Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Aktif Makale Kredi Kartlarının Hukuki İncelemesi

Yazan : Elif Aydın
Özel Hukuk Anabilim Dalı Yüksek Lisans Öğrencisi-Avukat

KREDİ KARTI

GİRİŞ

İnsanlar yaşam şartlarına ve özellikle teknolojinin gelişmesine bağlı olarak, ödeme yaparken para dışında başka araçlara gerek duymuşlardır. Bunlar çek, poliçe gibi kıymetli evraklar veya kart çıkarma yetkisi olan bankalarca çıkarılan banka ve kredi kartları olarak karşımıza çıkmaktadır. Gerçekten de günümüzde plastik kart olarak da adlandırılan kredi kartlarının çok geniş bir uygulama alanı vardır. Öyle ki diğer ödeme araçlarını bir kenara itip gerçekten de paraya alternatif bir ödeme aracı haline gelmiştir1. Hatta bu alandaki hızlı gelişme dikkate alınarak önceden ödemeli ( eurocheque kartı), anında ödemeli (banka kartı) ve sonradan ödemeli (kredi kartı) plastik kartların yerini akıllı kartlara (smart cards) ve sanal kartlara bırakabileceği belirtilmiştir2.
Ülkemizde 1968’den beri kullanılan sayı ve kullanım alanı bakımından çok geniş bir alan oluşturan banka ve kredi kartları, 01.03.2006 tarihli 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu ile yasal zemin kazanmıştır. Bu tarihten önce kredi kartı çıkaran kurum, üye işyeri ve kart hamili arasında Borçlar Kanunu, Tüketicinin Korunması Hakkında 4077 sayılı Kanun, Türkiye Bankalar Birliğinin 3.8.1990 tarih ve 924 sayılı “Kredi Kartı Uygulamalarına İlişkin Mesleki Tanzim Kararı Tebliği” ile 25 Eylül 1996 tarih ve 998 sayılı “Bankaların Tüketici Kredisi Uygulamasında Yükümlü Oldukları İlkeler ve Koşullar Tebliği” hükümleri uygulanmaktaydı3.
Çalışmamızda, yeni banka ve kredi kartları kanununu da göz önünde bulundurmak şartıyla, kredi kartına ilişkin genel bilgilere yer verilip, hukuki niteliği ve işleyişi açıklığa kavuşturulup, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun Kapsamında kredi kartının değerlendirilmesi yapılacaktır.


I) KREDİ KARTI İLE İLGİLİ GENEL BİLGİLER

A) KREDİ KARTI KAVRAMI

Kredi kartı, Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu m. 3/e’de “nakit kullanımı gerekmeksizin mal ve hizmet alımı veya nakit çekme olanağı sağlayan basılı kart veya fizikî varlığı bulunmayan kart numarası” olarak tanımlanmıştır4. Bu anlamda kanunumuz teknolojinin gerisinde kalmamak için ilerde sadece bir kart numarasına bağlı sanal kartların varlığını kabul ettiğini görüyoruz.
Kredi kartlarının kredi niteliği taşıyıp taşımadığına aşağıda değineceğiz; fakat burada neden “kredi” kartı tabiri kullanıldığını belirtmemiz yerinde olacaktır. Kredi, Latince credere kelimesinden gelmektedir. Credere ise bir kimseye güvenmek anlamına gelir5. Kredi kartı çıkaran bankanın kişinin ödeme gücünü araştırıp zamanında ödeyeceğine güvenerek bu kartı kart sahibine verdiğinden aralarında bir güven ilişkisi olduğundan bahisle kredi tabirinin kullanıldığı ve bunun yerinde olduğu belirtilmiştir6.
Kredi kartı uygulaması ilk kez 1950’de Amerika Birleşik Devletlerinde bir avukatın başına gelen ilginç bir olay ile görülmektedir 7. Frank Mc Namara isimli bir avukat önemli bir müvekkilini bir restorana yemeğe davet eder. Hesap geldiğinde yanında para olmadığını fark eden Mc Namara hayatının en utanç verici anlarından birini yaşar ve davetlisi olan müvekkiline mahcup olmamak için kartvizitinin arkasını imzalayarak yemek bedelini öder. Bunun üzerine insanların yanında para olmaksızın ödeme yapmalarını sağlayan ödeme aracı üzerine kafa yorar. Plastik kart ve bir kağıda atılacak imza ile bunun mümkün olduğunu gören Mc Namara Diners Club kredi kartını kurar. Bu kart, önceleri sadece ABD’deki restoranlarda ödeme aracı olarak kullanılırken zamanla dünyaya yayılmıştır. Bunun üzerine bankalar da bu alanda faaliyete başlamışlar ve Bank of America, Bank Americard ve American Express Company tarafından da American Express kredi kartlarını çıkarmışlardır. Daha sonra ise Avrupa’da kredi kartları kullanılmaya başlanmıştır8.
Türkiye’de ise ilk kredi kartı, Koç Grubuna bağlı Servis Turistik A.Ş.’nin ABD’den yurtiçi kart çıkarma yetkisi alarak 1968’de sunduğu Diners Club kredi kartıdır. Bundan sonra çıkan American Express ile Diners Club 1975’e kadar piyasada faaliyet göstermiş, bu tarihte Eurocard, Mastercard ve Access piyasaya dahil olmuştur. 1980’den itibaren bankalar kredi kartı uygulamasına geçmişlerdir. 1984 ise Visa Türkiye ofisini açmıştır. Sonra ise Mastercard/Eurocard ve Visa kredi kartlarının bankalarca çıkarılması ve anlaşmalı işyerlerinde kabulü sonucu ülkemizde kredi kartları hızlı bir gelişme göstermiştir9.

B) KREDİ KARTI SİSTEMLERİ

Kredi kartı çıkarmanın amacı kart ihraç eden kuruma gelir sağlamak, piyasada prestij elde etmek ve müşterilerin diğer bankacılık işlemlerinde aracı olabilmek için rakiplere göre daha avantajlı bir konumda olabilmektir10. Kredi kartları, Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanununa göre, ancak bunu çıkarmaya yetkili bankalar ve diğer kuruluşlarca çıkarılabilir. Kredi kart sistemleri, esasen kredi kartı ilişkisinde hem kaç kişinin olduğunu hem de kredi kartının kullanım alanını belirler. Bu bağlamda iki taraflı sistem, üç taraflı sistem ve karma sistem olmak üzere kredi kartı sistemlerini sıralayabiliriz.

1) İki Taraflı Kredi Kartı Sistemi

Bu sistemde kart sahibi olan müşteri kartı veren kuruluşun hizmetlerinden her seferinde yeni bir kredi denetimine tabi tutulmaksızın kredili olarak faydalanabilir11. Başka bir ifadeyle kart çıkaran kuruluş sadece kendi müşterilerine, nakit ödemeden mal ve hizmet alma olanağı sunar12. Bu tanımlardan da anlayacağımız gibi iki taraflı sistemde kart çıkaran kuruluş ile kart hamilinin alışveriş yaptığı kişi genellikle aynı kişidir. Bu nedenle mağaza kartlarında bu sistemi görmekteyiz.
Bu sistemde kart hamili kendisine kartı veren işyerinden yaptığı alışverişlerde kartı ibraz edip, ödeme aracı olarak kullanacak, sonra belirli hesap kesim dönemlerine göre kendisine gönderilen hesap belgesine göre gereken ödemeyi yapacaktır. Bu sistemi şu şekilde açıklayabiliriz13: Kredi kartını çıkaran kurum (bu sistemde alışveriş yapılan işyeri), kredi kartını teslim edecek. Kredi kartı hamili, bu kartla alışveriş yapacak. Kurum, yaptığı harcamaları gösteren aylık hesap ekstresi gönderecek. Hamil, bu borcu ödeyecek.
Bu karta doktrinde basit kart, tacir kartı, satıcı kredi kartı, işletmeye özgü kart, özel kredi kartı, müşteri kredi kartı denilmektedir14. Bu yöntemle kartı veren mağaza müşteriye hesap bildirim cetveli gönderilene kadar o dönem için yaptığı harcamalarda geçici bir kredi sağlaması nedeniyle müşterileri kendine çekme bakımından diğer mağazalardan bir adım önde olur.

2) Üç Taraflı Kredi Kartı Sistemi

İki taraflı sistemdeki kart çıkaran kurumun işyeri dışında bu kartın kullanılamaması nedeniyle bunun gerçek anlamda kredi kartı olmadığı; ancak üç taraflı sistemde kredi kartının gerçek anlamıyla ödeme aracı olduğu belirtilmiştir15. Bu sistemi basit (saf) üç taraflı sistem ve genişletilmiş (özellikli) üç taraflı sistem16 olarak ikiye ayırabiliriz17.

a) Basit (Saf) Üç Taraflı Sistem

Basit üç taraflı sistemde kredi kartını çıkaran kuruluş bankalar veya bunu çıkarmaya yetkili kuruluşlardır. Bu kredi kartı çıkaran kuruluş, bir yandan kredi kartı basıp bunları müşteriler tarafından kullanılması için onlarla sözleşme yapar; bir yandan da kart verdikleri bu müşterilerin bu kartları kullanmaları için mal ve hizmet sunan işyerleri, firmalar ile sözleşme yaparlar. Kart çıkaran kuruluşlar, firmalar ile yaptığı bu sözleşme ile, müşterilere para ödemeksizin kredi kartı ile mal ve hizmetten yararlanma olanağı sağlar.
Görüldüğü gibi, iki taraflı sistemden farklı olarak, kart çıkaran kuruluş çıkardığı bu kartla, hem üye işyerlerini müşteri çekmek ve kredili alışveriş olanağı sunmak için mağaza kartı çıkarma zahmetinden kurtarmakta, hem de yapılan işlem sonucunda ödenmeme riskini üzerine almaktadır. Şöyle ki, iki taraflı sistemde müşteri kredi kartıyla alışveriş yaptıktan sonra hesap ekstresinin gelmesiyle ödemeyi mağazaya yapmasına karşılık, üç taraflı sistemde kart çıkaran kuruluş, kart hamilinin bankaya ödeme yapmasını beklemeksizin18, doğrudan mağazaya ödeme yapar. Bu nedenle mağaza bakımından ödenmeme gibi bir risk ortadan kalkar. Bunun için üye işyerlerinin müşteriye kredi kartını geçirdiği veya içine koyduğu POS19 veya imprinter’dan çıkan harcama tutarını gösteren belgeyle bankaya başvurmaları gerekir20.
Buna göre üç taraflı sistemi şöyle anlatabiliriz.
Kredi kartı çıkaran kuruluş veya banka ile üye işyeri arasında kredi kartıyla ödemeyi kabule ilişkin sözleşme yapılır. Kredi kartı çıkaran kuruluş veya banka ile kredi kartı hamili arasında kredi kartı sözleşmesi yapılır ve kredi kartı teslim edilir.
(1) Kredi kartı hamili, kart çıkaran kurumla sözleşme yapmış, üye işyerinden alışveriş yapar. Para yerine kredi kartını ibraz eder. Kredi kartını alan işyerinin bunu POS aracından geçirir veya POS aracına takar. Böylece POS aracından çıkan üç nüsha halindeki harcama belgesinin birini müşteriye verir.
(2) Üye işyeri kendinde olan iki nüshadan biriyle kart çıkaran kuruma başvurur. Kendisine ödeme yapılmasını talep eder.
(3) Kart çıkaran gerekli ödemeyi yapar.
(4) Bu işlemden dolayı üye işyeri kredi kartı çıkaran kuruma komisyon öder.
(5) Kredi kartı çıkaran kuruluş kart hamiline kredi kartıyla yaptığı alışverişleri gösteren hesap ekstresi gönderir.
(6) Kart hamili aldığı bu ekstreye göre kredi kartı çıkaran kuruluşa ödeme yapar.

b) Genişletilmiş (Özellikli) Üç Taraflı Sistem

Günümüzde bankaların kendi müşterilerine çoğunlukla bizzat kendi çıkardıkları kredi kartlarını değil; uluslararası kredi kartı şirketleri ile yaptıkları anlaşmalar çerçevesinde müşterilerine hem bankanın ismini hem de sözleşme yapılan uluslararası kredi kartı şirketinin ismini taşıyan kredi kartları verdikleri görülmektedir. Bu durumda taraf sayısı dörde hatta bazen beşe bile çıkabilmektedir21.
Bu durumda karşımıza aşağıdaki örnekteki gibi taraflar çıkacaktır.
(1) Visa ile Lisans sözleşmesi yapmış banka (Yapı ve Kredi Bankası)
(2) Visa BKM Takas Merkezi
(3) Üye işyeri Sözleşmesi yapmış ve POS veya imprinterı vermiş Visa ile lisans sözleşmesi yapan (Vakıf Bank)
(4) Yapı ve Kredi Bankası Visa Kart Hamili
(5) Vakıf Bank ile işyeri sözleşmesi yapan işyeri
Banka önceden imzaladığı lisans sözleşmesi ile kredi kartı sistemini oluşturan kurumdan bulunduğu ülkede bu kartı çıkarıp pazarlama yetkisini almıştır. Örneğin (1) Yapı ve Kredi Bankası Türkiye’de kart çıkarmak için önce uluslararası kart şirketi olan Visa ile lisans sözleşmesi yapmıştır. Böylece çıkardığı kredi kartında hem Visa logosu hem de Yapı ve Kredi Bankasının ismi yer almaktadır. (2) bu kartı kart hamiline vermiştir. Fakat bu durumda Yapı Kredi Bankası kendi gibi Visa kredi kartı çıkaran başka bankaların kartlarıyla yapılan alışverişlerin karşılığını da üye işyerine ödemek zorundadır. Bu durumu bir örnekle açıklayalım. Diyelim ki, (3)Vakıf Bank da Visa kredi kartı çıkarıyorsa ve bu banka bir işyeri ile işyeri sözleşmesi yapıp; burada müşterilerin Visa kartı ile alışveriş yapmalarına olanak tanımak için oraya POS veya imprinter aracı koydu. Bu durumda (4)Yapı ve Kredi Bankasının çıkardığı Visa kartıyla bu işyerinde (5) bir müşteri Vakıf Bank’ın koydurduğu POS veya imprinter sayesinde alışveriş yaparsa (6) üye işyeri yapılan harcamayı Vakıf Bank’tan tahsil etmek için başvuracak; (7) Vakıf Bank da gereken ödemeyi üye işyerine yapacaktır. Bu durumda (8)Vakıf Bank yaptığı bu harcamayı takas merkezine bildirecek. (9) Takas merkezi bu harcamayı Yapı ve Kredi Bankasına bildirecek. (10)Yapı ve Kredi Bankası bu harcamayı takas merkezine ödeyecektir22. (11) Takas merkezi de bu parayı Vakıf Banka öder. Son olarak (12) Yapı ve Kredi Bankasının kart hamiline hesap ekstresi gönderir ve (13) kart hamili de bunu öder.

3) Karma Sistem

Öğretide genişletilmiş iki taraflı sistem olarak adlandırılan bu sistemde kartı çıkaran kuruluş dışında başka kuruluşlarda da bu kart kullanılabilmektedir. Bunun en klasik örneği Universal Air Travel Plan (UATP) tarafından çıkarılan Air Travel Card’tır. Buna dünyadaki bütün havayolu şirketleri üyedir. Bu üye olan şirketler, kart hamillerinin hem kart çıkaran bir kurum olan UATP’ye üye olduğundan Air Travel Card ile hem de kendileri de kredi kartı çıkarmışlarsa bununla yaptıkları ödemeleri kabul etmek zorundadır. Bu nedenle hem iki taraflı sistemin hem de üç taraflı sistemi bir arada görebilir23.

C) KREDİ KARTI TÜRLERİ

Kredi kartlarını değişik açılardan sınıflayabiliriz. Kart sahibini sıfatına göre, ödeme sorumlusuna göre, geçerli olduğu coğrafi bölgeye göre, sağladığı hizmet yönünden, kartı çıkaran yönünden, kart hamiline sunulan edime göre değişik ayrımlara tabi tutulabilir24.

1) Kart sahibinin sıfatına göre (Asıl kart- Ek Kart)

Kredi kartı çıkaran kuruluşun kendisiyle sözleşme yapıp adına kredi kartı çıkardığı kişi asıl kart kullanıcısıdır. Fakat bu kişinin yakınlarının da kullanması için aynı limit ve sözleşme şartları çerçevesinde çıkarılan karta ek kart denir. Ek kart ile yapılan harcamalardan ek kart sahibi ve asıl kart sahibi sorumludur; fakat asıl kart sahibinin yaptığı harcamalardan ek kart sahibinin bir sorumluluğu yoktur.

2) Kart sahibine sunulan edime göre

Kart sahibine sunulan edime göre kartları sadece bir alanda peşin para vermeden alışveriş yapma olanağı sağlayan kartlar25 ve birçok alanda kullanılan evrensel kartlar olarak belirtebiliriz.

3) Sağladığı hizmet yönünden

Kredi kartının sağladığı hizmetin ağırlıklı olarak kredi sağlamaya dönük olması halinde kredi sağlama amacı ağır basan kartlar; para yerine bir ödeme aracı olarak kullanımının ağır bastığı hallerde ödeme aracı niteliği ağır basan kartların söz konusu olduğu belirtilmektedir26.

4) Ödeme sorumlusuna göre

Kredi kartının sorumlusu bir gerçek kişiyse buna bireysel kredi kartı; tüzel kişiyse firma kredi kartı denir. Bireysel kredi kartlarının özellikleri; gerçek kişi adına düzenlenmesi, ödemeleri asli olarak tek başına bu gerçek kişinin yapması ve bu kredi kartının birden fazla kişi tarafından kullanılamamasıdır27. Tüzel kişi kredi kartları tüzel kişinin herhangi bir yetkilisi tarafından kullanılabilir.

5) Geçerli olduğu coğrafi bölgeye göre

Sadece yurtiçinde kullanılabilen kredi kartlarına yurtiçi kredi kartı, sadece yurtdışında kullanılabilen kredi kartlarına yurtdışı kredi kartı, hem yurtiçi hem de yurtdışında kullanılabilen kartlara uluslararası kredi kartı denir.

6) Kartı çıkaran kuruluş yönünden

Yukarıda sistemleri incelerken belirttiğimiz gibi mağazalar da kredi kartı kuruluşu da kredi kartı çıkarabilir. Eğer mağaza kredi kartı çıkarıyorsa bunu çıkarmış olması sebebiyle doğrudan bir kazanç elde etmez, dolaylı olarak müşterileri kendisine bağlayarak bunu elde etmeye çalışır. Kredi kartı çıkaran kuruluşlar ise hem üye işyerlerinden aldıkları komisyonlar hem de kart hamilince yapılan harcamaların belli bir kısmının ödenmesi halinde alacakları faiz başlıca kazanç kaynaklarıdır28.

II) KREDİ KARTININ HUKUKİ NİTELİĞİ

Kredi kartlarının kart hamili bakımından bir kredi niteliğinde olup olmadığı, ayrıca bir ödeme aracı olarak kullanıldığından kıymetli evrak olup olmadığı hususları bu başlık altında incelenecektir.

A) KREDİ NİTELİĞİ

Kredi kartı ilişkisinde kart hamili alışveriş yaptığı mağazadan mal veya hizmet almakta fakat buna ilişkin ödemeyi alışveriş yaptığı aya ilişkin hesap ekstresi geldiğinde belirtilen son ödeme tarihine kadar ödemelidir. Peki kart hamili ayın 4’ünde aldığı bir mala ilişkin ödemeyi ayın 30’unda yapıyorsa aradaki 26günlük sürede bu mala ilişkin bedeli ödemediği için veya mala ilişkin bedelin taksitlerle ödenmesi halinde aralarında banka hukuku anlamında bir kredi ilişkisinin olup olmadığı incelenmelidir29.
Kredi, bir miktar paranın, geri ödenmek kaydıyla bir kimseye kullanımının devridir. Bu nedenle kredi kavramının özünde bir ödünç (karz) ilişkisi vardır30. Krediye ilişkin TEKİNALP’in31 verdiği “Ekonomik açıdan kredi, hazır bir satın alma gücünün kullanılmasından belli süreyle diğer bir kişi lehine vazgeçilmesi veya bu gücün ona terk edilmesidir.” şeklindeki tanım öğretide kabul görmüştür32. Bu tanımdaki satın alma gücü önem taşımaktadır33. Kredi kartı ilişkisinde banka, işyerine kart hamilinin kendisine yapacağı ödemeden önce ödeme yaptığından kart hamiline bu aradaki zaman için geçici34 bir satın alma gücü sağlamakta ve bu dönem için de faiz talep etmemekte onun yerine gerekli komisyonu üye işyerinden almaktadır. Bu nedenle kart hamili ile banka arasında bir kredi ilişkisinin varlığı kabul edilmelidir35.
01.11.2005 tarihli 5411 sayılı Bankacılık Kanunu m. 48’de nelerin kredi sayılacağı açıklanmıştır36. Buna göre temel olarak nakdi ve gayri nakdi kredi türleri ortaya çıkmaktadır37. Nakdi kredide banka müşterisine nakit ödemede bulunur. Bu nakdi, müşteri doğrudan çekebileceği gibi; müşterinin talimatıyla üçüncü kişiye de kredi hesabından ödeme yapılarak da verilebilir38. Gayrı nakdi kredi de ise banka müşteriye bir ödemede bulunmaz; ama onun adına sorumluluk altına girer. Bankanın kefil olması veya garanti sözleşmesi kapsamında bir yüküm yüklenmesi buna örnek olarak gösterilebilir39.
Kredi kartı ilişkisinde banka müşterisinin lehine satın alma gücü sağlamak için üçüncü kişiye karşı borç altına girdiğinden, kart hamiline bankanın gayri nakdi bir kredi verdiği kabul edilmelidir40. Kanaatimizce salt kredi kartı sözleşmesinin kurulmasıyla kart çıkaran banka ile kart hamili arasında gayrı nakdi kredi ilişkisi doğmakta; fakat bu durum 42 nolu dipnotta belirtilen görüşler doğrultusunda bankanın üye işyerine ödeme yapmasıyla nakdi krediye dönüşebilir. Ayrıca kredi kartı borcunun belli bir faiz karşılığında taksitle ödenmesi halinde veya kart hamilinin kredi çekmesi halinde artık aralarında nakdi bir kredi ilişkisinin kabulü gerekir41.

B) KREDİ KARTININ KIYMETLİ EVRAK OLUP OLMADIĞI SORUNU

Kıymetli evrakın tanımına TTK m. 557’de yer verilmiştir. Bu maddede “Kıymetli evrak öyle senetlerdir ki bunlarda mündemiç olan hak senetten ayrı olarak dermeyan edilemediği gibi başkalarına da devredilemez.” ifadesi yer alır. Bu tanımdan yola çıkarak kıymetli evrakın unsurları şöyle sıralanmıştır42:
(1) kıymetli evrak bir senettir43
(2) kıymetli evraktaki hak senette mündemiçtir.
Kredi kartının üzerinde kart hamilinin ismi, kart veren banka ve kart kuruluşunun ismi kart numarası, son kullanma tarihi, güvenlik numarası ve kural olarak kart hamilinin imzası yer alır. Bu özellikleriyle senet için aranan yazılılık şartını yerine getirdiği söylenebilir. Doktrinde kıymetli evrakın genellikle alacak hakkı gösteren bir borç senedi44 veya ortaklık hakkından doğan veya bir ayni hakkı gösteren bir senet olduğu belirtilmiştir45.
Kıymetli evrakın ikinci unsuru ise kıymetli evrak ile onun taşıdığı hak arasında çok sıkı bir ilişkinin olmasıdır. Öyle ki, bu hakkın kıymetli evrak dışında ileri sürülememesi gerekir46. Bu hak belirttiğimiz gibi ortaklıktan doğan bir hak, bir alacak hakkı veya ayni hak olabilir. Kredi kartında ise kart sahibine sağlanan hak, kart olmaksızın kullanılmaz halde olsa da burada, belirtilen nitelikte haklardan özellikle alacak hakkı tartışılabilirse de; yine de tam olarak o sıkı bağlılığın olmadığını görebiliriz.
Kredi kartının kıymetli evrak ile arasında ibrazdan47 sonra geri alma hususu ve ibraz bakımından da bir farklılık söz konusudur. Kıymetli evrakta ibraz karşılığında borçlu borcunu öder ve ikinci kez ödememek için alacaklıya geri vermez. Fakat kredi kartında kısa süreliğine işyeri sahibi kredi kartını almakta, sonra iade etmektedir. Bu şekilde kıymetli evrakta olduğu kart hamilinin hakkın devrinin kartın devriyle gerçekleşmesi de mümkün olmaz. Ayrıca kıymetli evrakta borçlunun senedin meşru sayılan hamiline ödeme yapmakla borcundan kurtulduğu, ayrıca bunun gerçek hamil olup olmadığını araştırmadığı halde; kredi kartında üye işyerinin hamilin imzasını kontrol ederek gerçek hamil olup olmadığını kontrol etmesi gerekir48. Kredi kartlarıyla alışveriş her zaman mağazalarda kartı ibraz ederek gerçekleşmeyebilir; İnternet üzerinden de alışveriş yapılıp burada kart ibraz edilmeyip sadece kart numarasının yazılmaktadır. Bu durumda da kıymetli evraktaki ibraz şartının, kredi kartında farklılaştığı görülmektedir.
Doktrinde açıklanan bu nedenlerden dolayı haklı olarak kredi kartının kıymetli evrak49 olmadığı kabul edilmiştir50. Bununla birlikte doktrinde YILMAZ, TEOMAN ve SAYIN kredi kartının teşhis senedi olduğunu belirtmişlerdir51. Teşhis senetleri, hamili belli bir edimin talebi hususunda hak sahibi göstermeye yaradıkları gibi, borçlu yönünden de ifanın kime yapılacağını tayinde kolaylık sağlar52. Gerçekten de kredi kartlarında da teşhis senetlerinde olduğu gibi borçlu önceden kime ödeme yapacağını bilmez; başka bir ifadeyle üye işyeri kimin alışveriş karşılığında kart ibraz edeceğini bilmez53. Teşhis senetlerinde borçlu iyiniyetli olmak şartıyla bu senedi ibraz edene ödeme yapmakla borcundan kurtulur. Aynı zamanda kredi kartı, kart çıkaran kuruluşun kart hamiline üye işyerlerinde bu kartı ibraz edip nakit ödemeksizin alışveriş yapma hakkını da ispatlar54. Bu nedenle kredi kartının hem teşhis senedi hem de ispat senedi olduğunu fakat kıymetli evrak olmadığını söyleyebiliriz.

III) KREDİ KARTININ YARAR VE SAKINCALARI

Kredi kartının kredi kartı işleminin tarafları bakımından birçok yararı55 ve sakıncası bulunmaktadır. Bu hususlar hakkında genel olarak bilgi verilmekle birlikte anlaşılır olmasından dolayı her bir taraf bakımından ayrı ayrı bu hususlar belirtilecektir.

A) KREDİ KARTLARININ YARARLARI

1) Kart hamili yönünden

Kredi kartlarının kart hamiline sağladığı faydalardan en önemlisi şüphesiz hamili yanında para taşıma zorunluluğundan kurtarmasıdır. Özellikle acil durumlarda kişinin yanına para almayı unuttuğu zamanlarda kredi kartları adeta birer kurtarıcı olmaktadır. Eğer kredi kartı geçmeyen bir yerden alışveriş yapılacaksa bu sefer 24 saat hizmet veren ATM’lerden (Automatic Teller Machine) hesaptan nakit para veya kredi çekebilme olanağı vardır. Ayrıca kayıp çalıntı hallerinde hemen iptal edilebilir olması hamilin zarara uğramasını engeller. Aynı zamanda kişinin kredi kartına sahip olmasının kişiye bir saygınlık kazandırdığı da belirtilmektedir56. Çekle ödeme halinde çekin karşılıksız olması gibi bir sorunla karşılaşılabilirken kredi kartı için böyle bir risk yoktur. Ayrıca çek hamilinin bankada hesabının olması gerektiği veya çalınması halinde uzun bürokratik işlemlerle uğraşmak gerektiği halde gibi kredi kartında böyle sorunlar yoktur. Aynı zamanda kredi kartının kredi niteliği bahsinde değindiğimiz gibi kart hamiline böylece harcamanın yapıldığı gün ile hamilin ödemeyi yapacağı gün arasında kredi sağlanmaktadır. Kart hamilinin yurtdışında alışveriş yapması halinde de kredi kartı büyük kolaylık sağlar. Yurtdışında paranın o ülkenin parasına çevrilmesi sırasında herhangi bir zarara uğrama tehlikesi vardır. Oysa kredi kartıyla alışverişlerde bu bakımdan hamilin içi rahattır.
Ayrıca günümüzde bankalar kendi çıkardıkları kartların kullanım alanını arttırmak için müşterilere puan kazandırma, bankacılık işlemlerinde belli bir önceliğe sahip olma gibi değişik imkanlar sunmaktadırlar. Bunlar da kart hamili için birer avantajdır.

2) Üye İşyeri Bakımından

Kredi kartının bir işyerinde kullanılması her şeyden önce işyerinin satış cirolarının kredi kartı kabul etmeyen işyerlerine oranla arttırmaktadır. Zira müşteri kredi kartıyla alışveriş yaparken o anda aklında olmayan şeyleri de almaktadır. Ayrıca böylece işyeri açısından satışlar muhasebeleştirmeye uygun hale gelmektedir57.
İşyeri bakımından sağladığı bir diğer yarar, ödemenin garanti altına alınmasıdır. Kredi kartıyla yapılan alışveriş bedeli işlemi takip eden gün, şayet komisyon yerine belli gün hesapta bloke olarak tutulması şeklinde anlaşılmışsa, bu sürenin sonunda para işyerinin cari hesabına geçer. Böylece işyerinde para tutmayan işyeri sahibinin içi rahat, parası da bankada değerlenmektedir58.

3) Kredi Kartı Kurumu Yönünden

Kredi kartı çıkaran kurum kredi kartı ilişkisinden çok kâr elde etmektedir. Bu şekilde bankanın elde ettiği kazanç kalemlerini şöyle sıralayabiliriz: eğer kendi üye işyerinden alışveriş yapılmışsa, buradan işyeri komisyonu veya belli gün hesapta para tutma; başka bankanın üye işyerinde yapılmışsa takas komisyonu; son ödeme tarihinde yatırılmayan borçlar için gecikme faizi; limit aşım ücreti; nakit çekimde nakit avans komisyonu ve nakdin çekildiği ve ödendiği gün arası faiz; hamilin ekstreyi son ödeme tarihinden önce ödemesi halinde ya da hesabında fazladan para bulundurması halinde vadesiz mevduat getirisine banka hak kazanır59.

B) KREDİ KARTININ SAKINCALARI

1) Kart Hamili Yönünden

Kredi kartının belirttiğimiz faydalarının yanında bilinçli kullanmamaya dayalı olarak çok ciddi sorunlar çıkardığı görülmektedir. Özellikle kişinin bütçesine göre harcama yapmaması ve birkaç tane kredi kartına birden aynı anda sahip olması; kart çıkaran kuruluşların da taksitli alışverişleri arttırması, ödemeleri asgari ödeme tutarında yapılması ve geri kalan kısım için faiz borcunun doğması sonucu kart hamilleri kredi kartı borçları altında ezilmektedirler60.

2) Üye İşyeri Yönünden

Üye işyeri kredi kartı ile yaptığı işlemlerde anlaşmalı olduğu bankaya her işlem için komisyon ödemektedirler. Bu da özellikle küçük işletmeler için ekonomik açıdan ağır sonuçlara yol açabilir.

3) Kredi Kartı Kurumu Yönünden

Bir bankanın kredi kartı çıkarması ve bunun için altyapı hizmetlerini sağlaması çok masraflı bir iştir. Bu nedenle kart çıkaran kuruluş bu kartı yeterince pazarlayamazsa, ya da mevcut kart hamilleri beklenildiği gibi harcama yapmazsa banka yaptığı yatırımın karşılığını alamayacak; kâra geçemeyecektir61.

IV) TÜRKİYE’DE KREDİ KARTI UYGULAMASI VE SİSTEMİN İŞLEYİŞİ

Şimdiye kadar genel olarak kredi kartının niteliklerinden uygulamadaki kart sistemlerinden bahsettik. Şimdi ise Türkiye’de kredi kartı çıkaracak kuruluşların nasıl kredi kartı çıkardıkları ve çıkarılan bu kartla yapılan işlem sonucunda ödemenin teknik olarak nasıl gerçekleşeceği ve bu noktada Bankalararası Kart Merkezinin konumu ve işlevine yer verilecektir.

A) KREDİ KARTLARININ ÇIKARILMASI VE KULLANILMASI

Banka ve kredi kartları kanunu m. 3/g’de kredi kartını çıkaran kuruluşun banka kartı veya kredi kartı düzenleme yetkisini haiz bankalar ile diğer kuruluşları ifade ettiğini yukarıda da belirtmiştik. Bu kuruluşların; kartlı sistem kurma, kart çıkarma, üye işyerleri ile anlaşma yapma, bilgi alışverişi, takas ve mahsuplaşma faaliyetinde bulunmak istemeleri halinde Bankacılık Denetleme ve Düzenleme Kurulundan izin almaları gerektiği aynı kanunun 4. maddesinde ifade edilmiştir62. Yukarıda da ifade olunduğu gibi faaliyet izni alarak bankalar kendileri kredi kartları çıkarabilecekleri gibi Uluslararası Kart Kuruluşları ile lisans sözleşmesi yaparak kredi kartı çıkarabilirler. Ülkemizde bu anlamda Uluslararası Kart Kuruluşlarından Visa, Mastercard, American Expres ve Diners Club genel olarak kullanılmaktadır. Ülkemizde kart çıkaracak bir kuruluş eğer bu uluslararası kart kuruluşlarından herhangi birisi ile ortak bir kart çıkarmak için uluslararası kart kuruluşuna başvuruyorsa ilgili kuruluş kendisine başvuran kuruluşun mali durumuna ilişkin bir araştırma yapacaktır63. Ayrıca aralarında sözleşme imzalandıktan sonra yetkili bankanın teknolojik yapısının kart sistemine hazır hale getirilmesi sağlanır64. Bundan sonra ancak kredi kartı çıkarılabilir.
Kredi kartı çıkarabilmek için yetki alan banka, gerekli güvenlik ve belirli standartların sağlanması amacıyla yetkili kuruluşlarda ham kartları hazırlatıp, bunların manyetik kart olarak uygun olup olmadığını denetlemek için kredi kartı kuruluşuna onaylatmak zorundadır65. Yapılan testlerden sonra kart basılmaktadır (issuing)66. Basılan kart diğer bankaların POS makinelerinde de kullanılacağından kartı basan bankanın Bankalararası Kart Merkezi ile üyelik ve hizmet sözleşmesi yapması gerekmektedir67.
Burada son olarak bankanın çıkardığı bu kartları kimlere kullandıracağı sorununa da değinmekte fayda vardır. Doktrinde bankaların her kart talep edene kredi kartı vermek zorunda olmadıklarını belirtilip ancak kişilerin belli şartları taşıması şartıyla kredi kartı başvuru formunu doldurup kimlik belgesi ve maaş durumunu gösteren belgenin ibrazının gerektiği belirtilmektedir68. Günümüzde ise bankalar 18 yaşını doldurmuş olup, gelir durumunu belgeleyenler ile düzenli bir geliri olmayıp da (örneğin üniversite öğrencileri ve ev hanımları) kefilin bulunması şartıyla kolayca herkese kredi kartı verilmektedir69. Bu da şüphesiz kredi kartıyla ilgili birçok sorunu beraberinde getirmektedir70.
Klasik olarak kredi kartı ya banka ATM’lerinden kredi çekmek için veya alışveriş sırasında daha önce bir banka ile sözleşme yapmış işyerine ibraz edilerek alışveriş yapmak için kullanılır71. Alışverişte kullanması için ibrazı halinde işyeri önce bu kartın gereken geçerlilik unsurlarını taşıyıp taşımadığını değerlendirir. Bundan sonra şuan ki uygulamaya göre kartı POS makinesine veya şifre giriş cihazına (PINPAD) takıp işleme ilişkin tutar girildikten sonra kart sahibinin PIN’ini girmesi veya imzasını atması gerekir72.

B) OTORİZASYON (PROVİZYON)

POS yerine imprinter’in kullanıldığı zamanlarda harcama belgesi denen slip ve kart imprintera yerleştirildikten sonra makinenin kolunu manuel olarak çekilip işlem gerçekleştiriliyordu. Bu durumda harcamanın üye işyerine banka tarafından bildirilen limitin üstünde halinde bankayı telefonla arayıp bu işleme onay verip vermediğinin sorgulanması gerekmekteydi73. İşte işyerinin bu sorgulaması otorizasyon (provizyon) olarak adlandırılmaktadır.
Otorizasyon hem işyeri hem de kart hamilini güvence altına almak için uygulanan bir sistem olup, kartın kötüye kullanılması böylece engellenir74. Esasen otorizasyon kart sahibinin limitini ve kartının çalıntı, sahte olup olmadığının kontrolüdür75,76.
Şimdi ise imprinter yerine kullanılan POS makineleriyle otorizasyon işleminin de kolaylaştığını görüyoruz. Şöyle ki POS makinesi satışla ilgili bütün verileri kredi kartını çıkaran banka bilgisayarına aktarmakta, kaybedilen, çalınan, sahte olarak düzenlenen ve çeşitli nedenlerle iptal edilen geçersiz kredi kartlarının otokontrolünü yapıp, işlemle ilgili bankadan otorizasyon almaktadır77. Bu nedenle bir kartın çalındığı, kaybolduğu bankaya bildirildiği anda banka bilgisayarına yükleneceğinden bu kartın POS’tan geçirilmesi halinde de banka bilgisayarı ile bağlantı kurulacağından artık BKM tarafından hazırlanan BUL’un ( Bileşik Uyarı Listeleri) işyerlerine gönderilmesine son verilmiştir78,79.

C) TAKAS SİSTEMİ (INTERCHANGE)

Kredi kartının teknik işleyişi bakımından olumlu otorizasyondan alındıktan sonra ikinci aşama olarak kredi kart harcamasından dolayı bankaların birbirine karşı sorumluluğu söz konusu olmaktadır. Gerçekten de POS makinesini işyerine koyan bankayla kartıyla alışveriş yapılan bankanın farklılaşması halinde bankalar arasındaki bir borç ilişkisi doğmaktadır. İşte bu noktada sorunların çözümlenmesi amacıyla BKM bünyesinde kurulan ve hizmet veren takas odası devreye girmektedir. 1990 yılında Bankalararası Kart Merkezinin (BKM) kurulmasıyla özellikle yurtiçi kartlar için takas odası kurulması bu alanda atılan çok önemli bir adımdır80. Gerçekten de bankalar kendi kredi kartı hamillerinin başka banka üye işyerlerinde yaptıkları harcamalar ile kendi üye işyerlerinde yapılan başka banka kartlarına ilişkin bilgileri raporlar halinde BKM’ye göndermektedirler. BKM bu bilgileri düzenleyip bankaları alacaklandırıp borçlandırmaktadır81.
Yurtdışı kredi kartı işlemleri ile yabancıların ülkemizde yaptıkları kredi kartı işlemlerine ilişkin hesaplaşma Visa ve MasterCard bünyesinde bulunan takas sistemi aracılıyla gerçekleşmektedir82.
Ülkemizde bankalararası otorizasyon, takas, hesaplaşma, gibi işlemlerin gerçekleşmesi için BKM’nin kurulduğunu ve kredi kartı sisteminde çok önemli bir yere sahip oluğuna değinmiştik. Şimdi biraz daha yakından inceleyelim.

D) BANKALARARASI KART MERKEZİ (BKM AŞ)

1990 yılında 13 kamu ve özel Türk bankasının ortaklığı ile kurulmuştur. Kartlı ödeme sistemleri içinde bankalararası otorizasyon, takas ve hesaplaşmayı gerçekleştirmek, ortaka sorunlara çözüm bulmak, kartlı ödeme sistemleri konusunda ülke çapında stratejik çalışmalar yapmak, yurtiçi kural ve standartları geliştirmek amaçlarını taşımaktadır83. Bu çerçevede kredi kartı ve banka kartı uygulaması içinde bulunan bankalar arasında uygulanacak prosedürleri geliştirmek, standardizasyonu sağlamaya yönelik çalışmalar yaparak kararlar almak, Türkiye geneli uygulamaları ile yurtiçi kuralları oluşturmak, bankalar arası takas ve hesaplaşmayı yürütmek, yurtdışı kuruluş ve komisyonlarla ilişkiler kurmak ve gerektiğinde üyelerini bu kuruluşlarda temsil etmek, halen her banka tarafından devam ettirilen işlemleri daha güvenli süratli ve daha az masraflı tek bir merkezden BKM’nin ana faaliyetleri arasındadır84.
BKM’ye üye olmak için aranan şartlar şöyledir85:
1) Türkiye sınırları dahilinde BKM'ye üye olmak için müracaat eden tüzel kişilerin;
-4389 sayılı Türk Bankalar Kanunu'na tabi olan ve kendi isimleri altında banka kartı ihraç eden veya ihraç etmeyi planlayan banka veya
-Visa International, MasterCard International kuruluşlarından en az birine üye olarak kabul edilmiş banka / kuruluş olmaları gerekir.
2) BKM Yönetim Kurulu'nun onayına tabi olmak üzere Türkiye'de yerleşik olmayan yabancı bankalar BKM'ye üyelik için başvurabilir.
BKM’nin 5 tane çalışma komitesi de bulunmaktadır86. Bunlar;
-Hakem Komitesi: Üye bankaların kartlı ödeme sistemleri kurallarının ihlalinden doğan ve ters ibraz yoluyla87 çözümleyemedikleri uyuşmazlıklara hakemlik yapmak için kurulmuştur.
-Operasyon ve Teknoloji Komitesi: Yurtiçinde kartlı ödeme sistemleri arasında ortak standart ve kuralların oluşturulması kartlı ödeme sistemlerine ait spesifikasyon, prosedür ve yönetmeliklerin hazırlanması, teknolojik gelişmeler doğrultusunda yurtiçinde uygulama koşulları konularında faaliyet gösterir.
-Güvenlik Komitesi: Kartlı sistemle ilgili sahtecilik / dolandırıcılık olaylarının önlenmesi için gerekli çalışmaları yapmak, hukuki düzenleme çalışmalarında katkıda bulunmak, Emniyet Teşkilatı ve Jandarmayla ilişkileri sürdürmek amacıyla faaliyet gösterir.
-Chip Komitesi: Kartlı ödeme sistemlerinin geleceğini oluşturan akıllı (Chip) kartların standart, spesifikasyon, prosedür, kural ve yönetmelik çalışmalarını yürütmek ve üye bankaların chip konulu çalışmalarına yön vermek amacıyla raporlar hazırlamak amacıyla kurulmuştur.
-Pazar Geliştirme Komitesi: ülkede kredi ve banka kartlarına olan talebi arttırmak, kullanım alanını geliştirmek, piyasa araştırması yapmak, bilinçlendirmeye yönelik faaliyetlerde bulunmak, kart kabul eden işyerleri pazarını büyütmek, bu işyerlerine yönelik iletişim malzemelerinin hazırlanması gibi görevleri vardır.
BKM’nin faaliyet alanı ve çalışma komitelerini incelendiğinde, kartlı ödeme sistemleri ile ilgili tüm kredi kartı çıkaran kuruluşlara hizmet vermeye çalışan bir kuruluş olduğu ifade edilerek, anonim ortaklık tipinde kurulmuş olsa da amacı sadece kâr elde etmek olmadığından Türkiye Bankalar Birliği gibi bir kamu kurumu niteliğinde olduğu belirtilmiştir88.
BKM alt yapı sağlama, bilinçlendirmeye yönelik hizmetlerde bulunmasının yanı sıra BUL (Bileşik Uyarı Listeleri) hizmeti, Yurtiçi takas ve hesaplaşma sistemi ve switch hizmeti vermektedir. Yukarıda da belirttiğimiz gibi YTH hizmeti sayesinde geniş kapsamda takas işlemi gerçekleşmektedir. Swicht hizmeti ise kart hamilinin kredi kartının POS’tan geçirilmesini takiben işlem in kartı çıkaran kuruluşun bilgi işlem sistemine ya da cihazın başka bankaya ait olması halinde BKM’de kurulu bulunan sistem sayesinde dolaylı olarak kartı çıkaran bankaya ulaşıp, tüm bilgilerin harcama belgesine iki nüsha halinde çıkmasını sağlayan bir sistemdir89.

V) TÜKETİCİNİN KORUNMASI HAKKINDA KANUN YÖNÜNDEN KREDİ KARTI

4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunda (TKHK) 06.03.2003 tarihli 4822 sayılı kanunla önemli değişiklikler yapılmıştır. Değişiklikten önce TKHK m. 10’da tüketici kredisi düzenlenmişti. Doktrinde yazarlar bu maddeye göre kredi kartının tüketici kredisi olup olmadığını tartışmışlardır. Buna ilişkin TEOMAN, kredi kartının kredi kullandırmak gibi bir amacı olmadığını90, bir ödeme aracı olup, hamilin bunu kullanma zorunluluğu bulunmadığını, TKHK m. 10’da yer alan tüketici kredisinin unsurlarının kredi kartının niteliğine uygun düşmediğini belirtmiştir91. KUNTALP ise kredi kartının gayrı nakdi kredi olduğunu, tüketici kredisinin ise 10.maddedeki “bir mal veya hizmet satın almak amacıyla tüketici kredisi almak” ifadesinden nakdi kredi olduğunu dolayısıyla kredi kartının gayri nakdi kredi niteliğini koruduğu müddetçe tüketici kredisi olamayacağını belirtmiştir92. AKİPEK de kredi kartının tüketici kredisinin bir türü olarak sayılacak olursa nakdi kredi sayılması gerektiği; fakat nakdi olarak ödenen tüketici kredisinden farklı olarak cari hesap şeklinde işlediğini kabul etmektedir93. Fakat uygulamada kredi kartları TKHK kapsamında değerlendirilmediğinden tüketiciler TKHK hükümlerinden mahrum kalmışlardır. Bu sebeple kredi kartıyla ilgili sorunların artması TKHK’nun değiştirilmesinde en önemli etkenlerden biridir94.
Bu sebeple TKHK’da 4822 sayılı kanunla yapılan değişiklik sonucu tüketici kredilerini düzenleyen 10. maddede önemli değişiklikler yapılmıştır95. Aynı zamanda tüketici kredileri ile bağdaşmayan yönleri olduğu için96, aynı kanunda kredi kartları için özel bir düzenleme olan 10/A maddesine yer verilmiştir97. Bundan sonra TKHK m. 10 ve 10/A değişiklikten sonraki düzenlemeyi belirtmek için kullanılacaktır.
TKHK m. 10/A’da “Kredi kartı ile mal veya hizmet alımı sonucu nakdi krediye dönüşen veya kredi kartı ile nakit çekim suretiyle kullanılan krediler de 10 uncu madde hükümlerine tabidir. Ancak, bu tür krediler hakkında 10 uncu maddenin ikinci fıkrasının (a), (b), (h) ve (ı) bentleri ile dördüncü fıkra hükmü uygulanmaz.” hükmü yer almaktadır. Bu düzenlemeye göre kredi kartı kullanımının nakdi krediye dönüşmesi halinde 10. maddedeki düzenlemeyi göz önüne alarak uygulamalıyız.
TKHK m. 10’da tüketici kredisinin tanımına yer verilmiştir. Bu tanıma göre “tüketici kredisi tüketicilerin bir mal veya hizmet edinmek amacıyla kredi verenden nakit olarak aldıkları kredidir.” Bu düzenlemeden çıkan birinci sonuç tüketici kredisinin yukarıda da bahsettiğimiz üzere nakdi bir kredi olduğudur. İkinci önemli sonuç ise bu krediyi ancak tüketicilerin bir mal veya hizmet almak amacıyla kullanacaklarıdır98.
TKHK m. 10/A’nın 10. maddeye yaptığı gönderme sonucu kredi kartı sözleşmesinin yazılı99,100 olarak yapılması gerektiğini ve bir nüshasının da tüketiciye verilmesi gerektiğini söyleyebiliriz. Bu sözleşme TKHK m. 6/6 gereği en az on iki punto ve koyu siyah harflerle yazılmalıdır. TKHK’da değişiklik yapan 4822 sayılı kanundan sonra kabul edilen 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanununun 24. maddesinde de kredi kartı sözleşmesinin en az on iki puntolu ve koyu siyah harflerden oluşan yazılı sözleşmeye dayanacağı kabul edilmiş; bu sözleşmenin bir örneğinin müşteriye verileceğinin yanı sıra varsa kefile de verilmesi gerektiği kabul edilmiştir.
Kredi kartı sözleşmesinde faizin hesaplanacağı yıllık oran, ödeme tarihleri, anapara, faiz, fon ve diğer masrafların ayrı ayrı belirtildiği ödeme planı, istenecek teminatlar, akdi faiz oranının %30 fazlasını geçmemek üzere gecikme faizi oranı, borçlunun temerrüde düşmesinin hukuki sonuçları yer almalıdır101. (TKHK m. 10/A, 10/2)102
Kredi kartlarında faiz oranı ve bunun değiştirilebilirliği çok önemlidir. TKHKm. 10/2 f bendine göre akdi faiz oranının %30’unu geçemeyecek şekilde gecikme faizi kararlaştırılabilir. Fakat 5464 sayılı kanun m. 26/6’da kredi kartları bakımından TKHK m. 10/2 f bendinin uygulanmayacağını açıkça belirtmiştir. Peki bu durumda faiz oranı nasıl belirlenecektir? 5464 sayılı kanununun aynı maddesinin 3. fıkrasında yer alan düzenlemeyle bu sorun çözülmüştür. Buna göre “Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, azami akdi ve gecikme faiz oranlarını tespit etmeye yetkilidir ve belirlediği bu oranları 3 ayda bir açıklar.”
Kanun koyucu TKHK’da kredi verenin gecikme ve akdi faizin keyfi olarak değiştirmesine engel olmak için m.10/A/3’te sonradan 5464 sayılı kanunun 25. maddesinde de kabul edilen önemli bir düzenlemeye yer vermiştir. Belirtilen düzenlemelere göre kredi veren faiz artırımını otuz gün önceden tüketiciye bildirmeli, tüketici de bildirimden itibaren eğer bu yeni faiz oranına tabi olmak istemiyorsa altmış gün içinde tüm borcu ödeyip kredi kullanmaya son vermelidir103. Ayrıca kredi verenin geriye etkili olarak faiz oranı belirleyemeyeceği de hükme bağlanmıştır104. Ayrıca TKHK m. 10/1’de yer alan kredi şartlarının sözleşme süresi içerisinde tüketici aleyhine değiştirilemeyeceği hükmü de belirtilen maddeyle beraber değerlendirirsek faiz dışında diğer kredi şartları şeklinde anlamak daha doğru olacaktır.
TKHK m. 10/A/2’de kredi verenin tüketiciye gönderdiği dönemsel hesap özetlerinin ödeme planı hükmünde olacağı belirtilmiş105; bunun ödenmemesi halinde gecikme faizi dışında tüketiciden bir şey istenemeyeceği açıklanmıştır. 5464 sayılı kanunun 24. maddesinde de gecikme faizi dışında bir şey istenemeyeceği kabul edilmiştir. Peki böyle bir durumda son ödeme tarihi gelmesine rağmen kredi kartı borcunun asgari tutarı bile ödenmezse, bütün borç106 muaccel hale gelir mi? TKHK m. 10/3’te bu esas açıklanmıştır. Buna göre kredi veren kendine düşen bütün edimleri ifa etmişse, tüketicinin birbirini izleyen iki taksiti ödemede temerrüde düşmesi halinde, taksitlerden birinin veya birkaçının ödenmemesi halinde borcun tamamını isteyeceğini saklı tuttuysa bu hakkını kullanabilir. Ancak kredi veren bunun için bir hafta önceden muacceliyet uyarısında bulunmalıdır107.
Kredi kartı sözleşmelerinde genellikle kart hamilinin bir teminat göstermesi gerekir. Bu teminat genellikle şahsi teminat olan kefalet olur. İşte böyle bir durumda banka kredi kartı hamili borcunu ödemiyorsa doğrudan doğruya kefile müracaat edebilir mi? TKHK m. 10/3’e göre kredi veren asıl borçluya başvurmadan kefile başvuramaz. Aynı şekilde 5464 sayılı kanun m. 24/5’te de açıkça kredi kartı kullanımlarındaki kefaletin adi kefalet olduğunu belirtip, asıl borçludan borcun tahsili için bütün yollara başvurulmadan kefilden istenmeyeceği belirtilmiştir.
Uygulamada kredi kartı sözleşmesinin yapılmasıyla teminat olarak tüketiciye kıymetli evrak imzalattırıldığı görülmektedir. TKHK m. 10/6’da tüketici aleyhine bir durum teşkil edeceğinden kanun koyucu yasaklamış; buna rağmen tüketiciden böyle bir kıymetli evrak talep edilirse tüketicinin bunu geri isteyebileceği belirtilmiştir.
Kredi kartları bakımından da uygulama bulan TKHK m. 10/5’te, “kredi veren belli bir marka bir mal veya hizmet satın alınması veya belli bir satıcı veya sağlayıcı ile satış sözleşmesi yapılması şartıyla kredi vermişse, satılan mal veya hizmetin hiç ya da zamanında teslim veya ifa edilmemesi halinde kredi veren tüketiciye karşı satıcı veya sağlayıcı ile birlikte müteselsilen sorumlu olur.” düzenlemesine yer verilmiştir108. Bu düzenlemeyi kredi kartları bakımından, kredi kartı kurumu üye işyeriyle birlikte ancak satılan mal veya hizmetin hiç ya da zamanında teslim veya ifa edilmemesi haline müteselsil sorumlu olduğu şeklinde yorumlayabiliriz. Buradan çıkan önemli sonuç, TKHK’nun 4822 sayılı kanunla değiştirilmesinden önce 10. maddesinin 4. fıkrasında yer alan kredi veren banka ve finans kurumlarının satıcıyla birlikte mal veya hizmetin ayıbından dolayı müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu hükmüne yer verilmeyip; ayıptan dolayı sadece işyerinin sorumlu olduğunun kabul edilmesidir109.
Son olarak, TKHK m. 6/2’de taraflardan birinin tüketici olduğu her tür sözleşmede yer alan haksız şartların geçersiz olduğu belirtilmiş, haksız şartın satıcının tüketici aleyhine sonuç doğuracak tek taraflı olarak kararlaştırdığı şartlar olduğu ifade edilmiştir. Bu madde taraflardan birinin tüketici olduğu kredi kartı sözleşmeleri bakımından da kuşkusuz uygulanacaktır. Bu çerçevede bankanın tek taraflı olarak tüketici aleyhine kararlaştırdığı şartlar TKHK anlamında geçerli olmayacaktır.



KAYNAKÇA

AKİPEK, Şebnem:Türk Hukuku ve Mukayeseli Hukuk Açısından Tüketici Kredisi, Ankara 1999. (Tüketici Kredisi)

AKİPEK, Şebnem: Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun Çerçevesinde Kredi Kartları, AÜHFD, C. 52, S.3, 2003, s. 103-119. (Kredi Kartları)

ASLAN, İ. Yılmaz: En Son Değişiklikler ve Yargıtay Kararları Işığında Tüketici Hukuku, 2. Baskı, Bursa 2004.

BUHUR, Oğuzhan: Tüketici Kredisi Açısından Kredi Kartı Uygulaması, Ankara 2004.

EKİNCİ, Mustafa: Özel Hukuk ve Ceza Hukuku Uygulamasında Banka Kartları ve Kredi Kartları, Ankara 2002.

HİMMETOĞLU, Buket: Banka Kartları ve Kredi Kartları Değerlendirme toplantısı, TBB Kredi Kartları Çalışma Grubu, Bankacılar Dergisi, S. 56, 2006, s. 94-104.

İŞGÜZAR, Hasan: Banka Kredi Kartı Sözleşmeleri, Ankara 2003.

KUNTALP, Erden: Yargıtay Kararları Işığında Kredi Kartı, Ticaret Hukuku ve Yargıtay Kararları Sempozyumu XIII Bildiriler Tartışmalar, Ankara 5-6 Nisan 1996, s. 273-299.

ÖZTAN, Fırat: Kıymetli Evrak Hukuku, Ankara 1976.

POROY, Reha / TEKİNALP, Ünal: Kıymetli Evrak Hukuku Esasları, 15. Bası, İstanbul 2001.

REİSOĞLU, Seza: Banka Kredi Kartları ve Uygulama Sorunları, Bankacılar Dergisi, S. 49, 2004, s. 100-123.

SAYIN, Serhat: Türk Hukukunda Kredi Kartı ve Kredi Kartının Hukuka Aykırı Kullanılmasından Doğan Hukuki Sorumluluk, İstanbul 2005.

ŞENER,Oruç Hami: Satış Noktasından Elektronik Fon Transfer Sistemi (EFTPOS) ve Hukuki Niteliği, İstanbul 2000.

TEKİNALP, Ünal: Banka Hukukunun Esasları, C. 1, İstanbul 1988.

TEOMAN, Ömer: Hukuki Yönden Kredi Kartı Uygulaması, 2. Baskı, İstanbul 1996.( Kredi Kartı)

TEOMAN, Ömer: Yaşayan Ticaret Hukuku C.1 Hukuki Mütalaalar, Kitap 7: 1995-1996, İstanbul 1997, s. 225-250.

TUNCEL, Füsun: Türkiye’de Kredi Kartı Uygulaması, Prof. Dr. Turgut Kalpsüz’e Armağan, Ankara 2003, s. 507-512.

YILMAZ, Ejder: Hukuk Sözlüğü, 6. baskı, Ankara 2001.

YILMAZ, Eyyüp: Türkiye’de Kredi Kartı Uygulaması ve Ekonomik Etkileri, İstanbul 2000.

ZEVKLİLER, Aydın: Tüketicinin Korunması Hukuku Açıklamalı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun, 3. Baskı, Ankara 2004.

http://www.bkm.com.tr/istatistik/raporlar1.html, Erişim, 06.05.2007.

http://www.bddk.org.tr/turkce/mevzuat/duzenlemetaslaklari/bkkkgenelgerekce.doc, Erişim, 06.05.2007.

Pano Dergisi, Kasım 1997, S: 2 s. 2, http://www.bkm.com.tr/pano/arsiv/1997_11.pdf, Erişim, 06.05.2007.

BKM 2006 Faaliyet Raporu, , http://www.bkm.com.tr/basin/Faaliyet2006.zip, Erişim, 12.05.2007.

http://www.bkm.com.tr/uyelikkabulesaslari.html, Erişim,12.05.2007.

http://www.mastercard.com/tr/findacard/credit_card.html, Erişim, 20.05.2007.

http://www.isbank.com.tr/bireysel/b-kart-basvuru.html, Erişim, 20.05.2007.

http://www.bkm.com.tr/, Erişim, 20.05.2007.

http://www.chipandpin.com.tr/, Erişim, 20.05.2007.




1 Gerçekten de 2000 yılında toplam kredi kartı sayısı 13.408.477 iken; 2006 yılında bu rakam 32.433.333’ e ulaşmış; banka kartlarının sayısı ise 2000 yılında 29.560.303 iken 2006 yılında 53.464.057 olmuştur. Ayrıca kredi kartı işlem adedi 2000 yılında 465 milyon ve tutarı 10.498.000.000 iken 2006’da işlem adedi 1.333.000.000, tutarı ise 109.159.000.000’e ulaşmıştır. Bu konuda istatistiksel veriler için bkz. http://www.bkm.com.tr/istatistik/raporlar1.html, Erişim, 06.05.2007.
2 YILMAZ, s. 2.
3 Bkz. banka kartları ve kredi kartları kanunu gerekçesi, http://www.bddk.org.tr/turkce/mevzuat/duzenlemetaslaklari/bkkkgenelgerekce.doc, Erişim, 06.05.2007.
4 Hemen belirtelim ki anılan kanunda kredi kartları yanında, “mevduat hesabı veya özel carî hesapların kullanımı dahil bankacılık hizmetlerinden yararlanmayı sağlayan kart” olarak tanımlanan banka kartları da düzenlenmiştir. (Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu m. 3/d). Banka kartları özellikle bankaların müşterilerine hesap açtırmaları karşılığında verilen bir kart olup, bununla harcama yapıldığında hesaptan anında para düşeceğinden kredi kartından farklı uygulamaya tabidir. Gerçekten de, banka kartı hamilleri bu kartı kredi kartı gibi kullanabilirler. Şöyle ki kartı veren kuruluşun anlaştığı üye işyerindeki POS ( Point of Sale, Satış noktası terminalleri) makinesi ile, bu kartların bağlı olduğu mevduat hesaplarından EFT (Elektronik Fon Transferi) yoluyla bu kart ile alışveriş yapılabilir. Fakat bu işlem sonucunda para aktarılacağından, hesapta para olması şarttır. Banka kartlarını kredi kartlarından ayıran temel özellik budur. Bkz. bu konuya ilişkin açıklamalar için BUHUR, Oğuzhan: Tüketici Kredisi Açısından Kredi Kartı Uygulaması, Ankara 2004, s. 29.
5 YILMAZ, Ejder: Hukuk Sözlüğü, 6. baskı, Ankara 2001, s. 179.
6 TEOMAN, Ömer: Hukuki Yönden Kredi Kartı Uygulaması, 2. Baskı, İstanbul 1996, s. 7.
7 Bu olay için bkz. Pano Dergisi, Kasım 1997, S:2 s. 2, http://www.bkm.com.tr/pano/arsiv/1997_11.pdf, Erişim, 06.05.2007.
8 YILMAZ, Eyyüp, s. 5.
9 Pano Dergisi, Kasım 1997, S:2 s. 2, http://www.bkm.com.tr/pano/arsiv/1997_11.pdf, Erişim, 06.05.2007.
10 YILMAZ, Eyyüp, s. 17.
11 İŞGÜZAR, Hasan: Banka Kredi Kartı Sözleşmeleri, Ankara 2003, s. 39.
12 YILMAZ, Eyyüp, s. 17.
13 Bu konudaki şema için bkz. YILMAZ, Eyyüp, s. 17.
14 TEOMAN, Kredi Kartı, s. 47; İŞGÜZAR, s. 39. Bu kart, gerçek anlamıyla kredi kartı niteliğinde olmadığından Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu m. 2’de bu kartların bu kanuna tabi olmadıkları açıklanmıştır.
15 TEOMAN, Kredi Kartı, s. 47.
16 İŞGÜZAR Almanya’da buna Amerikan kökenli “Interchange kart sistemi” denildiğini ifade etmiş; bu yolla kart işletmesinin işlevlerinin de dağıldığını ifade etmiştir. Bkz. İŞGÜZAR, s. 43.
17 Bu ayrım için bkz. TEOMAN, Kredi Kartı, s. 48; BUHUR, s. 23.
18 Bu nedenle kart çıkaran kuruluşun üye işyerine bir kredi sağladığı ifade olunmaktadır. Bkz. İŞGÜZAR, s. 41.
19 Aslında EFTPOS (Elektronic Funds Transfer from the Point of Sale / Satış Noktasından Elektronik Fon Transferi) şeklinde ifade edilen bu terim yerine uygulamada kısaca POS ( Point of Sale) denmektedir. POS, perakende satış yerlerinde veya hizmet edimlerinin ifa yerlerinde kurulu bulunan otomatik terminallerde edim bedellerinin nakit kullanılmaksızın plastik kartlar aracılıyla elektronik yolla ödenmesidir. Bu tanım ve açıklamalar için bkz. ŞENER, Oruç Hami: Satış Noktasından Elektronik Fon Transfer Sistemi (EFTPOS) ve Hukuki Niteliği, İstanbul 2000, s. 6 vd.
20 Bu belirtilen makinelerden çıkan harcama belgesinin aslı mağazada kalır; bir örneği müşteriye, bir örneği de kredi kartı çıkaran kuruluşa verilir ki; bu, kart çıkaran kuruluşla üye işyeri arasındaki hesap dökümün temelini oluşturur. Bkz. İŞGÜZAR, s. 41.
21 Bu konuya ilişkin aşağıdaki şema için bkz. YILMAZ, Eyyüp, s. 21.
22 Görüldüğü gibi bu iki banka arasında herhangi bir sözleşme ilişkisi yoktur. REİSOĞLU burada aralarındaki ilişkinin uluslararası kart kuruluşlarıyla bankaların aralarında yaptıkları lisans sözleşmesine göre düzenlendiğini belirtmektedir. Bkz. REİSOĞLU, Seza: Banka Kredi Kartları ve Uygulama Sorunları, Bankacılar Dergisi, S. 49, 2004, s. 110.
23 Fakat burada şirketlerin birinin diğerinin ekonomik bakımdan hakimiyet altında olmaması gerekir. Zira böyle bir durumda tek bir kart olacağından iki taraflı sistem sayılır. Oysa karma sistemde birden çok kart ve birden çok kart kabul eden çok sayıda işletme söz konusudur. Bu açıklamalar için bkz. TEOMAN, Kredi Kartı, s. 50.
24 Bu alandaki açıklamalar için bkz. İŞGÜZAR, s.44 vd.; TEOMAN, Kredi Kartı, s. 50 vd.; YILMAZ, Eyyüp, s. 8 vd; SAYIN, Serhat: Türk Hukukunda Kredi Kartı ve Kredi Kartının Hukuka Aykırı Kullanılmasından Doğan Hukuki Sorumluluk, s. 17 vd. Bu ayrımlar dışında ödeme gücüne göre klasik kart, gold veya platin kart gibi bir ayrım da bulunmaktadır. Bkz. YILMAZ, Eyyüp, s. 16. Bu ayrımı özellikle uluslararası kart kuruluşlarınca çıkarılan kartlarda görmek mümkündür. Buna örnek olarak mastercardın, standart mastercard, gold mastercard, platinium mastercard, world signia mastercard şeklinde çıkardığı kredi kartı çeşitlerinde limit ve buna bağlı olarak müşteriye sunulan hizmetler farklılaşmaktadır. Bkz. http://www.mastercard.com/tr/findacard/credit_card.html, Erişim, 20.05.2007.
25 TEOMAN, gezi ve dinlence kartı olarak çıkan bu kartların zamanla gezi ve eğlene dışında da kullanılabilir olduğunu belirterek bu kartların bu şekilde ifade olunabileceğini belirtmiştir. Bkz. TEOMAN, Kredi Kartı, s. 50.
26 TEOMAN, Kredi Kartı, s. 51-52; karşı görüşte bkz. İŞGÜZAR, s. 47. Yazar burada haklı olarak günümüzdeki kredi kartlarının her iki özelliği bünyesinde barındırdığını; ayrıca bir firmanın müşterilerine taksitle alışveriş sağlamak için çıkardığı kartın da gerçek anlamıyla kredi kartı olmadığını ifade etmiştir.
27 İŞGÜZAR, s. 45.
28 TEOMAN, Kredi Kartı, s. 55 vd.
29 Buradaki incelememiz kredi kartıyla sınırlı olup banka kartını içermemektedir. Belirttiğimiz gibi bankada karşılık olmadan bu kartlar kullanılamayacağından kredi ilişkisi kural olarak banka kartları bakımından söz konusu olmaz. Buna ilişkin iki istisnanın olduğu belirtilmiştir. Birincisi kartın off-line kullanımı halinde karşılığı aşkın şekilde kullanma mümkün olabilir. İkincisi hesapta limit denetimi yerine merkezde limit denetiminin yapılması ve merkezde yapılan limit denetiminde pozitif değerin bulunmasıdır. Bu hususa ilişkin açıklamalar için bkz. ŞENER, s. 358, 114 nolu dipnot.
30 KUNTALP, Erden: Yargıtay Kararları Işığında Kredi Kartı, Ticaret Hukuku ve Yargıtay Kararları Sempozyumu XIII Bildiriler Tartışmalar, Ankara 5-6 Nisan 1996, s 277; YILMAZ krediyi, para ile ödeme vaadinin mübadelesi olarak tanımlamaktadır. Bkz. YILMAZ, Eyyüp, s. 136.
31 TEKİNALP, Ünal: Banka Hukukunun Esasları, C. 1, İstanbul 1988, s. 350. Yazar hukuksal tanımının da belli bir satın alma gücünden belli ve geçici süre için vazgeçmek olduğunu belirtmiştir.
32 BUHUR, s. 30; KUNTALP, s. 277.
33 TEKİNALP burada satın alma gücünün sadece para ile değil, aynı zamanda mal tahsisi ile de olabileceğini de ifade etmiştir. Bkz. TEKİNALP, s. 352. Aynı doğrultuda KUNTALP de bunun bir miktar paranın başkasına ödünç verilmesi şeklinde olabileceği gibi, başkasının yapacağı ödemenin sonraki bir zamana ertelenmesi veya belli taksitler halinde ödenmesi şeklinde de olabileceğini belirtmektedir. Kredi kartının ibrazı halinde de aynı şeyin olacağını ifade ediyor. Bkz. KUNTALP, s. 277 vd.
34 Her kredide geçicilik ve inanma (güvenme ) unsurlarının var olduğu belirtilmiştir. bkz. TEKİNALP, s. 350-351.
35 TEOMAN ise burada kredi ilişkisinin olmadığını ileri sürmektedir. Gerekçe olarak, kart hamilinin harcama yapmasından dolayı herhangi bir faiz, komisyon benzeri bir şey ödemediği, oysa kredi ilişkisinde kredi alanın mutlaka bir ödemede bulunması gerektiği, harcama anı ile ödeme anındaki farklılığın ekonomik zorunluluktan değil sistemin işleyişinden kaynaklandığı; son olarak da kredi kartıyla sağlanan satın alma gücünün kural olarak malvarlığından karşılanabilir olması gerektiği bu olmasa bile faiz veya komisyon gibi bir ödenti verilmediği gösterilmiştir. Bkz. TEOMAN, Kredi Kartı, s. 228-229.
36 MADDE 48.- Bankalarca verilen nakdî krediler ile teminat mektupları, kontrgarantiler, kefaletler, aval, ciro, kabul gibi gayrinakdî krediler ve bu niteliği haiz taahhütler, satın alınan tahvil ve benzeri sermaye piyasası araçları, tevdiatta bulunmak suretiyle ya da herhangi bir şekil ve surette verilen ödünçler, varlıkların vadeli satışından doğan alacaklar, vadesi geçmiş nakdî krediler, tahakkuk etmekle birlikte tahsil edilmemiş faizler, gayrinakdî kredilerin nakde tahvil olan bedelleri, ters repo işlemlerinden alacaklar, vadeli işlem ve opsiyon sözleşmeleri ile benzeri diğer sözleşmeler nedeniyle üstlenilen riskler, ortaklık payları ve Kurulca kredi olarak kabul edilen işlemler izlendikleri hesaba bakılmaksızın bu Kanun uygulamasında kredi sayılır.
Birinci fıkrada belirtilenlere ilâve olarak, kalkınma ve yatırım bankalarının finansal kiralama yöntemiyle sağladığı finansmanlar ile katılım bankalarının taşınır ve taşınmaz mal ve hizmet bedellerinin ödenmesi suretiyle veya kâr ve zarar ortaklığı yatırımları, taşınmaz, ekipman veya emtia temini veya finansal kiralama, mal karşılığı vesaikin finansmanı, ortak yatırımlar veya benzer yöntemlerle sağladıkları finansmanlar da bu Kanun uygulamasında kredi sayılır.
37 Bu ayrımın dışında doğrudan, dolaylı krediler; açık, teminatlı krediler; Türk parası veya yabancı para ile açılan krediler; kısa, orta ve uzun vadeli krediler; sözleşmeden veya kanundan doğan krediler şeklinde ayrımlar ve açıklamalar için bkz. TEKİNALP, s. 359 vd.
38 TEKİNALP, s. 156-157.
39 TEKİNALP, s. 157.
40 ŞENER, s. 359. Zira belirtildiği gibi burada banka kart hamiline nakdi bir kredi kullandırmamaktadır. Aynı doğrultuda bkz. YILMAZ, Eyyüp, s. 138 vd.; KUNTALP de bankanın kart hamili ile yaptığı sözleşme sonucu kişisel bir sorumluluk üstlendiğini bu nedenle kart hamiline gayri nakdi kredi kullandırdığını belirtmektedir. Bkz. KUNTALP, s. 279. REİSOĞLU ise kartın hamiline verilmesiyle aralarında gayri nakdi bir kredi ilişkisinin doğduğunu; ancak kart hamilinin alışveriş yapması sonucu bankanın bu harcamayı işyerine ödemesiyle aralarındaki gayri nakdi kredi ilişkisinin nakdi krediye dönüştüğünü belirtmektedir. Bkz. REİSOĞLU, s. 100. Bu çerçevede yazarın 3187 sayılı Bankalar Kanununa ilişkin 11 nolu Tebliğ ile aynı görüşte olduğunu görüyoruz. Bu tebliğin 12. madde 7. fıkrasına göre “Kredi kartına tahsis edilen limitler gayrı nakdi kredi olarak, kredi kartlarının kullanımından doğan ve buna ilişkin ödemenin bankalarca gerçekleştirilmesi sonucunda, kredi kartı hamilinden talep edilen tutar tahsil edilene kadar nakdi kredi lehine dönüşen tutar arasındaki fark, gayrı nakdi olarak izlemeye devam edecektir.” Bkz. RG. 09.02.1995 T. S. 22197. Aynı görüşte bkz. ASLAN, İ. Yılmaz: En Son Değişiklikler ve Yargıtay Kararları Işığında Tüketici Hukuku, 2. Baskı, İstanbul 2004, s. 371; aynı görüşte bkz. İŞGÜZAR, s. 149 vd. TEOMAN ise her ne kadar kredi kartlarının kredi niteliğini kabul etmese de 11 nolu tebliğe ilişkin kredi kartının kredi niteliğinin bir risk doğurmasına bağlı olduğunu, bu tebliğin bankalar bakımından emredici olduğunu ve bankalar dışında kart çıkaran kuruluşlarını bu tebliğin kapsamadığını belirtmiştir. Bkz. TEOMAN, Kredi Kartı, s. 232-233.
41 ŞENER, s. 360-361; aynı doğrultuda YILMAZ, Eyyüp, s. 139. Ayrıca kredi kartlarının aşağıda TKHK ile ilgili olarak değinilecek tüketici kredisinden farklı olarak döner kredi niteliğinde olduğu, yani tamamı bir defada verilmeyip cari hesap şeklinde çalıştığına ilişkin bkz. İŞGÜZAR, s. 154.
42 ÖZTAN, Fırat: Kıymetli Evrak Hukuku, Ankara 1976, s. 7 vd.
43 Senedin iki unsuru bünyesinde barındırdığı doktrinde belirtilmiştir. Bunlar maddi olmayan bir düşünce açıklaması ve maddi varlığı olan üzerine yazının yazıldığı cisim ve yazıdır. Bkz. ÖZTAN, s. 8.
44 Bunun TTK m. 558’deki “kıymetli evrakın borçlusu” tabirinden anlaşılabileceği ifade edilmiştir. Bkz. ÖZTAN, s. 9.
45 ÖZTAN, s. 11; YILMAZ, Eyyüp, s. 125; TEOMAN, Kredi Kartı, s. 244 vd; SAYIN, s. 19 vd. Bu yazarlar aynı yerde kredi kartının ortaklık hakkı veya ayni hak olmadığını belirtip borçluya ilişkin bir kayıt taşımadığından borç senedi de sayılamayacağını ve bir alacak hakkı da doğurmayacağını belirtmektedirler.
46 Kredi kartında bu özelliğin bulunmadığına ilişkin bkz. YILMAZ, Eyyüp, s. 126.
47 TEOMAN özellikle iki taraflı sistemde kredi kartı hamilinin ibraz etmeden de alışveriş yapabileceğini belirtmiştir. Bkz. TEOMAN, s. 246.
48 TEOMAN, Kredi Kartı, s. 246.
49 Ayrıca kıymetli evrakta numerus clausus ilkesinin geçerli olduğuna ilişkin tarışmalar için bkz. POROY, Reha / TEKİNALP, Ünal: Kıymetli Evrak Hukuku Esasları, 15. bası, İstanbul 2001, s. 31vd. Yazarlar burada öncelikle ayni hakların numerus clausus ilkesine tabi olduğundan bahisle bu hakları içeren kıymetli evrakın da bu ilkeye tabi olması gerektiğini ifade ettikten sonra, emre ve hamiline yazılı senetlerin kıymetli evrak sayılabilmesi için kanunda belirtilmesi gerektiğini ifade ederek, numerus clausus ilkesinin geçerli olduğunu savunmaktadırlar.
50 BUHUR, s. 40; SAYIN, 19. TEOMAN, Kredi Kartı, s. 244 vd; YILMAZ, Eyyüp, s. 126.
51 YILMAZ, Eyyüp, s. 126; TEOMAN, Kredi Kartı, s 246; SAYIN, s. 20.
52 ÖZTAN, s. 29.
53 SAYIN, s. 20. Yazar burada kredi kartının ibrazının kart hamilinin nakit ödemeksizin alışveriş yapma hakkına sahip olduğunu belgelemek suretiyle teşhis fonksiyonunu yerine getirdiğini ifade etmektedir.
54 YILMAZ, Eyyüp, s. 128.
55 Genel olarak alışverişin kayıt altına alınmasını sağladığına ve tedavüldeki paranın bankacılık sisteminde kalmasını sağladığına ilişkin bkz. TUNCEL, Füsun: Türkiye’de Kredi Kartı Uygulaması, Prof. Dr. Turgut Kalpsüz’e Armağan, Ankara 2003, s. 508.
56 TEOMAN, Kredi Kartı, s. 31; YILMAZ, Eyyüp, s. 24. Yazarlar bankanın ancak güvenilir kişilere kredi kartı verebileceğini belirtmektedirler.
57 YILMAZ, Eyyüp, s. 33.
58 YILMAZ, Eyyüp, s. 33.
59 YILMAZ, Eyyüp, s. 34. Bankaların kart hamillerinden elde edecekleri gelirlere Banka ve Kredi kartları hakkında yönetmelikte bir sınırlama getirilmiştir. Yönetmeliğin 17. maddesinin 5. fıkrasının c bendinde yer alan düzenleme şöyledir: “Sözleşmeye bağlı olarak kart hamillerinden alınabilecek ücret, komisyon, masraf ve vergilerin neler olacağına dair açıklamaların ve bunların tutarlarının ve sözleşmede yer alan ücret, komisyon, masraf ve vergiler dışında kart hamilinden herhangi bir isim altında ödeme talep edilemeyeceği ve hesabından kesinti yapılamayacağı” banka ile kart hamili arasındaki sözleşmede yer alması gerektiği belirtilmiştir.
60 Özellikle 5464 sayılı Banka ve Kredi kartları Kanunu bu alanda kart hamillerinin mağduriyetini azaltmak için hükümler getirmeye çalışmıştır. Kart çıkarmaya ve limite ilişkin düzenlemeler getiren 8 ve 9. maddeler, kartın çalınması kaybolması halinde bildirimden önceki 24 saat içinde gerçekleşen işlemlerden 150 YTL’ye kadar sorumlu olduğunu düzenleyen 12. madde ve banka ile kart hamili arasındaki sözleşmeye ilişkin düzenleme getiren 24. maddeyi bunlar arasında sayabiliriz. 24. maddede düzenlenen ve banka ile hamil arasında bir genel işlem şartı niteliği taşıyan bu sözleşmeye ilişkin ayrıntılı açıklama Banka Kartları ve Kredi Kartları Yönetmeliğinde yer almaktadır. Yönetmeliğin 15. maddesinde kart hamilinin izni olmadan kart limitinin yükseltilemeyeceği, bileşik faiz uygulanamayacağı, asgari ödeme tutarının hesap özetinde yer alan meblağın %20’den az olamayacağı belirtilmiştir. TKHK hükümlerine göre sağlanan korumaya aşağıda yer verilecektir.
61 YILMAZ, Eyyüp, s. 37. Yazar aynı zamanda bankanın kart hamilinden ödemesi gereken borcu alamamasını da bir sakınca olarak belirtmiştir.
62 Burada TEOMAN’ın Banka ve Kredi Kartları Kanunu Tasarısının kuruluş esasları ve faaliyete geçme iznine ilişkin 3 ve 4. maddelerine getirdiği eleştiriler doğrultusunda düzenlemenin tamamen Müşteşarlığa bırakılmadığını görmekteyiz. Bkz. TEOMAN, Yaşayan Ticaret Hukuku C: 1 Hukuki Mütalaalar, Kitap 7: 1995-1996, İstanbul 1997, s. 226.
63 Hatta uluslararası kart kuruluşunun bankadan teminat bile istemesi mümkündür. Bkz. REİSOĞLU, s. 112. Aynı yerde yazar bankanın uluslararası kart kuruluşuna her yıl belli oranda telif (royalty) ödediğini de ifade etmiştir. Hemen belirtelim ki, bir banka sadece bir uluslararası kart kuruluşuyla değil; birden çok uluslararası kart kuruluşuyla anlaşıp anlaştığı her bir kuruluşun amblemini taşıyan farklı farklı kredi kartları çıkarabilir.
64 YILMAZ, Eyyüp, s. 95.
65 YILMAZ, Eyyüp, s. 96. Yazar aynı yerde bankaların ham kart üzerinde manyetik bandın yerleştirilmesi, kart hamilinin adının kart üzerine yazılması gibi kart basımına ilişkin hususlar ile ekstre basımı, şifre basımı gibi hususları kendileri veya bu konuda uzmanlaşmış Anadolu Kredi Kartları AŞ gibi kuruluşlara bırakabileceklerini belirtmiştir.
66 Kredi kartı terminolojisinde kredi kartı çıkarma işlemlerine “issuing”, kart kabul etme işlemlerine ise “acquiring”; kart çıkaran banka veya kuruluşa issuer, kart kabul eden banka veya kuruluşa ise acquirer denilmektedir. Bkz. YILMAZ, Eyyüp, s. 17.
67 YILMAZ, Eyyüp, s. 96.
68 YILMAZ, Eyyüp, s. 97. Yazar burada aranan şartların; 18 yaşını doldurmak, Türkiye’de ikamet etmek, borç ve taahhüdüne bağlı, itibarlı bir kişi olmak, karşılıksız çek protestosu bulunmaması, TCMB kara listelerinde kişiye ait bir kaydın bulunmaması, kredi kart harcamalarını karşılamaya yetecek düzenli gelirinin bulunması olduğunu belirtmiştir.
69 http://www.isbank.com.tr/bireysel/b-kart-basvuru.html,, http://www.bonus.com.tr http://www.worldcard.com.tr/wcard_ailesi/worldcard.shtml, Erişim, 20.05.2007.
70 Bu noktada bilinçsiz kullanımın önüne geçmek için 5464 sayılı kanun m. 9/2’de kredi kartı limiti ile ilgili düzenleme yeterli olmamakla beraber örnek gösterilebilir.
71 Ayrıca günümüzde kart ibraz edilmeksizin karta ilişkin bilgilerin verilerek mail-order, tele-order veya İnternet yoluyla alışveriş yapmak mümkündür.
72 Önceden kredi kartlarında PIN girilmesine ilişkin bir esas yoktu. Sadece banka kartları için söz konusuydu bu durum. Hatta bu nedenle banka kartları sadece banka kartlarının POS’a konu olduğu şeklinde görüşler de ileri sürülmüştür. Fakat artık chip’li kredi kartları için şifreli (PIN’li) dönem başladığı için bu tartışmalar önemini yitirmiştir. Bkz. ŞENER, s. 8 vd. Gerçekten de Bankalararası Kart Merkezinin başlattığı uygulama doğrultusunda chip’li kartlarda imza yerine PIN kullanma zorunluluğu başlıyor. Bu konuda ayrıntılı bilgi için bkz. http://www.bkm.com.tr/, http://www.chipandpin.com.tr/, Erişim, 20.05.2007.
73 YILMAZ, Eyyüp, s. 99-100.
74 Üye işyeri limitinin üstünde bir alışveriş yapılması halinde, POS makinesi kullanan işyerlerinde otomatik olarak otorizasyon alınırken, imprinter kullanılması halinde üye işyerinin anlaşmalı olduğu bankanın otorizasyon merkezi aranarak gerekli onay alınmalıdır. Üye işyeri limitleri BKM AŞ tarafından yılda iki kez yenilenir ve üye işyerleri ile anlaşmalı bankalara duyrulur. Bkz. YILMAZ, Eyyüp, s. 102.
75 Otorizasyonla kartın kötüye kullanımının dört aşamalı bir sistemle önlendiği bunların; kartı kullananın kartı kullanmaya yetkili hamil olup olmadığının tespiti, limit denetimi, kartın bloke edilmiş kartlar listesinde olup olmadığı denetimi, kartın gerçekliği denetimi olduğu belirtilmiştir. Bu hususa ilişkin açıklamalar için ŞENER, s.12 vd.
76 Yargıtay’ın üye işyeri ile sözleşme yapan banka ile uyuşmazlığa konu olan kartı veren bankanın farklı olması halinde kartı veren bankanın provizyon vermemesi ve kredi kartının da iptal edildiği anlaşılan bir durumda yapılan alışverişten kimin sorumlu olacağına ilişkin kararda “...davaya konu kredi kartının hangi tarihte çalıntı veya kaybolduğu kendilerine ihbarın ne zaman yapıldığı, hangi tarihte iptal işleminin uygulandığı, iptalin POS cihazı kullanan işyerlerine duyurulup duyurulmadığı, davacıya verilen POS cihazının kendiliğinden provizyon sorma işlemini gerçekleştirip gerçekleştirmeyeceği, davacının provizyon almaksızın gerçekleştirme imkanı olup olmadığı, davacının sözleşmeden doğan yükümlülüklerini işlem sırasında yerine getirip getirmediğinin...”tespit edilmesi gerektiğini buna göre sorumluluğun tespit edileceği açıklanmıştır. Bkz. Yargıtay 11. HD., 26.02.2001 T., 10791/11663, EKİNCİ, Mustafa: Özel Hukuk ve Ceza Hukuku Uygulamasında Banka Kartları ve Kredi Kartları, Ankara 2002, s. 157 vd.
77 REİSOĞLU, s. 102.
78 REİSOĞLU, s. 103; önceden üye işyerlerine kartın çalıntı veya kayıp olup olmadığını tespit edilmesi için BKM tarafından 15’er günlük dönemler halinde BUL (Bileşik Uyarı Listesi) gönderiliyordu. Şimdi ise BKM tarafından hazırlanan bu listeler üye bankalar tarafından kullanılmaktadır.
79 Otorizasyon ile ilgili şimdiye kadar bahsettiklerimiz manyetik kartlar içindi. Chipli kartlarda bu aşamanın daha da kolaylaştığına ilişkin bkz. ŞENER, s. 24 vd.
80BKM 2006 Faaliyet Raporunda ifade edildiği üzere; “BKM üyelik ve hizmet sözleşmesi uyarınca hizmet sunduğu banka / kuruluşlara kendi bünyesinde oluşturduğu Yurtiçi Takas ve Hesaplaşma (YTH) üzerinden hizmet verir. Üye banka ve kuruluşlar arasında kredi kartı işlmelerinden doğan borç ve alacakların tasfiyesi YTH Modülü ve takas merkezi aracılıyla TC. Merkez Bankası nezdindeki BKM hesabından net olarak yapılır.” Bkz. BKM 2006 Faaliyet Raporu, , http://www.bkm.com.tr/basin/Faaliyet2006.zip, Erişim, 12.05.2007.
81 YILMAZ, Eyyüp, s. 104.
82 Daha geniş ifade edecek olursak uluslararası düzeydeki işlemlerin takası uluslararası kart kuruluşlarınca gerçekleşir. Bkz. YILMAZ, Eyyüp, s. 104.
83 Bankalararası Kart Merkezi 2006 Faaliyet Raporu, http://www.bkm.com.tr/basin/Faaliyet2006.zip, Erişim, 12.05.2007.
84 Bankalararası Kart Merkezi 2006 Faaliyet Raporu, http://www.bkm.com.tr/basin/Faaliyet2006.zip, Erişim, 12.05.2007. Ayrıca Faaliyet raporuna göre 2006 yılı itibariyle BKM 10 ortaklı, 18 üyeli, 6 tane de servis sağlayıcısını barındıran büyük bir kuruluştur.
85 http://www.bkm.com.tr/uyelikkabulesaslari.html, Erişim: 12.05.2007.
86 Bu konuya ilişkin açıklamalar Bankalararası Kart Merkezi 2006 Faaliyet Raporundan alınmıştır. Bkz. Bankalararası Kart Merkezi 2006 Faaliyet Raporu, http://www.bkm.com.tr/basin/Faaliyet2006.zip, Erişim, 12.05.2007.
87 Ters ibraz (charge back) kartı veren bankanın (issuer) takas yoluyla ödediği ve kart hamillerine bildirdikleri harcama bedellerinin, kart hamilinin itirazı veya kartın sorunlu olması ( çalıntı veya kullanıma kapatılmış olması) gibi nedenlere dayanılarak harcamayı ibraz eden işyeri anlaşmalı bankadan (acquirer) geri alınmasıdır. Bu tanım ve açıklamalar için bkz. YILMAZ, Eyyüp, s. 110 vd.
88 TEOMAN, Kredi Kartı, s. 25.
89 YILMAZ, Eyyüp, s. 110; TEOMAN, s. 29.
90 Ayrıca kredi kartının kredi niteliği ile ilgili tartışmalar için bkz. yukarda, II, A
91 TEOMAN, Kredi Kartı, s. 233 vd.
92 KUNTALP, s. 283 vd. Aynı şekilde ŞENER de tüketicinin kredi kartıyla alışveriş yapması halinde ortada gayrı nakdi bir kredi oluşacağından bunun nakdi bir kredi olan tüketici kredisi sayılamayacağını; ancak taksitli alışveriş yapılması veya kartla kredi çekilmesi halinde nakdi kredi olacağından bunun tüketici kredisi olabileceğini; fakat bunun için de tüketici tarafından alınan bu kredinin bir mal veya hizmetin satın alınması için kullanılması gerektiği ifade edilmiştir. Bkz. ŞENER, s. 360-361. Ayrıca bu konuda doktrindeki görüşler için bkz. BUHUR, s. 32 vd.
93 AKİPEK, Şebnem:Türk Hukuku ve Mukayeseli Hukuk Açısından Tüketici Kredisi, Ankara 1999, s. 35.
94 AKİPEK, Şebnem: Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun Çerçevesinde Kredi Kartları, AÜHFD, C. 52, S.3, 2003, s. 110.
95 Bu değişiklikten önce kanunda tüketici kredisinin nakdi niteliği çok açık bir şekilde yer almıyordu. Bu zamanda AKİPEK’in tüketici kredisinin nakdi kredi, doğrudan, sözleşmeden doğan bir kredi olduğuna ilişkin görüşleri için bkz. AKİPEK, Tüketici Kredisi, s. 34 vd.
96 Nitekim 10/A maddesinin gerekçesinde bu durum şöyle ifade edilmiştir. “Madde ile tüketiciler ile banka arasında uyuşmazlıklara neden olan kredi kartı işlemleri Kanun kapsamına alınmaktadır. Kredi kartıyla yapılan alışverişlerin 10. maddede belirtilen bağlı kredi olarak değerlendirilmesi mümkün olmadığından, bu durum hariç kredi kartı işlemlerinden 10. maddenin hangi hükümlerinin uygulanmayacağı düzenlenmiştir.” bkz. REİSOĞLU, s. 118. Bağlı kredilerde kredi alan bunu, kredi verenin belirlediği şekilde kullanmalıdır. Bunun tüketici kredileri bakımından iki farklı görünümü vardır. Tedarik kredisinde belli mal veya hizmet alınması amacıyla kredi veren bunu verirken; finanse edilmiş taksitle satımda belirli bir satıcıyla sözleşme yapmak için kredi verilir. Bu sonuncu hal için kredi verenle mal ve hizmeti satışa sunan arasında ekonomik bir birlik olmalıdır. Bunun için aralarında çerçeve sözleşme yapmalıdırlar. Ayrıca kredi o malın satış bedelini karşılamak için verilmelidir. Bu konudaki açıklamalar ve ayrıntılı bilgi için bkz. AKİPEK, Tüketici Kredisi, s. 180 vd.
97 Gerçekten de tüketici kredilerinde tüketiciye tahsis edilen krediyi tüketici ödeyince kredi ilişkisi sona ermesine rağmen,kredi kartında tüketici tekrar tekrar kredi kullanabileceğinden burada dönerli (rotatif) krediyle karşılaştığımıza ilişkin bkz. ASLAN, s. 375-376. Ayrıca bkz. yukarıda 41 nolu dipnot.
98 TKHK m. 3/c,d,e’de tüketici, mal ve hizmet kavramları açıklanmıştır. TKHK m. 3/e’ya göre tüketici, “Bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi” ifade eder. Mal ise TKHK m. 3/c’ye göre “Alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları” belirtir. TKHK m. 3/d’e göre hizmet ise “Bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti” karşılamak için kullanılır.
99 REİSOĞLU, kanaatimizce yerinde olmamakla birlikte, uygulamada sözleşme imzalanmadan, hatta talep dahi edilmeden adreslere kredi kartlarının gönderildiğini belirtip, bu gibi durumlarda tüketicinin herhangi bir yükümlülük altına girmeyeceği kendisinden herhangi bir ücret istenmeyeceği gibi iade borcu altında da bulunmadığını belirtmekte; ancak tüketicinin kartı kullanması halinde bankanın üye işyerine yaptığı ödemeyi sebepsiz zenginleşmeye göre geri alacağını belirtmiştir. Bkz. REİSOĞLU, s. 118. zira bu görüş edim yükünden bağımsız borç ilişkisi ve bankanın üye işyeriyle yapmış olduğu sözleşmenin varlığı yönünden eleştirilebilir. Ayrıca geçersiz saymak yerine müşteri ile banka arasında karz akdinin doğduğu bile kabul edilebilir.
100 Ayrıca TKHK m. 6/6’da yazılı sözleşmede bulunması gereken şartlardan bir ya da birkaçı eksikse bu sözleşmenin geçersizliğine yol açmaz. Satıcı veya sağlayıcı bunu kendiliğinde düzeltir. Eğer bu yükümlülüğünü yerine getirmezse TKHK m. 25/2’deki para cezasına çarptırılır.
101 TKHK m. 10’dan farklı olarak kanun koyucu kredi kartlarının niteliğine uygun düşmediği için; tüketici kredisi tutarı, faiz ve diğer unsurlarla birlikte toplam borç tutarı, kredinin vadesinden önce kapatılmasına ilişkin şartlar, kredinin yabancı par birimi cinsinden kullandırılması durumunda, geri ödemeye ilişkin taksitlerin ve toplam kredi tutarının hesaplanmasında hangi tarihteki kurun dikkate alınacağına ilişkin şartların kredi kartı sözleşmesinde yer almayacağını belirtmiştir. AKİPEK bu düzenlemenin kredi kartının cari hesap şeklinde işlediğinden baştan toplam borcun belirlenemeyeceğinden; ayrıca vadeden önce kapatmanın da mümkün olmadığından yerinde olduğunu belirtmiştir. Bkz. AKİPEK, Kredi Kartları, s. 113’te 37 nolu dipnot. Aynı şekilde TKHK m. 10/4 de kredi kartları bakımından uygulanamayacaktır. Tüketicinin vadesi gelmeyen kredi borcunu vadeden önce de ödeyebileceğini düzenleyen bu fıkranın ancak bankanın muvafakatiyle uygulanabileceğine ilişkin bkz. REİSOĞLU, s. 119. Ayrıca bkz. BK m. 80.
102 5464 sayılı kanunun 24. maddesinde ise kredi kartı sözleşmesinde yer alması gereken asgari hususların Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulunca belirleneceği kabul edilmiştir.
103 Bu düzenlemeyle TUNCEL’in önceki uygulamaya ilişkin olarak ifade ettiği bankanın faiz oranlarını tek taraflı olarak arttırmasının yarattığı sorunlar önlenecektir. Bkz. TUNCEL, s. 510 vd.
104 Bu son cümleye 5464 sayılı kanunda yer verilmeyip, sadece 4077 sayılı kanunda yer almaktadır. ZEVKLİLER bu konuda kredi faizinin geriye yönelik değiştiremeyeceğine ilişkin 30.06.1989 tarihli Bakanlar Kurulu kararının olduğunu belirttikten sonra; özellikle kredi veren kuruluşların kriz dönemlerinde geriye etkili faiz artırımına gittiği görüldüğünden bu konudaki düzenlemenin son derece uygun olduğunu belirtmiştir. Bu konudaki açıklamalar için bkz. ZEVKLİLER, Aydın: Tüketicinin Korunması Hukuku Açıklamalı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun, 3. Baskı, Ankara 2004, s. 308.
105 Bu şekilde dönemsel hesap özeti ihbar yerine geçmektedir. Bkz. ASLAN, s. 378.
106 Burada kastedilen ödemede temerrüde düşülen taksitler değil henüz vadesi gelmemiş taksitlerle beraber borcun muaccel olup olmadığıdır. Zira böyle bir durumda bankanın vadesi dolmuş taksitler için takibe geçmesinin ihtarla bir bağlantısı yoktur. Bu görüş için bkz. REİSOĞLU, s. 119.
107 Belirtilen bu madde ile TKHK m. 10/5’te yer alan düzenlemelerin kredi kartı sistemindeki işleyiş bakımından uygun olmadığına ilişkin görüş için bkz. HİMMETOĞLU, Buket: Banka Kartları ve Kredi Kartları Değerlendirme toplantısı, TBB Kredi Kartları Çalışma Grubu, Bankacılar Dergisi, S. 56, 2006, s. 95-96.
108 Bu düzenlemenin aynı zamanda yukarıda da açıklanan bağlı kredi oluşturduğuna ilişkin görüş için bkz. ZEVKLİLER, s. 144. Aynı görüşte bkz. BUHUR, s. 35. Karşı görüşte REİSOĞLU, kredi kartlarının bağlı kredi olmayacağını yukarıda 96 nolu dipnotta yer alan gerekçeye dayanarak; ayrıca tüketicinin yurtdışında ve yurtiçinde binlerce işyerinde bu kredi kartını kullanacağını belirterek bankanın kredi kartlarıyla ilgili olarak TKHK m. 10/5’e tabi olmaması gerektiğini ifade etmiştir. Bkz. REİSOĞLU, s. 120.
109 Bu konuda aksi görüşte bkz. ASLAN, s. 378.
Bu makaleden kısa alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir :

"Kredi Kartlarının Hukuki İncelemesi" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Elif Aydın'e aittir ve makale, yazarı tarafından Türk Hukuk Sitesi (https://www.turkhukuksitesi.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.

Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak yazarının izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.


[Yazıcıya Gönderin] [Bilgisayarınıza İndirin][Arkadaşa Gönderin]
Bu makaleye henüz okuyucu yorumu eklenmedi. İlk siz yorumlayın!
» Makale Bilgileri
Tarih
22-01-2008 - 06:26
(6345 gün önce)
Makaleyi Düzeltin
Yeni Makale Gönderin!
Değerlendirme
Şu ana dek 5 okuyucu bu makaleyi değerlendirdi : 3 okuyucu (60%) makaleyi yararlı bulurken, 2 okuyucu (40%) yararlı bulmadı.
Okuyucu
6213
Bu Makaleyi Şu An Okuyanlar (1) :  
* Son okunma 5 saat 23 dakika 40 saniye önce.
* Ortalama Günde 0,98 okuyucu.
* Karakter Sayısı : 77227, Kelime Sayısı : 10013, Boyut : 75,42 Kb.
* 6 kez yazdırıldı.
* 1 kez arkadaşa gönderildi.
* 5 kez indirildi.
* Henüz yazarla iletişime geçen okuyucu yok.
* Makale No : 740
Yorumlar : 0
Bu makaleye henüz okuyucu yorumu eklenmedi. İlk siz yorumlayın!
Makalelerde Arayın
» Çok Tartışılan Makaleler
» En Beğenilen Makaleler
» Çok Okunan Makaleler
» En Yeni Makaleler
THS Sunucusu bu sayfayı 0,05960798 saniyede 13 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.