Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Aktif Makale Avukatın Disiplin Hukuku

Yazan : Kemal Vuraldoğan [Yazarla İletişim]
AVUKAT

Yazarın Notu
Eskişehir Barosu Dergisinin 8. ve 9. sayısında yayımlanmıştır.

AVUKATIN DİSİPLİN HUKUKU*

Bu sayımızdan itibaren Türkiye Barolar Birliğinin (TBB) disiplin kararlarını yayımlamaya başlayacağız.1 Kararlar konu esasına göre yayımlanmaya çalışılacaktır. Bu ilk çalışmamızda, “Müvekkil adına alınan paralar ve başkaca değerler geciktirilmeksizin müvekkile duyurulur ve verilir. Müvekkille ilgili hesap varsa uygun sürelerde durum yazıyla bildirilir.” meslek kuralına ilişkin kararlara yer vereceğiz. Disiplin kararlarını yayımlamadan önce, Avukatlık Kanununun disiplin kovuşturması açılması ve disiplin cezası verilmesine ilişkin hükümlerine sizlerle paylaşmakta fayda görüyoruz.
Kanun koyucu, Avukatlık Kanunun birinci maddesiyle avukatlık mesleğini serbest bir meslek olarak kabul ederken; aynı zamanda bir kamu hizmeti olarak düzenlemiştir. Avukatlık mesleğinin yargının kurucu unsuru olan savunmayı temsil etmesi ve kamu hizmeti olarak kabul edilmesi nedeniyle Avukatlık Kanunun çeşitli maddelerinde avukatlık mesleğinin icrasına ilişkin emredici hükümlere yer verilmiş 2, avukatlık meslek kuralları kabul edilmiştir3. Avukatlık Kanunu madde 134, “Avukatlık onuruna, düzen ve gelenekleri ile meslek kurallarına uymayan eylem ve davranışlarda bulunanlarla, meslekî çalışmada görevlerini yapmayan veya görevinin gerektirdiği dürüstlüğe uygun şekilde davranmayanlar hakkında bu Kanunda yazılı disiplin cezaları uygulanır.” diyerek meslek kurallarına uymamayı ve avukatlık mesleğini gereği gibi yerine getirmemeyi disiplin cezası yaptırımına tabi tutmuştur.
Avukatlara ve stajyerler4 hakkında disiplin sürecinin başlayabilmesi için Baro Yönetim Kurulu tarafından, disiplin kovuşturması açılmasına karar verilmesi gerekir. (Avukatlık Kanunu madde 1415) Baro yönetim kurulları, resen veya ihbar üzerine disiplin soruşturması açılmasına karar verebilirler. (139/1) Avukat veya stajyerin ceza mahkemesinde yargılanıp mahkum olması durumunda baro yönetim kurulu disiplin soruşturması açmak zorundadır. (140/son) Yönetim kurulu, disiplin kovuşturması açılmasına karar vermeye esas olacak soruşturmanın yapılması görevini, yönetim kurulu üyelerinden birine verebilir. Soruşturmayı yürüten üye veya kurul, delilleri toplar, gerekli gördüğü kimselerin ifadelerini yeminle de alabilir; hakkında soruşturma yapılan avukatı da dinledikten veya dinlemek için verilen süre dolduktan sonra dosyayı bir raporla yönetim kuruluna verir. Yönetim kurulunun, soruşturma maksadıyla her türlü adlî ve idarî mercilerden bilgi ve belge isteme ve ilgili dosyaları veya örneklerini inceleme yetkisi bulunmaktadır. (141/3)
Yapılan inceleme sonrasında, disiplin kovuşturması açılmasına veya açılmamasına karar verilir. Disiplin kovuşturması açılması kararı her halde ihbar, şikayet veya istek tarihinden itibaren bir yıl içinde verilmelidir. (madde 141/2) Verilen karar ilgililere tebliğ olunur. Eğer disiplin soruşturması açılmamasına karar verildiyse karar ayrıca Cumhuriyet savcısına da tebliğ edilir. (141/son)
Disiplin soruşturması açılmaması kararına karşı onbeş gün şikayetçi veya Cumhuriyet savcısı tarafından TBB nezdinde itiraz edilebilir. (142/1) İtiraz edilmezse karar kesinleşir. (142/3) TBB tarafından disiplin soruşturması açılması gerektiği gerekçesiyle dosyanın ilgili baroya gönderilmesi durumunda, baro yönetim kurulu tarafından disiplin soruşturması açılmasına karar verilmesi zorunludur. (142/2) Disiplin soruşturması açılmaması kararının TBB tarafından da onaylanması durumunda, dosya Adalet Bakanlığı’na gönderilir. Adalet Bakanlığına ulaşma tarihinden itibaren iki ay içerisinde karar verilmezse veya yönetim kurulunun disiplin soruşturması açılmamasına ilişkin kararı onanmakla, itiraz edilen karar kesinleşir.(142/4) Kesinleşen karara karşı idari yargı yoluna başvurulmasında Avukatlık Kanunu madde 8/6-7 kıyasen uygulanır. (142/son)6 Disiplin kovuşturması açılmaması kararının kesinleşmesinden sonraki üç yıl içerisinde şikayete konu olaya ilişkin yeni delillerin ibrazı halinde, baro yönetim kurulu tarafından aynı eylemden dolayı yeniden inceleme yapılabilir. (143)
Avukat veya stajyer hakkında disiplin soruşturması açılması kararı verilmesi durumunda,7 yönetim kurulu soruşturma dosyasını baro disiplin kuruluna iletir. Disiplin kurulu, ceza yargılamasının bekletici mesele sayıldığı durum hariç olmak üzere, en geç bir yıl içerisinde karar vermek zorundadır. (144/son)
Disiplin kurulu incelemesini evrak üzerinden yapar. Hakkında soruşturma açılan avukatın talepte bulunması veya disiplin kurulunun duruşma açılmasını gerekli görmesi durumunda duruşma yapılır.(144/1) Duruşma davetiyesine yazmak kaydıyla avukatın gelmemesi halinde gıyapta duruşma yapılabilir. (145) Disiplin kurulu, tanık ve bilirkişileri de duruşmaya çağırabileceği gibi; yazılı beyanlarını okumakla da yetinebilir. (147/1) Ancak, soruşturmaya konu olayın tek delili yalnızca bir tanığın şahsi bilgisiyse tanığın dinlenmesi zorunludur. (147/2) Baronun bulunduğu il merkezindeki sulh ceza hakimi kararıyla gelmeyen tanık ve bilirkişinin para cezasına çarptırılmasına veya zorla getirtilmesine karar verilebilir. (150/2)
Disiplin kurulu, delillerin gösterilme ve incelenme şeklini, istek veya feragatle veya evvelce verilmiş kararlarla bağlı olmaksızın takdir ve tayin eder. (146) Disiplin kurulu kararları ilgililere ve baronun bulunduğu il merkezindeki Cumhuriyet savcısına da tebliğ edilir. (152) Disiplin kurulu kararlarına karşı, ilgililer ve Cumhuriyet Savcısı, tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde TBB Disiplin Kurulu nezdinde itiraz edebilirler. (157/1)TBB disiplin kurulu, dosya üzerinde inceleme yapar. Ancak, işten veya meslekten çıkarma cezasına veya işten yasaklanmaya dair kararların incelenmesi sırasında, ilgili avukatın isteği üzerine veya resen duruşma yapılmasına karar verebilir. (157/2)
TBB disiplin kurulu, inceleme konusu kararın onanmasına veya kovuşturmanın derinleştirilmesi için kararın bozularak dosyanın ilgili baroya gönderilmesine karar verebileceği gibi, yeniden incelemeyi gerektirmeyen hallerde, uygun görmediği kararı kaldırarak işin esası hakkında karar verebilir veya verilmiş olan kararı düzelterek onaylayabilir. (157/6) TBB Disiplin Kurulunun, itiraz üzerine verdiği kararlar Adalet Bakanlığına ulaştığı tarihten itibaren iki ay içinde Bakanlıkça karar verilmediği veya karar onaylandığı takdirde kesinleşir. Adalet Bakanlığı uygun bulmadığı kararları bir daha görüşülmek üzere, g gerekçesiyle birlikte TBB’ye geri gönderebilir. Geri gönderilen karar, TBB Disiplin Kurulunca üçte iki çoğunlukla aynen kabul edildiği takdirde onaylanmış, aksi halde onaylanmamış sayılır. Ancak, kınama ve para cezasına ilişkin kararlar kesin olup, Bakanlığın onayına tâbi değildir. (167/8) Kesinleşen karara karşı idari yargı yoluna başvurulmasında Avukatlık Kanunu madde 8/6-7 kıyasen uygulanır. (167/9)

1. TAHSİL EDİLEN PARANIN GEÇ ÖDENMESİ YETKİSİZ KİŞİYE ÖDEME
Esas No: 2002/193 Karar No:2002/329 Karar Tarihi: 15.11.2002
İtirazın süresinde yapıldığı anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Şikayetli Avukat hakkında, müvekkili adına tahsil ettiği parayı üç yıl süreyle ödemediği ve yine tahsil edilen paranın vekaletnamesi veya başkaca temsil belgesi bulunmayan yetkisiz bir kişiye ödendiği gerekçesiyle açılan disiplin kovuşturması sonunda Baro Disiplin Kurulunca eylemi sabit görülerek disiplin cezası tayin edilmiştir.
Şikayetlinin kamulaştırma bedelinden dolayı tahsil ettiği paradan 50.000.000 TL.sini şikayetçinin kardeşine ödediği, kalan miktarı ise uzun süre ödemeyerek elinde tuttuğu, hakkında yapılan şikayet üzerine mirasçıları çağırarak kendilerine ödeme yaptığı, bu ödemelere ve şikayetten vazgeçmeye ilişkin belgeleri Disiplin Kuruluna sunduğu dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmıştır.
Şikayetli 29.09.2000 tarihli savunma dilekçesinde "uhdesinde bulunan 200.000.000 TL'nin varislerine ödenmek üzere emanete alınmasını" talep ettiğinden, şikayet tarihinde müvekkillerine henüz ödemede bulunmadığı da anlaşılmaktadır.
Avukatın müvekkili adına tahsil ettiği paralan geciktirmeksizin müvekkiline ödemesi gerekmektedir. Ödeme olanağı bulunmayan hallerde ise müvekkil adına Bankaya yatırması veya Mahkemeye başvurarak tevdi mahalli tayin ettirmesi zorunludur. Şikayetli, bu yollara gitmeyerek tahsil ettiği parayı yaklaşık üç yıl süreyle uhdesinde tuttuğundan, Avukatlık Yasasının 34.ve TBB Meslek Kurallarının 43. maddesine aykırı olan eylem "disiplin suçu" oluşturmaktadır.
Bu nedenle, Baro Disiplin Kurulunca yapılan değerlendirmede hukuki isabetsizlik görülmemiş ve kararın onanması gerekmiştir.
Sonuç olarak, itirazın reddiyle, Ankara Barosu Disiplin Kurulunun "Kınama" cezası verilmesine ilişkin kararının ONANMASINA, oybirliği ile karar verildi.

2. MÜVEKKİLE BİLGİ VERME -TAHSİL EDİLEN PARANIN ÖDENMESİ
Esas No:2002/302 KararNo: 2003/60 Karar Tarihi. 21.03.2003
Şikayetçi 21.06.2000 tarihli dilekçe ve ekinde sunduğu çizelge ile şikayetli tarafından Eskişehir İcra Müdürlükleri'nde açılan otuz üç icra takibi ile ilgili olarak bilgi verilmediğini ve tahsil ettiği paraların tarafına ödenmediğini bildirmiş ve bu nedenle açılan disiplin kovuşturması sonunda da şikayetlinin eylemi sabit görülerek, "Dokuz ay mesleki faaliyetten yasaklama" karan verilmiştir. (Mesleki faaliyetten yasaklama olarak adlandırılan ceza ile Avukatlık Yasası'nın 135. maddesinin 4. bendindeki işten çıkarma cezasının kastedildiği anlaşılmaktadır.)
Dosyada mevcut bilgi ve belgelerden, özellikle İcra Müdürlükleri'nden gelen cevabi yazılardan, takip masraftan ve tahsil edilen harç bedelleri ile şikayetli tarafından talep edilen masraf ve harç bedelleri arasında ciddi farklılıkların mevcut olduğu anlaşılmaktadır. Sekiz dosyada tahsilat olup, yirmi beş dosya takipsizlikle işlemden düşmüştür.
Şikayetli 21.06.2000 tarihine kadar takip dosyalan ile ilgili olarak şikayetçiye yeterli bilgi vermediği gibi herhangi bir ödemede de bulunmamıştır. Her ne kadar peşin ücret ve yeterli masraf verilmediği iddia edilmekte ise de; TBB Meslek Kuralları'nın 42. maddesi gereğince avukat işle ilgili giderleri karşılamak üzere avans isteyebilir ancak, avansın işin gereğini çok aşmamasına, avanstan yapılan harcamaların müvekkile zaman zaman bildirilmesine ve işin sonunda avanstan kalan paranın müvekkiline geri verilmesine dikkat etmekle yükümlü olduğu gibi, Meslek Kuralları2nın 43. maddesi uyarınca "Müvekkil adına alınan paralan ve başkaca değerleri geciktirmeksizin müvekkile duyurmak ve vermek" zorundadır. Takip giderleriyle ilgili olarak yeterli avans istendiğini gösteren yasal bir belge sunulmamış, şikayet tarihine kadar herhangi bir ödeme de yapılmamıştır.
Şikayetli, yazılı ücret sözleşmesi ibraz etmemesine karşın yasal olmayan fazla ücreti vekalet ve masraf talebinde bulunmuş; Avukatlık Meslek Kurallarının 3. maddesinde belirtilen "Avukat mesleki çalışmasını kamunun inancını ve mesleğe olan güveni sağlayacak biçimde ve işini tam bir sadaketle yürütür" ilkesine de aykırı davranmıştır.
Avukat, Avukatlık Meslek Kuralları'nın 4. maddesi gereği "Mesleğin itibarım zedeleyecek her türlü tutum ve davranıştan kaçınmak", müvekkile doğru ve zamanında hesap vermek, kamunun mesleğe olan inancını ve güvenini sarsmamakla yükümlüdür. Şikayetli avukatın söz konusu davranışı, Avukatlık Yasası'nın 34., Avukatlık Meslek Kuralları'nın 3., 4., 42., 43. maddelerine aykırı bulunduğundan disiplin suçu oluşturmaktadır.
Bu nedenle, Baro Disiplin Kurulu'nun eylemin disiplin suçu oluşturduğuna ilişkin değerlendirmesi doğru olmakla birlikte, Şikayetli avukatın sicilinde eylem tarihinden önce kesinleşmiş kınama cezası bulunduğundan, bu kez belirli süreli işten çıkarma cezasının para cezasına çevrilmesi gerekmiştir.
Sonuç olarak, Eskişehir Barosu Disiplin Kurulu'nun "Dokuz Ay Süreyle İşten Çıkarma" cezası verilmesine ilişkin kararının 700.000.000. TL. Para Cezasına çevrilmesi suretiyle düzeltilerek onanmasına ve şikayetli avukatın 700.000.000. TL. para cezasıyla cezalandırılmasına, oybirliği ile karar verildi.

3. TAHSİL EDİLEN PARANIN ÖDENMEMESİ - ŞİKAYETÇİNİN VAZGEÇMESİ
Esas No:2003/30 Karar No: 2003/137 Karar Tarihi:09.05.2003
Şikayetli hakkında, Nazilli İcra Müdürlüğü'nün 1999/2471 esasında kayıtlı takip dosyasında tahsil etmiş olduğu paralan ihtarnameye rağmen ödemediği iddiasıyla açılan disiplin kovuşturması sonucu, tarafların birbirlerini ibra etmiş olduğu gerekçesiyle "disiplin cezası tayinine yer olmadığına'' karar verilmiştir.
Şikayetli avukat, şikayetçiye ait "belgedir" başlıklı "... birebir görüşmeler ve yeniden yapılan hesaplamalar neticesinde tam bir mutabakata varıldığından ve karşılıklı olarak ibralaşıldığından işbu şikayetten vazgeçiyorum..." beyanlarını içerir 15.11.2002 tarihli belgeyi sunmuş, bu belgeye müsteniden disiplin cezası verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Disiplin kovuşturmasının yürütülmesi ve karara bağlanması şikayetçinin şikayetinde ısrar etmesine veya karşılıklı olarak ibralaşmalarına bağlı olmayıp, şikayetçiyi tatmin amacına da yönelik değildir.
Amaç, Avukatlık Yasası'nın 158. maddesinde açıklandığı gibi, avukatlık onurunu ve itibarını, meslek düzen ve geleneklerini korumak ve mesleğin adalete uygun olarak yerine getirilmesini sağlamaktadır. Bu ilkenin gereği olarak, avukat hakkında açılan disiplin kovuşturmasından sırf şikayetçinin isteği üzerine vazgeçilemez. Soruşturma ve kovuşturma aşamalarında, Baro yönetim ve disiplin kurulları, şikayetçinin isteklerinden bağımsız olarak hareket etmek, olayı Avukatlık Yasası ve TBB Meslek Kuralları yönünden değerlendirmek zorundadırlar.
Şikayetli sözlü olarak 12.000 DM. karşılığı ücreti vekalet anlaşması yaptıklarını ve tahsil ettiği (15.000.000.000) TL'yi ücreti vekalet alacağına mahsuben alıkoyduğunu savunmuştur. Yazılı ücreti vekalet sözleşmesi ibraz edilmediğine göre, Avukatlık Yasası'nın 163/son maddesi hükmü uyarınca asgari ücret tarifesinin uygulanması esastır. Şikayetli avukatın tahsil edip şikayetçi müvekkiline ödemediği para, asgari ücret tarifesi nazara alınarak hesaplanacak olan vekil ücretinin çok üstünde bir miktara tekabül ettiğinden, şikayet edilenin, hak ettiği ücretin üstünde bir miktarı yedinde tuttuğu anlaşılmaktadır.
TBB Meslek Kuralları'nın 43. maddesine göre, müvekkil adına alınan paraların geciktirilmeksizin müvekkile duyurulması ve verilmesi gerektiği halde şikayetimin tahsil ettiği bir kısım miktarın müvekkile ödenmediği anlaşılmıştır.
Bu nedenlerle, eylem disiplin suçu oluşturduğundan, Baro Disiplin Kurulu'nun yaptığı değerlendirmede hukuki isabet görülmemiş, kararın kaldırılarak disiplin cezası tayini gerekmiştir.
Sonuç olarak, Aydın Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının kabulü ile, Aydın Barosu Disiplin Kurulu'nun "disiplin cezası verilmesine yer olmadığına" ilişkin kararının kaldırılmasına, yeniden inceleme ve araştırmayı gerektirir bir husus bulunmadığından, şikayetli avukatın "kınama cezası ile cezalandırılmasına" oybirliği ile karar verildi.

AVUKATIN DİSİPLİN HUKUKU 2

TBB tarafından yayımlanan Avukatlık Meslek Kurallarının 1-16 maddelerinde Genel Kurallara, 17-25. maddeleri arasında Yargı Organları ve Adli Mercilerle Olan İlişkilerde uyulacak esaslara yer verilmiş, 26-33. maddeleri arasında Meslektaşlar Arası Dayanışma ve İlişkiler, 34-47. maddeleri arasında İş Sahipleriyle İlişkiler düzenlenmiştir. Son üç madde yürürlük, uygulama alanı ve Baro Başkanlığı, Baro Yönetim ve Disiplin Kurulu üyelikleri ile Türkiye Barolar Birliği Başkanlığı, Yönetim Kurulu üyeliği, Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu Başkanlığı ve üyeliği görevlerinin bir kişide birleşemeyeceğine ilişkindir.1
Bu sayımızda, Avukatlık Meslek Kurallarının Meslektaşlar Arası Dayanışma ve İlişkiler başlıklı III. Bölümde 27. maddenin 2 ve 3. fıkralarında yer verilen, “Bir avukat, bir başka avukata karşı asil yada vekil sıfatıyla takip edeceği davayı kendi Barosuna yazı ile bildirir.
Bu kural, bilgi verme yükümlülüğü ile bağlı olarak Baroların ve Türkiye Barolar Birliğinin üçüncü şahıslar aleyhine veya üçüncü şahısların barolar ve¬ya Türkiye Barolar Birliği aleyhine açacağı davalar için de geçerlidir.” kuralına ilişkin kararları yayımlayacağız.

1. AVUKAT OLDUĞUNU BİLDİĞİ DAVALI HAKKINDA DAVA TAKİP EDECEĞİNİ BAĞLI BULUNDUĞU BAROYA BİLDİRMEME
Ankara Barosu Esas No:2001/33, Karar No:2001/49
Karar Tarihi:16.11.2001.

ŞİKAYETİN KONUSU :Şikayetçi Ankara Barosu'na verdiği 29.9.2000 havale tarihli şikayet dilekçesinde; şikayetli avukatın kendisinin avukat olduğunu bildiği halde Baroya bildirimde bulunmadan ve kendisiyle görüşmeden hakkında Ankara ....Sulh Hukuk Mahkemesinin 2000/.... D.İş sayılı dosyası ile evinde tespit yaptırarak ve Ankara ....Asliye Hukuk Mahkemesinin 2000/... E. sayılı dosyası ile dava açarak şahsını ve meslek itibarını zedelediğini, şikayetlinin bu eyleminin Avukatlık Yasası ve Meslek Kurallarına aykırılık teşkil ettiğini, bu nedenle de eylemi suç teşkil eden şikayetlinin cezalandırılmasını şikayet ve talep etmiştir.
ŞİKAYETLİ SAVUNMASI :Şikayetli soruşturma aşamasında Baroya verdiği 11.12.2000 tarihli dilekçesinde; şikayetli aleyhine yaptırdığı tespit işlemini ve şikayetçi aleyhine açtığı alacak davasını Ankara Barosuna bildirmeme gerekçesi olarak anılan davayı şikayetli tarafından müvekkili aleyhine açtığı boşanma davasının bir devamı olarak görmesi ve bu nedenle bildirime gerek duymadığını savunmuştur.
KURULUMUZCA YAPILAN DEĞERLENDİRME:Ankara Barosu Yönetim Kurulu, 18.4.2001 karar tarihli 1664 numaralı şikayetlinin disiplin kuruluna sevkine ilişkin kararında "şikayetli avukatın şikayetçinin avukat olduğunu bildiği halde şikayetçi aleyhine ikame ettiği eşyanın iadesi davasını önceden kendi Barosuna bildirmesi Avukatlık Meslek Kurallarının 27.maddesine aykırılık teşkil ettiğini, şikayetlinin aksine beyanlarına itibar edilemeyeceğini, şikayetlinin eyleminin Avukatlık Yasası ve Meslek Kurallarına aykırılık teşkil ettiğini, bu nedenle cezalandırılması gerektiği" şeklinde gerekçeye yer vermiştir.
Disiplin Kurulumuzda duruşmalı olarak yapılan kovuşturmada; şikayetli Avukat ............ ve şikayetçi vekili Avukat .............. önceki beyanlarını tekrar etmişlerdir.
Dosyada yapılan incelemede; deliller değerlendirilmiş, gerçekten şikayetlinin şikayetçi avukat aleyhine Avukatlık Yasası ve Meslek Kurallarının ilgili hükümleri uyarınca Baroya bilgi vermeden ve mesleki dayanışma anlamında meslektaşı ile görüşmeden konutunda Ankara ....Sulh Hukuk Mahkemesinin 2000/... D.İş sayılı dosyası ile tespit yaptırdığı, Ankara ....Asliye Hukuk Mahkemesinde 2000/... E. sayılı dosya ile eşyanın iadesi ve alacak davası açtığı tespit edilmiştir.
Şikâyetli avukatın şikâyetçi meslektaşı hakkında özenli davranması, dava açmadan ve tespit yaptırmadan önce kendisi ile görüşmesi, ilgili Baroya haber vermesi, mesleğin itibarına zarar verecek her türlü davranıştan kaçınması için gerekli titizliği göstermemesi makul karşılanabilir bir davranış değildir. Özellikle şikayetli avukatın kurulumuza sunduğu 11 Ekim 2001 tarihli dilekçesinde "....şikayetçi avukatın daha evlilik birliği devam ederken kocasının tanımadığı erkeklere gece saat 01 ve 04 lerde mesaj gönderip karşıdan da mesaj alması ve yine aynı gün bu erkeklere ayrı ayrı en az 20 defa mesaj teatisinde bulunması masum bir haberleşme sayılamaz...." şeklinde ifadelere yer vererek bu ifadeleri tekrar etmesi avukatlık mesleğinin itibarını zedeleyici ve avukatı küçük düşürmeye matuf savunma anlamına geldiğinden bu savunmaların hoşgörüyle karşılanması mümkün değildir. Bu nedenle de şikâyetli avukat hakkında ceza tayin edilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine ulaşılmıştır.
KARAR :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere; Şikayetli Av. ................’nin eyleminin Avukatlık Yasası 134.maddesine ve Meslek Kuralları 5 ve 27/2 maddelerine aykırılık teşkil ettiği anlaşılmakla disiplin suçu işlediği sonuç ve kanaatine varıldığından Avukatlık Yasası 135/1 maddesi gereğince UYARMA cezası ile cezalandırılmasına itiraz yolu açık olmak üzere şikayetçi ve vekilinin yokluğunda şikayetli avukatın yüzüne karşı oybirliği ile karar verildi.

TBB Esas No:2002/199, Karar No: 2002/334, Karar Tarihi. 15.11.2002.
İtirazın süresinde yapıldığı anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü;
….
Şikayetli, Ankara Barosu Yönetim Kurulunun Disiplin Kurulunda soruşturma açılması ile ilgili kararının, TBB Meslek Kurallarının 27.maddesiyle ilgili olduğunu, disiplin kurulunun kararında ise, TBB Meslek Kurallarının 5-27 maddeleri uyarınca ceza tayini yapıldığını, böylece Av.Meslek Kurallarının 5.maddesi yönünden savunma hakkının kısıtlandığını, esasen bu dosyaların boşanma davasının devamı olduğunu, bu nedenle bildirimde bulunmaya gerek görmediğini bildirmiş, kararın bozulmasını istemiştir.
TBB Meslek Kurallarının 27/2. maddesi, Avukatlar arasındaki dayanışmayı temin eden etik, aynı zamanda uyulması zorunlu şekli bir kuraldır. Avukat aleyhine açılan her davada da bildirim zorunluluğu vardır. Bu nedenle TBB Meslek Kurallarının 27/2. maddesine aykırı eylem disiplin suçu oluşturduğundan, Baro Disiplin Kurulunca yapılan değerlendirmede herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir.
Ancak, şikayetlinin disiplin soruşturması açılması ile ilgili Ankara Barosu Yönetim Kurulu kararında TBB meslek Kurallarının 5. maddesiyle ilgili bir suçlama olmadığı, Disiplin Kurulunun sevk maddesi dışında soruşturma ve tanımlama yapamayacağı, oysa kararda bu yönden de ceza tayin edildiği iddiası doğru ise de, tayin edilen ceza Avukatlık Yasasının 135/1. maddesinde belirtilen en az cezadır. Soruşturma dosyasında da bu yönden savunma hakkının kısıtlandığı görülmemektedir. Sonuca etkili olmadığından itiraz yerinde görülmemiş ve kararın onanması gerekmiştir.
Sonuç olarak, itirazın reddiyle, Ankara Barosu Disiplin Kurulunun Uyarma cezası verilmesine ilişkin kararının ONANMASINA, oybirliğiyle karar verildi.

2. AVUKATA KARŞI BAROYA BİLDİRİMDE BULUNMADAN DAVA TAKİP ETME

TBB Esas No: 2002/183, Karar No: 2002/321, Karar Tarihi: 15.11.2002.
İtirazın süresinde yapıldığı anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Şikâyetlinin, Şikâyetçi Avukatın açmış bulunduğu avukatlık ücreti ile ilgili alacak davasına, baroya bilgi vermeden davalı vekili olarak girdiği gerekçesi ile açılan disiplin kovuşturması sonunda Baro Disiplin Kurulunca disiplin cezası tayin edilmiştir.
Şikâyetlinin ücret anlaşmazlıklarının bundan böyle yeni çıkan yasalar çerçevesinde Baro Hakem Kurulu tarafından çözümlendiği ve bu nedenle Baro başkanlığının avukat aleyhine alınan ücret ihtilafı ile ilgili davalardan doğrudan haberdar olduğu, şikâyetçi avukat aleyhine girdiği bu davanın da bu neden ile ilgili mahkemece görevsizlik karan ile Baro Hakem Kuruluna gönderildiği ve bu neden ile yeniden ve ayrıca Baroya bilgi vermenin gereksiz olduğu yönündeki savunması yerinde değildir.
Zira ücret davası Baro Hakem Kurulunda açılmış olsa idi bile Baro hakem Kurulu Yönetmeliğine göre, bu kurul baro yönetiminden ayrık ve bağımsız bir kuruldur. Bu kurulda görülen davalarda da başka bir avukata karşı dava takip eden avukatın Meslek Kuralları 27/2 maddesine göre baroya bilgi vermesi gerekir.
Kaldı ki, Türkiye Barolar birliği Hakem Kurulu Yönetmeliği 14.11.2001 tarihinde yürürlüğe girmiş, şikâyetlinin eylemi ise bu tarihten önce meydana gelmiş olup, mahkeme nezdinde görülmekte olan bir dava ile ilgilidir. Belirtilen nedenlerle şikâyetlinin sicil özetinde tekerrüre esas Uyarma cezası bulunmasına ve bu nedenle Avukatlık Yasasının 136/2 maddesine göre şikâyetlinin eylemine Kınama cezası uygulanması gerekmesine rağmen aleyhte itiraz olmadığından Antalya Barosu Disiplin Kurulunca yapılan değerlendirme isabetli bulunmuştur.
Sonuç olarak, itirazın reddi ile Antalya Barosu Disiplin Kurulu'nun Uyarma cezası verilmesine ilişkin kararın ONANMASINA, oybirliği ile karar verildi.

3. AVUKATA KARŞI TAKİP EDECEĞİ CEZA DAVASINI BAROYA BİLDİREN AVUKATIN AYNI KONUYA İLİŞKİN HUKUK DAVASINI AYRICA BİLDİRMESİ GEREKİR

TBB Esas No: 2002/249, Karar No: 2002/376, Karar Tarihi: 13.12.2002.
İtirazın süresinde yapıldığı anlaşıldıktan sonra, gereği görüşülüp düşünüldü:
Şikâyetli avukat hakkında TBB Meslek Kurallarının 27/2. maddesine aykırı davrandığı gerekçesiyle açılan disiplin kovuşturması sonunda, Baro Disiplin Kurulunca disiplin cezası tayin edilmiştir.
Şikâyetlinin şikâyetçi Avukata karşı takip ettiği davayı Baroya bildirmediği dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmıştır.
Meslek Kurallarının 27/2. maddesi hükmüne göre, bir avukat başka bir avukata karşı asil yada vekil sıfatıyla takip edeceği davayı kendi Barosuna bir yazı ile bildirmek zorundadır. Bu yükümlülüğe uymamak "disiplin suçu" oluşturur.
Şikâyetli Avukat hakkında "hâkime hakaret" suçundan dolayı açılan kamu davasının 4616 sayılı yasa uyarınca kesin hükme bağlanmasının ertelenmesinden sonra, bu kez Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan tazminat davasının Baroya bildirilmediği şikâyetli tarafından da kabul edilmiş; ancak ceza davası ile ilgili bildirimde bulunulduğundan tazminat davası için aynı bildirime gerek görülmediği anlaşılmıştır. Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan tazminat davası için ayrıca bilgi verilmesi zorunlu olduğundan, Meslek Kurallarına ay km davranış nedeniyle Baro Disiplin Kurulunca yapılan değerlendirmede hukuki isabetsizlik görülmemiş ve kararın onanması gerekmiştir.
Sonuç olarak, itirazın reddiyle, İstanbul Barosu Disiplin Kurulu'nun "Uyarma" cezası verilmesine ilişkin kararının ONANMASINA, oybirliği ile karar verildi.

4. BARO HAKEM KURULU'NDAKİ DAVAYI BARO'YA BİLDİRME

TBB Esas No: E. 2003/188 Karar No:2003/310, Karar Tarihi: 10.10.2003.
Şikâyetli avukatın barosuna bilgi vermeden şikâyetçi avukat aleyhine Baro Hakem Kurulu'nda dava takip ettiği gerekçesiyle açılan disiplin kovuşturması sonunda, Baro Disiplin Kurulu'nca eylemi sabit görülerek disiplin ceza¬sı tayin edilmiştir.
Şikâyetçi avukatın müvekkili aleyhine Eskişehir Barosu Hakem Kurulu'na 2000/4 Esas sayılı dosya ile avukatlık ücreti alacağı davası açtığı, söz konusu bu davaya şikâyetli avukatın barosuna herhangi bir bildirimde bulunmadan 28.01.2002 tarihinde davalı vekili olarak cevap verdiği ve davayı takip ettiği dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmıştır.
Avukatlık Yasası'nın 167. maddesi hükmüne göre barolardan bağımsız olarak kurulan ve görev yapan Baro Hakem Kurulları nezdinde ücret alacakları konusundaki uyuşmazlıkların çözümü için yapılan müracaatlarda da diğer davalar gibi Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları'nın 27/2. maddesi uyarınca, Baroya yazılı bilgi verme zorunluluğu vardır.
Bu nedenle şikâyetlinin eylemi Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları'nın 27/2 maddesine göre disiplin suçu oluşturduğundan, Baro Disiplin Kurulu'nca yapılan değerlendirmede hukuki isabetsizlik görülmemiş ve kararın onanması gerekmiştir.
Sonuç olarak, itirazın reddiyle, Eskişehir Barosu Disiplin Kurulu'nun "uyarma" cezası verilmesine ilişkin kararının onanmasına, oybirliği ile karar verildi.

5. MESLEKTAŞLARARAŞI DAYANIŞMA - BAROYA BİLDİRME

TBB Esas No:2003/295, Karar No:2003/405, Karar Tarihi: 05.12.2003.
Şikâyetli avukat hakkında Av. Meslek Kurallarının 27/2. maddesi uyarınca açılan disiplin kovuşturması sonucunda " disiplin cezası verilmesine yer olmadığına" karar verilmiştir.
Şikâyetli, Cumhuriyet Savcılığı'na vaki şikâyetin meslekle ilgili olmadığı ve bu nedenle disiplin suçu oluşturmadığını savunmuştur.
Baro Disiplin Kurulu ise, kararında şikâyetli hakkında aynı eylemden dolayı birçok kovuşturma dosyası mevcut olup ceza tayin edildiğini, aynı eylemden dolayı birden fazla ceza verilemeyeceği gibi, Cumhuriyet Savcılığı'na vaki müracaatın da dava mahiyetinde sayılmayacağı nedeniyle ceza tayinine yer olmadığına karar verildiğini belirtmiştir.
Aynı eylemden dolayı birden fazla ceza verilemeyeceği gerekçesine katılmak mümkün değildir. Çünkü aynı eylemden dolayı birden fazla meslek kuralı ihlal edilmiş ve bu eylemlerden dolayı ayrı zamanlarda, birden çok disiplin kovuşturması açılmış olabilir. Disiplin kurulları bunun farkına varıldığı zaman kovuşturma dosyalarını birleştirebilecekleri gibi, birleştirme olanağı kalmamış ise aynı fiile dayanan, ancak farklı meslek kurallarım ihlal eden davranışları aynı eylemden ancak farklı meslek kuralından ceza almış olmaları nedeniyle cezasız da bırakamazlar.
Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu'nun 2002/101 Esas 2002/245 Karar ve 20.09.2002 tarihli Kararı'nda da belirtildiği üzere; Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının "Meslektaşlar arası dayanışma ve ilişkiler" bölümünde yer verilen "bilgi verme yükümlülüğü"nün amacı avukatların birbirleri aleyhindeki hukuksal girişimlerde dikkatli ve özenli davranmasını sağlamak, bu tür girişimlerin mesleğe zarar verecek tarzda kullanılmasını önlemek ve bu hususlarda gerekli önlemleri almakla görevli baroları bilgilendirmektir. Bu nedenle söz konusu kuralın amacına uygun ve geniş bir şekilde değerlendirilmesi gerektiğinden dava, icra takibi, Cumhuriyet Savcılığı'na şikâyet gibi her türlü hukuksal girişim madde kapsamında düşünülmeli 27/2. madde geniş yorumlanmalı, meslektaşlar arası dayanışma ve ilişkiler özenle korunmalıdır.
Bu nedenlerle meslektaşları hakkında kamu davası açılması istemiyle Cumhuriyet Savcılığı'na başvuran ve başvuruyu Barosuna bildirmeyen şikâyetlinin eylemi "disiplin suçu" oluşturduğundan, Baro Disiplin Kurulu'nun yaptığı hukuksal değerlendirme isabetli bulunmamış, ceza tayini gerektirmiştir.
Sonuç olarak; itirazın kabulü ile Trabzon Barosu Disiplin Kurulu'nun, "disiplin cezası tayinine yer olmadığına" ilişkin kararının kaldırılmasına, yeniden inceleme ve araştırmayı gerektirir bir husus bulunmadığından şikâyetli avukatın kınama cezası ile cezalandırılmasına, oybirliği ile karar verildi.



**Avukat, Ankara Barosu.
1 Çalışmamızdaki kararlar, TBB Disiplin Kurulu Kararları ve Avukatlık Meslek Kuralları, Şanlıurfa Barosu Yayını, Şanlıurfa, 2004 künyeli eser ile Türkiye Barolar Birliği dergisinden derlenmiştir.
2 Bkz. Avukatlık Kanunu madde 14, 36, 38.
3 Avukatlık meslek kurallarına, http://www.barobirlik.org.tr/mevzuat/avukata_ozel/meslek_kurallari.aspx adresinden ulaşılabilir.
4 Avukatlık Kanunu madde 23 uyarınca avukat stajyerleri avukatlık meslek kurallarına uymak zorundadır.
5 Avukatlık Kanununun konuya ilişkin maddelerini belirtirken bundan sonra sadece madde numarasını yazmakla yetinip ayrıca Avukatlık Kanunu yazmayacağız.
6 DANIŞTAY 8. DAİRE E. 2003/5582, K. 2004/1968, k.t. 27/04/2004, “Uyuşmazlık, davacının, Av. ...'ı şikayetiyle ilgili olarak şikayet edilen hakkında disiplin soruşturması açılmasına yer olmadığına ve davacı hakkında disiplin soruşturması başlatılmasına ilişkin davalı idare Yönetim Kurulunun 8.11.2002 gün ve 794 sayılı işleminin iptali isteminden doğmuştur…. Bu durumda, dava konusu olayda, ilgili hakkında disiplin kovuşturması izni verilmemesine ilişkin idari işleme karşı açılan davada, işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekmekte olup, davanın idari davaya konu olabilecek kesin bir işlem olmadığı gerekçesiyle reddinde hukuka uyarlık görülmemiştir.
Davacı hakkında disiplin soruşturması başlatılması işlemine ilişkin kısmına gelince ise; İdare Mahkemesince verilen kararın dayandığı gerekçe usul ve yasaya uygun olup, bozulmasını gerektiren bir neden bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın bu kısmının onanması gerekmektedir.” Kararın tamamına ulaşmak için,
http://www.danistay.gov.tr/kerisim/container.jsp
7 Danıştay 8. Dairesi disiplin soruşturması açılmasına ilişkin kararların iptal davasına konu edilemeyeceği görüşündedir, bak. Dipnot 2’deki karar.
Bu makaleden kısa alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir :

"Avukatın Disiplin Hukuku" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Kemal Vuraldoğan'e aittir ve makale, yazarı tarafından Türk Hukuk Sitesi (http://www.turkhukuksitesi.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.

Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak yazarının izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.


[Yazıcıya Gönderin] [Bilgisayarınıza İndirin][Arkadaşa Gönderin] [Yazarla İletişim]
Bu makaleye henüz okuyucu yorumu eklenmedi. İlk siz yorumlayın!
» Makale Bilgileri
Tarih
09-12-2005 - 07:07
(6715 gün önce)
Makaleyi Düzeltin
Yeni Makale Gönderin!
Değerlendirme
Şu ana dek 13 okuyucu bu makaleyi değerlendirdi : 10 okuyucu (77%) makaleyi yararlı bulurken, 3 okuyucu (23%) yararlı bulmadı.
Okuyucu
15647
Bu Makaleyi Şu An Okuyanlar (1) :  
* Son okunma 6 dakika 36 saniye önce.
* Ortalama Günde 2,33 okuyucu.
* Karakter Sayısı : 31693, Kelime Sayısı : 4028, Boyut : 30,95 Kb.
* 36 kez yazdırıldı.
* 1 kez arkadaşa gönderildi.
* 36 kez indirildi.
* 15 okur yazarla iletişim kurdu.
* Makale No : 223
Yorumlar : 0
Bu makaleye henüz okuyucu yorumu eklenmedi. İlk siz yorumlayın!
Makalelerde Arayın
» Çok Tartışılan Makaleler
» En Beğenilen Makaleler
» Çok Okunan Makaleler
» En Yeni Makaleler
THS Sunucusu bu sayfayı 0,04837799 saniyede 13 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.