Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Aktif Makale 2559 Sayılı Kanun Ve Belediye Encümeni

Yazan : Av.İsmail Hakkı Bulunmaz [Yazarla İletişim]

Makale Özeti
daha önce 1357 nolu bu makaleye göndermiştim.Ancak şimdi güncelledim.Bu haliyle internette bulunmasının daha faydalı olduğunu düşünüyorum.Saygılarımla.


2559 sayılı POLİS VAZİFE VESELAHİYET KANUNU İLE ENCÜMENCE VERİLECEK İDARİ PARA CEZALARI

Av.İsmail Hakkı BULUNMAZ
Karşıyaka Belediyesi Vekili
KonakBelediyesi eski meclis üyesi.


Belediye encümenine, 5393 SayılıBelediye Kanunun 34. maddesinde sayılan görevlerinin yanı sıra diğer bir çok kanun ve yönetmelik ile de görevlerverilmiştir. Bu kanunlardan birisi de
2559 sayılı Polis Vazife ve SelahiyetKanunudur.
Buincelemenin amacı da 2559 sayılı Polis Vazife ve Selahiyet Kanunuile belediye encümenineverilen yetki çerçevesinde, encümence idari para cezalarının verilmesinde ve bu cezalarakarşı itirazların yapılması sırasında uygulamadagörülen hata ve eksikliklere dikkatçekerek bu konuda ilgililere yardımcıolabilmektir.(2)
HUKUKİ DURUM:
. 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 2nci maddesi ile “ Kabahat; kanunun karşılığında idari yaptırım uygulanmasınıöngördüğü haksızlık” olarak tanımlanmış, 16 ncı maddesi ile de “Kabahatlerkarşılığında uygulanacak idari yaptırımlar; idari para cezası ve idaritedbirler” olarak belirlenmiştir. Bu hükümler gereğince , 2559sayılı Polis Vazife ve Selahiyet Kanununun 6.ve 12. maddeleri ile belirlenen fiillerin “kabahat “olarak nitelenmesi ve 5326 sayılıkanun hükümleri de gözetilmek suretiyle değerlendirilmesi gerekmektedir.
5326 sayılı Kabahatler Kanunun 3.maddesiyle bu kanunun “genelkanun “niteliğinde olduğu belirtilerek, kanunun genel hükümlerinin diğerkanunlardaki kabahatler hakkında da uygulanacağı hükme bağlanmıştı. AncakKabahatler Kanunu’nun "Genel kanun niteliği" başlıklı 3. maddesi,Anayasa Mahkemesi’nin 1.3.2006 gün ve E:2005/108, K:2006/35 sayılı kararıylaiptal edilmiştir.
Anayasa Mahkemesinin iptal kararı doğrultusunda Kabahatler Kanununun3.maddesi 5560 Sayılı Kanununun 31.maddesi ile şu şekilde yeniden düzenlenmiştir.
MADDE 3 – (1) Bu Kanunun;
a) İdarîyaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümleri, diğer kanunlardaaksine hüküm bulunmaması halinde,
b) Diğergenel hükümleri, idarî para cezası veya mülkiyetin kamuya geçirilmesiyaptırımını gerektiren bütün fiiller hakkında,uygulanır.

Yapılan düzenleme ile 5326 sayılı Kabahatler Kanununun genelkanun olma niteliği korunmakta, sadece idari para cezalarının düzenlendiği özelkanunlarda belirlenmiş olan kanun yollarının uygulanması saklı tutulmaktadır.
"
YASAL DÜZENLEME:


a) 14/07/1934 tarihli ve 2751 sayılıResmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 2559 sayılı Polis Vazife veSelahiyet Kanunu’nun, konumuzu ilgilendiren 6.ve 12. maddehükümleri şöyledir.
Madde 6 - (Yeniden düzenlenmiş madde RGT:01.12.2004 RGNO:25657 KANUN NO:5259/1)

; Umuma açık istirahat ve eğlence yerlerinden;

a)Faaliyetten geçici olarak men edildiği halde süresinden önce açılan,

b)Açık ve kapalı bulunacağı saatlere uymayan,

c)Bu Kanunun 12 nci maddesinde belirtilen yasaklara uymadığı tespit edilen,

d)Mevzuat hükümlerine aykırı olarak işletilen,

İşyerlerinin işletmecilerine beşyüzmilyon Türk Lirası ile birmilyar Türk Lirasıarasında idarî para cezası verilir.

Bumaddede öngörülen idarî para cezaları, belediye sınırları içinde belediyeencümeni, belediye sınırları dışında il daimi encümeni tarafından verilir.Verilen idarî para cezalarına dair kararlar ilgililere 7201 sayılı TebligatKanunu hükümlerine göre tebliğ edilir. Bu cezalara karşı tebliğ tarihindenitibaren en geç yedi gün içinde yetkili idare mahkemesine itiraz edilebilir.İtiraz, idarece verilen cezanın yerine getirilmesini durdurmaz. İtiraz üzerineverilen karar kesindir. İtiraz, zaruret görülmeyen hallerde evrak üzerinde incelemeyapılarak en kısa sürede sonuçlandırılır. İdarî para cezaları 6183 sayılı AnimeAlacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil olunur.

Bumaddede belirtilen aynı fiillerin bir yıl içinde tekrarı halinde, en sonuygulanan para cezası bir kat artırılarak uygulanır, “


Madde 12 - (Değişik madde RGT: 08.09.2002 KANUN NO :4771/10)
Kanuni istisnalar saklı kalmak üzere,eğlence, oyun, içki ve benzeri amaçlı umuma açık ve açılması izne bağlıyerlerde on sekiz yaşından küçükler çalıştırılamaz.

Polisbar, pavyon, gazino, meyhane gibi içkili yerler ile kıraathane ve oyunoynatılan benzeri yerlere yanlarında veli ve vasileri olsa bile onsekiz yaşınıdoldurmamış küçüklerin girmesini meneder.

Bumadde hükümlerine aykırı hareket edenler hakkında 17 nci, işyerleri hakkında da6 ıncı madde hükümlerine göre işlemyapılır.


b-2559 sayılı Polis Vazife ve SelahiyetKanununun konumuzu ilgilendiren 6. ve 12.maddeleri “Umuma açık istirahat ve eğlence yerleri “ ileilgili olup bu konudaki yasal düzenlemeler 2005/9207 karar sayılı “İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarınaİlişkin Yönetmelik” ileyapılmıştır.

İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmeliğin39.madde hükmü şöyledir.
Madde39- …Geçici süreyle faaliyetten men veidarî para cezası:

2559 sayılı Kanunun 6 ncımaddesinde belirtilen hususların tespiti halinde, yetkili idare tarafındanmezkûr maddede belirtilen usule göre idarî para cezası uygulanır.

c- İşyeri Açmave Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmeliğe göre hazırlanan İçişleri Bakanlığı Emniyet GenelMüdürlüğünün2005/93sayılı Genelge’sindeki düzenleme de şöyledir:
Madde 8-
Yönetmeliğin “Kolluk denetimi” başlıklı 37’nci maddesinde;kolluğun,umuma açık istirahat ve eğlence yerlerini genel güvenlik ve asayiş yönündendenetleyeceği, denetimler sırasında tespit edilen mevzuata aykırı hususların,yetkili idarelere gereği yapılmak üzere bildirileceği,
Yönetmeliğin39’uncu maddesi ikinci fıkrasında da; 2559 sayılı Polis Vazife ve SelahiyetKanunu’nun 6’ncı maddesinde belirtilen hususların tespiti halinde, yetkiliidare tarafından mezkûr maddede belirtilen usule göre idarî para cezasıuygulanacağı belirtilmektedir.

Bu Genelgeye göre de ; 2559sayılı Polis Vazife ve Selahiyet Kanunu’nun 6’ncı maddesindebelirtilen fiillerin kolluk tarafından tespiti halinde, düzenlenecek tutanakmahallin en büyük mülki amiri vasıtasıyla gereği yapılmak üzere ruhsat vermeyeyetkili idareye gönderilecek ve yetkili idarece de en geç yedi gün içerisindeyapılan işlem sonucu mülki makama bildirilecektir.

UYGULAMA :
Yukarıda anılan bu hükümlere göre, 2559 sayılı Polis Vazife ve Selahiyet Kanunu’nun6’ncı maddesinde belirtilen hususların kolluktarafından tespiti halinde tutulan tutanak ilgili idareye gönderilecektir.

Yapılan uygulamalara bakıldığındaise idarenin , polis tarafında kendilerine gönderilentutanaklara adeta “kutsal metin “ muamelesi yaparak hemen ceza uygulamasınageçtiği görülmektedir.Ancak,

1- Emniyet kollukbirimlerince yapılan denetimde bir “fiil” tesbit edilerek ilgilitutanakların idareye gönderilmesi halinde, Encümence idari para cezasıverilebilmesi için ilk şart ; suça konu edilen fiilin ,2559 sayılı Polis Vazife ve Salahiyet Kanununun 6. Maddesindeve 12.maddesinde sayılan fiillerden”olmasıdır.Bu nedenle,Emniyet tarafından gönderilen tutanakta yazılı fiil,eğer 6. ve 12 madde kapsamında tek teksayılan fiillerden değil ise, 2559 sayılı Polis Vazife ve Salahiyet Kanununun6.maddesi hükmü uygulanmamalı, fiil başka bir kanun kapsamında suç teşkil ediyorsa Encümence o kanun hükümlerine göre idari para cezasıverilmesi teklif edilmelidir.
Buna örnek olarak, bu cezalara esas polis tutanaklarında “ kaldırıma masa,sandalye konulup servis yapıldığı,” hususunun yazılı olduğunuvarsayalım.Oysa ki, “kaldırımı işgal “fiili 2559 sayılı kanunun 6. ve 12 madde kapsamında tek tek sayılan fiiller arasındabulunmamaktadır. “Kaldırımı işgal “ fiili, 5236 sayılı Kabahatler Kanunun38.maddesinde düzenlenmiştir ve bu konuda Belediye zabıtası yetkilidir. Bunedenle burada 2559 sayılı Kanununun 6.maddesi hükmü uygulanmamalı, KabahatlerKanunun 38.maddesine göre Encümence idari para cezası verilmesi teklifedilmelidir.
2- 2559 sayılı kanunun 6. ve 12 maddekapsamında tek tek sayılan fiiller içinde “muğlak” olarak görünen tek husus, 6.maddenin(d ) bendinde yazılı olan “ Mevzuat hükümlerine aykırı olarak işletilen,” hükmüdür. Bu nedenle hangi fiillerin “Mevzuathükümlerine aykırı” olduğu konusu tartışmaya açık olup ,bu hususu ilk önce “kanunîlik’ ilkesi” yönünden değerlendirmemiz gerekmektedir.
KABAHATLERDE KANUNİLİKİLKESİ
Kabahatler Kanununda ‘kanunîlik’ilkesi şöyle düzenlenmiştir.;
Kanunîlikilkesi: Madde 4.- (1) Hangi fiillerin kabahatoluşturduğu, kanunda açıkça tanımlanabileceği gibi; kanunun kapsam ve koşullarıbakımından belirlediği çerçeve hükmün içeriği, idarenin genel ve düzenleyiciişlemleriyle de doldurulabilir.
Buhüküm gereğince de6.maddenin(d ) bendinde yazılı olan “ Mevzuat hükümlerine aykırılık” hususunun çerçevesi İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğünün 2005/93sayılı Genelgesiyle doldurulmaya çalışılmıştır.BuGenelgenin 8.Maddesinde Yönetmeliğin “Kolluk denetimi” başlıklı 37’nci maddesinde;kolluğun,umuma açık istirahat ve eğlence yerlerini genelgüvenlik ve asayiş yönünden denetleyeceği, denetimler sırasında tespitedilen mevzuata aykırı hususların, yetkili idarelere gereği yapılmak üzerebildirileceği,” yazılı olmakla, söz konusu “ Mevzuat” hükmünden, 2005/9207 karar sayılı “İşyeriAçma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelik” ile Emniyet Genel Müdürlüğünün2005/93 sayılı Genelgesi anlaşılmalıdır. Mevzuathükümlerine aykırı olarak işletilmeye örnek olarak ,”ruhsat almadan iş yeriaçılması, umuma açık istirahat ve eğlence yerlerinde çalıştırılacak kişilerinyetkili idareye bildirilmemesi, canlı müzik izni olmadığı halde canlı müzikyapılması gibi fiiller “anlaşılmaktadır..
Bunagöre de , 2005/9207 karar sayılı “İşyeriAçma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelik” ile 2005/93sayılı Genelge’de belirtilen hükümlere aykırılıkhalinde 6.maddenin (d )bendinde yazılı olan “ Mevzuat hükümlerine aykırı olarak işletilen,” hükmügereğince ceza tayini yapılabilecektir

İÇTİMA -TEMADİ- TESELSÜL HÜKÜMLERİ:
5326sayılı kanunun Madde 15 hükmü şöyledir:

(2)Aynı kabahatin birden fazla işlenmesihalinde her bir kabahatle ilgili olarak ayrı ayrı idari para cezası verilir. Kesintisizfiille işlenebilen kabahatlerde, bu nedenle idari yaptırım kararı verilinceyekadar fiil tek sayılır.

Yukarıda yazılı 15.madde hükmünüsomutlaştırmakta fayda görülmektedir. Şöyle ki ;

İnternette bulunan İzmir Konak Belediyesi Encümen Kararı.
(Kararno: 1122 Karar Trh: 11.05.2006 ) özetleşöyledir:

“ KabahatlerKanununun 15/2 maddesinin ikinci cümlesine göre, “Kesintisiz fiille işlenebilen “-kabahatlerde, bu nedenle idari yaptırım kararı verilinceye kadar fiiltek sayılır.” Buna göre, tespit tutanağında belirtilen eylem, verilecekcezanın ilgilisine tebliğ edilmesine kadar, tek eylem sayılır. Olayımızdakikons. yapma eylemi kaç defa işlenirse işlensin, işyerini mevzuata aykırıişletmek fiili temadi ettiğinden ceza verilene kadar tekeylem sayılmalıdır. Söz konusu işyerine, son kez verilen cezakararının tebliğ edilmesinden sonra tutulacak yeni bir tutanakla tespityapılarak ceza verilebileceği; böyle bir tespit tutanağı olmaksızın, mevcuttutanağa dayanılarak yeniden ceza uygulanmasının mümkün olmadığından 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 15/2.Maddesi hükmüne göre3.kezidari para cezası verilmesinin uygun olmadığının kabulüne oybirliği ile karar verildi.”

Burada encümen ,başka başka tarihlerdetesbit edilen “garson olarak çalışanbayanların konsimasyon yapması ”fiillerineayrı ayrı ceza yazılmaması gerektiğini çünkü fiilin temadi ettiğini kararabağlamıştır.

Burada önemli olan suçun temadi mi ettiğiyoksa teselsülün mü olduğu hususudur.
.” Kesintisiz ( mütemadi ) suçlarda, fiilinicrası bir anda tamamlanmamaktadır ,Birfiilin suç teşkil etmesi için belirli bir süre devam etmesi şarttır.
Oysa müteselsil(zincirleme) suçta birden çokihlâl, dolayısıyla birden çok suç söz konusudur.Bir suç işleme kararının icrasıcümlesinden olarak, kanunun aynı hükmünün, başka zamanlarda da olsa, birkaçdefa ihlalidir.(1)(Gözübüyük 1976 : s.302

Somut olayda ise ,ceza verilebilmesi için bu fiilin belirli bir süre devam etme şartıbulunmayıp,ani suçtur. Bu nedenle “kesintisizfiilin “değil, “zincirlemesuçun “ söz konusu olduğu düşünülmektedir.
Kabahatlerde “zincirleme suç “konusu içinise 15. maddenin kanundaki gerekçesine bakmak gereklidir. 15. Maddenin” Gerekçesi“ aynen şöyledir.
“Maddenin ikinci fıkrasında, Türk Ceza Kanununun zincirleme suçailişkin hükümlerinin kabahatler açısından uygulanamayacağı vurgulanmıştır. Birkabahatin birden fazla işlenmesi durumunda gerçek içtima hükümlerine göre, herbir fiille ilgili olarak ayrı ayrı idarî para cezasına karar verilecektir.”
Bu nedenle somut olayda bize göre ,mütemadi değil zincirleme suç söz konusu olduğundan zincirleme suça ilişkinhükümler kabahatler açısından uygulanamayacaktır.Yasa hükmüne göre de, gerçek içtimahükümleri gereğince “Aynı kabahatinbirden fazla işlenmesi halinde her bir kabahatle ilgili olarak ayrı ayrı idaripara cezası verilir” hükmünün uygulanması gerektiği düşüncesiyle, anılan encümenkararına katılmak mümkün olmamıştır. .
TEKERRÜR:
2559sayılı Polis Vazife ve Salahiyet Kanununun 6. Maddesinde yazılı “Bu maddede belirtilen aynı fiillerin bir yıl içinde tekrarı halinde,en son uygulanan para cezası bir kat artırılarak uygulanır.” hükmü de çok önemli olup bu maddenin genelde yanlış olarak uygulandığı görülmektedir.
Bu hükümle, “aynı fiil”in “bir yıl içinde”tekrarlanması halinde , en son uygulanancezanın “bir kat” artırılarak uygulanması öngörülmüştür.
Bu hüküm bir “tekerrür “hükmüdür.Bunedenle genel “tekerrür “hükümleri de nazaraalınarak uygulama yapılmalıdır.

2559sayılı Polis Vazife ve Selahiyet Kanunun 6. maddesinde yazılı olan “Bu maddede belirtilen aynı fiillerin bir yıliçinde tekrarı halinde, en son uygulanan para cezası bir kat artırılarakuygulanır.” hükmünün uygulanabilmesi için,” detayları aşağıda izah edileceğişekilde şu 3 şartın bulunmasıgerekmektedir.
a-İlkfiil için encümence verilen para cezasının kesinleşmesi gerekmektedir.
b- İkinci fiil , ilk fiil için encümence verilen para cezasınınkesinleşmesinden itibaren bir yıliçinde tekrar işlenmelidir.
c- İkinci fiil , ilk fiille aynı olmalı yaniaynı bentte sayılan aynı fiil olmalıdır.
Buhususların açıklaması da şöyle yapılabilir.
a- 2559 sayılı Kanununun 6.Maddesinde yazılı Bu maddede belirtilen aynı fiillerin bir yıl içinde tekrarı halinde,en son uygulanan para cezası bir kat artırılarak uygulanır.” hükmünün uygulanabilmesi için ilk şart, encümence verilen ilk idari para cezasının kesinleşmiş olmasıdır. Bu konudaki emsal bir kararda şöyle denilmektedir.(. 7.Ceza Dairesi 1995/6268 E., 1995/7137 K.)
Dosyakapsamına göre, muteriz her iki cezaya karşı itiraz ettiğinden, ilk cezanınkesinleşmemesi nedeniyle tekerrür şartlarının oluşmaması nedeniyle 6.9.1994günlü yapı tatil zabtında belirtilen eylemin ayrı bir suç olarak kabulügerekir.İlk cezanın henüz kesinleşmemesihalinde, tekerrür şartları oluşmaz. Bu durumda ikinci kez düzenlenen paracezasına ilişkin zabıtta belirtilen eylem, ayrı bir suç oluşturur. Dolayısıylaböyle bir durumda tekerrürden söz edilerek katlamalı ceza tayini yasayaaykırıdır.”
Nitekim Anayasa Mahkemesinin: 2009/29 E- 2010/66 K.sayılı ve 13.05.2010 günlü kararı da bu yöndedir.Kararda şöyle denilmektedir.
Umuma açık istirahat ve eğlenceyerlerinin 2559 sayılı Yasanın 6. maddesinin birinci fıkrasında öngörülenkurallara uymamaları ve bu nedenle işletmecilerinin para cezası ilecezalandırılmalarına rağmen aynı hukuka aykırı eylemde bulunmaya devam etmeleri,yasa koyucu tarafından daha ağır bir yaptırıma bağlanmıştır. İlgililerinbilinçli olarak ve ısrarla tekrarladıkları söz konusu hukuka aykırı eylemlerigözetildiğinde, Devletin cezalandırma yetkisi bakımından itiraz konusukuralda suç ve ceza arasında adil bir dengenin bulunması gereğini esas alanhukuk devleti ilkesine aykırılık bulunmamaktadır.”
Yukarıda sunulan kararlar gereği,ancak ilk verilen cezaya rağmen ısrarla hukuka aykırılığın tekrarlanmasıhalinde “katlamalı ceza “uygulaması yapılabilecektir.
Yukarıdakiiçtihatlar nazara alındığında,encümenceverilen ilk idari para cezası kesinleşmiş olmadıkça katlamalı ceza tayini yapılamayacak, eğer aynıfiil bu arada tekrar işlenirse arttırma yapılmadan ceza tayini yapılacaktır.
b-2559sayılı kanunun 6. Maddesinde yazılı “Bu maddede belirtilen aynı fiillerin bir yıliçinde tekrarı halinde, en son uygulanan para cezası bir kat artırılarakuygulanır.” hükmününuygulanması için ” bir yıl içinde “ şartıda doğru olarak yorumlanmalıdır.
İnternette deyayınlanan bazı “görüş “yazılarında“ ... idari paracezasının tekrarı halinde hangi zaman diliminin dikkate alınacağı konulugörüşünün değerlendirme kısmında ilk fiil ile ikinci fiil arasında 1 Ocaklabaşlayıp 31 Aralıkta sona erecek takvim yılının esas alınmasınınbelediyelerimiz ve mevzuat açısından daha uygun olduğu" belirtilmektedirki bu görüşe katılmak mümkün değildir.
Eğeryasa koyucu,” mali yılın” esas alınmasını” isteseydi ya da “aynı yıl “içinde şartı getirmek isteseydibunu yasa metninde açıkça belirtirdi. Nitekim, Vergi Usul Kanunu md.337 de buhususu açıkça belirmiştir.
2559 sayılı Polis Vazife ve Selahiyet Kanunun6. maddesinde yazılı olan " .... aynı fiillerin bir yıl içinde tekrarıhalinde, en son uygulanan para cezası bir kat arttırılarak uygulanır."hükmü, gerek hukuk tekniği açısından gerekse Türkçe söz dizimi açısından,gerekgenel hükümler açısından değerlendirildiğinde,” ilk fiilin kesinleşmesitarihini takip eden 1 yıl içinde tekrarsuçun işlenmesinin” şart koşulduğu çok belirgindir.
c-2559sayılı kanunun 6. Maddesinde yazılı “Bu maddede belirtilen aynı fiillerin bir yıliçinde tekrarı halinde, en son uygulanan para cezası bir kat artırılarakuygulanır.” hükmününuygulanması için üçüncü şart; ikinci fiilin2559sayılı kanunun 6. ve 12 madde kapsamında sayılan fiiller içinde yer alması yeterliolmayıp , her iki fiilinde aynı olması yani aynı bentte sayılan fiillerden olması ilk şarttır.Failin yeni bir fiil ile daha önce ihlal edilmiş olan aynı fiili tekraretmesi gerekir.” Başka başka bentteki fiillerden dolayı arttırmayapılması hukuka uygun değildir.
Buna örnek olarak,eğer ilk tutanakla ““iş yerinin kapatma saatlerine uymadığı” gerekçesiyle ceza verilmiş isekatlamalı ceza uygulaması için tekrar aynı fiilin yani ““iş yerinin kapatmasaatlerine uymadığı” gerekçesiyle tutanak tutulması şart olup ancak bu takdirde ceza verilirken en son uygulanan para cezası bir katartırılarak uygulanır
Eğer ilk tutanakla “iş yerinin kapatma saatlerine uymadığı “ nedeniyle ceza verilirken sonraki fiil onsekiz yaşınıdoldurmamış küçüklerin girmesi “isebu takdirde “aynı fiil” tekrar edilmemiş olduğundan “en son uygulanan paracezası bir kat artırılarak uygulanır” hükmü uygulanmamalı ve yeni fiil ilk defaişlendiyse ona göre ceza verilmelidir.
Keza, (d) bendinde yazılı olan “Mevzuat hükümlerineaykırı olarak işletilen,”hükmünden ceza verilmesinde de aynı fiil şartı aranmalıdır. Buna örnekolarak ilk tutanakla ““Müşteri ile beraber yiyip içerekmüşterinin eğlenmesini sağlayan konsomatrisler sadece pavyon ruhsatlı yerlerdeçalışabilir.”hükmüne aykırılık nedeniyle ceza verilmiş isekatlamalı ceza uygulaması için tekrar aynı fiilin işlenmesi nedeniyle tutanak tutulması şart olup ancak bu takdirde ceza verilirken en son uygulanan para cezası bir katartırılarak uygulanır. Eğer, sonraki fiil “İşyerinin sorumlularca çalıştırılmadığı ise ,bu fiil de “Mevzuathükümlerine aykırı” fiiller kapsamında olmakla birlikte ancak “aynıfiil” olmadığından “en son uygulanan para cezası bir kat artırılarak uygulanır”hükmü uygulanamaz ve yeni fiil ilk defa işlendiyse ona göre ceza verilir..
Bu sebeplerle sonuç olarak; 2559 sayılı Polis Vazife ve Selahiyet Kanunun 6.maddesinde yazılı olan “Bu maddede belirtilen aynı fiillerin bir yıl içinde tekrarı halinde,en son uygulanan para cezası bir kat artırılarak uygulanır.” hükmününuygulanabilmesi için,ilk fiil için encümence verilen para cezasının kesinleşmesindenitibaren bir yıl içinde ve ancakaynı bentteki aynı fiilin tekrar işlenmesi durumunda “en son uygulananpara cezasının bir kat artırılarakuygulanabileceği “ görüşündeyiz.

ENCÜMENCE YAPILACAK İŞLEMLER:.
. 2559 sayılı kanunun 6.maddesinde öngörülen idari para cezaları, belediye sınırları içinde belediyeencümeni, belediye sınırları dışında il daimi encümeni tarafından verilir
Madde 6ya göre ; (Yeniden düzenlenmiş madde RGT:01.12.2004 RGNO:25657 KANUN NO:5259/1)9
İş yerlerinin işletmecilerine beşyüzmilyonTürk Lirası ile bir milyar Türk Lirası arasında idarî para cezası verilir. “

YenidenDeğerleme Oranına Göre Arttırım

01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 17nci maddesinin 7 nci fıkrası; “İdarî para cezaları her takvim yılı başındangeçerli olmak üzere o yıl için 4.1.1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi UsulKanununun mükerrer 298 inci maddesi hükümleri uyarınca tespit ve ilân edilenyeniden değerleme oranında artırılarak uygulanır. Bu suretle idarî para cezasının hesabında bir TürkLirasının küsuru dikkate alınmaz. Bu fıkra hükmü, nispi nitelikteki idarîpara cezaları açısından uygulanmaz.” Hükmünü içermektedir.

Buhükme göre,2012 yılı için bu miktarlar,857 TL.ile 1.722 TL.olarakuygulanmaktadır.
.

KARARINTEBLİĞİ:

. Verilen idaripara cezalarına dair kararlar ilgililere 7201 sayılı Tebligat Kanunuhükümlerine göre tebliğ edilir. İdariyaptırım kararlarına; kararın ilgilisine huzurda tebliğ edilmesi veya tebliğedilmiş sayılması halinde kararın verildiği esnada, 7201 sayılı Tebligat Kanunuhükümlerine göre tebliğ edilmesi halinde de idarede kalan nüshalara tebligatımüteakip tebliğ tarihi yazılacaktır.

5326 sayılı Kanunun 26 ncı maddesinde,
“(1) İdari yaptırım kararı, 7201 sayılı Tebligat Kanunuhükümlerine göre ilgili kişiye tebliğ edilir. Tebligat metninde bu karara karşıbaşvurulabilecek kanun yolu, mercii ve süresi açık bir şekilde belirtilir.
(3) Tüzel kişi hakkında verilen idari yaptırımkararları her halde ilgili tüzel kişiye tebliğ edilir.” hükmü yer almaktadır.
Bu hükme göre, idari yaptırım kararlarının ilgililereyukarıda belirtilen tebliğ usulüne göre tebliğ edilmesi zorunludur.

Anayasanın 40.maddesinde ; “Devlet, işlemlerinde, ilgili kişilerin hangikanun yolları ve mercilere başvuracağını ve sürelerini belirtmek zorundadır.”hükmü mevcuttur.
Bu konuda emsal kararlar damevcuttur.

Danıştay 4. Dairesi’nce 13.11.2006 tarihinde verilen kararda “, Bu nedenle, özel
yasasında yer alan düzenlemegereği tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde
dava açılması gereken ödemeemirlerinin içeriğinde bu bilgiye yer verilmemiş
olduğundan, bu ödeme emirlerinekarşı açılan davada, anılan Anayasa
hükmü karşısında dava açmasüresinin geçirildiğinden söz edilmesine olanak
bulunmamaktadır.

Bu karara göre de, ilgiliye yapılacak bildirimde ;,idari yaptırım kararına karşı kanun yolu (mercii ve süresi),açıklamasına da yerverilmesi bir zorunluluk olarak görülmektedir..


C - İDARİ PARA CEZALARINA İTİRAZ:

2559 sayılıPolis Vazife ve Selahiyet Kanunun 6. Maddesine göre, Bu cezalara karşı tebliğ tarihindenitibaren en geç yedi gün içinde yetkili idare mahkemesine itirazedilebilir. İtiraz, idarece verilen cezanın yerine getirilmesini durdurmaz.İtiraz üzerine verilen karar kesindir. İtiraz, zaruret görülmeyenhallerde evrak üzerinde inceleme yapılarak en kısa sürede sonuçlandırılır. “

Genelde,idari para cezalarına karşı sulh ceza mahkemesine gidilmekte ise de, 2559 sayılıKanunun 6. Maddesinde kanun yoluna ilişkin özel birdüzenleme bulunması (mercii ve süresi), nedeniyle bu kanunun hükümleri uygulanacaktır.Buna göre de kararın tebliğinden itibaren 7 gün içindeidare mahkemesine itiraz etmek gerekmektedir...

Yapılacak itirazda hem kollukça tutulan tutanağa karşı, hem de encümenkararıyla verilen idari para cezasına karşı itiraz edebilme imkânıbulunmaktadır. Genelde “kolluk tutanağı “ konusunda inceleme yapılmadığı ve biritirazda bulunmadığı görülmektedir ki aslında pek çok tutanağın “yeterli“olmadığı kanaatindeyiz.

Örneğin,tutanakta 3 imza olması gerekirken işyeri sahibinin imzasının tutanaktabulunmamasının bir itiraz sebebi olabileceği düşünülmektedir.Bu konuda açık bir emsal karara rastlanılmamıştır.
Ancak "idari yaptırım kararınadayanak olarak somut bir delil tutulmaksızın tesis edilen işlemin hukukauygunluğundan bahsedilmesinin mümkün olmadığı, hukuk devleti ilkesi gereğiidarenin işlemlerinin denetlenebilir olması gerektiği ve bunun için de kabahatleryasasının 25. maddesinin yasa koyucu tarafından ön görüldüğü, bu yasa hükmünegöre idari yaptırım kararı alınırken buna ilişkin delil olması gerektiği, bunedenle davalı idarenin delile dayanmayan ceza işleminin iptaline kararverilmesi gerektiği" şeklinde yargıkararları mevcuttur..
Burada önemli olan, tutanağınyargı denetimine elverişli” olmasıdır.
Yasamaya ve idareyeait her türlü işlemin yargısal denetime bağlı tutulabilmesi bunun için dedenetime elverişli bulunması Anayasa’nın 2. maddesinde belirtilen hukuk devletiolmanın gereğidir. Danıştay kararlarında da “somut”, “denetime elverişli”,“amaca uygun” olma koşulları aranmaktadır.
Kabahatlar Kanunundabu konudaki düzenleme şu şekildedir.
İDARİ YAPTIRIMKARARI
Madde 25 - (1) İdari yaptırım kararınailişkin tutanakta;
…….
c)Bu fiilin işlendiğini ispata yarayacak bütün deliller, açıkbir şekilde yazılır. Tutanakta, ayrıca kabahati oluşturan fiil, işlendiği yerve zaman gösterilerek açıklanır.”denilmektedir.
Önemli olan,tutanağın “yargı denetimine elverişli” olmasıdır. İlgilisinin imzasınıtaşımayan ve “bu fiilin işlendiğini ispata yarayacakdelilleri içermeyen bir tutanak bunedenle “yargı denetimine elverişli”değildir. Çünkü kolluğun” bu işyerine hiç gelmedentutanak tanzim ettiği” dahi iddia edilebilir..Bu nedenle tutanakta 3 imza olması gerekirken işyerisahibinin imzasının tutanakta bulunmaması durumunda, ,mevcut haliyle bututanak,” somut bir delil “ olmadığından 25.maddede yazılan bir ispat vasıtası sayılamayacağı değerlendirilmektedir..
Encümen kararına “İtiraz üzerine idare mahkemesince verilen karar kesin olup, bu karar aleyhine 6. Madde hükmüne göre temyiz yoluna gidilemeyecektir

KESİNLEŞME VE TAHSİLAT :
2559 sayılı Polis Vazife ve SalahiyetKanununun 6 ıncı maddesi hükmü gereğince idari para cezası belediyesınırları içinde belediye encümeni tarafından verilmekte ve para cezalarıbelediyeler tarafından tahsil ve gelir kaydedilmektedir.
Burada çok önemli bir konu da idaripara cezalarının takip ve tahsil edilebilmesi için, bu cezalara ilişkin idariyaptırım kararlarının kesinleşmesinin gerekip gerekmediği hususudur..

Kabahatler Kanunu uyarınca idariyaptırım olarak idari para cezası uygulayan idarelerce yapılacak işlemleribelirleyen , Maliye Bakanlığının 12.05.2007 tarihli 442 seri nolu "Tahsilat Genel Tebliği"ndekidüzenleme aynen şöyledir:

C - İdari ParaCezalarının Kesinleşmesi
Kabahatler Kanununun 5560 sayılı Kanunla değişik 17 nci maddesinin (4)numaralı fıkrasında “GenelBütçeye gelir kaydedilmesi gereken idarî para cezalarına ilişkin kesinleşenkararlar, 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının TahsilUsulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil edilmek üzere Maliye Bakanlığıncabelirlenecek tahsil dairelerine gönderilir. Sosyal güvenlik kurumları ve mahalli idareler tarafından verilenidarî para cezaları, ilgili kanunlarında aksine hüküm bulunmadığı takdirde,Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre kendileritarafından tahsil olunur. Diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından verilen veGenel Bütçeye gelir kaydedilmesi gerekmeyen idarî para cezaları, ilgilikanunlarında özel hüküm bulunmadığı takdirde genel hükümlere göre tahsilolunur.” hükmü yer almaktadır.
Buna göre, genel bütçeye gelir kaydedilmesi gerekenidari para cezalarının 6183 sayılı Kanuna göre takip ve tahsil edilebilmesiiçin, bu cezalara ilişkin idari yaptırım kararlarının kesinleşmesigerekmektedir.
KabahatlerKanunu, genel bütçeye gelir kaydedilmesi gerekmeyen ve süresinde ödenmeyenidari para cezalarının takip ve tahsilinde idari yaptırım kararlarınınkesinleşme şartını aramamaktadır. Ancak, bu idari para cezalarının düzenlendiğiözel kanunlarda yer alan hükümlerin dikkate alınacağı tabiidir.” Denilmektedir.

Yukarıdaki maddeye göre; genelbütçeye dahil olan devlet daireleri tarafından kesilecek cezalarda kesinleşmearanmakta, buna karşın mahalli idareler (belediyeler ve özel idareler)tarafından kesilen cezalarda kesinleşmeden söz edilmemektedir. Bu nedenle “Tahsilat Genel Tebliği"”ne göre BelediyeEncümeni'nin verdiği idari para cezalarının kesinleşmesibeklenmeksizin takip ve tahsil işlemleri sürecektir.Nitekim internette görülen bir çok yazı ve yayında da bu görüşpaylaşılmaktadır. Ancak “lafzi yoruma” dayanan bu görüşe katılmadığımı söylemekzorundayım.
Öncelikle,genelbütçeye dahil olan devlet daireleri ile mahalli idareler tarafından verilen idarî paracezalarının kesinleşmesi yönünden ayrı ayrı hükümlere tabi olmasının hiçbiryasal veya mantiki sebebi bulunmamaktadır.
Ayrıca,TahsilatGenel Tebliğinde yazılı bulunan “KabahatlerKanunu, genel bütçeye gelir kaydedilmesi gerekmeyen ve süresinde ödenmeyenidari para cezalarının takip ve tahsilinde idari yaptırım kararlarınınkesinleşme şartını aramamaktadır.”ifadesi de bana göre gerçeğiyansıtmamaktadır. Tam aksine KabahatlerKanunu kesinleşme şartını aramaktadır .Bununereden biliyoruz. Bunu anlamak için Kabahatler Kanununun gerekçesinebakmamız gerekiyor.
T.B.M.M.Başkanlığına Kabahatler Kanunu tasarısıiçin sunulan 23.03.2005 tarihliAdalet Komisyonu Raporunda aynen şöyle denilmektedir:
“Tasarıdahüküm bulunmamakta ise de, kabahatlerin ve bunlar karşılığında öngörülen idariyaptırım kararlarının bir idari işlem olmasının ötesinde, ceza hukukunun genelprensipleriyle yakın ilişki içinde olduğu düşüncesiyle; kabahatler karşılığındaöngörülen idari para cezası ve mülkiyetin kamuya geçirilmesi kararlarına karşıidari yargıya değil, ceza mahkemesine başvurulabilmesini mümkün kılan düzenlemeyapılmıştır. Bu nedenle, 1 inci maddeye iki bent eklenerek, kabahatlerdolayısıyla karar alma süreci ve idari yaptırım kararlarına karşı kanun yolu daTasarının kapsamına ithal edilmiştir. Ayrıca belirtmek gerekir ki, böyle birdüzenlemenin yapılmasına gerek de duyulmaktadır. Zira, idari para cezası ve mülkiyetin kamuya geçirilmesine ilişkinkararlarlarla ilgili olarak, yerine getirilmeden önce, adli denetim imkânınınve bu suretle kesinleşmenin sağlanması gerekir. Böylece, kişiler açısından hukuki güvence sağlanmış olur. Aksitakdirde, idari yaptırım kararları genel bir idari işlem olarakdeğerlendirilerek kararın verildiği tarih itibarıyla icraya konulabilecektir.Ancak idari yargı yoluna başvurulması üzerine idare mahkemesi yürütmeyidurdurma kararı verdiği takdirde bu yaptırımlara ilişkin kararlarınyürütülmesinin durdurulması mümkün olabilecektir.
"İdari paracezası" başlıklı 17 nci maddenin dördüncü fıkrasının başına"Kesinleşen" sözcüğü eklenmiştir. Ayrıca, söz konusu fıkrakapsamında, tahsil edilen idarî para cezasının kanunla belirlenen bir oranınınilgili kamu kurum ve kuruluşunun hesabına aktarılmasına yönelik bir düzenlemeyapılmıştır. “ denilmektedir.

Böylece kanun koyucunun”,idari yaptırım kararlarının genel bir idari işlem olarak değerlendirilipkararın verildiği tarih itibarıyla icraya konulabileceğinden çekinerek, kişileraçısından hukuki güvence sağlamak için adli denetim imkânının ve busuretle kesinleşmenin sağlanması gerektiği düşüncesiyle . "İdari paracezası" başlıklı 17 nci maddenin dördüncü fıkrasının başına"Kesinleşen" sözcüğü eklediğini anlamış oluyoruz.
17 nci maddenin dördüncü fıkrasınınbaşına "Kesinleşen" sözcüğü eklenmesiyle,sadece genel bütçeye dahil olan devlet dairelerinin değil, Sosyal güvenlik kurumları ve mahalli idarelertarafından verilen idarî para cezalarının da kesinleşmesi şartı getirilmişolmaktadır.
Kaldı ki, uygulanması gereken 6183sayılı yasa hükümleri uyarınca da ödeme emri düzenlenebilmesi için ortadakesinleşmiş bir kamu alacağının bulunması gerekir.
Sonuç olarak, mahalli idareler tarafından verilen idarî para cezalarınında takip ve tahsili için “kararın kesinleşmesi şartı -kesinleşmiş bir ammealacağı bulunma şartı “ mevcuttur.
İdari para cezasının kesinleşmesi ise,İdari yaptırımkararlarına karşı kanun yoluna başvurulmaması veya kanun yoluna başvurulmasıhalinde yargılama aşamalarının son bulması neticesinde idari para cezalarınıntakip edilebilir aşamaya gelmesi olarak anlaşılmalıdır.,
2559 sayılı Kanuna göre kesinleşme şartı:
2559sayılı Polis Vazife ve Selahiyet Kanunun 6. Maddesine göre, “Bu cezalara karşı tebliğ tarihinden itibarenen geç yedi gün içinde yetkili idare mahkemesine itiraz edilebilir. İtiraz, idarece verilen cezanın yerinegetirilmesini durdurmaz. “
6.Madde hükmüne göre,”İtiraz, idarece verilen cezanın yerinegetirilmesini durdurmamaktadır”.. Bu hüküm ise yukarıda yazılı olan “mahalliidareler tarafından verilen idarî para cezalarının da takip ve tahsili için“kararın kesinleşmesi “şartı bulunmaktadır şeklindekitesbitimizle çelişmektedir. Öyleyse bu durumda ,KabahatlerKanunu hükümleri mi,yoksa özel kanun olan 2559 sayılı kanun hükümleri miuygulanacaktır?
O zaman tekrar başa dönüpKabahatler Kanunu MADDE 3 ü hatırlamanın zamanıdır.
“ Kabahatler Kanunu MADDE3 – (1) Bu Kanunun;
a) İdarîyaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümleri, diğer kanunlardaaksine hüküm bulunmaması halinde, ,uygulanır.” şeklindedir.
Yapılan bu düzenleme ile 5326 sayılıKabahatler Kanununun genel kanun olma niteliği korunmakta, sadece idari paracezalarının düzenlendiği özel kanunlarda belirlenmiş olan kanun yollarının uygulanması saklı tutulmaktadır
Özel kanun olan 2559 sayılı kanunun“kanun yoluna”ilişkin hükümlerinin uygulanmasının gerektiğitartışmasızdır.Ancak acaba “kanun yolu” ifadesi “İtiraz, idarece verilen cezanın yerine getirilmesini durdurmaz“hükmünü de kapsar mı ?
Benim bu soruya cevabımolumsuzdur. . Banagöre, kanunlarda yer alan kabahatlere ilişkin özel kanunda kanun yollarına yani itiraz/başvuru mercii ve usulüne ilişkin hükümvarsa bu hüküm uygulanacaktır.
Dolayısıyla,” itiraz/başvuru mercii ve usulüne ilişkinhüküm” dışında olan “ödemeyle “ ilgili hususlarda ilgili Kanunda hüküm bulunsadahi Kabahatler Kanunu uygulanmalıdır diye düşünmekteyim. Kabahatler Kanununun genel kanun olmaniteliği gereğince “özel kanun olan 2559sayılı kanundaki “İtiraz, idarece verilen cezanın yerine getirilmesini durdurmaz “hükmününgeçerli olmadığı ,kararın kesinleşmesinin gerekeceği kanaatindeyim.
İDARİ PARA CEZALARININ ÖDEME ZAMANI:
İdari para cezalarının ödeme zamanı ilgilikanunlarında gösterilmemiş ise 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil UsulüHakkında Kanunun 37 nci maddesine göre ödeme süresinin tayini gerekmektedir.
5326sayılı Kabahatler Kanununun 5560 sayılı Kanunla değişik 3 üncü maddesi; bfıkrası gereğince de belediye encümeni tarafından verilen para cezalarındataksitlendirmenin Kabahatler Kanunu hükümlerine göre yapılabileceğianlaşılmaktadır.
Encümen tarafından verilen cezalar mahkemelertarafından verilen ve ceza mahiyetinde olan amme alacaklarından olmadığından2559 sayılı Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu gereğince encümen tarafındanverilen idari para cezalarından gecikme zammı alınamaz.
ZAMANAŞIMI:
2559 sayılı polis Vazife ve Selahiyetkanununa göre encümence verilecek idari para cezalarında uygulanacak zamanaşımıkonusunda bu kanunda bir düzenleme bulunmamaktadır.
Bu nedenle ,Kabahatler Kanununun 3/b.maddesi gereğince; Soruşturmazamanaşımı yönünden Kabahatler Kanununun 20.maddesi ve Yerine getirme zamanaşımı yönünden ise Kabahatler Kanununun21.maddeleri hükümleri uygulanacaktır.


Av.İsmailHakkı BULUNMAZ
K A Y N A K Ç A
1-GÖZÜBÜYÜK, A. P. ,Türk Ceza KanunuAçılaması, Cilt 1 ,Kazancı Yayınevi, Ankara, 1980
2-. KABAHATLER KANUNU’NA GÖRE VERİLECEK BELEDİYEİDARİ PARA CEZALARI(Av.M.Lamih ÇELİK Şanlıurfa Belediyesi Hukuk İşleri Müd.V.)
Bu makaleden kısa alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir :

"2559 Sayılı Kanun Ve Belediye Encümeni" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Av.İsmail Hakkı Bulunmaz'e aittir ve makale, yazarı tarafından Türk Hukuk Sitesi (http://www.turkhukuksitesi.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.

Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak yazarının izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.


[Yazıcıya Gönderin] [Bilgisayarınıza İndirin][Arkadaşa Gönderin] [Yazarla İletişim]
Bu makaleye henüz okuyucu yorumu eklenmedi. İlk siz yorumlayın!
» Makale Bilgileri
Tarih
09-04-2012 - 09:05
(4399 gün önce)
Yeni Makale Gönderin!
Değerlendirme
Şu ana dek 3 okuyucu bu makaleyi değerlendirdi : 2 okuyucu (67%) makaleyi yararlı bulurken, 1 okuyucu (33%) yararlı bulmadı.
Okuyucu
25247
Bu Makaleyi Şu An Okuyanlar (1) :  
* Son okunma 2 saat 32 dakika 21 saniye önce.
* Ortalama Günde 5,74 okuyucu.
* Karakter Sayısı : 76866, Kelime Sayısı : 6505, Boyut : 75,06 Kb.
* 9 kez yazdırıldı.
* 3 kez indirildi.
* 5 okur yazarla iletişim kurdu.
* Makale No : 1452
Yorumlar : 0
Bu makaleye henüz okuyucu yorumu eklenmedi. İlk siz yorumlayın!
Makalelerde Arayın
» Çok Tartışılan Makaleler
» En Beğenilen Makaleler
» Çok Okunan Makaleler
» En Yeni Makaleler
THS Sunucusu bu sayfayı 0,17230701 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.