Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

THS Şerhine Son Eklenen Şerhler

THS Şerhine Son Eklenen Şerhler

 Bilgi  [TK. 636] Gerekçesi
Hüküm, 6762 sayılı Kanunun 549 uncu maddesini kısmen-sadece sona erme sebepleri bakımından devam ettirmektedir. İkinci ve altıncı fıkralar ise yenidir. İkinci fıkra: Anonim şirketlere paralel olarak organsızlık halinde ortaklara ve şirket alacaklılarına mahkemeden şirketin feshini isteme hakkı tanınmıştır. Benzer bir hüküm İsviçre öntasarısın-da da yer almaktadır. Hükmün amacı, organsızlığın anlamı ve diğer konular hakkında 530 uncu maddedeki açıklamalara bakılmalıdır. Limited şirketlerde, Sa...
(Şerh No: 13510 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 19-04-2012 16:49)

 Bilgi  [TK. 635] Gerekçesi
Maddede, AET/AT'ın yönergeleri gereği, limited şirket, bir sermaye şirketi olarak anonim şirket ile aynı denetleme sistemine bağlanmıştır.
(Şerh No: 13509 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 19-04-2012 16:48)

 Bilgi  [TK. 630] Gerekçesi
Birinci fıkra: 6762 sayılı Kanunun 543 üncü maddesinden farklı ilkelere dayanan bu hüküm Tasarının 616 ncı maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi hükmüyle uyum içindedir. İkinci fıkra: İkinci fıkra, genel kurulun yöneticiyi görevden almadığı veya yönetim hakkını ve temsil yetkisini sınırlamadığı hâllerde, "actio pro socio"ya olanak tanımaktadır. Üçüncü fıkra: Üçüncü fıkra, haklı sebebi tanımlamaktadır
(Şerh No: 13504 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 19-04-2012 16:48)

 Bilgi  [TK. 629] Gerekçesi
Birinci fıkra: Birinci fıkrada, 6762 sayılı Kanunun 542 nci maddesi hükmü tekrar edilmiştir. İkinci fıkra: İsviçre Öntasarısından alınan ikinci fıkra, tek kişiden oluşan limited şirketlerde bu tek ortağın müdür olması halinde, uygulanacak özel bir düzenleme getirmektedir. Hüküm şeffaflık ilkesi aracılığı ile, temsilcinin kendisiyle sözleşme yapmasından doğabilecek sakıncaları, olabildiğince alt düzeye indirmek amacına yöneliktir. İstisnayı düzenleyen hüküm genişletilmemeli, özenle ve gerektiğ...
(Şerh No: 13503 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 19-04-2012 16:47)

 Bilgi  [TK. 628] Gerekçesi
Birinci fıkra: Tasrarının 628 inci maddesinin birinci fıkrası, şirketin tamamen Türkiye dışından yönetilmesini engellemekte ve müdürlerin sorumluluğuna ilişkin hükümlerin uygulanmasındaki engelleri olabildiğince kaldırmak amacını gütmektedir. Sorumlulardan en az birinin Türk mahkemesinin önüne getirilebilmesini sağlamak, kabuk şirketleri azaltmak, hükmün öngörülme sebeplerinin başında yer almaktadır. Fıkra ayrıca 359 uncu maddenin üçüncü fıkrası hükmü ile de uyum içindedir. İkinci fıkra: İkin...
(Şerh No: 13502 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 19-04-2012 16:47)

 Bilgi  [TK. 627] Gerekçesi
Ortaklara eşit işlem yapılması, şirketler hukukunun hem taşıyıcı kolonlarından biri hem yönetimle görevli olanların iş, işlem ve kararlarına yön veren bir ilke hem de ilişkileri adalet temelinde değerlendirilen bir düzenleyicidir. Eşit işlem ortaklara yönelmiştir. Ancak Amerika Birleşik Devletleri'ndeki "corporation"lar bağlamında "stakeholder" (Genel Gerekçe'nin 74 nolu paragrafına bakınız.) anlayışı ilkenin muhataplarını çoğaltmıştır. Tasarının 627 nci maddesi İsviçre Tasarısından esinlenerek ...
(Şerh No: 13501 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 19-04-2012 16:46)

 Bilgi  [TK. 626] Gerekçesi
Birinci fıkra: Birinci fıkra, üçüncü kişi yöneticiler de dahil yönetimin özen yükümünü ve şirket menfaatinin gözetilmesi, diğer menfaatlerin önünde tutulması zorunluğunu düzenlemektedir. Bu fıkra "özen" ile "şirket menfaatinin gözetilmesi" kavramlarını birbirinden ayırmıştır. Özen, iş ve işlemlerde gösterilmesi gereken dikkati, ciddiyeti ve bilimselliği ifade eder. Bir karar alınmadan önce pazar araştırması, finansal durum değerlendirmesi, borçlara ve etiğe uygunluk incelemesi yapılması bilimsel...
(Şerh No: 13500 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 19-04-2012 16:46)

 Bilgi  [TK. 625] Gerekçesi
Genel kurula ilişkin 616 ncı madde gibi 625 inci madde de, işlevler ayrımı ilkesine uygun olarak müdürün veya müdürler kurulunun yani bir anlamda yürütmenin, devredilemez görev ve yetkilerini sınırlı sayı olarak (numerus clausus) saymaktadır. Kanunun 375 ve 408 inci maddelerinde olduğu gibi burada da görev ve yetki kavramlarına birlikte yer verilmiştir. Çünkü, bu kavramlardan biri diğerini zorunlu olarak içermez; biri bir borcu ve yükümlülüğü diğeri ise hukuken yapabilirliği, karar alabilirliği ...
(Şerh No: 13499 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 19-04-2012 16:45)

 Bilgi  [TK. 624] Gerekçesi
Bu madde, müdürlerin birden fazla olmaları halinde onların bir kurul olduğunu belirterek yönetim kuruluna özgü bir işleyiş kuralını hükme bağlamaktadır. Son fıkra başkanın üstün oyunu tanıyarak bir yeniliğe yer vermiştir. Başkanın üstün oyu, yönetim organındaki kitlenme-yi çözen ve şirketi çalışabilir konumda tutan bir araçtır. Kurucuların (ortakların) kabul ettiği "başkanın üstün oyu" çözümünü kanun koyucunun reddetmesinin haklı ve ikna edici bir gerekçesi yoktur. Bu sistemin temel hukuk kurall...
(Şerh No: 13498 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 19-04-2012 16:44)

 Bilgi  [TK. 623] Gerekçesi
Tasarı, İsv. BK ile 6762 sayılı Kanuna hakim olan, İsviçre Tasarısında da aynen korunan özden organ ilkesini terk etmiştir. Bu ilke tüm ortakların, şirketi birlikte yönetmesi dolayısıyla, şirketin yönetiminin ve temsilinin ortaklar için hem hak hem yüküm niteliği taşıması anlamına gelir. Burada "özden" sözcüğü şirketin özünü oluşturan ortakları, yani bünyeyi ifade eder. Yönetim şirketin bünyesinden kaynaklanmaktadır. Özden/bünyeden yönetim ilkesi şirketi "şahıs şirketi" sınıfına sokar. İsviçre k...
(Şerh No: 13497 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 19-04-2012 16:43)

 Bilgi  [TK. 622] Gerekçesi
Madde 6762 sayılı Kanunun 536 ncı maddesinin dördüncü fıkrası hükmünün tekrarıdır. İsviçre Tasarısının aksine, hükümsüz kararlara da göndermede bulunulmuştur. Adalet Komisyonu Raporu'ndan: Alt Komisyonca, Tasarının 622 nci maddesinin başlığında ve birinci fıkrasında yer alan "hükümsüzlük" ibareleri "butlan" şeklinde değiştirilmiştir. Yapılan bu değişiklikler Komisyonumuzca da kabul edilmiştir.
(Şerh No: 13496 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 19-04-2012 16:43)

 Bilgi  [TK. 620] Gerekçesi
Madde, olağan karar alma yetersayısını düzenlemektedir.
(Şerh No: 13512 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 19-04-2012 16:42)

 Bilgi  [TK. 618] Gerekçesi
Birinci fıkra: Birinci fıkranın sistemi yenidir. Bu fıkrada oy hakkı ile oy hakkının hesaplanması itibarî değer bağlamında düzenlenmiştir. Ayrıca oy hakkının esas sözleşme ile sınırlanmasına, dolayısıyla oyda imtiyaza da müsaade edilmiştir. Hüküm birden çok paya sahip ortağın veya ortakların oy haklarının sınırlanabilmesi olanağını da öngörmektedir. Bunun iki sınırı vardır: (a) her ortağın en az bir oyu bulunmalıdır, (b) Her esas sermaye payı en az bir oy hakkı vermelidir. 6762 sayılı Kanunda ol...
(Şerh No: 13493 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 19-04-2012 16:41)

 Bilgi  [TK. 617] Gerekçesi
Tasarının 617 nci maddesi, son fıkrası hariç, yenilik içermemektedir. Sayılan konularda anonim şirket hükümlerine göndermede bulunmak suretiyle maddeye derinlik kazandırılmıştır. Son fıkra, anonim şirket yönetim kurulu kararları için öngörülmüş bulunan bir karar verme usulünün limited şirkette genel kurul kararlarının alınmasında uygulanması amacıyla kaleme alınmıştır. Gerçekten 6762 sayılı Kanunun 330 uncu maddesinin dördüncü fıkrası ve Tasarının 390 ıncı maddesinin dördüncü fıkrası hükmü uy...
(Şerh No: 13492 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 19-04-2012 16:41)

 Bilgi  [TK. 616] Gerekçesi
Tasarı, 6762 sayılı Kanunun 539 uncu maddesinde olduğu gibi genel kurulunun devredilemez yetkilerini değişik bir sistem bağlamında düzenlemektedir. Devredilemeyen yetkiler organsal yapıya ve ortak haklarına aittir. Böylece, organlararası işlevler ayrımı kanunî düzen niteliğini kazanmaktadır. Çünkü, 625 inci madde de aynı sistem müdürler için öngörülmüştür. Organlararası altlık üstlük anlayışını reddeden 6762 sayılı Kanun ve Tasarı genel kurul için üst organ sıfatını kullanmayarak işlevler ayrımı...
(Şerh No: 13491 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 19-04-2012 16:40)

 Bilgi  [TK. 615] Gerekçesi
İsviçre'nin Öntasarısından alınan, ana kaynağı Alman Limited Şirketler Kanunu olan bu hüküm şirketin sermaye tabanını güçlendirme amacına yöneliktir. Hüküm anonim şirketler hakkındaki 376 ncı maddenin birinci fıkrası hükmünde öngörülen sırada sona çekilme kurumu ile benzeşmektedir. 376 ncı maddeye ilişkin gerekçeye bakılmalıdır. Sermaye yerini tutan ödünç kurumu kolay kabul gören, genel olarak benimsenen bir kurum değildir. Bu sebeple İsviçre Öntasarısında bulunduğu halde Tasarıdan çıkarılmış...
(Şerh No: 13490 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 19-04-2012 16:39)

 Bilgi  [TK. 613] Gerekçesi
6762 sayılı Kanun, 613 üncü madde anlamında bağlılık yükümüne ve rekabet yasağına yer vermemişti. Tasarı ortaklar için hem bağlılık yükümüne hem de rekabet yasağına yer vererek limited şirketin kişisel yönüne uygun bir düzenleme yapmıştır. Birinci fıkra: Güçlü kişisel ögeleri haiz bir şirkette sır saklama, önde gelen ve vazgeçilmez nitelikte bir bağlılık yükümüdür. Bu sebeple Tasarı, şirketin sırlarının saklanmasını, emredici bir biçimde düzenlemiştir. Ancak emredicilik, yükümün kaldırılamaya...
(Şerh No: 13488 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 19-04-2012 16:39)

 Bilgi  [TK. 612] Gerekçesi
Şirketin kendi esas sermaye paylarının iktisabı anonim şirkete paralel şekilde düzenlenmiştir. Adalet Komisyonu Raporu'ndan: Alt Komisyonca, Tasarının 612 nci maddesinin birinci fıkrasında "öz sermaye" ibaresi "özkaynak" şeklinde değiştirilerek kabul edilmiştir. Yapılan bu değişiklik Komisyonumuzca da uygun görülmüştür.
(Şerh No: 13487 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 19-04-2012 16:38)

 Bilgi  [TK. 608] Gerekçesi
Hüküm, 6762 sayılı Kanunun 533 üncü maddesine nazaran yeni, ancak açıklamayı gerektirmeyecek kadar bilinen hükümlere yer vermektedir. Hükmün ikinci fıkrası yenidir. Ortak ek ödeme yükümünü yerine getirmişse, ödediği tutar esas sermaye payının itibarî değerine eklenir ve kâr payı, bu suretle bulunan toplam tutar esas alınarak ödenir. Açıklanan hüküm ortağın ek ödeme yükümünü dikkate aldığı için adalete uygundur. Hükmün bu özelliği ek ödeme yükümünün sadece bazı esas sermaye paylarına yükletild...
(Şerh No: 13483 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 19-04-2012 16:37)

 Bilgi  [TK. 607] Gerekçesi
Hüküm, kuruluştan sonra getirilen veya ağırlaştırılan ek ödeme ve yan edim yükümlülüklerinde özel bir yetersayı öngörmektedir.
(Şerh No: 13482 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 19-04-2012 16:37)

 Bilgi  [TK. 606] Gerekçesi
Birinci fıkra: Yan edim yükümlülükleri limited şirketin bir taraftan kişisel öge-lerden oluşabilen yanını ortaya çıkaran diğer taraftan onu, kooperatife yaklaştıran bir kurumdur. Yan edimler de esas sermaye payına bağlıdır. İkincil (tâli) sıfatıyla da nitelendirebileceğimiz yan edimler bir kısım esas sermaye paylarına veya pay kategorilerine yüklenebilen veya payların tümüne yönelik olan yapma, yapmama, katlanma, kullandırma edimleridir. Süt, pancar, şeker kamışı, meyve gibi ham ve/veya işlen...
(Şerh No: 13481 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 19-04-2012 16:37)

 Bilgi  [TK. 605] Gerekçesi
Şirketin finansal durumu, yerine getirilmiş bulunan ödemelerin kısmen veya tamamen geri verilmesine müsait duruma gelmiş, şirketin ek ödemelerden yararlanmasına ilişkin şartlar (devamlı sayılabilecek şekilde) ortadan kalkmışsa, bunların şirkette alıkonulmaları amaca olduğu kadar ek ödemelerin niteliğine de aykırı ve kurumun hizmet vermesini engelleyicidir. Ek ödemelerin sahiplerine dönmeyeceği bir sistemde hiçbir şirket bu yükümü ortaklarına yükleyemez. Ayrıca, ek ödemeler, tamamlamada olduğu gi...
(Şerh No: 13480 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 19-04-2012 16:36)

 Bilgi  [TK. 604] Gerekçesi
Birinci fıkra: Ek ödeme yükümü, kural olarak, ortağın şirketten ayrılması ile o ortak yönünden sona erer. Ancak, şirket, ortağın ayrılmasından itibaren iki yıl içinde iflâs etmişse, hüküm başkadır. Bu halde ayrılan ortak bakımından yüküm devam eder. Tasarı, yükümün paya bağlı olduğu kuralından, alacaklıları korumak ve özellikle kötü niyetli ayrılmalara engel olmak amacıyla zorunlu olarak ayrılmaktadır. Aksi halde, fazla paya sahip (hakim) ortak işlerin iyi gitmediğini görünce şirketten kolayca a...
(Şerh No: 13479 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 19-04-2012 16:35)

 Bilgi  [TK. 603] Gerekçesi
Ek ödeme yükümlülüğü, şirket sözleşmesinde öngörülmesi ve kanunda yer alan şartların gerçekleşmesi halinde, ortaklara, sadece şirkete nakdî ödemelerde bulunmaları borcunu yükler. Amaç finansal yönden kötü duruma düşen, bilânço ağı bulunan şirkete ortakların yapacakları ek ödemelerle yardımcı olmalarıdır. Kurum öğretide, sadece amaç yönünden kişisel sorumluluğa benzetilir. Her iki kurumda da, şirket borçlarını ödeyemediği takdirde ortaklara başvurulmaktadır. Ancak, gene öğretide belirtildiği gibi...
(Şerh No: 13478 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 19-04-2012 16:35)

 Bilgi  [TK. 637] Gerekçesi
Hüküm, 6762 sayılı Kanunun 550 nci maddesinin tekrarıdır.
(Şerh No: 13511 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 19-04-2012 16:32)

 Bilgi  [TK. 634] Gerekçesi
Bu maddeyle ilgili olarak 633 üncü maddenin gerekçesine bakılmalıdır.
(Şerh No: 13508 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 19-04-2012 16:32)

 Bilgi  [TK. 633] Gerekçesi
Bu maddenin ve 634 üncü maddenin konuları, İcra ve İflâs Kanununda sermaye şirketleri yönünden bütün halinde düzenlendiğinden söz konusu sisteme ve anonim şirketlerin 376 ile 377 nci maddelerine, limited şirketlerde de koşut hükümler getirilmiştir. Tasarının 376 ve 377 nci maddelerinin gerekçelerine bakılmalıdır.
(Şerh No: 13507 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 19-04-2012 16:32)

 Bilgi  [TK. 632] Gerekçesi
Hüküm, 6762 sayılı Kanunun 542 nci maddesinin tekrarıdır.
(Şerh No: 13506 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 19-04-2012 16:32)

 Bilgi  [TK. 631] Gerekçesi
Tasarının 631 inci maddesi, 6762 sayılı Kanunun 545 inci maddesinin tekrarıdır.
(Şerh No: 13505 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 19-04-2012 16:32)

 Bilgi  [TK. 621] Gerekçesi
Madde, önemli kararlar için karar alma yetersayısını düzenlemektedir.
(Şerh No: 13495 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 19-04-2012 16:32)

 Bilgi  [TK. 619] Gerekçesi
Madde yenidir. 6762 sayılı Kanunun 537 nci maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan oydan yoksunluk hâli, Tasarının sistemine ve içerdiği yeniliklere göre genişletilmiştir.
(Şerh No: 13494 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 19-04-2012 16:32)

 Bilgi  [TK. 614] Gerekçesi
Ortaklara modern şirketler hukuku anlamında geniş bilgi alma hakkı tanınmıştır.
(Şerh No: 13489 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 19-04-2012 16:32)

 Bilgi  [TK. 611] Gerekçesi
Madde, 6762 sayılı Kanunun 535 inci maddesinin tekrarıdır.
(Şerh No: 13486 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 19-04-2012 16:32)

 Bilgi  [TK. 610] Gerekçesi
Madde, 6762 sayılı Kanunun 534 üncü maddesinin tekrarıdır.
(Şerh No: 13485 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 19-04-2012 16:32)

 Bilgi  [TK. 609] Gerekçesi
Birinci cümlenin ilk kısmı 6762 sayılı Kanunun 533 üncü maddesinin tekrarıdır. Ek ödemeler için getirilen hüküm yeni olup, ek ödemelerin gereğine uygundur.
(Şerh No: 13484 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 19-04-2012 16:31)

 Bilgi  [TK. 602] Gerekçesi
Hüküm sınırlı sorumluluğa uygun olarak düzenlenmiştir. 6762 sayılı Kanunun 529 ilâ 531 inci maddeleri, kanunun pay bedellerinin tamamının ödenmesi sistemini kabul etmesi dolayısıyla gereksiz hâle gelmişlerdir.
(Şerh No: 13477 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 19-04-2012 16:31)

 Bilgi  [TK. 601] Gerekçesi
Hüküm, 6762 sayılı Kanunun 528 inci maddesinin tekrarıdır.
(Şerh No: 13476 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 19-04-2012 16:31)

Kooperatif yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğuna ilişkin davanın zamanaşımı süresinin belirlenmesinde 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 98. maddesi yollamasıyla TTK.nun 309. maddesi hükmü uygulanır. Buna göre; sorumlu olan kimselere karşı tazminat isteme hakkı, davacının zararı ve sorumluyu öğrendiği tarihten itibaren iki yıl ve herhalde zararı doğuran eylemin meydana geldiği tarihten itibaren beş yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. Şu kadar ki, bu eylem cezayı gerektirirse ve Ceza Kanunu'na g...
(Şerh No: 13474 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 18-04-2012 15:07)

Pay devri ile gerçekleşen kooperatif hissesine ilişkin mülkiyet hakkı da anılan tasarrufa bağlantılı olarak devralana geçer. Devir ile birlikte devreden üyenin hakla bağlantısının kesileceği kuşkusuzdur. Bu sebeple pay devrinden sonraki tarihte, önceki pay sahibinin borcundan kaynaklı olarak, taşınmaz kaydı üzerine konan haciz şerhinin terkini isteminin kabulü gerekir.
(Şerh No: 13473 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 18-04-2012 14:36)

Kooperatif üyesinin borcundan dolayı ihraç kararı verilebilmesi için; söz konusu borcun kooperatif genel kurulu tarafından belirlenmiş olması gerekir. Kooperatifin tasfiye halinde olması, genel kurulun işlevini ortadan kaldırmaz.
(Şerh No: 13472 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 18-04-2012 14:13)

Mirasçıların, halefiyete değil de kendi haklarına dayanarak açtıkları davada; murisin, kendilerinden mal kaçırmak kastı ile tapulu taşınmazı muvazaa yoluyla intikal ettirmiş olduğuna dair iddialarını her türlü delille ispat olanakları var ise de; Mirasçılar tarafından dosyaya tek kanıt olarak ibraz edilen video kaset, hukuka aykırı delil olmamakla birlikte, murisin ses ve görüntüsünün kaydedildiği ortam, murisin ses ve görüntüsünün alındığı tarih itibariyle yaşlı, hastalıklar içinde kıvranan,...
(Şerh No: 13471 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 17-04-2012 14:32)

 Bilgi  [TK. 600] Gerekçesi
Hüküm yenidir. İntifa ve rehin hakkının kurulmasında, esas sermaye paylarının devrine yapılan gönderme hem şekle ve hem onaya hem de miras, eşler arasındaki mal rejimleri ve cebri icraya ilişkin özel hükümleri kapsar. Üçüncü fıkra anonim şirketlere ilişkin hükümlerle uyumu sağlamak amacıyla öngörülmüştür. Devrin yasaklanması halinde intifa hakkı ve rehnin kurulamamasının sebebi Türk Medenî Kanununun 795 inci maddesinin birinci fıkrası ile 954 ve devamındaki maddelerin hükümleridir. Her ikisi ...
(Şerh No: 13470 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 17-04-2012 13:14)

 Bilgi  [TK. 598] Gerekçesi
Birinci fıkra: Tasarı, 6762 sayılı Kanunun 519 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan ve her takvim yılı başında ticaret siciline verilmesi öngörülen ortaklar listesine ilişkin hükme yer vermemiştir. Çünkü ortaklar listesi uygulamada herhangi bir işlevi yerine getirmemiş, bir rol oynamamıştır. Tasarı devrin ticaret siciline tescilini, devredenin ve üçüncü kişinin korunması yönünden gerekli görmüştür. İkinci fıkra: İkinci fıkra şirket müdürlerinin ihmâli halinde uygulanır. Üçüncü fık...
(Şerh No: 13468 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 17-04-2012 13:14)

 Bilgi  [TK. 596] Gerekçesi
Birinci fıkra: Esas sermaye payının, mirasa veya eşler arasındaki mal rejimlerine ilişkin hükümlere göre veya icra yoluyla geçmesi, devre nazaran özellik gösterir. Çünkü, söz konusu varsayımlarda pay bir hukukî işlemle değil, kanun gereği geçmektedir. Kanunî geçişte, genel kurulun onayını aramak, emredici olmayan bir hükmü mirasın, eşler arası mal rejiminin ve icra düzeninin önüne geçirmek olur. Bu sebeple, birinci fıkra anılan hallerde payın, genel kurulun onayına gerek olmaksızın hak sahibine ...
(Şerh No: 13466 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 17-04-2012 13:13)

 Bilgi  [TK. 597] Gerekçesi
Birinci fıkra: Şirketin, gerçek değerle esas sermaye paylarını almayı önerip, payları kanunen edinmiş kişiyi reddetmesi halinde taraflar gerçek değerde anlaşamayabilirler. Hüküm bu halde gerçek değerin mahkemece belirlenmesini öngörmüştür. Böylece anonim şirketlere ilişkin Tasarının 493 üncü maddesinin dördüncü ve beşinci fıkraları ile uyum sağlanmıştır. Tasarı gerçek değeri tanımlamayı uygun görmemiş, bunu öğretiye ve mahkeme kararlarına bırakmıştır. Ayrıca Tasarının 493 üncü maddesinin dördünc...
(Şerh No: 13467 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 17-04-2012 13:12)

 Bilgi  [TK. 595] Gerekçesi
Birinci fıkra: Birinci fıkrada devir sözleşmesi yazılı şekle bağlanmış ve 6762 sayılı Kanunda olduğu gibi imzaların noterce onayı da aranmıştır. İsviçre Tasarısında bulunmayan bu şartın korunmasında yarar görülmüştür. Çünkü, yazılı şekil, imza onanması hem ispat yönünden gereklidir hem güvenliği sağlamaktadır hem de tarafları, devir, özellikle ek ödeme ve yan edim yükümlülükleri ve diğer sözleşmesel borçlar bakımından düşünmeye yöneltmek için uygun bir araç niteliğine sahip bulunmaktadır. Bir...
(Şerh No: 13465 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 17-04-2012 13:10)

 Bilgi  [TK. 594] Gerekçesi
Bu madde, 6762 sayılı Kanunun 519 uncu maddesinin tekrarıdır. Adalet Komisyonu Raporu'ndan: Alt Komisyonca, Tasarının 594 üncü maddesinde, pay defterine yazılacak hususlar arasına "esas sermaye paylarının devirleri ve geçişleri" de eklenmiştir. Yapılan bu değişiklik Komisyonumuzca da kabul edilmiştir.
(Şerh No: 13464 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 17-04-2012 13:09)

 Bilgi  [TK. 593] Gerekçesi
Birinci fıkra: Esas sermaye payı hem devredilebilir hem de mirasla geçer. Ancak her iki tür geçişte de bazı kanunî sınırlamalar vardır. Bu sınırlamaların bazıları emredici nitelik taşımaz, bu sebeple şirket sözleşmesi ile kaldırılabilir; şekil gibi bazı hükümler emredici niteliktedir. Tasarının 593 üncü maddesinin sistemi şöyle özetlenebilir: Esas sözleşme payı kanunen bağlamlıdır; yani devri çeşitli sebeplerle ve farklı şekillerde sınırlandırılmıştır. Ancak, bağlam her geçiş türü için ve her ba...
(Şerh No: 13463 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 17-04-2012 13:09)

 Bilgi  [TK. 592] Gerekçesi
Hüküm, 6762 sayılı Kanunun 517 nci maddesinin tekrarıdır. Adalet Komisyonu Raporu'ndan: Alt Komisyonca, Tasarının 592 nci maddesinde yer alan "zarar bilânçosu" ibaresi "borca batık bilânço" şeklinde değiştirilmiştir. Yapılan bu değişiklik Komisyonumuzca da kabul edilmiştir. Ayrıca maddede redaksiyon yapılmıştır.
(Şerh No: 13462 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 17-04-2012 13:08)

 Bilgi  [TK. 591] Gerekçesi
Hükmün birinci fıkrası 6762 sayılı Kanunun 516 ncı maddesinin ikinci fıkrasının tekrarıdır. İkinci fıkranın birinci cümlesi, doğal olanı açıkladığı ve bir hukuk kuralı niteliği taşımadığı için Tasarıda yer almamıştır. 6762 sayılı Kanunun 516 ncı maddesinin ikinci fıkrasında rüçhan hakkı tanınmış, ancak düzenlememişti. Tasarı, rüçhan hakkını güçlü ortaklık hakkı olarak kabul etmekte, özellikle ikinci fıkrasında öngörülen hükümlerle, sınırlandırılabilmesi ile kaldırılabilmesini şartlara bağlama...
(Şerh No: 13461 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 17-04-2012 13:08)

 Bilgi  [TK. 589] Gerekçesi
Hüküm, esas itibarıyla 6762 sayılı Kanunun 513 üncü maddesinin tekrarıdır. Ek ödeme ve yan edim yükümleri hakkında 574 üncü maddenin ikinci fıkrası, 577 nci maddenin birinci fıkrasının (c) ve (d) bentleri hükümlerinin gerekçelerine bakılmalıdır. Adalet Komisyonu Raporu'ndan: Alt Komisyonca, Tasarının 589 uncu maddesinin birinci fıkrasının sonuna, 621 inci maddenin saklı tutulduğuna ilişkin ibare eklenmiştir. Çünkü 589 uncu madde genel bir hükümdür. 621 inci madde ise esas sözleşmenin deği...
(Şerh No: 13459 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 17-04-2012 13:07)

 Bilgi  [TK. 587] Gerekçesi
Bu madde, Tasarının 354 üncü maddesi ile özdeştir. 354 üncü maddenin gerekçesine bakılmalıdır. Adalet Komisyonu Raporu'ndan: Alt Komisyonca, Tasarının 587 nci maddesinin birinci fıkrasının (j) bendindeki "önerilme", 466 ve 576 ncı maddelerde olduğu gibi "önerilmeye muhatap olma" şeklinde değiştirilmiş ve hükme "geri alım" eklenmiştir. Yapılan bu değişiklikler Komisyonumuzca da kabul edilmiştir.
(Şerh No: 13457 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 17-04-2012 13:06)

 Bilgi  [TK. 586] Gerekçesi
586 ncı maddede kanunî kuruluş rejimi ile uyumludur. Ticaret sicili müdürlüğüne verilecek belgeler arasında yer alan kurucular beyanı ile kuruluş denetçisi raporu ise güvenli kuruluş ilkesinin gereğidir. Kanunun 349 ve 351 inci maddelerinin gerekçelerine bakılmalıdır. Adalet Komisyonu Raporu'ndan: Alt Komisyonca, Tasarının 586 ncı maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde 361 inci maddeye yapılan atıf, atfın doğru olması açısından 351 inci maddeye yapılmıştır. Yapılan bu değişiklik Komisyon...
(Şerh No: 13456 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 17-04-2012 13:05)

 Bilgi  [TK. 585] Gerekçesi
Bu madde kanunî (normatif) kuruluşa uygun olarak düzenlenmiştir. Ayrıca, ödemeye çağrı, temerrüt, ıskat, bedelinin tamamı ödenmemiş pay gibi çeşitli zorluklara, çekişmelere ve kötüye kullanmalara yol açan ve kabuk şirketlerin kurulmasını cesaretlendiren esas sermayenin taksitlerle ödenebilmesi sistemine son verilmiştir. Aynî sermaye hakkında ise 581 inci maddenin ikinci fıkrası hükmü gereği 128 inci madde uygulanır.
(Şerh No: 13455 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 17-04-2012 13:05)

 Bilgi  [TK. 584] Gerekçesi
Anonim şirketlerde intifa senetlerinin çıkarılmasını haklı gösteren sebepler limited şirketler için de geçerlidir. Bu sebeple 584 üncü madde kaleme alınmıştır.
(Şerh No: 13454 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 17-04-2012 13:04)

 Bilgi  [TK. 583] Gerekçesi
Birinci fıkra: Limited şirkette, "itibarî değer", anonim şirketteki itibarî değerden hem teorik hem de doğmatik düzen yönünden farklıdır. Anonim şirkette itibarî değer, gerçek anlamda paylara bölünmüşlüğün gereği olarak sermayenin serbestçe devredilebilen, hak kaynağı işlevini haiz, bağımsız bir birimini oluştururken; limited şirkette pay bir taraftan konulan sermayeyi gösteren ve bazı hesabi işlemlere temel oluşturan diğer paylarla eşit olması zorunlu bulunmayan esas sermayenin bir parçasını ol...
(Şerh No: 13453 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 17-04-2012 13:04)

 Bilgi  [TK. 582] Gerekçesi
Hüküm, şeffaflık ve kamuyu aydınlatma ilkesinin gereğidir. Adalet Komisyonu Raporu'ndan: Alt Komisyonca, Tasarının 582 nci maddesinin birinci fıkrasında anlamı daha iyi ifade eden değişiklik yapılarak kabul edilmiştir. Yapılan bu değişiklik Komisyonumuzca da uygun görülmüştür.
(Şerh No: 13452 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 17-04-2012 13:03)

 Bilgi  [TK. 581] Gerekçesi
Gelişmelere göre hüküm yeniden düzenlenmiştir. Adalet Komisyonu Raporu'ndan: Alt Komisyonca, Tasarının 581 inci maddesinde, 14 üncü maddede belirtilen gerekçeyle değişiklik yapılmıştır. Ancak, yapılan bu değişiklik Komisyonumuzca kabul edilmemiş ve Tasarı metninde olduğu gibi "kişisel" ibaresi korunmuştur.
(Şerh No: 13451 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 17-04-2012 13:03)

 Bilgi  [TK. 580] Gerekçesi
Maddede, şirketin niteliği ve esas sermaye belirlenmiş ve kanun değişikliklerinden kaçınmak amacıyla ikinci fıkra öngörülmüştür.
(Şerh No: 13450 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 17-04-2012 13:01)

 Bilgi  [TK. 577] Gerekçesi
Tasarının 577 nci maddesi yeni bir sistemin temelini oluşturmaktadır. Bir limited şirketin kurulabilmesi için şirket sözleşmesinde bulunması gereken kayıtlar 576 ncı maddede gösterilmiştir. Kurucular, şirket sözleşmesine, emredici kurallara aykırı olmamaları şartıyla, istedikleri hükümleri koyabilirler. Ancak, bağlayıcı olabilmeleri için bazı hükümlerin şirket sözleşmesinde öngörülmeleri gerekir; aksi halde, şirketler hukuku yönünden bağlayıcı olmaz, bir ortaklararası "anayasa"sı kuralı sayılama...
(Şerh No: 13447 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 17-04-2012 13:01)

 Bilgi  [TK. 576] Gerekçesi
Tasarının 576 ncı maddesi bazı değişiklikler dışında, 6762 sayılı Kanunun 506 ncı maddesinin tekrarıdır. Önemli değişiklik birinci fıkranın (c) bendinde yer almıştır: Hükümde (a) Esas sermaye paylarının sayısının ve payların itibarî değerlerinin belirtilmesi istenmiş, (b) imtiyazlı esas sermaye payı olup olmadığı sorusuna olumlu cevap verilip tartışma sona erdirilmiştir. Esas sermaye payının sayısının ve itibarî değerinin belirtilmesi gereği bu payı anonim şirket payına ne özdeş kılmakta ne d...
(Şerh No: 13446 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 17-04-2012 13:00)

 Bilgi  [TK. 574] Gerekçesi
Birinci fıkra: Birinci fıkrada tek kişilik limited şirkete olanak veren değişiklik yapılırken, en çok elli ortak sınırlaması korunmuştur. Elli ortak sınırının aşılmamasına hem müdürler hem de genel kurul dikkat etmeli; bu hususta özen göstermeli, sınırı aşan tescillere onay vermemelidir.İkinci fıkra: Tek kişiye düşen limited şirketin bu durumunun üçüncü kişiye tanıtılması, tek kişilik şirket konumunun belirginleştirilmesi ve şeffaflık gereği bunun tescil ve ilân ettirilmesi yükümü getirilmiştir....
(Şerh No: 13444 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 17-04-2012 12:59)

 Bilgi  [TK. 573] Gerekçesi
Tanımdan daha çok, limited şirketin nitelik ve özelliklerini tanıtan Tasarının 573 üncü maddesi 6762 sayılı Kanunun 503 üncü maddesinden ikisi sisteme ilişkin olmak üzere üç noktada farklıdır. Sisteme ilişkin birinci değişiklik tek kişilik limited şirketin kurulmasına ve yaşamasına olanak tanınmasıdır. İkincisi ise ek ödeme ve yan edim yükümlülüklerinin açıkça kanuna alınmış olmasıdır. Diğer değişikliklerin başında eski metinde öngörülen ve esas sermaye paylarının senede bağlanamayacağına dair h...
(Şerh No: 13443 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 17-04-2012 12:58)

 Bilgi  [TK. 599] Gerekçesi
Hüküm, 6762 sayılı Kanunun 527 nci maddesinin tekrarıdır. Ancak, müteselsil sorumluluk eski metnin aksine ek ödemeler ile yan edim yükümlülüklerine özgülenmiştir.
(Şerh No: 13469 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 17-04-2012 12:56)

 Bilgi  [TK. 590] Gerekçesi
Hüküm, 6762 sayılı Kanunun 516 ncı maddesinin tekrarıdır.
(Şerh No: 13460 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 17-04-2012 12:55)

 Bilgi  [TK. 588] Gerekçesi
Hüküm, 6762 sayılı Kanunun 512 nci maddesinin tekrarıdır.
(Şerh No: 13458 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 17-04-2012 12:55)

 Bilgi  [TK. 579] Gerekçesi
Hüküm, anonim şirketlere ilişkin 340 ıncı maddenin özdeşidir. Anılan maddeye ilişkin açıklamalara bakılmalıdır. Adalet Komisyonu Raporu'ndan: Alt Komisyonca, Tasarının 579 uncu maddesinin son cümlesi, 340 ıncı madde ile uyumunun sağlanması için madde metninden çıkarılmıştır. Yapılan bu değişiklik Komisyonumuzca da kabul edilmiştir.
(Şerh No: 13449 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 17-04-2012 12:55)

 Bilgi  [TK. 578] Gerekçesi
Madde anonim şirketlere gönderme yaparak, şeffaflık eşitliği sağlama amacıyla öngörülmüştür. İlgili hükümler hakkındaki açıklamalara bakılmalıdır.
(Şerh No: 13448 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 17-04-2012 12:55)

 Bilgi  [TK. 575] Gerekçesi
Bu madde, 6762 sayılı Kanunun 505 inci maddesinin tekrarıdır.
(Şerh No: 13445 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 17-04-2012 12:55)

TTK m.380 uyarınca ibranın varlığının kabulü, genel kurulun bilgisine sunulan, tartışılıp sonuca bağlanan konulara münhasırdır.
(Şerh No: 13442 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 14-04-2012 11:00)

Davalılar yönetim ve denetim kurulu üyelerinin ibra edildikleri genel kurul toplantısına sunulan geçmiş yıllara ait faaliyet ve kesin hesap raporları ile tahmini bütçe ve denetleme raporlarında; ön inceleme raporunda tespit edilen idari para cezası ile vergi borçları gösterilmemiş olduğundan; ibra edilmiş olmaları, anılan kalemler hakkında davalıları sorumluluktan kurtarmaz.
(Şerh No: 13441 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 14-04-2012 10:54)

Taraflar arasındaki sözleşmede; kiralayanın, kiralananı da kapsayan binayı, beş yıl süre ile satmamayı ve aksine hareket etmesi halinde tazminat ödemeyi taahhüdüne dair cezai şart geçerli ise de; BK m.161/3 uyarınca hakim, fahiş gördüğü cezaları tenkis ile mükelleftir.
(Şerh No: 13440 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 14-04-2012 09:49)

Davalı, davaya konu edilen 454 parsel üzerinde bulunan bina ve 400 adet ağacın kendisine ait olduğunu belirterek muhdesat iddiasında bulunmuştur. Davalı tarafından mülkiyetin tespiti amacıyla açılan Bayburt Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2002/284 Esas ve 2003/124 karar sayılı dava dosyasında 1.5.2003 tarihli karar ile; "454 parsel nolu taşınmaz üzerindeki bilirkişi rapor ve krokisinde gösterilen bina ve 400 adet kavak ağacının mülkiyetinin davacı A____ D____'a ait olduğunun tespitine" karar verildiğ...
(Şerh No: 13439 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 13-04-2012 15:37)

Muhdesat aidiyetinin tespiti davalarında ortaklığın giderilmesi davasının yargılaması sırasında muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğini açıkça kabul edenler dışında kalan ve muhdesatın üzerinde bulunduğu taşınmazda paydaş olan tüm tapu maliklerinin davada taraf olmaları zorunludur.
(Şerh No: 13438 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 13-04-2012 15:29)

Madde metninde belirtilen yeni delil ifadesinden ne anlaşılması gerektiği-Yeni delilin daha sonra ortaya çıkması ile daha önce var olmakla birlikte sorgu hakimliğince bilinmemesi arasında fark olmadığı-Kovuşturmaya yer olmadığına dair kararların geçici olarak kesin yargı oluşturabileceği
(Şerh No: 13435 - Ekleyen: Av.Alimert KARAKILÇIK - Tarih : 13-04-2012 15:09)

Eser sözleşmesine dayanılarak ikame edilen iş bedelinin tahsili talepli davada, iş sahibinin akdi inkar etmesi halinde; iddia olunan işlerin yüklenici tarafından yapıldığı saptanmışsa; işin, vekaletsiz iş görme hükümlerine göre yapıldıkları tarihlerdeki serbest piyasa rayiçlerine göre bedeli hesaplatılıp işbu bedele hükmolunmalıdır.
(Şerh No: 13437 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-04-2012 09:01)

Davacı yüklenicinin ikame ettiği iş bedelinin tahsili istemli davada; yüklenici, taraflar arasında yazılı veya sözlü geçerli bir eser sözleşmesi olduğunu kanıtlayamamıştır. Ancak, davalı Belediye tarafından işin yapılmasına karşı çıkılmadığı gibi yapılan işler benimsenmiş ve maledinilmiştir. Bu durumda yapılan işin, BK m.410 vd. (TBK m.526 vd) kapsamında "vekaletsiz iş görme" kuralları gereğince yapıldığı kabul edilip; yapıldığı tarihteki serbest piyasa rayiçlerine göre bedeli hesaplatılıp işbu ...
(Şerh No: 13436 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-04-2012 08:50)

 Bilgi  [BK. 117] Gerekçe
(TASARININ 116. MADDESİ KANUNUN YASALAŞAN METNİNİN 117. MADDESİNE KARŞILIK GELMEKTEDİR.) MADDE 116 - 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 101 inci maddesini karşılamaktadır. Tasarının iki fıkradan oluşan 116 ncı maddesinde, borçlunun temerrüdünün koşulları düzenlenmektedir. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 101 inci maddesinin kenar başlığında kullanılan "B. Borçlunun Temerrüdü / I. Şartlar" şeklindeki ibareler. Tasarıda "B. Borçlunun temerrüdü /1. Koşulları" şeklinde değiştirilmiştir. Metninde y...
(Şerh No: 10574 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 12-04-2012 19:51)

Madde metninde belirtilen yeni delil ifadesinden ne anlaşılması gerektiği-Yeni delil ortaya çıkmadıkça kamu davası açılamayacağı
(Şerh No: 13433 - Ekleyen: Av.Alimert KARAKILÇIK - Tarih : 12-04-2012 18:42)

Kural olarak; tahliye isteminin, tahliyeye hak kazanıldığı tarihten itibaren makul süre kapsamında kalan 1 yıl içinde kullanılması gerekir.
(Şerh No: 13434 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 12-04-2012 16:12)

İmalata ilişkin garanti verilmesi; yasanın aksine, garanti süresinde ortaya çıkacak ayıpların, ihbar süreleriyle bağlı kalınmaksızın derhal giderilmesini istemek hakkının varlığını resmen kabul etmektir.
(Şerh No: 13432 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 12-04-2012 15:34)

Somut olayda davacı yüklenici iş bedelini talep etmekte, iş sahibi ise ayıplı mal savunmasında bulunmaktadır. Dosyada bulunan 14.05.2004 tarihli "Sipariş Onay Formu" başlıklı belgede 1 yıl garanti kaydı bulunmaktadır. Davalı iş sahibi dava konusu eserin yüklenici tarafından kendilerine tesliminden sonra, 1 yıllık garanti süresi içerisinde ayıp ihbarı yükümlülüğünü yerine getirmiştir. Bu nedenle mahkemenin süresinde ayıp ihbarı yapılmadığı şeklindeki değerlendirme ve gerekçesinde isabet bulunm...
(Şerh No: 13431 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 12-04-2012 10:07)

Ayrılık durumunda evlilik birliği hukuken devam ettiğine göre, eşler birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve malvarlıkları ile katkıda bulunmak durumundadır. Bu nedenle, ayrı yaşamda haklı olan eş, diğer eşten tedbir nafakası isteyebilir. Tedbir nafakasının niteliği ve yasal düzenleme gereği davalı (koca), birliğin giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır (TMK md.186/3). Davacının (kadının) gelirinin bulunması, davalının (kocanın) ortak giderlere (elektrik, su, telefon, kira, yakıt pa...
(Şerh No: 13430 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 10-04-2012 15:45)

Ortak girişim (joint venture) hukuken adi şirket hükümlerine tâbidir. Ortak girişim adına açılacak davaların görülebilmesi için davanın: - ortaklığı teşkil eden tüm şerikler tarafından birlikte açılması veya - davayı açan ortağa sözleşmeden doğan hakların temlik edilmesi ya da - açılan davaya muvafakat verilmesi, gerekir.
(Şerh No: 13429 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 10-04-2012 14:08)

Alelade bir vaad ile şarta bağlı sözleşmelerden farklı olan ön sözleşme kavram olarak, tarafların ileride bir başka sözleşme ( asıl sözleşme ) yapacaklarına ilişkin olarak akdettikleri sözleşmeyi ifade eder. Ön sözleşmenin konusu da her zaman borçlandırıcı bir işlemdir. İki tarafa borç yükleyen ön sözleşmelerin karşılıklı borç doğuran bir sözleşme olduğu göz önünde tutulduğunda, karşılıklı borç doğuran sözleşmelere uygulanacak hükümlerin ( BK m.106-108 ) ön sözleşmelere de uygulanması gerekir. B...
(Şerh No: 13428 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 09-04-2012 17:28)

 Bilgi  [VUK. 367] AYM Anayasaya Aykırı Bulmadı
Daha önceki şerhimizde maddenin Anayasaya aykırı olduğunu iddia etmiş, aykırılık incelemesinin önündeki engelin (Anayasa Geçici 15) kalktığını belirtmiştik. AYM 07.02.2012 tarihli RG'de yayımlanan kararıyla, esastan inceleme yapmış ve maddenin Anayasaya aykırı olmadığına karar vermiştir. Bu kararda, maddede 6009 sk ile yapılan ıslahın (ikinci süzgeç) etkisinin bulunduğunu düşünüyorum. Sakıncaların tamamen bertaraf edilmediğini azaltıldığını düşünüyorum.
(Şerh No: 13427 - Ekleyen: Özkan BASAT - Tarih : 09-04-2012 15:18)

TCK'nun 110. maddesinde geçen "mağdurun şahsına zarar" kavramından, mağdurun vücut bütünlüğü ve cinsel dokunulmazlığına yönelik davranışların kastedildiğinin kabulü gerekir.
(Şerh No: 13426 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 09-04-2012 14:16)

 Bilgi  [HMK. 268] BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ ADLİ YARGI ADALET KOMİSYONLARINCA BİLİRKİŞİ LİSTELERİNİN DÜZENLENMESİ HAKKINDA YÖNETMELİK
YÖNETMELİK Adalet Bakanlığından: BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ ADLİ YARGI ADALET KOMİSYONLARINCA BİLİRKİŞİ LİSTELERİNİN DÜZENLENMESİ HAKKINDA YÖNETMELİK BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı, her yıl bölge adliye mahkemesi adli yargı adalet komisyonları tarafından bilirkişi listelerinin oluşturulmasına ilişkin usul ve esasları düzenlemektir. Kapsam MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik; bölge adliye mahkemesi adli yargı adalet komisyon...
(Şerh No: 13425 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 09-04-2012 13:19)

İsteğin taşınmazın sicil kaydına ahara devrinin önlenmesi yönünden davalı olduğu bildirilerek el değiştirmesinin önlenmesi bakımından geçici hukuki koruma niteliğindeki ihtiyati tedbir kararı konulmasından ibaret olduğu sabittir. Diğer taraftan, ihtiyati tedbir kararının kabul edilebilmesi bakımından yasanın 390/3. maddesi hükmünde ihtiyati tedbir isteyenin haklılığı konusunda tam kanaat değil, kuvvetle muhtemel yaklaşık bir kanaatin yeterli olacağı öngörülmüş olup, Yasanın hükümet gerekçesi...
(Şerh No: 13424 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 09-04-2012 12:21)

Borca batık durumdaki sermaye şirketinin iflasın ertelenmesi talebi ile mahkemeye başvurması halinde gerekli ilanların yapılmasının zorunlu olduğu hakkındadır.
(Şerh No: 13423 - Ekleyen: Av.İbrahim YİĞİT - Tarih : 09-04-2012 11:15)

Taraflar arasındaki sözleşmede yüklenici davacının, iş sahibi davalıya haftada 8000 adetlik partiler halinde mal teslim edeceği ve mal bedelinin davalı tarafından davacıya teslimatta peşin olarak ödeneceği kararlaştırılmıştır. Sözleşmedeki bu anlaşma şekli Borçlar Kanunu'nun 364/II. maddesi (Türk Borçlar Kanunu m.479/II) hükmüne uygundur. İş sahibi davalı ilk parti 84.000 adet ekmeği, haklı bir sebep olmaksızın teslim almadığından iş sahibinin temerrüdü sonucu davacı yüklenicinin, sözleşmede...
(Şerh No: 13422 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 08-04-2012 13:08)

Borçluya ikinci kez ödeme emri tebliği, ona yeni bir itiraz hakkı tanır.
(Şerh No: 13420 - Ekleyen: Av.İbrahim YİĞİT - Tarih : 08-04-2012 12:27)

 Bilgi  [BK. 481] Bedelin belirlenmesi kıstası
818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 366. maddesine karşılık gelen düzenlemede, madde metnine (yargıtay kararları ile de kabul edildiği üzere) "yapıldığı yer ve zamanda" ibaresi eklenmiştir. Eser sözleşmesinin taraflarınca eserin bedelinin önceden belirlenmemiş olduğu veya yaklaşık olarak bir belirleme yapılmış olduğu hallerde taraflar, bedelin miktarında anlaşamazlarsa; bedelin, eserin yapıldığı tarih ve yerdeki serbest piyasa rayicine göre belirleneceği kabul edilmektedir. Burada anılan serbest p...
(Şerh No: 13421 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 08-04-2012 12:21)

Kararda, ilk celseye iştirak etmemiş ancak davaya savunma vermiş davalı işverenin savunma dökümanlarının, davanın görülme şartlarını ciddi şekilde ilgilendirmesi halinde gerekirse isticvab davetiyesi ile davalı dinlenilmeden karar verilemeyeceğine değinilmiştir.
(Şerh No: 13417 - Ekleyen: Av.İbrahim YİĞİT - Tarih : 08-04-2012 00:34)

Davada mahkumiyete karar verilmiş ise, vekil duruşmalara katılmamış olsa dahi, vekili bulunan katılan lehine avukatlık ücreti takdir edilerek sanığa yükletilmelidir.
(Şerh No: 13419 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 07-04-2012 15:55)

Hizmet tespit ve alacak davalarının yargılama usulü ile temyiz mercilerinin ayrı olması sebebi ile farklı açılması gerektiği,
(Şerh No: 13418 - Ekleyen: Av.Bülent AKÇADAĞ - Tarih : 06-04-2012 11:11)

Eksik sayfalar olsa da yeterlidir düşüncesindeyim.
(Şerh No: 13331 - Ekleyen: Cavit BÜYÜKCENGİZ - Tarih : 05-04-2012 16:00)

 Bilgi  [HMK. 74] 01/10/2011 tarihinden önce düzenlenmiş ve "ahzu kabz" yetkisi içermeyen vekaletnameler, vekalet verenin iradesine aykırı kullanılamaz.
T.C. ADALET BAKANLIĞI Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü Sayı :B.03.0.HİG.0.00.00.03-045.02[02]-159-2011/3723/29359 24/11/2011 Konu :6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 74. maddesi TÜRKİYE HALK BANKASI A.Ş.GENEL MÜDÜRLÜĞÜNE (Hukuk Müşavirliği) İlgi : 01/11/2011 tarih ve 7364 sayılı yazınız İlgi yazıda, mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 63. maddesinde "Sarahaten mezuniyet verilmemişse vekil sulh olamaz ve aharı tahkim veya ibra ve davadan hiçbir suretle ferag...
(Şerh No: 13416 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 05-04-2012 15:29)

Dava, yabancı mahkemeden verilmiş vasi tayini kararını tanıma ve tenfizi istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanunun 462.maddesine göre, maddede belirtilen hallerde vesayet makamının izni gerekmektedir. Yine aynı Yasanın 463.maddesine göre vesayet makamının izninden sonra denetim makamının da izni şarttır. Örneğin vesayet altındaki kişinin evlat edinmesi durumunda denetim makamının izni gerekmektedir. Eldeki davada vesayet makamı Köln Sulh Hukuk mahkemesi olup, denetim makamı da yine Alman Hukukuna...
(Şerh No: 13303 - Ekleyen: Av.Alper AKGUL - Tarih : 04-04-2012 18:45)

Elbirliği mülkiyetine konu bir taşınmazda, elbirliği ortaklarından birinin, ortaklık dışı bir kişiye satım vaadinde bulunması bir taahhüt muamelesi olarak geçerlidir; fakat satış vaadi sözleşmesine dayanılarak açılan bir tescil davasının dinlenebilmesi için, sözleşmenin ifa olanağının bulunması, bir başka deyişle sözleşmeye konu taşınmazın vaad edenin mülkiyetinde olması ve bu bağlamda mülkiyet uyuşmazlığının bulunmaması gerekir. Somut olayda; dava konusu taşınmazlar, başka bir mahkemede tapu...
(Şerh No: 13415 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 04-04-2012 15:57)

 
THS Sunucusu bu sayfayı 0,11249995 saniyede 9 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.