![]() |
|
![]() |
|
THS Şerhine Son Eklenen Şerhler |
Bilgi [TTK. 42]
![]() 2. Tescil Madde 40 - (1) Her tacir, ticarî işletmenin açıldığı günden itibaren onbeş gün içinde, ticarî işletmesini ve seçtiği ticaret unvanını, işletme merkezinin bulunduğu yer ticaret siciline tescil ve ilân ettirir. (2) Her tacir kullanacağı ticaret unvanını ve bunun altına atacağı imzayı notere onaylattırdıktan sonra sicil müdürüne verir. Tacir tüzel kişi ise, unvanla birlikte onun adına imzaya yetkili kimselerin imzaları da notere onaylattırılarak sicil müdürüne verilir. (3) Merkezi ... ![]() (Şerh No: 4474 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 28-02-2010 15:54)
Bilgi [TTK. 41]
![]() ÜÇÜNCÜ KISIM Ticaret Unvanı ve İşletme Adı A) Ticaret unvanı I - Kullanma zorunluluğu 1. Genel olarak Madde 39 - (1) Her tacir, ticarî işletmesine ilişkin işlemleri, ticaret unvanıyla yapmak ve işletmesiyle ilgili senetlerle diğer belgeleri bu unvan altında imzalamak zorundadır. (2) Tescil olunan ticaret unvanı, ticarî işletmenin giriş cephesinin herkes tarafından kolayca görülebilecek bir yerine, okunaklı bir şekilde yazılır. Ayrıca tacirin kullandığı işletmeyle ilgili belgeleri... ![]() (Şerh No: 4473 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 28-02-2010 15:51)
Bilgi [TTK. 40]
![]() 3. Sorumluluk Madde 38 - (1) Tescil ve kayıt için bilerek gerçeğe aykırı beyanda bulunanlar, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezasıyla cezalandırılır. Gerçeğe aykırı tescilden dolayı zarar görenlerin tazminat hakları saklıdır. (2) Kayıtların 32 nci maddenin üçüncü fıkrası hükümlerine uymadığını öğrendikleri hâlde düzeltilmesini istemeyenler ve tescil olunan bir hususun değişmesi, sona ermesi veya kaldırılması dolayısıyla, kaydın değiştirilmesini veya silinmesini istemeye ya da ... ![]() (Şerh No: 4472 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 28-02-2010 15:49)
Bilgi [TTK. 39]
![]() 2. Görünüşe güven Madde 37 - (1) Tescil edilmesi gereken bir husus yanlış ilân edilmişse, üçüncü kişi, işleri ile ilgili olan husus tescil ettirilmesi gereken kişiye karşı, yanlış bir şekilde ilân edilen içeriğe dayanabilir; meğer ki, yanlışlığı biliyor olsun. Madde Gerekçesi: Madde, AET'nin 09/03/1968 tarihli ve 68/151 sayılı şirketler hukukuna ilişkin Birinci Yönergesinin 3 (6) ncı maddesinin gereği olarak ancak Yönerge hükmünü yansıtan Alm. TK’nın 15 (3) paragrafının hükmü göz önünde... ![]() (Şerh No: 4471 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 28-02-2010 15:47)
Bilgi [TTK. 38]
![]() IV - Sonuçları 1. Tescil ve ilânın üçüncü kişilere etkisi Madde 36 - (1) Ticaret sicili kayıtları nerede bulunurlarsa bulunsunlar, üçüncü kişiler hakkında, tescilin Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde ilân edildiği; ilânın tamamı aynı nüshada yayımlanmamış ise, son kısmının yayımlandığı günü izleyen iş gününden itibaren hukukî sonuçlarını doğurur. Bu günler, tescilin ilânı tarihinden itibaren işlemeye başlayacak olan sürelere de başlangıç olur. (2) Bir hususun tescil ile beraber derhal üçü... ![]() (Şerh No: 4470 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 28-02-2010 15:41)
Bilgi [TTK. 37]
![]() III - Açıklık Madde 35 - (1) Tescil işleminin dayanakları olan dilekçe, beyanname, senetler, belgeler ve ilânları içeren gazeteler, üzerlerine sicil defterinin tarih ve numaraları yazılarak sicil müdürlüğünce saklanır. (2) Herkes ticaret sicilinin içeriğini ve müdürlükte saklanan tüm senet ve belgeleri inceleyebileceği gibi giderini ödeyerek bunların onaylı suretlerini de alabilir. Bir hususun sicilde kayıtlı olup olmadığına dair onaylı belge de istenebilir. (3) Tescil edilen hususlar, kanu... ![]() (Şerh No: 4469 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 28-02-2010 15:34)
Bilgi [TTK. 36]
![]() 3. İtiraz Madde 34 - (1) İlgililer, tescil, değişiklik veya silinme istemleri ile ilgili olarak, sicil müdürlüğünce verilecek kararlara karşı, tebliğlerinden itibaren sekiz gün içinde, sicilin bulunduğu yerde ticarî davalara bakmakla görevli asliye ticaret mahkemesine dilekçe ile itiraz edebilirler. (2) Bu itiraz mahkemece dosya üzerinden incelenerek karara bağlanır. Ancak, sicil müdürünün kararı, üçüncü kişilerin sicilde kayıtlı bulunan hususlara ilişkin menfaatlerine aykırı olduğu takdirde... ![]() (Şerh No: 4468 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 28-02-2010 15:33)
Bilgi [TTK. 35]
![]() 2. Tescile davet ve ceza Madde 33 - (1) Tescili zorunlu olup da kanunî şekilde ve süresi içinde tescili istenmemiş olan veya 32 nci maddenin üçüncü fıkrasındaki şartlara uymayan bir hususu haber alan sicil müdürü, ilgilileri, belirleyeceği uygun bir süre içinde kanunî zorunluluklarını yerine getirmeye veya o hususun tescilini gerektiren sebeplerin bulunmadığını ispat etmeye çağırır. (2) Sicil müdürünce verilen süre içinde tescil isteminde bulunmayan ve kaçınma sebeplerini de bildirmeyen k... ![]() (Şerh No: 4467 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 28-02-2010 15:31)
Bilgi [TTK. 34]
![]() II - Sicil müdürünün görevleri 1. İnceleme görevi ve geçici tescil Madde 32 - (1) Sicil müdürü tescil için aranan kanunî şartların var olup olmadığını incelemekle yükümlüdür. (2) Tüzel kişilerin tescilinde, özellikle şirket sözleşmesinin, emredici hükümlere aykırı olup olmadığı ve söz konusu sözleşmenin kanunun bulunmasını zorunluluk olarak öngördüğü hükümleri içerip içermediği incelenir. (3) Tescil edilecek hususların gerçeği tam olarak yansıtmaları, üçüncü kişilerde yanlış izlenim y... ![]() (Şerh No: 4466 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 28-02-2010 15:29)
Bilgi [TTK. 33]
![]() 5. Değişiklikler Madde 31 - (1) Tescil edilmiş hususlarda meydana gelen her türlü değişiklik de tescil olunur. (2) Tescilin dayandığı olgu veya işlemler tamamen veya kısmen sona erer veya ortadan kalkarsa sicildeki kayıt da kısmen veya tamamen silinir. (3) Her iki hâlde 27 ilâ 30 uncu madde hükümleri geçerlidir. Madde Gerekçesi: Bu hüküm, 6762 sayılı Kanunun 33 üncü maddesinden alınmıştır. ![]() (Şerh No: 4465 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 28-02-2010 15:28)
Bilgi [TTK. 32]
![]() 4. Süre Madde 30 - (1) Kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, tescili isteme süresi onbeş gündür. (2) Bu süre, tescili gerekli işlemin veya olgunun gerçekleştiği; tamamlanması bir senet veya belgenin düzenlenmesine bağlı olan durumlarda, bu senet veya belgenin düzenlendiği tarihten başlar. (3) Ticaret sicili müdürlüğünün yetki çevresi dışında oturanlar için bu süre bir aydır. Madde Gerekçesi: Madde, üçüncü fıkrasındaki "memurluğunun" sözcüğü, mevzuata ve amaca uygun olarak "müdürlüğünün"... ![]() (Şerh No: 4464 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 28-02-2010 15:26)
Bilgi [TTK. 31]
![]() 3. İstemin şekli Madde 29 - (1) Tescil istemi dilekçe ile olur. (2) Dilekçe sahibi kimliğini ispat etmek zorundadır. Dilekçedeki imza noterlikçe onaylanmışsa, ayrıca kimliğin ispatlanmasına gerek yoktur. Madde Gerekçesi: Bu hüküm, 6762 sayılı Kanunun 31 inci maddesinden dili güncelleştirilerek aynen alınmıştır. ![]() (Şerh No: 4463 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 28-02-2010 15:24)
Bilgi [TTK. 30]
![]() 2. İlgililer Madde 28 - (1) Tescil istemi ilgililer, temsilcileri veya hukukî halefleri tarafından yetkili sicil müdürlüğüne yapılır. (2) Bir hususun tescilini istemeye birkaç kimse zorunlu veya yetkili olduğu takdirde, kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, bunlardan birinin istemiyle yapılan tescil tümü tarafından istenmiş sayılır. Madde Gerekçesi: Maddede, 6762 sayılı Kanunun 30 uncu maddesine göre yapılan tek değişiklik, "sicil memurluğu" ibaresi yerine "sicil müdürlüğü"nün konulmuş ol... ![]() (Şerh No: 4462 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 28-02-2010 15:22)
Bilgi [TTK. 29]
![]() B) Tescil I - Şartları 1. İstem Madde 27 - (1) Ticaret siciline tescil, kural olarak istem üzerine yapılır. Resen veya yetkili kurum veya kuruluşun bildirmesi üzerine yapılacak tescillere ilişkin hükümler saklıdır. Tescil anının saptanmasında harç makbuzunun tarihi belirleyicidir. 34 üncü madde hükümleri saklıdır. Madde Gerekçesi: 6762 sayılı Kanunun 29 uncu maddesinde öngörülmüş bulunan tescilin talep üzerine yapılacağı hükmü, muhafaza edilmiştir. Ancak, hemen ikinci cümlede yer a... ![]() (Şerh No: 4461 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 28-02-2010 15:12)
Bilgi [TTK. 28]
![]() III - Tüzük Madde 26 - (1) Ticaret sicili müdürlüğünün kurulması, sicil defterlerinin tutulması, tescil zorunluluğunun yerine getirilmesine ilişkin usul ve esaslar, sicil müdürlerinin kararlarına karşı itiraz yolları, sicil müdür ve yardımcıları ile diğer personelde aranacak nitelikler, disiplin işleri ile bu konuyla ilgili diğer esas ve usuller bir tüzükle düzenlenir. Madde Gerekçesi: Bu hüküm, yürürlükteki Ticaret Sicili Tüzüğü dikkate alınarak yeniden düzenlenmiştir. ![]() (Şerh No: 4460 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 28-02-2010 15:10)
Bilgi [TTK. 27]
![]() II - Yönetim Madde 25 - (1) Ticaret sicili, ticaret sicili müdürü tarafından yönetilir. Ticaret sicili müdürü, Tüzükte belirlenen nitelikleri haiz kişiler arasından oda meclisi tarafından Sanayi ve Ticaret Bakanlığının uygun görüşü alınarak atanır. Aynı usulle sicil müdürlüğünün iş hacmine göre, yeteri kadar müdür yardımcısı görevlendirilir. (2) Ticaret sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet ve ilgili oda müteselsilen sorumludur. Devlet ve sicil görevlilerini atamaya yetkil... ![]() (Şerh No: 4459 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 28-02-2010 15:08)
Bilgi [TTK. 26]
![]() İKİNCİ KISIM Ticaret Sicili A) Kuruluş I - Genel olarak Madde 24 - (1) Ticaret sicili, ticaret ve sanayi odaları veya ticaret odaları tarafından tutulur. Oda bulunmayan veya yeteri şekilde kurumlaşmamış odaların bulunduğu yerlerde ticaret sicili, Sanayi ve Ticaret Bakanlığınca belirlenecek bir oda tarafından tutulur. (2) Ticaret siciline tescil ve ilân edilmesi gerekli içeriklerin düzenli olarak depolandığı ve elektronik ortamda sunulabilen sicil bilgi bankası, Türkiye Odalar ve Bor... ![]() (Şerh No: 4458 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 28-02-2010 15:06)
Bilgi [TTK. 25]
![]() 5. Ticarî satış ve trampa Madde 23 - (1) Bu maddedeki özel hükümler saklı kalmak şartıyla, tacirler arasındaki satış ve trampalarda da Borçlar Kanununun satış ve trampa sözleşmesine ilişkin hükümleri uygulanır. a) Sözleşmenin niteliğine, tarafların amacına veya malın cinsine göre satış sözleşmesinin kısım kısım yerine getirilmesi mümkün veya bu şartların bulunmamasına rağmen alıcı kısmen yapılan teslimi, çekince ileri sürmeksizin kabul etmişse, sözleşmenin yerine getirilmemesi nedeniyle alı... ![]() (Şerh No: 4457 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 28-02-2010 15:02)
Bilgi [TTK. 24]
![]() 4. Ücret ve sözleşme cezasının indirilmesi Madde 22 - (1) Tacir sıfatını haiz bir borçlu, Borçlar Kanununun 104 üncü maddesinin ikinci fıkrasıyla 161 inci maddesinin üçüncü fıkrasında ve 409 uncu maddesinde yazılı hâllerde, fahiş olduğu iddiasıyla bir ücret veya sözleşme cezasının indirilmesini mahkemeden isteyemez. Madde Gerekçesi: 6762 sayılı Kanunun 24 üncü maddesini karşılayan bu hükümde bir değişiklik yapılmamıştır. ![]() (Şerh No: 4456 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 28-02-2010 15:00)
Bilgi [TTK. 23]
![]() 3. Fatura ve teyit mektubu Madde 21 - (1) Ticarî işletmesi bağlamında bir mal satmış, üretmiş, bir iş görmüş veya bir menfaat sağlamış olan tacirden, diğer taraf, kendisine bir fatura verilmesini ve bedeli ödenmiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir. (2) Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır. (3) Sözlü olarak, telefon veya telgrafla kurulan sözleşmelerin veya yapılan ... ![]() (Şerh No: 4455 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 28-02-2010 14:59)
Bilgi [TTK. 22]
![]() 2. Ücret isteme hakkı Madde 20 - (1) Tacir olan veya olmayan bir kişiye, ticarî işletmesiyle ilgili bir iş veya hizmet görmüş olan tacir, uygun bir ücret isteyebilir. Ayrıca, tacir verdiği avanslar ve yaptığı giderler için, ödeme tarihinden itibaren faize hak kazanır. Madde Gerekçesi: Bu hüküm, 6762 sayılı Kanunun 22 nci maddesinden alınmıştır. ![]() (Şerh No: 4454 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 28-02-2010 14:57)
Bilgi [TTK. 21]
![]() II - Özel olarak 1. Ticaret karinesi Madde 19 - (1) Bir tacirin borçlarının ticarî olması asıldır. Ancak; gerçek kişi olan bir tacir, işlemi yaptığı anda bunun ticarî işletmesiyle ilgili olmadığını diğer tarafa açıkça bildirdiği veya işin ticarî sayılmasına durum elverişli olmadığı takdirde borç adî sayılır. (2) Taraflardan yalnız biri için ticarî iş niteliğinde olan sözleşmeler, Kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, diğeri için de ticarî iş sayılır. Madde Gerekçesi: Ticarî işletme siste... ![]() (Şerh No: 4453 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 28-02-2010 14:55)
Bilgi [TTK. 20]
![]() C) Tacir olmanın hükümleri I - Genel olarak Madde 18 - (1) Tacir, her türlü borçları sebebiyle iflâsa tâbi olduğu gibi, kanun hükümlerine uygun olarak, bir ticaret unvanı seçmek ve kullanmakla, ticarî işletmesini ticaret siciline tescil ettirmekle ve ticarî defterleri de tutmakla yükümlüdür. (2) Her tacirin, ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gerekir. (3) Tacirler arasında, diğer tarafı temerrüde düşürmeye, sözleşmeyi feshe veya sözleşmeden d... ![]() (Şerh No: 4452 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 28-02-2010 14:53)
Bilgi [TTK. 19]
![]() III - Donatma iştiraki Madde 17 - (1) Tacire ilişkin hükümler donatma iştirakine de uygulanır. Madde Gerekçesi: Bu hüküm, 6762 sayılı Kanunun 19 uncu maddesini karşılamaktadır. Mevcut sistemi değiştirecek bir sebebe rastlanmamıştır. Kanunda yer alıp almaması deniz ticareti kitabında tartışılmış bulunan donatma iştiraki korunduğuna göre, amaca hizmet eden hükmün korunması gerekir. ![]() (Şerh No: 4451 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 28-02-2010 14:51)
Bilgi [TTK. 18]
![]() II - Tüzel kişiler Madde 16 - (1) Ticaret şirketleriyle, amacına varmak için ticarî bir işletme işleten dernekler, vakıflar ve kendi kuruluş kanunları gereğince özel hukuk hükümlerine göre yönetilmek veya ticarî şekilde işletilmek üzere Devlet, il, belediye gibi kamu tüzel kişileri tarafından kurulan, kurum ve kuruluşlar da tacir sayılırlar. (2) Devlet, il ve belediye gibi kamu tüzel kişileri ile kamu yararına çalışan dernekler ve gelirinin yarısından fazlasını kamu görevi niteliğindeki işl... ![]() (Şerh No: 4450 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 28-02-2010 14:49)
Bilgi [TTK. 17]
![]() 4. Esnaf Madde 15 - (1) İster gezici olsunlar, ister bir dükkanda veya bir sokağın belirli yerlerinde sabit bulunsunlar, ekonomik faaliyeti sermayesinden fazla bedenî çalışmasına dayanan ve geliri 11 inci maddenin ikinci fıkrası uyarınca çıkarılacak kararnamede gösterilen sınırı aşmayan sanat ve ticaretle uğraşanlar tacir değildir. Ancak, tacirlere özgü 20 ve 53 üncü maddeler ile Türk Medenî Kanununun 950 nci maddesinin ikinci fıkrası hükmü bunlara da uygulanır. Madde Gerekçesi: Madde, 67... ![]() (Şerh No: 4449 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 28-02-2010 14:47)
Bilgi [TTK. 16]
![]() 3. Ticaret yapmaktan yoksun bırakılanlar Madde 14 - (1) Kişisel durumları ya da yaptığı işlerin niteliği nedeniyle yahut meslek ve görevleri dolayısıyla, kanundan veya bir yargı kararından doğan bir yasağa aykırı bir şekilde ya da başka bir kişinin veya resmî bir makamın iznine gerek olmasına rağmen izin veya onay almadan bir ticarî işletmeyi işleten kişi de tacir sayılır. (2) Birinci fıkraya aykırı hareketin doğurduğu hukukî, cezaî ve disipline ilişkin sorumluluk saklıdır. Madde Gerekç... ![]() (Şerh No: 4448 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 28-02-2010 14:45)
Bilgi [TTK. 15]
![]() 2. Küçük ve kısıtlılar Madde 13 - (1) Küçük ve kısıtlılara ait ticarî işletmeyi bunların adına işleten veli ve vasi, tacir sayılmaz. Tacir sıfatı, temsil edilene aittir. Ancak, kanunî temsilci ceza hükümlerinin uygulanması yönünden tacir gibi sorumlu olur. Madde Gerekçesi: Madde, 6762 sayılı Kanunun 15 inci maddesini içerik yönünden aynen tekrar etmektedir. ![]() (Şerh No: 4447 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 28-02-2010 14:41)
Bilgi [TTK. 14]
![]() B) Tacir I - Gerçek kişiler 1. Genel olarak Madde 12 - (1) Bir ticarî işletmeyi, kısmen de olsa, kendi adına işleten kişiye tacir denir. (2) Bir ticarî işletmeyi kurup açtığını, sirküler, gazete, radyo, televizyon ve diğer ilân araçlarıyla halka bildirmiş veya işletmesini ticaret siciline tescil ettirerek durumu ilân etmiş olan kimse, fiilen işletmeye başlamamış olsa bile tacir sayılır. (3) Bir ticarî işletme açmış gibi, ister kendi adına, ister adî bir şirket veya her ne suretle ol... ![]() (Şerh No: 4446 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 28-02-2010 14:39)
Bilgi [TTK. 13]
![]() 09.11.2005 Tarihli Türk Ticaret Kanunu Tasarısının 11. maddesi Kanunun 11. maddesine bilgi notu olarak eklenmiştir. İşbu Kanunun 13. maddesi, Tasarıda 11.maddeyle ilintili olmakla; bkz.: http://www.turkhukuksitesi.com/serh.php?did=4443 ![]() (Şerh No: 4445 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 28-02-2010 14:37)
Bilgi [TTK. 12]
![]() 09.11.2005 Tarihli Türk Ticaret Kanunu Tasarısının 11. maddesi Kanunun 11. maddesine bilgi notu olarak eklenmiştir. İşbu Kanunun 12. maddesi, Tasarıda 11.maddeyle ilintili olmakla; bkz.: http://www.turkhukuksitesi.com/serh.php?did=4443 ![]() (Şerh No: 4444 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 28-02-2010 14:34)
Bilgi [TTK. 11]
![]() BİRİNCİ KİTAP Ticarî İşletme BİRİNCİ KISIM Tacir A) Ticarî işletme 1. Bütünlük ilkesi Madde 11 - (1) Ticarî işletme, esnaf işletmesi için öngörülen sınırı aşan düzeyde gelir sağlamayı hedef tutan faaliyetlerin devamlı ve bağımsız şekilde yürütüldüğü işletmedir. (2) Ticarî işletme ile esnaf işletmesi arasındaki sınır, Bakanlar Kurulunca çıkarılacak kararnamede gösterilir. (3) Ticarî işletme bir bütün hâlinde devredilebilir ve diğer hukukî işlemlere konu olabilir. Devir söz... ![]() (Şerh No: 4443 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 28-02-2010 14:27)
Bilgi [TTK. 10]
![]() 3. Faizin başlangıcı Madde 10 - (1) Aksine sözleşme yoksa, ticarî bir borcun faizi, vadenin bitiminden ve belli bir vade yoksa ihtar gününden itibaren işlemeye başlar. Madde Gerekçesi: Madde, 6762 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinden aynen alınmıştır. ![]() (Şerh No: 4442 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 28-02-2010 14:23)
Bilgi [TTK. 9]
![]() 2. Bileşik Faiz Madde 9 - (1) Üç aydan aşağı olmamak üzere faizin ana paraya eklenerek birlikte tekrar faiz yürütülmesi şartı, yalnız cari hesaplarla, borçlu yönünden ticarî iş niteliğindeki ödünç sözleşmelerinde geçerlidir. Madde Gerekçesi: Bu maddenin gerekçesi için 8 inci maddenin gerekçesine bakılmalıdır. ![]() (Şerh No: 4441 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 28-02-2010 14:21)
Bilgi [TTK. 8]
![]() III - Ticarî işlerde faiz 1. Faiz oranı Madde 8 - (1) Ticarî işlerde faiz oranı serbestçe belirlenir. (2) Ticarî işlerde, kanunî ana para ve temerrüt faizi hakkında, ilgili mevzuat hükümleri uygulanır. Madde Gerekçesi: Tasarının bu maddesinde ve 9 uncu maddelerde yapılan değişikliklere hakim olan düşünceler şöyle özetlenebilir: (1) Ticarî işlerde faiz oranının serbestçe tayin olunacağı, Türk Ticaret Kanununda temel bir ilke olarak yer almalıdır. Doğru olan budur. Gerçi, bugün aynı... ![]() (Şerh No: 4440 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 28-02-2010 14:20)
Bilgi [TTK. 7]
![]() II - Teselsül karinesi Madde 7 - (1) İki veya daha fazla kişi, içlerinden yalnız biri veya hepsi için ticarî niteliği haiz bir iş dolayısıyla, diğer bir kimseye karşı birlikte borç altına girerse, kanunda veya sözleşmede aksi öngörülmemişse müteselsilen sorumlu olurlar. (2) Ticarî borçlara kefalet hâlinde, hem asıl borçlu ile kefil, hem de kefiller arasındaki ilişkilerde de birinci fıkra hükmü geçerli olur. Madde Gerekçesi: Maddenin birinci fıkrasında kullanılan "müştereken" sözcüğü ... ![]() (Şerh No: 4439 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 28-02-2010 14:17)
Bilgi [TTK. 6]
![]() B) Çeşitli hükümler I - Zamanaşımı Madde 6 - (1) Ticarî hükümler koyan kanunlarda öngörülen zamanaşımı süreleri, Kanunda aksine düzenleme yoksa, sözleşme ile değiştirilemez. Madde Gerekçesi: 6762 sayılı Kanunun 6. maddesini karşılayan bu hükmün kaynağı 1926 tarihli Ticaret Kanununun 642 nci maddesidir. ![]() (Şerh No: 4438 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 28-02-2010 14:15)
Bilgi [TTK. 5]
![]() 2. Ticarî davaların görüleceği mahkemeler Madde 5 - (1) Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine göre asliye hukuk veya sulh hukuk mahkemesi ticarî davalara da bakmakla görevlidir. (2) Bir yerde asliye ticaret mahkemesi varsa, asliye hukuk mahkemesinin görevi içinde bulunan ve 4 üncü madde hükmünce ticarî sayılan davalarla özel hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer işlere asliye ticaret mahkemesinde bakılır. Bir yerde ticaret davalarına bakan birden çok asliye t... ![]() (Şerh No: 4437 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 28-02-2010 14:12)
Bilgi [TTK. 4]
![]() IV - Ticarî davalar ve delilleri 1. Genel olarak Madde 4 - (1) Her iki tarafın da ticarî işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın; a) Bu Kanunda; b) Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde; c) 22/4/1926 tarihli ve 818 sayılı Borçlar Kanununun, bir işletmenin satılması veya diğeriyle birleştirilmesi hakkındaki 179 ve 180, rekabet yasağına ilişkin 348... ![]() (Şerh No: 4436 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 28-02-2010 14:10)
Bilgi [TTK. 3]
![]() III - Ticarî işler Madde 3 - (1) Bu Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticarî işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticarî işlerdendir. Madde Gerekçesi: Bu maddede, iki gerekli değişiklik yapılmıştır. İlk olarak, 1 inci maddede olduğu gibi bu maddede de eski metindeki ticarî işletmeyi ifade eden üç ticarî işletme türü yerine, "ticarî işletme" kavramı konulmuştur. İkinci olarak, eski metindeki "işler" sözcüğü çıkarılmıştır. Çünkü, madde "ticarî işleri" tanımlamaktadır. Bir kavramın... ![]() (Şerh No: 4435 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 28-02-2010 14:07)
Bilgi [TTK. 2]
![]() II - Ticarî örf ve âdet Madde 2 - (1) Kanunda aksine bir hüküm yoksa, ticarî örf ve âdet olarak kabul edildiği belirlenmedikçe, teamül, mahkemenin yargısına esas olamaz. Ancak, irade açıklamalarının yorumunda teamüller de dikkate alınır. (2) Bir bölgeye veya bir ticaret dalına özgü ticarî örf ve âdetler genel olanlara üstün tutulur. İlgililer aynı bölgede değillerse, kanunda veya sözleşmede aksi öngörülmedikçe, ifa yerindeki ticarî örf ve adet uygulanır. (3) Ticarî örf ve adet, tacir sıf... ![]() (Şerh No: 4434 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 28-02-2010 14:05)
Bilgi [TTK. 1]
![]() A) Kanunun uygulama alanı I - Ticarî hükümler Madde 1 - (1) Türk Ticaret Kanunu, 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun ayrılmaz bir parçasıdır. Bu Kanundaki hükümlerle, bir ticarî işletmeyi ilgilendiren işlem ve fiillere ilişkin diğer kanunlarda yazılı özel hükümler, ticarî hükümlerdir. (2) Mahkeme, hakkında ticarî bir hüküm bulunmayan ticarî işlerde, ticarî örf ve âdete, bu da yoksa genel hükümlere göre karar verir. Madde Gerekçesi: Tasarının 1 inci maddesi, 29/06/... ![]() (Şerh No: 4433 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 28-02-2010 14:03)
Her ne kadar tescilli markaların aynısının veya iltibas yaratacak derecede benzerinin sonradan bir başkası adına tescili mümkün değilse de; başlangıçta karşı çıkılmaması sebebiyle uzun süredir varlığını sürdüren ve sahibi işletmelerle özdeşleşmiş mükerrer tescilli markalarda, daha sonra da iltibas tehlikesi yaratmayacak şekilde, sahiplerince seri markalar nitelikli tesciller yapılmış olması halinde, tarafların korunmaya değer üstün hakkı bulunduğunun ve söz konusu ibare üzerinde taraflar yararın...
![]() (Şerh No: 4424 - Ekleyen: Av.Hatice SEVER - Tarih : 28-02-2010 13:03)
Türkiye nin de taraf olduğu Nice Anlaşması'na göre Özel Birlik Ülkeleri, sınıflandırmalarda esas sistem veya yardımcı sistemi seçmekte serbesttir. Esas sistemde, mal veya hizmetlerin benzer olup olmadıkları sınıflara göre değerlendirilmekte iken; yardımcı sistemde mal veya hizmetlerin benzerliği somut olaya göre ve değişik kriterler esas alınarak değerlendirilmektedir. Anlaşmada anılan şekilde zorunluluğa değil, ülkelerin seçimine bağlı iki sistem öngörüldüğüne göre TPE nin sınıflandırmayı yönet...
![]() (Şerh No: 4425 - Ekleyen: Av.Hatice SEVER - Tarih : 28-02-2010 12:22)
Olayda olası kast ihtimalinin varlığı halinde, delillerin değerlendirilme yetkisinin Ağır Ceza Mahkemesinde olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesinin gerektiği,
![]() (Şerh No: 4432 - Ekleyen: Av.Bülent AKÇADAĞ - Tarih : 27-02-2010 16:47)
Kural olarak Yönetim Kurulunun ortaklıktan çıkarma kararının iptali istemi haricinde, kooperatif ortaklarının, Genel Kurula başvurmadan doğrudan Mahkemeye gitme olanağı yoktur. Ortak, mahkemeden, Kooperatif Genel Kuruluna başvurmadan; mahkemenin genel kurul yerine kaimi ile kendisine kat tahsisi yönünde istemde bulunamaz.
![]() (Şerh No: 4422 - Ekleyen: Av.Hatice SEVER - Tarih : 27-02-2010 16:13)
Marka başvurusuna konu "M____" sözcüğünün sunulacak ürünler için ayırt edicilik özelliğini taşıdığı, yabancı dildeki karşılığının vişne olmasına rağmen tescil istemi reddedilen ürünler bakımından cins ve vasıf bildirmediği, normal düzeyde bilgilendirilmiş, makul ölçüde dikkatli yararlanıcı kitlesinin bu kelimeyi vişne olarak algılamasının mümkün olmadığı, işarette yer alan sözcüğün yanıltıcı olabilmesi için tüketicinin sırf o işarette yer alan sözcük ya da anlatım nedeniyle yararlanma yoluna git...
![]() (Şerh No: 4423 - Ekleyen: Av.Hatice SEVER - Tarih : 27-02-2010 16:11)
TTK.14/f.1 hükmü uyarınca, birden fazla gerçek kişi, bir ticari işletmeyi adi ortaklık şeklinde işletmekte iseler bunların her biri tacir sıfatını kazanır. Ticaret siciline kayıt, tacir sıfatının zorunlu bir unsuru değildir.
Bu itibarla bilirkişi incelemesi neticesinde talep eden taraf için esnaf faaliyeti sınırlarını aşan bir muhasebe organizasyonu sözkonusu ise, defterlerin zayi nedeniyle "zayii belgesi" verilebilir.
![]() (Şerh No: 4421 - Ekleyen: Av.Hatice SEVER - Tarih : 27-02-2010 15:39)
Diğer sanıkların, Sanığın üzerinde karşı koyamayacağı ve direnemeyeceği ağır bir korku hali oluşturmaları halinde sanık hakkında TCK m.28 gereğince cezalandırma yoluna gidilemeyeceği,
![]() (Şerh No: 4431 - Ekleyen: Av.Bülent AKÇADAĞ - Tarih : 27-02-2010 11:31)
Türkçe [GelirVK. KANUNA İŞLENEMEYEN HÜKÜMLER]
![]() ![]() (Şerh No: 4430 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 25-02-2010 22:44)
Önerge [İhaleK. 75]
![]() ![]() (Şerh No: 4429 - Ekleyen: Abdulkerim AKYÜZ - Tarih : 25-02-2010 16:43)
Müteselsilen sorumlu olanlar aleyhine açılan davanın reddinde red nedeni ortak olan davalılar vekili lehine tek, red nedeni ayrı olan davalılar vekili lehine ise her red nedeni için ayrı ayrı avukatlık ücretine hükmolunmalıdır.
![]() (Şerh No: 4428 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 25-02-2010 16:01)
(Şerh No: 4427 - Ekleyen: Av.Bülent AKÇADAĞ - Tarih : 25-02-2010 11:31)
Sanığın, başkasının bilgilerini kullanarak tanzim ettiği ve alacaklı kısmı boş olan senedin, özel belgede sahtecilik suçunu oluşturacağı gözetilmeden beraatine karar verilmesinin kanuna aykırı olduğu,
![]() (Şerh No: 4426 - Ekleyen: Av.Bülent AKÇADAĞ - Tarih : 23-02-2010 23:31)
Maaş ve ücret haczine iştirak İİK'nun 83. maddesinde düzenlenmiş olup, kanun koyucu, hacze iştiraki kabul etmemiştir. Maaş ve ücret üzerinde birden fazla haciz varsa, bunlar sıraya konur ve sırada önde olan haczin kesintisi bitmedikçe sondaki haciz için kesintiye geçilemez.
![]() (Şerh No: 4419 - Ekleyen: Av.Evren AKÇAY - Tarih : 22-02-2010 15:46)
Sözleşmeden doğan davalarda akdin ifa edileceği yer mahkemesi de yetkilidir. Taraflar arasında sözleşme ilişkisi kanıtlandığı takdirde HUMK. 10. hükmüne göre sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde dava açılabilir.
![]() (Şerh No: 4418 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 22-02-2010 14:51)
Bilgi [KaçakçılıkK. 8]
![]() (MÜLGA FIKRA RGT: 07.07.2009 RG NO: 27281 KANUN NO: 5911/68) (YÜR. TAR.: 07.10.2009) (4) Tekerrüre esas alınacak idarî para cezaları hakkındaki kayıtların, Gümrük Müsteşarlığı bünyesinde tutulmasına ilişkin esas ve usuller yönetmelikle düzenlenir. ![]() (Şerh No: 4417 - Ekleyen: Av.Evren AKÇAY - Tarih : 22-02-2010 12:08)
Bilgi [AdliSicilK. 4]
![]() (MÜLGA ALT BENT RGT: 01.03.2008 RG NO: 26803 KANUN NO: 5739/7) 2. Kısa süreli hapis cezasına seçenek yaptırım olarak hükmedilen adli para cezasının veya güvenlik tedbirinin gereklerinin yerine getirilmemesi dolayısıyla hapis cezasının infazına ilişkin karar, ![]() (Şerh No: 4416 - Ekleyen: Av.Evren AKÇAY - Tarih : 22-02-2010 12:03)
Bilgi [İİK. 72]
![]() Borcun ödendiğini öğrenen mahkeme, kendiliğinden menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam etmesi gerekir.Bunun için davacının(borçlunun)bir talepte bulunması şart değildir.Ancak,davacının icra harç ile giderleri ve temerrüt faizini talep etmesi gerekir ki;davayı kaybeden davalı alacaklıyı mahkeme ,borçlunun icra takibinde ödemiş olduğu paradan başka bunlar için de mahkum edebilsin. 13.HD.3.7.1986;3388/3902 "Dava dilekçesinde iptali istenen 275.000 liralık senetler dava görülürken dav... ![]() (Şerh No: 4415 - Ekleyen: Fehim AKKUŞ - Tarih : 22-02-2010 11:56)
Jedermann hat in der Ausübung seiner Rechte und in der Erfüllung seiner Pflichten nach Treu und Glauben zu handeln.
Der offenbare Missbrauch eines Rechtes findet keinen Rechtsschutz.
![]() (Şerh No: 4360 - Çeviren: Av.Durmuş CEVLAN - Tarih : 21-02-2010 14:59)
Türkçe [GelirVK. Geçici Madde 67]
![]() ![]() (Şerh No: 4413 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 20-02-2010 23:26)
Mali konularda karar verme yetkisi tamamen genel kurula ait olup anılan yetkinin devri mümkün değildir. Bu durum karşısında, yönetim kurulu genel kurul kararı olmadan kendiliğinden istifa eden ortağa ödediği aidatlar dışında fazladan ödeme yapamaz.
![]() (Şerh No: 4412 - Ekleyen: Av.Kamil Nadir SARILKAN - Tarih : 20-02-2010 19:43)
(Şerh No: 4411 - Ekleyen: Av.Volkan YAYALAR - Tarih : 20-02-2010 18:59)
Süreden dolayı reddedilen temerrüde dayalı tahliye istemli dava,daha sonra şartları oluştuğunda(süre dolduğunda)açılan aynı konulu davada kesin hükme esas teşkil etmez.
![]() (Şerh No: 4406 - Ekleyen: Av.Onur ÖMEROĞLU - Tarih : 20-02-2010 16:53)
Karşılıklı alacaklardan biri çekişmeli olsa bile ödeşme (takas) ileri sürülebilir. Davalının aracında da hasar meydana geldiği bir maddi olgu olarak trafik kaza tespit raporundan açıkça anlaşılmaktadır. Borçlar Kanununun 42. maddesi gereğince zararı ispat etmek zararın olduğunu iddia edene aittir.
![]() (Şerh No: 4401 - Ekleyen: Mücevher ÖZKAN - Tarih : 20-02-2010 13:23)
Hamile yazılı bir çekin bankaya ibrazından sonra ciro edilmeksizin başkasına elden devri olanaksızdır. İbrazdan sonra alacaklının çekte hak sahibi olabilmesi için TTK.'nun 705. maddesi uyarınca adına alacağın temliki sonucunu doğuran bir cironun bulunması gerekir. Bu durumda temlik yolu ile çeki iktisap eden alacaklının TTK.'nun 599/son maddesine göre kambiyo yolu ile takip yapmasına engel yoktur.
![]() (Şerh No: 4410 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 20-02-2010 12:58)
(Şerh No: 4409 - Ekleyen: Av.Arzu DİRİCAN - Tarih : 20-02-2010 10:39)
Asgari ücretle çalışılması, nafaka miktarının belirlenmesinde dikkate alınabilirse de yoksulluğu tamamen ortadan kaldıran bir sebep olarak kabul edilemez.
![]() (Şerh No: 4408 - Ekleyen: Av.Arzu DİRİCAN - Tarih : 20-02-2010 10:12)
Bilgi [Av.Mes.Kur. 20]
![]() “Bina içinde ve görev mahallinde baş daima açık bulundurulur.” hükmü, “Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Çalışan Personelin Kılık ve Kıyafetine Dair Yönetmelik’te de yer almıştır (m.5/a,b) (RG. 25.10.1982 - Sayı: 17849). ![]() (Şerh No: 4383 - Ekleyen: Av.Hulusi METİN - Tarih : 19-02-2010 14:46)
Devir öncesinde doğan alacaklarla devir tarihinden sonra doğan alacaklarda sorumluluk rejimi farklıdır.
![]() (Şerh No: 4403 - Ekleyen: Av.Evren AKÇAY - Tarih : 19-02-2010 14:33)
İşyerinin veya bir bölümünün devrinde devir tarihinde mevcut olan iş sözleşmelerinin bütün hak ve borçlarıyla devralan işverene geçer.
![]() (Şerh No: 4404 - Ekleyen: Av.Evren AKÇAY - Tarih : 19-02-2010 14:31)
Bilgi [SPK. 37]
![]() Yatırım fonları, A ve B Tipi olmak üzere iki ana gruba ayrılırlar. Portföy değerinin aylık ağırlıklı ortalama bazda en az %25'ini, devamlı olarak, Türk şirketlerinin hisse senetlerine yatırmış olan fonlar A Tipi olarak adlandırılır. B Tipi fonlarda bu şartlar aranmaz. Yatırım fonlarının alt çeşitleri, risk grupları, endekslenmesi gibi pratikte kullanım bilgilerine, Türkiye Kurumsal Yatırım Yöneticileri Derneği kaynaklarından ulaşılabilir. ![]() (Şerh No: 4405 - Ekleyen: Çağlar KÜLTÜR - Tarih : 19-02-2010 12:30)
Bilgi [İşK. 21]
![]() İşe iade başvurusu yapan işçi tarafının, işverenin 1 aylık süresi başvuruyu tebellüğ ettiği tarihten itibaren başladığı için, tebligatı göndermekle yetinmemesi, yerine ulaşıp ulaşmadığını da bir şekilde denetlemesi iyi olur. İşverene tebliğde kullanılacak iletişim araçları çok çeşitlidir. Bu istek -işe başlatma isteği- Noterlik yoluyla gönderilebileceği -ki genellikle yapılan budur- gibi, işverenin doğruluğu bilinen faks numarasına faks göndermekle, e-mail adresine elektronik posta göndermekl... ![]() (Şerh No: 4392 - Ekleyen: Av.Seyit Nusret ÖZTÜRK - Tarih : 19-02-2010 00:43)
BK nun 118. maddesinin 2. fıkrası münazaalı alacaklarda dahi takas dermeyan edilebileceğini hükme bağlamıştır. Takas konusu alacağın başka bir mahkemede dava konusu yapılmış olması takas def’inin ileri sürülmesine engel teşkil etmez.
![]() (Şerh No: 4402 - Ekleyen: Mücevher ÖZKAN - Tarih : 18-02-2010 23:55)
Bilgi [SPK. 15]
![]() Madde içinde yer alan "Temettü hesap dönemi sonu itibariyle mevcut payların tümüne, bunların ihraç ve iktisap tarihleri dikkate alınmaksızın eşit olarak dağıtılır." cümlesinde iktisap tarihi dikkate alınmaksızın denmesinden kasıt şudur; Bir şirketin temettü dağıtımın başlamasından hemen önce (temettü'nün fiyata bölünme şeklinde yansıması olmadan) hisse'yi satın alan veya hisseye sahip olan herkes temettüden hisseyi elde tutma süresinden bağımsız olarak eşit şekilde yararlanabilir. ![]() (Şerh No: 4398 - Ekleyen: Çağlar KÜLTÜR - Tarih : 18-02-2010 19:56)
Bilgi [Av.Mes.Kur. 44]
![]() Müvekkilin karşı taraf vekiline, yani meslektaşına yönelik sataşması nedeniyle vekillikten sırf bu nedenle istifa etmesi; vekil avukat için “büyük bir özveri ve “ideal” bir davranıştır. Uygulanmasının ekonomik nedenlerle çok zor olduğu görüşündeyim. ![]() (Şerh No: 4400 - Ekleyen: Av.Hulusi METİN - Tarih : 18-02-2010 14:43)
Önerge [Av.Mes.Kur. 44]
![]() ![]() (Şerh No: 4399 - Ekleyen: Av.Hulusi METİN - Tarih : 18-02-2010 14:42)
Bilgi [Av.Mes.Kur. 29]
![]() Baro Başkanı tarafından görev verilmesi avukatı onurlandırır. Ancak,"kabul edilebilir bir neden" tartışmaya açık ve hüküm, avukatın bağımsızlığına aykırıdır. Görevin kabulü avukatın takdirine bırakılmalıdır. ![]() (Şerh No: 4397 - Ekleyen: Av.Hulusi METİN - Tarih : 18-02-2010 12:26)
(Şerh No: 4396 - Ekleyen: Av.Hulusi METİN - Tarih : 18-02-2010 11:40)
Bilgi [Av.Mes.Kur. 47]
![]() Avukatın bilgi vermek zorunda oluşunun ve baro yönetim kurulunun da görüş bildirme yetkisinin yasal veya mesleki bir gerekçesi olmadığı görüşündeyim. Ücret sözleşmesi kapsamında müvekkil-vekil arasındaki uyuşmazlık, taraflar arasındadır ve yargının hükmü ile sonuçlanır. ![]() (Şerh No: 4395 - Ekleyen: Av.Hulusi METİN - Tarih : 18-02-2010 11:31)
Önerge [Av.Mes.Kur. 22]
![]() ![]() (Şerh No: 4394 - Ekleyen: Av.Hulusi METİN - Tarih : 18-02-2010 10:28)
Önerge [Av.Mes.Kur. 21]
![]() ![]() (Şerh No: 4393 - Ekleyen: Av.Hulusi METİN - Tarih : 18-02-2010 09:33)
Davalının asgari ücretle çalışması yoksulluğu ortadan kaldırır bir sebep değildir.
Mahkemece, davalının zorunlu ihtiyaçları ile davacının gelir durumu ve başka nafaka yükümlülüklerinin de bulunduğu gözetilerek, yoksulluk nafakasının bir miktar indirilmesi ile yetinilmesi gerekirken tümden kaldırılmış olması usul ve yasaya uygun olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
![]() (Şerh No: 4391 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 17-02-2010 22:03)
"Hakkaniyet" bir bakıma adaleti deyimler. Fakat; sevgi, anlayış ve hoşgörü duygularıyla paylaştırıcı ve denkleştirici davranmak, adaletli davranmaktan daha başka ve daha ileride bir anlam taşır.
Buna göre davalının mevcut mal varlığına rağmen "hakkaniyet" ilkesi gereği yoksulluk nafakası almaya hak kazanmış olup taraflar arasında denkleştirici adil bir durum oluşturulmuştur. Bundan sonra dava tarihine kadar tarafların sosyal ve ekonomik durumlarında bu dengeyi olağanüstü düzeyde bozacak deği...
![]() (Şerh No: 4390 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 17-02-2010 21:35)
Senette sahtecilik nedeniyle kamu davası açılması halinde, müştekinin şahsi hakları bakımından ceza davasına katılması ve senedin iptalini istemesi sözkonusu olur da, mahkeme bilirkişi incelemesine karar verirse ancak bu durumda ceza davası, takip dosyasına tesir eder ve tüm işlemleri durdurur. Aksi takdirde salt ceza davasının açılmış olması takip dosyasına kendiliğinden etki edip, takibi durdurmaz.
![]() (Şerh No: 4389 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 17-02-2010 21:24)
TMK'nun 176/4 ve 331. maddelerine göre, tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde taraflarca her zaman nafaka artırımı davası açılabilir. Buna göre önceki davaların derdest olup kesinleşmemiş olması nafaka artırımı davası açılmasına mani değildir.
![]() (Şerh No: 4388 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 17-02-2010 21:11)
Bonolar hakkında da uygulanması gereken TTK 642.maddesi hükmüne göre hamilin cirantalara karşı kambiyo senedinden doğan müracaat hakkını kullanabilmesinin koşulu süresi içerisinde ödememe protestosu keşide edilmiş olmasıdır. Durum, icra hakimi tarafından re'sen gözetilir.
![]() (Şerh No: 4384 - Ekleyen: Av.Onur ÖMEROĞLU - Tarih : 17-02-2010 17:40)
Kocanın işlediği suç, ahlaki redaet ve kötü karakter ürünü olan bir eylem olup, küçük düşürücü niteliktedir. Kadının davalıyı tutuklu iken cezaevinde ziyaret etmiş olması da eşini affettiği anlamını taşımaz. Kocanın bu davranışı birlikte yaşamayı da çekilmez hale getirmiştir. Boşanmaya karar verilmesi gerekirken davanın reddi usul ve yasaya aykırıdır.
![]() (Şerh No: 4386 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 17-02-2010 17:27)
Hisseli gayrimenkulde fiili taksimin yapıldığı hallerde, fasılaszı nizasız kullanım sözkonu ise diğer hissedarların şuf'a davası açmaya hakları yoktur.
![]() (Şerh No: 4380 - Ekleyen: Av.İlknur ADİLLER - Tarih : 17-02-2010 17:09)
Bilgi [Av.Mes.Kur. 15]
![]() TBB. Baro Hakem Kurulu Yönetmeliği yürürlükten kaldırıldığına göre (TBB. Baro Hakem Kurulu Yönetmeliğinin Yürürlükten Kaldırılmasına Dair Yönetmelik, RG. 09.06.2009 -Sayı: 27253)..."arabuluculuk teklifini kabul etmek" hükmü, madde metninden çıkarılmalıdır. ![]() (Şerh No: 4381 - Ekleyen: Av.Hulusi METİN - Tarih : 17-02-2010 15:44)
Bilgi [Av.Mes.Kur. 14]
![]() Haklı sebep; tartışmaya açıktır. İşi neden göstermeden reddetme hakkı, bu konuda da geçerli olmalıdır. ![]() (Şerh No: 4379 - Ekleyen: Av.Hulusi METİN - Tarih : 17-02-2010 15:33)
Bilgi [Av.Mes.Kur. 13]
![]() Günümüzde avukatlık faaliyeti yalnız çalışan avukat - hukuk bürosu -avukatlık ortaklığı olarak sürdürülmektedir. "Uzunca bir süre bürosundan uzak kalmak zorunda bulunan avukat" durumu müvekkile bildirir ve yetki belgesi ya da tevkil yoluyla işlerini bir meslektaşına teslim edebilir. Müvekkil kabul etmezse ilişkiyi bitirir, yeni bir vekil tayin eder. Baroya bildirim koşulu gereksiz ve gerekçesizdir. ![]() (Şerh No: 4378 - Ekleyen: Av.Hulusi METİN - Tarih : 17-02-2010 15:29)
İhale üzerinde kalan yüklenicinin, ihale sürecinde Kamu İhale Kanununa göre yasak fiil ve davranışlarda bulunduğu, ihale sözleşmesi imzalandıktan sonra tespit edilirse; taraflar arasında akdedilen ihale sözleşmesi hükümleri de değerlendirilmek suretiyle; kesin teminat ve ek kesin teminatların irad kaydedilebilmesi için sözleşmenin feshedilmesi gerekir. İhale sözleşmesinin feshedilmeyip idarece, yükleniciye işin tamamlattırılarak kesin kabulünün de yapılmış olması ve yüklenicinin bu aşamada idare...
![]() (Şerh No: 4377 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 17-02-2010 14:53)
Önerge [Av.Mes.Kur. 3]
![]() ![]() (Şerh No: 4376 - Ekleyen: Av.Hulusi METİN - Tarih : 17-02-2010 14:34)
Önerge [Av.Mes.Kur. 2]
![]() ![]() (Şerh No: 4375 - Ekleyen: Av.Hulusi METİN - Tarih : 17-02-2010 14:24)
Önerge [Av.Mes.Kur. 1]
![]() ![]() (Şerh No: 4374 - Ekleyen: Av.Hulusi METİN - Tarih : 17-02-2010 14:09)
Bilgi [GelirVK. 103]
![]() Söz konusu maddenin son bendindeki "fazlası %35" ibaresinin iptal istemi Anayasa Mahkemesi tarafından kabul edilmiş, ancak karar gerekçesinde belirtildiği üzere "30.3.2006 günlü, 5479 sayılı Yasa’nın 1. maddesiyle değiştirilen 31.12.1960 günlü, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 103. maddesinde yer alan 40.000 YTL’den fazlasının 40.000 YTL’si için 9190 YTL, ifadesinden sonra gelen “… fazlası % 35 oranında …” ibaresinin, “ücret gelirleri” yönünden iptal edilmesi nedeniyle doğacak hukuksal boşlu... ![]() (Şerh No: 4373 - Ekleyen: Av.Olgu ÖZDEMİR - Tarih : 17-02-2010 14:07)
Bilgi [Av.Mes.Kur. 1]
![]() 1982 Anayasasının 135. maddesinde Devletin kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları üzerindeki idarî ve malî denetim hakkı vurgulanmış, amaç dışı etkinlikleri yaptırıma bağlanmıştır. Anayasa Mahkemesi, çeşitli kararlarında, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının hukuksal niteliğini kesin olarak açıklığa kavuşturmamış, bu kuruluşların kamu hizmeti yaptıklarını, “idare” bölümü içinde olduklarını, yerinden yönetim esaslarına dayalı olarak kurulduklarını ve özerk kuruluşlar oldukları... ![]() (Şerh No: 4372 - Ekleyen: Av.Hulusi METİN - Tarih : 17-02-2010 14:05)
Bilgi [Av.Rek.Yön. 2]
![]() dava vekili; avukat sayısı beşten az olan yerlerde avukat yetkisini taşıyan meslek adamı(TDK. Büyük Türkçe Sözlük) ![]() (Şerh No: 4371 - Ekleyen: Av.Hulusi METİN - Tarih : 17-02-2010 10:54)
Bilgi [Av.Rek.Yön. 1]
![]() Maddeyi iki bölümde ele almak yararlı olur: 1) Bu Yönetmeliğin amacı; bu Yönetmelik kapsamında olanların, iş elde etmek için reklam sayılabilecek her türlü girişim ve eylemde bulunmalarının önlenmesidir. Maddeyle yasaklanan “reklam sayılabilecek her türlü girişim ve eylemde bulunmak”tır. İrdeleme: "Yönetmelik kapsamında olanlar..." vurgusu gereksizdir. "Kapsam" başlıklı 2.madde yeterlidir. 2) "Avukatların mesleklerini özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirmelerini, avukatlık sıfatı... ![]() (Şerh No: 4370 - Ekleyen: Av.Hulusi METİN - Tarih : 17-02-2010 10:40)
|
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |