Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Danıştay 10. Dairesi, Esas: 2004/13138, Karar: 2006/6976 İçtihat

Üyemizin Özeti
Davacılar murisi, davalı idare memuru tarafından görevi sırasında ateşli silahla yaralanmasına bağlı olarak 12.08.2000 tarihinde vefat etmiştir. Olay nedeniyle yapılan yargılama sonucunda kamu görevlisi failin, adam öldürmek suçundan mahkum edilmesine dair karar 10.12.2002 tarihinde kesinleşmiş ve şerhli karar örneği de davacıya 17.12.2003 tarihinde verilmiştir. Davacılar 24.12.2003 tarihinde davalı idare kaydına giren dilekçe ile başvuruda bulunmuş, idarece verilen cevap 06.02.2004 tarihinde tebliğ edilmiş ve temyize konu dava 01.03.2004 tarihinde ikame edilmiştir.

Eylemin idariliğinin kamu görevlisinin yargılanması sonucunda verilen kararın kesinleşmesiyle netleşmesi karşısında, eylemden zarar görenlerin bu kararın kesinleşmesini öğrenmelerinden sonra, 2577 sayılı Kanunun 13. maddesinde öngörülen 1 yıllık süre içinde idareye başvurularına cevap verilmesi veya verilmemesi hallerine ilişkin olarak belirlenen süre içinde açtıkları davada süre aşımından söz edilemez.
(Karar Tarihi : 30.11.2006)
"Gaziantep İdare Mahkemesince verilen 16.04.2004 tarihli E:2004/810, K:2004/504 sayılı kararın hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

D.Tetkik Hakimi : Birgül Kurt

Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi ile usul ve hukuka uygun bulunan mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı : Nevzat Özgür

Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.

Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği görüşüldü:

KARAR : Dava, davacıların murislerinin polis memuru tarafından vurularak öldürülmesi nedeniyle yasal faiziyle birlikte maddi ve manevi tazminat ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.

Gaziantep İdare Mahkemesince, davacılar murisinin davalı idare memuru tarafından görevi sırasında 01.07.2000 tarihinde ateşli silahla yaralanmasına bağlı olarak 12.08.2000 tarihinde vefat ettiği, bu tarihten itibaren bir yıllık idari başvuru süresi geçirildikten sonra 24.12.2003 tarihinde davalı idare kaydına giren dilekçe ile başvuruda bulunulduğu dikkate alındığında, süresinden sonra yapılan bu başvuruya idarece verilen cevabın 06.02.2004 tarihinde tebliği üzerine 01.03.2004 tarihinde açılan davanın süre aşımı nedeniyle esasının incelenmesine olanak bulunmadığı, diğer yandan; zararı doğuran olayla davalı idarenin illiyet bağının, memurun yargılanması neticesinde mahkum olması ile öğrenildiği kabul edilse bile, açılan kamu davasında verilen kararın, söz konusu davada müdahil konumunda bulunan davacının vekilinin yüzüne karşı 16.10.2001 tarihinde okunduğu ve nihayet kararın 10.12.2002 tarihinde kesinleştiği görülmekle bu tarihten itibaren de bir yıllık süre geçirilerek 24.12.2003 tarihinde idare kaydına giren dilekçeyle tazminat ödenmesi istemiyle başvuruda bulunulması nedeniyle dava açma süresinin bu yönüyle de geçirildiği gerekçesiyle davanın süre aşımı yönünden reddine karar verilmiştir.

Davacılar, anılan karar temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 7. maddesinde dava açma süresi; özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştayda ve idare mahkemelerinde altmış gün olarak belirlenmiş, anılan Yasanın 13. maddesiyle ise;

"1- İdari eylemlerden hakları ihlal edilmiş olanların idari dava açmadan önce, bu eylemleri yazılı bildirim üzerine veya başka suretle öğrendikleri tarihten itibaren bir yıl ve her halde eylem tarihinden itibaren beş yıl içinde ilgili idareye başvurarak haklarının yerine getirilmesini istemeleri gereklidir. Bu isteklerin kısmen veya tamamen reddi halinde, bu konudaki işlemin tebliğini izleyen günden itibaren veya istek hakkında altmış gün içinde cevap verilmediği takdirde bu sürenin bittiği tarihten itibaren, dava süresi içinde dava açılabilir.

2- Görevli olmayan adli ve askeri yargı mercilerine açılan tam yargı davasının görev yönünden reddi halinde sonradan idari yargı mercilerine açılacak davalarda, birinci fıkrada öngörülen idareye başvurma şartı aranmaz" kuralı getirilmiştir.

İdari eylemden dolayı hakkı ihlal edilenlerin idari yargıda dava açma sürelerine ilişkin kural getiren yasal düzenlemede dava açma süresinin öğrenme ile başlayacağı belirlenmiştir.

Dosyanın incelenmesinden, davacıların murisinin 01.07.2000 tarihinde bir polis memuru tarafından vurulduğu ve 12.08.2000 tarihinde öldüğü, olay nedeniyle yapılan yargılama sonucunda kamu görevlisi olan failin adam öldürmek suçundan mahkum edilmesine ilişkin 16.10.2001 tarihli kararın temyizen incelenerek 10.12.2002 tarihinde kesinleşmesinden sonra, şerhli karar örneğinin davacıya verildiği 17.12.2003 tarihine kadar geçen sürede, bu kararın kesinleştiği yolunda davacı veya vekiline bildirimde bulunulduğuna ilişkin olarak dosyada bir belge veya bilginin bulunmadığı anlaşılmaktadır.

Davacılar murisinin ölümü olayının faili olan kamu görevlisinin yargılanması sonucunda, olayın görevde ayrı bir kusurdan değil, idarenin verdiği görev ve yetki kullanılarak yürütülen hizmet sırasındaki görev kusuru nedeniyle meydana geldiğinin, bir başka anlatımla eylemin idariliğinin söz konusu kararın kesinleşmesiyle netleşmesi karşısında, eylemden zarar görenlerin bu kararın kesinleşmesini öğrenmelerinden sonra, 2577 sayılı Kanunun 13. maddesinde öngörülen 1 yıllık süre içinde idareye başvurularına cevap verilmesi veya verilmemesi hallerine ilişkin olarak belirlenen süre içinde açtıkları davada süre aşımından söz edilemeyeceği açıktır.

Bu durumda, olayda kararın kesinleştiğinin öğrenildiği 17.12.2003 tarihine göre açılan davanın yasal süre içinde olduğu dikkate alınarak, bu tarihten önce davacıların kararın kesinleştiğini öğrendiklerine ilişkin bir bilgi veya belgenin olup olmadığı araştırılarak, ulaşılacak sonuca göre karar verilmesi gerektiğinden, noksan incelemeye dayalı olarak verilen kararda hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR : Açıklanan nedenlerle davacıların temyiz isteminin kabulü, 2577 sayılı Kanunun 49. maddesi uyarınca Gaziantep İdare Mahkemesinin 16.04.2004 tarihli, E: 2004/810, K: 2004/504 sayılı kararının BOZULMASINA, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Mahkemeye gönderilmesine, 30.11.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi."
İlgili Mevzuat Hükmü : İdari Yargılama Usulü Kanunu MADDE 13 :1. İdari eylemlerden hakları ihlal edilmiş olanların idari dava açmadan önce, bu eylemleri yazılı bildirim üzerine veya başka süretle öğrendikleri tarihten itibaren bir yıl ve her halde eylem tarihinden itibaren beş yıl içinde ilgili idareye başvurarak haklarının yerine getirilmesini istemeleri gereklidir. Bu isteklerin kısmen veya tamamen reddi halinde, bu konudaki işlemin tebliğini izleyen günden itibaren veya istek hakkında altmış gün içinde cevap verilmediği takdirde bu sürenin bittiği tarihten itibaren, dava süresi içinde dava açılabilir.

       2. Görevli olmayan adli ve askeri yargı mercilerine açılan tam yargı davasının görev yönünden reddi halinde sonradan idari yargı mercilerine açılacak davalarda, birinci fıkrada öngörülen idareye başvurma şartı aranmaz.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Av.Nevra ÖKSÜZ
Hukukçu
Avukat
Şerh Son Güncelleme: 08-04-2015

THS Sunucusu bu sayfayı 0,02282596 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.