Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Aktif Makale 5393 Sayılı Pvsk İle Encümence Verilebilecek İdari Para Cezaları

Yazan : Av.İsmail Hakkı Bulunmaz [Yazarla İletişim]
Karşıyaka Belediyesi Vekili

Makale Özeti
Belediye encümenine, 5393 Sayılı Belediye Kanunun 34. maddesinde sayılan görevlerinin yanı sıra diğer bir çok kanun ve yönetmelik ile de görevler verilmiştir. Bu kanunlardan birisi de 2559 sayılı Polis Vazife ve Selahiyet Kanunudur. Bu incelemenin amacı da 2559 sayılı Polis Vazife ve Selahiyet Kanunu ile belediye encümenine verilen yetki çerçevesinde, encümence idari para cezalarının verilmesinde ve bu cezalara karşı itirazların yapılması sırasında görülen hata ve eksikliklere dikkat çekerek bu konuda ilgililere yardımcı olabilmektir

2559 sayılı POLİS VAZİFE VE SELAHİYET KANUNU İLE ENCÜMENCE VERİLECEK İDARİ PARA CEZALARI

Av.İsmail Hakkı BULUNMAZ
Karşıyaka Belediyesi Vekili
Konak Belediyesi eski meclis üyesi.


Belediye encümenine, 5393 Sayılı Belediye Kanunun 34. maddesinde sayılan görevlerinin yanı sıra diğer bir çok kanun ve yönetmelik ile de görevler verilmiştir. Bu kanunlardan birisi de 2559 sayılı Polis Vazife ve Selahiyet Kanunudur.
Bu incelemenin amacı da 2559 sayılı Polis Vazife ve Selahiyet Kanunu ile belediye encümenine verilen yetki çerçevesinde, encümence idari para cezalarının verilmesinde ve bu cezalara karşı itirazların yapılması sırasında görülen hata ve eksikliklere dikkat çekerek bu konuda ilgililere yardımcı olabilmektir.(2)
HUKUKİ DURUM:
. 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 2 nci maddesi ile “ Kabahat; kanunun karşılığında idari yaptırım uygulanmasını öngördüğü haksızlık” olarak tanımlanmış, 16 ncı maddesi ile de “Kabahatler karşılığında uygulanacak idari yaptırımlar; idari para cezası ve idari tedbirler” olarak belirlenmiştir. Bu hükümler gereğince , 2559 sayılı Polis Vazife ve Selahiyet Kanununun 6.ve 12. maddeleri ile belirlenen fiillerin “kabahat “olarak nitelenmesi ve 5326 sayılı kanun hükümleri de gözetilmek suretiyle değerlendirilmesi gerekmektedir.
5326 sayılı Kabahatler Kanunun 3.maddesiyle bu kanunun “genel kanun “niteliğinde olduğu belirtilerek, kanunun genel hükümlerinin diğer kanunlardaki kabahatler hakkında da uygulanacağı hükme bağlanmıştı. Ancak Kabahatler Kanunu’nun "Genel kanun niteliği" başlıklı 3. maddesi, Anayasa Mahkemesi’nin 1.3.2006 gün ve E:2005/108, K:2006/35 sayılı kararıyla iptal edilmiştir.
Anayasa Mahkemesinin iptal kararı doğrultusunda Kabahatler Kanununun 3.maddesi 5560 Sayılı Kanununun 31.maddesi ile şu şekilde yeniden düzenlenmiştir.
MADDE 3 – (1) Bu Kanunun;
a) İdarî yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümleri, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde,
b) Diğer genel hükümleri, idarî para cezası veya mülkiyetin kamuya geçirilmesi yaptırımını gerektiren bütün fiiller hakkında,uygulanır.

Yapılan düzenleme ile 5326 sayılı Kabahatler Kanununun genel kanun olma niteliği korunmakta, sadece idari para cezalarının düzenlendiği özel kanunlarda belirlenmiş olan kanun yollarının uygulanması saklı tutulmaktadır
"
YASAL DÜZENLEME:


a) 14/07/1934 tarihli ve 2751 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 2559 sayılı Polis Vazife ve Selahiyet Kanunu’nun, konumuzu ilgilendiren 6.ve 12. madde hükümleri şöyledir.
Madde 6 - (Yeniden düzenlenmiş madde RGT:01.12.2004 RGNO:25657 KANUN NO:5259/1)

; Umuma açık istirahat ve eğlence yerlerinden;

a) Faaliyetten geçici olarak men edildiği halde süresinden önce açılan,

b) Açık ve kapalı bulunacağı saatlere uymayan,

c) Bu Kanunun 12 nci maddesinde belirtilen yasaklara uymadığı tespit edilen,

d) Mevzuat hükümlerine aykırı olarak işletilen,

İş yerlerinin işletmecilerine beşyüzmilyon Türk Lirası ile birmilyar Türk Lirası arasında idarî para cezası verilir.

Bu maddede öngörülen idarî para cezaları, belediye sınırları içinde belediye encümeni, belediye sınırları dışında il daimi encümeni tarafından verilir. Verilen idarî para cezalarına dair kararlar ilgililere 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre tebliğ edilir. Bu cezalara karşı tebliğ tarihinden itibaren en geç yedi gün içinde yetkili idare mahkemesine itiraz edilebilir. İtiraz, idarece verilen cezanın yerine getirilmesini durdurmaz. İtiraz üzerine verilen karar kesindir. İtiraz, zaruret görülmeyen hallerde evrak üzerinde inceleme yapılarak en kısa sürede sonuçlandırılır. İdarî para cezaları 6183 sayılı Anime Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil olunur.

Bu maddede belirtilen aynı fiillerin bir yıl içinde tekrarı halinde, en son uygulanan para cezası bir kat artırılarak uygulanır, “


Madde 12 - (Değişik madde RGT: 08.09.2002 KANUN NO :4771/10)
Kanuni istisnalar saklı kalmak üzere, eğlence, oyun, içki ve benzeri amaçlı umuma açık ve açılması izne bağlı yerlerde on sekiz yaşından küçükler çalıştırılamaz.

Polis bar, pavyon, gazino, meyhane gibi içkili yerler ile kıraathane ve oyun oynatılan benzeri yerlere yanlarında veli ve vasileri olsa bile onsekiz yaşını doldurmamış küçüklerin girmesini meneder.

Bu madde hükümlerine aykırı hareket edenler hakkında 17 nci, işyerleri hakkında da 6 ıncı madde hükümlerine göre işlem yapılır.


b-2559 sayılı Polis Vazife ve Selahiyet Kanununun konumuzu ilgilendiren 6. ve 12.maddeleri “Umuma açık istirahat ve eğlence yerleri “ ile ilgili olup bu konudaki yasal düzenlemeler 2005/9207 karar sayılı “İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelik” ile yapılmıştır.

İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmeliğin 39.madde hükmü şöyledir.
Madde 39- … Geçici süreyle faaliyetten men ve idarî para cezası:

2559 sayılı Kanunun 6 ncı maddesinde belirtilen hususların tespiti halinde, yetkili idare tarafından mezkûr maddede belirtilen usule göre idarî para cezası uygulanır.

c- İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmeliğe göre hazırlanan İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğünün 2005/93 sayılı Genelge’sindeki düzenleme de şöyledir:
Madde 8- Yönetmeliğin “Kolluk denetimi” başlıklı 37’nci maddesinde;kolluğun, umuma açık istirahat ve eğlence yerlerini genel güvenlik ve asayiş yönünden denetleyeceği, denetimler sırasında tespit edilen mevzuata aykırı hususların, yetkili idarelere gereği yapılmak üzere bildirileceği,
Yönetmeliğin 39’uncu maddesi ikinci fıkrasında da; 2559 sayılı Polis Vazife ve Selahiyet Kanunu’nun 6’ncı maddesinde belirtilen hususların tespiti halinde, yetkili idare tarafından mezkûr maddede belirtilen usule göre idarî para cezası uygulanacağı belirtilmektedir.
Bu Genelgeye göre de ; 2559 sayılı Polis Vazife ve Selahiyet Kanunu’nun 6’ncı maddesinde belirtilen fiillerin kolluk tarafından tespiti halinde, düzenlenecek tutanak mahallin en büyük mülki amiri vasıtasıyla gereği yapılmak üzere ruhsat vermeye yetkili idareye gönderilecek ve yetkili idarece de en geç yedi gün içerisinde yapılan işlem sonucu mülki makama bildirilecektir.

UYGULAMA :
Yukarıda anılan bu hükümlere göre, 2559 sayılı Polis Vazife ve Selahiyet Kanunu’nun6’ncı maddesinde belirtilen hususların kolluk tarafından tespiti halinde tutulan tutanak ilgili idareye gönderilecektir.

Yapılan uygulamalara bakıldığında ise idarenin , polis tarafında kendilerine gönderilen tutanaklara adeta “kutsal metin “ muamelesi yaparak hemen ceza uygulamasına geçtiği görülmektedir.Ancak,

1- Emniyet kolluk birimlerince yapılan denetimde bir “fiil” tesbit edilerek ilgili tutanakların idareye gönderilmesi halinde, Encümence idari para cezası verilebilmesi için ilk şart ; suça konu edilen fiilin , “2559 sayılı Polis Vazife ve Salahiyet Kanununun 6. Maddesinde ve 12.maddesinde sayılan fiillerden” olmasıdır.Bu nedenle,Emniyet tarafından gönderilen tutanakta yazılı fiil, eğer 6. ve 12 madde kapsamında tek tek sayılan fiillerden değil ise, 2559 sayılı Polis Vazife ve Salahiyet Kanununun 6.maddesi hükmü uygulanmamalı, fiil başka bir kanun kapsamında suç teşkil ediyorsa Encümence o kanun hükümlerine göre idari para cezası verilmesi teklif edilmelidir.
Buna örnek olarak, bu cezalara esas polis tutanaklarında “ kaldırıma masa,sandalye konulup servis yapıldığı,” hususunun yazılı olduğunu varsayalım.Oysa ki, “kaldırımı işgal “ fiili 2559 sayılı kanunun 6. ve 12 madde kapsamında tek tek sayılan fiiller arasında bulunmamaktadır. “Kaldırımı işgal “ fiili, 5236 sayılı Kabahatler Kanunun 38.maddesinde düzenlenmiştir ve bu konuda Belediye zabıtası yetkilidir. Bu nedenle burada 2559 sayılı Kanununun 6.maddesi hükmü uygulanmamalı,. Kabahatler Kanunun 38.maddesine göre Encümence idari para cezası verilmesi teklif edilmelidir.
2- 2559 sayılı kanunun 6. ve 12 madde kapsamında tek tek sayılan fiiller içinde “muğlak” olarak görünen tek husus, 6.maddenin (d ) bendinde yazılı olan “ Mevzuat hükümlerine aykırı olarak işletilen,” hükmüdür. Bu nedenle hangi fiillerin “Mevzuat hükümlerine aykırı” olduğu konusu tartışmaya açık olup ,bu hususu ilk önce “kanunîlik’ ilkesi” yönünden değerlendirmemiz gerekmektedir.
KABAHATLERDE KANUNİLİK İLKESİ
Kabahatler Kanununda ‘kanunîlik’ ilkesi şöyle düzenlenmiştir.;
“Kanunîlik ilkesi: Madde 4.- (1) Hangi fiillerin kabahat oluşturduğu, kanunda açıkça tanımlanabileceği gibi; kanunun kapsam ve koşulları bakımından belirlediği çerçeve hükmün içeriği, idarenin genel ve düzenleyici işlemleriyle de doldurulabilir.
Bu hüküm gereğince de6.maddenin (d ) bendinde yazılı olan “ Mevzuat hükümlerine aykırılık” hususunun çerçevesi İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğünün 2005/93 sayılı Genelgesiyle doldurulmuştur. Bu Genelgenin 8.Maddesinde “Yönetmeliğin “Kolluk denetimi” başlıklı 37’nci maddesinde;kolluğun, umuma açık istirahat ve eğlence yerlerini genel güvenlik ve asayiş yönünden denetleyeceği, denetimler sırasında tespit edilen mevzuata aykırı hususların, yetkili idarelere gereği yapılmak üzere bildirileceği,” yazılı olmakla, söz konusu “ Mevzuat” hükmünden, 2005/9207 karar sayılı “İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelik” ile Emniyet Genel Müdürlüğünün 2005/93 sayılı Genelgesi anlaşılmalıdır. Buna göre de , 2005/9207 karar sayılı “İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelik” ile 2005/93 sayılı Genelge’de belirtilen hükümlere aykırılık halinde 6.maddenin (d ) bendinde yazılı olan “ Mevzuat hükümlerine aykırı olarak işletilen,” hükmü gereğince ceza tayini yapılabilecektir

İÇTİMA -TEMADİ- TESELSÜL HÜKÜMLERİ:
5326 sayılı kanunun Madde 15 hükmü şöyledir:

(2) Aynı kabahatin birden fazla işlenmesi halinde her bir kabahatle ilgili olarak ayrı ayrı idari para cezası verilir. Kesintisiz fiille işlenebilen kabahatlerde, bu nedenle idari yaptırım kararı verilinceye kadar fiil tek sayılır.

Yukarıda yazılı 15.madde hükmünü somutlaştırmakta fayda görülmektedir. Şöyle ki ;

İnternette bulunan İzmir Konak Belediyesi Encümen Kararı.
(Karar no: 1122 Karar Trh: 11.05.2006 ) özetle şöyledir:

“ Kabahatler Kanununun 15/2 maddesinin ikinci cümlesine göre, “Kesintisiz fiille işlenebilen “-kabahatlerde, bu nedenle idari yaptırım kararı verilinceye kadar fiil tek sayılır.” Buna göre, tespit tutanağında belirtilen eylem, verilecek cezanın ilgilisine tebliğ edilmesine kadar, tek eylem sayılır. Olayımızdaki kons. yapma eylemi kaç defa işlenirse işlensin, işyerini mevzuata aykırı işletmek fiili temadi ettiğinden ceza verilene kadar tekeylem sayılmalıdır. Söz konusu işyerine, son kez verilen ceza kararının tebliğ edilmesinden sonra tutulacak yeni bir tutanakla tespit yapılarak ceza verilebileceği; böyle bir tespit tutanağı olmaksızın, mevcut tutanağa dayanılarak yeniden ceza uygulanmasının mümkün olmadığından 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 15/2. Maddesi hükmüne göre3.kez idari para cezası verilmesinin uygun olmadığının kabulüne oybirliği ile karar verildi.”

Burada encümen ,başka başka tarihlerde tesbit edilen “garson olarak çalışan bayanların konsimasyon yapması, ”fiillerine ayrı ayrı ceza yazılmaması gerektiğini çünkü fiilin temadi ettiğini karara bağlamıştır.

Burada önemli olan suçun temadi mi ettiği yoksa teselsülün mü olduğu hususudur.
.” Kesintisiz ( mütemadi ) suçlarda, fiilin icrası bir anda tamamlanmamaktadır ,Bir fiilin suç teşkil etmesi için belirli bir süre devam etmesi şarttır.
Oysa müteselsil(zincirleme) suçta birden çok ihlâl, dolayısıyla birden çok suç söz konusudur.Bir suç işleme kararının icrası cümlesinden olarak, kanunun aynı hükmünün, başka zamanlarda da olsa, birkaç defa ihlalidir.(1)(Gözübüyük 1976 : s.302
Somut olayda ise ,ceza verilebilmesi için bu fiilin belirli bir süre devam etme şartı bulunmayıp,ani suçtur. Bu nedenle “kesintisiz fiilin “değil, “zincirleme suçun “ söz konusu olduğu düşünülmektedir.
Kabahatlerde “zincirleme suç “konusu için ise 15. maddenin kanundaki gerekçesine bakmak gereklidir. 15. Maddenin” Gerekçesi “ aynen şöyledir.
“Maddenin ikinci fıkrasında, Türk Ceza Kanununun zincirleme suça ilişkin hükümlerinin kabahatler açısından uygulanamayacağı vurgulanmıştır. Bir kabahatin birden fazla işlenmesi durumunda gerçek içtima hükümlerine göre, her bir fiille ilgili olarak ayrı ayrı idarî para cezasına karar verilecektir.”
Bu nedenle somut olayda bize göre , mütemadi değil zincirleme suç söz konusu olduğundan zincirleme suça ilişkin hükümler kabahatler açısından uygulanamayacaktır.Yasa hükmüne göre de, gerçek içtima hükümleri gereğince “Aynı kabahatin birden fazla işlenmesi halinde her bir kabahatle ilgili olarak ayrı ayrı idari para cezası verilir” hükmünün uygulanması gerektiği düşüncesiyle, anılan encümen kararına katılmak mümkün olmamıştır. .
TEKERRÜR:
2559 sayılı Polis Vazife ve Salahiyet Kanununun 6. Maddesinde yazılı “Bu maddede belirtilen aynı fiillerin bir yıl içinde tekrarı halinde, en son uygulanan para cezası bir kat artırılarak uygulanır.” hükmü de çok önemli olup genelde yanlış olarak uygulandığı görülmektedir.
Bu hükümle, “aynı fiil”in “bir yıl içinde” tekrarlanması halinde , en son uygulanan cezanın “bir kat” artırılarak uygulanması öngörülmüştür.
Bu hüküm bir “tekerrür “hükmüdür. Bu nedenle genel “tekerrür “hükümleri de nazara alınarak uygulama yapılmalıdır.
2559 sayılı Polis Vazife ve Selahiyet Kanunun 6. maddesinde yazılı olan “Bu maddede belirtilen aynı fiillerin bir yıl içinde tekrarı halinde, en son uygulanan para cezası bir kat artırılarak uygulanır.” hükmünün uygulanabilmesi için,” detayları aşağıda izah edileceği şekilde şu 3 şartın bulunması gerekmektedir.

a-İlk fiil için encümence verilen para cezasının kesinleşmesi gerekmektedir.
b- İkinci fiil , ilk fiil için encümence verilen para cezasının kesinleşmesinden itibaren bir yıl içinde tekrar işlenmelidir.
c- İkinci fiil , ilk fiille aynı olmalı yani aynı bentte sayılan aynı fiil olmalıdır.
Bu hususların açıklaması da şöyle yapılabilir.
a- 2559 sayılı Kanununun 6. Maddesinde yazılı “Bu maddede belirtilen aynı fiillerin bir yıl içinde tekrarı halinde, en son uygulanan para cezası bir kat artırılarak uygulanır.” hükmünün uygulanabilmesi için ilk şart, encümence verilen ilk idari para cezasının kesinleşmiş olmasıdır. Bu konudaki emsal kararda şöyle denilmektedir.(. 7. Ceza Dairesi 1995/6268 E., 1995/7137 K.)
“Dosya kapsamına göre, muteriz her iki cezaya karşı itiraz ettiğinden, ilk cezanın kesinleşmemesi nedeniyle tekerrür şartlarının oluşmaması nedeniyle 6.9.1994 günlü yapı tatil zabtında belirtilen eylemin ayrı bir suç olarak kabulü gerekir. İlk cezanın henüz kesinleşmemesi halinde, tekerrür şartları oluşmaz. Bu durumda ikinci kez düzenlenen para cezasına ilişkin zabıtta belirtilen eylem, ayrı bir suç oluşturur. Dolayısıyla böyle bir durumda tekerrürden söz edilerek katlamalı ceza tayini yasaya aykırıdır.”
Nitekim Anayasa Mahkemesinin: 2009/29 E- 2010/66 K.sayılı ve 13.05.2010 günlü kararı da bu yöndedir.Kararda şöyle denilmektedir.
“ Umuma açık istirahat ve eğlence yerlerinin 2559 sayılı Yasanın 6. maddesinin birinci fıkrasında öngörülen kurallara uymamaları ve bu nedenle işletmecilerinin para cezası ile cezalandırılmalarına rağmen aynı hukuka aykırı eylemde bulunmaya devam etmeleri, yasa koyucu tarafından daha ağır bir yaptırıma bağlanmıştır. İlgililerin bilinçli olarak ve ısrarla tekrarladıkları söz konusu hukuka aykırı eylemleri gözetildiğinde, Devletin cezalandırma yetkisi bakımından itiraz konusu kuralda suç ve ceza arasında adil bir dengenin bulunması gereğini esas alan hukuk devleti ilkesine aykırılık bulunmamaktadır.”
Yukarıda sunulan kararlar gereği, ancak ilk verilen cezaya rağmen ısrarla hukuka aykırılığın tekrarlanması halinde “katlamalı ceza “uygulaması yapılabilecektir.
Yukarıdaki içtihatlar nazara alındığında, encümence verilen ilk idari para cezası kesinleşmiş olmadıkça katlamalı ceza tayini yapılamayacak, eğer aynı fiil bu arada tekrar işlenirse arttırma yapılmadan ceza tayini yapılacaktır.
b- 2559 sayılı kanunun 6. Maddesinde yazılı “Bu maddede belirtilen aynı fiillerin bir yıl içinde tekrarı halinde, en son uygulanan para cezası bir kat artırılarak uygulanır.” hükmünün uygulanması için ” bir yıl içinde “ şartı da doğru olarak yorumlanmalıdır.
İnternette de yayınlanan bazı “görüş “yazılarında “ ... idari para cezasının tekrarı halinde hangi zaman diliminin dikkate alınacağı konulu görüşünün değerlendirme kısmında ilk fiil ile ikinci fiil arasında 1 Ocakla başlayıp 31 Aralıkta sona erecek takvim yılının esas alınmasının belediyelerimiz ve mevzuat açısından daha uygun olduğu" belirtilmektedir ki bu görüşe katılmak mümkün değildir.
Eğer yasa koyucu,” mali yılın” esas alınmasını” isteseydi ya da “aynı yıl “içinde şartı getirmek isteseydi bunu yasa metninde açıkça belirtirdi. Nitekim, Vergi Usul Kanunu md.337 de bu hususu açıkça belirmiştir.
2559 sayılı Polis Vazife ve Selahiyet Kanunun 6. maddesinde yazılı olan " .... aynı fiillerin bir yıl içinde tekrarı halinde, en son uygulanan para cezası bir kat arttırılarak uygulanır." hükmü, gerek hukuk tekniği açısından gerekse Türkçe söz dizimi açısından,gerek genel hükümler açısından değerlendirildiğinde,” ilk fiilin kesinleşmesi tarihini takip eden 1 yıl içinde tekrar suçun işlenmesinin” şart koşulduğu çok belirgindir.
c- 2559 sayılı kanunun 6. Maddesinde yazılı “Bu maddede belirtilen aynı fiillerin bir yıl içinde tekrarı halinde, en son uygulanan para cezası bir kat artırılarak uygulanır.” hükmünün uygulanması için üçüncü şart; ikinci fiilin 2559 sayılı kanunun 6. ve 12 madde kapsamında sayılan fiiller içinde yer alması yeterli olmayıp , her iki fiilinde aynı olması yani aynı bentte sayılan fiillerden olması ilk şarttır.[FONT='Tahoma','sans-serif'] “Failin yeni bir fiil ile daha önce ihlal edilmiş olan aynı fiili tekrar etmesi gerekir.” Başka başka bentteki fiillerden dolayı arttırma yapılması hukuka uygun değildir.
Buna örnek olarak,eğer ilk tutanakla ““iş yerinin kapatma saatlerine uymadığı” gerekçesiyle ceza verilmiş ise katlamalı ceza uygulaması için tekrar aynı fiilin yani ““iş yerinin kapatma saatlerine uymadığı” gerekçesiyle tutanak tutulması şart olup ancak bu takdirde ceza verilirken en son uygulanan para cezası bir kat artırılarak uygulanır
Eğer ilk tutanakla ““iş yerinin kapatma saatlerine uymadığı “ nedeniyle ceza verilirken sonraki fiil “onsekiz yaşını doldurmamış küçüklerin girmesi “ise bu takdirde “aynı fiil” tekrar edilmemiş olduğundan “en son uygulanan para cezası bir kat artırılarak uygulanır” hükmü uygulanmamalı ve yeni fiil ilk defa işlendiyse ona göre ceza verilmelidir.
Keza, (d) bendinde yazılı olan “Mevzuat hükümlerine aykırı olarak işletilen,”hükmünden ceza verilmesinde de aynı fiil şartı aranmalıdır. Buna örnek olarak ilk tutanakla ““Müşteri ile beraber yiyip içerek müşterinin eğlenmesini sağlayan konsomatrisler sadece pavyon ruhsatlı yerlerde çalışabilir.”hükmüne aykırılık nedeniyle ceza verilmiş ise katlamalı ceza uygulaması için tekrar aynı fiilin işlenmesi nedeniyle tutanak tutulması şart olup ancak bu takdirde ceza verilirken en son uygulanan para cezası bir kat artırılarak uygulanır. Eğer, sonraki fiil “İşyerinin sorumlularca çalıştırılmadığı “ ise ,bu fiil de “Mevzuat hükümlerine aykırı” fiiller kapsamında olmakla birlikte ancak “aynı fiil” olmadığından “en son uygulanan para cezası bir kat artırılarak uygulanır” hükmü uygulanamaz ve yeni fiil ilk defa işlendiyse ona göre ceza verilir..
Bu sebeplerle sonuç olarak; 2559 sayılı Polis Vazife ve Selahiyet Kanunun 6. maddesinde yazılı olan “Bu maddede belirtilen aynı fiillerin bir yıl içinde tekrarı halinde, en son uygulanan para cezası bir kat artırılarak uygulanır.” hükmünün uygulanabilmesi için,” ilk fiil için encümence verilen para cezasının kesinleşmesinden itibaren 1 yıl içinde ve ancak aynı bentteki aynı fiilin tekrar işlenmesi durumunda “en son uygulanan para cezasının bir kat artırılarak uygulanabileceği “ görüşündeyiz.

ENCÜMENCE YAPILACAK İŞLEMLER:.
. 2559 sayılı kanunun 6. maddesinde öngörülen idari para cezaları, belediye sınırları içinde belediye encümeni, belediye sınırları dışında il daimi encümeni tarafından verilir
5326 sayılı Kabahatler Kanununun, 16 ncı maddesi ile de kabahatler karşılığında uygulanacak idari yaptırımlar; idari para cezası ve idari tedbirler olarak belirlenmiştir.Bu hükümler gereğince encümence verilen idari para cezası bir idari yaptırımdır ve 2559 sayılı Polis Vazife ve Selahiyet Kanunun 6. maddesinde yazılı özel bir düzenleme bulunmaması halinde Kabahatler Kanununun ilgili hükümleri uygulanmalıdır.
Anayasanın 40.maddesinde ; “Devlet, işlemlerinde, ilgili kişilerin hangi kanun yolları ve mercilere başvuracağını ve sürelerini belirtmek zorundadır.” hükmü mevcuttur. Buna göre de, ilgiliye yapılacak bildirimde ;, idari yaptırım kararına karşı kanun yolu (mercii ve süresi), na da yer verilmesi uygun olacaktır.

KARARIN TEBLİĞİ:

. Verilen idari para cezalarına dair kararlar ilgililere 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre tebliğ edilir. İdari yaptırım kararlarına; kararın ilgilisine huzurda tebliğ edilmesi veya tebliğ edilmiş sayılması halinde kararın verildiği esnada, 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre tebliğ edilmesi halinde de idarede kalan nüshalara tebligatı müteakip tebliğ tarihi yazılacaktır.
5326 sayılı Kanunun 26 ncı maddesinde,
“(1) İdari yaptırım kararı, 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre ilgili kişiye tebliğ edilir. Tebligat metninde bu karara karşı başvurulabilecek kanun yolu, mercii ve süresi açık bir şekilde belirtilir.
(3) Tüzel kişi hakkında verilen idari yaptırım kararları her halde ilgili tüzel kişiye tebliğ edilir.” hükmü yer almaktadır.
Bu hükme göre, idari yaptırım kararlarının ilgililere yukarıda belirtilen tebliğ usulüne göre tebliğ edilmesi zorunludur.


C - İDARİ PARA CEZALARININ KESİNLEŞMESİ

2559 sayılı Polis Vazife ve Selahiyet Kanunun 6. Maddesine göre, “ Bu cezalara karşı tebliğ tarihinden itibaren en geç yedi gün içinde yetkili idare mahkemesine itiraz edilebilir. İtiraz, idarece verilen cezanın yerine getirilmesini durdurmaz. İtiraz üzerine verilen karar kesindir. İtiraz, zaruret görülmeyen hallerde evrak üzerinde inceleme yapılarak en kısa sürede sonuçlandırılır. “


Genelde ,idari para cezalarına karşı sulh ceza mahkemesine gidilmekte ise de, 2559 sayılı Kanunun 6. Maddesinde kanun yoluna ilişkin özel bir düzenleme bulunması (mercii ve süresi), nedeniyle bu kanunun hükümleri uygulanacaktır.Buna göre de kararın tebliğinden itibaren 7 gün içinde idare mahkemesine itiraz etmek gerekmektedir...

Yapılacak itirazda hem kollukça tutulan tutanağa karşı, hem de encümen kararıyla verilen idari para cezasına karşı itiraz edebilme imkânı bulunmaktadır. Örneğin, tutanakta 3 imza olması gerekirken işyeri sahibinin imzasının tutanakta bulunmamasının bir itiraz sebebi olabileceği düşünülmektedir.

İtiraz üzerine idare mahkemesince verilen karar kesin olup, karar aleyhine temyiz yoluna gidilemeyecektir

İdari yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna başvurulmaması veya kanun yoluna başvurulması halinde yargılama aşamasının son bulması neticesinde idari para cezasının kesinleşir. Özellikle “katlamalı ceza “ için kesinleşme şartı bulunduğu yukarıda izah edilmiştir. Ancak itiraz, idarece verilen cezanın yerine getirilmesini durdurmayacağından ödeme emri gönderilmesi için kararın kesinleşme şartı bulunmamaktadır.


TAHSİLAT : , 2559 sayılı Polis Vazife ve Salahiyet Kanununun 6 ıncı maddesi hükmü gereğince idari para cezası belediye sınırları içinde belediye encümeni tarafından verilmekte ve para cezaları belediyeler tarafından tahsil ve gelir kaydedilmektedir.

Maliye Bakanlığınca hazırlanıp 12.5.2007 günlü, 26520 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 442 sayılı "Tahsilat Genel Tebliği"nde;

“Sosyal güvenlik kurumları ve mahalli idareler tarafından verilen idarî para cezaları, ilgili kanunlarında aksine hüküm bulunmadığı takdirde, Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre kendileri tarafından tahsil olunur..” hükmü yer almaktadır.

2559 sayılı Kanunun 6 ncı maddesinde de “ bu maddede öngörülen idari para cezalarının tahsilinin 6183 sayılı Kanuna göre yapılacağı” hüküm altına alındığından ,tahsilat işlemlerinin 6183 sayılı Kanuna göre yapılması gerekir.

Yukarıdaki maddede görüleceği üzere genel bütçeye dahil olan devlet daireleri tarafından kesilecek cezalarda kesinleşme aranır. Buna karşın maddede mahalli idareler (belediyeler ve özel idareler) tarafından kesilen cezalarda kesinleşmeden söz edilmemektedir. Bu nedenle Belediye Encümeni'nin verdiği cezanın kesinleşmesi beklenmeksizin takip ve tahsil işlemleri sürecektir.
İdari para cezalarının ödeme zamanı ilgili kanunlarında gösterilmemiş ise 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 37 nci maddesine göre ödeme süresinin tayini gerekmektedir.
5326 sayılı Kabahatler Kanununun 5560 sayılı Kanunla değişik 3 üncü maddesi; b fıkrası gereğince de belediye encümeni tarafından verilen para cezalarında taksitlendirmenin Kabahatler Kanunu hükümlerine göre yapılabileceği anlaşılmaktadır.
Encümen tarafından verilen cezalar mahkemeler tarafından verilen ve ceza mahiyetinde olan amme alacaklarından olmadığından 2559 sayılı Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu gereğince encümen tarafından verilen idari para cezalarından gecikme zammı alınamaz.
Av.İsmail Hakkı BULUNMAZ

: K A Y N A K Ç A

1) GÖZÜBÜYÜK, A. P. ,Türk Ceza Kanunu Açılaması, Cilt 1 ,Kazancı Yayınevi, Ankara, 1980
2) . KABAHATLER KANUNU’NA GÖRE VERİLECEK BELEDİYE İDARİ PARA CEZALARI(Av.M.Lamih ÇELİK Şanlıurfa Belediyesi Hukuk İşleri Müd.V.)




Bu makaleden kısa alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir :

"5393 Sayılı Pvsk İle Encümence Verilebilecek İdari Para Cezaları" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Av.İsmail Hakkı Bulunmaz'e aittir ve makale, yazarı tarafından Türk Hukuk Sitesi (http://www.turkhukuksitesi.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.

Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak yazarının izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.


[Yazıcıya Gönderin] [Bilgisayarınıza İndirin][Arkadaşa Gönderin] [Yazarla İletişim]
Bu makaleye henüz okuyucu yorumu eklenmedi. İlk siz yorumlayın!
» Makale Bilgileri
Tarih
24-06-2011 - 17:12
(4660 gün önce)
Yeni Makale Gönderin!
Değerlendirme
Şu ana dek 5 okuyucu bu makaleyi değerlendirdi : 4 okuyucu (80%) makaleyi yararlı bulurken, 1 okuyucu (20%) yararlı bulmadı.
Okuyucu
35089
Bu Makaleyi Şu An Okuyanlar (1) :  
* Son okunma 1 gün 19 saat 56 dakika 19 saniye önce.
* Ortalama Günde 7,53 okuyucu.
* Karakter Sayısı : 25482, Kelime Sayısı : 3280, Boyut : 24,88 Kb.
* 8 kez yazdırıldı.
* 13 kez indirildi.
* 5 okur yazarla iletişim kurdu.
* Makale No : 1357
Yorumlar : 0
Bu makaleye henüz okuyucu yorumu eklenmedi. İlk siz yorumlayın!
Makalelerde Arayın
» Çok Tartışılan Makaleler
» En Beğenilen Makaleler
» Çok Okunan Makaleler
» En Yeni Makaleler
THS Sunucusu bu sayfayı 0,05562091 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.