![]() |
|
![]() |
|
THS Şerhine Son Eklenen Şerhler |
Türkiye nin de taraf olduğu Nice Anlaşması'na göre Özel Birlik Ülkeleri, sınıflandırmalarda esas sistem veya yardımcı sistemi seçmekte serbesttir. Esas sistemde, mal veya hizmetlerin benzer olup olmadıkları sınıflara göre değerlendirilmekte iken; yardımcı sistemde mal veya hizmetlerin benzerliği somut olaya göre ve değişik kriterler esas alınarak değerlendirilmektedir. Anlaşmada anılan şekilde zorunluluğa değil, ülkelerin seçimine bağlı iki sistem öngörüldüğüne göre TPE nin sınıflandırmayı yönet...
![]() (Şerh No: 4425 - Ekleyen: Av.Hatice SEVER - Tarih : 28-02-2010 12:22)
Olayda olası kast ihtimalinin varlığı halinde, delillerin değerlendirilme yetkisinin Ağır Ceza Mahkemesinde olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesinin gerektiği,
![]() (Şerh No: 4432 - Ekleyen: Av.Bülent AKÇADAĞ - Tarih : 27-02-2010 16:47)
Kural olarak Yönetim Kurulunun ortaklıktan çıkarma kararının iptali istemi haricinde, kooperatif ortaklarının, Genel Kurula başvurmadan doğrudan Mahkemeye gitme olanağı yoktur. Ortak, mahkemeden, Kooperatif Genel Kuruluna başvurmadan; mahkemenin genel kurul yerine kaimi ile kendisine kat tahsisi yönünde istemde bulunamaz.
![]() (Şerh No: 4422 - Ekleyen: Av.Hatice SEVER - Tarih : 27-02-2010 16:13)
Marka başvurusuna konu "M____" sözcüğünün sunulacak ürünler için ayırt edicilik özelliğini taşıdığı, yabancı dildeki karşılığının vişne olmasına rağmen tescil istemi reddedilen ürünler bakımından cins ve vasıf bildirmediği, normal düzeyde bilgilendirilmiş, makul ölçüde dikkatli yararlanıcı kitlesinin bu kelimeyi vişne olarak algılamasının mümkün olmadığı, işarette yer alan sözcüğün yanıltıcı olabilmesi için tüketicinin sırf o işarette yer alan sözcük ya da anlatım nedeniyle yararlanma yoluna git...
![]() (Şerh No: 4423 - Ekleyen: Av.Hatice SEVER - Tarih : 27-02-2010 16:11)
TTK.14/f.1 hükmü uyarınca, birden fazla gerçek kişi, bir ticari işletmeyi adi ortaklık şeklinde işletmekte iseler bunların her biri tacir sıfatını kazanır. Ticaret siciline kayıt, tacir sıfatının zorunlu bir unsuru değildir.
Bu itibarla bilirkişi incelemesi neticesinde talep eden taraf için esnaf faaliyeti sınırlarını aşan bir muhasebe organizasyonu sözkonusu ise, defterlerin zayi nedeniyle "zayii belgesi" verilebilir.
![]() (Şerh No: 4421 - Ekleyen: Av.Hatice SEVER - Tarih : 27-02-2010 15:39)
Diğer sanıkların, Sanığın üzerinde karşı koyamayacağı ve direnemeyeceği ağır bir korku hali oluşturmaları halinde sanık hakkında TCK m.28 gereğince cezalandırma yoluna gidilemeyeceği,
![]() (Şerh No: 4431 - Ekleyen: Av.Bülent AKÇADAĞ - Tarih : 27-02-2010 11:31)
Türkçe [GelirVK. KANUNA İŞLENEMEYEN HÜKÜMLER]
![]() ![]() (Şerh No: 4430 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 25-02-2010 22:44)
Önerge [İhaleK. 75]
![]() ![]() (Şerh No: 4429 - Ekleyen: Abdulkerim AKYÜZ - Tarih : 25-02-2010 16:43)
Müteselsilen sorumlu olanlar aleyhine açılan davanın reddinde red nedeni ortak olan davalılar vekili lehine tek, red nedeni ayrı olan davalılar vekili lehine ise her red nedeni için ayrı ayrı avukatlık ücretine hükmolunmalıdır.
![]() (Şerh No: 4428 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 25-02-2010 16:01)
(Şerh No: 4427 - Ekleyen: Av.Bülent AKÇADAĞ - Tarih : 25-02-2010 11:31)
Sanığın, başkasının bilgilerini kullanarak tanzim ettiği ve alacaklı kısmı boş olan senedin, özel belgede sahtecilik suçunu oluşturacağı gözetilmeden beraatine karar verilmesinin kanuna aykırı olduğu,
![]() (Şerh No: 4426 - Ekleyen: Av.Bülent AKÇADAĞ - Tarih : 23-02-2010 23:31)
Maaş ve ücret haczine iştirak İİK'nun 83. maddesinde düzenlenmiş olup, kanun koyucu, hacze iştiraki kabul etmemiştir. Maaş ve ücret üzerinde birden fazla haciz varsa, bunlar sıraya konur ve sırada önde olan haczin kesintisi bitmedikçe sondaki haciz için kesintiye geçilemez.
![]() (Şerh No: 4419 - Ekleyen: Av.Evren AKÇAY - Tarih : 22-02-2010 15:46)
Sözleşmeden doğan davalarda akdin ifa edileceği yer mahkemesi de yetkilidir. Taraflar arasında sözleşme ilişkisi kanıtlandığı takdirde HUMK. 10. hükmüne göre sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde dava açılabilir.
![]() (Şerh No: 4418 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 22-02-2010 14:51)
Bilgi [KaçakçılıkK. 8]
![]() (MÜLGA FIKRA RGT: 07.07.2009 RG NO: 27281 KANUN NO: 5911/68) (YÜR. TAR.: 07.10.2009) (4) Tekerrüre esas alınacak idarî para cezaları hakkındaki kayıtların, Gümrük Müsteşarlığı bünyesinde tutulmasına ilişkin esas ve usuller yönetmelikle düzenlenir. ![]() (Şerh No: 4417 - Ekleyen: Av.Evren AKÇAY - Tarih : 22-02-2010 12:08)
Bilgi [AdliSicilK. 4]
![]() (MÜLGA ALT BENT RGT: 01.03.2008 RG NO: 26803 KANUN NO: 5739/7) 2. Kısa süreli hapis cezasına seçenek yaptırım olarak hükmedilen adli para cezasının veya güvenlik tedbirinin gereklerinin yerine getirilmemesi dolayısıyla hapis cezasının infazına ilişkin karar, ![]() (Şerh No: 4416 - Ekleyen: Av.Evren AKÇAY - Tarih : 22-02-2010 12:03)
Bilgi [İİK. 72]
![]() Borcun ödendiğini öğrenen mahkeme, kendiliğinden menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam etmesi gerekir.Bunun için davacının(borçlunun)bir talepte bulunması şart değildir.Ancak,davacının icra harç ile giderleri ve temerrüt faizini talep etmesi gerekir ki;davayı kaybeden davalı alacaklıyı mahkeme ,borçlunun icra takibinde ödemiş olduğu paradan başka bunlar için de mahkum edebilsin. 13.HD.3.7.1986;3388/3902 "Dava dilekçesinde iptali istenen 275.000 liralık senetler dava görülürken dav... ![]() (Şerh No: 4415 - Ekleyen: Fehim AKKUŞ - Tarih : 22-02-2010 11:56)
Jedermann hat in der Ausübung seiner Rechte und in der Erfüllung seiner Pflichten nach Treu und Glauben zu handeln.
Der offenbare Missbrauch eines Rechtes findet keinen Rechtsschutz.
![]() (Şerh No: 4360 - Çeviren: Av.Durmuş CEVLAN - Tarih : 21-02-2010 14:59)
Türkçe [GelirVK. Geçici Madde 67]
![]() ![]() (Şerh No: 4413 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 20-02-2010 23:26)
Mali konularda karar verme yetkisi tamamen genel kurula ait olup anılan yetkinin devri mümkün değildir. Bu durum karşısında, yönetim kurulu genel kurul kararı olmadan kendiliğinden istifa eden ortağa ödediği aidatlar dışında fazladan ödeme yapamaz.
![]() (Şerh No: 4412 - Ekleyen: Av.Kamil Nadir SARILKAN - Tarih : 20-02-2010 19:43)
(Şerh No: 4411 - Ekleyen: Av.Volkan YAYALAR - Tarih : 20-02-2010 18:59)
Süreden dolayı reddedilen temerrüde dayalı tahliye istemli dava,daha sonra şartları oluştuğunda(süre dolduğunda)açılan aynı konulu davada kesin hükme esas teşkil etmez.
![]() (Şerh No: 4406 - Ekleyen: Av.Onur ÖMEROĞLU - Tarih : 20-02-2010 16:53)
Karşılıklı alacaklardan biri çekişmeli olsa bile ödeşme (takas) ileri sürülebilir. Davalının aracında da hasar meydana geldiği bir maddi olgu olarak trafik kaza tespit raporundan açıkça anlaşılmaktadır. Borçlar Kanununun 42. maddesi gereğince zararı ispat etmek zararın olduğunu iddia edene aittir.
![]() (Şerh No: 4401 - Ekleyen: Mücevher ÖZKAN - Tarih : 20-02-2010 13:23)
Hamile yazılı bir çekin bankaya ibrazından sonra ciro edilmeksizin başkasına elden devri olanaksızdır. İbrazdan sonra alacaklının çekte hak sahibi olabilmesi için TTK.'nun 705. maddesi uyarınca adına alacağın temliki sonucunu doğuran bir cironun bulunması gerekir. Bu durumda temlik yolu ile çeki iktisap eden alacaklının TTK.'nun 599/son maddesine göre kambiyo yolu ile takip yapmasına engel yoktur.
![]() (Şerh No: 4410 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 20-02-2010 12:58)
(Şerh No: 4409 - Ekleyen: Av.Arzu DİRİCAN - Tarih : 20-02-2010 10:39)
Asgari ücretle çalışılması, nafaka miktarının belirlenmesinde dikkate alınabilirse de yoksulluğu tamamen ortadan kaldıran bir sebep olarak kabul edilemez.
![]() (Şerh No: 4408 - Ekleyen: Av.Arzu DİRİCAN - Tarih : 20-02-2010 10:12)
Bilgi [Av.Mes.Kur. 20]
![]() “Bina içinde ve görev mahallinde baş daima açık bulundurulur.” hükmü, “Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Çalışan Personelin Kılık ve Kıyafetine Dair Yönetmelik’te de yer almıştır (m.5/a,b) (RG. 25.10.1982 - Sayı: 17849). ![]() (Şerh No: 4383 - Ekleyen: Av.Hulusi METİN - Tarih : 19-02-2010 14:46)
Devir öncesinde doğan alacaklarla devir tarihinden sonra doğan alacaklarda sorumluluk rejimi farklıdır.
![]() (Şerh No: 4403 - Ekleyen: Av.Evren AKÇAY - Tarih : 19-02-2010 14:33)
İşyerinin veya bir bölümünün devrinde devir tarihinde mevcut olan iş sözleşmelerinin bütün hak ve borçlarıyla devralan işverene geçer.
![]() (Şerh No: 4404 - Ekleyen: Av.Evren AKÇAY - Tarih : 19-02-2010 14:31)
Bilgi [SPK. 37]
![]() Yatırım fonları, A ve B Tipi olmak üzere iki ana gruba ayrılırlar. Portföy değerinin aylık ağırlıklı ortalama bazda en az %25'ini, devamlı olarak, Türk şirketlerinin hisse senetlerine yatırmış olan fonlar A Tipi olarak adlandırılır. B Tipi fonlarda bu şartlar aranmaz. Yatırım fonlarının alt çeşitleri, risk grupları, endekslenmesi gibi pratikte kullanım bilgilerine, Türkiye Kurumsal Yatırım Yöneticileri Derneği kaynaklarından ulaşılabilir. ![]() (Şerh No: 4405 - Ekleyen: Çağlar KÜLTÜR - Tarih : 19-02-2010 12:30)
Bilgi [İşK. 21]
![]() İşe iade başvurusu yapan işçi tarafının, işverenin 1 aylık süresi başvuruyu tebellüğ ettiği tarihten itibaren başladığı için, tebligatı göndermekle yetinmemesi, yerine ulaşıp ulaşmadığını da bir şekilde denetlemesi iyi olur. İşverene tebliğde kullanılacak iletişim araçları çok çeşitlidir. Bu istek -işe başlatma isteği- Noterlik yoluyla gönderilebileceği -ki genellikle yapılan budur- gibi, işverenin doğruluğu bilinen faks numarasına faks göndermekle, e-mail adresine elektronik posta göndermekl... ![]() (Şerh No: 4392 - Ekleyen: Av.Seyit Nusret ÖZTÜRK - Tarih : 19-02-2010 00:43)
BK nun 118. maddesinin 2. fıkrası münazaalı alacaklarda dahi takas dermeyan edilebileceğini hükme bağlamıştır. Takas konusu alacağın başka bir mahkemede dava konusu yapılmış olması takas def’inin ileri sürülmesine engel teşkil etmez.
![]() (Şerh No: 4402 - Ekleyen: Mücevher ÖZKAN - Tarih : 18-02-2010 23:55)
Bilgi [SPK. 15]
![]() Madde içinde yer alan "Temettü hesap dönemi sonu itibariyle mevcut payların tümüne, bunların ihraç ve iktisap tarihleri dikkate alınmaksızın eşit olarak dağıtılır." cümlesinde iktisap tarihi dikkate alınmaksızın denmesinden kasıt şudur; Bir şirketin temettü dağıtımın başlamasından hemen önce (temettü'nün fiyata bölünme şeklinde yansıması olmadan) hisse'yi satın alan veya hisseye sahip olan herkes temettüden hisseyi elde tutma süresinden bağımsız olarak eşit şekilde yararlanabilir. ![]() (Şerh No: 4398 - Ekleyen: Çağlar KÜLTÜR - Tarih : 18-02-2010 19:56)
Bilgi [Av.Mes.Kur. 44]
![]() Müvekkilin karşı taraf vekiline, yani meslektaşına yönelik sataşması nedeniyle vekillikten sırf bu nedenle istifa etmesi; vekil avukat için “büyük bir özveri ve “ideal” bir davranıştır. Uygulanmasının ekonomik nedenlerle çok zor olduğu görüşündeyim. ![]() (Şerh No: 4400 - Ekleyen: Av.Hulusi METİN - Tarih : 18-02-2010 14:43)
Önerge [Av.Mes.Kur. 44]
![]() ![]() (Şerh No: 4399 - Ekleyen: Av.Hulusi METİN - Tarih : 18-02-2010 14:42)
Bilgi [Av.Mes.Kur. 29]
![]() Baro Başkanı tarafından görev verilmesi avukatı onurlandırır. Ancak,"kabul edilebilir bir neden" tartışmaya açık ve hüküm, avukatın bağımsızlığına aykırıdır. Görevin kabulü avukatın takdirine bırakılmalıdır. ![]() (Şerh No: 4397 - Ekleyen: Av.Hulusi METİN - Tarih : 18-02-2010 12:26)
(Şerh No: 4396 - Ekleyen: Av.Hulusi METİN - Tarih : 18-02-2010 11:40)
Bilgi [Av.Mes.Kur. 47]
![]() Avukatın bilgi vermek zorunda oluşunun ve baro yönetim kurulunun da görüş bildirme yetkisinin yasal veya mesleki bir gerekçesi olmadığı görüşündeyim. Ücret sözleşmesi kapsamında müvekkil-vekil arasındaki uyuşmazlık, taraflar arasındadır ve yargının hükmü ile sonuçlanır. ![]() (Şerh No: 4395 - Ekleyen: Av.Hulusi METİN - Tarih : 18-02-2010 11:31)
Önerge [Av.Mes.Kur. 22]
![]() ![]() (Şerh No: 4394 - Ekleyen: Av.Hulusi METİN - Tarih : 18-02-2010 10:28)
Önerge [Av.Mes.Kur. 21]
![]() ![]() (Şerh No: 4393 - Ekleyen: Av.Hulusi METİN - Tarih : 18-02-2010 09:33)
Davalının asgari ücretle çalışması yoksulluğu ortadan kaldırır bir sebep değildir.
Mahkemece, davalının zorunlu ihtiyaçları ile davacının gelir durumu ve başka nafaka yükümlülüklerinin de bulunduğu gözetilerek, yoksulluk nafakasının bir miktar indirilmesi ile yetinilmesi gerekirken tümden kaldırılmış olması usul ve yasaya uygun olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
![]() (Şerh No: 4391 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 17-02-2010 22:03)
"Hakkaniyet" bir bakıma adaleti deyimler. Fakat; sevgi, anlayış ve hoşgörü duygularıyla paylaştırıcı ve denkleştirici davranmak, adaletli davranmaktan daha başka ve daha ileride bir anlam taşır.
Buna göre davalının mevcut mal varlığına rağmen "hakkaniyet" ilkesi gereği yoksulluk nafakası almaya hak kazanmış olup taraflar arasında denkleştirici adil bir durum oluşturulmuştur. Bundan sonra dava tarihine kadar tarafların sosyal ve ekonomik durumlarında bu dengeyi olağanüstü düzeyde bozacak deği...
![]() (Şerh No: 4390 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 17-02-2010 21:35)
Senette sahtecilik nedeniyle kamu davası açılması halinde, müştekinin şahsi hakları bakımından ceza davasına katılması ve senedin iptalini istemesi sözkonusu olur da, mahkeme bilirkişi incelemesine karar verirse ancak bu durumda ceza davası, takip dosyasına tesir eder ve tüm işlemleri durdurur. Aksi takdirde salt ceza davasının açılmış olması takip dosyasına kendiliğinden etki edip, takibi durdurmaz.
![]() (Şerh No: 4389 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 17-02-2010 21:24)
TMK'nun 176/4 ve 331. maddelerine göre, tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde taraflarca her zaman nafaka artırımı davası açılabilir. Buna göre önceki davaların derdest olup kesinleşmemiş olması nafaka artırımı davası açılmasına mani değildir.
![]() (Şerh No: 4388 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 17-02-2010 21:11)
Bonolar hakkında da uygulanması gereken TTK 642.maddesi hükmüne göre hamilin cirantalara karşı kambiyo senedinden doğan müracaat hakkını kullanabilmesinin koşulu süresi içerisinde ödememe protestosu keşide edilmiş olmasıdır. Durum, icra hakimi tarafından re'sen gözetilir.
![]() (Şerh No: 4384 - Ekleyen: Av.Onur ÖMEROĞLU - Tarih : 17-02-2010 17:40)
Kocanın işlediği suç, ahlaki redaet ve kötü karakter ürünü olan bir eylem olup, küçük düşürücü niteliktedir. Kadının davalıyı tutuklu iken cezaevinde ziyaret etmiş olması da eşini affettiği anlamını taşımaz. Kocanın bu davranışı birlikte yaşamayı da çekilmez hale getirmiştir. Boşanmaya karar verilmesi gerekirken davanın reddi usul ve yasaya aykırıdır.
![]() (Şerh No: 4386 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 17-02-2010 17:27)
Hisseli gayrimenkulde fiili taksimin yapıldığı hallerde, fasılaszı nizasız kullanım sözkonu ise diğer hissedarların şuf'a davası açmaya hakları yoktur.
![]() (Şerh No: 4380 - Ekleyen: Av.İlknur ADİLLER - Tarih : 17-02-2010 17:09)
Bilgi [Av.Mes.Kur. 15]
![]() TBB. Baro Hakem Kurulu Yönetmeliği yürürlükten kaldırıldığına göre (TBB. Baro Hakem Kurulu Yönetmeliğinin Yürürlükten Kaldırılmasına Dair Yönetmelik, RG. 09.06.2009 -Sayı: 27253)..."arabuluculuk teklifini kabul etmek" hükmü, madde metninden çıkarılmalıdır. ![]() (Şerh No: 4381 - Ekleyen: Av.Hulusi METİN - Tarih : 17-02-2010 15:44)
Bilgi [Av.Mes.Kur. 14]
![]() Haklı sebep; tartışmaya açıktır. İşi neden göstermeden reddetme hakkı, bu konuda da geçerli olmalıdır. ![]() (Şerh No: 4379 - Ekleyen: Av.Hulusi METİN - Tarih : 17-02-2010 15:33)
Bilgi [Av.Mes.Kur. 13]
![]() Günümüzde avukatlık faaliyeti yalnız çalışan avukat - hukuk bürosu -avukatlık ortaklığı olarak sürdürülmektedir. "Uzunca bir süre bürosundan uzak kalmak zorunda bulunan avukat" durumu müvekkile bildirir ve yetki belgesi ya da tevkil yoluyla işlerini bir meslektaşına teslim edebilir. Müvekkil kabul etmezse ilişkiyi bitirir, yeni bir vekil tayin eder. Baroya bildirim koşulu gereksiz ve gerekçesizdir. ![]() (Şerh No: 4378 - Ekleyen: Av.Hulusi METİN - Tarih : 17-02-2010 15:29)
İhale üzerinde kalan yüklenicinin, ihale sürecinde Kamu İhale Kanununa göre yasak fiil ve davranışlarda bulunduğu, ihale sözleşmesi imzalandıktan sonra tespit edilirse; taraflar arasında akdedilen ihale sözleşmesi hükümleri de değerlendirilmek suretiyle; kesin teminat ve ek kesin teminatların irad kaydedilebilmesi için sözleşmenin feshedilmesi gerekir. İhale sözleşmesinin feshedilmeyip idarece, yükleniciye işin tamamlattırılarak kesin kabulünün de yapılmış olması ve yüklenicinin bu aşamada idare...
![]() (Şerh No: 4377 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 17-02-2010 14:53)
Önerge [Av.Mes.Kur. 3]
![]() ![]() (Şerh No: 4376 - Ekleyen: Av.Hulusi METİN - Tarih : 17-02-2010 14:34)
Önerge [Av.Mes.Kur. 2]
![]() ![]() (Şerh No: 4375 - Ekleyen: Av.Hulusi METİN - Tarih : 17-02-2010 14:24)
Önerge [Av.Mes.Kur. 1]
![]() ![]() (Şerh No: 4374 - Ekleyen: Av.Hulusi METİN - Tarih : 17-02-2010 14:09)
Bilgi [GelirVK. 103]
![]() Söz konusu maddenin son bendindeki "fazlası %35" ibaresinin iptal istemi Anayasa Mahkemesi tarafından kabul edilmiş, ancak karar gerekçesinde belirtildiği üzere "30.3.2006 günlü, 5479 sayılı Yasa’nın 1. maddesiyle değiştirilen 31.12.1960 günlü, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 103. maddesinde yer alan 40.000 YTL’den fazlasının 40.000 YTL’si için 9190 YTL, ifadesinden sonra gelen “… fazlası % 35 oranında …” ibaresinin, “ücret gelirleri” yönünden iptal edilmesi nedeniyle doğacak hukuksal boşlu... ![]() (Şerh No: 4373 - Ekleyen: Av.Olgu ÖZDEMİR - Tarih : 17-02-2010 14:07)
Bilgi [Av.Mes.Kur. 1]
![]() 1982 Anayasasının 135. maddesinde Devletin kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları üzerindeki idarî ve malî denetim hakkı vurgulanmış, amaç dışı etkinlikleri yaptırıma bağlanmıştır. Anayasa Mahkemesi, çeşitli kararlarında, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının hukuksal niteliğini kesin olarak açıklığa kavuşturmamış, bu kuruluşların kamu hizmeti yaptıklarını, “idare” bölümü içinde olduklarını, yerinden yönetim esaslarına dayalı olarak kurulduklarını ve özerk kuruluşlar oldukları... ![]() (Şerh No: 4372 - Ekleyen: Av.Hulusi METİN - Tarih : 17-02-2010 14:05)
Bilgi [Av.Rek.Yön. 2]
![]() dava vekili; avukat sayısı beşten az olan yerlerde avukat yetkisini taşıyan meslek adamı(TDK. Büyük Türkçe Sözlük) ![]() (Şerh No: 4371 - Ekleyen: Av.Hulusi METİN - Tarih : 17-02-2010 10:54)
Bilgi [Av.Rek.Yön. 1]
![]() Maddeyi iki bölümde ele almak yararlı olur: 1) Bu Yönetmeliğin amacı; bu Yönetmelik kapsamında olanların, iş elde etmek için reklam sayılabilecek her türlü girişim ve eylemde bulunmalarının önlenmesidir. Maddeyle yasaklanan “reklam sayılabilecek her türlü girişim ve eylemde bulunmak”tır. İrdeleme: "Yönetmelik kapsamında olanlar..." vurgusu gereksizdir. "Kapsam" başlıklı 2.madde yeterlidir. 2) "Avukatların mesleklerini özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirmelerini, avukatlık sıfatı... ![]() (Şerh No: 4370 - Ekleyen: Av.Hulusi METİN - Tarih : 17-02-2010 10:40)
Bilgi [Av.Rek.Yön. 4]
![]() Yönetmeliğin dayanağı, yasamızın 55.maddesidir (Yönetmelik m.3). Bu madde "Reklam Yasağı"na ilişkindir. Büronun niteliklerini belirtmek baronun (baro genel kurulunun)görevidir(Av.K.m.43,81/8). Yönetmelik hükmünün yasal dayanağı yoktur. ![]() (Şerh No: 4369 - Ekleyen: Av.Hulusi METİN - Tarih : 17-02-2010 08:09)
Türkçe [TCK. 5]
![]() ![]() (Şerh No: 4365 - Türkçeleştiren: Zeliha İlknur DENİZER - Tarih : 16-02-2010 23:33)
Türkçe [ÇKK. 11]
![]() ![]() (Şerh No: 4366 - Türkçeleştiren: Zeliha İlknur DENİZER - Tarih : 16-02-2010 23:32)
Bilgi [Av.K. 81]
![]() Yasamızın 43.maddesine göre "Büronun niteliklerini barolar belirtir". Madde 81/8 hükmüne göre de; avukat bürolarının niteliklerini belirtmek,Baro Genel Kurulunun görevlerindendir. TBB.Reklam Yasağı Yönetmeliği'nin 4.maddesinde büronun niteliklerinin belirtilmiş olmasının yasal dayanağı yoktur. Yönetmeliğin dayanağı, yasamızın 55.maddesidir. Bu madde ise "Reklam Yasağı"na ilişkindir. Ya Baro Genel Kurulu görevini yapmalı veya (8).fıkra iptal edilerek konu yönetmeliğe bırakılmalıdır. ![]() (Şerh No: 4368 - Ekleyen: Av.Hulusi METİN - Tarih : 16-02-2010 22:59)
Bilgi [Av.K. 55]
![]() Tabela TBB. Reklam Yasağı Yönetmeliği RG. 21.11.2003, Sayı: 25296 Madde 5 — Bu Yönetmelik kapsamında olanlar kullanacakları tabelada; avukatlık unvanı ile ad ve soyadı, varsa akademik unvanı, büronun bulunduğu kat ve büro/daire numarası telefon numarası, internet adresi ile e-posta adresi yer alabilir. Tabelada bu Yönetmelikte belirlenenlerin dışında unvan, deyim, şekil, amblem ile Türkçe dışında yabancı dillerde ifade ve sair şekiller, işaret, resim, fotoğraf ve benzerlerine yer verilem... ![]() (Şerh No: 4367 - Ekleyen: Av.Hulusi METİN - Tarih : 16-02-2010 22:16)
Davanın usul yönünden reddedildiğinin belirtilmesi gerçeği değiştirmez.
Mahkemece davaların tarafları, konusu ve istinat olunan sebepleri aynı olduğundan, HUMK.nun 237 nci maddesi gereğince kesin hüküm nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
![]() (Şerh No: 4362 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 16-02-2010 13:17)
Keşfin yapılması için verilen süreye uymama ve gerekli giderlerin yatırılmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş olması halinde dava kanıtlanmamış sayılacağından böyle bir hüküm HUMK.'nun 237. maddesi uyarınca işin esası bakımından kesin hüküm oluşturur.
![]() (Şerh No: 4361 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 16-02-2010 13:06)
Suça konu silahın 6136 sy Kanuna muhalefet suçunu oluşturup oluşturmayacağı hususunu, silahın atışa elverişli olup olmadığı, nitelikleri ve anılan yasa kapsamındaki silahlardan olup olmadığı hususlarının yeminli uzman bilirkişi marifetiyle tespit edilmesi gerektiği,
![]() (Şerh No: 4359 - Ekleyen: Av.Bülent AKÇADAĞ - Tarih : 15-02-2010 23:52)
Köy demirbaşına kayıtlı bulunan silahı taşıyan muhtarın eyleminin 6136 sayılı kanuna muhalefet olarak değerlendirilmeyeceği.
![]() (Şerh No: 4358 - Ekleyen: Av.Bülent AKÇADAĞ - Tarih : 15-02-2010 22:25)
Kişinin, ruhsat süresi geçmiş ve konutta bulundurma ruhsatlı tabancasını iş yerine götürdüğünün anlaşılması halinin cezalandırmayı gerektireceği gibi silahında müsaderesinin gerektiği,
![]() (Şerh No: 4357 - Ekleyen: Av.Bülent AKÇADAĞ - Tarih : 15-02-2010 22:18)
Taşınmazı üzerine bina yapılmak suretiyle el atılan malik, binayı yapan kişilerin müdahalelerinin önlenmesini, taşınmazının eski hale getirilmesini (kal'ini) ve terditli olarak taşınmazın rayiç bedelinin faizi ile birlikte kendisine ödenmesini talep ve dava edebilir. Her ne kadar bina, üzerinde olduğu taşınmazın mütemmim cüz'ü haline gelmekte ve işbu taşınmazın mülkiyetine tabi olmakta ise de; bu konuda istisnai olarak 4721 S.K. m.722-723-724 uygulama alanı bulur. Buna göre şartları oluştuğu tak...
![]() (Şerh No: 4356 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 15-02-2010 16:39)
Kural olarak bir sözleşmenin tarafları muvazaa iddialarını senede karşı senetle ispat kuralı uyarınca (HUMK. 290) tanıkla ispat edemezler. Ancak; HUMK.nun 292 nci maddesinde belirtilen kurallara uygun yazılı delil başlangıcı bulunması durumunda taraf muvazaasının tanık dahil her türlü takdiri delille kanıtlanması mümkündür. Bunun yanı sıra, genel yaşam deneylerine ve yaşamın olağan akışına dayanan kişi de, artık iddiasını ispatla yükümlü değildir.Buna göre hüküm; iddianın doğruluğunu, yaşam dene...
![]() (Şerh No: 4348 - Ekleyen: Av.Can DOĞANEL - Tarih : 15-02-2010 16:20)
Gayrimenkulün aynına ilişkin kararlar kesinleşmedikçe icra olunamaz. Bedele hükmedildiği hallerde de; dava konusu ayni hakka ilişkin mülkiyet ihtilaflı ise, bu kabil kararlar dahi kesinleşmedikçe icraya konulamaz.
![]() (Şerh No: 4355 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 15-02-2010 15:34)
Birden çok talebi havi davada verilen kararda; istemlerden bazıları kesinleşmeden icraya konulamayacak ve bazıları da kararın kesinleşmesine gerek olmadan icra edilebilecek ise; kararın, kesinleşmeden icraya konulamayacak kısmı (fer'ileriyle birlikte) ayrılarak diğer kısımlar hakkında -karar kesinleşmeden- icra takibi başlatılması mümkün ve yasaldır.
![]() (Şerh No: 4354 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 15-02-2010 15:18)
Bilgi [Av.K. 76]
![]() 2709 S.Türkiye Cumhuriyeti Anayasası(1982) MADDE 135 - Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve üst kuruluşları; belli bir mesleğe mensup olanların müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, meslekî faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleri ile ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hâkim kılmak üzere meslek disiplini ve ahlâkını korumak maksadı ile kanunla kurulan ve organları kendi üyeleri tarafında... ![]() (Şerh No: 4353 - Ekleyen: Av.Hulusi METİN - Tarih : 15-02-2010 15:00)
Taraflar arasında evlilik birliği mevcut ise taraflar vekalet akti münasebetleri mevcut olduğunu usulün 293 üncü maddesine dayanarak şahit ile de ispat edebilirler. Yalnız bu münasebetin mevcudiyetinin ispat edilmiş olması kendilerine gayrimenkullerin namlarına tescilini mahkemeden talep salahiyetini bahşetmez, ancak taahhüte muhalif hareket etmiş olmaktan dolayı vekile tazmin mükellefiyeti tahmil olunabilir.
Netice; Aralarında mevcut olduğunu iddia ettiği akti bir münasebete müsteniden tapu...
![]() (Şerh No: 4352 - Ekleyen: Av.Can DOĞANEL - Tarih : 15-02-2010 14:20)
Bilgi [Av.K. 72]
![]() Staj konusunun yönetmelikte düzenlenmesi gerektiğine ilişkin görüşümün bir gerekçesi de bu maddede yer alan ek fıkralar... Stajyerden, staj aşamasında meslek yasamızı bilmesi beklenmemeli. Öngörülen yaptırım ise tartışılmalıdır... Amaç, staja ilişkin mevcut hükümlerin uygulanmasını sağlamak ise, yaptırımı "para" olmamalı... ![]() (Şerh No: 4351 - Ekleyen: Av.Hulusi METİN - Tarih : 15-02-2010 14:17)
Gerek menkule gerekse gayrimenkule taalluk etsin namı müstear hadiselerinde mesele bir istihkak ve mülkiyet davası mahiyetini geçemeyeceğinden ne resmi senet ne de şekil meselesi bahis mevzuu olamaz. Nitekim; ötedenberi mahkemeler vaki olan bu kabil ikrarlara müsteniden hüküm vermekte ve meselede bir şekil meselesi görmemektedirler. Bundan başka meseleyi zatı akitte ve isimlerde muvazaayı dahi şumulüne alan ve netice itibariyle namı müsteara müncer olan on sekizinci madde hükmü çerçevesi içinde ...
![]() (Şerh No: 4350 - Ekleyen: Av.Can DOĞANEL - Tarih : 15-02-2010 14:04)
Medeni Kanunun meriyetinden sonra kanunun meriyetinden mukaddem gayrimenkuller hakkında tesis olunan kayıtlara dair ikame olunacak muvazaa davalarının istimaı caiz değildir.
![]() (Şerh No: 4349 - Ekleyen: Av.Can DOĞANEL - Tarih : 15-02-2010 13:40)
Hayat deneylerine göre olağan olanın bu çeşit eşyanın kadının üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edilmesidir. Diğer bir deyimle, bunların davalı tarafın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağana ters düşer.
Diğer taraftan, ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyadır. Bu nedenle, evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi, evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonuc...
![]() (Şerh No: 4346 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 14-02-2010 20:12)
Türkçe [TCK. 100]
![]() ![]() (Şerh No: 4345 - Türkçeleştiren: Zeliha İlknur DENİZER - Tarih : 14-02-2010 19:01)
Türkçe [GelirVK. Geçici Madde 56]
![]() ![]() (Şerh No: 4344 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 14-02-2010 01:25)
Alacağın temlikinde, temliknamede taraflarca kararlaştırılan ödemeye ilişkin vadelerde borç, temlik borçlusunun temerrüdü ile vadesinde ödenmezse temerrüt faizinden temlik borçlusu sorumludur. Şayet temlik borçlusunun vadede ödeme yapmaması sebebi, asıl borçlu olan temlik edenin davranışından kaynaklanmakta ise, temerrüt faizinden temlik borçlusu değil asıl borçlu olan temlik eden sorumludur. Bu durumda, temlik alan tarafından kendisine yapılan ödemeden önce, temlik eden asıl borçluya işbu faiz ...
![]() (Şerh No: 4343 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2010 18:03)
Takip dayanağı zamanaşımına uğramış bono, temel ilişki yönünden yazılı delil başlangıcı niteliğinde olup davacı tarafın buna dayalı olarak tanık dinletme hakkı bulunmaktadır.
Davacı dinletmiş olduğu tanıklar ile taraflar arasındaki temel ilişkinin varlığını ve senedin bu nedenle verilmiş olduğunu kanıtlamıştır.
O halde artık; senet üzerinde yazılı bedeli ödediğini ispat etmesi gereken davalıdır.
Davalı dava konusu alacak miktarını tanıkla ispat edemeyeceği gibi bu konuda tanıkta dinlete...
![]() (Şerh No: 4342 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 13-02-2010 16:26)
Önerge [TCK. 2]
![]() ![]() (Şerh No: 4341 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 13-02-2010 13:23)
3713 sy. yasa kapsamına giren suçlar hakkında CMK 231 kapsamında Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilemeyeceği gibi, verilen hapis cezası ertelenemez veya para cezasına çevrilemeyeceği,
![]() (Şerh No: 4340 - Ekleyen: Av.Bülent AKÇADAĞ - Tarih : 13-02-2010 10:34)
Sanığın katıldığı televizyon programında silahlı örgütün amacına ve kurucusunun görüş ve düşüncelerinin toplum tarafından benimsenmesine teşvik edecek şekilde konuşma yapmıştır. Yapılan konuşmalar bir bütün olarak incelendiğinde düşünce özgürlüğü kapsamında kabul edilemeyeceği ve kişinin silahlı terör örgütü propagandası yapma suçunu oluşturacağı gözetilmesi, hukuki durumun buna göre belirlenmesi gerektiği,
![]() (Şerh No: 4339 - Ekleyen: Av.Bülent AKÇADAĞ - Tarih : 13-02-2010 10:17)
Tek başına, eşlerin fiilen ayrı yaşıyor olmaları Türk Medeni Kanununun 206. maddesi uyarınca haklı sebep olarak yorumlanıp mal ayrılığına geçilmesine karar verilmesi için yeterli değildir. Bunun kabulü; kendi kusurlu davranışıyla ayrı yaşamaya neden olan eşin; diğer eşin ileride doğabilecek katılma alacağı hakkını ortadan kaldırmasına olanak tanımak sonucunu doğurur. Bu ise, hiç kimsenin kendi kusurlu davranışıyla kendi lehine sonuç elde edemeyeceğine yönelik temel hukuk ilkesine aykırı olur.
...
![]() (Şerh No: 4338 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 12-02-2010 20:11)
Zamanaşımına uğrayan çeke dayalı olarak hamil, keşideciye karşı TTK m.644 e mesnetle sebepsiz zenginleşme davası ve kendisine çeki ciro eden kişiye karşı da, aralarında temel ilişki olması halinde işbu temel ilişkiye mesnetle dava ikame edebilir. Bu durumda keşideci, sebepsiz zenginleşmediğini, davacı hamil de kendisine çeki ciro eden kişiden, aralarındaki temel ilişkiden kaynaklı olarak alacaklı olduğunu ispatla mükelleftir.
![]() (Şerh No: 4337 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 12-02-2010 18:02)
Emre yazılı çeklerde, söz konusu çekin lehdar dışındaki kişilerce tedavüle çıkarılabilmesi ve tahsil için bankaya ibraz edilebilmesi için mutlaka çekin arkasında veya alonj üzerinde lehdarın tam ya da beyaz cirosunun bulunması gerekir. Lehdarın cirosu bulunmayan emre yazılı çek için muhatap banka yönünden, lehdar dışındaki kişiler, çekin yasal hamili değildir.
![]() (Şerh No: 4336 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 12-02-2010 17:52)
4734 S.K. uyarınca yapılan ihale sonucunda, idare ile ihale sözleşmesi akdeden yüklenicinin, sözleşmesinin, sözleşmeye aykırı hareket ettiği ve işi süresinde bitirmediği gerekçesiyle feshi ve teminatlarının irad kaydedilmesi akabinde işbu feshin iptali ve irad kaydedilen teminatların iadesi istemli ikame ettiği davada görevli yargı yeri (yargı yolu) adli yargıdır. Çünkü; 4735 S.K. m.4 e göre ihale sözleşmesinin hükümlerinin uygulanmasında idare ve yüklenici eşit hak ve yükümlülüklere sahiptir ve...
![]() (Şerh No: 4335 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 12-02-2010 17:05)
Çekte lehdarın tüzel kişiliği bulunmamakta ise; bu durumda söz konusu çek, hamiline yazılı çek hükmündedir ve çek, çek vasfını kaybetmez.
![]() (Şerh No: 4334 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 12-02-2010 16:34)
Çekin muhatap bankaya ibrazı, çekin bedelinin ödenmesinin talebi anlamına geldiğinden; ibraz sonucu banka tarafından hamile yapılan ödeme, keşidecinin havalesinin ifasıdır ve bu ibraz, ciro anlamını ihtiva etmediği gibi hakkın intikalini de sağlamaz. Lakin muhatap bankanın birden fazla şubesi var ve muhatap banka şubesinden farklı, bu diğer şubelerinden birine çek ciro edilmişse işbu ciro geçerlidir ve çekteki hakkın intikali sonucunu doğurur.
![]() (Şerh No: 4333 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 12-02-2010 16:24)
Bilgi [Av.K. 43]
![]() "Büronun niteliklerini barolar belirtir". Avukat bürolarının niteliklerini belirtmek Baro Genel Kurulu’nun görevleri arasındadır (m.81/8). Baro Genel Kurulu'nun görevi ... Türkiye Barolar Birliği Reklam Yasağı Yönetmeliği'ne göre: Büro; mesleki faaliyetlere elverişli ve mesleğin saygınlığına yaraşır nitelikte olmalıdır(m.4). İstanbul Barosu’nun 1966 tarihli İç Yönetmelik hükümlerine göre: “Avukatın bürosu: İş sahiplerini kabul edebileceği ve müstakil büro olarak kullanılmağa elv... ![]() (Şerh No: 4332 - Ekleyen: Av.Hulusi METİN - Tarih : 12-02-2010 15:53)
Davaların aynı sebepten doğması veya biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması halinde; aralarında bağlantı olduğunun varsayılacağı ve yargılamanın her safhasında birleştirme kararı verilebileceği, ayrıca bir yargı çevresi içerisinde kurulmuş bulunan aynı düzeyde birden fazla mahkemenin, davaların birleştirilmesi açısından aynı mahkeme sayılacağına ilişkin.
![]() (Şerh No: 4331 - Ekleyen: Av.Elkan ALBAYRAK - Tarih : 12-02-2010 11:12)
Bilgi [KiraK. 3]
![]() Madde 3- A) Birinci maddede yazılı yerlerde 24/2/1947 tarihinden sonra inşa olunan gayrimenkullerin kira bedelleri 12/5/1953 tarihinde mevcut yazılı veya sözlü mukavele ile belli miktarı geçemez. B) 12/5/1953 tarihindeki kira bedelleri yazılı veya sözlü mukavele ile belli olmayan veya bu tarihten sonra kiraya verilmeye başlanan yahut kullanma tarzı tamamen değiştirilerek kiraya verilen gayrimenkullerin kira bedelleri o mahal veya senitteki mümasillerinin 12/5/1953 tarihindeki kiralarına göre ... ![]() (Şerh No: 4330 - Ekleyen: Av.Can DOĞANEL - Tarih : 12-02-2010 09:36)
Bilgi [KiraK. 2]
![]() Madde 2- A) Birinci maddede yazılı yerlerdeki gayrimenkullerin kiraları 1939 yılı kiralarına, meskenlerde yüzde ikiyüz, meskenlerden gayri yerlerde yüzde dörtyüz zam yapılmak suretiyle bulunacak miktarı geçemez. B) 1939 yılı kira bedelleri mukavele ile belli olmayan veya 1939 yılından sonra kiraya verilmeye başlanan yahut kullanma tarzı tamamen değiştirilerek kiralanan gayrimenkullerin kira bedelleri belediye encümenince 1939 yılı rayâci esas alınarak o mahal veya semtteki mümasillerine göre ... ![]() (Şerh No: 4329 - Ekleyen: Av.Can DOĞANEL - Tarih : 12-02-2010 09:34)
Bilgi [TCK. 127]
![]() I.GENEL AÇIKLAMALAR Tahkir edici beyanların ve fiillerin cezalandırılmasındaki temel gaye, insanların -ve hukuk düzenlerinin korunmaya layık gördüğü diğer yapay varlıkların- onur, şeref ve itibarlarının muhafaza edilmesidir. Kanaatimizce şeref kavramının iki yüzü vardır.[1] Şeref kavramının bir yüzü, kişinin sosyal değerini oluşturan şartların bütününü; bireyin içinde yaşadığı ortamda moral, entelektüel, fizik ve diğer niteliklerinden müteşekkil değerini ifade eder.[2] Diğer yü... ![]() (Şerh No: 4195 - Ekleyen: Mehmet Soner ÖZOĞLU - Tarih : 11-02-2010 23:27)
Franchising Sözleşmesinde franchise veren, imtiyazlı olduğu ürüne, hizmete veya bilgi birikimine dair başarılı bir markaya, isme sahip olmalı ve bunların yasal dağıtım hakkını da haiz bulunmalıdır. Ek olarak; bunlara dair tüm bilgileri de franchise alana vermek zorundadır. Franchise verenin, Franchising Sözleşmesine konu unvana sahip olmadığı taraflar arasındaki akitten önce (Mahkemece)saptanıp kesinleşmesine rağmen, bu konuda franchise alana bilgi vermediği sabittir. Franchise veren, akitten so...
![]() (Şerh No: 4328 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 11-02-2010 17:51)
5402 S.K. un 8.maddesinde 09.02.2007 tarihinde yapılan değişiklikle tarım arazilerine "bölünemez büyüklük" kavramı getirilmiştir. Yasada belirlenen parsel büyüklüklerini karşılayan tarım arazileri bölünemez, ifraz edilemez ve küçük parsellere ayrılamaz. İstisnai olarak özel iklimlerde ve topraklarda yetişen bitkiler ile seraların bulunduğu yerler daha küçük parselleri gerekli kılarsa bu durumda ancak Bakanlığın izni ile küçük parseller oluşturulabilir. Bölünemez büyüklükte tarım arazileri, elbir...
![]() (Şerh No: 4327 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 11-02-2010 17:21)
Türkçe [GelirVK. Geçici Madde 58]
![]() ![]() (Şerh No: 4326 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 11-02-2010 15:30)
6570 sayılı kanunun 2. ve 3. maddelerini iptal eden ve uygulamada kira tesbit davalarının çıkmasına ve kira tesbit miktarlarının Yargıtay'ın görüşlerine göre belirlenmesine neden olan Anayasa Mahkemesi İptal Kararı
![]() (Şerh No: 4325 - Ekleyen: Sinan ÖZTÜRK - Tarih : 11-02-2010 14:49)
5/5 sayılı ve 7.7.1965 günlü Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı`nın gerekçesinde açıklandığı gibi, "kira farkı" nın mahkemede dava edilebilir veya icrada takip edilebilir hale gelmesi için, miktarının kesin olarak belli olması gerekir. Bu belirlilik ise ancak tespite ilişkin kararın kesinleşmesi ile oluşabilir. Ve kiracının edayı yerine getirme borcu da ancak o zaman gelmiş sayılabilir.
![]() (Şerh No: 4324 - Ekleyen: Av.Can DOĞANEL - Tarih : 11-02-2010 13:28)
|
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |