Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Aktif Makale Doküman İncelemede Mürekkep Analizleri

Yazan : Özlem Karslı [Yazarla İletişim]
Dr. Fizik Yüksek Mühendisi, Adli Kriminalistik Uzmanı, Doküman İnceleme Uzmanı

Yazarın Notu
Farklı Fiziksel Koşullar Altında Kalan Belgeler Üzerindeki Mavi Tükenmez Kalem Mürekkeplerinin Spektroskopik Yöntemler Ve İnce Tabaka Kromatografisiyle Analizi Disiplinlerarası Adli Tıp Anabilim Dalı Fizik İncelemeler ve Kriminalistik Yüksek Lisans Tezimin içeriğinden alıntıdır.

Doküman İncelemede Mürekkep Analizleri

Günlük yaşamda kullanılan belgelerin doldurulmasında bilgisayar yazıcı teknolojisi kullanıldığı gibi hala elle doldurulması gereken pek çok doküman çeşidi de bulunmaktadır. Bu sebeple mürekkeplerin ayrıştırılması ve belirlenmesi doküman inceleme uzmanları için önemlidir. Fabianska ve arkadaşlarına göre (2001) mürekkeplerin kimyasal bileşimi ve yazı elemanlarının oluşumunun farklılığı incelemelerde kalıcı ve mükemmel analitik metotların geliştirilmesi gerekliliğini ortaya çıkarmaktadır.

Mürekkeplerin ayrıştırılması amacıyla genel olarak, görünür ışık ve infrared ışık altında gözlemlenen, belgeye zarar vermeyen yöntemler ve ince tabaka kromatografisi gibi belgeye zarar veren yöntemler olmak üzere iki çeşit yöntem kullanılmaktadır. Aynı zamanda, mikroskop ile birlikte infrared spektroskopisi de kullanılmaktadır (Mikroskop- Fourier Transform Infrared Spektrometresi, MK-FTIR). Kağıttan alınan mürekkep örnekleri ile çalışılan bu metot doğrudan tükenmez kalem içerisinden alınan mürekkeplerin analizinden daha kötü sonuçlar verdiği için nadiren uygulanmaktadır. Bu metot aynı zamanda ince tabaka kromatografisinden daha büyük miktarda mürekkep örneği gerektirmektedir (Fabianska, E.,2001).

1950’lere kadar sıvı mürekkeplerin ayrıştırılmasında kullanılan belirli testler kesin sonuçlar vermediği halde çalışmalar hala devam etmektedir. Kağıt kromatografisinden geliştirilmiş olan ince tabaka kromatografisi halen sıklıkla kullanılmaktadır. Bu teknik, aslında boyalarla ilgili bilgi vermesine rağmen bir eleme metodu olarak hala vazgeçilmezdir. Fakat, incelenen materyallerin boyaları aynı ve diğer bileşenlerinin içeriği farklı ise bu durum kromatogramların sonucunu değiştirebilir. Sonuç olarak ince tabaka kromatografisi mürekkep ayrıştırılması için iyi bir yöntemdir. Bu tekniğin diğer avantajları test için oldukça küçük miktarlarda örnek istemesi, basitliği ve düşük maliyetidir (Fabianska, E.,2001).

Dokümanların bir çeşit kanıt olması ve titiz bir inceleme gerektirmesi, araştırmacıları bir yandan incelemelerinde hassas teknikler geliştirirken diğer yandan zarar vermeyen yöntemler geliştirmeye yöneltmektedir. Belgeye zarar vermeyen bir yöntem olan Raman Spektroskopisi doküman inceleme uzmanları için özellikle dikkat çekicidir. Geçen birkaç yılda gerçekleşen teknolojik devrim bu tip cihazların üretimini ve kullanımını basitleştirmiştir. Bu spektrometrelerin son üretimlerinin 30%’dan daha fazla enerji çıkışı sağlaması, ölçümler için gerekli olan süreyi kısaltması ve lazer yoğunluğu gerekliliğini azaltması ile dokümanları zarar vermeden incelemeyi sağlamaktadır. Düşük güçte lazer kullanmanın diğer bir avantajı sinyal-gürültü oranını azaltmasıdır. Şu an yeni üretilmiş, portatif spektrometre cihazları mevcuttur (Fabianska, E.,2001).

Son zamanlarda artan sayıda Raman Spektroskopisi uygulaması mevcuttur. Termoelektriksel olarak soğutulmuş CCD array dedektörler ve SERRS (Rezonans Yüzey Artırımlı Raman Spektrometresi Yöntemi) gibi teknikler adli bilimlerdeki uygulamalarda oldukça başarılı sonuçlar vermektedir. Raman spektroskopisinde numune monokromatik lazer ışığı tarafından uyarılır. Saçılmış ışık (rayleigh saçılması) uyarma dalga boyu içerir ki bu holografik filtrelerle ve daha uzun (Stokes kayması) ve daha kısa (anti Stokes kayması) sinyallerle ortadan kaldırılabilir. Genellikle Stokes sinyalleri daha yoğundur ve Raman spektrumu ile görüntülenebilir.

Andermann’ın çalışmasında (2001) kağıt üzerindeki mavi ve siyah tükenmez kalem mürekkepleri ile mavi, siyah, yeşil ve kırmızı sıvı mürekkepler üzerinde Raman Spektroskopisi ile yapılan incelemelerde Raman Spektrumunun kalitesinin uyarma dalga boyunun gücüne bağlı olduğu tespit edilmiştir. Farklı uyarma dalga boylarında iki farklı Raman Spektrometre Cihazı ile denemeler yapılmış ve ek olarak Yüzey Artırımlı Rezonans Raman Spektroskopisi (SERRS) kullanılmıştır. SERRS’in uygulaması belirli Raman sinyallerinin yükseltilmesine ve floresans özelliğinden sakınmaya yardım etmiştir. Mürekkep çizgisine uygulanan ayıracın süresinin miktarı (dakika) nedeniyle bu yöntem (SERRS) hala belgeye zarar vermeyen yöntem olarak kabul edilmektedir (Jones, A. E, 2003).

Raman Spektroskopisi örnek üzerine yüksek güçlü lazer odaklaması yaparak elastik olmayan ışık dağılımını mikroskopla kaydetmek amacıyla kullanılır. Enerji moleküler bağlar tarafından soğurulur ve daha düşük dalga boyunda yayılır. Gelen dalga boylarındaki kayma moleküler arası bağların karakteristik özelliğidir. Farklı dalga boylarındaki lazerler aynı örneğin farklı dalga boylarındaki spektrumunu elde etmeye yarar. Böylece karşılaştırmada farklı noktalar sağlanır. SERRS spektrumların yoğunluğunun artırılmasını sağlayan Raman Spektroskopisinin bir modifikasyonudur. Analiz edilecek molekül bağını uyaracak dalga boyuna yakın dalga boylarında rezonans seçilir. Yüzey artırımı, örneğe bir gümüş karışımı uygulanarak sağlanır. SERRS, karışım miktarı çok küçük miktarda olabileceğinden tam olarak zarar verici bir yöntem değildir. Mürekkep analizinde çizilen bir çizgi genişliği bile yeterli olacaktır (Jones, A. E 2003).

Kağıtlar üzerindeki mürekkeplerin incelenmesinde Raman Spektroskopisi, standart metotlardan daha fazla ek bilgiler verir. Raman spektroskopisi mürekkep incelemesi için tek başına basit bir teknik olarak kullanılmamalıdır. Çünkü bu yanlış sonuçlara götürebilir. Mavi ve siyah bir tükenmez kalem mürekkebi zaman zaman çok benzer iki spektrum vermektedir (Andermann, T. 2001).

Doküman inceleme uzmanları nedeni kesin olarak bilinmemesine rağmen optik incelemeleri genel olarak Spektroskopik İncelemeler olarak adlandırmaktadır. Uzun zamandır elektromanyetik spektrumun geniş bir alanı altında mürekkeplerin optik olarak incelemesi yapılmaktadır. Pek çok yazı materyalinin (mürekkep vs.) kimyasal bileşiminin karakteristik özelliği olan infrared ışığı altındaki soğurma özelliği ve infrared ve görünür ışık altındaki lüminesans, dokümandan mürekkep örneği almaya gerek kalmadan mürekkep ayırımı yapmayı olası kılar. Bu metot, önemli farklılıklar tespit edildiğinde, dokümana zarar vermeden incelemenin yanı sıra dokümanı inceleme zamanını kısaltarak daha ileri analiz yapmayı gereksiz hale getirir (Fabianska, E.,2001).

Fabianska ve arkadaşları (2001), elde ettikleri sonuçlara dayanarak, optik incelemenin doküman inceleme uzmanı için diğer metotlarla değiştirilemeyecek kadar önemli bir araç olduğunu ifade etmişlerdir. Belgeye zarar vermeyen Raman Spektroskopisi de buna ek olarak sayılabilir. Raman Spektroskopisi analiz edilen örnek hakkında pek çok bilgi vermesinin yanı sıra optik gözlemlerde sıkıntı ile karşılaşıldığı zaman etkili sonuçlar verebilir. Belgeye zarar veren metotlardan da tamamen vazgeçmek mümkün değildir.

Bazı doküman inceleme uzmanları, şüpheli dokümanlar üzerindeki mürekkeplerin görünüşlerinde farklılıklar olmasının nedeninin belgenin güneş ışığı altında kalma süresi ile ilgili olduğunu ileri sürerken bazıları ise bu etkinin nedeni olarak kağıt ve mürekkebin kimyasal karışımının bir sonucu olduğunu ileri sürmektedir. Vos ve arkadaşları (1998), şüpheli dokümanlar üzerindeki mürekkeplerin görünüşlerindeki farklılığın nedeninin, belgenin güneş ışığına maruz kalma süresi olduğunu düşünmüş ve araştırmaları sonucunda, kağıdın güneş ışığı altında tutulma süresi arttıkça kağıtta görünür şekilde bir sararma olmasının yanı sıra, güneş ışığının kağıdın ultraviyole ışığa verdiği tepkimeyi etkilediğini gözlemlemişlerdir.

Söz konusu araştırmada güneş ışığının, mürekkeplerin ve kağıtların birçoğu üzerinde belirli etkilere sahip olduğu, görsel olarak genel etkilerinin kağıtlarda sararma şeklinde ve mürekkepte renk koyulaşması ile solması ve diğer optik özelliklerinde meydana gelen değişiklikler şeklinde olduğu belirtilmiştir. Burada doküman incelemeci için tehlikeli olan görsel olarak birçok farklı mürekkepten oluşan bir belge ile karşılaştığı zaman, bu farklılıkların farklı tükenmez veya mürekkepli kalemlerden kaynaklanabileceğini düşünmek olacaktır (Vos, M.E., 1998).

İdealde bir belge üzerindeki farklı mürekkepleri ayırt etmede zarar vermeyen karşılaştırma teknikleri kullanılmalıdır. İnsan gözüne çok benzer görünmesine rağmen, spektrumun infrared bölgesinde ya da odaklanmış ve yoğunlaştırılmış görünür ışık altında incelendiğinde, mürekkeplerin aslında çok farklı oldukları belirlenebilir. Farklılığın derecesi mürekkebin kimyasal bileşimleri ile ilgilidir. Zarar vermeyen tekniklerle yapılan mürekkep incelemeleri sınırlıdır ve benzer mürekkepler (örneğin aynı üretici firmanın ürettiği mürekkepler) arasındaki ayırma gücü yetersiz kalmaktadır. Bu sebeple, belgeye zarar veren teknikler daha özenli karşılaştırmalar sağlaması açısından gerekli olmaktadır. Bu teknikler basit bir harf karakterindeki kalem çizgisinden alınan çok az miktardaki mürekkep örnekleri üzerinde uygulanabilir ve bu durum şüpheli dokümanın bütünlüğünü etkilemez. Bu teknikler boya bileşenlerini karşılaştırmada ve ayırt etmede kullanılmaktadır (Pearson, G. 2002).

Mürekkep bileşimleri kullanım amacına göre değişmektedir. Üretim esnasında bileşenleri değiştirilerek istenilen özelliklerde mürekkepler elde edilebilir. Bunlar, kuruma karakteristikleri, renk, maliyet, akışkanlık ya da ısı, ışık, su gibi dış etkenlere karşı direnç gibi özelliklerdir (Pearson, G. 2002).

İnce Tabaka Kromatografisi (İTK) yazı mürekkeplerinin karakterize edilmesinde oldukça bilgi veren bir teknik olmasından dolayı yaygın olarak kabul gören bir metottur. Söz konusu metot diğer tekniklerle karşılaştırıldığında, mürekkep farklılığının belirlenmesinde yüksek ayırım gücü ile neredeyse garantili bir metottur. Ancak ince tabaka kromatografisinin dezavantajı bu metotta mürekkebin kağıt üzerinden çözülmesi gerekmektedir ve bu durum her zaman mümkün olamamaktadır. İTK’da, geçmişte kullanılan kağıt yerine, durgun faz olarak örneğin cam, alüminyum ya da plastik bir levha üzerine ince bir tabaka halinde kaplanmış olan selüloz ya da silika gel kullanılmaktadır. Örnekler plağın alt kısmına yakın çizilen bir orijin çizgisi üzerine spotlanır. Levha daha sonra mobil faz içeren bir tanka neredeyse dikey pozisyonda yerleştirilir. Mobil fazın levha üzerinde belirli bir uzaklığa kadar yürümesine izin verilir ve incelenen örnek kendisi için karakteristik (belirleyici) olan bir mesafeye kadar hareket eder. Levha tanktan çıkarılır, kurutulur ve incelenir. Bir bileşiğin alıkonma faktörü, RF değeri, yüzeyde tutulma ve mobil faza bağlıdır ve bileşiğin belirlenmesinde kullanılabilir (Pearson, G. 2002).

Mürekkep örneğinin kağıt üzerinden uzaklaştırılması ve etkili bir çözücü sistemi kalitatif İTK analizlerinde yüksek ayırma gücü vermesi açısından önemlidir. Analizlerde amaçlanan büyük RF değerleri ile iyi ayrılmış renk bileşenleri ve başlangıç noktası (spotlanan nokta) üzerinde hiçbir renkli materyalin kalmamasıdır. Çözücü sistemlerini optimize etmek için daha önce yapılmış çok sayıda araştırma mürekkep bileşenlerinin tamamen ayrıştırılmasında kullanılabilmektedir (Pearson, G. 2002).

Brunelle ve arkadaşları araştırmalarında, etil asetat: mutlak etanol: saf su (75: 35: 30) ve n-butanol: etanol: saf su (50: 10: 15) mobil fazlarında, durgun faz olarak silika gel levha kullanıldığı takdirde mürekkepler için uygun bir ayrıştırıcı olduğunu göstermişlerdir (Pearson, G. 2002).

Kelly ve arkadaşları çalışmalarında, n-butanol: isopropanol: saf su (2: 1: 1) ve n-butanol: etanol: 10% oksalik asit (50: 10: 15) mobil fazları ile durgun faz olarak silika ve selüloz levha kullanıldığı takdirde mürekkeplerin beklendiği ölçüde ayrışacağını tespit etmişlerdir (Pearson, G. 2002).

Tappolet araştırmasında, etil asetat: etanol: saf su: (70: 35: 30) mobil fazının mavi ve siyah tükenmez kalem mürekkeplerini, metanol: n-propanol: l-petanol: saf su (2: 10: 26. 4) mobil fazının ise mavi ve kırmızı mürekkepleri ayrıştırmada etkili olduğunu tespit etmiştir (Pearson, G. 2002).

Mürekkep incelemelerinde, ince tabaka kromatografisinde ve kapiler elektroforez yönteminde kullanılan mürekkep örneğinden daha fazla örnek gerektirdiği için uzmanlar tarafından kullanılan ve yaygınlığı en az olan bir metot da infrared spektroskopisidir ve bu metot tükenmez kalem mürekkeplerinin ayrıştırılmasında sıvı mürekkeplerin ayrıştırılmasından daha kullanışlıdır (Fabianska, E. 2001).

Ülkemizde Türk Ticaret Kanunu ve Borçlar Kanununda kıymetli evraklar olarak tanımlanan çekler ve senetler adli davalarda sık karşılaşılan uyuşmazlık konularından birisini oluşturmaktadır. Söz konusu belgeler üzerinde özellikle miktar (değer) hanelerinde yapılan değişikliklerin belirlenebilmesi ve belge üzerinde sonradan herhangi bir ilave, karalama, lekeleme ve silme yapılıp yapılmadığının tespit edilmesi amacıyla doküman inceleme laboratuarlarında incelemeler yapılmaktadır. Bu incelemelerde mürekkep analizi önemli bir yer tutmaktadır. Bu nedenle uyuşmazlık konusunu oluşturan belgenin bulunduğu ortamın, mürekkebi ne derecede etkilediği ve mürekkebin belge üzerine ne zaman aktarıldığı (mürekkep yaşı) doküman incelemeciler için önemli bir husustur. Dünyada mürekkep üretiminde belirli bir standardın olmaması mürekkepler üzerinde yapılan araştırmalarda sonuca gidilmesini zorlaştırmaktadır.

KAYNAK:
Farklı Fiziksel Koşullar Altında Kalan Belgeler Üzerindeki Mavi Tükenmez Kalem Mürekkeplerinin Spektroskopik Yöntemler Ve İnce Tabaka Kromatografisiyle Analizi Disiplinlerarası Adli Tıp Anabilim Dalı Fizik İncelemeler ve Kriminalistik Yüksek Lisans Tezi, 2005 - Ankara

Bu makaleden kısa alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir :

"Doküman İncelemede Mürekkep Analizleri" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Özlem Karslı'e aittir ve makale, yazarı tarafından Türk Hukuk Sitesi (http://www.turkhukuksitesi.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.

Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak yazarının izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.


[Yazıcıya Gönderin] [Bilgisayarınıza İndirin][Arkadaşa Gönderin] [Yazarla İletişim]
Bu makaleye henüz okuyucu yorumu eklenmedi. İlk siz yorumlayın!
» Makale Bilgileri
Tarih
20-10-2012 - 20:12
(4207 gün önce)
Yeni Makale Gönderin!
Değerlendirme
Şu ana dek 1 okuyucu bu makaleyi değerlendirdi : 1 okuyucu (100%) makaleyi yararlı bulurken, 0 okuyucu (0%) yararlı bulmadı.
Okuyucu
4463
Bu Makaleyi Şu An Okuyanlar (1) :  
* Son okunma 6 saat 59 dakika 36 saniye önce.
* Ortalama Günde 1,06 okuyucu.
* Karakter Sayısı : 13535, Kelime Sayısı : 1609, Boyut : 13,22 Kb.
* 5 kez yazdırıldı.
* 2 kez indirildi.
* Henüz yazarla iletişime geçen okuyucu yok.
* Makale No : 1525
Yorumlar : 0
Bu makaleye henüz okuyucu yorumu eklenmedi. İlk siz yorumlayın!
Makalelerde Arayın
» Çok Tartışılan Makaleler
» En Beğenilen Makaleler
» Çok Okunan Makaleler
» En Yeni Makaleler
THS Sunucusu bu sayfayı 0,04749608 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.