerin" içine alındığı anlaşılmaktadır.
![]() (Şerh No: 14038 - Ekleyen: Av.Gökmen AŞKAR - Tarih : 19-10-2012 10:54)
Belirsiz alacak ve tespit davası başlıklı 107.maddede "davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkansız olduğu hallerde, alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabilir. Ayrıca, kısmi eda davasının açılabildiği hallerde, tespit davası da açılabilir ve bu durumda hukuki yararın var olduğu kabul edilir." hükmü öngörülmüştür.
Açıklana...
![]() (Şerh No: 14040 - Ekleyen: Av.M.Mustafa ÖZKUL - Tarih : 19-10-2012 10:39)
Davacı baba olmadığını davadan bir hafta önce öğrendiğini ileri sürerek dava açtığına göre; gecikmeyi haklı kılan sebep bulunup bulunmadığını ispat yükü davacıya düşer.
![]() (Şerh No: 14037 - Ekleyen: Av.Gökmen AŞKAR - Tarih : 16-10-2012 00:27)
Devlet Memurları Kanunu’nun 86. maddesinin dördüncü fıkrasında yer alan “…birinci fıkrada sayılan…” ibaresi Anayasa’ya aykırı bulunarak iptal edilmiştir.
![]() (Şerh No: 14036 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 14-10-2012 12:49)
Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 51. maddesinin son fıkrası Anayasa’ya aykırı değildir.
![]() (Şerh No: 14035 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 14-10-2012 12:46)
Gelir Vergisi Kanunu’nun, 4842 sayılı Kanun ile değiştirilen 86. maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde yer alan “…gayrimenkul sermaye iratları…” ibaresi Anayasa’ya aykırı değildir.
![]() (Şerh No: 14034 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 14-10-2012 12:43)
Vergi Usul Kanunu’nun, 4751 sayılı Kanun’un 1. maddesiyle değiştirilen Mükerrer 49. maddesinin (b) fıkrasının üçüncü paragrafının “Takdir komisyonlarının bu kararlarına karşı kendilerine karar tebliğ edilen daire, kurum, teşekküller ve ilgili mahalle ve köy muhtarlıkları onbeş gün içinde ilgili vergi mahkemesi nezdinde dava açabilirler.” biçimindeki birinci cümlesi Anayasa’ya aykırı bulunarak iptal edilmiştir.
![]() (Şerh No: 14033 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 14-10-2012 12:39)
Devlet Memurları Kanunu’nun 36. maddesinin “Ortak Hükümler” bölümünün (A) fıkrasının (11) numaralı bendi Anayasa’ya aykırı değildir.
![]() (Şerh No: 14032 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 14-10-2012 12:34)
Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’nun, 5728 sayılı Kanun ile değiştirilen 28. maddesinin birinci fıkrası Anayasa’ya aykırı değildir.
![]() (Şerh No: 14031 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 14-10-2012 12:25)
Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231. maddesinin (6) numaralı fıkrasının sonuna, 6008 sayılı Kanun’un 7. maddesiyle eklenen “Sanığın kabul etmemesi hâlinde, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmez.” biçimindeki cümle Anayasa’ya aykırı değildir.
![]() (Şerh No: 14030 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 14-10-2012 12:21)
25.4.2006 günlü, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 36. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendinin “Aynı konuya ilişkin olarak nüfus kaydının düzeltilmesi davası ancak bir kere açılabilir.” biçimindeki birinci cümlesinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve İPTALİNE karar verilmiştir.
![]() (Şerh No: 14029 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 13-10-2012 09:15)
Önerge [CezaİnfazK. 108]
![]() ![]() (Şerh No: 14027 - Ekleyen: Mesut AKDÜLGER - Tarih : 11-10-2012 09:48)
Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 83. maddesinin (1) numaralı fıkrasında yer alan “… zorunlu hâller dışında bir daha değiştirilmemek üzere, …” ibaresinin, Anayasa’nın 17. maddesine aykırı olmadığına karar verilmiştir.
![]() (Şerh No: 14026 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 09-10-2012 09:52)
Bilgi [TCK. 125]
![]() Anayasa Mahkemesi 12.09.2012 tarihli toplantısında, Dinar Sulh Ceza Mahkemesi'nin başvurusu üzerine 2012/78 sayılı dosya ile görüştüğü; 26.9.2004 günlü, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 125. maddesinin (3) numaralı fıkrasının (a) bendinin son cümlesinin iptaline karar verilmesi istemini esastan görüşerek; "İptal İsteminin Reddine" karar vermiştir. ![]() (Şerh No: 14025 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 06-10-2012 11:48)
Bilgi [İYUK. 28]
![]() Anayasa Mahkemesi 27.09.2012 tarihli toplantısında, Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'nin başvurusu üzerine 2012/22 sayılı dosya ile görüştüğü; 6.1.1982 günlü, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 28. maddesinin (4) numaralı fıkrasında yer alan "...kararı yerine getirmeyen kamu görevlisi aleyhine de tazminat davası açılabilir..." ibaresinin iptaline karar verilmesi istemini esastan görüşerek; "İptal İsteminin Reddine" karar vermiştir. ![]() (Şerh No: 14024 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 06-10-2012 11:38)
Bilgi [HMK. 29]
![]() Anayasa Mahkemesi 27.09.2012 tarihli toplantısında, Pazarcık Asliye Hukuk Mahkemesi'nin başvurusu üzerine 2012/4 sayılı dosya ile görüştüğü; 12.1.2011 günlü, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 29. maddesinin "Taraflar, davanın dayanağı olan vakıalara ilişkin açıklamalarını gerçeğe uygun bir biçimde yapmakla yükümlüdürler." biçimindeki ikinci fıkrasının iptaline karar verilmesi istemini esastan görüşerek; "İptal İsteminin Reddine" karar vermiştir. ![]() (Şerh No: 14023 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 06-10-2012 11:31)
Mahkemece her ne kadar, davacının eylemi genel müdürün görev süresi sonlandığı için işverenin bir başka işçisine sataşma olarak değerlendirilemeyeceği değerlendirilmiş ise de, davacının burada kastı giden genel müdür ve bir yerde onun şahsında işvereni küçük düşürmedir. Görevi ile hiçbir ilgisi olmayan bir yerdeki fotoğrafı çıkartıp, yırtıp, yırtık hali ile takılması, başka türlü izah edilemez. Eylemin diğer çalışanlar üzerinde yapacağı etki de düşünüldüğünde, davacının bu eylemi doğruluk ve bağ...
![]() (Şerh No: 14022 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 03-10-2012 15:09)
Yüklenicinin, iş sahibine olan borçlarına aykırı olarak, imâlini yüklendiği eserin ayıplı olması durumunda; açık ayıplarda Borçlar Kanunu’nun 359., gizli ayıplarda ise 362. maddeleri hükümlerine uygun olarak ihbarda bulunduğu takdirde iş sahibi, aynı Kanun’un 360. maddesinde tanınan hakları kullanabilir.
![]() (Şerh No: 14021 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 02-10-2012 15:30)
Bina dışına taşma yapmayan ve ortak yerlere tecavüz etmeyen değişiklikler İmar mevzuatına aykırılık teşkil etse bile İmar Kirliliğine Neden Olma suçunu oluşturmaz.
![]() (Şerh No: 14017 - Ekleyen: Av.Evren AKÇAY - Tarih : 30-09-2012 14:23)
Anlaşmalı boşanma koşullarının oluştuğu ve karar vermeye bir engelin bulunmadığı anlaşılan oturumda, herhangi bir sebeple karar verilememiş ve duruşma başka bir güne bırakılmışsa tarafların (asılların) bizzat sonraki oturumlarda da hazır bulunma zorunluluğu bulunmamaktadır.
![]() (Şerh No: 14020 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 30-09-2012 11:53)
Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin 12; Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi’nin 6. maddesi uyarınca müşterek çocuklar dinlenmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde velayet düzenlemesi doğru bulunmamıştır.
![]() (Şerh No: 14019 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 30-09-2012 11:41)
Ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, kadının isteği ve onayı ile ziynet eşyalarının bozdurulup ev ihtiyaçları için harcandığının davalı koca tarafından kanıtlanması halinde; koca ziynet eşyalarını iadeden kurtulur.
![]() (Şerh No: 14018 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 29-09-2012 10:37)
Önerge [BK. 504]
![]() ![]() (Şerh No: 14016 - Ekleyen: Av.Mehmet SÖYLEMEZ - Tarih : 28-09-2012 10:29)
Yapı sahibine para cezası verilebilmesi için idarece ruhsatsız yapılaşmanın veya ruhsata aykırılığın tespit edilmiş olması yeterli olup, ruhsata aykırılığın tespiti üzerine mevzuata uygunluğun sağlanması için ilgiliye tanınacak sürenin para cezası verilmesi yönünde tesis edilecek işlemle doğrudan bir ilgisinin bulunmadığı gibi ruhsata aykırılığın giderilmiş olmasının da para cezası verilmesine engel teşkil etmeyeceği kuşkusuzdur.
![]() (Şerh No: 14011 - Ekleyen: Av.Gökmen AŞKAR - Tarih : 28-09-2012 10:25)
3194 sayılı Kanun'un 32. maddesinde belirtildiği şekilde usulüne uygun olarak düzenlenmiş yapı tatil tutanağı olmadan, sadece tespit tutanağına dayanılarak tesis edilen yıkım işleminde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
![]() (Şerh No: 14010 - Ekleyen: Av.Gökmen AŞKAR - Tarih : 28-09-2012 10:20)
Ruhsatlı yapıdaki ruhsata aykırılığın ne olduğu hususuna açıklık getiren yapı tatil tutanağının düzenlemesi suretiyle bir tespitin yapılması, bu tespitin tebliği suretiyle davacının yapısını mevzuata uygun hale getirmesi hususunda uyarılması gerekirken, doğrudan yapının tamamının yıkılması sonucuna yol açacak şekilde inşaat ruhsatının ve yapı kullanma izin belgesinin iptali yönünde işlem tesis edilmesinde mevzuata uyarlık bulunmadığı hakkında.
![]() (Şerh No: 14009 - Ekleyen: Av.Gökmen AŞKAR - Tarih : 28-09-2012 10:14)
İmar mevzuatına aykırı olarak yapılan yapı nedeniyle ayrı tespitlere dayalı olarak ve her seferinde tespit edilen yeni aykırılıklar için birden çok kez imar para cezası verilebileceği hakkında.
![]() (Şerh No: 14012 - Ekleyen: Av.Gökmen AŞKAR - Tarih : 28-09-2012 10:09)
(Şerh No: 14015 - Ekleyen: Av.Gökmen AŞKAR - Tarih : 26-09-2012 12:40)
Kendisinde uyuşturucu madde ele geçirilemeyen sanığın, iletişim tespit tutanaklarında ve beyanlarında diğer sanığa verdiği kabul edilen uyuşturucu maddenin elde edilememesi ve teknik yöntemle uyuşturucu madde olup olmadığının saptanamamış olması karşısında; suçu işlediğine dair diğer sanık A____’nın sonradan döndüğü beyan dışında delil bulunmadığından beraatı yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,BOZMA nedenidir.
![]() (Şerh No: 14014 - Ekleyen: Av.Gökmen AŞKAR - Tarih : 26-09-2012 12:27)
Kendisinde uyuşturucu madde ele geçirilemeyen, uyuşturucu madde kullandığı tıbben saptanamadığı gibi, kendi soyut anlatımı dışında, yüklenen suçu işlediğine ilişkin her türlü şüpheden uzak, yasal ve yeterli delil elde edilemeyen sanık hakkında mahkumiyet hükmü kurulmasıl bozma nedenidir.
![]() (Şerh No: 14013 - Ekleyen: Av.Gökmen AŞKAR - Tarih : 26-09-2012 12:23)
Dava, tapu kaydına yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir.
Mahkemece, Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik verilmiştir.
Yargıtay kararı sadece vekalet ücreti yönünden düzelterek onamıştır.
![]() (Şerh No: 14008 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 25-09-2012 14:42)
Mahkemece, davanın görev yönünden reddine karar verildiği halde davanın görevli mahkemede devam edip etmeyeceği henüz belli olmadığından bu aşamada davalı idare lehine vekalet ücreti takdir edilmesi doğru görülmemiştir.
![]() (Şerh No: 14006 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 25-09-2012 14:38)
HMK.331 dikkate alındığında görevsizlik kararında vekalet ücretine hükmedilemez. Bu sebeple mahkemenin vekalet ücretine karar vermiş olması usul ve yasaya aykırıdır.
![]() (Şerh No: 14007 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 25-09-2012 14:32)
Taraflar arasında uyuşmazlık satıma konu baskı makinesinin ayıplı olup olmadığı ve süresinde ayıp ihbarında bulunulup bulunulmadığı hususlarından kaynaklanmaktadır.
Davacı şirket yetkilisi tarafından davalı tarafa 2.9.2008 tarihli bir şikayet mektubu yazıldığı, davalı tarafından da 3.9.2008 tarihinde davacı tarafa e-mail ve aynı içerikli faks çekildiği dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece bu e-mail ve faks metni üzerinde durulup, değerlendirilme yapılarak tüm deliller birli...
![]() (Şerh No: 14005 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 25-09-2012 12:59)
Bilgi [TK. 849]
![]() Bu madde, 6762 sayılı Kanunun 761 inci maddesinden, dili güncelleştirilerek aynen alınmıştır. ![]() (Şerh No: 14004 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 24-09-2012 16:34)
Bilgi [TK. 848]
![]() Bu madde, 6762 sayılı Kanunun 760 ıncı maddesinden, dili güncelleştirilerek aynen alınmıştır. ![]() (Şerh No: 14003 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 24-09-2012 16:34)
Bilgi [TK. 846]
![]() Bu madde, 6762 sayılı Kanunun 758 inci maddesinden, dili güncelleştirilerek aynen alınmıştır. ![]() (Şerh No: 14001 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 24-09-2012 16:34)
Bilgi [TK. 845]
![]() Bu madde, 6762 sayılı Kanunun 757 nci maddesinden, dili güncelleştirilerek aynen alınmıştır. ![]() (Şerh No: 14000 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 24-09-2012 16:34)
Bilgi [TK. 844]
![]() Bu madde, 6762 sayılı Kanunun 756 ncı maddesinden, dili güncelleştirilerek aynen alınmıştır. ![]() (Şerh No: 13999 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 24-09-2012 16:33)
Bilgi [TK. 843]
![]() Bu madde, 6762 sayılı Kanunun 755 inci maddesinden, dili güncelleştirilerek aynen alınmıştır. ![]() (Şerh No: 13998 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 24-09-2012 16:33)
Bilgi [TK. 840]
![]() Bu madde, 6762 sayılı Kanunun 752 nci maddesinden, dili güncelleştirilerek aynen alınmıştır. ![]() (Şerh No: 13995 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 24-09-2012 16:33)
Bilgi [TK. 839]
![]() Bu madde, 6762 sayılı Kanunun 751 inci maddesinden, dili güncelleştirilerek aynen alınmıştır. ![]() (Şerh No: 13994 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 24-09-2012 16:32)
Bilgi [TK. 838]
![]() Bu madde, 6762 sayılı Kanunun 750 nci maddesinden, dili güncelleştirilerek aynen alınmıştır. Maddedeki "teslim" kelimesi yerine "zilyedliğin devri" ibaresinin kullanılıp kullanılamayacağı tartışmalı olduğundan hükümde herhangi bir değişiklik yapılmamıştır. Adalet Komisyonu Raporu'ndan: Alt Komisyonca, Tasarının 838 inci maddesinin ikinci fıkrasındaki "ciro edilebilir" ibaresi "devredilebilir" şeklinde değiştirilmiştir. Yapılan değişiklik Komisyonumuzca da kabul edilmiştir. ![]() (Şerh No: 13993 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 24-09-2012 16:32)
Bilgi [TK. 836]
![]() Bu madde, 6762 sayılı Kanunun 748 inci maddesinden, dili güncelleştirilerek aynen alınmıştır. ![]() (Şerh No: 13991 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 24-09-2012 16:32)
Bilgi [TK. 835]
![]() Bu madde, 6762 sayılı Kanunun 747 nci maddesinden, dili güncelleştirilerek aynen alınmıştır. ![]() (Şerh No: 13990 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 24-09-2012 16:32)
Bilgi [TK. 834]
![]() Bu madde, 6762 sayılı Kanunun 746 ncı maddesinden, dili güncelleştirilerek aynen alınmıştır. ![]() (Şerh No: 13989 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 24-09-2012 16:31)
Bilgi [TK. 833]
![]() Bu madde, 6762 sayılı Kanunun 745 inci maddesinden, dili güncelleştirilerek aynen alınmıştır. Adalet Komisyonu Raporu'ndan: Alt Komisyonca, Tasarının 833 üncü maddesinin birinci fıkrasında "saklama sözleşmesi" ibaresi, "vedia sözleşmesi" şeklinde değiştirilmiştir. Yapılan bu değişiklik Komisyonumuzca da kabul edilmiştir. ![]() (Şerh No: 13988 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 24-09-2012 16:31)
Bilgi [TK. 847]
![]() Bu madde, 6762 sayılı Kanunun 759 uncu maddesinden, dili güncelleştirilerek aynen alınmıştır. Adalet Komisyonu Raporu'ndan: Alt Komisyonca, Tasarının 847 nci maddesindeki sigorta teminatının, afet hallerine özgülenmesi uygun görülmemiş, bu sebeple kapsamı genişletilmiştir. Yapılan değişiklik Komisyonumuzca da kabul edilmiştir. ![]() (Şerh No: 14002 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 24-09-2012 16:30)
Bilgi [TK. 842]
![]() Bu madde, 6762 sayılı Kanunun 754 üncü maddesinden, dili güncelleştirilerek aynen alınmıştır. ![]() (Şerh No: 13997 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 24-09-2012 16:30)
Bilgi [TK. 841]
![]() Bu madde, 6762 sayılı Kanunun 753 üncü maddesinden, dili güncelleştirilerek aynen alınmıştır. ![]() (Şerh No: 13996 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 24-09-2012 16:30)
Bilgi [TK. 837]
![]() Bu madde, 6762 sayılı Kanunun 749 uncu maddesinden, dili güncelleştirilerek aynen alınmıştır. ![]() (Şerh No: 13992 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 24-09-2012 16:30)
Bilgi [TK. 832]
![]() Bu madde, 6762 sayılı Kanunun 744 üncü maddesinden, dili güncelleştirilerek aynen alınmıştır. Adalet Komisyonu Raporu'ndan: Alt Komisyonca, Tasarının 832 nci maddesinin birinci fıkrasında ayraç içinde bulunan "rehin senedi" ibaresi metinden çıkarılmış, ayrıca maddede redaksiyon yapılmıştır. Yapılan değişiklikler Komisyonumuzca da kabul edilmiştir. ![]() (Şerh No: 13987 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 24-09-2012 16:30)
Bilgi [BK. 648]
![]() (TASARININ 18. MADDESİ KANUNUN YASALAŞAN METNİNİN 12. MADDESİNE KARŞILIK GELMEKTEDİR.) MADDE 18 - Yürütme maddesidir. ![]() (Şerh No: 13985 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 23-09-2012 17:30)
Bilgi [BK. 648]
![]() (TASARININ 17. MADDESİ KANUNUN YASALAŞAN METNİNİN 11. MADDESİNE KARŞILIK GELMEKTEDİR.) MADDE 17 - Yürürlük maddesidir. ![]() (Şerh No: 13984 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 23-09-2012 17:29)
Bilgi [BK. 648]
![]() GEÇİCİ MADDE 1 - Tasarının tek fıkradan oluşan geçici 1 inci maddesinde, yürürlükten kaldırılan Gayrimenkul Kiraları Hakkında Kanun’un 12 nci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca açılmış ve henüz karara bağlanmamış olan davalara ilişkin uygulama düzenlenmektedir. Maddeye göre, bu nitelikteki davaların, ayrıca bir işlem yapılmasına ve karar verilmesine gerek olmaksızın, 6570 sayılı Gayrimenkul Kiraları Hakkında Kanun’un yürürlükte olduğu dönemdeki gibi Sulh Hukuk Mahkemelerinde; bu mahkemelerce ... ![]() (Şerh No: 13983 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 23-09-2012 17:26)
Bilgi [BK. 648]
![]() (TASARININ 16. MADDESİ KANUNUN YASALAŞAN METNİNİN 10. MADDESİNE KARŞILIK GELMEKTEDİR.) MADDE 16 - Tasarının tek fıkradan oluşan "Yürürlükten kaldırılan Kanun" kenar başlıklı 16 nci maddesi ile 18/5/1955 tarihli ve 6570 sayılı Gayrimenkul Kiraları Hakkında Kanun, düzenleme konularından uygun görülenleri aynen veya bazı değişikliklerle Türk Borçlar Kanunu Tasarısının kapsamına dahil edildiği için, yürürlükten kaldırılmaktadır. ![]() (Şerh No: 13982 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 23-09-2012 17:23)
Bilgi [BK. 648]
![]() (TASARININ 15. MADDESİ KANUNUN YASALAŞAN METNİNİN 9. MADDESİNE KARŞILIK GELMEKTEDİR.) MADDE 15 - Tasarının tek fıkradan oluşan "C. Genel nitelikli hükümler" kenar başlıklı 15 inci maddesinde, Tasarıda hüküm bulunmayan hâllerde yapılacak uygulama düzenlenmektedir. Maddeye göre; Tasarıda hüküm bulunmayan hâllerde,, Türk Medenî Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun hükümleri, uygun düştüğü ölçüde uygulanacaktır. ![]() (Şerh No: 13981 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 23-09-2012 17:21)
Bilgi [BK. 648]
![]() (TASARININ 14. MADDESİ KANUNUN YASALAŞAN METNİNİN 8. MADDESİNE KARŞILIK GELMEKTEDİR.) MADDE 14 - Tasarı’nın tek fıkradan oluşan "B. Yollamalar" kenar başlıklı 14 üncü maddesinde, diğer mevzuatta, bu Tasarı’yla veya Türk Borçlar Kanunu Tasarısı’yla yürürlükten kaldırılması ya da değiştirilmesi öngörülen kanunların maddelerine yapılan yollamaların nasıl uygulanacağı düzenlenmektedir. Maddeye göre, bu nitelikteki yollamalar, o maddeleri karşılayan yeni hükümlere yapılmış sayılacaktır. Ayrıca, d... ![]() (Şerh No: 13980 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 23-09-2012 17:19)
Bilgi [BK. 648]
![]() (TASARININ 13. MADDESİ KANUNUN YASALAŞAN METNİNİN 7. MADDESİNE KARŞILIK GELMEKTEDİR.) MADDE 13 - Tasarı'nın tek fıkradan oluşan "A. Görülmekte olan davalara ilişkin uygulama" kenar başlıklı 13 üncü maddesinde, Türk Borçlar Kanunu Tasarısı'nın hangi hükümlerinin, yasalaşıp yürürlüğe girme tarihinden sonra, görülmekte olan davalarda da uygulanacakları düzenlenmektedir. Maddeye göre, Türk Borçlar Kanunu Tasarısı’nın geçici ödemelere ilişkin 75 inci maddesi, faize ilişkin 87 nci maddesi, gecikme... ![]() (Şerh No: 13979 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 23-09-2012 17:16)
|
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |