![]() |
|
![]() |
|
THS Şerhine Son Eklenen Şerhler |
Türkçe [GelirVK. Geçici Madde 3]
![]() ![]() (Şerh No: 2988 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 31-12-2009 22:47)
Türkçe [GelirVK. Geçici Madde 2]
![]() ![]() (Şerh No: 2987 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 31-12-2009 22:45)
Türkçe [GelirVK. Geçici Madde 1]
![]() ![]() (Şerh No: 2986 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 31-12-2009 22:42)
Davacı ile davalı arkadaşlık ilişkisi içinde birlikte balık avlamaya gitmişler, davalı bu sırada göl çevresinde gördüğü ördekleri avlamak için orada bulunan bir başka avcıdan av tüfeğini istemiş ve bu tüfeği aldığı sırada tetiğe dokunması sonucu tüfeğin ateş alması ile davacı yaralanmıştır. Davacının yaralanma derecesine göre ortaya çıkan daimi kazanç kaybı miktarının fazlalığı karşısında bunun tamamına hükmedilmesi davalının sosyal ve ekonomik durumu itibarıyla durumunu ağır biçimde etkileyecek...
![]() (Şerh No: 2985 - Ekleyen: Av.Murat ÇETİN - Tarih : 30-12-2009 13:51)
Gabin davasında öncelikle edimler arasındaki, aşırı oransızlık üzerinde durulmalı, objektif unsur ispatlandığı takdirde mutazarrırın kişiliği, yaşı, sağlık durumu, toplumdaki yeri, ekonomik gücü psikolojik yapısı gibi maddi, manevi yönler yani subjektif unsur derinliğine araştırılıp incelenmelidir.
![]() (Şerh No: 2984 - Ekleyen: Av.Murat ÇETİN - Tarih : 30-12-2009 13:28)
Çekişmeli taşınmazların değerleri ayrı ayrı nazara alındığında satış vaadi sözleşmesinde yazılı satış bedeli arasında açık bir nispetsizlik vardır ve gabinin gerçekleşmesi için gerekli olan objektif unsur oluşmuştur.
![]() (Şerh No: 2983 - Ekleyen: Av.Murat ÇETİN - Tarih : 30-12-2009 13:23)
Muvazaa ve gabin özde farklı müesseseler olduğu gibi ispat koşulları da yek diğerinden tamamen ayrıdır.Bu nedenle de aynı davada birlikte ileri sürülmeleri mümkün değildir.
Hal böyle olunca mahkemece usuli kazanılmış hak gözetilerek mevcut delillerin münakaşası yapılıp esas ferağa icbar davasının kabulü ile gabine dayalı karşılık senet iptali davasının reddedilmesi doğrudur.
![]() (Şerh No: 2982 - Ekleyen: Av.Murat ÇETİN - Tarih : 30-12-2009 13:16)
Bilgi [EskiBK. 3]
![]() Sayın Kocayusufpaşaoğlundan Medeni Hukuk, Borçlar Hukuku, Eşya Hukuku ve Miras Hukuku derslerini almış bir öğrencisi olarak şunları belirtmek istedim: "KOCAYUSUFPAŞAOĞLU, KİOSK’lar (Otomatlar) aracılığıyla yapılan icaplarda, ancak otomatın içinde mal bulunduğu sürece bir icaptan söz edilebileceğinden bahsetmektedir. Bu görüşe katılma olanağı bulamıyorum. Kanaatimce borçlar kanunu sistematiğinde icaptan söz edebilmenin şartlarından biri icapçının sözleşme kurulduktan sonra sözleşme şartla... ![]() (Şerh No: 2981 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 29-12-2009 22:14)
Bilgi [EskiBK. 4]
![]() Bir Web Sayfası (İnternet Sitesi) Üzerinden Yapılan Davet BK anlamında İcap mıdır?(*) CHISSICK-KELMAN(1) bir web sayfası üzerinden yapılan davetin icap olarak değerlendirilemeyeceği, zira böyle bir davete kaç kişinin itibar edeceğinin icapçı tarafından kestirilemeyebileceğini ve bu durumda da icapçının stoklarından fazla taleple karşılaşabileceğini ileri sürmektedir. Oysa kanaatimce bu durum hukuki şartlara haiz bir icabın icaba davet sayılması için yeterli olmayıp, bu endişeyi taşıyan taciri... ![]() (Şerh No: 2980 - Ekleyen: Sinan ÖZTÜRK - Tarih : 29-12-2009 14:06)
Bilgi [EskiBK. 3]
![]() Geleneksel sözleşmede icap, bir akdi meydana getirmek amacı ile bir şahsın teklifini ihtiva eden ve karşı tarafa yöneltilen irade beyanıdır. Bir diğer deyişle icap, taraflardan birinin diğerine yaptığı ve muvafakat edildiği taktirde sözleşmenin meydana gelmesini sağlayacak nitelikteki tekliftir. Doktrinde icap tek taraflı bir hukuki işlem olarak kabul edilmektedir.(Sefa Reisoğlu, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, İstanbul, 2000, s.53. Ayrıca aynı fikirde TEKİNAY ve AKSOY) İcap, sözleşmeyi kuran ir... ![]() (Şerh No: 2979 - Ekleyen: Sinan ÖZTÜRK - Tarih : 29-12-2009 14:01)
Davacının davasının kabul edilebilmesi için; davacının aile konutu olduğunu iddia ettiği taşınmazın bu vasfını ve yine davacının bu satıma rızasının bulunmadığını, davalının bildiğini kanıtlaması gerekir.
Aksi halde, TMK. 1023 Maddesi gereği iyiniyetli 3. kişinin kazanımı korunacaktır.
![]() (Şerh No: 2978 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 28-12-2009 23:51)
Davacının açtığı boşanma davası, davalının kusursuz olması sebebi ile reddedilmiştir. Aile konutu şerhi taşınmaz üzerinde durmaktadır. Davalının kendine ait başka bir evi olması, davalının aile konutundan yararlanma hakkını ortadan kaldırmaz. Davacı ayrı yaşamakta da haklı olmadığından, taşınmazın tesilimi talebinin reddi gerekir.
![]() (Şerh No: 2977 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 28-12-2009 23:39)
Önerge [MK. 314]
![]() ![]() (Şerh No: 2964 - Ekleyen: Özge YÜCEL - Tarih : 27-12-2009 23:46)
Hata ile sakatlanan bir sözleşme, hataya düşen tarafı bağlamaz ise de; hata ile bağlı olmayan taraf bu sözleşmeyi ifa etmemek hakkındaki kararını diğer tarafa açıklamadan veya verdiği şeyi geri istemeden bir seneyi geçirir ise, sözleşmeye olur verilmiş nazarıyla bakılır. Bu süre, hatanın anlaşıldığı tarihten başlar(BK m.31).
Hatanın sonucu, erteleyici şarta bağlı sıhhattir ve hata edene tanınan kurucu hakkın, bir sene içinde kullanılması gerekir.
Borçlar Kanunu'nun 31. maddesinde öngörül...
![]() (Şerh No: 2963 - Ekleyen: Av.Ufuk KARA - Tarih : 27-12-2009 01:20)
İrade ile beyan arasında uygunsuzluk hallerinden olan hatanın hukuki sonucu, sözleşme yapılırken esaslı hataya düşen tarafın, Borçlar Kanunu'nun 23. maddesine gereği, o sözleşme ile bağlı olmaması durumudur. Hata ancak, gerçekte istenilmemiş olan bir şeyin istenilmiş gibi beyan edilmiş olmasına bir sebep teşkil eder.
![]() (Şerh No: 2962 - Ekleyen: Av.Ufuk KARA - Tarih : 27-12-2009 01:07)
Müteselsil borçluların her biri para borcunun tamamından ayrı ayrı sorumludur. Bu sebeple müteselsil borçlulardan biri tarafından temyiz edilen kararın bozulması halinde; kararı temyiz etmeyen müteselsil borçlu, temyiz edenin işbu temyizinden yararlandırılamaz.
![]() (Şerh No: 2961 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 26-12-2009 20:41)
Acente, imzaladığı ya da aracılık yaptığı sözleşmeleri acentesi olduğu kişi adına düzenler. Poliçeyi düzenleyen acentenin sigorta tazminatından sorumlu tutulabilmesi için şahsi kusurunun kanıtlanmış olması gerekir.
![]() (Şerh No: 2960 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 26-12-2009 19:37)
Akdedilen Cari Hesap Sözleşmesi sona ermeden akitlerin alacaklı-borçlu sıfatları yoktur. Bu sebeple Cari Hesap Sözleşmesi alacağına 3. kişi tarafından haciz konulması için sözleşmenin sona erme tarihi esas alınmalıdır.
![]() (Şerh No: 2959 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 26-12-2009 17:36)
İki farklı şirketin ticaret sicil kayıtlarıyla ve davaya konu icra takibindeki delillerle aralarında organik bağ bulunduğu tespit edilebilir. Bu nedenle borçlu ile 3. kişi şirket arasında Fiili Birleşmenin varlığı kabul edilerek borçlu olmayan 3. kişi durumundaki şirket de borçtan mesul tutulmalıdır.
![]() (Şerh No: 2920 - Ekleyen: Av.Özgür KARABULUT - Tarih : 26-12-2009 17:32)
Her ne kadar ayrı tüzel kişilikleri olsa da her iki şirketin ortakları arasında aynı kişi veya kşiler mevcut ise aralarında organik bağ bulunduğunun ve fiili birleşmenin kabulü gerekir.
![]() (Şerh No: 2918 - Ekleyen: Av.Özgür KARABULUT - Tarih : 26-12-2009 17:28)
Borçlu şirketin ortağı ve müdürünün 3. kişi şirkette yönetim kurulu başkanı olması ve her iki şirketin faaliyet alanları ve ortakları arasında da benzerlik olması bu iki şirket arasında organik bağ olduğuna delil teşkil eder. Bu temelde iki şirket arasında fiili birleşmenin varlığı gözetilerek borçlu olmayan yeni şirketin de borçtan sorumlu tutulması gerekir.
![]() (Şerh No: 2922 - Ekleyen: Av.Özgür KARABULUT - Tarih : 26-12-2009 17:26)
Taahhüdü ihlal suçunun oluşabilmesi için ödenecek toplam miktarın rakamsal olarak belirlenmesi, tarafların belirlenen bu miktar üzerinde icap ve kabulde bulunması zorunludur. Ceza sorumluluğunun doğabilmesi için, taahhüt esnasında ödenecek miktarın hiçbir kuşkuya yer vermeksizin saptanmasında zorunluluk bulunmaktadır. Bu miktar belirlenmediğinde, hangi miktar için taahhütte bulunulduğu, kabulün de hangi miktar nazara alınarak yapıldığı saptanamayacağından, ödeme koşulunun ihlali halinde cezai so...
![]() (Şerh No: 2958 - Ekleyen: Av.Ufuk KARA - Tarih : 26-12-2009 17:23)
Bilgi [TTK. 68]
![]() 1- Tacirlerin saklamakla mükellef oldukları defterler hem tutulması zorunlu olan defterler hem de tacirin kendi seçimiyle tuttuğu ihtiyari defterlerdir. 2- Maddede bahsedilen saklanması zorunlu diğer hesap ve kayıtlar TTK 66. maddede sayılanlardır. 3- 213 Sayılı Vergi Usul Kanununun 253. maddesinde Ticaret Kanunundan farklı olarak süreye ilişkin 5 yıllık saklama yükümü getirilmiştir(213 S.K. m.253:"Bu Kanuna göre defter tutmak mecburiyetinde olanlar, tuttukları defterlerle üçüncü kısımda yazıl... ![]() (Şerh No: 2957 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 26-12-2009 16:59)
Medeni Kanunun 463. maddesinde vesayet makamının izninden sonra denetim makamının da izninin gerekli olduğu haller düzenlenmiştir. Vesayet altındaki kişinin ergin kılınması hali de bunlar arasındadır.
Mahkemece, vesayet ve denetim makamlarından izin alınmaksızın küçüğün ergin kılınmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
![]() (Şerh No: 2945 - Ekleyen: Av.Murat ÇETİN - Tarih : 26-12-2009 16:39)
Dava konusu sözleşme, Borçlar Kanunu hükümlerine tabi bir sözleşmedir. Mevcut uygulamaya davacı uzun süre ses çıkarmamıştır. Ve somut olayda olduğu gibi, daha iyi şartlarda bir iş başvurusunun kabul edilmesinden sonra bu hakkını ileri sürülmüştür. Bu durum MK. nun 2.maddesinde belirtilen iyiniyet kuralları ile bağdaşmaz ve hukuken himaye edilemez. Yapılması gereken; davalının itirazında bildirmiş olduğu bu hususların incelenip değerlendirilmesidir. Bu nedenlerle mahkemece, objektif iyiniyet kura...
![]() (Şerh No: 2942 - Ekleyen: Av.Murat ÇETİN - Tarih : 26-12-2009 16:10)
Türkçe [GelirVK. 123]
![]() ![]() (Şerh No: 2956 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 26-12-2009 14:53)
Türkçe [GelirVK. Mükerrer 123]
![]() ![]() (Şerh No: 2955 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 26-12-2009 14:38)
Türkçe [GelirVK. 124]
![]() ![]() (Şerh No: 2954 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 26-12-2009 14:33)
(Şerh No: 2953 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 26-12-2009 14:31)
(Şerh No: 2952 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 26-12-2009 14:31)
(Şerh No: 2951 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 26-12-2009 14:30)
Türkçe [GelirVK. 122]
![]() ![]() (Şerh No: 2950 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 26-12-2009 14:29)
(Şerh No: 2949 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 26-12-2009 14:27)
Türkçe [GelirVK. 121]
![]() ![]() (Şerh No: 2948 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 26-12-2009 14:26)
Türkçe [GelirVK. Mükerrer 120]
![]() ![]() (Şerh No: 2947 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 26-12-2009 14:15)
Bilgi [MK. 12]
![]() Madde 463 - Aşağıdaki hallerde vesayet makamının izninden sonra denetim makamının da izni gereklidir: (...) 6. Küçüğün ergin kılınması, (...) ![]() (Şerh No: 2946 - Ekleyen: Av.Murat ÇETİN - Tarih : 26-12-2009 14:12)
Türkçe [GelirVK. 120]
![]() ![]() (Şerh No: 2944 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 26-12-2009 14:05)
Türkçe [GelirVK. 119]
![]() ![]() (Şerh No: 2943 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 26-12-2009 14:04)
Türkçe [GelirVK. 118]
![]() ![]() (Şerh No: 2941 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 26-12-2009 14:00)
(Şerh No: 2940 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 26-12-2009 13:56)
Türkçe [GelirVK. 117]
![]() ![]() (Şerh No: 2939 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 26-12-2009 13:56)
(Şerh No: 2938 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 26-12-2009 13:52)
(Şerh No: 2937 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 26-12-2009 13:51)
(Şerh No: 2936 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 26-12-2009 13:50)
(Şerh No: 2935 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 26-12-2009 13:49)
(Şerh No: 2934 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 26-12-2009 13:48)
Türkçe [GelirVK. Mükerrer 112]
![]() ![]() (Şerh No: 2933 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 26-12-2009 13:48)
(Şerh No: 2932 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 26-12-2009 13:47)
Türkçe [GelirVK. Mükerrer 111]
![]() ![]() (Şerh No: 2931 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 26-12-2009 13:46)
(Şerh No: 2930 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 26-12-2009 13:30)
Türkçe [GelirVK. 110]
![]() ![]() (Şerh No: 2929 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 26-12-2009 13:23)
Türkçe [GelirVK. 109]
![]() ![]() (Şerh No: 2928 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 26-12-2009 13:17)
Türkçe [GelirVK. 108]
![]() ![]() (Şerh No: 2927 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 26-12-2009 13:09)
Türkçe [GelirVK. 107]
![]() ![]() (Şerh No: 2926 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 26-12-2009 13:04)
Türkçe [GelirVK. 106]
![]() ![]() (Şerh No: 2925 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 26-12-2009 12:56)
(Şerh No: 2924 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 26-12-2009 12:51)
Türkçe [GelirVK. 104]
![]() ![]() (Şerh No: 2923 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 26-12-2009 12:50)
Türkçe [GelirVK. 103]
![]() ![]() (Şerh No: 2921 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 26-12-2009 12:47)
Türkçe [GelirVK. 102]
![]() ![]() (Şerh No: 2919 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 26-12-2009 12:43)
Türkçe [GelirVK. 101]
![]() ![]() (Şerh No: 2917 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 26-12-2009 12:40)
Türkçe [GelirVK. 100]
![]() ![]() (Şerh No: 2916 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 26-12-2009 12:26)
Türkçe [GelirVK. 99]
![]() ![]() (Şerh No: 2915 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 26-12-2009 12:25)
Türkçe [GelirVK. 98]
![]() ![]() (Şerh No: 2914 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 26-12-2009 12:23)
Türkçe [GelirVK. 97]
![]() ![]() (Şerh No: 2913 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 26-12-2009 12:15)
Türkçe [GelirVK. 96]
![]() ![]() (Şerh No: 2912 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 26-12-2009 12:09)
Türkçe [GelirVK. 95]
![]() ![]() (Şerh No: 2911 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 26-12-2009 12:05)
Aralarında organik bağ bulunan iki şirketin muvazaalı işlem yaptıkları kabul edilerek 3. kişi şirketin istihkak iddiasının reddi gerekir.
![]() (Şerh No: 2910 - Ekleyen: Av.Özgür KARABULUT - Tarih : 26-12-2009 10:12)
İstihkak iddiacısı şirket ile borçlu şirket arasında (ticaret sicil kayıtları esas alınarak) organik bağ olduğu tespit edilirse istihkak iddiasının reddine karar vermek gerekir.
![]() (Şerh No: 2909 - Ekleyen: Av.Özgür KARABULUT - Tarih : 26-12-2009 10:08)
Her ne kadar hacizli mallar üzerinde 3. kişi şirketin istihkak iddiası var ise de istihkak iddiacısı şirket ile borçlu şirket ortakları ve tescil adreslerinin aynı olması şirketler arasında organik bağ olduğunu göstermektedir.
![]() (Şerh No: 2908 - Ekleyen: Av.Özgür KARABULUT - Tarih : 26-12-2009 10:04)
Bilgi [TCK. 31]
![]() (2) Fiili işlediği sırada oniki yaşını doldurmuş olup da onbeş yaşını doldurmamış olanların işlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılayamaması veya davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişmemiş olması hâlinde ceza sorumluluğu yoktur. Ancak bu kişiler hakkında çocuklara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur. İşlediği fiili algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin varlığı hâlinde, bu kişiler hakkında suç, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasın... ![]() (Şerh No: 2907 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 26-12-2009 09:39)
Bilgi [TCK. 7]
![]() [3] Güvenlik tedbirleri hakkında, infaz rejimi yönünden hüküm zamanında yürürlükte bulunan kanun uygulanır. ![]() (Şerh No: 929 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 26-12-2009 09:36)
Bilgi [TCK. 4]
![]() (2) Ancak sakınamayacağı bir hata nedeniyle kanunu bilmediği için meşru sanarak bir suç işleyen kimse cezaen sorumlu olmaz. ![]() (Şerh No: 2906 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 26-12-2009 09:33)
Türkçe [GelirVK. 94]
![]() ![]() (Şerh No: 2905 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 26-12-2009 01:15)
Bilgi [MülgaHUMK. 576]
![]() Dava sabit olmadığı takdirde müddeiden yirmi beş liradan dun olmamak üzere cezayı nakdi ile, kendisinden dava olunan hakimin duçar olduğu maddi ve manevi zarar ve ziyan için takdir olunacak münasip bir tazminatın tahsiline hükmolunur. ![]() (Şerh No: 2904 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 26-12-2009 00:09)
(Şerh No: 2903 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 25-12-2009 23:51)
Bilgi [MülgaHUMK. 422]
![]() Suiniyet sahibi olan müddeaaleyh yahut bir güna hakkı olmadığı halde dava etmiş olan taraf bundan maada yüz liraya kadar cezayi nakdiye mahküm edilebilir. Bu haller vekilden sadır olmuş ise cezayi nakdi vekil hakkında tayin olunur. ![]() (Şerh No: 2902 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 25-12-2009 23:50)
Türkçe [GelirVK. 92]
![]() ![]() (Şerh No: 2901 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 25-12-2009 23:50)
Bilgi [MülgaHUMK. 253]
![]() Yukardaki maddelerde gösterilen hükümler mahfuz kalmak şartiyle şahadet için çağrılan herkes gelmeğe mecburdur. Meşru sebep olmaksızın davete icabet etmiyen şahit on beş liraya kadar cezayi nakdiye mahküm edilir ve gelmemesi mahkemenin talikını mucip olmuş ise talikten mütevellit masarifi muhakeme ile de mahküm edilebilir. Hakim gelmiyen şahidin kuvvei cebriye ile ihzar edilmesine dahi karar verebilir. ![]() (Şerh No: 2896 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 25-12-2009 23:45)
Bilgi [MülgaHUMK. 271]
![]() Şahadet mecburi olan hallerde cevaptan veya yeminden imtina eden şahit derhal on beş liraya kadar cezayi nakdiye mahküm edilerek yeniden istima olunmak üzere dava talik olunur ve bu celse masrafına mahküm edilir.Yine cevaptan veya yeminden imtina ederse o mahkemece on beş günü tecavüz etmemek üzere hapsedilir. İşbu hapis cezai neticeleri tevlit etmez. ![]() (Şerh No: 2897 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 25-12-2009 23:45)
Türkçe [GelirVK. 91]
![]() ![]() (Şerh No: 2673 - Türkçeleştiren: Sinan ÖZTÜRK - Tarih : 25-12-2009 23:44)
Bilgi [MülgaHUMK. 313]
![]() Hakim senedin münkire aidiyetine karar verdiği takdirde münkiri on beş liradan elli liraya kadar cezayi nakdiye ve talep vukuunda davanın teahhuru sebebiyle diğer tarafın maruz kaldığı zararı tazmine mahküm eder. ![]() (Şerh No: 2898 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 25-12-2009 23:40)
Bilgi [MülgaHUMK. 320]
![]() Sahtelik iddiasından feragat olunabilir ise de feragatı vakıayı kabul edip etmemekte mahkeme muhtardır. Mahkeme feragat iddiasını kabul ettiği takdirde 319 uncu madde mucibince icap eden cezayi nakdiyi hükmeder. ![]() (Şerh No: 2900 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 25-12-2009 23:39)
Bilgi [MülgaHUMK. 319]
![]() Mahkemece sahtelik iddiasının reddi halinde sahteliği iddia eden taraftan yirmi liradan yüz liraya kadar cezayi nakdi alınmakla beraber talep vukuunda diğer tarafın maddi ve manevi zararları da mahkemece başkaca takdir ve hükmolunur. ![]() (Şerh No: 2899 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 25-12-2009 23:34)
Yeni kurulan şirket ile bir önceki borçlu şirket kayden iki ayrı tüzel kişilik olarak görünse de, bu durum fiili birleşmenin söz konusu olduğu hallerde anlam ifade etmez. Özellikle borçlu şirket ile aynı işyerinde sonradan kurularak faaliyetine farklı bir unvanla devam eden yeni şirketin söz konusu olduğu durumlarda ve borcun tahsilini engellemeye matuf fikri birliktelik arzedecek girişimlerinin gözlemlendiği hallerde, fiili birleşme temelinde TTK.146-152. maddeler ila BK.179. hükmü uygulanarak...
![]() (Şerh No: 2895 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 25-12-2009 11:47)
Bilgi [MülgaHUMK. 193]
![]() Her iki halde, karara karşı temyiz süresinin sona erdiği veya Yargıtayın onama kararının tebliğ edildiği tarihten başlayarak on gün içinde yeniden dilekçe verilmesi veya yeniden çağırı kağıdı tebliği ettirilmesi gerekir. ![]() (Şerh No: 2893 - Ekleyen: Av.Özgür KARABULUT - Tarih : 24-12-2009 16:43)
Bilgi [MülgaHUMK. 187]
![]() Biri hakkında verilecek kararın diğerine tesir edecek mahiyette olması halinde iki dava arasında irtibat mevcut addolunur. ![]() (Şerh No: 2892 - Ekleyen: Av.Özgür KARABULUT - Tarih : 24-12-2009 16:42)
Bilgi [MülgaHUMK. 176]
![]() Adli araverme süresi içinde, yukardaki fıkralarda gösterilenler dışında kalan dava ve işlerle ilgili olarak verilen dava, karşılık dava ve temyiz dilekçeleri ile bunlara karşı verilen cevap dilekçelerinin ve dosyası işlemden kaldırılan davaları yenileme dilekçelerinin alınması, ilam verilmesi, her türlü tebliğat, dosyanın başka bir mahkemeye veya Yargıtaya gönderilmesi işlemleri de yapılır. (MÜLGA FIKRA RGT: 07.10.2004 RG NO: 25606 KANUN NO: 5236/12) (YÜRÜRL. TARH.: 01.06.2005) Bu madde hü... ![]() (Şerh No: 2891 - Ekleyen: Av.Özgür KARABULUT - Tarih : 24-12-2009 16:41)
Bilgi [MülgaHUMK. 175]
![]() Madde 175 - Her sene bilümum mahkemeler Temmuzun yirmisinden Eylülün beşine kadar tatil olunur. ![]() (Şerh No: 2890 - Ekleyen: Av.Özgür KARABULUT - Tarih : 24-12-2009 16:40)
Bilgi [MülgaHUMK. 170]
![]() Madde 170 - Mahkemei asliye ve sulh hakimlerinden vuku bulacak hali sabıka irca talepleri hadiseler hakkındaki usule ve Temyiz Mahkemesine dermeyan olunan hali sabıka irca talebi temyiz şeraitine tevfikan yapılır ve bu şekilde tahkik ve hükmolunur. ![]() (Şerh No: 2889 - Ekleyen: Av.Özgür KARABULUT - Tarih : 24-12-2009 16:38)
Bilgi [MülgaHUMK. 150]
![]() Bir kimse mahkeme huzurunda münasip olmıyan bir kavil veya fiilde bulunursa derhal reis tarafından mahkeme karariyle tevkifhaneye gönderilir ve yirmi dört saat zarfında isticvap olunarak bir haftaya kadar hafif hapis veya yirmi beş liraya kadar hafif cezayı nakdi ile mücazat olunmasına mahkemece karar verilir. Bu kimse derhal tutulamadığı takdirde yukardaki ceza gıyabında hükmolunur. Ancak bu husustaki ilamın tebliği tarihinden itibaren on gün müruruna kadar hapis olunmak üzere kendiliğinden gel... ![]() (Şerh No: 2888 - Ekleyen: Av.Özgür KARABULUT - Tarih : 24-12-2009 16:37)
Bilgi [MülgaHUMK. 149]
![]() Madde 149 - Muhakeme alenen yapılır. Alenen icrası adap ve ahlakı umumiyeye mugayir olduğu muhakkak olan hallerde mahkeme, esbabı mucibe beyaniyle muhakemeyi hafiyyen icra edebilir. ![]() (Şerh No: 2887 - Ekleyen: Av.Özgür KARABULUT - Tarih : 24-12-2009 16:36)
Bilgi [MülgaHUMK. 148]
![]() Madde 148 - İkametgahı meçhul olanlar veya istinabe suretiyle tebliğ icrasına lüzum görülenler hakkında ilanat icrası veya istinabe varakasının mahalline irsali hususunda, talep vukuunda evvelce tayin edilmiş olan muhakeme gününe intizar edilmeksizin karar verilir. ![]() (Şerh No: 2886 - Ekleyen: Av.Özgür KARABULUT - Tarih : 24-12-2009 16:35)
Bilgi [MülgaHUMK. 141]
![]() Madde 141 - İkametgahı ve meskeni meçhul olanlara tebliğ ilanen yapılır. Ecnebi memlekette usulü dairesinde tebliğ icrası mümkün görülmediği takdirde tebliğ ilan suretiyle yapılabilir. Bu halde mahkeme başkatibi tebliğ olunacak evrak suretlerini ecnebi memlekette bulunan kimsenin malum olan adresine ayrıca taahütlü mektupla gönderir ve alınacak posta ilmühaberini dosyasına koyar. ![]() (Şerh No: 2885 - Ekleyen: Av.Özgür KARABULUT - Tarih : 24-12-2009 16:33)
Bilgi [MülgaHUMK. 142]
![]() Madde 142 - İlan suretiyle tebliğ, mahkeme reisi veya tahkikat veya sulh hakiminin esbabı mucibe beyaniyle vereceği karar üzerine aşağıdaki şerait dairesinde icra olunur: 1- Tebliğ olunacak evrak mahkeme divanhanesine talik olunur, 2- Tebliğ olunacak evrakın hulasai muhteviyatı mahkemenin dairei kazasında neşrolunan bir veya mütaaddit ve resmi ilanatı kabul eden gazetelerden birinde ilan olunur, 3- Bunlardan başka mahkemenin dairei kazası dahilinde veya haricinde diğer evrakı havadisten... ![]() (Şerh No: 2884 - Ekleyen: Av.Özgür KARABULUT - Tarih : 24-12-2009 16:33)
Bilgi [MülgaHUMK. 143]
![]() Madde 143 - İlanda iki tarafın ismi ve hüviyeti ve tebliğ olunacak evrakın neden ibaret olduğu ve davanın mevzuu ve ilanın nereden verildiği ve ilan daveti mutazammın ise nerede ve ne için hangi gün ve saatte hazır bulunulacağı yazılmak lazımdır. ![]() (Şerh No: 2883 - Ekleyen: Av.Özgür KARABULUT - Tarih : 24-12-2009 16:33)
Bilgi [MülgaHUMK. 144]
![]() Madde 144 - İlanen tebliğ, gazetelerin neşri tarihinin ferdasında yapılmış ad ve itibar olunur. Reis tarafından tayin edilecek müddet on günden az ve beş aydan çok olamaz. Muharebe zamanında, kısmi veya mevzii veya umumi seferberlik halinde ve bilumum manevrelerde icabatına göre daha ziyade müddet verilmesi caizdir. ![]() (Şerh No: 2882 - Ekleyen: Av.Özgür KARABULUT - Tarih : 24-12-2009 16:33)
Bilgi [MülgaHUMK. 145]
![]() Madde 145 - İşbu kanuna muhalif olarak icra kılınmış olan tebliğ mübellağunileyhin muttali olduğunu beyan ettiği tarihten itibaren muteber addolunur. ![]() (Şerh No: 2881 - Ekleyen: Av.Özgür KARABULUT - Tarih : 24-12-2009 16:33)
Bilgi [MülgaHUMK. 146]
![]() Madde 146 - Kanunun sureti mahsus ada tebliğine lüzum göstermediği neticei talipler vesaire evrak suretleri mahkeme katibi tarafından hasma verilir. ![]() (Şerh No: 2880 - Ekleyen: Av.Özgür KARABULUT - Tarih : 24-12-2009 16:33)
Bilgi [MÖHUK. 66]
![]() YÜRÜTME Madde 48 - Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür. ![]() (Şerh No: 2879 - Ekleyen: Av.Zeynep ÖDER - Tarih : 24-12-2009 15:52)
Bilgi [MÖHUK. 65]
![]() YÜRÜRLÜK Madde 47 - Bu Kanun hükümleri yayımı tarihinden altı ay sonra yürürlüğe girer. ![]() (Şerh No: 2878 - Ekleyen: Av.Zeynep ÖDER - Tarih : 24-12-2009 15:51)
|
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |