Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Aktif Makale Yazı, İmza Ve Belge İncelemelerinde Bilirkişilik

Yazan : Kemal Çakır [Yazarla İletişim]
Yazı İmza (Grafoloji ve Sahtecilik) Uzmanı

Makale Özeti
Bu makalede Adli Bilirkişilik ve Adli İncelemelerin özel bir alanı olan Belge (Doküman, Grafoloji ve Sahtecilik) İncelemeleri üzerine Bilirkişilik hakkında merak ettikleriniz ve ihtiyaçlarınız hususunda bilgi verilmeye çalışılacaktır.

YAZI, İMZA VE BELGE İNCELEMELERİNDE BİLİRKİŞİLİK

Bu bölümde Adli Bilirkişilik ve Adli İncelemelerin özel bir alanı olan Belge (Doküman, Grafoloji ve Sahtecilik) İncelemeleri üzerine Bilirkişilik hakkında merak ettikleriniz ve ihtiyaçlarınız hususunda bilgi verilmeye çalışılacaktır.

Kanun koyucu;
a) 5271 sayılı CMK 67. maddesinde; "Cumhuriyet savcısı, katılan, vekili, şüpheli veya sanık, müdafii veya kanunî temsilci, yargılama konusu olayla ilgili olarak veya bilirkişi raporunun hazırlanmasında değerlendirilmek üzere ya da bilirkişi raporu hakkında, uzmanından bilimsel mütalaa alabilirler. Sadece bu nedenle ayrıca süre istenemez."
b) 6100 sayılı HMK 293. maddesinde; "Taraflar, dava konusu olayla ilgili olarak, uzmanından bilimsel mütalaa alabilirler. Sadece bu nedenle ayrıca süre istenemez." hükümleri ile bilirkişilik müessesine düzenleme getirmiştir.

Çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin mütalaasına başvurulması, bilirkişiye uzmanlığını bilimsel veriler doğrultusunda, tarafsız ve adalete uygun olarak yerine getirmesi hususlarında ağır ve önemli sorumluluklar yüklemektedir.

İnsanların iletişiminde konuşma kadar önemli bir araç olan “yazı” var olduğu sürece, belgeler üzerinde yapılan sahteciliklerden kaçınılması pek de muhtemel görünmemektedir. Bu husus, Sahtecilik “DOKÜMAN İNCELEME” Uzmanlığı kavramını ön plana çıkarmaktadır. Bu noktada, kurumsal ve özel bilirkişilik kavramlarının farklarından bahsetmekte fayda olacaktır.

Ülkemizde kurumsal anlamda görev yapan kamuya bağlı, üç farklı kriminal laboratuar bulunmaktadır. Bahis konusu laboratuarlar, yasaların belirlediği çerçevede kendi yönetmelik ve yönergelerine uygun olarak mahkemeler, savcılıklar, kolluk görevlileri vs. tarafından gönderilen deliller üzerinde tarafsız ve bilimsel tekniklere dayalı incelemeler yaparak sonuçlarını bilirkişi raporu olarak düzenleyip, raporu delillerle birlikte gönderen makama iade etmektedir.

Özel bilirkişilik kavramına baktığımızda ise, ülkemizde bu alanın son birkaç yıldır yaygınlaşmaya başladığını görmekteyiz.

El yazısı, imza ve belge incelemeleri alanında bilirkişilere başvurarak 'Uzman Teknik (Mütalaa) Raporu' talebinde bulunan özel ve tüzel kişiler ile avukatlık mesleğini icra eden değerli hukukçularımızdan yansıyan bazı sorular, ülkemizdeki mevcut bilirkişilik müessesinin tam olarak oturmadığı ve anlaşılmadığı kanaati uyandırmaktadır. Örneğin; “Neden kriminal laboratuarlar mevcutken özel bilirkişiler tercih edilsin?” sorusu sıkça karşılaşılan sorulardan bir tanesidir. Bu sorunun sebepleri,

 Kamuya bağlı kriminal laboratuarlara kişisel başvuru yapılarak inceleme yaptırılamaması,
 Taraflar ve özellikle savunmayı yapacak avukatlar için ön inceleme yaptırılarak edinilecek olumlu kanaat sonucuna göre savunmanın olumlu olabileceği ön izleniminin oluşması,
 Tarafların inceleme talebi kamu laboratuvarlarına sadece mahkeme safahatında ve sorulan soruya cevap verilmesi ile sağlanırken, özel bilirkişiye müracaat etmesi halinde özel bilirkişi ile yüz yüze iletişim imkanı bulunmakla birlikte talebini ve mağduriyetini dava sürecinin her anında bilirkişiye iletme imkanına haiz olup, inceleme konusu belgeler bir bütün olarak değerlendirilerek tarafların dikkatini çekmeyen sahtecilik unsurları üzerinde de inceleme yapılarak davanın yönünün değişmesine bile sebep olunabilmesi,
 Dava konusu belgelerin yanı sıra daha önce başka bir kurumsal kriminal laboratuvardan alınmış olan bir rapor sonrasında da talep üzerine özel bilirkişiye incelettirilebilmesi,
 İncelemeler olabildiğince çabuk (3 ay yerine 3-7 gün içerisinde) ve doğru bir şekilde talepte bulunana (şahıs, kuruluş, vs.) teslim edilmesi,
 Belge aslının bulunamadığı veya temin edilemediği durumlarda gerektiğinde fotokopi veya suret belgeler üzerinden inceleme yapılabilmesi,
 Özel Bilirkişilerden yazılı mütalaa raporu alınabileceği gibi sözlü olarak da danışmanlık hizmeti alınabilirken kamuya bağlı kriminal laboratuvarlarda bu imkanın bulunmaması olarak sıralanabilir. Bu noktada, Özel Bilirkişi talebinde bulunan tarafın, davayı kazandığı takdirde masraflarını karşı tarafa yükleyebilmekte olduğu hususunun hatırlatılmasında fayda görülmektedir.

El yazısı, imza ve belge incelemeleri alanında özel bilirkişilere yöneltilen diğer sorular ise inceleme şekli, yöntemleri ve inceleme talebinin içeriğini kapsamaktadır. En çok karşılaşılan sorulara ve cevaplarını düzenlemeye çalıştık. Örneğin belge üzerinde bulunan mürekkeple ilgili adli belge inceleme uzmanlarının en çok karşılaştığı sorular şu şekilde sıralanabilir:
1. Belge üzerindeki şüpheli iki yazı veya eğer şüpheli iki belge varsa bu iki belge üzerindeki yazılar aynı mürekkepli kalemle mi yazılmıştır?
2. Belge üzerindeki farklı bölümlerde (tarih, içerik, rakamla yazılı meblağ, yazıyla yazılı meblağ, ödeyecek hanesi vs.) ve imzada aynı mürekkepli kalem mi kullanılmıştır?
3. Belgenin iki farklı bölümündeki mürekkebin (yazı) yaşı nedir?
4. Belge üzerindeki yazının devamı olup sonradan aynı mürekkepli kalemle eklendiği düşünülen bölümdeki yazıların mürekkebi aynı yaşta mıdır?
5. Şüpheli yazıda kullanılan kalem mürekkebinin menşei nedir?
Günümüz teknolojisi maalesef, yukarıda mürekkeple ilgili olarak sorulan soruların hepsine cevap verememektedir. Gözle birbirine çok yakın görünen iki mürekkebin aslında kimyasal ve fiziksel özellikleri farklı olabilir. Bu tür bir inceleme, adli belge uzmanları tarafından fiziksel veya kimyasal bir takım yöntemlerle yapılabilmesine rağmen, şüpheli yazının hangi mürekkepli kalemle yazıldığı veya söz konusu kalemin mürekkebinin ne zaman, nerede oluşturulduğu gibi mürekkebin kaynağına götüren bilgilerin elde edilme ihtimali çok düşüktür. Mürekkep incelemeleri genel olarak belgeye zarar veren ve belgeye zarar vermeyen incelemeler olarak ikiye ayrılmaktadır. Belgeye zarar vermeyen yöntemler gözle veya optik cihazlar yardımıyla yapılan fiziksel incelemelerdir. Belgeye zarar veren incelemeler ise belge üzerinden belli bir miktar mürekkep örneğinin kesilerek çıkartılması suretiyle elde edilen örnek üzerinde yapılan kimyasal incelemelerden oluşmaktadır. Belgeye zarar vermeden yapılan mürekkep analizleri tüm dünyada kabul edilen en eski inceleme yöntemlerinden bazılarını oluşturmaktadır. Ülkemizde belgeye zarar veren yöntemlerle mürekkep incelemesi yapılabilmesi için, adli makamlardan özel izin alınması gerekmektedir.
Mürekkep incelemeleri belge üzerinde yapılan sahteciliklerin tespiti hususunda incelemeciye çok geniş bir araştırma olanağı sağlar. Bir belge üzerinde mürekkep farklılığı olmamasının o belgenin bir defada oluşturulduğu anlamına gelmeyeceği gibi belge üzerinde bulunan birden fazla farklı mürekkebin de o belge üzerinde sahtecilik yapıldığı anlamına gelmeyeceği dikkat edilmesi gereken bir husustur.
Mürekkep (yazı) yaşı inceleme isteği, genellikle belge üzerine aynı cins mürekkepli kalemle yazılmış, fakat üzerinde sahtecilik (tahrifat-değişiklik) yapıldığı düşünülen durumlar için ön plana çıkmaktadır. Örneğin belge üzerinde bulunan 1 rakamının 4 rakamına dönüştürülerek veya ilave 0 rakamı/rakamları eklenerek borç meblağının artırılması ya da tarih hanesinde bulunan 3 rakamının 8rakamına dönüştürülerek ödeme tarihinin ertelenmesi gibi belge üzerinde zaman,anlam ve miktar bakımından yapılan değişikliklerin aynı mürekkepli kalemle yapılması durumları akla ilk, “Belge üzerindeki mürekkeplerde (yazı) yaşı tayini yapılabilir mi? sorusunu getirmektedir. Günümüzde mürekkep yaşı incelemeleri sadece kimyasal yöntemlerle yapılmakta olup, bu tür bir incelemenin ülkemizde özel izin almayı gerektirmesi, incelemeler sonucunda şüpheli mürekkebin belge üzerine aktarılış tarihinin de net olarak belirlenememesi (dünyada) gibi hususlar inceleme isteğinde bulunan kişi/kişilere bu soruya istedikleri ölçüde cevap alamayacakları yönünde bir ipucu olabilir. Ancak, belge üzerinde ilave edildiği düşünülen bölümle ilgili bulgu sağlanabilecek başka fiziksel ipuçları olabileceği ve bu ipuçlarını da sadece işin tekniğinden anlayan adli belge inceleme uzmanlarının tespit edebileceği hususu asla göz ardı edilmemelidir.

El Yazısı ve İmza İncelemeleri Nasıl Yapılır?
El yazısı ve imza incelemeleri, konunun eğitimini almış deneyimli adli belge inceleme uzmanları tarafından yapılmalıdır. Adli belge inceleme uzmanı, incelemeye geniş bir açıdan yaklaşmak durumundadır. Uzman; belge üzerinde herhangi bir sahtecilik veya tahrifat var mı?, belge hangi şartlarda düzenlenmiş olabilir? gibi sorulara yanıt ararken, aynı zamanda da asıl inceleme talebi olan el yazısı ve imza incelemesine yoğunlaşır. El yazısı ve imza incelemelerinde uzman, öncelikle inceleme konusu belge üzerindeki yazı veya imzayı inceleyerek yazı ve imzadaki kaligrafik ve karakteristik tanı özelliklerini ortaya koyar. İncelemelerde öncelikle inceleme konusu belge üzerindeki yazı veya imzanın incelenmesindeki amaç, adli bilim camiasında kabul edilen “her el yazısı resimsel olarak birbirine belirli oranda benzer” ilkesinde de yer alan ve mukayese konusu el yazısı veya imzadaki resimsel benzerliklerden etkilenmemek içindir. İnceleme konusu belge üzerindeki el yazısı ve imzalar, yazı ve imzalardaki bilinçsiz ve alışkanlıktan kaynaklanan hareketlerin belirlenerek yazı veya imzanın doğal ve özgün bir şekilde mi yoksa benzetilmeye çalışılarak mı yazıldığı hususlarını tespit etmek için incelenir.
Daha sonra sorulan şahsın mukayese konusu yazı ve imza örnekleri üzerinde inceleme yaparak mukayese yazı ve imza örneklerinin birbiriyle uyumlu olup olmadığı, yazı ve imzadaki doğal sapmalar, çevresel koşullar, yazı yüzeyi, kullanılan yazım enstrümanı (kalem türü, tebeşir, fırça, vs.), şahsın yazı yazma uzuvları ile ilgili fiziksel bir rahatsızlığı bulunup bulunmadığı gibi pek çok değişkenin yazı ve imzaya etkisi gibi unsurları da göz önünde bulundurarak mukayese yazı ve imzalardaki kişiye ait kaligrafik ve karakteristik özellikleri belirler. İnceleme ve mukayese konusu yazı ve imzalar arasında karşılaştırma yapılarak, belirlenen bu tür özelliklere göre inceleme talebinde bulunulan yazı veya imzanın şüpheli şahsa aidiyeti hakkında kanaat bildirilir.

Fotokopi, Faks, Karbon Suret, Yazıcı Çıktısı veya Ekran Görüntüsü Belgeler üzerinde el yazısı ve imza incelemesi yapılabilir mi?
Bu tür belgeler üzerinde el yazısı ve imza incelemeleri yapılabilmekle birlikte sağlıklı bir inceleme için belge aslı üzerinde ıslak mürekkepli kalemle yazılmış el yazıları ve imzalar üzerinde inceleme yapılmasının daha uygun olduğu unutulmamalıdır.
Ancak belge aslının temin edilemediği durumlarda sınırlı da olsa inceleme yapılabilir. Islak mürekkepli kalemle yazılmış yazı ve imzalardan belirlenen bazı özellikleri (kalem baskısı, kalem darbe yönü, vs.) bu tür belgelerin yansıtmaması dünyada adli belge incelemeleri camiasında da kabul edilen bir gerçektir. Sınırlı incelemeden kasıt, inceleme konusu el yazısı veya imzanın mürekkebinin ıslak olmaması sebebiyle kalem baskısı ve kalem darbe yönü gibi inceleme kriterlerinin söz konusu Fotokopi,Faks, Yazıcı Çıktısı veya Ekran Görüntüsü Belgeler üzerinde baskı sırasında kaybolmasından , kaynaklanmaktadır. Ancak, Karbon Suret belgeler üzerindeki el yazıları ve imzalar diğer belgeler üzerindeki yazı ve imzalara göre daha fazla detay içermektedir.
El yazıları imzalar kadar küçük alanları teşkil etmediğinden, söz konusu Fotokopi, Faks, Karbon Suret, Yazıcı Çıktısı veya Ekran Görüntüsü Belgeler üzerinde bulunan inceleme konusu el yazılarının belge üzerine transfer ya da nakledilmesi her zaman olasılık dâhilinde bulunmakla birlikte oldukça da düşük bir ihtimale sahiptir.Bu sebeple çözünürlüğü iyi görüntüye sahip bu tür belgeler üzerinde el yazısı incelemeleri ile sonuç alınabilmektedir.
Fotokopi, Faks, Karbon Suret, Yazıcı Çıktısı veya Ekran Görüntüsü
Belgeler üzerinde bulunan inceleme konusu imzalarda ise durum el yazısından biraz farklı olmaktadır. İmzaların yukarıda ifade edildiği üzere küçük alanlar teşkil etmesi, imzanın inceleme konusu belge üzerine nakil veya transfer edilmiş olma ihtimalini de bir arada getirmektedir. Adli belge inceleme uzmanı incelemesini, bu ihtimali de göz önünde bulunduracak şekilde yapar

El Yazısı ve İmza İncelemelerinde Sonuçlar Neden Kanaat olarak bildirilir?
Adli belge inceleme uzmanları, inceleme ve mukayese konusu el yazısı ve imza örnekleri arasında yaptıkları karşılaştırma sonucunda elde ettikleri bulgular dâhilinde olumlu veya olumsuz bir sonuca ulaşırlar. Ancak el yazısı ve imza incelemelerinde inceleme ve mukayese konusu yazı ve imza örneklerinde elde edilen ortak karakteristik özelliklerin yanı sıra el yazısı ve imzaların nitelikleri büyük önem taşımaktadır. Bu sebeple yazı ve imza incelemelerinde sonuca ulaşmak, parmak izi incelemeleri gibi belli sayıdaki ortak karakteristik özellik tespiti yapılarak sonuca gidilmesinden oldukça farklıdır.
El yazısı ve imza incelemelerinde farklılıklar büyük önem taşır. El yazılarında bulunan sınırlı harf karakterleri ile imzaların aslında küçük alanlara atılmış el yazısı örnekleri olması sebebiyle, eldeki verilerde her zaman benzerlikler elde edilebilir. Bu olgulardan hareketle, el yazılarında tespit edilen en küçük bir farklılığın, inceleme konusu el yazısının mukayese konusu el yazısı ile aynı şahıs eli ürünü olmadığı yönünde sonuca götürmesi için yeterli bir delil olacağı aşikardır. El yazısı ve imza incelemeleri subjektif bir inceleme alanı olup, bir kişiye ait el yazısı veya imzanın, çevresel koşullar, yazı yüzeyi, kullanılan yazım enstrümanı (kalem türü, tebeşir, fırça, vs.), hastalık, ilaç kullanımı vs. gibi sebeplerden ötürü her an değişime uğrayabilmesi, el yazısı ve imzaların yazıcı çıktısı gibi bir makine ürünü olmaması sebebiyle şahsın yazısından yazısına veya imzasından imzasına tıpa tıp benzerlik göstermemesi, incelenen el yazısı ve imzaların niteliği gibi hususlar göz önüne alındığında el yazısı ve imza incelemeleri uzmanın deneyim ve tecrübesine bağlı olarak sonuca ulaştığı bir inceleme alanıdır. Bu sebeplerle, el yazısı ve imza incelemelerinde sonuçlar, dünyada da geçerliliği kabul edilen kanaat ölçeklerine göre bildirilmektedir.

Bilgisayar Yazıcı Çıktıları, Faks ve Fotokopi Makinesi Çıktılarından Makineye Ulaşmak Mümkün müdür?
Bilgisayar Yazıcı Çıktıları, Faks ve Fotokopi Makinesi Çıktıları incelemeleri genellikle inceleme ve şüpheli makinelerden alınan mukayese konusu yazıcı çıktılarının birbiriyle karşılaştırılması suretiyle yapılmaktadır.
Bilgisayar Yazıcı Çıktıları, Faks ve Fotokopi Makinesi Çıktılarını incelenmesinde en önemli sorun belgenin üretildiği makinenin marka ve modelinin belirlenmesidir. Belge üzerine mekanik yazı oluşturan bu tür makineler, belgeler üzerine sınıf özellikleri adı da verilen kopyalama işleminin türü ile ilgili bilgiler geçirir. Ayrıca, belgenin üretildiği makineye ait karakteristik izler ve makinenin kendi özelliklerini içeren izlerde (drum izi vs.) bırakabilir. Makinenin kendi özelliklerini içeren izlerin bazıları kalıcı bazıları geçici olup, geçici olan izler genellikle makinenin herhangi bir parçasının değiştirilmesi veya makinenin temizlenmesi suretiyle ortadan kalkabilir. Bu sebeple şüpheli makineden mukayese olarak alınan belgenin inceleme konusu belgenin düzenlendiği tarihten uzun bir zaman sonra alınması bu tür izlerin kaybolmuş olma ihtimalini de bir arada getirmektedir.
Adli belge inceleme uzmanı makinenin sınıf özelliklerini tespit ederek belgenin yazıcı (inkjet, lazer, nokta vuruşlu vs.), fotokopi makinesi, daktilo makinesi,faks (belgegeçer) çıktısı olup olmadığı gibi genel incelemesini, makinenin karakteristik ve kendi özelliklerini tespit ederek de mukayese konusu belge ile aynı karakteristik özellikleri içerip içermediği yönündeki detay incelemesini yapar. Karşılaştırma sonucunda inceleme konusu yazıcı çıktısı, şüpheli makineden elde edilen mukayese yazıcı çıktısı ile benzer özellikler içeriyorsa bu iki belgenin aynı yazıcıya ait olup olmadığı yönünde bir sonuca ulaşır. Elde edilen sonuç şüpheli makinenin inceleme konusu belgeyi oluşturup oluşturmadığı yönünde bilgi verecektir.
Bunun dışında sadece inceleme konusu belge üzerinde yapılan incelemeden bu belgenin hangi makineden oluşturulduğu sorusunun cevabını bulmak oldukça zordur. Çünkü günümüzde üretilen bu tür yazıcılardan (Bilgisayar Yazıcıları, Faks ve Fotokopi Makinesi, vs.) aynı marka makinenin farklı modelleri bile belgeler üzerine aynı bireysel ve karakteristik izler bırakabilmektedir. Bu sebeple bu tür incelemelerde genellikle mukayese konusu yazıcı (Bilgisayar Yazıcıları, Faks ve Fotokopi Makinesi, vs.) çıktıları üzerinde inceleme yapılarak, inceleme konusu belge ile mukayese konusu belgenin aynı makineden üretilip üretilmediği bilgisinden sonuca gidilmesi daha elde edilebilir bir yöntem olmaktadır.

Tüm bu sorular ve cevaplar merak edilen hususlara ışık tutmak amacıyla düzenlenmiş ise bilirkişilik müessesesinin sorumluluklarına işaret etmektedir. Başka bir deyişle adli anlamda kriminal inceleme günümüzde tüm dünyada kabul gören delilden suçluya ulaşabilme ilkesinin vazgeçilmez ve tek yöntemidir. Bu alanda yapılan çalışmaların faydalı olabilmesi için tamamının bilimselliğe dayalı, gelişmelere paralel, tereddüte imkan bırakmayan, akla ve mantığa uygun ve kabul görmüş yöntemlerle yapılıyor olması gerekmektedir.

Ayrıca, kamu kriminal laboratuvarları ile benzer cihaz ve teknik donanım imkanına sahip altyapısı bulunan sertifikalı ve daha önce bilirkişiliği meslek olarak yapıp çok sayıda gerçek olay incelemesi üzerinde çalışan özel bilirkişiler ve özel bilirkişi laboratuvarlarının tercih edilmesi objektif inceleme açısından önem ve özellik arz eden bir husustur.
Bu makaleden kısa alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir :

"Yazı, İmza Ve Belge İncelemelerinde Bilirkişilik" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Kemal Çakır'e aittir ve makale, yazarı tarafından Türk Hukuk Sitesi (http://www.turkhukuksitesi.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.

Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak yazarının izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.


[Yazıcıya Gönderin] [Bilgisayarınıza İndirin][Arkadaşa Gönderin] [Yazarla İletişim]
Bu makaleye henüz okuyucu yorumu eklenmedi. İlk siz yorumlayın!
» Makale Bilgileri
Tarih
07-03-2018 - 15:49
(2254 gün önce)
Yeni Makale Gönderin!
Değerlendirme
Şu ana dek 1 okuyucu bu makaleyi değerlendirdi : 1 okuyucu (100%) makaleyi yararlı bulurken, 0 okuyucu (0%) yararlı bulmadı.
Okuyucu
7999
Bu Makaleyi Şu An Okuyanlar (1) :  
* Son okunma 17 saat 20 dakika 3 saniye önce.
* Ortalama Günde 3,55 okuyucu.
* Karakter Sayısı : 17696, Kelime Sayısı : 2164, Boyut : 17,28 Kb.
* 4 kez yazdırıldı.
* 8 kez indirildi.
* 2 okur yazarla iletişim kurdu.
* Makale No : 2022
Yorumlar : 0
Bu makaleye henüz okuyucu yorumu eklenmedi. İlk siz yorumlayın!
Makalelerde Arayın
» Çok Tartışılan Makaleler
» En Beğenilen Makaleler
» Çok Okunan Makaleler
» En Yeni Makaleler
THS Sunucusu bu sayfayı 0,03840590 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.