![]() |
|
![]() |
|
(Karar Tarihi : 02.04.2012)
Dava: Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Karar: Davada davacı vekili Tarafların Nazilli l. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2001/478 esas, 2001/521 karar sayılı ilamı ile boşandıklarını ve bu karar ile müşterek çocuğun velayetinin anneye bırakılarak çocuk lehine aylık 40 TL nafakaya hükmedildiğini, daha sonra açtıkları artırım davası mahkemenin 2009/532 esas 2010/519 karar sayılı ve 26.08.2010 tarihli kararı ile nafakanın aylık 200 TL. ye yükseltildiğini, kararda ayrıca bundan böyle nafakanın her yıl TÜFE oranında artırım öngörülmüş ise de nafaka miktarının düşük olduğundan % 10 u bulmayan TÜFE oranındaki artışla müvekkilinin çocuğun artan ihtiyaçlarını karşılamasının mümkün olmadığı, davalının TÜFE oranındaki artırım hükmüne de uymayarak 200 TL. aylıknafaka ödemeyi sürdürdüğünü, bu nedenlerle nafakanın aylık 350 TL.' ye yükseltilmesini talep etmiştir. Davalı çocuk için hükmedilen aylık 200,00 TL nafakayı karardaki artırım oranından fazla olarak 225,00 TL olarak ödediğini belirterek haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece önceki artırım kararı ile ayrıca yükseltilen nafakanın her yıl Devlet İstatistik Enstitüsünün yayınladığı TÜFE oranında arttırılmasına karar verildiği, davalı tarafından mahkememize sunulan dekontlara göre karar altına alınan TÜFE oranlarına göre artış ile nafakayı düzenli olarak ödediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. TMK'nun "Tazminat ve nafakanın ödenme biçimi" başlıklı 176. maddesinin 4. fıkrasında tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebileceği açıklanmıştır Bu düzenlemeye göre iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde nafakanın TÜİK'in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu ileri sürülmemiştir. Yerleşen dairemiz uygulamasına göre nafaka artırımın da ÜFE oranı dikkate alınması gerekir iken önceki artırım kararında TÜFE oranında arttırılmasına karar verilmiş olduğu gibi kararda arttırılması gereken miktar açıkça yazılmadığı için uyuşmazlık ve icraya başvurulması halinde arttırılması gereken miktarın ne olacağı değerlendirme ile belirlenebilecek olup bu karar icraya elverişli de değildir. KARAR : Açıklanan sebeplerle açıklanan bu esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK'nun 428. maddesi gereğince bozulmasına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 02.04.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi. |
İlgili Mevzuat Hükmü : Türk Medeni Kanunu MADDE 176 :Maddi tazminat ve yoksulluk nafakasının toptan veya durumun gereklerine göre irat biçiminde ödenmesine karar verilebilir.
Manevi tazminatın irat biçiminde ödenmesine karar verilemez. İrat biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkeme kararıyla kaldırılır. Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. Hakim, istem halinde, irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafakanın gelecek yıllarda tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre ne miktarda ödeneceğini karara bağlayabilir. Gerekçesi için Bkz. |
|
Şerh Son Güncelleme: 08-11-2012
|
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |