Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

İst.10.İdare Mahkemesi 2009/1106 Esas 2011/588 Karar İçtihat

Üyemizin Özeti
Haksız Çıkma Zammının takip ve tahsili dayanak iptal kararının kesinleşmesi şartına tabi bulunmadığı hakkında.
(Karar Tarihi : 31.03.2011)
T.C. İSTANBUL 10. İDARE MAHKEMESİ

ESAS NO : 2009/1106
KARAR NO : 2011/588
DAVACI : FINANS BANK A.Ş.

VEKİLİ :Av……………..

DAVALI :BOĞAZİÇİ KURUMLAR VERGİ DAİRESİ

DAVANIN OZETI : Davacı hakkında düzenlenen ……… TL bedelli 03.04.2009 tarihli tahakkuk fişi ile 22.04.2009 tarih ve 20090422145030000003 takip nolu ödeme emrinin istanbul 5.İdare Mahkemesi'nde görülmekte olan davada temyiz yoluna gidildiği ve kararın kesinleşmediği ileri sürülerek iptali istenilmektedir.

SAVUNMANIN ÖZETİ : Davalı idare, davacının İstanbul 5. İdare Mahkemesi'nde E:2007/2129 esasına kayıtlı olarak açtığı davada, davanın reddine karar verildiğini ve 6183 sayılı Yasa'nın 58.maddesi uyarınca haksız çıkma cezasına ilişkin olarak düzenlenen ihbarnamede hukuka aykırılık bulunmadığını ve davanın reddi gerektiğini savunmaktadır.

TURK MİLLETİ ADINA

Karar veren İstanbul 10. İdare Mahkemesi'nce duruşma için önceden belirlenerek taraflara tebliğ edilen 25/06/2011 tarihinde duruşmaya davacı vekili Av. O____ A____'un geldiği, davalı idareyi temsilen Av. H____ İ____ B____'un geldiği görülerek duruşma açıldı. Taraflara usulünce söz verilip dinlenildikten sonra duruşmaya son verildi ve dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Uyuşmazlık, davacı banka adına tahakkuk ettirilen haksız çıkma zammına ilişkin ödeme emrinin iptali isteminden kaynaklanmaktadır.
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Hakkında Kanun'un 58.maddesinde; "Kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahıs, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde alacaklı tahsil dairesine ait itiraz işlerine bakan vergi itiraz komisyonu nezdinde itirazda bulunabilir. İtirazın şekli, incelenmesi ve itiraz incelemelerinin iadesi hususlarında Vergi Usul Kanunu hükümleri tatbik olunur. Borcun bir kısmına itiraz eden borçlunun o kısmın cihet ve miktarını açıkça göstermesi lazımdır, aksi halde itiraz edilmemiş sayılır. İtirazda bulunan borçlu bu kanuna göre teminat gösterdiği takdirde takip muamelesi itirazlı borç miktarı için ve itiraz komisyonunca bu hususta karar verilinceye kadar durdurulur. İtiraz komisyonu bu itirazları en geç 7 gün içinde karara bağlamak mecburiyetindedir. İtirazında tamamen veya kısmen haksız çıkan borçludan, hakkındaki itirazın reddolunduğu miktardaki amme alacağı %10 zamla tahsil edilir. İtiraz komisyonlarının bu konudaki kararları kesindir. Borcun tamamına bu madde gereğince vaki itirazların tamamen veya kısmen reddi halinde, borçlu ret kararının kendisine tebliği tarihinden itibaren 7 gün içinde mal bildiriminde bulunmak mecburiyetindedir. Borcun bir kısmına karşı bu madde gereğince vaki itirazlar mal bildiriminde bulunma müddetini uzatamaz." hükmüne yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, davacı kurum adına 08/2001 dönemine ilişkin olarak tahakkuk ettirilen 1.907.546,97 TL Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu ve Cezai Faizin tahsili amacıyla davacı adına düzenlenen ödeme emrine karşı açılan davanın İstanbul 5. idare Mahkemesi'nin E :2007/2129, K:2008/2050 sayılı karan ile davacı aleyhine sonuçlandığı ve ödeme emrinde yer alan tutar üzerinden 6183 sayılı Yasa'nın 58.maddesi uyarınca %10 haksız çıkma cezası olarak gönderilen 190.755 TL tutarlı 03.04.2009 tarihli tahakkuk fişi ve 22.04.2009 tarih ve 2009..03 sayılı ödeme emrinin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Olayda, dava konusu ödeme emrine dayanak oluşturan tahakkuk fişinin iptali istemiyle İstanbul 6. İdare Mahkemesi'nin E:2007/170 esasına kayıtlı olarak açtığı davada anılan Mahkemenin 14.08.2008 tarih ve K:2008/667 sayılı kararı ile; aynı konuda düzenlenen 25.12.2007 tarih ve 4762 takip numaralı ödeme emrinin iptali istemiyle yine İstanbul 5. İdare Mahkemesi'nin E:2007/2129 esasına kayıtlı olarak açtığı davada, anılan Mahkemenin 24.11.2008 tarih ve K:2008/2050 sayılı kararı ile davanın reddine karar verdiği, kararın temyizi üzerine Danıştay 10. Dairesi'nin E:2009/3514, K:2009/7642 sayılı karan ile onandığı, karar düzeltme isteminin ise anılan Dairenin 03.11.2010 tarih ve E:2010/543, K:2010/8759 sayılı kararı ile reddedildiği, bunun üzerine ödeme emrinin mahkeme kararı ile reddi üzerine 6183 sayılı Kanunun 58. maddesi uyarınca söz konusu ödeme emrinin %10 oranında haksız çıkma zammının tahakkuk fişi düzenlenerek ödeme emri ile istenilmesi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmıştır.
6183 sayılı Amme Alacaklannın Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 58 inci maddesinin 5 inci fıkrasındaki hüküm, ödeme emrine karşı açtığı dava reddolunan (açtığı davada haksız çıkan) şahsın haksız çıktığı kısmı % 10 fazlası ile ödemesini öngörmekte olup; bu uygulamayı doğrudan ödeme emrine karşı dava açılmasına bağlamakta, dava sonucundan hareketle amme borçlusuna ek bir mali külfet getirmektedir. Kamu hizmetlerinin yürütülmesi gereği, idarede istikrar ve toplumsal çıkarlann bireysel çıkarlara üstün tutulması gibi ilkeler, kamusal ihtiyaçların karşılanması için gerekli fonların düzenli ve zamanında sağlanmasını zorunlu kıldığından, 6183 sayılı Yasa kamu alacaklannın diğer alacaklardan farklı ve ayrıcalıklı tahsil ve takip usullerini içeren düzenlemeler getirmiştir. Bu çerçevede, yargılama esnasında cebri icra süreci durmuş olsun ya da olmasın, ödeme emrine karşı açmış olduğu davayı kaybeden kamu borçlusundan, borçlu olduğuna hükmedilen tutamı %10 zamlı olarak tahsilini öngören haksız çıkma zammı, mevcut haliyle tahsilatın gecikmesinin değil, ödeme emrine karşı açılan davanın reddedilmesi üzerine borçlu için öngörülen bir ek mali külfettir.
Her ne kadar davacı tarafından haksız çıkma zammının dayanağı ödeme emrinin kesinleşmediği ve bu nedenle de gönderilen tahakkuk fişi ile ödeme emrinin hukuka aykırı olduğu ileri sürülmüş ise de, yargılama devam ederken dayanak ödeme emrinin temyiz ve karar düzeltme aşamalarından geçerek kesinleştiği görüldüğü dolayısıyla da davacı iddialarının yasal dayanağının bulunmadığı görülmektedir.
Kaldı ki, 6183 sayılı Yasanın 58. maddesinde haksız çıkma zammının ödeme emrine karşı açılan davanın reddedilmiş olması halinde borçludan tahsil edilebileceği öngörülmüş olup; bu davada verilen kararın kanun yollarından geçerek kesinleşmiş olması şartı da aranmamaktadır.
Bu durumda, davacı şirket tarafından açılan davaların yukarıda yer verilen Mahkeme kararları ile ret edildiği, başka bir deyişle 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Hakkında Kanun'un 58.maddesinde yer verilen düzenlemeden hareket ile itirazında haksız çıktığı açık olan davacı şirket hakkında yine bu Yasa'da yer verilen reddolunan miktardaki amme alacağının %10 zamlı tahsil edileceğine ilişkin düzenlemeye uygun olarak tesis olunan dava konusu işlemlerde hukuka aykırılık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davanın reddine, aşağıda dökümü yapılan 195,05-TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, artan posta ücretinin isteği halinde davacıya iadesine, kararın tebliğini izleyen günden itibaren 30 gün içerisinde Danıştay'a temyiz yolu açık olmak üzere 31/03/2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye
BİRİZ ÖZDEMİR EDİB HÜSNÜ ÖZEN MUHARREM AKSOY
27396 97677 102676
İlgili Mevzuat Hükmü : Amme Alacaklarının Tahsili Hakkında Kanun MADDE 58 :Kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahıs, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde alacaklı tahsil dairesine ait itiraz işlerine bakan vergi itiraz komisyonu nezdinde itirazda bulunabilir. İtirazın şekli, incelenmesi ve itiraz incelemelerinin iadesi hususlarında Vergi Usul Kanunu hükümleri tatbik olunur.
Borcun bir kısmına itiraz eden borçlunun o kısmın cihet ve miktarını açıkça göstermesi lazımdır, aksi halde itiraz edilmemiş sayılır.

İtirazda bulunan borçlu bu kanuna göre teminat gösterdiği takdirde takip muamelesi itirazlı borç miktarı için ve itiraz komisyonunca bu hususta karar verilinceye kadar durdurulur.


İtiraz komisyonu bu itirazları en geç 7 gün içinde karara bağlamak mecburiyetindedir.
İtirazında tamamen veya kısmen haksız çıkan borçludan, hakkındaki itirazın reddolunduğu miktardaki amme alacağı % 10 zamla tahsil edilir.
İtiraz komisyonlarının bu konudaki kararları kesindir.
Borcun tamamına bu madde gereğince vaki itirazların tamamen veya kısmen reddi halinde, borçlu ret kararının kendisine tebliği tarihinden itibaren 7 gün içinde mal bildiriminde bulunmak mecburiyetindedir.
Borcun bir kısmına karşı bu madde gereğince vaki itirazlar mal bildiriminde bulunma müddetini uzatamaz.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Doğan Adem KURT
Hukukçu
Şerh Son Güncelleme: 29-06-2011

THS Sunucusu bu sayfayı 0,02833891 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.