Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Aktif Makale Yeni Türk Ticaret Kanununa Göre Anonim Şirket Yönetim Kurulu

Yazan : Av.M.Lamih Çelik [Yazarla İletişim]

YENİ TÜRK TİCARET KANUNUNA GÖRE ANONİM ŞİRKET YÖNETİM KURULU

Av.M.Lamih ÇELİK
Şanlıurfa Belediyesi Hukuk İşleri Müdürü


Özet: 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun Anonim Şirketlerin Yönetim Kuruluna ilişkin düzenlemelerini Şirketlerin yeni kanuna uyum sağlamasını kolaylaştırmak amacıyla ele alınmıştır.

Anahtar Kelimeler: Anonim Şirket,Yönetim Kurulu,Genel kurul,Temsil,Yetki devri

Giriş

50 yıldan fazla bir süredir Türk ticaret hayatını yönlendiren ve şekillendiren 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK) yerine 6102 sayılı yeni TTK’nu 1 Temmuz 2012 yılında yürürlüğe girdi.Ancak daha yürürlüğe girmeden uygulamada sorun yaratacak bazı maddeleri 6335 sayılı yasa ile değiştirilmiş ve bu değişiklikler 30/06/2012 tarih 28339 sayılı resmi gazete yayınlanarak 1 Temmuz 2012 tarihinde yürürlüğe girmiştir.Yeni Kanun ticari hayatı yeniden şekillendirmektedir. Esas itibariyle şeffaflık ve denetim üzerine oturan Kanun, işletmelerde kurumsal yönetişim, kamuoyunu doğru bilgilendirme üzerinde hassasiyetle durmaktadır. Kanun piyasa disiplini sağlamaya yönelik çağın gereklerine uygun bir dizi yeni hüküm içermektedir. Özellikle sermaye şirketleri ile ilgili bir dizi yenilik getirilmiştir. Bu yenilikler şirket kuruluşu, sermayesi, yönetimi, denetimi, muhasebe uygulamaları gibi birçok alanı kapsamaktadır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun Anonim Şirketlerin Yönetim Kuruluna ilişkin düzenlemelerini Şirketlerin yeni kanuna uyum sağlamasını kolaylaştırmak amacıyla ele alınmıştır.

a-Yönetim Kurulunun çalışma usul ve esasları

Yönetim Kurulunun en az üç üyeden oluşacağına ilişkin mevcut düzenleme yeni TTKda terk edilmiştir. Bu sayede tek kişi ortaklı anonim şirket düzenlemesine paralel olarak tek kişilik Yönetim Kurulu oluşumu mümkün kılınmıştır.

Yönetim Kurulu üyelerinin pay sahibi olma zorunluluğu yeni TTK ile kaldırılmış ve bu sayede Yönetim Kurulu üyelerinin daha uzman ve profesyonel kişilerden oluşması imkanı tanınmıştır. Yönetim Kurulu üyelerinin sadece gerçek kişi değil, tüzel kişi olması imkanı da getirilmiştir. Buna göre; tüzel kişilerin belirleyecekleri bir temsilci ile şirket Yönetim Kurulunda söz sahibi olabilmesi imkanı getirilmiştir. Bu temsilcinin Yönetim Kurulunda söz sahibi olabilmesi ve Yönetim Kurulunda oy kullanabilmesi için öncelikli olarak ticaret sicilinde tescil ve ilanı ve ilgili tüzel kişinin internet sitesinde yayınlanması şarttır.6335 sayılı yasayla yapılan değişiklik ile yönetimin profesyonelleşmesi amacıyla getirilen Yönetim Kurulu üyelerinin en az dörtte birinin yüksek öğrenim görme zorunluluğu kaldırılmıştır. (m. 359)

Yeni TTK’nın 362. maddesinde “Yönetim kurulu üyeleri en çok üç yıl süreyle görev yapmak üzere seçilir. Esas sözleşmede aksine hüküm yoksa, aynı kişi yeniden seçilebilir.” denilmiştir.

Dolayısıyla, anonim şirket yönetim kurulu üyeleri en çok üç yıl sü­reyle görev yapmak üzere seçilebilecek, şirket esas sözleşmesinde tekrar seçilmelerini engelleyen bir hüküm yok ise, görev sürelerinin bitiminde yeniden seçilebileceklerdir. Kanunun öngördüğü üç yıllık süre azami ola­rak belirlenmiştir. Yoksa, genel kurul yönetim kurulu üyelerinin muhakkak surette “en az üç yıllık” olarak seçer şeklinde bir zorunluluk bulunmamak­tadır. Genel kurul dilerse, yönetim kurulu üyelerini bir ya da iki yıl görev yapmak üzere de seçebilir. Ancak, dört ya da beş yıl görev yapmak üzere seçemez.

Yönetim kurulu üyelerinin genel kurul kararında kaç yıl için seçildik­leri belirtilmemişse, bir faaliyet dönemi için seçildikleri kabul edilir ve seçimler bir sonraki genel kurulda yenilenir. Mevcut yönetim kurulu üyeleri sürelerinin sonuna kadar görevde kalacaklardır.Yeni TTK nın yürürlüğe girmesi bunu etkilemeyecektir.

Yönetim kurulu her yıl üyeleri arasından bir başkan ve bulamadığı zamanlarda ona vekâlet etmek üzere, en az bir başkan vekili seçer. Esas sözleşmede, başkanın ve başkan vekilinin veya bunlardan birinin, genel kurul tarafından seçilmesi öngörülebilir.(m.366)Buna göre kural olarak Yönetim kurulu 1 yıllığına Yönetim Kurulu Başkanı ve başkan vekili seçer. Birden fazla başkan vekili olabilir.(İş yoğunluğuna göre belirlenir.) Eğer şirketin esas sözleşmesine herhangi bir hüküm konulmazsa genel kurulun yönetim kurulu başkanı ve başkanvekilini belirleme yetkisi yoktur.Genel kurulun bu konuda yetkili olması isteniyorsa şirket esas sözleşmesinde,”yönetim kurulu başkanının ve başkan vekilinin veya bunlardan sadece birinin genel kurul tarafından seçileceğine” dair bir hüküm bulunması gerekir.

Kanun, bu görevlendirmenin yıllık olarak yapılmasını öngörmektedir. Dolayısıyla, yönetim kurulu üyeleri iki veya üç yıllık bir süre için seçilmiş dahi olsalar, anılan seçiminin her yıl yapılması gerekir. Yoksa yönetim kurulu, üyelerinin görev süresine paralel şekilde, iki ya da üç yıllık bir süre için başkan vekili seçimi yapamaz.

Bunun yanında, yönetim kurulu;
— işlerin gidişini izlemek,
— Yönetim kuruluna sunulacak konularda rapor hazırlamak,
— Yönetim kurulu kararlarını uygulatmak,
— Veya iç denetim amacıyla “komiteler” ve “komisyonlar” da kurabilir.(m.366/2)

Yeni TTK’nın 390. maddesinin birinci fıkrasına göre, şirket esas sözleşmesinde aksine ağırlaştırıcı bir hüküm yok ise, yönetim kurulu üye tam sayısının çoğunluğu ile toplanır ve kararların toplantıda hazır bulunan üyelerin çoğunluğu ile alır. Bu kural yönetim kurulunun elektronik ortamda yapılması halinde de uygulanır.Buna göre 7 kişilik bir yönetim kurulunda 4 üye ile toplanılır ve 3 üye ile karar alınabilir.Ancak toplantısız bir yönetim kurulu kararı alınacak ise en az 4 üyenin oyu gerekir.

Yeni TTK’nın getirdiği yeni düzenleme, toplantı ve karar nisabının esas sözleşmeye konulacak bir hükümle ağırlaştırılmasına izin vermekte, ancak aksine, yani toplantı nisabının esas sözleşme ile hafifletilmesine izin vermemektedir.Esas sözleşmeye “yönetim kurulu üye tam sayısının üçte ikisinin katılımı ile toplanır ve katıların salt çoğunluğu ile karar alır.” şeklinde bir hüküm konulabilir.Hatta bazı özel konular için örneğin şirket müdürünün atanması veya görevden alınması konusunda yönetim kurulu üye tam sayısı ile toplanır ve kararını oy birliği ile alır.” şeklinde bir düzenlemede yapılabilir.

Yönetim Kurulunda yapılan oylamada oylar eşit olduğu takdirde o konu gelecek toplantıya bırakılır. İkinci toplantıda da eşitlik olursa söz konusu öneri reddedilmiş sayılır.( m.390/3) Eşitlik halinde Yönetim kurulu başkanın oyunun bir üstünlüğü yoktur.

Yönetim kurulu kararlarının geçerliliği yazılıp imza edilmiş olmalarına bağlıdır. ( m.390/5)Henüz imzalanmamış bir yönetim kurulu kararının herhangi bir bağlayıcılığı yoktur.

Yönetim kurulu üyeleri birbirlerini temsilen oy vermeyecekleri gibi, toplantılara vekil aracılığıyla da katılamazlar(m.390/2)Bu nedenle yönetim kurulu üyelerinin toplantılara bizzat katılmaları ve oy kullanmaları gerekir.

Yönetim kurulu üyelerinden hiçbiri toplantı yapılması isteminde bulunmadığı takdirde yönetim kurulu kararları, kurul üyelerinden birinin belirli bir konuda yaptığı, karar şeklinde yazılmış önerisine, en az üye tam sayısının çoğunluğunun yazılı onayı alınmak suretiyle de verilebilir. Ancak, bu şekilde toplantısız olarak alınacak kararın geçerlilik kazanabilmesi için aynı önerinin tüm yönetim kurulu üyelerine yapılmış olması ve üye sayısının çoğunluğunun olumlu oy kullanması gerekir. Toplantısız olarak alınan yönetim kurulu kararlarında, üyelerin imzalarının aynı kağıtta bulunması şart değildir; ancak onay imzalarının bulunduğu kağıtların tümünün yönetim kurulu karar defterine yapıştırılması veya kabul edenlerin imzalarını içeren bir karara dönüştürülüp karar defterine geçirilmesi gerekir. Bu kurala uyulmaması halinde de, karar geçerlilik kazanmaz( m.390/4)

Yargıtay kararlarına göre; bir Yönetim Kurulu kararının iptali söz konusu olamaz. Ancak bu Yönetim Kurulu kararlarının geçersiz olduğunun tespit edilmesi mahkemeden istenebilir. Yeni TTK, mevcut düzenlemede olmayan ancak uygulama ile yerleşen, Yönetim Kurulu kararlarının geçersizliği sorununu somut bir düzenleme ile ifade etmiştir. Buna göre; eşit işlem ilkesine aykırı olan, anonim şirketin temel yapısına uymayan veya sermayenin korunması ilkesini gözetmeyen, pay sahiplerinin vazgeçilmez nitelikteki haklarını ihlal eden, bunların kullanılmasını kısıtlayan veya güçleştiren diğer organların devredilmez yetkilerine giren kararların batıl olacağı açıkça düzenlenmiştir. (m. 391)Buna göre, yürütme kurulunun genel kurul kararı olmadan yönetim kurulu üyelerinin ücretlerini belirlemesi batıl olup hukuken bir hüküm ifade etmeyecektir.

Günümüzün teknik gelişmeleri dikkate alınarak, yönetim kurulu toplantılarının on-line yapılmasına imkân sağlanmıştır. Yönetim kurulu toplantısı tamamen elektronik ortamda yapılabileceği gibi, bazı üyelerin fiziken mevcut bulundukları bir toplantıya bir kısım üyelerin elektronik ortamda katılması yoluyla da icra edilebilir.(m.1527) Şirket esas sözleşmesinde on-line toplantı yapılabileceğine dair bir düzenleme olması gerekmektedir.Bunun yanında ayrıca yönetim kurulu üyelerinin şirketin internet sitesi üzerinden elektronik ortamda oy kullanabilmeleri için; Üyenin talebi ve Elektronik ortam araçlarının etkin katılmaya elverişliliğinin bir teknik raporla ispatlanıp bu raporun tecil ve ilan edilmesini,ve oy kullananların kimliklerinin saklanmasını zorunlu tutmuştur.

Ayrıca elektronik ortamı kullanmak isteyen yönetim kurulu üyeleri elektronik posta adreslerini şirkete bildirmeleri gerekmektedir. (m.1528) On-line toplantı için yönetmelik ve tebliğ yayınlanacaktır.

b-Yönetim Kurulu Üyelerinin Katılamayacağı Toplantılar

Yeni TTK’nın 393/1 maddesine göre ; yönetim kurulu üyesinin;
*Kendisinin şirket dışı kişisel menfaatiyle şirketin menfaatinin çatıştığı konulara,
*Veya alt ve üst soyundan birinin ya da eşinin yahut üçüncü derece dâhil üçüncü dereceye kadar kan ve yakın hısımlarından birinin, kişisel ve şirket dışı menfaatiyle şirketin menfaatinin çatıştığı konulara ilişkin müzakerelere katılması yasaktır. Böyle bir durum varsa açıklama yapmak ve toplantıdan çekilmek üyenin görevidir. Menfaat uyuşmazlığı olmasına rağmen bunu açıklamayan üye şirketin doğan zararlarından sorumludur.Eğer toplantısız bir karar alınacaksa ve öneri kendisine gelen üye karara menfaat uyuşmazlığının nedenini yazarak şerh düşmesi gerekir.

Menfaatin şirket dışı olması gerekir; yoksa bir üye kendisinin, eşinin alt veya üst soyundan birinin bir şirket görevine seçimi, atanması, görevden alınması, yolluk belirlenmesi vs. gibi şirketi ilgilendiren bir işte müzakerelere katılabilir(komisyon raporu).Tereddüt uyandıran hallerde ise, kararı yönetim kurulu verecek olup, bu oylamaya ilgili üye katılamaz(m.393/1)Yönetim kurulunun bu konuda alacağı karar, niteliği itibariyle kesindir. Çünkü, organlar arasında alt üst bulunmadığı için ihtilaf genel kurula götürülemez. Mahkeme yolunun açık olup olmadığı ise yasada açık değildir.

c- Yönetim Kurulunun Devredilemez Görev ve Yetkileri

Yeni Türk Ticaret Kanunu, anonim şirket yönetim kuruluna devredilemez bir takım görev ve yetkiler tanımıştır. Böylece organlar arasında görevlerin ayrılığı ilkesini kabul etmiş ve genel kurulun bir üst organ olarak her konuda karar alabileceğine dair yaklaşımı terk etmiştir.

Anonim şirket yönetim kurulu, kanun ve esas sözleşme uyarınca genel kurulun yetkisinde bırakılmış bulunanlar dışında, şirketin işletme konusunun gerçekleştirilmesi için gerekli olan her çeşit iş ve işlemler hakkında karar almaya yetkilidir. ( m.374) Şirket yönetiminin devri halinde, bu yetki, kendisine bırakılan alanda, yetki devri yapılanlar tarafından kullanılır. Bir anonim şirkette bütün yönetim yetkilerinin yönetim kurulu, 375.maddede gösterilen yetkileri ne esas sözleşmeyle nede bir kararla genel kurula veya kurulacak kurullara ve komitelere devredebilir. Yönetim kurulu, bu yetkilerden feragat da edemez(komisyon raporu).

Bu yetkiler şunlardır;
a) Şirketin üst düzeyde yönetimi ve bunlarla ilgili talimatların verilmesi.
Politikalara ve hedeflere ulaşmasına ilişkin kararlar ve stratejilerin uygulanması ile ilgili talimatlar da yönetim kurulu tarafından verilebilir. Talimatlar sözlü veya yazılı olabileceği gibi bir iç yönerge, sirküler veya genelge ile de şekillenebilir.
b) Şirket yönetim teşkilatının belirlenmesi.
Örgüt şeması, yönetimde yer alan herkesin, altlık-üstlük ilişkilerini, görev tanımlarını; bölümleri ve aralarındaki ilişkileri gösteren şemadır. Şema, sistemin işleyişindeki aksaklıkların ve aksayan yerin belirlenmesine yardımcı olur.
c) Muhasebe, finans denetimi ve şirketin yönetiminin gerektirdiği ölçüde, finansal planlama için gerekli düzenin kurulması.
d) Müdürlerin ve aynı işleve sahip kişiler ile imza yetkisini haiz bulunanların atanmaları ve görevden alınmaları.
e) Yönetimle görevli kişilerin, özellikle kanunlara, esas sözleşmeye, iç yönergelere ve yönetim kurulunun yazılı talimatlarına uygun hareket edip etmediklerinin üst gözetimi.
f) Pay, yönetim kurulu karar ve genel kurul toplantı ve müzakere defterlerinin tutulması, yıllık faaliyet raporunun ve kurumsal yönetim açıklamasının düzenlenmesi ve genel kurula sunulması, genel kurul toplantılarının hazırlanması ve genel kurul kararlarının yürütülmesi.
g) Borca batıklık durumunun varlığında mahkemeye bildirimde bulunulması.

Ancak hükümden anılan görevlerin bizzat yönetim kurulu üyeleri tarafından yerine getirileceği sonucu çıkarılmamalıdır. Örneği, sayılan defterlerin tutulması görevi, yönetim kurulu üyelerinden biri, şirket müdürü veya şirket çalışanlarından birisi eliyle de yerine getirebilir. Ancak, bu görevlerin hiç veya gereği gibi yerine getirilmemesi halinde sorumluluk yönetim kuruluna ait olur.

Eğer şirketin borca batık durumda bulunduğu şüphesini uyandıran işaretler var ise, yönetim kurulu, aktiflerin hem işletmenin devamlılığı esasına hem de muhtemel satış fiyatları üzerinden bir ara bilânço çıkartır. Bu bilançodan aktiflerin, şirket alacaklarının alacaklarını karşılamaya yetmediğinin anlaşılması halinde ise, yönetim kurulu, bu durumu şirket merkezinin bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesine bildirir ve şirketin iflasını ister.( m.376/3) Yapılan değişiklik ile bilançonun ayrıca denetçi tarafından incelenmesi aşaması gereksiz bulunarak çıkarılmıştır.

d-Şirket Yönetiminin Devri

YTTK, yönetim kuruluna, şirketin yönetimini, bir veya birkaç yönetim kurulu üyesine veya yönetim kurulu üyesi olması şart olmaksızın üçüncü bir kişiye ya da kişilere devretme imkânı getirmektedir.(m.367/2)Yönetim devri, “kısmen” veya “tamamen” olabilir. Bir başka deyişle, yönetim kurulu, şirketin yönetimini tümüyle yukarıda sayılan kişilere devredebileceği gibi bir kısmını da devredebilir. Yönetimin bu anlamda devri, organsal işlevin devridir. Devir, kural olarak temsil yetkisinin devrini içermez. Bunun için temsil yetkisinin 370. maddeye göre ayrıca veya aynı işlemde açıkça belirtmek suretiyle devri gerekir.

Yeni TTK’ ya göre şirket yönetiminin devri için, evvela şirket esas sözleşmesinde “yönetimin kısmen veya tamamen devredilebileceğine” dair bir hükmün bulunması, bulunmuyor ise de bu yönde bir hüküm tesis edilmesi gerekir(m.367/2) Bu hususta sadece genel kurul kararı almak yeterli olmaz.

Anılan esas sözleşme hükmü yanında, şirketin yönetimini düzenleyen bir “iç yönergenin de” yönetim kurulu tarafından hazırlanıp uygulanmaya konması gerekir. Bu yönergede; şirketin yönetimi için gerekli olan görevler tanımlanır ve yerleri gösterilir, özellikle de kimin kime bağlı ve bilgi sunmakla yükümlü olduğu belirtilir. Yönerge, üretim öncesini, üretimi, pazarlamayı, muhasebenin yapısını, işleyişini, görev tanımlarıyla şemasını içerir; “yönetimi” bir bütün halinde düzenler. Yönergede örgüt şemasının verilmesi yeterli değildir; karar ve atama yetkileri ile işletmenin teknik, ticari ve hukuki açıdan yönetimine ilişkin esasları da içermelidir. Örgütlenme yönergesinin tescil ve ilanı gerekli değildir. Bu yönergeyi genel kurul veya yönetim kurulu onaylayabilir. Bu onay hiçbir organ açısından o organa özgülenmiş ve devredilemeyecek bir yetki taşımaz.

Yönetim kurulu, talep edilmesi halinde, pay sahiplerini ve korunmaya değer menfaatlerini ikna edici bir biçimde ortaya koyan alacaklıları, bu yönerge hakkında, yazılı olarak bilgilendirir.Bilgi verme yükümü yönergenin bir kopyasının verilmesini zorunlu kılmaz. Ayrıca haklı sebeplerin varlığında (mesela, bir alacaklının açtığı bir davada bu yönergeden bir rakibin yararlanması olasılığının bulunası gibi) talebim reddedilmesi de mümkündür(komisyon raporu).

Bu noktada bir hususu belirtmekte fayda görülmektedir. “iç yönerge” mecburiyeti, sadece yönetim kurulunun şirketi yönetme görevine ilişkindir. Yoksa şirketin temsili için böyle bir yönerge zorunluluğu bulunmamaktadır.

Yeni TTK’ nın 368. maddesine göre, yönetim kurulu, ticari mümessil ve ticari vekiller atayabilir. Yönetim kuruluna yasa ile tanınan bu yetki devredilemez niteliktedir. Yönetimin 367. maddeye göre devredilmiş olması da, yönetim kurulunun söz konusu yetkisini ortadan kaldırmaz(komisyon raporu) Şirket müdürünün atamasını yönetim kurulu kararıyla yapılacaktır.

e- Yönetim Kurulu Üyelerinin Sorumluluğu

Üyelerin ve yöneticilerin görevlerini yerine getirirken özenle hareket ettiklerini karinesinin açıkça belirtilmiş olmasıdır. Böylece, ispat yükü aksini iddia edenler ait olacaktır. Tedbirli yönetici ölçüsü basiretli işadamı kavramından farklıdır. Şirketin lehine olanı muhakkak yapmak ve zararına olandan muhakkak kaçınmak, özen borcunun ölçüsü olarak kabul edilmez. Çünkü ekonomideki bütün krizlerden, Pazar şartlarındaki değişikliklerden belirsizliklerden doğan riskleri yönetim kurulu üyesinin önceden teşhis etmesi ve gerekli önlemleri alması, aksi halde sorumlu tutulması gerekir. Tedbirli yönetici ölçüsü, yönetim kurulu üyesinin kurumsal yönetim ilkelerine uygun olarak “işadamı kararı” verebileceğini kabul eder ve riskin bundan doğduğu halleder üyenin sorumlu tutulması esasına dayanır. Genel kabul gören kural uyarınca, duruma uygun araştırmalar yapılıp, ilgililerden bilgiler alınıp yönetim kurulunda karar verilmişse, gelişmeler tamamen aksi yönde olup şirket zarar etmiş olsa bile özensizlikten söz edilemez(komisyon raporu). “bağlı şirketin ödeme gücünü açıkça aşan, varlığını tehlikeye düşürebilecek olan veya önemli varlıklarını kaybetmesine yol açabilecek nitelik taşıyan talimatların verilmesi” yasaklanmıştır. Ancak, böyle bir talimat verilir ve bağlı şirketin yönetim kurulu üyeleri, yöneticileri ve sorumlu tutabilecek ilgililer, bu talimatlara uyarlar ise, bundan dolayı şirkete ve pay sahiplerine karşı sorumlu tutulamazlar.(m.205)

f-Şirketi Temsil Yetkisinin Devri

Esas sözleşmede aksi öngörülmemiş veya yönetim kurulu tek kişiden oluşmuyorsa temsil yetkisi çift imza ile yönetim kuruluna aittir. Yönetim Kurulu tek kişiden oluşuyorsa anonim şirketlerde, temsil yetkisi tek imza ile kullanılır. Temsil yetkisi yönetim kurulu başkanı ve başkanvekilinin imzası ile kullanılabileceği gibi, bunlardan birisi ile birlikte diğer bir yönetim kurulu üyesinin ya da başkan ve başkanvekili şartı aranmaksızın herhangi iki yönetim kurulunun imzası ile de kullanılabilir. (Şirket tarafından düzenlenecek belgelerde “şirketin merkezinin”, “sicile kayıtlı olduğu yerin” ve “ticaret sicil numarasının” gösterilmesi zorunludur(m.372/2)Şirket adına imza atmaya yetkili olanlar ise, şirketin unvanı altında imza atarlar. )

Bununla birlikte, kanun, temsil yetkisinin esas sözleşme ile düzenlenebileceğini ve hatta esas sözleşmede Yeni TTK m.370/f.1 hükmü dışında bir düzenlemeye de yer verebileceğini öngörmüştür. Örneğin, yönetim kurulu birden fazla üyeden oluşsa dahi, şirket esas sözleşmesine konulacak bir hüküm ile temsil yetkisinin tek imza ile kullanılacağı hüküm altına alınabilir(tek imza sistemi). Anonim şirketi adına imza yetkisini haiz kişiler şirket namına kendi adlarına üretilen güvenli elektronik imzayla imza atabilirler. Bu durumda, kullanılacak nitelikli elektronik sertifikalarda sertifika sahibi alanı içerisine, sertifika sahibinin ismiyle birlikte temsil ettiği tüzel kişinin de ismi yazılır. Bu husus ayrıca tescil ve ilan edilir.

Diğer taraftan, yönetim kurulu, temsil yetkisini bir veya daha fazla murahhas üyeye veya müdür olarak üçüncü kişilere de devredebilir. Ancak, Yeni TTK, bu durumda “en az bir yönetim kurulu üyesinin temsil yetkisini haiz olması”nı şart koymuştur.

Dolayısıyla, yönetim kurulu, şirketi temsil etme noktasında, varsa bir ya da birden fazla murahhas azayı ya da şirket müdürünü görevlendirebilir. Ancak, yönetim kurulu üyesi olması şart olmayan şirket müdürünün (ya da genel müdür) temsil ile görevlendirilmesi durumunda, yönetim kurulu üyelerinden en az birisinin de müdür ile birlikte ilgili temsil yetkisi ile donatılmış olması gerekecektir.

Yeni TTK’ nın 371.Maddesinin birinci fıkrasında, ”Anonim şirketi temsile yetkili olanlar, şirketin amacına ve işletme konusuna giren her tür işleri ve hukuki işlemleri, şirket adına yapabilir ve bunun için şirket unvanını kullanabilirler” denilmektedir. Anılan fıkra temsile yetkili olan kişilerin yapabilecekleri iş ve işlemlerin şirketin rücu edebilmesi ve edememesi yönünden sınırını göstermektedir. Ultra vires kuralı kalktığı için, artık şirketin hak ehliyetinin sınırını işletme konusu çizmemektedir. Şirketin hal ehliyetinin değil, imza yetkilisine rücu edeceği veya edemeyeceği sınırı, şirketin amacı ve işletme konusu belirler. Esas sözleşmenin konu hükmüne aykırı işlemlerle bu sınırın aşılması halinde şirketin rücu hakkı vardır. Başka bir deyişle, şirketin amacı ve işletme konusu dışında yapılan işlemler de üçüncü kişiye karşı sorumludur; ancak, sınırı aşan temsil yetkilisini haiz kişiye karşı şirket rücu talebinde bulunabilir. Bu manada, temsil yetkisinin kapsamı, “şirketin amacına ve işletme konusuna” giren her çeşit işler ve hukuki işlemlerdir.

Bununla birlikte, temsile yetkili olanların, her zaman için temsil kapsamı dışına çıkması ve şirketin işletme konusu dışındaki işlemlerde bulunması olasıdır. Kanun, bu durumda, yani “temsile yetkili olanların, üçüncü kişilerle, işletme konusu dışında yaptığı işlemlerin de şirketi bağlayacağına hükmetmiştir. Ancak, üçüncü kişilerin, işlemin işletme konusu dışında bulunduğunu bilmesi veya durumun gereğinden bilebilecek durumda bulunması ve bu hususun ispat edilmesi halinde, yapılan işlem şirketi bağlamayacaktır. Buna karşılık, şirket esas sözleşmesinin ilan edilmiş olması, bu hususun ispatı açısından, tek başına yeterli delil kabul edilmeyecektir.(m.371/2) Çünkü şirketin amaç ve konusunda sicil müspet işlemini icra etmez; yani ilan edildiği için üçüncü kişi şirketin amaç ve konusunu bilmek zorunda değildir.(komisyon raporu).

Şirket adına yapılan işlemlerin, zaman zaman şirket esas sözleşmesine yahut genel kurul kararına aykırı olması da mümkündür. Ancak, temsile yetkili kişiler tarafından yapılan işlemin esas sözleşmeye veya genel kurul kararına aykırı olması, iyi niyet sahibi üçüncü kişilerin o işlemden dolayı şirkete başvurmalarına engel değildir(m.371/4) Kanun ve esas sözleşmeye aykırı işlemler dolayısıyla şirketin, temsile yetkili olanlara rücu hakkı ise saklıdır (m.371/1) Temsil yetkisinin sınırlandırılması, genel kaide olarak, iyi niyet sahibi üçüncü kişilere karşı hüküm ifade etmez(m.371/3)Tescil ve ilan edilen bu sınırlamalar, iyi niyet sahibi olsalar dahi, üçüncü kişilere karşı dahi hüküm ifade edilecektir.

Yeni TTK’ nın 373. maddesinin birinci fıkrasında “yönetim kurulu, temsile yetkili kişileri ve bunların temsil şekillerini gösterir kararının noterce onaylanmış suretini, tescil ve ilan edilmek üzere ticaret siciline verir.” Denilmektedir. Bu itibarla, yönetim kurulu, şirketi temsile yetkili kişileri ve bunların temsil şekillerini gösterir bir karar almak ve bu kararın noterce onaylanmış suretini, tescil ve ilan edilmek üzere ticaret siciline vermek zorundadır. Aksi halde halinde [FONT='&#12498]sicil müdürünün teklifi üzerine mahallin en büyük mülki amiri tarafından bin Türk Lirası idari para cezasıyla cezalandırılır.( m.33/2)[/font]

DEĞERLENDİRME

Belediye Şirketleri 1 Temmuz 2012 tarihinden itibaren 12 ay içinde esas sözleşmelerini yeni Türk Ticaret Kanunu ile uyumlu hale getireceklerdir. (6103 Madde 22)[1] Sözleşmeye Yönetim kuruluyla ilgili olarak şu düzenlemeler konulabilir ;“Madde…..Yönetim kurulu üyeleri en çok 3 yıl için seçilebilirler. İlk yönetim kurulu üyeleri (.......) yıl için seçilmişlerdir. Görev süresi sona eren yönetim kurulu üyeleri yeniden seçilebilirler. (Yönetim kurulu en az bir kişiden oluşur. Yönetim kurulu üyelerinin pay sahibi olması zorunlu değildir. Tüzel kişiler yönetim kuruluna seçilebilir. Esas sözleşmeye, görev süresi sona eren yönetim kurulu üyelerinin yeniden seçilemeyeceğine ilişkin hüküm konulabilir. Madde 359, 362)”
Madde… Şirketin yönetimi ve dışarıya karşı temsili yönetim kuruluna aittir. Şirket tarafından verilecek bütün belgelerin ve yapılacak sözleşmelerin geçerli olabilmesi için, bunların Şirketin unvanı altına konmuş ve Şirketi ilzama yetkili (......) kişinin imzasını taşıması gereklidir.
(Esas sözleşmede, yönetim kurulu başkanının ve başkan vekilinin veya bunlardan birinin, genel kurul tarafından seçilmesi öngörülebilir. Yönetim kurulu esas sözleşmeye konulacak bir hükümle, düzenleyeceği bir iç yönergeye göre, yönetimi, kısmen veya tamamen bir veya birkaç yönetim kurulu üyesine veya üçüncü kişiye devretmeye yetkili kılınabilir. Madde 367)

Sayıştay denetiminde şirketin Türk Ticaret Kanununa uygu hareket edip etmediğine öncelikle bakılacaktır. Bu sürece katkıda bulunmak için yaptığım bu çalışma devede kulak gibidir. Bu nedenle uyum süreci için bir ekip oluşturulmalı ve mutlaka bu konuda eğitim alınmalıdır.


KAYNAKÇA;
1-Soner ALTAŞ,”Yeni Türk Ticaret Kanununun Anonim Şirket Yönetim Kuruluna Tanıdığı Devredilemez Görev ve Yetkileri” Mali Çözüm dergisi,Eylül-Ekim 2011 s.129-136
2-Şeref DEMİR,”Türk Ticaret Kanunundaki Değişikliklerin Muhasebe ve Vergilendirme yönüyle değerlendirilmesi” Mali Çözüm dergisi,Mart-Nisan 2011 s.43-70
3-Soner ALTAŞ,”Yeni Türk Ticaret Kanununa göre Anonim Şirket Yönetim Kurulunun Yönetim ve Temsil Yetkisinin Devri” Mali Çözüm dergisi,Mayıs-Haziran 2011 s.91-106
4-Yeni Türk Ticaret Kanunu 10 soru-10 Cevap -www.pwc.com/tr
5-Yeni Türk Ticaret Kanunu Yol Haritası- www.ttkrehberi.com
6- 130 soruda Yeni Türk Ticaret Kanunu –İSMMMO yayını
7- Yeni Türk Ticaret Kanunu ve işletmelere getirdiği Sorumluluklar- kpmg.com.tr
8-Kadir Özdemir,” Türk Ticaret Kanunu tasarısına göre Anonim Şirketlerde Yönetim Kurulu Kararlarının Hükümsüzlüğü” Terazi Hukuk Dergisi,S.53-OCAK-2011 s.27-29

[1] Ana sözleşme örneği için bakınız; http://www.gumrukticaret.gov.tr/assets/content/Arsiv_Ticaret/Duyuru/ANONİM%20ŞİRKET%20ANASÖZLEŞMESİ.doc
Bu makaleden kısa alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir :

"Yeni Türk Ticaret Kanununa Göre Anonim Şirket Yönetim Kurulu" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Av.M.Lamih Çelik'e aittir ve makale, yazarı tarafından Türk Hukuk Sitesi (http://www.turkhukuksitesi.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.

Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak yazarının izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.


[Yazıcıya Gönderin] [Bilgisayarınıza İndirin][Arkadaşa Gönderin] [Yazarla İletişim]
Bu makaleye henüz okuyucu yorumu eklenmedi. İlk siz yorumlayın!
» Makale Bilgileri
Tarih
11-03-2013 - 17:10
(4065 gün önce)
Yeni Makale Gönderin!
Değerlendirme
Şu ana dek 2 okuyucu bu makaleyi değerlendirdi : 2 okuyucu (100%) makaleyi yararlı bulurken, 0 okuyucu (0%) yararlı bulmadı.
Okuyucu
40925
Bu Makaleyi Şu An Okuyanlar (1) :  
* Son okunma 9 saat 10 dakika 59 saniye önce.
* Ortalama Günde 10,07 okuyucu.
* Karakter Sayısı : 37459, Kelime Sayısı : 4207, Boyut : 36,58 Kb.
* 12 kez yazdırıldı.
* 13 kez indirildi.
* 3 okur yazarla iletişim kurdu.
* Makale No : 1597
Yorumlar : 0
Bu makaleye henüz okuyucu yorumu eklenmedi. İlk siz yorumlayın!
Makalelerde Arayın
» Çok Tartışılan Makaleler
» En Beğenilen Makaleler
» Çok Okunan Makaleler
» En Yeni Makaleler
THS Sunucusu bu sayfayı 0,08775496 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.