![]() |
|
![]() |
|
THS Şerhine Son Eklenen Şerhler |
Bilgi [MÖHUK. 24]
![]() Madde 24 – 2675 sayılı Kanunun 24 üncü maddesini kısmen karşılamaktadır. 2675 sayılı Kanunun 24 üncü maddesinin birinci fıkrasında, sözleşmeden doğan borç ilişkilerine tarafların “açık” olarak seçtikleri hukukun uygulanacağı hükmü saklı tutulmuştur. 2675 sayılı Kanunda, tarafların hukuk seçimini sadece açık olarak yapabilecekleri öngörülüyordu. Tasarıda maddenin birinci fıkrasına eklenen ikinci cümle ile “örtülü hukuk seçimi” de kabul edilmiştir. Örtülü hukuk seçiminde de tarafların hukuk seçi... ![]() (Şerh No: 1964 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 28-11-2009 21:27)
Bilgi [MÖHUK. 23]
![]() Madde 23 – 2675 sayılı Kanunda yer verilmeyen “Fikrî mülkiyete ilişkin haklara uygulanacak hukuk” başlıklı yeni bir maddedir. Fikrî mülkiyet haklarına uygulanacak hukuk, Kanun Tasarısına eklenen 22 nci madde ile düzenlenmiş ve fikrî mülkiyete ilişkin haklar, hangi ülkenin hukukuna göre koruma talep ediliyorsa, o ülke hukukuna tâbi kılınmıştır. Böylece kanunlar ihtilâfı hukuku bakımından konuya ilişkin milletlerarası sözleşmelerde ve Türk hukukunda da benimsenen “ülkesellik prensibi” ile uyum sa... ![]() (Şerh No: 1963 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 28-11-2009 21:27)
Bilgi [MÖHUK. 22]
![]() Madde 22 – 2675 sayılı Kanunda yer verilmeyen “Taşıma araçları” başlıklı yeni bir maddedir. Kanunda taşıma araçlarının tâbi olduğu hukuk konusunda açık bir hüküm bulunmamaktadır. Kanuna ilâve edilen 21 inci madde ile hava, deniz ve raylı taşıma araçları üzerindeki mülkiyet ve diğer aynî haklar, “menşe ülke hukuku”na tâbi kılınmıştır. Böylece söz konusu taşıma araçlarıyla bunların mâliklerinin en sıkı ilişkili oldukları kabul edilen hukuka bağlanma imkânı doğmuştur. Maddenin ikinci fıkrasında ... ![]() (Şerh No: 1962 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 28-11-2009 21:26)
Bilgi [MÖHUK. 21]
![]() Madde 21 – 2675 sayılı Kanunun 23 üncü maddesini kısmen karşılamaktadır. 2675 sayılı Kanunun 23 üncü maddesiyle taşınırlar ve taşınmazlar üzerindeki mülkiyet hakkı ve diğer aynî hakların, malların bulunduğu yer hukukuna (Lex Rei Sitae) tâbi olacağı kabul edilmiştir. Ancak, malların hangi anda bulunduğu yer hukukunun uygulanacağı maddede belirtilmemiş olduğundan, uygulamada taşınırlar ve taşınmazlar üzerindeki mülkiyet ve sair haklara malların hangi anda bulunduğu yer hukukunun uygulanacağı ter... ![]() (Şerh No: 1961 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 28-11-2009 21:26)
Bilgi [MÖHUK. 20]
![]() Madde 20 – 2675 sayılı Kanunun 22 nci maddesini kısmen karşılamaktadır. Miras konusunu düzenleyen 2675 sayılı Kanunun 22 nci maddesi ikinci fıkrasına bir kelime eklenerek aynen muhafaza edilmiştir. Maddenin ikinci fıkrasında düzenlenmiş olan esas kuralın istisnaları geniş anlamaya müsait olduğu için, mirasın açılması istisnasının sadece açılma "sebepleri" hakkında yapıldığı konusunda açıklık getirilmiştir. Türk Medenî Kanununda ceninin mirasçılığı, mirastan mahrumiyet gibi bazı konular açılma ... ![]() (Şerh No: 1960 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 28-11-2009 21:25)
Bilgi [MÖHUK. 19]
![]() Madde 19 – 2675 sayılı Kanunda genel anlamda ve açıkça yer verilmeyen “Nafaka” başlıklı yeni bir maddedir. 2675 sayılı Kanunda bakım nafakasına ilişkin genel bir madde yoktu. 21 inci madde yardım nafakasına ilişkin olup nafaka yükümlüsünün hukukunu esas almakta idi. Nafaka talepleri aile hukukunun evlilik veya hısımlıktan doğan hükümlerinden olduğu için ilgili hukukî kurumlara ait bağlama kuralları 2675 sayılı Kanun çerçevesindeki nafaka taleplerini de kapsamaktaydı. Ancak Kanundaki bu anlayış... ![]() (Şerh No: 1958 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 28-11-2009 21:25)
Bilgi [MÖHUK. 18]
![]() Madde 18 – 2675 sayılı Kanunun 18 inci maddesini kısmen karşılamaktadır. Maddedeki değişiklik daha çok düzenleniş biçimiyle ilgilidir. Maddenin birinci fıkrasında, maddeler arasındaki deyim birliğini ve ifade bütünlüğünü sağlamak için, "tâbi"dir kelimesi kullanılmış ve bununla uyumlu olmak üzere “hakkında” kelimesi kaldırılmıştır. Maddenin üçüncü fıkrası, evlât edinmenin kuruluşuna ait olduğu için yeri değiştirilerek ikinci fıkra hâline getirilmiş ve evlât edinme yanında evlât "edinilme" hâli ... ![]() (Şerh No: 1957 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 28-11-2009 21:24)
Bilgi [MÖHUK. 17]
![]() Madde 17 – 2675 sayılı Kanunda düzenlenmemiş “soybağının hükümleri” kenar başlıklı yeni bir maddedir. Tasarının 16 ncı maddesinde soybağının hükümleri, soybağını kuran hukuka tâbi tutularak, uygulanacak hukukta gereksiz bölünmelerden kaçınılmış ve bütünlüğün korunmasına dikkat edilmiştir. Bununla beraber soybağının kuruluşundan sonra, kuruluşa hangi hukuk uygulanmış olursa olsun ailenin, müşterek millî hukukunun bulunması hâlinde müşterek millî hukuk, bulunmadığı takdirde, eğer müşterek mutad ... ![]() (Şerh No: 1956 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 28-11-2009 21:24)
Bilgi [MÖHUK. 16]
![]() Madde 16 – 2675 sayılı Kanunun 15, 16 ve 17 nci maddelerini karşılamak üzere fakat farklı bir yaklaşımla düzenlenmiştir. Tasarının 15 inci maddesinde ilk olarak deyim değişikliği yapılarak “nesep” yerine Türk Medenî Kanunu ile uyumlu "soybağı" deyimi konulmuştur. Aynı şekilde Türk Medenî Kanunuyla uyumlu olarak evlilik içi nesep (madde 15), nesebin düzeltilmesi (madde 16) ve evlilik dışı nesep (madde 17) kavramları kaldırılarak sadece soybağının kurulması hakkında 15 inci madde ve hükümleri hak... ![]() (Şerh No: 1955 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 28-11-2009 21:24)
Bilgi [MÖHUK. 15]
![]() Madde 15 – 2675 sayılı Kanunun 14 üncü maddesini kısmen karşılamaktadır. 2675 sayılı Kanunun, evlilik mallarına ilişkin 14 üncü maddenin birinci fıkrasında açıklık sağlamaya yönelik bazı değişiklikler yapılmıştır. Evlilik mallarına uygulanacak hukuk konusunda 14 üncü maddenin birinci fıkrasında düzenlenmiş bulunan, uygulanacak hukukun taraflarca seçilebilmesi imkânının ancak açık seçimle kullanılabileceği, maddeye konulan "açık olarak" deyimi ile sağlanmıştır. Evlilik mallarında hukuk seçimin... ![]() (Şerh No: 1954 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 28-11-2009 21:23)
Bilgi [MÖHUK. 14]
![]() Madde 14 – 2675 sayılı Kanunun 13 üncü maddesini kısmen karşılamaktadır. Boşanma ve ayrılıkla ilgili 13 üncü maddenin birinci fıkrasında, boşanma ve ayrılık sebepleri ve hükümlerine uygulanacak hukuk, evliliğin genel hükümlerine uygulanacak hukukla aynı olduğundan, gereksiz tekrarı önlemek amacıyla basamaklı bağlama kriterleri tek tek sayılmamış, sadece "evliliğin genel hükümleri"ne uygulanan ve 12 nci maddenin ikinci fıkrasında düzenlenen hükme yollama yapılmıştır. Boşanma ve ayrılık sebepler... ![]() (Şerh No: 1953 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 28-11-2009 21:23)
Bilgi [MÖHUK. 13]
![]() Madde 13 – 2675 sayılı Kanunun 12 nci maddesini kısmen karşılamaktadır. 2675 sayılı Kanunun evlenmeye ilişkin 12 nci maddesinin “evlenme” olan kenar başlığı, Türk Medenî Kanununa uyum sağlamak için, "evlilik" olarak ve içerikle uyum açısından da "ve genel hükümleri" ibaresi eklenerek değiştirilmiştir. Bu şekilde 13 üncü maddede evliliğin genel hükümlerine yapılan atfın anlaşılmasında da açıklık sağlanmıştır. Maddenin birinci fıkrasındaki ikinci değişiklikle, uygulanacak hukuk belirlenirken he... ![]() (Şerh No: 1952 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 28-11-2009 21:22)
Bilgi [MÖHUK. 12]
![]() Madde 12 – 2675 sayılı Kanunun 11 inci maddesini kısmen karşılamaktadır. 2675 sayılı Kanunun nişanlanmaya ilişkin 11 inci maddesine Türk Medenî Kanunuyla uyumlu kavram değişikliği getirilerek kenar başlıkta bulunan ve ikinci fıkranın ilk kelimesi olan “nişanlanma” yerine “nişanlılık” deyimi kullanılmıştır. Taraflardan her birinin hangi andaki millî hukukunun uygulanacağı konusunda da açıklık getirilerek birinci fıkraya bunun "nişanlanma anındaki" millî hukuk olduğu eklenmiştir. Böylelikle, evl... ![]() (Şerh No: 1951 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 28-11-2009 21:21)
Bilgi [MÖHUK. 11]
![]() Madde 11 – 2675 sayılı Kanunun 10 uncu maddesini aynen karşılamaktadır. ![]() (Şerh No: 1950 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 28-11-2009 21:19)
(Şerh No: 2178 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 28-11-2009 21:19)
Bilgi [MÖHUK. 10]
![]() Madde 10 – 2675 sayılı Kanunun 9 uncu maddesini kısmen karşılamaktadır. 2675 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin kenar başlığında ve metnin tümünde yer alan "hacir" kelimesi Türk Medenî Kanununa uyum sağlamak için "kısıtlılık" kelimesi ile değiştirilmiştir. Maddenin ikinci fıkrasındaki "alınması" kelimesi yerine diğer fıkralarla kavram birliği sağlayan "verilmesi" kelimesi konulmuştur. ![]() (Şerh No: 1949 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 28-11-2009 21:18)
Türkçe [GelirVK. 8]
![]() ![]() (Şerh No: 2176 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 28-11-2009 21:18)
Bilgi [MÖHUK. 9]
![]() Madde 9 – 2675 sayılı Kanunun 8 inci maddesini kısmen karşılamaktadır. 2675 sayılı Kanunun 8 inci maddesinde düzenlenen ehliyet maddesinin ikinci fıkrası değiştirilerek çok yanlı hâle getirilmiş ve bununla uyumlu olmak üzere “yabancı ülkedeki” yerine “başka bir ülkedeki” deyimi konulmuştur. Tasarının üçüncü fıkrasında, “millî kanun” deyimi yerine daha geniş olup yargı kararlarını da ifade eden “millî hukuk” deyimine yer verilmiştir. Ayrıca bu fıkrada, Türk Medenî Kanunuyla uyumlu olmak üzere “... ![]() (Şerh No: 1948 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 28-11-2009 21:18)
Bilgi [MÖHUK. 8]
![]() Madde 8 – 2675 sayılı Kanunun 7 nci maddesini aynen karşılamaktadır. ![]() (Şerh No: 1941 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 28-11-2009 21:16)
Türkçe [GelirVK. 6]
![]() ![]() (Şerh No: 2174 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 28-11-2009 21:16)
Bilgi [MÖHUK. 7]
![]() Madde 7 – 2675 sayılı Kanunun 6 ncı maddesini kısmen karşılamaktadır. İşlem menfaatini sağlamak amacıyla, hukukî işlemlerin şekline uygulanacak hukukun tespitinde, atıf bertaraf edilerek 2675 sayılı Kanunun 6 ncı maddesine “maddî hukuk hükümlerinin” ibaresi eklenmiştir. ![]() (Şerh No: 1942 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 28-11-2009 21:14)
Türkçe [GelirVK. 5]
![]() ![]() (Şerh No: 2173 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 28-11-2009 21:14)
Türkçe [GelirVK. 4]
![]() ![]() (Şerh No: 2172 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 28-11-2009 21:13)
Türkçe [GelirVK. 3]
![]() ![]() (Şerh No: 2171 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 28-11-2009 21:12)
Bilgi [Av.K. 2]
![]() BİRİNCİ FIKRA: Avukatlığın amacı müvekkilinin çıkarını korumaktır. 2.maddede bu amaç göz ardı edilmiştir. ‘’Adalet Tanrıça’sının amacı’’ yanlışlıkla avukatlığın amacı olarak maddeye konmuştur. Avukatın vekil olduğu hiçbir zaman unutulmamalıdır. Müvekkil adalet peşinde değildir. Vekil müvekkilinden bağımsız bir savunma yapabilir ama müvekkilinin haklarından ayrı bir yola gitmemelidir. Avukatlık Kanunu'nda avukatın adaletten ayrılmasına izin verilmemiştir. Adalet ancak kuralları uygulamakla... ![]() (Şerh No: 817 - Ekleyen: Armağan KONYALI - Tarih : 28-11-2009 20:22)
4320 Sayılı Kanuna muhalefet nedeniyle verilen tedbir nitelikli uzaklaştırma kararını ihlal eden eşin cezasının belirlenmesinde, her ihlalin ayrı suç olarak kabul edilmesi yanlış olup, tüm eylemler bir suç işlemek kararının icrası cümlesinden olduğundan TCK. m. 80 uyarınca cezanın arttırılması gerekir.
![]() (Şerh No: 2169 - Ekleyen: Av.Emine ÇELİK - Tarih : 28-11-2009 17:25)
Sanık tarafından suçta kullanılan ve ele geçirilemeyen odun ve hortumun nitelikleri şikayetçiden sorulup, 5237 sy. TCK'nın 6/1-f maddesinde sayılan fiilen saldırı ve savunmada kullanılmaya elverişli silahlardan sayılıp sayılmayacağı hususunda bilirkişiden görüş alınması suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken..
![]() (Şerh No: 2168 - Ekleyen: Cihangir ESEN - Tarih : 28-11-2009 15:45)
TCK 232. maddeden dolayı ceza verilebilmesi için sanığın eyleminin aile bireylerine kötü davranma suçuna özgü sürekliliğe sahip olması gerekir.
![]() (Şerh No: 2167 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 28-11-2009 00:00)
Türkçe [MülgaHUMK. 27]
![]() ![]() (Şerh No: 2166 - Türkçeleştiren: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 27-11-2009 23:22)
Bilgi [MK. 458]
![]() Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 401 inci maddesini karşılamaktadır. Maddenin kenar başlığı İsviçre Medenî Kanununun 417 nci maddesine uygun olarak "Kayyımın Konumu" şeklinde düzenlenmiştir. Madde İsviçre Medenî Kanununun 417 nci maddesine uygun olarak yeniden kaleme alınmış ve daha anlaşılır hâle getirilmiştir, ikinci fıkradaki "Sulh mahkemesi" yerine "Vesayet makamı" deyimi kullanılmıştır. ![]() (Şerh No: 2165 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 27-11-2009 18:33)
Bilgi [MK. 457]
![]() Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 400 üncü maddesini karşılamaktadır. Ancak yürürlükteki metinden farklı olarak maddeye, vasinin ücretinin vesayet altındaki kişinin malvarlığından karşılanmasının mümkün olmadığı hallerde bu ücretin Hazine tarafından karşılanması hükmü eklenmiştir. Vesayet altındaki kişinin malvarlığı yok ise, bu kişiye vasi bulmak ya da vasi bulunsa bile, kendisine ücret ödenmediği için vasinin işleri gereği gibi ifa etmek mümkün olmamaktadır. Bu sakıncaları gidermek üzere bu dur... ![]() (Şerh No: 2164 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 27-11-2009 18:31)
Bilgi [MK. 456]
![]() Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 399 uncu maddesini karşılamaktadır. İsviçre Medenî Kanununun bu maddeyi karşılayan 415 inci maddesinde vasilik görevinin iki yıl devam ettiği, bu sürenin dolması hâlinde yeniden iki yıl için atanabileceği öngörülmüştür. Yürürlükteki 399 uncu madde ise vasinin dört yıl için atanmasını öngörmüş, vasinin yeniden atanmasına ve yeniden atanmaya ilişkin süreye yer vermemiştir. Vasilik görevinin önemi ve nezaketi göz önüne alınırsa bugünkü yaşam koşulları bakımından ... ![]() (Şerh No: 2163 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 27-11-2009 18:27)
Bilgi [MK. 455]
![]() Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 398 inci maddesini karşılamaktadır. Hüküm değişikliği yoktur. ![]() (Şerh No: 2162 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 27-11-2009 18:22)
Bilgi [MK. 454]
![]() Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 397 nci maddesini karşılamaktadır. Maddenin konu başlığı kaynak Kanunun 413 üncü maddesine uygun olarak "Malvarlığının Yönetilmesi" şeklinde değiştirilmiştir, İsviçre Medenî Kanununun 413 üncü maddesinde vasinin iki yılda bir hesap vermesi öngörüldüğü hâlde maddede bu süre bir yıl olarak korunmuştur. Yine İsviçre Medenî Kanununun 413 üncü maddesi ile yürürlükteki 397 nci maddesinin ikinci fıkrasında vesayet altındaki kişinin temyiz kudretine sahip olması ve onalt... ![]() (Şerh No: 2160 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 27-11-2009 18:13)
Bilgi [MK. 453]
![]() Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 396 nci maddesini karşılamaktadır. Sadece "Sulh Mahkemesi" deyimi yerine "Vesayet Makamı" deyimi kullanılmıştır. ![]() (Şerh No: 2159 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 27-11-2009 18:08)
Bilgi [MK. 452]
![]() Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 395 inci maddesini karşılamaktadır. Kısıtlının sorumluluğunun -geri isteme zamanında- ki zenginleşmesi ile sınırlı olduğu vurgulanmıştır. Hüküm değişikliği yoktur. ![]() (Şerh No: 2158 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 27-11-2009 18:06)
Bilgi [MK. 451]
![]() Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 394 üncü maddesini karşılamaktadır. Maddenin kenar başlıkları içeriğiyle uygun hale getirilmiştir. Yürürlükteki maddenin ikinci fıkrasının son cümlesindeki -vasi icazet vermezse, o tasarruf hükümsüz kalır- şeklindeki ifade; maddede yapılan işlemin onamaya kadar sadece vesayet altındaki kişi hakkında etkisiz olduğunu belirtmek üzere, işlem onanmazsa "diğer taraf bununla bağlı olmaktan kurtulur" şeklinde düzeltilmiştir. ![]() (Şerh No: 2157 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 27-11-2009 17:48)
Bilgi [MK. 450]
![]() Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 393 Üncü maddesini karşılamaktadır. Maddede vasinin önemli işlerde vesayet altındaki kişinin görüşünü alma yükümlülüğü getirilmiştir, İsviçre Medenî Kanununun 409 uncu maddesinde bu görüşün alınmasında küçük için bir yaş ölçüsü getirilmiştir. Buna göre küçük onaltı yaşında ise görüşüne başvurulabilecektir. Ancak böyle bir yaş sınırının getirilmesi isabetli görülmemiştir. Çocuk Hakları Sözleşmesinin 12 nci maddesinin (1) numaralı bendinde "görüşlerini oluşturma ye... ![]() (Şerh No: 2156 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 27-11-2009 17:43)
Bilgi [MK. 449]
![]() Gerekçe; Madde, yürürlükteki 392 nci maddeyi karşılamaktadır. Yürürlükteki maddede vasinin bağış yapamayacağı öngörülmüşken yeni düzenlemede yasak olarak yapılan bağışın önemli olması koşulu getirilmiştir. ![]() (Şerh No: 2155 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 27-11-2009 17:38)
Bilgi [MK. 448]
![]() Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 391 inci maddesini karşılamaktadır. Hüküm değişikliği yoktur. ![]() (Şerh No: 2154 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 27-11-2009 17:33)
Bilgi [Av.K. 3]
![]() Avukatlık Kanunu’nun 3.maddesinin ( e) bendi masum görünüşlü ama acımasızdır: Madde 3 - e) Levhasına yazılmak istenen baro bölgesinde ikametgahı bulunmak, Avukatın yazılmak istediği baro bölgesinde ikametgahı olması koşulu günümüzdeki ulaşım olanakları karşısında anlamsız kalmaktadır. Örneğin İzmir’de oturan bir avukatın Manisa’ya ulaşması çok kolaydır. Çocuklarının okulu nedeniyle İzmir’de oturmak zorunda kalan avukatı Manisa Barosu’nun Manisa’da ikametgahı olmadığı için reddetmesi gerek... ![]() (Şerh No: 2153 - Ekleyen: Armağan KONYALI - Tarih : 27-11-2009 17:32)
Bilgi [MK. 447]
![]() Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 390 ıncı maddesini karşılamaktadır. Maddenin amacına uygun olarak kenar başlık "Kısıtlılarda" şeklinde değiştirilmiştir. Madde, İsviçre Medenî Kanununun 406 ncı maddesinin 6 Ekim 1978'de değiştirilip, 1 Ocak 1981'de yürürlüğe giren yeni metnine uygun olarak iki fıkra hâlinde, düzenlenmiştir. Maddenin ikinci fıkrasında gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde vasi koruma amacıyla özgürlüğün kısıtlanmasına ilişkin hükümler uyarınca kısıtlıyı bir kuruma yerleştirme vey... ![]() (Şerh No: 2152 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 27-11-2009 17:31)
Bilgi [MK. 446]
![]() Gerekçe; Yürürlükteki Kanunda mevcut olmayan bu madde, kenar başlığıyla birlikte İsviçre Medenî Kanununun 405a maddesinden aynen alınmıştır. Birinci fıkrada küçüklerin "koruma" amacıyla bir kuruma yerleştirilmesinde vasinin başvurusu koşuluyla vesayet makamının yetkili olduğu belirlenmiş, ancak gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde bu yetkiyi vasinin de kullanabileceği kabul edilmiştir. İkinci fıkrada yetkiye ilişkin birinci fıkra hükmü dışındaki usul ve yetkiyle ilgili diğer konularda erg... ![]() (Şerh No: 2151 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 27-11-2009 17:27)
Bilgi [MK. 445]
![]() Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 389 uncu maddesini karşılamaktadır. Birinci fıkrada yürürlükteki metindeki "infak ve terbiyesine itina eder" ifadesi yerine, "bakımı ve eğitimi için gereken önlemleri almakla yükümlüdür." ifadesi kullanılmıştır. Madde, İsviçre Medenî Kanununun 405 inci maddesine paralel olarak iki fıkra hâlinde düzenlenmiştir. ![]() (Şerh No: 2150 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 27-11-2009 17:22)
Bilgi [MK. 444]
![]() Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 388 inci maddesini karşılamaktadır. Taşınmazların satışına ilişkin olan bu madde, İsviçre Medenî Kanununun 404 üncü maddesinde olduğu gibi üç fıkra hâlinde düzenlenmiştir. Maddede kullanılan "sulh mahkemesi" yerine "Vesayet Makamı" deyimi kullanılmıştır. Birinci fıkrada satışın ancak vesayet altındaki kişinin menfaati gerekli kıldığı hâllerde yapılabileceği öngörülmüştür. Yapılan açık arttırmanın hâkim tarafından "gecikmeksizin" onanmasına ilişkin ikinci fıkranın... ![]() (Şerh No: 2149 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 27-11-2009 17:20)
Bilgi [MK. 443]
![]() Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 387 nci maddesini karşılamaktadır. Kaynak Kanunun 403 üncü madde göz önünde tutulmak suretiyle yeniden kaleme alınmıştır. Hüküm değişikliği yoktur. Sadece maddedeki "sulh mahkemesi" yerine "vesayet makam?" deyimi kullanılmıştır. ![]() (Şerh No: 2148 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 27-11-2009 17:11)
Bilgi [Av.K. 3]
![]() 1938 tarihli Avukatlık Kanunu’ndaki mesleğe kabul ölçüleri bugünden daha sıkıdır: Sınavda başarılı olmak, yirmi üç yaşını bitirmiş olmak gibi koşullar bugünkü Kanun’da bulunmamaktadır. 1938 tarihli Avukatlık Kanunu: Madde 1 — Avukatlık mesleğine kaimi olunmak için: A - Türk olmak, B - Yirmi üç yaşını bitirmiş bulunmak, C - Bir Türk hukuk fakültesinden veya mektebinden mezun olmak ya Siyasal Bilgiler Okulundan mezun olup ta noksan kalan derslerden hukuk fakültesinde imtihan vermiş olmak... ![]() (Şerh No: 1959 - Ekleyen: Armağan KONYALI - Tarih : 27-11-2009 16:43)
(Şerh No: 2147 - Türkçeleştiren: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 27-11-2009 15:43)
Türkçe [AKDK. 2]
![]() ![]() (Şerh No: 2139 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 27-11-2009 15:00)
Türkçe [AKDK. 1]
![]() ![]() (Şerh No: 2138 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 27-11-2009 14:59)
Türkçe [MülgaHUMK. 25]
![]() ![]() (Şerh No: 2146 - Türkçeleştiren: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 27-11-2009 13:00)
Türkçe [MülgaHUMK. 24]
![]() ![]() (Şerh No: 2145 - Türkçeleştiren: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 27-11-2009 12:58)
Türkçe [MülgaHUMK. 23]
![]() ![]() (Şerh No: 2144 - Türkçeleştiren: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 27-11-2009 12:21)
Türkçe [MülgaHUMK. 19]
![]() ![]() (Şerh No: 2143 - Türkçeleştiren: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 27-11-2009 11:56)
Türkçe [MülgaHUMK. 17]
![]() ![]() (Şerh No: 2142 - Türkçeleştiren: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 27-11-2009 11:40)
(Şerh No: 2141 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 26-11-2009 23:11)
(Şerh No: 2140 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 26-11-2009 23:10)
(Şerh No: 2137 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 26-11-2009 22:19)
(Şerh No: 2136 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 26-11-2009 22:18)
Türkçe [FaizK. 5 Geçici Madde 2]
![]() ![]() (Şerh No: 2135 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 26-11-2009 22:15)
Türkçe [FaizK. 5 Geçici Madde 1]
![]() ![]() (Şerh No: 2134 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 26-11-2009 22:14)
Türkçe [FaizK. 5]
![]() ![]() (Şerh No: 2133 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 26-11-2009 22:08)
Türkçe [FaizK. 4]
![]() ![]() (Şerh No: 2131 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 26-11-2009 22:00)
Türkçe [FaizK. 3]
![]() ![]() (Şerh No: 2130 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 26-11-2009 21:59)
Türkçe [FaizK. 2]
![]() ![]() (Şerh No: 2129 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 26-11-2009 21:57)
Türkçe [FaizK. 1]
![]() ![]() (Şerh No: 2128 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 26-11-2009 21:43)
Bilgi [MK. 442]
![]() Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 386 ncı maddesini karşılamaktadır. Kaynak Kanunun 402 nci maddesiyle paralellik sağlamak üzere yeniden kaleme alınarak iki fıkra halinde düzenlenmiştir. ![]() (Şerh No: 2127 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 26-11-2009 15:54)
Bilgi [MK. 441]
![]() Gerekçe;Yürürlükteki Kanunun 385 inci maddesini karşılamaktadır. Konu başlığı İsviçre Medenî Kanununun 401 inci maddesine uygun olarak "Paraların Yatırılması" biçiminde düzeltilmiştir. Madde yürürlükteki metinden farklı olarak kaynak Kanuna uygunluğu sağlanarak iki fıkra halinde düzenlenmiştir. Birinci fıkradaki "sulh mahkemesi veya "hükümetçe tayin edilmiş mali bir müesseseye faiz mukabilinde ikraz edilir." ifadesi yerine "faiz getirmek üzere, vesayet makamı tarafından belirlenen milli bi... ![]() (Şerh No: 2126 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 26-11-2009 15:52)
Bilgi [MK. 440]
![]() Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 384 üncü maddesini karşılamaktadır. "sulh mahkemesi" yerine "vesayet makamı" deyimi kullanılmıştır. ![]() (Şerh No: 2125 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 26-11-2009 15:46)
Bilgi [MK. 439]
![]() Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 383 üncü maddesini karşılamak tadır. Madde İsviçre Medenî Kanununun bu maddeyi karşılayan 399 uncu madde göz önünde tutulmak suretiyle yeniden kaleme alınmıştır. ![]() (Şerh No: 2124 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 26-11-2009 15:43)
Bilgi [MK. 438]
![]() Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 382 nci maddesini karşılamaktadır. İsviçre Medenî Kanununun 398 inci maddesi hükmüne paralel olarak üç fıkra hâlinde düzenlenmiştir. Birinci fıkrada malvarlığının denerinin tutulabilmesi için, vasinin atanmasına ilişkin kararın kesinleşmiş olması öngörülmüştür. Aynı fıkrada "sulh mahkemesi" yerine "vesayet makamı" denilmiştir. İkinci fıkraya göre, ayırt etme gücüne sahip olan vesayet altındaki kişi, defter tutulurken olanak bulunduğu takdirde hazır bulundur... ![]() (Şerh No: 2123 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 26-11-2009 15:41)
Bilgi [MK. 437]
![]() Gerekçe; Madde İsviçre Medenî Kanununun 397f maddesinden kısmen değiştirilmek suretiyle alınmışta. Birinci fıkrada bu konudaki yargılamanın basit yargılama usulüne tabi olduğu ifade edilmiştir. Maddenin ikinci fıkrasında gerekli hâllerde ilgilinin adlî yardım yoluyla mahkemede temsil edilmesinin sağlanması kabul edilmiştir. Kişinin özgürlüğünün kısıtlanması gibi önemli bir kararda, kişinin kendi hak ve yetkilerini bilememesi durumu göz önünde tutulmak suretiyle gerekiyorsa bu kişinin yargılam... ![]() (Şerh No: 2122 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 26-11-2009 15:37)
Bilgi [MK. 436]
![]() Gerekçe; Madde İsviçre Medenî Kanununun 397e maddesinden alınmıştır. Maddede koruma amacıyla özgürlüğün kısıtlanmasında yargılamaya ilişkin Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunundaki "genel hükümler" dışında "özel hükümlere" yer verilmiştir. Bu özel hükümler boşanmada yargılama usulüne ilişkin 184 üncü madde hükmüne benzer bir hüküm niteliğindedir. Maddede, kişinin özgürlüğünün kısıtlanması gibi önemli bir karar verilirken, özgürlüğü kısıtlanan kişinin başvurabileceği yasal yollar ve hakları konusunda... ![]() (Şerh No: 2121 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 26-11-2009 15:34)
Bilgi [MK. 435]
![]() Gerekçe; Madde İsviçre Medeni Kanununun 397d maddesinden aynen alınmıştır. Birinci fıkrada kuruma yerleştirilen kişiye veya yakınlarına yerleştirme kararına karşı kararın kendilerine bildirilmesinden itibaren on gün içinde denetim makamına itiraz olanağı getirilmiştir. İkinci fıkrada aynı olanak kurumdan çıkarılma isteminin reddi halinde de öngörülmüştür. ![]() (Şerh No: 2120 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 26-11-2009 15:31)
Bilgi [BankacılıkK. 157]
![]() Madde 157.- Bu Kanunla yürürlükten kaldırılan 4389 sayılı Bankalar Kanununun 22 nci maddesinin (6) numaralı fıkrasında hüküm altına alınan suçlardan, gerçeğe aykırı beyanda bulunma dışında kalan suçlar bu maddede düzenlenmiştir. Maddenin ikinci fıkrası ile bu Kanunla yürürlükten kaldırılan 4389 sayılı Bankalar Kanununda yer almayan bir ağırlaştırıcı neden ve bir suç ihdas edilmiştir. Bu fıkra ile bir yandan suçun bağımsız denetim kuruluşlarınca onaylanan belgelerle işlenmesi ağırlaştırıcı ... ![]() (Şerh No: 2119 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 26-11-2009 07:35)
Bilgi [BankacılıkK. 156]
![]() Madde 156.- Bu Kanunla yürürlükten kaldırılan 4389 sayılı Bankalar Kanununun 22 nci maddesinin (6) numaralı fıkrasında hüküm altına alınan suçlardan, gerçeğe aykırı beyanda bulunma suçu, diğer resmi dairelere hitaben düzenlenen veya yayımlanan gerçeğe aykırı beyanlar suç kapsamından çıkartılmak suretiyle ayrı bir madde hâlinde düzenlenmiştir. Maddenin ikinci fıkrası ile bu Kanunla yürürlükten kaldırılan 4389 sayılı Bankalar Kanununda yer almayan bir ağırlaştırıcı neden ve bir suç ihdas edilmi... ![]() (Şerh No: 2118 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 26-11-2009 07:34)
Bilgi [BankacılıkK. 155]
![]() Madde 155.- Bu Kanunla yürürlükten kaldırılan 4389 sayılı Bankalar Kanununun 22 nci maddesinin (5) numaralı fıkrasında son cümle olarak düzenlenmiş olan suç, bu Kanunda ayrı madde olarak düzenlenmiştir. Maddede öngörülen cezalar 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu paralelinde düzenlenmiştir. ![]() (Şerh No: 2117 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 26-11-2009 07:33)
Bilgi [BankacılıkK. 154]
![]() Madde 154.- Madde kapsamında olan merciler ile denetim görevlilerinin hangileri olduğu konusunda yaşanabilecek tereddütleri gidermek amacıyla bu Kanunla yürürlükten kaldırılan 4389 sayılı Bankalar Kanununda yer alan "Bu Kanunda gösterilen yetkili merciler ile denetim görevlileri" ifadesi, "Bu Kanunla yetkilendirilen merciler ile denetim görevlileri" olarak değiştirilmiştir. Ayrıca, faili belirten "görevli veya ilgili mensupları" ifadesindeki "ilgili" kelimesi, failin tespitinde karışıklığa ... ![]() (Şerh No: 2116 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 26-11-2009 07:33)
Bilgi [BankacılıkK. 153]
![]() Madde 153.- Bu Kanunla yürürlükten kaldırılan 4389 sayılı Bankalar Kanununun malî bünyeye ilişkin önlemleri almamak hususunu müeyyideye bağlayan 22 nci maddesinin (2) numaralı fıkrasında, önce ağır para cezası sonra hürriyeti bağlayıcı cezalar belirtilmiştir. Kanunda ise, Türk Ceza Kanunundaki uygulama paralelinde önce hürriyeti bağlayıcı ceza sonra para cezası gelecek şekilde ifade sırası değiştirilmiştir. Bu Kanunla yürürlükten kaldırılan 4389 sayılı Bankalar Kanununda, bu suçun yarar sağla... ![]() (Şerh No: 2115 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 26-11-2009 07:32)
Bilgi [BankacılıkK. 152]
![]() Madde 152.- Bu Kanunla yürürlükten kaldırılan 4389 sayılı Bankalar Kanununun 22 nci maddesinin (2) numaralı fıkrasında düzenlenen suç bu maddede muhafaza edilmiştir. 4389 sayılı Bankalar Kanununda, bu suç, özel finans kurumları açısından, anılan Kanunun 20 nci maddesinin (6) numaralı fıkrasının ikinci bendinde yer alan atıf nedeniyle uygulanırken, bu Kanunda katılım bankaları da banka kavramı içinde yer aldığından, atfa gerek kalmadan kapsam içinde bulunmaktadır. Diğer taraftan, Türk Ceza Kan... ![]() (Şerh No: 2114 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 26-11-2009 07:31)
Bilgi [BankacılıkK. 151]
![]() Madde 151.- Bu Kanunla yürürlükten kaldırılan 4389 sayılı Bankalar Kanununun 22 nci maddesinin (1) numaralı fıkrasında yer alan suçlar, Kanunda, aşağıdaki gerekçeye dayanılarak iki ayrı suça vücut verecek şekilde yeniden düzenlenmiştir. Maddenin bu Kanunla yürürlükten kaldırılan 4389 sayılı Bankalar Kanunundaki hâli incelendiğinde esasen iki ayrı grup suçun tanımlandığı görülmektedir. Maddedeki iki suçun da ön şartı gerekli izinlerin alınmaması olarak tespit edilmiştir. Suçlardan birinci g... ![]() (Şerh No: 2113 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 26-11-2009 07:30)
Bilgi [BankacılıkK. 150]
![]() Madde 150.- Bu Kanunla yürürlükten kaldırılan 4389 sayılı Bankalar Kanununun 21 inci maddesinde düzenlenen müeyyideye ilişkin hükümler dışında kalan hükümler ayrı bir madde altında toplanmıştır. ![]() (Şerh No: 2112 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 26-11-2009 07:29)
Bilgi [BankacılıkK. 149]
![]() Madde 149.- Bu maddede, bankalar ve finansal holding şirketleri ile ilgili gerçek ve tüzel kişiler tarafından, bu Kanun veya bu Kanuna istinaden çıkarılan düzenlemelerde yer alan sınırlamalara doğrudan ya da dolaylı olarak uyulmaması hâlinde uygulanacak müeyyideler belirlenmiştir. Bu Kanunun 148 ve 149 nci maddelerinde yer alan idari para cezalarının Fon tarafından tahsil edileceği öngörülmüştür. ![]() (Şerh No: 2111 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 26-11-2009 07:27)
Bilgi [BankacılıkK. 148]
![]() Madde 148.- Bu Kanunla yürürlükten kaldırılan 4389 sayılı Bankalar Kanununun 21 inci maddesinde öngörülen idarî cezaların muhatabı "bankalar" olarak gösterilmişken, bu Kanunda ikili bir ayrıma gidilerek bankalar ve finansal holding şirketlerinin yanısıra gerçek ve tüzel üçüncü kişilere yönelik sınırlamalara aykırı davranılması hâlinde, "ilgili gerçek ve tüzel kişiler"in müeyyidelendirilmesi bu madde ile öngörülmüştür. Bu Kanunun pay edinim ve devirlerine ilişkin 18 inci maddesinin birinci, i... ![]() (Şerh No: 2110 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 26-11-2009 07:26)
Bilgi [BankacılıkK. 147]
![]() Madde 147.- Bu Kanunla yürürlükten kaldırılan 4389 sayılı Bankalar Kanununun 21 inci maddesinde öngörülen idarî cezaların muhatabı "bankalar" olarak gösterilmişken, madde ile bankalar ve finansal holding şirketlerinin müeyyidelendirilmesi öngörülmüştür. Maddede, bu Kanunla yürürlükten kaldırılan 4389 sayılı Bankalar Kanunundan farklı olarak, karar defterine, değerleme kuruluşlarına, belgelerin saklanmasına, koruyucu düzenlemelerde belirtilen oranların aşımının Kuruma bildirilmesine, krediler... ![]() (Şerh No: 2109 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 26-11-2009 07:25)
Bilgi [BankacılıkK. 146]
![]() Madde 146.- Madde ile birleşme, bölünme ve hisse değişiminin teşvik edilmesi amacıyla, bu işlemlere ilişkin istisnalar belirlenmiştir. Bu çerçevede, söz konusu işlemler sonucu elde edilen kazancın kurumlar vergisi ile gelir vergisi tevkifatından istisna tutulacağı, münfesih kurumun bilançosunda yer alan indirilebilir nitelikteki zararın beş yılı aşmamak kaydıyla gider olarak kurum kazancından indirileceği belirtilmiştir. Birleşme, bölünme, hisse değişimi, infisah ve şirket kuruluşu işlemleri sır... ![]() (Şerh No: 2108 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 26-11-2009 07:24)
Bilgi [BankacılıkK. 145]
![]() Madde 145.- Bu Kanunla yürürlükten kaldırılan 4389 sayılı Bankalar Kanununun 20 nci maddesinde yer alan parasal tutar ve sınırların ileriki yıllarda artırılmasında Devlet İstatistik Enstitüsü tarafından açıklanan üretici fiyatları endeksinin esas alınacağı hükmü bu Kanunda korunmuştur. Kanunda yer alan maktu para cezalarının ise, Devlet İstatistik Enstitüsü tarafından açıklanan üretici fiyat endeksindeki artış oranı kadar artırılmak suretiyle bulunacak tutarlar üzerinden uygulanacağı hükmü geti... ![]() (Şerh No: 2107 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 26-11-2009 07:21)
Bilgi [BankacılıkK. 144]
![]() Madde 144.- Ödünç para verme işlemleri ile mevduat kabulünde uygulanacak azamî faiz oranları ile sağlanacak diğer menfaatlerin niteliklerini belirleme yetkisinin, hâlihazırda olduğu gibi Bakanlar Kurulunda olduğu belirtilmiş ve Bakanlar Kurulunun bu yetkisini Merkez Bankasına devredebilmesine imkân tanınmıştır. ![]() (Şerh No: 2106 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 26-11-2009 07:20)
Bilgi [BankacılıkK. 143]
![]() Madde 143.- Bu Kanunla yürürlükten kaldırılan 4389 sayılı Bankalar Kanununda yer alan hükümler ile 4743 sayılı Kanun kapsamında aktif yönetim şirketinin düzenlendiği hükümler kısmen konsolide edilerek, Fonun hisselerinin tamamına sahip olduğu veya hissedar olabileceği iki ayrı yapıda varlık yönetim şirketi kurulması hükme bağlanmıştır. Fonun sahip olduğu varlıkların yönetimi veya alacaklarının tahsili amacıyla sermayesinin tamamına Fonun sahip olduğu bir anonim şirket kurulması, bankalar ve F... ![]() (Şerh No: 2105 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 26-11-2009 07:15)
Bilgi [BankacılıkK. 142]
![]() Madde 142.- İstanbul İli sınırları içinde görev yapan mahkemeler nezdinde açılmış bulunan ticarî davaların büyük çoğunluğunun İstanbul Ticaret Mahkemelerinde görülmesi, bu davaların da hemen hemen tamamına yakınını bankaların taraf olduğu davaların teşkil etmesi ve bu davaların tek bir mahkemede toplanmasının İstanbul (1) numaralı Asliye Ticaret Mahkemesinin iş yükünü olağanüstü artırması nedeniyle, (1) ve (2) numaralı Asliye Ticaret Mahkemesinin bu davalara bakması imkânı getirilmiş ve aynı çer... ![]() (Şerh No: 2104 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 26-11-2009 07:13)
Bilgi [BankacılıkK. 141]
![]() Madde 141.- Bu Kanundan kaynaklanan Fon alacaklarına ilişkin dava ve takiplerde zamanaşımı süresi yirmi yıl olarak belirlenerek, uygulamada yaşanan tereddütlerin giderilmesi öngörülmüştür. ![]() (Şerh No: 2103 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 26-11-2009 07:12)
Bilgi [BankacılıkK. 140]
![]() Madde 140.- Çözümleme sürecinin kolaylaştırılması amacıyla Fona, birtakım mali istisnalar tanınmış, bu çerçevede, Fonun her türlü vergi, resim ve harçtan muaf ve Fonun işlemlerinin her türlü vergi, resim ve harçtan istisna olduğu hükme bağlanmıştır. Faaliyet izni kaldırılan veya tasfiyeleri Fon eliyle yürütülen bankaların iflâs ve tasfiye idarelerinin borçlarının ve/veya taahhütlerinin Fon tarafından üstlenilmesi ve/veya alacaklarının devralınması halinde Fonun üstlendiği borçlar ve/veya taahh... ![]() (Şerh No: 2102 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 26-11-2009 07:11)
Bilgi [BankacılıkK. 139]
![]() Madde 139.- Fon, kendisine devredilen bankaları çözümleme sürecinde, Fon alacaklarının tahsilini ve yeniden yapılandırıldıkları süreç içerisinde hayatiyetlerini devam ettirmelerini teminen faaliyet izni kaldırılan veya Fona devredilen bankaların ekonomik değeri olan iştirakler ve yönetim ve denetimini devraldığı şirketler ile ilgili olarak, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümleri uygulanmaksızın yapılacak sermaye artırımları da dahil olmak üzere, Fon Kurulunca belirlenecek esas ve usuller çerç... ![]() (Şerh No: 2101 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 26-11-2009 07:11)
Bilgi [BankacılıkK. 138]
![]() Madde 138.- Fon ve Fon bankalarının taraf olduğu her türlü dava ve icra takiplerinin kısmen veya tamamen aleyhe neticelenmesi halinde, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununda yazılı tazminat ve cezaların uygulanmayacağı hüküm altına alınmış ve Fonun kamu adına tesis ettiği işlemlerin güvencesi olarak, Fona ait mal, hak ve alacakların haczedilemeyeceği belirtilmiştir. Ayrıca doğrudan Fon alacaklarının tahsil kabiliyetinin artırılmasını teminen Fona bazı yetki ve imtiyazlar tanınmıştır. Bu kapsa... ![]() (Şerh No: 2100 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 26-11-2009 07:09)
Bilgi [BankacılıkK. 137]
![]() Madde 137.- Fona intikal eden banka kaynaklarını kullanan hâkim ortaklardan Fon alacaklarının tahsilinde, geçmiş dönemde yapılan muvazaalı işlemlerin ispatında mevzuat karşısında yetersiz kalınması ve objektif delil tespitinin her zaman mümkün olmaması nedeniyle bu muvazaalı işlemler Fona karşı geçersiz sayılmak ve aksinin ispatı karşı tarafa yükletilmek suretiyle Fon alacağının tahsilinin hızlandırılması amaçlanmış; ancak, ispat külfetine ilişkin olarak getirilen bu istisna, banka kaynaklarının... ![]() (Şerh No: 2099 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 26-11-2009 07:08)
Bilgi [BankacılıkK. 136]
![]() Madde 136.- Fon alacaklarının tahsilini teminen açılan davalarda, Fon alacaklarının genellikle teminatlı ve likit olmaması nedeniyle yargılamayı gerektirdiğinden, dava öncesinde veya dava kapsamında alınan tedbir kararları, tedbir konulan malların devir ve temlikini önlerken dava konusu alacağın teminatını oluşturmamaktadır. Ancak tedbir kararı ile korunan borçlu malları üzerine yasal ya da muvazaalı işlemler ile üçüncü kişilerce konulan haciz ya da rehinler, Fon lehine olan tedbirin hacze dönüş... ![]() (Şerh No: 2098 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 26-11-2009 07:06)
Türkçe [KiraK. 7/a]
![]() ![]() (Şerh No: 196 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 25-11-2009 23:36)
Türkçe [KiraK. Geçici Madde 4]
![]() ![]() (Şerh No: 2059 - Türkçeleştiren: Sinan ÖZTÜRK - Tarih : 25-11-2009 23:33)
Türkçe [TebK. 56]
![]() ![]() (Şerh No: 1469 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 25-11-2009 23:19)
Bilgi [BankacılıkK. 135]
![]() Madde 135.- 1211 sayılı Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Kanunu ile 4389 sayılı Bankalar Kanunu uyarınca banka tarafından yetkili mercilere beyan edilen sigortaya tâbi mevduat ve katılım fonu tutarı ile Fon tarafından tespit edilen mevduat ve katılım fonu tutarı arasında bir fark bulunması halinde, bu fark nispetinde kimlere ve hangi tür mal, hak ve alacaklara tedbir konulacağı belirtilmiş, bu tedbirin kapsamı ve talep edilecek mercii düzenlenmiştir. Ayrıca, tüm bu mal, hak ve alacaklara ilişk... ![]() (Şerh No: 2097 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 25-11-2009 12:25)
|
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |