Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Aktif Makale Uluslararası İnşaat Sözleşmelerinde Ödenmeyen Hakedişler

Yazan : Hüsnü Tözeren [Yazarla İletişim]
Dr. Y. İnş.Müh.

Makale Özeti
İnşaat işlerinde en başta gelen sorunlardan biri hiç kuşkusuz ödenmeyen hakedişlerdir. Burada tek bir sorundan ziyade birbiriyle ilişkili sorunların oluşturduğu bir kümeden söz ediyoruz. Listenin başında onaylı hakedişlerin zamanında ödenmemesi, ödenen miktarın onaylanandan az olması, ödemede gecikmeler ve ödemede düzensizlikler var. Bu kümede yer alıp da çözümü daha zor olanlar ise hakediş raporunun onaylanmaması, düşük gösterilmesi ve raporda mesnetsiz kesinti yapılması. Bu konular, yazının geri kalanında, Anglo-Amerikan ve AB yüksek mahkeme kararları ve ilgili yasaların ışığı altında tek tek incelenecek ve yüklenicinin haklarının korunması doğrultusunda uygulanması gereken politikalar tartışılacaktır.

ULUSLARARASI İNŞAAT SÖZLEŞMELERİNDE ÖDENMEYEN HAKEDİŞLER

Dr. Y. İnş. Müh. Hüsnü Tözeren
1. GİRİŞ
İnşaat işlerinde en başta gelen sorunlardan biri hiç kuşkusuz ödenmeyen hakedişlerdir. Burada tek bir sorundan ziyade birbiriyle ilişkili sorunların oluşturduğu bir kümeden söz ediyoruz. Listenin başında onaylı hakedişlerin zamanında ödenmemesi, ödenen miktarın onaylanandan az olması, ödemede gecikmeler ve ödemede düzensizlikler var. Bu kümede yer alıp da çözümü daha zor olanlar ise hakediş raporunun onaylanmaması, düşük gösterilmesi ve raporda mesnetsiz kesinti yapılması. Bu konular, yazının geri kalanında, Anglo-Amerikan ve AB yüksek mahkeme kararları ve ilgili yasaların ışığı altında tek tek incelenecek ve yüklenicinin haklarının korunması doğrultusunda uygulanması gereken politikalar tartışılacaktır.
İşverene pek çok kez sözlü ve yazılı olarak başvurulmasına rağmen, sözleşme hükümlerine aykırı biçimde ödemelerin geciktirilmesi yüklenicinin işe planladığı gibi devam etmesi olasılığını zayıflatmaktadır. Yüklenicinin önünde değişik ölçüde yasal riskler taşıyan seçenekler vardır. Çalışmayı askıya alıp alacakları talep mi etmelidir? İşe devam etmeli ama alacağını faiziyle birlikte almak için yasal yollara mı başvurmalıdır? Sözleşmede belirlenen bekleme süresi dolduysa sözleşmenin fesh edilmesini mi istemelidir? İş gücünü azaltıp işi yavaşlatmalı, işverenin kusurlu uygulamasına karşılık mı vermelidir? Yoksa kredi alarak işi sürdürmeli işverenin sorunu çözeceği günü sabırla beklemeli midir? Dolayısıyla, işin askıya alınması, yavaşlatılması, gecikme faizi ve sözleşmenin yüklenici lehine feshi; sorunların çözümü için yönelinebilecek, üstünde odaklanacağımız yasal yaptırım yolları olacak.
Özellikle, Orta Doğu ve Rusya Federasyonunda sık sık rastlanan Anglo-Amerikan kontrol, tasarımcı veya danışmanların yönettiği işlerde, idarenin de düşünce tarzını yansıtan commonwealth ve ABD ye ait yüksek mahkeme kararları, her olay bir diğerinden muhakkak farklı dahi olsa, seçeneklerin olası hukuki sonuçlarının değerlendirilmesi ve uygun çözüm yollarının belirlenmesi için çok güvenilir kaynaklar sağlıyor. İnşaat sözleşmelerinde ortaya çıkan önemli yasal sorunların sayısı doğal olarak sınırsız değil ( Bir ölçüde başarılı çözüm yollarının da sunulduğu bir kaynak olan Knowles 2001 bu sorunları sınıflandırarak yüz başlıkta toplamaya çalışıyor) Bu makalenin yazarı da kısa süre önce yayınlanan bir diğer yazısında uluslarası işlerde inşaat kusurlarından kaynaklanan hukuki sorunlara çeşitli açılardan ışık tutmaya çalışmıştı (Tözeren 2010).
Konunun özellikle Rusya Federasyonunda çalışan yüklenicileri çok yakından ilgilendirmesi yüzünden inşaat işlerini temelden yönlendiren RF Medeni Kanununun ilgili kısmı mercek altına alınacak ve Anglo-Amerikan uygulamalarıyla karşılaştırılacak.
Kendi çıkarlarını korumaya muktedir denk iki tarafın imzaladığı inşaat sözleşmesinde hakedişlerin aylık periyotlarda yapılması koşulu dışında ödemenin gecikmesiyle ilgili hiçbir hükmün yer almadığını varsayacağız. Bu durumda; hakediş sorunlarının çözümünde, yüklenicilerin belki de en pratik yol olduğunu düşündükleri, işin yavaşlatılmasının veya askıya alınmasının yasalar önünde geçerli ve etkili olacağı ender koşulları ve aslında sorunun tek risksiz yaptırımı olan gecikme faizi taleplerinin hangi şartlar altında devreye sokulması gerektiğini tartışacağız.

2. BORÇLAR KANUNU
Borçlar Kanununda ( bundan sonra BK), onaylı hakedişleri ödemeyen işverene karşı yüklenicinin yaptırımları aşağıdaki maddelerde ifade edilmiştir:
Madde 82 - Mütekabil taahhütleri muhtevi olan bir akitte akitlerden birinin borcunu edadan aciz olması ve bilhassa iflas veya aleyhindeki haczin neticesiz kalması sebebi ile diğer tarafın hakkı tehlikeye düşerse, bu taraf, lehindeki borcun ifası temin edilinceye kadar kendisine terettüp eden borcun ifasından imtina ve talebi üzerine bu teminat münasip bir müddet içinde verilmediği surette akti feshedebilir.

Madde 103 - Bir miktar paranın tediyesinden temerrüt eden borçlu mukavele ile daha az bir faiz tayin edilmiş olsa bile geçmiş günler için senevi yüzde beş hesabiyle faiz tediyesine mecburdur.

Madde 106 - Karşılıklı taahhütleri havi olan bir akitte iki taraftan biri mütemerrit olduğu takdirde, diğeri borcun ifa edilmesi için münasip bir mehil tayin veya münasip bir mehilin tayinini hakimden isteyebilir. Bu mehil zarfında borç ifa edilmemiş bulunduğu surette alacaklı her zaman onun ifasını talep ve teahhür sebebi ile zarar ve ziyan davası ikame eylemek hakkını haizdir; birde aktin icrasından ve teahhürü sebebiyle zarar ve ziyan talebinden vaz geçtiğini derhal beyan ederek borcun ifa edilmemesinden mütevellit zarar ve ziyanı talep veya akdi fesh edebilir.

İşveren mali açıdan aciz duruma düşmüşse geciken bir tek ödeme dahi olsa, Madde 82 ye göre yüklenici faaliyetlerini askıya alabilir. Eğer aciz durumda değilse yüklenici tek taraflı olarak faaliyetlerini askıya alamaz. Madde 103 e göre ödeme tarihinden itibaren gecikme faizi tahakkuk ettirir; m.106 ya göre ise süre verip sorun çözülmez ise zarar ziyan davası açabilir veya sözleşmeden döner ( rûcu) veya fesih edebilir. Yani m. 82 ye rağmen yüklenici ancak ödeme sorunu işin feshini veya dönmeyi gerektirecek kadar ciddi ise faaliyetlerini askıya alabilir.

BK da olmayan bir kavram , Anglo-Amerikan ve AB hukukunda çok önemli yer tutan “ ihlali zarar gören tarafın sözleşmeden beklediği faydayı sağlamasını esastan (büyük ölçüde) engellediği için kendi yükümlülüklerini askıya alarak sözleşmeyi kendi lehine fesh edebileceği yükümlülük ” olan temel borç ( yükümlülük) kavramıdır ( fundamental term ve breach, Stone 2000 s.233 ve Avrupa Kontrat Yasaları Esasları- AKY Esasları ) Bu kavram hakediş sorunlarında bizim için önemlidir çünkü sınıflayarak anlamak istediğimiz konu şudur: hangi koşullarda idarenin sözleşme hükümlerini ihlali o derece ağırdır ki karşı taraf işi askıya almaya ve sözleşmeyi fesh etmeye hak kazanır; buna karşın hangi koşullarda sadece bir gecikme cezası yeterli bir yaptırımdır. İnşaatta yükümlülükler ve yaptırımları çeşitlidir. Şantiye yollarını temiz tutmak yükümlülüktür. Yaptırımı, yolları temizleyene kadar kapalı tutmaktır. Beton santralından çıkan atıklar çevreyi kirletmektedir. Yaptırımı, para cezası veya santralı kapatmaktır. Yapının teslim tarihi gelmiş geçmiştir. Yaptırımı, belirlenmiş tazminatın ödenmesidir . Bu örneklerin hiçbiri sözleşmenin fesh edilmesini gerektirmez çünkü hiçbiri temel yükümlülük değildir ( İşin tamamlanma tarihi temel bir hüküm değildir; yapılmak istenirse sözleşmede açıkça temel şart olarak belirtilmelidir) Borçlar kanununda temel yükümlülüklerden söz edilmemekte ve sözleşmedeki her yükümlülük temel bir yükümlülük ve her direnim temel bir hükmün ihlaliyle ortaya çıkan temel direnim gibi yorumlanmaktadır.
İşverenin onaylı hakedişi sözleşmede belirlenen süre içinde ödememesi acaba temel bir yükümlülük müdür? Görüyoruz ki BK ya göre bir tek hakedişin zamanında ödenmemesi temel bir yükümlülüktür ve yaptırımı sözleşmenin feshidir. Bu durum Anglo-Amerikan ve AB hukukunda böyle basit değildir.
3. ONAYLANMIŞ HAKEDİŞİN ZAMANINDA ÖDENMEMESİ
Ortak Hukukta Temel Yükümlülük
Daha önce belirttiğimiz gibi, İngiliz ortak hukukunda, borçlu tarafından sözleşmeyi esastan sarsan bir temel hükmün ihlal edilmesi , sözleşmenin alacaklı lehine fesh olmasına veya direnim ortadan kalkana kadar alacaklının kendi yükümlülüklerini askıya almasına hak kazandırır. Örneğin, bu durum işverenin inşaat alanını zamanında teslim etmemesi sonucu ortaya çıkabilir. İşverenin proje veya diğer hayati bilgilerin tesliminde gecikmesi de aynı sonuca yol açar. Benzer şekilde, hakedişlerin ödenmeyeceği ve onaylanmayacağı işveren tarafından açıkça ilan edilirse, temel bir sözleşme hükmü ihlal edilmiş olur.
Yaptırım Olarak Gecikme Faizi
Siparişin takvime bağlandığı mal ve hizmet sözleşmelerinde taksitlerin veya inşaat sözleşmelerinde onaylı hakedişlerin zamanında ödenmemesi, İngiliz ortak hukukuna göre, temel hükümlerinden birinin ihlali olarak kabul edilmez. Şöyle ki bir veya daha fazla taksitin (veya hakedişin) ödenmemesi karşı tarafın kendi yükümlülüklerini askıya almasını bağışlatacak bir mazeret değildir ( Mersey Steel & Iron Co v. Naylor Benzon & Co; Canterbury Pipelines Ltd v. Christchurch Drainage Board (1979); Modern Engineering (Bristol) Ltd. v. Gilbert-Ash (Northern) Ltd. (1973) 71 L.G.R. 162).
Faizin yasak olduğu ortaçağ geleneklerinin etkisi altında şekillenen Anglo-Amerikan ortak hukukunda aksatılan ödemelere karşı hukuki yaptırım olarak faiz ödenmesi ancak 19. Yüzyılın ortalarında ortaya çıkan bir gelişme. Bu konuda uzun yıllar ABD ve commonwealth ülkelerinde neredeyse günümüze kadar uygulanan ortak hukuk kuralı 1807 de De Havilland v. Bowerbank (1807) 1 Camp. 50 yüksek mahkeme kararıyla şu ifadeyle tesis edilmiştir : “ Eğer, sözleşmede gecikme faizi ödeneceği hususunda açık veya dolaylı bir hüküm yoksa kredi veren taraf alacağının tahsilinde gecikme faizi taleb edemez.”
ABD Ortak Hukuk Uygulaması
ABD pratiğine örnek olarak Kaliforniya sözleşme hukukunda yaklaşım şöyle özetlenebilir : İşverenin hakedişleri ödememesi, eğer sözleşmeyi esastan sarsan temel bir ihlal ise, sözleşmeden dönülmesine (rûcu) yol açar (bu durumda ABD de yükleniciye kendi lehine tazminat talep edebileceği fesih yoluyla tasfiye hakkı tanınmıyor) Bir tek ödemenin gecikmesi veya ödemelerde zaman ve miktar olarak hafif sapmalar sözleşmeden dönülmesini gerektirmez ( United States v. Southern Constr. Co 299 F2d 493, 498) Dönme hükmüne varılarak sözleşmenin iptal edildiği davaların dikkatle incelenmesi göstermektedir ki kabul edilemeyecek kadar uzun ödeme süreleri, sorunun defalarca tekrarlaması, ödeme yapmak için yeni ve ağır şartların konulmuş olması, ödemenin açıkça ve katı bir tutumla doğrudan reddedilmesi Amerikan ortak hukukunda hakediş ödemelerinde temel yükümlülüğün ihlali durumudur ( Gibbs 2000, s.134-138).
Yüklenicinin, işverenin temel bir direnim içinde olduğunu varsayarak, yükümlülüklerini askıya alması çok riskli bir karardır. Çünkü, eğer mahkemeler bu iddianın geçerli olmadığı hükmüne varırlarsa ; bu kez, hakedişleri aksatan işveren sözleşmenin kendi lehine feshini isteyebilir.
Hakedişin Ödenmemesi Ne Zaman Temel Hükmün İhlali Sayılıyor?
Sözleşmede bazı hükümler o derece hayatidir ki taraflardan birini bu temel hükümlerin getirdiği yarardan yoksun bırakmak sözleşmenin fesh edilmesi için yeterli bir neden olur. Hakedişlerde zaman ve miktar olarak hafif sapmaların bu derece ciddi bir neden olmadığını görüyoruz. Çeşitli İngiliz yüksek mahkeme kararları ödemelerde aksamanın hangi şartlar altında temel hükümlerin ihlali sayılarak , yüklenicinin işin feshi talebinin, eğer isterse, haklı olacağını gösteriyor: İngiliz ortak hukukunda da, Kaliforniya yasalarına benzer şekilde, kabul edilemeyecek kadar uzun ödeme süreleri, çok sayıda hakedişin ödenmemesi , bekletilen miktarın çok yüklü tutarlara ulaşması , ödemeye açıkça karşı çıkılması eğer ayrı ayrı veya birlikte yüklenicinin makul olarak ödemenin yapılacağına dair umudunu tamamen yitirmesine yol açıyorsa bu sözleşmenin temelden ihlali sayılarak yükleniciye fesih ve faaliyetlerini askıya alma hakkı tanınmaktadır ( Chappell 2002 , s.278; Knowles 2001; s.108; Bradley v. Jetco; Hill v. London Borough Camden; Treliving v. Simplex; Elvin Bldg. v. Noble&Noble)
4. İNŞAAT YASALARI
İngilterede İmar Yasası
Finansman giderleri günümüzde ticari yatırımların en önemli unsurlarından biri. Özellikle rekabetin yoğun, kâr paylarının çok düşük olduğu inşaat işlerinde nakit akışını sağlamak için yoğun uğraş içinde olan tüm yüklenicileri ve bu finansman sorunlarını iyi anlayan adalet mensuplarını yukarıdaki bölümlerde söz edilen geleneksel Anglo-Amerikan hukuku tatmin etmiyor: “ İnşaat işlerinde nakit akışı sağlanmalıdır. Sektörün candamarı nakit akışıdır” ( Gilbert-Ash (Northern) Ltd v. Modern Engineering Ltd 1973, temyiz mahkemesi kararı). Temyiz mahkemesinin bu kararını iptal ederken " ... nakit ihtiyacı gibi son derece basit bir ekonomik gerçeğin Mondel v. Steel 1841 kararından beri 130 yıldır hakimlerin dikkatinden kaçtığını düşünmek mümkün değildir" diyerek tersçe tutumunu belirten yüksek mahkemenin muhalefetine rağmen bu konuda uygulamayı baştanbaşa değiştiren Konut Yasası 1996 da parlamentodan geçiyor:
Konut Yardımı, Yapı İşleri ve Yeniden İmar Yasası :
112 Ödeme yapılmamasına karşı faaliyetlerin askıya alınması hakkı
(1) Bir inşaat sözleşmesinde belirli bir tarihe kadar ödenmesi gereken borç tamamen ödenmezse ve etkili bir açıklama da yapılmazsa, alacaklının sözleşmede belirtilen çalışmaları askıya almaya hakkı olur.
(3) Bu hak borçlunun tam ödeme yapması durumunda sona erer.
Kaliforniya Medeni Kanununda Değişiklik
Kaliforniyada da medeni kanunda 1999 da yapılan değişiklikle yükleniciye bu durumda gecikme faizi ve işi durdurma hakkı tanınıyor.
Bölüm 3260.2 :
(a) Eğer bir yüklenici özel bir inşaat sözleşmesine bağlı olarak çalışırken hak kazandığı miktarların ödeme tarihinin üstünden 35 gün geçmesine rağmen ödenmemesi durumunda işverene on gün içinde tam ödeme yapılmadığı takdirde işi durduracağını ihtar eden 10 günlük iş durdurma ihtarı yapar.
(c) Bu yüklenici işveren veya diğer yüklenici ve taşaronların 10 günlük ihtar dolayısıyla uğrayacakları hiçbir gecikme ve zarardan sorumlu olmaz,
(d) Eğer bu ödeme 10 gün içinde yapılmazsa yüklenici yasal yollara başvurarak hızlandırılmış mahkemede haklarını aramakta serbesttir.
(g) ...ödemeyi bekleten işveren veya yüklenici her ay uygunsuz bir biçimde bekletilen miktarın yüzde 2 si kadar ceza ödeyecektir...

Bölüm 3260.1
(b) Aksine bir anlaşma yapılmamışsa, yüklenicinin işverene sözleşmeye uygun hakediş raporu sunması üzerine 30 gün içinde eğer aralarında bu konuda bir anlaşmazlık yoksa ödeme yapmalıdır. Eğer bu ödemenin bir kısmı bu bölüme aykırı olarak işveren tarafından bekletilirse 3260 (g) hükmünde belirtilen ceza yürürlüğe girer.

Yüklenicinin işi askıya alma veya sözleşmeyi kendi lehine fesh etme hakkı
İlginç olan, bu yasalara rağmen ne ABD ne de İngilterede, yükleniciye bir tek ödemenin aksamasıyla sözleşmeyi fesh etme hakkı verilmemesi ve yaptırımın, işin durdurulması, gecikme faizi ve tazminatla sınırlı tutulacak olmasıdır. Bu döngü birkaç kez tekrarlanır veya mahkeme kararına rağmen ödeme gerçekleşmezse yasaya karşın ortak hukuktaki yaptırımlar devreye girecek ve Bölüm 3 de söz ettiğimiz şartların sağlanmasıyla yüklenicinin lehine fesih hakkı doğacaktır. BK da durumun farklı olduğunu ve yüklenicinin ihbar süresinin dolmasıyla sözleşmenin feshini isteyebileceğini daha önce belirtmiştik.
Avrupa Birliği
Avrupa Birliği sözleşme yasalarında uygulanacak ilkeleri sıralayan AKY Esasları da yeni yasalarla düzeltilmiş ortak hukuka benzer bir hukuki yol önermektedir. Esaslara göre de hakedişin bir seferlik ödenmemesi temel bir hükmün ihlali sayılmadığı için sözleşmenin feshini gerektirmez. Fakat AB yasaları ilişkili yükümlülüklerin askıya alınması hakkını yükleniciye temel hükümlerden hafif , sıradan direnim durumlarında bile verdiği için ortak hukuktan farklılaşmaktadır:
AKY Esasları
9:201: Çalışmadan kaçınma hakkı
(1) Diğeriyle aynı zamanda veya onun hemen ardından görevini yapacak olan taraf, çalışmadan diğeri görevini yapana veya başlayana kadar kaçınabilir.
(2) Bir taraf, diğerinin çalışmaya başlamak zorunda olduğu zaman geldiğinde görev yapmayacağı açıkça görülürse, çalışmaktan kaçınabilir.
9:508: Ödemelerde gecikme
(1) Eğer bir miktar paranın ödenmesinde gecikme yaşanıyorsa, zarar gören taraf ana paranın dışında ödeme tarinden itibaren faiz almayı hakeder...
(2) Zarar gören tarafın gecikmeden doğan diğer zararları da tazmin edilebilir.
9:301: Kontratı fesh etme hakkı
(1) Bir tarafın görevini yapmaması eğer temel bir ihlal durumuysa diğer taraf sözleşmeyi kendi lehine fesh edebilir.
5. ONAYLANMAYAN HAKEDİŞLER
Onaylı Hakediş: Ödemenin Önkoşulu
Yüklenicinin ödemeye hak kazanması, işin fiili olarak gerçekleşmesiyle değil hakedişin onaylanmasıyla olur (Lubenham Fidelities and Investments Co Ltd v South Pembrokeshire District Council 33 BLR 39) Dolayısıyla, hakedişin onaylanmaması durumu, ana paranın önceki bölümlerde söz ettiğimiz gecikme faiziyle birlikte ödenmesini sağlayan yasaların uygulama alanı dışında kalmaktadır.
İşveren ve Yüklenici arasında iş ilerlemesi açısından önemli görüş farklılıkları olabileceği gibi işveren, yüklenicinin iddialarının aksine keşiften fazla iş yaptırılmadığı, idareden kaynaklanan gecikme, maliyet artışı gibi taleplerin yersiz olması, işin uzaması, inşaatın projeye uygun olmaması, kusurlu imalatın nitel ve nicel olarak yoğunluğu, onarımların işverenin talimatına rağmen zamanında yapılmaması, düşük nitelikli malzeme getirilmesi, hakedişin sözleşmeye uygun olarak düzenlenmemiş olması, hakları olduğunu düşündükleri kesintileri yapmak ve sözleşme veya yasalardan kaynaklanan belirsizlikler gibi çeşitli gerekçelerle hakediş raporunu onaylamaktan kaçınabilir veya onay süresi uzayabilir.
Yüklenicinin bu durumda atması gereken adım idareye başvurarak gerekli düzeltmeyi bir sonraki hakedişte yapmasını taleb etmek ve eğer olumsuz yanıt alırsa uyuşmazlığı hakeme götürmektir.
Faiz Hakkının Doğması
İdarenin hakedişi yeniden değerlendirmesi ile ya da hakem kararı veya diğer yasal prosedürlerin uygulanması sonucu hakedişlerin gerçekten düşük onaylandığı anlaşılırsa yükleniciden haklı bir gecikme faizi talebi gelecektir. Hakedişin hakem tarafından düzeltilmesi veya idarenin onaylamaktan kaçındığı hakedişlerin hakem tarafından geçmiş bir tarihten itibaren onaylanmasına karar verilmesi üzerine hakem kararındaki miktarla düşük olan arasındaki farka gecikme faizi uygulanır. İngiliz Temyiz mahkemesi Amec Building v. Cadmus Investment Co Ltd (1996) kararına göre: “ ... kabul edilmiştir ki belirli bir tarihte yükleniciye ödenmeyen bir tutarın daha sonra hakem kararıyla ödenmesi gerektiği sonucu çıktıysa, yüklenicinin geç ödemeden doğan zararı bu miktara uygulanacak gecikme faiziyle telafi edilmelidir. Böylece; işverenin zamanında yükleniciye ödemesi gereken bu miktarı elinde tutmasıyla, elde etmiş olduğu haksız kazanç da ortadan kaldırılmış olur.”
Gerekli Koşul
Hakedişin onaylanma süreci ve dahil edilecek miktarların kesinleştirilmesi bazen basit bir işlem değildir. Onaydan sonra daha hassas bilgiler ortaya çıkarsa veya zamanında sağduyu ile iyi bir tahmin yapıldığı düşünülürken sonradan bunun doğruluk derecesinin yüksek olmadığı ortaya çıkarsa hesapların gözden geçirilmesi ve düzeltilmesi gerekebilir ( Davison 2008, s. 242) Onaylama sürecinde ortaya çıkabilecek problemler ve gecikme faizi talepleri Secretary State for Transport v. Birse-Farr Joint Venture (1993) 35 Con LR 8 davasında gözönüne alınmış ve iki farklı kavrama dikkat çekilmiştir: Daha sonra yukarı çekme durumu olsa dahi idarenin, yüklenicinin hesapladığından, dürüstce hesaplamasına rağmen daha düşük miktarlar elde etmesi ile idarenin sözleşme hükümlerini ve yasaları yanlış anlaması ve değerlendirmesi sonucu ulaştığı düşük hakediş tutarı:
“... idarenin hakediş onayında kusurlu davranması ifadesiyle kast edilen idarenin sözleşme hükümlerine uymaması ve uygulamaması durumudur... Bu ifadeden kast edilen idarenin elindeki yetersiz bilgiler doğrultusunda hakedişi samimiyetle gerekenden düşük hesaplamış olması durumu değildir... Yüklenicinin gecikme faizi talebinde bulunması için, daha sonra düzeltilerek arttırılan hakedişleri dikkate sunması yeterli değildir.”
Kararda, hakedişin düzeltilmesi için hakem kararı olması durumunda dahi gecikme faizi uygulanması için bu ciddi farkın gözönüne alınmasının şart olduğu ifade edildi.
5. RUSYA FEDERASYONU MEDENİ KANUNU
Bölüm 25. Yükümlülüklerin ihlal edilmesinden doğan sorumluluklar
Madde 393. Borçlu, kendi yükümlülüklerini yerine getirmemesi veya uygun olmayan bir şekilde yerine getirmesi sonucu alacaklının maruz kaldığı tüm zararı telafi etmekle yükümlüdür.
Madde 395. Karşı tarafın parasına yasalara aykırı şekilde el koymanın, parayı iade etmekten kaçınmanın veya ödeme yapmakta gecikmenin, ... , yaptırımı toplam tutara uygulanacak olan gecikme faizidir.
Bölüm 37. Yapım Sözleşmeleri
Madde 712. Eğer iş ve işçilik sözleşmesinin yerine getirilmesi sırasında, işveren belirlenmiş bir fiyatı veya yükleniciye ödemek zorunda olduğu herhangi bir miktar parayı ödemezse, yükleniciye bu yasanın 359 ve 360 sayılı hükümleri uyarınca; yapılmış olan işe, işverene ait olan ekipmana, işlenmesi için verilen şeye, artan malzemeye ve işverene ait eşyalara borcun tamamı ödenene kadar el koyma hakkı vardır.
Madde 719. 1. Eğer işveren iş ve işçilik sözleşmesinde kendi yükümlülüklerini yerine getirmezse ; özellikle malzeme, ekipman, teknik doküman ve proses edilecek şeyleri teslim etmez; yüklenicinin gürevini yapmasını engellerse ve bu görevlerin belirlenen süre içinde gerçekleşmeyeceği kesinlik kazanırsa, yüklenici başladığı işi durdurup askıya almaya hak kazanır. 2. Alt madde 1 de belirtilen şartlar altında yüklenici tazminat talep ederek işin feshini istemeye hak kazanır.
RF deki işlerde, eğer sözleşmede daha açık hükümler yoksa, hakediş ödemelerinde gecikmelere karşı en gerçekçi yaptırımın gecikme faizi için başvurmak olduğu gözüküyor. Madde 712 ye göre, yapılan işe haciz konulmasının da seçenekler arasında olduğu görülüyor. Madde 719.1 den anlaşılmaktadır ki yükleniciye işi askıya alma hakkı ancak temel yükümlülüklerin ihlalinde tanınmaktadır. Hakedişin bir seferliğine aksatılmasının temel bir yükümlülük olmadığı açıktır.
RF MK da dahil olmak üzere Rus imar yasaları; inşaat kalitesi, devir teslim, iş ilerlemesi ve işin tamamlanma tarihi gibi konularda çağdaş pratikle çelişen ve yüklenicinin işini son derece zorlaştıran hükümlerle doludur. Bu durumda, yüklenicinin yukarıda belirtilen basit haklarını kullanması dahi inşaat kusurları ve iş ilerlemesi konusunda olağanüstü hassas davranmasına bağlıdır.
Kaynaklar
- Avrupa Kontrat Yasaları Esasları- AKY Esasları
- D. Chappell, “ Parris’s standard form of building contract JCT 98, 3 rd Edition, Blackwell Science (2002)
- H. Tözeren,“ Uluslarası sözleşmelerde inşaat kusurlarına hukuksal açıdan bakış”, Dünya İnşaat (2010), sayı : 154
- K. Gibbs, Hunt. G , “California Construction Law”, Aspen Publishers (2000) , 16 th Edition, s.134-138
- R. Davison, J. Mullen, “ Evaluating Construction Claims”, 2nd Edition , Wiley (2008)
- R. Knowles, ” 100 contractual problems and their solutions”, Blackwell (2001)
- R. Stone, “ The modern law of contract”, 6 th Edition, Cavendish Publishing( 2005)
Bu makaleden kısa alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir :

"Uluslararası İnşaat Sözleşmelerinde Ödenmeyen Hakedişler" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Hüsnü Tözeren'e aittir ve makale, yazarı tarafından Türk Hukuk Sitesi (http://www.turkhukuksitesi.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.

Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak yazarının izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.


[Yazıcıya Gönderin] [Bilgisayarınıza İndirin][Arkadaşa Gönderin] [Yazarla İletişim]
Bu makaleye henüz okuyucu yorumu eklenmedi. İlk siz yorumlayın!
» Makale Bilgileri
Tarih
11-03-2011 - 10:37
(4796 gün önce)
Makaleyi Düzeltin
Yeni Makale Gönderin!
Değerlendirme
Şu ana dek 1 okuyucu bu makaleyi değerlendirdi : 0 okuyucu (0%) makaleyi yararlı bulurken, 1 okuyucu (100%) yararlı bulmadı.
Okuyucu
8846
Bu Makaleyi Şu An Okuyanlar (1) :  
* Son okunma 3 saat 41 dakika 18 saniye önce.
* Ortalama Günde 1,84 okuyucu.
* Karakter Sayısı : 22650, Kelime Sayısı : 3004, Boyut : 22,12 Kb.
* 8 kez yazdırıldı.
* 7 kez indirildi.
* 1 okur yazarla iletişim kurdu.
* Makale No : 1321
Yorumlar : 0
Bu makaleye henüz okuyucu yorumu eklenmedi. İlk siz yorumlayın!
Makalelerde Arayın
» Çok Tartışılan Makaleler
» En Beğenilen Makaleler
» Çok Okunan Makaleler
» En Yeni Makaleler
THS Sunucusu bu sayfayı 0,03606606 saniyede 13 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.