Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

THS Şerhine Son Eklenen Şerhler

THS Şerhine Son Eklenen Şerhler

 Bilgi  [TK. 666] Gerekçesi
Kaynağı İsv. BK m. 986 olan bu hüküm, 6762 sayılı Kanunun 578 inci maddesini karşılamaktadır.
(Şerh No: 13566 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 15-05-2012 14:50)

 Bilgi  [TK. 665] Gerekçesi
Kaynağı İsv. BK m. 985 olan bu madde, 6762 sayılı Kanunun 577 nci maddesinden aktarılmıştır. Adalet Komisyonu Raporu'ndan: Alt Komisyonca, Tasarının 665 inci maddesindeki "geri verilmesi" davası uygulamada karışıklığa yol açmaması için "iadesi" (davası) şeklinde değiştirilmiştir. Yapılan değişiklik Komisyonumuzca da kabul edilmiştir.
(Şerh No: 13565 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 15-05-2012 14:50)

 Bilgi  [TK. 661] Gerekçesi
Bu madde, kaynağı İsv. BK m. 981 olan, 6762 sayılı Kanunun 573 üncü maddesini karşılamaktadır (sadece hükümlerin dili sadeleştirilmiştir). Adalet Komisyonu Raporu'ndan: Alt Komisyonca, Tasarının 661 inci maddesinin birinci fıkrasında, ayraç içi ibareler ayraç dışına çıkarılarak metne işlenmiş, ikinci fıkrasında yetkili mahkemenin asliye ticaret mahkemesi olduğu hususuna açıklık getirilmiştir. Yapılan bu değişiklikler Komisyonumuzca da kabul edilmiştir.
(Şerh No: 13561 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 15-05-2012 14:49)

 Bilgi  [TK. 660] Gerekçesi
Kaynağı İsv. BK m. 980 olan bu madde 6762 sayılı Kanundan dili anlaştırılarak aynen alınmıştır. Maddede yer alan "muaccel" kelimesi yerine öztürkçe bir karşılık bulunamamıştır. Ayrıca "muaccel olma" teriminin Türk Borçlar Kanunu Tasarısında kullanıldığı belirlenmiştir (BK m. 95). Her ne kadar anılan Tasarıda "muaccel borç" için "süreye bağlanmamış borç" denilmiş-se de, bu terimden mastar türetilememiş ve "... her borç doğumu anında muaccel olur" denilmiştir.
(Şerh No: 13560 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 15-05-2012 14:48)

 Bilgi  [TK. 659] Gerekçesi
Kaynağı İsv. BK m. 979 olan bu madde, 6762 sayılı Kanunun 571 inci maddesini karşılamaktadır.
(Şerh No: 13559 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 15-05-2012 14:48)

 Bilgi  [TK. 658] Gerekçesi
6762 sayılı Kanunun 570 inci maddesinden aynen alınan bu maddenin kaynaktan tek farkı "hak sahibi sayılacağı" yerine İsv. BK m. 978'de "hak sahibi tanınacağı" denilmiş olmasıdır. Herhangi hüküm değişikliği yaratmayan bu fark için elli yıldır kullanılan -yerleşmiş- metni değiştirmenin doğru olmayacağı düşünülmüştür. Eski metnin ikinci fıkrası kaynaktan farklıdır. Bu fark yeni metinde de korunmuştur. Kaynakta "mahkeme veya polisçe bir ödeme yasağı" konulduğu takdirde denilerek polis tarafından ...
(Şerh No: 13558 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 15-05-2012 14:48)

 Bilgi  [TK. 656] Gerekçesi
Eksik nama yazılı senetleri düzenleyen bu madde senedin adında kaynağa uygun bir değişiklik yapılmadan 6762 sayılı Kanunun 568 inci maddesinden dili güncelleştirilerek aynen alınmıştır. Kaynakta (İsv. BK m. 976) senedin adı "eksik (topal) hamiline yazılı senet"tir. Türk öğretisinde, kaynakla örtüşen bir çeviri yapılması gerektiği görüşü savunulmakla beraber, senedin nama olduğu, yani basit kıymetli evrak kaydı yanında hamiline kaydın da ifade ettiği düşünülerek, yerleşmiş terimde değişiklik yapı...
(Şerh No: 13556 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 15-05-2012 14:47)

 Bilgi  [TK. 655] Gerekçesi
Bu madde, 6762 sayılı kanunun 567 nci maddesini karşılamaktadır. Anılan 567 nci madde ise İsv. BK m. 975'den alınmıştır. Her iki madde arasındaki tek fark kaynakta birinci fıkrada, hükmümüzde olduğu gibi "zorunludur" kelimesi yerine "yükümlüdür" denilmiş olmasıdır. "Zorunluluk" kelimesinin ve türevlerinin kanun dilinde ve akademik metinlerde "yükümlülük" ve türevleri yerine kullanıldığı dikkate alınarak 655 inci maddenin birinci fıkrasında bu noktada değişiklik yapılmamıştır. İkinci fıkrada e...
(Şerh No: 13555 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 15-05-2012 14:47)

 Bilgi  [TK. 654] Gerekçesi
İKİNCİ KISIM Nama Yazılı Senetler "Nama yazılı senet" terimi anlamı kolayca anlaşılan yerleşik teknik bir terim olduğu için, (Tasarının birçok maddesinde "nama" yerine "ada" kelimesi kullanıldığı halde) 6762 sayılı kanundan aynen alınmıştır. Ayrıca, bu senede "Ada yazılı senet" denilince, uyum gereği hamiline yazılı senede de "taşıyana yazılı senet" adı verilmesi gerekirdi. Bunun yadırganacağı görüşü ağır basmıştır. "Hamiline senet" için "taşıyana senet" formülünün ise taşıma hükümleri bak...
(Şerh No: 13554 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 15-05-2012 14:46)

 Bilgi  [TK. 653] Gerekçesi
Esas kaynağı İsv. BK m. 973 olan bu hüküm 6762 sayılı Kanunun 565 inci maddesinden aynen alınmıştır. İsv. BK m. 973'de "özellikle poliçe, bono, çek ve rehin senetleri gibi kıymetli evraka ilişkin özel hükümler saklıdır" şeklinde ifade edilmiş bulunan hüküm, bizim eski ve yeni metnimize nazaran, daha açık ancak dardır. Kapsamı geniş olan 6762 sayılı Kanunun 565 inci maddesinin amaca daha uygun olduğu düşünüldüğünden bu madde bir değişiklik yapılmadan anlaştırılarak aktarılmıştır.
(Şerh No: 13553 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 15-05-2012 14:45)

 Bilgi  [TK. 651] Gerekçesi
Madde aynen 6762 sayılı Kanunun 563 üncü maddesinden alınmış olup, doğrudan kaynak İsv. BK m. 563'dür. Maddede (ve Tasarının diğer maddelerinde yer alan) "zayi" ve "ziya" kelimeleri yerine Öztürkçe bir kelime konulmamıştır. Bunun sebebi, her iki kelimenin tüm anlamlarını içerecek uygun bir karşılığının bulunamamasıdır. "Zayi" ve "ziya" kelimelerine sözlükler esas itibarıyla "yitmiş, mahvolmuş" anlamlarını vermektedir. Yargıtay ise yiten (kaybolan), yırtılan, okunamayacak kadar tahrip olan, elden...
(Şerh No: 13551 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 15-05-2012 14:45)

 Bilgi  [TK. 650] Gerekçesi
Tahvile ilişkin genel kuralları ve özellikle tahvil özgürlüğünü koyan bu madde (dili anlaştırılarak) ancak içeriğinde bir değişiklik yapılmadan 6762 sayılı Kanunun 562 nci maddesinden aynen alınmıştır.
(Şerh No: 13550 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 15-05-2012 14:44)

 Bilgi  [TK. 649] Gerekçesi
Bu madde 6762 sayılı Kanundan (dili anlaştırılarak) aynen alınmıştır. Hem mevcut metinde hem de kaynakta dar anlamlı "teslim" kelimesi yer aldığından, yeni hükümde bu noktada bir değişiklik olmamıştır. Kanunun 648 inci maddesi senedin geçişine ilişkin genel bir hüküm iken, 649 uncu maddesi sadece hakların geçişi ile ilgilidir. Buna karşılık ciro edenin defilerini devretmez. Hükmün asıl öngörülme amacı hakların geçtiğinin belirtilmesidir. Bu sebeple 649 uncu maddedeki "teslim" bir daralmayı ifade...
(Şerh No: 13549 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 15-05-2012 14:44)

 Bilgi  [TK. 648] Gerekçesi
Bu maddenin ikinci fıkrası iki değişiklikle 6762 sayılı Kanunun 560 ıncı maddesinden alınmıştır. Değişiklikler dolayısıyla İsv. BK m. 968 ile karşılaştırma yapılarak madde değerlendirilmiştir. Değişikliklerden birincisi mevcut metnin ikinci fıkrasındaki "tam ciro" ibaresinin "ciro"ya çevrilmiş olmasıdır. Kaynak İsv. BK m. 968 (2)'nin Fransızca metninde yer alan "tam ciro" terimi yanıltıcıdır. Almanca metninde kullanılan "doldurulmuş ciro" ibaresi ise pek bir anlam ifade etmemektedir. Çünkü, borç...
(Şerh No: 13548 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 15-05-2012 14:43)

 Bilgi  [TK. 647] Gerekçesi
6762 sayılı Kanunun 559 uncu maddesinden, dili anlaştırılarak aynen alınan madde her türdeki, hamiline, emre ve nama yazılı kıymetli evrakta sözleşmeye dayalı olarak mülkiyetin geçirilmesine veya sınırlı bir aynî hak kurulmasına ilişkin kuralları öngörmektedir. Anılan maddenin içerdiği hükümler kıymetli evraka ilişkin kanundan doğan mülkiyet geçişleri (miras, birleşme, bölünme gibi) ile aynî hak kuruluşlarına (kanunî rehin gibi) uygulanmaz.
(Şerh No: 13547 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 15-05-2012 14:42)

 Bilgi  [TK. 646] Gerekçesi
Birinci ve ikinci fıkra, 6762 sayılı Kanunun 558 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkralarından (dil arılaştırılması yapılmış olarak) aynen alınmıştır. Maddenin doğrudan kaynağı İsv. BK m. 966'dır. Her iki fıkra da senetten doğan borcun yerine getirilmesini, senedin borçlusu yönünden sonuçlarını düzenlemektedir. Hüküm senet borçlusu üzerine kurulmuştur. İkinci fıkra ise senedin ibrazında borcu yerine getiren senet borçlusunun durumunu belirtmektedir. Birinci fıkrada vurgu "ancak" kelimesindedir...
(Şerh No: 13546 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 15-05-2012 14:42)

 Bilgi  [TK. 645] Gerekçesi
ÜÇÜNCÜ KİTAP Kıymetli Evrak BİRİNCİ KISIM Genel Hükümler Poliçe ve Bonolara İlişkin Cenevre Birlik Anlaşması (CBA) ve bu CBA'yı kabul eden ülkelerin hemen hemen tamamında bulunmayan, İsviçre Borçlar Kanunundan alınmış bulunan "Genel Hükümler"in Türk hukukuna katkılı olmak yanında ilkesel kararların verilmesinde ve özgün öğretimin gelişmesinde etkili rol oynadıkları düşünülerek aynen korunmaları uygun görülmüştür. Madde Gerekçesi: 6762 sayılı Kanunun 557 nci maddesinin, dil yenile...
(Şerh No: 13545 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 15-05-2012 14:41)

 Bilgi  [TK. 676] Gerekçesi
Bu madde, 6762 sayılı Kanunun 588 inci maddesini karşılamakta olup, kaynak CBA'nın 6 ncı maddesidir.
(Şerh No: 13576 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 15-05-2012 14:40)

 Bilgi  [TK. 675] Gerekçesi
Madde, 6762 sayılı Kanunun 587 nci maddesinden dili güncelleştirilerek aynen alınmıştır. Kaynak CBA'nın 5 inci maddesidir.
(Şerh No: 13575 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 15-05-2012 14:40)

 Bilgi  [TK. 673] Gerekçesi
Kaynağı CBA m. 3 olan ve üç fıkradan oluşan bu madde, 6762 sayılı Kanunda, üç fıkrayı da içerecek şekilde bir fıkrada ifade edilmiştir. İsv. BK m. 993, Alm. Kamb. SK'da da madde üç fıkradan meydana gelmiştir. Tasarı metni, 6762 sayılı Kanunun 585 inci maddesini aynen yansıtmaktadır.
(Şerh No: 13573 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 15-05-2012 14:40)

 Bilgi  [TK. 664] Gerekçesi
Madde, 6762 sayılı Kanunun 576 ncı maddesini karşılamaktadır. Kaynak İsv. BK m. 984'dür.
(Şerh No: 13564 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 15-05-2012 14:40)

 Bilgi  [TK. 663] Gerekçesi
6762 sayılı Kanunun 575 inci maddesini karşılayan bu maddenin kaynağı İsv. BK m. 983'dür.
(Şerh No: 13563 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 15-05-2012 14:40)

 Bilgi  [TK. 662] Gerekçesi
Bu madde 6762 sayılı Kanunun 574 üncü maddesinden aynen alınmış, sadece ikinci fıkraya kaynak İsv. BK m. 982'ye uygun olarak "kıyas yoluyla" ibaresi eklenmiştir.
(Şerh No: 13562 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 15-05-2012 14:40)

 Bilgi  [TK. 657] Gerekçesi
Bu madde, 6762 sayılı Kanunun 569 uncu maddesini karşılamaktadır. Maddenin kaynağı İsv. BK m. 977'dir.
(Şerh No: 13557 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 15-05-2012 14:39)

 Bilgi  [TK. 652] Gerekçesi
Madde, 6762 sayılı Kanunun 563 üncü maddesinden aynen alınmıştır.
(Şerh No: 13552 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 15-05-2012 14:39)

Husule gelen trafik kazasından kaynaklı olarak muris işletenin mirasçılarınca talep olunan destekten yoksun kalma tazminatı yönünden; işleten, ister kendi kusuru isterse başkasının kusuru ile ölmüş olsun doğan zarar, doğrudan destekten yoksun kalanlar üzerinde doğar. Bu zarar, gerek Kanun gerek poliçe kapsamıyla teminat dışı bırakılmamış olduğundan işletenin ölümü ile destekten yoksun kalanların hakkına, desteklerinin kusurunun olması etkili bir unsur olarak kabul edilemez ve bu durumda destekte...
(Şerh No: 13544 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 12-05-2012 10:44)

Kararda, eser sözleşmesi ile hizmet sözleşmesi ayrımına dair farklar açıklanmaktadır.
(Şerh No: 13543 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 04-05-2012 12:26)

 Bilgi  [Av.K. 182] TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ AVUKATLIK KANUNU YÖNETMELİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK (Resmi Gazete 03.05.2012)
TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ AVUKATLIK KANUNU YÖNETMELİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK MADDE 1 – 19/6/2002 tarihli ve 24790 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Avukatlık Kanunu Yönetmeliğinin 18 inci maddesinin üçüncü fıkrasına aşağıdaki cümle eklenmiştir. “Vekalet pulunun elektronik ortamda tedavülü ile elektronik ortamda vekaletname sunulan mercilerin vekaletname pulu bedelinin ödendiğini elektronik ortamda teyit etmelerini sağlayacak usul ve esaslar Adalet Bakanlığı ve Türkiye Bar...
(Şerh No: 13542 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 04-05-2012 09:48)

Türk Medeni Kanunu'nun 185/3. maddesinde yer alan eşlerin sadakat yükümlülüğü evlilik birliği süresince geçerlidir ve boşanma yönünde oluşan karar "kesin hüküm halini alıncaya kadar" bu yükümlülük devam eder.
(Şerh No: 13541 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 03-05-2012 13:23)

Kendisine çekle yapılan ödemeyi kabul etmesine rağmen, bu ödemenin uyuşmazlık konusu alacak dışında başka bir borç ilişkisinden kaynaklandığını iddia eden taraf; işbu iddiasını kanıtlamakla yükümlüdür.
(Şerh No: 13540 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 30-04-2012 11:37)

Taraflar arasındaki "kat karşılığı inşaat sözleşmesi"ne mesnetle yüklenici, arsa sahibine eksik işlere mahsuben çek verdiği iddiasında bulunmuş; arsa sahibi ise belirtilen çeki aldığını fakat bu çekin, bir başka alacağına mahsuben verildiğini ileri sürmüştür. Arsa sahibinin bu ikrarı, bağlantısız bileşik ikrar niteliğindedir. Bu durumda arsa sahibinin, kendisine yapılan ödemenin başka bir borç nedeniyle yapıldığı iddiasını yazılı ve yasal delillerle kanıtlaması gerekir.
(Şerh No: 13539 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 30-04-2012 11:32)

Havale, hukuksal nitelikçe bir ödeme vasıtası olduğundan; bir başka anlatımla, havalenin, mevcut bir borcun ödenmesi amacıyla yapıldığı yolunda yasal karine bulunduğundan; bu yasal karinenin tersini ileri süren havaleci, iddiasını ispatla mükelleftir.
(Şerh No: 13538 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 30-04-2012 11:24)

Havale, bir ödeme vasıtasıdır ve havalenin, mevcut bir borcun ödenmesi amacıyla yapıldığı yolunda yasal karine vardır. Bu yasal karinenin tersini ileri süren havaleci, bu iddiasını kanıtlamakla yükümlüdür.
(Şerh No: 13537 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 30-04-2012 11:18)

Bankalar kar amacıyla kurulan müesseselerdir. Bu yüzden gördükleri, hizmetin karşılığını da isteyebilirler. Ayrıca çok sayıda banka bulunduğuna göre de davacı kendi yükümlülüklerini yerine getirmek kaydıyla dilediği bankadan kredi kartı kullanma imkanına da sahiptir. Davacı bankanın kredi kartı sözleşmesi yapmış olduğu müşterisinden üyelik ücreti adı altında tahakkuk ettirilen ücreti isteyebilir ve bu uygulamanın 4077 sayılı Yasa kapsamında hukuka aykırılığından söz edilemez.
(Şerh No: 13535 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 27-04-2012 20:28)

Kararda aynı işyerinde görev değişikliği esnasında uyulması gereken ilkeler belirlenmiştir.
(Şerh No: 9117 - Ekleyen: Av.Mine ALTINBAŞ - Tarih : 27-04-2012 19:42)

Vekil ile sözleşme yapan kişi Medeni Kanun'un 3. maddesi anlamında iyi niyetli ise yani vekilin vekalet görevini kötüye kullandığını bilmiyor veya kendisinden beklenen özeni göstermesine rağmen bilmesine olanak yoksa, vekil ile yaptığı sözleşme geçerlidir ve vekil edeni bağlar. Vekil vekalet görevini kötüye kullansa dahi bu husus vekil ile vekalet eden arasında bir iç sorun olarak kalır, vekil ile sözleşme yapan kişinin kazandığı haklara etkili olamaz. Ne var ki, üçüncü kişi vekil ile çıkar v...
(Şerh No: 13534 - Ekleyen: Av.Mine ALTINBAŞ - Tarih : 27-04-2012 18:32)

5560 sayılı Yasa'nın 11. maddesiyle eklenen TCK'nın 245/5. fıkrası uyarınca; TCK'nın 168. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükmünün 245/3. maddesinde düzenlenen suça uygulanamayacağının gözetilmemesi bozma nedenidir.
(Şerh No: 13533 - Ekleyen: Av.Bülent AKÇADAĞ - Tarih : 27-04-2012 16:17)

Mağdurenin suç tarihinde 16 yaşından büyük olup lise öğrencisi olduğu ve mümeyyiz olmadığı yönünde iddia ve delil bulunmayıp şikayet hakkının mağdureye ait bulunduğu nazara alınarak, sanığa yüklenen ve takibi şikayete bağlı olan güveni kötüye kullanmak suçundan dolayı mağdureden şikayeti sorulup, şikayetçi olması halinde emniyeti suiistimal suçundan mahkumiyeti gerektiği gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşerek yazılı şekilde unsurları yönünden oluşmayan dolandırıcılık suçundan cezalandırılma...
(Şerh No: 13532 - Ekleyen: Av.Bülent AKÇADAĞ - Tarih : 27-04-2012 16:10)

 Bilgi  [MK. 194] Aile Konutu Şerhi sadece mahkeme kararı ile işlenebilmekte..
Danıştay 10.Dairesinin 13.6.2011 tarih, 2010/11873 Esas sayılı kararı ile Tapu Sicil tüzüğünün 57 maddesinin 1.fıkrasının ve ilgili genelgenin ‘’Aile konutu şerhi’’ başlıklı bölümünün 1. Maddesinin yürütmesinin durdurulmasına karar verildi. İlgililer ancak aile mahkemesi kararı ile aile konutu şerhini tapuya işletebilecekler.
(Şerh No: 13531 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 27-04-2012 09:56)

Eşin boşandıktan sonra ölümü halinde mirasçılarının, diğer eşe karşı mal rejimi tasfiyesinden kaynaklanan alacak davası açma hakları ve bu davayı açmakta hukuki yararları vardır.
(Şerh No: 13530 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 26-04-2012 13:13)

Taraflar arasındaki yasal mal rejimi boşanma davasının açıldığı 2.10.2000 tarihi itibarıyla sona ereceğine ve bu tarihten sonra varsa edinilen mallar üzerinde eşler birbirinden mal rejiminden kaynaklanan alacak isteğinde bulunamayacaklarına göre taraflar arasında geçerli mal rejiminin mal ayrılığı rejimi olduğu konusunda kuşku duyulmaması gerekir. Taraflar arasında mal ayrılığı rejimi geçerli olduğuna göre uyuşmazlığın Borçlar Kanununun genel hükümlerine göre çözüme kavuşturulması gerekmekted...
(Şerh No: 13529 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 26-04-2012 11:55)

Dava konusu çekin ilk olarak 14.03.2008 tarihinde bankaya ibraz edildiğinin,bankanın cevabi yazısından anlaşılmasına ibrazdan sonra alacağın temlikine ilişkin yazılı bir beyan bulunmamasına göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekir.
(Şerh No: 13522 - Ekleyen: Av.Murat BÖLÜKBAŞ - Tarih : 21-04-2012 14:39)

Karar, 634 S.K. m.20 muvacehesinde gecikme tazminatı talep edilebilmesinin başlangıcı kıstasları ile ortak giderler için istenebilecek faizin türünü açıklamaktadır.
(Şerh No: 13528 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 20-04-2012 22:52)

Dava dilekçesinde davalıların TTK. 336. maddelerinin 5. bendinde açıklanan kasıt ve ihmali iddiasında bulunulmamıştır. Diğer yandan, kooperatif yöneticilerine karşı tazminat davası açılabilmesi için davacı ortağın öncelikle kooperatiften daire veya tazminat alma olanağının kalmadığının sabit hale gelmesi gerekmektedir. Kooperatife karşı böyle bir talep hakkı bulunduğu sürece yöneticilere karşı henüz dava açma hakki doğmayacağında davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde kısm...
(Şerh No: 13527 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 20-04-2012 14:03)

Kooperatif üyeliği devam eden davacıya tahsis edilen dairenin bir başkasına satışının yoklukla malul olması nedeniyle davalının iyiniyet savunmasının dinlenmesinin mümkün bulunmamasına göre sair temyiz itirazları yerinde bulunmamaktadır.
(Şerh No: 13526 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 20-04-2012 13:58)

1- Yönetim Kurulu üyelerinin sorumluluğu: Kural olarak, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 98. maddesinin yollaması gereğince uygulanması gereken TTK'nın 336. maddesine göre genel olarak yönetim kurulu üyeleri kooperatif adına yapmış oldukları sözleşme ve işlemlerden ötürü şahsen sorumlu değillerdir. Aynı maddede 5 bent halinde açıklanan durumlar, bu genel kuralın istisnaları olarak gösterilmiştir. Buna göre zarar gören kooperatif üyeleri, kanunun ve ana sözleşmenin kendilerine yüklediği görev...
(Şerh No: 13525 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 20-04-2012 13:49)

1163 Sayılı Kooperatifler Yasasının 2. maddesi ile Yargıtayın yerleşmiş görüşlerine göre dairenin mülkiyeti davacıya tahsis tarihinde geçmiştir. O halde, tahsis sonucu malik olan davacının M.K.un 618. maddesine dayanarak kendisini ilgilendirmeyen kooperatif borcundan dolayı dairesinin tapu kaydına haksız olarak konulan haczin kaldırılması isteğiyle açtığı davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde reddi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
(Şerh No: 13524 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 20-04-2012 12:42)

"Ayni haklar kütüğe tescil ile doğar" denildikten sonra aynı Yasa'nın 705 inci maddesinde de tescilden önce mülkiyetin kazanılabileceği haller "Miras, Mahkeme Kararı, Cebri İcra, İşgal, Kamulaştırma halleri ile Kanunda öngörülen sair haller" olarak belirtilmiştir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nda, kooperatif üyelerine mülkiyetin, kura çekimi ile geçeceğine dair bir düzenleme olmadığı gibi, olayda TMK. nun 705 inci maddesinde ön görülen sair istisnai haller (tescilsiz iktisap) de bulunmadı...
(Şerh No: 13523 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 20-04-2012 12:37)

Kıymetli evrakın zayii nedeniyle iptali ve ödeme yasağı konulmasına ilişkin uyuşmazlık 6100 sayılı HMK.nın 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmesinden sonra açılan çekişmesiz yargı işi niteliğinde olup Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir.
(Şerh No: 13520 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 19-04-2012 21:02)

Yürürlükte olan 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır. Yine aynı Yasanın 5/2. maddesi uyarınca bir yerde ticaret mahkemesi varsa asliye hukuk mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve TTK’nun 4. maddesinde ticari sayılan davalara ticaret mahkemesinde bakılır. Bu nedenle TTK’nun 669 ve devamı maddelerinde düzenlenen kambiyo senetlerinin zayi nedeniyle iptaline ilişkin davalarda HMK’nun 383. madde...
(Şerh No: 13521 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 19-04-2012 20:31)

 Bilgi  [TK. 644] Gerekçesi
Madde, 6762 sayılı Kanunun 656 ncı maddesini karşılamaktadır. Adalet Komisyonu Raporu'ndan: Alt Komisyonca, Tasarının 644 üncü maddesi, bazı cezaî hükümlerin kapsama alınması için yeniden düzenlenmiştir. Yapılan bu değişiklikler Komisyonumuzca da kabul edilmiş; ayrıca, birinci fıkranın (d) bendinde 562 nci maddeye yapılan atıf anılan maddenin fıkra numaralarının teselsül ettirilmesi doğrultusunda değişiklik yapılarak kabul edilmiştir.
(Şerh No: 13519 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 19-04-2012 17:01)

 Bilgi  [TK. 642] Gerekçesi
Bu madde de önemli bir boşluğu doldurmaktadır. Çünkü 6762 sayılı Kanun ayrılma akçesinin ne zaman muaccel olacağına ilişkin bir hüküm içermemektedir. Konu, ayrılan ortağa yapılacak ödemenin zamanlama yönünden şirkete ve alacaklılara zarar vermemesi, menfaatler dengesinin hakça kurulmasıdır. Birinci fıkranın (a) bendi: Hukukun genel ilkeleri ayrılma akçesinin ayrılma ile muaccel olmasını gerekli kılar; bu kural burada da geçerlidir. Ancak bu kural şirketin "kullanabilir öz sermayesi" varsa uyg...
(Şerh No: 13517 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 19-04-2012 17:00)

 Bilgi  [TK. 641] Gerekçesi
Birinci fıkra: 6762 sayılı Kanun, ayrılan ortağın ayrılma payını açıkça düzenlememiştir. 641 inci madde bu konudaki kanun boşluğunu bir hüküm ile doldurarak hem tartışmalara son vermeyi hem de adalete uygun bir çözüm getirmeyi amaçlamıştır. Ayrılma her çeşidi ile çıkma ve çıkarılma ile doğal çıkma hali olan ölümü de kapsar. Ayrılma özellikle çıkarma, elkoyucu (müsadere edici) ve cezalandırıcı bir yaklaşıma olanak vermemelidir. Tasarının kuralı ayrılan ortağa esas sermaye payının gerçek değerine ...
(Şerh No: 13516 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 19-04-2012 17:00)

 Bilgi  [TK. 640] Gerekçesi
Birinci fıkra-ikinci fıkra: Birinci fıkrada bir ortağın şirketten çıkarılabileceği sebeplerin şirket sözleşmesinde öngörülmesine olanak tanınmıştır. Bu suretle bir taraftan şirkete, kendisi yönünden önemli olan sebeplerin varlığında şahsında bu sebepler gerçekleşen ortağı şirketten çıkarma ve istediği ortamı yaratma hakkı tanınmış diğer taraftan da ortaklar açısından hukuk güvenliği sağlanmıştır. Ortaklar hangi hallerde şirketten çıkarılacaklarını bilerek hareketlerini ona göre ayarlayacaklardır...
(Şerh No: 13515 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 19-04-2012 16:59)

 Bilgi  [TK. 639] Gerekçesi
Bir çıkma davası bağlamında, kendilerini çıkma davasının davacısı ortak ile aynı konumda gören, yani çıkmaya ilişkin şirket sözleşmesi hükmüne dayanacak gerekçeleri veya kendi bakımlarından haklı sebepleri bulunan ortaklara çıkma davasına katılma hakkı tanınmıştır. Bu suretle arzu eden ortak kendisine eşit işlem yapılmasını talep edebilecek, bir diğer söyleyişle aynı olanaktan yararlanabilecektir. Çünkü, açılan davadaki haklı sebep sadece davacı ortak değil diğer bazı ortaklar için de geçerli ol...
(Şerh No: 13514 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 19-04-2012 16:58)

 Bilgi  [TK. 638] Gerekçesi
Birinci fıkra: Madde, 6762 sayılı Kanunun 551 inci maddesinin birinci fıkrası hükmünün tekrarıdır. İkinci fıkra: İkinci fıkra, aynen 6762 sayılı Kanunun 551 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmünde olduğu gibi, ortağa haklı sebeplerin varlığında, çıkma davası açabilmesi olanağını sağlamıştır. Aksi halde, ortak, onu ortak olmaya yönelten şartlar ortadan kalktığında şirkette kalmaya mahkum edildikten başka, şirketten ayrılmasını gerektiren sebepler doğduğu hallerde de şirketten ayrılamaz duruma ...
(Şerh No: 13513 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 19-04-2012 16:58)

 Bilgi  [TK. 643] Gerekçesi
Madde, 6762 sayılı Kanunun 552 nci maddesini karşılamaktadır.
(Şerh No: 13518 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 19-04-2012 16:57)

 Bilgi  [TK. 636] Gerekçesi
Hüküm, 6762 sayılı Kanunun 549 uncu maddesini kısmen-sadece sona erme sebepleri bakımından devam ettirmektedir. İkinci ve altıncı fıkralar ise yenidir. İkinci fıkra: Anonim şirketlere paralel olarak organsızlık halinde ortaklara ve şirket alacaklılarına mahkemeden şirketin feshini isteme hakkı tanınmıştır. Benzer bir hüküm İsviçre öntasarısın-da da yer almaktadır. Hükmün amacı, organsızlığın anlamı ve diğer konular hakkında 530 uncu maddedeki açıklamalara bakılmalıdır. Limited şirketlerde, Sa...
(Şerh No: 13510 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 19-04-2012 16:49)

 Bilgi  [TK. 635] Gerekçesi
Maddede, AET/AT'ın yönergeleri gereği, limited şirket, bir sermaye şirketi olarak anonim şirket ile aynı denetleme sistemine bağlanmıştır.
(Şerh No: 13509 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 19-04-2012 16:48)

 Bilgi  [TK. 630] Gerekçesi
Birinci fıkra: 6762 sayılı Kanunun 543 üncü maddesinden farklı ilkelere dayanan bu hüküm Tasarının 616 ncı maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi hükmüyle uyum içindedir. İkinci fıkra: İkinci fıkra, genel kurulun yöneticiyi görevden almadığı veya yönetim hakkını ve temsil yetkisini sınırlamadığı hâllerde, "actio pro socio"ya olanak tanımaktadır. Üçüncü fıkra: Üçüncü fıkra, haklı sebebi tanımlamaktadır
(Şerh No: 13504 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 19-04-2012 16:48)

 Bilgi  [TK. 629] Gerekçesi
Birinci fıkra: Birinci fıkrada, 6762 sayılı Kanunun 542 nci maddesi hükmü tekrar edilmiştir. İkinci fıkra: İsviçre Öntasarısından alınan ikinci fıkra, tek kişiden oluşan limited şirketlerde bu tek ortağın müdür olması halinde, uygulanacak özel bir düzenleme getirmektedir. Hüküm şeffaflık ilkesi aracılığı ile, temsilcinin kendisiyle sözleşme yapmasından doğabilecek sakıncaları, olabildiğince alt düzeye indirmek amacına yöneliktir. İstisnayı düzenleyen hüküm genişletilmemeli, özenle ve gerektiğ...
(Şerh No: 13503 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 19-04-2012 16:47)

 Bilgi  [TK. 628] Gerekçesi
Birinci fıkra: Tasrarının 628 inci maddesinin birinci fıkrası, şirketin tamamen Türkiye dışından yönetilmesini engellemekte ve müdürlerin sorumluluğuna ilişkin hükümlerin uygulanmasındaki engelleri olabildiğince kaldırmak amacını gütmektedir. Sorumlulardan en az birinin Türk mahkemesinin önüne getirilebilmesini sağlamak, kabuk şirketleri azaltmak, hükmün öngörülme sebeplerinin başında yer almaktadır. Fıkra ayrıca 359 uncu maddenin üçüncü fıkrası hükmü ile de uyum içindedir. İkinci fıkra: İkin...
(Şerh No: 13502 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 19-04-2012 16:47)

 Bilgi  [TK. 627] Gerekçesi
Ortaklara eşit işlem yapılması, şirketler hukukunun hem taşıyıcı kolonlarından biri hem yönetimle görevli olanların iş, işlem ve kararlarına yön veren bir ilke hem de ilişkileri adalet temelinde değerlendirilen bir düzenleyicidir. Eşit işlem ortaklara yönelmiştir. Ancak Amerika Birleşik Devletleri'ndeki "corporation"lar bağlamında "stakeholder" (Genel Gerekçe'nin 74 nolu paragrafına bakınız.) anlayışı ilkenin muhataplarını çoğaltmıştır. Tasarının 627 nci maddesi İsviçre Tasarısından esinlenerek ...
(Şerh No: 13501 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 19-04-2012 16:46)

 Bilgi  [TK. 626] Gerekçesi
Birinci fıkra: Birinci fıkra, üçüncü kişi yöneticiler de dahil yönetimin özen yükümünü ve şirket menfaatinin gözetilmesi, diğer menfaatlerin önünde tutulması zorunluğunu düzenlemektedir. Bu fıkra "özen" ile "şirket menfaatinin gözetilmesi" kavramlarını birbirinden ayırmıştır. Özen, iş ve işlemlerde gösterilmesi gereken dikkati, ciddiyeti ve bilimselliği ifade eder. Bir karar alınmadan önce pazar araştırması, finansal durum değerlendirmesi, borçlara ve etiğe uygunluk incelemesi yapılması bilimsel...
(Şerh No: 13500 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 19-04-2012 16:46)

 Bilgi  [TK. 625] Gerekçesi
Genel kurula ilişkin 616 ncı madde gibi 625 inci madde de, işlevler ayrımı ilkesine uygun olarak müdürün veya müdürler kurulunun yani bir anlamda yürütmenin, devredilemez görev ve yetkilerini sınırlı sayı olarak (numerus clausus) saymaktadır. Kanunun 375 ve 408 inci maddelerinde olduğu gibi burada da görev ve yetki kavramlarına birlikte yer verilmiştir. Çünkü, bu kavramlardan biri diğerini zorunlu olarak içermez; biri bir borcu ve yükümlülüğü diğeri ise hukuken yapabilirliği, karar alabilirliği ...
(Şerh No: 13499 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 19-04-2012 16:45)

 Bilgi  [TK. 624] Gerekçesi
Bu madde, müdürlerin birden fazla olmaları halinde onların bir kurul olduğunu belirterek yönetim kuruluna özgü bir işleyiş kuralını hükme bağlamaktadır. Son fıkra başkanın üstün oyunu tanıyarak bir yeniliğe yer vermiştir. Başkanın üstün oyu, yönetim organındaki kitlenme-yi çözen ve şirketi çalışabilir konumda tutan bir araçtır. Kurucuların (ortakların) kabul ettiği "başkanın üstün oyu" çözümünü kanun koyucunun reddetmesinin haklı ve ikna edici bir gerekçesi yoktur. Bu sistemin temel hukuk kurall...
(Şerh No: 13498 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 19-04-2012 16:44)

 Bilgi  [TK. 623] Gerekçesi
Tasarı, İsv. BK ile 6762 sayılı Kanuna hakim olan, İsviçre Tasarısında da aynen korunan özden organ ilkesini terk etmiştir. Bu ilke tüm ortakların, şirketi birlikte yönetmesi dolayısıyla, şirketin yönetiminin ve temsilinin ortaklar için hem hak hem yüküm niteliği taşıması anlamına gelir. Burada "özden" sözcüğü şirketin özünü oluşturan ortakları, yani bünyeyi ifade eder. Yönetim şirketin bünyesinden kaynaklanmaktadır. Özden/bünyeden yönetim ilkesi şirketi "şahıs şirketi" sınıfına sokar. İsviçre k...
(Şerh No: 13497 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 19-04-2012 16:43)

 Bilgi  [TK. 622] Gerekçesi
Madde 6762 sayılı Kanunun 536 ncı maddesinin dördüncü fıkrası hükmünün tekrarıdır. İsviçre Tasarısının aksine, hükümsüz kararlara da göndermede bulunulmuştur. Adalet Komisyonu Raporu'ndan: Alt Komisyonca, Tasarının 622 nci maddesinin başlığında ve birinci fıkrasında yer alan "hükümsüzlük" ibareleri "butlan" şeklinde değiştirilmiştir. Yapılan bu değişiklikler Komisyonumuzca da kabul edilmiştir.
(Şerh No: 13496 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 19-04-2012 16:43)

 Bilgi  [TK. 620] Gerekçesi
Madde, olağan karar alma yetersayısını düzenlemektedir.
(Şerh No: 13512 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 19-04-2012 16:42)

 Bilgi  [TK. 618] Gerekçesi
Birinci fıkra: Birinci fıkranın sistemi yenidir. Bu fıkrada oy hakkı ile oy hakkının hesaplanması itibarî değer bağlamında düzenlenmiştir. Ayrıca oy hakkının esas sözleşme ile sınırlanmasına, dolayısıyla oyda imtiyaza da müsaade edilmiştir. Hüküm birden çok paya sahip ortağın veya ortakların oy haklarının sınırlanabilmesi olanağını da öngörmektedir. Bunun iki sınırı vardır: (a) her ortağın en az bir oyu bulunmalıdır, (b) Her esas sermaye payı en az bir oy hakkı vermelidir. 6762 sayılı Kanunda ol...
(Şerh No: 13493 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 19-04-2012 16:41)

 Bilgi  [TK. 617] Gerekçesi
Tasarının 617 nci maddesi, son fıkrası hariç, yenilik içermemektedir. Sayılan konularda anonim şirket hükümlerine göndermede bulunmak suretiyle maddeye derinlik kazandırılmıştır. Son fıkra, anonim şirket yönetim kurulu kararları için öngörülmüş bulunan bir karar verme usulünün limited şirkette genel kurul kararlarının alınmasında uygulanması amacıyla kaleme alınmıştır. Gerçekten 6762 sayılı Kanunun 330 uncu maddesinin dördüncü fıkrası ve Tasarının 390 ıncı maddesinin dördüncü fıkrası hükmü uy...
(Şerh No: 13492 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 19-04-2012 16:41)

 Bilgi  [TK. 616] Gerekçesi
Tasarı, 6762 sayılı Kanunun 539 uncu maddesinde olduğu gibi genel kurulunun devredilemez yetkilerini değişik bir sistem bağlamında düzenlemektedir. Devredilemeyen yetkiler organsal yapıya ve ortak haklarına aittir. Böylece, organlararası işlevler ayrımı kanunî düzen niteliğini kazanmaktadır. Çünkü, 625 inci madde de aynı sistem müdürler için öngörülmüştür. Organlararası altlık üstlük anlayışını reddeden 6762 sayılı Kanun ve Tasarı genel kurul için üst organ sıfatını kullanmayarak işlevler ayrımı...
(Şerh No: 13491 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 19-04-2012 16:40)

 Bilgi  [TK. 615] Gerekçesi
İsviçre'nin Öntasarısından alınan, ana kaynağı Alman Limited Şirketler Kanunu olan bu hüküm şirketin sermaye tabanını güçlendirme amacına yöneliktir. Hüküm anonim şirketler hakkındaki 376 ncı maddenin birinci fıkrası hükmünde öngörülen sırada sona çekilme kurumu ile benzeşmektedir. 376 ncı maddeye ilişkin gerekçeye bakılmalıdır. Sermaye yerini tutan ödünç kurumu kolay kabul gören, genel olarak benimsenen bir kurum değildir. Bu sebeple İsviçre Öntasarısında bulunduğu halde Tasarıdan çıkarılmış...
(Şerh No: 13490 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 19-04-2012 16:39)

 Bilgi  [TK. 613] Gerekçesi
6762 sayılı Kanun, 613 üncü madde anlamında bağlılık yükümüne ve rekabet yasağına yer vermemişti. Tasarı ortaklar için hem bağlılık yükümüne hem de rekabet yasağına yer vererek limited şirketin kişisel yönüne uygun bir düzenleme yapmıştır. Birinci fıkra: Güçlü kişisel ögeleri haiz bir şirkette sır saklama, önde gelen ve vazgeçilmez nitelikte bir bağlılık yükümüdür. Bu sebeple Tasarı, şirketin sırlarının saklanmasını, emredici bir biçimde düzenlemiştir. Ancak emredicilik, yükümün kaldırılamaya...
(Şerh No: 13488 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 19-04-2012 16:39)

 Bilgi  [TK. 612] Gerekçesi
Şirketin kendi esas sermaye paylarının iktisabı anonim şirkete paralel şekilde düzenlenmiştir. Adalet Komisyonu Raporu'ndan: Alt Komisyonca, Tasarının 612 nci maddesinin birinci fıkrasında "öz sermaye" ibaresi "özkaynak" şeklinde değiştirilerek kabul edilmiştir. Yapılan bu değişiklik Komisyonumuzca da uygun görülmüştür.
(Şerh No: 13487 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 19-04-2012 16:38)

 Bilgi  [TK. 608] Gerekçesi
Hüküm, 6762 sayılı Kanunun 533 üncü maddesine nazaran yeni, ancak açıklamayı gerektirmeyecek kadar bilinen hükümlere yer vermektedir. Hükmün ikinci fıkrası yenidir. Ortak ek ödeme yükümünü yerine getirmişse, ödediği tutar esas sermaye payının itibarî değerine eklenir ve kâr payı, bu suretle bulunan toplam tutar esas alınarak ödenir. Açıklanan hüküm ortağın ek ödeme yükümünü dikkate aldığı için adalete uygundur. Hükmün bu özelliği ek ödeme yükümünün sadece bazı esas sermaye paylarına yükletild...
(Şerh No: 13483 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 19-04-2012 16:37)

 Bilgi  [TK. 607] Gerekçesi
Hüküm, kuruluştan sonra getirilen veya ağırlaştırılan ek ödeme ve yan edim yükümlülüklerinde özel bir yetersayı öngörmektedir.
(Şerh No: 13482 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 19-04-2012 16:37)

 Bilgi  [TK. 606] Gerekçesi
Birinci fıkra: Yan edim yükümlülükleri limited şirketin bir taraftan kişisel öge-lerden oluşabilen yanını ortaya çıkaran diğer taraftan onu, kooperatife yaklaştıran bir kurumdur. Yan edimler de esas sermaye payına bağlıdır. İkincil (tâli) sıfatıyla da nitelendirebileceğimiz yan edimler bir kısım esas sermaye paylarına veya pay kategorilerine yüklenebilen veya payların tümüne yönelik olan yapma, yapmama, katlanma, kullandırma edimleridir. Süt, pancar, şeker kamışı, meyve gibi ham ve/veya işlen...
(Şerh No: 13481 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 19-04-2012 16:37)

 Bilgi  [TK. 605] Gerekçesi
Şirketin finansal durumu, yerine getirilmiş bulunan ödemelerin kısmen veya tamamen geri verilmesine müsait duruma gelmiş, şirketin ek ödemelerden yararlanmasına ilişkin şartlar (devamlı sayılabilecek şekilde) ortadan kalkmışsa, bunların şirkette alıkonulmaları amaca olduğu kadar ek ödemelerin niteliğine de aykırı ve kurumun hizmet vermesini engelleyicidir. Ek ödemelerin sahiplerine dönmeyeceği bir sistemde hiçbir şirket bu yükümü ortaklarına yükleyemez. Ayrıca, ek ödemeler, tamamlamada olduğu gi...
(Şerh No: 13480 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 19-04-2012 16:36)

 Bilgi  [TK. 604] Gerekçesi
Birinci fıkra: Ek ödeme yükümü, kural olarak, ortağın şirketten ayrılması ile o ortak yönünden sona erer. Ancak, şirket, ortağın ayrılmasından itibaren iki yıl içinde iflâs etmişse, hüküm başkadır. Bu halde ayrılan ortak bakımından yüküm devam eder. Tasarı, yükümün paya bağlı olduğu kuralından, alacaklıları korumak ve özellikle kötü niyetli ayrılmalara engel olmak amacıyla zorunlu olarak ayrılmaktadır. Aksi halde, fazla paya sahip (hakim) ortak işlerin iyi gitmediğini görünce şirketten kolayca a...
(Şerh No: 13479 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 19-04-2012 16:35)

 Bilgi  [TK. 603] Gerekçesi
Ek ödeme yükümlülüğü, şirket sözleşmesinde öngörülmesi ve kanunda yer alan şartların gerçekleşmesi halinde, ortaklara, sadece şirkete nakdî ödemelerde bulunmaları borcunu yükler. Amaç finansal yönden kötü duruma düşen, bilânço ağı bulunan şirkete ortakların yapacakları ek ödemelerle yardımcı olmalarıdır. Kurum öğretide, sadece amaç yönünden kişisel sorumluluğa benzetilir. Her iki kurumda da, şirket borçlarını ödeyemediği takdirde ortaklara başvurulmaktadır. Ancak, gene öğretide belirtildiği gibi...
(Şerh No: 13478 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 19-04-2012 16:35)

 Bilgi  [TK. 637] Gerekçesi
Hüküm, 6762 sayılı Kanunun 550 nci maddesinin tekrarıdır.
(Şerh No: 13511 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 19-04-2012 16:32)

 Bilgi  [TK. 634] Gerekçesi
Bu maddeyle ilgili olarak 633 üncü maddenin gerekçesine bakılmalıdır.
(Şerh No: 13508 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 19-04-2012 16:32)

 Bilgi  [TK. 633] Gerekçesi
Bu maddenin ve 634 üncü maddenin konuları, İcra ve İflâs Kanununda sermaye şirketleri yönünden bütün halinde düzenlendiğinden söz konusu sisteme ve anonim şirketlerin 376 ile 377 nci maddelerine, limited şirketlerde de koşut hükümler getirilmiştir. Tasarının 376 ve 377 nci maddelerinin gerekçelerine bakılmalıdır.
(Şerh No: 13507 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 19-04-2012 16:32)

 Bilgi  [TK. 632] Gerekçesi
Hüküm, 6762 sayılı Kanunun 542 nci maddesinin tekrarıdır.
(Şerh No: 13506 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 19-04-2012 16:32)

 Bilgi  [TK. 631] Gerekçesi
Tasarının 631 inci maddesi, 6762 sayılı Kanunun 545 inci maddesinin tekrarıdır.
(Şerh No: 13505 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 19-04-2012 16:32)

 Bilgi  [TK. 621] Gerekçesi
Madde, önemli kararlar için karar alma yetersayısını düzenlemektedir.
(Şerh No: 13495 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 19-04-2012 16:32)

 Bilgi  [TK. 619] Gerekçesi
Madde yenidir. 6762 sayılı Kanunun 537 nci maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan oydan yoksunluk hâli, Tasarının sistemine ve içerdiği yeniliklere göre genişletilmiştir.
(Şerh No: 13494 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 19-04-2012 16:32)

 Bilgi  [TK. 614] Gerekçesi
Ortaklara modern şirketler hukuku anlamında geniş bilgi alma hakkı tanınmıştır.
(Şerh No: 13489 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 19-04-2012 16:32)

 Bilgi  [TK. 611] Gerekçesi
Madde, 6762 sayılı Kanunun 535 inci maddesinin tekrarıdır.
(Şerh No: 13486 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 19-04-2012 16:32)

 Bilgi  [TK. 610] Gerekçesi
Madde, 6762 sayılı Kanunun 534 üncü maddesinin tekrarıdır.
(Şerh No: 13485 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 19-04-2012 16:32)

 Bilgi  [TK. 609] Gerekçesi
Birinci cümlenin ilk kısmı 6762 sayılı Kanunun 533 üncü maddesinin tekrarıdır. Ek ödemeler için getirilen hüküm yeni olup, ek ödemelerin gereğine uygundur.
(Şerh No: 13484 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 19-04-2012 16:31)

 Bilgi  [TK. 602] Gerekçesi
Hüküm sınırlı sorumluluğa uygun olarak düzenlenmiştir. 6762 sayılı Kanunun 529 ilâ 531 inci maddeleri, kanunun pay bedellerinin tamamının ödenmesi sistemini kabul etmesi dolayısıyla gereksiz hâle gelmişlerdir.
(Şerh No: 13477 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 19-04-2012 16:31)

 Bilgi  [TK. 601] Gerekçesi
Hüküm, 6762 sayılı Kanunun 528 inci maddesinin tekrarıdır.
(Şerh No: 13476 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 19-04-2012 16:31)

Kooperatif yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğuna ilişkin davanın zamanaşımı süresinin belirlenmesinde 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 98. maddesi yollamasıyla TTK.nun 309. maddesi hükmü uygulanır. Buna göre; sorumlu olan kimselere karşı tazminat isteme hakkı, davacının zararı ve sorumluyu öğrendiği tarihten itibaren iki yıl ve herhalde zararı doğuran eylemin meydana geldiği tarihten itibaren beş yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. Şu kadar ki, bu eylem cezayı gerektirirse ve Ceza Kanunu'na g...
(Şerh No: 13474 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 18-04-2012 15:07)

Pay devri ile gerçekleşen kooperatif hissesine ilişkin mülkiyet hakkı da anılan tasarrufa bağlantılı olarak devralana geçer. Devir ile birlikte devreden üyenin hakla bağlantısının kesileceği kuşkusuzdur. Bu sebeple pay devrinden sonraki tarihte, önceki pay sahibinin borcundan kaynaklı olarak, taşınmaz kaydı üzerine konan haciz şerhinin terkini isteminin kabulü gerekir.
(Şerh No: 13473 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 18-04-2012 14:36)

Kooperatif üyesinin borcundan dolayı ihraç kararı verilebilmesi için; söz konusu borcun kooperatif genel kurulu tarafından belirlenmiş olması gerekir. Kooperatifin tasfiye halinde olması, genel kurulun işlevini ortadan kaldırmaz.
(Şerh No: 13472 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 18-04-2012 14:13)

Mirasçıların, halefiyete değil de kendi haklarına dayanarak açtıkları davada; murisin, kendilerinden mal kaçırmak kastı ile tapulu taşınmazı muvazaa yoluyla intikal ettirmiş olduğuna dair iddialarını her türlü delille ispat olanakları var ise de; Mirasçılar tarafından dosyaya tek kanıt olarak ibraz edilen video kaset, hukuka aykırı delil olmamakla birlikte, murisin ses ve görüntüsünün kaydedildiği ortam, murisin ses ve görüntüsünün alındığı tarih itibariyle yaşlı, hastalıklar içinde kıvranan,...
(Şerh No: 13471 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 17-04-2012 14:32)

 Bilgi  [TK. 600] Gerekçesi
Hüküm yenidir. İntifa ve rehin hakkının kurulmasında, esas sermaye paylarının devrine yapılan gönderme hem şekle ve hem onaya hem de miras, eşler arasındaki mal rejimleri ve cebri icraya ilişkin özel hükümleri kapsar. Üçüncü fıkra anonim şirketlere ilişkin hükümlerle uyumu sağlamak amacıyla öngörülmüştür. Devrin yasaklanması halinde intifa hakkı ve rehnin kurulamamasının sebebi Türk Medenî Kanununun 795 inci maddesinin birinci fıkrası ile 954 ve devamındaki maddelerin hükümleridir. Her ikisi ...
(Şerh No: 13470 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 17-04-2012 13:14)

 Bilgi  [TK. 598] Gerekçesi
Birinci fıkra: Tasarı, 6762 sayılı Kanunun 519 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan ve her takvim yılı başında ticaret siciline verilmesi öngörülen ortaklar listesine ilişkin hükme yer vermemiştir. Çünkü ortaklar listesi uygulamada herhangi bir işlevi yerine getirmemiş, bir rol oynamamıştır. Tasarı devrin ticaret siciline tescilini, devredenin ve üçüncü kişinin korunması yönünden gerekli görmüştür. İkinci fıkra: İkinci fıkra şirket müdürlerinin ihmâli halinde uygulanır. Üçüncü fık...
(Şerh No: 13468 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 17-04-2012 13:14)

 
THS Sunucusu bu sayfayı 0,09497309 saniyede 9 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.