![]() |
|
![]() |
|
THS Şerhine Son Eklenen Şerhler |
Bilgi [AKKŞÖDK. 16]
![]() Maddede Kanunun uygulanması sırasında işbirliğinin ve koordinasyonun Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından yerine getirileceği hüküm altına alınmıştır. Maddede medya organlarına da sorumluluk yüklenmiş olup, kadınların çalışma yaşamına katılımı, özellikle kadın ve çocuk olmak üzere kişilere yönelik şiddetle mücadele mekanizmaları konusunda hazırlanan materyallerin yayınlanmasına ilişkin zorunluluk ve eğitim programlarının düzenlenmesi ve koordinasyonu hükme bağlanmıştır. ![]() (Şerh No: 13320 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 26-03-2012 16:04)
Bilgi [AKKŞÖDK. 15]
![]() Maddede şiddet önleme ve izleme merkezleri tarafından şiddetin önlenmesi ve alınan tedbirlerin etkin olarak uygulanmasının izlenmesi, korunan kişi ve şiddet uygulayan veya şiddet uygulama ihtimali olan kişi hakkında verilecek destek hizmetlerinin çeşitleri ve amaçları, Bakanlık bünyesinde kurulan çağrı merkezinin Kanun amacına uygun olarak yaygınlaştırılması, Kanun kapsamında şiddetin sonlandırılması için çalışan ilgili sivil toplum kuruluşları ile işbirliği ilkesi düzenlenmiştir. ![]() (Şerh No: 13319 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 26-03-2012 16:03)
Bilgi [AKKŞÖDK. 14]
![]() Maddede, şiddetin önlenmesi ile koruyucu ve önleyici tedbirlerin etkin olarak uygulanmasına yönelik destek hizmetinin verildiği ve izleme çalışmalarının yedi gün yirmi dört saat esası ile yürütüldüğü şiddet önleme ve izleme merkezlerinin kurulması, çalışma usul ve esasları düzenlenmiştir. ![]() (Şerh No: 13318 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 26-03-2012 16:02)
Bilgi [AKKŞÖDK. 13]
![]() Maddeyle, şiddete uğrayan veya uğrama ihtimali bulunan kişinin daha etkin bir şekilde korunması yönünden hakkında tedbir kararı verilen kişiye, tedbirin ihlali nedeniyle zorlama hapsi verilmesi öngörülmektedir. Zorlama hapsi, diğer bir deyimle tazyik hapsi, bir kişiyi kendisine düşen yükümlülüğün gereğini yerine getirmeye zorlamak amacıyla verilen bir yaptırımdır. 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (1) bendinde disiplin hapsinin tarifi... ![]() (Şerh No: 13317 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 26-03-2012 16:01)
Bilgi [AKKŞÖDK. 12]
![]() Maddede, Kanun kapsamında verilecek koruyucu tedbir kararlarının takibinin, teknik araç ve yöntemler kullanılmak suretiyle de yapılabileceği, buna ilişkin usul ve esasların yönetmelikle düzenleneceği öngörülmüştür. Teknik yöntemlerle takip, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun "Teknik araçlarla izleme" kenar başlıklı 140. maddesinde tahdidi olarak sayılan suçlar için geçerli olan teknik araçlarla izlemeden farklı olup adı geçen Kanun kapsamında değerlendirilmemelidir. Teknik yöntemlerle tak... ![]() (Şerh No: 13316 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 26-03-2012 15:59)
Bilgi [AKKŞÖDK. 11]
![]() Maddede Kanun kapsamında yerine getirilecek kolluk görevlerinin, Kanunda belirtilen hizmetlerle ilgili eğitim almış ve ilgili kolluk birimlerince belirlenmiş olan yeteri kadar personel tarafından yerine getirileceği düzenlenmiştir. ![]() (Şerh No: 13315 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 26-03-2012 15:58)
Bilgi [AKKŞÖDK. 10]
![]() Maddede Kanun hükümlerine göre verilen kararlara karşı itiraz yolu ve başvurulacak merci düzenlenmiştir. ![]() (Şerh No: 13314 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 26-03-2012 15:57)
Bilgi [AKKŞÖDK. 9]
![]() Maddede Kanun hükümlerine göre verilen kararlara karşı itiraz yolu ve başvurulacak merci düzenlenmiştir. ![]() (Şerh No: 13313 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 26-03-2012 15:56)
Bilgi [AKKŞÖDK. 8]
![]() Maddede tedbir kararının gerektiğinde delil ve belge aranmaksızın, dosya üzerinden verilebileceği, ancak zorunlu hallerde duruşma yapılabileceği, tedbir kararının ilk defasında en çok altı ay için verilebileceği, resen veya korunan kişi ya da Bakanlığın talebi üzerine tedbirlerin süresinin veya şeklinin değiştirilmesine, bu tedbirlerin kaldırılmasına veya aynen devam etmesine karar verilebileceği, gerekli olması halinde korunan kişinin ve diğer aile bireylerinin kimlik bilgileri, kimliğini ortay... ![]() (Şerh No: 13312 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 26-03-2012 15:55)
Bilgi [AKKŞÖDK. 6]
![]() Maddede, kişinin silah bulundurması, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmasının suç oluşturması dolayısıyla ya da fiilinin başka bir suç oluşturması nedeniyle, soruşturma ve kovuşturma evresinde koruma tedbirlerine veya denetimli serbestlik tedbirlerine, mahkûmiyet halinde ceza veya güvenlik tedbirlerinin infazına ve bu çerçevede uygulanabilecek olan denetimli serbestlik tedbirlerine ilişkin kanun hükümlerinin saklı olduğu düzenlenmiştir. ![]() (Şerh No: 13311 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 26-03-2012 15:50)
Bilgi [AKKŞÖDK. 5]
![]() Maddede hakim tarafından şiddet uygulayan veya uygulama ihtimali bulunan kişiler hakkında verilebilecek önleyici tedbir kararları düzenlenmiştir. Şiddet mağduruna yönelik olarak şiddete ve korkuya yönelik söz ve davranışlarda bulunulmaması, şiddet uygulayan ya da uygulama ihtimali olan kişinin müşterek konuttan veya halen bulunduğu yerden derhal uzaklaştırılması ve müşterek konutun korunan kişiye tahsis edilmesi, korunan kişilere, bulundukları konuta okula, işyerine yaklaşmaması, silahlarını kol... ![]() (Şerh No: 13310 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 26-03-2012 15:49)
Bilgi [AKKŞÖDK. 4]
![]() Maddede hâkim tarafından verilecek şiddete uğrayan veya şiddete uğrama tehlikesi bulunan kişilerin güvenliğinin ve korunmasının sağlanması amacıyla verilecek koruyucu tedbir kararları düzenlenmiştir. ![]() (Şerh No: 13309 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 26-03-2012 15:47)
Bilgi [AKKŞÖDK. 3]
![]() Madde ile şiddete uğrayan veya şiddete uğrama tehlikesi bulunan kişiler hakkında mülki idare amiri ve gecikmesinde sakınca bulunan hallerde kolluk amirleri tarafından verilecek koruyucu tedbirler ayrıntılı ve karışıklığa yer vermeyecek şekilde düzenlenmiştir. Ayrıca kişilerin içinde bulundukları özel durumlar dikkate alınarak, olayın özelliklerine uygun tedbirlerin alınacağı hususu da hüküm altına alınmıştır. ![]() (Şerh No: 13308 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 26-03-2012 15:46)
Bilgi [AKKŞÖDK. 2]
![]() Maddede, Kanunun değişik yerlerinde geçen terimler tanımlanmak suretiyle, gereksiz tekrarların önüne geçilmek istenilmiştir. ![]() (Şerh No: 13307 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 26-03-2012 15:44)
Bilgi [AKKŞÖDK. 1]
![]() Maddede Kanunun amacı ve kapsamı düzenlenmiştir. Buna göre şiddete uğrayan veya şiddete uğrama tehlikesi bulunan kadınların, tüm çocukların, aile bireyleri ve tek taraflı ısrarlı takip mağdurlarının Kanun hükümlerine göre korunmasına ilişkin usul ve esaslar düzenlenmiştir. ![]() (Şerh No: 13306 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 26-03-2012 15:43)
Bilgi [AKKŞÖDK. 1]
![]() Anayasa’nın 90. maddesinde, usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası antlaşmaların kanun hükmünde olduğu, bunlar hakkında Anayasaya aykırılık iddiasıyla Anayasa Mahkemesi’ne başvurulamayacağı, usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası antlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası antlaşma hükümlerinin esas alınacağı hüküm altına alınmıştır. Türkiye tarafından 1985 yılında imzalana... ![]() (Şerh No: 13305 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 26-03-2012 15:39)
Türkçe [HastaYön. 5]
![]() ![]() (Şerh No: 13242 - Türkçeleştiren: Zeliha İlknur DENİZER - Tarih : 26-03-2012 13:02)
Türkçe [HastaYön. 2]
![]() ![]() (Şerh No: 13241 - Türkçeleştiren: Zeliha İlknur DENİZER - Tarih : 26-03-2012 12:58)
Türkçe [HastaYön. 1]
![]() ![]() (Şerh No: 13240 - Türkçeleştiren: Zeliha İlknur DENİZER - Tarih : 26-03-2012 12:56)
Türkçe [ToplantıK. 27]
![]() ![]() (Şerh No: 13239 - Türkçeleştiren: Zeliha İlknur DENİZER - Tarih : 26-03-2012 12:53)
Türkçe [HastaYön. 4]
![]() ![]() (Şerh No: 13237 - Türkçeleştiren: Zeliha İlknur DENİZER - Tarih : 26-03-2012 12:51)
Türkçe [HastaYön. 12]
![]() ![]() (Şerh No: 13235 - Türkçeleştiren: Zeliha İlknur DENİZER - Tarih : 26-03-2012 12:43)
Türkçe [BiyotıpS. 13]
![]() ![]() (Şerh No: 13213 - Türkçeleştiren: Zeliha İlknur DENİZER - Tarih : 26-03-2012 12:42)
Türkçe [HastaYön. 26]
![]() ![]() (Şerh No: 13209 - Türkçeleştiren: Zeliha İlknur DENİZER - Tarih : 26-03-2012 12:40)
Türkçe [HastaYön. 7]
![]() ![]() (Şerh No: 13244 - Türkçeleştiren: Zeliha İlknur DENİZER - Tarih : 26-03-2012 12:38)
Türkçe [HastaYön. 6]
![]() ![]() (Şerh No: 13243 - Türkçeleştiren: Zeliha İlknur DENİZER - Tarih : 26-03-2012 10:11)
İşçinin, iş kazası nedeniyle işverene karşı ikame ettiği maddi ve manevi tazminat davalarında zamanaşımı süresi, haksız fiilin meydana geldiği tarihten itibaren 10 yıldır.
![]() (Şerh No: 13300 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 23-03-2012 20:34)
Meslek hastalığından doğan maddi ve manevi tazminat davalarında zamanaşımı süresi, BK m.125 gereğince haksız fiilin meydana geldiği tarihten itibaren 10 yıldır.
Kararda; meslek hastalıklarında işçinin işgöremezlik oranına dair alınan raporlardaki maluliyet oran farklılığı ve zamanaşımı/talep kapsamı bağı irdelenmiştir.
![]() (Şerh No: 13302 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 23-03-2012 19:52)
Davacının iş göremezliği, 27.1.1998 tarihli kaza ile oluşmuştur ve kaza sonrası oluşan iş göremezlikte zamanla gelişen bir maluliyet artışı da söz konusu değildir. Bu durumda; davacının uğradığı iş göremezlikte, zamanaşımının başlangıcı olay tarihidir ve maluliyet raporunun sonradan alınması da zamanaşımı başlangıcının olay tarihi olduğu sonucunu değiştirmez.
![]() (Şerh No: 13301 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 23-03-2012 19:52)
İş kazasında zamanaşımı, zararın öğrenildiği tarihten başlatılmalıdır. Zarar görenin zararı öğrenmesi demek, zararın varlığı, mahiyeti ve esaslı unsurları hakkında bir dava açma ve davanın gerekçelerini göstermeye elverişli bütün hal şartları öğrenmiş olması demektir. Zararın genişliğini tayin edecek husus, gelişmekte olan bir durum ise zamanaşımı bu gelişme sona ermedikçe başlayamaz. Kontrol kaydı mevcut ise zamanaşımı, kesin maluliyetin belirlendiği tarihten başlatılmalıdır.
İş kazalarında...
![]() (Şerh No: 13299 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 23-03-2012 19:52)
Meslek hastalığı ya da iş kazası nedeniyle belirlenen maluliyet oranında bir artma olduğu takdirde, bu durum yeni bir olgu olup artan miktar için ayrı bir dava açılabilmesi mümkündür.
Somut olayda; davacının %71 oranındaki iş göremezliği 19.01.1994 tarihinde belirlenerek bu oran üzerinden SSK tarafından sürekli iş göremezlik geliri bağlanmıştır; böylece zarar oluşmuş ve zamanaşımı işlemeye başlamıştır.
Ankara Meslek Hastalıkları Hastahanesinin 12.04.2000 tarihli raporları ile iş göremezlik...
![]() (Şerh No: 13298 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 23-03-2012 19:51)
Kişisel hak mahiyetinde olan satış vaadi sözleşmesine dayalı hak tapu kaydına işlenmekle, ayni etkinlik ve aleniyet kazanır ve satış vaadi şerhinden sonra konulan haciz sonuç doğurmaz.
![]() (Şerh No: 13297 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 23-03-2012 17:08)
Bilgi [TK. 473]
![]() Madde, küçük ifade değişiklikleriyle 6762 sayılı Kanunun 396 ncı maddesinin tekrarıdır. Adalet Komisyonu Raporu'ndan: Alt Komisyonca, Tasarının 473 üncü maddesinin üçüncü fıkrasında "dördüncü fıkrasının birinci bendi" ibaresi yapılan atfın doğru olması açısından "üçüncü fıkrasının birinci cümlesi" olarak düzeltilmiştir. Yapılan bu değişiklik Komisyonumuzca da benimsenmiştir. ![]() (Şerh No: 13268 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 22-03-2012 16:43)
Bilgi [TK. 474]
![]() Madde, küçük ifade değişiklikleriyle 6762 sayılı Kanunun 397 nci maddesinin tekrarıdır. Bu maddede, uygulamada kötüye kullanılan, üç ilân şartının amaca uygun bir şekilde gerçekleştirilmesi yönünde bir değişiklik yapılmıştır. Uygulamada, üç ilân aralıksız olarak yapılmakta, bu suretle maddenin ilâna bağladığı yarar ortadan kaldırılmaktadır. Kanunun amacı olabildiğince çok alacaklının durumdan haberdar edilmesidir. Oysa uygulamada aralıksız yapılan ilânlarla haberdar olmaları olanağı tamamen orta... ![]() (Şerh No: 13269 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 22-03-2012 16:43)
Bilgi [TK. 476]
![]() Payın itibarî değerini düzenleyen ve esasında 6762 sayılı Kanunun 391 inci maddesinin içerdiği kurallara aynen yer veren bu hüküm, 5083 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Para Birimi Hakkındaki Kanunun gereği olarak, 5274 sayılı Kanuna uygun olarak değiştirilmiştir. Adalet Komisyonu Raporu'ndan: Alt Komisyonca Tasarının 476 ncı maddesinin birinci fıkrasında payın itibari değerinin birer kuruş ve katları olarak yükseltilebileceğine vurgu yapmak amacıyla "ve katları" ibareleri metne eklenmi... ![]() (Şerh No: 13271 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 22-03-2012 16:42)
Bilgi [TK. 477]
![]() Madde, 6762 sayılı Kanunun 400 üncü maddesinin, hukukî sonuçları değiştirmeyen bazı değişiklikler yapılarak tekrarıdır. ![]() (Şerh No: 13272 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 22-03-2012 16:41)
Bilgi [TK. 478]
![]() İmtiyazlı paylar, 6762 sayılı Kanunun yarım yüzyılı aşan uygulamasının somutlaştırdığı bazı katkılar gözönüne alınıp, sistemden tamamen çıkarılmalarının doğurabileceği boşluğun yol açabileceği sakıncalar, hatta tehlikeler irdelenerek, çeşitli ülkelerin (inter alia, İsv. BK. m.654 vd., Alm POK 139 uncu ve devamı paragrafları; oydan yoksun imtiyazlı paylar; Avus. POK 115 ilâ 117 nci paragrafları; İtal. MK 2351; Fr. 1966 OK m. 269) bu konudaki düzenlemeleri, özellikle söz konusu paylara getirilen s... ![]() (Şerh No: 13273 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 22-03-2012 16:41)
Bilgi [TK. 479]
![]() Birinci fıkra: Birinci fıkra oyda imtiyaz tanınması yöntemini emredici bir hükümle sınırlamaktadır. Oysa imtiyaz eşit itibarî değerdeki paylara farklı sayıda oy hakkı verilmek suretiyle tanınır; farklı itibarî değerdeki paylara eşit oy hakkı tanınarak imtiyazlı pay yaratılamaz. Bu yasak oyda imtiyaza ilişkin kanunî sınırlamaların özellikle kaldıraç güç sınırlamasının dolanılmasının engellenmesi ve karışıklıklara yol açılmaması ve özellikle 479 (2) hükmünün uygulanmasında güçlüklerle karşılaşı... ![]() (Şerh No: 13274 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 22-03-2012 16:40)
Bilgi [TK. 480]
![]() Birinci fıkra: 6762 sayılı Kanunun m. 405 (1)'in bazı değişikliklerle - yerini alan ve tek borç ilkesine açıkça yer veren bu hüküm, anonim şirketlerde, Tasarı ile ona dayalı esas sözleşme düzenini egemen kılmayı, borçlar hukuku sözleşmeleriyle oluşturulabilecek yan düzenin esas sözleşme düzenini ortadan kaldırmasına sınırsız bir şekilde izin vermemeyi amaçlamaktadır. "Paysahipleri sözleşmesi" veya "ortaklar sözleşmesi" diye Türkçeye çevrilen, ancak dünyada "sha-reholders agreement" terimi ile ad... ![]() (Şerh No: 13275 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 22-03-2012 16:38)
Bilgi [TK. 481]
![]() Hüküm, esas itibarıyla 6762 sayılı Kanunun 406 ncı maddesinin tekrarıdır. Ancak mevcut metinde sorun yaratan iki noktada yeni metinde açıklık sağlanmış, bir de hükme ilânın içeriğine ilişkin bir ekleme yapılmıştır. Birinci cümlede (varsa) primin de aynı yolla isteneceği ve yetkili organın yönetim kurulu olduğu belirtilmiştir. Yönetim kurulunun bu yetkisi devredilemez. Esas sözleşmeler sadece "ilan yolu ile isteme" kuralında farklı düzenleme getirebilirler. Bu, şeffaflık ilkesi aleyhine ve paysah... ![]() (Şerh No: 13276 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 22-03-2012 16:37)
Bilgi [TK. 482]
![]() Madde, 6762 sayılı Kanunun 407 nci maddesinin tekrarıdır. Adalet Komisyonu Raporu'ndan: Alt Komisyonca, Tasarının 482 nci maddesinin ikinci fıkrasında geçen "37 nci" ibaresi, yapılan atfın doğru olması açısından "35 inci" olarak değiştirilmiş; ayrıca, maddede redaksiyon yapılmıştır. Yapılan bu değişiklikler Komisyonumuzca da benimsenmiştir. ![]() (Şerh No: 13277 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 22-03-2012 16:36)
Bilgi [TK. 483]
![]() Madde, 6762 sayılı Kanunun 408 inci maddesinin kural olarak tekrarıdır. Ancak Tasarıda "ilgili paylar" ibaresi eklenerek uygulamada, gereksiz de olsa, tartışmalara yol açan bir konuda açıklık sağlanmıştır. Gerçekten, paysahibinin bedelleri ödenmiş paylardan yoksun bırakılması mümkün değildir. Yoksun bırakılma sadece ıskat usulünün uygulandığı paylar için söz konusudur. Adalet Komisyonu Raporu'ndan: Alt Komisyonca, Tasarının 483 üncü maddesinin birinci fıkrasında geçen "37 nci" ibaresi, yapıl... ![]() (Şerh No: 13278 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 22-03-2012 16:36)
Bilgi [TK. 484]
![]() Hüküm, 6762 sayılı Kanunun 409 uncu maddesinin birinci ve ikinci fıkra hükümlerinden alınmıştır. Ancak hüküm, birinci alt kısmın başlığında olduğu gibi "hisse senetleri" yerine "pay senetleri" terimini kanunî terim olarak kabul edip kullanmıştır. Tasarı, 6762 sayılı Kanun gibi, anonim şirketteki sermayenin bölünmesi sonucu oluşan birime "pay" demektedir. Pay kanunî terimdir. Payın kıymetli evrak niteliğinde bir senede bağlanınca adının "hisse" olarak değişmesinin ve söz konusu senede "pay senedi... ![]() (Şerh No: 13279 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 22-03-2012 16:35)
Bilgi [TK. 485]
![]() Birinci fıkra: Hüküm 6762 sayılı Kanunun 410 uncu maddesinin yerini tutmakta, ancak birinci fıkra iki önemli değişikliği içermektedir. Birinci değişiklik bir gerekliliğin açıkça belirtilmesidir. O da, dönüştürmenin ancak esas sözleşmenin değiştirilmesi suretiyle yapılabileceğidir. Bu açık hükümle tereddütlerin ortadan kaldırılması ve yanlış uygulamaların önlenmesi amaçlanmıştır. Üçüncü cümle de yeni olup, dönüştürmenin kanunen yapılmasının gerekli olduğu hallerde işlemin yönetim kurulu kararı il... ![]() (Şerh No: 13280 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 22-03-2012 16:35)
Bilgi [TK. 486]
![]() Hükmün birinci ve dördüncü fıkraları 6762 sayılı Kanunun 412 nci maddesinin tekrarıdır. İkinci fıkrada ise hamiline yazılı pay senetlerinin bastırılması zorunluğu getirilmiştir. İlmühaberlere nama yazılı pay senetlerine ilişkin hükümlerin uygulanması öngörülerek kapsamlı bir hükme yer verilmiştir. Üçüncü fıkra yeni bir hükümdür. Bu hükümle nama yazılı pay senetlerinin bastırılması olanağının yolu açılmıştır. Hüküm uyarınca azlık isterse nama yazılı pay senedi bastırılıp tüm nama yazılı pay se... ![]() (Şerh No: 13281 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 22-03-2012 16:34)
Bilgi [TK. 487]
![]() Hüküm, bazı değişikliklerle 6762 sayılı Kanunun 413 üncü maddenin tekrarıdır. 487 inci maddenin birinci fıkrasındaki hüküm kapalı şirketler hakkındadır. Çünkü, halka açık olanlar hakkında SPK tebliğleri uygulanır. Adalet Komisyonu Raporu'ndan: Alt Komisyonca, Tasarının 487 nci maddesinde aşağıdaki gerekçelerle değişiklik yapılmış, yapılan değişiklikler Komisyonumuzca da kabul edilmiştir: Maddenin başlığında, açıklık ile kesinliği sağlamak ve yanlış anlamaları engellemek amacıyla "Pay sene... ![]() (Şerh No: 13282 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 22-03-2012 16:33)
Bilgi [TK. 490]
![]() Hüküm esas itibarıyla 6762 sayılı Kanunun 416 ncı maddesinin tekrarıdır. Birinci fıkraya "Kanunda" sözcüğü eklenerek bir eksiklik giderilmiş, ikinci fıkrada ise, "Hukukî işlemle devir" açıklığı getirilmiştir. Çünkü kanunî intikallerde ciro ve zilyetliğin devrine gerek yoktur. ![]() (Şerh No: 13285 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 22-03-2012 16:32)
Bilgi [TK. 491]
![]() Tasarının 491 ilâ 498 inci maddel eri İsv. BK'nın 685 ilâ 685g hüküml erinden alınmıştır. Bu tercihte şu sebepler etkili olmuştur: (1) Türk anonim şirketler düzeni, Almanya ve Fransa'ya veya diğer bir ülkenin anonim şirketler düzenine değil, İsviçre'ye yakındır, hatta benzerdir. Böyle bir düzenin içine bağlam konusunda yabancı bir sistemi oturtmak doğru olmaz. (2) İsviçre'ye 1991'de gelen yeni pay senetlerinin devrinin kısıtlanması; yani bağlam rejimi diye anılan "Vinkulierung" borsa dikkate alı... ![]() (Şerh No: 13286 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 22-03-2012 16:32)
Bilgi [TK. 492]
![]() Hüküm, borsaya kote edilmiş olsun olmasın, tüm nama yazılı payların devrinde esas sözleşme ile getirilebilecek sınırlamalara ilişkin ilkeleri göstermektedir. Bu genel ilkeler yanında kanun, hisse senetleri borsaya kote edilmemiş anonim şirketlerde devralana karşı ileri sürülebilecek red sebeplerini ve pay senetleri borsaya kote anonim şirketlerde, esas sözleşmede öngörülebilecek özel bir sınırlama hükmü ile getirilebilecek red sebeplerini de izleyen maddelerde düzenlenmiştir. Birinci fıkra... ![]() (Şerh No: 13287 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 22-03-2012 16:31)
Bilgi [TK. 493]
![]() Hüküm, nama yazılı pay senetleri borsaya kote edilmemiş anonim şirketlerin, esas sözleşmelerine koyabilecekleri bağlam kurallarını göstermektedir. Bu anonim şirketler İsviçre öğretisinde bazı yazarlar tarafından "özel anonim şirketler" şeklinde adlandırılmaktadır. Bu adlandırma yanıltıcıdır. Kaynak kanun hiçbir şekilde özel şirketten, hatta şirketten söz etmemiştir. Düzenleme, şirketi değil payları konu almaktadır. Burada önemi dolayısıyla bir açıklama yapmak gereği duyulmuştur. 490 ıncı madd... ![]() (Şerh No: 13288 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 22-03-2012 16:30)
Bilgi [TK. 494]
![]() Birinci fıkra: Anonim şirketin onayı, payların (pay senetlerinin) mülkiyeti üzerinde belirleyici ve tanımlayıcı bir hukukî işleve sahiptir. Burada Kanun 490 ıncı maddeden ve eski hukuktan ayrılmış, ayrıca kıymetli evraka hâkim ilkelerden de sapmıştır. Gerçekten Kanunun 490 ıncı maddesi uyarınca, devri sınırlandırılmamış, yani bağlamsız nama yazılı pay senetlerinde hukukî işlemle devirde, ciro edilmiş nama yazılı pay senedinin zilyetliğinin geçirilmesiyle, senedin mülkiyeti devralana geçmekte, şi... ![]() (Şerh No: 13289 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 22-03-2012 16:28)
Bilgi [TK. 495]
![]() Birinci fıkra: Hükmün birinci fıkrası, amaca daha uygun olduğu için kaynak İsv. BK m. 685d (1)'in Fransızca metninden alınmıştır. Çünkü, Almanca metin "Borsaya kote edilmiş bulunan nama yazılı pay senetlerinde, şirket bunları iktisap eden bir şahsı" diye başlamaktadır. Burada vurgu "borsaya kote edilmiş pay senetleri"ndedir. Hüküm "borsaya kote edilmiş pay senetlerine gelince bunlar anlamını verecek şekilde kaleme alınmıştır. Fransızca metinde ise "Borsada kote edilmiş bulunan nama yazılı pay se... ![]() (Şerh No: 13290 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 22-03-2012 16:27)
Bilgi [TK. 496]
![]() Hükmün amacı, pay defterinin gerçek durumu yansıtmasını sağlamaktır. Bildirim ile şirket, nama yazılı pay senetlerini kimin aldığını bilmese bile pay defterinde kayıtlı kişinin artık mezkûr hisse senetlerinin ve hakların sahibi olmadığını öğrenecektir. Bu da 497 nci madde yönünden önem taşımaktadır. Çünkü, anılan hüküm uyarınca borsaya kote pay senetleri borsada satılınca, oy hakkı ile ona bağlı haklar hariç, paya bağlı haklar devralana geçer. Anılan hüküm dolayısıyla, borsadaki devrin hemen şir... ![]() (Şerh No: 13291 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 22-03-2012 16:26)
Bilgi [TK. 497]
![]() Genel bir değerleme yapıldığında, kanunun, borsaya kote edilmemiş bulunan nama yazılı pay senetlerinde 494 üncü maddede "paysahipliği haklarının bütünlüğü" ilkesini kabul ettiği görülür. Bu ilke, söz konusu pay senetlerinin devirlerinde, şirket onay vermediği sürece mezkûr pay senetlerinin mülkiyeti ile pay senetlerine bağlı tüm hakların devredende kaldığı; onay verilmesi halinde mülkiyetin ve hakların geçtiğini ifade eder. "Bütünlük" geçiş yönünden haklarda bölünme olmadığını ifade eder. Borsay... ![]() (Şerh No: 13292 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 22-03-2012 16:25)
Bilgi [TK. 498]
![]() Tasarının 498 inci maddesinde devralanın paysahibi olarak tanınmasına ilişkin bir varsayıma yer vermiştir. Şirket, devralanın şirkete yönelttiği paysahibi olarak tanınma talebini, bu talebi aldığı tarihten itibaren yirmi gün içinde olumlu veya olumsuz bir karara bağlamalıdır. Böyle bir karar 497 nci maddenin dördüncü fıkrasında öngörülen dava bakımından da önemlidir. Şirket olumlu ya da olumsuz kararını, talebi aldığı tarihten itibaren yirmi gün içinde vermezse devralanı paysahibi olarak kabul e... ![]() (Şerh No: 13293 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 22-03-2012 16:23)
Bilgi [TK. 499]
![]() Hüküm 6762 sayılı Kanunun 416 ncı maddesinin kural itibarıyla tekrarıdır. Sadece, intifa hakkı sahiplerinin de pay defterine kaydı öngörülmüştür. Senede bağlanmamış payların da pay defterine yazılacakları bugüne kadar yerleşik olan uygulamayı kanunlaştırmaktadır. Bu açıklık, kaynakta bulunmamaktadır. Tasarının 64 üncü maddesinin dördüncü fıkrası hükmü uyarınca pay defteri (İsviçre öğretisindeki hâkim görüşün ve İsviçre Federal Mahkemesi'nin kararının aksine) ticarî defterdir. Bu hüküm pay def... ![]() (Şerh No: 13294 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 22-03-2012 16:22)
Bilgi [TK. 500]
![]() İsv. BK m. 686a'dan alınan bu hüküm, iktisap edenin yanlış beyanına dayanan kayıtları, yönetim kurulunun bir mahkeme kararına gerek olmaksızın silebilmesi konusunda ona yetki vermekte, böylece şirketçe paysahibi olarak tanınmaması gereken kişinin şirketçe tanınan bir paysahibi olarak, paysahipliğine bağlı bütün hakları kullanıp, olanaklardan yararlanmasına engel olabilmektedir. Şirketin silme kararını ilgilileri dinleyerek vermesi, silebilmenin şartıdır. Böylece ilgili paysahibi durumdan hem hab... ![]() (Şerh No: 13295 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 22-03-2012 16:22)
(Şerh No: 13296 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 22-03-2012 16:19)
(Şerh No: 13284 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 22-03-2012 16:19)
(Şerh No: 13283 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 22-03-2012 16:19)
Bilgi [TK. 475]
![]() Madde, küçük ifade değişiklikleriyle 6762 sayılı Kanunun 398 inci maddesinin tekrarıdır. ![]() (Şerh No: 13270 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 22-03-2012 16:18)
Bilgi [TK. 472]
![]() Şarta bağlı sermaye konusuz kalmış, yani hak kullanımlarıyla genel kurul kararında öngörülen tutara ulaşılmış, başka bir deyişle o tertibe ilişkin şarta bağlı sermaye artırımı gerçekleşmişse, yönetim kurulu, bu artırımın dayanağı olan hükmü esas sözleşmeden çıkarır. Hükmün çıkarılması esas sözleşmenin değiştirilmesi değildir. Çıkarma tescil ve ilân olunur. 472 nci madde bunun için gerekli belgeleri ve usulü belirlemektedir. ![]() (Şerh No: 13266 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 21-03-2012 12:53)
Bilgi [TK. 470]
![]() Bu maddeye göre yönetim kurulu iki görevi yerine getirir. Birinci görev, denetçinin yazılı doğrulamasını alınca yönetim kurulunun bir beyanname düzenlemesidir. Bu beyannamenin işlevi, kuruluştaki kurucular beyanı (m. 349) ile diğer sermaye artırımlarında öngörülmüş bulunan yönetim kurulu beyanına (m. 457) özdeştir; onlarla aynı niteliktedir (anılan maddelerin gerekçelerine bakınız.). İkinci görev, yönetim kurulunun esas sözleşme hükmünü artan sermayeye uyarlamasıdır. Bu uyarlama sermayenin artır... ![]() (Şerh No: 13264 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 21-03-2012 12:52)
Bilgi [TK. 469]
![]() Birinci fıkra: Hüküm esas ve kayıtlı sermaye sisteminden farklı ve şarta bağlı sermayeye özgü bir denetleme öngörmüştür. Denetleme hem şirket hem de banka nezdinde yapılır. Denetimin konusu alım ve değiştirme haklarının kullanılma şartları ile ödeme ve takas işlemleridir. Bu sebeple, denetim bazı noktalarda hukukî nitelik de taşır; sadece hesapların incelenmesine özgülenemez. Denetleme, kural olarak, hesap döneminin kapanmasından (471 inci madde göz önüne alınırsa, oldukça kısa bir süre) sonra i... ![]() (Şerh No: 13263 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 21-03-2012 12:51)
Bilgi [TK. 468]
![]() 468 inci madde sermaye artırımının gerçekleştirilmesinin şeklini ve maddî şartlarını düzenlemektedir. Birinci fıkra: Birinci fıkra, değiştirme veya alım hakkının kullanılmasının şeklî şartlarını göstermektedir. Yenilik doğurucu nitelikteki bu haklar, sahibinin şirkete yönelteceği yazılı bir beyanla kullanılır. Bu beyanda şarta bağlı sermaye artırımının dayanağı olan esas sözleşme hükmüne göndermede bulunulur. Gönderme ile kastedilen sadece esas sözleşme hükmüne ilişkin madde numarasının belir... ![]() (Şerh No: 13262 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 21-03-2012 12:50)
Bilgi [TK. 467]
![]() Birinci fıkra: Şarta bağlı sermaye artırımı kurumunun güven verebilmesi ve işlerlik kazanabilmesi için, değiştirme ve alım hakkı sahiplerinin, payların (pay senetlerinin) devirlerini sınırlayan esas sözleşme hükümlerine karşı korunmaları gerekir. Söz konusu hükümler, anılan hakların kullanılmasını engellerse, değiştirme ve alım hakları (belirsizlik sebebiyle) cazibelerini yitirir ve sermaye piyasası aktörleri başta olmak üzere, kimse bu hakları edinmeye talip olmaz. Birinci fıkra işte bu tehlike... ![]() (Şerh No: 13261 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 21-03-2012 12:49)
Bilgi [TK. 466]
![]() Birinci fıkra:ŞSA yöntemi ile sermaye artırımında paysahipleri zarara uğrarlar. Çünkü, paysahiplerinin rüçhan hakları kaldırılır. Paysahipleri yeni payları alamadıkları için şirketteki katılma oranları düşer; teknik terimle sulanır. Tasarı bu kaybı önerilme hakkı ile dengelemektedir. Önerilme hakkı, şarta bağlı sermaye artırımında değiştirme veya satım hakkı içeren tahvillerin veya benzeri borçlanma senetlerinin önce paysahiplerine önerilmesi zorunluğuna ilişkin yeni bir paysahipliği hakkıdır. B... ![]() (Şerh No: 13260 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 21-03-2012 12:48)
Bilgi [TK. 465]
![]() Birinci fıkra: Yukarıda 463 ve 464 üncü maddelerin gerekçeleri verilirken belirtildiği gibi, esas sözleşmede yer alan (alması gereken) hüküm her ŞSA'ya uygulanabilecek genel bir hüküm değildir. Her ŞSA için ayrı, ona özgü bir esas sözleşme maddesine gerek vardır. Bir tertip artırımda dayanak olan esas sözleşme hükmü o tertip artırım tamamlanınca işlevsiz ve konusuz hâle gelir. Hüküm ifade etmez. Bu sebeple esas sözleşmeden silinir. Yeni bir tertip artırım için genel kurul esas sözleşme değişikli... ![]() (Şerh No: 13259 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 21-03-2012 12:47)
Bilgi [TK. 464]
![]() Birinci fıkra: Şartlı olarak artırılan sermayenin toplam itibarî değeri sermayenin yarısını aşamaz. Zira, sermayenin bir organ kararı ile artırılabileceği temel kuralının istisnası bir sınıra bağlanmak zorundadır. Şirketin sermayesi, üçüncü kişiler tarafından sınırsız olarak artırılamaz. İkinci fıkra: Hüküm sermayenin korunması ilkesinin gereği olarak öngörülmüştür. ![]() (Şerh No: 13258 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 21-03-2012 12:46)
Bilgi [TK. 463]
![]() Çeşitli ülkelerin kanunlarında (Alm. POK 192 ilâ 201 inci paragrafları; Avus. POK 159 ilâ 168 inci paragrafları; Fr. Loi no 66-537, m. 194, 195; İsv. BK m. 653-653i; İtal MK 2420bis) hemen hemen aynı kurallarla düzenlenmiş bulunan şarta bağlı sermaye artırımı (ŞSA)'na ilişkin Tasarının 463 ilâ 472 nci maddelerinin kaynağı İsv. BK m. 653-653i'dir. AT hukuku bu kuruma ilişkin kurallara yer vermemiştir. Bunun sebebi, AB üyesi ülkelerin ulusal hukuklarının birbirlerine benzemeleri, uyumlaştırma gere... ![]() (Şerh No: 13257 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 21-03-2012 12:45)
Bilgi [TK. 462]
![]() Hüküm yenidir. İçkaynaklardan sermaye artırımına, sadece bir madde ayrılması eleştirilebilir ve bu konunun daha fazla hükümle düzenlenmesinin gerekli olduğu görüşü ileri sürülebilir. Bu görüş temelde doğrudur. Ancak, içkaynaklardan sermaye artırımının bedelsiz pay ihracına ilişkin fonlarla ilgili, fonların vergi hukuku ile sıkı bağlantı içinde bulunduğu, vergiye tâbi fonların işlemezliğe mahkûm olduğu unutulmamalıdır. İçkaynaklardan sermaye artırımı VUK m. 298, 298 mükerrer ve enflasyon muhasebe... ![]() (Şerh No: 13256 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 21-03-2012 12:44)
Bilgi [TK. 461]
![]() Paysahibinin yeni pay alma hakkı, paysahibini koruyucu kurallar konularak yenileştirilmiştir. Ayrıca, kapalı şirketlerin de kayıtlı sermaye sistemini kabul edebilecekleri gözönüne alınarak yönetim kuruluna yönelik hükümlere yer verilmiş, rüçhan hakkını kullanma süresini belirlemeye yetkili organ gösterilmiş ve payın devrinin kısıtlandığı hallerde, bunun yeni pay alma hakkının sınırlandırılması için bir bahane olarak kullanılmasına olanak verilmemiştir. Yeni payları almada paysahibinin önceliğini... ![]() (Şerh No: 13255 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 21-03-2012 12:43)
Bilgi [TK. 460]
![]() Birinci fıkra: Halka açık olmayan bir anonim şirketde yönetim kurulu sermaye artırımını kendisine verilmiş yetki tavanı içinde, Tasarıdaki hükümlere göre ve esas sözleşmede öngörülen yetkilendirme şartları uyarınca gerçekleştirilebilir. Tasarıdaki hükümler ile kastedilen 332, 460 ve bu maddede gönderme yapılan hükümlerdir. Esas sözleşme hükümleri ise ihraç primleri, imtiyazlı paylar, rüçhan hakları ve konulacak sermayeye ilişkin olabilir. Tasarı, konulabilecek sermayenin türüne ilişkin bir sınır... ![]() (Şerh No: 13254 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 21-03-2012 12:42)
(Şerh No: 13252 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 21-03-2012 12:40)
Bilgi [TK. 457]
![]() Bu hüküm, kuruluştaki 349 uncu maddeye koşuttur. İki madde arasındaki farklar kuruluş ile sermaye artırımı arasındaki farklardan doğmaktadır. Ancak ilkeler aynıdır. Hükmün öngörülme amacı ve zirve noktalarıyla anlamı için 349 uncu maddenin gerekçesine bakılmalıdır. ![]() (Şerh No: 13251 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 21-03-2012 12:40)
Bilgi [TK. 456]
![]() Hükmün birinci fıkrasının birinci cümlesi 6762 sayılı Kanunun 391 inci maddesinin birinci fıkrası (1) hükmünü devam ettirmekte, ikinci cümle ise nispeten ihmâl edilebilir, (ifa edilmemiş) tutarların sermaye artırımını engellemeyeceğini hükme bağlamaktadır. İkinci fıkra artırım usulüne ilişkin olup açıklamayı gerektirmeyecek kadar açıktır. Üçüncü fıkra, sürüncemede bırakılan artırımları geçersiz sayarak uygulamadaki bir ihtiyaca cevap vermiştir. Dördüncü fıkra fesih davası ile tescil ilkelerinin ... ![]() (Şerh No: 13250 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 21-03-2012 12:40)
Bilgi [TK. 455]
![]() Madde 6762 sayılı Kanunun 390 ıncı maddesini küçük bir değişiklikle tekrarlamaktadır. Hükümde değiştirme kararının tescilden önce üçüncü kişilere karşı hüküm ifade etmeyeceğine açıklık getirilmiştir. ![]() (Şerh No: 13249 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 21-03-2012 12:39)
Bilgi [TK. 454]
![]() Hüküm, bazı değişikliklerle 6762 sayılı Kanunun 389 uncu maddesinin tekrarıdır. Birinci fıkra: 6762 sayılı Kanunun 389 uncu maddenin birinci cümlesini karşılayan birinci fıkradaki, bazı sözcüklerin yenilenmesi dışındaki tek değişiklik "infaz edilemez" yerine "uygulanamaz" sözcüğünün kullanılmasıdır. Bu değişiklik genel kurul kararına daha uygun olup herhangi bir farklı hükme ve sonuca sebep olmaz; dayanak oluşturmaz. "İnfaz" sözcüğü mahkeme kararlarının yerine getirilmesi anlamını ifade etmek... ![]() (Şerh No: 13248 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 21-03-2012 12:38)
(Şerh No: 13247 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 21-03-2012 12:37)
Bilgi [TK. 452]
![]() Hüküm, 6762 sayılı Kanunun 385 inci maddesinin birinci fıkrasını bazı değişikliklerle tekrar etmektedir. Müktesep haklar kavram olarak korunmuştur. Bu suretle müktesep haklar Tasarı tarafından tanınmıştır. Tasarı, 6762 sayılı Kanunun "münferit paysahiplerinin bu sıfatla haiz oldukları müktesep haklarda rızaları olmaksızın değişiklik yapılamaz" hükmüne yer vermemiş, ayrıca, müktesep hakları yetersiz bir şekilde tanımlayan ve müktesep hakları sayan ikinci fıkra yanlış anlamalara yol açtığı için çı... ![]() (Şerh No: 13246 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 21-03-2012 12:37)
Bilgi [TK. 471]
![]() Yönetim kurulu, Tasarının 468 inci maddesinde öngörülen işlem denetçisinin doğrulama yazısı, 469 uncu maddede düzenlenmiş bulunan beyanname ve ayrı ise uyarlama kararı ile birlikte ticaret siciline başvurarak esas sözleşme değişikliğini tescil ettirir. Tescil açıklayıcıdır. İlân şart değildir. ![]() (Şerh No: 13265 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 21-03-2012 12:36)
Bilgi [TK. 459]
![]() Madde esas sermaye sisteminde, sermaye taahhüdü yoluyla sermaye artırımında iştirak taahhüdünün içeriği ve şekli ile uygulanacak hükümleri göstermektedir. Maddenin birinci ve ikinci fıkraları 6762 sayılı Kanunun 283 üncü maddesinden esinlenerek ancak çok daha sade bir tarzda kaleme alınmıştır. Üçüncü fıkrada anılan hükümlerin gerekçelerine bakılmalıdır. ![]() (Şerh No: 13253 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 21-03-2012 12:35)
Türkçe [BiyotıpS. 5]
![]() ![]() (Şerh No: 13215 - Türkçeleştiren: Zeliha İlknur DENİZER - Tarih : 20-03-2012 21:24)
"Yargıtay 11. Ceza Dairesi ile Cumhuriyet Başsavcılığımız arasında itiraza konu edilen uyuşmazlık: Sanık H___ G____'a (sanığın lehine olması nedeniyle) 5237 sayılı Yasanın 158/1-e maddesi gereğince dolandırıcılık suçundan verilen cezanın 5237 sayılı Yasanın 43. maddesi gereğince zincirleme suç hükümleri gereğince artırılıp arttırılamayacağına ilişkindir.
![]() (Şerh No: 13227 - Ekleyen: Av.Emrah İLARSLAN - Tarih : 20-03-2012 14:43)
Kararda işyerinin zımnen devri ve bu durumda eski ve yeni işverenin sorumluluğu tartışılmıştır.
İşyeri devri fesih niteliğinde olmadığından, devir sebebiyle feshe bağlı hakların istenmesi mümkün olmaz. Aynı zamanda işyeri devri kural olarak işçiye haklı fesih imkanı vermez.
İşyeri devri halinde kıdem tazminatı bakımından devreden işveren kendi dönemi ve devir tarihindeki son ücreti ile sınırlı olmak üzere sorumludur. 1475 sayılı yasanın 14/2. maddesinde devreden işverenin sorumluluğu bakı...
![]() (Şerh No: 13234 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 19-03-2012 23:23)
Hizmet sözleşmesinin belirsiz süreli olması asıl, belirli süreli olması istisna olup, taraflar arasında belirli süreli iş akdi düzenlenmesini gerektirir objektif nedenlerin varlığını işveren ispat etmelidir.
![]() (Şerh No: 13233 - Ekleyen: Av.İbrahim YİĞİT - Tarih : 19-03-2012 17:38)
5237 S.K. m.267/7'nin Anayasa'ya aykırı olduğundan İPTALİNE ve iptal hükmünün, kararın Resmi Gazete'de yayımlandığı 17.03.2012 tarihinden itibaren 1 YIL SONRA YÜRÜRLÜĞE GİRMESİNE karar verilmiştir.
![]() (Şerh No: 13232 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 18-03-2012 12:53)
5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun Ek 2. maddesinin “Bu Kanunun sinema eseri sahipliği ile ilgili hükümleri, 4110 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 12/6/1995 tarihinden sonra yapımına başlanan sinema eserlerine uygulanır.” biçimindeki son fıkrasının, “diyalog yazarı ve animatörler” yönünden Anayasa’ya aykırı olduğundan İPTALİ hakkında.
![]() (Şerh No: 13231 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 18-03-2012 12:37)
Bilgi [TCK. 228]
![]() - TCK ' nin 228. maddesinin kumar oynanması için yer ve imkan sağlayan kişiler hakkındaki cezanın uygulanmasına esas 1. maddesine ek bir madde getirilerek, 5326 Sayılı Kabahatler Kanunu kapsamında belirtilen ve ön ödemeye tabi olan kumar oynayanlara uygulanan para cezası kapsamının genişletilerek ve caydırıcı nitelik kazanması açısından kumar oynayanlara da aynı şekilde hapis cezası ve uyuşturucu bağımlılığından farksız olan bu alışkanlık karşısında tedavi v.s. güvenlik tedbirlerinin uygulanması... ![]() (Şerh No: 13226 - Ekleyen: Mehmet EFE - Tarih : 14-03-2012 23:20)
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 135. maddesinin, 25.5.2005 günlü, 5353 sayılı Yasa’nın 17. maddesiyle değiştirilen (1) numaralı fıkrası ile (3) numaralı fıkrasının Anayasaya aykırılık itirazının reddi hakkında.
![]() (Şerh No: 13225 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 14-03-2012 15:39)
Bilgi [FSEK. Ek Madde 5]
![]() ÇOĞALTILMIŞ FİKİR VE SANAT ESERLERİNİ DERLEME KANUNU Kanun No. 6279 Kabul Tarihi: 22/2/2012 BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam ve Tanımlar Amaç MADDE 1 – (1) Bu Kanunun amacı, ülkemizin kültürel varlığı ile bilgi birikimini oluşturan fikir ve sanat eserlerinin basılmış veya çoğaltılmış nüshaları ile ikili ya da çok taraflı anlaşmalar uyarınca yurt dışında basılan veya çoğaltılan fikir ve sanat eserlerinin etkin, sağlıklı ve eksiksi... ![]() (Şerh No: 13224 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 14-03-2012 15:14)
Bilgi [FSEK. Ek Madde 5]
![]() (Ek madde: 03/03/2001 - 4630/38. md.) Bu Kanun kapsamında korunan çoğaltılmış fikir ve sanat eserleri kültür mirasının korunması ve devam ettirilmesi amacıyla Kültür Bakanlığı tarafından derlenir. Fikir ve sanat eserlerini çoğaltan eser veya hak sahibi gerçek veya tüzel kişilerin, çoğaltılan eser nüshalarından çoğaltımından itibaren bir ay içinde en az beş nüshayı derlenmek üzere vermeleri zorunludur. Derlenecek eserler, bu eserleri verecekler ve sorumlulukları, derleme işlemlerini yürü... ![]() (Şerh No: 13223 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 14-03-2012 15:09)
Bilgi [SGvGSSK. 102]
![]() j) (Ek: 18/2/2009-5838/4 md.) 9 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine göre sigortalılığı sona erenlere ilişkin bildirim ile 506 sayılı Kanunun geçici 20 nci maddesinde yer alan sandıklara, sandık iştirakçiliğinin başlama veya sona ermesine ilişkin bildirimi, süresi içinde ya da Kurumca belirlenen şekle ve usule uygun olarak yapmayanlar veya Kurumca internet, elektronik veya benzeri ortamda göndermekle zorunlu tutulduğu halde anılan ortamda göndermeyenler hakkında, her bir sigortalı veya... ![]() (Şerh No: 13221 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 14-03-2012 14:15)
Evi üzerinde üçüncü kişi lehine ipotek bulunduğu anlaşılan dosya borçlusunun haczedilmezlik şikayeti; taşınmazını ipotek ettirmekle haczedilmezlik şikayetinden peşinen vazgeçmiş sayılacağından reddedilmelidir.
![]() (Şerh No: 13220 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 14-03-2012 12:33)
İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibinde haciz aşaması bulunmadığından borçlunun, ipotek alacaklısına karşı meskeniyet iddiasında bulunması mümkün değildir.
![]() (Şerh No: 13219 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 14-03-2012 11:53)
İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibinde haciz aşaması bulunmadığından borçlunun, ipotek alacaklısına karşı meskeniyet iddiasında bulunması mümkün değildir.
![]() (Şerh No: 13218 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 14-03-2012 11:45)
Bilgi [BiyotıpS. 5]
![]() Yasa metninde geçen ''serbestçe'' sözcüğü açılarak, koşulsuz olarak değiştirilmesi ve herhangi bir neden öne sürme zorunluluğu olmadan, ve bu onayın geri alınması daha sonra kişi karşısında kullanılmamasına yönelik biçimde onay formunda geçmesi uygundur. ![]() (Şerh No: 13216 - Ekleyen: Zeliha İlknur DENİZER - Tarih : 14-03-2012 00:26)
Bilgi [BiyotıpS. 13]
![]() Müdahale sözcüğü doğrudan dış etkiyi gösterdiği için, ''işlem'' sözcüğü ile değiştirilmesi daha uygundur. ![]() (Şerh No: 13214 - Ekleyen: Zeliha İlknur DENİZER - Tarih : 14-03-2012 00:15)
25.02.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6111 sayılı Kanunun 59. maddesiyle değişik 2918 sayılı Kanunun 98. maddesindeki düzenlemeleri birlikte nazara alınarak yapılacak değerlendirme ve araştırma sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken,eksik inceleme ile yazılı şekilde karar tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
![]() (Şerh No: 13186 - Ekleyen: Av.Murat ÇETİN - Tarih : 13-03-2012 14:47)
Bilgi [BiyotıpS. 8]
![]() Metinde geçen ''Herhangi bir tıbbi müdahale'' sözcüğü açıklayıcı değildir. Bu terimin ''O anda gereksinimi olan işlemin'' şeklinde değiştirilmesinin daha uygun olacağı kanaatindeyim. İlk önce yaşamsal gereksinimlerin dikkate alınması daha uygundur. ![]() (Şerh No: 13212 - Ekleyen: Zeliha İlknur DENİZER - Tarih : 13-03-2012 01:48)
|
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |