Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Aktif Makale Sahtelik İddialı Hukuk Ve Ceza Yargılamaları Neden Maddi Gerçeğe Ulaşmada Zorlanıyor

Yazan : Av. Ahmet Karaöz [Yazarla İletişim]
Öğr.Gör. Analist Uzman-METODOLOG

Makale Özeti
Sahtecilikte gelişen eylem türlerinin farkındalığı algısı gelişmesinin önemi ve bilimsel Metodoloji

SAHTECİLİK EYLEM TÜRLERİNİN TANIMINDA FARKINDALIK VE YARGILAMADA
ZORLANMANIN ANALİZİ

Öğr.Gör Ahmet KARAÖZ
( Analist Uzman-METODOLOG )
Sahtecilik araştırma analizleri ve metodoloji

Bu alandaki bilimsel ve akademik çalışmalarımız yaklaşık 25 yılı bulmaktadır. Bu çalışmaların getirisi birikimlerin ışığında izlediğimiz sahtelik şüphe ve iddialarının istikametinde Bilimsel ve analitik incelemeli Uzman Görüş Raporlarının çalışmalarındaki gözlemlerimiz ve devamı ile bizden stratejik danışmanlık istemlerindeki gözlemlerin kapsamıyla bakıldığında SAHTELİK ANA başlıklı HUKUK VE CEZA davalarının yürütümünde gelişen araştırmaların getirisi ile tahkikatların maddi gerçeğin ortaya çıkarılmasında başarı salamadığını büyük ölçekte izlemekteyiz.

Bu olumsuzluğun nedenini araştırdığımızda, Soruşturma ve Yargılamayı yürütenlerin, makale başlığındaki eylemi daha teknik anlatım ile SAHTECİLİKTE gelişen eylem türlerinin iyi bilinmesi ve tanımlanmasındaki algı eksikliği olarak görmekteyiz.

Örneğin, Sahtelik eylemi taşıdığı şüphesi ve iddiasının yer aldIğı bir bir kambiyo senedine karşı takip iptalini içeren MENFİ TESPİT DAVASININ görülmesinde birinci ve en büyük yanılgı İİK.72.mad. ile hareket edilmesidir. YARGITAY 12. HD.nin yerleşmiş içtihatları iyi izlendiğinde , daha HMK. yürürlüğe girmeden önceki yıllarda Yüksek Mahkeme SAHTELİK iddiasının araştırılmasındaki yargılamada İİK.72.madde ile hareket edilmeyerek, 1086 sy.HUMK.314. ve devamı ile 317.maddeler ile tahkikatın gelişimi gereğini gerekçeleriyle açıklamıştır. HUMK.317/2.madde açınımında yer alan " ...Sahtelik isnatlı dava yargılamasında mahkeme tanık dinlenmesine ve/veya bilirkişi incelemesine karar vermiş ise, artık bundan sonra bu evrak/belge binden böyle hiçbir hukuki işlemde kullanılamaz." şeklinde bir hüküm taşımakta idi. Bu kamu düzeninden hükmün açılımı ise, genel mahkemenin ( Asliye Hukuk ve/veya Asliye Ceza ) bu ara kararından sonra davaya konu evrak/belge örneğin icra takibine konulmamış ise konulamayacağı-icrada ise satış dahil hiçbir talebe konu olamayacağı anlamı tartışılmaz olarak belirgin uygulamayı icap ettirecektir. Bu şekildeki ilgi genel mahkemenin ara kararından bir tasdikli örneğin alınarak, icra dosyasına ibraz edilmesi halinde, ilgili icra dairesince bu karara kesinlikle uyulacağı amir hükmünün sonucu olmalıdır, anlamıyla hareket edilmekte idi. Hatta bu kararın ibraz edildiği icra dosyasında , HUMK.317/2.madenin amir hükmüne aykırı bir işlem yapılması halinde bu konudaki şikayetin, icra hukuk Mahkemesince SÜRESİZ ŞİKAYET olarak gözetileceği hususunda bir çok karar 12.HD'nin içtihatlarında yer almıştır. Önceki Usul yasamızın oluşumunda yasa koyucunun SAHTELİK şüphe ve isnatlı yargılama sırasında, bu tür bir belge kullanımı ile hukuken mücadelede, davacı muhtemel mağduru koruyan bir bir hukuk kuramını geliştirmiştir.

Önceki HUMK. sürecinde bu çerçevede bir korumanın yargılama sürecinde ön görülmesi şeklindeki koruma kalkanı, yeni HMK.hükümlerin de 109.ve 110.made kuramlarında geliştirilmiş, önceki usul yasasında yargılamayı yürüten mahkemenin tanık dinleme ve/veya bilirkişi incelemesine karar verilme sürecinin beklenmesine gerek olmadan daha bu tür şüphenin yer aldığı bir belgeye dayalı takibe mariz kalınma halinde daha dava başında korumayı öncelikle düşünen bir yargılamayı kuram olarak öngörmüştür. özetler isek, İİK.72.maddenin dar kuramları içinde bir yargılamayı yasa koyucu öngörmemiş ve ihtisas daire YARGITAY 12.HD'nin önceki usul yayası sürecindeki yüksek farkındalığının getirisi bir görüş ile SAHTELİK temalı menfi tespit ve iptal davalarında kesinlikle HMK. kuramları ile yargılamanın geliştirilmesi gereği özenin altı çizilmiştir. Öncelik ile yargılamada gözden uzak tutulmaması gereken önemli ilke olduğudur.

Soruşturma ve hukuk/ceza yargılamalarında SAHTELİĞİN belge üzerinde davacıya atfedilen İMZA'da olacağı şeklinde bir dar görüş ve yanılgı, sahtecilikte gelişen eylem türlerinin farkındalığının eksikliği soruşturma ve yargılamaları etkisizleştirdiği izlenmektedir. YENİ USUL YASAMIZ 6100.say.HMK.da BELGE kavramı kabul edilmiştir. Bu nedenle de Sahtecilik kavramında BELGEDE SAHTECİLİK olarak tanımlanmaktadır. Belgeye sorumluluk yükleyen irade İMZA'dır. Bu husus tartışılmaz birinci ilkedir.

Fakat, gelişen SAHTECİLİK eylemleri üzerindeki yirmi beş seneyi bulan bilimsel araştırma çalışmalarımız, Belgede sahtecilik eyleminin sadece imzadaki sahtelik/taklit gibi bir eylemle oluşturulmadığını gözlemledik. Belgenin oluşturulmasında öncelikle, kötü niyetli ve haksız kazanç peşinde olanların bu eylemin oluşması için, öncelik ile muhtemel mağdur ve/veya hedeflenen mağdurun eliyle attığı bir ıslak imzadan istifade ile eylemi geliştirmekte oldukları gerçeği tartışılmaz gözlemlerin sonucudur.

Geliştirdikleri TUZAKLARA muhtmel mağdura ıslak imzasının atılmasını sağlamaktadır. Bu işilem için bir tuzak/düzenek oluşturulmakta ve bu düzenek içine yerleştirilmiş bir hazır basımlı örneğin bir BONO ve/veya bir borçlandırma belgesi ve/veya boş bir kağıdın katlanarak yerleştirilmesi ile düzenek tamamlanmaktadır. Bundan sonra düzenek vasfındaki tuzak hedeflenen mağdura götürülmekte ve ıslak imzası ilgili yere alınmaktadır.

Tuzak düzenekler, örneğin KARGO tutanağı-İrsaliye gibi benzeri teslimat evrak ve tutanakları şeklinde olabileceği gibi, hedeflenen mağdurun örneğin bir eylem birliği içinde yer alan kötü niyetli işbirlikçilerin de katılımı ile bir resmi belenin imzalatılması sırasında bu düzenek ve/veya düzenekte kullanılacak ve asıl borç doğuracak belge kağıt platformunun gizlenerek yerleştirilip kullanılması şeklinde gelişimleri de gözlenmiştir.

bu tür tehlikelerin önlenebilmesi için, tüm kişilerin bir belge imzalar iken ıslak imzasının sorumluluk yükleyen belge metni yazılım kısımları ile kesişen tarz imzalamanın getireceği güvence önemine işaret etmek isteriz. Islak imzanın bu tür bir belgede yazılı metin alt satırına çok yakın ve mümkün ise üstteki satırlara da taşan bir bir hareket yapılanmasıyla imzanın yapılanmasına özen gösterilmesini önemle işaret etmek isteriz. Aksi halde, kötü niyetli kişi ve yapıların elinde bu imzadan , aleyhe bir belge oluşumu için istifade edilmesi önlenemez.

Yargılamada ve soruşturma da, Sahtelik şüphe ve isnadının incelenmesindeki araştırmalarda, öncelik ile sahteliğin belge üzerinde yer alın ve atfedilen ISLAK İMZA'da olacağı şeklindeki farkındalık eksikliği içinde hareket edilmesi , soruşturmayı ve devamı yargılamayı etkisiz hale getirecektir. Bu tür incelemelerde öncelik ile belgeye sorumluluk yükleyen ISLAK İMZA'nın atfedilen kişinin elinin ürünü olup olmadığı denetimin de mutlaka yapılması gereklidir,

Sahtecilik de gelişen eylem türlerinin de, Sahtelik şüphesinin giderilmesine yönelik tahkikatlarda izlenmesi de tartışılmaz bilimsel objektivite olacaktır.

Bu tür gelişen bir eylemin oluşturulmasında, ISLAK İMZANIN bir tuzak içinde yer almasını sağlayan düzenek yapılanmasın da, birincil olarak imzanın üzerine atıldığı kağıt platformunun katlanarak imzalamanın yapılması gereken bir sahaya yerleşmesini sağlayacakları üzere, ıslak imzanın yer aldığı belgenin kağıt yapılanmasında katlama ve kırıkların çok iyi izlenmesi gerekecektir. Bu izlemede FORENSIC DETECTOR ile ve devamında elektro sterio mikroskop gibi cihazlar yardımıyla, UV ve IR ışın altında yanal ışıkların izlemiyle gözlenerek, tuzaklanarak alınan ıslak imzanın FULAJ yapılarının gözlemiyle yol alınmalıdır. Analitik incelemeler de,Fulajın ( Kalemin kişinin karakteristik kullanım baskı izi) izleminde kat ve kırıklar ile kesimeler ve yansımalarının da tüm katmanlar ve katlar üzerinde incelenmesi gerekecektir. Katlanarak gizlenmenin getirisi fulaj izi ve yansımalarının izlemindeki metodolojik disiplin teknikleri tartışılmaz önem arz eder. Bu bilimsel ve analitik incelemelerin metodolojik disiplin tekniklerini burada bu kadar anlatacağız. Buradaki bilimsel disiplin kapalılığı , bu tür eylemlerin gelişiminde aleyhe kullanım olmaması açınımı ile kapalı tutulmuştur.

Gelişen eylem türü bir variyasyon' un yer aldığı bir belge ve/veya bir süreçte hazırlanmış ve imzalanmış olağandaki belgenin daha sonra kötü niyetli eylem yapılanmasıyla belge üzerine sonradan farklı zaman ve süreçlerdeki ilaveler kapsamıyla belgeye farkı sorumluluk yapılarının kazandırılması tarzında eylemler de tarafımızca izlenmiş ve izlenmiştir.

Özet ile, dikkat çekmek istediğimiz husus belgede sadece belgeye sorumluluk yükleyen irade beyanı olarak kabul edilen atfedilen kişinin elinden çıkmış ıslak imza da bir sahtelik olabileceği gibi dar bir farkındalık içinde kalınmaması gerektiğinin önemidir. Bu geniş pencereden bakılması gereği bilimsel disiplin ve objektivitenin temel disiplinidir. Maddi gerçeğin ortaya çıkarılmasında bu perspektif ve algı ile hareket edilmelidir. YARGITAY 11. Hukuk Dairesinin 2021 yılı kasım ayında çıkardığı bir içtihadın bu eylemlerin araştırılmasına yönelik yargılama kriterleri olarak gözlemde tutulmasının önemi üzerinde durulması gerektir.
Makalemiz başlığı altındaki çalışmalarımız için detay bilgilendirme metodoloji.edu@gmail.com adresimizden talep edilebilir..
Farkındalığın gelişimine aydınlanma amacıyla makaleyi hazırlamayı uygun bulduk, saygı ile sunarız.
Bu makaleden kısa alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir :

"Sahtelik İddialı Hukuk Ve Ceza Yargılamaları Neden Maddi Gerçeğe Ulaşmada Zorlanıyor" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Av. Ahmet Karaöz'e aittir ve makale, yazarı tarafından Türk Hukuk Sitesi (http://www.turkhukuksitesi.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.

Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak yazarının izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.


[Yazıcıya Gönderin] [Bilgisayarınıza İndirin][Arkadaşa Gönderin] [Yazarla İletişim]
Bu makaleye henüz okuyucu yorumu eklenmedi. İlk siz yorumlayın!
» Makale Bilgileri
Tarih
13-02-2025 - 23:11
(42 gün önce)
Makaleyi Düzeltin
Yeni Makale Gönderin!
Değerlendirme
Henüz hiç değerlendirilmedi.
Okuyucu
521
Bu Makaleyi Şu An Okuyanlar (1) :  
* Son okunma 1 saat 27 dakika 28 saniye önce.
* Ortalama Günde 12,40 okuyucu.
* Karakter Sayısı : 9207, Kelime Sayısı : 1113, Boyut : 8,99 Kb.
* Henüz yazarla iletişime geçen okuyucu yok.
* Makale No : 2266
Yorumlar : 0
Bu makaleye henüz okuyucu yorumu eklenmedi. İlk siz yorumlayın!
Makalelerde Arayın
» Çok Tartışılan Makaleler
» En Beğenilen Makaleler
» Çok Okunan Makaleler
» En Yeni Makaleler
THS Sunucusu bu sayfayı 0,01939106 saniyede 13 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.