BEYNİN “YAZI YAZMA” BÖLÜMÜ KESİN OLARAK BELİRLENMİŞTİR.
Beynin “yazı yazma” bölümü bu güne kadar kesin olarak söylenemiyordu. Ancak,
Fransız Le Nouvel Observateur dergisininin (28.08.2009) internet sitesinde konuya ilişkin makale yayınlandı.
Yayınlanan bu makaleye göre; Fransız bilim adamları beynin sözü (soyut kodun) yazıya (somut koda) dönüştürülmesini sağlayan beynin küçük bölümünü belirlemeyi başarmışlar.
Ayrıca, bu konuda ig.haberbaz.com (30 Ağustos 2009) adresindeki bilgilerde aşağı çıkarılmıştır.
“19. yüzyılda Avusturyalı bilim adamı Seigmund Exner'in yazının yazılmasına ilişkin beyindeki bölgeyi bulduğunu, ancak bu bölgenin sınırlarının belirlenemediğini ifade eden Jean-François Demonet ve ekibi, beynin bu bölümünü araştırmak üzere kolları sıvadı. Kötü huylu beyin tümörünü alırken beyindeki konuşmaya ilişkin bölüme dokunmamak için hastalarını uyandıran, bu sırada konuşmadaki rolünü anlamak için bir elektrot yardımıyla beyin korteksindeki kimi belirli bölgeleri "devre dışı bırakan" beyin cerrahı Franck-Emmanuel Roux'dan da yardım aldı. Hastaların onayı alındıktan sonra araştırmacılar bu yöntemi kullanarak yalnızca konuşma değil yazı yazma becerisini de inceledi. Bilim adamları, birkaç milimetrekarelik alanın, "devre dışı bırakıldığında", hastaların ellerini oynatabilse de tek bir harf bile yazamadığını gördü.
Bununla birlikte araştırmacılar, 12 sağlak ve 12 solağın beyninin MR'ını çekti. Bu araştırma ve önceki araştırmanın verileri birbirini tuttu. Bilim adamları, sağ eliyle yazı yazanlarda alanın, beyindeki konuşma ve yazı yazılan eli kontrol eden bölgenin de bulunduğu beynin sol bölümünde bulunduğunu bildirdiler. Bu sonuçlar disleksi (dinleme, konuşma, okuma, yazma, akıl yürütme ile matematik yeteneklerinin kazanılmasında ve kullanılmasında önemli güçlüklerle kendini gösteren öğrenme bozukluğu) uzmanları olan bilim adamlarına yeni bir araştırmanın da yolunu açtı.
Disleksik yetişkinlerin katıldığı araştırmanın sonuçları, belirlenen küçük bölümün işlevinin sınırlı olduğunu da gösterdi. “
Bilime ve dolaylı olarak da insanlığa faydalı olan tüm araştırmacılara minnettarlık duyarım. Saygılarımla.
NÖRON: Algıların toplanmasından, bunların sinir uyarılarına aktarılıp işlenmesinden sorumlu sinir hücresidir. İnsanoğlunun beynin de yüz milyar civarında nöron vardır. Hücre uzantıları sayesinde (Akson ve Dendrit) diğer sinir hücreleri ile iletişim kurarlar. Beyinde uzmanlaştıkları görevlere göre sinir hücresi tipleri şöyledir.
Duyu Nöronları (aferent neronlar); duyu reseptöründen aldığı uyarıları merkezi sinir sistemine (beyin ve omirilik) taşır.
Ara Nöronlar (eferent neronlar); bu nöronlar merkezi sinir sisteminde bulunurlar duyu nöronlarıyla gelen bilgileri kıymetlendirir sonuçları motor nörona aktarırılar.
Motor Nöronlar ;Ara nöronlardan aldıkları bilgileri kas ve salgı bezi gibi yapılara taşırlar. Böylece kas ve salgı bezleri motor nöronların etkisiyle faaliyete geçer.
Soru:
1. Nöron sayıları artırılırsa Beyin işlevi artar mı ?
2. Bir yazılım üstüne yeni yazılım eklendiğinde eski bilgilerin kaybolma ihtimali örneğine göre yeni nöronlar devreye girdiğinde eski bilgiler unutulur mu ?
3. Nöronlar algılara göre işleve giriyorsa duygulara göre de işlev kazanır mı ?
4. Yaşlanmaya bağlı olarak nöronlarda da yaşlanma ya da sayılarında azalma oluyor mu?
5. Zaman içerisinde insan hafızasındaki yaşlanmaya bağlı olan duraksama ve gerileme Nöron sayıları artırılır ve genç tutulursa doğru orantılı olarak insan beyni daha güçlenebilecek mi?
6. Hücre kopyalaması doku karmaşasına giden bir bilmeceye mi dönüşüyor?
İnsanoğlu, bilim dünyası geliştikçe buna benzer birçok sorular üretmeye başlayacaktır.
GRAFOLOJİ İLE ADLİ GRAFOLOJİNİN FARKLILIKLARI
1. Beyinden gelen mesaj, fikrinizi motive ederek yazmanızı sağlar. Grafoloji de o andaki hangi psikoloji içinde yazdığınızı belirlemeye çalışırken adli grafoloji analizinde ise değiştirme gayreti olup olmadığı tespit edilmeye çalışılır.
2. Grafoloji-el yazısı ve imza analizi yaparak kişilik ve davranış göstergesinin örgütsel sürecini tespit etmeye çalışırken Adli grafoloji kişilik tespiti ve davranış göstergelerle ilgilenmez.
3. Grafoloji de yazısını çekik bir stille yazan bir şahsın duyarlı, sevgi dolu, kontrol edilebilir, dost canlısı olarak nitelendirilirken, Adli grafoloji tetkik konusu belge üzerinde de aynı el hareketleri olup olmadığını tespit etmeye çalışır.
4. Grafoloji de yazısında yada imzasında normalden büyük harf kullanan bir şahsın özgüven duyguna sahip olduğu, tam tersi küçük harf karakteri olanlarında iletişim sorunları yaşanabileceği şeklinde nitelendirilirken Adli grafoloji tetkik konusu belge üzerinde de aynı iri veya küçük harf karakteri olup olmadığına bakılır.
5. Grafoloji de yazısında ya da imzasında normalden fazla basınç uygulanmışsa kişinin sinirli olduğunu, her an menfi tepki verebileceğini, size sorular sorabileceğini, canlılık varsa basıncın her bölgede aynı olmayacağını savunur. Adli grafoloji ise tetkik konusu belge üzerinde de aynı baskı kalitesinin mevcut olup olmadığına bakılır.
6. Grafoloji de yazısında ya da imzasındaki dik yapılan el hareketlerini (h, k, l, t, vb.) normalden farlı eğik yapan kişinin, hayal gücünü kullanmayı seven ve gerçekçi olmayan bir fikir yapısına sahip olduğu anlatılırken, Adli grafoloji ise tetkik konusu belge üzerinde de aynı el hareketinin nerden nereye doğru çekildiği? ve ve bağlantılı yazılıp yazılmadığı? ile hız ve yayılma aralığını inceler.
7. Grafoloji de yazısında ya da imzasındaki (g, p, y) el hareketlerini düz iniş yapanların sabırsız, bir beşik modeli yapanın saldırgan ve çatışma eğilimi gösterebileceğini, anlatılırken, Adli grafoloji ise tetkik konusu belge üzerinde de el koyma hareketinin nasıl yapıldığını, bağlantılı yazılıp yazılmadığı? ile hız ve yayılma aralığını inceler.
8. Grafoloji de yazısında ya da imzasındaki normalden fazla kelime aralığı kullananların etrafından sıkıldığı bir nefes almaya ihtiyacı olduğunu, çok yakın kullananların başkalarıyla iletişime ihtiyacı olduğunu anlatılırken, Adli grafoloji ise tetkik konusu belge üzerinde de el kaldırma hareketinin arasındaki boşlukların aynı olup olmadığını inceler.
9. Grafoloji de yazısında ya da imzasındaki normalden fazla satır aralığı kullananların ağır durmak ve iyice karar vermek için uzun süreli sabır gösteren bir yapıya sahip olduğu. Dar satır aralığı kullananların disiplin ve baskı temel düşüncesine sahip olduğunu anlatılırken, Adli grafoloji ise tetkik konusu belge üzerinde de satır aralıklarının aynı olup olmadığı, şahsa ait bir itiyadi özellikmidir?, diğer satır aralıklarının aynı olup olmadığını inceler.
10. Grafoloji de yazan kişi yazısında normalden fazla sol boşluk bırakıyorsa faiz hareketlerine odaklı, sol bölümü dar bırakıyorsa; dikkatli bir yapıya sahip olduğu, dar alan satırın sonunda ise; sabırsız, sağ bölümü geniş bırakıyor ise; bazı korkuları olabileceğini savunurken , Adli grafoloji bu boşluklara itiyadi özellikmidir?, sorgusuyla yaklaşır.
11. Grafoloji de yazısında ya da imzasındaki dairesel harf ve rakam karakterleri ile (a, o, O, 0) negatiflik ya da pozitiflik durumları ile ilgili sonuçlar ararken, Adli grafoloji bu harf ve rakam karakterlerinde el koyma hareketinin saat istikametine göre benzerliğini ya da farklılığını yakalamaya çalışır.
12. Grafoloji de yazı yazan kişinin yazma isteği her zaman aynı değildir. Yazma isteği üstün seviyede olduğunda organları tahrik olur ve yazı hız kazanır. Adli grafoloji bu yazma isteği ile yada dürtüsü ile hiç ilgilenmez. Sadece işleklik arar.
13. Grafoloji de yazı hareketlerinin formu kas hareketleri merkezi sinir sistemi tarafından, omuz, kol, bilek ve el yardımıyla oluşur. Adli grafoloji de aynı görüştedir.
14. Grafoloji de yazı yazan kişinin hareketlerine nörofizyolojik mekanizmalar etki eder ve sinir sistemi içindeki iletişim buna göre değişir. Parkinson hastalığının veya uyuşturucu madde bağımlılığının merkezi sinir sisteminde değişiklikler yapacağını savunur. Adli grafolojide bu konuda yapılan herhangi bir araştırmaya tarafımdan rastlanılmamıştır.
15. Grafoloji de yazı yazan kişinin duygusu, kas sertliği ve esnekliği gibi ruhsal ve biyolojik faktörler yardımıyla yazıya yansıtılır. Adli grafoloji işleklik ve baskı kalitesini inceler.
16. Grafoloji de yazı yazan kişinin oluşturduğu hareket, ritim, biçim, desen, vb. şekillerde tutarlılık konusunda psikolojik yorum yaparken, Adli grafoloji benzerlik ya
da farklılık araştırır.
GRAFOLOJİ İLE ADLİ GRAFOLOJİNİN ORTAK NOKTASI
Bir ülkenin bir şehrine, oradan bir beldenin bir okuluna gidelim; tüm öğrencilere aynı harf karakterleri ile aynı yazı dili öğretilirken; 18-20’li yaşlarda kişi kendine has harf karakterleri oluşturmaya çalışır. Sonuç olarak grafolojide adli grafolojide bu oluşturulan harf karakterleri ile sonuca gitme gayreti gösterir. İşte Grafoloji ile Adli Grafolojinin benzeştiği tek ortak nokta aynı materyal üzerinde farklı metotlar kullanılmak suretiyle oluşturulan bir disiplindir.
YAZI YAŞI TESPİTİNİN YAPILABİLDİĞİNİ İDDİA EDENLERE CEVAP
Kromatografi: hareketli faz ve sabit bir fazın temas etmesi sonucu maddelerin yer değiştirme hızlarının farklılaştırılarak ayrılmasını sağlayan tekniktir.
Hareketli faz; sıvı ya da gaz karışımından oluşabilir.
Sabit faz; katı yada sıvı madde tarafından tutulan sıvı anlamına gelir.
Ayırmada kullanılan etkin maddelerine göre Kromatografi dağılma, adsorbsiyon, iyon değişimi ve jel Kromatografisi olarak dörde ayrılır.
Hareketli veya sabit olan fazın cinsine göre Kromatografi kağıt, ince tabaka, kolon ve gaz olarak dörde ayrılır.
Ulusal araştırma merkezi sitesinde Journal of chromatography.A 1994, vol. 678 n1, pp.119-125 (13 ref.) dergisinde yayınlandığı belirtilen aşağıdaki bilgiler yer almaktadır.
“Gaz ve dansitometrik ince tabaka kromatografisi tarafından tükenmez kalem mürekkebi yaş tayini:
Mürekkep bileşenleri ve değerlendirilmesi uçucu bileşenleri ve hızlandırılmış yaşlanma tekniğin mürekkep ekstraksiyon ölçüde belirlenmesi için teknik kullanımı gaz kromatografisi (birleşimi) ve dansitometrik ince tabaka kromatografisi (ayırma sonuç kromatogramların özel olarak geliştirilmiş toplu aynı zamanda benzer renkli mürekkep, boya, elyaf ve adli mekanlar diğer malzemelerin karşılaştırmalı TLC muayene için çok etkili bağımsız teknik aracıdır.) Prosedürleri çok gerçek durumlarda ve sonuçlar hukuk mahkemeleri tarafından kesin delil olarak kabul edilmekte ve kullanılmaktadır.”
Uluslararası Kriminal polis dergisi sayı:429 (1991) sayfa: 9-13
Mürekkep yaş belirlenmesi; standart yaşlanma eğrileri konulu araştırmada da yukarıdaki bilgilere benzer sonuçlar verilmektedir.
Sonuç olarak, söz konusu araştırma içerikli yazılarda bir cins ve “A” marka kalemle, yine bir cins “K” marka doküman üzerine 30 Ağustos 2009 tarihinde yazılmış bir yazıya bir yıl sonra yine aynı “A” marka kalemle ilave yapılmış ise kromatografi tekniğiyle hangi yazının önceden yazılmış olabileceği hususunun tespit edilebileceğinden bahsetmektedir. Yani deneyde kullanılan kalem mürekkebi ile doküman aynıdır. Değişmemiş ve değiştirilmemiştir. Bütün özellikleri bellidir. Muhafaza edildiği koşullar bilinmektedir. Ve ilave yine “A” marka kalemle yapılmıştır. Böyle bir deneyle aynı cins ve “A” marka kalem ile bir cins “K” marka doküman üzerine bir yıl ara ile yapılmış ilavelerin tespitinin muhafaza edildiği koşullar aynı olmak koşulu ile aynı ya da yakın veriler elde edebileceğimizi işaret eder.
Soru: Bu iki yazı arasında 8 ay ya da 3 ay varsa ne olacak?
Cevap: “A” marka kalem ve “K” marka doküman bütün zamanlar için ayrı deneylere tabi tutularak kayıt altına alınacak.
Soru: “A” marka kalem yerine “F” marka kalem kullansak ne olacak?
Cevap: “F” marka kalem ve “K” marka doküman bütün zamanlar için ayrı deneylere tabi tutularak kayıt altına alınacak.
Soru: “K” marka doküman yerine “Z” marka doküman kullansak ne olacak?
Cevap: “F” marka kalem ve “Z” marka doküman bütün zamanlar için ayrı deneylere tabi tutularak kayıt altına alınacak.
Soru: Bu kayıtlar ne işe yarayacak?
Cevap: Dava konusu gelen dokümanın kromatografi deney sonuçları tespit edilerek daha önceden oluşturulmuş taban verideki (imalat tarihi aynı olan ve kalem markası aynı olan) örneği ile karşılaştırılarak denilebilecek ki; Dava konusu gelen dokümanın üzerinde bulunan ilk yazı 23 Nisan 2010’da eklenti yapılan yazı da 23 Temmuz 2010’da yazılmış. Tabii dava konusu gelen doküman aynı fiziki koşullarda muhafaza edilmiş ise,
Soru: Dünyada ve Ülkemizdeki tüm marka ve cins kalemler ile doküman çeşitleri ne kadardır.?, Kim üretir.?, Mürekkebin içindeki bileşenler aynımıdır.?, Demir partükül sayıları aynımıdır?, Kağıt üreticileri kağıtları neye göre üretiyor?, Hangi kağıt hangi mürekkebi ne kadar absorbe eder?, Doku ve lif yapıları nasıldır? yıpranmaları, neme dayanıklılığı, gramajı, .....
Cevap: Hiç bir şeyde standartlık yok. Boşuna bu tür sorulara bana sormayın.
Soru : Kime soralım bir bilen varmı.?
Cevap:
1. Yazı yaşı tayinin tarih aralığı ile tespit edilebildiğini yazanlara,
2. İzinsiz makale alan hikayecilere,
3. Fotoğraflar üzerindeki rötüş çalışması tespitinin nasıl yapılabileceğini adli grafoloji alanında anlatanlara,
4. Parmak izi tespitinin ve teşhisinin adli grafolojiye görev kılanlara,
5. Dokümanların üzerinden makasla parça kesmek suretiyle inceleme yapmak isteyenlere, sorunuz. Saygılarımla.
İLAÇ SAHTECİLİĞİ VE KAREKOD UYGULAMASI
Küresel ekonomide ilaç ve benzeri tedarik zincirinin karmaşıklığı vatandaşın anlak seviyesine hitap edemeden şimdide karekod üretimi gündemde. Dolayısıyla güvenlik tedbirlerini benimsetmek için yapılan bu çalışmalar belki de kalpazanların yeni çalışmalarıyla piyasalara nüfuz edecekleri bir sisteme dönecektir.
Bu sebeple sadece cihazlar marifetiyle tespit edilebilen özellikler vatandaşında gözüne hitap edebilecek düşük maliyetli güvenlik zinciri ile artırılmalıdır. Yani sade vatandaş ne aldığını bilmelidir ve kontrolün bir zinciri olmalıdır.
Görünür emniyet özelliklerini çıplak göz yardımıyla vatandaş, görünmez emniyet özelliklerini de cihaz yardımıyla eksper anlayabilmelidir. Örnek olarak; hologram, kinegram, kabartma baskı, mikro baskı, optik değişken mürekkep ya da italik baskı teknikleri kullanılabilir. Bu tekniklerin kullanılması ile sahteciliğe karşı asgari görünür güvenlik ve doğrulama tedbiri alınarak ilaçların kimlik kaybı ya da ele geçirilmesi önlenmiş olur.
Ambalaj üzerine yapılan emniyet ve kontrol sistemleri tek başına yeterli değildir. Sigara ve alkol sahteciliğinde olduğu gibi bu emniyet sistemi tersine çalışarak saldırı ve taklit eğilimi daha fazla olacaktır.
En çok bilinen ve uygulanan çıplak göz yardımıyla görünmeyen ultraviole ışık kaynağına duyarlı mürekkepler (UVİ ışık kaynağı altında görülebilir) veya Infrared ışık kaynağına duyarlı mürekkepler (IR ışık kaynağı altında görülebilir) kullanılmalıdır. Bu ışık kaynakları için büyük bir cihaza ihtiyaç yoktur. İhtiyaç için gerekli olan şey; uygun nanometre aralığı ve dalga boyundaki lambanın tedarik edilmesi yeterlidir. Bu lambalarında piyasadaki mürekkeplere tepkime göstererek satıcının ya da alıcının yanıltılması söz konusu olduğu değerlendiriliyorsa piyasada bulunmayan özel mürekkep kullanılmalıdır.
www.grafolojibilirkisi.com
bilgi@grafolojibilirkisi.com
Bu makaleden kısa alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir :
"Beynin “yazı Yazma” Bölümü, Grafoloji İle Adli Grafolojinin Farklılıkları,grafoloji İle Adli Grafolojinin Ortak Noktası, Yazı Yaşı Tespitinin Yapılabildiğini İddia Edenlere Cevap, İlaç Sahteciliği Ve Karekod Uygulaması" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Mustafa Kariptaş'e aittir ve makale, yazarı tarafından Türk Hukuk Sitesi (https://www.turkhukuksitesi.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak yazarının izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
|
|