![]() |
|
![]() |
|
THS Şerhine Son Eklenen Şerhler |
Bilgi [BankacılıkK. 166]
![]() Madde 166.- Bu Kanunla yürürlükten kaldırılan 4389 sayılı Bankalar Kanununun 22 nci maddesinin (4) numaralı fıkrasında yazılı suça ilişkin olarak, 24 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrasında öngörülen özel hükümler aynen muhafaza edilmiştir. ![]() (Şerh No: 2237 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 01-12-2009 11:18)
Bilgi [BankacılıkK. 165]
![]() Madde 165.- Bu Kanunla yürürlükten kaldırılan 4389 sayılı Bankalar Kanununun 24 üncü maddesinin (7) numaralı fıkrasında yer alan adlî para cezaları 5237 sayılı Türk Ceza Kanununa paralel olarak düzenlenmek suretiyle muhafaza edilmiştir. ![]() (Şerh No: 2236 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 01-12-2009 11:17)
Bilgi [BankacılıkK. 164]
![]() Madde 164.- Bu Kanunla yürürlükten kaldırılan 4389 sayılı Bankalar Kanununun 24 üncü maddesinin (2) numaralı fıkrasının özel yetkiye ilişkin hükümleri bu madde kapsamına alınmıştır. ![]() (Şerh No: 2235 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 01-12-2009 11:16)
Bilgi [BankacılıkK. 163]
![]() Madde 163.- Bu Kanunla yürürlükten kaldırılan 4389 sayılı Bankalar Kanununun 24 üncü maddesinin (2) numaralı fıkrasının ilk cümlesi hükmü bu madde kapsamına alınmıştır. Ayrıca, kovuşturmaya yer olmadığı kararının tebliğ edilmesine paralel olarak, kamu davası açılması hâlinde buna ilişkin iddianamenin bir örneğinin de Kuruma ve Fona tebliğ edileceği öngörülmüştür. ![]() (Şerh No: 2234 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 01-12-2009 11:14)
Bilgi [BankacılıkK. 162]
![]() Madde 162.- Bu Kanunla yürürlükten kaldırılan 4389 sayılı Bankalar Kanununun 24 üncü maddesinin (1) numaralı fıkrası aynen muhafaza edilmiş, (3) numaralı fıkrasının ilk cümlesi hükmü de bu maddeye alınmıştır. ![]() (Şerh No: 2233 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 01-12-2009 11:11)
Bilgi [BankacılıkK. 161]
![]() Madde 161.- Bu Kanunla yürürlükten kaldırılan 4389 sayılı Bankalar Kanununun 22 nci maddesinin (11) numaralı fıkrası aynen muhafaza edilmiştir. ![]() (Şerh No: 2232 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 01-12-2009 11:10)
Bilgi [BankacılıkK. 160]
![]() Madde 160.- Bu Kanunla yürürlükten kaldırılan 4389 sayılı Bankalar Kanununun 22 nci maddesinin (3) ve (4) numaralı fıkralarında yazılı suçlar bu madde altında toplanmıştır. Diğer taraftan, bu Kanunla yürürlükten kaldırılan 4389 sayılı Bankalar Kanununun 22 nci maddesinin (3) numaralı fıkrasında yazılı suç 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 247 nci maddesi paralelinde düzenlenmiştir. ![]() (Şerh No: 2231 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 01-12-2009 11:06)
Bilgi [BankacılıkK. 159]
![]() Madde 159.- Bu Kanunla yürürlükten kaldırılan 4389 sayılı Bankalar Kanununun 22 nci maddesinin (8), (9) ve (10) numaralı fıkralarında yazılı suçlar ve ağırlaştırıcı nedenler bu madde altında toplanmıştır. Ayrıca bu Kanunla yürürlükten kaldırılan 4389 sayılı Bankalar Kanununun 22 nci maddesinin (10) numaralı fıkrasının son cümlesi hükmü muhafaza edilmiştir. Maddede öngörülen cezalar 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu paralelinde düzenlenmiştir. ![]() (Şerh No: 2230 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 01-12-2009 11:05)
Bilgi [BankacılıkK. 158]
![]() Madde 158.- Bu Kanunla yürürlükten kaldırılan 4389 sayılı Bankalar Kanununun 22 nci maddesinin (7) numaralı fıkrasında düzenlenen suça bu maddede yer verilmiştir. Anılan suç, bu Kanunla yürürlükten kaldırılan 4389 sayılı Bankalar Kanununda da, bir tehlike suçu olarak düzenlenmiştir. Yani suçun oluşması için bir bankanın itibarının ya da servetinin fiilen zarar görmesi gerekmemekte; zarar görme tehlikesinin oluşması yeterli olmaktadır. Ancak uygulamada anılan madde yanlış yorumlanmakta ve yar... ![]() (Şerh No: 2229 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 01-12-2009 11:03)
Bilgi [İşK. 6]
![]() MADDE 6 - 1475 sayılı İş Kanununun bazı maddelerinde (örneğin 14, 53) işyerinin devrinden söz edilmekle beraber, bu konuyu genel olarak düzenleyen ve sonuçlarını belirleyen hükümler bulunmamaktadır. Deniz İş Kanununda geminin mülkiyetinin kısmen veya tamamen başkasına geçmesinin iş sözleşmesinin feshini gerektirmeyeceği (m. 19) hükme bağlanmakla, sınırlı da olsa, işyeri devrine ilişkin bir düzenleme getirilmiş, ancak Basın İş Kanunu ve Borçlar Kanunu’nda da işyerinin devrini günün ihtiyaçlarına ... ![]() (Şerh No: 2228 - Ekleyen: Av.Evren AKÇAY - Tarih : 01-12-2009 10:05)
Bilgi [İYUK. 24]
![]() AY'nin 36 ve 40 madde savunma ve kanun yolunun etkin kullanılmasını teminen, karara karşı başvurulacak kanun yolu, mercii ve süresinin gösterilmesini önerir. Yürürlükteki düzenleme bu öneriyi pratize etmekten uzak bir yaklaşıma sahiptir. Kanun yolunu etkin ve verimli kılmak, 36 ve 40 maddenin varlık sebebini işler kılacak bir düzenlemenin varlığını gerektirir. Gerekçeli kararın ne kadarlık sürede kaleme alınması ya da hazırlanması gerektiğine ilişkin bir buyruk veya öneriden yoksunluk, bu yapıla... ![]() (Şerh No: 2227 - Ekleyen: Hilmi ŞEKER - Tarih : 30-11-2009 21:05)
Türkçe [GelirVK. 23]
![]() ![]() (Şerh No: 2226 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 30-11-2009 17:32)
Türkçe [GelirVK. 22]
![]() ![]() (Şerh No: 2216 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 30-11-2009 17:25)
Türkçe [GelirVK. 9]
![]() ![]() (Şerh No: 2177 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 30-11-2009 13:41)
Bilgi [MK. 481]
![]() Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 425 inci maddesini karşılamaktadır. Maddenin birinci fıkrası -vasiliğe engel bir sebebin- ortaya çıkması hâlinde vasinin görevinden çekilmek zorunda olduğunu hükme bağlamaktadır. Buradaki "vasiliğe engel bir sebep" deyimi, yürürlükteki metinde yer alan "ehliyete mani veya vasilikle telifi gayri kabil sebebi" içerecek genişlikte bir kavramdır. Maddenin ikinci fıkrasında, bir kaçınma sebebinin ortaya çıkması durumunda vasinin görev süresinin bitiminden önce göre... ![]() (Şerh No: 2225 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 30-11-2009 13:31)
Bilgi [MK. 480]
![]() Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 424 üncü maddesini karşılamaktadır. Hüküm değişikliği yoktur. Arılaştırılmak suretiyle yeniden kaleme alınmıştır. ![]() (Şerh No: 2224 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 30-11-2009 13:27)
Bilgi [MK. 479]
![]() Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 423 üncü maddesini karşılamaktadır. Hüküm değişikliği yoktur. Arılaştırılmak suretiyle yeniden kaleme alınmıştır. ![]() (Şerh No: 2223 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 30-11-2009 13:25)
Bilgi [MK. 478]
![]() Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 422 nci maddesini karşılamaktadır Madde arılaştırılmak suretiyle yeniden kaleme alınmış, maddedeki "Sulh hâkimi" yerine doğru olarak "Vesayet makamı" deyimi kullanılmıştır. ![]() (Şerh No: 2222 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 30-11-2009 13:18)
Bilgi [MK. 477]
![]() Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 42 inci maddesini karşılamaktadır. Maddenin konu ve kenar başlıkları "Kayyımın vesayeti" yerine "Kayyımlıkta ve yasal danışmanlıkta"; "Mutlak surette hitam" yerine "Genel olarak" deyimleri konulmak suretiyle yeniden kaleme alınmıştır. Maddenin birinci fıkrasında "temsil kayyımlığı", ikinci fıkrasında ise "yönetim kayyımlığı" deyimlerine yer verilmiş, böylece önceki maddelerle uyum sağlanmıştır. Üçüncü fıkrada yasal danışmanlığın vesayet makamının kararıyla son... ![]() (Şerh No: 2221 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 30-11-2009 13:16)
Bilgi [MK. 476]
![]() Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 420 nci maddesini karşılamaktadır. Madde arılaştırılmak suretiyle yeniden kaleme alınmıştır. Hüküm değişikliği yoktur. ![]() (Şerh No: 2220 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 30-11-2009 13:13)
Bilgi [MK. 475]
![]() Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 419 uncu maddesini karşılamaktadır. Madde arılaştırılmak ve bazı kavramlara yeni karşılıklar verilmek suretiyle kaleme alınmıştır. Hüküm değişikliği yoktur. ![]() (Şerh No: 2219 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 30-11-2009 13:11)
Bilgi [MK. 474]
![]() Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 418 inci maddesini karşılamaktadır. Maddeye açıklık getirmesi bakımından görüşüne başvurulacak olan bilirkişinin resmi sağlık kurulu olması gereğine işaret edilmiştir. ![]() (Şerh No: 2218 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 30-11-2009 13:09)
Bilgi [MK. 473]
![]() Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 417 nci maddesini karşılamaktadır. Madde arılaştırılmış ve İsviçre Medenî Kanununun 435 inci maddesine uygun olarak iki fıkra hâlinde düzenlenmiştir. Hüküm değişikliği yoktur. ![]() (Şerh No: 2217 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 30-11-2009 13:07)
4320 sayılı yasa gereğince verilen bu karar kusurlu eşin saldırılarına son verilmesinin kendisine ihtarından ibaret kısa süreli bir tedbir niteliğindedir. Nihai nitelikte olmayan bu kararların temyizi mümkün değildir.
![]() (Şerh No: 173 - Ekleyen: Av.Gülsüm SEZEN - Tarih : 30-11-2009 11:57)
(Şerh No: 2215 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 30-11-2009 11:47)
Türkçe [GelirVK. 21]
![]() ![]() (Şerh No: 2214 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 30-11-2009 11:46)
Islah yolu ile dava sebebi değiştirilebilir. Kaldı ki kiralananda yapılacak işin değiştirilmesi dava sebebinin değiştirilmesi niteliğinde de değildir. Bu durumda mahkemece kiralananın davacının ıslah yoluyla yapacağını belirttiği işe uygun ve elverişli olup olmadığının tesbitiyle sonucuna göre hüküm kurulması gerekir.
![]() (Şerh No: 2213 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 30-11-2009 10:42)
6570 Sayılı Kanun ve yerleşen içtihatlara göre ihtiyaca dayanan davalarda tahliyeye karar verilebilmesi için ihtiyaç iddiasının gerçek, samimi ve zorunlu olması gerekir.
![]() (Şerh No: 2212 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 30-11-2009 10:34)
Bilgi [İnternetK. 11]
![]() İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesine Dair Usul Ve Esaslar Hakkında Yönetmelik Başbakanlıktan: Resmi Gazete Tarihi : 30/11/2007 Resmi Gazete Sayısı : 26716 BİRİNCİ BÖLÜM : Amaç, Kapsam, Tanımlar ve İlkeler Amaç ve kapsam Madde 1 - (1) Bu Yönetmeliğin amacı; içerik sağlayıcıların, yer sağlayıcıların ve erişim sağlayıcıların yükümlülük ve sorumlulukları ile internet ortamında işlenen belirli suçlarla içerik sağlayıcı, yer sağlayıcı ve erişim sağlayıcıları üzerind... ![]() (Şerh No: 2211 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 30-11-2009 01:27)
Bilgi [MK. 472]
![]() Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 416 ncı maddesini karşılamaktadır. Madde kenar başlığıyla birlikte yeniden kaleme alınmıştır. Kaynak Kanunda bu maddeyi karşılayan 433 üncü maddenin kenar başlığı "Vesayetin sona erme koşulları" şeklindedir. 1984 tarihli Öntasarıda da aynı deyim kullanılmıştır. Oysa bu maddede vesayetin sonra erme sebepleri düzenlenmiştir. Bu nedenle "Vesayetin ref 'i şartları" biçimindeki kenar başlık "kaldırılması" olarak değiştirilmiştir. Maddenin birinci fıkrası Arılaştırı... ![]() (Şerh No: 2210 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 30-11-2009 00:35)
Bilgi [MK. 471]
![]() Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 415 inci maddesini karşılamaktadır. Madde Arılaştırılmak suretiyle yeniden kaleme alınmış, yürürlükteki maddenin ikinci cümlesi çıkarılmıştır. Yürürlükteki maddenin birinci cümlesini karşılayan, yeni düzenlemede, özgürlüğü bağlayıcı bir cezaya mahkûmiyet sebebine dayanan kısıtlılık hâlinin, kişinin hapis hâlinin sona ermesiyle yani cezasını çekmek veya şartlı salıverilme yoluyla cezaevinden çıkmasıyla birlikte kendiliğinden kalkacağı öngörülmüştür. Yürürlüktek... ![]() (Şerh No: 2209 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 30-11-2009 00:14)
Bilgi [MK. 470]
![]() Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 414 üncü maddesini karşılamaktadır. Madde yeniden kaleme alınmak suretiyle arılaştırılarak iki fıkra hâline getirilmiştir. Birinci fıkra küçüklerin normal yolla erginleşmesi halinde vesayetin kendiliğinden sona ereceğini öngörmektedir. İkinci fıkra mahkeme kararıyla erginliğin kazanılması hâlinde mahkemenin aynı zamanda küçüğün hangi tarihte ergin olacağını belirlemesini ve bu kararın ilan edilmesini hükme bağlamaktadır. ![]() (Şerh No: 2208 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 30-11-2009 00:08)
Bilgi [MK. 469]
![]() Gerekçe; Madde vesayet makamında görevli kişilere karşı Devletin rücu davasına bakmaya, vesayet makamının bulunduğu yere en yakın Asliye mahkemesinin yetkili olacağını belirtmektedir. Böyle bir hükme kanunda ihtiyaç vardır. Zira vesayet makamında görevli kişilerin, hâkim olarak bulunduktan yerde bu davanın görülebileceğini kabul etmek isabetli bir çözüm olamaz. Buna karşılık, tazminat davaları ve diğer rücu davaları vesayet makamının bulunduğu yerdeki asliye mahkemelerinde görülebilecektir. ![]() (Şerh No: 2207 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 30-11-2009 00:06)
Bilgi [MK. 468]
![]() Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 410 uncu maddesini karşılamaktadır. Birinci fıkrada vesayet makamı ve denetim makamı gibi vesayet dairelerinde görevli olanların haksız fiilleri ile başkalarına verdikleri zarardan dolayı Devlet'in sorumlu tutulması esası getirilmiştir. Türk hukukunda geçerli olan memurların memuriyet görevleri nedeniyle verdikleri zarardan memurun değil, doğrudan doğruya Devlet'in sorumlu olduğu, zararı tazmin eden Devlet’in kendi memuruna rücu etmesine ilişkin genel ilke madded... ![]() (Şerh No: 2206 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 30-11-2009 00:03)
Bilgi [MK. 467]
![]() Gerekçe; Madde vasinin sorumluluğunu düzenlemektedir. Burada kusur esasına dayanan bir sorumluluk söz konusudur. Maddenin ikinci fıkrası, buradaki sorumluluk esasının "kayyım ve yasal danışmanlar" hakkında da aynen geçerli olduğunu belirtmektedir. ![]() (Şerh No: 2205 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 29-11-2009 23:59)
İcra Müdürlüğü'nde yapılan işlemin sonuç doğurabilmesi zamanaşımını kesebilmesi için İİK.'nun 59. maddesi uyarınca masrafının yatırılmış olması gerekir. Yalnızca haciz talebinde bulunması zamanaşımını kesmez.
![]() (Şerh No: 2204 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 29-11-2009 23:44)
İİK'nun 265. maddesinde ihtiyati haciz kararına itiraz nedenleri sınırlı olarak sayılmıştır. Buna göre borçlu, kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı itiraz edebilir.
![]() (Şerh No: 2203 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 29-11-2009 23:30)
Tenfizi istenilen yabancı mahkeme kararının kesinleşmiş olması gerektiği MÖHUK. 50. maddede açıkça ifade edildiği gibi Kanunun 53. maddesinde de tenfiz dilekçesine ilamın kesinleştiğini gösteren ve o ülke makamlarınca usulen onanmış yazı veya belge ile onanmış tercümesinin de eklenmesinin zorunlu olduğu hüküm altına alınmış bulunmaktadır.
![]() (Şerh No: 2202 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 29-11-2009 23:14)
Medeni Kanununun 32. maddesi uyarınca gaiplik kararının verilebilmesi için, aynı Kanunun 33. maddesinde belirtildiği şekilde ölüm tehlikesinin üzerinden en az bir yıl veya son haber tarihinin üzerinden en az beş yıl geçmiş olması ve mahkemece, gaipliğine karar verilecek kişi hakkında bilgisi bulunan kimselerin, belirli bir sürede bilgi vermeleri için usulüne göre yapılan ilanla çağırılması gerekir.
![]() (Şerh No: 2201 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 29-11-2009 16:58)
Bilgi [Av.K. 9]
![]() Avukatlık Kanunu’nun 9.maddesindeki yemin metni gerçekle örtüşmemektedir: ‘’ Hukuka, ahlaka, mesleğin onuruna ve kurallarına uygun davranacağıma namusum ve vicdanım üzerine andiçerim.’’ Hukukun tanımı tartışmalıdır. Tanımlanamayan bir kavram üzerine ant içmek avukatın namusunu tehlikeye sokmaktadır. ‘’Bir yerde iki hukukçu varsa üç hukuki görüş vardır’’ sözü doğrudur. Hukukun köşeli ve belirli bir kavram olmadığı yargı kararlarındaki ayrışık oylardan bellidir. ‘’Hukuka uygun davranmak... ![]() (Şerh No: 1472 - Ekleyen: Armağan KONYALI - Tarih : 29-11-2009 16:50)
Bilgi [Av.K. 3]
![]() Avukatlık Kanunu’nda avukatlığa kabulün koşulları arasında 3.maddenin (d) bendinde ‘’avukatlık sınavında başarılı olmak’’ koşulu da vardı. Daha sonra çıkarılan Kanun’la bu koşul kaldırıldı. Anayasa Mahkemesi koşulu kaldıran kanunu iptal etti. Yürütmeyi durdurma talebini ise reddetti. İptal kararı henüz yayınlanmadı; dolayısıyla iptal kararı henüz yürürlüğe girmedi. Bu nedenle sınav koşulu henüz geri gelmedi. Anayasa Mahkemesinin iptal kararı yayınlandığında ve yürürlüğe girdiğinde... ![]() (Şerh No: 2187 - Ekleyen: Armağan KONYALI - Tarih : 29-11-2009 13:55)
Türkçe [GelirVK. Mükerrer 20]
![]() ![]() (Şerh No: 2200 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 29-11-2009 12:37)
Türkçe [GelirVK. 20]
![]() ![]() (Şerh No: 2199 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 29-11-2009 12:35)
Türkçe [GelirVK. 19]
![]() ![]() (Şerh No: 2198 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 29-11-2009 12:32)
Türkçe [GelirVK. Mükerrer 18]
![]() ![]() (Şerh No: 2197 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 29-11-2009 12:30)
(Şerh No: 2194 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 29-11-2009 11:55)
Türkçe [GelirVK. 16]
![]() ![]() (Şerh No: 2193 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 29-11-2009 11:53)
Türkçe [GelirVK. 15]
![]() ![]() (Şerh No: 2192 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 29-11-2009 11:49)
(Şerh No: 2191 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 29-11-2009 11:43)
(Şerh No: 2190 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 29-11-2009 11:41)
(Şerh No: 2189 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 29-11-2009 11:40)
(Şerh No: 2188 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 29-11-2009 11:39)
Bilgi [MK. 466]
![]() Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 409 uncu maddesini karşılamaktadır. Maddede öngörülen özen iyi bir yönetimin gerektirdiği özendir. ![]() (Şerh No: 2186 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 28-11-2009 23:41)
Bilgi [MK. 465]
![]() Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 408 inci maddesini karşılamaktadır. Yürürlükteki madde Sulh mahkemesinin izni alınmadan yapılan tasarrufların hukuksal durumunu düzenlemiştir. Maddenin aslı olan İsviçre Medenî Kanununun 424 üncü maddesi göz önünde tutularak, madde, Asliye Mahkemesinin (denetim makamının) izninin bulunmaması hâlini de kapsayacak şekilde kaleme alınmış ve yetkili vesayet dairelerinin iznini almadan yapılan işlemlerin hukuksal durumu belirlenmiştir. ![]() (Şerh No: 2185 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 28-11-2009 23:14)
Bilgi [MK. 464]
![]() Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 407 nci maddesini karşılamaktadır. "Sulh mahkemesi" deyime yerine "Vesayet makamı" deyimi kullanılmıştır. Hüküm değişikliği yoktur. ![]() (Şerh No: 2184 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 28-11-2009 23:11)
Bilgi [MK. 463]
![]() Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 406 ncı maddesini karşılamaktadır. Maddede "Sulh mahkemesi" deyimi yerine "Vesayet makamı", "Asliye mahkemesi" deyimi yerine "Denetim makamı" deyimi kullanılmıştır. Hüküm değişikliği yoktur. ![]() (Şerh No: 2183 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 28-11-2009 23:08)
Bilgi [MK. 462]
![]() Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 405 inci maddesini karşılamaktadır. Ancak (2) numaralı bende "diğer hak ve değerlerin alımı, satımı, devri ve rehnedilmesi" ifadesi eklenmiştir. (3) numaralı bentteki "alelade idare ihtiyaçları haricinde inşaat" yerine "olağan yönetim sınırlarını aşan yapı işleri" deyimi kullanılmıştır. Maddenin (6) numaralı bendindeki "bir yıl veya daha uzun süreli ürün ..." hükmündeki ürün kirası, yürürlükteki maddede "arazi kirası" olarak geçmektedir. Bu değişiklikle -ar... ![]() (Şerh No: 2182 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 28-11-2009 23:03)
Bilgi [MK. 461]
![]() Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 404 üncü maddesini karşılamaktadır. Sadece "Sulh mahkemesi" deyimi yerine "Vesayet makamı", "Asliye mahkemesi" deyimi yerine de "Denetim makamı" deyimleri kullanılmıştır. Hüküm değişikliği yoktur. ![]() (Şerh No: 2181 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 28-11-2009 22:58)
Bilgi [MK. 460]
![]() Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 403 üncü maddesini karşılamaktadır, ikinci fıkrada "Sulh mahkemesi" deyimi yerine "Vesayet makamı" deyimi kullanılmıştır. Hüküm değişikliği yoktur. ![]() (Şerh No: 2180 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 28-11-2009 22:56)
Bilgi [MK. 459]
![]() Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 402 nci maddesini karşılamaktadır. Sadece "Sulh mahkemesi" deyimi yerine "Vesayet makamı" deyimi kullanılmıştır. Hüküm değişikliği yoktur. ![]() (Şerh No: 2179 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 28-11-2009 22:54)
Bilgi [MÖHUK. 64]
![]() Madde 64 – (1) 20.5.1982 tarihli ve 2675 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun, (2) Kanunun 21 inci maddesindeki hükümle konu daha açık bir şekilde düzenlendiğinden 29.6.1956 tarihli 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 866 ncı maddesinin ikinci fıkrası, (3) Kanunun 22 nci maddesiyle düzenlenen ve tüm fikrî mülkiyet haklarını kapsayan farklı hüküm nedeniyle 5.12.1951 tarihli ve 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun 88 inci maddesi, Yürürlükten kaldırılmış... ![]() (Şerh No: 2019 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 28-11-2009 21:54)
Bilgi [MÖHUK. 63]
![]() Madde 63 – 2675 sayılı Kanunda yer verilmeyen “Yabancı hakem kararlarının tanınması” başlıklı yeni bir maddedir. Kanuna eklenen maddeyle uygulamadaki mevcut tereddütleri ortadan kaldırmak için hakem kararının tenfizine ilişkin hükümlerin hakem kararının tanınmasında da uygulanacağı belirtilmiştir. ![]() (Şerh No: 2018 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 28-11-2009 21:54)
Bilgi [MÖHUK. 62]
![]() Madde 62 – 2675 sayılı Kanunun 45 inci maddesini kısmen karşılamaktadır. 2675 sayılı Kanunun 43 üncü maddesinde yapılan değişikliğe uygun olarak 45 inci maddenin (i) bendine “veya bağlayıcılık” deyimi eklenmiştir. Ayrıca uygulamada doğan tereddütleri bertaraf etmek için, kararın kesinleşmesi, icra kabiliyeti veya bağlayıcılık kazanması konularının tâbi olacağı hukuklara, bunların “tâbi olduğu usul” de eklenmiştir. ![]() (Şerh No: 2017 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 28-11-2009 21:52)
Bilgi [MÖHUK. 61]
![]() Madde 61 – 2675 sayılı Kanunun 44 üncü maddesini kısmen karşılamaktadır. 2675 sayılı Kanunun 43 üncü maddesinde yapılan değişikliğe uygun olarak 44 üncü maddenin birinci fıkrasına, hakem kararının tenfizini talep eden tarafın, dava dilekçesine eklemesi gerekli belgeler arasına hakem kararının “taraflar için bağlayıcılık kazanmış” aslı ve onanmış örneği de eklenmiştir. Böylece uygulamadaki ihtiyaçlar göz önüne alınarak ilgili tarafın hakem kararının aslını veya onanmış örneğini tenfiz mahkemesi... ![]() (Şerh No: 2016 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 28-11-2009 21:52)
Bilgi [MÖHUK. 60]
![]() Madde 60 – 2675 sayılı Kanunun 43 üncü maddesini kısmen karşılamaktadır. Milletlerarası tenfiz hukukunda, milletlerarası veya yabancı hakem mahkemelerinin kararlarının tanınması ve tenfizinde, hakem kararının taraflar için “bağlayıcı (binding)” olması, o kararın tanıma ve icrası için yeterli kabul edilmekte, ayrıca ilgili devlet hukukuna göre kesinleşmiş ve icra kabiliyeti kazanmış olması aranmamaktadır. Bu gelişmeye uygun olarak, milletlerarası hakem kararlarının tanınması ve tenfizini kolayla... ![]() (Şerh No: 2015 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 28-11-2009 21:52)
Bilgi [MÖHUK. 59]
![]() Madde 59 – 2675 sayılı Kanunda yer verilmeyen “Kesin hüküm ve kesin delil etkisi” başlıklı yeni bir maddedir. Türk mahkemelerince hakkında tanıma kararı verilen yabancı mahkeme kararının sahip olduğu kesin delil veya kesin hüküm etkisinin Türk hukuku bakımından hangi andan itibaren hüküm doğuracağı uygulamada bazı tereddütlere yol açmaktaydı. Düzenlenen yeni 58 inci madde ile tanınan yabancı mahkeme kararının kesin hüküm veya kesin delil etkisinin, yabancı mahkeme kararının kendi hukukuna göre ... ![]() (Şerh No: 2014 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 28-11-2009 21:51)
Bilgi [MÖHUK. 58]
![]() Madde 58 – 2675 sayılı Kanunun 42 nci maddesini kısmen karşılamaktadır. Yabancı mahkeme ilâmlarının tanınmasında 2675 sayılı Kanunun 38 inci maddesinin (d) bendinin uygulanmasını önleyen 42 nci maddenin birinci fıkrasındaki hüküm, aleyhine tanınma talep edilen kişinin savunma haklarını kullanamamış olması ihtimâlini tenfiz hâkiminin kontrolü dışında bırakacak şekilde yorumlanmaya müsait görülmüştür. Bu konudaki tereddütleri kaldırmak ve 38 inci maddenin (d) bendinin yabancı ilâmların tanınmasın... ![]() (Şerh No: 2013 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 28-11-2009 21:51)
Bilgi [MÖHUK. 57]
![]() Madde 57 – 2675 sayılı Kanunun 41 inci maddesini aynen karşılamaktadır. ![]() (Şerh No: 2012 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 28-11-2009 21:50)
Bilgi [MÖHUK. 56]
![]() Madde 56 – 2675 sayılı Kanunun 40 ıncı maddesini aynen karşılamaktadır. ![]() (Şerh No: 2011 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 28-11-2009 21:50)
Bilgi [MÖHUK. 55]
![]() Madde 55 – 2675 sayılı Kanunun 39 uncu maddesini kısmen karşılamaktadır. Tenfiz davalarında, dava dilekçesinin, duruşma günü ile birlikte karşı tarafa tebliğ edilmesi kuralını ilke olarak kabul eden 2675 sayılı Kanunun 39 uncu maddesi hükmü, ihtilâfsız kaza kararları için herhangi bir hükme yer vermemiş idi. Uygulamada doğan tereddüt ve zorlukları ortadan kaldırmak maksadıyla, bu maddeye ihtilâfsız kaza kararları için bir hüküm eklenmesi gerekli görülmüştür. Eklenen bu hükme göre, ihtilâfsız ... ![]() (Şerh No: 2010 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 28-11-2009 21:50)
Bilgi [MÖHUK. 54]
![]() Madde 54 – 2675 sayılı Kanunun 38 inci maddesini kısmen karşılamaktadır. 2675 sayılı Kanunun, yabancı mahkeme ilâmlarının tanınma ve tenfiz şartlarını düzenleyen 38 inci maddesinin (b) bendinde tanıma ve tenfiz için, ilâmın Türk mahkemelerinin münhasır yetkisine girmeyen bir konuda verilmiş olması şartı aranmakta, buna mukabil yabancı mahkemenin yetkisi üzerinde durulmamaktaydı. Bu durumda, kendi hukukuna göre dahi yetkisiz olan veya hukuk devletlerinde kabul edilmiş genel yetki ilkelerine aykı... ![]() (Şerh No: 2009 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 28-11-2009 21:49)
Bilgi [MÖHUK. 53]
![]() Madde 53 – 2675 sayılı Kanunun 37 nci maddesini kısmen karşılamaktadır. Tenfiz dilekçelerine eklenecek belgeleri düzenleyen 2675 sayılı Kanunun 37 nci maddesinin (a) bendine uygulamada doğabilecek olan zorlukları önlemek amacıyla ufak ama önemli bir ilâve yapılmıştır. 2675 sayılı Kanunun 37 nci maddesinin (a) bendinde, yabancı mahkeme ilâmının o ülke makamlarınca usulen onanmış aslı ve onanmış tercümesinin tenfiz dilekçesine eklenmesi zorunluluğu getirilmişti. Yeni düzenlemede ise yabancı mahke... ![]() (Şerh No: 2008 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 28-11-2009 21:49)
Bilgi [MÖHUK. 52]
![]() Madde 52 – 2675 sayılı Kanunun 36 ncı maddesini aynen karşılamaktadır. ![]() (Şerh No: 2007 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 28-11-2009 21:48)
Bilgi [MÖHUK. 51]
![]() Madde 51 – 2675 sayılı Kanunun 35 inci maddesini kısmen karşılamaktadır. Madde metninde hüküm değişikliğine gidilmeksizin, Türk Medenî Kanunu ile uyum sağlanması amacıyla “ikametgâh” yerine “yerleşim yeri” deyimi kullanılmıştır. ![]() (Şerh No: 2006 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 28-11-2009 21:48)
Bilgi [MÖHUK. 50]
![]() Madde 50 – 2675 sayılı Kanunun 34 üncü maddesini aynen karşılamaktadır. ![]() (Şerh No: 2005 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 28-11-2009 21:45)
Bilgi [MÖHUK. 49]
![]() Madde 49 – 2675 sayılı Kanunun 33 üncü maddesini aynen karşılamaktadır. ![]() (Şerh No: 2004 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 28-11-2009 21:45)
Bilgi [MÖHUK. 48]
![]() Madde 48 – 2675 sayılı Kanunun 32 nci maddesini kısmen karşılamaktadır. 2675 sayılı Kanunun 32 nci maddesinde, “vatandaş – yabancı” ayırımı yapılarak, Türk mahkemelerinde dava açan, davaya katılan veya icra takibi yapan gerçek ve tüzel kişilerin yargılama ve takip giderleriyle karşı tarafın zarar ve ziyanını karşılamak üzere mahkemenin belirleyeceği teminatı yatırmaları gerektiği hükmü aynen muhafaza edilmiş, ancak maddenin 2 nci fıkrası, uygulamada getirdiği güçlükler göz önüne alınarak tekrar... ![]() (Şerh No: 2003 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 28-11-2009 21:45)
Bilgi [MÖHUK. 47]
![]() Madde 47 – 2675 sayılı Kanunun 31 inci maddesini kısmen karşılamaktadır. 2675 sayılı Kanunun 31 inci maddesi hükmünde, esas itibariyle bir değişiklik yapılmamış, madde daha anlaşılır bir hâle getirilmek için yeniden düzenlenmiştir. İlk cümlede bulunup fonksiyonu ve yararı belirlenemeyen ve açıklanamayan “kamu düzeni” kavramının madde metninden çıkarılmasının doğru olacağı düşünülerek, “kamu düzeni veya” ibaresi kaldırılmıştır. Birinci fıkraya ilk cümleyi takip eden yeni bir cümle eklenerek yet... ![]() (Şerh No: 2002 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 28-11-2009 21:45)
Bilgi [MÖHUK. 46]
![]() Madde 46 – 2675 sayılı Kanunda yer verilmeyen “Sigorta sözleşmesine ilişkin davalar” başlıklı yeni bir maddedir. Tasarıda düzenlenen 46 inci maddeyle sigorta sözleşmesinden doğan ihtilâflarda yetkili mahkemenin belirlenmesine ilişkin bir düzenleme yapılmıştır. Çok yönlü menfaatlerin yer aldığı sigorta sözleşmelerinde, güçlü menfaati temsil eden sigorta şirketlerinin sözleşme serbestisinden yararlanarak ve özellikle genel işlem şartları yoluyla karşı tarafın hukukî bazı imkânları kullanmasını zo... ![]() (Şerh No: 2001 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 28-11-2009 21:44)
Bilgi [MÖHUK. 45]
![]() Madde 45 – 2675 sayılı Kanunda yer verilmeyen “Tüketici sözleşmesine ilişkin davalar” başlıklı yeni bir maddedir. Tasarıya eklenen 25 inci maddeyle, tüketici akitlerine uygulanacak hukuk konusunda, tüketicinin korunması esasına dayanan bir düzenleme getirilmiştir. Aynı anlayıştan hareketle, 25 inci maddede tanımlanan tüketici akitlerinden doğan uyuşmazlıklar için 44 üncü maddede özel yetki kuralları kabul edilmiştir. Maddenin birinci fıkrasında, söz konusu tüketici sözleşmelerinden doğan uyuşm... ![]() (Şerh No: 2000 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 28-11-2009 21:43)
Bilgi [MÖHUK. 44]
![]() Madde 44 – 2675 sayılı Kanunda yer verilmeyen “İş sözleşmesi ve iş ilişkisi davaları” başlıklı yeni bir maddedir. 2675 sayılı Kanunda iş sözleşmesi ve iş ilişkilerinde Türk mahkemelerinin milletlerarası yetkisini düzenleyen bir hüküm yoktu. İş sözleşmelerinin taşıdığı özellik sebebiyle gerek doktrin gerek uygulamada iç hukuktaki yetki hükümlerinden hareketle milletlerarası yetkinin belirlenmesi yetersiz kalmakta idi. Tasarının 26 ncı maddesi ile, iş sözleşmeleri ve iş ilişkileri davalarında uyg... ![]() (Şerh No: 1999 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 28-11-2009 21:43)
Bilgi [MÖHUK. 43]
![]() Madde 43 – 2675 sayılı Kanunun 30 uncu maddesini kısmen karşılamaktadır. Madde metninde hüküm değişikliğine gidilmeksizin, Türk Medenî Kanunu ile uyum sağlanması amacıyla “ikametgâh” deyimleri yerine “yerleşim yeri” deyimi kullanılmıştır. ![]() (Şerh No: 1998 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 28-11-2009 21:42)
Bilgi [MÖHUK. 42]
![]() Madde 42 – 2675 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunun 29 uncu maddesini kısmen karşılamaktadır. 2675 sayılı Kanunun 29 uncu maddesinde herhangi bir hüküm değişikliği yapılmamış, Türk Medenî Kanunu ile ifade birliğinin temini maksadıyla, madde hükmünde geçen "ikametgâh" yerine "yerleşim yeri" ve "hacir" yerine "kısıtlılık" deyimleri konulmuştur. ![]() (Şerh No: 1997 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 28-11-2009 21:42)
Bilgi [MÖHUK. 41]
![]() Madde 41- 2675 sayılı Kanunun 28 inci maddesini kısmen karşılamaktadır. Türklerin kişi hallerine ilişkin bir davanın yabancı mahkemelerde görülmekte olması sebebine dayanarak derdestlik itirazında bulunma hakkını öngören 2675 sayılı Kanunun 28 inci maddesi hükmü, bu itirazı Türk vatandaşının ikametgâhının yabancı ülkede bulunması ve davanın da ikametgâhın bulunduğu bu yabancı ülke mahkemelerinde görülüyor olması şartına bağlamaktaydı. Yabancı mahkemelerde görülen davaların Türkiye'de derdestlik... ![]() (Şerh No: 1982 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 28-11-2009 21:41)
Bilgi [MÖHUK. 40]
![]() Madde 40 - 2675 sayılı Kanunun 27 nci maddesini aynen karşılamaktadır. ![]() (Şerh No: 1980 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 28-11-2009 21:40)
Bilgi [MÖHUK. 39]
![]() Madde 39 – 2675 sayılı Kanunun 26 ncı maddesini kısmen karşılamaktadır. 2675 sayılı Kanundaki sebepsiz zenginleşme kuralı, bir kişinin aleyhine fakat bir diğeri lehine bir değerin yer değiştirmesinin karşılığında kurulmak istenen dengenin hangi hukuka göre gerçekleşeceğini düzenlemektedir. Değişen 26 ncı madde hükmü ile Kanunda yer alan “iktisap” kavramı yerine hukukî durumu daha iyi ifade eden "zenginleşme" kavramı konulmuştur. Ayrıca, çeşitli sebepsiz zenginleşme hallerini, bu hallerin kapsa... ![]() (Şerh No: 1979 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 28-11-2009 21:39)
Bilgi [MÖHUK. 38]
![]() Madde 38 – 2675 sayılı Kanunda yer verilmeyen “Rekabetin engellenmesi” başlıklı yeni bir maddedir. Tasarıda oluşturulan 37 nci madde ile rekabetin korunması, bozulmadan ve düzenli işletilmesinin sağlanması ve çeşitli kartel uygulamalarının önlenmesi amacıyla "rekabetin engellenmesi"ne ilişkin bir kural öngörülmüştür. Söz konusu 37 nci maddeye göre, rekabetin engellenmesinden doğan taleplere uygulanacak hukuk belirlenirken 36 ncı maddede olduğu gibi bu alanda da en sıkı ilişkiyi temsil eden, "e... ![]() (Şerh No: 1978 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 28-11-2009 21:39)
Bilgi [MÖHUK. 37]
![]() Madde 37 – 2675 sayılı Kanunda yer verilmeyen “Haksız rekabet” başlıklı yeni bir maddedir. Haksız fiilin özel bir türü olan ve bu sebeple farklı bağlama kuralına ihtiyaç duyulan haksız rekabete uygulanacak hukuka ilişkin yeni bir hüküm, 36 ncı madde ile düzenlenmiştir. Madde oluşturulurken İsviçre Milletlerarası Özel Hukuk Kanunundan esinlenilmiştir. Tasarının 36 ncı maddesinde milletlerarası özel hukukta, rekabet piyasasındaki tüm kişilerle aynı oranda sıkı ilişkili olduğu ve rekabet piyasası... ![]() (Şerh No: 1977 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 28-11-2009 21:38)
Bilgi [MÖHUK. 36]
![]() Madde 36 – 2675 sayılı Kanunda yer verilmeyen “İmalâtçının sözleşme dışı sorumluluğu” başlıklı yeni bir maddedir. 2675 sayılı Kanunda imal edilen şeyden zarar gören ile zarar veren arasında bu zarardan kaynaklanan ihtilâfa uygulanacak hukuk hakkında ayrı bir düzenleme bulunmadığından, sorun haksız fiillere uygulanacak hukuka göre çözümlenmeye çalışılmaktaydı. Ancak, imal edilen şeyden sorumluluk konusunda haksız fiillere uygulanacak hukuk, gözetilmesi gereken menfaatler açısından yeterli bir k... ![]() (Şerh No: 1976 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 28-11-2009 21:38)
Bilgi [MÖHUK. 35]
![]() Madde 35 – 2675 sayılı Kanunda yer verilmeyen “Kişilik haklarının ihlâlinde sorumluluk” başlıklı yeni bir maddedir. Kişilik haklarının ihlâlinde sorumluluğa uygulanacak hukukun ayrı bir maddede düzenlenmesinin başlıca gerekçesi, 2675 sayılı Kanundaki genel haksız fiil kuralının bu konuda yetersiz kalmasıdır. Çünkü burada düzenlenen haksız fiil, belirsiz sayıda alıcı karşısında teknik araçlarla çok yaygın bilgilendirme yoluyla kişilik hakkının ihlâlidir. Tasarının 34 üncü maddesinde "kişilik h... ![]() (Şerh No: 1975 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 28-11-2009 21:35)
Bilgi [MÖHUK. 34]
![]() Madde 34 – 2675 sayılı Kanunun 25 inci maddesini kısmen karşılamaktadır. 2675 sayılı Kanunun 25 inci maddesinde günün ihtiyaçlarına uygun bazı değişiklikler yapılmış, maddenin birinci ve ikinci fıkralarında ifade şekli bakımından "yer" deyimi yerine “ülke” deyimi kullanılmıştır. Maddenin üçüncü fıkrasında “yakın irtibat” yerine, ifade birliği sağlamak amacıyla "sıkı ilişki" kavramı kullanılmıştır. Ayrıca aynı fıkrada uygulanabilir deyimi yerine "uygulanır" deyimine yer verilerek "daha sıkı ili... ![]() (Şerh No: 1974 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 28-11-2009 21:34)
Bilgi [MÖHUK. 33]
![]() Madde 33 – 2675 sayılı Kanunda yer verilmeyen “İfanın gerçekleştirilme biçimi ve tedbirler” başlıklı yeni bir maddedir. İfanın, gerçekleştirildiği ülke hukuku ile çok sıkı irtibat içinde bulunan yönleri olduğu göz önünde tutularak, Kanuna 32 nci madde eklenmiştir. İfa sırasında ortaya çıkan pratik zaruretler nedeniyle, ifanın yapılış biçimi, malların denetim ve gözetimi ve malların korunmasına ilişkin tedbirler hakkındaki ihtilafların sadece sözleşmeye uygulanacak hukuk uyarınca giderilmeye ça... ![]() (Şerh No: 1973 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 28-11-2009 21:34)
Bilgi [MÖHUK. 32]
![]() Madde 32 – 2675 sayılı Kanunda yer verilmeyen “Sözleşmeden doğan ilişkinin varlığı ve maddî geçerliliği” başlıklı yeni bir maddedir. Tasarıda 23 üncü madde ile genel olarak borç sözleşmeleri alanında ve devamı maddelerde özelliği olan bazı sözleşmeler için hüküm statüsü denilen ve sözleşmenin hükümlerine uygulanan kurallar düzenlenmiştir. 23 üncü madde ile sözleşmenin hükümlerine veya diğer bir ifade ile esasına uygulanan hukukun, ehliyet ve şekil dışında, sözleşmenin kuruluşuna da uygulanması ... ![]() (Şerh No: 1972 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 28-11-2009 21:33)
Bilgi [MÖHUK. 31]
![]() Madde 31 – 2675 sayılı Kanunda yer verilmeyen “Müdahaleci kurallar” başlıklı yeni bir maddedir. Millî hukuk düzenlemelerinde yer alan müdahaleci kurallar, seçilen hukukta veya hâkimin hukukunda varsa tereddütsüz uygulanırlar. Çünkü bu kuralların genel bir tanımı yapılmamakla beraber sahip oldukları nitelik kanunlar ihtilâfı kurallarının hatta hukuk seçiminin bertaraf edilmesi sonucunu doğurur. Bunlar, ilişkide mevcut yabancılık unsuru dikkate alınmaksızın uygulanan "genel kamu menfaatine ilişk... ![]() (Şerh No: 1971 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 28-11-2009 21:33)
Bilgi [MÖHUK. 30]
![]() Madde 30 – 2675 sayılı Kanunda yer verilmeyen “Temsil yetkisi” başlıklı yeni bir maddedir. Milletlerarası özel hukukta, iradî temsil ilişkisinde yer alan üçlü ilişkideki tüm menfaatleri dengeleyen objektif bir bağlama kuralına her zaman ihtiyaç duyulmuştur. Tasarının 29 uncu maddesi bu ihtiyacı karşılamak için düzenlenmiştir. Maddenin birinci fıkrasında, temel ilişki veya temel sözleşme diye adlandırılan, temsil olunanla temsilci arasındaki temsil yetkisine, taraflar arasındaki ilişkinin tâbi ... ![]() (Şerh No: 1970 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 28-11-2009 21:32)
Bilgi [MÖHUK. 29]
![]() Madde 29 – 2675 sayılı Kanunda yer verilmeyen “Eşyanın taşınmasına ilişkin sözleşmeler” başlıklı yeni bir maddedir. Milletlerarası ticarette en fazla rastlanılan sözleşme tipi olan eşya taşıma sözleşmesi için onun özelliklerini dikkate alan bir düzenleme yapılması ihtiyacı, Tasarının yeni düzenlenen 28 inci maddesinin temel gerekçesidir. Maddenin birinci fıkrasında, Kanunun sözleşmeden doğan borç ilişkilerindeki genel yaklaşımına uygun olarak bu sözleşmeler için de hukuk seçimine imkân tanınmı... ![]() (Şerh No: 1969 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 28-11-2009 21:32)
Bilgi [MÖHUK. 28]
![]() Madde 28 – 2675 sayılı Kanunda yer verilmeyen “Fikrî mülkiyet haklarına ilişkin sözleşmeler” başlıklı yeni bir maddedir. Kendine has özelliklere sahip sözleşme tiplerinden olan fikrî mülkiyet haklarına ilişkin sözleşmelere uygulanacak hukuk, 27 nci maddede düzenlenmiştir. Madde metninde “fikrî mülkiyet” kavramının benimsenmesinin gerekçesi, Türkiye’nin de katılıp onayladığı “Dünya Fikrî Mülkiyet Örgütü” (WIPO) ile Dünya Ticaret Örgütü’nün eki olan “Ticaretle Bağlantılı Fikrî Mülkiyet Sözleşmesi... ![]() (Şerh No: 1968 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 28-11-2009 21:31)
Bilgi [MÖHUK. 27]
![]() Madde 27 – 2675 sayılı Kanunda yer verilmeyen “İş sözleşmeleri” başlıklı yeni bir maddedir. Milletlerarası özel hukuk alanında çıkan ihtilâflarda, iş sözleşmelerinin sosyal içeriğini dikkate almayan 2675 sayılı Kanunun 24 üncü maddesinin uygulanması hep yetersiz kalmaktaydı. Bu nedenle Tasarının 26 ncı maddesiyle yeni bir düzenleme getirilmiştir. İş sözleşmelerinde, hem zayıf taraf olan işçinin korunması ihtiyacı hem de Devletin ekonomik ve sosyal politikalarıyla ilgili olarak yaptığı ve birey... ![]() (Şerh No: 1967 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 28-11-2009 21:31)
Bilgi [MÖHUK. 26]
![]() Madde 26 – 2675 sayılı Kanunda yer verilmeyen “Tüketici sözleşmeleri” başlıklı yeni bir maddedir. Devletin ekonomik ve sosyal politikasının önemli bir unsuru olan tüketici, bu sözleşmenin nitelendirilmesini geniş ölçüde etkilemektedir. Bu sebeple, maddenin ikinci fıkrasında düzenlenen şartlar altında yapılan tüketici sözleşmelerinde, karşı tarafa nazaran daha zayıf ve tecrübesiz olan tüketicinin korunması ekonomik ve sosyal dengenin sağlanmasında önemli unsurlardan birini teşkil etmektedir. Tü... ![]() (Şerh No: 1966 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 28-11-2009 21:31)
Bilgi [MÖHUK. 25]
![]() Madde 25 – 2675 sayılı Kanunda yer verilmeyen “Taşınmazlara ilişkin sözleşmeler” başlıklı yeni bir maddedir. Taşınmazlara ilişkin tüm sözleşmelerin taşınmazın bulunduğu yer hukukuna (lex rei sitae) tâbi olması, genel kabul gören evrensel bir ilkedir. Bu ilkenin Tasarıya 24 üncü madde olarak aksettirilmesinde yarar görülmüştür. ![]() (Şerh No: 1965 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 28-11-2009 21:28)
|
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |