![]() |
|
![]() |
|
THS Şerhine Son Eklenen Şerhler |
(Şerh No: 1897 - Türkçeleştiren: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 18:39)
Türkçe [MülgaHUMK. 13]
![]() ![]() (Şerh No: 1896 - Türkçeleştiren: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 18:38)
Bilgi [TTK. 708]
![]() Yasada üç farklı ibraz müddeti düzenlenmiştir.Bu düzenleme yapılırken kanun koyucunun keşide yeri ve ödeme yerinden hareket ederken aynı yer-farklı yer(kanunun ifadesiyle başka bir yer)şeklinde bir kıstasdan hareket etmesi ve aynı yer ile farklı yerden ne anlaşılması gerektiği konusunda madde metninde ve madde gerekçesinde hiçbir açıklama yapılmamış olması özellikle ülke içi çekler bakımından bu yerden ne anlaşılması gerektiği konusunda doktrinde tartışmalara neden olduğu gibi, ibraz müddeti gib... ![]() (Şerh No: 1895 - Ekleyen: Av.Onur ÖMEROĞLU - Tarih : 23-11-2009 18:03)
Bilgi [MK. 434]
![]() Gerekçe; Madde İsviçre Medeni Kanununun yeni 397c maddesinden alınmıştır. Burada kısıtlı bir kişinin kuruma yerleştirilmesine veya alıkonulmasına ya da ergin bir kişi hakkında vesayete ilişkin diğer önlemlerden birinin alınmasına gerek görüldüğü takdirde bildirim yükümlülüğü getirilmektedir. Bildirim yükümlülerinden birisi, kişinin bulunduğu yerdeki Vesayet makamı, diğeri ise özel kanunlarda öngörülen ilgililerdir. Bildirimin yapılacağı yer ilgilinin yerleşim yeri vesayet makamı olarak belirlenm... ![]() (Şerh No: 1894 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 23-11-2009 17:55)
Bilgi [MK. 433]
![]() Gerekçe; Madde İsviçre Medenî Kanununun yeni 397 b maddesinden kısmen değiştirilmek suretiyle alınmamıştır. Birinci fıkrada kural olarak yerleştirme veya alıkoymaya, ilgilinin yerleşim yeri Vesayet makamlarının yetkili olduğu belirtilmekte, ancak gecikmede sakınca bulunan hâllerde ilgilinin bulunduğu yerdeki vesayet makamlarının da karar yetkisine sahip olduğu ifade edilmektedir. Maddenin ikinci fıkrasında yerleştirmeye veya alıkoymaya yetkili vesayet makamının kurumdan çıkarmaya da yetkil... ![]() (Şerh No: 1893 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 23-11-2009 17:52)
Bilgi [MK. 432]
![]() Gerekçe; Madde kenar başlığıyla birlikte İsviçre Medenî Kanununun yeni 397 a maddesinden aynen alınmıştır. Bu ve bunu izleyen maddelerde, kişinin korunması amacıyla özgürlüğünün kısıtlanması söz konusu olup, bu denli önemli bir konunun koşulları, hüküm ve sonuçlan Özel hükümlerin konulmasını gerektirmiştir. Maddede kişinin bir kuruma yerleştirilmesi veya alıkonulması belli sebeplere bağlanmıştır. Bunlar toplum için tehlike oluşturan akıl hastalığı, akıl zayıflığı, alkol veya uyuşturucu mad... ![]() (Şerh No: 1892 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 23-11-2009 17:49)
Bilgi [MK. 431]
![]() Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 381 inci maddesini karşılamaktadır. Yürürlükteki metinde sadece kayyımın atanmasından söz edildiği halde maddede buna "yasal danışman" da eklenmiştir ![]() (Şerh No: 1891 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 23-11-2009 17:45)
Bilgi [MK. 430]
![]() Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 380 inci maddesini karşılamaktadır. İkinci fıkrada "Sulh mahkemesi" yerine "vesayet makamı" deyimi kullanılmıştır. Madde iki fıkra hâlinde kaleme alınmıştır. Birinci fıkra temsil kayyımı atanmasında, ikinci fıkra ise yönetim kayyımı atanmasında yetkiyi düzenlemektedir. ![]() (Şerh No: 1890 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 23-11-2009 17:43)
Bilgi [MK. 429]
![]() Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 379 uncu maddesini karşılamaktadır. Yürürlükteki maddenin "Mahdut ehliyet" şeklindeki kenar başlığı, Beşinci Ayırımın başlığa uygun olarak "Yasal Danışmanlık" biçiminde değiştirilmiştir. Maddedeki "reyi alınmak üzere müşavir" yerine "yasal danışmanı" deyimi kabul edilmiştir. Maddenin (1) numaralı bendinde "husumet" den söz edilmiş iken usul hukukuna uygunluk sağlamak ve maksadı daha iyi anlatabilmek için "dava açma ve sulh olma" deyimleri kullanılmıştır. Ma... ![]() (Şerh No: 1889 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 23-11-2009 17:41)
Bilgi [MK. 428]
![]() Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 378 inci maddesini karşılamaktadır. İsteğe bağlı kısıtlama sebepleri 408 inci maddede belirlenmiştir. Sayılan sebeplerden birinin bulunması yeterli olmayıp, ayrıca kişinin kendisine kayyım atanması isteminde bulunması da zorunludur. ![]() (Şerh No: 1888 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 23-11-2009 17:38)
Bilgi [MK. 427]
![]() Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 377 nci maddesini karşılamaktadır. Yürüdükteki madde yönetim kayyımlığının bir koşulu olarak "idaresi kimseye ait olmayan mallar"dan söz etmektedir, İsviçre Medeni Kanununun bu maddeyi karşılayan 393 üncü maddesinde ise bunun yerine "zorunlu yönetimden yoksun mallar" dan söz edilmektedir. Bu deyim daha isabetli olduğundan yeni düzenlemede bu ifadeye yer verilmiştir. Maddenin (1) numaralı bendinde, yürürlükteki hükmü aynen tekrarlanmakla beraber, gaiplik kurumu... ![]() (Şerh No: 1887 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 23-11-2009 17:33)
Bilgi [MK. 426]
![]() Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 376 ncı maddesini karşılamaktadır. Bu madde ile başlayan birinci bölümün beşinci ayırımın başlığı içeriğine uygun olarak, "yasal danışmanlık" deyiminin de eklenmesi suretiyle "Kayyımlık Ve Yasal Danışmanlık" biçiminde düzenlenmiştir. Yürürlükteki metinde yer alan "Sulh mahkemesi" deyimi yerine "vesayet makamı" deyimi kullanılmıştır. Maddede başka bir hüküm değişikliği yoktur. Sadece (1) numaralı bendindeki "gaip olmak" ifadesi gaiplik kurumu ile karıştırmaya elve... ![]() (Şerh No: 1886 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 23-11-2009 17:29)
Alacaklının isminin takip talebine yazılıp ödeme emrine yazılmamış olması takibin değil ödeme emrinin iptalini gerektirir.
![]() (Şerh No: 1885 - Ekleyen: Av.Onur ÖMEROĞLU - Tarih : 23-11-2009 17:25)
Bilgi [MK. 425]
![]() Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 375 inci maddesini karşılamaktadır. Maddenin kenar başlığı İsviçre Medenî Kanununun 391 inci maddesindeki aslıyla uyumlu olmak üzere "görevin verilmesi" şeklinde değiştirilmiştir. Maddedeki "Sulh mahkemesi" yerine "vesayet makamı" deyimi kullanılmıştır. Hüküm değişikliği yoktur. ![]() (Şerh No: 1884 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 23-11-2009 17:24)
Yargı kararlarının uygulanmamasına ilişkin tazminat davalarında her olayın özelliğine göre zararın kesinleşme süresi farklılık gösterebileceğinden, usul sürelerin belirlenmesinde içtihat birliğine gidilmesi mümkün değildir.
![]() (Şerh No: 1883 - Ekleyen: Av.Can DOĞANEL - Tarih : 23-11-2009 17:24)
Bilgi [MK. 424]
![]() Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 374 üncü maddesini karşılamak tadır. Arılaştırılmak ve "Asliye mahkemesi" yerine "denetim makamı", "Sulh mahkemesi" yerine "vesayet makamı" deyimleri kullanılmak suretiyle yeniden kaleme alınmıştır. ![]() (Şerh No: 1882 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 23-11-2009 17:22)
Bilgi [MK. 423]
![]() Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 373 üncü maddesini karşılamak tadır. Arılaştırılmak suretiyle yeniden kaleme alınmıştır. Hüküm değişikliği yoktur. ![]() (Şerh No: 1881 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 23-11-2009 17:20)
Bilgi [MK. 422]
![]() Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 372 nci maddesini karşılamaktadır. Arılaştırmak suretiyle kaleme alınmıştır. Maddedeki "sulh mahkemesi" yerine "vesayet makamı" deyimi kullanılmıştır. ![]() (Şerh No: 1880 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 23-11-2009 17:17)
Bilgi [MK. 421]
![]() Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 371 inci maddesini karşılamaktadır. Yürürlükteki maddeden farklı olarak iki fıkra halinde düzenlenmiştir. Birinci fıkra vasiliğe atama kararının hemen vasiye tebliğ edilmesiyle ilgilidir, İsviçre Medeni Kanununun bu maddeyi karşılayan 387 nci maddesinin birinci fıkrasında bu bildirimin yazılı obuası hükme bağlanmıştır. Maddede geçen -tebliğ- sözcüğü yazılı bildirimi ifade etmek üzere kullanılmıştır. İkinci fıkrada sadece kısıtlamaya ve vasi atanmasına ilişkin ... ![]() (Şerh No: 1879 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 23-11-2009 17:14)
İdari eylemler nedeniyle hakları ihlal edilmiş olanların idari dava açmadan önce bu eylemleri yazılı bildirim üzerine veya başka bir suretle öğrendikleri tarihten itibaren 1 yıl ve herhalde 5 yıl içinde ilgili idareye başvurarak haklarının yerine getirilmesini istemeksizin doğrudan doğruya Danıştay'a dava açmaları halinde, bu hususun İdari Merci tecavüzü sayılarak Danıştay Kanununun 74. ve 75. maddeleri uyarınca davanın her safhasında dava dilekçesinin ilgili mercie tevdiine karar verilmelidir.
![]() (Şerh No: 1878 - Ekleyen: Av.Can DOĞANEL - Tarih : 23-11-2009 17:12)
Bilgi [MK. 420]
![]() Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 370 inci maddesini karşılamaktadır. Ancak ondan farklı olarak madde iki fıkra haline getirilmiştir, İsviçre Medeni Kanununun bu maddeyi karşılayan 386 ncı maddesi üç fıkra hâlinde düzenlenmiştir. Mehazın ilk iki fıkrası tek fıkra hâline getirilmiş, vesayet makamının kararının ilân edilmesi İM hâli de kapsadığından ayrı fıkra hâline getirilmiştir. ![]() (Şerh No: 1877 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 23-11-2009 17:10)
Bilgi [İİK. 63]
![]() 2003 yılında 4949 sayılı yasa ile yapılan bu düzenlemenin karşılığı, yürürlükten kaldırılan eski İİK 62.maddesinin 4.fıkrasıydı. 63.maddeye karşılık gelen eski İİK 62/4'ün 'borçlu itirazında sebep bildirmediği takdirde itirazın kaldırılması duruşmasında ancak alacaklının istinat ettiği senet metninde anlaşılan itiraz sebeplerini ileri sürebilir' şeklindeki düzenlemesi nedeniyle Yargıtay o dönemde verdiği kararlarda doktrindeki aksi yöndeki görüşlere rağmen maddenin lafzına bağlı kalarak borçlunu... ![]() (Şerh No: 1876 - Ekleyen: Av.Onur ÖMEROĞLU - Tarih : 23-11-2009 17:06)
Bilgi [AKDK. 2]
![]() MADDE 2- Tasarının ikinci maddesine göre, koruma kararının bir örneği sulh hukuk mahkemesince Cumhuriyet Başsavcılığına tevdi olunacak ve kararın uygulanması zabıta marifetiyle izlenecektir. Koruma kararına uyulmaması halinde, zabıta, kadının şikâyet dilekçesi vermesine gerek koşmadan re'sen Cumhuriyet Başsavcılığı koruma kararına eş hakkında sulh ceza mahkemesinde kamu davası açacaktır. Söz konusu davanın duruşmanın Meşhut Suçların Muhakeme Usulüne tabi tutulması suretiyle yargılamanın süratl... ![]() (Şerh No: 1875 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 16:54)
Bilgi [AKDK. 1]
![]() MADDE 1- Tasarının birinci maddesiyle, kadının aile içi şiddete maruz kaldığını bizzat kendisinin veya Cumhuriyet Başsavcılığının bildirmesi halinde, sulh mahkemesince Türk Medeni Kanununda öngörülen tedbirlerden ayrı olarak bu maddede sayılan koruyucu tedbirlerden biri veya birkaçına birden hükmedilecektir. Örneğin: Kocanın eve içkili gelerek kadın ve çocuklara karşı şiddet eylemlerinde bulunduğu hallerde mahkemece sadece "alkollü vaziyette eve veya işyerine yaklaşmama", "kadının eşyalarına zar... ![]() (Şerh No: 1874 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 16:52)
Bilgi [AKDK. 1]
![]() Anayasanın 41. Maddesinde belirtildiği gibi toplumun temelini aile oluşturmaktadır. Bireysellikten toplumsallığa geçişin en küçük birimi olan ve karşılıklı rıza ile oluşan ailenin sağlıklı yapılanması ve yürütülmesi toplumun varoluşunu ve yarınlara güçlü bir biçimde uzanmasını doğrudan etkilemektedir. Ülkemizin büyükanne, büyükbaba, anne, baba ve torunların birlikte yaşadığı geleneksel geniş aile sisteminden hızlı sanayileşme ve buna paralel olarak şehirleşmeyle birlikte çekirdek aile tipi d... ![]() (Şerh No: 1873 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 16:50)
Bilgi [MK. 419]
![]() Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 369 uncu maddesini karşılamaktadır. Henüz ergin olmayanların gerekli görülerek kısıtlanmasına karar verilen hallerde, ikinci fıkraya kısıtlama kararının ancak ergin olma tarihinden itibaren sonuç meydana getireceği hakkında bir ibare eklenmek suretiyle maddeye açıklık getirilmiştir. Madde, kaynak İsviçre Medenî Kanununun 385 inci maddesine uygun olarak üç fıkra haline getirilmiştir. Hüküm değişikliği yoktur. ![]() (Şerh No: 1872 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 23-11-2009 16:46)
Mahkemelerin görevi kamu düzeni ile ilgili olduğundan, bu hususun mahkemece re'sen gözetilmesi gerekir.
Somut olayda, taraflar arasında işçi, işveren, işveren vekili ilişkisi (hizmet ilişkisi) bulunmadığından, tazminat istemli davanın İş Mahkemesinde değil, miktara göre genel mahkemelerde (Sulh Hukuk-Asliye Hukuk) bakılması gerekir.
![]() (Şerh No: 1871 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 16:44)
Bilgi [MK. 418]
![]() Gerekçe;Yürürlükteki Kanunun 368 inci maddesi arılaştırılmak ve kısmen değiştirilmek suretiyle alınmıştır. Maddenin (1) numaralı bendinde İsviçre Medenî Kanununun 368 inci maddesinin (1) numaralı bendi ve bunu tekrarlayan yürürlükteki 368 inci maddenin (1) numaralı bendinden farklı olarak "vesayet alanda bulunanlar" yerine "kısıtlılar" sözcüğü kullanılmıştır. Zira vesayet altında bulunanlar küçükler ve kısıtlılardır. Küçükler vasi olamayacağına göre (1) numaralı benddeki yasak sadece kısıtlıl... ![]() (Şerh No: 1870 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 23-11-2009 16:43)
Bilgi [BankacılıkK. 35]
![]() Madde 35.- Destek hizmeti alımına ilişkin olarak, Basel Bankacılık Gözetim ve Denetim Komitesi, Uluslararası Menkul Kıymetler Komisyonları Organizasyonu ve Uluslararası Sigorta Denetçileri Birliği müştereken Ortak Forum ilkelerini belirleyerek bu hizmete ilişkin esasları düzenlemişlerdir. Bankaların destek hizmeti kuruluşlarından alacakları hizmetler, niteliğine göre denetimi zafiyete uğratabilecek, bankanın faaliyetlerinin sürekliliğini ve güvenliğini zedeleyebilecek nitelikte olabilmektedir... ![]() (Şerh No: 1869 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 23-11-2009 16:41)
Bilgi [MK. 417]
![]() Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 367 nci maddesini karşılamaktadır. Kenar başlık "Mazeretler" yerine "Vasilikten kaçınma sebepleri" şeklinde değiştirilmiştir. Maddenin (4) numaralı bendinde yürürlükteki hükümden farklı olarak halen bir vesayet görevini üstlenmiş olan kişilerin de bu görevden kaçınabilecekleri belirtilmiştir. Bu değişiklik vesayet görevinin daha sağlıklı bir şekilde yürütülebilmesi amacıyla yapılmıştır. Yürürlükteki maddenin (5) numaralı bendinde vasilikten kaçınabilecekler ar... ![]() (Şerh No: 1868 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 23-11-2009 16:39)
Bilgi [BankacılıkK. 34]
![]() Madde 34.- Bu madde ile bu Kanuna istinaden çıkarılan düzenlemelerde öngörülen değerlemelerin, rayiç değer tespiti gereken durumlarda değerin gerçekliğinin ve doğruluğunun sağlanması amacıyla, Kurul tarafından belirlenecek usûl ve esaslar çerçevesinde değerleme kuruluşlarınca yapılması öngörülmüştür. ![]() (Şerh No: 1867 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 23-11-2009 16:37)
Görev, kamu düzenine ilişkin olup, taraflarca ileri sürülmese bile, mahkemece re'sen nazara alınması gerekmektedir. Dava konusu alacak genel hükümlere tabi olduğundan, bu tür davalar Aile Mahkemelerinin görevi dahilinde değildir.
![]() (Şerh No: 1866 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 16:34)
Bilgi [MK. 416]
![]() Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 366 ncı maddesini karşılamaktadır. Ancak farklı olarak mahkemece vasiliğe atanan kişinin bu görevi kabul etme yükümlülüğü, sadece erkekler için değil kadınlar için de getirilmiş ve böylece kadın erkek eşitliği de sağlanmıştır. ![]() (Şerh No: 1865 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 23-11-2009 16:33)
Bilgi [MK. 415]
![]() Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 365 inci maddesini karşılamaktadır. Madde daha anlaşılır hale getirilmek suretiyle yeniden kalem alınmıştır. Maddede isteği göz önünde tutulacak ana ve babanın "vesayet altına alınanın ana veya babası" olduğunu ifade etmek üzere "onun ana ya da babasının" ifadesi kullanılmıştır. ![]() (Şerh No: 1864 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 23-11-2009 16:31)
Bilgi [MK. 414]
![]() Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 364 üncü maddesini karşılamaktadır, "Sulh mahkemesi" yerine "vesayet makamı" kullanılmış, kenar başlığında geçen "karı ve kocanın" deyimi yerine "eşin" sözcüğü kullanılmıştır. ![]() (Şerh No: 1863 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 23-11-2009 16:29)
Bilgi [BankacılıkK. 33]
![]() Madde 33.- Bu Kanun ile yürürlükten kaldırılan 4389 sayılı Bankalar Kanununun 13 üncü maddesinin (2) numaralı fıkrası hükmü esas alınmış ve bağımsız denetim kuruluşlarının faaliyetlerine ve yetkilendirilmesine ilişkin esasların ilgili kuruluşların görüşleri alınarak Kurul tarafından belirlenmesi şartı korunmuştur. Bağımsız denetim kuruluşlarının bu Kanun uyarınca yaptıkları faaliyetleri nedeniyle üçüncü kişilere verecekleri zararlardan dolayı sorumluluklarının bulunduğu belirtilmiştir. Ayrıc... ![]() (Şerh No: 1862 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 23-11-2009 16:28)
Bilgi [BankacılıkK. 32]
![]() Madde 32.- Bu madde ile İç Denetim Enstitüsü tarafından belirlenen iç denetim standartlarına, Basel Bankacılık Gözetim ve Denetim Komitesince düzenlenen iç denetime ilişkin ilkelere ve diğer uluslararası uygulamalara genel çerçevede uyum sağlanmıştır. İç denetim birimlerinin görevlerini gereğince yerine getirebilmesi, bu birimlerin yetki ve görevlerinin fonksiyonlarına uygun olarak belirlenmesine, görev yapacak personelin meslekî yeterliliğine, yeterli sayıda denetçinin bulunmasına ve yöneti... ![]() (Şerh No: 1861 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 23-11-2009 16:27)
Bilgi [MK. 413]
![]() Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 363 üncü maddesi, "Sulh mahkemesi" yerine "vesayet makamı" deyimi kullanılmak suretiyle üç fıkra haline getirilmiştir. Hüküm değişikliği yoktur ![]() (Şerh No: 1859 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 23-11-2009 16:26)
Bilgi [BankacılıkK. 31]
![]() Madde 31.- Bankacılık faaliyetinin temel amacı, tasarruf sahiplerinden toplanan fonların kaynak ihtiyacı olan ekonomik birimlere aktarılmasıdır. Bankaların ekonomik birimlerin üstlenmedikleri riskleri üzerine almaları temel faaliyetleri arasında olup, yönetim kurulunca mevzuata uygun şekilde oluşturulacak risk politikaları çerçevesinde maruz kaldıkları riskleri yönetmeleri beklenmektedir. Risk yönetimi sistemi kapsamında, risk politikalarının oluşturulması ve uygulanması, kredi riski, piyasa ris... ![]() (Şerh No: 1860 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 23-11-2009 16:26)
Bilgi [MK. 412]
![]() Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 362 inci maddesini karşılamaktadır. "sulh mahkemesi" deyimi "vesayet makamı" olarak değiştirilmiştir. ![]() (Şerh No: 1858 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 23-11-2009 16:23)
İmalat hatası bulunan aracın aradan 4-5 yıl geçtikten sonra "0" km. yenisinin bulunması olanaklı olmadığından, infazda güçlük yaratmamak için, davacının seçenekli istemleri arasında aracın değeri de bulunduğuna göre, davacının aracı kullanmakla edindiği yarar da gözetilerek aracın bedeline hükmedilmelidir.
![]() (Şerh No: 835 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 16:23)
Bilgi [BankacılıkK. 30]
![]() Madde 30.- Uluslararası alanda yaşanan Baring Bank, Illied Irish Bank gibi skandallar ile ülkemizde yaşanan banka iflâsları, bankalar içerisinde etkin bir iç kontrol sisteminin oluşturulmasının önemini göstermektedir. İç kontrol sistemi çerçevesinde, bankalar hedeflerine ulaşım düzeylerini ve icra edilen faaliyetleri sürekli izlemek suretiyle gereksiz veya aşırı maliyetlere sebebiyet veren işlemleri tespit edebilmekte, organizasyonun bir bütün içinde hareket etmesini sağlayabilmekte ve bu sur... ![]() (Şerh No: 1857 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 23-11-2009 16:22)
Bilgi [BankacılıkK. 29]
![]() Madde 29.- Yönetim kurulunun, önemli fonksiyonlarından biri olan denetim ve gözetim faaliyetini layıkıyla icra edebilmesi için bankada gerekli sistemler oluşturulmalıdır. Bankaların faaliyetlerinin karmaşıklığı, çeşitliliği ve gerçekleştirilen işlem hacmi dikkate alındığında yönetim kurulu üyelerinin bu fonksiyonu tek başına yapamayacağı aşikârdır. Bu nedenle, kuruluşun faaliyetlerinin denetimi ve gözetimi amacıyla yönetim kurulu kendisine yardımcı olacak birimler oluşturmalıdır. İç kontrol, ... ![]() (Şerh No: 1856 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 23-11-2009 16:21)
Bilgi [MK. 411]
![]() Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 361 inci maddesini karşılamaktadır. Yürürlükteki maddenin kenar başlığı, metne tam olarak uymadığı için "Salahiyettar makam" deyimi yerine maddede "Vesayet işlerinde yetki" deyimine yer verilmiştir. Vesayet işlerinde yetkili mahkemeler şimdiye kadar olduğu gibi vesayet altına alınan kişinin yerleşim yerindeki Sulh ve Asliye mahkemeleridir. Bir hüküm değişikliği yoktur. ![]() (Şerh No: 1855 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 23-11-2009 16:20)
Bilgi [BankacılıkK. 28]
![]() Madde 28.- İyi yönetimin unsurlarından biri olan hesap verebilirlik açısından yönetim kurulunun ve yönetime ilişkin önemli komitelerin aldığı kararların kaydedilmesi esastır. Bu esasın sağlanması amacıyla, bu Kanun ile yürürlükten kaldırılan 4389 sayılı Bankalar Kanununun 13 üncü maddesinin (5) numaralı fıkrasında yer alan karar defterine ilişkin hükümler korunmuş ve denetim komitesi ile kredi komitesi kararlarının kayıt altına alınmasının sağlanması amacıyla aynı usûl ve esaslar dâhilinde bu ko... ![]() (Şerh No: 1854 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 23-11-2009 16:20)
Bilgi [BankacılıkK. 27]
![]() Madde 27.- Bu Kanun ile yürürlükten kaldırılan 4389 sayılı Bankalar Kanununun 9 uncu maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendinin birinci paragrafı korunmuş ve yemin yükümlülüğü yerine getirilmedikçe bu yükümlülüğe tâbi olanların göreve başlayamamaları benimsenmiştir. ![]() (Şerh No: 1853 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 23-11-2009 16:19)
Bilgi [BankacılıkK. 26]
![]() Madde 26.- Maddeyle, bu Kanun ile yürürlükten kaldırılan 4389 sayılı Bankalar Kanununun 9 uncu maddesinin (5) numaralı fıkrasının (a) ve (b) bentlerinin hükümleri korunmuştur. ![]() (Şerh No: 1852 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 23-11-2009 16:19)
Bilgi [BankacılıkK. 25]
![]() Madde 25.- Finans sektörünün ülke ekonomilerindeki yeri, bulunduğu rekabet ortamı ve yeni finansal ürünler ve teknolojideki gelişmeler nedeniyle oldukça karmaşık hâle gelen yapısı nedeniyle, üst düzey yönetim tarafından icra edilecek faaliyetler, bu konularda yeterli bilgi ve tecrübeye sahip olmayan kimselere bırakılamayacak kadar önem arz etmektedir. OECD tarafından belirlenen kurumsal yönetim ilkelerinde ve Basel etkin gözetim ve denetim temel ilkelerinde de yer aldığı üzere, üst yönetimin yet... ![]() (Şerh No: 1851 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 23-11-2009 16:17)
Bilgi [MK. 410]
![]() Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 360 inci maddesini karşılamaktadır. Yürürlükteki hükümden farklı olarak maddede ilânın yerleşim yerinden başka, kısıtlının doğduğu yerde değil -nüfusa kayıtlı bulunduğu- yerde yapılması uygun görülmüştür, İlanın geciktirilmesi sakıncalı görüldüğünden yürürlükteki maddenin ikinci fıkrasındaki bu hususa ilişkin hükme maddede verilmemiştir. İyiniyetli üçüncü kişiler hakkında kısıtlamanın ilanından itibaren hüküm ifade edeceği esası korunmakla beraber, ayırt et... ![]() (Şerh No: 1850 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 23-11-2009 16:14)
Bilgi [MK. 409]
![]() Gerekçe; Madde yürürlükteki 359 uncu maddeden kısmen değiştirilerek ve anlaştırılarak alınmıştır. Savurganlık, alkol "Veya uyuşturucu madde bağımlılığı, kötü yaşam tarzı, kötü yönetim ve isteğe bağlı kısıtlama hallerinde kişinin dinlenmesi zorunluluğu öngörülmüştür. Maddenin ikinci fıkrasında akıl hastalığı ve akıl zayıflığı sebepleriyle kısıtlamanın ancak resmi sağlık kurulu raporu ile mümkün olduğu kabul edilmektedir. Bu fıkraya eklenen yeni bir hükümle, hakimin kurul raporuna rağmen, bu ra... ![]() (Şerh No: 1848 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 23-11-2009 16:09)
Bilgi [MK. 408]
![]() Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 358 inci maddesini karşılamaktadır. Ancak yeni düzenlemede isteğe dayanan kısıtlılık haline yeni sebepler eklenmiştir. Yaşlılık, sakatlık ve tecrübesizlik sebeplerine ilave olarak ağır hastalık sebebi de eklenmiştir. ![]() (Şerh No: 1847 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 23-11-2009 15:59)
Bilgi [MK. 407]
![]() Gerekçe; Yürürlükteki 357 nci maddeyi karşılamaktadır. Hüküm değişikliği yoktur. ![]() (Şerh No: 1846 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 23-11-2009 15:57)
Bilgi [BankacılıkK. 24]
![]() Madde 24.- Denetim ve gözetim faaliyeti, kuruluşta meydana gelebilecek yolsuzluk, suiistimal ve mevzuata aykırı uygulamaların tespit edilmesi, önlenmesi ve sistemin iyileştirilmesi bakımından, yönetim kurulunun önemli fonksiyonlarından biridir. Bu fonksiyonun yeterli meslekî niteliklere sahip olan kişiler tarafından yerine getirilmesi kadar bu kişilerin tarafsız bir değerlendirme yapabilmeleri de önemlidir. Uluslararası uygulamalara paralel olarak, maddede, yönetim kurulunun görevleri arasın... ![]() (Şerh No: 1845 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 23-11-2009 15:35)
Bilgi [BankacılıkK. 23]
![]() Madde 23.- Avrupa Birliği direktifleri ve OECD'nin kurumsal yönetim ilkeleri kapsamında, genel müdürlük ve yönetim kurulu başkanlığı görevlerinin aynı kişide birleşmesi hâlinde, genel müdürün yönetim kurulu tarafından belirlenen politikalar çerçevesinde hareket etmesinin sağlanmasında, yönetimin bankanın faaliyetlerini yeterince ve gereğince değerlendirmesinde ve söz konusu politikaların uygulanmasında yaşanabilecek zorluklar dikkate alınarak bu görevlerin aynı kişi tarafından icra edilemeyeceği... ![]() (Şerh No: 1844 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 23-11-2009 15:34)
HUMK.nun 109. maddesi gereğince ihtiyati tedbir kararının verildiği tarihten itibaren on gün içinde esas hakkında dava açılması gerekir. Aksi takdirde ihtiyati tedbir bir merasime gerek kalmaksızın kendiliğinden ortadan kalkar. İhtiyati tedbir kararından itibaren on günlük yasal süre içinde esas hakkında dava açılmaması sebebiyle ihtiyati tedbir kararı kendiliğinden ortadan kalkacağından sanığın beraatine hükmedilmesi gerekir.
![]() (Şerh No: 1843 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 15:33)
Bilgi [BankacılıkK. 22]
![]() Madde 22.- Uluslararası alanda, son yıllarda yaşanan şirket yolsuzluk ve suiistimallerinin altında yatan en önemli nedenler arasında ağırlıklı olarak ülkelerin ve şirketlerin kurumsal yönetim politikalarının yetersizliği olduğu görüşüne yer verilmektedir. Bu nedenle, OECD tarafından kurumsal yönetim ilkeleri belirlenerek tüm üye ülkelerin kendi hukuksal yapıları çerçevesinde söz konusu ilkeleri uygulamaları önerilmiştir. Ayrıca, Basel Bankacılık Gözetim ve Denetim Komitesi tarafından bankacılıkt... ![]() (Şerh No: 1842 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 23-11-2009 15:33)
Bilgi [BankacılıkK. 21]
![]() Madde 21.- Genel hukuk ilkeleri, Avrupa Birliği direktifleri ve uluslararası uygulamalar çerçevesinde izin işlemlerinin daha şeffaf hâle getirilmesi amacıyla, yapılacak başvurulara ilişkin ret kararlarının gerekçeli olarak bildirilmesi öngörülmüştür. Maddede, denetimin etkin bir şekilde ifa edilmesine engel olabilecek nitelikte doğrudan veya dolaylı herhangi bir ilişki mevcutsa veya izne tâbi işlem için öngörülen koşulların, niteliklerin, yeterliliklerin izin başvurusu esnasında ya da değerl... ![]() (Şerh No: 1841 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 23-11-2009 15:31)
Bilgi [BankacılıkK. 20]
![]() Madde 20.- Maddede, bu Kanun ile yürürlükten kaldırılan 4389 sayılı Bankalar Kanununun 18 inci maddesinin (2) numaralı fıkrası esas alınmıştır. İradi tasfiye sonucunda ilân sürecini takiben iki ay içerisinde alınması için sahibi tarafından başvurulmayan aynî ve nakdî her türlü mevduat, katılım fonu, emanet ve alacakların Fona bırakılacağı hüküm altına alınmıştır. ![]() (Şerh No: 1840 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 23-11-2009 15:26)
Bilgi [BankacılıkK. 19]
![]() Madde 19.- Bu maddede yer alan birleşme, bu Kanun ile yürürlükten kaldırılan 4389 sayılı Bankalar Kanununun 18 inci maddesinin (1) numaralı fıkrası esas alınarak düzenlenmiştir. Buna paralel olarak birleşme sürecinin gerçekleştirilmesini ve ortaklık yapılarında değişiklik yapılmasını kolaylaştırmak için bölünme ve hisse değişimi maddeye dâhil edilmiştir. ![]() (Şerh No: 1839 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 23-11-2009 15:25)
Tedbir kararına muhalefet suçundan açılan davada, tedbir kararının infaz edilip edilmediği ve suça konu eylemin tedbir kararının infazından sonra yapılıp yapılmadığı araştırılmalıdır.
![]() (Şerh No: 1838 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 15:24)
Bilgi [BankacılıkK. 18]
![]() Madde 18.- Madde, bu Kanun ile yürürlükten kaldırılan 4389 sayılı Bankalar Kanununun 8 inci maddesinin (2) numaralı fıkrasının (a) ve (b) bentleri esas alınarak hazırlanmıştır. Maddede, Avrupa Birliği direktifleri ile Basel Bankacılık Gözetim ve Denetim Komitesinin etkin gözetim ve denetime ilişkin temel ilkeleri çerçevesinde, bankaların sermaye yapısında meydana gelecek değişikliklerin izlenmesi amacıyla belirli oranlarda pay edinimlerinin Kurulun iznine tâbi olacağı ve ortak sayısının beşin al... ![]() (Şerh No: 1837 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 23-11-2009 15:23)
Bilgi [BankacılıkK. 17]
![]() Madde 17.- Bu madde ile, sermaye artırımlarının her türlü muvazaadan âri olarak ve ilgili mevzuatla sermayeye ilâve edilmesine izin verilen kaynaklar hariç olmak üzere iç kaynaklara başvurulmadan nakden ödenmesi yükümlülüğü getirilmiştir. Bu suretle sermaye artışının gerçek ve dış kaynak temini yoluyla sağlanması ve malî yapının gerçek anlamda güçlendirilmesi amaçlanmıştır. Ayrıca, sermaye artırımına ilişkin usûl ve esasları belirleme yetkisi Kurula verilmiştir. ![]() (Şerh No: 1836 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 23-11-2009 15:22)
Bilgi [BankacılıkK. 16]
![]() Madde 16.- Bu Kanun ile yürürlükten kaldırılan 4389 sayılı Bankalar Kanununun 8 inci maddesinin (1) numaralı fıkrası esas alınarak bu madde düzenlenmiştir. Maddede, ana sözleşme değişikliği için öngörülen izin başvurusunun Kurumca uygun bulunmaması hâlinde, genel kurulda bu konunun karara bağlanamayacağı ve durumun Ticaret Siciline kaydedilemeyeceği hüküm altına alınmıştır. Ana sözleşme değişikliklerine ilişkin izin, onay veya olumlu görüş başvurularında sürecin hızlandırılması amacıyla yetkili ... ![]() (Şerh No: 1835 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 23-11-2009 15:21)
Bilgi [BankacılıkK. 15]
![]() Madde 15.- Bankalar tarafından dışarıdan destek hizmeti alınması suretiyle birtakım faaliyetler gerçekleştirilmekte, ancak gerekli kontrollerin sağlanamaması hâlinde, destek hizmeti kuruluşlarının verdiği hizmetlerde suiistimaller gözlenebilmekte veya bu tür hizmetlerdeki aksaklıklar birer itibar müessesesi olan bankaların itibar kaybına neden olabilmektedir. Ayrıca, bankaların varlıklarının rayiç değeri ile muhasebeleştirilerek malî bilançolarına yansıtılması gerektiği durumlarda, bu değerin... ![]() (Şerh No: 1834 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 23-11-2009 15:20)
Bilgi [BankacılıkK. 14]
![]() Madde 14.- Kıyı bankacılığı bölgeleri de dâhil yurt dışında şube veya temsilcilik açmak, ortaklık kurmak veya kurulmuş ortaklıklara katılmak suretiyle faaliyette bulunmak için genelde pazar avantajı veya vergisel avantajlar gibi birtakım kâr maksadı taşıyan hususlar yanında bazen de ilgili ülke mevzuatının denetim ve gözetim faaliyetlerinin yetersiz olması gözetilebilmekte ve bunun sonucunda ilgili kuruluşlarca ihtiyaca uygun olmayan finansal raporlar düzenlenebilmektedir. Bu tür istenmeyen husu... ![]() (Şerh No: 1833 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 23-11-2009 15:19)
Bilgi [BankacılıkK. 13]
![]() Madde 13.- Bu madde ile Kanunda yer alan kurumsal yönetim hükümleri ve koruyucu hükümler ile Kurulca belirlenen esaslara uyulmuş olması şartıyla yurt içinde şube açılması serbest hâle getirilmiş ve böylelikle yükümlülüklerini yerine getiremeyen bankaların, genişleyen şube ağı dolayısıyla malî sistem içerisinde riske neden olmamaları amaçlanmıştır. Bu Kanunla yürürlükten kaldırılan 4389 sayılı Bankalar Kanununda yer alan şube başına sermaye yükümlülüğü kaldırılarak etkin bir rekabet ortamının tes... ![]() (Şerh No: 1832 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 23-11-2009 15:17)
Bilgi [BankacılıkK. 12]
![]() Madde 12.- Bu Kanun ile yürürlükten kaldırılan 4389 sayılı Bankalar Kanunundan farklı olarak, bu madde ile bankaların malî bünyelerinin bozulmasına bağlı olarak faaliyet izinlerinin kaldırılmasının yanında, belirli koşulları sağlayamamaları hâlinde de Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri dışında kalan faaliyet konularının tek tek sınırlanabileceği ya da faaliyet izni kapsamından çıkarılabileceği veya faaliyet izninin iptal edilebileceği hükme bağlanmıştır. Bu koşullar... ![]() (Şerh No: 1831 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 23-11-2009 15:16)
Bilgi [BankacılıkK. 11]
![]() Madde 11.- Maddede, bu Kanun ile yürürlükten kaldırılan 4389 sayılı Bankalar Kanunundan farklı olarak, Avrupa Birliği direktifleri ile uyumu teminen Kanunun ilgili hükümleri uyarınca verilen kuruluş izinlerinin iptaline sebebiyet veren hususlar, kuruluş izninde öngörülen amaçlar gözetilerek açık bir şekilde düzenlenmiştir. Bu çerçevede, iznin gerçeğe aykırı beyanlarla alınmış olması, kuruluş izninin verildiği tarihten itibaren dokuz ay içerisinde faaliyet izni için başvurulmaması, izinden vazgeç... ![]() (Şerh No: 1830 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 23-11-2009 15:15)
Bilgi [BankacılıkK. 10]
![]() Madde 10.- Bu Kanun ile yürürlükten kaldırılan 4389 sayılı Bankalar Kanununun 7 nci maddesinin (4) numaralı fıkrası esas alınarak Basel Bankacılık Gözetim ve Denetim Komitesinin bankacılıkta etkin denetim ve gözetime ilişkin temel prensipleri çerçevesinde, malî sistemde istikrarın sürekli kılınması ve denetime tâbi olacak kuruluşların açıkça belirlenmesi için bankacılık faaliyet izni verilmesine ilişkin esaslar ve bu izin kapsamındaki faaliyetler açıkça ifade edilmiştir. Bu çerçevede, bankaların... ![]() (Şerh No: 1829 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 23-11-2009 15:14)
Bilgi [BankacılıkK. 9]
![]() Madde 9.- Bu Kanun ile yürürlükten kaldırılan 4389 sayılı Bankalar Kanununun 7 nci maddesinin (3) numaralı fıkrası hükmü esas alınarak, Türkiye'de kurulu bankalarda aranan şartlara ilişkin 7 nci madde hükümlerine paralel hükümler yurt dışında yerleşik bankaların Türkiye'de açacağı şubeler için de aranmıştır. Ayrıca, kurulu oldukları ülkedeki faaliyetlerinin, bu şubelerin yurt içindeki malî durumları ve faaliyetlerinin emin ve güvenilir bir şekilde icra edilmesi ile doğrudan ilişkili olması neden... ![]() (Şerh No: 1828 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 23-11-2009 15:12)
Bilgi [BankacılıkK. 8]
![]() Madde 8.- Bu Kanun ile yürürlükten kaldırılan 4389 sayılı Bankalar Kanununun 7 nci maddesinin (2) numaralı fıkrasının kurucularda aranılacak şartları ihtiva eden (b) bendi hükümlerini güçlendirici nitelikte hükümler ihdas edilmiştir. Ayrıca, Avrupa Birliği direktifleri ile Basel Bankacılık Gözetim ve Denetim Komitesi ilkelerine uygun olarak, bu hükümlere ilâveten kurucuların işin gerektirdiği dürüstlük ve yeterliliğe sahip olmaları ve tüzel kişi kurucuların risk grubu yapısı ile ortaklık yapısın... ![]() (Şerh No: 1827 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 23-11-2009 15:12)
Bilgi [BankacılıkK. 7]
![]() Madde 7.- Madde ile bu Kanun ile yürürlükten kaldırılan 4389 sayılı Bankalar Kanununun 7 nci maddesinin (2) numaralı fıkrası hükümleri muhafaza edilmiştir. Bu hükümlere ilâve olarak, Avrupa Birliği direktifleri ile Basel Bankacılık Gözetim ve Denetim Komitesi ilkelerine uyumu teminen, bankalar tarafından icra edilecek faaliyetlerin, söz konusu kuruluşların organizasyon, yönetim ve malî yapıları ile uyumlu olmasına ve konsolide denetimi engelleyecek herhangi bir hususun bulunmamasına, yönetim kur... ![]() (Şerh No: 1826 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 23-11-2009 15:10)
Bilgi [BankacılıkK. 6]
![]() Madde 6.- Bankaların, denetim ve gözetime elverişli, tasarruf sahiplerinin hak ve menfaatlerinin korunabileceği, faaliyetlerini emin ve güvenilir bir şekilde icra edebilecek, finansal piyasalarda güven ve istikrara ve kredi sisteminin etkin bir şekilde çalışmasına zarar vermeyecek bir ortaklık yapısına, iyi yönetime, yeterli malî güce, gerekli organizasyon yapısına sahip olması amacıyla, bankaların kurulmasında ve yurt dışında kurulu bir bankanın Türkiye'de ilk şubesinin açılmasında beş üyenin a... ![]() (Şerh No: 1825 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 23-11-2009 15:09)
Bilgi [BankacılıkK. 5]
![]() Madde 5.- Kanunun uygulanmasında, pay sahipliğinin etkin bir şekilde izlenebilmesi için dolaylı pay sahipliğinin belirlenmesine dair bu hüküm ihdas edilmiştir. Bu madde hükmüne göre, Kanunun uygulanmasında gerçek kişilere ait dolaylı pay sahipliğinin belirlenmesinde, gerçek kişiler, bunların eş ve çocukları ile sınırsız sorumlulukla katıldıkları ortaklıklara veya bu kişi veya ortaklıkların ayrı ayrı veya birlikte kontrol ettikleri ortaklıklara ait paylar birlikte dikkate alınacaktır. Tüzel kişil... ![]() (Şerh No: 1824 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 23-11-2009 15:08)
Bilgi [BankacılıkK. 4]
![]() Madde 4.- Bankalarca gerçekleştirilebilecek faaliyetler, Avrupa Birliği direktiflerinde ve uluslararası uygulamalarda olduğu gibi, faaliyet konularına ilişkin belirsizliklerin giderilmesi ve bankaların faaliyet bazında münferiden değerlendirilebilmesi için belirlenmiştir. Faaliyet konuları, izin işlemleri ve Kurumun denetimleri sonucunda alınacak tedbirler ile ilişkilendirilmiştir. Bankalarca gerçekleştirilebileceği öngörülen faaliyetlerin diğer kanunlar ile Sermaye Piyasası Kurulu, Hazine M... ![]() (Şerh No: 1823 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 23-11-2009 15:07)
Bilgi [BankacılıkK. 3]
![]() Madde 3.- Kanunda öngörülen yapıların, süreçlerin, sistemlerin daha iyi anlaşılabilmesi, anlam bütünlüğünün ve terim birliğinin sağlanması, Kanunun takibinin kolaylaştırılması amacıyla, sıklıkla geçen temel kavramlar tanımlanmıştır. Avrupa Birliği direktifleri dikkate alınarak Fon, kredi kuruluşu, kuruluş birlikleri, banka, mevduat bankası, katılım bankası, kalkınma ve yatırım bankası, finansal holding şirketi, şube, merkez şube, fon bankası, finansal kuruluş, kontrol, ana ortaklık, bağlı ortak... ![]() (Şerh No: 1822 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 23-11-2009 15:06)
Bilgi [BankacılıkK. 1]
![]() Madde 1.- Bankalar, ortaklarına kâr dağıtmakla görevli ticari kuruluşlar olmanın yanında günlük hayatın her safhasına girmeleri nedeniyle vazgeçilmez bir konuma sahip, kamu düzeni ve kamu yararı ile sıkı ilişki içinde olan kuruluşlardır. Ülkelerin yasama organları, finansal piyasalarda güven ve istikrarın sağlanması, kredi sisteminin etkin bir şekilde çalışması ve tasarruf sahiplerinin hak ve menfaatlerinin gözetilmesine yönelik olarak yasalar yapmaktadır. Bu yasalar ile tasarrufları koruyucu ö... ![]() (Şerh No: 1819 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 23-11-2009 15:05)
Bilgi [BankacılıkK. 2]
![]() 2. maddenin Hükümet gerekçesi şu şekilde kaleme alınmıştır: Madde 2.- Maddede, bu Kanun ile yürürlükten kaldırılan 4389 sayılı Bankalar Kanununun 1 inci maddesinin (2) numaralı fıkrası açık hâle getirilmiştir. Finansal bütünleşmeyi ve konsolide denetimi sağlamak üzere finansal holding şirketleri Kanun kapsamına dâhil edilmiştir. Buna göre, Kanunun kapsamı, Türkiye'de kurulu mevduat bankaları, katılım bankaları, kalkınma ve yatırım bankaları, yurt dışında kurulu bu nitelikteki kuruluşların T... ![]() (Şerh No: 1821 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 23-11-2009 15:02)
Bilgi [BankacılıkK. 2]
![]() ![]() (Şerh No: 604 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 23-11-2009 15:02)
Bilgi [BankacılıkK. 1]
![]() ![]() (Şerh No: 548 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 23-11-2009 15:01)
(Şerh No: 1820 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 15:00)
(Şerh No: 1818 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 15:00)
Bilgi [CMK. 333]
![]() MADDE 333. - [1] Bu Kanunda öngörülen yönetmelikler, aksine hüküm bulunmadıkça, ilgili bakanlıkların görüşü alınarak Adalet Bakanlığı tarafından çıkarılır. ![]() (Şerh No: 1817 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 15:00)
Bilgi [CMK. 330]
![]() MADDE 330.- Kanun yollarından birine başvuran, bu başvurunun geri alınması veya isteminin reddi hâlinde giderleri öder; kanun yollarına Cumhuriyet savcısı başvurmuşsa, sanığın ödemek zorunda bulunduğu giderler Devlet Hazinesine yükletilir. Gerçekleşen giderler: 1. Katılan veya onun adına avukatınca kanun yoluna başvurulmuş olup da başvuru geri alınmış veya istem reddedilmişse katılana, kabul edilmişse sanığa yükletilir. 2. Sanık veya onun adına avukatının başvurması geri alınmış veya istem re... ![]() (Şerh No: 1816 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 15:00)
Bilgi [CMK. 329]
![]() MADDE 329.- Suç uydurma veya iftira suretiyle veya iyice araştırmadan, ağır bir savsama ve kusurla gerçeğe aykırı ihbarda bulunan kimse, adliye dışında olsa bile, soruşturmanın yapılmasına neden olmuşsa, bu soruşturmadan dolayı Devlet Hazinesi ile sanık tarafından yapılan zorunlu giderleri ödemeye mahkûm edilebilir. Bu karar, soruşturma evresi sonunda kamu davasının açılmasına gerek görülmediğinde Cumhuriyet savcısının istemi üzerine sulh ceza hâkimi tarafından, kamu davası açılmış ve durum kov... ![]() (Şerh No: 1815 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 15:00)
Bilgi [CMK. 327]
![]() MADDE 327.- Yargılama giderlerinin ödenmesini mahkûmiyet koşuluna bağlayan ilkenin doğal sonucu olarak hakkında kamu davası açılan kimsenin beraat etmesi, ceza veya güvenlik tedbiriyle hükümlendirilmemiş olması durumunda giderler Devlet Hazinesine aittir. Beraat edenin yargılama evrelerinde davanın gerekli kıldığı zorunlu ödemeleri de Devlet Hazinesince üstlenilir. Kural bu olmakla birlikte, hakkında kamu davası açılmış olan kişi savsama ve kusuruyla bilirkişi veya tanıkların dinleneceği veya ... ![]() (Şerh No: 1814 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 14:59)
Bilgi [CMK. 326]
![]() MADDE 326.- Yargılama giderlerinin ödenmesi mahkûmiyet koşuluna bağlı olduğundan, hakkında birden çok suçtan dava açılan sanık bunların bir bölümünden mahkûm olmuş, diğerlerinden beraat etmiş ise, beraat ettiği suçlar nedeniyle yapılmış yargılama giderleri kendisine yükletilmez. Tasarıda, 1412 sayılı Kanunda yer alan yanlış anlama ve hatalı uygulamalara neden olan “müşterek fail olmak üzere” sözcükleri yerine “iştirak nedeniyle” sözcükleri kullanılmış, aynı suçtan dolayı iştirak nedeniyle (aslî... ![]() (Şerh No: 1813 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 14:59)
Bilgi [CMK. 325]
![]() MADDE 325.- Yargılama giderinin haksız çıkan tarafından ödenmesi ilkesi ışığında sanığa yükletilmesi, ceza yargılamasının mahkûmiyet veya buna eş bir hükümle sonuçlanmış olmasına bağlıdır. Sanığın ceza veya güvenlik tedbirine mahkûm edilmesi, hükmün geri bırakılması, cezanın veya davanın ertelenmesine karar verilmesi hâllerinde 377 nci maddenin son fıkrasında açıklanan tercüman giderleri ayrık olmak üzere tüm yargılama giderleri hükümlüye yükletilir. Ancak kamu davasının gerekli kılmadığı veya ... ![]() (Şerh No: 1812 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 14:59)
Bilgi [CMK. 324]
![]() MADDE 324.- Bu Bölümde yargılama giderlerinin neleri kapsayacağı, kimin tarafından belirleneceği, kime ve nasıl yükletileceği hususları düzenlenmiş, maddede uygulamada tereddüde yer bırakmayacak şekilde tanımlanmıştır. Soruşturma ve kovuşturma evrelerinde, kamu davasının gerektirdiği yargılamanın yürütülmesi amacıyla Devlet Hazinesi ve taraflarca yapılan ödemeler yargılama giderlerini oluşturur. Avukatlara, bilirkişi ve tanıklara verilen gündelik, yolluk ve ücretlerle keşif, muayene, tahlil ve ... ![]() (Şerh No: 1811 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 14:58)
Bilgi [CMK. 323]
![]() MADDE 323.- Yargılamanın yenilenmesinin kabulü üzerine yeni duruşma kural olarak esas hükmü veren mahkemede yapılacaktır. Yeni duruşma ilkinden ayrı ve bağımsızdır. Mahkeme, gerek eski delillerin takdirinde gerek yeniden delil toplamada ve bunları birlikte değerlendirmede önceki hükümle bağlı değildir. Bu aşamada duruşmaya ilişkin tüm hükümler uygulanmak suretiyle gerçekleştirilir. Duruşma sonunda önceki hükmün doğru olduğu kanısına ulaşılırsa mahkeme onun onaylanmasına karar verir. Aksine önce... ![]() (Şerh No: 1810 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 14:58)
Bilgi [CMK. 322]
![]() MADDE 322.- Madde, duruşma yapılmaksızın yargılamanın sonuçlandırılacağı iki hâli göstermekte ve düzenlemektedir. 356 ncı madde gereğince yargılamanın yenilenmesine ve duruşmanın açılmasına karar verilmekle üçüncü ve son aşamaya ulaşılacaktır. Mahkeme bu aşamada da yenileme nedenleri ile bağlı olmayıp gerekli gördüğü delilleri toplayabilir. Yargılamanın yenilenmesi kural olarak duruşma yapılarak sonuçlandırılır. Madde bu kuralın iki istisnasını düzenlemiştir: 1. Hükümlü ölmüşse mahkeme duruşm... ![]() (Şerh No: 1809 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 14:58)
Bilgi [CMK. 321]
![]() MADDE 321.- Yargılamanın yenilenmesi isteminde sunulan deliller ileri sürülen iddiaları yeterince doğrulamıyor veya ilk hükmün dayandığı delil ve nedenlerle mahkemece kendiliğinden toplanan yeni deliller bunların inandırıcılığını ortadan kaldıramıyorsa, yenileme istemi 346 ncı maddenin (1) ve (2) numaralı bentleriyle 349 uncu maddenin (1) numaralı bendinde yazılı belgenin sahteliği veya tanık, bilirkişinin gerçeğe aykırı tanıklık, görüş bildirildiği hususlarına dayandırılmış olup da bunların önc... ![]() (Şerh No: 1808 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 14:57)
Bilgi [CMK. 320]
![]() MADDE 320.- Maddenin birinci fıkrasına göre mahkeme, önce yargılamanın yenilenmesi isteminin yerinde olup olmadığına bakacak ve yerinde sayarsa soruşturmaya ilişkin hükümler çerçevesinde delillerin toplanması ve bunların esassız olup olmadıklarının değerlendirilmesi yani bu kanun yolunun ikinci aşamasına geçecektir. Mahkeme, delilleri kendisi toplayabileceği gibi bu görevi naip hâkime veya istinabe olunan mahkemeye de verebilir. Bu aşamada tanık, bilirkişi dinlenebilir, arama ve elkoyma işlemi... ![]() (Şerh No: 1807 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 14:57)
Bilgi [CMK. 319]
![]() MADDE 319.- Yargılamanın yenilenmesi istemi buna hakkı olmayan kimse tarafından yapılmış veya hak sahibi olan kanunda belirlenen şekle uymamış ya da yargılamanın yenilenmesini gerektirecek hiçbir neden gösterilmemiş veya gösterilen nedenler kanunda sınırlı olarak sayılanlardan değilse, neden gösterilmiş ancak bunu doğuracak deliller açıklanmamışsa, mahkeme istemi kabule değer olmadığından reddeder. Mahkemece yenileme isteğinin kabule değer olduğuna karar verilirse, yargılamanın yenilenmesi iste... ![]() (Şerh No: 1806 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 14:57)
Bilgi [CMK. 318]
![]() MADDE 318.- Yargılamanın yenilenmesi esas hükümü veren mahkemeden istenir. Bu konuda hükmün temyiz edilmemesi veya Yargıtaydan geçmek suretiyle kesinleşmiş olması arasında fark yoktur. Yargıtayca temyiz isteminin esastan reddine karar verilmesi veya 334 üncü madde uyarınca davanın esasına hükmolunması hâllerinde de başvurunun esas hükmü vermiş olan mahkemeye yapılması gerekir. Hükmü ilk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay dairesi kurmuşsa yenileme istemini inceleme yetkisinin de ona ait bulunac... ![]() (Şerh No: 1805 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 14:57)
Bilgi [CMK. 317]
![]() MADDE 317.- Maddeye göre yargılamanın yenilenmesi için başvuru konusunda açık hüküm (Örneğin 348 inci madde) bulunan hâller dışında, başvurma hakkı ve biçimiyle ilgili olarak olağan kanun yoluna dair genel hükümler uygulanacaktır. Yargılamanın yenilenmesi istemini içeren başvuruda, buna ilişkin yasal nedenlerin ve delillerin belirtilmesi zorunludur. ![]() (Şerh No: 1804 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 14:57)
Bilgi [CMK. 316]
![]() MADDE 316.- Bir suç iddiasına dayanan yenileme istemi ancak, bu fiilden dolayı kesinleşmiş bir hüküm bulunması veya bu fiil hakkında kuvvetli delil bulunmamasından başka bir nedenle bir ceza soruşturmasına başlanamamış veya başlanan soruşturma ve kovuşturmaya devam edilememiş olması hâllerinde kabul edilebilecektir. Bu hüküm karşısında, örneğin aleyhte tanıklık yapan bir kimsenin, yalan tanıklıktan kesinleşmiş bir hükümle mahkûm olması veya bu suçtan dolayı kuvvetli delil bulunmaması dışında bi... ![]() (Şerh No: 1803 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 14:57)
Bilgi [CMK. 315]
![]() MADDE 315.- Yargılamanın yenilenmesi ancak kesinleşmiş hükümlere karşı olanaklıdır ve adaletin gereğini yerine getirmek maksadını güttüğü için, aslında kesin hüküm kavramına aykırı nitelikteki bu kurum kabul edilmiş bulunmaktadır. Bu nedenle bir hükme karşı gidilebilecek veya hatanın giderilmesini sağlayacak başka bir yol varsa yargılamanın yenilenmesinin istenemeyeceği kabul edilmiştir. Aynı nedenle, fiil ve niteliği değişmedikçe buna uygun kanun hükmünde öngörülen alt ve üst sınırlar içinde ... ![]() (Şerh No: 1802 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 14:56)
Bilgi [CMK. 314]
![]() MADDE 314.- Tasarı, sanığın veya hükümlünün aleyhine yargılamanın yenilenmesi nedenlerini 1412 sayılı Kanuna göre daha da sınırlandırmış olup, yalnızca, duruşmada sanığın veya hükümlünün yararına kullanılan ve hükme etkili olan bir belgenin sahteliğinin anlaşılması veya hükme katılmış hâkimlerden birinin, aleyhine ceza kovuşturmasını veya bir cezayla hükümlülüğünü gerektirecek nitelikte sanık veya hükümlü yararına görevini yerine getirmekte kusurlu olması yahut sanığın beraat ettikten sonra suça... ![]() (Şerh No: 1801 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 14:55)
Bilgi [CMK. 313]
![]() MADDE 313.- Hükümlü lehine yargılamanın yenilenmesi süre koşuluna bağlanmamıştır. Bu konuda cezanın infazından ve hükümlünün ölümünden sonra da istemde bulunulabilir. Ölenin eşi, üstsoyu, altsoyu ve kardeşleri birlikte veya tek başlarına yargılamanın yenilenmesi yoluna gidebilirler. Cumhuriyet savcısının hükümlü lehine her zaman yargılamanın yenilenmesi isteminde bulunabileceği konusunda kuşku yoktur. Tasarı ayrıca, ikinci fıkrada belirtilen kişilerin yokluğu hâlinde, Adalet Bakanının da yarg... ![]() (Şerh No: 1800 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 23-11-2009 14:55)
|
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |