Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

6100 S.lı Hukuk Muhakemeleri Kanunu MADDE 74
(1) Açıkça yetki verilmemiş ise vekil; sulh olamaz, hâkimi reddedemez, davanın tamamını ıslah edemez, yemin teklif edemez, yemini kabul, iade veya reddedemez, başkasını tevkil edemez, haczi kaldıramaz, müvekkilinin iflasını isteyemez, tahkim ve hakem sözleşmesi yapamaz, konkordato veya sermaye şirketleri ve kooperatiflerin uzlaşma yoluyla yeniden yapılandırılması teklifinde bulunamaz ve bunlara muvafakat veremez, alternatif uyuşmazlık çözüm yollarına başvuramaz, davadan veya kanun yollarından feragat edemez, karşı tarafı ibra ve davasını kabul edemez, yargılamanın iadesi yoluna gidemez, hâkimlerin fiilleri sebebiyle Devlet aleyhine tazminat davası açamaz, hangileri hakkında yetki verildiği açıklanmadıkça kişiye sıkı sıkıya bağlı haklarla ilgili davaları açamaz ve takip edemez.

01/10/2011 tarihinden önce düzenlenmiş ve "ahzu kabz" yetkisi içermeyen vekaletnameler, vekalet verenin iradesine aykırı kullanılamaz.

Üyemizin Notu: T.C.
ADALET BAKANLIĞI
Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü

Sayı :B.03.0.HİG.0.00.00.03-045.02[02]-159-2011/3723/29359 24/11/2011
Konu :6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 74. maddesi



TÜRKİYE HALK BANKASI A.Ş.GENEL MÜDÜRLÜĞÜNE
(Hukuk Müşavirliği)

İlgi : 01/11/2011 tarih ve 7364 sayılı yazınız

İlgi yazıda, mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 63. maddesinde "Sarahaten mezuniyet verilmemişse vekil sulh olamaz ve aharı tahkim veya ibra ve davadan hiçbir suretle feragat veya hasmın davasını ve teklif olunan yemini kabul veya mahkümünbihi kabız ve haczi fekkedemez. Yeminin kabul veya reddini beyan için salahiyet ancak yemin edecek kimse tarafından yemin teklif olunan meseleye ittıla kesbettikten sonra verilebilir"

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun söz konusu hükme karşılık gelen "Davaya vekâlette özel yetki verilmesini gerektiren hâller" yan başlıklı 74. maddesinde ise "(1) Açıkça yetki verilmemiş ise vekil; sulh olamaz, hâkimi reddedemez, davanın tamamını ıslah edemez, yemin teklif edemez, yemini kabul, iade veya reddedemez, başkasını tevkil edemez, haczi kaldıramaz, müvekkilinin iflasını isteyemez, tahkim ve hakem sözleşmesi yapamaz, konkordato veya sermaye şirketleri ve kooperatiflerin uzlaşma yoluyla yeniden yapılandırılması teklifinde bulunamaz ve bunlara muvafakat veremez, alternatif uyuşmazlık çözüm yollarına başvuramaz, davadan veya kanun yollarından feragat edemez, karşı tarafı ibra ve davasınıkabul edemez, yargılamanın iadesi yoluna gidemez, hâkimlerin fiilleri sebebiyle Devlet aleyhine tazminat davası açamaz, hangileri hakkında yetki verildiği açıklanmadıkça kişiye sıkısıkıya bağlı haklarla ilgili davaları açamaz ve takip edemez."

Hükümlerinin yer aldığı, ancak yeni düzenlemede "hükmolunacakşeyi teslim almaya" ifadesine yer verilmediği belirtilerek, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun yürürlüğünden önce verilmişolan vekaletnamelerde kendisine "ahzu kabz" yetkisi verilmemiş olan vekillerin söz konusu Kanunun yürürlük tarihinden sonra da bu yetkiyi kullanmalarının engellenmesi için kanuni düzenleme yapılması talep edilmiştir.

Konu incelendi;

Bilindiği üzere, vekalet akdine ilişkin olarak Borçlar Kanununun 386 ncı maddesinde "Vekalet, bir akittirki onunla vekil, mukavele dairesinde kendisine tahmil olunan işin idaresini veya takabbül eylediği hizmetin ifasını iltizam eyler.

Diğer akitler hakkındaki kanuni hükümlere tabi olmayan işlerde dahi, vekalet hükümleri cari olur.

Mukavele veya teamül varsa vekil, ücrete müstahak olur."

388 inci maddesinde "Vekalet akdinin şümulü mukavele ile sarahaten tesbit edilmemiş ise, taalluk eylediği işin mahiyetine göre tayin edilir.

Vekalet, vekilin takabbül eylediği işin yapılması için icabeden hukuki tasarrufları ifa salahiyetini şamildir.

Hususi bir salahiyeti haiz olmadıkça vekil, dava ikame edemez, sulh olamaz, tahkim edemez, kambiyo taahhüdünde bulunamaz, hibe edemez, bir gayrimenkulü temlik veya bir hak ile takyit edemez."

hükümleri yer almaktadır.

Bu kapsamda aslolan vekaletin kapsamının sözleşmeyle tespit edilmesi ve vekil edenin iradesini yansıtmasıdır. Bu nedenle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun yürürlüğe girdiği 01/10/2011 tarihinden önce düzenlenmiş ve "ahzu kabz" yetkisi içermeyen vekaletnamelere dayanılarak 01/10/2011 tarihinde ve sonrasında vekaletnamede bulunmayan bir yetkinin, dolayısıyla "ahzu kabz" yetkisinin vekalet verenin iradesine aykırı bir şekilde kullanılamıyacağı, söz konusu Kanunun yürürlüğe girdiği 01/10/2011 tarihinden sonra düzenlenen vekaletnamelerde ise aksi belirtilmediği sürece ahzu kabz yetkisinin kullanılabileceği, açıklanan nedenlerle konuya ilişkin olarak kanuni bir düzenleme yapılmasına gerek bulunmadığı değerlendirilmekle birlikte, konuya ilişkin olarak mahkemelerin yargı yetkisi kapsamında verecekleri kararların asıl olacağı kuşkusuzdur.

Bilgilerine rica ederim.


 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Av.Ufuk BOZOĞLU
Hukukçu
Avukat
Şerh Son Güncelleme: 05-04-2012

THS Sunucusu bu sayfayı 0,02405500 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.