Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

THS Şerhine Son Eklenen Şerhler

THS Şerhine Son Eklenen Şerhler

Ortaklıktan çıkarma kararı Yönetim Kurulu'nca alınmışsa,bu kararın iptali için öngörülen üç aylık dava açma süresinin sona erdiği tarihte ortaklık ilişkisi sona erecek olup, davacı alacağı, bu tarihten sonra hapılan ilk genel kuruldan bir ay sonra istenebilir hale gelecek ve aynı zamanda davalı kooperatifin direnimi söz konusu olacaktır. Bu durumda, mahkemece ortaklıktan çıkarma kararının hangi tarihte kesinleştiği duraksamasız belirlenmek, bu yıla ilişkin bilançonun görüşüldüğü genel kurulun ha...
(Şerh No: 3208 - Ekleyen: Av.Hanifi Sancar KARACA - Tarih : 09-01-2010 20:02)

Her ne kadar dava dilekçesinde davacı adresinin yazılı bulunması zorunlu ise de bu kuralın amacı usulüne uygun tebliğ yapılabilmesini sağlamak olduğundan; sunulan dava dilekçesi ekindeki vekaletnamede davacı adresi açıkça belli ise dava dilekçesinde kanuni noksanlık olduğundan bahsedilemez.
(Şerh No: 3212 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 09-01-2010 19:32)

Mahkemece yargılamanın bitirildiği 30/3/2001 günlü duruşma tutanağına geçirilen kısa kararda 286 ve 840 sayılı parsellere ilişkin dava kabul edildiği halde gerekçeli kararın hüküm fıkrasında bu parsellere ilişkin bir hüküm kurulmadığı, yine aynı oturumda yazılan kısa kararda 685 sayılı parsel hakkında bir hükme yer verilmediği halde sonradan yazılan gerekçeli kararda bu parsele ilişkin davanın husumet noktasından reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Kısa karar ile gerekçeli karar arasında çe...
(Şerh No: 3173 - Ekleyen: Muhsin KOÇAK - Tarih : 09-01-2010 18:54)

Noterde düzenlenmiş tahliye taahhüdü, kendisine karşı aynı kuvvet ve mahiyette bir belge ibraz edilemediği sürece geçerliliğini korur. sürenin uzatıldığına ilişkin yeni adi kira sözleşmesi, aynı kuvvet ve mahiyette bir belge olmadığı için, taahhüdü geçersiz kılamaz.
(Şerh No: 3211 - Ekleyen: Av.Evrim BARDAKÇIOĞLU ÖZDEMİR - Tarih : 09-01-2010 18:20)

Tahliye taahhüdü tanzim tarihinin kontrat tarihinden önce olması, tek başına tahliye talebinin reddini gerektirmez. Tahliye taahhüdünün verildiği tarihte kira ilişkisinin devam ediyor olması bu anlamda yeterlidir.
(Şerh No: 3210 - Ekleyen: Av.Evrim BARDAKÇIOĞLU ÖZDEMİR - Tarih : 09-01-2010 18:17)

 Bilgi  [İşK. 34] Yasal bir hak olan iş bırakma hakkının uygulanması süresince ücrete hak kazanılmaması, yasayla tanınan iş bırakma hakkının kullanılamaz hale gelmesi sonucunu doğurmaktadır.
Bu maddeyle, ücretin, ödeme gününden itibaren 20 gün içinde ödenmemesi halinde, işçiler, iş bırakma yoluyla, işverene bir yaptırım uygulayabilme imkânına kavuşmuşlardır. Ancak yasal bir hakkın kullanmasına rağmen, çalışılmayan günlerin ücreti işverenden talep edilemeyecektir. Doktrinde, “iş bırakma nedeniyle çalışılmayan günlerin ücretine hak kazanılıp kazanılamayacağına” dair farklı görüşler yer almakta ise de, ağırlıklı görüş, "işçinin bu maddeye göre iş bırakma hakkını kullanması hali...
(Şerh No: 3207 - Ekleyen: Av.Derya DEMİR - Tarih : 09-01-2010 17:03)

Davacı işçinin ücreti, ödeme gününden itibaren 20 gün içinde mücbir sebebe dayanılmaksızın ödenmediği takdirde, işçi iş görme borcunu yerine getirmekten kaçınabilir. Fakat işçi, işi kendi iradesiyle bıraktığı için ve yasanın tasarı metninde yer alıp da yasa metninde, “çalışılmayan günlerin ücreti işçiye ödenir” şeklinde bir hükme yer verilmediğinden, Yasama organının amacının da bu yönde olduğu düşünülmeli bu nedenle de, işçi çalışmadığı günlerin ücretini işverenden talep edememelidir.
(Şerh No: 3209 - Ekleyen: Av.Derya DEMİR - Tarih : 09-01-2010 16:46)

Aile konutu, eşlerin bütün yaşam faaliyetlerini gerçekleştirdiği, buna göre yaşantısına yön verdiği, acı ve tatlı günleri içinde yaşadığı alandır. Bu alan ile ilgili olarak bir eşin tek başına hukuki işlem yapması, diğer eşin yararlarını zedeler. Bu nedenle, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 194. maddesi uyarınca, eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki haklarını sınırlandıramaz....
(Şerh No: 3203 - Ekleyen: Av.Murat BÖLÜKBAŞ - Tarih : 09-01-2010 15:57)

Tüketici tarafından konutun kiraya verilmesi tüketici mahkemelerinin görev alanını etkilemez.
(Şerh No: 3206 - Ekleyen: Av.Arzu DİRİCAN - Tarih : 09-01-2010 15:40)

Dava, İİK'nın 272. maddesine dayalı tasarrufun iptali talebine ilişkindir. Dosya kapsamından borçlunun, taşınmazlarını anılan yasanın 278. maddesinde belirtilen akrabalarına sattığı anlaşılmaktadır. Yasada belirtilen akrabalar arasındaki satışlar; bağış niteliğinde sayılmaktadır. Tasarrufun iptali davası yönünden bağış sayılan tasarruflar batıdır. Bu durum karşısında, davanın diğer koşulları araştırılarak sonuca göre karar verilmelidir.
(Şerh No: 3201 - Ekleyen: Av.Murat BÖLÜKBAŞ - Tarih : 09-01-2010 14:48)

 Türkçe  [MülgaHUMK. 28] Yargıç, aşağıdaki durumlarda davaya bakmaktan yasaklıdır; istenmese bile kendisi çekinmek zorundadır: 1.Kendisiyle doğrudan ya da dolaylı olarak ilgisi bulunan davalarda, 2.Aralarında evlilik bağı ortadan kalksa bile eşinin davasında,kan veya dünür hısımlığı yöünüden altsoyunun ve üst soyunun davalarında üçüncü dereceye kadar(bu derece dahil)kan yönünden akrabalarının davalarında,kendisiyle dünür hısımlığı doğuran evlilik ortadan kalkmış olsa bile ikinci dereceye kadar(bu derece dahil)dünür hısımlarının veya civar hısımlarının ya da aralarında evlilik bağı bulunanın davasında, 3.Davanın taraflarından birinin vekili veya vasisi veya kayyımı sıfatıyla bulunduğu davalarda, 4.Yönetim kurulu üyesi olduğu derneğe, belediyeye veya diğer bir tüzelkişiye ait davalarda.
(Şerh No: 3199 - Türkçeleştiren: Stj.Av.Aydın YILMA - Tarih : 09-01-2010 14:46)

 Türkçe  [MülgaHUMK. 29] Aşağıdaki durumlarda yargıç bizzat kendi tarafından veya taraflardan biri tarafından reddedilebilir: 1.Davada iki taraftan birine öğüt vermiş veya yol göstermişse, 2.Davada iki taraftan birine veya üçüncü kişiye,yasaca gerekmediği halde(dava ile alakalı)fikrini açıklamışsa) 3.Davada tanık,bilirkişi,hakem veya yargıç sıfatıyla dinlenmiş veya bulunmuşsa, 4.Dava dördüncü dereceye kadar(bu derece dahil) civar hısımlığıyla ilgiliyse, 5.Dava sırasında taraflardan biriyle aralarında herhangi bir uyuşmazlık veya düşmanlık varsa, 6.Genel olarak yargıcın tarafsızlığından kuşku duymayı gerektiren önemli nedenler varsa.
(Şerh No: 3200 - Türkçeleştiren: Stj.Av.Aydın YILMA - Tarih : 09-01-2010 14:29)

Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olayların kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği ve boşanma sonucu diğerinin maddi desteğini yitiren eş lehine, ağır veya eşit kusurlu olmadığı hallerde maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerekir.
(Şerh No: 3197 - Ekleyen: Av.Kamil Nadir SARILKAN - Tarih : 09-01-2010 13:37)

 Türkçe  [GelirVK. Geçici Madde 20] (Ek madde: 31.12.1981-2574 s.y./33.m.) Yükümlülerin yinelenmiş 117. madde uyarınca 1981 takvim yılında önceden ödediği vergiler, 1981 takvim yılına ilişkin açıklama yazısı üzerinden hesaplanan gelir vergisinden düşülür. İndirilen tutarın hesaplanan gelir vergisinden fazla olması durumunda aradaki fark, 1982 takvim yılına ilişkin olarak ödenmesi gereken önden ödenen vergiden düşülür. Bu iki indirime karşın arta kalan bölüm var ise bu tutar, vergi kuruluşunca yükümlüye bildirilir ve yükümlünün bildirim gününden başlayarak bir yıl içinde başvurusu üzerine kendisine geri verilir.
(Şerh No: 3194 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 09-01-2010 12:20)

 Türkçe  [GelirVK. Geçici Madde 19] (Ek madde: 01.05.1981-2454 s.y./18.m.; yürürlükten kaldırılan madde: 26.12.1993-3946 s.y./38.m.)
(Şerh No: 3193 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 09-01-2010 12:15)

 Türkçe  [GelirVK. Geçici Madde 18] (Ek madde: 01.05.1981-2454 s.y./17.m.) 1980 yılı kazançlarına ilişkin olarak 1981 takvim yılı içinde kurumlar vergisi açıklama yazısı veren kurumların 1980 takvim yılında elde ettikleri katılım kazançları ayrıklığı kapsamındaki kazançları üzerinden, dağıtılsın ya da dağıtılmasın 33 1/3 oranında vergi kesintisi yapılır.
(Şerh No: 3192 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 09-01-2010 12:14)

 Türkçe  [GelirVK. Geçici Madde 17] (Ek madde: 01.05.1981-2454 s.y./16.m.) 1980 takvim yılı kazançlarını götürü gider temeline göre açıklayan çiftçilerden söz konusu yıldaki kazancı dört milyon lirayı aşmamış olanlar, 1981 yılında da götürü gider yönteminden yararlanır.
(Şerh No: 3191 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 09-01-2010 12:11)

 Türkçe  [GelirVK. Geçici Madde 16] (Ek madde: 24.12.1980-2361 s.y./86.m.) Gelir Vergisi Yasasının bu yasayla değiştirilen 31. maddesinde belirtilen genel indirim sınırları, ekonomik koşullar göz önünde bulundurularak 01.01.1983 tarihinden başlayarak geçerli olmak üzere yeniden düzenlenir.
(Şerh No: 3190 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 09-01-2010 12:07)

 Türkçe  [GelirVK. Geçici Madde 15] (Ek madde: 24.12.1980-2361 s.y./86.m.; değişik madde: 31.12.1981-2574 s.y./32.m.) Gelir Vergisi Yasasının değişik 35. maddesinin B bendinde yer alan vergi karnesi temeli yürürlüğe girinceye dek 213 sayılı Vergi Yöntem Yasasının 2365 sayılı yasayla değiştirilen 247. maddesinin değişmeden önceki düzenlemeleri uyarınca aile durumu sorgu belgesi temeli uygulanan yerlerde bu belge ile indirimlerin uygulanması sürer.
(Şerh No: 3189 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 09-01-2010 12:05)

 Türkçe  [GelirVK. Geçici Madde 14] (Ek madde: 24.12.1980-2361 s.y./86.m.) 12 Eylül 1980'den önce yürürlüğe girmiş olup da şu anda uygulanan toplu iş sözleşmelerine bağlı olanların (toplu sözleşmelere uygun olarak ücreti artırılan kapsam dışı çalışanlar içinde) çıplak ücretlerinde Gelir Vergisi Yasasında yapılan değişiklikler dolayısıyla meydana gelecek artışlar, toplu iş sözleşmeleri sona erinceye kadar TC Merkez Bankası'nda açılacak bir hesapta toplanır. TC Merkez Bankası'nda toplanan bu tutar, Bakanlar Kurulunca belirlenecek yöntem ve temellere göre en geç 1982 parasal yılı sonuna kadar hak iyelerine ödenir. İşverenler birinci fıkrada belirtilen farkları en geç ilişkin olduğu ayı izleyen ayın sonuna kadar TC Merkez Bankası'ndaki hesaba yatırmak zorundadır. Ücret farklarını TC Merkez Bankası'ndaki hesaba zamanında yatırmayan işverenler ile ilgili olarak yatırılması gereken tutarın iki katına kadar para cezasına karar verilir. Süresinde ödenmeyen paralar ile ilgili olarak 6183 sayılı Kamu Alacaklarının Toplanma Yöntemine İlişkin Yasa uygulanır.
(Şerh No: 3188 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 09-01-2010 11:59)

 Türkçe  [GelirVK. Geçici Madde 13] (Ek madde: 24.12.1980-2361 s.y./86.m.) Çalışanların 1981 takvim yılının Ocak ve Şubat ayları çıplak ücretlerinde Gelir Vergisi Yasasında yapılan değişiklikler dolayısıyla meydana gelecek artışlar, 1981 parasal yılı içinde Bakanlar Kurulunun belirleyeceği tarihlerde belirlenecek yöntem ve temellere göre ödenir. Toplu iş sözleşmesi düzenine bağlı çalışanlar ile ilgili olarak geçici 14. madde uygulanır.
(Şerh No: 3187 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 09-01-2010 11:52)

 Türkçe  [GelirVK. Geçici Madde 12] (Ek madde: 24.12.1980-2361 s.y./86.m.; değişik madde: 31.12.1981-2574 s.y./31.m.) 1982, 1983 ve 1984 takvim yıllarına ilişkin gelirler, aşağıda yazılı vergi çizelgelerine göre vergilendirilir. A) 1982 takvim yılına ilişkin gelir vergisine bağlı gelirler; 1.000.000 liraya kadar % 39, 3.000.000 liranın 1.000.000 lirası için 390.000 lira, fazlası % 44, 5.000.000 liranın 3.000.000 lirası için 1.270.000 lira, fazlası % 49, 10.000.000 liranın 5.000.000 lirası için 2.250.000 lira, fazlası % 59, 15.000.000 liranın 10.000.000 lirası için 5.200.000 lira, fazlası % 69, 25.000.000 liranın 15.000.000 lirası için 8.650.000 lira, fazlası % 74, 25.000.000 liradan fazlasının 25.000.000 lirası için 16.050.000 lira, fazlası % 65 oranında vergilendirilir. B) (Değişik bent: 31.12.1982-2772 s.y./19.m.) 1983 takvim yılına ilişkin gelir vergisine bağlı gelirler; 1.000.000 liraya kadar % 36, 3.000.000 liranın 1.000.000 lirası için 360.000 lira, fazlası % 41, 5.000.000 liranın 3.000.000 lirası için 1.180.000 lira, fazlası % 49, 10.000.000 liranın 5.000.000 lirası için 2.160.000 lira, fazlası % 59, 15.000.000 liranın 10.000.000 lirası için 5.110.000 lira, fazlası % 69, 25.000.000 liranın 15.000.000 lirası için 8.560.000 lira, fazlası % 74, 25.000.000 liradan fazlasının 25.000.000 lirası için 15.960.000 lira, fazlası % 65 oranında vergilendirilir. C) 1984 takvim yılına ilişkin gelir vergisine bağlı gelirler; 1.000.000 liraya kadar % 30, 3.000.000...
(Şerh No: 3186 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 09-01-2010 11:49)

 Türkçe  [GelirVK. Geçici Madde 11] (Ek madde: 24.12.1980-2361 s.y./86.m.; yürürlükten kaldırılan madde: 31.12.1981-2574 s.y./35.m.)
(Şerh No: 3185 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 09-01-2010 11:32)

Amaç, aile konutunun ve bu konutla ilgili kanuni hakları koruma altına almaktır. Bu koruma, evlilik birliği devam ettiğine göre 4721 sayılı Kanunun yürürlüğe girişi 01.01.2002'den önceki edinilmiş aile konutları için de geçerlidir. Aile konutu olarak özgülenen taşınmaz malın maliki olmayan eş tarafından tapu kütüğüne konutla ilgili gerekli şerhin verilmesi istenilmemiş olsa bile işlem tarafı iyiniyetli üçüncü kişinin ayni hak kazanımı 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1023. maddesi hükmü ile...
(Şerh No: 3182 - Ekleyen: Av.Habibe YILMAZ KAYAR - Tarih : 09-01-2010 00:23)

Davalı eşin düzenli ve haczi kabil geliri bulunmaktadır. Evlilik birliğinin nafakaya hükmedilmek suretiyle korunması ( m. 198 ) mümkündür. Bu gibi durumlarda, diğer eş için ağır neticeler doğuran; onun tasarruf selahiyetini sınırlayan yahut "kısıtlı" durumuna sokan bir önleme başvurulmamalıdır.
(Şerh No: 3181 - Ekleyen: Av.Habibe YILMAZ KAYAR - Tarih : 09-01-2010 00:07)

Tanık beyanlarından tarafların halen aynı evde birlikte oturmaya devam ettikleri ancak davalının ailenin geçimine katkıda bulunmadığı anlaşılmaktadır. Davacının talebi haklıdır ( TMK. 196 ). Bu nedenle davalının tedbir nafakasına yönelik temyiz itirazları yersizdir.
(Şerh No: 3180 - Ekleyen: Av.Habibe YILMAZ KAYAR - Tarih : 08-01-2010 23:53)

Ayrı yaşama hakkı bulunan eşin çalışıyor olması, maaşının ve malvarlığının bulunması tedbir nafakasına hükmedilmesine engel değildir. Halen evlilik birliği hukuken devam ettiğine göre, ayrı yaşamaya haksız olarak sebebiyet veren eş tedbiren nafaka vermekle yükümlüdür. Ancak, hükmedilecek nafakanın miktarını tayinde bu husus dikkate alınmak zorundadır. Böylece "hakkaniyet" ilkesine uygun bir nafaka tespit edilebilir
(Şerh No: 3179 - Ekleyen: Av.Habibe YILMAZ KAYAR - Tarih : 08-01-2010 23:44)

Aile birliği devam ettiği sürece davalının kendine ait bir evin bulunması, aile konutu olan davacıya ait taşınmazdan davalının yararlanma hakkını ortadan kaldırmaz
(Şerh No: 3178 - Ekleyen: Av.Habibe YILMAZ KAYAR - Tarih : 08-01-2010 23:40)

toplanan delillerden kocanın, haklı bir sebep olmaksızın davacıyla birlikte yaşamaktan kaçındığı ve onu Türkiye'ye gönderdiği bu yüzden tarafların 2 yıldır fiilen ayrı yaşadıkları anlaşılmıştır. Buna dayanılarak hükmedilen nafakanın koşullar değiştiğinde veya gerektirici sebebin sona ermesi halinde istem üzerine kaldırılabileceği ( TMK. md. 200 )gözetilmeden nafakanın kararın kesinleşmesiyle sona ermesi sonucunu doğuracak şekilde karar verilmesi doğru değildir.
(Şerh No: 3177 - Ekleyen: Av.Habibe YILMAZ KAYAR - Tarih : 08-01-2010 23:30)

Yetkisiz temsile dayalı menfi tespit isteminde,davacı şirketin,yetkisiz temsilcinin temsiline tahammül gösterip göstermediğinin araştırılması gerekir.Bir başka ifadeyle davacının yetkisiz temsilcinin kendi adına imza atmasına ses çıkarmayıp,yetkisiz temsil imzasının sonuçlarını yüklendiği durumlarda sorumluluğu vardır. Öte yandan takibe konu çeki ciro yoluyla devralan davalı, çekteki keşideci imzasının sıhhatını bilebilme olanağı bulunmadığından kötüniyetli kabul edilemeyeceğinden tazminata hükm...
(Şerh No: 3172 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 08-01-2010 21:26)

TTK.'nun 730/3. maddesi göndermesi ile çekler hakkında da uygulanması gereken aynı Kanun'un 589. maddesi hükmünce, ciranta kendi imzasını inkar etmediği müddetçe çek bedelini ödemekle yükümlü olup, keşideci imzasının geçerli olmadığı yolundaki itirazı dinlenemez. Keşideci imzası sahte bile olsa ciranta olan borçlu kendi imzasından sorumludur.
(Şerh No: 3171 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 08-01-2010 20:23)

Kredinin işlediği süre içinde,faiz oranının kredi müşterisine ihbar edilmeksizin artırılabileceğine dair hakka dayanılarak,faiz oranının artırıldığı tarihten önceki süreye de artan faiz oranının uygulanması ve KREDİ BORÇLUSUNA İHBAR EDİLMEKSİZİN UYGULANAN YENİ FAİZ ORANLARINA GÖRE OLUŞAN BORÇ TUTARINA KREDİ BORÇLUSUNUN TAHAMMÜL ETMESİNİN İSTENMESİ OBJEKTİF İYİ NİYET KURALLARINA AYKIRIDIR.
(Şerh No: 3169 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 08-01-2010 19:00)

İtiraz konusu belge adi senet olsa dahi,borçlu icra dairesine verdiği itiraz dilekçesinde altındaki imzayı "ayrıca ve açıkça" reddetmediği taktirde, bu takip yönünden adi senetteki imzasını kabul etmiş sayılır. Bu durumda alacaklı,İİK.nun 68/1. maddesinde sayılan ve kendisine itirazın kaldırılması olanağını sağlayan bu belge ile mercie başvurup, borçlunun itirazının kaldırılmasını istemekle haklıdır.
(Şerh No: 3162 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 08-01-2010 15:13)

 Bilgi  [MK. 746] MK. 746 Madde Gerekçesi
Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 670 inci maddesini karşılamaktadır. Madde kaynak Kanunun 693 üncü maddesine uygun olarak kenar başlığıyla birlikte yeniden kaleme alınmış ve üç fıkra hâlinde düzenlenmiştir. Hüküm değişikliği yoktur.
(Şerh No: 3168 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 08-01-2010 15:10)

 Bilgi  [MK. 745] MK. 745 Madde Gerekçesi
Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 669 uncu maddesini karşılamaktadır. Madde İsviçre aslı olan 692 inci maddeye uygun olarak iki fıkra hâline getirilmiş, kenar başlığı ile birlikte arılaştırılmak suretiyle yeniden kaleme alınmıştır. Maddenin ikinci fıkrasında öngörülen hâllerde, mecra geçirilecek taşınmazın kamulaştırılması söz konusu değildir. Burada gerçek kişiler lehine kurulan mecralarda, satın alınmasını isteme hakkı düzenlenmiştir. Maddede bu hak "olağanüstü durumların varlığına" bağlanmı...
(Şerh No: 3167 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 08-01-2010 15:08)

 Bilgi  [MK. 744] MK. 744 Madde Gerekçesi
Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 668 inci maddesini karşılamaktadır. Yürürlükteki maddenin birinci fıkrası yine birinci fıkra, ikinci fıkrası ise üçüncü fıkra olarak arılaştırılmak suretiyle düzenlenmiştir. Maddeye eklenen ikinci fıkra ile de mecra geçirilmesinin kamulaştırma kuralları uygulanmak suretiyle yapılması hâlinde, bu kanunun mecralara ilişkin komşuluk hükümlerinin uygulanmayacağı öngörülmüştür.
(Şerh No: 3166 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 08-01-2010 15:05)

 Bilgi  [MK. 743] MK. 743 Madde Gerekçesi
Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 667 inci maddesini karşılamaktadır. Yürürlükteki maddenin "Kurutma" şeklindeki kenar başlığı İsviçre aslına uygun olarak "Fazla suyun akıtılması" şeklinde değiştirilmiştir. Madde, İsviçre aslı olan 690 ıncı maddede olduğu gibi iki fıkra hâline getirilmiş, ayrıca maddeye bir üçüncü fıkra eklenmiştir. İlk iki fıkra yürürlükteki metinden arılaştırılmak suretiyle kaleme alınmıştır. Bu fıkralar kaleme alınırken, bu hükümler bataklıklarla sınırlı olmayacak şekilde d...
(Şerh No: 3165 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 08-01-2010 15:03)

 Bilgi  [MK. 742] MK. 742 Madde Gerekçesi
Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 666 ıncı maddesini karşılamaktadır. Madde İsviçre aslı olan 689 uncu maddeye uygun olarak üç fıkra hâline getirilmiştir. Maddenin kenar başlığı da içeriğine uygun olarak ve artık dilimize yerleşmiş daha uygun sözcüklerle ifade edilerek "Kendi kendine akan suların cereyanı" yerine "Doğal olarak akan su" şeklinde değiştirilmiştir.
(Şerh No: 3164 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 08-01-2010 15:00)

 Bilgi  [MK. 741] MK. 741 Madde Gerekçesi
Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 665 inci maddesini karşılamaktadır. Maddenin kenar başlığı İsviçre aslında "Kantonal kurallar" seklindedir. Bunun yerine maddenin içeriğine uygun bir kavram olarak "Özel kurallar" seklinde değiştirilmiştir. Hüküm değişikliği yoktur. Arılaştırılmak suretiyle yeniden kaleme alınmıştır.
(Şerh No: 3163 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 08-01-2010 14:57)

 Bilgi  [Av.K. 3] Anayasa Mahkemesinin avukatlık sınavı ile ilgili kararı yayınlanarak yürürlüğe girdi
Anayasa Mahkemesinin avukatlık sınavını Avukatlık Kanunu'ndan çıkaran 5558 sayılı Kanun'u iptal etmesine ilişkin 2007/16 ve 2009/147 sayılı kararı 08.01.2010 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe girmiştir.
(Şerh No: 3161 - Ekleyen: Armağan KONYALI - Tarih : 08-01-2010 11:37)

Avukatlık sınavını öngören Avukatlık Kanunu'nun 3. maddesinin d) bendini yürürlükten kaldıran 28.11.2006 tarihli 5558 sayılı Avukatlık Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 1. maddesinin Anayasa’ya aykırı olması nedeni ile iptaline karar verilmiştir.
(Şerh No: 3159 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 08-01-2010 11:25)

ÇEK SÖZLEŞMEDEN KAYNAKLANAN BİR YÜKÜMLÜLÜK DEĞİLDİR İtiraz konusu kuralın, Anayasa’nın 38. maddesinin sekizinci fıkrası kapsamında değerlendirilebilmesi için, ilişkinin yalnızca sözleşmeden doğması ve borcun yerine getirilememesi gerekmektedir.Çek ilişkisi bizzat sözleşme olmadığı gibi, çekin temelinde her zaman bir sözleşme bulunması da zorunlu değildir. Temelde bir sözleşme ilişkisinin bulunduğu durumlarda ise, çekte bu ilişkiden bağımsız ve sözleşme olarak nitelendirilemeyecek bir kambiyo t...
(Şerh No: 3125 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 08-01-2010 09:22)

 Bilgi  [İİK. 4] İcra mahkemeleri ile icra müdürlükleri arasındaki ilişkinin niteliği
İİK 4.madde icra mahkemelerinin amaç ve görevlerini düzenleyen bir hükümdür.Kanun lafzına göre yorumlandığı zaman;icra mahkemeleri ile icra müdürlükleri arasında vesayet ilişkisi ya da bir denetim ve gözetim ilişkisinin olduğu anlaşılır.Bazı yerlerde iş yükünün fazla olmasından dolayı icra mahkemelerinin birden fazla dairesi kurulabilir.Birden fazla icra mahkemesi bulunan yerlerde;bu daireler sıra ile numaralandırılarak o yerde görev yapan bir icra dairesine bağlanır.İcra mahkemeleri ile icra da...
(Şerh No: 3156 - Ekleyen: Şükrü GÖKMEN - Tarih : 08-01-2010 09:13)

 Türkçe  [FaizK. 4/a] (Ek madde: 14.11.1999 - 3678 s.y./30. m.) Sözleşmede daha yüksek sözleşmesel işlenti ya da direnim işlentisi kararlaştırılmadığı durumlarda yabancı para borcunun işlentisinde devlet bankalarının o yabancı parayla açılmış bir yıl ödeme süreli yatırım hesabına ödediği en yüksek işlenti oranı uygulanır.
(Şerh No: 2132 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 08-01-2010 00:01)

TTK.724 ÜZERİNDEN KUSURSUZ SORUMLULUK UYGULAMASI TTK. 724. maddesi olayda kusuru olsun ya da olmasın sahte veya tahrif edilmiş bir çekin ödenmiş olmasından dolayı muhatap bankayı sorumlu tutmuştur. BK. 51. madde hükmünce, böyle bir zarardan hem banka, hem de tahrifat yapan çek hamili sorumludur. Keşidecinin bunlardan herhangi birisini dava etmeye hakkı olup, davalı banka zararı ödediği takdirde sahteciliği yapan çek hamiline rücu edebilir.
(Şerh No: 3124 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 07-01-2010 22:59)

818 S.K. 104.maddesi hükmü gereği faize faiz yürütülemez. Bu kurala 3095 S.K. m.3 te "Ticaret Kanunu hükümleri mahfuz kalmak suretiyle" düzenlemesi ile tanınan istisna mucibince TTK m.8 e göre "ödünç para verme işleri, bankalar, tasarruf sandıkları ve tarım kredi kooperatifleri"için mürekkep faiz uygulaması yapılabileceği öngörülmüştür. Lakin Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliği yetkisi dahilinde yayınladığı Genelge ile faiz konusunda özel bir düzenleme yapmışsa işbu "Genelge"ye öncelik tan...
(Şerh No: 3158 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 07-01-2010 22:58)

Şirketlerin birleşmesi halinde birleşen eski şirketin tüzel kişiliği sona ereceğinden taraf ehliyeti de bulunmamaktadır. Tüzel kişiliğin son bulması ile eski tüzel kişinin taraf ehliyeti de son bulduğundan eski şirkete karşı yapılıp kesinleşen icra takibinin iptali gerekir. Böyle durumlarda TTK m.152 ile farklılık olması sebebiyle işbu madde hükmü uygulanamaz.
(Şerh No: 3155 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 07-01-2010 22:04)

 Bilgi  [CMK. 325] Maddenin değişiklik öncesi hali
(2) Cezanın ertelenmesi halinde de birinci fıkra hükmü uygulanır.
(Şerh No: 3154 - Ekleyen: Av.Oğuzhan TÜRK - Tarih : 07-01-2010 21:23)

Taraflar arasındaki sözleşmede imzası bulunan şirketi, tüm aktif ve pasifleriyle devralan yeni şirket, sözleşmenin diğer tarafına karşı "halefiyet prensibi" gereği sorumludur.
(Şerh No: 3153 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 07-01-2010 21:20)

 Bilgi  [CMK. 254] Maddenin değişiklik öncesi hali
(1) Kamu davasının açılması halinde, uzlaşmaya tabi bir suç söz konusu ise, uzlaştırma işlemleri 253 üncü maddede belirtilen usule göre, mahkeme tarafından da yapılır. (2) Uzlaşmanın gerçekleşmesi halinde davanın düşmesine karar verilir.
(Şerh No: 3152 - Ekleyen: Av.Oğuzhan TÜRK - Tarih : 07-01-2010 21:20)

 Bilgi  [CMK. 253] Maddenin değişiklik öncesi hali
(1) Cumhuriyet savcısı, yapılan soruşturmanın durumuna göre, kanunun uzlaşma yapılabilmesi olanağını verdiği hallerde, faili bu Kanunun öngördüğü usullere göre davet ederek suçtan dolayı sorumluluğunu kabul edip etmediğini sorar. (2) Fail, suçu ve fiilinden doğmuş olan maddi ve manevi zararın tümünü veya bunun büyük bir kısmını ödemeyi veya zararları gidermeyi kabullendiğinde durum, mağdura veya varsa vekiline veya kanuni temsilcisine bildirilir. (3) Mağdur, verilmiş olan zararın tümüyle veya ...
(Şerh No: 3151 - Ekleyen: Av.Oğuzhan TÜRK - Tarih : 07-01-2010 21:18)

 Bilgi  [CMK. 247] Maddenin değişiklik öncesi hali
(1) Hakkındaki kovuşturmanın sonuçsuz kalmasını sağlamak amacıyla yurt içinde saklanan veya yabancı ülkede bulunan ve bu nedenle mahkeme tarafından kendisine ulaşılamayan kişiye kaçak denir. (2) Kaçak sanık hakkında kovuşturma yapılabilir. Ancak, daha önce sorgusu yapılmamış ise, mahkkararı verilemez. (3) Duruşma yapılan hallerde kaçak sanığın müdafii yoksa, mahkeme barodan bir avukat görevlendirilmesini ister.
(Şerh No: 3150 - Ekleyen: Av.Oğuzhan TÜRK - Tarih : 07-01-2010 21:17)

 Bilgi  [CMK. 239] Maddenin değişiklik öncesi hali
(1) Mağdur veya suçtan zarar gören, davaya katıldığında, mahkemeden istemesi halinde baro tarafından bir avukat görevlendirilir.
(Şerh No: 3149 - Ekleyen: Av.Oğuzhan TÜRK - Tarih : 07-01-2010 21:15)

 Bilgi  [CMK. 234] Maddenin değişiklik öncesi hali
3. Vekili yoksa, baro tarafından kendisine bir avukat görevlendirilmesini isteme, b) Kovuşturma evresinde; 5. Vekili yoksa, baro tarafından kendisine avukat atanmasını isteme,
(Şerh No: 3148 - Ekleyen: Av.Oğuzhan TÜRK - Tarih : 07-01-2010 21:13)

 Bilgi  [CMK. 231] Maddenin değişiklik öncesi hali
(1) Duruşma sonunda, 232 nci maddede belirtilen esaslara göre duruşma tutanağına geçirilen hüküm fıkrası okunarak gerekçesi ana çizgileriyle anlatılır. (2) Hazır bulunan sanığa ayrıca başvurabileceği kanun yolları, mercii ve süresi bildirilir. (3) Beraat eden sanığa, tazminat isteyebileceği bir hal varsa bu da bildirilir. (4) Hüküm fıkrası herkes tarafından ayakta dinlenir.
(Şerh No: 3147 - Ekleyen: Av.Oğuzhan TÜRK - Tarih : 07-01-2010 21:10)

 Bilgi  [CMK. 223] Maddenin değişiklik öncesi hali
(3) Sanık hakkında; b) Yüklenen suçun zorunluluk hali ya da cebir veya tehdit etkisiyle işlenmesi
(Şerh No: 3146 - Ekleyen: Av.Oğuzhan TÜRK - Tarih : 07-01-2010 21:08)

 Bilgi  [CMK. 206] Maddenin değişiklik öncesi hali
(4) Katılan, yalnız kişisel haklarını ispat için gösterdiği delilden vazgeçebilir.
(Şerh No: 3145 - Ekleyen: Av.Oğuzhan TÜRK - Tarih : 07-01-2010 21:06)

 Bilgi  [CMK. 193] Maddenin değişiklik öncesi hali
5353 S.k. ile (2) Fıkra eklenmiştir. Bu değişiklikle 'hazır bulunmayan sanık hakkında duruşma yapılamayacağı' ilkesine istisna getirilmiş ve sorgusu yapılmamış olan sanık hakkında 223. maddede sayılanlardan mahkumiyet dışındaki kararlardan birinin verilmesine olanak sağlanmıştır.
(Şerh No: 3144 - Ekleyen: Av.Oğuzhan TÜRK - Tarih : 07-01-2010 21:04)

 Bilgi  [CMK. 174] Maddenin değişiklik öncesi hali
(1) Mahkeme, iddianamenin ve soruşturma evrakının verildiği tarihten itibaren yedi gün içinde soruşturma evresine ilişkin bütün belgeler incelendikten sonra; iddianamenin 170 inci maddedeki unsurları içermediğini tespit ettiğinde, eksik ve hatalı noktaları belirterek iddianamenin Cumhuriyet Başsavcılığına iadesine karar verir. (2) Önödemeye tabi işlerde, ön ödeme usulü uygulanmaksızın kamu davası açılamaz. Aksi takdirde iddianame iade edilir. (3) Cumhuriyet savcısı, iddianamenin iadesi üzerin...
(Şerh No: 3143 - Ekleyen: Av.Oğuzhan TÜRK - Tarih : 07-01-2010 20:59)

 Bilgi  [CMK. 173] Maddenin değişiklik öncesi hali
(3) Başkan, kamu davasının açılması için yeterli nedenler bulunmazsa, istemi gerekçeli olarak reddeder; istemde bulunan suçtan zarar göreni giderlere mahkeder ve dosyayı Cumhuriyet savcısına gönderir. Cumhuriyet savcısı, kararı itiraz edene ve şüpheliye bildirir. (4) Başkanın, kamu davasının açılmasına karar vermesi halinde; Cumhuriyet savcısı kamu davasını açar.
(Şerh No: 3142 - Ekleyen: Av.Oğuzhan TÜRK - Tarih : 07-01-2010 20:58)

 Bilgi  [CMK. 171] Maddenin değişiklik öncesi hali
(1) Cezanın ortadan kaldırılmasını gerektiren şahsi sebep olarak etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasını gerektiren koşulların ya da şahsi cezasızlık sebebinin varlığı halinde Cumhuriyet savcısı kamu davasını açmayabilir.
(Şerh No: 3141 - Ekleyen: Av.Oğuzhan TÜRK - Tarih : 07-01-2010 20:57)

 Bilgi  [CMK. 164] Maddenin değişiklik öncesi hali
(1). Fıkrada geçen '3 üncü' ibaresi, Sahil Güvenlik Komutanlığı Kanunundaki yeni düzenlemeye göre '4 üncü' şeklinde değiştirilmiştir.
(Şerh No: 3140 - Ekleyen: Av.Oğuzhan TÜRK - Tarih : 07-01-2010 20:55)

 Bilgi  [CMK. 153] Maddenin değişiklik öncesi hali
(4) Müdafi, Cumhuriyet Savcılığınca iddianamenin mahkemeye verildiği tarihten itibaren dosya içeriğini ve muhafaza altına alınmış delilleri inceleyebilir; bütün tutanak ve belgelerin örneklerini harçsız olarak alabilir.
(Şerh No: 3139 - Ekleyen: Av.Oğuzhan TÜRK - Tarih : 07-01-2010 20:50)

 Bilgi  [CMK. 151] Maddenin değişiklik öncesi hali
Müdafi görevini yerine getirmediğinde yapılacak işlem MADDE 151. - (1) 150 nci madde hükmüne göre görevlendirilen müdafi, duruşmada hazır bulunmaz veya vakitsiz olarak duruşmadan çekilir veya görevini yerine getirmekten kaçınırsa, hakim veya mahkeme derhal başka bir müdafi görevlendirilmesi için gerekli işlemi yapar. Bu durumda mahkeme oturuma ara verebileceği gibi oturumun ertelenmesine de karar verebilir. (2) Eğer yeni müdafi savunmasını hazırlamak için yeterli zaman olmadığını açıklarsa otu...
(Şerh No: 3138 - Ekleyen: Av.Oğuzhan TÜRK - Tarih : 07-01-2010 20:49)

 Bilgi  [CMK. 150] Maddenin değişiklik öncesi hali
(1) Şüpheli veya sanık, müdafi seçebilecek durumda olmadığını beyan ederse, istemi halinde bir müdafi görevlendirilir. (2) Şüpheli veya sanık onsekiz yaşını doldurmamış ya da sağır veya dilsiz veya kendisini savunamayacak derecede malolur ve bir müdafii de bulunmazsa istemi aranmaksızın bir müdafi görevlendirilir. (3) Üst sınırı en az beş yıl hapis cezasını gerektiren suçlardan dolayı yapılan soruşturma ve kovuşturmada ikinci fıkra hükmü uygulanır.
(Şerh No: 3137 - Ekleyen: Av.Oğuzhan TÜRK - Tarih : 07-01-2010 20:47)

 Bilgi  [CMK. 146] Maddenin değişiklik öncesi hali
(1) Hakkında tutuklama kararı verilmesi veya yakalama emri düzenlenmesi için yeterli nedenler bulunan şüpheli veya sanığın zorla getirilmesine karar verilebilir. (4) Zorla getirme kararı ile çağrılan şüpheli veya sanık derhal, olanak bulunmadığında yol süresi hariç en geç yirmidört saat içinde çağıran hakimin, mahkemenin veya zorla getirmeyi isteyen Cumhuriyet savcısının önüne götürülür ve sorguya çekilir veya ifadesi alınır. (5) Zorla getirme, bunun için haklı görülecek bir zamanda başlar ve ...
(Şerh No: 3136 - Ekleyen: Av.Oğuzhan TÜRK - Tarih : 07-01-2010 20:45)

 Bilgi  [CMK. 143] Maddenin değişiklik öncesi hali
(2) Devlet, ödediği tazminattan dolayı, koruma tedbiriyle ilgili olarak görevini kötüye kullanan kamu görevlilerine rücu eder.
(Şerh No: 3135 - Ekleyen: Av.Oğuzhan TÜRK - Tarih : 07-01-2010 20:42)

 Bilgi  [CMK. 142] Maddenin değişiklik öncesi hali
(7) Mahkeme, istemde bulunanı, Cumhuriyet savcısını ve Hazine temsilcisini dinledikten sonra kararını verir.
(Şerh No: 3134 - Ekleyen: Av.Oğuzhan TÜRK - Tarih : 07-01-2010 20:40)

 Bilgi  [CMK. 140] Maddenin değişiklik öncesi hali
(1). fıkranın (a) bendine 6. alt bent olarak 'Fuhuş' eklenmiştir. (3) Teknik araçlarla izleme kararı en çok dört haftalık süre için verilebilir. Bu süre gerektiğinde bir defaya mahsus olmak üzere uzatılabilir.
(Şerh No: 3133 - Ekleyen: Av.Oğuzhan TÜRK - Tarih : 07-01-2010 20:39)

 Bilgi  [CMK. 135] Maddenin değişiklik öncesi hali
(1) Bir suç dolayısıyla yapılan soruşturmalarda, suç işlendiğine ilişkin kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı ve başka suretle delil elde edilmesi imkanının bulunmaması durumunda, hakim veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısının kararıyla şüpheli veya sanığın telekomünikasyon yoluyla iletişimi tespit edilebilir, dinlenebilir ve kayda alınabilir. Cumhuriyet savcısı kararını derhal hakimin onayına sunar ve hakim, kararını en geç yirmidört saat içinde verir. Sürenin dolması vey...
(Şerh No: 3132 - Ekleyen: Av.Oğuzhan TÜRK - Tarih : 07-01-2010 20:33)

 Bilgi  [CMK. 127] Maddenin değişiklik öncesi hali
(1) Hakim kararı üzerine veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısının yazılı emri ile kolluk görevlileri, elkoyma işlemini gerçekleştirebilir. (3) Cumhuriyet savcısının yazılı emri yirmidört saat içinde görevli hakimin onayına sunulur. Hakim, kararını elkoymadan itibaren kırksekiz saat içinde açıklar; aksi halde elkoyma kendiliğinden kalkar.
(Şerh No: 3131 - Ekleyen: Av.Oğuzhan TÜRK - Tarih : 07-01-2010 20:20)

 Bilgi  [CMK. 119] Maddenin değişiklik öncesi hali
(1) Hakim kararı üzerine veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısının yazılı emri ile kolluk görevlileri arama yapabilirler.
(Şerh No: 3130 - Ekleyen: Av.Oğuzhan TÜRK - Tarih : 07-01-2010 20:17)

 Bilgi  [CMK. 109] Maddenin değişiklik öncesi hali
5353 değişikliği ile maddeye (3) fıkradan sonra gelmek üzere bir fıkra (4) eklenmiş ve diğer fıkralar buna göre teselsül ettirilmiştir. 5560 değişikliği ile de, birinci fıkrada ön görülen 3 yıllık ceza koşulu aranmaksızın adli kontrole ilişkin hükümlerin uygulanmasına olanak sağlanması amacıyla maddeye (7). fıkra eklenmiştir.
(Şerh No: 3129 - Ekleyen: Av.Oğuzhan TÜRK - Tarih : 07-01-2010 20:14)

 Bilgi  [CMK. 105] Maddenin değişiklik öncesi hali
Salıverilme istemi üzerine, merciince Cumhuriyet savcısı, şüpheli, sanık veya müdafii dinlendikten sonra, istemin kabulüne, reddine veya 109 uncu maddeye göre, adli kontrol uygulanmasına karar verilebilir. Bu kararlara itiraz edilebilir.
(Şerh No: 3128 - Ekleyen: Av.Oğuzhan TÜRK - Tarih : 07-01-2010 20:08)

 Bilgi  [CMK. 103] Maddenin değişiklik öncesi hali
(1) Cumhuriyet savcısı, şüphelinin adli kontrol altına alınarak serbest bırakılmasını sulh ceza hakiminden isteyebilir. Hakkında tutuklama kararı verilmiş şüpheli ve müdafii de aynı istemde bulunabilirler. Bu halde sulh ceza hakimi, Cumhuriyet savcısı ile şüpheli ve müdafiini dinledikten sonra üç gün içinde karar verir.
(Şerh No: 3127 - Ekleyen: Av.Oğuzhan TÜRK - Tarih : 07-01-2010 20:06)

 Bilgi  [CMK. 102] Maddenin değişiklik öncesi hali
1) Ağır ceza mahkemesinin görevine girmeyen işlerde tutukluluk süresi en çok altı aydır. Ancak, bu süre, zorunlu hallerde gerekçesi gösterilerek dört ay daha uzatılabilir.
(Şerh No: 3126 - Ekleyen: Av.Oğuzhan TÜRK - Tarih : 07-01-2010 20:02)

Menfi tespit davası sonuçlanmadan yapılan ödemelerin istirdatında, istirdat süresi ödeme tarihinden değil, menfi tespit davasının kesinleşme tarihinden itibaren işlemeye başlar. Bir başka ifadeyle menfi tespit davası açıldığı halde, istirdatı söz konusu olan fazla ödeme için ayrıca istirdat davası açmakta hukuki yarar yoktur.
(Şerh No: 3121 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 07-01-2010 17:40)

Kadrosuz memur çalıştırılamayacağından yetkili amir tarafından onaylanmayan atama işleminin iptalinde hukuka aykırılık yoktur.
(Şerh No: 3123 - Ekleyen: Adnan Koray DEMİRCİ - Tarih : 07-01-2010 17:07)

BONODA MALEN KAYDI VE MENFİ TESPİT DAVASINDA İSPAT YÜKÜ Her ne kadar fatura ve irsaliyelerin davacı ile bağlantısı kurulamasa da, malen kaydı taşıyan bono teslim alınan malın karşılığı düzenlendiğine karinedir.Bunun aksini davacının ispatlaması gerekir.
(Şerh No: 3122 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 07-01-2010 16:50)

Ekli Dosya
(Şerh No: 3120 - Ekleyen: Av.Özgür KARABULUT - Tarih : 07-01-2010 14:28)

Ekli Dosya
(Şerh No: 3119 - Ekleyen: Av.Özgür KARABULUT - Tarih : 07-01-2010 14:27)

 Bilgi  [556.S.KHK. 8] karıştırılma ihtimali-iltibas
Orta düzeyde bir tüketici, satın almakta olduğu bir ürünü aklındaki işletmenin ürünü olduğu zannederek alıyor ise burada iltibas söz konusu olacaktır. Şayet tüketici satın almakta olduğu ürünün başka bir işletmeye ait olduğunu biliyor fakat bu işletmenin kafasında yer etmiş ve güvendiği bir başka işletme ile bağlantılı olduğunu düşünerek ürünü satın alıyor ise "karıştırılma ihtimali" söz konusudur. Bu maddenin b bendinde belirtilen "karıştırılma ihtimali" geniş yorumlanmalıdır. Zira bu kavram...
(Şerh No: 3117 - Ekleyen: Av.Duygu IŞIK BEHREM - Tarih : 07-01-2010 14:06)

Ücretsiz izinli olunduğu dönemde süreklilik taşımayan kır lokantası işletmek yasak kapsamındaki tacir veya esnaf olarak kabul edilebilecek bir faaliyet sayılmaz.
(Şerh No: 3118 - Ekleyen: Adnan Koray DEMİRCİ - Tarih : 07-01-2010 11:37)

 Bilgi  [556.S.KHK. 71] TPE ile birlikte ikinci bir davalı bulunması halinde Yetkili Mahkeme
Türk Patent Enstitüsü aleyhine açılacak Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu kararının iptali konulu davalarda, 3. bir kişiye ait markanın iptali/hükümsüzlüğü de talep olunmakta ise davalılar arasında tescil talebi kabul edilen bu 3. kişinin de gösterilmesi gerekmektedir. Bu durumda marka tescil talebi kabul olunan ve markası tescil edilen 3. kişinin yerleşim yeri Ankara olmasa dahi Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 9. maddesinde düzenlenen ve genel yetki kuralları arasında yer alan "d...
(Şerh No: 3116 - Ekleyen: Av.Duygu IŞIK BEHREM - Tarih : 07-01-2010 11:10)

 Bilgi  [İİK. 2] İcra daireleri hakkındaki hükümlerin kıyas yolu ile uygulanması
Her asliye mahkemesinin yargı çevresinde yeteri kadar icra dairesi bulunduğu gibi,yeteri kadar iflas dairesi de bulunur.Bazı icra daireleri iflas dairesi görevini de yürütür.İcra daireleri hakkındaki düzenlemeler,yapısına aykırı düşmediği müddetçe iflas daireleri hakkında da tatbik olunur.
(Şerh No: 3114 - Ekleyen: Şükrü GÖKMEN - Tarih : 06-01-2010 22:56)

Davanın mal rejiminin tasfiyesine ilişkin olmayıp, kişisel mal alacağı hakkında olmasına göre davalının yerleşim yeri mahkemesi davayı görmeye yetkilidir. (4721 S. K. m. 214)
(Şerh No: 3113 - Ekleyen: Av.Gülsüm SEZEN - Tarih : 06-01-2010 18:56)

İşçi ve işveren arasındaki uyuşmazlıklar çözümlenirken çalışma koşullarını düzenleyen kaynaklara başvurulur. Buna göre çalışma koşullarını oluşturan kaynaklar arasında bir sıralama yapılmalı ve normlar hiyerarşisine uygun hareket edilmelidir. Normlar hiyerarşisine göre bir sıralama yapıldığında; Anayasa, yasalar, toplu iş sözleşmeleri, bireysel iş sözleşmeleri, personel yönetmeliği, benzer kaynaklar ve iş yeri uygulamalarının bütünü düşünülmelidir. Alt sıralardaki düzenlemelerin normlar kuralına...
(Şerh No: 3112 - Ekleyen: Av.Derya DEMİR - Tarih : 06-01-2010 18:09)

Ekli Dosya
(Şerh No: 3111 - Ekleyen: Av.Özgür KARABULUT - Tarih : 06-01-2010 17:14)

Ekli Dosya
(Şerh No: 3110 - Ekleyen: Av.Özgür KARABULUT - Tarih : 06-01-2010 17:09)

Ekli Dosya
(Şerh No: 3108 - Ekleyen: Av.Özgür KARABULUT - Tarih : 06-01-2010 16:53)

Ekli Dosya
(Şerh No: 3107 - Ekleyen: Av.Özgür KARABULUT - Tarih : 06-01-2010 16:51)

Ekli Dosya
(Şerh No: 3106 - Ekleyen: Av.Özgür KARABULUT - Tarih : 06-01-2010 16:49)

Ekli Dosya
(Şerh No: 3105 - Ekleyen: Av.Özgür KARABULUT - Tarih : 06-01-2010 16:48)

Ekli Dosya
(Şerh No: 3104 - Ekleyen: Av.Özgür KARABULUT - Tarih : 06-01-2010 16:46)

Ekli Dosya
(Şerh No: 3103 - Ekleyen: Av.Özgür KARABULUT - Tarih : 06-01-2010 16:46)

Ekli Dosya
(Şerh No: 3102 - Ekleyen: Av.Özgür KARABULUT - Tarih : 06-01-2010 16:42)

Ekli Dosya
(Şerh No: 3101 - Ekleyen: Av.Özgür KARABULUT - Tarih : 06-01-2010 16:37)

Ekli Dosya
(Şerh No: 3100 - Ekleyen: Av.Özgür KARABULUT - Tarih : 06-01-2010 16:35)

Ev işlerinde çalışarak, ev hizmetlerini yerine getiren kimselerin İş Kanunu hükümlerine tabi olamayacağı İş Kanunu'nun 4.maddesinde açıkça belirtildiğinden ev işlerinde çalışan, temizlik, aşçılık gibi işleri gören kişiler hakkında İş Kanunu değil Borçlar Kanunu hükümleri uygulanır. Bu nedenle de bu tür işlerde çalışan kişiler ile işveren statüsündeki kişiler arasındaki uyuşmazlıklarda İş Mahkemeleri değil Hukuk Mahkemeleri görevlidir. Ancak, ev hizmetinin ne olduğunun açıkça tespit edilmesi gere...
(Şerh No: 3094 - Ekleyen: Av.Derya DEMİR - Tarih : 06-01-2010 14:55)

 Türkçe  [GelirVK. Geçici Madde 76] (Ek madde: 16/06/2009-5904 S.K./4.mad) 10/2/2005 tarihli ve 5300 sayılı Tarım Ürünleri Lisanslı Depoculuk Kanunu kapsamında düzenlenen ürün belgitlerinin elden çıkarılmasından doğan kazançlar 31.12.2014 tarihine kadar gelir ve kurumlar vergisinden ayrıktır. Ayrık tutulan bu kazançlar üzerinden 94. madde kapsamında kesinti yapılmaz. Salt bu kazançlar için gelir vergisi yükümlülerince yıllık açıklama yazısına alınamaz.
(Şerh No: 3098 - Türkçeleştiren: Av.Özgür KARABULUT - Tarih : 06-01-2010 14:41)

 
THS Sunucusu bu sayfayı 0,16195893 saniyede 10 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.