Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

THS Şerhine Son Eklenen Şerhler

THS Şerhine Son Eklenen Şerhler

Madde metninde belirtilen yeni delil ifadesinden ne anlaşılması gerektiği-Yeni delilin daha sonra ortaya çıkması ile daha önce var olmakla birlikte sorgu hakimliğince bilinmemesi arasında fark olmadığı-Kovuşturmaya yer olmadığına dair kararların geçici olarak kesin yargı oluşturabileceği
(Şerh No: 13435 - Ekleyen: Av.Alimert KARAKILÇIK - Tarih : 13-04-2012 15:09)

Eser sözleşmesine dayanılarak ikame edilen iş bedelinin tahsili talepli davada, iş sahibinin akdi inkar etmesi halinde; iddia olunan işlerin yüklenici tarafından yapıldığı saptanmışsa; işin, vekaletsiz iş görme hükümlerine göre yapıldıkları tarihlerdeki serbest piyasa rayiçlerine göre bedeli hesaplatılıp işbu bedele hükmolunmalıdır.
(Şerh No: 13437 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-04-2012 09:01)

Davacı yüklenicinin ikame ettiği iş bedelinin tahsili istemli davada; yüklenici, taraflar arasında yazılı veya sözlü geçerli bir eser sözleşmesi olduğunu kanıtlayamamıştır. Ancak, davalı Belediye tarafından işin yapılmasına karşı çıkılmadığı gibi yapılan işler benimsenmiş ve maledinilmiştir. Bu durumda yapılan işin, BK m.410 vd. (TBK m.526 vd) kapsamında "vekaletsiz iş görme" kuralları gereğince yapıldığı kabul edilip; yapıldığı tarihteki serbest piyasa rayiçlerine göre bedeli hesaplatılıp işbu ...
(Şerh No: 13436 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-04-2012 08:50)

 Bilgi  [BK. 117] Gerekçe
(TASARININ 116. MADDESİ KANUNUN YASALAŞAN METNİNİN 117. MADDESİNE KARŞILIK GELMEKTEDİR.) MADDE 116 - 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 101 inci maddesini karşılamaktadır. Tasarının iki fıkradan oluşan 116 ncı maddesinde, borçlunun temerrüdünün koşulları düzenlenmektedir. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 101 inci maddesinin kenar başlığında kullanılan "B. Borçlunun Temerrüdü / I. Şartlar" şeklindeki ibareler. Tasarıda "B. Borçlunun temerrüdü /1. Koşulları" şeklinde değiştirilmiştir. Metninde y...
(Şerh No: 10574 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 12-04-2012 19:51)

Madde metninde belirtilen yeni delil ifadesinden ne anlaşılması gerektiği-Yeni delil ortaya çıkmadıkça kamu davası açılamayacağı
(Şerh No: 13433 - Ekleyen: Av.Alimert KARAKILÇIK - Tarih : 12-04-2012 18:42)

Kural olarak; tahliye isteminin, tahliyeye hak kazanıldığı tarihten itibaren makul süre kapsamında kalan 1 yıl içinde kullanılması gerekir.
(Şerh No: 13434 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 12-04-2012 16:12)

İmalata ilişkin garanti verilmesi; yasanın aksine, garanti süresinde ortaya çıkacak ayıpların, ihbar süreleriyle bağlı kalınmaksızın derhal giderilmesini istemek hakkının varlığını resmen kabul etmektir.
(Şerh No: 13432 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 12-04-2012 15:34)

Somut olayda davacı yüklenici iş bedelini talep etmekte, iş sahibi ise ayıplı mal savunmasında bulunmaktadır. Dosyada bulunan 14.05.2004 tarihli "Sipariş Onay Formu" başlıklı belgede 1 yıl garanti kaydı bulunmaktadır. Davalı iş sahibi dava konusu eserin yüklenici tarafından kendilerine tesliminden sonra, 1 yıllık garanti süresi içerisinde ayıp ihbarı yükümlülüğünü yerine getirmiştir. Bu nedenle mahkemenin süresinde ayıp ihbarı yapılmadığı şeklindeki değerlendirme ve gerekçesinde isabet bulunm...
(Şerh No: 13431 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 12-04-2012 10:07)

Ayrılık durumunda evlilik birliği hukuken devam ettiğine göre, eşler birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve malvarlıkları ile katkıda bulunmak durumundadır. Bu nedenle, ayrı yaşamda haklı olan eş, diğer eşten tedbir nafakası isteyebilir. Tedbir nafakasının niteliği ve yasal düzenleme gereği davalı (koca), birliğin giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır (TMK md.186/3). Davacının (kadının) gelirinin bulunması, davalının (kocanın) ortak giderlere (elektrik, su, telefon, kira, yakıt pa...
(Şerh No: 13430 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 10-04-2012 15:45)

Ortak girişim (joint venture) hukuken adi şirket hükümlerine tâbidir. Ortak girişim adına açılacak davaların görülebilmesi için davanın: - ortaklığı teşkil eden tüm şerikler tarafından birlikte açılması veya - davayı açan ortağa sözleşmeden doğan hakların temlik edilmesi ya da - açılan davaya muvafakat verilmesi, gerekir.
(Şerh No: 13429 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 10-04-2012 14:08)

Alelade bir vaad ile şarta bağlı sözleşmelerden farklı olan ön sözleşme kavram olarak, tarafların ileride bir başka sözleşme ( asıl sözleşme ) yapacaklarına ilişkin olarak akdettikleri sözleşmeyi ifade eder. Ön sözleşmenin konusu da her zaman borçlandırıcı bir işlemdir. İki tarafa borç yükleyen ön sözleşmelerin karşılıklı borç doğuran bir sözleşme olduğu göz önünde tutulduğunda, karşılıklı borç doğuran sözleşmelere uygulanacak hükümlerin ( BK m.106-108 ) ön sözleşmelere de uygulanması gerekir. B...
(Şerh No: 13428 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 09-04-2012 17:28)

 Bilgi  [VUK. 367] AYM Anayasaya Aykırı Bulmadı
Daha önceki şerhimizde maddenin Anayasaya aykırı olduğunu iddia etmiş, aykırılık incelemesinin önündeki engelin (Anayasa Geçici 15) kalktığını belirtmiştik. AYM 07.02.2012 tarihli RG'de yayımlanan kararıyla, esastan inceleme yapmış ve maddenin Anayasaya aykırı olmadığına karar vermiştir. Bu kararda, maddede 6009 sk ile yapılan ıslahın (ikinci süzgeç) etkisinin bulunduğunu düşünüyorum. Sakıncaların tamamen bertaraf edilmediğini azaltıldığını düşünüyorum.
(Şerh No: 13427 - Ekleyen: Özkan BASAT - Tarih : 09-04-2012 15:18)

TCK'nun 110. maddesinde geçen "mağdurun şahsına zarar" kavramından, mağdurun vücut bütünlüğü ve cinsel dokunulmazlığına yönelik davranışların kastedildiğinin kabulü gerekir.
(Şerh No: 13426 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 09-04-2012 14:16)

 Bilgi  [HMK. 268] BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ ADLİ YARGI ADALET KOMİSYONLARINCA BİLİRKİŞİ LİSTELERİNİN DÜZENLENMESİ HAKKINDA YÖNETMELİK
YÖNETMELİK Adalet Bakanlığından: BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ ADLİ YARGI ADALET KOMİSYONLARINCA BİLİRKİŞİ LİSTELERİNİN DÜZENLENMESİ HAKKINDA YÖNETMELİK BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı, her yıl bölge adliye mahkemesi adli yargı adalet komisyonları tarafından bilirkişi listelerinin oluşturulmasına ilişkin usul ve esasları düzenlemektir. Kapsam MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik; bölge adliye mahkemesi adli yargı adalet komisyon...
(Şerh No: 13425 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 09-04-2012 13:19)

İsteğin taşınmazın sicil kaydına ahara devrinin önlenmesi yönünden davalı olduğu bildirilerek el değiştirmesinin önlenmesi bakımından geçici hukuki koruma niteliğindeki ihtiyati tedbir kararı konulmasından ibaret olduğu sabittir. Diğer taraftan, ihtiyati tedbir kararının kabul edilebilmesi bakımından yasanın 390/3. maddesi hükmünde ihtiyati tedbir isteyenin haklılığı konusunda tam kanaat değil, kuvvetle muhtemel yaklaşık bir kanaatin yeterli olacağı öngörülmüş olup, Yasanın hükümet gerekçesi...
(Şerh No: 13424 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 09-04-2012 12:21)

Borca batık durumdaki sermaye şirketinin iflasın ertelenmesi talebi ile mahkemeye başvurması halinde gerekli ilanların yapılmasının zorunlu olduğu hakkındadır.
(Şerh No: 13423 - Ekleyen: Av.İbrahim YİĞİT - Tarih : 09-04-2012 11:15)

Taraflar arasındaki sözleşmede yüklenici davacının, iş sahibi davalıya haftada 8000 adetlik partiler halinde mal teslim edeceği ve mal bedelinin davalı tarafından davacıya teslimatta peşin olarak ödeneceği kararlaştırılmıştır. Sözleşmedeki bu anlaşma şekli Borçlar Kanunu'nun 364/II. maddesi (Türk Borçlar Kanunu m.479/II) hükmüne uygundur. İş sahibi davalı ilk parti 84.000 adet ekmeği, haklı bir sebep olmaksızın teslim almadığından iş sahibinin temerrüdü sonucu davacı yüklenicinin, sözleşmede...
(Şerh No: 13422 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 08-04-2012 13:08)

Borçluya ikinci kez ödeme emri tebliği, ona yeni bir itiraz hakkı tanır.
(Şerh No: 13420 - Ekleyen: Av.İbrahim YİĞİT - Tarih : 08-04-2012 12:27)

 Bilgi  [BK. 481] Bedelin belirlenmesi kıstası
818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 366. maddesine karşılık gelen düzenlemede, madde metnine (yargıtay kararları ile de kabul edildiği üzere) "yapıldığı yer ve zamanda" ibaresi eklenmiştir. Eser sözleşmesinin taraflarınca eserin bedelinin önceden belirlenmemiş olduğu veya yaklaşık olarak bir belirleme yapılmış olduğu hallerde taraflar, bedelin miktarında anlaşamazlarsa; bedelin, eserin yapıldığı tarih ve yerdeki serbest piyasa rayicine göre belirleneceği kabul edilmektedir. Burada anılan serbest p...
(Şerh No: 13421 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 08-04-2012 12:21)

Kararda, ilk celseye iştirak etmemiş ancak davaya savunma vermiş davalı işverenin savunma dökümanlarının, davanın görülme şartlarını ciddi şekilde ilgilendirmesi halinde gerekirse isticvab davetiyesi ile davalı dinlenilmeden karar verilemeyeceğine değinilmiştir.
(Şerh No: 13417 - Ekleyen: Av.İbrahim YİĞİT - Tarih : 08-04-2012 00:34)

Davada mahkumiyete karar verilmiş ise, vekil duruşmalara katılmamış olsa dahi, vekili bulunan katılan lehine avukatlık ücreti takdir edilerek sanığa yükletilmelidir.
(Şerh No: 13419 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 07-04-2012 15:55)

Hizmet tespit ve alacak davalarının yargılama usulü ile temyiz mercilerinin ayrı olması sebebi ile farklı açılması gerektiği,
(Şerh No: 13418 - Ekleyen: Av.Bülent AKÇADAĞ - Tarih : 06-04-2012 11:11)

Eksik sayfalar olsa da yeterlidir düşüncesindeyim.
(Şerh No: 13331 - Ekleyen: Cavit BÜYÜKCENGİZ - Tarih : 05-04-2012 16:00)

 Bilgi  [HMK. 74] 01/10/2011 tarihinden önce düzenlenmiş ve "ahzu kabz" yetkisi içermeyen vekaletnameler, vekalet verenin iradesine aykırı kullanılamaz.
T.C. ADALET BAKANLIĞI Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü Sayı :B.03.0.HİG.0.00.00.03-045.02[02]-159-2011/3723/29359 24/11/2011 Konu :6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 74. maddesi TÜRKİYE HALK BANKASI A.Ş.GENEL MÜDÜRLÜĞÜNE (Hukuk Müşavirliği) İlgi : 01/11/2011 tarih ve 7364 sayılı yazınız İlgi yazıda, mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 63. maddesinde "Sarahaten mezuniyet verilmemişse vekil sulh olamaz ve aharı tahkim veya ibra ve davadan hiçbir suretle ferag...
(Şerh No: 13416 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 05-04-2012 15:29)

Dava, yabancı mahkemeden verilmiş vasi tayini kararını tanıma ve tenfizi istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanunun 462.maddesine göre, maddede belirtilen hallerde vesayet makamının izni gerekmektedir. Yine aynı Yasanın 463.maddesine göre vesayet makamının izninden sonra denetim makamının da izni şarttır. Örneğin vesayet altındaki kişinin evlat edinmesi durumunda denetim makamının izni gerekmektedir. Eldeki davada vesayet makamı Köln Sulh Hukuk mahkemesi olup, denetim makamı da yine Alman Hukukuna...
(Şerh No: 13303 - Ekleyen: Av.Alper AKGUL - Tarih : 04-04-2012 18:45)

Elbirliği mülkiyetine konu bir taşınmazda, elbirliği ortaklarından birinin, ortaklık dışı bir kişiye satım vaadinde bulunması bir taahhüt muamelesi olarak geçerlidir; fakat satış vaadi sözleşmesine dayanılarak açılan bir tescil davasının dinlenebilmesi için, sözleşmenin ifa olanağının bulunması, bir başka deyişle sözleşmeye konu taşınmazın vaad edenin mülkiyetinde olması ve bu bağlamda mülkiyet uyuşmazlığının bulunmaması gerekir. Somut olayda; dava konusu taşınmazlar, başka bir mahkemede tapu...
(Şerh No: 13415 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 04-04-2012 15:57)

HİLE NİTELİKLİ BİR YALAN OLUP, KANDIRICI NİTELİKTE OLUP OLMADIĞI OLAYSAL OLARAK DEĞERLENDİRİLMELİDİR.
(Şerh No: 13414 - Ekleyen: Av.Emrah İLARSLAN - Tarih : 04-04-2012 13:19)

Yabancı unsur içeren bir uyuşmazlık Türk Mahkemelerinde açılan bir davanın konusu ise, hakim ya da taraflar uygulanacak hukukun yabancı hukuk olduğu konusunda karar vermiş veya iddiada bulunsalar dahi, bu Türk Mahkemesinin yetkisizliğini gündeme getirmez. Usulararası yetki için de geçerli olan yetkisizliğin ilk itiraz olarak ileri sürülmesi aksi halde Türk Mahkemesinin yetkili olduğunun taraflarca kabul edilmiş sayılması gerekir.
(Şerh No: 13222 - Ekleyen: Av.Can ALTUNTAŞ - Tarih : 04-04-2012 12:49)

Tapu Sicil Müdürlüğü davada sadece yasal hasım olarak yer almaktadır. Gerçekte davada taraf değil, sadece ilgilidir. İlgililerin uzlaşması halinde çekişmenin ortadan kalktığından söz edilemez veya bu davalarda ilgili tarafın davayı kabulü sonuç doğurmaz. Taraflar arasında bu anlamda gerçek bir çekişmenin varlığı söz konusu değildir. Ayrıca, bu davaların sonucunda verilen kararlar kesin hüküm sayılmamaktadır. Kararın haksız veya hatalı görülmesi halinde ileri sürülen delillere göre yeniden dü...
(Şerh No: 13411 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 03-04-2012 11:46)

 Bilgi  [HMK. 1] HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU YÖNETMELİĞİ
YÖNETMELİK Adalet Bakanlığından: HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ KISIM Genel Hükümler BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı, adli yargı ilk derece hukuk mahkemeleri ve bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin yargılama ve yazı işleri hizmetlerinin yürütülmesine dair usul ve esasları düzenlemektir. Kapsam MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik, 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun uygul...
(Şerh No: 13413 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 03-04-2012 11:37)

Kadın, düğünde kendisine takılan takıları kocaya, evi terk edip fiilen ayrıldıktan sonra, rızasıyla vermiş ise BK m.62 gereği onu istirdat edemez.
(Şerh No: 13412 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 03-04-2012 11:37)

 Önerge  [CMK. 231] Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına gerek usul gerekse esas yönünden hem sanık hem de şikayetçi taraf itiraz edebilir. İtirazı inceleyecek merci en yakın ağır ceza mahkemesidir.
(Şerh No: 13408 - Ekleyen: Av.Hasan KOCABEY - Tarih : 02-04-2012 14:11)

Eser sözleşmelerinde eser, sözleşmesine uygun biçimde yapılmamış ve reddi gerekiyorsa iş sahibi BK m.360'daki seçimlik hakları yanında imalatın hatalı yapılması yüzünden uğradığı zararın tazminini de talep edebilir. Somut olayda, davacının iş kaybına mesnet tazminat talebi yönünden; bilirkişiler raporunda saptanan, ayıbın giderilebileceği süre olan 30 gün için iş kaybı zararına hükmedilmesi gerekir. İş sahibinin 30 günden fazla süre beklemiş olması kendi kusurundan kaynaklanmıştır. Bu yüzden...
(Şerh No: 13410 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 01-04-2012 15:32)

 Önerge  [BK. 473] Yüklenicinin işe zamanında başlamaması veya sözleşme hükümlerine aykırı olarak işi geciktirmesi ya da işsahibine yüklenemeyecek bir sebeple ortaya çıkan gecikme yüzünden bütün tahminlere göre yüklenicinin işi kararlaştırılan zamanda bitiremeyeceği açıkça anlaşılırsa, işsahibi teslim için belirlenen günü beklemek zorunda olmaksızın sözleşmeden dönebilir. Meydana getirilmesi sırasında, eserin yüklenicinin kusuru yüzünden ayıplı veya sözleşmeye aykırı olarak meydana getirileceği açıkça görülüyorsa, işsahibi bunu önlemek üzere vereceği veya verdireceği uygun bir süre içinde yükleniciye, ayıbın veya aykırılığın giderilmesi; aksi takdirde hasar ve masrafları kendisine ait olmak üzere, onarımın veya işe devamın bir üçüncü kişiye verileceği konusunda ihtarda bulunabilir. Yüklenicinin kusuru yüzünden ayıplı veya sözleşmeye aykırı olan kısım üçüncü kişi tarafından da giderilemeyecek nitelikte ise iş sahibi, sözleşmeden dönebilir.
(Şerh No: 13409 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 01-04-2012 15:21)

Normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerektiğinden ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını ve götürülmesine engel olunduğunu da kadının ispatlaması gerekir. Kararda; somut durumun özellikleri dikkate alınarak, anılan ispat külfetinin yer değiştirebileceği ve erkeğin, lehine olan yukarıdaki karineden yararlandırılamayabileceği tartışılmıştır.
(Şerh No: 13407 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 31-03-2012 10:04)

Normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerektiğinden ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını ve götürülmesine engel olunduğunu da kadının ispatlaması gerekir. Kararda; somut durumun özellikleri dikkate alınarak, anılan ispat külfetinin yer değiştirebileceği ve erkeğin, lehine olan yukarıdaki karineden yararlandırılamayabileceği tartışılmıştır.
(Şerh No: 13406 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 31-03-2012 10:00)

Dava, çeyiz ve şahsi eşyalar ile mobilya türünde eşyaların aynen iadesine, olmadığı takdirde ise, bedelinin tahsiline ilişkindir. Eşlerden her biri kişisel eşyalarını her zaman mal rejiminin sona ermesinden önce ya da sonra isteyebilir. Bu istek mal rejiminin tasfiyesi halinde istenilecek katkı payı, değer artış payı veya artık değere katılma alacağı olarak nitelendirilemez ve değerlendirilemez. Davacı, terditli ikame ettiği davada birinci seçenek olarak ayni ( mülkiyet ) hakkına mesnetle tal...
(Şerh No: 13405 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 31-03-2012 09:34)

Dava, çeyiz ve şahsi eşyalar ile mobilya türünde eşyaların aynen iadesine, olmadığı takdirde ise, bedelinin tahsiline ilişkindir. Eşlerden her biri kişisel eşyalarını her zaman mal rejiminin sona ermesinden önce ya da sonra isteyebilir. Bu istek mal rejiminin tasfiyesi halinde istenilecek katkı payı, değer artış payı veya artık değere katılma alacağı olarak nitelendirilemez ve değerlendirilemez. Davacı, terditli ikame ettiği davada birinci seçenek olarak ayni ( mülkiyet ) hakkına mesnetle tal...
(Şerh No: 13404 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 31-03-2012 09:25)

743 sayılı Yasa'nın 170. maddesi gereğince mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde edinilen taşınmazlara ilişkin davalar için 4721 sayılı Yasa'nın 5. maddesi yoluyla Borçlar Kanunu'nun 125. maddesi uygulanmalıdır. 4721 sayılı Yasa'nın 178. maddesi 01.01.2002 tarihinden sonra edinilmiş mallara katılma alacağına ilişkin davalar hakkında uygulanır. Dava konusu taşınmaz 743 sayılı Yasa döneminde edinilmekle katkı payına ilişkin istem, 1 yıllık değil 10 yıllık zamanaşımına tabidir.
(Şerh No: 13403 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 31-03-2012 09:01)

Kendisine fatura gönderilmesine rağmen iş sahibi olan davalının iş bedelini ödememesi de eylemli olarak davalının ayıp ihbarında bulunduğunu gösterir.
(Şerh No: 13304 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 30-03-2012 17:13)

 Bilgi  [TK. 572] Gerekçesi
Bu madde, 6762 sayılı Kanunun 483 üncü maddesinden dil yenileştirmesi yapılarak alınmıştır.
(Şerh No: 13402 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 30-03-2012 17:12)

 Bilgi  [TK. 571] Gerekçesi
Bu madde, 6762 sayılı Kanunun 482 nci maddesinden dil yenileştirmesi yapılarak alınmıştır. Adalet Komisyonu Raporu'ndan: Alt Komisyonca, Tasarının 571 inci maddesinde, 14 üncü maddede belirtilen gerekçeyle değişiklik yapılmıştır. Ancak, yapılan bu değişiklik Komisyonumuzca kabul edilmemiş ve Tasarı metninde olduğu gibi "kişisel" ibaresi korunmuştur.
(Şerh No: 13401 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 30-03-2012 17:12)

 Bilgi  [TK. 570] Gerekçesi
Bu madde, 6762 sayılı Kanunun 481 inci maddesinden dil yenileştirmesi yapılarak alınmıştır. Adalet Komisyonu Raporu'ndan: Alt Komisyonca, Tasarının 570 inci maddesinde, uygulanacak hükümlerin, yönetici olan komandite ortaklar için geçerli olacağı hususu açıklığa kavuşturulmuştur. Yapılan değişiklik Komisyonumuzca da kabul edilmiştir.
(Şerh No: 13399 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 30-03-2012 17:11)

 Bilgi  [TK. 569] Gerekçesi
Sermayesi paylara bölünmüş komandit şirket bir sermaye şirketidir. Birçok açılardan anonim şirkete benzediği için, kuruluşuna anonim şirketlere ilişkin hükümlerin uygulanması bu maddeyle hüküm altına alınmıştır.
(Şerh No: 13398 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 30-03-2012 17:11)

 Bilgi  [TK. 568] Gerekçesi
Bu madde, 6762 sayılı Kanunun 479 uncu maddesinden dil yenileştirmesi yapılarak alınmıştır.
(Şerh No: 13397 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 30-03-2012 17:10)

 Bilgi  [TK. 565] Gerekçesi
Bu madde, 6762 sayılı Kanunun 476 ncı maddesinden dil yenileştirmesi yapılarak alınmıştır.
(Şerh No: 13395 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 30-03-2012 17:10)

 Bilgi  [TK. 564] Gerekçesi
Bu madde ile sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlere ilişkin devamındaki maddeler, 6762 sayılı Kanunun 475 ilâ 484 üncü maddelerinden dil yenileştirmesi yapılarak alınmıştır. Ancak denetçilerle ilgili sistem değişikliği sebebiyle 6762 sayılı Kanunun 484 üncü maddesi Tasarıya yansıtılmamıştır.
(Şerh No: 13394 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 30-03-2012 17:09)

 Bilgi  [TK. 562] Gerekçesi
Tasarıda suç olarak düzenlenmiş bulunan fiillerin, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunun ceza sistematiğine uygun olarak cezaî müeyyideleri düzenlenmiştir. Adalet Komisyonu Raporu'ndan: Alt Komisyonca, Tasarının, Onikinci Bölümün başlığında, Onbirinci Bölüm başlığıyla paralellik sağlanması açısından "Cezaî Sorumluluk" şeklinde değiştirilmiştir. Yapılan değişiklik Komisyonumuzca da kabul edilmiştir. - Alt Komisyonca, Tasarının 562 nci maddesinde aşağıdaki gerekçelerle değişiklik yapılmış, yapılan ...
(Şerh No: 13392 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 30-03-2012 17:08)

 Bilgi  [TK. 561] Gerekçesi
6762 sayılı Kanunun 309 uncu maddesinin üçüncü fıkrası hükmü bağımsız bir hüküm haline getirilmiştir. İsv. BK m. 761'in aksine hüküm somut olaya göre yetkili olan mahkemeler yanına bir diğer yetkili mahkeme daha eklemekte, yoksa inhisarî yetkiyi haiz bir mahkemeyi göstermemektedir. Tahkim ve yetki sözleşmesi yapmak yolu açıktır.
(Şerh No: 13391 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 30-03-2012 17:07)

 Bilgi  [TK. 560] Gerekçesi
Madde, 6762 sayılı Kanunun 309 uncu maddesinin tekrarıdır. Ancak açıklığı sağlamak amacıyla cezaî yönden söz konusu olanın dava zamanaşımı olduğu belirtilmiştir.
(Şerh No: 13390 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 30-03-2012 17:06)

 Bilgi  [TK. 559] Gerekçesi
Bu hüküm, 6762 sayılı Kanun 310 uncu maddesinin tekrarıdır. Adalet Komisyonu Raporu'ndan: Alt Komisyonca, Tasarının 559 uncu maddesinde, Tasarıda benzer hükümlerle bütünlüğü sağlamak amacıyla değişiklik yapılmıştır. Yapılan değişiklik Komisyonumuzca da kabul edilmiştir.
(Şerh No: 13389 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 30-03-2012 17:06)

 Bilgi  [TK. 558] Gerekçesi
Birinci fıkra: Birinci fıkra son yıllarda oldukça sık rastlanan ancak Yargıtay tarafından uygun görülmeyen, bir genel kurulun aldığı kararı zamanaşımı süresi içinde bir diğer genel kurulun kaldırması uygulamasına ilişkin ihtilafı, yüksek mahkemenin kararlarına uygun olarak çözüme kavuşturmaktadır. Hükme temel veren düşünce, hakkında dava açılmamış ve (kural olarak) hükümlerini doğurmuş bulunan ibra karannın yıllar sonra kaldırılmasının işlem güvenliği anlayışına ve hukuka uygun olmadığıdır. Öğre...
(Şerh No: 13388 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 30-03-2012 17:06)

 Bilgi  [TK. 557] Gerekçesi
1991 tarihli anonim şirket reformuyla köklü bir şekilde değiştirilen İsv. BK m. 759'dan alınan 557 nci madde, BK'nın sorumluluğa ilişkin ilkeleriyle uyum içinde bulunan bir anlayışla anonim şirkete özgü sorumluluk sistemi bağlamında müteselsil sorumluluk ile zararın tamamının birlikte dava edilmesi ve rücu ilişkilerini düzenlemektedir. Kaynak hüküm uzun yıllardan beri sorumluluk ve anonim şirketler hukuku öğretilerinde güçlü gerekçelerle savunulan hâkim görüşün ürünü olduğu için bu ülkede olumlu...
(Şerh No: 13387 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 30-03-2012 17:05)

 Bilgi  [TK. 556] Gerekçesi
Birinci fıkra: Şirketin iflâsı halinde de doğrudan zarara uğrayan kişi olarak tazminat davasının esas davacısının şirket olduğu gerçeği değişmez. Bu anlayışın doğal sonucu olarak, iflâs eden bir şirkette tazminat davasının davacısı iflâs idaresi olabilir. Birinci fıkra, ilk cümlesinde gerçi alacaklıya şirketin iflâsında dava hakkı tanımıştır. Ancak bu hakkın önce iflâs idaresinde olduğu belirtilmiştir. İkinci fıkra: İkinci fıkradaki kurallar yenidir. Birinci kural uyarınca, iflâs idaresinin b...
(Şerh No: 13386 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 30-03-2012 17:01)

 Bilgi  [TK. 555] Gerekçesi
Birinci fıkra: Şirketin uğradığı zararın şirket tarafından 553 ve 554 üncü maddelerdeki sorumlulardan talep edilmesi, yani aktif dava ehliyetinin şirkette olması normaldir. Ayrıca şirketin ihmâli veya sorumluların şirkete hâkim olmaları sebebiyle davayı açamamaları olasılığı düşünülerek, zararın tazmini davasını açmak hakkı şirketin paysahibine de verilmiştir. 6762 sayılı Kanunun 309 uncu maddesinin aksine, şirket alacaklısına bu hak tanınmamıştır. Alacaklı 556 ncı madde uyarınca ancak şirketin ...
(Şerh No: 13385 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 30-03-2012 16:59)

 Bilgi  [TK. 554] Gerekçesi
Hüküm hem şirketin hem de şirketler topluluğunun denetçilerinin, işlem denetçilerinin, özel denetçinin sorumluluğunu düzenlemektedir. Anılan denetçilerin sır saklama yükümünü ihlâl etmeleri halinde tâbi oldukları sorumluluk 404 üncü maddede ayrı olarak düzenlendiği için, 554 üncü madde kural olarak 404 üncü maddenin kapsamına giren ihlâllerde uygulanmaz. Sorumluluk kusur ilkesine bağlanmıştır. Şartları varsa teselsüle ilişkin 557 nci madde uygulanır.
(Şerh No: 13384 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 30-03-2012 16:57)

 Bilgi  [TK. 553] Gerekçesi
Birinci fıkra: 6762 sayılı Kanunun 309 uncu maddesinden birçok noktada farklı olan maddenin kaynağı İsv. BK m. 754'tür. Hüküm, kurucular, yönetim kurulu üyeleri, yöneticiler ve tasfiye memurları hakkında olup; denetçiler, işlem denetçileri ve özel denetçinin sorumluluğu 554 üncü maddeye tabidir. Hüküm 6762 sayılı Kanunun 309 uncu maddesinin aksine hem doğrudan hem de dolayısıyla zarara uygulanır. Kaynak ile 553 üncü madde arasında dört fark vardır. Hükmümüzde, "kurucular, yönetim kurulu üyele...
(Şerh No: 13383 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 30-03-2012 16:56)

 Bilgi  [TK. 552] Gerekçesi
Birinci fıkra: Tasarının 552 nci maddesi yenidir. Uygulamanın önemli bir gereksinimine cevap vereceği düşünülmektedir. Normun amacı, Sermaye Piyasası Kurulundan izin alınmaksızın özellikle yurt dışında bir anonim şirket kurmak veya sermayeyi artırmak amacıyla para toplanmasına engel olmak; böyle bir olayla karşılaşınca önlem uygulamak; bu yolla halkın aldatılmasının yollarını kapamaktır. Halktan para toplanmasına ilişkin sebepler sınırlı sayı (numerus clausus) değildir. Maddede anılan sebepler e...
(Şerh No: 13382 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 30-03-2012 16:55)

 Bilgi  [TK. 551] Gerekçesi
Bu madde, 6762 sayılı Kanunun 307 nci maddesinin tekrarıdır. Ancak bazı noktalarda eski hükümden ayrılmıştır. (1) Hükmün uygulanabilmesi için hile yapılmasına gerek yoktur. Aynî sermayeye emsaline nazaran yüksek fiyat biçilmiş olması veya işletme veya aynın niteliğinin (meselâ, arsa iken bina; sosyal amaçlı yapı iken üretim birimi; mesken iken turistik tesis gösterilmesi gibi) veya durumunun (meselâ, imar durumu yokken varmış gibi gösterme; imar durumunu olduğundan iyi gösterme; imar durumu hakk...
(Şerh No: 13381 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 30-03-2012 16:53)

 Bilgi  [TK. 550] Gerekçesi
Birinci fıkra: Sermayenin korunması ilkesinin bir uygulaması olan bu hüküm, aynı ilke bağlamında öngörülmüş bulunan 549 uncu maddenin tamamlayıcısıdır. 549 uncu maddenin özellikle taahhütlere ilişkin yönü 550 nci madde ile yakından ilgilidir. İki madde arasındaki ayrım şöyle konulabilir: Sermaye tamamen taahhüt olunmamışken ödenmiş gibi gösterilmişse sermaye taahhüdünde bulunanlar 341 inci maddeye göre; onayan noter düzenleyen olarak 549 uncu maddeye göre sorumlu olurlar ve onlara katılanlar da ...
(Şerh No: 13380 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 30-03-2012 16:53)

 Bilgi  [TK. 549] Gerekçesi
Yeni olan bu hüküm bir taraftan 6762 sayılı Kanunun 305 inci maddesinden, diğer taraftan da İsv. BK m. 752'den esinlenerek, ancak her iki kaynaktan da birçok noktada farklılıklara yer verilerek düzenlenmiştir. 6762 sayılı Kanunun 305 inci maddesi (559 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kaldırılan 299 uncu maddede yazılı) belgelerin "hakikat hilafı" düzenlenmiş olmasına özgülenmiş olduğu için dar bir hükümdü ve kusurdan söz etmediği için sorumluluğun niteliği yönünden tartışmalara ve tereddütler...
(Şerh No: 13379 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 30-03-2012 16:52)

 Bilgi  [TK. 548] Gerekçesi
Madde, 6762 sayılı Kanunda bulunmayan, fakat uygulamanın ihtiyaçları nedeniyle doktrin ve yargı tarafından benimsenip uygulanan bir hukuki müesseseyi düzenlemeye kavuşturmakta ve esaslarını belirlemektedir. Tasfiyeden dönme, tasfiye haline giren bir şirket genel kurulunun, alacağı bir kararla, şirketi tasfiye gayesi güden bir şirket olmaktan çıkartabilip, tekrar kâr elde etme amacı güden ve varlığını devam ettiren bir şirket haline döndürmesidir. Birinci fıkra: Tasfiyeden dönme, şirketin sade...
(Şerh No: 13378 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 30-03-2012 16:51)

 Bilgi  [TK. 547] Gerekçesi
Madde, 6762 sayılı Kanunda bulunmayan, fakat uygulamanın ihtiyaçları nedeniyle öğreti ile yargı tarafından benimsenen ve uygulanan bir hukukî kurumu düzenlemektedir. Ek tasfiye, tasfiye işlemleri tamamlanıp tasfiyenin bitirilmiş olmasına rağmen, daha sonra başkaca tasfiye önlemleri alınmasının zorunlu olduğunun anlaşılması halinde başvurulan geçici bir tedbirdir. Bu yeni düzenlemenin esasları şu şekilde sıralanabilir: Birinci fıkra: Ek tasfiye kararı geçici bir tedbir kararıdır. Ek tasfiye il...
(Şerh No: 13377 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 30-03-2012 16:50)

 Bilgi  [TK. 546] Gerekçesi
Birinci fıkra: Basit yargılama usulü, kanunlarda sayılan bazı davalar ve işler hakkında uygulanan ve yazılı yargılama usulünden daha basit ve çabuk işleyen bir yargılama usulüdür. Bu usul yalnızca kanunlarda sayılan davalar ve işler hakkında uygulanır. Bu madde ile tasfiye memurları ile pay sahipleri arasında çıkabilecek ihtilaflarda da basit muhakeme usulünün uygulanması imkânı sağlanmıştır. Tasfiye prosedürünün sağlıklı işleyebilmesi ve tasfiye memurları ile pay sahipleri arasındaki ihtilaflar...
(Şerh No: 13376 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 30-03-2012 16:49)

 Bilgi  [TK. 544] Gerekçesi
Madde, 6762 sayılı Kanunun 448 inci maddesi hükmünün bir tekrarıdır. Önemli bir değişiklik içermemektedir. Sadece eski metinde saklamanın hangi madde uyarınca yapılacağı açıkça belirtilmiş iken; yeni metinde ilgili maddeler uyarınca saklanır şeklinde bir ibareye yer verilerek, ticarî defter ve belgelerin saklanmasına yönelik hükümlere yapılan genel bir yollamayla yetinilmiştir.
(Şerh No: 13374 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 30-03-2012 16:48)

 Bilgi  [TK. 543] Gerekçesi
Madde, 6762 sayılı Kanunun 447 nci maddesine nazaran bir noktada değişiklik içermektedir. Şöyle ki; Birinci fıkra: 6762 sayılı Kanunun 447 nci maddesinin birinci fıkrasında şirket borçları ödendikten sonra kalan varlığın, esas sözleşmede aksine bir hüküm bulunmadıkça, pay sahipleri arasında ödedikleri sermayeler ve paylara bağlı olan imtiyaz hakları nisbetinde dağıtılacağı" düzenlenmişken; Tasarı borçlar ödendikten sonra, önce ödenen pay bedellerinin iadesini, daha sonra kalan mevcudun, esas ...
(Şerh No: 13373 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 30-03-2012 16:48)

 Bilgi  [TK. 542] Gerekçesi
Madde, 6762 sayılı Kanunun 446 ncı maddesi hükmüne nazaran birçok değişikliği içermektedir. Bu değişiklikler şu şekilde sıralanabilir: 1) 6762 sayılı Kanunun aksine anonim şirketlerin tasfiyesi kollektif şirkete yapılan göndermelerle değil özgün olarak düzenlenmiştir. Maddenin birinci fıkrasının (a) bendi 6762 sayılı Kanundan (dili güncelleştirilerek) alınmıştır. 2) Birinci fıkranın (b) bendi, 6762 sayılı Kanunun 231 inci maddesinin birinci cümlesinin; (e) bendi aynı Kanunun 225 inci madde...
(Şerh No: 13372 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 30-03-2012 16:47)

 Bilgi  [TK. 541] Gerekçesi
Madde, 6762 sayılı Kanunun 445 inci maddesinin esas itibarıyla tekrarından ibarettir. Bununla birlikte maddede iki önemli değişiklik yapılmıştır. Bunlar şu şekilde sıralanabilir: Birinci fıkra: Maddede yapılan önemli değişiklik birinci fıkradadır. Bu değişiklik ilânın yapılış şekline yöneliktir. Hükme göre alacaklıları haberdar etmeye yönelik ilân 35 inci maddede anılan gazete ile ve esas sözleşmede öngörülen şekilde birer hafta arayla üç kez yapılacaktır. İlanın sayısı ve asgarî tekrarlan...
(Şerh No: 13371 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 30-03-2012 16:46)

 Bilgi  [TK. 540] Gerekçesi
Birinci fıkra: Fıkra tasfiyeye ilişkin açılış bilânçosunun düzenleniş usulüne ilişkindir. 6762 sayılı Kanunun 444 üncü maddesinde, tasfiye memurlarının, görev başlar başlamaz, şirketin tasfiyenin başlangıcındaki durumunu inceleyerek buna göre bir envanter ve bilânço çıkarmaları hükme bağlanmıştı. Yeni metinde, envanter ve bilânçonun düzenlenmesinde şirket mallarına değer biçmek için tasfiye memurlarının gerekirse uzmanlara başvurabileceği hükmüne yer verilmiştir. Tasfiye bilânçosu yıllık bilâ...
(Şerh No: 13370 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 30-03-2012 16:45)

 Bilgi  [TK. 539] Gerekçesi
539 ncu madde, kendi içinde bağımsız bir düzenlemedir. Şu anlamda: 6762 sayılı Kanun tasfiye memurlarının yetkilerini kollektif şirketlere gönderme yoluyla düzenlemiştir. Tasarı ise, kollektif şirketin bu hükümlerini anonim şirketlerin niteliğine uygun bir tarzda yeniden kaleme almış, yani özgün bir düzenleme yapmıştır. Hüküm bunun dışında da bazı değişiklikler içermektedir. Birinci fıkra: Tasfiye memurlarına kanunla verilen yetkiler, bu kişilerin özenli bir seçimle atanan güvenilir bir kişi ...
(Şerh No: 13369 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 30-03-2012 16:44)

 Bilgi  [TK. 538] Gerekçesi
Bu madde, 6762 sayılı Kanunun 443 üncü maddesinin dil itibarıyla sadeleştirilmiş bir tekrarından ibarettir.Adalet Komisyonu Raporu'ndan:Alt Komisyonca, Tasarının 538 inci maddesi, genel kurul kararının, şirketin tüm değil, önemli miktardaki aktiflerinin satışında aranması şeklinde kaleme alınmış, bu suretle diğer benzer hallerde olduğu gibi paysahiplerinin korunması sağlanmıştır. Yapılan değişiklikler, Komisyonumuzca da kabul edilmiştir.
(Şerh No: 13368 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 30-03-2012 16:43)

 Bilgi  [TK. 537] Gerekçesi
Birinci fıkra: Fıkra, 6762 sayılı Kanunun 442 nci maddesinin birinci fıkrasının tekrarından ibarettir. Değişiklik yapılmasına gerek görülmemiştir. İkinci fıkra: Yeni metin, mahkemece atanan tasfiye memurlarının tescil edilmeleri için, buna ilişkin mahkeme kararının ibrazını yeterli görmüştür. Fıkrada yapılan bu değişiklik ile, mahkemece atanan tasfiye memurlarının tescil ve ilânını yaptırabilecek kişilerin sayısı artırılmıştır. Eski metinde sadece atanan tasfiye memurları, kendilerini tescil ...
(Şerh No: 13367 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 30-03-2012 16:42)

 Bilgi  [TK. 536] Gerekçesi
Hükmün ilk iki fıkrası, 6762 sayılı Kanunun 441 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkrasının dil itibarıyla sadeleştirilmiş tekrarından ibarettir. Üçüncü ve dördüncü fıkralar ise tamamıyla yenidir ve esasa yönelik önemli düzenlemeler getirmektedir. Üçüncü fıkra: Üçüncü fıkrada yer alan, şirketin feshine mahkemece karar verilmesi halinde tasfiye memurunun mahkemece atanacağına ilişkin hüküm yenidir. 6762 sayılı Kanun düzenlemesi uyarınca, şirketin feshine mahkemece karar verilmesi halinde dahi...
(Şerh No: 13366 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 30-03-2012 16:41)

 Bilgi  [TK. 567] Gerekçesi
Madde, 6762 sayılı Kanunun 478 inci maddesini karşılamaktadır.
(Şerh No: 13400 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 30-03-2012 16:39)

 Bilgi  [TK. 566] Gerekçesi
Bu madde, 6762 sayılı Kanunun 477 nci maddesinden alınmıştır.
(Şerh No: 13396 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 30-03-2012 16:39)

 Bilgi  [TK. 563] Gerekçesi
Tasarının 562 nci maddesinde sayılan suçların takip usulü düzenlenmiştir.
(Şerh No: 13393 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 30-03-2012 16:39)

 Bilgi  [TK. 545] Gerekçesi
Madde, 6762 sayılı Kanunun 449 uncu maddesi hükmünün bir tekrarıdır.
(Şerh No: 13375 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 30-03-2012 16:38)

 Bilgi  [TK. 535] Gerekçesi
Madde, 6762 sayılı Kanunun 440 ıncı maddesinin tekrarından ibarettir. Değişiklik yapılmamıştır.
(Şerh No: 13365 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 30-03-2012 16:12)

 Bilgi  [TK. 534] Gerekçesi
6762 sayılı Kanunun 437 nci maddesi değişikliklerle korunmuştur. Maddenin "iflâs" olan kenar başlığı "iflâs halinde tasfiye" olarak değiştirilmiş ve hükmün dili kısmen sadeleştirilmiştir.
(Şerh No: 13364 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 30-03-2012 16:11)

 Bilgi  [TK. 533] Gerekçesi
Madde, 6762 sayılı Kanunun 439 uncu maddesinden gerek dil gerek içerik yönünden farklılıklar içermektedir. Birinci fıkra: 6762 sayılı Kanunun 439 uncu maddesinin birinci fıkrası hükmü sona eren şirketin tasfiye haline gireceğini ifade ettikten başka, sona eren şirketin tasfiye haline girmeyeceği kanuni istisnaları da sayma yoluna gidiyor ve birleşme, limited şirkete dönüştürülme, bir kamu tüzel kişisi tarafından devralınma hallerini tahdidi olarak sayıyordu. Yeni metin, sona eren şirketin tas...
(Şerh No: 13363 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 30-03-2012 16:11)

 Bilgi  [TK. 532] Gerekçesi
Madde, bazı değişikliklerle 6762 sayılı Kanunun 438 inci maddesi hükmünü devam ettirmektedir. Sona erme, kural olarak yönetim kurulunca ticaret siciline tescil ve ilân ettirilir. Bunun iki istisnası vardır. Bunlar şirketin iflâs nedeniyle ve mahkeme kararıyla sona ermesidir. 6762 sayılı Kanunda sadece iflâs hali istisna olarak düzenlenmiştir. İflâs istisnasına mahkeme kararının da eklenilmesinin sebebi, resen tescili sağlayarak bu işlemin sürüncemede kalmasına engel olmaktır. Madde, 6762 sayı...
(Şerh No: 13362 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 30-03-2012 16:10)

 Bilgi  [TK. 531] Gerekçesi
Bu madde 6762 sayılı Kanunda öngörülmemiş bir kurumu hukukumuza kazandırmaktadır. 6762 sayılı Kanunun haklı sebeplerle feshi düzenlememiş olması, yargı kararlarında ve öğretide hem tartışılmış hem de eleştirilmişti. Tartışma, boşluğun niteliğiyle ilgiliydi. Bazıları kaynak İsv. BK 736, b.4 hükmünün 6762 sayılı Kanuna alınmamış olmasının Kanunda olumlu bir boşluk yarattığı, bu boşluğun kıyas yoluyla veya Türk Medenî Kanununun 1 inci maddesinden yararlanılarak doldurulması gerektiği görüşünü savun...
(Şerh No: 13361 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 30-03-2012 16:09)

 Bilgi  [TK. 530] Gerekçesi
Madde, 6762 sayılı Kanunun 435 inci maddesinden esinlenerek kaleme alınmıştır. Ancak önceki maddeye göre bazı değişiklikleri içermektedir. Birinci fıkra: 6762 sayılı Kanunun 435 inci maddesi ile aynı Kanunun 434 üncü maddesinin birinci fıkrasının (4) numaralı bendi hükmünde, sona erme sebebi olarak öngörülmüş bulunan "hakiki" pay sahiplerinin sayısının beşten aşağıya düşmesi hâli sona erme sebebi olmaktan çıkarılmıştır. Bunun sebebi, Tasarının tek kişi ile bile anonim şirket kurulmasına izin ...
(Şerh No: 13360 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 30-03-2012 16:08)

 Bilgi  [TK. 529] Gerekçesi
Madde, 6762 sayılı Kanunun 434 üncü maddesine nazaran birçok değişikliği ve ek hükmü içermektedir. Bunlar şu şekilde sıralanabilir: Birinci fıkranın (a) bendi: 1) Süresi sona eren anonim şirketlerin, işlere fiilen devam etmeleri halinde süresiz hale geleceklerine ilişkin bir kural getirilerek, 6762 sayılı Kanun dönemindeki tartışmalar sona erdirilmiştir. Gerçekten, öğretiyle Yargıtay kararlarında en çok tartışılan konulardan biri de süresi sona eren anonim şirketlerin, işlere fiilen devam etm...
(Şerh No: 13359 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 30-03-2012 16:07)

 Bilgi  [TK. 528] Gerekçesi
Bu hüküm, bankaların, diğer kredi kurumlarının, finansal kiralama, factoring gibi şirketlerin tablolarına ilişkin özel hükümleri saklı tutmaktadır. Adalet Komisyonu Raporu'ndan: Alt Komisyonca, Tasarının 528 inci maddesinin birinci fıkrasında "yılsonu tabloları" ibaresi "finansal tabloları" şeklinde değiştirilmiş; ayrıca, madde redaksiyon yapılarak kabul edilmiştir. Yapılan değişiklik Komisyonumuzca da uygun görülmüştür.
(Şerh No: 13358 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 30-03-2012 16:06)

 Bilgi  [TK. 527] Gerekçesi
Madde, esas itibarıyla anonim şirketlere ilişkin 404 üncü maddeyi saklı tutmakta, ancak denetçiler dışında şirket defter ve belgelerini inceleyenlerin de sır saklama yükümü altında bulunduğunu belirtmektedir. Bu hükmün ihlâli 562 nci maddede ceza yaptırımına da bağlanmıştır. Çünkü şirketin sırlarının açıklanması şirkete büyük zararlar verebilir. Ceza yaptırımı olası ihlallerde caydırıcı bir rol oynayabilir. Hükmün ihlâli hâlinde şirketin maddî ve manevî tazminat isteyebileceği Tasarıda açıkça ön...
(Şerh No: 13357 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 30-03-2012 16:05)

 Bilgi  [TK. 525] Gerekçesi
Hüküm hukukumuzda yenidir. Amaç Türkiye'de şubesi bulunan şirketlerin finansal açıdan tanıtılmasını ve kamunun aydınlanmasını sağlamaktır.
(Şerh No: 13355 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 30-03-2012 16:05)

 Bilgi  [TK. 524] Gerekçesi
Hüküm geneldir, yani tüm anonim şirketler için öngörülmüştür. Bu yönü ile hüküm yenidir. SerPK'nın 22 nci maddesinin (e) bendinden farklı bir kapsamı haiz olan 524 üncü madde ana hüküm niteliğindedir. Maddenin bir diğer özelliği de, ilân yükümlüsünü göstermesi ve denetçinin notunun da yayınlanmasını öngörmesidir. Adalet Komisyonu Raporu'ndan: Alt Komisyonca Tasarının 524 üncü maddesinde redaksiyon yapılmış; yapılan bu değişiklik Komisyonumuzca da kabul edilmiş; ayrıca, Komisyonumuzca denetçi...
(Şerh No: 13354 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 30-03-2012 16:04)

 Bilgi  [TK. 523] Gerekçesi
Madde, 6762 sayılı Kanunun 469 uncu maddesinden alınmıştır. Adalet Komisyonu Raporu'ndan: Alt Komisyonca, Tasarının 523 üncü maddesinin ikinci fıkrasında redaksiyon yapılmış; üçüncü fıkrasında ise, bilanço kârından yedek akçe ayrılabilecek amaçlar arasına "hayır amacı" da eklenmiştir. Yapılan bu değişiklikler Komisyonumuzca da kabul edilmiştir.
(Şerh No: 13353 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 30-03-2012 16:04)

 Bilgi  [TK. 521] Gerekçesi
Madde, 6762 sayılı Kanunun 467 nci maddesinden alınmıştır. 6762 sayılı Kanunda "ihtiyarî yedek akçe" olan kenar başlık "Şirketin isteği ile ayrılan yedek akçe" olarak değiştirilmiştir. Adalet Komisyonu Raporu'ndan: Alt Komisyonca, Tasarının 521 inci maddesinin başlığında "ayrılan" yerine yapılan işlemi daha iyi tanımlayan "ayırdığı" ibaresi kullanılmış, madde metninde Tasarı ile ifade bütünlüğünü sağlamak üzere oranlar, yüzde ile ifade edilmiştir. Yapılan bu değişiklik Komisyonumuzca da kabu...
(Şerh No: 13351 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 30-03-2012 16:03)

 Bilgi  [TK. 520] Gerekçesi
Tasarının 520 nci maddesi yenidir. Bu maddenin kaynağı, İsv. BK'nın 671a ve 671b maddeleridir. Şirketin iktisap ettiği kendi payları için yedek akçe iktisap tarihinde kurulur. Ayrılacak yedek akçede iktisap değeri esas alınır. İkinci fıkrada öngörülen fonlar hukukumuzda özel olarak düzenlenmiştir. Bu fonlar dağıtılamazlar. Adalet Komisyonu Raporu'ndan: Alt Komisyonca, Tasarının 520 nci maddesinin ikinci fıkrasında "pasife konulmuş" ibaresi daha anlaşılır bir ifadeyle yazılarak kabul edilm...
(Şerh No: 13350 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 30-03-2012 16:02)

 Bilgi  [TK. 518] Gerekçesi
Tasarının 518 inci maddesi yıllık faaliyet raporunun esaslarını, 516 ncı maddeye paralel bir şekilde düzenlemiştir. Bu madde yönünden açıklığa kavuşturulması gereken önemli nokta, yıllık faaliyet raporunun hangi şirketin yönetim kurulu tarafından hazırlanacağıdır. Topluluk söz konusu olduğu için yükümlülük ana şirkete ve topluluğun en tepesindeki ana şirkete aittir. Bu ana şirket "çatı şirket" diye de adlandırılabilir. Ara şirketlerin böyle genel bir rapor hazırlayabilme olanağı yoktur. Ana şirk...
(Şerh No: 13348 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 30-03-2012 16:02)

 Bilgi  [TK. 517] Gerekçesi
Birinci fıkra: Birinci fıkra, konsolidasyon çevresinin de Türkiye Muhasebe Standartları tarafından belirlenmesini öngörmektedir. Konsolidasyona tâbi işletmelerin belirlenmesi yanında "ilgili diğer" konular ibaresiyle genel inter alia, konsolidasyon muafiyetleri, işletmenin ölçeğine tâbi muafiyetler, bilgi ve yükümlülükleri ve tam konsolidasyon, sermaye konsolidasyonu başta olmak üzere konsolidasyon türleri kastedilmiştir. İkinci fıkra: İkinci fıkra 515 inci maddesine paralel olarak yılsonu fi...
(Şerh No: 13347 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 30-03-2012 16:01)

 Bilgi  [TK. 516] Gerekçesi
Madde, münferit şirketler için yönetim kurulu tarafından hazırlanacak yıllık faaliyet raporunun içeriğini belirtmektedir. Yıllık raporun içeriğine ilişkin asgarîyi gösteren konular listesi verilmemiş, fakat ana konu belirtilmiş, bu ana konunun açıklanmasında uyulması gerekli ilkeler gösterilmiştir. (a) Ana konu "şirketin işlerinin akışı ve her yönü ile durumu"dur. "Her yönü" ibaresi inter alia, malvarlığı durumunu, finansal durumu, faaliyet sonuçlarını, alacak/borç ilişkisini, öz kaynağın yeterl...
(Şerh No: 13346 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 30-03-2012 16:00)

 Bilgi  [TK. 515] Gerekçesi
Madde, dört emredici ilkeyi içerir: (a) Yıl sonu finansal tabloları Türkiye Muhasebe Standartlarına (m. 88, geçici m. 1) göre çıkarılır. (b) Finansal tablolardan şirketin malvarlığı, borçları, yükümlülükleri, öz kaynakları ve faaliyet sonuçları anlaşılmalıdır. (c) Finansal tablolar tam, anlaşılabilir, geçmiş yıllarla karşılaştırılabilir, ihtiyaçlara ve işletmenin niteliğine uygun, şeffaf, güvenilir olmalıdır. (d) Şirketin durumunun resmini vermelidir; bu resim gerçeği dürüst ve aslına uygun olar...
(Şerh No: 13345 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 30-03-2012 16:00)

 Bilgi  [TK. 514] Gerekçesi
Madde, anonim şirket yönetim kurulunun yıl sonu finansal tablolarını, eklerini belirli süre içinde genel kurula sunma görevini hükme bağlamaktadır. Görev yönetim kurulunun tüm üyelerine yönelik bir kurul görevidir. Yönetim hakkının devri bu görevin de devri sonucunu do-ğuramaz. Hüküm aynı zamanda yılsonu finansal tablolarının; bilânço ile gelir, nakit akım ve öz sermaye tabloları ile ekleri olduğunu açıklığa kavuşturmuştur.
(Şerh No: 13344 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 30-03-2012 15:59)

 Bilgi  [TK. 510] Gerekçesi
Birinci fıkra: Madde 6762 sayılı Kanunun 471 inci maddesinden esinlenerek birçok değişiklikle yeniden düzenlenmiştir. Maddenin birinci fıkrası 6762 sayılı Kanunun 471 inci maddesinden alınmıştır. Mevcut birinci fıkrada yer alan "tesisat hesabı" ibaresi yerine uluslararası ve Türkiye Muhasebe Standartlarına uygun olarak ve Türkiye Muhasebe Standartları Kurulunun isteğine uyularak "özellikli varlık niteliğindeki yatırımların maliyetine yüklenmek üzere" ibaresi tercih edilmiştir. Ayrıca bu hesaba f...
(Şerh No: 13340 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 30-03-2012 15:58)

 Bilgi  [TK. 509] Gerekçesi
Birinci fıkra: Maddenin birinci fıkrası 6762 sayılı Kanunun 470 inci maddesinin birinci fıkrasından küçük bir değişiklikle alınmıştır. Mevcut metinde birinci fıkrada "Esas sermaye" denilmişken, Tasarı'da, kavramın kayıtlı sermaye sistemini de kapsaması için "Sermaye" terimi kullanılmıştır. İkinci fıkra: Tasarının ikinci fıkrası da, 6762 sayılı Kanunun 470 inci maddesinin ikinci fıkrasından esinlenerek kaleme alınmıştır. İlk değişiklik Tasarıdaki "net dönem kârından" ibaresi ile yapılmıştır. M...
(Şerh No: 13339 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 30-03-2012 15:57)

 Bilgi  [TK. 508] Gerekçesi
Madde 6762 sayılı Kanunun 456 ncı madde ile 457 nci maddesinin birinci fıkrası hükümlerini aynen içermektedir.
(Şerh No: 13338 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 30-03-2012 15:56)

 Bilgi  [TK. 507] Gerekçesi
Bu madde bir değişiklikle 6762 sayılı Kanunun 455 inci maddesinden alınmıştır. Değişiklik ise "safi kazanca" ibaresi yerine "net dönem kârı" teriminin konulmasıdır. Çünkü "kazanç" sözcüğü şirketler ve bilânço hukukunda değil, vergi hukukunda kullanılır. Ayrıca "kazanç payı" Tasarıda, yönetim kurulu üyelerinin yıllık kârdan aldıkları kâr payını ifade için, "tantieme" karşılığı olarak özel bir teknik terimdir. Net dönem kârı ise, Türkiye Muhasebe Standartlarında yer alan bir kavramdır. Tasarının 5...
(Şerh No: 13337 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 30-03-2012 15:56)

 
THS Sunucusu bu sayfayı 0,12701011 saniyede 10 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.