Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Aktif Makale Haksız İnşaat

Yazan : Elvan Kakıcı Şimşek [Yazarla İletişim]
AVUKAT

HAKSIZ İNŞAAT

A. GENEL OLARAK
Yapıyı bizzat arazinin maliki kendi malzemesi ile yaparsa yapının arazinin mülkiyetine tabi olması bir uyuşmazlığa yol açmaz. Ancak; yapıda kullanılan malzemenin başkasına ait olması birtakım uyuşmazlıklar ortaya çıkarır. Gerçekten, yapının yapılması ile mülkiyeti arazi sahibine ait olmakta ve sonuçta, yapıda kullanılan malzemenin maliki, malzemesi üzerinde hakkını kaybetmektedir.
Bilindiği üzere; bir kimseye ait malzemenin başkasına ait arazideki yapıda kullanılması eser sözleşmesi, istisna sözleşmesi, hizmet sözleşmesi ya da vekâlet sözleşmesi gibi geçerli bir hukuki ilişkiye dayanıyorsa, malzemenin mülkiyetindeki değişiklik karşısında tarafların karşılıklı hak ve borçları o hukuki ilişkiye ait hükümlere tabidir. Buna karşılık, böyle bir hukuki ilişkiye dayanılmaksızın bir kişinin malzemesi başkasına ait arazideki yapıda kullanılmışsa, tarafların hangi haklara sahip oldukları MK m. 722-724 hükümlerine göre belirlenir. Bu hali“ haksız yapı” ya da “ Haksız inşaat” olarak ifade edeceğiz.
Medeni Kanun’un 722. maddesine göre; “Bir kimse kendi arazisindeki yapıda başkasının malzemesini ya da başkasının arazisindeki yapıda kendisinin veya bir başkasının malzemesini kullanırsa, bu malzeme arazinin bütünleyici parçası olur. Ancak, sahibinin rızası olmaksızın kullanılmış olan malzemenin sökülmesi aşırı zarara yol açmayacaksa, malzeme sahibi, gideri yapıyı yaptırana ait olmak üzere bunların sökülüp kendisine verilmesini isteyebilir. Aynı koşullar altında arazinin maliki de rızası olmaksızın yapılan yapıda kullanılan malzemenin, gideri yapıyı yaptırana ait olmak üzere sökülüp kaldırılmasını isteyebilir.”
Kanun’un 723. maddesine göre; “Malzeme sökülüp alınmazsa arazi maliki, malzeme sahibine uygun bir tazminat ödemekle yükümlüdür. Yapıyı yaptıran arazi maliki iyi niyetli değilse hâkim, malzeme sahibinin uğradığı zararın tamamının tazmin edilmesine karar verebilir. Yapıyı yaptıran malzeme sahibi iyi niyetli değilse, hâkimin hükmedeceği miktar bu malzemenin arazi maliki için taşıdığı en az değeri geçmeyebilir.”
Kanun’un 724. maddesine göre de; “Yapının değeri açıkça arazinin değerinden fazlaysa, iyi niyetli taraf uygun bir bedel karşılığında yapının ve arazinin tamamının veya yeterli bir kısmının mülkiyetinin malzeme sahibine verilmesini isteyebilir.”
Haksız inşaat, üç şekilde ortaya çıkar; ya arazi maliki başkasının inşaat malzemesi ile kendi arsası üzerine inşaat yapar, ya da bir kimse kendi malzemesi ile başkasının arazisine inşaat yapar. Üçüncü bir ihtimalde ise; bir kimsenin başkasının malzemesi ile yine başkasına ait arsa üzerine inşaat yapması durumudur.
Aşağıda her bir durumu ayrı ayrı inceleyeceğiz;
B. YAPIYI ARAZİ MALİKİNİN YAPMIŞ OLMASI DURUMU
Arazi maliki yapısında haksız olarak başkasına ait malzemeyi kullanmışsa, malzeme maliki için üç hak söz konusu olabilir: Yapının kaldırılmasını talep etmek, malzemeye karşılık tazminat istemek, arsanın mülkiyetinin kendisine geçirilmesini istemek. Malzeme maliki bu haklarını Hukuk Muhakemeleri Kanunu m. 11’de düzenlenmiş olan terditli dava yolu ile kullanabilir.

1. MALZEMENİN SÖKÜLEREK GERİ VERİLMESİ TALEBİ

İnşaat, malzeme malikinin rızası olmaksızın yapılmış olup da, malzemenin sökülerek yapının kaldırılması aşırı zarara yol açmıyorsa malzeme maliki yapının kaldırılarak malzemenin sökülüp kendisine geri verilmesini talep edebilir. Ancak; malzemenin kullanılarak yapının bütünleyici parçası haline gelmesi üzerine malzeme malikinin mülkiyeti sona ermiş olacağından, bu talep kişisel bir talep niteliğindedir. Malzemenin sökülerek geri verilmesi talebi, arazi malikinin kusurlu olup olmamasına göre haksız fiil ya da sebepsiz zenginleşme zamanaşımına tabidir. ( B.K. m. 72,m.82 ). Kaldırma masrafları yapıyı yapan arazi malikine aittir.
Malzeme maliki, malzemenin sökülmesi talebini sadece yapıyı yaptıran arazi malikine ve külli haleflerine karşı kullanabilir. Yapının yapılmasından sonra araziyi kazanan üçüncü kişilere karşı ulanamaz. Ancak; Yargıtay 14. HD , 26.09.2006 tarihli bir kararı ; “Taşınmazı alan kişinin iyi niyetli olmadığı durumda haksız yapıdan doğan hakların ileri sürülebileceği” yönündedir. Yine; Yargıtay 14 HD, 30.04.2002 tarihli ve 2091/5359 sayılı kararında yeni malikin iktisabı eğer muvazaaya dayanıyor ise tazminat talebinin ileri sürülebileceği dile getirilmiştir.
Malzeme malikinin malzemenin sökülmesini talep edebilmesi iki şarta bağlıdır. Bunlardan birincisi, malzemenin sökülmesinin aşırı bir zarara neden olmaması ve ikincisi malzeme malikinin açık veya zımni bir rızasının olmamasıdır. Bu şartlardan birisi yoksa, malzemenin sökülüp geri verilmesi talep edilemez.
Eğer, arazi maliki malzemeyi malikin açık veya zımni rızası ile kullanmışsa, malzemenin sökülmesini talep edemez. Doktrinde; rızanın yapının yapılmasından sonra verilmesi de yeterli görülmektedir.
Malzemenin sökülmesi aşırı zarara yol açacaksa,, malzeme maliki söz konusu talep hakkına yine sahip değildir.Bu hususta, malzemenin sökülmesinin aşırı zarara yol açmasından ne anlaşılacağı tartışmalıdır. Buradaki kıstas şu olmalıdır; yapının yerinde kalması halinde arazi malikine ve topluma sağladığı fayda ile , bunun kaldırılmasının malzeme malikine sağlayacağı menfaatin karşılaştırılması inşaatın kaldırılmamasını gerektiriyorsa malzemenin sökülmesi zarara yol açar.Bu hususta malzemenin sökülüp geri verilmesi talebinin yapıldığı zamandaki durum nazara alınır.


2. TAZMİNAT TALEBİ

Şartları gerçekleşmediği için inşaatın sökülüp malzemenin iadesi istenemiyorsa veya malzeme maliki bu hakkını kullanmak istemiyorsa, malzeme maliki, arsa malikinden tazminat isteyebilir. ( M.K. m. 723 )İşbu tazminat talebinin kapsamı arazi malikinin iyi niyetli olup olmamasına göre değişir.
Arazi maliki, malzemenin başkasına ait olduğunu bilmiyorsa ve bilmesi gerekmiyorsa, malzemenin başkasına ait olduğunu bilmekle beraber, bunu kullanması hususunda malzeme sahibinin rızası mevcutsa veya arazi maliki böyle bir rızayı mevcut saymakta haklı ise iyi niyetli sayılır. İyi niyetin ispatı hususunda M.K. m.3 kuralı dikkate alınır. Arazi maliki iyi niyetli ise, malzeme sahibine uygun bir tazminat vermekle yükümlüdür. İşbu tazminat malzeme malikinin tüm zararı değil, hâkimin hal ve şartlara göre takdir edeceği bir tutar olup, genellikle malzeme değerine eşit bir meblağ olarak kabul edilir. Hâkim hal ve şartları dikkate alarak bu miktarı azaltıp çoğaltabilir. Bu tazminat talebi sebepsiz zenginleşmeye ait zamanaşımına tabidir. ( B.K. m. 82 )
Arazi maliki, malzemenin başkasına ait olduğunu bilip veya bilmesi gerekip, aynı zamanda da malzeme sahibinin malzemesinin kullanılmasına rızası bulunmadığını biliyorsa veya bilmesi gerekiyorsa kötü niyetli sayılır. Bu halde arazi maliki, malzeme malikinin tüm zararlarını tazmine mahkûm edilebilir. Örnek olarak; malzeme maliki, malzemesinden mahrum kaldığı için üçüncü kişiye olan bir taahhüdünü yerine getirmemiş ve bu sebeple bir tazminat borcu altına girmiş ise, hâkim, malzemeyi kullanan arazi malikini malzemeyi aşan bir tazminata mahkûm edebilir. Burada, arazi sahibinin fiili haksız fiil teşkil edeceği için haksız fiile ilişkin zamanaşımı süreleri uygulanır. ( B.K. m. 72)
Malzeme maliki bu tazminatı da ancak yapıyı yapan arazi maliki veya külli haleflerinden isteyebilir. Yapı yapıldıktan sonra taşınması kazanan üçüncü kişilerden tazminat isteyemez.

3. ARAZİNİN MÜLKİYETİNİN KENDİSİNE GEÇİRİLMESİ TALEBİ

Kanun’un 724. maddesine göre de; “Yapının değeri açıkça arazinin değerinden fazlaysa, iyi niyetli taraf uygun bir bedel karşılığında yapının ve arazinin tamamının veya yeterli bir kısmının mülkiyetinin malzeme sahibine verilmesini isteyebilir ” Malzeme sahibi bu hakkını, yapı, arazinin hangi maliki zamanında yapılmışsa ona ve külli haleflerine karşı yöneltebilir. Bu hak araziyi devir alan sonraki cüzi haleflere karşı kullanılamaz.
Bu hüküm yapının değeri açıkça arazinin değerinden fazla olduğu takdirde arazinin ve yapının mülkiyetinin malzeme malikine verilmesi talebini iyi niyetli olmak şartı ile hem malzeme malikine, hem de arazi malikine tanınmıştır. Ancak; Oğuzman’a göre; M.K. m. 724’ün genel ifadesi iyi niyeti taraf olarak arazi malikinin de arazisinin tamamının veya yeterli bir kısmının malzeme malikine verilmesini talep etmeye izin verir görünmesine rağmen, böyle bir yetkinin kabulü yerinde görülmemiştir. Gerçekten de başkasının malzemesi ile kendi arazisi üzerinde yapı yapan arazi malikinin, malzemesini rızasını almadan kullandığı malzeme malikini arazinin mülkiyetini almaya mecbur bırakabilmesini haklı gösterecek bir sebep yoktur. Burada arazi malikine arazinin mülkiyetini malzeme sahibine devrini teklif etme hakkından söz edilebilir.
İnşaatın arazi maliki tarafından yapılmış olması ihtimalinde, malzeme malikinin arazinin mülkiyetinin kendisine geçirilmesini talep edebilmesi için aşağıdaki şartların gerçekleşmesi gerekir.
a) Malzeme maliki iyi niyetli olmalıdır: Malzemenin, arazi maliki tarafından haksız olarak kullanıldığını bilmemeli ve bilmesi gerekmemeli, ayrıca öğrendiği zaman da bu harekete engel olmaya çalışmış olmalıdır.

b) Yapının değeri açıkça arsanın değerinden fazla olmalıdır: Yapının arazinin sadece bir kısmını işgal etmesi halinde değer farkının belirlenmesinde arazinin tamamının değerinin mi yoksa sadece yapının bulunduğu kısmın değerinin mi nazara alınacağı talebin içeriğine göre değişecektir. Kanuna göre yapının ve arazinin tamamının mülkiyetinin verilmesi talep edilebileceği gibi, yeterli bir kısmının mülkiyetinin malzeme malikine verilmesi talep edilebilir. Bu bağlamda, arazinin ifrazının imar mevzuatına göre mümkün olup olmadığı, yapıdan artan araziden yararlanmanın mümkün olup olmadığı, bölünmenin geri kalan kısma zarar verip vermeyeceğide dikkate alınmalıdır.

c) Malzemenin sökülmesi talep edilmemiş veya bu talep reddedilmiş olmalıdır: Fakat M.K. m. 704’ün uygulanması, yapının değerinin arazinin değerinden açıkça fazla olmasına bağlı olduğu için, böyle bir durumda malzemenin sökülmesi çok zaman aşırı zarara yol açacağından sökülme talep edilemez.

d) Malzeme sahibi M.K. 723 uyarınca tazminat talep etmemiş olmalıdır: Malzeme maliki tazminat isteme yolunu seçtikten sonra, artık M.K. a dayanarak arazinin mülkiyetini talep edemez.

Bu şartlar gerçekleşirse malzeme maliki, arazinin tamamının veya yeterli bir kısmının mülkiyetinin uygun bir tazminat karşılığında kendisine geçirilmesini istemek hususunda bir yenilik doğuran hakka sahip olur. Malzeme maliki, arazi malikine yönelteceği bir beyan ile bu hakkını kullanır ve aralarında arazi mülkiyetinin devri husussunda bir borç doğar. Arazi maliki taşınmazın mülkiyetini malzeme malikine devretmek, malzeme maliki de buna karşılık uygun bir tazminat ödemek borcu altında kalır. Arazi maliki, kendi rızası ile arsasının mülkiyetini bir tazminat karşılığında devrederse ortada bir sorun yoktur.
Şayet taraflar anlaşamazlar ise, malzeme maliki mülkiyetin kendisine geçirilmesi için dava açar. Malzeme maliki arsa mülkiyetinin kendisine geçirilmesini bir karşı dava ile de ileri sürebilir. Hâkim, arazi maliki lehine uygun bir tazminat tayin eder. Bu tazminat tayin edilir iken hâkim arazi malikinin iyi niyet ya da kötü niyetine göre ve arazinin hüküm tarihindeki rayicini esas alarak karar verir. Tazminatın ödenmesinin ardından da mülkiyetin malzeme malikine geçmesine karar verilir.

C. YAPIYI MALZEME SAHİBİNİN YAPMIŞ OLMASI DURUMU
Bu hal uygulama da daha çok rastladığımız durumdur. Bir kimse kendi malzemesi ile başkasının arsasına haksız yapı yapmış olursa, arazi malikinin malzemenin sökülerek kaldırılmasını istemek hakkı vardır. Malzemenin sökülüp kaldırılamaması halinde ise, malzeme sahibinin iyi niyetli olup olmamasına göre, malzeme maliki için tazminat talebi söz konusu olur.
Malzeme sahibinin yaptığı yapı gecekondu niteliğini taşıyor ve 775 sayılı gecekondu Kanununun kapsamına giriyorsa uyuşmazlık Gecekondu kanununun hükümlerine göre çözümlenir. ( Gecekondu Kanunu m. 41) 3194 Sayılı İmar Kanununun 18. Maddesine göre, bazı şartların mevcudiyeti halinde birden fazla imar parseli içinde bırakılan binaların bedellerinin ilgili parsel sahibince bina sahibine ödenmedikçe veya aralarında başka bir anlaşma sağlanmadıkça veya şüyuu giderilmedikçe bu yapıların eski sahipleri tarafından kullanılacağına ilişkin bir düzenleme vardır. Bu durumda yapı sahibinin kusurlu sayılması söz konusu olamayacağından, hakları arazi malikine karşı korunur. Yapıyı malzeme malikinin yapmış olması durumunda aşağıda sayılan haklar kullanılabilir;

1. ARAZİ MALİKİNİN MALZEMENİN SÖKÜLÜP KALDIRILMASINI TALEP HAKKI
Malzeme maliki tarafından yapılan yapı arazi malikinin rızası olmaksızın yapılmış olup da, malzemenin sökülüp kaldırılması aşırı zarara yol açmıyorsa, arazi maliki malzemeyi sökme masrafları yapıyı yaptıran malzeme malikine ait olmak üzere malzemenin sökülüp kaldırılmasını talep edebilir. Yargıtay’ın 5.7.19944 tarih ve 12/26 sayılı içtihadı birleştirme kararı uyarınca bir taşınmazı haricen satın alan kimse, söz konusu taşınmaz üzerinde bina inşa eder veya ağaç dikerse, bunları malikin hiç değilse zımni rızası ile yapmış sayılır.
Malzemenin sökülmesi aşırı zarara yol açacaksa, arazi maliki söz konusu talep hakkına yine sahip değildir. Bu hususta, malzemenin sökülmesinin aşırı zarara yol açmasından ne anlaşılacağı tartışmalıdır. Buradaki kıstas şu olmalıdır; yapının yerinde kalması halinde malzeme malikine ve topluma sağladığı fayda ile bunun kaldırılmasının arazi malikine sağlayacağı menfaatin karşılaştırılması inşaatın kaldırılmamasını gerektiriyorsa malzemenin sökülmesi zarara yol açar. Bu hususta malzemenin sökülüp geri verilmesi talebinin yapıldığı zamandaki durum nazara alınır.

2. MALZEMENİN SÖKÜLÜP KALDIRILAMAMASI HALİNDE MALZEME MALİKİNİN TAZMİNAT TALEBİ

Arazi maliki malzemenin sökülüp kaldırılmasını talep etmediği veya talep etme hakkına sahip olmadığı taktirde, malzeme maliki arazi malikinden bir tazminat talep etme hakkına sahiptir. ( M.K. m. 723 )İşbu tazminat talebinin kapsamı arazi malikinin iyi niyetli olup olmamasına göre değişir.
Malzeme maliki, arazinin başkasına ait olduğunu bilmiyorsa ve bilmesi gerekmiyorsa, arazinin başkasına ait olduğunu bilmekle beraber, bunu kullanması hususunda arazi sahibinin rızası mevcutsa veya malzeme maliki böyle bir rızayı mevcut saymakta haklı ise iyi niyetli sayılır. İyi niyetin ispatı hususunda M.K. m.3 kuralı dikkate alınır. Malzeme maliki iyi niyetli ise, arazi sahibi uygun bir tazminat vermekle yükümlüdür. İşbu tazminat malzeme malikinin tüm zararı değil, hâkimin hal ve şartlara göre takdir edeceği bir tutar olup, genellikle malzeme değerine eşit bir meblağ olarak kabul edilir. Hâkim hal ve şartları dikkate alarak bu miktarı azaltıp çoğaltabilir. Bu tazminat talebi sebepsiz zenginleşmeye ait zamanaşımına tabidir. ( B.K. m. 82)
Malzeme maliki, arazinin başkasına ait olduğunu bilip veya bilmesi gerekip, aynı zamanda da arazi sahibinin arazisinin kullanılmasına rızası bulunmadığını biliyorsa veya bilmesi gerekiyorsa kötü niyetli sayılır. Bu halde arazi malikinin vereceği tazminat malzemesinin en az değerini, yani arazi maliki için arz ettiği sübjektif değeri geçmeyebilir. ( M.K. m. 723 f.son) Burada da hâkimin takdir yetkisi mevcuttur.
Malzeme maliki lehine bir tazminata hükmedebilmek için onun bu hususta talebinin bulunması gerekir.

3. ARAZİ MALİKİNİN VE MALZEME MALİKİNİN ARAZİNİN MÜLKİYETİNİN MALZEME MALİKİNE GEÇİRİLMESİ TALEBİ

Malzeme sahibinin kendi malzemesi ile başkasının arazisinde, aralarında herhangi bir borç ilişkisi bulunmaksızın, inşaat yapması halinde de M.K. m. 724 hükmü uygulanır. Böylece yapının değeri arsanın değerinden açıkça fazla ise, gerek iyi niyetli arazi maliki gerek iyi niyetli malzeme maliki adil bir tazminata karşılığında arazinin tamamının veya yeterli bir kısmının mülkiyetinin malzeme malikine geçirilmesini istemek hakkına sahip olur.
Arazi malikine de burada arazinin mülkiyetinin malzeme malikine geçirilmesi yetkisini tanımak yerindedir. Yapı, iyi niyetli arazi malikinin arazisinde malzeme maliki tarafından yaptırılmış ve böylece malzemeler arazinin bütünleyici parçası haline gelerek , mülkiyetinin zorunlu biçimde arazi malikine geçmesine malzeme maliki sebep olmuştur.Malzeme maliki iyi niyetli olsa da , arazinin malikinin iyi niyetli olması halinde menfaatler denkleştirme usul ve tarzının sadece malzeme malikinin arzusuna bağlanması suretiyle arazi malikinin ödemek istemediği veya ödeyemeyeceği bir tazminata mecbur bırakılması adil görülemez.Bu nedenle eski M.K. m . 600’de ki ifadenin değiştirilerek M.K. m. 724 de iyi niyetli taraftan söz edilmesi isabetli olmuştur.
Açık değer farkı ve iyi niyet şartları gerçekleşince talepte bulunan lehine arsanın mülkiyetinin malzeme malikine devri için bir yenilik doğuran hak doğar. Bu hakkın kullanılabilmesi için ayrıca, malzemenin sökülüp kaldırılmasının talep edilmemiş veya talebin reddedilmiş olması ve tazminat talep edilmemiş olunması gerekir. Talepte bulunan karşı tarafa yönelteceği tek taraflı bir beyanla bu hakkını kullanır ve arazi maliki ile malzeme maliki arasında arazi mülkiyetinin devri hususunda bir borç ilişkisi doğar.
Taraflar analaşamazlar ise, talepte bulunan arazinin mülkiyetinin malzeme malikine verilmesi için dava açar. Hâkim, arazi malikine ödenmesi gereken uygun bir tazminat taktir eder ve tazminatın ödenmesinden sonra arazinin mülkiyetinin malzeme malikine geçmesi hususunda karar verir. Karar, yenilik doğuran bir karardır. Malzeme maliki tescilden önce kararın kesinleşmesi ile mülkiyeti kazanır, tescil açıklayıcı bir fonksiyona sahiptir.

D. YAPIYI ÜÇÜNCÜ BİR KİŞİNİN YAPMIŞ OLMASI HALİ
Yapıyı ne araziye ne de malzemeye malik olmayan bir üçüncü kişinin yapmış olması hali sadece M.K. m. 722’de kullanılan malzemenin arazinin bütünleyici parçası olacağı sonucu belirtmek suretiyle nazara alınmış, fakat ilişkiye katılanların karşılıklı talep ve hakları ayrıca nazara alınmamıştır.
Taraflar arasında yapı ile ilgili bir hukuki ilişki var ise, tarafların talepleri o hukuki ilişkinin hükümlerine tabidir. Fakat taraflar arasında hukuki ilişki yoksa her birinin ne gibi talep hakkına sahip olacağı konusunda kıyasen M.K. m. 722-724 hükümleri uygulanır. Bunun dışında vekâletsiz iş görme, haksız fiil ve sebepsiz zenginleşme hükümlerinden de yararlanılır.
1. ARAZİ MALİKİNİN HAKLARI
Yapı arazi malikinin rızası dışında yapılmış olup malzemenin sökülüp yapının kaldırılması aşırı zarara yol açmıyor ise malik, gideri yapı yapana ait olmak üzere, malzemenin sökülüp kaldırılmasını talep edebilir. Hatta yapı malzeme malikinin rızası ile yapılmışsa, arazi maliki yapının kaldırılması masraflarını ondan talep edebilir.
Yine arazi maliki, rızası dışında yapılan inşaatın kaldırılmadığı hallerde de uğradığı zararı vekâletsiz iş görme veya haksız fiil kurallarına göre yapıyı yapana tazmin ettirebilir.

2. MALZEME MALİKİNİN HAKLARI
Malzemesi rızası bulunmaksızın kullanılmış olup, yapı arazi malikinin rızası ile yapılmışsa ve kaldırılması aşırı zarara yol açmıyorsa, malzeme maliki malzemenin sökülüp yapının kaldırılmasını talep edebilir. Malzemenin sökülüp kaldırılmasını talep etmediği veya etmek hakkına sahip olmadığı hallerde, eğer yapı arazi malikinin rızası ile yapılmışsa malzeme maliki ona karşı M.K. m. 723-724’de ki talep haklarına sahiptir. Ancak yapı, arazi malikinin rızası dışında yapılmışsa, malzeme maliki sebepsiz zenginleşme kurallarına göre tazminat isteyebilir ve iyi niyetli olması halinde M.K. m. 724’den yaralanabilir.
Malzeme maliki, inşaatı yapana karşı da haksız fiil ve sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanabilir.

3. YAPIYI YAPANIN HAKLARI
Yapıyı yapan arazi malikine karşı onun inşaata rızası varsa vekâlet, rızası yok ise vekâletsiz iş görme hükümlerine dayanabilir.
Bu makaleden kısa alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir :

"Haksız İnşaat" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Elvan Kakıcı Şimşek'e aittir ve makale, yazarı tarafından Türk Hukuk Sitesi (http://www.turkhukuksitesi.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.

Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak yazarının izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.


[Yazıcıya Gönderin] [Bilgisayarınıza İndirin][Arkadaşa Gönderin] [Yazarla İletişim]
Bu makaleye henüz okuyucu yorumu eklenmedi. İlk siz yorumlayın!
» Makale Bilgileri
Tarih
10-05-2013 - 22:19
(4012 gün önce)
Yeni Makale Gönderin!
Değerlendirme
Henüz hiç değerlendirilmedi.
Okuyucu
9650
Bu Makaleyi Şu An Okuyanlar (1) :  
* Son okunma 2 gün 15 saat 6 dakika 26 saniye önce.
* Ortalama Günde 2,41 okuyucu.
* Karakter Sayısı : 22191, Kelime Sayısı : 2771, Boyut : 21,67 Kb.
* 3 kez yazdırıldı.
* Henüz yazarla iletişime geçen okuyucu yok.
* Makale No : 1627
Yorumlar : 0
Bu makaleye henüz okuyucu yorumu eklenmedi. İlk siz yorumlayın!
Makalelerde Arayın
» Çok Tartışılan Makaleler
» En Beğenilen Makaleler
» Çok Okunan Makaleler
» En Yeni Makaleler
THS Sunucusu bu sayfayı 0,06359196 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.