Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

5718 S.lı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun MADDE 35
(1) Kişilik haklarının, basın, radyo, televizyon gibi medya yoluyla, internet veya diğer kitle iletişim araçları ile ihlalinden doğan taleplere, zarar görenin seçimine göre;

       a) Zarar veren, zararın bu ülkede meydana geleceğini bilecek durumda ise zarar görenin mutad meskeni hukuku,

       b) Zarar verenin işyeri veya mutad meskeninin bulunduğu ülke hukuku veya

       c) Zarar veren, zararın bu ülkede meydana geleceğini bilecek durumda ise zararın meydana geldiği ülke hukuku,

uygulanır.

       (2) Kişilik haklarının ihlalinde cevap hakkı, süreli yayınlarda, münhasıran baskının yapıldığı ya da programın yayınlandığı ülke hukukuna tabidir.

       (3) Maddenin birinci fıkrası, kişisel verilerin işlenmesi veya kişisel veriler hakkında bilgi alma hakkının sınırlandırılması yolu ile kişiliğin ihlal edilmesinden doğan taleplere de uygulanır.

MADDE GEREKÇESİ

Üyemizin Notu: Madde 35 – 2675 sayılı Kanunda yer verilmeyen “Kişilik haklarının ihlâlinde sorumluluk” başlıklı yeni bir maddedir.
Kişilik haklarının ihlâlinde sorumluluğa uygulanacak hukukun ayrı bir maddede düzenlenmesinin başlıca gerekçesi, 2675 sayılı Kanundaki genel haksız fiil kuralının bu konuda yetersiz kalmasıdır.
Çünkü burada düzenlenen haksız fiil, belirsiz sayıda alıcı karşısında teknik araçlarla çok yaygın bilgilendirme yoluyla kişilik hakkının ihlâlidir.
Tasarının 34 üncü maddesinde "kişilik haklarının" internet dâhil tüm kitle iletişim araçları ile ihlâli hâlinde uygulanacak hukuk düzenlenmiştir. Kişilik hakkı bu şekilde ihlâl edilen tarafa, maddede yer alan alternatif seçeneklerden birini tercih esasına dayalı, sınırlı bir hukuk seçimi imkânı tanınmıştır.
Ayrıca sadece süreli yayınlarda cevap hakkı konusunda, kişilik hakkının ihlâlinde uygulanacak hukuk ikinci fıkrada düzenlenmiştir. Bu hususta birinci fıkra hükmüne bir istisna getirilerek, baskının yapıldığı veya programın yayınlandığı yer hukukunun uygulanması esası kabul edilmiştir. Böylece, bu tür kişilik haklarının ihlâlinde, zarar veren kuruma bir kolaylık tanınarak, bilmediği farklı
hukuklar yerine, bildiği bir hukuka tâbi olma imkânı sağlanmıştır.
Üçüncü fıkrada ise, kişisel verilerin "işlenmesi" veya "kişisel veriler hakkında bilgi alma hakkının sınırlandırılması" sebepleri ile kişilik haklarının ihlâl edilmesi hâlinde birinci fıkra hükmünün uygulanacağı öngörülmüştür. Bu fıkrada da aynen birinci fıkrada olduğu gibi zayıf durumda olan kişinin 33 üncü madde ile korunmasından daha geniş bir korumaya ihtiyaç vardır. Çünkü üçüncü fıkrada kişisel verilerin elde edilmesi, kaydedilmesi, değiştirilmesi, silinmesi veya yok edilmesi, yeniden düzenlenmesi, üçüncü kişilere aktarılması, kullanılmasının sınırlanması amacıyla işaretlenmesi, tasnifi yoluyla "işlenmesi" veya bilgi alma hakkının sınırlandırılması sonucu ihlâl edilmesi söz konusudur.


 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Av.Cengiz ALADAĞ
Hukukçu
Avukat
Şerh Son Güncelleme: 28-11-2009

THS Sunucusu bu sayfayı 0,02837992 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.