![]() |
|
![]() |
|
THS Şerhine Son Eklenen Şerhler |
Davalı bankanın kredi faiz oranını tek taraflı olarak artırma yetkisi bulunmaktadır. Ancak, kredi sözleşmesindeki yetkisine dayanarak bankanın, hak etmediği bir yararı sağlaması hukuken mümkün bulunmamaktadır. Davalı bankaca belirlenen faiz oranının makul olup olmadığının tespiti için ise, davalı banka ile aynı sektörde faaliyet gösteren bankaların faiz oranlarının tespiti ve onlarla mukayesesi yapılarak artırılan faiz oranlarının ayrıca objektif iyiniyet kurallarına uygun olduğunun denetlenmesi...
![]() (Şerh No: 3019 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 03-01-2010 13:14)
Bilgi [TCK. 252]
![]() (5) Yabancı bir ülkede seçilmiş veya atanmış olan, yasama veya idarî veya adlî bir görevi yürüten kamu kurum veya kuruluşlarının memur veya görevlilerine veya aynı ülkede uluslararası nitelikte görevleri yerine getirenlere, uluslararası ticarî işlemler nedeniyle, bir işin yapılması veya yapılmaması veya haksız bir yararın elde edilmesi veya muhafazası amacıyla, doğrudan veya dolaylı olarak yarar teklif veya vaat edilmesi veya verilmesi de rüşvet sayılır. ![]() (Şerh No: 3018 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 02-01-2010 16:29)
Bilgi [TCK. 245]
![]() (1) Başkasına ait bir banka veya kredi kartını, her ne suretle olursa olsun ele geçiren veya elinde bulunduran kimse, kart sahibinin veya kartın kendisine verilmesi gereken kişinin rızası olmaksızın bunu kullanarak veya kullandırtarak kendisine veya başkasına yarar sağlarsa, üç yıldan altı yıla kadar hapis cezası ve adlî para cezası ile cezalandırılır. (2) Sahte oluşturulan veya üzerinde sahtecilik yapılan bir banka veya kredi kartını kullanmak suretiyle kendisine veya başkasına yarar sağlay... ![]() (Şerh No: 3017 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 02-01-2010 16:24)
Bilgi [TCK. 218]
![]() (1) Yukarıdaki maddelerde tanımlanan suçların basın ve yayın yoluyla işlenmesi hâlinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır. ![]() (Şerh No: 3015 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 02-01-2010 16:17)
Bilgi [TCK. 191]
![]() (1) Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya bulunduran kişi, bir yıldan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (2) Uyuşturucu veya uyarıcı Madde kullanan kişi hakkında, tedaviye ve denetimli serbestlik tedbirine; kullanmamakla birlikte, kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı Madde satın alan, kabul eden veya bulunduran kişi hakkında, denetimli serbestlik tedbirine hükmolunur. (3) Hakkında tedaviye ve denetimli serbestlik tedbirine hükmedilen kişi,... ![]() (Şerh No: 3014 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 02-01-2010 16:12)
Bilgi [TCK. 168]
![]() (1) Hırsızlık, mala zarar verme, güveni kötüye kullanma, dolandırıcılık ve karşılıksız yararlanma suçları tamamlandıktan sonra ve fakat bu nedenle hakkında kovuşturma başlamadan önce failin, azmettirenin veya yardım edenin bizzat pişmanlık göstererek mağdurun uğradığı zararı aynen geri verme veya tazmin suretiyle gidermesi hâlinde; cezası üçte birden üçte ikiye kadar indirilir. Yağma suçunda ise, cezada altıda birden üçte bire kadar indirim yapılır. (2) Kısmen geri verme veya tazmin hâlinde ... ![]() (Şerh No: 3013 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 02-01-2010 16:02)
Bilgi [TCK. 165]
![]() (1) Bir suçun işlenmesiyle elde edilen eşyayı satın alan veya kabul eden kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis ve bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. ![]() (Şerh No: 3012 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 02-01-2010 16:00)
Bilgi [TCK. 154]
![]() (1) Bir hakka dayanmaksızın kamuya veya özel kişilere ait taşınmaz mal veya eklentilerini malikmiş gibi tamamen veya kısmen işgal eden veya sınırlarını değiştiren veya bozan veya hak sahibinin bunlardan kısmen de olsa yararlanmasına engel olan kimseye, altı aydan üç yıla kadar hapis ve bin güne kadar adlî para cezası verilir. ![]() (Şerh No: 3011 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 02-01-2010 15:57)
Bilgi [ÇekK. 5]
![]() 5941 sayılı Kanunun 5 maddesi karşılıksız çek düzenleme fiiline verilecek ceza hükmünü düzenlemiştir. çekin karşılıksız bırakılması halinde verilecek olan ceza sorumluluğunun oluşması için çek üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre yasal ibraz süresi içinde bankaya ibraz edilmiş olması gerekir.Ancak çekin yasal süresinden önce bankaya ibrazı ve karşılıksız kalması durumunda kanunun bu kükmüne göre ceza sorumluluğunu doğurmayacaktır. zira TTK nun çek ile ilgili düzenleme hükümlerine gör... ![]() (Şerh No: 3010 - Ekleyen: Muhsin KOÇAK - Tarih : 02-01-2010 11:16)
Bilgi [TCK. 145]
![]() (1) Hırsızlık suçunun konusunu oluşturan malın değerinin azlığı nedeniyle, verilecek cezada indirim yapılabileceği gibi, ceza vermekten de vazgeçilebilir. ![]() (Şerh No: 3009 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 02-01-2010 02:12)
Bilgi [TCK. 125]
![]() (1) Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden ya da yakıştırmalarda bulunmak veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. Mağdurun gıyabında hakaretin cezalandırılabilmesi için fiilin en az üç kişiyle ihtilât ederek işlenmesi gerekir. (4) Ceza, hakaretin alenen işlenmesi hâlinde, altıda biri; basın ve yayın yoluyla işlenmesi h... ![]() (Şerh No: 3008 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 02-01-2010 02:10)
Bilgi [TCK. 116]
![]() (2) Evlilik birliğinde aile bireylerinden veya konutun birden fazla kişi tarafından ortak kullanılması durumunda bu kişilerden birinin rızası varsa, yukarıdaki fıkra hükmü uygulanmaz. Ancak bunun için rıza açıklamasının meşru bir amaca yönelik olması gerekir. (3) Birinci fıkra kapsamına giren fiillerin, açık bir rızaya gerek duyulmaksızın girilmesi mutat olan yerler dışında kalan işyerleri ve eklentileri hakkında işlenmesi hâlinde, altı aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezasına hükm... ![]() (Şerh No: 3007 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 02-01-2010 02:04)
Bilgi [TCK. 105]
![]() (2) Bu fiiller, hiyerarşi veya hizmet ilişkisinden kaynaklanan nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle ya da aynı işyerinde çalışmanın sağladığı kolaylıktan yararlanılarak işlendiği takdirde, yukarıdaki fıkraya göre verilecek ceza yarı oranında artırılır. Bu fiil nedeniyle mağdur işi terk etmek mecburiyetinde kalmış ise, verilecek ceza bir yıldan az olamaz. ![]() (Şerh No: 3006 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 02-01-2010 02:01)
Türk Ceza Kanunu'nun 104. maddesinin 2. fıkrası Anayasa'nın 2 ve 10. maddelerine aykırı bulunarak iptal edilmiştir.
![]() (Şerh No: 3005 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 02-01-2010 01:59)
Bilgi [TCK. 104]
![]() (2) Fail mağdurdan beş yaştan daha büyük ise, şikâyet koşulu aranmaksızın, cezası iki kat artırılır. ![]() (Şerh No: 3004 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 02-01-2010 01:31)
Bilgi [TCK. 103]
![]() (3) Cinsel istismarın üstsoy, ikinci veya üçüncü derecede kan hısmı, üvey baba, evlat edinen, vasi, eğitici, öğretici, bakıcı, sağlık hizmeti veren veya koruma ve gözetim yükümlülüğü bulunan diğer kişiler tarafından ya da hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle gerçekleştirilmesi hâlinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarı oranında artırılır. ![]() (Şerh No: 3003 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 02-01-2010 01:29)
Bilgi [TCK. 90]
![]() (3) Çocuklar üzerinde bilimsel deney hiçbir surette yapılmaz. ![]() (Şerh No: 3002 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 02-01-2010 01:27)
Bilgi [TCK. 89]
![]() (5) Bilinçli taksir hâli hariç olmak üzere, bu maddenin kapsamına giren suçların soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlıdır. ![]() (Şerh No: 3001 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 02-01-2010 01:23)
Bilgi [TCK. 87]
![]() (3) Kasten yaralamanın vücutta kemik kırılmasına neden olması hâlinde, kırığın hayat fonksiyonlarındaki etkisine göre, bir yıldan altı yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. ![]() (Şerh No: 3000 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 02-01-2010 01:15)
Bilgi [TCK. 80]
![]() (1) Zorla çalıştırmak veya hizmet ettirmek, esarete veya benzerî uygulamalara tâbi kılmak, vücut organlarının verilmesini sağlamak maksadıyla tehdit, baskı, cebir veya şiddet uygulamak, nüfuzu kötüye kullanmak, kandırmak veya kişiler üzerindeki denetim olanaklarından veya çaresizliklerinden yararlanarak rızalarını elde etmek suretiyle kişileri tedarik eden, kaçıran, bir yerden başka bir yere götüren veya sevk eden, barındıran kimseye sekiz yıldan oniki yıla kadar hapis ve onbin güne kadar adlî p... ![]() (Şerh No: 2999 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 02-01-2010 01:09)
Bilgi [TCK. 66]
![]() (5) Aynı fiilden dolayı her ne suretle olursa olsun tekrar yargılanması gereken hükümlünün, sonradan yargılanan suça ait üçüncü fıkrada yazılı esasa göre belirlenecek zamanaşımı göz önünde bulundurulur. ![]() (Şerh No: 2998 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 02-01-2010 01:07)
Bilgi [TCK. 59]
![]() (1) İşlediği suç nedeniyle iki yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına mahkûm edilen yabancının, cezasının infazından sonra derhâl sınır dışı edilmesine de hükmolunur. ![]() (Şerh No: 2997 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 02-01-2010 01:05)
Demokratik hak ve özgürlüklerden yararlanılarak, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne karşı gerçekleştirilen eylemler kabul edilemez. Bu durumda hak ve özgürlüklerin kötüye kullanılmasına engel olmak, devletin görevi ve varlık nedenidir. Teröre destek verip ondan destek alan bir siyasi partinin Anayasa ve yasaya göre varlığını sürdürmesi düşünülemez.
![]() (Şerh No: 2996 - Ekleyen: Av.Can DOĞANEL - Tarih : 01-01-2010 23:09)
Türkçe [GelirVK. Geçici Madde 10]
![]() ![]() (Şerh No: 2995 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 01-01-2010 13:14)
Türkçe [GelirVK. Geçici Madde 9]
![]() ![]() (Şerh No: 2994 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 01-01-2010 12:59)
Türkçe [GelirVK. Geçici Madde 8]
![]() ![]() (Şerh No: 2993 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 01-01-2010 12:55)
Türkçe [GelirVK. Geçici Madde 7]
![]() ![]() (Şerh No: 2992 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 01-01-2010 12:41)
Türkçe [GelirVK. Geçici Madde 6]
![]() ![]() (Şerh No: 2991 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 31-12-2009 22:56)
Türkçe [GelirVK. Geçici Madde 5]
![]() ![]() (Şerh No: 2990 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 31-12-2009 22:53)
Türkçe [GelirVK. Geçici Madde 4]
![]() ![]() (Şerh No: 2989 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 31-12-2009 22:50)
Türkçe [GelirVK. Geçici Madde 3]
![]() ![]() (Şerh No: 2988 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 31-12-2009 22:47)
Türkçe [GelirVK. Geçici Madde 2]
![]() ![]() (Şerh No: 2987 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 31-12-2009 22:45)
Türkçe [GelirVK. Geçici Madde 1]
![]() ![]() (Şerh No: 2986 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 31-12-2009 22:42)
Davacı ile davalı arkadaşlık ilişkisi içinde birlikte balık avlamaya gitmişler, davalı bu sırada göl çevresinde gördüğü ördekleri avlamak için orada bulunan bir başka avcıdan av tüfeğini istemiş ve bu tüfeği aldığı sırada tetiğe dokunması sonucu tüfeğin ateş alması ile davacı yaralanmıştır. Davacının yaralanma derecesine göre ortaya çıkan daimi kazanç kaybı miktarının fazlalığı karşısında bunun tamamına hükmedilmesi davalının sosyal ve ekonomik durumu itibarıyla durumunu ağır biçimde etkileyecek...
![]() (Şerh No: 2985 - Ekleyen: Av.Murat ÇETİN - Tarih : 30-12-2009 13:51)
Gabin davasında öncelikle edimler arasındaki, aşırı oransızlık üzerinde durulmalı, objektif unsur ispatlandığı takdirde mutazarrırın kişiliği, yaşı, sağlık durumu, toplumdaki yeri, ekonomik gücü psikolojik yapısı gibi maddi, manevi yönler yani subjektif unsur derinliğine araştırılıp incelenmelidir.
![]() (Şerh No: 2984 - Ekleyen: Av.Murat ÇETİN - Tarih : 30-12-2009 13:28)
Çekişmeli taşınmazların değerleri ayrı ayrı nazara alındığında satış vaadi sözleşmesinde yazılı satış bedeli arasında açık bir nispetsizlik vardır ve gabinin gerçekleşmesi için gerekli olan objektif unsur oluşmuştur.
![]() (Şerh No: 2983 - Ekleyen: Av.Murat ÇETİN - Tarih : 30-12-2009 13:23)
Muvazaa ve gabin özde farklı müesseseler olduğu gibi ispat koşulları da yek diğerinden tamamen ayrıdır.Bu nedenle de aynı davada birlikte ileri sürülmeleri mümkün değildir.
Hal böyle olunca mahkemece usuli kazanılmış hak gözetilerek mevcut delillerin münakaşası yapılıp esas ferağa icbar davasının kabulü ile gabine dayalı karşılık senet iptali davasının reddedilmesi doğrudur.
![]() (Şerh No: 2982 - Ekleyen: Av.Murat ÇETİN - Tarih : 30-12-2009 13:16)
Bilgi [EskiBK. 3]
![]() Sayın Kocayusufpaşaoğlundan Medeni Hukuk, Borçlar Hukuku, Eşya Hukuku ve Miras Hukuku derslerini almış bir öğrencisi olarak şunları belirtmek istedim: "KOCAYUSUFPAŞAOĞLU, KİOSK’lar (Otomatlar) aracılığıyla yapılan icaplarda, ancak otomatın içinde mal bulunduğu sürece bir icaptan söz edilebileceğinden bahsetmektedir. Bu görüşe katılma olanağı bulamıyorum. Kanaatimce borçlar kanunu sistematiğinde icaptan söz edebilmenin şartlarından biri icapçının sözleşme kurulduktan sonra sözleşme şartla... ![]() (Şerh No: 2981 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 29-12-2009 22:14)
Bilgi [EskiBK. 4]
![]() Bir Web Sayfası (İnternet Sitesi) Üzerinden Yapılan Davet BK anlamında İcap mıdır?(*) CHISSICK-KELMAN(1) bir web sayfası üzerinden yapılan davetin icap olarak değerlendirilemeyeceği, zira böyle bir davete kaç kişinin itibar edeceğinin icapçı tarafından kestirilemeyebileceğini ve bu durumda da icapçının stoklarından fazla taleple karşılaşabileceğini ileri sürmektedir. Oysa kanaatimce bu durum hukuki şartlara haiz bir icabın icaba davet sayılması için yeterli olmayıp, bu endişeyi taşıyan taciri... ![]() (Şerh No: 2980 - Ekleyen: Sinan ÖZTÜRK - Tarih : 29-12-2009 14:06)
Bilgi [EskiBK. 3]
![]() Geleneksel sözleşmede icap, bir akdi meydana getirmek amacı ile bir şahsın teklifini ihtiva eden ve karşı tarafa yöneltilen irade beyanıdır. Bir diğer deyişle icap, taraflardan birinin diğerine yaptığı ve muvafakat edildiği taktirde sözleşmenin meydana gelmesini sağlayacak nitelikteki tekliftir. Doktrinde icap tek taraflı bir hukuki işlem olarak kabul edilmektedir.(Sefa Reisoğlu, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, İstanbul, 2000, s.53. Ayrıca aynı fikirde TEKİNAY ve AKSOY) İcap, sözleşmeyi kuran ir... ![]() (Şerh No: 2979 - Ekleyen: Sinan ÖZTÜRK - Tarih : 29-12-2009 14:01)
Davacının davasının kabul edilebilmesi için; davacının aile konutu olduğunu iddia ettiği taşınmazın bu vasfını ve yine davacının bu satıma rızasının bulunmadığını, davalının bildiğini kanıtlaması gerekir.
Aksi halde, TMK. 1023 Maddesi gereği iyiniyetli 3. kişinin kazanımı korunacaktır.
![]() (Şerh No: 2978 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 28-12-2009 23:51)
Davacının açtığı boşanma davası, davalının kusursuz olması sebebi ile reddedilmiştir. Aile konutu şerhi taşınmaz üzerinde durmaktadır. Davalının kendine ait başka bir evi olması, davalının aile konutundan yararlanma hakkını ortadan kaldırmaz. Davacı ayrı yaşamakta da haklı olmadığından, taşınmazın tesilimi talebinin reddi gerekir.
![]() (Şerh No: 2977 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 28-12-2009 23:39)
Önerge [MK. 314]
![]() ![]() (Şerh No: 2964 - Ekleyen: Özge YÜCEL - Tarih : 27-12-2009 23:46)
Hata ile sakatlanan bir sözleşme, hataya düşen tarafı bağlamaz ise de; hata ile bağlı olmayan taraf bu sözleşmeyi ifa etmemek hakkındaki kararını diğer tarafa açıklamadan veya verdiği şeyi geri istemeden bir seneyi geçirir ise, sözleşmeye olur verilmiş nazarıyla bakılır. Bu süre, hatanın anlaşıldığı tarihten başlar(BK m.31).
Hatanın sonucu, erteleyici şarta bağlı sıhhattir ve hata edene tanınan kurucu hakkın, bir sene içinde kullanılması gerekir.
Borçlar Kanunu'nun 31. maddesinde öngörül...
![]() (Şerh No: 2963 - Ekleyen: Av.Ufuk KARA - Tarih : 27-12-2009 01:20)
İrade ile beyan arasında uygunsuzluk hallerinden olan hatanın hukuki sonucu, sözleşme yapılırken esaslı hataya düşen tarafın, Borçlar Kanunu'nun 23. maddesine gereği, o sözleşme ile bağlı olmaması durumudur. Hata ancak, gerçekte istenilmemiş olan bir şeyin istenilmiş gibi beyan edilmiş olmasına bir sebep teşkil eder.
![]() (Şerh No: 2962 - Ekleyen: Av.Ufuk KARA - Tarih : 27-12-2009 01:07)
Müteselsil borçluların her biri para borcunun tamamından ayrı ayrı sorumludur. Bu sebeple müteselsil borçlulardan biri tarafından temyiz edilen kararın bozulması halinde; kararı temyiz etmeyen müteselsil borçlu, temyiz edenin işbu temyizinden yararlandırılamaz.
![]() (Şerh No: 2961 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 26-12-2009 20:41)
Acente, imzaladığı ya da aracılık yaptığı sözleşmeleri acentesi olduğu kişi adına düzenler. Poliçeyi düzenleyen acentenin sigorta tazminatından sorumlu tutulabilmesi için şahsi kusurunun kanıtlanmış olması gerekir.
![]() (Şerh No: 2960 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 26-12-2009 19:37)
Akdedilen Cari Hesap Sözleşmesi sona ermeden akitlerin alacaklı-borçlu sıfatları yoktur. Bu sebeple Cari Hesap Sözleşmesi alacağına 3. kişi tarafından haciz konulması için sözleşmenin sona erme tarihi esas alınmalıdır.
![]() (Şerh No: 2959 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 26-12-2009 17:36)
İki farklı şirketin ticaret sicil kayıtlarıyla ve davaya konu icra takibindeki delillerle aralarında organik bağ bulunduğu tespit edilebilir. Bu nedenle borçlu ile 3. kişi şirket arasında Fiili Birleşmenin varlığı kabul edilerek borçlu olmayan 3. kişi durumundaki şirket de borçtan mesul tutulmalıdır.
![]() (Şerh No: 2920 - Ekleyen: Av.Özgür KARABULUT - Tarih : 26-12-2009 17:32)
Her ne kadar ayrı tüzel kişilikleri olsa da her iki şirketin ortakları arasında aynı kişi veya kşiler mevcut ise aralarında organik bağ bulunduğunun ve fiili birleşmenin kabulü gerekir.
![]() (Şerh No: 2918 - Ekleyen: Av.Özgür KARABULUT - Tarih : 26-12-2009 17:28)
Borçlu şirketin ortağı ve müdürünün 3. kişi şirkette yönetim kurulu başkanı olması ve her iki şirketin faaliyet alanları ve ortakları arasında da benzerlik olması bu iki şirket arasında organik bağ olduğuna delil teşkil eder. Bu temelde iki şirket arasında fiili birleşmenin varlığı gözetilerek borçlu olmayan yeni şirketin de borçtan sorumlu tutulması gerekir.
![]() (Şerh No: 2922 - Ekleyen: Av.Özgür KARABULUT - Tarih : 26-12-2009 17:26)
Taahhüdü ihlal suçunun oluşabilmesi için ödenecek toplam miktarın rakamsal olarak belirlenmesi, tarafların belirlenen bu miktar üzerinde icap ve kabulde bulunması zorunludur. Ceza sorumluluğunun doğabilmesi için, taahhüt esnasında ödenecek miktarın hiçbir kuşkuya yer vermeksizin saptanmasında zorunluluk bulunmaktadır. Bu miktar belirlenmediğinde, hangi miktar için taahhütte bulunulduğu, kabulün de hangi miktar nazara alınarak yapıldığı saptanamayacağından, ödeme koşulunun ihlali halinde cezai so...
![]() (Şerh No: 2958 - Ekleyen: Av.Ufuk KARA - Tarih : 26-12-2009 17:23)
Bilgi [TTK. 68]
![]() 1- Tacirlerin saklamakla mükellef oldukları defterler hem tutulması zorunlu olan defterler hem de tacirin kendi seçimiyle tuttuğu ihtiyari defterlerdir. 2- Maddede bahsedilen saklanması zorunlu diğer hesap ve kayıtlar TTK 66. maddede sayılanlardır. 3- 213 Sayılı Vergi Usul Kanununun 253. maddesinde Ticaret Kanunundan farklı olarak süreye ilişkin 5 yıllık saklama yükümü getirilmiştir(213 S.K. m.253:"Bu Kanuna göre defter tutmak mecburiyetinde olanlar, tuttukları defterlerle üçüncü kısımda yazıl... ![]() (Şerh No: 2957 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 26-12-2009 16:59)
Medeni Kanunun 463. maddesinde vesayet makamının izninden sonra denetim makamının da izninin gerekli olduğu haller düzenlenmiştir. Vesayet altındaki kişinin ergin kılınması hali de bunlar arasındadır.
Mahkemece, vesayet ve denetim makamlarından izin alınmaksızın küçüğün ergin kılınmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
![]() (Şerh No: 2945 - Ekleyen: Av.Murat ÇETİN - Tarih : 26-12-2009 16:39)
Dava konusu sözleşme, Borçlar Kanunu hükümlerine tabi bir sözleşmedir. Mevcut uygulamaya davacı uzun süre ses çıkarmamıştır. Ve somut olayda olduğu gibi, daha iyi şartlarda bir iş başvurusunun kabul edilmesinden sonra bu hakkını ileri sürülmüştür. Bu durum MK. nun 2.maddesinde belirtilen iyiniyet kuralları ile bağdaşmaz ve hukuken himaye edilemez. Yapılması gereken; davalının itirazında bildirmiş olduğu bu hususların incelenip değerlendirilmesidir. Bu nedenlerle mahkemece, objektif iyiniyet kura...
![]() (Şerh No: 2942 - Ekleyen: Av.Murat ÇETİN - Tarih : 26-12-2009 16:10)
Türkçe [GelirVK. 123]
![]() ![]() (Şerh No: 2956 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 26-12-2009 14:53)
Türkçe [GelirVK. Mükerrer 123]
![]() ![]() (Şerh No: 2955 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 26-12-2009 14:38)
Türkçe [GelirVK. 124]
![]() ![]() (Şerh No: 2954 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 26-12-2009 14:33)
(Şerh No: 2953 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 26-12-2009 14:31)
(Şerh No: 2952 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 26-12-2009 14:31)
(Şerh No: 2951 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 26-12-2009 14:30)
Türkçe [GelirVK. 122]
![]() ![]() (Şerh No: 2950 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 26-12-2009 14:29)
(Şerh No: 2949 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 26-12-2009 14:27)
Türkçe [GelirVK. 121]
![]() ![]() (Şerh No: 2948 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 26-12-2009 14:26)
Türkçe [GelirVK. Mükerrer 120]
![]() ![]() (Şerh No: 2947 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 26-12-2009 14:15)
Bilgi [MK. 12]
![]() Madde 463 - Aşağıdaki hallerde vesayet makamının izninden sonra denetim makamının da izni gereklidir: (...) 6. Küçüğün ergin kılınması, (...) ![]() (Şerh No: 2946 - Ekleyen: Av.Murat ÇETİN - Tarih : 26-12-2009 14:12)
Türkçe [GelirVK. 120]
![]() ![]() (Şerh No: 2944 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 26-12-2009 14:05)
Türkçe [GelirVK. 119]
![]() ![]() (Şerh No: 2943 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 26-12-2009 14:04)
Türkçe [GelirVK. 118]
![]() ![]() (Şerh No: 2941 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 26-12-2009 14:00)
(Şerh No: 2940 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 26-12-2009 13:56)
Türkçe [GelirVK. 117]
![]() ![]() (Şerh No: 2939 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 26-12-2009 13:56)
(Şerh No: 2938 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 26-12-2009 13:52)
(Şerh No: 2937 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 26-12-2009 13:51)
(Şerh No: 2936 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 26-12-2009 13:50)
(Şerh No: 2935 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 26-12-2009 13:49)
(Şerh No: 2934 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 26-12-2009 13:48)
Türkçe [GelirVK. Mükerrer 112]
![]() ![]() (Şerh No: 2933 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 26-12-2009 13:48)
(Şerh No: 2932 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 26-12-2009 13:47)
Türkçe [GelirVK. Mükerrer 111]
![]() ![]() (Şerh No: 2931 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 26-12-2009 13:46)
(Şerh No: 2930 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 26-12-2009 13:30)
Türkçe [GelirVK. 110]
![]() ![]() (Şerh No: 2929 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 26-12-2009 13:23)
Türkçe [GelirVK. 109]
![]() ![]() (Şerh No: 2928 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 26-12-2009 13:17)
Türkçe [GelirVK. 108]
![]() ![]() (Şerh No: 2927 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 26-12-2009 13:09)
Türkçe [GelirVK. 107]
![]() ![]() (Şerh No: 2926 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 26-12-2009 13:04)
Türkçe [GelirVK. 106]
![]() ![]() (Şerh No: 2925 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 26-12-2009 12:56)
(Şerh No: 2924 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 26-12-2009 12:51)
Türkçe [GelirVK. 104]
![]() ![]() (Şerh No: 2923 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 26-12-2009 12:50)
Türkçe [GelirVK. 103]
![]() ![]() (Şerh No: 2921 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 26-12-2009 12:47)
Türkçe [GelirVK. 102]
![]() ![]() (Şerh No: 2919 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 26-12-2009 12:43)
Türkçe [GelirVK. 101]
![]() ![]() (Şerh No: 2917 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 26-12-2009 12:40)
Türkçe [GelirVK. 100]
![]() ![]() (Şerh No: 2916 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 26-12-2009 12:26)
Türkçe [GelirVK. 99]
![]() ![]() (Şerh No: 2915 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 26-12-2009 12:25)
Türkçe [GelirVK. 98]
![]() ![]() (Şerh No: 2914 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 26-12-2009 12:23)
Türkçe [GelirVK. 97]
![]() ![]() (Şerh No: 2913 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 26-12-2009 12:15)
Türkçe [GelirVK. 96]
![]() ![]() (Şerh No: 2912 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 26-12-2009 12:09)
Türkçe [GelirVK. 95]
![]() ![]() (Şerh No: 2911 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 26-12-2009 12:05)
Aralarında organik bağ bulunan iki şirketin muvazaalı işlem yaptıkları kabul edilerek 3. kişi şirketin istihkak iddiasının reddi gerekir.
![]() (Şerh No: 2910 - Ekleyen: Av.Özgür KARABULUT - Tarih : 26-12-2009 10:12)
İstihkak iddiacısı şirket ile borçlu şirket arasında (ticaret sicil kayıtları esas alınarak) organik bağ olduğu tespit edilirse istihkak iddiasının reddine karar vermek gerekir.
![]() (Şerh No: 2909 - Ekleyen: Av.Özgür KARABULUT - Tarih : 26-12-2009 10:08)
Her ne kadar hacizli mallar üzerinde 3. kişi şirketin istihkak iddiası var ise de istihkak iddiacısı şirket ile borçlu şirket ortakları ve tescil adreslerinin aynı olması şirketler arasında organik bağ olduğunu göstermektedir.
![]() (Şerh No: 2908 - Ekleyen: Av.Özgür KARABULUT - Tarih : 26-12-2009 10:04)
Bilgi [TCK. 31]
![]() (2) Fiili işlediği sırada oniki yaşını doldurmuş olup da onbeş yaşını doldurmamış olanların işlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılayamaması veya davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişmemiş olması hâlinde ceza sorumluluğu yoktur. Ancak bu kişiler hakkında çocuklara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur. İşlediği fiili algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin varlığı hâlinde, bu kişiler hakkında suç, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasın... ![]() (Şerh No: 2907 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 26-12-2009 09:39)
|
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |