Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Aktif Makale Çocuk Suçluluğunun Sosyolojik Boyutu

Yazan : Yusuf Yağbasan [Yazarla İletişim]
SOSYOLOG yusufyagbasan@gmail.com


ÇOCUK SUÇLULUĞUNUN SOSYOLOJİK BOYUTU





Sosyal bir varlık olan insan, her dönemde, her kültürde toplum düzenini sarsan davranışlar gösterebilmektedir. Suç olarak kabul edilen bu davranışlar, küçük ve resmi olmayan gruplarda o grubun kendi kurallarıyla; daha büyük ya da resmi kuramlarda kural, yönetmelik ve yasalarla; toplumda ise kınama, toplum dışına itme gibi geleneksel yollarla kontrol edilmeye çalışılır. Toplum kurallarını çiğneyenlere karşı çeşitli yaptırımlar uygularken, diğer yandan suçluluğun nedenlerini ortaya çıkartmaya çalışmakta ve önleme çarelerini aramaktadır1
Suç olgusu her geçen gün farklılıklar göstermektedir. Bu değişmeye paralel olarak çocuk suçluluğu dünü, bugünü ve yarınını açısından incelendiğinde suçluluk konusu içinde ayrı bir öneme sahip olduğu görülmüştür. Ruhsal, zihinsel fiziksel yönden tam bir olgunluğa erişmemiş toplum içindeki rol ve görevlerini tam olarak benimseyememiş çocukluk dönemi dediğimiz olgunun içinde yer alan bireylerin suç işleyip işlememesi ya da suçlu olup olmaması en az içinde bulunduğu gelişim evresi kadar karmaşıktır.
Çocukların işledikleri suçlar, sebep ve nitelik açısından erişkinlerin suçlarından farklıdır. Yani çocuk suçluluğu, hukuksal örüntüsünün dışında, psiko-pedagojik ve sosyal bir olgudur.
Tüm dünyada ve bizim ülkemizde çocukluk ve gençlik çağında işlenen suçlar devamlı bir gündem teşkil etmektedir. Çünkü mal aleyhine işlenen suçlar, adam öldürme ve cinsel suçlar başta olmak üzere 18 yaşından önce işlenen suçların devamlı artmakta olduğu görülmektedir.
Toplumların geleceği açısından hukukçular, toplum bilimciler, eğitimciler, yöneticiler ve suç bilimcileri çocuk suçluluğu, çocuk suçluluğunun nedenleri ve çocuk suçluluğunun önlenmesi konularında önemli çalışmalar yapmışlardır. Her araştırma sonuçlarıyla beraberinde bir takım soruları da içinde barındırmıştır. Zira zamana karşı bilim yarışmaktadır. Gelişen ve değişen dünya beraberinde değişen değer yargılarını, ahlak kurallarını, hızlı ve düzensiz kentleşmeyi, artan nüfusu, ekonomik bunalımları, göçleri, hızla gelişen bilgi teknolojisini ve yanlış kullanıldığında oluşan sorunları da beraberinde getirmektedir.
Çocuk suçluluğu incelenirken, çok farklı profillerden ele alınıp, en son aşamada da “Suçlu çocuğun eğitilip iyileştirilerek topluma kazandırılması” işlemiyle devam eden süreç ortaya koyulmalıdır. Başka bir ifadeyle zinciri oluşturan halkalar tek tek incelenmelidir.
Toplumun en küçük bireyi olan ve temel yapısını oluşturan çocukların, iyi bir şekilde yetiştirilmesi ve dış etkenlerden korunması toplumun geleceği açısından büyük önem taşımaktadır. Toplumun sağlam temeller üzerinde ileriye yönelik gelişimi, toplumun özünü oluşturan çocukların gelişimi, eğitimi ve korunması ile ilgilidir2 İnsanların üzerinde ittifakla anlaştıkları tek konu ise çocukların toplumun geleceği olduğu gerçeğidir. Bütün toplumlar varlıklarını korumak ve devam ettirmek isteğindedirler. Bu sebeple toplumlar, kendilerini oluşturan yapı içerisinde varlıklarını tehlikeye sokan eylemlerle karşılaştıklarında, bu eylemleri cezalandırma yolunu seçerler. Bu yönü ile ceza, toplumun düzenini bozan davranışların bir daha yaşanmaması veya en az seviyede karşılaşılması için yazılı ve yazısız kurallarla önceden belirlenmiş yaptırımlardır.
Tarih boyunca tüm toplumlarda suç kavramı, sosyal bir gerçeklik olarak varlığını korumuş, toplumsal gelişim ve değişimle birlikte suçların algılanış biçimleri, suç türleri, suç işleyen bireye karşı gösterilecek tavır ve yaklaşımlarda değişmiştir. Geçmişi iyi bir şekilde incelendiği takdirde, birçok suçlunun suç işlemeye daha küçük yaşlardan başladığı ve bu şekilde zaman içerisinde elde edilen tecrübelerle gerçek suçlu tiplerinin ortaya çıktığı görülmektedir.
Toplumdaki suç olgusunun tamamen ortadan kaldırılması mümkün bulunmamakla birlikte suçluluk ve suçlularla mücadele edebilmenin ve bunu azaltabilmenin başlıca çaresi çocuk suçluluğunun önlenmesine yönelik tedbirlerin alınması olduğu kabul edilen bir gerçektir. Bu bağlamda toplumun geleceğini emanet edeceği çocukların, suça yönelmesinde hangi nedenlerin etkili olduğunun tespiti önem arz etmektedir.
Bu nedenle toplumlar, içinde bulundukları koşullara göre sürekli bir değişim ve gelişim içerisindedir. Bu değişim ve gelişime paralel olarak kurallar da değiştiğinden suç olgusunda da farklılıklar görülmektedir. Çocuk suçluluğu genelde suçluluk konusu içinde ayrı bir öneme sahiptir. Ruhsal, zihinsel, fiziksel yönden tam bir olgunluğa erişmemiş toplum içindeki rol ve görevlerini henüz kavrayamamış olarak nitelendirebileceğimiz ergenlik çağındaki çocukların suç işlemesi toplumları suç ve suçluluk konusu üzerinde ayrı bir dikkatle eğilmeye itmiştir.
Ergenlik çağındaki bu hızlı gelişmenin yarattığı dengesizliğin bilgi ve deneyim eksikliğiyle de bir arada bulunması, gencin sosyal normlara uyum göstermesini büyük ölçüde zorlaştırır. Aynı zamanda çevresinden toplumsal kabul bekleyen genç, beğenmediği bazı toplum kurallarını yeniden düzenlemeyi düşünür. Eğer bu bağımsız olma duygularına toplumdan olumlu bir yaklaşım olmazsa çocukların suça yöneldikleri görülmektedir.
Diğer taraftan değişen değer yargıları, ahlak kurallarının yarattığı karmaşa, hızlı ve düzensiz kentleşme ve sanayileşme, göçler, ekonomik bunalımlar gibi sosyoekonomik ve kültürel kaynaklı nedenler ailedeki alkolizm, yoksulluk, ailenin parçalanması, çocuk sayısı, eşler ve çocuklar arasında çatışma olması, aile fertlerinin yaşamlarını sürdürmek için gerekli olan temel gereksinimlerini karşılayamaması da ergeni suça iten etkenler arasında sayılabilir.
Psikolojik ve fizyolojik gelişimini tamamlamamış küçüklerin işlediği suçlar ile yetişkinlerin işlemiş olduğu suçlar, dış görünüşleri itibariyle aynı olsa dahi, onları suç işlemeye yönelten veya onlara suç işleten nedenler çok çeşitlidir. Kişisel ve sosyal nedenlerin yanı sıra birçok kuvvetli ya da zayıf nedenler birleşerek çocukları suça sürüklemektedir.
Çocukluk ve gençlik çağında işlenen suçlar bütün dünyada en çok tartışılan toplum sorunlarından biri olmaktadır. Genel olarak onsekiz yaşından önce işlenen suçların hızla yaygınlaştığı görülmektedir. Daha da önemlisi suçluluk oranındaki yükseliş, gençlik nüfusunun artış oranından daha hızlı olmaktadır. Çocuk ve gençlerin yasadışı ve topluma karşı suçları ülkeden ülkeye çeşitlilik göstermekle birlikte her yerde mal aleyhine suçlar, adam öldürme ve cinsel suçlar başta gelmektedir.
Günümüzde suç ve çocuk suçluluğu problemi, tek nedenle açıklanamayacak kadar karışık ve evrensel bir boyut kazanmıştır. Çocuk suçluluğunu önleyici programlar, mevcut suçları önlemede ya yeterli donanıma sahip değildir ya da yeterli donanıma sahip olsalar bile uygulamada bazı aksaklıklar nedeniyle istenilen başarı yakalanamamaktadır. Gelişmekte olan birçok ülke bu problemle ya çok az ilgilenmekte ya da ilgilenmemektedir. Bu nedenle, uluslararası iş birliğine dayalı programlar yetersiz kalmaktadır. Gelişmiş ülkeler çocuk suçluluğunu önlemeye yönelik programlar uygulamaktaysa da bu programların genel etkileri var olan sorunu çözmekte yetersiz kalmaktadır. Uluslararası yeterli verinin olmaması sorunun çözümünde bir engeldir.
Araştırmamıza konu olan çocuk suçluluğunun toplumsal nedenleri ve cezai sorumluluğu adlı çalışmaya sevk eden birden fazla neden vardır. Bu nedenle çocuk suçluluğuna neden olan faktörleri ortaya çıkarmak ve çocukları topluma kazandırmak için alınması gereken tedbirleri ortaya koymaktır. Öncelikle çocuk olarak kabul gören 18 yaşın altındaki kişiler bir suç işlediği zaman hangi hukuki yaptırıma neden olduğu işlemiş olduğu zamanda ki yaş grubu incelenecektir. 12 yaşını doldurmamış bir çocuğun cezai sorumluluğu yoktur. 12 yaşını doldurmuş her çocuğun hukuki kurallara uymadığı zaman cezai sorumluluğu vardır. Fakat işlemiş olduğu suça göre de bir denetim ve gözetim altında tutulması söz konusudur. Bunun yanında çocuk 15 yaşını ve ya 18 yaşını doldurmamışsa da yine işlemiş olduğu zamana göre hangi yaş grubunda bulunuyorsa da ona göre bir hukuki yaptırımı söz konusudur. Ülkemizde geçmişe dönük istatistikî veriler sağlıklı bir şekilde kayıt altına alınamadığından birçok değişken incelenememiş veya günümüzdeki verilerle karşılaştırma yapılamamıştır. Çocukların işlemiş olduğu bazı suçlar, mağduriyetin giderilmesi, kişi tarafından affedilmesi gibi nedenlerden resmi kayıt altına alınamadığından gerçekte ne kadar çocuk suçluluğu olduğu bilinememektedir.
Kaynakça
1KANER, S., Suçluluğu Açıklayan Yaklaşımlar, A.Ü.Eğitim Bilimleri Dergisi Sayı 11,Ankara, 1993.
2SEVÜK, H.Y., Uluslar Arası Sözleşmelerdeki İlkeler Açısından Çocuk Suçluluğu İle Mücadele,
İstanbul, 1998, s.1.




YUSUF YAĞBASAN (Sosyolog)


Sungurlu Cumhuriyet Başsavcılığı Denetimli Serbestlik

Müdürlüğü





 


Bu makaleden kısa alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir :

"Çocuk Suçluluğunun Sosyolojik Boyutu" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Yusuf Yağbasan'e aittir ve makale, yazarı tarafından Türk Hukuk Sitesi (http://www.turkhukuksitesi.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.

Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak yazarının izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.


[Yazıcıya Gönderin] [Bilgisayarınıza İndirin][Arkadaşa Gönderin] [Yazarla İletişim]
Bu makaleye henüz okuyucu yorumu eklenmedi. İlk siz yorumlayın!
» Makale Bilgileri
Tarih
10-05-2012 - 08:18
(4371 gün önce)
Yeni Makale Gönderin!
Değerlendirme
Şu ana dek 2 okuyucu bu makaleyi değerlendirdi : 2 okuyucu (100%) makaleyi yararlı bulurken, 0 okuyucu (0%) yararlı bulmadı.
Okuyucu
6611
Bu Makaleyi Şu An Okuyanlar (1) :  
* Son okunma 4 saat 24 dakika 1 saniye önce.
* Ortalama Günde 1,51 okuyucu.
* Karakter Sayısı : 9592, Kelime Sayısı : 1112, Boyut : 9,37 Kb.
* 6 kez yazdırıldı.
* 1 kez arkadaşa gönderildi.
* 7 kez indirildi.
* 1 okur yazarla iletişim kurdu.
* Makale No : 1469
Yorumlar : 0
Bu makaleye henüz okuyucu yorumu eklenmedi. İlk siz yorumlayın!
Makalelerde Arayın
» Çok Tartışılan Makaleler
» En Beğenilen Makaleler
» Çok Okunan Makaleler
» En Yeni Makaleler
THS Sunucusu bu sayfayı 0,04489207 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.