Dava; davacının, davalı Üniversitenin Diş Hekimliği Fakültesinde gerçekleştirilen implant uygulaması sonucu kalıcı şekilde dişte estetik kusur ve yoğun miktarda diş eti kaybı oluştuğu gerekçesiyle hizmet kusuru iddiasıyla maddi ve manevi tazminat istemiyle açılmıştır.
Davacının, 2.9.2010 tarihinde implant uygulamasını yapan doktora karşı adli yargıda ikame ettiği dava 17.05.2012 tarihinde pasif husumet yokluğu nedeniyle reddedilmiş, bunun üzerine temyize konu dava 18.07.2012 tarihinde açılmış... 
Davacılar murisi, davalı idare memuru tarafından görevi sırasında ateşli silahla yaralanmasına bağlı olarak 12.08.2000 tarihinde vefat etmiştir. Olay nedeniyle yapılan yargılama sonucunda kamu görevlisi failin, adam öldürmek suçundan mahkum edilmesine dair karar 10.12.2002 tarihinde kesinleşmiş ve şerhli karar örneği de davacıya 17.12.2003 tarihinde verilmiştir. Davacılar 24.12.2003 tarihinde davalı idare kaydına giren dilekçe ile başvuruda bulunmuş, idarece verilen cevap 06.02.2004 tarihinde te... 
Güvenlik Kuvvetleri tarafından mevzii güvenliği amacıyla döşenen mayına basılması ile sakat kalınması olayında, zarar ile idari eylem arasında nedensellik bağının bulunduğu açık olmakla; İdarenin hizmet kusuru var ise bu ilke çerçevesinde; aksi takdirde kusursuz sorumluluk ilkesi gereği İdare, zararı tazminle mükelleftir. 
1- İdare yürttüğü kamu hizmeti ile illiyet rabıtası olan zararları, İdare Hukuku kuralları çerçevesinde, hizmet kusuru veya kusursuz sorumluluk ilkeleri gereği tazminle mükelleftir.
2- Zarar ile idari eylem arasında illiyet rabıtası bulunmayan durumlarda husule gelen olay şayet toplumun içinde bulunduğu şartlardan kaynaklı, kamu hizmetinin yürütülmesinin doğrudan sonucu değil, lakin tüm toplumla ilişkilendirilebiliyor ve idarenin faaliyet alanında meydana geliyor ise, zarar da toplumsal niteli... 
İdari eylemler nedeniyle hakları ihlal edilmiş olanların idari dava açmadan önce bu eylemleri yazılı bildirim üzerine veya başka bir suretle öğrendikleri tarihten itibaren 1 yıl ve herhalde 5 yıl içinde ilgili idareye başvurarak haklarının yerine getirilmesini istemeksizin doğrudan doğruya Danıştay'a dava açmaları halinde, bu hususun İdari Merci tecavüzü sayılarak Danıştay Kanununun 74. ve 75. maddeleri uyarınca davanın her safhasında dava dilekçesinin ilgili mercie tevdiine karar verilmelidir. 
|