Üyemizin Notu:
5237 sayılı Kanun'da meşru savunmada sınırın aşılması konusu, “Ceza Sorumluluğunu Kaldıran veya Azaltan Nedenler” başlığı altında, 27.maddenin 2.fıkrasında düzenlenmiştir. Bu hükme göre; “(2)Meşru savunmada sınırın aşılması mazur görülebilecek bir heyecan, korku veya telaştan ileri gelmiş ise faile ceza verilmez.”
Meşru savunmada sınırın aşılması ile ilgili öncelikle değinilmesi gereken konu, sınırın taksirle aşılması halidir. 765 sayılı Kanun döneminde, sınırın taksirle aşılması halinde 50. maddenin mi yoksa 49. maddenin mi uygulama alanı bulacağı konusunda görüş ayrılıkları bulunmaktaydı. 5237 sayılı Kanun metnindeki "...kast olmaksızın..." ifadesiyle, bu görüş ayrılıkları ortadan kalkmıştır.
Sınırın taksirle aşılması ile ilgili değinilmesi gereken bir diğer husus, fiilin taksirle işlendiği halde dahi kanunda suç olarak cezalandırılabilmesi şartıdır. Eğer suç, sadece kasten işlendiği zaman cezalandırılabiliyorsa, bu durumda kişinin cezalandırılması yoluna gidilemez.Örnek vermek gerekirse; sınırı aşarken eşyaya zarar veren fail, herhangi bir suçtan dolayı ceza almayacaktır.Çünkü mala zarar verme suçu, ancak kasten işlenebilir.
Meşru savunmada sınırın taksirle aşılması durumunda failin işlediği suç, taksirle işlendiği zaman cezalandırılabilen bir suçsa, fail bu suçun cezası ile cezalandırılacak; ancak cezada 27.maddenin 1.fıkrasına göre indirim yapılacaktır. Burada taksirli suça yönelik ceza esas alınmalıdır.
Sınırın diğer bir aşılma şekli de kasten aşılmasıdır.Bu durumda savunmadaki kişi, saldırıyı durdurmasına veya sonlandırmasına rağmen savunma hareketlerine devam etmektedir.Dolayısıyla olayın başında meşru savunma halinde bulunan kişi, daha sonraları savunma amacının dışına çıkarak saldırgan hale gelmektedir.Burada sınırın aşılması söz konusudur.Savunmada bulunan kişinin düşüncesinde, amacında saldırganlık ortaya çıkmıştır.Bu hareketin sebebi öfke, intikam, kin duyguları olabilir. “Fırsatını bulmuşken saldırgana zarar verme” şeklinde bir düşünce tarzı olabilir.Fail, saldırıyı defetmek için hareket etmemektedir.
Böyle bir durumda hukuka uygunluk nedeninden bahsedilemez. Hukuk düzeninin bu hareketleri koruması düşünülemez.Kişi, bilerek ve isteyerek meşru savunma sınırını aşıyorsa, 27.maddedeki indirim sebeplerinden yararlanmamalıdır.
|