Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Aktif Makale Ombudsman Kurumu Ve Türkiye Macerası

Yazan : Abdi Sağlam [Yazarla İletişim]

Makale Özeti
kamu denetçiliği kurumuna kısa bir bakış

OMBUDSMANLIK KURUMU VE TÜRKİYE MACERASI

I.Giriş
II.Ombudsman Kurumunun Ortaya Çıkışı ve Gelişimi
III.Ülkemizde Ombudsman Sisteminin Kurulmasına İlişkin Gelişmeler
IV.Ombudsmanın Tanımlayıcı Unsurları ve Tanımı
V.Ombudsman Kurumunun Özellikleri
A.Ombudsmanın Nitelikleri
1.Kişisel Nitelikleri
2.Kurumsal Nitelikleri
B.Ombudsmanın Görevleri
C.Ombudsmanın Yetkileri
D.Ombudsmanın İşlevi
1.Eğitici İşlev
2.Önleyici İşlev
3.Düzeltici İşlev
4.Kamu Yönetimini İyileştirici İşlev
E.Ombudsman Yargı İlişkisi
F.Uygulamadaki Önemli Noktalar
VI.5548 sayılı Kamu Denetçiliği Kanunu
VII.Anayasa Mahkemesi’nin 5548 sayılı Kanunu İptali üzerine
VIII.Yeni Anayasa Teklifinde Ombudsmanlık Kurumu İle İlgili Düzenlemeler
IX.Sonuç





I_)Giriş

Hak ve özgürlüklerin korunması, özgürlüklerin doğuşundan beri toplumları meşgul etmiştir ve toplumlar bunları koruyabilmek için direkt, esnek, hızlı ve maliyetsiz kurumlar yaratmaya çalışmıştır. Bu ihtiyacın gereği gibi karşılanabilmesi yönetimi ve işleyişini tanıyan, daha somut araştırma ve inceleme yapabilen, biçim kurallarına daha az önem verip, şikâyetin özüne yönelik çözüm arayan ve dolayısıyla daha hızlı işleyen bir kuruma ihtiyaç duyulmuştur[FONT='TimesNewRomanPSMT','serif'].[FONT='TimesNewRomanPSMT','serif'][1] Bu alanda 19.yy. başında İsveç’te ortaya çıkan ve hukuksal gelenekleri ile kültürleri benzer olan ülkelerde kısa sürede (Danimarka, Norveç, Finlandiya), buna karşılık gelenekleri farklı olan birçok demokratik ülkede ise kendi hukuk sistemleri ve özel gereksinmelerine göre değiştirilerek uygulanan(Örneğin, bu kurum; İskandinav ülkelerinde ombudsman, sosyalist ülkelerde prokuratura, Fransızlar tarafından mediateur olarak adlandırılmışlardır.[2]) bir kurumun büyük ilgi topladığına tanık olunmuştur.[3]

Geleneksel denetim mekanizmalarının yönetilenlerin kötü yönetim şikâyetlerine hakkaniyetli çözümler üretmede yetersiz kalması, daha etkili araçların bulunma gereğini ortaya koydu. Mevcut denetim mekanizmalarını ikame etme amacı gütmeksizin onları tamamlama işlevini yerine getirmek üzere uygulamaya konulan yöntemlerden birisi bu kurum olmuştur. Özellikle yönetimin hukuka uygun ama yerinde olmayan karar ve uygulamaları ve eylemsizliklerine karşı yönetilenleri korumak üzere oluşturulan Ombudsman Kurumu, bütün dünyada yaygınlık kazanmaktadır.[4]

Bireylerin yönetim karşısında korunmasında yönetimle birey arasındaki uyuşmazlıkların çözümünde en güvenli sistem olan yargısal denetimin işleyişinin yavaş ve pahalı olması, dava konusu eylem ve işlemlerin yerindeliğinin denetlenememesi gibi olumsuzluklar, İsveç'te ortaya çıkan ve 75'in üzerinde ülkede uygulama alanı bulan bu sistemi gündeme getirmiştir. Benimsendiği her ülkenin kendi yönetsel ve siyasal yapısına uygun bir teşkilat ve çalışma düzeniyle uygulamaya koyduğu Ombudsman sistemi genelde bireylerin yönetsel uygulamalarla ilgili şikayetlerini ya da kendisinin saptadığı yönetsel bozuklukları, hak ihlallerini parlamento adına soruşturabilen, incelediği belgeler üzerinde vardığı sonucu, yönetime, şikayetçiye ve parlamentoya ileten saygın bir görevliyi temel almaktadır.[5]

Bu çalışmada; Ombudsmanlık Kurumunun Tarihi Gelişimi Ve Arka Planı, Ülkemizde Ombudsman Sisteminin Kurulmasına İlişkin Gelişmeler,Ombudsmanın Tanımlayıcı Unsurları ve Tanımı,Ombudsman Kurumunun Özellikleri, 5548 sayılı Kamu Denetçiliği Kurumu Kanunu ve Anayasa Mahkemesi’nce Anılan Kanunun İptali Üzerine başlıkları altında, kısaca bu kurum irdelenecektir.

II_)Ombudsmanlık Kurumunun Ortaya Çıkışı ve Gelişimi
Ombudsmanlık kurumu İsveç’te kurulmuş bir kurum olarak kabul edilmektedir. İsveç kralı XII. Karl’ın (Demirbaş Şarl[6]) 1709 yılında Ruslara karşı yaptığı savaşta yenilmesi üzerine sığındığı ve ikamet etmekte olduğu Osmanlı ülkesi Bender’den ülkesine gönderilen bir kraliyet emri ile kral adına kamu görevlilerinin görevlerini yaparken kanunlara uygun hareket edip etmediklerini denetlemek üzere bir kişiyi yüksek vekil ‘’Hogste Ombudsmannen- Supreme Procurator’’ olarak atamıştı.[7][FONT='Verdana','sans-serif']

İsveç Kralı’nın uzun ikameti boyunca(1709-1714), Osmanlı toplum ve devlet hayatını ciddi şekilde ve yakından incelediği, Divan-ı Hümayun, Divan-ı Mezalim, Kazasker, Kadı, Muhtesip gibi kurul ve görevlilerin kamu görevlileri hakkında şikâyetleri padişah adına inceleyip, süratle karara vardıklarını, resmi görevlilerin hatalı, kasıtlı uygulamalarına karşı kişileri koruduklarını, zararlarının telafisi için çalıştıklarını gördüğü ve bütün bunlardan dolayı böyle bir uygulamayı başlattığı öne sürülmektedir.[8]
Ombudsman ilk doğduğu yıllarda değil II. Dünya Savaşı yıllarında dünya geneline yayılmaya başlamıştır. Ombudsman kurumu 1809 İsveç Anayasası ile Anayasal bir kurum haline gelmiştir. Bu tarihten yaklaşık 100 yıl sonra ombudsmanlık kurumu ilk kez Finlandiya’da(1919) uygulanmaya başlamıştır. 1919 yılına gelinceye dek bu kurum İsveç’te sessiz sedasız uygulanagelmiştir.Durumun böyle olmasında ülkelerin içinde bulunduğu sosyo-ekonomik ve siyasal koşulların büyük etkisi olmuştur. II. Dünya Savaşından sonra devlet tarafından üstlenilen işlevlerin artması, halkın eğitilmesi, yönetime katılmada bir artış meydana gelmesi, insan haklarının korunması hususunda oluşan ilgi, bu kurumun hızla yayılmasında etkili olmuştur.[9]

Yirminci yüzyıldan itibaren, özellikle yirminci yüzyılın ikinci yarısından sonra ombudsman kurumu birçok ülkelere yayılmıştır. 1919’da Finlandiya’da, 1955’de Danimarka’da uygulamaya geçirilmiştir. 1962 yılında Yeni Zelanda’da, 1966 yılında da İngiltere’de kurulmuş ve böylece Anglo-Sakson hukuk sistemlerini de etkisi altına almıştır. 1973 yılında Fransa aracılığıyla Kara Avrupası hukuk sistemlerine de giren kurum, Avrupa Konseyi istişari Asamblesinin 1975 tarihli ve 457 sayılı kararıyla da üye devletlere tavsiye edilmiş, 5548 sayılı Kamu Denetçiliği Kurumu Kanunu[10] ile ülkemizde de hukukilik kazanmıştır.[11]Bugün Ombudsmanlık Kurumu, aralarında Fransa, İngiltere, İtalya, İspanya, İsrail, Hindistan, Nijerya ve Portekiz’in de bulunduğu 100’ün üzerinde ülkede ulus, bölge, şehir ve belediye bazında uygulanmaktadır.[12]7 Şubat 1992 tarihinde Maastricht’te imzalanan Avrupa Birliği Antlaşması’nda ortaklık yaşamının demokratikleşmesi süreci içerisinde ortaklık kurumlarının saydamlığını sağlayarak, vatandaşlar ile bu kurumlar arasındaki güven ilişkisini güçlendirmeyi amaçlayan Avrupa Ombudsmanı kurulmuştur.[13]

Bu kuruma yapılan şikâyetler, tüm 19. yy. boyunca yıllık ortalama 100 civarında olmuş, 1950’lerin ortalarına doğru 700’ler aşılmış ve günümüzde yıllık ortalama 5000’lere ulaşılmıştır.[14]
Günümüzde uluslar arası düzeyde, devlet düzeyinde ve yerel yönetimlerde görev yapan ombudsmanların yanı sıra ihtisas ombudsmanlarına (askeri, tüketici, çocuk, sinema, basın ombudsmanları vb.) ticari ombudsmanlara (banka, sigortacılık, taşımacılık ombudsmanları vb.) ve bulundukları yerlere göre (aile, üniversite) ombudsmanlara da rastlanmaktadır.[15]
III_)Ülkemizde Ombudsman Sisteminin Kurulmasına İlişkin Gelişmeler

Ombudsman kavramının Türk hukuk literatüründe tartışılmaya başlanması 1970'li yıllara rastlamaktadır. Kamu Denetçisi sistemi, bir mevzuat çalışması olarak ilk kez 1982 Anayasasının hazırlık aşamasında gündeme gelmiştir. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi ve Siyasal Bilgiler Fakültesi öğretim üyelerinden bir grubun hazırlamış olduğu "Gerekçeli Anayasa Önerisi"nin[16] "Kamu Denetçileri Kurulu" başlıklı 114/b maddesi, Cumhurbaşkanının, TBMM, Danıştay, Sayıştay, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu ile Türkiye Barolar Birliği'nin ayrı ayrı göstereceği ikişer adaydan birini 5 yıllık bir süre için atamak suretiyle oluşturacağı 5 kişilik Kamu Denetçileri Kurulu'nun vatandaşların dilek ve şikayetlerini inceleyerek temel hak ve özgürlüklerin gerçekleşmesini gözeteceğini öngörmekteydi.[17]

Türkiye Cumhuriyeti'nde ombudsman benzeri bir kurumun oluşturulması yolunda komisyon çalışmalarının başlatılması ise 1990'lı yıllara rastlamaktadır. Bu yıllarda, özellikle insan hakları alanında yürütülen yoğun tartışmalar neticesinde, ombudsmanın kuruluşu, önce ‘7. beş yıllık kalkınma planına’[18] alınmış, daha sonra, 55. Hükümet döneminde. Adalet Bakanlığı bünyesinde ilk kez bir "Ombudsman Yasa Tasarısı Taslağı Hazırlama Komisyonu" oluşturulmuştur. Komisyon, taslağın hazırlık çalışmalarını, "Kamu Sözcülüğü Kanun Tasarısı Taslağı" adı altında, 12 Ağustos 1998 tarihinde tamamlamıştır.[19] Ancak bu taslak kanunlaşamamıştır.

Nihayet, aşağıda da ayrıntılı olarak açıklanacağı üzere, ombudsman kurumu 59. hükümet döneminde kamuoyu gündemine 5521 sayılı Kamu Denetçiliği Kurumu Kanun tasarısı ile gelmiştir. 5521 sayılı yasa Meclis’te kabul edilerek Cumhurbaşkanına gönderilmiş, Cumhurbaşkanı da bazı maddeleri tekrar görüşülmek üzere Kanunu Meclise geri göndermiştir. Kamu Denetçiliği Kurumu Kanunu 5548 sayılı yasa ile mecliste tekrar kabul edilerek Cumhurbaşkanlığına gönderilmiştir. Bunun üzerine Cumhurbaşkanı ve Ana muhalefet Partisi tarafından, Kanunun tümünün iptali istemiyle Anayasa Mahkemesi’ne götürülmüştür. Anayasa Mahkemesi ise 25.12.2008 tarihli kararıyla Kanun’un tümünü iptal etmiştir. Şu an yeni Anayasa teklifinde Kamu Denetçiliği Kurumu ile ilgili düzenlemeler yer almaktadır.

1982 anayasa koyucusu bu öneriyi kabul etmemekle birlikte, kimi yazarlarca[20] bir tür ombudsman olduğu iddia edilen "Devlet Denetleme Kurulu"na Anayasa'nın 108. maddesinde yer vermiştir. Buna karşın Devlet Denetleme Kurulu'nun "bir tür ombudsman" olmadığı son derece açıktır.[21]

Devlet Denetleme Kurulu, Cumhurbaşkanlığına bağlı olması ve üyelerinin Cumhurbaşkanı tarafından atanması dolayısıyla, 1982 Anayasası'nın; tarafsızlığı gerektiren yüksek yargı organı üyelikleri, Yükseköğretim Kurulu üyelikleri, Üniversite Rektörlükleri gibi pek çok göreve atama yapılmasında Cumhurbaşkanı'na yetki vermesinin bir uzantısı olarak Ombudsman benzeri bir kurum olarak değerlendirilebilmektedir. Oysa, Devlet Denetleme Kurulu ile Ombudsman Kurumu arasında pek çok fark vardır.[22] Bu farklılıkları şu şekilde sıralayabiliriz.[23]

· Devlet Denetleme Kurulu'nun "bir tür ombudsman" sayılamamasının en önemli nedeni Kurul’un, bağımsızlığa sahip olmamasıdır. Kurul. Anayasa'nın 108. maddesinde açıkça Cumhurbaşkanına bağlı olarak kurulmuştur ve başkan ve tüm üyeleri Cumhurbaşkanı tarafından atanmaktadır. Yine Anayasaya göre Kurul, ancak Cumhurbaşkanının isteği üzerine harekete geçebilecektir.

· Devlet Denetleme Kurulu'nun alacağı kararlar kamuoyuna açıklanmamaktadır. Hazırlanacak raporlar sadece Cumhurbaşkanına sunulacaktır. Cumhurbaşkanı kendisine sunulan raporu inceledikten sonra, rapor Başbakanlığa iletilecektir. Bu anlamda, Devlet Denetleme Kurulu'nun uyguladığı denetimi, bağımsız, bir organın uyguladığı denetim anlamındaki ombudsman denetimine benzetmek mümkün olmamaktadır.

· Ombudsmanın; hazırladığı raporları Meclise sunmak, kendi inisiyatifiyle kamuoyuna ve basına bilgi vermek, yönetimi uyarmak, bazı ülkelerde disiplin ve ceza kovuşturması yapılmasını istemek, hatta bizzat kovuşturmaları yürütmek gibi yetkileri bulunurken; Devlet Denetleme Kurulu, hazırladığı raporu Cumhurbaşkanı'na sunmakta ve gereğinin yapılmasını isteme konusunda Cumhurbaşkanı'nın takdir yetkisi bulunmaktadır.[24]

· Ombudsman, vatandaşların yönetimin eylem ve işlemlerinden kaynaklanan şikâyetlerini en kısa zamanda incelemek ve zarar gören kişinin hakkını korumak amacıyla hareket ederken; Devlet Denetleme Kurulu yönetimin hukuka uygun, düzenli ve verimli şekilde çalışmasını temin amacıyla faaliyet göstermektedir.[25]

IV_)Ombudsmanın Tanımlayıcı Unsurları ve Tanımı
Ombudsman kurumunun her uygulaması, uygulayan ülkenin gereksinimlerine ve özelliklerine göre farklı yapılara yol açabileceğinden, "ombudsman" kavramına ilişkin genel geçer bir tanıma ulaşmak son derece güçtür. Buna karşın, bir kuruma "ombudsman" adını verebilmek için asgari bazı koşulların bulunması gerektiği de kesindir.[26]

Öncelikle, ombudsman idareyi denetleyen bir kurumdur; bugün dünyanın her yerinde ombudsmanlar, idarenin eylem, işlem ve davranışları üzerinde denetim uygulamaktadır.[27] Dolayısıyla ombudsmanın, özel kişiler arasındaki uyuşmazlıklarla, yasama işlemleriyle ve yargısal işlemlerle ilgili olarak incelemelerde bulunması, kural olarak söz konusu değildir. Ancak çeşitli ülkelerde bu kuralın istisnalarına da rastlamak mümkündür Örneğin bazı Afrika ülkelerinde ombudsmanların, özellikle çevrenin korunmasına ilişkin konularda, sadece idarenin eylem, işlem ve davranışları üzerinde değil, özel kişilerin eylem ve işlemleri üzerinde de denetim uyguladıkları görülmektedir. İsveç ve Finlandiya, sadece idari işlemler üzerinde değil, yargısal işlemler üzerinde de denetim uygulayan ombudsmanlara sahip olmak suretiyle, genel kurala istisna teşkil etmektedirler.[28]

Burada, kamu hizmetlerinin özel kişiler eliyle yürütüldüğü durumlarda da ombudsmanın, özel kişiyi ve kamu hizmetinden sorumlu olan kamu hukuku kişisini denetleyebilmesi, ombudsmanın işlevi açısından önem arzetmektedir.

İkinci olarak, Ombudsman bağımsız bir kurumdur;[FONT='Times New Roman TUR','serif'] bu bağımsızlık yürütme organına olduğu kadar kendisini seçen Parlamento ya da diğer organlara karşı da sağlanmaktadır. Ombudsmanların devletin diğer organlarına karşı yasal/anayasal bağımsızlığı, politik ve diğer sonuçlardan korkmaksızın gerçeği arama özgürlüğü sağlarken, diğer yandan da ombudsmanın hiçbir baskıyla karşılaşmaksızın serbestçe çalışabilmesi yanında herhangi bir beklentiye girerek kendi kendini sınırlandırmamasını sağlamaktadır.[29]

Yürütmeden ve idareden bağımsız olmayan bir kurumun idare üzerinde denetim uygulaması durumunda, bu denetimin, idari denetimden farklı bir denetim olarak nitelendirilmesi mümkün olmayacaktır. İşte bu nedenledir ki, "ombudsman denetimi" adı altında ayrı ve kendine özgü bir denetimden söz edebilmek, ancak yürütmeden ve idareden bağımsız olan bir kurum yaratmakla mümkün olacaktır.[30]
Nihayet, Ombudsman Kararları Hukuken Bağlayıcı Değildir; sahip oldukları çok geniş sorgulama ve araştırma yetkileri ile çelişkili görünse de ombudsmanların, kamusal eleştiri ve ikna dışında, zorlama yetkileri bulunmamaktadır. Karar verme, yönetimce verilmiş bir kararı ortadan kaldırma ya da değiştirme yetkilerinin olmaması ombudsmanların genel niteliğidir.[31] Dolayısıyla, ombudsmanlık kurumu yaptırımı olan bir kurumdan çok, bir ikna kurumudur.[32] Bir yazar[33] ombudsmanın bu niteliğinden dolayı, ‘’havlayabilen ancak ısıramayan bir bekçi köpeğine’’ benzetmektedir.
Ancak ombudsmana bağlayıcı karar alabilme yetkisi verilseydi, çalışma yöntemlerinin ve inceleme usullerinin daha şekilci, formel olması ve işlem, eylem ya da davranışlarından şikâyetçi olunan idarenin tam bir savunma makamı konumuna gelmesi kaçınılmaz olabileceği gibi, bu denetim, yargı denetimi gibi pahalı ve yavaş işleyen bir denetim haline gelecekti.[34]
Yukarıda aktarılan tanımlayıcı unsurlar sonucunda bu kurumu şu şekilde tanımlamak mümkündür.

Ombudsman, idarenin eylem, işlem ve davranışlarını denetleyen, fakat verdiği kararların bağlayıcı özelliği bulunmayan, bağımsız bir kurumdur.

Doktrinde bu kurum değişik şekillerde tanımlanmıştır:

AVŞAR ombudsmanı, vatandaşların bürokrasiden, kötü yönetimden kaynaklanan şikâyetlerini geniş yetkileri çerçevesinde, hızlı ve güvenli bir şekilde araştırıp çözüm önerileri sunan; yetkin, tarafsız, bağımsız, yasal, atanmış veya seçilmiş yetkili olarak tanımlamaktadır.

ATAMAN’a göre, ombudsman prensip itibariyle ataması yasama organı tarafından yapılan ancak parlamentoya karşı da hükümete karşı olduğu kadar bağımsız olan, idarece mağdur edilen bireylerin hiçbir şekle bağlı olmaksızın şikâyette bulunmaları üzerine harekete geçen, geniş bir inceleme-soruşturma araştırma denetim yetkisine sahip olan; idare tarafından yapılan haksızlıkları ortaya koymak, takdir yetkisinin kötüye kullanılmasına engel olmak, mevzuata saygılı olmayı ve uygun davranmayı sağlamak, icrai niteliği bulunmayan öneriler yapmak, kamu hizmetlerinin hakkaniyete uygun bir şekilde ve daha iyi yerine getirilmesi için gereken düzenlemelerin yapılması yönünde öneride bulunmak amaçlarını taşıyan bir kurumdur.[35]

ERHÜRMAN’nın ifadesiyle, ombudsman, şikâyet üzerine veya re'sen harekete geçerek, idarenin eylemleri, işlemleri ve davranışları üzerinde hukuka aykırılık ve yerindelik denetimi yapmaya ve hukuka aykırı bulduğu veya yerinde bulmadığı işlemlerin geri alınması, kaldırılması veya bu işlemlerden veya eylemlerden doğan zararın giderilmesi ve yurttaşlara yönelik uygunsuz davranışların düzeltilmesi için idare nezdinde girişimlerde bulunmaya ve hukuken bağlayıcı nitelikte olmayan kararlar almaya yetkili olan bağımsız bir devlet organıdır.[36]

Nihayet, KENEŞ’e göre ise, ombudsman; halkın, idarenin eylem ve işlemlerine ilişkin yakınmalarını incelemeye ve haklı olduğu yakınmalara sebebiyet veren eylem ve işlemlerin kendilerinin ya da zararlı sonuçlarının ortadan kaldırılması için çaba göstermeye yetkili olan bağımsız bir kurum[37] olarak değerlendirmektedir.

Fransız Adalet Bakanı, Millet Meclisi’nde yaptığı konuşmada ombudsmanı, hiçbir karşılık beklemeden, sırf gönülleri hoş etmek için programatik olarak ve şekle bağlı olmaksızın idare ve vatandaş arasına giren şefaatçi[38], olarak tanımlarken; Danimarka ombudsmanı HANSEN;Ombudsman, duyguları incinmiş olan kişilerin, hükümet kuruluşlarına, memurlarına ve iş görenlerine karşı, adaletsizlik ve kötü yönetime ilişkin olarak yakınmalarını alan, bağımsız bir üst düzey kamu görevlisinin başında bulunduğu, anayasa ya da yasa ile kurulan bir bürodur[39] şeklinde ifade etmiştir.

Anayasa Mahkemesi tarafından tümü iptal edilen 5548 sayılı Kamu Denetçiliği Kurumu Kanunu’nda ise bu kurumun amacı şu şekilde tanımlanmıştı: ‘’…(G)erçek ve tüzel kişilerin idarenin işleyişi ile ilgili şikâyetlerini, Türkiye Cumhuriyetinin Anayasada belirtilen nitelikleri çerçevesinde, idarenin her türlü eylem ve işlemleri ile tutum ve davranışlarını; adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygı, hukuka ve hakkaniyete uygunluk yönlerinden incelemek, araştırmak ve idareye önerilerde bulunmak.’’[40]

V_)Ombudsman Kurumunun Özellikleri
A_)Ombudsmanın Nitelikleri

Ombudsmanın nitelikleri ele alınırken, konuya iki boyutta yaklaşılmalıdır. Çünkü ombudsmanın hem kişisel hem de kurumsal özellikleri bulunmaktadır ve bu özelliklerin birbirine karıştırılmaması gerekir. Ombudsmanın kişisel özellikleri denildiğinde bu kuruma seçilecek olan kişinin bünyesinde barındırması gereken özellikler kastedilmekte, kurumsal özellileri denildiğinde ise ombudsmanın bir kurum olarak ne gibi özelliklere sahip olması gerektiği vurgulanmaktadır.[41]


1_)Kişisel Nitelikleri

· Ombudsmanda olması istenen niteliklerin başında genelde “saygınlık” gelmektedir

· Ombudsmanın özünü bağımsızlık, temel değerini ise verimlilik oluşturmaktadır. Aldığı kararlarda ve yaptığı önerilerde kimsenin tesiri altında kalmamalı, sağduyulu bir şekilde hareket ederek gösteriş amacı taşımaksızın faaliyetlerini sürdürmelidir.[42]

· Kararlarının güvenilir ve adil olması için Ombudsman hukuk ilmine tamamen hakim olmalı ve siyasi tarafsızlığını her koşul altında muhafaza etmelidir.Bu yüzden Ombudsmanların kariyer endişesi taşımayan, dürüst, olgun ve hukuka tam anlamıyla hakim kişiler olmaları gerekmektedir.[43]

2_)Kurumsal Nitelikleri[44]

ü Bağımsızlık ve tarafsızlık; Ombudsmanın bağımsızlığı, kurumu doğuran anayasal ya da yasal metinlerden, seçilme biçimlerinden, dokunulmazlıklarından ve aynı zamanda başka bir görevi de gerçekleştirememelerinden, atama şeklinden ve tekrar seçilip seçilememesinden, faaliyetleri üzerinde dış denetimin olmamasından, mali olanaklarından ve işbirliği ettiği kişi ve kurumlardan doğmaktadır.[45] Ombudsman, yetki alanı içerisinde kalan ve kendisiyle ilgili soruşturmada ve incelemede bulunacağı kamu makamlarının doğrudan ya da dolaylı etkilemelerine açık olmamalıdır. Söz konusu makamlardan bağımsız bir şekilde hareket edebilmeli ve yaptığı işte tarafsızlığını koruyabilmelidir. Bağımsızlık, ombudsmanın statüsü ile ilgili bir durumu ifade ederken, tarafsızlık, davranışlarıyla ilgilidir.[46]

ü Görünebilirlik ve ulaşılabilirlik; ombudsmana ulaşım kolay olmalı, başvuran kişilerden herhangi bir harç, vergi vb. benzeri şeyler alınmamalıdır. Ancak, çoğu ülkede vatandaşlar şikâyetlerini doğrudan ombudsmana yapamadıkları gibi, istedikleri her konuda veya karşılaştıkları her olumsuz durum karşısında ve yönetimin her kötü uygulamasıyla ilgili konulardaki şikâyetlerini ombudsmana bildirme hakları yoktur. Şikâyetlerin bu şekilde dolaylı hale getirilmesi ve konu itibariyle sınırlandırılması ombudsman kurumunun eleştirilmesine neden olmaktadır.[47] Yurttaşların şikâyetlerini ombudsmana ulaştırabilmek için; yazılı olarak, telefonla, elektronik posta yoluyla başvurabilmeleri kurumun getirilme amacına uygun düşecektir.

ü Profesyonellik,ombudsmanın temel özelliklerinden bir tanesi de profesyonelliktir. Profesyonelliği sayesinde ombudsman, kendisine yapılan başvuruları incelerken hakkaniyete uygun çözüm önerileri getirebilmekte, olaylara doğru bir bakış açısı ile yaklaşabilmekte, uygun kararlar alarak toplumun güvenini ve saygısını kazanmaktadır.[48]

ü Geniş araştırma yetkisi,[FONT='Times New Roman TUR','serif'] Kararlarının sonuçları; eleştiri, yönetimi daha önceki kararlarını yeniden gözden geçirerek kaldırma ya da değiştirmeye ikna, olayları kamuoyuna açıklayarak halkın demokratik denetimini sağlamaktan ibaret olan ombudsman denetim görevini yerine getirirken çok geniş yetkiler kullanmaktadır. Ombudsmanların her türlü dosyaya ulaşabilme, yöneticileri çağırabilme, gerektiğinde birimleri denetleyebilme yetkileri bulunmaktadır. Bu geniş soruşturma yetkisi ombudsmanı yönetim mekanizmasının kalbine götürerek gerçeği olduğu gibi ortaya çıkarmasına ve sıradan bir yurttaşın, hatta Parlamento üyesinin bile sahip olmadığı, yönetsel işlemlerin gerçek öğelerini öğrenmesine olanak vermektedir.[49]

ü Hakkaniyete uygun çözüm önerme yetkisi,yaptığı kapsamlı araştırma neticesinde ulaştığı bulgular, yakınmacıyı haklı gösterir nitelikteyse, ombudsman tarafından somut duruma uygun çözüm önerilmektedir.[50][FONT='TimesNewRomanPSMT','serif'] Yönetimin yurttaşlarla ilgili eylem ve işlemlerinde bulduğu eksiklikleri ve yanlışları parlamentoya ve kamuoyunun bilgisine sunma yetkilerine sahip olan ombudsman, esas gücünü de zaten araştırma ve soruşturmaları sonucunda vardığı kanaati kamuoyuna açıklama yetkisinden almaktadır. Bütün yönetim organları tabii olarak, başta siyasi irade, bu noktada ombudsmanların önerilerine uymak eğilimindedirler.[51]

ü Kamuya karşı sorumluluk,ombudsmanın sorumluluğu sadece şikâyet başvurusunda bulunanlara karşı değil, şikâyetçi olunan kamu kurumlarına karşı da bulunmaktadır. Taşımış olduğu bu sorumluluk gereği ulaştığı sonucu her iki tarafa da gerekçeleriyle birlikte ifşa etmek mecburiyetindedir.[52] Yaptığı çalışmalar, bütün medyaya ve tüm kamuoyuna açıktır ve en doğru ve güvenilir bilgilerin yayılmasını sağlayarak, halkın yanlış ve taraflı bir şekilde bilgilendirilmelerini önleyecektir. Aslı olmayan söylenti ve iddialar söz konusu ise yine bu iddialar hakkında kamuoyuna güvenilir kimliği ile açıklamada bulunacak, hükümetlerin, idarenin ve idarecilerin yıpranmasının önüne geçecektir.[53]

B_)Ombudsmanın Görevleri

Ombudsmanın görevi kamu otoriteleri ile bireyler arasındaki ilişkiler nedeniyle ortaya çıkan sorunlarla ilgilenmektir. Ombudsman kamu yönetimine karşı bireylerin şikâyetlerini kabul etmekte ve yaratılan sorunlara bir çözüm getirme çabasına girişmektedir. Hak ve özgürlüklerin koruyuculuğu görevini üstlenen ombudsmanlar kendilerine aracısız olarak ulaşan şikâyetler üzerine ya da kendi inisiyatifleri ile harekete geçmekte ve yönetim tarafından uygulanan kanunların kötüye kullanılmasında ya da temel hakların korunması dâhil, gerekli bütün hallerde soruşturma görevini yerine getirmektedirler.[54]

Ombudsmanların görev alanını, kamu yönetimi oluşturmaktadır. Ombudsman, yasal olarak verilen yetki alanı içerisinde devlet, yerel yönetimler, bağımsız kamu yönetimi ve müesseselerin tamamını ya da yasada özel olarak belirtilen kurum veya hizmet alanını denetlemekle görevlidir.[55]

Kısacası ombudsmanın görevlerini sıralayacak olursak[56]:

Ø İnsan haklarını savunmak,

Ø Kişi hak ve özgürlüklerini korumak,
Ø Vatandaşları gerektiğinde kötü yönetime karşı savunmak,
Ø Kötü yönetimden doğan haksızlıkları önlemek,
Ø Yönetimin iyileştirilmesine çalışmak,
Ø Çıkarlardan bağımsız olarak soruşturmaları yürütmek, çözümler önermek ve bunları kamuya açıklamaktır.

C_)Ombudsmanın Yetkileri
Ombudsmanın kullandığı araçlar ve yetkileri ülkeden ülkeye değişmekle birlikte, yönetim karşısındaki yetkileri esas itibariyle, tavsiye, uzlaştırma ve buyruk çerçevesindedir.[57]Ombudsmanların karar verme, yönetimce verilmiş kararları değiştirme veya tümden ortadan kaldırma gibi yetkileri bulunmamakla birlikte, yönetimin yurttaşlarla ilgili eylem ve işlemlerinde bulduğu eksiklikleri ve yanlışlıkları parlamentoya ve kamuoyunun bilgilerine sunma yetkisine sahip olan ombudsman esas gücünü de araştırma ve soruşturmaları sonucunda vardığı kanaati kamuoyuna açıklama yetkisinden almaktadır. Bütün yönetim organları tabii olarak, başta siyasi irade, bu noktada ombudsmanların önerilerine uymak eğilimindedirler.[58]

Ombudsmanların parlamentoya yasa önerileri hazırladıkları dahi görülmektedir. [59]
D_)Ombudsmanın İşlevi
Ombudsman kurumu, hukuk devletinin geliştirilmesi, insan haklarının yaşama geçirilmesi ve katılımcı demokrasi idealinin yerleştirilmesi yönündeki katkılarını, yönetenler, yurttaşlar ve genel olarak toplum üzerinde etki yaratan dört farklı işleviyle yerine getirmektedir.
1_)Eğitici İşlev
Yurttaşların birçoğu, ya pozitif hukukun kendilerine tanıdığı haklardan haberdar değildir ya da bu hakların korunmasına ilişkin mekanizmaları bilmemektedir ya da bu hakları ve mekanizmaları bilmesine karşın, bunları kullanmak konusunda isteksiz ve inançsızdır.[60]Hukuku uygulayan pozisyonda olan kamu görevlilerinin, hukuka aykırı birçok işlem, eylem ve davranışlarda bulunmalarının nedeni de bir yönüyle bu sebepten ileri gelmektedir.
Ombudsman kurumu, bir yandan yönetenlere, bir yandan yönetilenlere yönelik olarak eğitici bir işlevi yerine getirmektedir. Bunu hazırladığı raporlarıyla ve bunların kamuoyuna açıklanmasıyla, düzenlediği tanıtım kampanyalarıyla, denetim gezileriyle yerine getirecektir.
Örneğin, Danimarka ombudsmanının her hafta basınla buluştuğu ve yaklaşık 200 bin broşür dağıttığı, Hollanda ombudsmanının zamanının önemli bir kısmını halkla ilişkilere ayırdığı, Avusturya ombudsmanının televizyon programı yaptığı görülmektedir.[61]
2_)Önleyici (Caydırıcı) İşlev
Ombudsmanın sırf varlığı dahi, İdarenin işlem ve eylemlerinde hukuka uygun olmayı sağlamaktadır.
Demokratik devletlerde kamuoyunun idare üzerinde uygulayacağı yaptırımın yargı organının hükmettiği tazminattan daha etkili olacağı durumlarla karşılaşmak şaşırtıcı olmasa gerektir. Bu anlamda bağlayıcılığını hukuksal yaptırımlardan değil, siyasal yaptırımlardan alan ombudsman kararlarının, zaman zaman yargı kararlarından dahi daha etkili sonuçlar doğurmasının mümkün olduğunu vurgulamak gerekmektedir.[62]
3_)Düzeltici İşlevi,
Ombudsmanın şikâyetçinin başvurusunu haklı bulması durumunda yapılacak ilk iş, şikâyet konusu eylem, işlem ya da davranışı gerçekleştiren idareye başvurarak kararın gereğinin yapılmasını istemektir. İdare, işlemini kaldırarak, geri alarak, değiştirerek, işlem veya eyleminden doğan zararı gidererek, ya da bazen başvurucudan eylem, işlem veya davranışı için özür dileyerek ve bunu tekrarlamayacağını taahhüt ederek kararın gereğini yerine getirebilecektir. Bazı ülkelerde ombudsman, kararın gereğinin yerine getirilmesi için idareye belli bir süre vermektedir, idarenin bu süre sonunda gerekeni yapmaması durumunda işlem, eylem ya da davranışı gerçekleştiren idari makamın hiyerarşik üstüne başvurarak sonuç almaya çalışacaktır.[63]

Ombudsman bu yönüyle, hem denetim kurumu olarak diğer denetim kurumlarının iş yükünü azaltmakta hem de eksikliklerini tamamlamaktadır. Ombudsmanın kamu otoritelerinin eylem ve işlemlerini bireylerin hak ve özgürlükleri açısından incelemesi, idarenin karar, eylem ve işlemlerinin kalitesini yükseltmektedir.[64]

4_)Kamu Yönetimini İyileştirici İşlevi

Ülkemizde idarenin eylem ve işlemlerinin hukuka uygunluğu yönünden denetlenmesi, yargı organları bakımından idari yargı aracılığıyla sağlanmaktadır. Yargı mercilerinin, idarenin hukuka aykırı eylem ve işlemlerini saptayarak, bu yönde idarenin tesis etmiş olduğu işlemi iptal etmesi veya idareyi tazminata mahkûm etmesi, kendisine Anayasal düzeyde verilmiş yargı yetkisini kullanan bağımsız mahkemelerin dahi eleştirilmesine sebebiyet vermekle beraber, idare bu yönüyle kendisini idari yargı mercilerinin vermiş oldukları kararlara göre şekillendirmek zorundadır.

Her ne kadar ombudsmanın yaptığı araştırma ve soruşturma sonucu varmış olduğu kanı bağlayıcı olmasa da, hazırladığı raporların kamuoyu nezdinde açıklanması idarenin bir nevi kendine çeki düzen vermesini sağlamakla birlikte, kasten hukuka aykırı işlem tesis edildikten sonra, dava aç(a)mayanların mağduriyetleri, bu etkin ve verimli olacağı öngörülen kamuoyu denetimiyle engellenmeye çalışılacaktır.

E_)Ombudsman ve Yargı İlişkisi

Ombudsmanın yargı ile ilişkileri büyük bir dikkat gerektirmektedir. Ombudsman işlevleri gereği Yargıç’a yakın bulunmaktadır. Fakat ondan yetkileri ve müdahalelerinin yapısı gereği radikal olarak ayrılmaktadır. Ombudsman yargı kurumlarınca çözümlenmesi zorunlu olan ve hukuk bazına dayanan itilaflara karışmamaktadır. Fakat özgürlük, iyi yönetim ve hakkaniyet adına çözümler önermektedir.[65]
Ombudsman denetimi yargı kararlarını yerini alabilecek kabiliyette bulunmamakla birlikte, daha az şekilci, ulaşılması çok daha ucuz ve kolay olması yönüyle, yargı mercilerinin iş yükünü hafifleteceği ve vatandaşların, özellikle çok da önemli olmayan uyuşmazlıklarda, şikâyetlerini yargı organları yerine ombudsmana götürmesini sağlayacaktır.[66]

İsveç ombudsmanının aksine, birçok ülkede ombudsman yargı organlarını denetleyememektedir. Gerçi İsveç'te, Ombudsmanın yargı organları üzerinde uyguladığı denetimin yargı bağımsızlığına gölge düşürdüğü yönündeki eleştiri, Ombudsmanın yargı organlarının kararlarını değiştirme yetkisinin bulunmadığı, dolayısıyla yargının yine de bağımsız olduğu yolundaki iddiayla karşılanmaktadır.[67] Ülkemizde bu görev adalet müfettişleri eliyle yerine getirilmektedir.[68]

Yine ombudsmanın verdiği kararların yargı kararları üzerinde bir etkisi bulunmamaktadır.

Öte yandan, yargı denetiminin varlığı ve ombudsmana başvurmanın yargı yolunun kapanması anlamına gelmemesi de, ombudsman kararlarının etkinliğini arttıran bir faktör olarak karşımıza çıkmakta, ombudsmanın kararlarını yerine getirmediği zaman yargı denetimiyle ve büyük bir olasılıkla aynı kararın hukuken bağlayıcı bir biçimiyle karşılaşacağını bilen idare, yargı yoluna başvurulmasına gerek kalmaksızın, kendisine bildirilen kararı uygulamayı tercih edebilmektedir.[69]


F_)Uygulamadaki Önemli Noktalar[70]

[FONT='Times New Roman TUR','serif']Çeşitli ülkelerdeki Ombudsman Kurumu uygulamaları değerlendirildiğinde, aşağıdaki konulara dikkat edilmesi gerektiği ortaya çıkmaktadır.
v [FONT='Times New Roman TUR','serif']Ombudsman’ın pozisyonu ve fonksiyonları ayrı bir Ombudsman Kanunu (Ombudsman Act) ile belirtilmiştir: Kanun ile korunmak, Om[FONT='Times New Roman TUR','serif']budsman’a görevini yürütürken diğer kurumlarla olan ilişkilerinde büyük destek sağlar. Mesela, Ombudsman Kanununda açık olarak, gerekli her türlü dokümanın ve bilginin kamu görevlileri ve bürokratları tarafından Ombudsman’a sağlanması gerektiği belirtilmiştir. Bu yüzden Ombudsman’a gerekli bilgiyi vermemek mümkün değildir. Bunu yanı sıra birçok kaynak Ombudsman Kanunu’nun pragmatik bir esnekliğe sahip olmasının Ombudsman’ın başarısının temeli olduğunda birleşmektedirler. Mesela böyle bir esneklik Ombudsman’a bir şikâyetin araştırma gerektirip gerektirmediğine, şikâyeti ele alıp almamaya, şikâyetin kapsamını genişletmeye veya araştırmaya istediği zaman sona erdirmeye karar verme serbestliğini tanır. Böylece Ombudsman şikâyetleri ele alırken Kanun onu aşırı şekilde kısıtlamaz ve bireyin şikâyetine özel davranmayı mümkün kılar.
v [FONT='Times New Roman TUR','serif']Arkasında Parlamento’nun desteği vardır: [FONT='Times New Roman TUR','serif']Ombudsman Parlamento tarafından Parlamento’yu temsil etmek üzere seçilmiştir. Ombudsman’ın otoritesinin Parlamento’dan çıkması, hükümet görevlilerini (özellikle bakanlar) yönetimi ile ilgili fikirlerinde Ombudsman’a ayrı bir itibar sağlar. Aynı zamanda denetlemekle yükümlü olduğu devlet idare sisteminden de ayrı bir konumda bulunduğunun altını çizer. Ombudsman kurumunun düzgün çalışması için Parlamento ve Ombudsman arasında çok iyi bir iş ilişkinin varlığı vazgeçilemez bir ön koşuldur. Bu iyi iş ilişkisinin sağlanması büyük miktarda Ombudsman’ın faaliyet gösterdiği Anayasal veya Kanuni çerçeveye dayanır.
v [FONT='Times New Roman TUR','serif']Politik olarak tarafsızdır: [FONT='Times New Roman TUR','serif']Ombudsman’ın görevini yürütürken her türlü partizanlıktan uzak kalması görevinde başarılı olması için şarttır. Bu yüzden Ombudsman’ın siyasi partilerle olan ilişkisi minimize edilmelidir.
v [FONT='Times New Roman TUR','serif']Kararlarında bağımsızdır: [FONT='Times New Roman TUR','serif']Her ne kadar Ombudsman Parlamento tarafından seçilse de, Parlamento’dan veya diğer yüksek seviyeli kurumlardan bağımsız olarak hareket etmelidir. Bu bağımsızlık, Ombudsman’ın fikirlerinin tarafsızlığına kamuoyu tarafından duyulan güvenin sarsılmaması açısından önemlidir. Bunu yanında fikirlerinde ve kararlarında bağımsız olması Ombudsmanı politik ihtilaflara oyuncak olmaktan da kurtarır.
v [FONT='Times New Roman TUR','serif']Kamu kurumları Ombudsman ile işbirliği içindedirler: [FONT='Times New Roman TUR','serif']Burada önemli olan nokta, kamu idaresinin Ombudsman’ın araştırmalarına karşı uzlaşıcı bir tutum benimsemesidir. Eğer Ombudsman vaka araştırmalarında, kamu kuruluşlarında isteksizlik ve şüphe ile karşılaşırsa veya vardığı kararlar, öneriler ciddiye alınmazsa, hem Ombudsman’ın görevini yapması güçleşir hem de kamuoyunun idaresine güveni sarsılabilir.
v [FONT='Times New Roman TUR','serif']Ombudsman her açıdan yüksek standartlara sahiptir: [FONT='Times New Roman TUR','serif']Gerek ilgileneceği vakaların miktarı ve içeriği nedeniyle kaldırması gereken ağır iş yükü, gerekse maruz kalacağı politik ve diğer baskılar nedeniyle Ombudsman seçilen kişinin hem hukuka son derece hâkim olması hem de kişilik bakımından olgun, her koşul altında tarafsızlığını muhafaza edebilecek, dürüst, görevine bağlı olan bir insan olması gereklidir.
v [FONT='Times New Roman TUR','serif']Ombudsman’a masrafsızca, kolayca, doğrudan ulaşılabilir: [FONT='Times New Roman TUR','serif']Ombudsman’a başvurmak için ne herhangi bir ücret talep edilir, ne de karmaşık bir prosedürü aşmak gerekir. Şikâyetin nedenini ve ilgili dokümanları içeren doğrudan Ombudsman adına yazılmış sıradan bir mektup yeterlidir. Başvuru şekli diğer mekanizmalara kıyasla çok kolay ve masrafsızdır.
v [FONT='Times New Roman TUR','serif']Ombudsman her başvuru ile tek tek ilgilenir: M[FONT='Times New Roman TUR','serif']esela Ombudsman bir şikayet asılsız olsa bile, şikayetçiye cevap vererek neden asılsız olduğunu açıklar veya şikayet denetim alanı dışında ise, şikayetçiye başka ne gibi yollara başvurabileceğini açıklar. Her başvuru ile tek tek ilgilenir.
v Medya ile aktif[FONT='Times New Roman TUR','serif'] ilişkisi vardır: [FONT='Times New Roman TUR','serif']Ombudsman’ın özellikle kendi inisiyatifi ile başlattığı araştırmalarda, basında özellikle idari organlar hakkında çıkan haberler, televizyon ve radyo programları büyük rol oynar. Ayrıca medyanın Ombudsmanın ilgilendiği bazı ihtilaflı vakalara yer vererek kamuoyunun dikkatini çekmesi Ombudsman’ın faaliyetleri üstünde bir çeşit kontrol oluşturur.

VI_)5548 sayılı Kamu Denetçiliği Kurumu Kanunu

Ülkemizde Ombudsmanlık Kurumu; 59. hükümet döneminde kamuoyu gündemine 5521 sayılı Kamu Denetçiliği Kurumu Kanun tasarısı ile gelmiştir. 5521 sayılı yasa Meclis’te kabul edilerek Cumhurbaşkanına gönderilmiş, Cumhurbaşkanı da bazı maddeleri tekrar görüşülmek üzere kanunu meclise geri göndermiştir. Kamu Denetçiliği Kurumu Kanunu 5548 sayılı yasa ile mecliste tekrar kabul edilerek Cumhurbaşkanlığına gönderilmiştir. Bunun üzerine Cumhurbaşkanı ve Ana muhalefet Partisi tarafından, Kanun’un tümünün iptali istemiyle Anayasa Mahkemesi’nde dava açılmıştır.

Anayasa Mahkemesinin 01.11.2006 tarihli ve 26333 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 27.10.2006 tarihli ve E. 2006/140, K. 2006/33 sayılı kararıyla söz konusu Kamu Denetçiliği Kurumunun kuruluşunu düzenleyen Geçici 1. maddesinin yürürlüğü durdurulmuş, daha sonra Mahkeme’nin25/12/2008 karar tarihli ve E:2006/140, K:2008/185 nolu, 04/04/2009 tarih ve 27190 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan kararıyla Kamu Denetçiliği Kurumu Kanunu’nun tümü oybirliğiyle iptal edilmiştir.

Kanun’un ‘Amaç’ başlıklı 1. maddesinde; ‘’gerçek ve tüzel kişilerin idarenin işleyişi ile ilgili şikâyetlerini, Türkiye Cumhuriyetinin Anayasada belirtilen nitelikleri çerçevesinde, idarenin her türlü eylem ve işlemleri ile tutum ve davranışlarını; adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygı, hukuka ve hakkaniyete uygunluk yönlerinden incelemek, araştırmak ve idareye önerilerde bulunmak’’ hükmü yer almakta; ‘Görev’ başlıklı 9. maddesinde ise Kurumun görevi, ‘’idarenin işleyişi ile ilgili şikâyet üzerine, Türkiye Cumhuriyetinin Anayasada belirtilen nitelikleri çerçevesinde, idarenin her türlü eylem ve işlemleri ile tutum ve davranışlarını; adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygı, hukuka ve hakkaniyete uygunluk yönlerinden incelemek, araştırmak ve idareye önerilerde’’bulunmak olarak belirlenmiştir.

Yine Kanun’un 4. maddesinde, kurumun TBMM’ ye bağlı, kamu tüzel kişiliğini haiz, özel bütçeli ve merkezi Ankara’da bulunduğu hükümleri getirilmektedir. Bu yönüyle kuruma tüzel kişilik verilerek bağımsızlığı sağlanmayı amaçlanmıştır. Yine; Kurumda, bir Başdenetçi ve en fazla on denetçi ile Genel Sekreter, uzman, uzman yardımcıları ve diğer personelin görev yapacağı ve Kurum’un gerekli gördüğü yerlerde büro açabileceği hükme bağlanmıştır. Bu yönüyle, merkezden yönetimin sakıncaları giderilmeye çalışılarak, Kurum daha etkin ve işlevsel hale getirilmek istenmiştir.
Başdenetçi
§ Başdenetçi ve denetçiler 5 yıllık bir süre için TBMM Genel Kurulunca seçilmektedirler. (m.14)

* Bir dönem başdenetçi veya denetçi olarak görev yapan bir kimse sadece bir dönem daha başdenetçi veya denetçi seçilebilmektedir. (14/3) Bağımsızlık
* Kanuna göre, hiçbir organ, makam, merci veya kişinin, başdenetçiye ve denetçilere görevleriyle ilgili olarak emir ve talimat veremez, genelge gönderemez, tavsiye ve telkinde bulunamaz.(m.12) (Denetçilere bu yönüyle Hâkim gibi korunma sağlanmış, görevini yürütürken bağımsızlığı teminat altına alınmıştır.) Yetkileri

§ Kurumun inceleme ve araştırma konusu ile ilgili olarak istediği bilgi ve belgelerin, bu isteğin tebliğ edildiği tarihten itibaren otuz gün içinde verilmesi zorunludur.(m.18)
§ İnceleme ve araştırma konusu ile ilgili olarak başdenetçi, denetçiler veya uzmanlar tanık ya da ilgili kişileri dinleyebilmektedir.(m.19)
§ Kurul, her takvim yılı sonunda yürütülen faaliyetleri ve önerileri kapsayan bir rapor hazırlar. (22/1) Bu rapor Resmî Gazetede yayımlanmak suretiyle kamuoyuna duyurulur.(m.22/2)
Başvuru Usulü
§ Kuruma, gerçek ve tüzel kişiler başvurabilirler. Yabancıların başvuru hakkını kullanabilmeleri, karşılıklılık esasına bağlıdır. Başvuru; dilekçe ile yapılabileceği gibi elektronik ortamda veya diğer iletişim araçlarıyla da yapılabilir.(m.17)


Süre
§ Kuruma, idarî işlemlerde tebliğ tarihinden, idarî eylem, tutum ve davranışlarda öğrenme tarihinden itibaren doksan gün[71] içinde başvurulabilir. Başvuru tarihi, dilekçenin Kuruma, valilik veya kaymakamlıklara verildiği, diğer hallerde başvurunun Kuruma ulaştığı tarihtir. Dava açma süresi içinde yapılan başvuru, işlemeye başlamış olan dava açma süresini durdurur.(m.17/6-7)
§ Başvurunun Kurum tarafından reddedilmesi halinde, durmuş olan dava açma süresi gerekçeli ret kararının ilgiliye tebliğinden itibaren kaldığı yerden işlemeye başlar. Başvurunun Kurum tarafından yerinde görülerek kabul edilmesi halinde; ilgili merci Kurumun önerisi üzerine otuz gün içinde herhangi bir işlem tesis etmez veya eylemde bulunmaz ise, durmuş olan dava açma süresi kaldığı yerden işlemeye başlar. Kurumun, inceleme ve araştırmasını, başvuru tarihinden itibaren altı ay içinde sonuçlandıramaması halinde de durmuş olan dava açma süresi kaldığı yerden işlemeye başlar.(m.21)[72]
§ Kurum, inceleme ve araştırmasını başvuru tarihinden itibaren en geç altı ay içinde sonuçlandırır. İnceleme ve araştırma sonucunu ve varsa önerilerini ilgili mercie ve başvurana bildirerek, başvurana, işleme karşı başvuru yollarını da gösterir. İlgili merci, Kurumun önerileri doğrultusunda tesis ettiği işlemi veya Kurumun önerdiği çözümü uygulanabilir nitelikte görmediği takdirde bunun gerekçesini otuz gün içinde Kuruma bildirir.(m.20)[73]
Başdenetçi veya denetçi seçilebilmek için aşağıdaki şartlar aranırm.10)
a) Türk vatandaşı olmak. b) Seçimin yapıldığı tarihte başdenetçi için 50, denetçi için 40 yaşını doldurmuş olmak. c) Dört yıllık eğitim veren hukuk, siyasal bilgiler, iktisadi ve idarî bilimler, iktisat ve işletme fakültelerinden veya bunlara denkliği kabul edilmiş yabancı öğretim kurumlarından mezun olmak. ç) Mesleği ile ilgili olarak kamu kurum veya kuruluşlarında veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarına kayıtlı olarak ya da özel sektörde en az on yıl çalışmış olmak. d) Kamu haklarından yasaklı olmamak. e) Görevini devamlı yapmasına engel olabilecek vücut veya akıl hastalığı veya vücut sakatlığı ile özürlü bulunmamak. f) Başvuru sırasında herhangi bir siyasî partiye üye olmamak. g) 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile kasten işlenen bir suçtan dolayı altı ay veya daha fazla süreyle hapis cezasına ya da affa uğramış olsa bile Devletin güvenliğine, anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine, millî savunmaya, Devlet sırlarına karşı suçlar ve casusluk suçları ile yabancı devletlerle olan ilişkilere karşı suçlardan veya zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflâs, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından hükümlü bulunmamak.
Yapılan başvurulardan;
a) Belli bir konuyu içermeyenler, b) Yargı organlarında görülmekte olan veya yargı organlarınca karara bağlanmış uyuşmazlıklar. Yargı faaliyetlerine ilişkin işlemler ile yargı mensuplarının işlem ve eylemleri, c)Daha önce incelenmiş olup da sebebi, konusu ve tarafları aynı olanlar, d)Daha önce sonuçlandırılan olaylar incelenmezler, e) Cumhurbaşkanının tek başına yaptığı işlemler ile re'sen imzaladığı kararlar ve emirler, f)Yasama yetkisinin kullanılmasına ilişkin işlemler, g) Türk Silâhlı Kuvvetlerinin salt askerî hizmete ilişkin faaliyetleri, Kurumun görev alanı dışındadır.

VII_)Anayasa Mahkemesi’nin 5548 sayılı Kanunu İptali üzerine
Yukarıda aktarıldığı gibi, 28.9.2006 günlü, 5548 sayılı Kamu Denetçiliği Kurumu Kanunu'nun yürürlüğe ilişkin geçici 1. maddesinin Anayasa Mahkemesi’nin 27.10.2006 tarihli kararıyla yürürlüğü durdurulmuş, daha sonra 25.12.2008 günlü, E. 2006/140, K. 2008/185 nolu kararla da Kanun’un tümü iptal edilmiştir.
Anayasa Mahkemesi, iptal kararında, iptal dilekçelerinde yer alan iddiaları bir ölçüde benimsemiş görünmektedir.[FONT='Verdana','sans-serif'] Türkiye'de kanun yapma (yasama) yetkisi...genel ve aslî bir yetkidir. Diğer bir deyimle, TBMM'nin kanun yapma yetkisi, Anayasa'nın belli bir hükmüne aykırı olmadıkça, sınırsızdır. İdarenin her işleminin kanuna dayanma zorunluluğunun (idarenin kanunîliği ilkesi) olmasına karşılık, kanunun Anayasa'dan açık bir icazet alma zorunluluğu yoktur; yeter ki, Anayasa'nın belli bir hükmüne aykırı olmasın.[FONT='Verdana','sans-serif'] [74]Mahkemenin karara esas aldığı dava dilekçelerindeki gerekçeler şu şekilde özetlenebilir:

(…) Dava dilekçelerinde,

· Anayasal sistemin Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne bağlı, idarenin eylem, işlem, tutum ve davranışlarını inceleyip araştıran Kamu Denetçiliği Kurumu oluşturulmasına olur vermediği,
· Bu nitelikteki bir kurum öngörülmesinin anayasal sistemde değişiklik gerektirdiği,
· Yasamanın yürütmeyi denetlemesinin yalnız siyasal denetimi kapsadığı ve siyasal denetim yollarının Anayasa'nın 98. ve 100. maddeleri arasında düzenlendiği,
· Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin görev ve yetkilerini düzenleyen Anayasa'nın 87. maddesinde idarenin eylem ve işlemlerinin incelenip araştırılmasının yer almadığı,
· Anayasa'nın 125. maddesinde, idarenin her türlü eylem ve işlemlerinin yargı denetimine bağlı tutulduğu, idarenin eylem ve işlemlerinin yargısal denetim dışında incelenip araştırılmasının ancak yürütmenin kendi içinde oluşturacağı denetim kurum ya da birimleriyle olanaklı olduğu,
· Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne bağlı Kamu Denetçiliği Kurumu kurulmasını öngören düzenlemenin erkler ayrılığı ilkesi ile anayasal sisteme uygun düşmediği,… ileri sürülmüştür.[75]

Mahkeme, Kanun’un tümünü Anayasaya aykırı bularak iptal ederken, Kanun’un Anayasa’nın 6, 87, 123. maddelerine aykırı olduğu kanaatine varmış ve kararını bu üç temel üzerine şekillendirmiştir.

1_)‘’…İdarenin kuruluş ve görevleriyle bir bütün olduğu ilkesiyle Türkiye Cumhuriyeti'nin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünün de bir sonucu olarak, idarenin yerine getirdiği çeşitli görevlerle bu görevleri yerine getiren kurumlar arasında birlik sağlanması ve idari yapı içinde yer alan kurumların bir bütünlük içerisinde çalışması öngörülmüştür.
…Anayasa'da öngörülen "İdare", sadece merkezi idareyi ve onun taşradaki uzantılarını ifade etmemekte, yerel yerinden yönetim kuruluşları ile hizmet yerinden yönetim kuruluşlarını da kapsamaktadır.
…Anayasa'nın 123. maddesi uyarınca, kanunla veya kanunun açıkça verdiği yetkiye dayanılarak kamu tüzelkişiliği kurulabilmesi mümkün olmakla birlikte, kamu tüzel kişisi olarak kurulan idari bir kurumun "idarenin bütünlüğü ilkesi" gereğince idarenin bünyesinde ve idari teşkilat yapısı içinde yer alması gerekmektedir.
Anayasa'da kanunla veya kanunun açıkça verdiği yetkiye dayanılarak kamu tüzelkişiliği kurulabilmesi konusunda yasa koyucuya takdir hakkı tanıması, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin bu konuda sınırsız bir yetkiye sahip olması anlamını taşımamaktadır. Türkiye Büyük Millet Meclisince bir kamu tüzel kişiliğinin kurulmasında, Anayasa'da öngörülen kurallara uygun hareket edilmesi zorunludur. Bir kamu kurumu ya da kuruluşu kurulurken Anayasa'da öngörülen idari teşkilat yapısı dışına çıkılmaması gerekmektedir. Kamu kurum ya da kuruluşlarının söz konusu yapı dışında kurulması, idarenin bütünlüğü ilkesiyle bağdaşmaz.
2_) …5548 sayılı Yasa'nın temelini, Türkiye Büyük Millet Meclisine bağlı Kamu Denetçiliği Kurumu'nun kurulması oluşturmaktadır. Kamu Denetçiliği Kurumu'nun Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne bağlı olduğunun belirtilmesi, Kurum ile TBMM arasındaki organik bağı göstermektedir. Yasa'nın diğer maddelerinde de bu bağlılığın sonucunu oluşturan düzenlemeler yer almaktadır. Anayasa'nın 123. maddesine göre idari teşkilat içinde merkezi idare veya yerinden yönetim kuruluşları arasında yer alması gereken bir kurumun, merkezden yönetim ve yerinden yönetim esaslarına aykırı olarak "İdare" dışında kurulması ve "Yasama"ya bağlanması olanaklı değildir. Bu durum, hiç kimsenin veya organın kaynağını Anayasa'dan almayan bir Devlet yetkisi kullanamayacağı yolundaki Anayasa'nın 6. maddesine de aykırılık oluşturmaktadır.
3_)…Anayasa’nın 87. maddesinde… denilerek TBMM’nin görev ve yetkileri açıkça belirtilmiştir.
Anayasa'nın diğer maddelerinde öngörülen yetkileri kullanma ve görevleri yerine getirme şeklindeki hükümlerin, genel nitelikteki görevleri düzenleyen bu maddeye alınması uygun görülmüştür. Madde, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin Anayasa'da gerek bu maddede gerek diğer maddelerinde düzenlenmiş olan bütün görev ve yetkilerini kapsayacak şekilde düşünülmüştür.
Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin Anayasa'da belirtilen görev ve yetkileri arasında Kamu Denetçiliği Kurumuna Başdenetçi ve denetçi seçme görev ve yetkisi bulunmadığı gibi adı geçen Kurumla Türkiye Büyük Millet Meclisi arasında bu seçime olanak verecek Anayasa'dan kaynaklanan doğal sayılabilecek bir ilişki de söz konusu olmadığından Yasa Anayasa'nın 87. maddesi ile uyumlu değildir.
Açıklanan nedenlerle 5548 sayılı Kamu Denetçiliği Kurumu Kanunu, Anayasa'nın 6., 87. ve 123. maddelerine aykırıdır. İptali gerekir.’’


VIII_) Yeni Anayasa Teklifinde Ombudsmanlık Kurumu İle İlgili Düzenlemeler

30.03.2010 tarihinde 26 maddeden oluşan Anayasa değişikliği teklifi Türkiye Büyük Millet Meclis’ine sunuldu. Maddelerden birisi geçici 3 maddeyi kapsıyor. Teklifte, Anayasa'nın 10, 20, 23, 41, 51, 53, 54, 69, 74, 84, 94, 125, 128, 129, 144, 145, 146, 147, 148, 149, 156, 159. ve 166. maddelerinde değişiklik öngörülüyor. Teklifle, geçici 15. madde yürürlükten kaldırılması da yer alıyor.[76]


Konumuzla ilgili olarak, teklifte Anayasa’nın 74. maddesinin kenar başlığının; ‘’Dilekçe, bilgi edinme ve kamu denetçisine başvurma hakkı’’ olarak değiştirilmesi öngörülmüştür. Maddenin içeriği ise şu şekildedir:

“Herkes bilgi edinme ve kamu denetçisine başvurma hakkına sahiptir.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına bağlı olarak kurulan Kamu Denetçiliği Kurumu idarenin isleyişiyle ilgili şikâyetleri inceler.
Kamu başdenetçisi Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından gizli oyla dört yıl için seçilir. İlk iki oylamada üye tamsayısının üçte iki ve üçüncü oylamada üye tamsayısının salt çoğunluğu aranır. Üçüncü oylamada salt çoğunluk sağlanamazsa, bu oylamada en çok oy alan iki aday için dördüncü oylama yapılır; dördüncü oylamada en fazla oy alan aday seçilmiş olur.

Bu maddede sayılan hakların kullanılma biçimi, Kamu Denetçiliği Kurumunun kurulusu, görevi, çalışması, inceleme sonucunda yapacağı işlemler ile Kamu Bas denetçisi ve kamu denetçilerinin nitelikleri, seçimi ve özlük haklarına ilişkin usul ve esaslar kanunla düzenlenir.”

1_)Değişiklikle öncelikle; Kamu Denetçiliği Kurumu, Anayasa Mahkemesi’nin kararında da vurguladığı üzere, anayasal bir temele dayandırılmak istenmektedir.

2_)Kurum doğrudan Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na bağlanarak, Kurumla TBMM arasında Anayasa'dan kaynaklanan doğal sayılabilecek bir ilişki kurulması amaçlanmaktadır.

3_)Kamu başdenetçisinin görev süresi, 5548 sayılı Kanun’daki[77] düzenlemenin aksine dört yıl olarak belirlenmiş, seçimde birinci oylamadan sonra üye tamsayısının salt çoğunluğunu alan aday değil[78], ilk iki oylamada üye tamsayısının üçte iki çoğunluğunu alamayan adayın, üçüncü oylamada üye tamsayısının salt çoğunluğu ile seçilebileceği öngörülerek, Kamu başdenetçisi seçiminin demokratik meşruiyet kazanması pekiştirilmeye çalışılmıştır.
4_)Nihayet, Kamu Denetçiliği Kurumunun kurulusu, görevi, çalışması, inceleme sonucunda yapacağı işlemler ile Kamu Bas denetçisi ve kamu denetçilerinin nitelikleri, seçimi ve özlük haklarına ilişkin usul ve esaslar(ın) Kanun’la düzenleneceği, belirtilerek, madde 5548 sayılı Yasa’nın iptali istemiyle dava açan davacıların öne sürdüğü gerekçeler[79] dikkate alınarak düzenlenmiştir.

Bu Anayasa değişikliği teklifiyle, Kurum Anayasal temele kavuşmuş olacak ve teklifin yasalaşması durumunda, artık Kamu Denetçiliği Kurumu’nun kurulmasında Anayasal bir engel kalmamış olacaktır. Zannımca, daha sonra 5548 sayılı Kanun’un bazı maddeleri değiştirilerek aynen yasalaşacaktır. Böylece bugün dünyanın 100’e yakın ülkesinde bulunan, uygulandığı ülkelerdeki olumlu gelişmeler göz önüne alındığında, insan hakları ve demokrasinin gelişimine çok büyük katkıları olacağına inanılan ve aslında tarihi kökenlerine baktığımızda Osmanlı’dan dünyaya yayılan sistem uzun bir aradan sonra ülkemizde de uygulanmaya başlayacaktır.



IX_) Sonuç

Bilindiği üzere, ülkemizde idarenin denetlenmesi konusunda; idari denetim, kamuoyu denetimi, parlamento denetimi ve yargısal denetim gibi farklı olanaklar vardır. Bu denetimlerden en etkili ve bağlayıcı olanı kuşkusuz yargı denetimidir.[80] Ancak maalesef ülkemizde yargı kararlarının zaman zaman uygulanmadığına tanık oluyoruz. Bu yönüyle ombudsmanlık kurumunun tanımlayıcı unsurlarına dikkat ettiğimizde tavsiye niteliğindeki kararlar vereceği görülmekle, kurumun işlevselliğiyle ilgili bir takım tereddütler mevcuttur.

Birçok ülkede uygulanan bu kurumla ilgili önemli olan nokta, her ülkenin ombudsmanı kendi sosyal ve politik yapısına, hukuksal sistemine, kültürel ve demografik özelliklerine uyarlayarak çeşitli modifikasyonlarla ve değişikliklerle uyarlamasıdır. Diğer bir değişle ombudsman kopya edilmeli fakat ülke şartlarına göre yeniden tasarlanmalıdır.[81]

Yukarıdaki ifadelerden de anlaşılacağı üzere, kurumun birebir uygulanan ülkelerdeki şeklini, hiçbir değişikliğe uğratmadan kabul etmemiz, ülkemizin kendine özgü yapısından dolayı, kurumdan beklenen faydayı sağlamayacaktır.

Öte yandan bu kuruma büyük bir ihtiyaçta duyulduğu da şüphesizdir. Şöyle ki, bugün idari yargının iş yükünün bu kadar çok olması, idarenin eylem ve işlemlerinin hukuka uygunluk yönünden ciddi problemleri olduğunu göstermektedir. Bir insanı dava açmaya iten en önemli saiklerden biri kendisinin haklı olduğu, idarenin hukuka aykırı olduğu kanısıdır. Resmi olmayan rakamlara göre Danıştay’da bekleyen dosya sayısı 170.000’i aşkındır. Bu da ülkemizde insan hakları ve demokrasi gözetilerek, hukuka uygun karar alması gereken, hatta tesis etiği işlemlerin hukuka uygunluk karinesinden yararlandığı idarenin, o kadar da hukuka uygun davranmadığını göstermektedir. Yavaş işleyen, pahalı, şekle önem veren yargılama mekanizmasına alternatif olarak değil de, onun iş yükünü azaltacak, kolayca çözümlenebilecek uyuşmazlıkların, yargı mercilerinin önüne gelmeden çözülmesini sağlayacak olan kurum, vatandaşların devlete olan güveninin artması ve ülkemizdeki yaşam standartlarının gelişimi açısından büyük önem arz etmektedir.

Sonuç olarak, bu kurumun getirilmesiyle, ilk sıralarda uygulamada aksaklıkların çıkacağı da öngörülmekle birlikte, ülkemiz açısından, insan hakları ve demokrasi adına önemli bir adım atılmış olacaktır.

[1] ŞENGÜL, Ramazan.(2005) Ombudsman Kurumu Kötü Yönetime Çare Olabilir mi?2. Siyasette ve Yönetimde Etik Sempozyumu, Sakarya Üniversitesi, İİBF, 18-19 Kasım.http://www.etikturkiye.com/etik/kyonetim/Sengul.pdf

[2]TORTOP, Nuri, İŞBİR, Eyüpve AYKAÇ, Burhan: Yönetim Bilimi, Yargı Yayınları, Ankara-1993, s. 179.

[3] IŞIKAY, Mahir, Ombudsmanlık Kurumunun Avrupa Birliği Ve Türkiye’deki Konumu, http://www.jura.uni-sb.de/turkish/MIsikay.html

[4] ŞENGÜL, Ramazan.(2005) Ombudsman Kurumu Kötü Yönetime Çare Olabilir mi?2. Siyasette ve Yönetimde Etik Sempozyumu, Sakarya Üniversitesi, İİBF, 18-19 Kasım,s.127-128.http://www.etikturkiye.com/etik/kyonetim/Sengul.pdf

[5]POLAT, Enes (1996), Kamu Yönetiminin Denetlenmesi ve Kamu Denetçisi Sistemi,
Başbakanlık DPB’lığı Yayımlanmamış Uzmanlık Tezi,s.157.

[6] XII. Karl(Charles), 1967 yılında 15 yaşında iken İsveç tahtına çıkmış, 1709 yılında Poltova’da Rusya ile yaptığı savaşta yenilmesi üzerine Osmanlı ülkesi olan Bender’e sığınmış, üç buçuk yıl Bender’de, iki yıl da Dimetoka’da kalabalık maiyetiyle misafir edilmiş ve 1714 yılı sonbaharında ülkesine dönmüştür.21 yıl süren hükümdarlığının bu kadar uzun bölümünde, Osmanlı ülkesinde kalmasında ötürü kendisine ‘’Demirbaş’’ yakıştırması yapılmış, Türk halkı arasında ‘Karl’ ismi de ‘Şarl’ olarak telaffuz edilmiştir.( AVŞAR, Zakir, Ombudsman, iyi Yönetilen Türkiye İçin Kamu Hakemi, Asil Yayın Dağıtım Ltd. Şti, Ankara, 2007, s.43,25 nolu dipnot)

[7] ATAMAN, Taykan; Ombudsman ve Temiz Toplum, Yeni Türkiye Dergisi, Mart- Nisan, 1997, sayı:14 s.779.

[8] a.g.m.,s.780.

[9] ARKLAN, Ümit, Bir Kamu Denetim Sistemi Olarak Ombudsman Ve Türkiye’de Uygulanabilirliği,s.85,http://uvt.ulakbim.gov.tr/uvt/index.php?cwid=9&vtadi=TPRJ%2CTTAR%2CTTIP%2CTM H%2CTSOS&ano=67201_3f5d293658bdc7aad8be75284bc4d26 0

[10] Ancak anılan Kanun Anayasa Mahkemesi’nin 25/12/2008 tarih ve E:2006/140, K:2008/185 nolu kararıyla tümüyle iptal edilmiştir.

[11]KESTANE, Doğan;Çağdaş Bir Denetim Organizasyonu Olarak Ombudsmanlık (Kamu Denetçiliği),Maliye Dergisi, sayı:151,Temmuz-Aralık 2006, s.132.

[12] KÜÇÜKÖZYİĞİT, H. Galip, Ombudsmanlık Kurumu -Hukuksal Ve Siyasal Bir İnceleme-, Uluslararası Hukuk ve Politika Cilt 2, No: 5,2006, ss.92.

[13]TEMİZEL, Zekeriya, Yurttaşın Yönetime Karşı Korunmasında Bir Başka Denetim Organı: Ombudsman, IULA- EMME Yerel Yönetim Dünyası Yayını, İstanbul, 1997, s.36.

[14] AVŞAR, a.g.e.,s.59.

[15] TEMİZEL, a.g.e.,s.39.

[16] Gerekçeli Anayasa Önerisi, Ankara, AÜSBF Yayınları, 1982, s. 137-138.

[17] KILAVUZ, R- YILMAZ, A- İZCİ, F; Etkin Bir Denetim Aracı Olarak Ombudsmanlık Ve Türkiye'de Uygulanabilirliği, Cumhuriyet Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi, Cilt 4, Sayı 1, 2003,s.61.

[18]Yedinci Beş Yıllık Kalkınma Planı’nda "Kamu hizmetlerinde Etkinliğin Artırılması ve Kamu Kesiminde Ücret Adaletinin Sağlanması Projesi" kapsamında, "yönetsel usul ve işlemlerin basitleştirilmesi", "şeffaflık", "katılımcılık ve halka dönük bir yönetim anlayışının oluşturulması", "denetleme kurumları ile kurumların denetleme birimlerinin yeniden değerlendirmesinin yapılarak performansın ölçülmesine yönelik denetim sistemine geçilmesi" amaçlarına değinilmektedir. Aynı Proje çerçevesinde "Yönetim-birey ilişkilerinde karşılaşılan uyuşmazlıkların etkin ve hızlı bir şekilde çözümü amacıyla; yargının katı işleyiş kurallarına bağlı oluşu ve zaman alıcı işleyişi karşısında, yönetimi yargı dışında denetleyen ama yönetime de bağlı olmayan bir denetim sistemi ihtiyacı sonucu ortaya çıkan ve Avrupa Birliği'nin kendi bünyesinde ve üye ülkelerin çoğunda da bulunan halkın şikâyetleriyle ilgilenen bir Kamu Denetçisi (Ombudsman) sisteminin Türkiye'de kurulması..." öngörülmüştür. Plan, dönem içerisinde Kamu Denetçisi sisteminin kurulması amacıyla bir yasanın yürürlüğe konulacağını belirtmektedir. (Yedinci Beş Yıllık Kalkınma Planı(1996-2000), DPT Yayınları, Ankara, s. 117-121)

[19]ERHÜRMAN, Tufan, Türkiye İçin Nasıl Bir Ombudsman Formülü?,s.156. http://dergiler.ankara.edu.tr/dergiler/38/292/2661.pdf

[20]OYTAN, Muammer. "Ombudsman Eli İle İdarenin Denetimi Konusunda Kıyaslamalı Bir İnceleme" Danıştay Dergisi, Yıl: 5, Sayı: 18-19.

[21]ERHÜRMAN, a.g.m.,s.155-156.

[22] KILAVUZ, R- YILMAZ, A- İZCİ, F, a.g.m.,s.62.

[23]ERHÜRMAN, Tufan, Dünyada ve KKTC'de Ombudsman, Lefkoşa, Işık Kitabevi Yayınlan. 1995, s. 81-85.

[24] KILAVUZ, R- YILMAZ, A- İZCİ, F, a.g.m.,s.62.

[25] a.g.m.,s.62.

[26]ERHÜRMAN, a.g.m.,s.155.

[27]DÜĞEN, Ümit. (2005) Kamu Denetçisi(Ombudsman) ve Türkiye Uygulaması, Yayımlanmamış Master Tezi, Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü,s.23.

[28] ERHÜRMAN, a.g.m.,s.158.

[29] IŞIKAY,a.g.m.

[30] ERHÜRMAN, a.g.m.,s.159.

[31]FENDOĞLU, Hasan TAHSİN, Dünyaya İhraç Ettiğimiz En Büyük Marka: İnsan Hakları Kurumu (Ombudsmanlık), http://www.hukukibakis.com/detay.php?id=1535

[32]GIL-ROBLES, Alvaro, Ombudsman, 2004 İdari Yargı Sempozyumu, http://www.danistay.gov.tr

[33]Bu benzetme için bkz. Ewa Letowska. "The Polish Ombudsman (The Commissioner for the Protection of Civil Rights).International and Conıparative Law Quarterly, Vol:39,Part:1, January-1990, s.209.(Aktaran, ERHÜMAN, a.g.m.)

[34] DÜĞEN,a.g.tez, s.25.

[35]ATAMAN, Taykan, Ombudsman ve Temiz Toplum, Yeni Türkiye Dergisi, Mart-Nisan,1997, sayı:14,s.780.

[36] ERHÜRMAN,a.g.m.

[37]KENEŞ, Bülent, Bir Denetim Mekanizması Olarak Ombudsman, Türkiye’deki İhtiyaçlara Ne Kadar Cevap Verebilir?, Yeni Türkiye Dergisi, Mart-Nisan,1997, sayı:14.,s.792.

[38]Revue Du Barreau Du Que’ bec., 1970,sf.79; aktaran , OYTAN, Muammer, "Ombudsman Eli İle İdarenin Denetimi Konusunda Kıyaslamalı Bir İnceleme" Danıştay Dergisi,1975, Sayı: 18-19,s.195.

[39] Hansen, Hans Gammeltoft; Ombudsman Kavramı,Amme İdaresi Derg., c.29, s.3 Eylül,1996,ss.196.

[40] 5548 sayılı Kanun,m.1.

[41] ARKLAN, a.g.m.,s.86.

[42] PICKL, Viktor J., Ombudsman ve Yönetimde Reform, TODAİE, Amme İdaresi Derg., c.19,s.4,Aralık,1986,s.44.

[43] TÜSİAD(1997),Ombudsman(Kamu Hakemi) Kurumu İncelemesi, İstanbul,s.15.

[44] AKINCI, Müslüm, Bağımsız İdari Otoriteler ve Ombudsman, Beta Yayınları, İstanbul-1999, s.294.

[45] BOZKURT, Mehmet Kerem, Ombudsmanlık Kurumu ve Türk Hukuk Sistemi, http://www.stratejikboyut.com/article_detail.php?id=318

[46] AKINCI,a.g.e.,s.295.

[47]GÖLÖNÜ, Sirel, Ombudsman Ve Yönetimde Halkla İlişkilerin Gelişmesine Etkisi, s.9. http://www.sayistay.gov.tr/dergi/icerik/der27m1.pdf

[48] ARKLAN, a.g.m.,s.88.

[49] IŞIKAY,a.g.m.,

[50] AKINCI,a.g.e.,s.304.

[51] TEMİZEL, a.g.e.,s.54.

[52] ARKLAN,a.g.m,s.89.

[53] AVŞAR,a.g.e.,s.119.

[54] IŞIKAY, a.g.m.

[55] AVŞAR,a.g.e.,s.69.

[56] FENDOĞLU,a.g.m.

[57] KÜÇÜKÖZYİĞİT,a.g.m.,s.97.

[58] TEMİZEL, a.g.e.,s.54-55.Buna güzel bir örnek olarak İngiltere'deki Barlow Clowes olayı anımsanmaktadır. İngiltere’de menkul kıymetler alanında yatırım yapan bu kuruluş iflas etmiş ve iflas sonucu bu kurum aracılığıyla yatırım yapan birçok vatandaş zarara uğramıştı. Zarara uğrayanlar Bakanlığın hatasından dolayı zarara uğradıklarını öne sürmüşler ve İngiliz ombudsmanına şikâyetlerini götürmüşlerdi. Ombudsman yaptığı inceleme neticesinde 5 ayrı noktada Bakanlığın kötü yönetim kusuru işlediğini belirtmiş ve yatırımcıların kayıplarını artırdığını ileri sürmüştü. İngiltere Hükümeti ombudsmanın vardığı sonuca karşı çıkmıştı. Hükümet, konunun ombudsmanın görev alanına girmediğini, Bakanlığın da gerekli denetimleri yaptığını, kusurlu olmadığını ileri sürüyordu. Ombudsmanın görev alanı Bakanlıkla doğrudan ilgili olmayan şikâyetleri kapsayamazdı (kayba uğrayan yatırımcıların Bakanlıkla doğrudan ilgilerinin bulunmayışı) dolayısıyla bu sonucun kabulünün Hükümetin sorumluluklarının ölçüsüzce genişletilmesi sonucunu doğuracağını belirtiyordu. Ancak, ombudsman görüşlerini kamuoyuna yansıtmış olduğu için hükümetin tepkisiz kalması da mümkün olmadı. Yatırımcıların zararlarının belli sınırlar içersinde tazminini kabul etti.(aktaran, TEMİZEL,a.g.e.,s.54-55)

[59]Bu konuda çarpıcı bir örnek olarak Bir Paris Mahkemesi’nin Marsilya’da oturan bir kişi hakkında verdiği tutuklama kararı üzerine polisin şahsı hemen tutuklayarak Paris’e getirmesi ancak bu arada Mahkemenin verdiği kararın yanlışlığını anlayıp tutuklamayı kaldırması ve ilgili şahsın serbest bırakılması örnek olayı anlatılmaktadır. Bu örnek olaydaki şahsın tutuklandığı ekim ayında Marsilya’ da hava sıcaktır ve üzerinde kısa kollu bir gömlek vardır, oysaki getirildiği Paris’te hava soğuktur, cebinde de parası yoktur. Buna rağmen serbest bırakılırken, bunlar göz önüne alınmamıştır. Marsilya’ya dönüşü çok zahmetli olur, hastalanır, iyileştikten sonra bir parlamenter aracılığıyla Mediateur(Ombudsman)’a başvurur. Ombudsman açısından olayın çözümü bireyin uğradığı zararın tazmini değildir. Bu yargının yetkisindedir, ancak bu olayda yönetimi suçlayacak somut bir davranış da bulunmadığı için bu tür yanlışlıkla tutuklanan kişilerin salıverildikleri zaman geri ikametgâhlarına kadar götürülmeleri konusunda bir yasal düzenleme gereği üzerinde durulur ve bu yönde bir yasa çıkarılır.(aktaran, TEMİZEL, s.50.)

[60] DÜĞEN, a.g.tez,.s.45.

[61] AVŞAR,a.g.e.,s.78.

[62] ERHÜRMAN, a.g.m.,s.178.

[63] a.g.m.,s.177.

[64] ŞAFAKLI, Okan Veli, Kamu Denetiminde Etkinlik Aracı Olarak “Ombudsman” Ve Ab Sürecinde Kktc’deki Uygulamaya Karşılaştırmalı Bir Bakış, Afyon Kocatepe Üniversitesi, İ.İ.B.F. Dergisi (C.X I,S II, 2009),s.190. http://akuiibf.aku.edu.tr/pdf/11_2/8-safakli.pdf


[65] IŞIKAY,a.g.m.

[66] DÜĞEN,a.g.tez,s.53.

[67]Bu görüş için bkz. İbrahim al-Wahab, The Swedish Institution of Ombudsman,Stockholm, LiberFöılag, 1979,s. 76,( Aktaran, ERHÜRMAN,s.171)

[68] Hâkim ve savcıların görevlerini; kanun, tüzük, yönetmeliklere ve genelgelere (Hakimler için idari nitelikteki genelgelere) uygun olarak yapıp yapmadıklarını denetleme; görevlerinden dolayı veya görevleri sırasında suç işleyip işlemediklerini, hal ve eylemlerinin sıfat ve görevleri icaplarına uyup uymadığını araştırma ve gerektiğinde haklarında inceleme ve soruşturma, Adalet Bakanlığının izni ile adalet müfettişleri tarafından yapılır.(A.Y.m.144.)

[69] DÜĞEN,a.g.tez,s.54.

[70] TUSİAD,a.g.çalışma, IŞIKAY,a.g.m.,FENDOĞLU,a.g.m., KÜÇÜKÖZYİĞİT,a.g.m.,s.98-99.

[71] Sürenin 90 gün olarak belirlenmesi karışıklıklara yol açabilir. Şöyle ki; idari işlemin tebliğ edildiği tarihten sonra örneğin 65. gün Kurum’a başvuran bir kişi, Kurum’un kararı üzerine dava açmak isterse, 2577 sayılı İYUK’taki 60 günlük(Vergi davalarında 30) genel dava açma süresine ilişkin düzenlemeyi dolanmış olacaktır.

[72]İlgililer tarafından idari dava açılmadan önce, idari işlemin kaldırılması, geri alınması değiştirilmesi veya yeni bir işlem yapılması üst makamdan, üst makam yoksa işlemi yapmış olan makamdan, idari dava açma süresi içinde istenebilir. Bu başvurma, işlemeye başlamış olan idari dava açma süresini durdurur. Altmış gün içinde bir cevap verilmezse istek reddedilmiş sayılır. İsteğin reddedilmesi veya reddedilmiş sayılması halinde dava açma süresi yeniden işlemeye başlar ve başvurma tarihine kadar geçmiş süre de hesaba katılır.(2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu m.11))(Bu yolla ilgilerin, Kurum’a başvurmasıyla dava açma yolu kapanmamış olmaktadır. Nitekim Kurum’un verdiği bir kararı uygulamak istemeyen idareye karşı, yargı yolu açık tutularak, vatandaşın mağduriyetinin önüne geçilmesi istenerek isabetli bir düzenleme yapılmıştır.)

[73][FONT='Arial TUR','sans-serif'] İlgililer, haklarında idari davaya konu olabilecek bir işlem veya eylemin yapılması için idari makamlara başvurabilirler. Altmış gün içinde bir cevap verilmezse istek reddedilmiş sayılır. İlgililer altmış günün bittiği tarihten itibaren dava açma süresi içinde, konusuna göre Danıştaya, idare ve vergi mahkemelerine dava açabilirler. Altmış günlük süre içinde idarece verilen cevap kesin değilse ilgili bu cevabı, isteminin reddi sayarak dava açabileceği gibi, kesin cevabı da bekleyebilir. Bu takdirde dava açma süresi işlemez. Ancak, bekleme süresi başvuru tarihinden itibaren altı ayı geçemez. Dava açılmaması veya davanın süreden reddi hallerinde, altmış günlük sürenin bitmesinden sonra yetkili idari makamlarca cevap verilirse, cevabın tebliğinden itibaren altmış gün içinde dava açabilirler.(2577 sayılı Kanun m.10)

[74]ÖZBUDUN, Ergun; Kamu Denetçiliği ve Anayasa Mahkemesi, http://www.ombudsman.gen.tr/makale/detay.asp?id=29

[75] A.M.K., E.2006/140; K.2008/185, K.t.:25.12.2008, (http://www.anayasa.gov.tr) (Erişim Tarihi: 20.03.2010)

[76]http://www.sabah.com.tr/Gundem/2010/03/30/anayasa_degisikliginde_son_dakika (Erişim Tarihi:30.03.2010)

[77] Anılan Kanun’da, Başdenetçi ve denetçilerin görev süresi 5 yıl olarak öngörülmekteydi.(5548 sayılı Kanun m.14)

[78] Başdenetçi veya denetçi, üye tam sayısının üçte iki çoğunluğu ile seçilir. Birinci oylamada bu çoğunluk sağlanamadığı takdirde ikinci oylamaya geçilir. İkinci oylamada üye tam sayısının salt çoğunluğunun oyunu alan aday seçilmiş olur. Bu oylamada üye tam sayısının salt çoğunluğu sağlanamadığı takdirde en çok oy alan adaylardan, seçilecek aday sayısının iki katı kadar aday ile seçime gidilir. Üçüncü oylamada karar yeter sayısı olmak şartıyla en fazla oy alan aday seçilmiş olur.( a.g.Kanun, m.11/5)

[79] … Yürütmenin, Anayasada belirtilen ayrık durumlar dışında düzenleme yetkisi aslî değil, ikincildir; yani, yasayla çizilmiş bir alandadır. Önce, yasama, bir alanı temel ilkeleriyle belirler, düzenler; ondan sonra da, yürütme, bu çerçevesi çizilmiş alanda düzenleyici birtakım işlemler yapabilir. Anayasanın 7 nci maddesine göre yasama yetkisi Türkiye Büyük Millet Meclisinindir ve bu yetki devredilemez.
… Bu durumda, Kurum'da çalıştırılacak uzman ve uzman yardımcılarının görev, yetki ve çalışma ilke ve yöntemlerinin yasayla düzenlenmesi gerekirken, bu konuların yönetmeliğe bırakılması Anayasanın 128 inci maddesiyle bağdaşmamaktadır.[A.M.K., E.2006/140; K.2008/185, K.t.:25.12.2008, (http://www.anayasa.gov.tr) (Erişim Tarihi: 20.03.2010)]


[80] Danıştay, bölge idare mahkemeleri, idare ve vergi mahkemelerinin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idare, gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecburdur. Bu süre hiçbir şekilde kararın idareye tebliğinden başlayarak otuz günü geçemez.(2577 sayılı Kanun, m.28.)


[81] TUSİAD, a.g.rapor,s.21.





Kaynakça


·ARKLAN, Ümit, Bir Kamu Denetim Sistemi Olarak Ombudsman Ve Türkiye’de Uygulanabilirliği,http://uvt.ulakbim.gov.tr/uvt/index.php?cwid=9&vtadi=TPRJ%2CTTAR%2CTTIP%2CTMUH%2 CTSOS&ano=67201_3f5d293658bdc7aad8be75284bc4d260

·ATAMAN, Taykan, Ombudsman ve Temiz Toplum, Yeni Türkiye Dergisi, Mart-Nisan,1997, sayı:14.

· [FONT='Bookman Old Style','serif']AVŞAR, Zakir, Ombudsman, iyi Yönetilen Türkiye İçin Kamu Hakemi, Asil Yayın Dağıtım Ltd. Şti, Ankara, 2007.

·BOZKURT, Mehmet Kerem, Ombudsmanlık Kurumu ve Türk Hukuk Sistemi, http://www.stratejikboyut.com/article_detail.php?id=318 http://www.ombudsman.gen.tr/makale/detay.asp?id=27

·DÜĞEN, Ümit. (2005) Kamu Denetçisi(Ombudsman) ve Türkiye Uygulaması, Yayımlanmamış Master Tezi, Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.

·ERHÜRMAN, Tufan, Türkiye İçin Nasıl Bir Ombudsman Formülü?http://dergiler.ankara.edu.tr/dergiler/38/292/2661.pdf

·FENDOĞLU, Hasan TAHSİN, Dünyaya İhraç Ettiğimiz En Büyük Marka: İnsan Hakları Kurumu (Ombudsmanlık), http://www.hukukibakis.com/detay.php?id=1535

·GIL-ROBLES, Alvaro[FONT='Arial','sans-serif'], Ombudsman, 2004 İdari Yargı Sempozyumu[FONT='Arial','sans-serif'], http://www.danistay.gov.tr

·GÖLÖNÜ, Sirel, Ombudsman Ve Yönetimde Halkla İlişkilerin Gelişmesine Etkisi, http://www.sayistay.gov.tr/dergi/icerik/der27m1.pdf

·IŞIKAY, Mahir, Ombudsmanlık Kurumunun Avrupa Birliği Ve Türkiye’deki Konumu, http://www.jura.uni-sb.de/turkish/MIsikay.html.

·KENEŞ, Bülent, Bir Denetim Mekanizması Olarak Ombudsman, Türkiye’deki İhtiyaçlara Ne Kadar Cevap Verebilir?, Yeni Türkiye Dergisi, Mart-Nisan,1997, sayı:14.

·KESTANE, Doğan;Çağdaş Bir Denetim Organizasyonu Olarak Ombudsmanlık (Kamu Denetçiliği),Maliye Dergisi, sayı:151,Temmuz-Aralık 2006, s.128-142.

·KILAVUZ, R- YILMAZ, A- İZCİ, F; Etkin Bir Denetim Aracı Olarak Ombudsmanlık Ve Türkiye'de Uygulanabilirliği, Cumhuriyet Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi, Cilt 4, Sayı 1, 2003,s.49-68.

·KÜÇÜKÖZYİĞİT, H. Galip, Ombudsmanlık Kurumu -Hukuksal Ve Siyasal Bir İnceleme-, Uluslararası Hukuk ve Politika Cilt 2, No: 5 ss.90-111, 2006©

·OYTAN, Muammer. "Ombudsman Eli İle İdarenin Denetimi Konusunda Kıyaslamalı Bir İnceleme" Danıştay Dergisi, Yıl: 5, Sayı: 18-19.

·ÖZBUDUN, Ergun; Kamu Denetçiliği ve Anayasa Mahkemesi, http://www.ombudsman.gen.tr/makale/detay.asp?id=29

·POLAT, Enes (1996), Kamu Yönetiminin Denetlenmesi ve Kamu Denetçisi Sistemi, Başbakanlık DPB’lığı Yayımlanmamış Uzmanlık Tezi,

·ŞAFAKLI, Okan Veli, Kamu Denetiminde Etkinlik Aracı Olarak “Ombudsman” Ve Ab Sürecinde Kktc’deki Uygulamaya Karşılaştırmalı Bir Bakış, Afyon Kocatepe Üniversitesi, İ.İ.B.F. Dergisi (C.X I,S II, 2009),s.161-197.http://akuiibf.aku.edu.tr/pdf/11_2/8-safakli.pdf

·ŞENGÜL, Ramazan.(2005) Ombudsman Kurumu Kötü Yönetime Çare Olabilir mi?2. Siyasette ve Yönetimde Etik Sempozyumu, Sakarya Üniversitesi, İİBF, 18-19 Kasım.http://www.etikturkiye.com/etik/kyonetim/Sengul.pdf

·TEMİZEL, Zekeriya, Yurttaşın Yönetime Karşı Korunmasında Bir Başka Denetim Organı: Ombudsman, IULA-EMME Yerel Yönetim Dünyası Yayını, İstanbul, 1997

·TÜSİAD(1997),Ombudsman(Kamu Hakemi) Kurumu İncelemesi, İstanbul.
Bu makaleden kısa alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir :

"Ombudsman Kurumu Ve Türkiye Macerası" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Abdi Sağlam'e aittir ve makale, yazarı tarafından Türk Hukuk Sitesi (http://www.turkhukuksitesi.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.

Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak yazarının izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.


[Yazıcıya Gönderin] [Bilgisayarınıza İndirin][Arkadaşa Gönderin] [Yazarla İletişim]
Bu makaleye henüz okuyucu yorumu eklenmedi. İlk siz yorumlayın!
» Makale Bilgileri
Tarih
30-04-2010 - 22:14
(5113 gün önce)
Yeni Makale Gönderin!
Değerlendirme
Şu ana dek 6 okuyucu bu makaleyi değerlendirdi : 4 okuyucu (67%) makaleyi yararlı bulurken, 2 okuyucu (33%) yararlı bulmadı.
Okuyucu
13221
Bu Makaleyi Şu An Okuyanlar (1) :  
* Son okunma 19 saat 14 dakika 25 saniye önce.
* Ortalama Günde 2,59 okuyucu.
* Karakter Sayısı : 71915, Kelime Sayısı : 8238, Boyut : 70,23 Kb.
* 18 kez yazdırıldı.
* 20 kez indirildi.
* 3 okur yazarla iletişim kurdu.
* Makale No : 1197
Yorumlar : 0
Bu makaleye henüz okuyucu yorumu eklenmedi. İlk siz yorumlayın!
Makalelerde Arayın
» Çok Tartışılan Makaleler
» En Beğenilen Makaleler
» Çok Okunan Makaleler
» En Yeni Makaleler
THS Sunucusu bu sayfayı 0,54378510 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.