DEVRE TATİL SÖZLEŞMESİNİN HUKUKİ NİTELİĞİ VE BU HUSUSTAKİ UYUŞMAZLIKLAR
GİRİŞ.
Günümüz dünyasında tüketim toplumuna dönüşmemizin en önemli sonuçlarından biri de birçok alanda yeni uygulamalar başlaması ve tüketimin baş döndürücü bir hıza kavuşmasıdır. Bu uygulamalar henüz yeni olduğundan dolayı hukuken oturmamıştır ve yeni uyuşmazlıklar doğurmaktadır.
Tüketici en basit tanımla ihtiyacını karşılamak için mal ya da hizmet satın alan kişidir. Bu tanımdan oyla çıkacak olursak; tüketicinin mal ya da hizmet satın aldığı bir kişi ya da kurumun olduğu aşikardır, bunları da hukukumuzda satıcı ya da duruma göre sağlayıcı olarak adlandırıyoruz.
Tüketiciler davranışsal olarak her ne kadar bir mal ya da hizmeti satın almadan önce kendi olanakları ile araştırmalar yapsa da mal ve hizmeti sunan kurum çoğu zaman işinde uzman dev şirketler olmaktadır. Bu durumda sunduğu mal ve hizmeti tamamen ticari ve profesyonel olarak satışa sunan şirketler hukuki alt yapı olarak da tüketiciye karşı ezici üstünlüğe sahip olmaktadır.
İnsanlar hergün yaptıkları onlarca alışverişte her daim pazarlık etme ve daha hesaplısını araştırma fırsatına sahip olmasalar da bazı uzun vadeli ve parasal anlamda yekün tutan alışverişlerinde derin araştırmalar yapmadan hareket etmemektedir. Bu husus üzerinden yola çıkarak bir ihtiyaç olarak tatil satın almak isteyen tüketiciler daha hesaplısını araştırma yolunda bazen devre tatil sözleşmelerine yönelebilmektedirler. İşte bu yazıda devre tatil sözleşmesine ilişkin hukuki durum ve konular ele alınarak tüketici bilinçlendirilmeye çalışılacaktır. Sistematik olarak DEVRE TATİL VE UZUN SÜRELİ TATİL HİZMETİ SÖZLEŞMELERİ YÖNETMELİĞİ'ndeki konu bütünlüğü ve yönetmelik maddeleri genel hatları ile ele alınacaktır. Şimdiden yararlı olması dileklerimizle...
DEVERE TATİL SÖZLEŞMESİN NEDİR?
Devre tatil sözleşmesini ele almadan önce konuların birbiri ile karışmaması için birkaç satırla devre mülk terimini tanımlamakta fayda var. 634 sayılı konunun 8. Bölümünde devre mülk hakkı şöyle tanımlanmaktadır:
Madde 57 - Mesken olarak kullanılmaya elverişli bir yapı veya bağımsız bölümün ortak maliklerinden her biri lehine bu yapı veya bağımsız bölümden yılın belli dönemlerinde istifade hakkı, müşterek mülkiyet payına bağlı bir irtifak hakkı olarak kurulabilir. Bu hakka devre mülk hakkı denir.
Görüldüğü üzere devre mülk hakkında bir ayni hakkın varlığı bariz bir şekilde ortadadır yani yılın belli zamanlarında anılı mülkü kullanma hakkına sahip olan kişi bu mülkün aynı zamanda el birliği mülkiyet ile maliklerden birisidir. Yılın hangi zamanlarında mülkü kimin kullanacağına ilişkin tartışmalar tamamen ortakların kendi anlaşmalarına bağlı olup tapu sicilinin beyanlar kısmına resmi senede bağlı olarak işlenmesi halinde geçerlik kazanacağı kanunda belirtilmiştir.
Belirttiğimiz gibi devre mülk hakkında bir maliklik sıfatı varken gelişen ve değişen tüketim anlayışları sayesinde ortaya çıkan çeşitli sözleşmelerden biri de devre tatil sözleşmeleridir. Hemen belirtelim devre tatil sözleşmeleri de ayni hakka ilişkin olarak düzenlenebilir.
Mülk edinmenin artan nüfusa bağlı olarak fazla maliyetli olması bunu daha kolay çözüme kavuşturma yolunda; mülk sahibi olmadan, anlaşma ile yılın belli zamanlarında bir mülkün kullanımını satın alma mantığını doğurmuştur. Yani henüz yürürlüğe giren DEVRE TATİL VE UZUN SÜRELİ TATİL HİZMETİ SÖZLEŞMELERİ YÖNETMELİĞİ' nin tanımı ile;
d) Devre tatil sözleşmesi: Bir yıldan uzun süre için kurulan ve tüketiciye bu süre zarfında birden fazla dönem için bir veya daha fazla sayıda gecelik konaklama imkânı veren sözleşmeleri,
Bir mantıkla da; her yıl tatile gitmeden önce yaptırdığımız 15 günlük rezervasyonların 1 yıldan fazla süre için her yıl, yılın belli zamanlarında gerçekleşmek üzere toplu olarak tek sözleşme ile satın alınmasıdır. Her yıl bir tatil için ödediğimiz meblağların 20 yıllığına tek kalemde ödendiği düşünülürse ciddi rakamlar ortaya çıkmakta bu da uyuşmazlıkların boyutunu ortaya koymaktadır. Ayrıca bu meblağların yüksekliği kötü niyetli insanlarında iştahını kabartmaktadır.
SÖZLEŞME ŞEKİL ŞARTLARI
Devre tatil sözleşmesi en az 12 punto büyüklüğünde yazılmalı ve eğer mesafeli satış değilse tüketici kendi el yazısı ile sözleşme tarihini yazarak imzalamalıdır.
Sözleşmenin bir nüshası tüketiciye verilmelidir.
Bu hususların ispatı da tamamen satıcı ve sağlayıcıya aittir.
DEVRE TATİL SÖZLEŞMELERİNDE ÖN BİLGİLENDİRME SORUNU
Devre tatil sözleşmelerindeki uyuşmazlıkların oldukça büyük bir bölümü sözleşme konusu mülkün nitelikleri ve tatil imkanları hakkında yapılan bilgilendirmelerden kaynaklanmaktadır. Uygulamada yapılan bilgilendirmelerde tüketicinin yanılgıya düşmesi veya DÜŞÜRÜLMESİ durumu ön plana çıkmaktadır. Yönetmeliğin devre tatil sözleşmelerinin kurulmasından en az bir gün önce tüketiciyi aşağıdaki formda bulunan hususlarda bilgilendirmesi şart olup bu bilgilendirmelerin yapıldığı ispatı satıcı veya sağlayıcıdadır. Bu husus yönetmelik maddelerinin açıklaması ve uygulamadaki uyuşmazlıklarda ele alınarak dile getirilecektir.
ÖN BİLGİLENDİRME FORMU VE UYGULAMADAKİ UYUŞMAZLIKLAR
a)Satıcı veya sağlayıcının isim, unvan, açık adres, telefon ve varsa MERSİS numarası ile diğer iletişim bilgileri.
Bu hususta bazen satıcı ve sağlayıcının kısa süre içersinde birçok satış yaptıktan sonra sözleşmelerde bulunan adresinden tamamen ve kısa ürede taşınarak herhangibi bir uyuşmazlık olması durumunda tüketicinin muhatap bulamamasına neden olmaktadır. Hemen belirtelim bu husus bir sorun teşkil etmemekte ve ticari ünvanı ile başka bir adreste de olsa işine devam eden şirket ya da şahıs muhatap olarak kabul görmektedir hukuk düzenimizde. ileride anlatacağımız cayma konusu başta olmak üzere bu adrese yapılan ihtar ve tebliğler geçerli olmaktadır.
b) Sözleşme konusu hizmetin niteliği, kapsamı, süresi ve hizmetten yararlanma koşulları.
Sözleşme öncesi yapılan pilot gezilerde sağlanan birçok hizmetin sözleşme sonrası devam etmemesi uygulamada önemli uyuşmazlıklardan olup, bu hizmetin sağlanması için yapılan bilgilendirmede mevcut olması yeterlidir.
c) Tüketicinin hizmetten yararlanmaya başlayacağı tarih.
ç) Varsa tüketici tarafından ödenecek ek masrafların niteliği, kapsamı ve tutarı.
Sözleşmenin kurulması için yapılan masraflar, hizmet kapsamının genişletileceği durumlarda ödenecek masraflar gibi birçok ek masraf kalemi tüketiciden talep edilse de, ön bilgilendirme ve prototipe yapılan pilot gezi esnasında yapılan tanıtımda bulunan hizmetler için ek masraf ve ücret talep edilmesi hukuki değildir.
d) Sözleşmenin süresine göre her yıl için eşit taksit miktarlarını gösteren ödeme planı ve bu taksitlerin ödenmesi için öngörülen süre.
e) Varsa bir yıldan sonraki taksit ödemelerine ilişkin artış oranı.
f) Tüketiciye sunulan ana hizmetlerin niteliği ve kapsamına ilişkin bilgiler.
g) Cayma hakkının ne şekilde kullanılacağı ve cayma bildiriminin yapılacağı açık adres, faks numarası ve elektronik posta bilgileri.
Cayma hakkı hiçbir gerekçe gösterilmeksizin 14 gün içinde kullanılabilir. Uygulamada bu konuda çıkan uyuşmazlıklar genel olarak cayma hakkının kullanımına ilişkin şekil şartlarıdır.
Eğer yapılan sözleşme ayni hakka ilişkinse yani mülkün kullanımının yanında elbirliği mülkiyet ile malik olarak taşınmazın payı da devralınmış ise, sözleşmede yer alan satıcı veya sağlayıcı adresine noterde düzenleme şeklinde gönderilen bir cayma bildirimi ile yapılır.
Eğer mülkiyet devralma söz konusu değil ise bu cayma bildirimi kayıtlı posta ile aynı adrese yapılabilir.
Bu hususta en önemli konulardan biri ise süre kavramıdır. Cayma bildiriminin postaya verildiği tarih önem kazanmakta ve geçerli olmakta iken satıcı ve sağlayıcıya ulaşma tarihi önemsizdir.
Hemen belirtelim ki bu cayma hakkı kullanılırken satıcı ve sağlayıcıya hiçbir ücret ve cezai tazminat ödenmez. Uygulamada bedel talep edilerek tüketicinin oyalandığı ve sonuç olarak tüketicinin de süreyi kaçırdığı görülmektedir.
Devre tatil sözleşme bedeli tamamen veya kısmen bir kredi veren kurum veya kuruluşça karşılanıyorsa, cayma süresi içinde kredi verene de yapılacak bir cayma bildirimi hiçbir ücret ve cezai tazminat ödemeksizin kredi anlaşmasını da sona erdirir.
Cayma hususu mühim bir konu olup her ne kadar bilgilendirme yapsak da imza edilen sözleşmelerdeki bedellerin büyüklüğü de göz önüne alınırsa bir avukattan yardım almanızı tavsiye ediyoruz.
SONUÇ.
Toplum arasında devre tatil olarak adlandırılan bu husus uzun vadeli tatil sözleşmesi, devre tatilin ön ödemeli oluşu, ayni veya şahsi hakka konu oluşu gibi birçok ayrıntıyı ve hukuki durumları içermekte olup çokça da net olmayan bir kavramdır. Hemen belirtelim ki tüketiciyi bilinçlendirme amaçlı ele aldığımız yazımız konuyu oldukça anlaşılabilir ve genel hatları ile ele almıştır.
Kurulan sözleşmenin niteliğinden tutunda cayma bildirimi şekil şartlarına ilişkin birçok ayrıntı en basite indirgenerek tüketicinin hakkını koruması amacına güdülenerek aktarılmaya çalışılmıştır.
Bu hususta her ne kadar bazı konuları ele alıp anlatsak da profesyonel bir hukukçudan tavsiye alarak hareket etmeniz önemlidir.
Amacına ulaşması dileklerimizle....
AV.MAHMUT TOPAL 0553 353 82 84
Bu makaleden kısa alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir :
"Devre Tatil Sözleşmesinin Hukuki Niteliği Ve Bu Husustaki Uyuşmazlıklar" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Av. Mahmut Topal'e aittir ve makale, yazarı tarafından Türk Hukuk Sitesi (http://www.turkhukuksitesi.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak yazarının izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
Şu ana dek 3 okuyucu bu makaleyi değerlendirdi :
3 okuyucu (100%) makaleyi yararlı bulurken,
0 okuyucu (0%) yararlı bulmadı.
Okuyucu
7704
Bu Makaleyi Şu An Okuyanlar (1) :
* Son okunma 8 saat 44 dakika 39 saniye
önce.
* Ortalama Günde 2,31 okuyucu.
* Karakter Sayısı : 9613, Kelime Sayısı : 1544,
Boyut : 9,39 Kb.
*
1 kez yazdırıldı.
*
5 kez indirildi.
*
2 okur yazarla iletişim kurdu.
* Makale No : 1826
Devre Tatil Sözleşmesinin Hukuki Niteliği Ve Bu Husustaki Uyuşmazlıklar
