![]() |
|
![]() |
|
(Karar Tarihi : 31/10/2011)
Zimmet suçundan sanık M____'nin yapılan yargılanması sonunda; atılı suçtan mahkumiyetine dair, K____ Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 30.11.2010 gün ve 2010/82 Esas, 2010/180 Karar sayılı hükmün süresi içinde YARGITAY'ca incelenmesi C. Savcısı ve sanık müdafii tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı YARGITAY C.Başsavcılığından tebliğnameyle daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü:
Hukuk ve Ticaret Mahkemeleri Yazı İşleri Yönetmeliğinin 16/1 inci maddesindeki "Tutanak yazıcıları, mübaşirler bir muamelenin yapılması için ödenmesi gerekli harç ve masrafları iş sahiplerinden alamazlar" aynı yönetmeliğin 17 nci maddesinde ise "Harç ve yargılama masraflarının tahsili işi kendisine verilmiş olan kalem şefi (yazı işleri müdürü) veya muavini vazife sebebiyle yerlerinden ayrıldıkları zaman iş sahiplerinin beklememesi için tedbir alırlar, bu tedbirleri reis veya hakimin tasvibine arzederler." Biçimindeki düzenlemeler nazara alındığında mahkemeler mübaşiri olarak görev yapan sanığın posta havalesiyle gönderilen keşif giderini C.Savcısının yetkisine girmediği halde ona imzalattırdığı yetki belgesine dayanarak, PTT şubesinden tahsil edip temellük etmesi eyleminde, sanık mübaşirin bu işle görevlendirilmesinde yasal engel olması ve görevlendirenin de bu hususta yetkisinin bulunmaması sebebiyle zimmet suçunun unsurlarının oluşmadığı, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçu niteliğinde kaldığı gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması, Kabule göre de; Zimmete geçirilen paranın kovuşturma başlamadan önce gönüllü olarak iade edilmesi nedeniyle TCK.nun 248/2 maddesi uyarınca cezanın yarı oranda indirilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi, TCK'nın 62 nci maddesiyle cezadan indirim yapılırken TCK.nun 61/6 maddesi uyarınca 2 yıl 1 ay hapis cezası yerine 1 yıl 13 ay hapis cezasına hükmedilerek eksik ceza tayini, TCK'nın 53/5 maddesi gereğince en fazla 1 yıl 13 ay süreyle memuriyet görevine ilişkin hak ve yetkileri kullanmaktan yasaklanmasına karar verilebileceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi, Kanuna aykırı, Cumhuriyet Savcısı ve sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 s. Kanunun 8/1 inci maddesi de gözetilerek CMUK.nun 321 inci maddesi uyarınca BOZULMASINA, 31.10.2011 tarihinde OYBİRLİĞİYLE KARAR VERİLDİ. |
İlgili Mevzuat Hükmü : Türk Ceza Kanunu MADDE 155 :(1) Başkasına ait olup da, muhafaza etmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere zilyedliği kendisine devredilmiş olan mal üzerinde, kendisinin veya başkasının yararına olarak, zilyedliğin devri amacı dışında tasarrufta bulunan veya bu devir olgusunu inkar eden kişi, şikayet üzerine, altı aydan iki yıla kadar hapis ve adlî para cezası ile cezalandırılır.
(2) Suçun, meslek ve sanat, ticaret veya hizmet ilişkisinin ya da hangi nedenden doğmuş olursa olsun, başkasının mallarını idare etmek yetkisinin gereği olarak tevdi ve teslim edilmiş eşya hakkında işlenmesi halinde, bir yıldan yedi yıla kadar hapis ve üçbin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur. |
|
Şerh Son Güncelleme: 21-05-2012
|
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |