Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Aktif Makale Yeni Türk Ticaret Kanunu'na Göre Anonim Şirketlerle İlgili Ön Bilgiler

Yazan : Av. Yuda Reyna - Av. Süzet Anjel [Yazarla İletişim]
Avukat

Yazarın Notu
İstanbul Barosu Dergisi Kasım-Aralık 2011 Sayısında yayımlandı.

01.07.2012 Tarihinde Yürürlüğe girecek YENİ TÜRK TİCARET KANUNU’nun
Anonim Şirket ile ilgili Ön Bilgiler


Kanun No : 6102
Kabul Tarihi : 13.01.2011
Resmi Gazetede Yayınlanma Tarihi : 14.02.2011
Yürürlük Tarihi : 01.07.2012

BAŞLANGIÇ
1 Ocak 1957 tarihinden beri yürürlükte bulunan 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nu yeni baştan değiştiren ve çok özel hükümleri ihtiva eden 6102 sayılı TÜRK TİCARET KANUNU 14.02.2011 tarihli resmi gazetede yayınlanmış bulunmaktadır.
Kanun 1535 maddeden ibarettir. Eski kanun 1475 maddeden oluşmaktaydı. Kanunun uygulanmasına açıklık getiren 6103 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki 44 maddelik kanun, ana kanunla birlikte 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe girecektir.
Açıklandığı üzere kanun çok geniş kapsamlıdır. Konumuz, anonim şirketler olup, Türk Ticaret Kanunu 329-563 maddelerini kapsamaktadır.
Bu yazının gayesi, anonim şirketlerin yeni kanundaki görünümlerini basit bir şekilde özetlemekten ibarettir.

ANONİM ŞİRKETLER

KURULUŞ VE BORÇTAN SORUMLULUK
Anonim şirketlere ait kuruluş mukavelesi noter huzurunda imzalanır. Şirket kurucuları Anonim Şirket kurma konusundaki iradelerini ve sermayenin tamamını taahhüt ettiklerini noter huzurunda beyan ederler. Bu beyan noter şerhi ile onaylanır. ( TTKm.341) Böylece şirket ön kuruluşunu tamamlamış olur. Kesin kuruluş, ön kuruluşu izleyen 30 gün içinde Ticaret siciline tescil ve ilan ile sağlanmış olur. Bu tescil ile şirket tüzel kişilik kazanacaktır.
Anonim Şirketlerin bir bölümü Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nın yayınlayacağı bir Tebliğ’e göre belirtilmiş olan faaliyet alanları çerçevesinde Bakanlığın izni ile kurulabileceklerdir. Sözleşme değişiklikleri de aynı şekilde Bakanlığın iznine tabii olacaktır.
Mevcut kanunda işletme konusunun net ve açık olarak belirtilmesi gerekliyken yeni kanun bu hususta bir değişiklik getirmiş, kanunen yasaklanmamış olan her türlü ekonomik amaç ve konular için Anonim Şirketin kurulmasına olanak sağlamıştır.
Esas sözleşmede özetle şunlar yer alır:
- Ünvan, merkez
- Şirketin işletme konusu
- Şirketin sermayesi ile her payın itibarî değeri, ödenme şekli
- Hisselerim cinsleri, devir sınırlamaları, imtiyazlar
- Paradan başka sermaye olarak konan haklar ve ayınlar
- Kuruculara, yöneticilere, Yönetim kuruluna ve diğer kimselere şirket karından sağlanacak menfaatler
- Yönetim kurulu üye sayısı ve imza yetkisi
- Genel kurulların toplantı daveti ve oy hakları
- Şirketin süresi
- İlanların şekli
- Taahhüt edilen sermaye payının türü ve miktarı
- Hesap dönemi
Esas sözleşme yazılı olmalı ve kurucu imzaları noterce onaylanmış olmalıdır.
Bundan başka, kurucular noterde, kurucular beyanı adı verilen bir beyan imzalarlar. Bu beyanda, ayni sermaye konuluyor, bir ayın ya da işletme devralınıyorsa, bunlara verilecek karşılığın uygunluğuna; bu tür sermayenin ve devralmanın gerekliliğine, bunların şirkete olan yararlarına ilişkin belgeli, gerekçeli ve kesin ifadeli açıklamalar yer alır. Ayrıca, şirket tarafından iktisap edilen menkul kıymetlerle, bunların iktisap fiyatları, söz konusu menkul kıymetleri çıkaranların son 3 yıllık, gereğinde konsolide finansal tablolarının değerlemelerine ve çözümlenmelerine ilişkin bilgiler, şirketin yüklendiği önemli taahhütler, makina ve benzerleri malların ve herhangi bir aktif değerin alımına ilişkin bağlantılar, fiyatlar, komisyonlar ile her türlü borçlar, emsalleriyle karşılaştırılarak, açıklanır. Bunun yanında kuruculara tanınan menfaatler de gerekçeleriyle beyanda yer alır.
Kuruluş nakdi veya ayni olsun, kurucular kuruluş beyanı vermekle yükümlüdür. Bu beyan denetimin vazgeçilmez parçasıdır. Gerçeğe uygun olmadığı takdirde cezai-hukuki sorumluluğu vardır. Raporu bütün kurucular birlikte imzalayıp verir. Vekaleten imzalanması mümkün değildir. Ancak yardım alınması mümkündür. Rapor, denetçiye verilir. Denetçinin incelemesinden sonra, Sicil Müdürü inceler ve dosyada saklar. Beyanda işlem denetçisine ödenen ücretler de açıklanır. Beyanın bu denli geniş kapsamlı olmasının sebebi, yolsuzlukları önlemek, denetimi kolaylaştırmaktır.
Şirketin kuruluşuna ait denetleme raporu:
6102 sayılı yeni kanundaki önemli bir yeniliktir. Bu rapor, bir veya birkaç işlem denetçisi tarafından verilir. İşlem denetçisi bu raporda payların tamamen taahhüt edildiğini, en az ödeme tutarının bankaya yatırıldığını ve banka mektubunun mevcut olduğunu ve her şeyin gerçeğe uygun cereyan ettiğini raporunda açıklar. Bu rapor olmadan şirket tescil ve ilan edilemez.
Sonuç olarak şirketin kuruluşuna ait belgeler şunlardan ibarettir: (TTKm336)
- Ana sözleşme
- Kurucular beyanı
- Değerleme raporları
- Kurucular ve diğer kişilerle yapılan ve kuruluşla ilgili olan sözleşmeler
- İşlem denetçisi raporu ve ekleri
Anonim Şirketler, (amme borçları hariç) borçlarından dolayı yalnız şirketin mal varlığı ile sorumludur. Pay sahipleri, sadece taahhüt ettikleri sermaye payları ile doğrudan doğruya şirkete borçludurlar ve şirket borcunu ödemeyen paydaşı icraen takip edebilir.
Şirketin kanuni temsilcisi ve yöneticisi durumunda olan pay sahipleri ise, Amme borçlarından dolayı, şirketten tahsil edilemeyen veya tahsil imkanı olmadığı anlaşılan borçlardan dolayı şahsi mal varlığıyla sorumludur.(6183 sayılı Kanun Mükerrer madde 35) Aynı konuda VUKm10’da tüzel kişilerin kanuni temsilcilerinin sorumluluğu açıklanmaktadır.

KURUCULAR
Şirketin kurucuları, şirket sermayesi için bir pay taahhüt ederek esas sözleşmeyi imzalayan gerçek veya tüzel kişilerdir. Yani tüzel kişiliğe haiz olan başka bir anonim şirket, bir dernek veya bir vakıf dahi Anonim Şirketin kurucusu olabilir.
Eski kanunda Anonim Şirket kuruluşunda en az 5 kişi gerekmekte iken, yeni kanun kurucular için bir veya birden fazla kişinin yeterli olacağını belirterek bir yenilik yaratmıştır. Bu açıklamaya göre Anonim Şirket bir tek kurucu ile dahi kurulabilmekte olup, buna “TEK KİŞİLİK ANONİM ŞİRKET” adı verilir.



TEK KİŞİLİK ANONİM ŞİRKET
Yeni kanunun en çarpıcı özelliği tek kişilik anonim şirket kurulmasına izin vermiş olmasıdır. Kanunun 338. maddesine göre Anonim Şirket kurulabilmesi için pay sahibi olan bir veya birden fazla kişinin mevcut olması yeterlidir. Şöyle ki, yeni kanunda bir kişilik, iki kişilik, üç kişilik vs. şeklinde Anonim Şirket kurulabilecektir. Tek paylı Anonim Şirketler binlerce personele ve kalabalık bir yönetim kuruluna sahip olabilirler.
Bir şirket, birden fazla kişi ile kurulmuş ve zaman içinde hisselerin tek kişide toplanması sebebiyle tek kişilik anonim şirkete dönüşmüş olabilir. Kanunun 338. maddesinde bu konuda acele davranılarak pay sahibinin bir kişiye düştüğü hususunun 7 gün içinde yönetim kuruluna yazı ile bildirilmesini ve yönetimin de bu yazıyı aldığı tarihten itibaren 7 gün içinde şirketin tek kişilik anonim şirket olduğunu tescil ve ilan ettirmesi gerektiği belirtilmektedir.
Tek pay sahibinin adı, ünvanı, yerleşim yeri ve vatandaşlığı da tescil ve ilan ettirilir.

SERMAYENİN ÖDENMESİ
Nakdi Sermaye: Eski kanunda anonim şirketin sermayesi asgari 50.000 TL idi. Yeni kanunda bu rakam halka açık olmayan şirketler için aynen korunmuştur. Fakat kayıtlı sermaye sistemini kabul eden ve halka açık olmayan anonim şirketlerde başlangıç sermayesi 100.000 TL’den az olamaz. En az sermaye tutarı Bakanlar Kurulu’nca arttırılabilir.
Şirket sermayesinin %25’i kuruluş anında nakden ödenerek bankaya yatırılır ve bu ödeme banka mektubu ile ispatlanır. Bakiye %75, şirketin tescili tarihinden sonraki 24 ay içinde ödenir.
Ayni Sermaye: Şirket sermayesi nakit olabildiği gibi ayni de olabilir. Ayni sermayenin, üzerinde herhangi bir ayni hak, haciz ve tedbir bulunmayan bir varlık olması gerekmektedir. Ayrıca nakden değerlendirilebilen veya devrolunan fikri mülkiyet hakları, sanal ortamlar dahil malvarlığı unsurları ayni sermaye olarak konulabilir. Hizmet edimleri, kişisel emek, ticari itibar ve vadesi gelmemiş alacaklar sermaye olamaz.
Konulan ayni sermaye ile kuruluş sırasında devralınacak işletmelere ve ayınlara, şirket merkezinin bulunacağı yerdeki asliye ticaret mahkemesince atanan bilirkişilerce değer biçilir. Sermaye olarak alacak konuluyorsa, varlığı ve değeri bu rapor ile belirlenir.



PAY SAHİPLERİNİN ŞİRKETE BORÇLANMA YASAĞI
Sermayeye iştirak edilmesinden doğan borç hariç, pay sahipleri şirkete borçlanamaz. Pay sahibinin şirket dışındaki işletmesiyle ortağı olduğu şirket arasında yapılan ticari işlemden doğan borç da hariçtir. Maddeye aykırı olarak borçlananlar 300 günden az olmamak üzere ADLİ PARA CEZASI’na mahkum olurlar. Bu kanundan önce edinilmiş borçlar, 3 yıl içinde nakden ödenerek kapatılacaktır. Kapatılmazsa, yukarıdaki ceza uygulanır. ( TTkm562/5-c )
Yönetim kurulu üyesi ve yakınları, kendisinin ve söz konusu yakınlarının ortağı oldukları şahıs şirketleri ve en az %20’sine katıldıkları sermaye şirketleri, şirkete nakit veya ayın borçlanamazlar. Aksi hâlde, şirkete borçlanılan tutar için şirket alacaklıları bu kişileri, şirketin yükümlendirdiği tutarda şirket borçları için doğrudan takip edebilirler. Mevcut borç varsa, 3 yıl içinde nakdi ödeme ile tasfiye edilmesi şarttır aksi halde borçlananlar aynı şekilde 300 günden az olmamak üzere ADLİ PARA CEZASI’na mahkum olurlar.

YÖNETİM KURULU
Yönetim Kurulu, anonim şirketin bir organıdır. Kuruluş mukavelesi ile veya genel kurul tarafından seçilir. En fazla 3 yıl görevde kalırlar. Aksine hüküm yoksa, aynı üyeler tekrar seçilebilirler.
Yönetim Kurulu üyelerinin pay sahibi olmaları şart değildir. Pay sahipleri dışında kalan kişiler de yönetim kurulu üyeliğine seçilebilirler.
6762 sayılı yürürlükteki kanunun 312. maddesine göre, yönetim kurulu pay sahibi aza ortaklardan teşekkül eder. Pay sahibi olmayan bir kimse yönetim kuruluna seçilmiş olursa, pay sahibi sıfatını kazandıktan sonra göreve başlayabilir.
Yönetim kurulu üyelerinin 6762 sayılı kanunun 313. maddesi gereği şirkete hisse senedi tevdii mecburiyeti vardı. Oysa yeni kanunda bu mecburiyet kalkmıştır.
Mevcut kanunda yönetim kurulu en az 3 kişiden oluşabiliyorken yeni kanunda bu hususta yeni bir düzenleme getirilerek kişi sayısı şartı kaldırılmıştır. Yönetim kurulu en az BİR veya daha fazla kişiden oluşabilir. Ancak temsile yetkili en az 1 üyenin yerleşim yerinin Türkiye olması ve T.C uyruklu olması şarttır.
Yönetim Kurulu’na tüzel kişi seçilirse, tüzel kişiyle birlikte, tüzel kişi adına, tüzel kişi tarafından belirlenen, sadece bir gerçek kişi de tescil ve ilan olunur ve şirketin internet sitesinde hemen açıklanır. Tüzel kişi adına sadece tescil edilmiş bu kişi toplantılara katılıp oy kullanabilir.
Yönetim kurulu üyelerinin ve tüzel kişi adına tescil edilecek gerçek kişinin tam ehliyetli olmaları şarttır. Yönetim kurulu üyelerinin en az dörtte birinin yüksek öğrenim görmüş olması zorunludur. Tek üyeli yönetim kurulunda bu zorunluluk aranmaz.
Esas sözleşmede yetki varsa, belirli pay sahiplerine ve azlığa Yönetim kurulunda temsil edilme hakkı tanınabilir. Yine esas sözleşmede yer alması şartı ile, yönetim kurulu üyeliği için aday önerme hakkı tanınabilir. Genel kurul tarafından yönetim kurulu üyeliğine önerilen adayın veya bu hakkın tanındığı gruba ve azlığa mensup adayın haklı bir sebep bulunmadığı takdirde üye seçilmesi zorunludur. Halka açık anonim şirketlerde bu şekilde seçilecek üyeler, yönetim kurulu üye sayısının yarısını aşamaz. Yönetim kurulunda temsil edilme hakkı tanınan paylar imtiyazlı sayılır.
Herhangi bir sebeple bir üyelik boşalırsa, yönetim kurulu, kanuni şartları haiz birini, geçici olarak yönetim kurulu üyeliğine seçip ilk genel kurulun onayına sunar.
Yönetim kurulu üyelerinden birinin iflasına karar verilir veya ehliyeti kısıtlanır ya da üyelik için gerekli kanuni şartları yahut esas sözleşmede öngörülen nitelikleri kaybederse, bu kişinin üyeliği, herhangi bir işleme gerek olmaksızın kendiliğinden sona erer.
Gündemde ilgili bir maddenin bulunması, gündemde madde bulunmasa bile haklı bir sebebin varlığı hâlinde, yönetim kurulu üyeleri, genel kurul kararıyla her zaman görevden alınabilirler. Görevden alınan üyenin tazminat hakkı saklıdır.
Şirket mukavelesinde yazılı olmak şartıyla, yönetim kurulu, yönetimi kısmen veya tamamen, bir veya birkaç yönetim kurulu üyesine veya 3ncü kişiye devretmeye yetkilidir. ( TTKm367 )
Devir konusunu açıklayan ve şirketin yönetimini düzenleyen bir iç yönerge yönetim kurulu tarafından hazırlanıp yürürlüğe konulur. Pay sahiplerine ve alacaklılara bu iç yönerge hakkında yazılı bilgi verilir. Yönetim Kurulu Ticari Mümessiller ve Ticari Vekiller tayin edebilir.
Esas sözleşmede aksine hüküm yoksa veya yönetim kurulu tek kişiden oluşmuyorsa temsil yetkisi çift imza ile kullanılmak üzere yönetim kuruluna aittir. Yönetim Kurulu temsil yetkisini bir veya daha fazla Murahhas üyeye veya müdür olarak 3. kişilere devredebilir. Bununla birlikte en az bir yönetim kurulu üyesinin temsil yetkisini haiz olması şarttır. ( TTKm370 )
Temsile yetkili olanlar, şirketin amacına ve işletme konusuna giren her tür işleri ve hukuki işlemleri, şirket adına yapabilir ve bunun için şirket unvanını kullanabilirler. Temsile yetkili olanların, 3. kişilerle, işletme konusu dışında yaptığı işlemler de şirketi bağlar. 3. kişinin bunu bilebilecek durumda olması bu durumun istisnasıdır. Temsil yetkisinin sınırlandırılması, iyi niyet sahibi 3. kişilere karşı hüküm ifade etmez. Ancak, merkez ve şube ile ilgili sınırlama tescil ve ilan edilmişse geçerlidir. Sözleşmeye aykırı işlem yapılmasında iyi niyetli 3. kişilerin şirkete başvurmaları mümkündür. Temsile veya yönetime yetkili olanların, görevlerini yaptıkları sırada işledikleri haksız fiillerden şirket sorumludur. Şirketin rücû hakkı saklıdır.
Şirket adına imza yetkisini haiz kişiler şirketin unvanı altında imza atarlar. Şirket tarafından düzenlenecek belgelerde şirketin merkezi, sicile kayıtlı olduğu yer ve sicil numarası yazılır.
Yönetim kurulu, temsile yetkili kişileri ve bunların temsil şekillerini gösterir kararının noterce onaylanmış suretini, tescil ve ilan edilmek üzere ticaret siciline verir. Tescilden sonra, bu hususta herhangi bir hukuki sakatlık varsa, şirket tarafından 3. kişilere, ancak sakatlığın bunlar tarafından bilindiğinin ispat edilmesi şartıyla ileri sürülebilir.
Yönetim kurulu, genel kurul yetkisi dahilinde bırakılmış bulunanlar dışında, şirketin işletme konusunun gerçekleştirilmesi için gerekli olan her çeşit iş ve işlemler hakkında karar almaya yetkilidir.
Sözleşmede aksine ağırlaştırıcı bir hüküm yoksa, Yönetim kurulu üye tam sayısının çoğunluğu ile toplanır ve kararlarını toplantıda hazır bulunan üyelerin çoğunluğu ile alır. Bu kural yönetim kurulunun elektronik ortamda yapılması hâlinde de uygulanır. Yönetim kurulu üyeleri birbirlerini temsilen oy veremezler ve toplantıya vekil aracılığıyla da katılamazlar. Oylar eşit olduğu takdirde o konu gelecek toplantıya bırakılır. 2. toplantıda da eşitlik olursa söz konusu öneri reddedilmiş sayılır. Kararların geçerli olabilmesi yazılıp imza edilmiş olma şartına bağlıdır. ( TTKm390 )

ŞİRKETİN SİGORTALANMASI
Edindiğimiz bilgilere göre, bugün ülkemizde 100bin civarında Anonim Şirket mevcuttur.
Ticari hayatta riskler çoğalmış ve rakamlar büyümüştür. Şirketlerin yönetimini üstlenenler yaptıkları işlemlerden dolayı büyük riskler altındadırlar.
Bir yönetici, şirketin lehine ve menfaatine düşündüğü bir işlemi iyi niyetle gerçekleştirirken bu işlemden dolayı önceden düşünülemeyen bir risk, bir hata meydana çıktığında bunun sorumluluğu altından kalkamaz. Bu bakımdan bu risklere karşı sigortalanmak ihtiyacı kaçınılmaz duruma gelmiştir.
Günümüzde risklerin erken çözülebilmesi konusunda çalışan özel şirketler kurulmuştur. Nitekim aynı konuda yeni kanunun 378. maddesinde şirketlerin riskin erken saptanması komitesi adı altında, şirketin varlığını, gelişmesini ve devamını tehlikeye düşüren sebeplerin erken tespiti, önlemler ve çareler aranması için uzman bir komite kurularak yönetim kuruluna iki ayda bir rapor vererek tehlikeleri belirtmesi öngörülmüştür.
Yönetim kurulu üyelerinin, görevlerini yaparken kusurlarıyla şirkete verebilecekleri zarar, şirket sermayesinin %25’ini aşan bir bedelle sigorta ettirilmiş ise, bu husus halka açık şirketlerde Sermaye Piyasası Kurulu’nun ve ayrıca pay senetleri borsada işlem görüyorsa borsanın bülteninde duyurulur. ( TTKm361 )

ŞİRKETİN DENETLENMESİ
Halen uygulanan 6762 sayılı kanunda 347. maddede MURAKIP’lık bir organ olarak yer almaktadır. Maddeye göre, Anonim Şirketlerde 5’ten fazla olmamak üzere bir veya daha fazla murakıp bulunur. Pay sahibi olan veya olmayanlar da murakıp olabilirler. Hatta tek murakıbın T.C uyruklu olması, birden çok murakıp varsa yarısından bir fazlasının T.C uyruklu olması şartı mevcuttur.
Mevcut uygulamada murakıplar başlangıçta kuruluş mukavelesi, sonradan genel kurul kararı ile seçilip, şirket mukavelesi veya genel kurul kararı ile birlikte tescil ve ilan edilerek göreve başlamaktadırlar.
6102 sayılı yeni kanunda m397’de ise, organ olarak murakıplığa yer verilmemiştir. Murakıplık yerine DENETÇİ adı ile yeni bir oluşum kanunda yer almıştır. Bunlar 3 çeşittir:
İşlem Denetçisi, şirketin kuruluşunu, işleyişini, sermaye artırımını, indirimini menkul kıymet ihracını v.s inceleyip rapor verir.
Denetçi, şirketin finansal raporlarıyla, yönetim kurulu raporlarını uluslararası denetim standartlarına göre denetler. TÜRMOB (Türkiye SMMM-YMM odalar birliği) tarafından bir yönetmelik hazırlanacaktır. Bu konuda tüzel kişiliği haiz bir kurul kurulacaktır. Bu kurul oluşuncaya kadar denetçileri San. Ve Tic. Bakanlığı denetler.
Özel Denetçiler, bunların dışında bazı konular için taraflarca veya mahkeme tarafından seçilmiş denetçilerdir. Bu madde 01.01.2013 tarihinde yürürlüğe girecektir.
Denetçi, şirket genel kurulunca; topluluk denetçisi ise ana şirketin genel kurulunca seçilir.
Denetçinin, her faaliyet dönemi ve her hâlde görevini yerine getireceği faaliyet dönemi bitmeden seçilmesi şarttır. Seçimden sonra, yönetim kurulu, denetleme görevini hangi denetçiye verdiğini ticaret siciline tescil ettirir ve Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi ile internet sitesinde ilan eder.
Denetçi olabilecek kişiler:
Ortakları, yeminli mali müşavir veya serbest muhasebeci mali müşavir unvanını taşıyan bir bağımsız denetleme kuruluşu olabilir.
Orta ve küçük ölçekli anonim şirketler, bir veya birden fazla yeminli mali müşaviri veya serbest muhasebeci mali müşaviri denetçi olarak seçebilirler.
Denetçi olamayacak kişiler:
Denetlenecek şirkette pay sahibiyse, denetlenecek şirketin yöneticisi veya çalışanıysa, denetlenecek şirketle bağlantısı olan bir firmada kanuni temsilci, yönetim kurulu üyesi, yönetici veya sahibiyse ve bunlarda %20’den fazla paya sahipse veya akrabalık ilişkisi varsa, son 5 yıl içinde denetçilik faaliyeti gelirinin %30’dan fazlası denetlenecek şirketten elde edilmişse şirkete denetçi olunamaz.
Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği, katlanılması güç bir durum ortaya çıkacaksa yasağın kaldırılması için belli bir süreyle sınırlı olarak onay verebilir.
Bir bağımsız denetleme kuruluşunun, bir şirketin denetlenmesi için görevlendirdiği denetçi 7 yıl arka arkaya o şirket için denetleme raporu vermişse, o denetçi en az 2 yıl için değiştirilir.
Denetçi, denetleme yaptığı şirkete, vergi danışmanlığı ve vergi denetimi dışında, danışmanlık veya hizmet veremez, bunu bir yavru şirketi aracılığıyla yapamaz.
Denetçinin sır saklama yükümlülüğü:
Denetçi, işlem denetçisi ve özel denetçi, bunların yardımcıları ve bağımsız denetleme kuruluşunun denetleme yapmasına yardımcı olan temsilcileri, denetimi dürüst ve tarafsız bir şekilde yapmak ve sır saklamakla yükümlüdürler. Faaliyetleri sırasında öğrendikleri, denetleme ile ilgili olan iş ve işletme sırlarını izinsiz olarak kullanamazlar. (TTKm404)
İhmali bulunan kişiler hakkında, verdikleri zarar sebebiyle, her bir denetim için 100.000 TL’ye, pay senetleri borsada işlem gören anonim şirketlerde ise 300.000 TL’ye kadar tazminata hükmedilebilir. Bu hükümlerden doğan tazmin yükümü sözleşme ile ne kaldırılabilir ne de daraltılabilir.
Denetçi, yapılan denetimin türü, kapsamı, niteliği ve sonuçları hakkında, gereken açıklıkta, anlaşılır, basit bir dille yazılmış ve geçmiş yılla karşılaştırmalı olarak hazırlanmış, finansal tabloları konu alan bir rapor düzenler.
Şirket ile denetçi arasında doğan görüş ayrılıkları hakkında, yönetim kurulunun veya denetçinin istemi üzerine şirketin merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesi dosya üzerinden karar verir. Karar kesindir. Dava giderlerinin borçlusu şirkettir.
Denetçi, şirketin hâkim şirketle veya topluluk şirketleriyle ilişkileriyle ilgili olarak sınırlı olumlu görüş veya kaçınma yazısı yazmışsa veya yönetim kurulu, şirketin topluluk tarafından kayba uğratıldığını ve bunlar dolayısıyla denkleştirme yapılmadığını açıklamışsa herhangi bir pay sahibinin istemi üzerine, şirketin merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesi tarafından şirketin, hâkim şirketle veya hâkim şirkete bağlı şirketlerden biriyle olan ilişkisini incelemek üzere özel denetçi atanabilir.

GENEL KURUL
Genel Kurul, Anonim Şirketin karar organıdır. Genel kurul, şirket pay sahiplerinden teşekkül eder.
İzinle kurulan Anonim Şirketlerde, toplantıda Sanayi ve Ticaret Bakanlığı temsilcisi de yer alır. İzinsiz kurulan Anonim Şirketlerde hangi durumlarda Bakanlığın temsilcisi yani komiserin toplantıda bulunacağı hususu çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenecektir.
Genel kurul toplantılarına murahhas üyeler ve en az bir yönetim kurulu üyesinin katılması şarttır. Ayrıca şirket denetçisi ve ilgisi varsa işlem denetçisi de toplantıda hazır bulunur.
Genel kurula ait aşağıdaki görevler ve yetkiler devredilemez:
a) Esas sözleşmenin değiştirilmesi.
b) Yönetim kurulu üyelerinin seçimi, süreleri, ücretleri ile huzur hakkı, ikramiye ve prim gibi haklarının belirlenmesi, ibraları hakkında karar verilmesi ve görevden alınmaları.
c) Kanunda öngörülen istisnalar dışında denetçinin ve işlem denetçilerinin seçimi ile görevden alınmaları.
d) Finansal tablolara, yönetim kurulunun yıllık raporuna, yıllık kâr üzerinde tasarrufa, kâr payları ile kazanç paylarının belirlenmesine, yedek akçenin sermayeye veya dağıtılacak kâra katılması dâhil, kullanılmasına dair kararların alınması.
e) Kanunda öngörülen istisnalar dışında şirketin feshi.
f) Önemli miktarda şirket varlığının toptan satışı.
Tek pay sahipli anonim şirketlerde bu pay sahibi genel kurulun tüm yetkilerine sahiptir. Tek pay sahibinin genel kurul sıfatıyla alacağı kararların geçerlilik kazanabilmeleri için yazılı olmaları şarttır.
Genel kurullar olağan ve olağanüstü toplanır. Olağan toplantı her faaliyet dönemi sonundan itibaren 3 ay içinde yapılır. Gerektiği takdirde genel kurul olağanüstü toplantıya çağrılır. Aksine esas sözleşmede hüküm bulunmadığı takdirde genel kurul, şirket merkezinin bulunduğu yerde toplanır.
Genel kurul, süresi dolmuş olsa bile, yönetim kurulu tarafından toplantıya çağrılabilir.
Sermayenin en az 1/10’ini, Halka açık şirketlerde 1/20’ini oluşturan pay sahipleri, yönetim kurulundan, yazılı olarak gerektirici sebepleri ve gündemi belirterek, genel kurulu toplantıya çağırmasını veya genel kurul zaten toplanacak ise, karara bağlanmasını istedikleri konuları gündeme koymasını isteyebilirler. Çağrı ve gündeme madde konulması istemi noter aracılığıyla yapılır.
Pay sahiplerinin çağrı veya gündeme madde konulmasına ilişkin istemleri yönetim kurulu tarafından reddedildiği veya isteme 7 iş günü içinde olumlu cevap verilmediği takdirde, aynı pay sahiplerinin başvurusu üzerine, genel kurulun toplantıya çağrılmasına şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesi karar verebilir. Mahkeme toplantıya gerek görürse kayyım atar.
Gündem, genel kurulu toplantıya çağıran tarafından belirlenir. Gündemde bulunmayan konular genel kurulda müzakere edilemez ve karara bağlanamaz. Kanuni istisnalar hariçtir.
Genel kurul toplantıya,
- Esas sözleşmede gösterilen şekilde,
- Şirketin internet sitesinde
- Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde yayımlanan ilanla çağrılır. Bu çağrı, ilan ve toplantı günleri hariç olmak üzere, toplantı tarihinden en az 2 hafta önce yapılır.
Genel kurul toplantısına, yönetim kurulu tarafından düzenlenen hazır bulunanlar listesi’nde adı bulunan pay sahipleri katılabilir. Gerçek kişilerin kimlik göstermeleri, tüzel kişilerin temsilcilerinin vekâletname ibraz etmeleri şarttır. Hamiline yazılı pay senedi sahipleri, genel kurulun toplantı gününden en geç bir gün önce bu senetlere zilyet olduklarını ispatlayarak giriş kartı alırlar ve bu kartları ibraz ederek genel kurul toplantısına katılabilirler.
Bütün payların sahipleri veya temsilcileri, aralarından biri itirazda bulunmadığı takdirde, genel kurula katılmaya ve genel kurul toplantılarının yapılmasına ilişkin hükümler saklı kalmak şartıyla, çağrıya ilişkin usule uyulmaksızın, genel kurul olarak toplanabilir ve bu toplantı nisabı var olduğu sürece karar alabilirler.
Kanunda veya esas sözleşmede, aksine daha ağır nisap öngörülmüş bulunan hâller hariç, sermayenin en az 1/4’ini karşılayan payların sahiplerinin veya temsilcilerinin varlığıyla toplanır. Bu nisabın toplantı süresince korunması şarttır. İlk toplantıda anılan nisaba ulaşılamadığı takdirde, ikinci toplantının yapılabilmesi için nisap aranmaz. Kararlar toplantıda hazır bulunan oyların çoğunluğu ile verilir.
Esas sözleşmede aksine herhangi bir düzenleme yoksa toplantıyı, genel kurulun seçtiği başkan yönetir. Başkanın paydaş olması şart değildir. Başkan tutanak yazmanı ile gerek görürse oy toplama memurunu seçer. Gereğinde başkan yardımcısı da seçilebilir.
Sermayenin en az 1/10’ini, Halka açık şirketlerde 1/20’ini oluşturan pay sahiplerinin istemi üzerine, genel kurulun bir karar almasına gerek olmaksızın, toplantı başkanının kararıyla bir ay sonraya bırakılır. Erteleme, pay sahiplerine ilanla bildirilir ve internet sitesinde yayımlanır. İzleyen toplantı için genel kurul, kanunda öngörülen usule uyularak toplantıya çağrılır.
Kanunda veya esas sözleşmede aksine hüküm bulunmadığı takdirde, esas sözleşmeyi değiştiren kararlar, şirket sermayesinin en az yarısının temsil edildiği genel kurulda, toplantıda mevcut bulunan oyların çoğunluğu ile alınır.
Tutanak, pay sahiplerini veya temsilcilerini, bunların sahip oldukları payları, gruplarını, sayılarını, itibarî değerlerini, genel kurulda sorulan soruları, verilen cevapları, alınan kararları, her karar için kullanılan olumlu ve olumsuz oyların sayılarını içerir. Tutanak, toplantı başkanlığı ve Bakanlık temsilcisi tarafından imzalanır; aksi hâlde geçersizdir.
Yönetim kurulu tutanağın noterce onaylanmış bir suretini tescil ve ilan ettirmekle yükümlüdür, tutanak ayrıca hemen şirketin internet sitesinde yayınlanır.
Genel kurul tarafından verilen kararlar, toplantıda hazır bulunmayan veya olumsuz oy veren pay sahipleri hakkında da geçerlidir.
Bilançonun onaylanmasına ilişkin genel kurul kararı, kararda aksine açıklık bulunmadığı takdirde yönetim kurulu üyelerinin, yöneticilerin ve denetçilerin ibrası sonucunu doğurur.
Genel kurul kararlarının iptali davasını açabilecek kişiler:
- Toplantıda hazır bulunup da karara olumsuz oy veren ve bu muhalefetini tutanağa geçirten,
- Toplantının aykırılığını ileri süren,
- Yönetim kurulu,
- Kararların yerine getirilmesi, kişisel sorumluluğuna sebep olacaksa yönetim kurulu üyelerinden her biri, iptal davası açabilir. Bu kişiler, kanun veya esas sözleşme hükümlerine ve özellikle dürüstlük kuralına aykırı olan genel kurul kararları aleyhine, karar tarihinden itibaren 3 ay içinde, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinde iptal davası açabilirler.
Genel kurulun, özellikle;
- Pay sahibinin vazgeçilemez nitelikteki haklarını sınırlandıran veya ortadan kaldıran,
- Pay sahibinin bilgi alma, inceleme ve denetleme haklarını, kanunen izin verilen ölçü dışında sınırlandıran
- Anonim şirketin temel yapısını bozan veya sermayenin korunması hükümlerine aykırı olan, kararları batıldır.
Yönetim kurulu iptal veya butlan davasının açıldığını ve duruşma gününü usulüne uygun olarak ilan eder ve şirketin internet sitesine koyar. İptal davasında 3 aylık hak düşüren sürenin sona ermesinden önce duruşmaya başlanamaz. Birden fazla iptal davası açıldığı takdirde davalar birleştirilerek görülür.
Genel kurul kararının iptaline veya butlanına ilişkin mahkeme kararı, kesinleştikten sonra bütün pay sahipleri hakkında hüküm ifade eder. Yönetim kurulu bu kararın bir suretini derhâl ticaret siciline tescil ettirmek ve internet sitesine koymak zorundadır.
Genel kurulun kararına karşı, kötü niyetle iptal veya butlan davası açıldığı takdirde, davacılar bu sebeple şirketin uğradığı zararlardan müteselsilen sorumludur.
Pay ve Sermaye Koyma Borcu:
Payın itibarî değeri en az bir kuruştur. Bu değer ancak birer kuruş ve katları olarak yükseltilebilir. Bu değer Bakanlar Kurulunca yüz katına kadar artırılabilir.
Pay şirkete karşı bölünemez. Bir payın birden fazla sahibi bulunduğu takdirde, haklarını ortak bir temsilciyle kullanabilirler.
İlk esas sözleşme ile veya esas sözleşme değiştirilerek bazı paylara imtiyaz tanınabilir. İmtiyaz, kâr payı, tasfiye payı, rüçhan ve oy hakkı gibi haklarda, paya tanınan üstün bir hak veya kanunda öngörülmemiş yeni bir pay sahipliği hakkıdır.
Oyda imtiyaz, eşit itibarî değerdeki paylara farklı sayıda oy hakkı verilerek tanınabilir. Bir paya en çok 15 oy hakkı tanınabilir.
Oyda imtiyaz aşağıdaki kararlarda kullanılamaz:
- Esas sözleşme değişikliği.
- İşlem denetçilerinin seçimi.
- İbra ve sorumluluk davası açılması.
Kanunda öngörülen istisnalar dışında, esas sözleşmeyle pay sahibine, pay bedelini veya payın itibarî değerini aşan primi ifa dışında borç yükletilemez.
Payların bedelleri, yönetim kurulu tarafından, esas sözleşmede başkaca hüküm bulunmadığı takdirde, pay sahiplerinden ilan yoluyla istenir.
Sermaye koyma borcunu süresi içinde yerine getirmeyen pay sahibi, ihtara gerek olmaksızın, temerrüt faizi ödemekle yükümlüdür. Yönetim kurulu, mütemerrit pay sahibini bazı haklardan yoksun bırakmaya ve söz konusu payı satıp yerine başkasını almaya ve kendisine verilmiş pay senedi varsa, bunları iptal etmeye yetkilidir.
Yönetim kurulu tarafından, mütemerrit pay sahibine, gazete ve internet sitesi yolu ile ihtar edilir. Bu ihtarda, mütemerrit pay sahibinin temerrüde konu olan tutarı 1 ay içinde ödemesi, aksi hâlde, ilgili paylara ilişkin haklarından yoksun bırakılacağı ve sözleşme cezasının isteneceği belirtilir. Nama yazılı pay senetlerinin sahiplerine bu davet ve ihtar, ilan yerine, iadeli taahhütlü mektupla ve internet sitesi mesajı ile yapılır. 1 aylık süre, mektubun alındığı tarihten başlar.

PAY SENETLERİ
Pay senetleri, hamiline veya nama yazılı olur. Bedelleri tamamen ödenmemiş olan paylar için hamiline yazılı pay senetleri çıkarılamaz. Bu hükme aykırı olarak çıkarılanlar geçersizdir.
Esas sözleşmede aksi öngörülmemişse, payın türü dönüştürülebilir. Dönüştürme esas sözleşmenin değiştirilmesiyle yapılır. Yönetim kurulu gerekli kararı alarak derhâl uygular. Nama yazılı pay senetlerinin bedellerinin tamamı ödenmişse, hamiline yazılı pay senedine dönüştürülebilir.
Şirketin ve sermaye artırımının tescilinden önce çıkarılan paylar geçersizdir; çıkarılmışsa, doğan zarardan çıkaran sorumlu olur. Ancak iştirak taahhüdünden doğan yükümlülükler bakidir.
Hamiline yazılı paylar pay bedelinin tamamının ödenmesi tarihinden itibaren 3 ay içinde pay senetleri bastırılıp dağıtılır. Yönetim kurulunun bu kararı tescil ve ilan olunur, internet sitesine de konulur. Pay senedi bastırılıncaya kadar ilmühaber çıkarılabilir. İlmühaberlere kıyas yoluyla nama yazılı pay senetlerine ilişkin hükümler uygulanır.
Azlık istemde bulunursa nama yazılı pay senedi bastırılıp tüm nama yazılı pay senedi sahiplerine dağıtılır.
Pay senetlerinin;
- Şirketin unvanını, sermaye tutarını, kuruluş tarihini, bu tarihteki sermaye tutarını, çıkarılan pay senedinin tertibini, bunun tescili tarihini, senedin türünü ve itibarî değerini, kaç payı içerdiğini belirtmesi ve
- Şirket adına imza etmeye yetkili olanlardan en az ikisi tarafından imza edilmiş olması şarttır.
Kapalı şirketlerde baskı şeklinde imzanın delikli olması veya sahtekârlığı engelleyici diğer güvenlik önlemlerinin uygulanması gerekir.
Nama yazılı paylarda, ayrıca; sahiplerinin adı ve soyadını veya ticaret unvanını, yerleşim yerini, pay senedi bedelinin ödenmiş olan miktarını da açıklaması gerekir. Bu senetler şirketin pay defterine kaydedilir.
Hamiline yazılı pay senetlerinin devri, şirket ve 3. kişiler hakkında, ancak zilyetliğin devri ile hüküm ifade eder. Kanunda veya esas sözleşmede aksi öngörülmedikçe, nama yazılı paylar, herhangi bir sınırlandırmaya bağlı olmaksızın devredilebilirler.
Hukuki işlemle devir, nama yazılı pay senedinin ciro edilerek zilyetliğinin devralana geçirilmesiyle yapılabilir.
Bedeli tamamen ödenmemiş nama yazılı paylar, ancak şirketin onayı ile devrolunabilir. Eğer devir, miras, mirasın paylaşımı, eşler arasındaki mal rejimi hükümleri veya cebrî icra yoluyla gerçekleşiyorsa onay gerekmez. Şirket, sadece, devralanın ödeme yeterliliği şüpheli ise ve şirketçe istenen teminat verilmemişse onay vermeyi reddedebilir Esas sözleşme, nama yazılı payların ancak şirketin onayıyla devredilebileceğini öngörebilir. Bu sınırlama intifa hakkı kurulurken de geçerlidir. Şirket tasfiyeye girmişse devredilebilirliğe ilişkin sınırlamalar düşer.
Pay Defteri:
Şirket,
-Senede bağlanmamış pay sahipleriyle
-Nama yazılı pay senedi sahiplerini ve
-İntifa hakkı sahiplerini, ad, soyadı, unvan ve adresleriyle, pay defterine kaydeder.
Payın usulüne uygun olarak devredildiği veya üzerinde intifa hakkı kurulduğu ispat edilmediği sürece, devralan ve intifa hakkı sahibi pay defterine yazılamaz.
Şirket, kaydın yapıldığını pay senedine işaret eder.
Şirketle ilişkilerde, sadece pay defterinde kayıtlı bulunan kimse pay sahibi ve intifa hakkı sahibi olarak kabul edilir.
Merkezî Kayıt Kuruluşu tarafından kayden takibi yapılan nama yazılı paylara ilişkin Sermaye Piyasası Kanunu hükümleri ile ilgili diğer düzenlemeler saklıdır.
Şirket, iktisap edenin yanlış beyanı sonucu pay defterine yapılan kaydı, ilgililerin görüşlerini alarak silebilir. Kaydı silinen ilgiliye derhal bilgi verilir.
Nama yazılı bir payı iktisap eden kimse, pay defterine kaydedilmekle şirkete karşı ödenmemiş geri kalan pay bedelini ödemekle yükümlü olur.
Şirketin kurulması veya esas sermayenin artırılması sırasında iştirak taahhüdünde bulunan kimse, payını başkasına devrettiği takdirde, bedelin henüz ödenmemiş olan kısmı kendisinden istenemez. İstisnası, şirketin kuruluşu veya esas sermayenin artırılması tarihinden itibaren 2 yıl içinde şirket iflas etmiş ve payı iktisap eden kimsenin paydan doğan haklardan yoksun bırakılmış olmasıdır.
Yedek Akçeler:
Yıllık kârın %5’i, ödenmiş sermayenin %20’sine ulaşıncaya kadar genel kanuni yedek akçeye ayrılır.
Bu sınıra ulaşıldıktan sonra da,
-Yeni payların çıkarılması dolayısıyla sağlanan primin, çıkarılma giderleri, itfa karşılıkları ve hayır amaçlı ödemeler için kullanılmamış bulunan kısmı,
-Iskat sebebiyle iptal edilen pay senetlerinin bedeli için ödenmiş olan tutardan, bunların yerine verilecek yeni senetlerin çıkarılma giderlerinin düşülmesinden sonra kalan kısmı,
-Pay sahiplerine %5 oranında kâr payı ödendikten sonra, kârdan pay alacak kişilere dağıtılacak toplam tutarın %10’u genel kanuni yedek akçeye eklenir.
Genel kanuni yedek akçe sermayenin veya çıkarılmış sermayenin yarısını aşmadığı takdirde, sadece zararların kapatılmasına, işlerin iyi gitmediği zamanlarda işletmeyi devam ettirmeye veya işsizliğin önüne geçmeye ve sonuçlarını hafifletmeye elverişli önlemler alınması için kullanılabilir.
Özel kanunlara tabi olan anonim şirketlerin yedek akçelerine ilişkin hükümler saklıdır.
Şirket, iktisap ettiği kendi payları için iktisap değerlerini karşılayan tutarda yedek akçe ayırır. Bu yedek akçeler, anılan paylar devredildikleri veya yok edildikleri takdirde iktisap değerlerini karşılayan tutarda çözülebilirler.
Pasifte yer alan diğer fonlar, sermayeye dönüştürüldükleri ve yeniden değerlendirilen aktifler amorti edildikleri veya devredildikleri takdirde çözülebilirler.
Esas sözleşmede madde varsa, yedek akçeye yıllık kârın %5’inden fazla bir tutarın ayrılacağı ve yedek akçenin ödenmiş sermayenin %20’sini aşabileceği hakkında hüküm konulabilir. Esas sözleşme ile başka yedek akçe ayrılması da öngörülebilir ve bunların özgülenme amacıyla harcanma yolları ve şartları belirlenebilir.


SONA ERME VE TASFİYE
Anonim şirket,
-Sürenin sona ermesiyle,
-Sürenin sona ermesine rağmen işlere fiilen devam etmek suretiyle belirsiz süreli hâle gelmemişse,
-İşletme konusunun gerçekleşmesiyle veya gerçekleşmesinin imkânsız hâle gelmesiyle,
-Esas sözleşmede öngörülmüş herhangi bir sona erme sebebinin gerçekleşmesiyle,
-421. maddenin 3-4 fıkralarına uygun olarak alınan genel kurul kararıyla,
- İflasına karar verilmesiyle,
- Kanunlarda öngörülen diğer hâllerde, sona erer.
Uzun süreden beri şirketin kanunen gerekli olan organlarından biri mevcut değilse veya genel kurul toplanamıyorsa,
-Pay sahiplerinin,
-Şirket alacaklılarının yada
-Sanayi ve Ticaret Bakanlığının istemi üzerine, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesi, yönetim kurulunu da dinleyerek şirketin durumunu kanuna uygun hâle getirmesi için bir süre belirler. Bu süre içinde durum düzeltilmezse, mahkeme şirketin feshine karar verir.
Haklı sebeplerin varlığında, sermayenin en az 1/10’ini ve halka açık şirketlerde 1/20’ini temsil eden payların sahipleri, şirketin merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden şirketin feshine karar verilmesini isteyebilirler.
Mahkeme, fesih yerine, davacı pay sahiplerine, paylarının karar tarihine en yakın tarihteki gerçek değerlerinin ödenip davacı pay sahiplerinin şirketten çıkarılmalarına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme karar verebilir.
Sona eren şirket tasfiye hâline girer. Tasfiye hâlindeki şirket tasfiye sonuna kadar tüzel kişiliğini korur ve ticaret unvanını “tasfiye hâlinde” ibaresi eklenmiş olarak kullanır. Bu hâlde organlarının yetkileri tasfiye amacıyla sınırlıdır.
İflas hâlinde tasfiye, iflas idaresi tarafından İcra ve İflas Kanunu hükümlerine göre yapılır. Şirket organları temsil yetkilerini, ancak şirketin iflas idaresi tarafından temsil edilmediği hususlar için korurlar.
Şirket tasfiye hâline girince, organların görev ve yetkileri, tasfiyenin yapılabilmesi için zorunlu olan, ancak nitelikleri gereği tasfiye memurlarınca yapılamayan işlemlere özgülenir.

Tasfiyeden dönülmesi:
Şirket sürenin dolmasıyla veya genel kurul kararıyla sona ermiş ise, pay sahipleri arasında şirket malvarlığının dağıtımına başlanılmış olmadıkça, genel kurul şirketin devam etmesini sermayenin en az %60’ının oyu ile alınması gerekir.
Şirket, iflasın açılmasıyla sona ermiş olmasına rağmen iflas kaldırılmışsa veya iflas, konkordatonun uygulanmasıyla sona ermişse şirket devam eder.

SERMAYENİN KAYBI - ŞİRKETİN BORCA BATIK OLMASI
Son yıllık bilançodan, sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının yarısının zarar sebebiyle karşılıksız kaldığı anlaşılırsa, yönetim kurulu, genel kurulu hemen toplantıya çağırır.
Son yıllık bilançoya göre, sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının 2/3’ünün zarar sebebiyle karşılıksız kaldığı anlaşıldığı takdirde, genel kurul derhal toplantıya çağrılır.
Şirketin borca batık durumda bulunduğu şüphesini uyandıran işaretler varsa, yönetim kurulu bir ara bilanço çıkarttırıp denetçiye verir. Denetçi bu ara bilançoyu, en çok yedi iş günü içinde inceler ve değerlendirmeleri ile önerilerini bir rapor hâlinde yönetim kuruluna sunar. Önerilerde 378 inci maddede düzenlenen erken teşhis komitesinin önerilerinin de dikkate alınması şarttır. Rapordan, aktiflerin, şirket alacaklılarının alacaklarını karşılamaya yetmediğinin anlaşılması hâlinde, yönetim kurulu, bu durumu şirket merkezinin bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesine bildirir ve şirketin iflasını ister.
( İflas kararı verilmeden önce borca batıklık durumunu ortadan kaldıracak tutardaki alacaklılar, kendilerine ait sırayı, diğer tüm alacaklılara ait sıradan sonraki sıraya konulmasını yazılı olarak kabul ederlerse iflas kararı verilemez. )
İflasın Ertelenmesi:
Yönetim kurulu veya herhangi bir alacaklı yeni nakit sermaye konulması dâhil nesnel ve gerçek kaynakları ve önlemleri gösteren bir iyileştirme projesini mahkemeye sunarak iflasın ertelenmesini isteyebilir. Kayyım tayin edilir. Kayyım her 3 ayda bir rapor verir.
Malların korunması için tedbir konulabilir. Mahkeme talebi uygun görmez ve reddederse iflas kararı verir. Erteleme kararı kaldırılırsa iflas kararı verir. Bir alacaklı da iflas erteleme isteyebilir. Mahkeme denetçinin önerisine (raporuna) göre karar verir.




YÖNETİCİLERİN VE İLGİLİLERİN İBRA EDİLMESİ
Bilançonun onaylanmasına ilişkin genel kurul kararı, kararda aksine açıklık bulunmadığı takdirde yönetim kurulu üyelerinin, yöneticilerin ve denetçilerin ibrası sonucunu doğurur.
Fakat, bilançoda bazı hususlar hiç veya gereği gibi belirtilmemişse veya bilanço şirketin gerçek durumunun görülmesine engel olacak bazı hususları içeriyorsa ve bu hususta bilinçli hareket edilmişse onay ibra etkisini doğurmaz.
İbra kararı genel kurul kararıyla kaldırılamaz. İbraya olumlu oy veren ve ibra kararını bilerek payı iktisap etmiş olan pay sahiplerinin dava hakkını kaldırır. Diğer pay sahiplerinin dava hakları ibra tarihinden itibaren 6 ay geçmesiyle düşer.
Kurucuların, yönetim kurulu üyelerinin, denetçilerin, şirketin kuruluşundan ve sermaye artırımından doğan sorumlulukları, şirketin tescili tarihinden itibaren 4 yıl geçmedikçe sulh ve ibra yoluyla kaldırılamaz. Bu sürenin geçmesinden sonra da sulh ve ibra ancak genel kurulun onayıyla geçerlilik kazanır.
Esas sermayenin 1/10’ini, halka açık şirketlerde 1/20’ini temsil eden pay sahipleri sulh ve ibranın onaylanmasına karşı iseler, sulh ve ibra genel kurulca onaylanmaz.
Sorumlu olanlara karşı tazminat istemek hakkı, davacının zararı ve sorumluyu öğrendiği tarihten itibaren 2 yıl ve her hâlde zararı doğuran fiilin meydana geldiği günden itibaren 5 yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. Ancak bu fiil cezayı gerektirip, Türk Ceza Kanununa göre daha uzun dava zamanaşımına tabi bulunuyorsa, tazminat davasına da bu zamanaşımı uygulanır.
Sorumlular aleyhinde şirketin merkezinin bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesinde dava açılabilir.

CEZAİ SORUMLULUK
01.07.2012 tarihinde yürürlüğe girecek Yeni Türk Ticaret Kanunu’nun 562. maddesi cezai sorumlulukları irdelemektedir. Bu maddede özetle defter tutma yükümünü yerine getirmeyenlere, gerekli tasdikleri yaptırmayanlara, mecburi defterleri tutmayanlara, hileli envanter çıkaranlara, defterlerini ibrazdan kaçınanlara, şirkete borçlanan pay sahiplerine çeşitli adli para cezaları ve/veya hapis cezaları öngörülmüştür. O kadar ki; internet sitesini bu kanunun yürürlüğünden itibaren 3 ay içinde oluşturmayanlara hapis ve adli para cezası verileceği vurgulanmıştır.
Madde 563’e göre, madde 562’de belirlenen suçlar re’sen takibe tabii tutulmuştur.
Av. Yuda Reyna-Av. Süzet Anjel
Bu makaleden kısa alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir :

"Yeni Türk Ticaret Kanunu'na Göre Anonim Şirketlerle İlgili Ön Bilgiler" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Av. Yuda Reyna - Av. Süzet Anjel'e aittir ve makale, yazarı tarafından Türk Hukuk Sitesi (http://www.turkhukuksitesi.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.

Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak yazarının izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.


[Yazıcıya Gönderin] [Bilgisayarınıza İndirin][Arkadaşa Gönderin] [Yazarla İletişim]
Bu makaleye henüz okuyucu yorumu eklenmedi. İlk siz yorumlayın!
» Makale Bilgileri
Tarih
14-12-2011 - 13:57
(4518 gün önce)
Yeni Makale Gönderin!
Değerlendirme
Şu ana dek 2 okuyucu bu makaleyi değerlendirdi : 2 okuyucu (100%) makaleyi yararlı bulurken, 0 okuyucu (0%) yararlı bulmadı.
Okuyucu
24128
Bu Makaleyi Şu An Okuyanlar (1) :  
* Son okunma 54 dakika 2 saniye önce.
* Ortalama Günde 5,34 okuyucu.
* Karakter Sayısı : 43935, Kelime Sayısı : 6001, Boyut : 42,91 Kb.
* 12 kez yazdırıldı.
* 1 kez arkadaşa gönderildi.
* 15 kez indirildi.
* 2 okur yazarla iletişim kurdu.
* Makale No : 1414
Yorumlar : 0
Bu makaleye henüz okuyucu yorumu eklenmedi. İlk siz yorumlayın!
Makalelerde Arayın
» Çok Tartışılan Makaleler
» En Beğenilen Makaleler
» Çok Okunan Makaleler
» En Yeni Makaleler
THS Sunucusu bu sayfayı 0,03128004 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.