Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

818 S.lı Borçlar Kanunu (Eski) MADDE 4
Kabul için bir müddet tayin olunmaksızın hazır olan bir şahsa karşı vaki olan icap derhal kabul olunmadığı takdirde, anı yapan bağlı kalmaz.

       İki taraf yahut vekillerinin bizzat telefon ile yaptıkları akitlere hazırlar arasında icra olunmuş nazariyle bakılır.

Hazırlar Arasında Yapılan İcap

Üyemizin Notu: BK.m.4 “kabul için bir müddet tayin olunmaksızın hazır olan bir şahsa karşı vaki olan icap DERHAL kabul olunmadığı taktirde onu yapan bağlı kalmaz” hükmünü ifade etmektedir. Buna göre hazırlar arasında yapılan icaplarda kabul ve bağlayıcılık süresi teorik olarak yoktur, icap kabul edilecekse bu kabul DERHAL yapılmalıdır. Ancak kanun lafzındaki bu “derhal” sözcüğünü çok dar yorumlamaktan kaçınılmalıdır; aşırıya kaçılmamak şartıyla kısa bir bekleme süresi de “derhal” kavramının içinde yorumlanmalıdır.

İcabın müstakbel akitler “yüz yüze” iken yapılmasını ifade eden “hazırlar arasında yapılan icaplar” kavramı geleneksel sözleşmelerde pek tartışmalı değildir, zira “yüz yüze” ifadesi geleneksel sözleşme akdinde sözlük anlamında olduğu şekliyle yani son derece açık ve net bir tarzda tezahür etmektedir. Buna göre sözleşmenin tarafları birarada aynı fiziksel mekanda iken yapılan icaplar hazırlar arasında yapılan icap olarak nitelendirilmektedir.

Bununla birlikte, teknolojinin gelişimi “yüz yüze” ifadesinin giderek bulanıklaşması sonucunu doğurmuştur. Elektronik sözleşmelerden de önce ilk bulanıklık, telefon, teleks, telgraf ve bilahare faks haberleşmesi ile başlamış ve teknolojinin hızla gelişimi karşısında elektronik sözleşmelere ev sahipliği yapan pek çok medyanın doğuşu ile birlikte doruk noktasına çıkmıştır. Bu teknolojilerin hangisinin ne zaman hazırlar arasında yapılan icaplar içinde değerlendirileceği, -özellikle elektronik sözleşmelerde- icabın bağlayıcılık süresinin tesbiti noktasında hayati bir problem olarak karşımıza çıkmaktadır.

Türk Hukuku açısından telefonla yapılan icaplar konusundaki problem BK.m.4/2’nin getirdiği açık düzenleme ile çözüme kavuşmuş ve telefonla yapılan icaplar hazırlar arasında yapılan icap olarak nitelendirilerek, bu icabın hükümlerine ve bağlayıcılık sürelerine tabi olmaları sağlanmıştır. Bu çözüm tarzı son derece doğrudur, zira telefon görüşmesinin -icabın etkilerini doğurması açısından- fiziksel olarak yüz yüze yapılan bir icaptan hiçbir farkı bulunmamaktadır. Telefon görüşmesinin kesilmesi, teknik bir aksaklık çıkması vs. durumlarda bile hazırlar arasında yapılan icabın bağlılık süresi işletilmekte ve derhal kabul edilme olanağı kalmayan bu durumlarda dahi, icapçının artık icapla bağlayıcılığı kalmadığı ifade edilmektedir. Ancak eğer telefon görüşmesi icapçı tarafından icap yapıldıktan sonra -telefon kapanmak suretiyle- sona erdirilmişse, icapçı, muhatabın derhal telefon ederek veya telefonla mümkün değilse, diğer herhangi bir araçla ve derhal kabul cevabını göndererek sözleşmeyi kurmasına engel olamaz.

Teleks ve faks iletimi için ise, telefondaki kolay çözüm tarzını benimsemek daha güçtür. Zira bu iletimde irade beyanı aynı telefonda olduğu gibi DERHAL karşı tarafa iletilmekteyse de, bu iletimin sürati her zaman iletimin öğrenilmesi ile aynı hızda değildir ve derhal iletilen bu icap, muhatap tarafından daha geç öğrenilebilmektedir. Bu açıdan faks ve teleks iletimi kanaatimce gaipler arasında yapılan icaplar olarak nitelendirilmelidir.

Bu iki teknoloji arasında ayrım yaparken kullanılan karar verme kriterini tüm elektronik sözleşmelere uygulamamız mümkündür. Buna göre bir elektronik sözleşmede icabın hazırlar arasında mı, yoksa gaipler arasında mı yapıldığının ayırt edici kriteri olarak, icabın hem varış, hem de muhatap tarafından öğrenilmesi süresinin yüz yüze yapılan sözleşmelerdekine yakın hızda cereyan etmesi belirlenmelidir. Faks örneğinde olduğu gibi, sadece varış süresinin çok hızlı olması yeterli değildir, öğrenme ve idrak süresinin de aynı hızda cereyan etmesi aranmalıdır. Kullanılan teknolojiye göre bu süreler her zaman “O ANDA” olamasa dahi, buna yakın bir hız yeterli kabul edilmelidir. Buna göre taraflar arasındaki iletişimin yüz yüze yapıldığı bir iletişimdekine yakın hızda karşılıklı fikir ve irade teatisini sağlayabildiği ve bu anlamda “göreceli olarak akıcı bir sohbet” ortamının gereklerini yerine getiren teknolojiler kullanılarak iletilen icaplar hazırlar arasında icap kategorisinde değerlendirilmelidir.

(*) Sinan Öztürk Elektronik Sözleşmeler (Kuruluş ve Geçerlik Şartları) – İ.Ü.SBE.Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, 2002, sf.97


 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Sinan ÖZTÜRK
Hukukçu
Şerh Son Güncelleme: 05-01-2010

THS Sunucusu bu sayfayı 0,03022003 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.