![]() |
|
![]() |
|
THS Şerhine Son Eklenen Şerhler |
Bilgi [TK. 150]
![]() Birinci fıkra: Bu maddenin kaynağı İBirK 17 nci maddedir. Anılan madde birleşme sözleşmesinin imzalanmasından sonra, ancak genel kurul kararından önce malvarlığında önemli değişiklik meydana gelen şirketin yönetim organına bir bildirim borcu yüklemektedir. Bildirim iki yönlüdür: Söz konusu yönetim organı bildirimi hem kendi genel kuruluna hem de birleşmeye katılan diğer şirketlerin yönetim organlarına yapmalıdır. Bildirimin, incelemenin yapılmasına ve gerekli önlemin alınmasına olanak sağlaya... ![]() (Şerh No: 11765 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 28-06-2011 23:19)
Bilgi [TK. 149]
![]() Maddenin kaynakları İBirK 16 ncı madde ile 78/855/AET sayılı Yönergenin 11 inci maddesidir. Hükmün amacı, ortaklara, intifa senedi hamilleri ile menkul değer veya menfaat sahiplerine ve diğer ilgililere bilgi vermek; bu suretle haksız menfaat sağlanmasını ve kaybını önlemek; şeffaflığı sağlamak ve oy hakkını haiz olanlara bu haklarını bilinçli olarak kullanmalarında yardımcı olmaktır. 149 uncu madde, bir çok noktada kaynaklardan ayrılmıştır: (1) İnceleme hakkı sadece ortaklara değil, daha ... ![]() (Şerh No: 11764 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 28-06-2011 23:19)
Bilgi [TK. 148]
![]() Birinci fıkra: Birleşmenin denetlenmesi, işlem denetçileri (Tasarının 400 üncü maddesi) tarafından yapılır. Birleşmenin denetlenmesi; birleşme sözleşmesinin, birleşme raporunun ve birleşmeye esas oluşturan bilânçonun denetlenmesi demektir. Denetim, ortakların, azınlığın ve alacaklıların korunması amacına yöneliktir. Birleşmeye esas oluşturan bilânço en az bir şirket sona erse de, şirketin devamlılığı esasına göre düzenlenir. Küçük ve orta ölçekli şirketlere ilişkin istisna için 147 nci ma... ![]() (Şerh No: 11763 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 28-06-2011 23:18)
Bilgi [TK. 147]
![]() Maddenin kaynakları İBirK 14 üncü maddesi ile 78/855/AET Yönergesinin 9 uncu maddesidir. Birinci fıkra: Birleşme raporu, birleşmeye katılan şirketlerine ortaklarına somut olaydaki birleşmeye ilişkin ve bu birleşmeyi tanımlayan bilgi verilmesini amaçlamaktadır. Raporun hükümde öngörülen konularda, aydınlatıcı, gerekçeli ve tatmin edici açıklamaları içermesi zorunludur. Tasarı, küçük ve orta ölçekli şirketlerde (Tasarının 135 ile 1522 ve 1523 üncü maddelerine bakılmalıdır) bir kolaylığa y... ![]() (Şerh No: 11762 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 28-06-2011 23:17)
Bilgi [TK. 146]
![]() İBirK'nın 13 üncü maddesinden alınan 146 ncı madde, birleşme sözleşmesinde bulunması gereken asgarî kanunî kayıtları göstermektedir. Madde kaynaktan farklı olarak asgarî zorunlu içeriği göstermekte; yoksa tipik içeriği belirlememektedir. Somut olay hükmün göndermede bulunduğu olguyu içeriyorsa birleşme sözleşmesi o olguya ilişkin hüküm içermek zorundadır. Meselâ, devralan şirket bazı paylara özel haklar tanıyorsa (183 üncü maddenin gerekçesine bakılmalıdır), bunlar hakkında birleşme sözleşmes... ![]() (Şerh No: 11761 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 28-06-2011 23:16)
Bilgi [TK. 145]
![]() İBirK 12 nci maddeden alınan bu madde, özellikle onaya ilişkin hüküm, derin öğreti çalışmalarını ve ilkesel mahkeme kararlarını gerektirecek niteliktedir. 145 inci madde bağlayıcı bir birleşme sözleşmesinin yapılmasının şeklî şartını, yapma (imzalama) ve onaylamaya yetkili organı göstermektedir. Yazılı şekil, geçerlik şartıdır. Sözleşmeyi akdetme yetkisi, yönetim organına aittir. Yönetim organı bu yetkiyi başkasına, meselâ anonim şirketlerde müdürlere hatta yönetim işlevini 367 nci maddeye... ![]() (Şerh No: 11760 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 28-06-2011 23:16)
Bilgi [TK. 144]
![]() Birinci fıkra: Birleşmede ara bilânço ancak kanunda öngörülen sebeplerden birinin varlığında çıkarılır; aksi halde düzenlenmesine gerek yoktur; birleşmeyi temellendiren ara bilânçoya yıllık bilânço esas alınabilir. Ara bilânçonun çıkarılmasını zorunlu kılan sebeplerden birincisi, (yıllık) bilânço günü ile birleşme sözleşmesi arasında altı aydan fazla sürenin geçmiş olmasıdır. Faaliyet yılının yarısından fazlasının idrak edilmiş olması, son yıllık bilânçodaki değer ve sonuçların birleşme bi... ![]() (Şerh No: 11759 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 28-06-2011 23:15)
Bilgi [TK. 143]
![]() Yeni kuruluşta, yeni kurulan şirketin türü ne ise o türün kurulmasına ilişkin hükümler uygulanır. Ancak yeni türde asgarî ortak sayısı gösterilmişse buna ilişkin hüküm ile aynî sermayeye ilişkin hüküm uygulanmaz. Adalet Komisyonu Raporu'ndan: Alt Komisyonca, Tasarının 143 üncü maddesinde, kanun yapım tekniğine uygun olarak atıfta bulunulan Kooperatifler Kanununun, tarih ve sayısı yazılmıştır. Yapılan bu değişiklik Komisyonumuzca da kabul edilmiştir. ![]() (Şerh No: 11758 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 28-06-2011 23:14)
Bilgi [TK. 142]
![]() Birinci fıkra: Devralan şirkette sermaye artırımının yapılması zorunluğu (141 inci maddedeki istisnaî durum dışında) "ortak"lığın devamının gereğidir. Bu sebeple sermaye artırımı devralan şirkette bir zorunluluktur; emredici niteliktedir. Ancak sermaye artırımının kapsamı (yüksekliği) her zaman payların değiştirilmesi oranına göre belirlenmez; şirketler kendi paylarını iktisap etmişlerse, bu olgu sermaye artırımının miktarını etkiler. Devralan şirket kendi paylarını/hisse senetlerini iktisap e... ![]() (Şerh No: 11757 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 28-06-2011 23:14)
Bilgi [TK. 141]
![]() Birinci fıkra: Bu madde, AT'ın şirketlere ilişkin İkinci Yönergesinde bulunmayan, ancak bu boşluğun olumlu bir boşluk olarak nitelendirildiği, onun için Yönergede ulusal düzenlemelere olanak tanınmış olduğu kabul edilen, birleşmeye muhalif olan ortağın devredilen şirketten ayrılması hakkını ona vermektedir. Birleşmede ilke, ortak olma durumunun devamlılığıdır (140 ıncı maddeye ve bu maddenin birinci fıkrasına ilişkin gerekçeye bakılmalıdır). 6762 sayılı Kanun başta olmak üzere, bir çok ka... ![]() (Şerh No: 11756 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 28-06-2011 23:13)
Bilgi [TK. 140]
![]() Hüküm İBirK'nın 7 nci maddesinden alınmıştır. Birinci fıkra: a) Birinci fıkrada birleşme hukukuna hakim, birleşmeyi tanımlayan ilkelerden biri olan ortak olma durumunun devamlılığı kısaca şirket payının devamlılığı (korunması) ilkesi, kanunî ifadesini bulmuştur. Bu ilke, devrolunan şirketin her bir ortağının, devrolunan şirketteki payının değerini karşılayacak ve şimdiye kadarki payının verdiği haklarına eşit (veya öyle kabul edilen) hakları içeren bir devralan şirket payını talep etmeye ha... ![]() (Şerh No: 11755 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 28-06-2011 23:12)
Bilgi [TK. 139]
![]() Birleşme öğretisinde tartışılan sermayesini belli bir oranda yitirmiş veya borca batık olan bir şirketin birleşmeye katılıp katılamayacağına ilişkin soru 139 uncu maddede olumlu cevaplanmıştır. Bu sorun, olumlu bir şekilde çözülmekte, bu suretle sağlığa kavuşturucu (iyileştirici) birleşmeye cevaz verilmektedir. Hüküm 376 ve 633 üncü maddeler ile uyum içindedir. Sermaye ile kanunî yedek akçeler toplamının yarısı bilânço zararlarıyla yitirilmişse eksi bilânço; zararlar bunun üstündeyse borca b... ![]() (Şerh No: 11754 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 28-06-2011 23:04)
Bilgi [TK. 138]
![]() İBirK 5 inci maddeden ve Üçüncü Yönergenin 3 (2) nci maddesi hükmünden yararlanılmıştır. Birinci fıkra: Hüküm, tasfiye halinde bulunan bir şirketin birleşmeye katılabilmesine olanak tanımakta, ancak bunun için iki şart aramaktadır. Bunlardan birincisi, malvarlığının, yani tasfiye paylarının dağıtılmaya başlanmamış bulunması, ikincisi ise, tasfiye halindeki şirketin devrolunan (iltihak eden) şirket olmasıdır. Bu hüküm İsviçre Federal Mahkemesinin fesih kararının geri alınabileceğine ilişkin ... ![]() (Şerh No: 11753 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 28-06-2011 23:04)
Bilgi [TK. 137]
![]() 137 nci madde, üç sınıf halinde kanunen izin verilen birleşmeleri göstermektedir. Maddede, (1) sermaye şirketlerinin, (2) şahıs şirketlerinin ve (3) kooperatiflerin hangi şirketlerle hangi şartlar altında birleşebilecekleri birinci, ikinci ve üçüncü fıkralarda ayrı ayrı gösterilmiştir. Yeni düzenleme anonim, sermayesi paylara bölünmüş komandit, kollektif, komandit ve kooperatif şirketlerinin birbirleriyle birleşmelerine izin vermektedir. Böylece 6762 sayılı Kanundaki türlerin aynı olması şartı... ![]() (Şerh No: 11752 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 28-06-2011 23:03)
Bilgi [TK. 136]
![]() 136 ncı madde, 6762 sayılı Kanunun 146 ncı maddesini değişik bir içerikle devam ettirmektedir. Tasarının bu maddesi Üçüncü Yönerge temelinde İBirK'dan yararlanılarak kaleme alınmıştır. Birinci fıkra: 6762 sayılı Kanunda da aynen bulunan birleşmenin iki türü birinci fıkrada, kooperatifler de dahil olmak üzere tüm ticaret şirketlerini içerecek tarzda ifade edilmiştir. "Devralma" ve "yeni kuruluş" terimlerinin tercih edilmiş olmasının sebebi, bu terimlerin uygulamamızda yerleşmiş olmasıdır. ... ![]() (Şerh No: 11751 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 28-06-2011 23:02)
Bilgi [TK. 135]
![]() 135 inci madde 134 ilâ 194 üncü maddelerde yer alan kavramların tanımlarını vermektedir. Tanımlar, şöyle açıklanabilir. a) "Şirket" terimi, bu hükümlerde ticaret şirketleriyle kooperatifi ifade etmektedir. "Şirket" sözcüğü belirli bir şirketi veya genel olarak bir şirketi değil bir anlamda, kaynak İBirK'daki hukuk sü-jesini (sujets/Rechtstrâger/soggetti guiridici) karşılamaktadır. "Ortak" sözcüğü şahıs şirketleri ile kooperatiflere özgü olup, anonim şirketlerde paysahibi terimi kullanılm... ![]() (Şerh No: 11750 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 28-06-2011 23:01)
Bilgi [TK. 134]
![]() 134 üncü madde 134 ilâ 194 üncü maddelerin uygulama alanını belirlemekte, birleşme, bölünme ve tür değiştirmeye ilişkin çeşitli kanunlardaki hükümleri saklı tutmaktadır. ![]() (Şerh No: 11749 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 28-06-2011 23:01)
Bilgi [TK. 133]
![]() 6762 sayılı Kanunun 145 inci maddesini karşılayan bu hüküm, uygulamanın gereksinimlerine cevap verecek şekilde ve Yargıtay kararlarına göre yeniden düzenlenmiştir. Birinci fıkra: Birinci fıkra, eski metnin aksine, haklı ve doğru olarak sadece şahıs şirketlerine özgülenmiştir. İkinci fıkra: 6762 sayılı Kanundaki sermayesi paylara bölünmüş şirketlerle anonim şirketlere ve "hisse senetleri"ne özgülenmiş bulunan ikinci fıkra "sermaye şirketleri" ibaresi kullanılarak limited şirketleri ve sen... ![]() (Şerh No: 11748 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 28-06-2011 23:00)
Bilgi [TK. 132]
![]() Madde, 6762 sayılı Kanunun 144 üncü maddesinden alınmıştır. Ancak Tasarıda "kanunlarda" denilerek madde Türk Ticaret Kanununa özgülenmemiştir. ![]() (Şerh No: 11747 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 28-06-2011 22:58)
Bilgi [TK. 131]
![]() Madde, 6762 sayılı Kanunun 143 üncü maddesinden alınmıştır. Adalet Komisyonu Raporu'ndan: Alt Komisyonca, Tasarının 131 inci maddesinde 129 uncu maddede açıklanan gerekçe doğrultusunda değişiklik yapılmıştır. Yapılan bu değişiklik Komisyonumuzca da kabul edilmiştir. ![]() (Şerh No: 11746 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 28-06-2011 22:58)
Bilgi [TK. 130]
![]() Madde, 6762 sayılı Kanunun 142 nci maddesinden alınmıştır. Adalet Komisyonu Raporu'ndan: Alt Komisyonca, Tasarının 130 uncu maddesinde 129 uncu maddede açıklanan gerekçe doğrultusunda değişiklik yapılmıştır. Yapılan bu değişiklik Komisyonumuzca da kabul edilmiştir. ![]() (Şerh No: 11745 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 28-06-2011 22:57)
Bilgi [TK. 129]
![]() 6762 sayılı Kanunun 141 inci maddesini karşılayan bu hükümde önemli üç değişiklik yapılarak, sözleşmede aksine hüküm yoksa, 6762 sayılı Kanundaki hükmün aksine, sermayenin ödenmesi gereken günden itibaren değil de, şirketin tescilinden itibaren temerrüt faizi ödeneceği belirtilmiştir. Eski hüküm, bir taraftan sermayenin ödenmesini tüm şirketlerde "ödenmesi gereken" günlere bırakarak kredi güvenliğini sarsıyor, diğer taraftan da "kanunî faizin" diyerek yorum güçlüklerine sebep oluyordu. Gerçi ... ![]() (Şerh No: 11744 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 28-06-2011 22:56)
Bilgi [TK. 128]
![]() Birinci fıkra: 6762 sayılı Kanunun 140 ıncı maddenin birinci fıkrası hükmü aynen korunmuştur. İkinci fıkra: İkinci fıkra yenidir. Hüküm sermaye olarak konulan para dışındaki değerleri korumak, şirketin kuruluş aşamasında sorunlarla karşılaşmamasını sağlamak amacıyla öngörülmüştür. Bu hüküm uyarınca, taşınmazların aynî sermaye olarak kabul edilmeleri için, taahhütte bulunan kişinin taahhüdünü tapuya şerh olarak kaydettirmesi gerekir. Fikrî mülkiyet hakları, maden hakları, gemiler, hava taşıt... ![]() (Şerh No: 11743 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 28-06-2011 22:55)
Bilgi [TK. 126]
![]() Madde, 6762 sayılı Kanunun 138 inci maddesinden dili güncelleştirilerek alınmıştır. ![]() (Şerh No: 11741 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 28-06-2011 22:53)
Bilgi [TK. 125]
![]() Bu madde, 6762 sayılı Kanunun 137 nci maddesinde öngörülmüş bulunan ve tüm ticaret şirketleri için geçerli olan ultra vires ilkesini, AET'nin 68/151 sayılı şirketlere ilişkin Birinci Yönergesinin ilgili hükmünü dikkate alarak kaldırmıştır (Genel Gerekçenin 100 numaralı paragrafına bakılmalıdır.). Ticaret şirketleri Türk Medenî Kanununun 48 inci maddesi çerçevesinde haklardan yararlanabilecek, borçlar üstlenebileceklerdir. 371 inci maddenin ikinci fıkrasında olduğu gibi Tasarının bazı hükümle... ![]() (Şerh No: 11740 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 28-06-2011 22:53)
Bilgi [TK. 124]
![]() Birinci fıkra: Maddenin birinci fıkrası 6762 sayılı Kanunun 136 ncı maddesinin tekrarından ibarettir. Hükümde yer alan "kooperatif şirket" ibaresi ile ilgili tartışma, 2004 yılında çıkarılan 5146 sayılı Kanunla (Resmî Gazete: 07/05/2004 tarihli ve 25455 sayılı), KoopK'da yapılan değişiklikle son bulmuştur. Çünkü, anılan Kanun kooperatifin şirket olduğunu belirtmiştir (Ko-opK m. 1). Gerçi anılan Kanunun 1 inci maddesinde kooperatifin şirket olduğu ifade edilmekte, ticaret şirketi olup olmadığı ... ![]() (Şerh No: 11739 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 28-06-2011 22:52)
Bilgi [TK. 123]
![]() Tasarının bu maddesi yeni olup, Alm. TK.'nın 90a paragrafından alınmıştır. Hüküm, sözleşmeden sonra sözleşmeye bağlı olarak uygulanacak faaliyet sınırlamasını düzenlemektedir. Kanun, sözleşme sonu faaliyet yasağını veya sınırlamasını eşyanın doğasıyla bağdaştıramadığı için acenteyi koruyucu hükümler konulmasını gerekli görmüştür. Bu gereklilik, acentenin faaliyetinin sınırlandırılmasının inhisar düzenlemesinden bağımsız olarak Tasarıda yer almamış olması dolayısıyla daha da önem kazanmıştır.... ![]() (Şerh No: 11738 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 28-06-2011 22:47)
Bilgi [TK. 122]
![]() Acentenin denkleştirme talebi Türk içtihat hukuku tarafından tanınmaktadır. Bu sebeple, Tasarının 122 nci maddesi yeni bir hukukî kurumu tanımlamakta fakat ilk defa kanunî düzenlemeye kavuşturmaktadır. Çünkü, Yargıtay 1996 yılında verdiği bir kararla olumlu bir kanun boşluğunu doldurmuş, hukukun geliştirilmesi yönünden önemli bir hizmet yapmış, ilkesel bir kararla denkleştirme talebinin dogmatik düzenine işaret etmiş, daha sonra içtihadını yerleştirmiştir. Tasarının 122 nci maddesi, AET Yön... ![]() (Şerh No: 11737 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 28-06-2011 22:47)
Bilgi [TK. 121]
![]() İkinci fıkra: Birinci ve üçüncü fıkraları 6762 sayılı Kanunun 133 üncü maddesinden alınmış olan bu maddenin ikinci fıkrası yenidir. Yeni hüküm belirli süreli acentelik sözleşmesinin, süre dolduktan sonra uygulanmaya devam edilmesiyle belirsiz süreli hâle geleceğini belirterek genel kuralı tekrarlamıştır. Maddenin birinci ve üçüncü fıkraları 6762 sayılı Kanunun 133 üncü maddesinden, dördüncü ve beşinci fıkraları ise aynı Kanunun 134 üncü maddesinden dili sadeleştirilerek alınmıştır. Dörd... ![]() (Şerh No: 11736 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 28-06-2011 22:47)
Bilgi [TK. 120]
![]() Bu madde yenidir. Acentenin haklarını korumak amacıyla öngörülmüştür. Hükmün iki işlevi vardır. Birincisi acenteye işini gereği gibi yapabilmesi için gerekli bilgi ve belgeleri vermek ve bildirimlerde bulunmak, ikincisi ise borçların niteliğini belirtmek. Son işlev ikinci fıkradan açıkça anlaşılmaktadır. Bu sebeple (d) ve (e) bendleri Tasarının 113 ve 118 inci maddelerinin tekrarı olmayıp, anılan borçların emredici nitelik taşıdığını belirtmektedir. ![]() (Şerh No: 11735 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 28-06-2011 22:47)
(Şerh No: 11734 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 28-06-2011 22:47)
(Şerh No: 11733 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 28-06-2011 22:47)
(Şerh No: 11732 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 28-06-2011 22:46)
Bilgi [TK. 116]
![]() 6762 sayılı Kanunun 131 inci maddesi ücretin hesaplanabilmesi için gerekli olan bilgilerin acente tarafından elde edilmesi açısından yetersizdir. Çünkü 6762 sayılı Kanundaki metin hükmün birinci fıkrası sadece ücrete hak kazanılan işlemlere ilişkin defter kayıtlarının verilmesini öngörmüştür. Kayıtların yetersizliği bir yana, acentenin defterleri ile uyuşmaması halinde belirsizlik doğuyordu. Ayrıca, yapılan işlerin tespiti defterlerin dışındaki bilgi ve belgelere de dayanabilir. Tasarının 116 n... ![]() (Şerh No: 11731 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 28-06-2011 22:46)
Bilgi [TK. 115]
![]() Tasarının 115 inci maddesi, sözleşmede hüküm bulunmaması halinde ücretin nasıl belirleneceğini göstermektedir. Oysa, 6762 sayılı Kanunun 130 uncu maddesindeki "mahkemece tayin olunur" ifadesi ücretin nasıl belirleneceğini değil, kimin tarafından belirleneceğini göstermektedir, yani 6762 sayılı Kanundaki metin öngörülme amacına pek hizmet etmeyen bir hususu hükme bağlamıştır. 6762 sayılı Kanundaki metin "ücretin tayini"ne ilişkin olarak dikkate alınması gekenleri bir tarafa bırakıp, mahkemeye ... ![]() (Şerh No: 11730 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 28-06-2011 22:46)
Bilgi [TK. 114]
![]() 6762 sayılı Kanunun 129 uncu maddesi hem yetersizdir hem de acentenin ücrete hak kazanmasının ilkesi belli değildir. 6762 sayılı Kanunun bu hükmü, üçüncü kişi ile yapılan sözleşmenin konusuna göre bir ayrım yapmış, konusu bir malın satın alınması, üretilmesi veya satılması olan sözleşmeler ile bunlar dışında kalan konularda yapılan sözleşmeleri ayırmıştı. 6762 sayılı Kanunun 129 uncu maddesi sadece birinci kategori ile kısım kısım icra edilecek sözleşmeler hakkında kural koymuştur. Alman T... ![]() (Şerh No: 11729 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 28-06-2011 22:46)
Bilgi [TK. 113]
![]() Acentenin en önemli ve bir anlamda tek hakkı olan ücret hakkını düzenleyen 6762 sayılı Kanunun 128 inci maddesi bir çok yönden yetersizdir. Kanunun içerdiği boşluklar hem uygulamada güçlükler yaratmıştır, hem de yargı kararları her zaman bu boşlukları dolduramamıştır. Almanya, bir acenteler ülkesi olmamasına ve acenteyi özel bir şekilde korumak için ulusal bir sebebi bulunmamasına rağmen, bu ülke 1989 yılında ticaret hukuku reformu bağlamında acenteyi ücret hakkı yönünden güçlü bir duruma geti... ![]() (Şerh No: 11728 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 28-06-2011 22:46)
(Şerh No: 11727 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 28-06-2011 22:32)
(Şerh No: 11726 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 28-06-2011 22:32)
(Şerh No: 11725 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 28-06-2011 22:32)
Bilgi [TK. 109]
![]() Bu madde, 6762 sayılı Kanunun 123 üncü maddesinden, dili güncelleştirilerek alınmıştır. ![]() (Şerh No: 11724 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 28-06-2011 22:32)
Bilgi [TK. 108]
![]() 6762 sayılı Kanunun 122 nci maddesinin yerini alan bu hükümde önemli ve sisteme ilişkin bir değişiklik yapılmıştır. 6762 sayılı Kanundaki hüküm üçüncü kişiyi adaletsiz bir şekilde korumaktadır. Şöyle ki, acente, yetkisiz olarak veya yetki sınırlarını aşarak, üçüncü kişi ile bir sözleşme yaparsa, acentenin müvekkili sözleşme ile bağlı olmadığını üçüncü kişiye bildirmek zorundadır; aksi halde, sözleşme ile bağlı sayılır. Müvekkile, yetki vermediği veya verdiği yetki aşıldığı halde, böyle bir bildi... ![]() (Şerh No: 11723 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 28-06-2011 22:32)
(Şerh No: 11722 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 28-06-2011 22:29)
Bilgi [TK. 106]
![]() Bu madde, 6762 sayılı Kanunun 120 nci maddesinden alınmıştır. Hükümdeki "kabza" kelimesi yerine "kabule" kullanılmıştır. ![]() (Şerh No: 11721 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 28-06-2011 22:29)
Bilgi [TK. 105]
![]() 6762 sayılı Kanunun 119 uncu maddesi, 105 inci maddede bir değişiklik dışında Tasarıda korunmuştur. Maddenin üçüncü fıkrasında yer alan "Bu hükümlere aykırı olan şartlar muteber değildir" hükmü "yabancı tacirler adına acentelik yapanlar hakkındaki sözleşmelerde yer alan, bu hükme aykırı şartlar geçersizdir" şekline dönüştürülüp ikinci fıkraya eklenmiştir. Çünkü, maddenin ilk iki fıkrasındaki hükümlere aykırı şartları hükümsüz saymak yerli tacirlerin acenteleri yönünden hiçbir anlam taşımamaktadı... ![]() (Şerh No: 11720 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 28-06-2011 22:29)
Bilgi [TK. 104]
![]() 6762 sayılı Kanunun 118 inci maddesinden alınan bu hükümde yeni kavram adları kullanılmıştır: Tek acente ve tek müvekkile özgüleme gibi. 6762 sayılı Kanunda yan başlıkta kullanılan "İnhisar" kavramı, söz konusu hukukî konuma uymayan, yanlış bir kavramdı. Çünkü, "inhisar" (tekel) kelimesi "monopol" karşılığı olup hakim durumu anlatır. RKK'da olduğu gibi. Oysa burada, "münhasır"lık konumu (exclusivity) vardır. Bu da başkasıyla paylaşılmayan, tek başına yetkili anlamına gelmektedir. Bu sebeple "tek... ![]() (Şerh No: 11719 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 28-06-2011 22:25)
Bilgi [TK. 103]
![]() 6762 sayılı Kanunun 117 nci maddesinin (2) numaralı bendi Tasarıya alınmamıştır. Çünkü, ne sigorta şirketiyle ne de sigorta ettirenle sürekli bir ilişki içinde bulunmayan aracılara, sürekli ilişkinin varlığının bir tanım unsuru olduğu acente hakkındaki hükümlerin uygulanması uygun değildir. "Sürekli olarak" ibaresi eklenerek hükmün korunması ise, 21/12/1959 tarihli ve 7397 sayılı Sigorta Murakabe Kanununun 9 uncu maddesinin birinci fıkrası sebebiyle gereksiz görülmüştür. ![]() (Şerh No: 11718 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 28-06-2011 22:24)
(Şerh No: 11717 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 28-06-2011 22:23)
Bilgi [İşK. 21]
![]() Yargıtay 9. Hukuk Dairesi verdiği birçok kararında, işçi imzaladığı ibranamede "işe iade talebinde bulunmayacağı"na dair feragat etse dahi, 4857 Sayılı İş Kanunu'nun 21.maddesinin son fıkrasındaki "Bu maddenin birinci, ikinci ve üçüncü fıkra hükümleri sözleşmeler ile hiçbir suretle değiştirilemez; aksi yönde sözleşme hükümleri geçersizdir." hükmüne dayanarak, ibraname yolu ile işe iade davasına bağlı haklardan feragatin geçersiz olduğunu belirtmektedir. ![]() (Şerh No: 11716 - Ekleyen: Av.Hatice Fulya CEPHE - Tarih : 28-06-2011 13:28)
Türk Medeni Kanununun 166. maddesine göre boşanmayı isteyebilmek için tamamen kusursuz ya da az kusurlu olmaya gerek olmayıp daha fazla kusurlu bulunan tarafın dahi dava hakkı bulunmakla beraber, boşanmaya karar verilebilmesi için davalının az da olsa kusurunun varlığı ve bunun belirlenmesi kaçınılmazdır.
Az kusurlu eş boşanmaya karşı çıkarsa bu halin tespiti dahi tek başına boşanma kararı verilebilmesi için yeterli olamaz. Az kusurlu eşin karşı çıkması hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ...
![]() (Şerh No: 11714 - Ekleyen: Av.Barış TİRYAKİ - Tarih : 26-06-2011 15:54)
İhtiyati haciz isteyen tarafından kullandırılan tarımsal kredi için asıl borçludan ipotek alınmış, ancak, aleyhlerine ihtiyati haciz istenen müşterek borçlu ve müteselsil kefillerden ipotek veya rehin alınmamıştır. Rehinle temin edilmiş bir alacağın borçlusu iflasa tabi şahıslardan olsa bile alacaklı yalnız rehinin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapabilir. İhtiyati hacze karar verilebilmesi için gerekli koşullardan biri de alacağın rehinle temin edilmemiş olmasıdır. Bahse konu yasal düzenlemele...
![]() (Şerh No: 11713 - Ekleyen: Av.Barış TİRYAKİ - Tarih : 25-06-2011 18:06)
(Şerh No: 11712 - Ekleyen: Av.Barış TİRYAKİ - Tarih : 25-06-2011 18:03)
Ortaklığın satış suretiyle giderilmesi ilamına dayanılarak yapılacak ihalelerde satış memurluğunca taşınmazların satışa esas kıymet takdirinin yapılması gerekir. Somut olayda satış memurluğunca sulh hukuk mahkemesindeki yargılama sırasında davanın kendi koşulları içinde belirlenen kıymet takdirine dayalı olarak satış yapılmıştır. Mahkemece ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken reddi doğru görülmemiştir.
![]() (Şerh No: 11711 - Ekleyen: Av.Barış TİRYAKİ - Tarih : 25-06-2011 18:00)
(Şerh No: 11710 - Ekleyen: Av.Barış TİRYAKİ - Tarih : 25-06-2011 17:56)
(Şerh No: 11709 - Ekleyen: Av.Gülgün İNCESOYLAR DİLKİ - Tarih : 24-06-2011 14:41)
Rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takiplerde takip süreci, rehin konusu malın satışı ve bedelin alacaklılara dağıtılması ile son bulur. Borçlunun rehinli malının bedeli araç üzerindeki hak sahiplerinin alacaklarını karşılamaya yetmezse, başka malların haczi suretiyle takibe devam edilemez. Bu durumda alacaklılara rehin açığı belgesi verilir ve alacaklılar bu belgeye dayanarak borçlu hakkında haciz ya da iflas yolu ile takip yollarına müracaat edebilirler.
![]() (Şerh No: 11708 - Ekleyen: Av.Barış TİRYAKİ - Tarih : 22-06-2011 21:36)
Davalı yanın haczinin davacının haczinden önce olduğu; davacının dayandığı bonoların İİK.nun 100 ncü maddesinde sayılan ve hacze iştirak imkanı sağlayan belgelerden olmadığı hakkında ...
![]() (Şerh No: 11707 - Ekleyen: Av.Barış TİRYAKİ - Tarih : 22-06-2011 21:33)
Zamanaşımı yönünden Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkındaki Kanunun 7. maddesi ile bağımsız bir hüküm getirilmiştir. Anılan maddede aynen; "zamanaşımı, hukuki işlem ve ilişkinin esasına uygulanan hukuka tabidir" denilmekle uyuşmazlığın esasına uygulanacak hukukun zamanaşımına da uygulanacağı açıktır.
Hal böyle olmasına rağmen, zamanaşımının, sadece borçlunun yararına hizmet eden bir müessese olmadığı, aynı zamanda hukuki güvenliği ve hukuki tatmini şart gördüğü, toplumun huzurun...
![]() (Şerh No: 11705 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 21-06-2011 07:55)
Sanığın tanıklık yaptığı hazırlık ve mahkeme beyanları arasında çelişki bulunmadığı, katılan ile yaptığı konuşmanın katılan tarafından gizli olarak kasete kaydedildiğinden hukuka aykırı delil niteliğinde olup hükme esas alınamayacağı şeklindeki mahkeme gerekçesi yerindedir.
![]() (Şerh No: 11704 - Ekleyen: Av.Bahar Nisa ÖZKAN ERGÜN - Tarih : 20-06-2011 22:07)
Bilgi [DMK. 231]
![]() Yüksek Danışma Kurulunun personel temsilcilerinin nasıl seçileceği, bu kurulun çalışma usul ve esasları Devlet Personel Başkanlığı tarafından hazırlanacak bir yönetmelikle tespit edilir. Kurum Danışma Kurullarının kuruluşu, idare temsilcisi üyelerinin kimler olacağı, personel temsilcilerinin nasıl seçileceği, bunların çalışma usul ve esasları ilgili kurumun en üst amirince düzenlenir. ![]() (Şerh No: 11703 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 20-06-2011 15:26)
Bilgi [DMK. 227]
![]() Kamu personeli yönetimi ile ilgili konularda istişarî mütalâa vermek üzere kurulacak Yüksek Danışma Kurulunun idare temsilcileri şunlardır. a) Bakanlar Kurulunca görevlendirilecek üç Bakanlık Müsteşarı, Devlet Planlama Teşkilâtı Müsteşarı, iki Katma Bütçeli Kurum Genel Müdürü, İki kamu İktisadî Teşebbüsü Genel Müdürü, Maliye Bakanlığı Bütçe ve Malî Kontrol Genel Müdürü, İçişleri Bakanlığı Mahallî İdareler Genel Müdürü, Türkiye ve Orta-Doğu Amme İdaresi Enstitüsü Genel Müdürü, T.C. Emekli Sand... ![]() (Şerh No: 11702 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 20-06-2011 15:24)
Bilgi [DMK. 226]
![]() Kamu personelinin yönetimi ile ilgili konularda görüşünden yararlanılmak üzere Danışma Kurulları kurulur. Bu kurullar: A) Yüksek Danışma Kurulu, B) Kurum Danışma Kurulu, Olmak üzere iki tiptir. Yüksek Danışma Kurulu, kamu personeli yönetimi ile ilgili genel konularda istişari mütalaa vermek üzere merkezi bir teşekkül olarak kurulur. Kurum danışma kurulu, kurum personeli yönetimi ile ilgili konularda, istişari mütalaa vermek üzere her ku... ![]() (Şerh No: 11701 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 20-06-2011 15:21)
Bilgi [DMK. 136]
![]() Disiplin amirleri ve disiplin kurulları tarafından verilen disiplin cezalarına karşı yapılacak itirazlarda süre, kararın ilgiliye tebliği tarihinden itibaren 7 gündür. Bu süre içinde itiraz edilmeyen disiplin cezaları kesinleşir. İtiraz halinde, itiraz mercileri kararı gözden geçirerek verilen cezayı aynen kabul edebilecekleri gibi cezayı hafifletebilir veya tamamen kaldırabilirler. İtiraz edilmeyen kararlar ile itiraz üzerine verilen kararlar kesin olup, bu kararlar aleyhine idari yarg... ![]() (Şerh No: 11700 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 20-06-2011 15:08)
Davacının prim ödeme tarihleri itibariyle kendi nam ve hesabına bağımsız çalışmasını gösterir vergi, meslek kuruluşu ve esnaf sicil kayıtlarının araştırılarak, varsa bu kayıtların bulunduğu dönemde prim ödemeleri de dikkate alınarak zorunlu Bağ-kur sigortalısı olup olamayacağı değerlendirilmeli, yoksa ödeme tarihinden itibaren isteğe bağlı sigortalı olarak sayılması gerekir
![]() (Şerh No: 10529 - Ekleyen: Av.Can DOĞANEL - Tarih : 20-06-2011 08:59)
Paydaşlardan biri, önceden görülüp kesinleşen ortaklığın giderilmesi davasında taraf olarak görünmese de; bu tür davaların özelliği gereği; o davada esas alınan veraset ilamında kendisinin ketmedildiğinden bahisle yargılamanın yenilenmesini talep hakkını haizdir.
![]() (Şerh No: 11699 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 17-06-2011 14:46)
Dava, tapu sicil memurları tarafından yapılan hata nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemidir.
Temyize konu olayda; 19.03.1982 tarihindeki payın satışı sırasında, davacıya ait pay eksik gösterilmiş; ıslah imar planı uygulaması yapılırken de bu hatalı ve eksik pay üzerinden işlem yapılmış ve imar planı uygulamasına ilişkin tapu kaydı 01.06.1987 tarihinde kesinleşip tapuya devredilmiştir. Bu imar uygulamasından sonra ise davacı, 07.12.1992, 27.01.1993 ve 17.05.1993 tarihlerinde tapudan satış...
![]() (Şerh No: 11698 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 17-06-2011 14:38)
II – LIABILITY OF EMPLOYER
ARTICLE 59.- If unfair competition is committed by employees or workers during their service or work, the actions mentioned under sub-paragraphs (a), (b) and (c) of the first paragraph may be brought also against their employers.
The provisions of the Code of Obligations apply to actions mentioned under sub-paragraph (d) and (e) of the first paragraph of the foregoing Article.
![]() (Şerh No: 11697 - Çeviren: Av.Beyza GERGER - Tarih : 17-06-2011 11:38)
Unfair competition is the abuse of economic competition in any manner by means of deceptive acts or other acts incompatible with good faith.
![]() (Şerh No: 11696 - Çeviren: Av.Beyza GERGER - Tarih : 17-06-2011 11:37)
Bilgi [AnaY. 83]
![]() Anayasamızın bu maddesi, yasama bağışıklığı kavramını düzenlemektedir. Yasama bağışıklığı, yasama sorumsuzluğu ve yasama dokunulmazlığı şeklinde ikiye ayrılır ki, madde metninin ilk fıkrasında yasama sorumsuzluğu, diğer fıkralarında ise yasama dokunulmazlığının düzenlendiğini görürüz. Madde metninin ilk fıkrasında belirtilen yasama sorumsuzluğu, meclis üyelerinin yasama görevlerini yerine getirirken sarf ettikleri sözlerden, açıkladıkları düşüncelerden ve verdikleri oylardan dolayı herhangi bi... ![]() (Şerh No: 11678 - Ekleyen: Av.Hakan TOKBAŞ - Tarih : 15-06-2011 11:24)
Teröristlerce yola döşenmiş mayının patlaması sonucu hayatını kaybeden davacı şirket işçisi mirasçılarının ikame ettiği maddi ve manevi tazminat davası neticesinde; hükmolunan maddi ve manevi tazminat tutarını ödeyen davacı şirketin, İçişleri Bakanlığı'na ikame ettiği rücuen alacak davasında adli yargı yerleri görevlidir.
![]() (Şerh No: 11695 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-06-2011 13:19)
(Şerh No: 11694 - Ekleyen: Mustafa SÜRÜCÜ - Tarih : 10-06-2011 22:58)
(Şerh No: 11693 - Ekleyen: Mustafa SÜRÜCÜ - Tarih : 10-06-2011 22:52)
(Şerh No: 11692 - Ekleyen: Mustafa SÜRÜCÜ - Tarih : 10-06-2011 22:43)
(Şerh No: 11691 - Ekleyen: Mustafa SÜRÜCÜ - Tarih : 10-06-2011 22:34)
(Şerh No: 11690 - Ekleyen: Mustafa SÜRÜCÜ - Tarih : 10-06-2011 22:22)
(Şerh No: 11689 - Ekleyen: Mustafa SÜRÜCÜ - Tarih : 10-06-2011 22:22)
(Şerh No: 11688 - Ekleyen: Mustafa SÜRÜCÜ - Tarih : 10-06-2011 22:10)
Maddedeki düzenlemeye göre yasaklama kararları, yasaklamayı gerektiren fiil veya davranışın tespit edildiği tarihi izleyen en geç kırkbeş gün içinde verilir. Verilen bu karar Resmi Gazetede yayımlanmak üzere en geç onbeş gün içinde gönderilir. Bu kırkbeş günlük sürenin başlangıcı için belirlenen "idare tarafından yasaklamayı gerektiren fiil ve davranışın tespiti"nden ne anlaşılması gerektiği önem arz etmektedir. Dairenin kararına göre "idarenin ilgili veya bağlı bulunulan bakanlığa, yasaklama ka...
![]() (Şerh No: 3225 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 09-06-2011 16:43)
Veraseten İntikal eden hisse senetlerinin mirasçıları tarafından nominal değerleri ile beyanına dayalı olarak daha sonra takdir komisyonu kararı ile belirlenen gerçek değeri ile beyan değeri arasındaki fark miktar için istenen gecikme faizinin hukuki meşruiyyeti
![]() (Şerh No: 11686 - Ekleyen: Doğan Adem KURT - Tarih : 09-06-2011 08:09)
Bilgi [AnaY. 39]
![]() Anayasamızın bu maddesinin somut hali TCK’ nun 127. maddesi olarak vücut bulmuştur. Madde metnine göre, kamu görev ve hizmetlerinde bulunanlara karşı, bu görev ve hizmetin yerine getirilmesiyle ilgili olarak yapılan isnatlardan dolayı açılan hakaret davalarında, sanık isnadın doğruluğunu ispat hakkına sahiptir. Maddenin bu ilk cümlesinden anlaşılacağı üzere, kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret edilen hallerde sanık, hiçbir şartın gerçekleşmesi beklenmeksizin doğrudan doğruya, isnadın ispa... ![]() (Şerh No: 11677 - Ekleyen: Av.Hakan TOKBAŞ - Tarih : 08-06-2011 20:27)
Haksız rekabetin önlenmesine ilişkin ilamlar şahsın hukukuna ait olması nedeniyle, kesinleşmeden takip konusu yapılamaz.
![]() (Şerh No: 11685 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 08-06-2011 17:15)
Bir yazıda kullanılan deyimler “polemik” niteliğinde olsa da, ancak nesnel bir açıklamayla
desteklendiğinde, bu ifadeler asılsız kişisel saldırı olarak görülemez.
![]() (Şerh No: 11675 - Ekleyen: Av.Hakan TOKBAŞ - Tarih : 07-06-2011 09:23)
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, mahkeme kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle yerel mahkemece uyulmasına karar verilen ilk bozma kararı ile taraflar arasındaki yazışmaların yanların yürüttükleri idari görev nedeniyle yapılan yazışmalar olup, bu yazışmalarda aşırılık ve kişilik haklarına saldırı niteliğinde sözcüklerin bulunmadığının belirlenerek, bu yönün davalı lehine usulü kazanılmış hak oluşturduğunun; diğer delillerle de iddianın...
![]() (Şerh No: 11676 - Ekleyen: Av.Hakan TOKBAŞ - Tarih : 06-06-2011 20:37)
Bilgi [CMK. 252]
![]() Bu madde, mülga CMUK’ nun 394/a maddesini karşılamaktadır. Maddenin hakaret suçları ile doğrudan bir ilişkisi bulunmamakla birlikte maddenin (e) ve (f) fıkralarının genel konumuz dâhilinde olduğu görülmüştür. Maddenin, sadece bu kanunun 250. maddesindeki suçlar bakımından özel bir yargılama usulü olduğuna işaret edelim. Ufak bir bilgi ve aynı zamanda sitem olarak belirtelim ki, ne yazık ki 250, 251 ve bu madde, resmi olarak olmasa da fiili olarak Devlet Güvenlik Mahkemelerinin (DGM) aynen ... ![]() (Şerh No: 11682 - Ekleyen: Av.Hakan TOKBAŞ - Tarih : 05-06-2011 09:55)
Bilgi [CMK. 253]
![]() Uzlaştırma kurumu, Hem TCK’nun 73/8. Maddesinde hem de bu kanunun bu maddesinde düzenlenmiş iken, 2006 yılında yapılan bir değişiklik ile TCK’daki hüküm yürürlükten kaldırılmış, uzlaştırma kurumunun sadece CMK’ da düzenlenmesi yoluna gidilmiş ve bu değişikliklerle birlikte bu madde hakkında dahi esaslı bir değişiklik yapılmıştır. Hakaret suçu TCK’ da şikâyete bağlı (kamu görevlisine görevinden dolayı işlenen hakaret suçu hariç) bir suç olarak belirtilmiştir. O halde, konumuz hasebiyle, bu mad... ![]() (Şerh No: 11683 - Ekleyen: Av.Hakan TOKBAŞ - Tarih : 05-06-2011 09:51)
Bilgi [CMK. 254]
![]() Bu maddede, 253. maddenin şerhinde de belirttiğimiz üzere, suçun kovuşturma aşamasında uzlaştırma kapsamında bir suç olduğu anlaşılır ise bu aşamada dahi mahkeme tarafından uzlaştırma yoluna gidilmesinin zorunluluğu belirtilmiştir. 253. maddenin şerhinde belirttiğimiz her durumun bu madde açısından da geçerli olduğunu belirtmekle birlikte madde bakımından birkaç önemli hususa değinmekte yarar görmekteyiz. Madde metni kovuşturma aşamasından bahsetmektedir. Bu durumda, kovuşturma aşamasının baş... ![]() (Şerh No: 11684 - Ekleyen: Av.Hakan TOKBAŞ - Tarih : 05-06-2011 09:46)
Bilgi [CMK. 231]
![]() İlk dört fıkra mülga kanunun 261. maddesini karşılamaktadır. Maddede bizi ilgilendiren kısım bu dört fıkradan sonraki, yani beşinci fıkradan itibaren başlayan, hükümler olacaktır. Belirtilen hükümler “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” kurumunu oluşturmaktadır. Bu kurum 2006 yılında isabetli bir şekilde hukukumuzun içine alınmıştır. Maddenin beşinci fıkrasının metnine göre, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumuna, hükmolunan cezanın iki yıl veya daha az süreli olması hallerin... ![]() (Şerh No: 11681 - Ekleyen: Av.Hakan TOKBAŞ - Tarih : 04-06-2011 21:15)
Bilgi [CMK. 223]
![]() Bu madde, mülga CMUK’nun 253. maddesini karşılamaktadır. Madde metninde, mahkemelerin verebileceği karar türleri tahdidi olarak sayılmış olup, hangi hallerde hangi kararların verilmesi gerektiği açıklanmaya çalışılmıştır. Dikkat edilirse, bu kararlar belli bir dereceye göre sınıflandırılmamakla birlikte, madde metninde ilk belirtilen karar, beraat hükmü olmuştur. Bu yönüyle maddenin, beraat hükmü açısından, hâkimler üzerinde müspet bir psikolojik tesiri bulunmasının arzulandığı ve bu saikl... ![]() (Şerh No: 11680 - Ekleyen: Av.Hakan TOKBAŞ - Tarih : 04-06-2011 21:05)
Bilgi [CMK. 12]
![]() Bu madde, mülga CMUK’un 8. maddesini karşılamaktadır. Mülga kanundan farklı olarak maddeye, görülebilen ve işitilebilen yayınlar hakkında da yetki kuralı eklenmiştir. Konumuz bakımından maddeyi inceleyecek olursak, ilk fıkraya göre, hakaret suçunun işlendiği yer mahkemesinin yetkili olduğunu görürüz. İkinci fıkraya göre hakaret incelenecek olunursa, hakaret suçunun ani edimli bir suç olmasından ötürü bu suça ilişkin teşebbüs hareketlerinin olamayacağından ve yine hakaret suçunun kesintisi... ![]() (Şerh No: 11679 - Ekleyen: Av.Hakan TOKBAŞ - Tarih : 04-06-2011 21:00)
Kıymet takdir raporu borçlulara ipotek belgesinde bildirdikleri adrese usulüne uygun tebliğ edilmiştir.
![]() (Şerh No: 11674 - Ekleyen: Av.Barış TİRYAKİ - Tarih : 04-06-2011 16:39)
İİK. nun 82/12. maddesi gereğince, borçlunun
![]() (Şerh No: 11673 - Ekleyen: Av.Barış TİRYAKİ - Tarih : 04-06-2011 16:35)
Kira alacağının tahsili için icra takibine geçilmiş ve borçluya 51 örnek ihtarlı ödeme emri tebliğ edilmiştir. Borçlunun icra dosyasına başvurarak takibe itiraz etmediği görülmektedir. Alacaklı vekili takip talepnamesinde (sözlü kira akdine) dayanmış, borçlu tarafından bu ilişkiye karşı çıkılmamıştır. Bu durumda taraflar arasındaki kiracılık ilişkisi ve talep edilen kira bedeli kesinleşmiştir. İstemin kabulü ile borçlunun mecurdan tahliyesi yerine davanın reddi isabetsizdir.
![]() (Şerh No: 11672 - Ekleyen: Av.Barış TİRYAKİ - Tarih : 04-06-2011 16:33)
Vadenin, tanzim tarihinden önce olması halinde kambiyo vasfı etkilenecektir. Ancak, her iki tarihin aynı olması bono niteliğini etkilemez.
![]() (Şerh No: 11671 - Ekleyen: Av.Barış TİRYAKİ - Tarih : 04-06-2011 16:31)
İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takipte, borçlulara 6 örnek icra emri gönderilmiştir. Takip talepnamesine kredi sözleşmesi, hesap kat ihtarı, ipotek belgeleri eklenmiştir Belge örneklerinin ayrıca borçluya tebliğine yasal açıdan zaruret bulunmamaktadır.
![]() (Şerh No: 11670 - Ekleyen: Av.Barış TİRYAKİ - Tarih : 04-06-2011 16:28)
5271 S.K. m.264 ve Anayasa'nın 36.maddesi birlikte değerlendirildiğinde; şikayet dilekçesinin hatalı mercie verilmesi halinde, verildiği tarihten itibaren evrakın ilgili mercie gönderilmesine ya da doğrusu da gösterilmek suretiyle hatalı mercie başvurduğu hususu ilgilisine bildirildiği tarihe kadar şikayete ilişkin sürenin işlemeyeceğinin kabulü gerekir.
![]() (Şerh No: 11669 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 04-06-2011 09:49)
Yedieminlik görevini suistimal suçu, teslim amacı dışında tasarufta bulunulması durumunda oluşmaktadır.
![]() (Şerh No: 11661 - Ekleyen: Av.Barış TİRYAKİ - Tarih : 04-06-2011 09:43)
İİK m.277 mucibince ikame edilen tasarrufun iptali davasında ihtilaf, taşınmazın aynına ilişkin olmadığından; işbu davada hükmedilen vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin tahsili için ilamın kesinleşmesi gerekmez.
![]() (Şerh No: 11668 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 02-06-2011 17:26)
İİK m.277 mucibince ikame edilen tasarrufun iptali davasında ittihaz edilen kararın amacı alacaklıya, borçlunun tasarrufuna konu maldan alacağını tahsil olanağı sağlamak olduğundan; tasarrufun iptali davasının konusu ayni değil, şahsi hak doğurucu niteliktedir.
![]() (Şerh No: 11667 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 02-06-2011 17:26)
Satmak üzere bulduğu müşteriye göstermek bahanesiyle katılandan kısa süreliğine aldığı otomobili iade etmeyen sanığın eyleminin, suça konu araç üzerindeki zilyetliğin devredilmemiş olması nedeniyle hırsızlık suçuna uygun bulunduğu gözetilmeden yazılı şekilde güveni kötüye kullanma suçundan mahkumiyetine hükmolunması,BOZMA nedenidir.
![]() (Şerh No: 11666 - Ekleyen: Av.Bülent AKÇADAĞ - Tarih : 30-05-2011 22:06)
Sanığın boş arazide rulo şeklinde sarılı halde bulunan T____ T_____ Müdürlüğüne ait kabloları keserek götürmek istediği sırada yakalanması şeklinde gerçekleşen eylemin yalnızca hırsızlık suçunu oluşturacağı, mala zarar verme suçunun unsurları itibariyle oluşmadığı gözetilmeden bu suçtan ayrıca mahkumiyetine karar verilmesi, BOZMAYI gerekmiştir.
![]() (Şerh No: 11665 - Ekleyen: Av.Bülent AKÇADAĞ - Tarih : 30-05-2011 22:02)
|
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |