Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Aktif Makale Özel Öğretim Kurumları Kayıt Sözleşmelerinin Tüketici Hukuku Açısından Değerlendirilmesi

Yazan : Abdulkadir Bulut [Yazarla İletişim]

Makale Özeti
Özel öğretim kurumları ile yapılan kayıt sözleşmesinin ücret ile ilgili hususlarını ele aldığımız bu çalışmada, Milli Eğitim Bakanlığının Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği esas alınarak hazırlanan tip sözleşmesini tüketici hukuku bağlamında ele almaya çalıştık.

ÖZEL ÖĞRETİM KURUMLARI KAYIT SÖZLEŞMELERİNİN TÜKETİCİ HUKUKU AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ
GİRİŞ
5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu’na (ÖÖKK), göre özel öğretim kurumları Milli Eğitim Bakanlığının hazırlamış olduğu sözleşmeyi esas alarak da kayıt sözleşmesi yapabilir. Milli Eğitim Bakanlığının hazırladığı kayıt sözleşmesinde, birçok husus hakkında düzenleme yapılmıştır. Bu maddelerden bazıları tüketici için tip sözleşme niteliğinde olup genel işlem şartlarına aykırılık taşıyıp taşımadığı gündeme gelebilir. Tüm bu maddeler incelenerek tüketici hukukuna aykırılık oluşturan durumlar tespit edilmeye çalışılacaktır. Sözleşmeye bu linkten ulaşılabilir: https://ookgm.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2016_08/02100215_02082016ogrencikayitsozlesmesi.pdf, 07.08.2018.
1. ÖZEL ÖĞRETİM KURUMLARI
5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu ve ilgili yönetmelik kapsamında kurulan ve faaliyet gösteren, Milli Eğitim Bakanlığının açılış ve faaliyet izni verdiği yabancı dil kursu, kişisel gelişim kursu, özel anadolu lisesi gibi sıklıkla karşılaşılan kurumlar özel öğretim kurumlarıdır. Özellikle imam hatip liselerinin çoğalması ve yerleştirme kurallarında son yapılan değişiklikler velileri özel okullara, kişisel gelişim kurslarına yönlendirmektedir. Üniversite giriş sınavları olan Temel Yeterlilik Testi (TYT) ve Alan Yeterlilik Testi (AYT) için kişisel gelişim kursları; Yabancı Dil Testi (YDT) için yabancı dil kursları tercih edilecektir. Bu kursların fiyatları da tüketici mahkemesi için öngörülen sınıra yakın çoğu zaman bu sınırdan fazla olacaktır.
2. MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞININ HAZIRLADIĞI SÖZLEŞMENİN ZORUNLU OLMAMASI
Özel öğretim kurumları, Milli Eğitim Bakanlığının hazırladığı sözleşme dışında da kayıt sözleşmesi yapabilirler. Bu hususta bir zorunluluk yoktur. Ancak Milli Eğitim Bakanlığı özel öğretim kurumlarını bu tip sözleşmeyi imzalatılmasını zorunlu kılarsa ortaya çıkacak sorunlar tüketici hakem heyeti ve tüketici mahkemesinde görülecektir. Milli Eğitim Bakanlığı bu durumda yayımlayacağı genelgelerle sektörü yönlendirmeye çalışacaktır elbet. Ancak illaki bir taraf mağdur olacaktır. Şöyle ki, tahsilat yapamayan özel liseler ayakta durmakta güçlük geçecek; ödeme yapamayan veliler ise istedikleri eğitimi alamayacaktır.
3. KAYIT SÖZLEŞMESİNİN ÜCRET İLE İLGİLİ HUSUSLARI
Öncelikle özel öğretim kurumlarının farklı fiyatları olması normaldir. Özel okullarda uygulanan fiyat tarifeleri ÖÖKK m. 12 çerçevesinde Yönetmeliğin 53/1. maddesine göre tespit edilir. Kurumlar, Kanunun 12. maddesinde yer alan hükümlere uygun olarak öğrenci ve kursiyer ücretlerini; veli veya kursiyerlerle yapacakları Bakanlıkça belirlenerek Genel Müdürlük internet sayfasında yayımlanan özel sözleşmelerinde sağlayacaklarını belirttikleri eğitim ve öğretim imkânlarına, gelişmelerine imkân verecek yatırım ve hizmetler ile diğer işletme giderlerine göre tespit ederler. Ancak okulların ara sınıflarının eğitim ücreti bir önceki eğitim öğretim yılında ilan edilen, okulda devam eden öğrencilerin ücreti ise öğrenci kayıt sözleşmesinde belirlenen eğitim ücretine (Y.İ-ÜFE+TÜFE)/2 oranına en fazla % 5 oranında artış yapılarak belirlenir. Ders yılı içerisinde kayıt yaptıran öğrencilerin bir sonraki yılın eğitim ücretleri kayıt yaptırdığı yıl için ilan edilen eğitim ücreti üzerinden; öğrenim gördüğü yıla ilişkin indirim şartları ortadan kalkan öğrencilerin bir sonraki yılın eğitim ücretleri ise bir sonraki yıl için ilan edilen eğitim ücreti üzerinden belirlenebilir (f.1)
Kurumlar, öğrenci ve kursiyer ücret tespitlerini, istenildiğinde yetkili makamlara belgelendirirler (f.2). Burada öncelikle il ve ilçe milli eğitim müdürlükleri yetkilidir. Yönetmeliği m. 54/1-ç’ye göre kurumlar ücret ilanlarını, Millî Eğitim Bakanlığının Bilişim Sistemleri (MEBBİS) programına işleyerek alınan çıktının bir örneğinin süresi içinde doğrudan bağlı bulundukları millî eğitim müdürlüğüne verir ve belirtilen süre sonuna kadar kurumda velilerin görebilecekleri bir yere asar. Mayıs ayından sonra açılan kurumlar ise bu işlemi kurum açma izni aldıkları tarihten itibaren bir ay içinde yaparlar”. Kurum açılış işlemlerinden sonra ücret ilan ekranı kurumlara açılmamaktadır, ilçe MEM tarafından ücret ilanı girilmektedir. Aksi halde 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu m. 7/d dayanak gösterilerek beş asgari ücret idari para cezası verilmektedir. Ayrıca gelecek dönem için süresi içinde ücret ilanı yapmayan kurumlar bir önceki yılın ücretini alacaktır.
Ücretlerin ilan edilmesi için verilen süreden sonra kurum açma izni ile iş yeri açma ve çalışma ruhsatı verilen kurumların öğrenci ve kursiyer ücreti, bulundukları ilde aynı tür kurumların ilan ettikleri en düşük ücretten aşağı olamaz (f.3).
Yönetmeliğin 53. Maddesinin 1 fıkrasında ücret artışının ÜFE/TÜFE ortalamasına en fazla 5 puan artış yapılabileceğini söylemektedir. Burada ÜFE/TÜFE oranları tıpkı kira sözleşmelerinde olduğu gibi yıllık hesaplanacaktır. Yani 2018-2019 sezonu için 10.000 TL bedelli bir kayıt sözleşmeniz olduğu durumlarda 2019-2020 eğitim sezonu için ücretiniz ÜFET/TÜFE ortalaması 15,36 baz alınırsa 11.536 olacaktır. Özel okullar bu orana 5 puan eklendiğinde 20,36 olacak ve 12,036 TL ücret söz konusu olacaktır.
MEB’in, 3. fıkrayı haksız rekabeti önlemek için getirdiği açıktır. Bu düzenleme ile MEB’in özel okullar arasında fiyat farkının fazla olmasını istemediği içindir.
Özel liselerde ücret yıllık, kurslarda ise ders saati başına göre hesaplanacaktır. Kurumlarda eğitim ücreti kurum adına açılan ve Bakanlığa/valiliğe bildirilen banka hesap numarasına yatırılarak tahsil edilir. Özel öğretim kurumları tarafından öğrenci ve kursiyerden alınan öğrenim ücretleri MEBBİS’te oluşturulan elektronik modüllere işlenir.
Kurumların öğrenim ve diğer ücretleri, kurumlarca her yıl Türk Lirası olarak tespit edilir, ocak ayından itibaren mayıs ayının sonuna kadar ilan edilir. Bu ilanlarda ders yılı veya ders saati ücretiyle birlikte, peşin veya süreli ödemeler ve kurumca belirlenecek diğer indirimler belirtilir. Yapılacak indirim oranı ilan edilen eğitim ücretinin %50’sinden fazla olamaz. Öğrenci ve kursiyerlere; takviye kursu, yemek, servis, pansiyon, etüt ve benzeri hizmetleri verecek kurumlar, bu hizmetler için alacakları ücretleri de aynı tarihlerde ayrıca tespit ve ilan ederler.
Yönetmelikte belirtilenlerin dışında öğrenci ve kursiyerlerden, bağış ve yardım da dâhil olmak üzere hiçbir ad altında ücret alınamaz. Burada şu soruyu sormak gerekecektir. Okul aile birliği gibi yapılar özel okullarda mümkün olup olmayacağıdır. Okul aile birliği okulun ihtiyaçlarını gidermek için teşekkül eden bir birlikteliktir ve özel okullarda genellikle söz konusu olmaz. 15 temmuz darbe teşebbüsünden sonra el konulan dernek ve vakıf okulları MEB’e geçmiştir. Bu binalar özel okul tarzında inşa edildiği için masrafları da buna göre olacaktır. Örneğin 5-6 katlı cam giydirme yapılmış binaların cam temizliği için gider birkaç bin lirasıdır. Ancak özel okullarda bu giderlerden özel okulun kurucusu sorumludur.
MEB yönetmeliğine göre kurumlar, ücretlerini ilan etmeden önce öğrenci ve kursiyerlerden ücret tahsil edemez. Ancak tahsilat yapılırsa ne olacaktır. Nereye başvuru yapılacaktır. Ön kayıt adı altında bir sözleşme veya sözlü sözleşme varsa durum ne olacaktır. Bu konuda yönetmelik m. 54/ç uygulanacaktır.
Kurumlar ilan ettikleri ücretlerin altında bir ücretle de kayıt yapabilirler ancak, ilan edilen ücretin üzerinde ücret talep edemezler. Peki bu ilan ettikleri ücretin ne kadar altında kayıt yapabilirler. Örneğin; bir özel lise 15,000 TL kayıt bedeli ilan etmiş ve sisteme girmişse 5000 TL’ye kayıt yapabilir mi? 5000 TL kayıt yapılan öğrenciye eğitim az verilebilir mi? Yönetmeliğin ne 53. ne de 54. maddesinde bu tür bir düzenleme mevcut değildir.
Okullar, ders yılı sonunda ödemesi yapılmayan öğrencilerin kayıtlarını yenilemeyebilir. Ücretini ödememekte ısrar eden velinin/vasinin çocuğunun kaydı il milli eğitim müdürlüğünce görevlendirilen maarif müfettişi/şube müdürü veya uygun görülen başka personel tarafından yapılacak inceleme sonucunda nakil ve yerleştirme komisyonu aracılığıyla resmî kurumların tabi olduğu ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde uygun olan resmî okula veya açık liseye alınır.
Kurumlara kaydolan öğrenci ve kursiyerlerden; öğrenim ücretini yıllık olarak belirleyen okul öncesi eğitim kurumu, ilkokul, ortaokul, özel eğitim okulu, ortaöğretim okullarında öğretim yılı başlamadan ayrılanlara yıllık ücretin yüzde onu dışındaki kısmı iade edilir. Öğretim yılı başladıktan sonra ayrılanlara yıllık ücretin yüzde onu ile öğrenim gördüğü günlere göre hesaplanan miktarın dışındaki kısmı iade edilir.
Öğrenim ücretini ders saati ücreti olarak belirleyen kurumlarda dönem başlamadan ayrılanlara öğrenim ücretinin yüzde onu dışındaki kısmı iade edilir. Dönem başladıktan sonra ayrılanlara öğrenim ücretinin yüzde onu ile öğrenim gördüğü ders saati sayısına göre hesaplanan miktarın dışındaki kısmı iade edilir. Öğretime başladıktan sonra ayrılan öğrenci veya kursiyerlerden alınacak ücret kurumun öğrenim ücretinden fazla olamaz.
Konunun anlaşılması için, iade edilecek tutarın hesaplanmasını özel okul ve kurslara göre yapalım. Örneğin, özel lise için yıllık 10.000 TL (8x1250 TL) bedelli bir sözleşme yapılmış ve ara dönem kayıt sildirilerek nakil yapılmıştır. Öğrenci eylül-ekim-kasım-aralık ve ocak ayı toplamda beş ay eğitim almıştır. 5x1250 TL tahsil edilmiş. Ayrıca 1000 TL de kayıt silmeden dolayı talep edilmektedir. MEB ÖÖKK Yönetmeliği 56. maddesi gereği bu ücretin de ödenmesi gerekmektedir.
Yine özel liseye kayıt yaptırıldı ve istenilen devlet lisesine girme hakkı kazanıldığı için özel okuldan kayıt silme yaptırılmış olsun. Hiç eğitim başlamamasına rağmen 1.000 TL ödeme yapılması gerekmektedir.
Eğitim sezonu başladı ancak öğrenci tatilde olduğu için ilk hafta derse gitmedi. Bu durumda bir haftalık ücret mi? Bir aylık mi? Yoksa sadece 1000 TL ödemek mi gerekmektedir? Yönetmelik maddesi açıktır. öğrenim gördüğü günlere denilmektedir. Bu yüzden bir haftalık ücret artı 1000 TL ödenmesi gerekmektedir.
Bir kişisel gelişim kursu ile TYT ve AYT hazırlık için kayıt yaptınız. Toplamda ders başına 50 TL’den 120 ders anlaşma yaptınız. Kursa yine beş ay toplamda 60 saat katıldınız. Ödediğiniz tutar 3000 TL iken, kurs sizden buna ilaveten 600 TL talep edilmektedir. Bu ücreti de ödemek zorundasınız. Ödemeniz gereken tutar 3600 TL
Yine yukarıdaki kursa 2 saat gittiniz. 100 TL ödeyip kayıt sildirdiniz. Sizden yine 600 TL talep edilmektedir. 700 TL ödemek zorunda kalabilirsiniz.
Kursa kayıt yaptırdınız ve bir sebepten derslere başlamayacağınızı kursa ilettiniz. Hiç kursa başlamasanız bile 600 TL bedeli ödemekle yükümlüsünüz.
Yine 119 saat ders aldınız ve kayıt sildirdiniz. 119 saatin ücreti +600 TL bedel toplam 6.550 TL sizden talep ettiler. Kayıt sildiren öğrenci/kursiyer bu tutarı ödemek zorunda değildir. Çünkü öğretime başladıktan sonra ayrılan öğrenci veya kursiyerlerden alınacak ücret (6.550 TL) kurumun öğrenim ücretinden (6.000 TL) fazla olamaz.
Ücret peşin ya da taksitle ödenebilir. Kayıt sildirme durumunda ücret iadesi için yönetmelik 60. maddesi vardır. Ancak direk yukarıdaki hallere temas etmemektedir. Bu maddeye göre “Ücretsiz okumaları uygun bulunan öğrenci ve kursiyerlerden alınan ücretler, okullarda öğretimin başlamasından sonra iki ay içinde; diğer kurumlarda ise dönem bitiminden sonraya kalmamak şartıyla kurum yönetimince bir ay içinde ödenir.”. Buradaki hüküm ücretsiz okuyan öğrenci içindir. MEB’in hazırladığı özel okullar öğrenci kayıt sözleşmesinde de kayıt yaptıran veli ödeme yapmış ve öğrencinin ücretsiz okuması kararı çıkmışsa ödenen ücret iadesinin iki ay içinde yapılacağı belirtilmiştir.
Ücretsiz olmayan ve yukarıdaki örneklere göre kayıt sildiren öğrenciler için hangi sürede ücret iadesi yapılacağı açık değildir. Derhal ödenmesi gerektiği düşünülebilir. Yine burada tüketicinin cayma hakkı ve sözleşmeden dönme durumları değerlendirilmeli mi, yoksa yönetmelikte belirtilen 2 aylık süre mi esas alınmalıdır. Zaten özel okullar ve kurslar açısından MEB cayma hakkını düzenlememiştir. İşin niteliği gereği cayma hakkı niçin mümkün olmasın. Bir öğrenci sadece bir okula kaydolabilir ancak gelecek dönem veya yıl için bir başka okula ön kayıt olamaz mı? Tüketiciyi korumak adına satış sözleşmesinden cayma durumunda 10 günlük iade öngörülebilir. Yönetmelik açısından yeknesaklık olsun isteniyorsa bu durumda da 2 aylık süre seçilebilir. Örneğin kayıt tarihinden 7 gün içinde kayıt sildirenlere 10 gün; 7 gün geçtikten sonra kayıt sildirenlere 2 aylık iade süresi öngörülebilir.
Dil kurslarında taahhüt verme usulü sözleşme yapıldığı sık görülen durumlardır. Birinci örnekte 4 kur kayıt yaptıran kursiyer ile 1000 TL ücret sözleşmesi yapılmıştır. Bir kur parasına 4 kur verilecektir. Kursiyer kur başına 250 olduğunu düşünmektedir. Bir ay kursa gidip ilk kura katılıp 250 TL ödeyerek kursa devam etmez. Kurs müdürlüğü, kursiyerden 750 TL tahsil etmek istemektedir. İkinci örnekte öğrenciye “100 saat derse katılırsanız 50 TL ödeyeceksiniz. Eğer 40 saatten önce kayıt sildirirseniz, ders başı 60 TL toplam 2.400 TL ödeyeceksiniz” denilmiştir.
Birinci örnekteki sözleşmede öğrenci gittiği kadar 250 TL artı 100 TL ödeyerek 350 TL ödemek zorundadır. İkinci örnekte ise taahhüt bozulan durumda kayıt silme bedelinin sözleşmenin %10’unu aşıp aşmadığına bakılmalıdır. İkinci örnekte öğrenci 40 saat derse gelmeden örneğin 20 saat derse girerek kayıt sildirmiştir. Toplamda borcu 1000 TL+sözleşme bedelinin %10 olan 500 TL toplam 1500 TL ödeyecektir. Oysa kurs kendisinden 20x60=1200 TL etmiş olsun. Ancak 1200+500 TL talep etmesi durumunda öğrenciden 1.700 TL talep edilmektedir. Bu durumda kursiyerin yararına olanı kabul etmek mi gerekmektedir? Yoksa abonelik sözleşmesine göre mi karar vermek gerekir? Kanaatimizce tüm durumlarda MEB’in yönetmeliğinde belirtilen esaslara uyulması, bu sınırların aşılması durumunda MEB’in kurallarının kabul edilmesi gerekmektedir.
4. FAİZ
Ücret iadesinde veya tahsilatında faiz oranı konulacak mıdır? Konulacaksa bu hangi durumlarda ve oranda olursa geçerli olur. Taksitlerin ödenmemesi, kayıt silme bedelinin talep edilmesi halinde tüketiciye uygulanacak adi faiz oranı %9’dan fazla olmamalıdır. Aylık taksitlerin geciktirilmesi halinde konulacak %2, %3’lük günlük faiz oranları hakkaniyet gereği kabul edilebilir.
Sözleşmenin caydırıcı olması için özel okullar tarafından velilere veya kursiyerlere senet imzalatılabilir. Senet imzalatılması da tüketici hukukuna göre yapılmalıdır. Mesela 10.000 TL bedeli kayıt sözleşmesi 8 taksit halinde 1.250 TL olarak ödenecektir. Bu durumda her taksit için ayrı bir senet yapılması gerekmektedir. Faiz oranı olarak yine adi işlerdeki faiz oranı konulmalı ve tahsilat aşamasında kefil varsa önce borçluya, sonra bildirim şartı yerine getirilerek kefile başvurulmalıdır. Tüketici Kanunu madde 4, fıkra 5’e göre; tüketicinin yapmış olduğu işlemler nedeniyle kıymetli evrak niteliğinde sadece nama yazılı ve her bir taksit ödemesi için ayrı ayrı olacak şekilde senet düzenlenebilir. Bu fıkra hükümlerine aykırı olarak düzenlenen senetler tüketici yönünden geçersizdir. Ancak tek senet yapılması yazılı delildir ve senede karşı senetle ispat koşulları oluşmuştur.
SONUÇ YERİNE
MEB özel öğretim kurumları (özel okullar) ile öğrenci/kursiyerleri arasında yapılacak kayıt sözleşmelerini asgari şartlarını içerir şekilde düzenlemiştir. Bu tip sözleşme yönetmelik esas alınarak yapılmıştır. Bir çok husus bu tip sözleşmeye belki de bilinçli şekilde dahil edilmemiştir. Ancak ortaya çıkan sonuçların büyük bölümü ücret ile ilgili olacağı için MEB’in yönetmeliğe göre hazırladığı bu sözleşme bir çok sorunu ortadan kaldırmaktadır.
Özel öğretim kurumlarının MEB’in hazırladığı tip sözleşmeye bağlı kalarak birçok hususu hüküm altına almasında sakınca yoktur. Ancak kayıt yaptıran velilerin ve kursiyerlerin şu hususları açıkça bilmeleri gerekmektedir.
1. Verilen hiç bir eğitimde öğrencinin tam öğrenmesi garanti edilemez. Öğrencinin hazırbulunuşluluk düzeyi, derse hazırlıklı gelmesi verilen ödevleri tam ve zamanında yapması gibi başarıyı etkileyen bir çok etken bulunmaktadır. MEB’e bağlı hiçbir kurum yüzde yüz başarı garanti etmemekte/edememektedir. Eğitimin kötü olduğu bahanesiyle özel okuldan kayıt silme ve ücretlerin iadesi konusunda MEB velileri haklı görmeyecektir. Öğretmen eksikliği, mevzuata aykırı personel çalıştırma, derslik ve laboratuvar yetersizliği başlı başlına kayıt silme gerekçesi olarak görülmeyebilir. O yüzden okul seçimi yaparken bu hususlara dikkat edilmesi gerekmektedir.
2. Kayıt sözleşmesinde okul ücreti, servis, yemek, pansiyon tüm hususlara dikkat edilmelidir. Bu hususların ayrı ayrı kalemler halinde belirtilmesi gerekmektedir.
3. Velileri çocuğum boşta kalır diye henüz okul tercihleri açılmadan özel liselere kayıt yaptırması halinde Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği 56/3. maddesine göre yıllık sözleşme bedelinin %10’unu ücret ödeyeceğini bilmesi gerekmektedir. Bu konuda bilgi vermesi gereken özel okul idaresi ve kayıt yapan personeldir.
4. Ödemelerin taksitle olacağı varsayımında tüm taksitler için ayrı ayrı, kayıt sözleşmesini yapan kişinin borçlu olarak yazılacağı taksit tutarı kadar senet düzenlenebilir.
5. Özel okullarda belli kontenjanda öğrenci ücretsiz okuyabilir. Velilerin bunları takip etmesi gerekmektedir. Eğer ücret ödemesi yaptıktan sonra, öğrenci ücretsiz okuyacaksa ücret iadesi hakkı vardır. Bu ücretin en fazla 2 ay içinde ödenmesi gerektiğini bilmelidir.
6. Taahhüt verilerek yapılan kurs sözleşmelerinde taahhüdün bozulması durumunda ödeme MEB’in hazırladığı tip sözleşmeye göre yapılmalıdır. Kurslar daha fazlasını isteyememeli, aksi halde veli/kursiyer tüketici hakem heyetine miktar 3.600 TL üzeri ise tüketici mahkemesine başvurmalıdır.
Bu makaleden kısa alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir :

"Özel Öğretim Kurumları Kayıt Sözleşmelerinin Tüketici Hukuku Açısından Değerlendirilmesi" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Abdulkadir Bulut'e aittir ve makale, yazarı tarafından Türk Hukuk Sitesi (http://www.turkhukuksitesi.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.

Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak yazarının izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.


[Yazıcıya Gönderin] [Bilgisayarınıza İndirin][Arkadaşa Gönderin] [Yazarla İletişim]
Bu makaleye henüz okuyucu yorumu eklenmedi. İlk siz yorumlayın!
» Makale Bilgileri
Tarih
07-08-2018 - 16:34
(2089 gün önce)
Yeni Makale Gönderin!
Değerlendirme
Şu ana dek 3 okuyucu bu makaleyi değerlendirdi : 3 okuyucu (100%) makaleyi yararlı bulurken, 0 okuyucu (0%) yararlı bulmadı.
Okuyucu
25733
Bu Makaleyi Şu An Okuyanlar (1) :  
* Son okunma 8 saat 42 dakika 2 saniye önce.
* Ortalama Günde 12,32 okuyucu.
* Karakter Sayısı : 17800, Kelime Sayısı : 2307, Boyut : 17,38 Kb.
* 5 kez yazdırıldı.
* 10 kez indirildi.
* 10 okur yazarla iletişim kurdu.
* Makale No : 2037
Yorumlar : 0
Bu makaleye henüz okuyucu yorumu eklenmedi. İlk siz yorumlayın!
Makalelerde Arayın
» Çok Tartışılan Makaleler
» En Beğenilen Makaleler
» Çok Okunan Makaleler
» En Yeni Makaleler
THS Sunucusu bu sayfayı 0,04233599 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.