Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Aktif Makale Yeni Türk Ticaret Kanununda Öngörülen Haksız Rekabet Suçunun Kanunilik İlkesi Açısından Değerlendirilmesi

Yazan : Yrd. Doç. Dr. Güneş Okuyucu Ergün

Makale Özeti
Yeni Türk Ticaret Kanunu, haksız rekabet suçunu oluşturacak fiilleri 55. maddesinde bu fiillerin müeyyidesini ise 62. maddesinde düzenlemektedir. Dolayısıyla, haksız rekabet suçunu öngören norm, birden fazla hükme dağıldığından, TTK m. 55 ve TTK m. 62'nin birlikte değerlendirilmesi gerekmektedir. Söz konusu maddeler incelendiğinde, inceleme konusu suçun belirsiz ve kıyasa yol açacak biçimde düzenlendiği ve dolayısıyla kanunilik ilkesini ihlal ettiği görülmektedir.
Yazarın Notu
Bu makale, Banka ve Ticaret Hukuku Dergisi, Eylül 2013, Sayı 3, ss. 149-155'te yayınlanmıştır.

YENİ TÜRK TİCARET KANUNUNDA ÖNGÖRÜLEN HAKSIZ REKABET SUÇUNUN KANUNİLİK İLKESİ AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ
Yrd. Doç. Dr. Güneş Okuyucu Ergün*

I. GİRİŞ

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK), haksız rekabet suçunu, “Dürüstlük kuralına aykırı davranışlar, ticari uygulamalar” başlıklı 55. maddesi ile “Cezayı gerektiren fiiller” başlıklı 62. maddesinde düzenlemektedir. TTK m. 55’e göre, maddede sayılan hâller haksız rekabet hâllerinin “başlıcalarıdır”. TTK m. 55’in (a) bendi uyarınca, “Dürüstlük kuralına aykırı reklamlar ve satış yöntemleri ile diğer hukuka aykırı davranışlar ve özellikle;” söz konusu bentte 12 madde halinde sayılan davranışlar; (b) bendi uyarınca,“Sözleşmeyi ihlale veya sona erdirmeye yöneltmek; özellikle;” bu bentte 4 madde halinde sayılan davranışlar; (c) bendi uyarınca, “Başkalarının iş ürünlerinden yetkisiz yararlanma; özellikle;” bu bentte 3 madde halinde belirtilen davranışlar; (d) bendi uyarınca, “Üretim ve iş sırlarını hukuka aykırı olarak ifşa etmek; özellikle, gizlice ve izinsiz olarak ele geçirdiği veya başkaca hukuka aykırı bir şekilde öğrendiği bilgileri ve üretenin iş sırlarını” değerlendirmek veya başkalarına bildirmek; (e) bendi uyarınca, “İş şartlarına uymamak; özellikle kanun veya sözleşmeyle rakiplere de yüklenmiş olan veya bir meslek dalında veya çevrede olağan olan iş şartlarına uyma”mak; (f) bendi uyarınca, “Dürüstlük kuralına aykırı işlem şartları kullanmak. Özellikle yanıltıcı bir şekilde diğer taraf aleyhine;” “Doğrudan veya yorum yoluyla uygulanacak kanuni düzenlemeden önemli ölçüde ayrıl”mak veya “Sözleşmenin niteliğine önemli ölçüde aykırı haklar ve borçlar dağılımını öngören, önceden yazılmış genel işlem şartlarını kullan”mak; haksız rekabet oluşturur.
Haksız rekabet suçunun müeyyidesi ise, TTK m. 62/1’de öngörülmüştür. Buna göre, “a) 55 inci maddede yazılı haksız rekabet fiillerinden birini kasten işleyenler,” ile b ila d bentlerinde öngörülen fiilleri işleyenler, “fiil daha ağır cezayı gerektiren başka bir suç oluşturmadığı takdirde, 56 ncı madde gereğince hukuk davasını açma hakkını haiz bulunanlardan birinin şikâyeti üzerine, her bir bent kapsamına giren fiiller dolayısıyla iki yıla kadar hapis veya adli para cezasıyla cezalandırılırlar.”
Hemen belirtmek gerekir ki TTK’nın haksız rekabet suçunu düzenleyen 55 ve 62. maddeleri kanunilik ilkesi açısından sorunlar barındırmaktadır. Söz konusu maddelerin düzenleniş şekilleri, kıyasa yol açacak niteliktedir. Dolayısıyla, kanunilik ilkesi açısından değerlendirilmeleri gerekir.

II. KANUNİLİK İLKESİ

Bilindiği üzere, kanunilik ilkesi, modern ceza hukukunun temel ilkelerinden biridir.1 Esasen kanunilik ilkesi, kanunun tekelciliği, kanunun açık ve kesin olması ve kanunun geçmişe uygulanmazlığı olmak üzere, üç alt ilkeyi içerir.2
Kanunun tekelciliği ilkesi, ceza hukukunun kaynaklarını sadece kanunla sınırlar. Böylece, kanundan başka kaynaklarla suç ve ceza yaratılmasını, dolayısıyla yürütmenin ve yargının keyfiliğini önlemeyi amaçlar.3
Kanunun açıklığı ilkesi, kanunun cezai açıdan meşru olanla olmayanın net biçimde belirlenebilmesini sağlayacak şekilde kaleme alınmasını, yani kanuni tipin açık ve belirgin biçimde öngörülmesini gerektirir.4 Kanunun açıklığı ilkesi, aynı zamanda kıyas yasağını da içerir.5 Kıyas, esas itibariyle, kanunda öngörülen durumlara ilişkin düzenlemeleri, benzerlikten hareketle kanunda öngörülmeyen durumları da kapsamına alacak şekilde genişleterek yorumlamak ve uygulamaktır.6 Dolayısıyla kıyas yasağı, kanunda açıkça suç olarak öngörülen haller dışındaki hallerin suç sayılmasını ve cezalandırılmasını ve böylece yargının keyfiliklerini engellemeyi amaçlayan, hukuki güvenliği ve bireysel özgürlükleri garanti edici bir işleve sahiptir.7 Esasen Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 2. maddesinde açıkça öngörülen kıyas yasağı, Anayasa'nın kanunilik ilkesini düzenleyen 38. maddesinin de doğal bir sonucu ve gereğidir.8
Kanunun geçmişe uygulanmazlığı ilkesi ise, kanunların birbirini izleyişi ile ilgilidir ve Anayasa'nın 38. maddesi ile TCK’nın 7. maddesinde düzenlenmiştir. Kısaca belirtmek gerekirse, yasamanın keyfiliğini önlemeyi amaçlayan söz konusu düzenlemeler, aleyhte kanunun geçmişe uygulanamayacağını ve lehte olan kanunun geçmişe uygulanacağını ifade eder.9

III. HAKSIZ REKABET SUÇUNU ÖNGÖREN NORM KANUNİLİK İLKESİNE AYKIRILIKLAR İÇERİYOR MU?

TTK m. 55’in ilk cümlesinin açık ifadesinden anlaşılacağı üzere, maddede haksız rekabet oluşturacak başlıca haller belirtilmekte, yani başka bir deyişle maddede haksız rekabet hallerinin “başlıcaları”, örnek kabilinden sayılmaktadır. Dolayısıyla, burada sayılan hallerden başka haller de haksız rekabet teşkil edebilecektir. TTK m. 62.’de ise, “55 inci maddede yazılı haksız rekabet fiillerinden birini kasten işleyenler”in cezalandırılacağı öngörülmekle, sadece maddede açıkça yazılı fiillerin değil; maddede açıkça yer almasalar bile, söz konusu madde uyarınca haksız rekabet sayılan bütün fiillerin cezalandırılacağı kabul edilmiş olmaktadır.10 Ancak hemen belirtmek gerekir ki bu durum, kanunilik ilkesine, özellikle kanunun açıklığı ve kesinliği ilkesi ile kıyas yasağına aykırıdır. Zira böylelikle, kanunda açıkça öngörülmemiş olmasına rağmen, bazı fiiller haksız rekabet suçu sayılabilecek ve cezalandırılacaktır. Kanunda açıkça öngörülmemekle beraber, haksız rekabet sayılacak fiillerin, kanunda açıkça belirtilen fiillere benzer olmasının aranacağı, bu benzerlikten hareketle suç sayılacağı ve cezalandırılacağı düşünülse bile sorun çözülmüş olmaz. Çünkü bu faaliyet, kıyas anlamına gelecektir. Her ne kadar TTK’nın 62. maddesinin gerekçesinde “ceza hükmünün uygulanmasında dikkat edilmesi gereken husus, suç ve cezaların kanunîliği ilkesi uyarınca 55 inci maddede yer alan bentlerde “özellikle” ibaresinden sonra sayılan fiillere aykırılık halinde ceza söz konusu olabilecek, maddede doğrudan sayılmayan ancak haksız fiil oluşturabilecek diğer hallere aykırılık durumunda ise ceza verilmeyecektir.” denilse de gerekçe kanun metnine dahil değildir ve bağlayıcı da değildir. Kaldı ki bu yöndeki bir düzenlemenin kanun metninde yapılması dahi sorunu çözmeyecektir. Zira doğrudan maddede saymanın ne anlama geldiği yoruma açık bir husus olduğundan maddedeki bu aykırılık giderilmiş olmayacaktır.
TTK m. 55 bent (a)’ya göre, “Dürüstlük kuralına aykırı reklamlar ve satış yöntemleri ile diğer hukuka aykırı davranışlar ve özellikle;” söz konusu bentte 12 madde halinde sayılan davranışlar, haksız rekabeti oluşturur. Ancak burada “diğer hukuka aykırı davranışlar” ve “özellikle” ibareleri genişletici işleve sahiptir. Öncelikle, “diğer hukuka aykırı davranışlar” ibaresi ile ne kastedildiği belirsizdir. Ayrıca, söz konusu bentte sayılan on iki haksız rekabet halinden önce “özellikle” nitelendirmesi kullanılarak, bu saymanın sınırlı bir sayma olmadığı, buradaki hallerin sadece örnek olarak belirtildikleri, bunun dışında da haksız rekabet teşkil eden durumlar bulunabileceği vurgulanmış olmaktadır. Söz konusu maddenin b ilâ f bentlerinde de benzer bir yöntemle, haksız rekabet oluşturan bazı durumlar açıkça belirtilmeden hemen önce “özellikle” denilmek suretiyle, bu saymaların sadece örnek niteliğinde olduğu, sınırlayıcı olmadığı öngörülmektedir. Yukarıda da belirtildiği üzere, böyle bir düzenleme, kanunilik ilkesine, kanunilik ilkesinin alt ilkelerinden biri olan kanunun açıklığı ilkesi ile kıyas yasağına aykırılık oluşturmaktadır.
TTK m. 55/c-2’de “Üçüncü kişilere ait teklif, hesap, veya plan gibi bir iş ürününden, bunların kendisine yetkisiz olarak tevdi edilmiş veya sağlanmış olduğunun bilinmesi gerektiği halde, yararlanmak”, haksız rekabet sayılmıştır.11 Burada “gibi bir iş ürünü” ibaresi, kıyasa yol açacak şekilde genişletici işlev görmektedir ve kanunun açıklığı, yani suç sayılan fiillerin açıkça tanımlanması ilkesine aykırıdır.
(e) bendinde “bir meslek dalında veya çevrede olağan olan iş şartlarına uymayanlar”ın haksız rekabet fiilini işlemiş olacakları öngörülmüştür. Ancak burada haksız rekabeti oluşturan fiil tanımlanırken, “bir meslek dalında veya çevrede olağan olan iş şartların”dan bahsedilmesi, tamamen belirginlikten uzak, keyfiliklere yol açacak bir ibaredir. Zira “bir meslek dalında veya çevrede olağan” olmak; kişiden kişiye, yargıçtan yargıca, olaydan olaya değişecek, tamamen yoruma dayalı bir husustur. Oysa suç fiilinin bir unsurunun böyle yoruma dayalı olması, ceza hukuku tekniğine uygun değildir. Kanunda suç fiilinin tanımının açık ve kesin olması gerekir. Dolayısıyla, bu suç tanımı da kanunilik ilkesine aykırıdır.
(f) bendinde “Doğrudan veya yorum yoluyla uygulanacak kanuni düzenlemeden önemli ölçüde ayrılan”; “ Sözleşmenin niteliğine önemli ölçüde aykırı borçlar ve haklar dağılımını öngören” şeklindeki düzenlemelerde yer alan “önemli ölçüde” ibareleri, tamamen yoruma dayalı bir uygulamaya yol açacak niteliktedir. Neyin ne zaman “önemli ölçüde” sayılacağı tamamen bir yorum meselesidir ve yargıçtan yargıca değişir. Oysa daha önce de belirtildiği üzere, suç fiilinin bir unsurunun yorumla belirlenmesi, adeta yorumdan ibaret olması, ceza hukuku tekniğine uygun değildir. Ayrıca, “Doğrudan veya yorum yoluyla uygulanacak kanuni düzenlemeden önemli ölçüde ayrılan” ibaresindeki, “yorum yoluyla uygulanacak düzenleme” de aynı şekilde suç fiilinin bir unsurunun yorumla belirlenmesi hatta yorumdan ibaret olması anlamına gelmektedir. İşte bu nedenlerle, inceleme konusu f bendindeki suç tanımı da kanunilik ilkesine aykırıdır.

IV. SONUÇ

TTK m. 55’in ilk cümlesinde bu maddedeki hallerin, haksız rekabet oluşturacak başlıca haller olduğunun belirtilmesi; hemen her bendinde “özellikle” nitelendirmesinin kullanılması, buradaki saymanın sınırlayıcı değil, sadece örnek kabilinden bir sayma olduğu anlamına gelmektedir. Pek çok bentte yer alan “olağan olan iş şartları”, “önemli ölçüde” gibi ibareler ise, kıyasa yol açacak niteliktedir. TTK m. 62’de ise, “55 inci maddede yazılı haksız rekabet fiillerinden birini kasten işleyenler”in cezalandırılacağı öngörülerek, sadece maddede açıkça yazılı fiillerin değil, söz konusu madde uyarınca haksız rekabet sayılabilen her fiilin cezalandırılması yoluna gidilmektedir. İşte bütün bunlar, ceza normlarının açık ve belirgin olması ilkesini ve kıyas yasağını ihlal etmektedir. Dolayısıyla, TTK’nın 55. maddesinin ilk cümlesi ve yukarıda değinilen bentleri, TTK'nın 62. maddesi ile birlikte değerlendirildiğinde kanunilik ilkesini ihlal ettiği; bu nedenle, haksız rekabet fiillerini suç haline getirerek cezalandıran 62. maddesinin Anayasa’ya aykırı olduğu kuşkusuzdur. Ayrıca, belirtmek gerekir ki suçun tanımı ile müeyyidesinin farklı maddelerde düzenlenmesi, kanunilik ilkesi ve Anayasa'ya uygunluk açısından başka bir sakıncayı daha doğurmaktadır. Şöyle ki TTK'nın 55. maddesi tek başına bir ceza normu olmadığından, kanun hükmünde kararnamelerle değiştirilebilecektir. Oysa, TTK'nın 55. maddesi, TTK'nın 62. maddesi ile birlikte ele alındığında, haksız rekabet suçlarını öngörmekte olduğundan, TTK nın 55. madde hükmünün kanun hükmünde kararnamelerle değiştirilmesi; kanunilik ilkesine, dolayısıyla Anayasa'nın 38. maddesine ve TCK'nın 20. maddesine aykırı olacaktır.

KAYNAKÇA
Antolisei, F: Manuale di diritto penale parte generale, Milano 1997.
Artuk, M. E./Gökcen, A./Yenidünya, C.; Ceza Hukuku Genel Hükümler, Ankara 2009.
Aydın, H.: Türk Ticaret Kanunu’nda Haksız Rekabet Suçları, Ankara 2008.
Centel, N./Zafer, H./Çakmut, Ö.: Türk Ceza Hukukuna Giriş, İstanbul 2011.
Demirbaş, T.: Ceza Hukuku Genel Hükümler, Ankara 2013.
Erman, S.: Ticari Ceza Hukuku C. I, Genel Kısım, İstanbul 1992.
Hafızoğulları, Z./Özen, M.: Türk Ceza Hukuku Genel Hükümler, Ankara 2011.
Hakeri, H.: Ceza Hukuku Genel Hükümler, Ankara 2013.
İçel, K.: Ceza Hukuku Genel Hükümler II, İstanbul 2013.
Katoğlu, T.: Ceza Kanunlarının Zaman Yönünden Uygulanması, Ankara 2008.
Koca, M./Üzülmez, İ.: Türk Ceza Hukuku Genel Hükümler, Ankara 2013.
Mantovani, F: Diritto penale, Milano 2009.
Manzini, V.; Trattato di diritto penale italiano, C. I, 4. Baskı, (tarihsiz) Torino.
Özbek, V. Ö./Kanbur, M. N./Doğan, K./Bacaksız, P./Tepe, İ.: Türk Ceza Hukuku Genel Hükümler, Ankara 2013.
Özgenç, İ.: Türk Ceza Hukuku Genel Hükümler, Ankara 2011.
Özgenç, İ.: Türk Ceza Kanunu Gazi Şerhi (Genel Hükümler), Ankara 2005.
Öztürk, B./Erdem, M. R.: Uygulamalı Ceza Hukuku ve Güvenlik Tedbirleri Hukuku, Ankara 2013.
Soyaslan, D.: Ceza Hukuku Genel Hükümler, Ankara 2012.
Toroslu, N.: Ceza Hukuku Genel Kısım, Ankara 2013.
Zafer, H.: Ceza Hukuku Genel Hükümler TCK m. 1-75, İstanbul 2011.

DİPNOTLAR
* Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi, Ceza ve Ceza Muhakemesi Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi.
1 Toroslu, N.: Ceza Hukuku Genel Kısım, Ankara 2013, s. 38; Demirbaş, T.: Ceza Hukuku Genel Hükümler, Ankara 2013, s. 107-108.
2 Toroslu, s. 41.
3Koca, M./Üzülmez, İ.: Türk Ceza Hukuku Genel Hükümler, Ankara 2013, s. 42; Toroslu, s. 42.
4 Centel, N./Zafer, H./Çakmut, Ö.: Türk Ceza Hukukuna Giriş, İstanbul 2011, s. 56; Toroslu, s. 51; İçel, K.: Ceza Hukuku Genel Hükümler II, İstanbul 2013, s. 76.
5 Antolisei, F.: Manuale di diritto penale parte generale, Milano 1997, s. 64.
6 Mantovani, F.: Diritto penale, Milano 2009, s. 69-70; Manzini, V.; Trattato di diritto penale italiano, C. I, 4. Baskı, (tarihsiz) Torino, s. 325; Toroslu, s. 60; Soyaslan, D.: Ceza Hukuku Genel Hükümler, Ankara 2012, s. 132-133; Hafızoğulları, Z./Özen, M.: Türk Ceza Hukuku Genel Hükümler, Ankara 2011, s. 124.
7 Toroslu, s. 61; Öztürk, B./Erdem, M. R.: Uygulamalı Ceza Hukuku ve Güvenlik Tedbirleri Hukuku, Ankara 2013, s. 38, 40-41; Artuk, M. E./Gökcen, A./Yenidünya, C.: Ceza Hukuku Genel Hükümler, Ankara 2009, s. 125.
8 Hakeri, H.: Ceza Hukuku Genel Hükümler, Ankara 2013,s. 27; Özgenç, İ.: Türk Ceza Hukuku Genel Hükümler, Ankara 2011, s. 102-104.
9 Katoğlu, T.: Ceza Kanunlarının Zaman Yönünden Uygulanması, Ankara 2008, s. 67-89.; Toroslu, s. 62 vd.; Özbek, V. Ö./Kanbur, M. N./Doğan, K./Bacaksız, P./Tepe, İ.: Türk Ceza Hukuku Genel Hükümler, Ankara 2013, s. 78-79; Zafer, H.: Ceza Hukuku Genel Hükümler TCK m. 1-75, İstanbul 2011, s. 60.
10 Eksik ceza normu yaratmak suretiyle, yani suç fiilinin tanımı ile müeyyidesinin farklı hükümlerde düzenlenmesi ve böylelikle bir atıflar mekanizması yaratılmasının sakıncalarına ilişkin değerlendirmeler için bkz. Erman, S.: Ticari Ceza Hukuku C. I, Genel Kısım, İstanbul 1992, s 42; Özgenç, İ.: Türk Ceza Kanunu Gazi Şerhi (Genel Hükümler), Ankara 2005, s. 70-79; Aydın, H.:Türk Ticaret Kanunu’nda Haksız Rekabet Suçları, Ankara 2008, s. 119-120.
11 Bu makalenin konusunu oluşturmamakla birlikte, vurgulamadan geçmemek gerekir ki bentte yer alan “bilinmesi gerektiği halde” ibaresi, kusurluluk ilkesi ile bağdaşmamaktadır.
Bu makaleden kısa alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir :

"Yeni Türk Ticaret Kanununda Öngörülen Haksız Rekabet Suçunun Kanunilik İlkesi Açısından Değerlendirilmesi" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Yrd. Doç. Dr. Güneş Okuyucu Ergün'e aittir ve makale, yazarı tarafından Türk Hukuk Sitesi (http://www.turkhukuksitesi.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.

Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak yazarının izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.


[Yazıcıya Gönderin] [Bilgisayarınıza İndirin][Arkadaşa Gönderin]
Bu makaleye henüz okuyucu yorumu eklenmedi. İlk siz yorumlayın!
» Makale Bilgileri
Tarih
06-12-2013 - 01:16
(3814 gün önce)
Makaleyi Düzeltin
Yeni Makale Gönderin!
Değerlendirme
Şu ana dek 3 okuyucu bu makaleyi değerlendirdi : 3 okuyucu (100%) makaleyi yararlı bulurken, 0 okuyucu (0%) yararlı bulmadı.
Okuyucu
8343
Bu Makaleyi Şu An Okuyanlar (1) :  
* Son okunma 1 gün 3 saat 4 dakika 33 saniye önce.
* Ortalama Günde 2,19 okuyucu.
* Karakter Sayısı : 14818, Kelime Sayısı : 2003, Boyut : 14,47 Kb.
* 4 kez yazdırıldı.
* 2 kez indirildi.
* Henüz yazarla iletişime geçen okuyucu yok.
* Makale No : 1730
Yorumlar : 0
Bu makaleye henüz okuyucu yorumu eklenmedi. İlk siz yorumlayın!
Makalelerde Arayın
» Çok Tartışılan Makaleler
» En Beğenilen Makaleler
» Çok Okunan Makaleler
» En Yeni Makaleler
THS Sunucusu bu sayfayı 0,13408709 saniyede 13 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.