Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Aktif Makale Bakanların Cezai Sorumluluğu Ve Meclis Soruşturması

Yazan : Ergin Ergül [Yazarla İletişim]
Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Tetkik Hakimi

Yazarın Notu
Makale Temmuz 2003 tarihlidir.

Yolsuzlukların Sebepleri, Sosyal ve Ekonomik Boyutlarının Araştırılarak Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırma Komisyonu (Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu) çalışmalarını tamamlayarak raporunu sundu. Raporda, bir çok eski bakan hakkında meclis soruşturması talebinde bulunduğu göz önüne alındığında, hukukumuzda bakanların cezai sorumluluğun ve bunun belirlenmesinin aracı olan meclis soruşturmasının genel hatlarıyla ortaya konulmasının önem taşıdığını düşünmekteyim.

Meclis araştırması: Anayasanın 98 ve Meclis İçtüzüğünün 104 ve 105. maddelerinde düzenlenen Meclis Araştırması belli bir konuda bilgi edinmek için parlâmento üyelerinin doğrudan doğruya bir inceleme yapmalarından ibaret olup sonunda cezalandırma durumu değil siyasal sonuçlar yaratan bir meclis denetim faaliyetidir. Meclis, bununla, belli konuları kendi başına araştırmak, yürütmenin sorumluluk alanına giren veya girmeyen konularda bilgilenmek ve aydınlanmak imkanı bulur.

Bakanların cezai sorumluluğu: Hukukumuzda, Bakanların cezai sorumluluğu, eski veya görevdeki Bakanların(Başbakanlar dahil) görevlerini yerine getirirken yapmış oldukları görevleri ile ilgili işlem ve eylemlerinin yürürlükteki ceza kanunlarına göre bir suç oluşturması halinde ortaya çıkar. Suç oluşturan işlem ve eylemin Bakanlık göreviyle ilgisi her somut olayda ayrıca incelenerek tespit olunacaktır.

Anayasanın 148. maddesinin 3. fıkrasına göre, “Anayasa Mahkemesi,....Bakanlar Kurulu üyelerini görevleri ile ilgili suçlardan dolayı Yüce Divan sıfatıyla yargılar”. Ancak ceza kanunlarımızda, Başbakan suçu, bakan suçu diye özel bir suç türü olmadığı gibi, ne Anayasa ne de başka bir yasada “bakanların görevleriyle ilgili suçları”nın neler olduğu belirtilmemiştir..

Uygulamada, bu suçlar bakanın “memur olma” sıfatından hareketle tespit edilmektedir. Nihayette Bakanlar idari kamu hizmet gören kişilerin hiyerarşik amirleri olmaları nedeniyle Yüce Divanın çeşitli kararlarında Türk Ceza kanunun uygulanması bakımından memur sayılmışlardır. Bu bakımdan, bakan tarafından işlendiği iddia edilen suçun, o bakanın göreviyle ilgili sayılabilmesi için, memur olmak ya o suçun oluşmasında unsur (örneğin rüşvet, zimmet, irtikap) ya da ağırlaştırıcı sebep(örneğin mühür kaldırma suçunu bu mührü koyan memurun işlemesi) olmalıdır. Dolayısıyla, özellikle aşağıdaki suçlarda Bakanların cezai sorumlulukları ile karşılaşılabilir: Zimmet (TCK, m.202), Devlet alım satımına fesat karıştırma (TCK,m,205), devlet alım-satımı işlerinde menfat temini (TCK,m,208), irtikap (TCK,m.209), rüşvet alma (TCK m.211), memurluk sırrını ifşa etme (TCK,m,229), görevi ihmal (TCK,m,230), suçu haber vermeme (TCK,m,235), keyfi muamele yapma (TCK,m,228), görevi kötüye kullanma(TCK,m,240), resmi evrakta sahtekarlık(TCK,m,339).

Bu konuda üzerinde durulması gereken iki husus daha vardır. İlk olarak, Bakanlar Kurulunun ortak cezai sorumluluğu bulunmamaktadır. Bakanlar Kurulu kararlarından doğan sorumluluk siyasi sorumluluktur. Bundan ötürü, bir bakanın siyasi sorumluluk kapsamında değerlendirilen Bakanlar Kurulu Kararnamesini sadece imzalamış olması nedeniyle cezai sorumluluğu söz konusu değildir.

İkincisi Anayasanın 112. maddesindeki her bakanın kendi yetkisi içindeki işlemlerden ve emri altındaki kişilerin fiillerinden dolayı sorumlu olduğu ifadesi, siyasi sorumluluk anlamında olup, ceza sorumluluğu şahsi olduğundan ve hiç kimse bir başkasının suçundan sorumlu tutulamayacağından cezai sorumluluk anlamına gelmemektedir.

Başbakan ve bakanların görevlerinden dolayı ceza sorumluluklarının belirlenebilmesi için izlenecek usul ise Meclis Soruşturmasıdır.

Meclis soruşturması: Anayasanın 105 ve İçtüzüğün 107 ve 108. maddelerinde düzenlenen Meclis soruşturması ise, Meclis Araştırmasından farklı olup burada cezai açıdan bir itham söz konusudur. Bir ihbar üzerine veya bir meclis araştırması sırasında veya başka herhangi bir yoldan başbakanın veya bakanların sorumluluğu yönünde bir düşünce belirmiş olabilir

Yürütülen bir idari soruşturma sırasında idari makamlarca, hazırlık soruşturması sırasında ise savcılıkça bakanların cezai sorumluluğuna ilişkin kanaat oluşması, bulgulara ulaşılması halinde hazırlanan raporlar ve eki dosyalar Anayasanın 100. maddesine göre işlem yapılmak üzere bağlı bulundukları Bakanlık, oradan da Başbakanlık aracılığıyla bilgi için TBMM Başkanlığına iletilmektedir. TBMM Başkanlığınca, Anayasanın 100. maddesi gereğince Meclis Soruşturması önergesinin sadece milletvekilleri tarafından 55 imza ile verilebileceği, böyle bir önerge olmadan. TBMM başkanlığının söz konusu dosya ile ilgili olarak Meclis Soruşturmasına ilişkin bir işlemi re”sen yürütmesi mümkün bulunmaması nedeniyle, konunun Genel Kurula sunularak dosyanın milletvekillerinin tetkik ve takdirlerine açılmasının uygun mütalaa edildiği, konuya ilişkin Başbakanlık tezkeresi okutulup Genel Kurulun bilgisine sunulduktan sonra Başkanlıkta bulunan dosyaların Milletvekillerinin tetkik ve değerlendirmelerine açılacağına ilişkin tezkere Genel Kurulda okutulmaktadır.

Meclis soruşturması yargısal nitelikte bir denetim aracıdır ve ilk soruşturma (hazırlık soruşturması) olarak nitelenebilir.

Meclis içtüzüğü uyarınca, Meclis Soruşturması Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının en az onda birinin (55 üye) vereceği önerge ile istenebilir. Bu önergede; Bakanlar Kurulunun genel siyasetinden veya bakanlıkların görevleriyle ilgili işlerden dolayı hakkında soruşturma açılması istenen Başbakan veya bakanın cezai sorumluluğu gerektiren fiillerinin görevleri sırasında işlendiğinden bahsedilmesi, hangi fiillerinin hangi kanun ve nizama aykırı olduğunun gerekçe gösterilmek ve maddesi de yazılmak suretiyle belirtilmesi zorunludur.
Meclis, bu istemi en geç bir ay içinde görüşür ve gizli oyla karara bağlar.
Meclis Soruşturma Komisyonu: Soruşturma açılmasına karar verilmesi halinde, Meclisteki siyasi partilerin, güçleri oranında Komisyona verebilecekleri üye sayısının üç katı olarak gösterecekleri adaylar arasından her parti için ayrı ayrı ad çekme suretiyle kurulacak onbeş kişilik bir komisyon tarafından soruşturma yapılır. Komisyon, soruşturma sonucunu belirten raporunu iki ay içinde Meclise sunar. Soruşturmanın bu sürede bitirilememesi halinde, komisyona iki aylık yeni ve kesin bir süre verilir. Bu süre içinde raporun Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına teslimi zorunludur.
Rapor Başkanlığa verildiği tarihten itibaren on gün içinde dağıtılır, dağıtımından itibaren on gün içinde görüşülür ve gerek görüldüğü takdirde ilgilinin Yüce Divana sevkine karar verilir. Yüce Divana sevk kararı ancak üye tamsayısının salt çoğunluğunun gizli oyuyla alınır.
Meclisteki siyasi parti gruplarında, Meclis soruşturması ile ilgili görüşme yapılamaz ve karar alınamaz.

Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununa göre hâkimlerin davaya bakmasına veya karara katılmasına engel oluşturacak durumlarda bulunan, Meclis soruşturması önergesini veren veya daha önce Türkiye Büyük Millet Meclisinde ya da dışında bu konudaki görüşünü açıklamış milletvekilleri, bu komisyona seçilemezler, Komisyonda görevli memur ve raportörler ile stenograf için de aynı hüküm uygulanır hükmü gereği, Yolsuzlukları Araştırma Komisyonunda görev almış milletvekilleri raporlarında önerdikleri soruşturma komisyonlarında yeralamayacaklardır.

Komisyonun çalışmaları gizlidir. Bu komisyona kendi üyeleri dışındaki milletvekilleri katılamazlar.

Soruşturma komisyonu, raporunu kuruluşundan itibaren iki ay içinde verir. Soruşturmanın bitirilememesi halinde, komisyona iki aylık yeni ve kesin bir süre verilir. Komisyonun bu konudaki istem yazısı Genel Kurulun bilgisine sunulur. Bu süre içinde raporun Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına teslimi zorunludur.

Meclis soruşturması komisyonunun yetkileri:Komisyon kamusal ve özel kuruluşlardan konu ile ilgili bilgi ve belgeleri isteyebilir; gerekli gördüklerine el koyabilir; Bakanlar Kurulunun bütün vasıtalarından faydalanabilir; Bakanlar Kurulu üyelerini, diğer ilgilileri, tanık ve bilirkişileri dinleyebilir.

Komisyon, naip veya istinabe yolu ile adlî mercilerden yardım isteyebilir. Ayrıca Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun tanıklarla, bilirkişilerle, zapt ve arama ile ilgili olarak adlî mercilere verdiği hürriyetleri kısıtlayıcı yetkilerin genel hükümler çerçevesinde kullanılmasını, gerekçesini bildirmek suretiyle görevli adlî merciden yazıyla isteyebilir.

Komisyon, hakkında soruşturma açılması istenen Başbakan veya bakanın savunmasını alır. Bununla ilgili olarak talep edeceği belgeleri temin ettirir.

Komisyon, gerektiğinde alt komisyonlar kurarak Ankara dışında çalışma kararı alabilir.
Soruşturmanın sonuçlandırılması: Soruşturma komisyonu raporu, üyelere dağıtımından itibaren on gün içinde görüşülür.

Bu görüşmede, komisyona, şahısları adına altı milletvekiline ve o sırada görevde bulunsun veya bulunmasın hakkında soruşturma açılması istenen Başbakan veya bakana söz verilir. Son söz, hakkında soruşturma açılması istenen Başbakan veya bakana aittir ve süresi sınırlandırılamaz.

Görüşmeler tamamlandıktan sonra komisyon raporu Genel Kurulca gizli oyla karara bağlanır.

Yüce Divan: Bakanların cezai sorumluluğu için Anayasalar özel bir yargılama makamı öngörmektedirler.Hukukumuzda bakanların cezai sorumlulukları sözkonusu olduğunda, Yüce Divan sıfatıyla Anayasa Mahkemesinde yargılama yapılır.

Soruşturma Komisyonun Yüce Divana sevk yönündeki raporları ile Genel Kurulun Yüce Divana sevk kararlarında hangi ceza hükmüne dayanıldığı belirtilir.

Komisyonun Yüce Divana sevk etmeme yönündeki raporlarının reddi, ancak, Yüce Divana sevke dair verilen ve sevk kararının hangi ceza hükmüne dayanacağını gösteren bir önergenin kabulüyle mümkün olur.

Yüce Divana sevk kararı ancak üye tamsayısının salt çoğunluğu ile alınır.

Türkiye Büyük Millet Meclisince Yüce Divana sevk kararı alınırsa dosya, en geç yedi gün içinde Yüce Divan sıfatıyla son soruşturmayı(yargılamayı) yapacak olan Anayasa Mahkemesi Başkanlığına gönderilir.

Yüce Divanda görülen davada, itham eden sevk kararını veren TBMM’dir. Bu kararla TBMM, bir iddia faaliyetinde bulunarak “kamu davası” açmaktadır. Bu karar kesin olup, herhangi bir kanun yolu açık değildir.

Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana Yüce Divana 12 bakan sevk edilmiştir.
Yüce Divan'a (Divanı Ali) ilk sevk kararı 26 Ocak 1928 tarihinde alınmış ve Meclis, Cebelibereket (Osmaniye) Milletvekili ve Bahriye Eski Bakanı İhsan (Eryavuz) ile Ertuğrul (Bilecik) Milletvekili Dr. Fikret'i (Onuralp), Yavuz Zırhlısı'nın onarımında yolsuzluk yapıldığı iddiasıyla Divanı Ali'ye sevk etmiştir.*Sonuçta, İhsan Eryavuz 2 yıl ağır hapis, Fikret Onuralp ise 4 ay hapis cezasına çarptırılmıştır.*
Yüce Divan'a son olarak, 20 Ocak 1993 tarihinde, ANAP Hükümetlerinde Bayındırlık Bakanlığı'nda bulunmuş olan Safa Giray ve Cengiz Altınkaya sevk edilmiştir. Otoyol ihalelerinde yolsuzluk iddiasıyla yargılanan Giray ve Altınkaya, 12 Nisan 1995 tarihinde Yüce Divanda aklanmışlardır.

Son olarak belirtmek gerekir ki, Başbakan ve bakanların kişisel suçları ile mali sorumluluklarının yargılama mercii Yüce Divan değil genel mahkemelerdir.
Bu makaleden kısa alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir :

"Bakanların Cezai Sorumluluğu Ve Meclis Soruşturması" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Ergin Ergül'e aittir ve makale, yazarı tarafından Türk Hukuk Sitesi (http://www.turkhukuksitesi.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.

Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak yazarının izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.


[Yazıcıya Gönderin] [Bilgisayarınıza İndirin][Arkadaşa Gönderin] [Yazarla İletişim]
Bu makaleye henüz okuyucu yorumu eklenmedi. İlk siz yorumlayın!
» Makale Bilgileri
Tarih
18-04-2004 - 18:39
(7312 gün önce)
Makaleyi Düzeltin
Yeni Makale Gönderin!
Değerlendirme
Şu ana dek 17 okuyucu bu makaleyi değerlendirdi : 6 okuyucu (35%) makaleyi yararlı bulurken, 11 okuyucu (65%) yararlı bulmadı.
Okuyucu
40145
Bu Makaleyi Şu An Okuyanlar (1) :  
* Son okunma 1 saat 51 dakika 23 saniye önce.
* Ortalama Günde 5,49 okuyucu.
* Karakter Sayısı : 11579, Kelime Sayısı : 1703, Boyut : 11,31 Kb.
* 72 kez yazdırıldı.
* 73 kez indirildi.
* 5 okur yazarla iletişim kurdu.
* Makale No : 101
Yorumlar : 0
Bu makaleye henüz okuyucu yorumu eklenmedi. İlk siz yorumlayın!
Makalelerde Arayın
» Çok Tartışılan Makaleler
» En Beğenilen Makaleler
» Çok Okunan Makaleler
» En Yeni Makaleler
THS Sunucusu bu sayfayı 0,06507492 saniyede 13 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.