Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Aktif Makale Belediye Meclisinin Uzlaşma Yetkisi

Yazan : Av.M.Lamih Çelik [Yazarla İletişim]

Yazarın Notu
Yerel Yönetim ve Denetim Dergisinin ocak 2008 cilt 13 sayı 1 s.34-38 de yayınlanmıştır.


BELEDİYE MECLİSİNİN UZLAŞMA YETKİSİ



Av.M.Lamih ÇELİK
Şanlıurfa Belediyesi Hukuk İşleri Müd.V.




A-Yetkinin Kapsamı


5393 sayılı Belediye kanunun 15.maddesinin (k) bendine göre “Vergi, resim ve harçlar dışında kalan dava konusu uyuşmazlıkların anlaşmayla tasfiyesine karar vermek” Belediyenin yetkileri ve imtiyazları arasında yer almaktadır. Yine aynı yasanın 18.maddesinin h) bendine göre” Vergi, resim ve harçlar dışında kalan ve miktarı beşbin YTL'den fazla dava konusu olan belediye uyuşmazlıklarını sulh ile tasfiyeye, kabul ve feragate karar vermek.”1 Belediye meclisinin görev ve yetkileri arasındadır.Beşbin YTL’den az olanlar için ise 34.maddesinin (f) bendine göre Belediye encümeni aynı şekilde görevli ve yetkilidir.

Öncelikle Belediye kanununda geçen sulh ,kabul ve feragat kavramlarına açıklık getirmek gerekmektedir. Sulh,görülmekte olan bir davada taraflarının,karşılıklı anlaşma ile dava konusu uyuşmazlığa son vermeleridir.Genellikle karşılıklı bazı haklardan vazgeçilerek anlaşma zemini sağlanır.2 Feragat,davacının neticei talebinden vazgeçmesidir.Feragat ile davacı dava dilekçesinde belirttiği taleplerden tamamen veya kısmen vazgeçmiş olur.3 Kabul, iki taraftan birinin diğerinin talebine muvafakat etmesidir.4 Kanunda her iki taraf denilmiş ise de “kabul,ancak ve ancak davalı tarafından yapılabilir.Kabul,davacının talep sonucuna kısmen veya tamamen rıza gösterdiğini davalının bildirmesidir.”5

Davayı kabul ve davadan feragat, başka hiçbir araştırma ve incelemeye gerek kalmaksızın davayı sonuçlandıran usulü işlemlerdendir. Feragat ve kabul beyanı dilekçe ile veya yargılama aşamasında sözlü olarak yapılır. Feragat ve kabul beyanının kayıtsız ve şartsız yapılmış olması gerekir.6Bu nitelikteki bir feragat veya kabul davalı tarafın veya mahkemenin kabulüne bağlı değildir ve davayı sonuçlandırarak kesin hükmün sonuçlarını doğurur.7 HUMK. 95/2 maddesine giren hallerde kabulü halinde, dava sona ermez. Kamu düzenine aykırı ve kanuna karşı hile olarak nitelendirilebilecek kabuller de hûküm ifade etmez.8

Uyuşmazlık, yargı yerine taşınmış ya da taşınmamış bir konuda, konunun tarafları arasında anlaşmazlık, görüş ayrılığı bulunması halini ifade ederken, Belediye kanunda geçen “dava konusu uyuşmazlık” ibaresi, söz konusu anlaşmazlıklardan, çözüme kavuşturulması için ilgili yargı yerine taşınmış olanlarını anlatmaktadır. 9

Çalışma konumuz olan Belediye Meclisinin uzlaşma yetkisini düzenleyen maddeleri Anayasa Mahkemesi 24.01.2007 Tarih ve 2005/95 Esas 2007/5 Kararı10 ile ele almış ve görüşünü şu şekilde ortaya koymuştur;” Belediye Kanunun, belediye encümeninin görev ve yetkilerini düzenleyen 34. maddesinin dava konusu (f) bendinde, encümen “Vergi, resim ve harçlar dışında kalan dava konusu olan belediye uyuşmazlıklarının anlaşma ile tasfiyesine karar vermek”le yetkilendirilmektedir.

Kuralın anlaşılabilmesi için, belediye meclisinin görevlerini düzenleyen 18. maddeyle karşılaştırma yapılması gerekir. 18. maddenin (h) bendine göre, vergi, resim ve harçlar dışında kalan ve miktarı beşbin YTL’den fazla dava konusu olan belediye uyuşmazlıklarını sulh ile tasfiyeye, kabul ve feragate karar vermek” yetkisi belediye meclisine aittir. Bu iki maddenin birlikte değerlendirilmesinden, kuralın parasal uyuşmazlıklarla ilgili olduğu ve “miktarı beşbin YTL’den fazla” olan uyuşmazlıklarda belediye meclisi yetkili olduğuna göre, encümenin bu konudaki yetkisinin, “miktarı beşbin YTL ve daha az” olan uyuşmazlıklara ilişkin olduğu sonucu çıkmaktadır.

Belirli bir miktardaki uyuşmazlığın sona erdirilmesi, genel nitelikli bir karar yetkisinin kullanılması değil, özel nitelikli, tarafları ve miktarı belirli olan parasal uyuşmazlığın sona erdirilmesi biçiminde icrai bir işlemdir. Kimi uyuşmazlıkların tasfiyesine karar verme yetkisinin belediye meclisine tanınmış olması, bu yetkiyi icrai olmaktan çıkarmamaktadır.11Açıklanan nedenlerle Belediye encümenine verilen görev ve yetkiler, Anayasaya aykırı değildir; iptal isteminin reddi gerekir.”

Anayasa Mahkemesi Kararına göre, belediye meclisi ve encümeni bu yetkiyi ancak parasal uyuşmazlıklarda kullanabilir ve uyuşmazlık konusu dava edilmiş olması şartı arandığından tarafları ve miktarı belli bir parasal uyuşmazlığın varlığı söz konusu olmalıdır.Parasal olmayan uyuşmazlıklarda belediyenin uzlaşma yapma yetkisinin olmadığı ortaya çıkmaktadır.5272 sayılı Belediye kanunda “alacak “ ifadesi yerine 5393 sayılı Belediye kanununda “uyuşmazlık” ifadesi kullanıldığından dava konusu belediyenin bir başkasına borcu olması halinde de uzlaşma yetkisinin olduğu sonucuna varılmaktadır.

B-Yetkinin Amacı


5393 sayılı Belediye Kanundaki bu düzenlemeler ile uyuşmazlıklar için mahkeme dışı alternatif bir çözüm yolu ortaya konulmuştur.”Bunun amacı,tarafları müzakere masasına oturtmak,çözüm yolları getirilerek tarafların anlaşmaya varmasını sağlamaktır.”12 Çünkü artan dava sayısına bağlı olarak davaların çözüm süresinin uzaması ve yargılama giderlerinin artması dikkate alındığında her iki tarafın da menfaatinin olması halinde,uyuşmazlığın müzakere edilerek daha kolay çözüldüğü görülmektedir.Uyuşmazlıklar,mahkemenin dışında;fakat,hukuk kurallarına uygun bir süreçte çözülecektir.”13 Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi 5 Eylül 2001 yılında kabul edilen 9 sayılı tavsiye kararında;”Uygun olan davalarda,ya yargı sisteminin tamamen dışında ya da yargı sürecinin öncesinde veya devam esnasında,uyuşmazlıkların dostane çözümünün kullanılmasını” önerisinde bulunmuştur.14 Aynı kararda “idari uyuşmazlıkların çözümünde alternatif yolların yaygı bir şekilde kullanılmasının,bu sorunların giderilmesine imkan tanıyacağını ve idari mercileri kamuya yakınlaştıracağının göz önündü bulundurulmasını” istemiştir.

Anayasa Mahkemesi kararına göre de bu maddelerin amacı ,” anlaşmazlıkları sulhen çözmek ve tasfiye etmektir. Mevzûatta yer alan bu dostâne çözüm tarzı elbette ki uzun süreli yargı işlemlerinden daha az maliyetlidir. Bu maddenin amacı ,ihtilâfı, meseleyi, anlaşmazlığı, derdi, dâvâyı, sorunu bir an önce pratik olarak çözmeye yöneliktir, hantal bürokrasinin, belirlenen miktarlar arasında inisiyatif kullanarak, esnek, kıvrak, dinâmik hâle getirilmesidir. “15 “Mevzuatımıza göre, davaya veya icraya intikal etmiş olsun veya olmasın ihtilafların sulh yoluyla hallinde menfaat bulunduğu takdirde, yasa ile yetkili kılınan makamların yine yasada belirlenen ölçütler çerçevesinde bu yöntemi uygulamalarında Anayasal bir sorun bulunmamaktadır.”16

C-Yetkinin kullanımı

Uzlaşma talebinin karşı taraftan gelmesi şart değildir gerektiğinde belediyede uzlaşma talebinde bulunabilir veya tek taraflı (feragat ve kabul)yetkilerini kullanabilir.

Belediye meclisine uzlaşma talebinde bulunulması halinde ;

-Dava konusuna bakılır.Eğer davanın konusu Vergi, resim ve harçlara ilişkin ise talep red edilir. Çünkü davanın konusu uyuşmazlık Vergi,resim,harçlara ilişkin ise ne belediye meclisi ne de belediye encümeni uzlaşma yolunda bir karar veremez.Vergi,resim,harçlar konusunda uzlaşmayı Mahalli İdareler Uzlaşma Yönetmeliği17ne göre oluşturulan uzlaşma komisyonu ilgili tebliğe18 göre yapar.

Davanın konusu Vergi, resim,harç dışında bir uyuşmazlık ise örneğin su borcu,kira alacağı gibi bir uyuşmazlık ise belediye meclisinin yetkisindedir.

-Davanın miktarına bakılır.Eğer davanın miktarı beşbin YTL'den az ise encümen yetkili olduğu gerekçesiyle talep red veya encümene havale edilir.Eğer beşbin YTL'den fazla ise bu kez davanın hangi aşamada olduğuna bakılır.

-Davanın devam edip etmediğine bakılır.Kanunda geçen “dava konusu olan uyuşmazlık “ ifadesinden yerel mahkemece karar verilinceye kadar belediye meclisinin uzlaşma yapabileceği sonucuna varılmaktadır.Çünkü yerel mahkemece karar verilmesi halinde dava konusu olan uyuşmazlık –bize göre-kalmamaktadır.Kesin olmasa bile uyuşmazlık mahkemece giderildiğinden kararın kesinleşmesi şartı aranamaz. Başka bir deyişle temyiz aşamasında bu yetkiler(sulh,feragat,kabul) kullanılamaz.Bu nedenle Yargıtayın “Hüküm kesinleşmeden önceki herhangi bir aşamada davadan feragat (veya dava kabul ) edilebilir.”( Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E. 2007/1-263 K. 2007/236 T. 2.5.2007) “ görüşüne aykırı düşmekteyiz.Belediyenin kamu menfaatini ön planda tutması gerektiğinden davanın kanun yolları aşamasına gelmemiş olması şartının aranması gerektiği görüşündeyiz.19

Temyiz sonucunda davaya yeniden devam edilmesi halinde bu yetki kullanılabilir ancak belediye meclisi Yargıtay kararı ile belediye lehine kesinleşen hususlarda uzlaşmaya gidemez. Dava halen devam ediyorsa talep kurulacak komisyona havale edilir.

-Komisyon,davanın taraflarını dinler ve dava dosyasını inceler.Belediyenin menfaatlerini gözeterek uzlaşma teklifini belirler.Uzlaşma sağlanması halinde uzlaşma metnini davanın tüm tarafları varsa avukatları -ihtirazi kayıt koymaksızın- imzalar.Komisyon neden uzlaşmaya gidildiğini ve bunun belediyeye olan kazançlarını raporunda vurgulaması yerinde olacaktır.

-Uzlaşma talebinin dava sonuçlanmadan belediye meclisince karara bağlanması gerekir.
Danıştay’ın kamu menfaatinin ağır bastığı davalarda temyiz aşamasında feragat yetkisinin kullanılamayacağı görüşü20 ve kanunda geçen dava konusu uyuşmazlık ifadesinden davanın esastan karara bağlanması ile uyuşmazlık kalmayacağından belediye meclisi ve encümeni uzlaşma yetkilerini dava esastan karara bağlanmadan önce kullanması gerekir

Belediye Meclisinin uzlaşma yetkisi “mutlak olmayıp kamu yararı ve hizmet gerekleri ile sınırlıdır.İdare takdir yetkisini kamu yararı ve hizmet gereklerine göre kullanması gerekir.21 “Takdir yetkisinin kamu yararı ve hizmet gerekleri gözardı edilerek yani belediyenin aleyhine kullanıldığının kanıtlanması ya da idari yargı merciince saptanması halinde, işlemin sebep ve amaç yönlerinden hukuka aykırılığı nedeniyle iptali gerekir .(Danıştay 5. D.E. 1995/2042 K. 1995/3914 T. 6.12.1995)”

Günümüzde “kamu yararı kavram yanında; “toplum yararı” “ortak çıkar”, “genel yarar” gibi birbirinin yerine kullanılan kavramlarla anlatılmak istenen;“bireysel çıkar” dan farklı onun, üstünde ya da dışında ortak bir yararı amaçlamasıdır. (Anayasa Mahkemesi T. 21.10.1992, E. 92/13, K. 92/50).

-Uzlaşma sonucunda; belediye eğer davacı ise dava konusu yaptığı alacağından tamamen vazgeçebilir yani davadan feragat edebilir.Yine belediye kendisine karşı açılan bir alacak davasını kabul ederek ödeme yapabilir. “Vekilin davadan feragat edebilmesi ve davayı kabul edebilmesi için vekaletnamesinde açık bir feragat ve davayı kabul yetkisinin bulunması gerekir. Açık ve kesin olmayan deyimler feragat veya kabul yetkisi şeklinde yorumlanamaz. HUMK 63. maddesine göre, açıkça yetki verilmemişse vekil sulh olamaz ve davadan hiçbir surette feragat edemez.22

Feragat ve kabul kesin sonuç doğurduğundan daha sonra bunlardan vazgeçilemez.23Karşılıklı anlaşma yoluyla yani sulh yapılması halinde ise sulh sözleşmesi imzalanır ve mahkemeye sunulur. Eğer sulh metni mahkemeye sunulmaz ise ilam niteliğine sahip olmaz.Şarta bağlı olmayan sulh sözleşmesi sadece belediyenin talebi olsa bile mahkeme kararını sözleşmeye göre düzenlemek zorundadır.

-Uzlaşmayla uyuşmazlığın tamamen sona erdirilmesi esas olmakla birlikte kısmi uzlaşma yapılmasında belediyenin yararı varsa kısmi uzlaşmada yapılabilir.

-Uzlaşma metninde tarafların avukatlık ücretleri ve yargılama giderlerinin ödenmesi konularına yer verilmesi uygun olacağı kanaatindeyim.Aksi halde bu konular için yeni bir davanın açılması söz konusu olabilir.

DİPNOTLAR;

1 5272 sayılı Belediye kanununda h) Vergi, resim ve harçlar dışında kalan ve miktarı beşmilyardan yirmibeşmilyar Türk Lirasına kadar, dava konusu olan belediye alacaklarının anlaşma ile tasfiyesine karar vermek. Şeklinde iken kanun koyucu 5393 sayılı yasada 25 milyar üst limiti kaldırmış ve alacak tabiri yerine uyuşmazlık ifadesini kullanarak belediyenin borcuda kapsama alınarak belediye meclisinin yetkisini genişletmiştirYasa koyucu belediyenin yetkisini artırma eğilimi dikkate alınarak yorum yapılmalıdır.

2 Prof.Dr.Baki KURU,Medeni Usul Hukuku Ders kitabı yetkin yayın evi/1993 s.486-İbrahim özbay- AÜEHFD C.VIII S.3-4,2004 s.395

3 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu md.91

4 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu md. 92

5 Yrd.Doç.Dr.Süha TANRIVER,Mahkeme Huzurunda Yapılan Kabuller,Ankara Hukuk Fakültesi Dergisi Yıl 1995 Cilt 44 Sayı 1-4 s.221-232

6 Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E. 2000/10-710 K. 2000/242 T. 29.3.2000

7 Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E. 2005/11-242 K. 2005/249 T. 13.4.2005

8 Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E. 1993/1-439 K. 1993/554 T. 6.10.1993

9 Anayasa Mahkemesinin 18.01.2007 Tarih ve 2005/32 Esas 2007/3 Kararı

10 Resmi gazete 29 Aralık 2007 tarih ve sayı 26741

11 Karşı oy yazısında;” Karar organı olan belediye meclisinin görev ve yetkilerini belirleyen 18. maddenin (e) bendinde “Taşınmaz mal alımına, satımına, takasına, tahsisine, tahsis şeklinin değiştirilmesine veya tahsisli bir taşınmazın kamu hizmetinde ihtiyaç duyulmaması halinde tahsisin kaldırılmasına; üç yıldan fazla kiralanmasına ve süresi otuz yılı geçmemek kaydıyla bunlar üzerinde sınırlı ayni hak tesisine karar vermek” biçiminde yer alan kural ile (h) bendinde yer alan “Vergi, resim ve harçlar dışında kalan ve miktarı beşbin YTL'den fazla dava konusu olan belediye uyuşmazlıklarını sulh ile tasfiyeye, kabul ve feragate karar vermek” biçimindeki kuralın iptali istenilen kurallar ile aynı özellikleri taşıdığı, bu kurallarla verilen görevlerin yerine getirilmesinin ancak karar organı tarafından alınacak asli nitelikteki bir kararla olanaklı bulunduğu, bu nedenle iptali istenilen kurallarda belirtilen görevlerin de karar organı olan “belediye meclisine” verilmesi gerektiği halde karar organı olmayan “belediye encümenine” verilmesi, Anayasa’nın 127 maddesine aykırılık oluşturur.
Bu nedenle Anayasaya aykırı olan 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 34. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi ile (g) bendinin iptaline karar verilmesi gerekir.”denilmektedir.

12 Av.Serdar SARISÖZEN,Uzlaştırma,Terazi Hukuk Dergisi Aralık 2007 sayı.16 s.147-159

13 Dr.Mustafa ÖZBEK,İdari uyuşmazlıkların çözümünde Yargılama Dışı Usuller (1) TBB Dergisi ocak-şubat 2005 sayı 56 s.90-132

14 Dr.Mustafa ÖZBEK,İdari uyuşmazlıkların çözümünde Yargılama Dışı Usuller (2) TBB Dergisi Mart-Nisan 2005 sayı 57 s.82-134

15 Anayasa Mahkemesinin 18.01.2007 Tarih ve 2005/32 Esas 2007/3 Kararı(Üye Sacit ADALI’nın karşı oy yazısından)

16 Anayasa Mahkemesinin 18.01.2007 Tarih ve 2005/32 Esas 2007/3 Kararı(Üye A. Necmi ÖZLER’nın karşı oy yazısından)

17 1 Ağustos 2003 tarih ve 25186 sayılı Resmi Gazete-Bkz.ARPACI,Altar Ömer,Mahalli İdarelerce Tarh edilen Vergi,Resim ve Harçlarda Uzlaşma,Güncel Mevzuat Dergisi kasım 2007 sayı 23 s.40-45

18 Resmi Gazete 29.06.2004 -25507 (İl Özel İdareleri ve Belediyeler Uzlaşma Tebliği-Sıra No : 1)

19 Aynı şekildeki Feragat uyuşmazlığın esastan karara bağlanmasına kadar yapılabilir görüşü için bkz. Çoşkun,Sabri-Müjgan Karyağdı,İdari Yargılama Usulü,Örnek İçtihatlar-Yorumlar,Ankara 2001,s.350 ve Çakmak,Münci,İdari Yargıda Davadan Feragat,Ankara Hukuk Fakültesi Dergisi 2004 C.53 S.1 s.185-193

20 “İdari dava türlerinden olan iptal davaları bireysel hakları ihlal eden, somut, subjektif nitelikteki idari işlemlere veya ortada herhangi bir hak ihlali olmaksızın bireyin menfaat ilgisinin kurulabildiği çevre, tarihi ve kültürel değerlerin korunması, imar uygulamaları gibi kamu yararı yakından ilgilendiren idari işlemlere karşı açılabilmektedir. Bireysel hakkın ihlaline dayanmayan kamu yararını yakından ilgilendiren konularda açılan iptal davaları, objektif ve somut nitelikte olup; bütünüyle kamu yararını amaçlamaktadır. Dolayısıyla iptal davalarında feragat isteminin de kamu yararı ölçütü kullanılarak bağlanması gerekmektedir.
Bireysel hakların ihlaline dayanan iptal davalarında davacının herhangi bir kısıtlama olmaksızın davasından feragat edebileceğinde duraksama bulunmamaktadır. Buna karşılık belde veya semt şehri, kamu kuruluşlarınca açılan objektif ve somut nitelikteki iptal davalarında Dairece ilk derece karar verildikten sonra davadan feragat edilmesi, kamu yararıyla ve idarenin yargısal denetimi yoluyla hukukun üstünlüğünü sağlama amacıyla bağdaşmamaktadır. Kentin gelişimi ve korunması konusunda doğrudan görevli ve yetkili olan Çankaya Belediyesince açılan bu dava ile kamu yararının ve hukukun üstünlüğünün korunması hedeflenmektedir. Davanın objektif niteliği, salt kamu yararını amaçlaması karşısında, bir kamu idaresi olan davalı Belediyenin, dava konusu düzenleyici işlemin şehircilik ilkelerine ve planlama esaslarına uygun olup olmadığının keşif ve bilirkişi incelemesi yapılarak belirlenmesi gerektiği gerekçesiyle temyiz istemi kabul edilip, bozma kararı verildikten sonra karar düzeltme aşamasında davadan feragat etmesine olanak bulunmamaktadır. “Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu E. 2004/745 K. 2004/861 T.
21.10.2004 -Danıştay 6. D E. 1994/484 K. 1994/1873 T. 9.5.1994)

21 Danıştay 12. D E. 1996/518 K. 1996/755 T. 12.3.1996- Danıştay 5. D E. 1988/3400 K. 1991/178 T. 12.2.1991- Danıştay 11. D E. 2001/3678 K. 2004/94 T. 21.1.2004

22 Yargıtay 3. HD E. 2004/12263 K. 2004/11411 T. 21.10.2004 -19. HD E. 2006/11794 K. 2007/1369 T. 15.2.2007

23 Danıştay 8. D E. 1999/3331 K. 2001/2525 T. 24.5.2001 -Danıştay 6. D E. 1994/140 K. 1994/3014 T. 19.9.1994

24 Avukatlık Kanunu Yönetmeliği

Uzlaşma Müzakereleri
Madde 16- Avukatlık Kanununun 35/A maddesine göre avukatlar, dava açılmadan veya dava açılmış olup ta henüz duruşma başlamadan önce kendilerine intikal eden iş ve davalarda, tarafların kendi iradeleriyle istem sonucu elde edebilecekleri konulara inhisar etmek kaydıyla müvekkilleriyle karşı tarafa ve karşı taraf vekiline yönelttikleri uzlaşma teklifinin kabulü halinde uzlaşma müzakerelerini yönetirler……..

Uzlaşma Tutanağının Şekli
Madde 17- Uzlaşma müzakereleri sonunda anlaşma sağlanması halinde uzlaşma konusu ve uzlaşma sonucunda alınan kararlar, müzakerelere katılan avukatlar ve anlaşmazlığın taraflarınca en az iki nüsha olarak tanzim olunacak bir tutanakla tespit edilir ve imza altına alınır.
Bu tutanağın şu hususları içermesi gerekir:
a) Müzakerelere katılan avukatların adı, soyadı, adres ve bağlı oldukları Baro sicil numaraları,
b) Tutanağın düzenlendiği yer ve tarih,
c) Tarafların ve varsa kanuni temsilcilerinin, tercüman, tanık ve bilirkişilerin kimlik ve ikametgahları; alacaklı taraf yabancı ülkede oturuyorsa Türkiye'de göstereceği ikametgahı,
d) Taraflar arasındaki uyuşmazlığın kısa ve özlü bir şekilde anlatılması ve uzlaşmanın konusu,
e) Uzlaşma sonunda varılan anlaşma,
f) Uzlaşma müzakerelerine katılan tarafların ve avukatların imzaları.
Uzlaşma sonucu kısmında, uyuşmazlığın ne şekilde çözüldüğünün, uzlaşma giderlerinin, uzlaşma dava açıldıktan sonra yapılmışsa, yargılama harç ve giderlerinin paylaştırma şeklinin, tarafların talep sonuçlarından her biri hakkında verilen karar ile taraflara yüklenen borçların ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir.
Bu şekilde düzenlenen uzlaşma tutanağının aslı, tutanağı düzenleyen avukat ya da avukatlarda kalır ve örneği taraflara verilir.
Bu makaleden kısa alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir :

"Belediye Meclisinin Uzlaşma Yetkisi" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Av.M.Lamih Çelik'e aittir ve makale, yazarı tarafından Türk Hukuk Sitesi (http://www.turkhukuksitesi.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.

Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak yazarının izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.


[Yazıcıya Gönderin] [Bilgisayarınıza İndirin][Arkadaşa Gönderin] [Yazarla İletişim]
Bu makaleye henüz okuyucu yorumu eklenmedi. İlk siz yorumlayın!
» Makale Bilgileri
Tarih
17-04-2008 - 13:25
(5855 gün önce)
Yeni Makale Gönderin!
Değerlendirme
Şu ana dek 7 okuyucu bu makaleyi değerlendirdi : 7 okuyucu (100%) makaleyi yararlı bulurken, 0 okuyucu (0%) yararlı bulmadı.
Okuyucu
14860
Bu Makaleyi Şu An Okuyanlar (1) :  
* Son okunma 5 saat 10 dakika 31 saniye önce.
* Ortalama Günde 2,54 okuyucu.
* Karakter Sayısı : 20460, Kelime Sayısı : 2398, Boyut : 19,98 Kb.
* 6 kez yazdırıldı.
* 8 kez indirildi.
* 6 okur yazarla iletişim kurdu.
* Makale No : 814
Yorumlar : 0
Bu makaleye henüz okuyucu yorumu eklenmedi. İlk siz yorumlayın!
Makalelerde Arayın
» Çok Tartışılan Makaleler
» En Beğenilen Makaleler
» Çok Okunan Makaleler
» En Yeni Makaleler
THS Sunucusu bu sayfayı 0,04004598 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.