|
THS Şerhine Son Eklenen Şerhler |
Bilgi [MK. 503]
MK. 503 Madde Gerekçesi
Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 450 nci maddesini karşılamaktadır. Yürürlükteki maddeden ve kaynak Kanundan farklı olarak uygulamada ve doktrinde kabul edildiği üzere, miras sözleşmesi yapabilmek için tasarrufta bulunanın kısıtlı olmaması koşulu da maddeye dahil edilmiştir. (Şerh No: 2302 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 05-12-2009 23:55)
Bilgi [MK. 502]
MK. 502 Madde Gerekçesi
Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 449 uncu maddesini karşılamaktadır. Arılaştırılmak suretiyle yeniden kaleme alınmıştır. (Şerh No: 2301 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 05-12-2009 23:53)
Bilgi [MK. 501]
MK. 501 Madde Gerekçesi
Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 448 inci maddesini karşılamaktadır. Maddenin kenar başlığı yürürlükteki 448 inci maddede "Hazine" şeklindedir. Bunun yerine maddede "Devlet" sözcüğüne yer verilmiş ve bunun anlamı daha iyi ifade edeceği düşünülmüştür. (Şerh No: 2300 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 05-12-2009 21:27)
Bilgi [MK. 500]
MK. 500 Madde Gerekçesi
Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 447 nci maddesini karşılamaktadır. Yeni düzenlemede sahih / gayrisahih nesep ayrımı kaldırılmış olduğundan yürürlükteki maddenin birinci fıkrasında yer alan "kendisini evlât edinen kimseye, nesebi sahih füruu gibi mirasçı olurlar" deyimindeki, "nesebi sahih füruu gibi" sözcükleri maddeden çıkarılmış, bunun yerine "evlât edinene, kan hısımı gibi" mirasçı olurlar ifadesi konulmuştur. Maddenin ikinci fıkrası yürürlükteki fıkrayı aynen tekrar etmektedir. Bu fıkrad... (Şerh No: 2299 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 05-12-2009 20:36)
Bilgi [MK. 499]
MK. 499 Madde Gerekçesi
Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 444 üncü maddesini karşılamaktadır. Maddenin (3) numaralı bendinde bentte sağ kalan eşin miras bırakanın büyük ana ve büyük babaları ve onların çocukları ile mirasçı olması hali düzenlenmiş, bende -ve onların çocukları- deyimi eklenmiştir. Böylece 497 nci maddede yapılan değişiklikle uyum sağlanmıştır. Yürürlükteki maddenin son fıkrası değiştirilmek suretiyle 497 nci maddenin son fıkrasına alındığından madde metnine alınmamıştır. (Şerh No: 2298 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 05-12-2009 20:33)
Bilgi [MK. 498]
MK. 498 Madde Gerekçesi
Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 443 uncu maddesini karşılamaktadır. Madde evlilik dışında doğmuş olmakla beraber soybağı sonradan tanıma veya hâkim hükmü ile oluşturulanların evlilik içi hısımlar gibi mirasçı olacakları ilkesini getirmektedir. Evlilik dışı doğanlarla ilgili olarak, Anayasa Mahkemesinin 11.9.1987 tarih ve E. 1987/1, K. 1987/18 sayılı, sahih nesepli çocuklarla gayri sahih nesepli çocukların baba tarafından birlikte mirasçı olmaları hâlinde farklı oranlarda mirasçı olmalarını düze... (Şerh No: 2297 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 05-12-2009 20:28)
Bilgi [MK. 497]
MK. 497 Madde Gerekçesi
Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 441 inci maddesini karşılamaktadır. Maddenin ilk dört fıkrası yürürlükteki maddeden arılaştırılmak sureti ile ve esaslı bir değişiklik yapılmadan alınmıştır. Büyük ana ve büyük babanın kendi çocukları varken, yani miras bırakanın amcası, halası, teyzesi veya dayısı hayatta iken, kendisinden önce ölmüş olan büyük ana veya büyük babanın miras hisseleri bu kişilere intikal edememektedir. Bu durum haksızlıklara yol açacak niteliktedir. Türk toplumunun aile yapısı ... (Şerh No: 2296 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 05-12-2009 20:24)
Bilgi [MK. 496]
MK. 496 Madde Gerekçesi
Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 440 inci maddesini karşılamaktadır. Arılaştırılmak suretiyle yeniden kaleme alınmıştır. Hüküm değişikliği yoktur. Maddenin kenar başlığı "baba ve ana" yerine, Türk dilinde bu iki sözcüğün kullanılışında ana sözcüğünün önde kullanılması ve anaya verilen önem göz önünde tutularak "ana ve baba" deyimi kullanılmıştır. (Şerh No: 2295 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 05-12-2009 20:21)
Bilgi [MK. 495]
MK. 495 Madde Gerekçesi
Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 439 uncu maddesini karşılamaktadır. Arılaştırılmak suretiyle kenar başlıklarıyla birlikte yeniden kaleme alınmıştır. Hüküm değişikliği yoktur. (Şerh No: 2294 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 05-12-2009 20:19)
Şikayeti haklı gösterecek bazı emare ve olguların zayıf ve dolaylı da olsa varlığı halinde bu olgu veya emareye dayanılarak, başkalarının da böyle bir olay karşısında, davalı gibi hareket etmesinin uygun görüleceği, diğer bir anlatımla orta düzeydeki kişinin de somut olaydaki gibi davranacağı ve bu çerçevenin içinde kalan şikayet "hakkının yerinde kullanıldığı kabul edilmelidir.
(Şerh No: 2293 - Ekleyen: Av.Kamil Nadir SARILKAN - Tarih : 05-12-2009 16:14)
Türkçe [GelirVK. 27]
Aşağıda yazılı donanım ve asker azığı ederleri, gelir vergisinden ayrıktır:
1. Özel yasalarına dayanarak verilen yemek ve hayvan yem ederleri ya da bu nitelikte yapılan ödemeler;
2. Demirbaş olarak verilen giyim varlığı (Kamusal ve özel kuruluşlarca çalışanlara iş gereği verilen ve bu kişilerin işten ayrılmaları durumunda geri alınan giyim varlığı);
3. Para toplayanlar için yapılan giyim giderleri.
(Şerh No: 2291 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 04-12-2009 22:59)
Türkçe [GelirVK. 26]
Aşağıda yazılı yurt görevi yardımları, gelir vergisinden ayrıktır:
1. Savaş sakatlığı artırımları;
2. Savaş sakatlarına ve şehitlerin dul ve yetimlerine verilen tekel satımlıkları;
3. Şehitlerin dul ve yetimlerine şehit dul ve yetimi konumu gereği yapılan bütün ödemeler (Bu hükmün uygulanmasında özel yasalarına göre şehit kılınanlar ile savaş, başkaldırı, kır uğruları ile kaçakçıları izleme ve çatışma, sanıkların ve hükümlülerin izlenmesi, arazide savaş denemesi, eğitim ve uygulama sırasında görev başında ya da görevden doğan nedenlerle ölenler şehit sayılır.);
4.Yurt görevlerinin düzene konulması nedeniyle bağlanan aylıklar ile verilen ödüller.
(Şerh No: 2290 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 04-12-2009 22:53)
Bilgi [TCK. 27]
Ceza Sorumluluğunu Kaldıran veya Azaltan Nedenlerle ilgili genel açıklamalar (TCK md27)
5237 sayılı Kanun'da meşru savunmada sınırın aşılması konusu, “Ceza Sorumluluğunu Kaldıran veya Azaltan Nedenler” başlığı altında, 27.maddenin 2.fıkrasında düzenlenmiştir. Bu hükme göre; “(2)Meşru savunmada sınırın aşılması mazur görülebilecek bir heyecan, korku veya telaştan ileri gelmiş ise faile ceza verilmez.” Meşru savunmada sınırın aşılması ile ilgili öncelikle değinilmesi gereken konu, sınırın taksirle aşılması halidir. 765 sayılı Kanun döneminde, sınırın taksirle aşılması halinde 50.... (Şerh No: 2288 - Ekleyen: Av.Onur KART - Tarih : 04-12-2009 21:30)
Basın toplantısında söylenen hakaret nitelikli sözleri servise veren haber ajansı aleyhine uygun bir tazminata hükmolunmalıdır.
(Şerh No: 2289 - Ekleyen: Av.Kamil Nadir SARILKAN - Tarih : 04-12-2009 21:28)
Bilgi [TCK. 25]
Meşru savunma ve zorunluluk hali ile ilgili genel açıklamalar
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda meşru savunma, “Ceza Sorumluluğunu Kaldıran veya Azaltan Nedenler” başlığı altında,25.maddenin 1.fıkrasında düzenlenmiştir.Bu düzenleme; “Gerek kendisine ve gerek başkasına ait bir hakka yönelmiş,gerçekleşen, gerçekleşmesi veya tekrarı muhakkak olan haksız bir saldırıyı o anda hal ve koşullara göre saldırı ile orantılı biçimde defetmek zorunluluğu ile işlenen fiillerden dolayı faile ceza verilmez.” şeklindedir. Meşru savunmadan söz edebilmek için öncelikle bir... (Şerh No: 2287 - Ekleyen: Av.Onur KART - Tarih : 04-12-2009 18:16)
Daimi ikametgah ile beşeri ve ekonomik ilişkileri yurtdışında yoğunluklu bulunan Türk vatandaşlarının Gelir vergisi kanunu kapsamında Türkiye de elde etmiş oldukları kazanç ve iratlarının vergilendirilmesi
(Şerh No: 2277 - Ekleyen: Muhsin KOÇAK - Tarih : 04-12-2009 11:47)
Davacı tarafından daha önce açılan davada davacı, dava konusu yaptığı Genel Kredi Taahhütnamesindeki imzayı kabul etmiş, bu kabul doğrultusunda dava red olunarak ve temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. Bu durumda anılan kararın HUMK.nun 237 maddesi kapsamında kesin hüküm teşkil edeceği gözetilmeden mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
(Şerh No: 2286 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 04-12-2009 10:40)
Türkçe [GelirVK. 25]
Aşağıda yazılı ödence ve yardımlar, gelir vergisinden ayrıktır:
1. Ölüm, sakatlık, hastalık (Değişik ibare: 16.06.2009-5904 s.y./1.m.) ve işsizlik nedenleriyle verilen ödence (işe başlatmama ödencesi içinde) ve yapılan yardımlar;
2. Yoksullara belli bir süre için ya da yaşam boyunca yapılan yardımlar (Asker ailelerine yapılan yardımlarla yardım derneklerinin ve yardım bankalarının yardımları, kesin olarak bu ayrıklığa girer.);
3. (Değişik bent: 28.06.2001-4697 s.y./3.m.) Yasayla kurulan emekli bankaları ile 506 sayılı Toplumsal Sigortalar Yasasının geçici 20. maddesinde belirtilen bankalarca kendi aylığı bağlananlara aylıkları dışında, yasaları ya da konumları gereğince verilen emekli, dul, yetim ve evlilik için aylık dışı para ya da geri verilen yatırım parası ve sürelerini doldurmamış bulunanlar ile dul ve yetimlerine toptan ödenen ödenceler (506 sayılı Toplumsal Sigortalar Yasasının geçici 20. maddesinde belirtilen bankalarca ödenen ödence, yardım ve toptan ödemeler, en yüksek devlet görevlisine ödenen en yüksek ödeme tutarından çok ise aradaki fark, ücret olarak vergilendirilir. Bu karşılaştırmada gerek farklı bankalardan gerek aynı sandıktan farklı zamanlarda yapılan aylık dışı ödeme, ödence ve toptan ödemeler topluca göz önüne alınır.);
4. Çalışanlara çocuk için ödenen artırımlar (Bu artırımlar devletçe verilen tutarları aştığında aşan kısım, vergilendirilir.);
5. Evlenme ve doğum nedeniyle çalışanlara yapılan yardımlar (Bu ayrıklık çalışanın iki aylığına...
(Şerh No: 2266 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 03-12-2009 22:19)
Türkçe [GelirVK. 24]
(Değişik madde: 24.12.1980-2361 s.y./18.m.)
Gider karşılığı olarak yapılan aşağıda yazılı ödemeler, gelir vergisinden ayrıktır:
1 . (Değişik bent: 31.12.1981-2574 s.y./5.m.) Yolluk Yasasına bağlı kurumlarca yolluk olarak yapılan ödemeler;
2. (Değişik bent: 31.12.1982-2772 s.y./3.m.) Yolluk Yasası kapsamı dışında kalan kurumlarca yönetim kurulu başkanı ve üyeleri ile denetçilerine, tasfiye görevlilerine ve çalışanlara (Yolluk Yasasına bağlı olsun olmasın her türlü sözleşmeli çalışan içinde) verilen gerçek yol giderlerinin tümü ile yemek ve yatma giderlerine karşılık verilen gündelikler (Bu gündelikler, aynı aylık düzeyindeki devlet görevlilerine verilen gündeliklerden fazla ise ya da devletçe verilen gündeliklerin en yüksek sınırını aşarsa aradaki fark, ücret olarak vergilendirilir.);
3. (Yürürlükten kaldırılan bent: 26.12.1993-3946 s.y./38.m.)
4. 657 sayılı Devlet Görevlileri Yasasına göre ödenen yakacak yardımı (görevli, işçi ve Bağ-Kur emeklilerine öndelik olarak ödenenler içinde);
5. Sayım işleri ile seçim işlerinde çalıştırılanlara özel yasalarına göre verilen zorunlu gider karşılıkları.
(Şerh No: 2265 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 03-12-2009 21:54)
Bilgi [MK. 494]
MK. 494 Madde Gerekçesi
Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 438 inci maddesini karşılamaktadır. Madde arılaştırılmak suretiyle yeniden kaleme alınmıştır. Hüküm değişikliği yoktur. (Şerh No: 2264 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 03-12-2009 14:50)
Bilgi [MK. 493]
MK. 493 Madde Gerekçesi
Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 437 nci maddesini karşılamaktadır. Yürürlükteki metin esas alınmakla beraber madde daha sade biçimde düzenlenmiştir. İstisnai bir zamanaşımı niteliğinde olan olağanüstü zamanaşımı ancak olağan zamanaşımı süresi işlemeye başlamadan önce zarar gören tarafından bilinmesi veya anlaşılması olanağı bulunmayan bir hesap yanlışlığının veya bir sorumluluk sebebinin sonradan öğrenilmesi hâlinde uygulanacaktır. (Şerh No: 2263 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 03-12-2009 14:48)
Bilgi [MK. 492]
MK. 492 Madde Gerekçesi
Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 436 ncı maddesini karşılamakta olan madde konu ve kenar başlıklarıyla birlikte yeniden kaleme alınmıştır. Yeni düzenleme vesayet organlarının sorumluluğu eskisinden farklı esaslara bağlandığından sorumluluğa ilişkin zamanaşımının düzenlenmesinde de bu husus dikkate alınmıştır. Sorumlu vasi ve kayyıma karşı açılacak tazminat davası kesin hesabın tebliğ edildiği tarihten itibaren bir yıllık zamanaşımına tâbi olacaktır. Yasal danışmanlar için kesin hesap söz k... (Şerh No: 2262 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 03-12-2009 14:37)
Bilgi [MK. 491]
MK. 491 Madde Gerekçesi
Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 435 inci maddesini karşılamaktadır. Maddenin kenar başlığı İsviçre Medenî Kanununun 453 üncü maddesine uygun olarak "Vasinin görevine son verilmesi" şeklinde değiştirilmiştir. Madde arılaştırılmak suretiyle kaleme alınmıştır. Maddedeki "sulh hakimi" deyimi yerine "vesayet makamı" deyimi kullanılmıştır. Hüküm değişikliği yoktur. (Şerh No: 2261 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 03-12-2009 14:32)
Bilgi [MK. 490]
MK. 490 Madde Gerekçesi
Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 434 üncü maddesini karşılamaktadır. Arılaştırılmak ve "sulh hâkimi" yerine "Vesayet makamı" deyimi kullanılmak suretiyle yeniden kaleme alınmıştır. Hüküm değişikliği yoktur. (Şerh No: 2260 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 03-12-2009 14:30)
Bilgi [MK. 489]
MK. 489 Madde Gerekçesi
Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 433 üncü maddesini karşılamaktadır. Arılaştırılmak ve "sulh hâkimi" yerine "vesayet makamı" deyimi kullanılmak suretiyle yeniden kaleme alınmıştır. Hüküm değişikliği yoktur. (Şerh No: 2259 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 03-12-2009 14:25)
Bilgi [MK. 488]
MK. 488 Madde Gerekçesi
Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 432 inci maddesini karşılamaktadır. Arılaştırılmak ve "sulh mahkemesi" yerine "vesayet makamı", "asliye mahkemesi" yerine "denetim makamı" deyimleri kullanılmak suretiyle yeniden kaleme alınmıştır. Maddeye "Denetim makamı, gerektiğinde duruşma da yaparak bu itirazı kesin karara bağlar" hükmü eklenmiştir. Bu hükümle vesayet makamı kararlarına karşı denetim makamı nezdinde yapılan itirazın nasıl inceleneceği ve karara bağlanacağı düzenlenmektedir. Buna göre denetim ma... (Şerh No: 2258 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 03-12-2009 14:22)
Bilgi [MK. 487]
MK. 487 Madde Gerekçesi
Gerekçe;Yürürlükteki Kanunun 431 inci maddesini karşılamaktadır. Arılaştırılmak ve "sulh mahkemesi" yerine "vesayet makamı" deyimi kullanılmak suretiyle yeniden kaleme alınmıştır. Hüküm değişikliği yoktur. (Şerh No: 2257 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 03-12-2009 14:16)
Bilgi [MK. 486]
MK. 486 Madde Gerekçesi
Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 430 uncu maddesini karşılamaktadır. Arılaştırılmak suretiyle yeniden kaleme alınmıştır. Önceki maddelerde olduğu gibi, bu madde de "sulh mahkemesi" yerine "vesayet makamı" deyimi kullanılmıştır. Yürürlükteki Kanunun 430 uncu maddesine göre, vesayet makamı olan sulh mahkemesi vasi tutuklatabilir ve mallarını haczettirebilir. Vesayet makamı vasinin mallarını doğrudan doğruya kendi kararıyla haczedebilmelidir. Zira haczi icra dairelerinden veya başka mahkemeden isteme ... (Şerh No: 2256 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 03-12-2009 14:13)
Bilgi [MK. 485]
MK. 485 Madde Gerekçesi
Gerekçesi; Madde İsviçre Medenî Kanununun 447 nci maddesine uygun olarak iki fıkra hâline getirilmiştir. Yürürlükteki 429 uncu madde arılaştırılmak ve "sulh hâkimi" yerine "vesayet makamı" deyimi kullanılmak suretiyle yeniden kaleme alınmıştır. (Şerh No: 2255 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 03-12-2009 14:05)
Bilgi [MK. 484]
MK. 484 Madde Gerekçesi
Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 428 inci maddesini karşılamaktadır. Arılaştırılmak suretiyle yeniden kaleme alınmıştır. Maddenin ikinci fıkrasında "sulh hâkimi" yerine "vesayet makamı" denilmiştir. (Şerh No: 2254 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 03-12-2009 14:00)
Bilgi [MK. 483]
MK. 483 Madde Gerekçesi
Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 427 nci maddesini karşılamaktadır. Arılaştırılmak suretiyle yeniden ve iki fıkra hâlinde kaleme alınmıştır. Maddede "sulh hâkimi" yerine "vesayet makamı" deyimi kullanılmıştır. Bu şekilde madde İsviçre Medenî Kanunu'nun 445 inci maddesine uygun hâle getirilmiştir. (Şerh No: 2253 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 03-12-2009 13:57)
Bilgi [MK. 482]
MK. 482 Madde Gerekçesi
Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 426 ncı maddesini karşılamaktadır. Hüküm değişikliği yoktur. Yürürlükteki metinde yer alan "zaruri olan idari tasarruflar" yerine "Zorunlu İşler" deyimi kullanılmıştır. (Şerh No: 2252 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 03-12-2009 13:54)
Bilgi [EskiBK. 11]
Borçlar Kanunu madde 11'de düzenlenen Şekil Serbestisi İlkesi Işığında Elektronik Sözleşmelerin Hukuki Geçerliliği
Borçlar Kanunu madde 11'de düzenlenen Şekil Serbestisi İlkesi Işığında Elektronik Sözleşmelerin Hukuki Geçerliliği (*) Türk Hukukunda 2004 yılına kadar konuyu düzenleyen özel bir mevzuat olmamakla birlikte, Borçlar Kanununun genel olarak sözleşmeleri düzenleyen maddeleri elektronik sözleşmelere de uygulanabilecek mahiyette kabul edilmiştir ve bu açıdan bir sözleşmenin elektronik olarak akdedilmesinin sözleşmenin hukuki geçerliliği konusunda hiçbir etkisi olmayacağını hemen belirtmek gerekir. ... (Şerh No: 2251 - Ekleyen: Sinan ÖZTÜRK - Tarih : 03-12-2009 12:21)
Bilgi [EskiBK. 1]
Elektronik Sözleşmelerle İlgili Yasal Kaynaklar ve Hukuki Dayanaklar
Elektronik Sözleşmelerle İlgili Yasal Kaynaklar ve Hukuki Dayanaklar(*) Elektronik Sözleşmelerle ilgili Birleşmiş Milletler Uluslararası Ticaret Hukuku Komisyonunun 1996 tarihli (1998 düzeltmeleri ile birlikte) Elektronik Ticaret Model Yasası tüm Birleşmiş Milletler üyesi devletlere tavsiye niteliğinde sunulan bir yasa taslağını oluşturmaktadır. Bu taslak yasaya genel hatlarıyla dayanan ulusal yasalar Avustralya, Bermuda, Kolombiya, Fransa, Hong Kong Özel İdaresi, İrlanda, Filipinler, Güney K... (Şerh No: 2250 - Ekleyen: Sinan ÖZTÜRK - Tarih : 03-12-2009 12:07)
Bilgi [EskiBK. 1]
Elektronik Sözleşmede İsimlendirme Sorunu: Elektronik Sözleşme mi, Dijital Sözleşme mi?(*)
Elektronik Sözleşmede İsimlendirme Sorunu: Elektronik Sözleşme mi, Dijital Sözleşme mi?(*) Verilerin sayısallaşması anlamını taşıyan terim dijital terimidir. Elektronik sözleşmenin tanımına bakıldığında verilerin sayısallaşmasının vazgeçilmez bir unsur olduğu görülmektedir. Bu nedenle elektronik sözleşmelerin doğru isimlendirmesi esasen “dijital sözleşmeler” olarak tesbit edilmelidir. Gerçekten de, elektronik kavramı, dijitale göre çok daha geniş bir anlama sahip olduğundan ve analog kavr... (Şerh No: 2249 - Ekleyen: Sinan ÖZTÜRK - Tarih : 03-12-2009 11:58)
Bilgi [EskiBK. 1]
Elektronik Sözleşmenin Hukuki Yönü ve Tanımı: Elektronik Sözleşme Nedir?
Elektronik Sözleşmenin Hukuki Yönü ve Tanımı: Elektronik Sözleşme Nedir?(*) Elektronik sözleşme kavramı temel olarak geleneksel sözleşme ile aynı hukuki unsurlara haizdir. Netice olarak elektronik sözleşmenin de çok taraflı ve birbirine uygun irade beyanları ile oluşan bir hukuki muamele olduğunu tesbit etmek gerekir. Kavramı geleneksel sözleşmelerden ayıran nokta ise, bu sözleşmelerin elektronik olarak akdedilmesi olduğundan, tanımı bu noktada biraz açmak gerekmektedir: Elektronik ticaret... (Şerh No: 2248 - Ekleyen: Sinan ÖZTÜRK - Tarih : 03-12-2009 11:53)
Bilgi [EskiBK. 1]
Borçlar Kanunu madde 1 Gereğince Sözleşme (Akit) Kavramı ve Sözleşmenin Tanımı: Sözleşme Nedir?
Borçlar Kanunu madde 1 Gereğince Sözleşme (Akit) Kavramı ve Sözleşmenin Tanımı: Sözleşme Nedir? (*) Borçlar Kanunumuzun 1. maddesine göre akit, iki tarafın karşılıklı ve birbirine uygun irade beyanı ile oluşan hukuki muameledir. TEKİNAY sözleşmeyi biraz daha geniş tanımla, “genellikle birbirinden farklı menfaat ve amaçlarla hareket eden kişiler arasında hukuki bir sonuç doğurmak ve özellikle bir borç ilişkisi kurmak, mevcut borçta değişiklik yapmak, ya da onu büsbütün ortadan kaldırmak iç... (Şerh No: 2247 - Ekleyen: Sinan ÖZTÜRK - Tarih : 03-12-2009 11:48)
Maddenin 3. fıkrasındaki ihbar ve ihtarların geçerliğine dair sayılan şekiller (noter aracılığıyla-iadeli taahhütlü mektupla-telgrafla) ispat şartıdır. Taraflar arasında yapılan sözleşme ile ihbar ve ihtarların geçerliğine dair başkaca yazılı şekil şartları kararlaştırılmışsa bu şekilde yapılan ihbar ve ihtarlar da geçerlidir. E-mail yolu ile yapılan fesih ihbarı diğer tarafça kendilerine ulaşmadığı, içeriğinin fesih olmadığı gibi nedenlerle inkar edilmediği sürece işbu şekilde yapılan fesih ihb...
(Şerh No: 2246 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 03-12-2009 10:44)
Tacirler arasında diğer tarafı temerrüde düşürmek-sözleşmeyi fesih-sözleşmeden rücu amacıyla yapılacak ihtar ve ihbarların geçerliliği için (ispat şartı niteliğindedir) noter aracılığıyla veya iadeli taahhütlü mektupla ya da telgrafla yapılması şarttır. Anılan ihbar ve ihtarların yapıldığı hususu tanık beyanı ile kanıtlanamaz.
(Şerh No: 2245 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 03-12-2009 10:33)
4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 166. maddesinin üçüncü fıkrasının "Bu halde tarafların ikrarlarının hakimi bağlamayacağı hükmü uygulanmaz." biçimindeki son tümcesi Anayasa'ya aykırı değildir.
(Şerh No: 2244 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 02-12-2009 16:02)
Önerge [CMK. 153]
(1) Müdafi, soruşturma evresinde dosya içeriğini inceleyebilir ve istediği belgelerin bir örneğini harçsız olarak alabilir.
(2) Müdafiin dosya içeriğini incelemesi veya belgelerden örnek alması, soruşturmanın amacını tehlikeye düşürebilecek ise, Cumhuriyet savcısının istemi üzerine, sulh ceza hakiminin kararıyla bu yetkisi kısıtlanabilir. Ancak bu kısıtlama, tutuklu şüphelinin tutuk durumuna itiraz edecek veya salıverme talebinde bulunacak müdafi hakkında uygulanamaz.
(3) Yakalanan kişinin veya şüphelinin ifadesini içeren tutanak ile bilirkişi raporları ve adı geçenlerin hazır bulunmaya yetkili oldukları diğer adli işlemlere ilişkin tutanaklar hakkında,ikinci fıkra hükmü uygulanmaz.
(4) (Değişik fıkra:25/05/2005-5353 S.K./23.mad.) Müdafi, iddianamenin mahkeme tarafından kabul edildiği tarihten itibaren dosya içeriğini ve muhafaza altına alınmış delilleri inceleyebilir; bütün tutanak ve belgelerin örneklerini harçsız olarak alabilir.
(5) Bu maddenin içerdiği haklardan suçtan zarar görenin vekili de yararlanır.
(Şerh No: 2243 - Ekleyen: Av.Erkan ŞENSES - Tarih : 02-12-2009 10:39)
Önerge [CMK. 136]
Şüpheli veya sanığa yüklenen suç dolayısıyla müdafiin bürosu, konutu, yerleşim yerindeki telekomünikasyon araçları ile mobil telefonu hakkında, 135 inci madde hükmü uygulanamaz.
(Şerh No: 2242 - Ekleyen: Av.Erkan ŞENSES - Tarih : 01-12-2009 12:46)
Bilgi [BankacılıkK. 169]
MADDE GEREKÇESİ
Madde 169.- Diğer kanunlarda mülga 3182 ve bu Kanunla yürürlükten kaldırılan 4389 sayılı Kanunlara yapılan atıfların bu Kanuna yapıldığı belirlenmiştir. (Şerh No: 2240 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 01-12-2009 11:23)
Bilgi [BankacılıkK. 168]
MADDE GEREKÇESİ
Madde 168.- Maddeyle, yürürlükten kaldırılan hükümler ile diğer kanunlarda yapılan değişiklikler belirlenmiştir. (Şerh No: 2239 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 01-12-2009 11:22)
Bilgi [BankacılıkK. 167]
MADDE GEREKÇESİ
Madde 167.- Bu Kanunla yürürlükten kaldırılan 4389 sayılı Bankalar Kanununun 24 üncü maddesinin (4) numaralı fıkrasında yazılı hüküm, zimmet suçunu kapsayacak şekilde düzenlenmiştir. (Şerh No: 2238 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 01-12-2009 11:21)
Bilgi [BankacılıkK. 166]
MADDE GEREKÇESİ
Madde 166.- Bu Kanunla yürürlükten kaldırılan 4389 sayılı Bankalar Kanununun 22 nci maddesinin (4) numaralı fıkrasında yazılı suça ilişkin olarak, 24 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrasında öngörülen özel hükümler aynen muhafaza edilmiştir. (Şerh No: 2237 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 01-12-2009 11:18)
Bilgi [BankacılıkK. 165]
MADDE GEREKÇESİ
Madde 165.- Bu Kanunla yürürlükten kaldırılan 4389 sayılı Bankalar Kanununun 24 üncü maddesinin (7) numaralı fıkrasında yer alan adlî para cezaları 5237 sayılı Türk Ceza Kanununa paralel olarak düzenlenmek suretiyle muhafaza edilmiştir. (Şerh No: 2236 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 01-12-2009 11:17)
Bilgi [BankacılıkK. 164]
MADDE GEREKÇESİ
Madde 164.- Bu Kanunla yürürlükten kaldırılan 4389 sayılı Bankalar Kanununun 24 üncü maddesinin (2) numaralı fıkrasının özel yetkiye ilişkin hükümleri bu madde kapsamına alınmıştır. (Şerh No: 2235 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 01-12-2009 11:16)
Bilgi [BankacılıkK. 163]
MADDE GEREKÇESİ
Madde 163.- Bu Kanunla yürürlükten kaldırılan 4389 sayılı Bankalar Kanununun 24 üncü maddesinin (2) numaralı fıkrasının ilk cümlesi hükmü bu madde kapsamına alınmıştır. Ayrıca, kovuşturmaya yer olmadığı kararının tebliğ edilmesine paralel olarak, kamu davası açılması hâlinde buna ilişkin iddianamenin bir örneğinin de Kuruma ve Fona tebliğ edileceği öngörülmüştür. (Şerh No: 2234 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 01-12-2009 11:14)
Bilgi [BankacılıkK. 162]
MADDE GEREKÇESİ
Madde 162.- Bu Kanunla yürürlükten kaldırılan 4389 sayılı Bankalar Kanununun 24 üncü maddesinin (1) numaralı fıkrası aynen muhafaza edilmiş, (3) numaralı fıkrasının ilk cümlesi hükmü de bu maddeye alınmıştır. (Şerh No: 2233 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 01-12-2009 11:11)
Bilgi [BankacılıkK. 161]
MADDE GEREKÇESİ
Madde 161.- Bu Kanunla yürürlükten kaldırılan 4389 sayılı Bankalar Kanununun 22 nci maddesinin (11) numaralı fıkrası aynen muhafaza edilmiştir. (Şerh No: 2232 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 01-12-2009 11:10)
Bilgi [BankacılıkK. 160]
MADDE GEREKÇESİ
Madde 160.- Bu Kanunla yürürlükten kaldırılan 4389 sayılı Bankalar Kanununun 22 nci maddesinin (3) ve (4) numaralı fıkralarında yazılı suçlar bu madde altında toplanmıştır. Diğer taraftan, bu Kanunla yürürlükten kaldırılan 4389 sayılı Bankalar Kanununun 22 nci maddesinin (3) numaralı fıkrasında yazılı suç 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 247 nci maddesi paralelinde düzenlenmiştir. (Şerh No: 2231 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 01-12-2009 11:06)
Bilgi [BankacılıkK. 159]
MADDE GEREKÇESİ
Madde 159.- Bu Kanunla yürürlükten kaldırılan 4389 sayılı Bankalar Kanununun 22 nci maddesinin (8), (9) ve (10) numaralı fıkralarında yazılı suçlar ve ağırlaştırıcı nedenler bu madde altında toplanmıştır. Ayrıca bu Kanunla yürürlükten kaldırılan 4389 sayılı Bankalar Kanununun 22 nci maddesinin (10) numaralı fıkrasının son cümlesi hükmü muhafaza edilmiştir. Maddede öngörülen cezalar 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu paralelinde düzenlenmiştir. (Şerh No: 2230 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 01-12-2009 11:05)
Bilgi [BankacılıkK. 158]
MADDE GEREKÇESİ
Madde 158.- Bu Kanunla yürürlükten kaldırılan 4389 sayılı Bankalar Kanununun 22 nci maddesinin (7) numaralı fıkrasında düzenlenen suça bu maddede yer verilmiştir. Anılan suç, bu Kanunla yürürlükten kaldırılan 4389 sayılı Bankalar Kanununda da, bir tehlike suçu olarak düzenlenmiştir. Yani suçun oluşması için bir bankanın itibarının ya da servetinin fiilen zarar görmesi gerekmemekte; zarar görme tehlikesinin oluşması yeterli olmaktadır. Ancak uygulamada anılan madde yanlış yorumlanmakta ve yar... (Şerh No: 2229 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 01-12-2009 11:03)
Bilgi [İşK. 6]
Madde Gerekçesi:
MADDE 6 - 1475 sayılı İş Kanununun bazı maddelerinde (örneğin 14, 53) işyerinin devrinden söz edilmekle beraber, bu konuyu genel olarak düzenleyen ve sonuçlarını belirleyen hükümler bulunmamaktadır. Deniz İş Kanununda geminin mülkiyetinin kısmen veya tamamen başkasına geçmesinin iş sözleşmesinin feshini gerektirmeyeceği (m. 19) hükme bağlanmakla, sınırlı da olsa, işyeri devrine ilişkin bir düzenleme getirilmiş, ancak Basın İş Kanunu ve Borçlar Kanunu’nda da işyerinin devrini günün ihtiyaçlarına ... (Şerh No: 2228 - Ekleyen: Av.Evren AKÇAY - Tarih : 01-12-2009 10:05)
Bilgi [İYUK. 24]
kanun yolu ve savunma hakkının etkin kılınmasını önleyen riskler
AY'nin 36 ve 40 madde savunma ve kanun yolunun etkin kullanılmasını teminen, karara karşı başvurulacak kanun yolu, mercii ve süresinin gösterilmesini önerir. Yürürlükteki düzenleme bu öneriyi pratize etmekten uzak bir yaklaşıma sahiptir. Kanun yolunu etkin ve verimli kılmak, 36 ve 40 maddenin varlık sebebini işler kılacak bir düzenlemenin varlığını gerektirir. Gerekçeli kararın ne kadarlık sürede kaleme alınması ya da hazırlanması gerektiğine ilişkin bir buyruk veya öneriden yoksunluk, bu yapıla... (Şerh No: 2227 - Ekleyen: Hilmi ŞEKER - Tarih : 30-11-2009 21:05)
Türkçe [GelirVK. 23]
(Değişik madde: 24.12.1980-2361 s.y./17.m.)
Aşağıda yazılı ücretler, gelir vergisinden ayrık tutulmuştur:
1. Köylerde ya da son kişi sayımına göre belediye içi toplam kişi sayısı 5000'i aşmayan yerlerde etkinlik gösteren ve salt el ile dokunan halı ve kilim üreten işletmelerde çalışan işçilerin ücretleri;
2. (Değişik: 22.07.1998-4369 s.y./28.m.) Gelir vergisinden bağışık olanların ya da gerçek yöntemde vergilendirilmeyen çiftçilerin yanında çalışan işçilerin ücretleri;
3. Toprak altı işletmesi niteliğindeki madenlerde değerli süs taşı elde etme işi ve bununla ilgili diğer bütün işlerde çalışanların salt yeraltında çalıştıkları zamanlara ilişkin ücretleri;
4. (Yürürlükten kaldırılan bent: 22.07.1998-4369 s.y./82.m.)
5. Köy muhtarları ile köylerin yazman, korucu, imam, bekçi ve benzeri hizmetlilerine köy bütçesinden ödenen ücretler ile çiftçi mallarını koruma bekçilerinin ücretleri;
6. Hizmetçilerin ücretleri (Hizmetçiler, özel kişilerce evlerde, bahçelerde, çok katlı yapılarda ve tecim yeri olmayan diğer yerlerde orta hizmetçiliği, süt ninelik, dadılık, bahçıvanlık, kapıcılık gibi özel hizmetlerde çalıştırılan kişilerdir.) (Mürebbiyelere ödenen ücretler ayrıklık kapsamında değildir);
7. Sanat okulları ile bu nitelikteki eğitim kurumlarında, ceza ve iyileştirmeevlerinde, düşkünlerevlerinin işliklerinde çalışan öğrencilere, hükümlü ve tutuklulara ve düşkünlere verilen ücretler;
8. (Değişik bent: 25.05.1995-4108 s.y./16.m.) Çalışanlara işverenlerce yemek ...
(Şerh No: 2226 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 30-11-2009 17:32)
Türkçe [GelirVK. 22]
(Yürürlükten kaldırılan madde: 04.12.1985-3239 s.y./138.m.; yeniden düzenlenen madde: 09.04.2003-4842 s.y./2.m.)
1. Bireysel emeklilikten emeklilik hakkı kazananlar ile bu dizgeden ölüm, sakatlık, işine sona verilme gibi zorunlu nedenlerle ayrılanlara yapılan ödemelerin % 25'i, Türkiye'de bulunanlar ile merkezi Türkiye'de bulunan diğer sigorta ortaklıklarından on yıl süreyle prim ödeyenler ile ölüm, sakatlık, işine son verilme gibi zorunlu nedenlerle ayrılanlara yapılan ödemelerin % 10'u ve tek primli yıllık gelir sigortalarından yapılan ödemelerin tamamı gelir vergisinden ayrıktır.
Ayrık tutar üzerinden 94. maddenin birinci fıkrasının 15 numaralı bendine göre kesinti yapılmaz.
2. Tam yükümlü kurumlardan elde edilen, 75. maddenin ikinci fıkrasının 1, 2, 3 numaralı bentlerinde yazılı kazanç paylarının yarısı gelir vergisinden ayrıktır. Ayrık tutar üzerinden 94. maddeye göre kesinti yapılır ve kesilen verginin tamamı, kazanç payının yıllık açıklama yazısı ile açıklanması durumunda yıllık açıklama yazısı üzerinden hesaplanan vergiden düşülür.
(Şerh No: 2216 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 30-11-2009 17:25)
Türkçe [GelirVK. 9]
(Değişik cümle: 22.07.1998 - 4369 s.y./26. m.) Tecimen ve zanaatçılardan aşağıda yazılı biçimde çalışanlar, gelir vergisinden bağışıktır:
1. Motorlu taşıma araçları kullanmamak koşuluyla gezici olarak ya da bir işyeri açmaksızın tüketiciye pazarlama ve satımla uğraşanlar (Giyim eşyaları, bireysel ve süs eşyaları, değeri yüksek ev eşyaları ile pazar yerlerinde gıda, bakkalda satılan şeyler, temizlik maddeleri ve durağan işyerlerinin önünde sergi açarak o işyerlerinde satış yapılan aynı türden mal satanlar dışında olmak üzere);
2. Bir işyeri açmaksızın gezici olarak ve doğrudan doğruya tüketiciye iş yapan atımcı, kalaycı, lehimci, musluk onarımcısı, çilingir, ayakkabı onarımcısı, ayakkabı boyacısı, berber, takav, fotoğrafçı, odun ve kömür kırıcısı, çamaşır yıkayıcısı ve yükçü gibi küçük zanaatçılar;
3. Köylerde gezici olarak her türlü zanaat işleri ile uğraşanlar, aynı yerlerde aynı işleri bir işyeri açarak yapanlardan 47. maddede yazılı koşulları taşıyanlar (51. madde kapsamına girenler bu bağışıklıktan yararlanamazlar);
4. Nehir, göl, deniz ve su geçitlerinde toplamı 50 rüsum tonilatoya (50 rüsum tonilato içinde) kadar makinesiz ya da motorsuz taşıma araçları işletenler; hayvanla ya da bir adet hayvan arabası ile taşımacılık yapanlar (Bu bentte yazılı ölçüler, birlikte yaşıyan eşlerle velilik altındaki çocuklarla ilgili olarak ya da ortaklık durumundaki işletmelerde bu kimselerin ya da ortaklığın işlettiği araçlar toplu olarak göz önüne alınarak belirlenir);
5. T...
(Şerh No: 2177 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 30-11-2009 13:41)
Bilgi [MK. 481]
MK. 481 Madde Gerekçesi
Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 425 inci maddesini karşılamaktadır. Maddenin birinci fıkrası -vasiliğe engel bir sebebin- ortaya çıkması hâlinde vasinin görevinden çekilmek zorunda olduğunu hükme bağlamaktadır. Buradaki "vasiliğe engel bir sebep" deyimi, yürürlükteki metinde yer alan "ehliyete mani veya vasilikle telifi gayri kabil sebebi" içerecek genişlikte bir kavramdır. Maddenin ikinci fıkrasında, bir kaçınma sebebinin ortaya çıkması durumunda vasinin görev süresinin bitiminden önce göre... (Şerh No: 2225 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 30-11-2009 13:31)
Bilgi [MK. 480]
MK. 480 Madde Gerekçesi
Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 424 üncü maddesini karşılamaktadır. Hüküm değişikliği yoktur. Arılaştırılmak suretiyle yeniden kaleme alınmıştır. (Şerh No: 2224 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 30-11-2009 13:27)
Bilgi [MK. 479]
MK. 479 Madde Gerekçesi
Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 423 üncü maddesini karşılamaktadır. Hüküm değişikliği yoktur. Arılaştırılmak suretiyle yeniden kaleme alınmıştır. (Şerh No: 2223 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 30-11-2009 13:25)
Bilgi [MK. 478]
MK, 478 Madde Gerekçesi
Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 422 nci maddesini karşılamaktadır Madde arılaştırılmak suretiyle yeniden kaleme alınmış, maddedeki "Sulh hâkimi" yerine doğru olarak "Vesayet makamı" deyimi kullanılmıştır. (Şerh No: 2222 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 30-11-2009 13:18)
Bilgi [MK. 477]
MK. 477 Madde Gerekçesi
Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 42 inci maddesini karşılamaktadır. Maddenin konu ve kenar başlıkları "Kayyımın vesayeti" yerine "Kayyımlıkta ve yasal danışmanlıkta"; "Mutlak surette hitam" yerine "Genel olarak" deyimleri konulmak suretiyle yeniden kaleme alınmıştır. Maddenin birinci fıkrasında "temsil kayyımlığı", ikinci fıkrasında ise "yönetim kayyımlığı" deyimlerine yer verilmiş, böylece önceki maddelerle uyum sağlanmıştır. Üçüncü fıkrada yasal danışmanlığın vesayet makamının kararıyla son... (Şerh No: 2221 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 30-11-2009 13:16)
Bilgi [MK. 476]
MK. 476 Madde Gerekçesi
Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 420 nci maddesini karşılamaktadır. Madde arılaştırılmak suretiyle yeniden kaleme alınmıştır. Hüküm değişikliği yoktur. (Şerh No: 2220 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 30-11-2009 13:13)
Bilgi [MK. 475]
MK. 475 Madde Gerekçesi
Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 419 uncu maddesini karşılamaktadır. Madde arılaştırılmak ve bazı kavramlara yeni karşılıklar verilmek suretiyle kaleme alınmıştır. Hüküm değişikliği yoktur. (Şerh No: 2219 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 30-11-2009 13:11)
Bilgi [MK. 474]
MK. 474 Madde Gerekçesi
Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 418 inci maddesini karşılamaktadır. Maddeye açıklık getirmesi bakımından görüşüne başvurulacak olan bilirkişinin resmi sağlık kurulu olması gereğine işaret edilmiştir. (Şerh No: 2218 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 30-11-2009 13:09)
Bilgi [MK. 473]
MK. 473 Madde Gerekçesi
Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 417 nci maddesini karşılamaktadır. Madde arılaştırılmış ve İsviçre Medenî Kanununun 435 inci maddesine uygun olarak iki fıkra hâlinde düzenlenmiştir. Hüküm değişikliği yoktur. (Şerh No: 2217 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 30-11-2009 13:07)
4320 sayılı yasa gereğince verilen bu karar kusurlu eşin saldırılarına son verilmesinin kendisine ihtarından ibaret kısa süreli bir tedbir niteliğindedir. Nihai nitelikte olmayan bu kararların temyizi mümkün değildir.
(Şerh No: 173 - Ekleyen: Av.Gülsüm SEZEN - Tarih : 30-11-2009 11:57)
(Şerh No: 2215 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 30-11-2009 11:47)
Türkçe [GelirVK. 21]
(Değişik fıkra: 22.07.1998-4369 s.y./27.m.) Yapıların konut olarak kiraya verilmesinden bir takvim yılı içinde elde edilen kazancın 1.500.000.000 lirası gelir vergisinden ayrıktır. Ayrıklık sınırının üzerinde kazanç elde edilip açıklanmaması ya da eksik açıklanması durumunda bu ayrıklıktan yararlanılamaz.
Tecimsel, tarımsal ya da mesleğe ilişkin kazancını yıllık açıklama yazısı ile bildirmek zorunda olanlar ile gelirleri bu kişilerce bildirilecek olanlar, bu ayrıklıktan yararlanamaz.
(Şerh No: 2214 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 30-11-2009 11:46)
Islah yolu ile dava sebebi değiştirilebilir. Kaldı ki kiralananda yapılacak işin değiştirilmesi dava sebebinin değiştirilmesi niteliğinde de değildir. Bu durumda mahkemece kiralananın davacının ıslah yoluyla yapacağını belirttiği işe uygun ve elverişli olup olmadığının tesbitiyle sonucuna göre hüküm kurulması gerekir.
(Şerh No: 2213 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 30-11-2009 10:42)
6570 Sayılı Kanun ve yerleşen içtihatlara göre ihtiyaca dayanan davalarda tahliyeye karar verilebilmesi için ihtiyaç iddiasının gerçek, samimi ve zorunlu olması gerekir.
(Şerh No: 2212 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 30-11-2009 10:34)
Bilgi [İnternetK. 11]
İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesine Dair Usul Ve Esaslar Hakkında Yönetmelik
İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesine Dair Usul Ve Esaslar Hakkında Yönetmelik Başbakanlıktan: Resmi Gazete Tarihi : 30/11/2007 Resmi Gazete Sayısı : 26716 BİRİNCİ BÖLÜM : Amaç, Kapsam, Tanımlar ve İlkeler Amaç ve kapsam Madde 1 - (1) Bu Yönetmeliğin amacı; içerik sağlayıcıların, yer sağlayıcıların ve erişim sağlayıcıların yükümlülük ve sorumlulukları ile internet ortamında işlenen belirli suçlarla içerik sağlayıcı, yer sağlayıcı ve erişim sağlayıcıları üzerind... (Şerh No: 2211 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 30-11-2009 01:27)
Bilgi [MK. 472]
MK. 472 Madde Gerekçesi
Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 416 ncı maddesini karşılamaktadır. Madde kenar başlığıyla birlikte yeniden kaleme alınmıştır. Kaynak Kanunda bu maddeyi karşılayan 433 üncü maddenin kenar başlığı "Vesayetin sona erme koşulları" şeklindedir. 1984 tarihli Öntasarıda da aynı deyim kullanılmıştır. Oysa bu maddede vesayetin sonra erme sebepleri düzenlenmiştir. Bu nedenle "Vesayetin ref 'i şartları" biçimindeki kenar başlık "kaldırılması" olarak değiştirilmiştir. Maddenin birinci fıkrası Arılaştırı... (Şerh No: 2210 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 30-11-2009 00:35)
Bilgi [MK. 471]
MK. 471 Madde Gerekçesi
Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 415 inci maddesini karşılamaktadır. Madde Arılaştırılmak suretiyle yeniden kaleme alınmış, yürürlükteki maddenin ikinci cümlesi çıkarılmıştır. Yürürlükteki maddenin birinci cümlesini karşılayan, yeni düzenlemede, özgürlüğü bağlayıcı bir cezaya mahkûmiyet sebebine dayanan kısıtlılık hâlinin, kişinin hapis hâlinin sona ermesiyle yani cezasını çekmek veya şartlı salıverilme yoluyla cezaevinden çıkmasıyla birlikte kendiliğinden kalkacağı öngörülmüştür. Yürürlüktek... (Şerh No: 2209 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 30-11-2009 00:14)
Bilgi [MK. 470]
MK. 470 Madde Gerekçesi
Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 414 üncü maddesini karşılamaktadır. Madde yeniden kaleme alınmak suretiyle arılaştırılarak iki fıkra hâline getirilmiştir. Birinci fıkra küçüklerin normal yolla erginleşmesi halinde vesayetin kendiliğinden sona ereceğini öngörmektedir. İkinci fıkra mahkeme kararıyla erginliğin kazanılması hâlinde mahkemenin aynı zamanda küçüğün hangi tarihte ergin olacağını belirlemesini ve bu kararın ilan edilmesini hükme bağlamaktadır. (Şerh No: 2208 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 30-11-2009 00:08)
Bilgi [MK. 469]
MK. 469 Madde Gerekçesi
Gerekçe; Madde vesayet makamında görevli kişilere karşı Devletin rücu davasına bakmaya, vesayet makamının bulunduğu yere en yakın Asliye mahkemesinin yetkili olacağını belirtmektedir. Böyle bir hükme kanunda ihtiyaç vardır. Zira vesayet makamında görevli kişilerin, hâkim olarak bulunduktan yerde bu davanın görülebileceğini kabul etmek isabetli bir çözüm olamaz. Buna karşılık, tazminat davaları ve diğer rücu davaları vesayet makamının bulunduğu yerdeki asliye mahkemelerinde görülebilecektir. (Şerh No: 2207 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 30-11-2009 00:06)
Bilgi [MK. 468]
MK. 468 Madde Gerekçesi
Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 410 uncu maddesini karşılamaktadır. Birinci fıkrada vesayet makamı ve denetim makamı gibi vesayet dairelerinde görevli olanların haksız fiilleri ile başkalarına verdikleri zarardan dolayı Devlet'in sorumlu tutulması esası getirilmiştir. Türk hukukunda geçerli olan memurların memuriyet görevleri nedeniyle verdikleri zarardan memurun değil, doğrudan doğruya Devlet'in sorumlu olduğu, zararı tazmin eden Devlet’in kendi memuruna rücu etmesine ilişkin genel ilke madded... (Şerh No: 2206 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 30-11-2009 00:03)
Bilgi [MK. 467]
MK. 467 Madde Gerekçesi
Gerekçe; Madde vasinin sorumluluğunu düzenlemektedir. Burada kusur esasına dayanan bir sorumluluk söz konusudur. Maddenin ikinci fıkrası, buradaki sorumluluk esasının "kayyım ve yasal danışmanlar" hakkında da aynen geçerli olduğunu belirtmektedir. (Şerh No: 2205 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 29-11-2009 23:59)
İcra Müdürlüğü'nde yapılan işlemin sonuç doğurabilmesi zamanaşımını kesebilmesi için İİK.'nun 59. maddesi uyarınca masrafının yatırılmış olması gerekir. Yalnızca haciz talebinde bulunması zamanaşımını kesmez.
(Şerh No: 2204 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 29-11-2009 23:44)
İİK'nun 265. maddesinde ihtiyati haciz kararına itiraz nedenleri sınırlı olarak sayılmıştır. Buna göre borçlu, kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı itiraz edebilir.
(Şerh No: 2203 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 29-11-2009 23:30)
Tenfizi istenilen yabancı mahkeme kararının kesinleşmiş olması gerektiği MÖHUK. 50. maddede açıkça ifade edildiği gibi Kanunun 53. maddesinde de tenfiz dilekçesine ilamın kesinleştiğini gösteren ve o ülke makamlarınca usulen onanmış yazı veya belge ile onanmış tercümesinin de eklenmesinin zorunlu olduğu hüküm altına alınmış bulunmaktadır.
(Şerh No: 2202 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 29-11-2009 23:14)
Medeni Kanununun 32. maddesi uyarınca gaiplik kararının verilebilmesi için, aynı Kanunun 33. maddesinde belirtildiği şekilde ölüm tehlikesinin üzerinden en az bir yıl veya son haber tarihinin üzerinden en az beş yıl geçmiş olması ve mahkemece, gaipliğine karar verilecek kişi hakkında bilgisi bulunan kimselerin, belirli bir sürede bilgi vermeleri için usulüne göre yapılan ilanla çağırılması gerekir.
(Şerh No: 2201 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 29-11-2009 16:58)
Bilgi [Av.K. 9]
Avukatın Hukuka Uygun Davranacağına İlişkin Yemin Etmeye Zorlanması Haksızlıktır.
Avukatlık Kanunu’nun 9.maddesindeki yemin metni gerçekle örtüşmemektedir: ‘’ Hukuka, ahlaka, mesleğin onuruna ve kurallarına uygun davranacağıma namusum ve vicdanım üzerine andiçerim.’’ Hukukun tanımı tartışmalıdır. Tanımlanamayan bir kavram üzerine ant içmek avukatın namusunu tehlikeye sokmaktadır. ‘’Bir yerde iki hukukçu varsa üç hukuki görüş vardır’’ sözü doğrudur. Hukukun köşeli ve belirli bir kavram olmadığı yargı kararlarındaki ayrışık oylardan bellidir. ‘’Hukuka uygun davranmak... (Şerh No: 1472 - Ekleyen: Armağan KONYALI - Tarih : 29-11-2009 16:50)
Bilgi [Av.K. 3]
Avukatlık sınavı şimdi yok ama Anayasa Mahkemesi kararı yayınlanınca sınav olacak
Avukatlık Kanunu’nda avukatlığa kabulün koşulları arasında 3.maddenin (d) bendinde ‘’avukatlık sınavında başarılı olmak’’ koşulu da vardı. Daha sonra çıkarılan Kanun’la bu koşul kaldırıldı. Anayasa Mahkemesi koşulu kaldıran kanunu iptal etti. Yürütmeyi durdurma talebini ise reddetti. İptal kararı henüz yayınlanmadı; dolayısıyla iptal kararı henüz yürürlüğe girmedi. Bu nedenle sınav koşulu henüz geri gelmedi. Anayasa Mahkemesinin iptal kararı yayınlandığında ve yürürlüğe girdiğinde... (Şerh No: 2187 - Ekleyen: Armağan KONYALI - Tarih : 29-11-2009 13:55)
Türkçe [GelirVK. Mükerrer 20]
(Ek madde: 04.12.1985-3239 s.y./41.m.; yürürlükten kaldırılan madde: 26.12.1993-3946 s.y./38.m.)
(Şerh No: 2200 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 29-11-2009 12:37)
Türkçe [GelirVK. 20]
(Yürürlükten kaldırılan madde: 24.12.1980-2361 s.y./14.m.; yeniden düzenlenen madde: 16.07.2004-5228 s.y./27.m.)
Okul öncesi eğitim, ilköğretim, özel eğitim, ortaöğretim özel okullarının işletilmesinden elde edilen kazançlar, ilgili bakanlığın görüşü alınarak Maliye Bakanlığının belirleyeceği yöntem ve ilkeler çerçevesinde beş vergilendirme dönemi boyunca gelir vergisinden ayrıktır. Ayrıklık, okulların etkinliğe geçtiği vergilendirme döneminden başlayarak geçerlidir.
(Şerh No: 2199 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 29-11-2009 12:35)
Türkçe [GelirVK. 19]
(Yürürlükten kaldırılan madde: 24.12.1980-2361 s.y./13.m.; yeniden düzenlenen madde: 09.04.2003-4842 s.y./1.m.; yürürlükten kaldırılan madde: 30.03.2006-5479 s.y./2.m.)
(Şerh No: 2198 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 29-11-2009 12:32)
Türkçe [GelirVK. Mükerrer 18]
PTT acenteliğinden elde edilen kazançlar, gelir vergisinden ayrıktır. Bu kazanç ayrıklığının bu yasanın 94. maddesine göre kesinti yoluyla alınacak vergiye etkisi yoktur.
(Şerh No: 2197 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 29-11-2009 12:30)
(Şerh No: 2194 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 29-11-2009 11:55)
Türkçe [GelirVK. 16]
Yabancı elçilik ve konsolosların 15. maddeye girmeyen görevli ve hizmetlilerinin yalnız bu işlerden dolayı aldığı ücretler, karşılıklı olmak koşuluyla gelir vergisi dışında tutulur.
(Şerh No: 2193 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 29-11-2009 11:53)
Türkçe [GelirVK. 15]
Yabancı devletlerin Türkiye'de bulunan elçi, büyükelçiye vekillik eden diplomat ve konsolosları (onursal konsoloslar dışında) ile elçilik ve konsolosluklarda o ülkelerin uyrukluğunda bulunan görevlileri, Türkiye'de kamusal bir görevle görevlendirilenler, bu konumlarından dolayı ve karşılıklı olmak koşuluyla gelir vergisinden bağışıktır.
Bu bağışıklığın taşınır anamal geliri üzerinden kesinti yoluyla alınan vergiye etkisi yoktur.
(Şerh No: 2192 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 29-11-2009 11:49)
(Şerh No: 2191 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 29-11-2009 11:43)
(Şerh No: 2190 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 29-11-2009 11:41)
(Şerh No: 2189 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 29-11-2009 11:40)
(Şerh No: 2188 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 29-11-2009 11:39)
Bilgi [MK. 466]
MK. 466 Madde Gerekçesi
Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 409 uncu maddesini karşılamaktadır. Maddede öngörülen özen iyi bir yönetimin gerektirdiği özendir. (Şerh No: 2186 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 28-11-2009 23:41)
Bilgi [MK. 465]
MK. 465 Madde Gerekçesi
Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 408 inci maddesini karşılamaktadır. Yürürlükteki madde Sulh mahkemesinin izni alınmadan yapılan tasarrufların hukuksal durumunu düzenlemiştir. Maddenin aslı olan İsviçre Medenî Kanununun 424 üncü maddesi göz önünde tutularak, madde, Asliye Mahkemesinin (denetim makamının) izninin bulunmaması hâlini de kapsayacak şekilde kaleme alınmış ve yetkili vesayet dairelerinin iznini almadan yapılan işlemlerin hukuksal durumu belirlenmiştir. (Şerh No: 2185 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 28-11-2009 23:14)
Bilgi [MK. 464]
MK. 464 Madde Gerekçesi
Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 407 nci maddesini karşılamaktadır. "Sulh mahkemesi" deyime yerine "Vesayet makamı" deyimi kullanılmıştır. Hüküm değişikliği yoktur. (Şerh No: 2184 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 28-11-2009 23:11)
|
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |