Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

6762 S.lı Türk Ticaret Kanunu

Kabul Tarihi : 29.06.1956
Yayınlandığı Resmi Gazete : 09.07.1956
THS'deki Şerh Sayısı : 2790 [Şerhleri Listeleyin]
Bu şerh Türk Hukuk Sitesi Ticaret Hukuku Çalışma Grubu tarafından geliştirilmektedir.

MADDE 1201. b) HASARA UĞRAYAN MALLARIN SATIŞI:

Fedakârlık neticesinde hasara uğrıyan mallar satıldığı ve zararın tutarı hakkında taraflarca başka esaslar kabul edilmiş olmadığı takdirde hiç hasara uğramamış olduğu kabul edilmek suretiyle malların en son boşaltma günündeki veya yolculuk asıl varma limanından başka bir limanda sona ermişse yolculuğun sona erdiği gündeki sâfi kıymeti ile avaryalı malların sâfi satış tutarı arasındaki fark müşterek avaryaya ithal edilecek zarar miktarını gösterir.
MADDE 1202. 3. NAVLUN HAKKINDA

Yükün zıya veya hasarından doğan navlun kayıtlarının müşterek avarya yoliyle tazmini; navlun kayhudun bir müşterek avarya hareketi neticesi olmasına yahut da bizzat yükün zıya veya hasarının müşterek avaryaya kabul edilmiş bulunmasına bağlıdır.

Kaybedilen gayrisâfi navlundan, yapılan fedakârlık sebebiyle tasarruf edilmiş olan masraflar indirilir.
MADDE 1203. IV - GARAMEYE İŞTİRAK BORCU:

1. UMUMİ ESASLAR:

Müşterek avaryaya kabul olunan zararların tamamı, gemi, yük ve navlun arasında gemi ve yükün değerleri ve navlunun miktarı ile mütenasip olarak pay edilir.

Müşterek avaryaya iştirak borcu, birinci fıkrada yazılı şeylerin yolculuğun sonundaki hakikî sâfi değerlerine, önceden ithal edilmiş olmadıkça feda olunan şeyler için kabul olunan müşterek avarya tazminatı ilâve olunmak suretiyle tesbit olunur.

Geminin ve yükün müşterek avarya hareketi anında tamamiyle zıyaa uğramaları halinde, navluna hak kazanmak üzere ödenmelerine veya yapılmalarına hacet kalmıyacak olup da müşterek avaryadan sayılmıyan gemi adamları ücretleriyle masraflar, donatanın rizikoya uğrıyan yük ve yolcu navlunlarından indirilir.

Garameye iştirak eden şeyler için müşterek avarya hareketinden sonra yapılmış olan ve müşterek avaryaya kabul edilmiş olmıyan masraflar da bunların iştirak değerlerinden indirilir. Yolcuların bagajları ile konişmentoya bağlanmamış olan zatî eşyaları müşterek avaryaya iştirak etmez.
MADDE 1204. 2. TAZMİNATA HAKKI OLANLARIN REHİN HAKLARI

a) UMUMİ OLARAK

Tazminata hakkı olanlar. gemi ve navluna düşen garame payları için bir gemi alacaklısı hakkında ve garameye girecek malların her biri üzerinde de o mallara düşen garame payları için bir yük alacaklısı hakkını haizdirler; şu kadar ki, yük alacaklısı hakkı, mallar teslim edildikten sonra zilyedliği hüsnüniyetle iktisap etmiş olan üçüncü şahıs zararına olarak kullanılamaz.

Garameye girecek malların gönderileni; malları teslim alırken bunlara bir garame payı düşmüş olduğuna vâkıf ise bu pay için, mallar teslim edilmiş olmasaydı o malların paraya çevrilmesi halinde garame payı ne nispette ödenecek idiyse o nispette malların teslim zamanındaki değerine kadar şahsan mesuldür.
 1 Bilgi   
MADDE 1205. b) GEMİYE DÜŞEN GARAME PAYI İÇİN TEMİNAT

Geminin 1207 nci maddeye göre zararın tesbit ve taksim edilmesi lâzım gelen limandan ayrılabilmesi için gemiye düşen garame paylarına karşılık olarak yük ile ilgili olanlara teminat göstermek mecburidir.
 1 Bilgi   
MADDE 1206. c) YÜKÜ TAKYİD EDEN REHİN HAKKININ KULLANILMASI

Kaptan, garame payları ödenmedikçe veya 1070 inci madde gereğince temin edilmedikçe garameye iştirak eden malları teslim edemez; ederse mallar üzerindeki rehin hakkına halel gelmemekle beraber kendisi de bu paylardan şahsan mesul olur. Kaptanın hareket tarzını donatan emretmişse 973 üncü maddenin 2 nci fıkrası tatbik olunur.

Tazminata hakkı olanların garameye giren mallar üzerindeki rehin hakkı bunlar namına, taşıyan tarafından kullanılır. Taşıyan bu rehin hakkını kullanırken navlunda ve sarfettiği paralardan dolayı kendisinin haiz olduğu rehin hakkına dair 1077 nci madde hükümlerine tabidir.
 1 Bilgi   
MADDE 1207. C) DİSPEÇ

I - UMUMİ OLARAK

1. YAPILACAĞI YER

Zararın tesbit ve taksimi varma yerinde, ve eğer buraya varılmazsa, yolculuğun bittiği limanda yapılır.
 2 Bilgi   
MADDE 1208. 2. DİSPEÇİ

Dispeç, hükümetçe tâyin edilmiş olan dispeççiler ve bunlar yoksa, mahkemenin tâyin edeceği kimseler tarafından yapılır. Şu kadar ki; gemi ve yükle alâkalılar da müttefikan dispeççi seçebilirler.

İlgililerden her biri dispeçin yapılması için lâzım olan ve elinde bulunan vesikaları hususiyle çarter partileri, konişmento ve faturaları, dispeççiye ibraz etmeye mecburdur.

Dispeççinin talebi üzerine mahkeme, Usul Kanunu hükümleri gereğince ellerinde bulunan vesikaları dispeççiye ibraz etmelerini bunları elinde bulunduranlara emreder.

Dispeççi; ilgililerin dispeçi tetkik etmelerine müsaade ve talepleri üzerine masraflarını çekmek şartiyle, bir kopya vermeye mecburdur.
 1 Bilgi   
MADDE 1209. 3. DİSPEÇİ YAPTIRMA MÜKELLEFİYETİ

Kaptan gecikmeksizin dispeçi yaptırmakla mükelleftir; bu mükellefiyetini yerine getirmezse ilgililerin her birine karşı mesul olur. Sigortacı dâhil bütün ilgililerin kaptanın dispeç yaptırmaya mecbur tutulması için kaptana ve donatana karşı dâva açmak hakları mahfuzdur.

Dispeç vaktinde yaptırılmazsa, ilgililerden her biri ve bu arada sigortacı bunun yapılmasını istemiye ve yaptırmaya salâhiyetlidir.

Dispeçin yapılması talebi hâdisenin müşterek avarya sayılamıyacağı ileri sürülerek dispeççi tarafından reddedilirse, dispeçin yapılması lâzım gelip gelmediğine ilgililerden herhangi birinin ve bu arada sigortacının müracaatı üzerine 1207 nci maddede yazılı yerdeki mahkemece karar verilir. Mahkeme evrak üzerine veya ilgilileri ve bu arada sigortacıları dinliyerek bu hususta karar verir. Bu halde, basit muhakeme usulü tatbik olunur.
 1 Bilgi   
MADDE 1210. II - DİSPEÇİN TASDİKİNİ TALEP VE İTİRAZ

1. DURUŞMA

İlgililer ve bu arada sigortacılar 1207 nci maddede yazılı yerdeki mahkemeden dispeçin tasdikını istiyebilecekleri gibi avaryanın nevine veya hesaplarına itiraz da edebilirler.

Dilekçede duruşmaya çağırılacak olan ilgililerin ad ve soyadları bildirilmek lâzımdır.

Dilekçe üzerine mahkeme dispeççiden dispeç ile müsbit evrakı ister, bu

vesikaların tamamlanmasına lüzum görülürse ibrazını onları elinde bulunduranlara emreder.

İlgililerin hepsi duruşmaya çağırılır. Davetiyede, dispeç ile müsbit vesikaların mahkeme kaleminde incelenebileceği ve çağırılanın daha önce de dispeçe karşı mahkemede itirazda bulunabileceği muayyen günde gelmediği takdirde dispeçe muvafakat etmiş sayılacağı yazılır. Davetiyenin tebliğ için duruşma gününden en az on beş gün önce gönderilmesi lâzımdır.

Dispeç raporuna itirazın en geç ilk celsede hiçbir tereddüdü gerektirmiyecek derecede açık ve etraflı olarak bildirilmesi mecburidir. Haklı sebepler dolayısiyle bu mümkün olmazsa, hâkim ilgiliye itirazını bildirmek üzere bir defalık uygun bir mehil verir. İlk celsede veya en geç hâkim tarafından verilecek mehil içinde gereği gibi açık ve etraflı şekilde bildirilmemiş olan itiraz vukubulmamış sayılır.
 1 Bilgi   
MADDE 1211. 2. DİSPEÇİN TASDİKİ

Tâyin olunan günde hazır olanlarla duruşma yapılır. Dispeçe karşı duruşmada veya daha önce bir itiraz yapılmamış olduğu takdirde dispeç tasdik olunur. İtiraz yapılmışsa ilgililer dinlenir. İtirazın yerinde olduğu görülür veya başka surette bir anlaşmaya varılırsa dispeç buna göre düzeltilerek tasdik olunur.

İtarazın hemen karara bağlanmasının mümkün olmaması halinde dispeç raporunun itirazın şümulü dışında kalan kısımları ayrı bir kararla tasdik ve itiraz edilen kısım hakkında duruşmaya devam olunur.
 1 Bilgi   
MADDE 1212. 3. TATBİK OLUNACAK USÜL HÜKÜMLERİ

1210 ve 1211 inci maddeler hükümleri mahfuz kalmak şartiyle dispeçin tasdikında ve itirazların tetkikında basit muhakeme usulü hükümleri tatbik olunur.
 1 Bilgi   
MADDE 1213. 4. DİSPEÇ RAPORUNUN TASDİKİ HAKKINDAKİ KARARIN HÜKMÜ

Dispeç raporunun tasdikı hakkındaki kararın kesinleşmesiyle bu karar, raporda gösterilen alacakların ödetilmesi için verilmiş bir ilâm mahiyetini kazanır. Şu kadar ki; itiraza uğramamış olan bir raporun tasdikı kararı kesinleşmeden önce de bu mahiyeti haizdir.

Raporun tasdikına ait ilâm, tasdik talebi üzerine yapılan duruşmaya usulüne göre çağırılmış olmıyan ilgiler aleyhine hiçbir netice doğurmaz.
 1 Bilgi   
MADDE 1214. D) MÜŞTEREK AVARYA ESASLARINA TABİ OLAN BAŞKA HALLER

1. ŞARTLAR

Kaptan yolculuğa devam maksadiyle fakat müşterek avaryadan olmıyan bir sarfiyat için 1000 ve 1001 inci maddeler gereğince yükü deniz ödüncüne karşı rehnetmiş olur veya satmak veya kullanmak suretiyle yükün bir kısmı üzerinde tasarruf etmiş bulunursa yükle ilgili olanlardan birinin hakkı olan tazminatı gemi ve navlun üzerinden tamamen veya kısmen alamaması yüzünden uğrıyacağı zarar yükle ilgili olanların hepsi tarafından müşterek avarya esaslarına göre çekilir.

Bütün hallerde ve hususiyle 1001 inci maddenin ikinci fıkrasının ikinci cümlesindeki halde yükle ilgili olanlara ait zarar, 1200 üncü maddede yazılı tazminata göre tesbit olunur. Satılan mallar meydana gelebilecek, müşterek avaryaların garamesine dahi yukarda yazılı tazminata esas tutulan değer üzerinden girer.
MADDE 1215. 2. HÜKÜMLER:

Bu kanunun 1089 ve 1214 üncü maddelerinde yazılı hallerde ödenecek garame payları ve alınacak tazminat, her hususta müşterek avarya hallerindeki garame payları ve tazminat hükmünddir
MADDE 1216. İKİNCİ KISIM

ÇATMA

A) KUSURSUZ ÇATMA

Çatma umulmıyan bir hal veya mücbir kuvvet yüzünden vukua gelmiş veya neden ileri geldiği anlaşılamamışsa çarpışan gemilerin yahut gemilerde bulanan can ve malların çatma yüzünden uğradıkları zarar için tazminat istenemez.
 3 Bilgi   
MADDE 1217. B) KUSURLU ÇATMA

I - BİR TARAFLI KUSUR

Çatma gemilerden birinin gemiadamlarının kusurundan ileri gelmişse, zararı o geminin donatanı tazmine mecburdur.
 1 Bilgi   
MADDE 1218. II - MÜŞTEREK KUSUR

Çatma; çarpışan gemilerin gemiadamlarının müşterek kusurlarından ileri gelmişse, bu gemilerin donatanları çatma yüzünden gemilerin veya gemide bulunan malların uğradıkları zararı kusurlarının ağırlığı nispetinde tazmin etmeye mecburdurlar.

Gemide buluan bir insanın ölümünden veya yaralanmasından yahut sıhhatinin bozulmasından doğan zararlardan, gemilerin donatanları zarar görene karşı müteselsilen mesul olurlar.

Donatanların birbirine karşı olan münasebetlerinde bu gibi zararlar için dahi birinci fıkra tatbik olunur.
 1 Bilgi   
MADDE 1219. III - MECBURİ KLAVUZUN KUSURU

Gemi mecburi klavuz tarafından sevk edilirken onun kusurundan ileri gelen çatmadan geminin donatanı mesul olmaz; meğer ki, gemiadamlarından olan kimseler kendilerine düşen vazifeleri yapmamış olsunlar.
 1 Bilgi   
MADDE 1220. C) ÇATMA OLMAKSIZIN ZARAR

Gemi bir manevrayı yapmak veya yapmamak suretiyle yahut nizamlara riayetsizlik yüzünden başka bir gemiye yahut gemide bulunan can veya mallara çatma olmaksızın, bir zarar verirse bu kısım hükümleri tatbik olunur.
 1 Bilgi   
MADDE 1221. D) MAHFUZ TUTULAN HÜKÜMLER

Donatanın mesuliyetinin gemi ve navlun ile tahdidine ve

mukavelelerden doğan mesuliyetine dair hükümlerle gemiadamlarının kusurları sebebiyle mesuliyetine dair hükümler ve Denizde Can ve Mal Koruma hakkındaki Kanun hükümleri Mahfuzdur.
 1 Bilgi   
MADDE 1222. ÜÇÜNCÜNCÜ KISIM

KURTARMA VE YARDIM

A) ÜCRET İSTEME HAKKI

I - ŞARTLARI

Deniz tehlikesi altında bulunan bir gemi veya gemideki şeyler; gemiadamlarının idaresinden çıktıktan sonra üçüncü şahıslar tarafından ele geçirilerek emniyet altına alınır veya, bu hal haricinde, gemi veya gemide bulunan şeyler üçüncü şahısların yardımiyle deniz tehlikesinden kurtarılır ise bu kısım hükümleri gereğince kurtarma veya yardım için bir ücret istenebilir.

Kurtarma veya yardım aynı donatanın birden çok gemileri arasında olsa da hüküm aynıdır.

Ödenecek para, emniyet altına alınan veya kurtarılan şeylerin değerini hiçbir halde geçemez.
 3 Bilgi   
MADDE 1223. II - İSTİSNALARI
1. NETİCESİZ KALMIŞ HİZMETLER

Yapılan hizmetler neticesiz kalmış olursa kurtarma veya yardım ücreti diye bir şey istenemez.
 1 Bilgi   
MADDE 1224. 2. ÜCRET İSTEYEMEYECEK KİMSELER

Kaptanın açık mümanaatına rağmen bir gemiye yardımda bulunmuş olan kimse, kurtarma veya yardım ücreti diye bir şey istiyemez; meğer ki, münaatın mâkul olmadığı anlaşılsın.

Tehlike altında bulunan geminin gemiadamları da böyle bir talepte bulunamazlar.

Römorkör tarafından çekilen geminin yahut yükünün emniyet altında alınmış veya kurtarılmış olmasından dolayı kurtarma veya yardım ücreti istenebilmesi için cer mukavelesinin yerine getirilmesi mahiyetinde sayılamıyacak derecede fevkalâde hizmetlerde bulunulmuş olması şarttır.
MADDE 1225. B) ÜCRETİN TAYİNİ

I - SÖZLEŞME YOKSA

1. UMUMİ OLARAK

Taraflar arasında bir mukavele yoksa kurtarma ve yardım ücreti, halin icabı gözetilerek hak ve nasafet dairesinde tâyin olunur.

1230 uncu madde hükmü mahfuz kalmak şartiyle kurtarma veya yardım işlerine iştirak etmiş olan birden çok kimseler arasında kurtarma veya yardım ücretinin pay edilmesinde de birinci fıkra hükmü tatbik olunur.

Kurtarma veya yardım ücreti para olarak tesbit olunur. İlgililer rey birliğiyle istemedikçe ücret, emniyet altına alınan veya kurtarılan şeylerin değerlerinin bir yüzdesi nispetinde tesbit edilemez.
 1 Bilgi   
MADDE 1226. 2. GÖZETİLECEK BAŞLICA HUSUSLAR

Kurtarma veya yardım ücretinin tutarı tâyin olunurken başlıca şunlar gözetilir.

Elde edilen netice, çalışmış olanların emeği ve hizmti, emniyti, emniyet altına alınan veya kurtarılan geminin ve içindeki can ve malların mâruz kaldıkları tehlike, yardım veya kurtarmaya iştirak etmiş olanların kendileri ve gemileri için göze aldıkları tehlike, sarfedilen zaman, meydana gelen zararlar ve yapılan mesraflar, kurtarma veya yardıma iştirak etmiş olanların göze aldıkları tazmin mesuliyeti veya diğer mahzurlar tehlikeye soktukları malzemenin değeri ve yardım eden veya kurtaran gemi hususi bir maksada tahsis edilmişse bu maksat.

Emniyet altına alınan veya kurtarılan şeylerin değeri ile hak kazanılan navlun ve yolcu taşıma ücretleri ancak ikinci derecede gözönünde tutulur.

Bu hükümler 1225 inci maddenin 2 nci fıkrasında yazılı kimseler arasındaki taksim hakkına da tatbik olunur.
 1 Bilgi   
MADDE 1227. 3. ÜCRETE GİRMEYEN MASRAFLAR

Resmî dairelerin masraf ve harcları ve emniyet altına alınan veya kurtarılan şeyler için ödenmesi lâzım gelen gümrük ve diğer resimlerle bu şeylerin muhafazası, korunması, değerlerinin biçilmesi ve satılması maksatlariyle yapılan masraflar; kurtarma ve yardım ücretine dâhil değildir.
MADDE 1228. II - MUKAVELE VARSA

1. MUKAVELENİN DEĞİŞTİRİLMESİ VEYA İPTALİ

Kurtarma veya yardım hakkında yapılan bir mukavele tehlike zamanında ve tehlikenin tesiri altında yapılmış ve kabul edilen şartlar hak ve nasafet esaslarına aykırı bulunmuş olursa, talep üzerine mahkeme tarafından değiştirilebilir yahut iptal olunabilir. Mukaveleyi yapanlardan biri hile ile mukaveleyi yapmaya sevk edilmiş olur yahut kurtarma veya yardım ücreti, yapılan hizmetlerle her hangi bir cihetten aşırı derecede nispetsiz bulunursa aynı hüküm tatbik olunur.
 2 Bilgi   
MADDE 1229. 2. ÜCRETİN İNDİRİLME VEYA KALDIRILMASI

Yardımda bulunan veya kurtaran kimseler kurtarma veya yardım işini kendi kusurlar ile zaruri kılmış yahut hırsızlık etmiş veya mal gizlemiş yahut doğruluğa sığmıyan başka hareketlerde bulunmuş olursa kurtarma veya yardım ücreti indirilebilir veya hiç verilmiyebilir.
 1 Bilgi   
MADDE 1230. C) ÜCRETİN PAYLAŞTIRILMASI

1. GEMİ VE YÜKÜN KURTARILMASI HALİNDE

Bir gemi veya yükü, bir başka gemi tarafından tamamen veya kısmen emniyet altına alınır veya kurtarılırsa, kurtarma veya yardım ücreti, öteki geminin danatanı, kaptanı ve diğer gemi adamları arasında; ilk önce danatana yardım veya kurtarma yüzünden geminin uğradığı zararla işletme yüzünden yapılan fazla masraflar tazmin edildikten sonra bakıyeden vapur danatanına üçte iki, yelkenli donatanına yarısı, vapur kaptanı ve diğer gemiadamlarına altıda birer, yelkenli kaptanı ve diğer gemiadamlarına dörtte birer verilmek suretiyle pay edilir.

Kaptan müstesna olmak üzere gemiadamlarına düşen miktar, herbirinin bilhassa maddî ve şahsî hizmeti gözetilerek aralarında pay edilir. Pay yolculuk bitmeden gemiadamlarına bildirilir ve her birinin payını gösteren bir cetvele göre kaptan tarafından yapılır.

Pay cetveline karşı cetvelin bildirilmesinden sonra ilk varılan yerdeki mahkemeye veyahut da geminin bu yolculuktan bağlama limanına dönmesinden itibaren on gün içinde o yerdeki mahkemeye itiraz olunabilir.

Mahkemece ilgililer dinlendikten sonra pay cetveli aynen veya lüzumunda değiştirilerek tasdik olunur. Bu karar katîdir. Kararın bir sureti mahkemece gecikmeden donatana re'sen tebliğ edilir.

Bir ve ikinci fıkralara aykırı mukaveleler hükümsüzdür.

Kurtarma veya yardım işlerinin bu maksada tahsis edilmiş olan gemi veya römorkör tarafından yapılması halinde yukarki hükümler tatbik olunmaz.
 1 Bilgi   
MADDE 1231. II - İNSAN KURTARANLARA TAZMİNAT

Kurtarmayı veya yardımı icabettiren kaza sırasında insan kurtarmak için çalışmış olan kimse, gemiye veya gemide bulunan şeyleri kurtarmış olanlara ait tazminattan hak ve nasfete uygun bir pay istiyebilir. Kurtarılan kimseler kurtarma veya yardım ücreti ödemeye mecbur değildir.
 1 Bilgi   
MADDE 1232. D) REHİN VE HAPİS HAKKI

I - UMUMİ OLARAK

Yardım ve kurtarma masrafları ile ücretinden dolayı alacaklının emniyet altına alınan veya kurtarılan şeyler üzerinde rehin hakkı ve emniyet altına alınan şeyler üzerinde teminat verilinceye kadar aynı zamanda hapis hakkı vardır. Rehin hakkının kullanılmasında 1176 ncı madde hükmü tatbik olunur.
 1 Bilgi   
MADDE 1233. II - KAPTANIN VE DONATANIN MESULİYETİ

Alacaklının alacağı tediye veya temin edilmedikçe, kaptan, malları tamamen veya kısmen teslim edemez, ederse alacaklının, teslim edilen şeylerden teslim zamanında elde edebileceği miktar nispetinde alacaklıya karşı şahsan mesul olur.

Kaptanın hareket tarzını donatan emretmiş ise 973 üncü maddenin 2 nci fıkrası hükümleri tatbik olunur.
MADDE 1234. III - GÖNDERİLENİN MESULİYETİ

Kurtarma veya yardım keyfiyeti kendiliğinden kurtarma ve yardım masraflarını ödemek için şahsî bir borç doğurmaz.

Gönderilen malları teslim alırken onlardan kurtarma veya yardım masrafı ödeneceğine vâkıf ise bu masraflar için mallar teslim edilmiş olmasaydı bunların paraya çevrilmesi halinde masraflar ne nispette ödenecek idiyse o nispette şahsan mesuldür.

Teslim edilen mallarla birlikte başka şeyler de emniyet altında alınmış veya kurtarılmış olursa gönderilenin şahsi mesuliyeti masrafların bütün şeyler arasında pay edilmesi halinde teslim edilen mallara düşecek miktarı geçemez.
 1 Bilgi   
MADDE 1235. ALTINCI FASIL

GEMİ ALACAKLILARI VE YÜK ALACAKLILARI

A) GEMİ ALACAKLISI HAKKINI VEREN ALACAKLAR

Aşağıdaki alacaklar sahiplerine "gemi alacaklısı hakkı" verir:

1. Gemi cebrî icra yolu ile satıldığı takdirde, geminin son limana girmesinden itibaren yapılan ve cebrî icra masraflarından sayılmıyan gemi ile teferruatının bekçilik ve muhafaza masrafları;

2. Gemi seyrüsefer ve liman resimleri ve hususiyle şamandıra, fener, karantina ve liman paraları;

3. Gemiadamlarının hizmet ve iş mukavelelerinden doğan alacakları;

4. Kılavuz ücretleriyle kurtarma yardım, fidye ve itiraz ücret ve masrafları;

5. Geminin müşterek avarya garame borçları;

6. Deniz ödüncüne karşı kendilerine gemi rehnedilmiş olan deniz ödüncü alacaklılarının alacakları ve gemimin tamamına veya bir kısmına sahip olsa bile kaptanın bu sıfatla ve gemi bağlama limanı dışında bulunduğu sırada zaruret hallerinde 988 ve 1001 inci maddeler hükümleri gereğince yaptığı diğer kredi muamelelerinden doğan alacaklar. Bağlama limanı dışında bulunduğu sırada zaruret hallerinde ve ihtiyaçla mahdut olarak geminin bakımı veya yolculuğun başarılması için bir kredi açmaksızın, kaptana bu sıfatla verilmiş levazımdan veya yapılmış hizmetlerden doğan alacaklar da bu hükümdedir;

7. Taşıyan aynı zamanda donatan olmasa bile, yük ile 1128 inci maddenin 2 nci fıkrasında yazılı bagajın teslim edilmemesinden veya hasara uğramasından doğan alacaklar ile yolcu veya malzeme taşıma akitlerin hiç veya gereği gibi yerine getirilmemiş olmasından doğan peşin ödenmiş navlunun geri alınması dâhil diğer bütün alacaklar;

8. Kaptanın hususi bir vekâletle değil sırf kaptan sıfatiyle haiz bulunduğu kanuni salâhiyetine (Madde 948, fıkra 1, bent 1) dayanarak yaptığı hukuki muamelelerden ve donatan tarafından aktedilmiş olup ifası kaptana düşen bir mukavelenin yerine getirilmemesinden yahut noksan veya fena ifasından doğan (Madde 948, fıkra 1, bent 2) ve yukarki bentlere girmiyen alacaklar;

9. Geminin tamamına veya bir kısmına sahip olsa bile gemiadamlarından birinin kusurundan doğan (Madde 947, 948, fıkra 1, bent 3) alacaklar;

10. İşçi Sigortaları Kurumunun iş hayatına ait sigorta kanunları hükmünce donatanlardan istiyebileceği bütün alacaklar. Şu kadar ki; sigorta veya iş kanunları gereğince donatanların Sigorta Kurumuna karşı şahsan mesul tutulmasına ait hükümler mahfuzdur.
 1  İçtihat    8 Bilgi   
MADDE 1236. B) KANUNİ REHİN HAKKI

I - MEVZUU

1. GEMİ VE TEFERRUATI

Deniz ödüncündeki akdî rehin dışında gemi alacaklılarının gemi ve teferruatı üzerinde knunî bir rehin hakları vardır.

Rehin hakkı gemiye zilyed olan her üçüncü şahsa karşı ileri sürülebilir.

Devlet, vilâyet, belediye ve diğer âmme hükmî şahıslarına ait olup denizde kazanç elde etme maksadına tahsis edilmiyen veya fiilen böyle bir maksat için kullanılmıyan gemiler üzerinde kunani rehin hakkı doğmaz. Şu kadar ki; bu hükmî şahıslar 1235 inci maddedeki gemi alacaklılarına karşı; gemi ve teferruatının alacaklara sebep olan yolculuk sonundaki değeri ile aynı yolculukta kazanılan navlun tutarı, gemi alacaklıları arasında kanuni sıralarına göre paylaştırılmış olsaydı alacaklılara düşecek miktar ne idiyse o nispette şahsan mesuldürler. 1252 ve 1253 üncü maddelerle 1255 inci maddenin 2 nci fıkrası ve 1256 ncı madde hükmü burada da tatbik olunur.
 2 Bilgi   
MADDE 1237. 2. NAVLUN

Gemi alacaklılarından her birinin kanuni rehin hakkı, alacağı sebep olan yolculuğun gayrisâfi navlununa da şâmildir.
MADDE 1238. 3. YOLCULUK

Bu fasıl hükümlerinin tatbikında "Yolculuk", geminin yeni baştan donatılmasını icabettiren veya yeni bir çarter mukavelesiyle girişilen yahut da yük tamamen boşaltıldıktan sonra başlanan yolculuktur.
MADDE 1239. 4. GEMİ ADAMLARININ REHİN HAKKI

Muhtelif yolculuklar aynı hizmet veya iş mukavelesinin hükmü içinde yapılmış olduğu takdirde 1235 inci maddenin 3 üncü bendinde yazılı gemi alacaklılarının, daha sonraki bir yolculuktan doğan alacaklarından dolayı daha önceki yolculukların navlunu üzerinde de kanuni rehin hakkı vardır.
MADDE 1240. 5. DENİZ ÖDÜNCÜ ALACAKLISININ REHİN HAKKI

Deniz ödüncü alacaklısının 1159 uncu maddeye göre haiz olduğu rehin hakkına diğer gemi alacaklılarının kanuni rehin haklarına dair hükümler tatbik olunur.

Deniz ödüncü alacaklısının rehin hakkının şümulü 1160 ıncı madde hükmü gereğince yapılmış olan deniz ödüncü mukavelesine göre tâyin edilir.
MADDE 1241. II - TEMİN EDİLEN ALACAK

Gemi alacaklılarının rehin hakkı, ana parayı, faizi, deniz ödüncü primini ve masrafları aynı surette temin eder.
MADDE 1242. III - REHNİN PARAYA ÇEVRİLMESİ

1. UMUMİ OLARAK

Gemi alacaklıları, gemi ve navlun (Deniz serveti) üzerinden haklarını İcra ve İflâs Kanunu hükümlerine göre alırlar.

Şu kadar ki;

1. İcra ve İflâs Kanunu'nun rehinle temin edilmiş alacaklar için ihtiyati haciz istenmiyeceğine dair olan hükmiyle rehin paraya çevrilmeden iflâs yoliyle takip yapılmasına engel olan hükmü burada tatbik olunmaz.

2. Dâva vaya takip donatana karşı olabileceği gibi, gemi bağlama limanında bulunsa bile, kaptana karşı da olabilir.

Kaptan aleyhine verilen hüküm veya kesinleşen takip donatana sâridir.

3. Mücerret gemi teferruatının veya gemi siciline kayıtlı bulunmıyan gemilerin satışı ile navlun alacağının devri hakkında İcra ve İflâs Kanunu'nun 112 - 121 inci maddleri hükümleri tatbik olunur.
 1  İçtihat    4 Bilgi   
MADDE 1243. 2. DONATANIN ŞAHSİ MESULİYETİ

Donatanın, alacağın doğduğu sırada veya daha sonra borçtan dolayı aynı zamanda şahsan dahil mesul olması, gemi alacaklılarının hakları üzerinde hiçbir tesir icra etmez.

Bu hüküm bilhassa gemiadamlarının hizmet ve iş mukavelelerinden doğan alacaklarına tatbik olunur.
MADDE 1244. 3. DONATMA İŞTİRAKİ

Gemi bir donatma iştiraki tarafından işletildiği takdirde bir tek donatanın malı imiş gibi, gemi ve navlun gemi alacaklılarına karşılık sayılır
 1 Bilgi   
MADDE 1245. IV - SUKUTU

1. GEMİNİN CEBRİ VEYA ZARURİ SATIŞI

(Değişik 1. fıkra: 5136 - 20.4.2004 / m.6) Geminin;

1. Yurt içinde cebri icra yoluyla,

2. Türkiye genelinde tirajı en yüksek beş gazete arasından iki ayrı gazetede üç gün ara ile iki kez ilanen tebligat yapılmak suretiyle gemi alacaklılarının satıştan haberdar edilmeleri kaydıyla yurt dışında cebri icra yoluyla,

3. Kaptan tarafından 990 ıncı madde hükmü gereğince kanuni yetkisine dayanarak zorunlu hallerde,

Satılması durumunda gemi alacaklılarının gemi üzerindeki rehin hakları kalkar. Satış bedeli alıcı tarafından henüz ödenmediği veya kaptanın yahut acentenin elinde bulunduğu müddetçe gemi alacaklıları için gemi yerine geçer.


Gemi ipoteği hakkındaki hususî hükümler mahfuz kalmak üzere 1 inci fıkra hükümleri gemi üzerindeki diğer rehin haklarına da tatbik olunur.
 11 Bilgi   
MADDE 1246. 2. İPTAL KARARI

Gemi, 1245 inci maddde yazılı haller haricinde temlik edilirse, iktisap eden kimse, ilân yolu ile tebligat yapılarak belli olmıyan gemi alacaklılarının rehin haklarının iptaline karar verilmesini istiyebilir.
MADDE 1247. V - DERECELERİ

1. BEKÇİLİK VE MUHAFAZA MASRAFLARI

Geminin son limana girmesinden itibaren yapılan bakçilik ve muhafaza masraflarının (Madde 1235, bent 1); gemi bakımından gemi alacaklılarının diğer bütün alacaklarına karşı rüçhan hakkı vardır.
 1 Bilgi   
MADDE 1248. 2. MUHTELİF YOLCULUKLARDAN DOĞAN ALACAKLAR

1235 inci maddenin 2 ilâ 9 sayılı bentlerinde yazılı alacaklardan, son yolculuğa (Madde 1238) ait alacaklar, yoluluğun bitmesinden sonra doğan alacaklar da dâhil olmak üzere daha önceki yolculuklara ait alacaklara ait alacaklara karşı rüçhan hakkını haizdirler.

Son yolculuktan evvelki yolculuklardan doğan alacaklar arasında yeni yolculuktan doğmuş olanları eskilerine tercih olunur.

Muhtelif yolculuklar aynı hizmt veya iş mukavelesi gereğince yapılmış oldukları takdirde 1235 inci maddenin 3 sayılı bendinde yazılı gemi alacaklıları, daha sonraki bir yolculuğa ait alacakları için haiz oldukları rüçhan hakkını, daha önceki bir yolculuğa ait alacaklar için de haizdirler.

Deniz ödüncüne sebep olan yolculuk 1258 inci madde gereğince birden çok yolculuğu ihtiva ediyorsa, deniz ödüncü alacağı, bu yolculukların birincisi bittikten sonra başlanan yolculuklara ait olan alacaklardan sonra gelir.
MADDE 1249. 3. AYNI YOLCULUĞA AİT MUHTELİF ALACAKLAR

Aynı yolculuğa ait alacaklarla 1248 inci madde gereğince aynı yolculuğa ait sayılan alacaklar aşağıdaki sıraya göre ödenir:

1. Gemi, seyrüsefer ve liman resimleri (Madde 1235, bent 2);

2. Gemiadamlarının hizmetv e iş mukavelelerinden doğan alacakları (Madde 1235, bent 3);

3. Kılavuz ücretleriyle kurtarma, yardım, fidye ve itiraz ücret ve masrafları (Madde 1235, bent 4), geminin müşterek avarya garame borçları (Madde 1235, bent 5), zaruret hallerinde kaptanın giriştiği deniz ödüncü muamelesinden ve diğer kredi muamelelerinden doğan alacaklarla bu mahiyette sayılan alacaklar (Madde 1235, bent 6);

4. Yük ve bagajın teslim edilmemesinden veya hasara uğramasından doğan alacaklar ile yolcu veya mal taşıma akitlerinin hiç veya gereği gibi yerine getirilmemiş olmasından doğan peşin ödenmiş navlunun geri alınması dâhil diğer bütün alacaklar (Madde 1235, bent 7);

5. 1235 inci maddenin 8 ve 9 sayılı bentlerinde yazılı alacaklar.
MADDE 1250. 4. YUKARIDAKİ MADDEDE YAZILI ALACAKLAR ARASINDAKİ SIRA

Yukarki maddenin 1, 2, 4 ve 5 inci bentlerinde gösterilen alacaklardan aynı bent içinde bulunanları aynı sıradadırlar.

Aynı maddenin 3 üncü bendinde yazılı alacaklar arasında sıra, doğuş tarihlerine göredir; aynı zamanda doğanların sırası birdir.

Kaptan aynı zaruret icabı olarak birden çok muamele (Madde 1235, bent 6) yapmış olursa, bunlardan doğan alacaklar aynı zamanda doğmuş sayılır.

1249 uncu maddenin 3 üncü bendinde yazılı olanlardan daha önce doğmuş olan alacakları ödemek için kaptan tarafından yapılan kredi muamelelerinden ve bilhassa deniz ödüncü mukavelelerinden çıkan alacaklarla bu gibi önceki alacakları tanıma veya tecdit yahut bunların vâdesini uzatma maksadiyle yine kaptan tarafından yapılan mukavelelerden doğan alacaklar, kredi muamelesi veya mukavele yolculuğa devam etmek için zaruri bulunmuş olsa bile ancak önceki alacağın haiz olduğu rüçhan hakkında istifade eder.

1235 inci maddenin 10 uncu bendinde yazılı alacaklar, doğuş tarihlerine bakılmaksızın diğer bütün gemi alacaklılarından sonra gelir.
 1 Bilgi   
MADDE 1251. VI - NAVLUN ÜZERİNDEKİ REHİN HAKKI

Gemi alacaklılarının navlun üzerindeki rehin hakkı (Madde 1237), ancak navlun henüz ödenmediği veya kaptan yahut acentanın elinde bulunduğu müddetçe hüküm ifade eder.

1247 ilâ 1250 nci maddeler hükümleri bu rehin hakkına da tatbik olunur.

Navlun alacağın devri halinde, gemi alacaklılarının rehin hakkı, navlun henüz ödenmediği veya parası kaptanın yahut acentanın elinde bulunduğu müddetçe devralana karşıda ileri sürülebilir.
MADDE 1252. VII - DONATANIN MAHDUT ŞAHSİ MESULİYETİ

1. NAVLUNUN TAHSİLİ HALİNDE

Navlun tahsil eden donatan, bu yüzden rehin haklarını tamamen veya kısmen kaybetmiş olan gemi alacaklılarına karşı, tahsil ettiği nispette şahsan mesuldür; şu kadar ki; donatanın alacaklılardan her birine karşı olan bu mesuliyeti, tahsil olunan paranın kanuni sıra gereğince paylaşılması halinde her birine isabet edecek olan miktarı geçemez.

Donatanın kendi hesabına gemiye yüklettiği mallariçin yükleme yerinde ve yükleme zamanında ödenmesi mûtat olan navlun hakkında da 1 inci fıkra hükmü tatbik olunur.
MADDE 1253. 2. NAVLUNUN BAZI ALACAKLILARA TEVZİİ HALİNDE

Donatan navlunu, navlun üzerinde rehin hakkı olan gemi alacaklılarından birinin veya birkaçının alacağını ödemek için kullandığı takdirde, rüçhan hakkı olan alacaklılara karşı, ancak onları bilerek mahrum ettiği miktar nispetinde mesul olur.
MADDE 1254. 3. GEMİNİN CEBRİ VEYA ZARURİ SATIŞI HALİNDE

Donatan 1245 ve 1246 ncı maddelerde yazılı hallerde satış bedelini tahsil ederse cebrî icra veya zaruri satış neticesinde yahut ilân yoliyle davet sonunda verilen iptal kararı sebebiyle rehin hakları düşmüş olan gemi alacaklılarına karşı 1252 ve 1253 üncü maddelerde yazılı olduğu gibi şahsan mesul olur.
MADDE 1255. 4. GEMİNİN YENİ BİR YOLCULUĞA ÇIKARILMASI HALİNDE

Donatan; yalnız gemi ve navlun ile mesul olduğu bir gemi alacaklısının alacağını öğrendikten sonra alacaklının menfaati iktizası olmadığı halde gemiyi yeni bir deniz yolculuğuna (Madde 1238) gönderirse, bu alacak için aynı zamanda, geminin yeni yolculuğun başındaki değerinin gemi alacaklıları arasında kanunî sıralarına göre paylaştırılması halinde bu, alacaklıya düşecek olan miktar nispetinde, şahsan dahi mesul olur.

Bu paylaşmada alacaklının alacağını tamamen elde edebileceği kabul olunur: şu kadar ki, donatan bunun aksini ispat edebilir.

Donatanın, üzerinde alacaklının rehin hakkı bulunan navlunu tahsil etmiş olması yüzünden 1252 nci madde hükmü gereğince doğan şahsi mesuliyeti mahfuzdur.
MADDE 1256. 5. TAZMİNAT HALİNDE

Müşterek avarya hallerinde feda edilen veya hasara uğrıyan şeyler için verilen tazminat, gemi alacaklıları için, tazminatın karşılık olduğu şeyler yerine geçer.

Geminin zıyaı veya hasarı yahut malın zıyaı veya hasarı neticesi olarak navlunun eksilmesi halinde, hukuka aykırı hareketiyle bu zararlara sebep olan kimse tarafından donatana ödenecek tazminat da aynı hükme tabidir.

Donatan tazminatı tahsil etmişse, tahsil ettiği miktar nispetinde gemi alacaklılarına karşı 1252 ve 1253 üncü maddelerde yazılı olduğu gibi şahsan mesul olur.
MADDE 1257. VIII - GEMİ ALACAKLILARININ DİĞER ALACAKLILARA KARŞI RÜÇHAN HAKKI

Gemi alacaklılarının rehin hakları, rehin veya ipotekle temin edilmiş veya edilmemiş olan diğer bütün alacaklara takaddüm eder.
 1 Bilgi   
MADDE 1258. C) YÜK ALACAKLISI HAKKINI VEREN ALACAKLAR VE DERECELERİ

Navlundan, deniz ödüncü paralarından, müşterek avarya garame payından ve kurtarma veya yardım ücret ve masraflarından dolayı (1077, 1159, 1204 ve 1232 nci maddeler gereğince) yükü takyideden rehin haklarından navluna ait olanın derecesi, bütün diğerlerininkinden sonra gelir. Bu sonunculardan yeni doğanı daha önce doğana takaddüm eder; aynı zamanda doğanların sırası ise birdir. Kaptanın aynı zaruret icabiyle yapmış olduğu muamelelerden doğan alacaklar, aynı zamanda doğmuş sayılır.

Müşterek avarya haliyle hukuka aykır hareketlerden doğan zıya ve hasar hallerinde 1256, kaptan tarafından bir zıyaın önüne geçilmesi veya azaltılması için 995 inci maddenin üçüncü fıkrasına göre yapılan satış halinde 1245 ve hesabına satış yapılmış olan kimse satış bedelini almışsa 1254 üncü maddeler hükümleri tatbik olunur.
MADDE 1259. YEDİNCİ FASIL

MÜRURUZAMAN

D) MÜRURUZAMAN

I - MÜDDETİ

Bu kanunun 1235 inci maddesinin 1 ilâ 9 uncu bentlerinde yazılı alacaklar bir yılda müruruzamana uğrar. Bununla beraber:

1. Ümit veya Horn burunlarının ötesinde hizmetlerinden çıkarılmış gemiadamlarının hizmet ve iş mukavelelerinden doğan alacakları;

2. Çatmadan yahut 1220 nci maddeye giren bir hâdiseden doğan tazminat alacaklariyle kurtarma veya yardım ücreti alacakları;

için müruruzaman iki yıldır.
 1 Bilgi   
MADDE 1260. II - ŞAHSİ ALACAKLAR HAKKINDA

Yukarki maddede yazılı müruruzaman, alacaklının donatan veya gemi adamlarından birine karşı şahsi talep haklarına da şâmildir.

1067 nci madde hükmü mahfuzdur.
 2 Bilgi   
MADDE 1261. III - BAŞLANGIÇ

Gemi alacakları hakkındaki müruruzaman, alacağın muaccel olduğu tarihten itibaren işlemeye başlar. Ancak:

1. 1235 inci maddenin 3 üncü bendinde yazılı gemiadamlarının alacakları hakkında hizmet veya iş münasebetinin bittiği tarihten;

2. 1235 inci maddenin 5 inci bendinde yazılı gemiye düşen dispeç raporiyle

tespit edilmiş bulunan müşterk avarya garame paylarından doğan alacaklar hakkında dispeç raporunun tasdikına ait kararın kesinleşmesinden, ilgililer tarafından dispeç yapmaya mecbur tutulması için kaptan veya donatana karşı açılacak dâvalar veya 1209 uncu maddenin ikinci fıkrasındaki salâhiyetin kullanılması hakkında, müşterek avarya hareketinden sonra geminin 1207 nci madde hükmünce dispeçin yapılması lâzım gelen yere vardığı tarihten;

3. 1235 inci maddenin 7 ve 9 uncu bentlerinde yazılı malların veya bagajın hasarlanmasından veya geç teslim edilmesinden doğan alacaklar hakkında malların teslimi tarihinden, malların teslim edilmemesinden doğan alacaklar hakkında onların teslim edilmiş olmaları gereken tarihten;

4. Gemiadamlarından birinin kusurundan doğup 1235 inci maddenin 9 uncu bendinde yazılı ve fakat bu maddenin 2 nci bendine girmiyen alacaklar hakkında ilgilinin zararı öğrendiği tarihten, gemilerin çatmasından yahut 1220 nci maddeye giren bir hâdiseden doğan tazminat alacakları hakkında ise hâdisenin meydana geldiği tarihten;

5. Kurtarma ve yardım masraf ve ücretlerindn doğan alacaklar hakkında, kurtarma ve yardım işinin bittiği tarihten; itibaren işlemiye başlar.

Gemiadamlarının avans veya taksit ödemesini isteme hakları birinci bentte bildirilen müruruzaman başlangıcını değiştirmez.
MADDE 1262. IV - HUSUSİ HALLER

Donatanların 1218 inci maddenin 2 nci fıkrasına göre aralarında haciz oldukları rücu hakları, bir yılda müruruzamana uğrar. Müruruzaman rücu hakkına sebep olan ödemenin yapıldığı günün geçmesiyle başlar.

Deniz ödüncü paraları ve müşterek avarya garame payından dolayı malları takyid eden alacaklarla bu paralar ve garame paylarının meydana getirdikleri şahsi talep hakları da bir yılda müruruzamana uğrar.

Müruruzaman; deniz ödüncü paraları bakımından muaccel oldukları tarihten, müşterek avarya garame payları bakımından ise dispeç raporuna ait kararın kesinleşmesinden başlar.

Kurtarma ve yardım ücret ve masraflarından dolayı malları takyid eden alacaklarla bu masraflardan doğan şahsi talep hakları, iki yılda müruruzamana uğrar. Müruruzaman kurtarma veya yardım işinin bittiği gün başlar.

Denizde yolcu ve yük taşıma akitlerinden veya konişmentodan taşıyan lehine doğan masrafların tazmini ve navlun dâhil olmak üzere bütün alacaklar bir yılda müruruzamana uğrar.
MADDE 1263. BEŞİNCİ KİTAP

SİGORTA HUKUKU

BİRİNCİ FASIL

UMUMİ HÜKÜMLER

A) SİGORTA MUKAVELESİ

I - TARİFİ

Sigorta bir akittir ki bununla sigortacı bir prim karşılığında diğer bir kimsenin para ile ölçülebilir bir menfaatini halele uğratan bir tehlikenin (bir rizikonun) meydana gelmesi halinde tazminat vermeyi yahut bir veya birkaç kimsenin hayat müddetleri sebebiyle veya hayatlarında meydana gelen belli birtakım hâdiseler dolayısiyle bir para ödemeyi veya sair edalarda bulunmayı üzerine alır.

Ruhsatname almamış olan bir şahıs ile, onun ruhsatname almamış olduğunu bilerek yapılan sigorta sözleşmesi hakkında Borçlar Kanunu'nun kumar ve bahishakkındaki 504 ve 505 inci maddeleri tatbik olunur. Şu kadar ki; Türkiye dışındaki sigortacılarla yapılmış bulunan sigorta akitleri bu hükümden müstesnadır.

Birçok şahısların birleşerek içlerinden herhangi birinin duçar olacağı her nevi tehlikeden (Rizikodan) doğan zararları tazmin etmeyi taahhüt etmelerine "Karşılıklı sigorta" denir.
 2 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1264. II. TATBİK OLUNACAK HÜKÜMLER VE AMİR HÜKÜMLER

Bu kitapta hüküm bulunmadıkça sigorta mukavelesi hakkında Borçlar Kanunu hükümleri tatbik olunur.

1269, 1274, 1277, 1279, 1286, 1321, 1333, 1339, 1341, 1344 ve 1346 ncı maddelerle 1304 üncü maddenin 2 nci fıkrası hükümlerine aykırı olan mukaveleler bâtıldır.

(Değişik: 2915 - 12.10.1983 / m.1) 1270 inci maddenin 2 nci fıkrası, 1273, 1275 inci maddelerle 1278 inci maddenin ikinci cümlesi, 1283, 1284, 1285, 1289 uncu maddelerle 1292 nci maddenin son fıkrası, 1301 inci madde ile 1312 nci maddenin 2 nci fıkrası, 1315, son fıkrası hariç 1332 nci maddelerle 1345 inci maddenin 2 nci fıkrası, 1350 nci maddenin 2 nci fıkrası, 1361, 1362 nci maddelerle 1365 inci maddenin 2 nci fıkrası, 1366 ncı maddenin 2 nci fıkrası, 1367, 1368, 1369,1395,1396,1397,1399,1400,1401,1420 ilâ 1430 ve 1453 ilâ 1459 uncu maddeler hükümlerine aykırı olan mukavele şartları hükümsüzdür.

1265, 1266, 1280 inci maddelerle 1281 inci maddenin son fıkrası 1287 nci madde, 1288 inci maddenin ikinci fıkrası, 1290, 1291, 1292 nci maddenin birinci fıkrası, 1293, 1295 inci maddelerle 1297 nci maddeni 1 inci fıkrası, 1298, 1299, 1300,1302, 1306, 1314, 1317, 1318, 1324 ilâ 1329, 1331 inci maddelerle 1332 nci maddenin son fıkrası, 1334 üncü maddenin 2 ve 3 üncü fıkraları 1336 ncı maddenin ikinci fıkrası, 1338 inci maddenin 1 inci cümlesi hükümleriyle 1371 inci maddenin 3 üncü fıkrası, 1441 inci maddenin birinci fıkrası hükmü, sigorta ettiren kimsenin zararına olarak mukavele ile değiştirilemez. Değiştirilirse kanun hükümleri re'sen tatbik olunur.

Diğer kanunlardaki sigortalara mütaallik âmir hükümler mahfuzdur.
 4 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1265. B) SİGORTA POLİÇESİ VE MUVAKKAT İLMÜHABER

I - UMUMİ OLARAK

Sigortacı sigorta ettirene sigorta mukavelesi gereğince her iki tarafın haiz olduğu hak ve borçları gösteren ve kendi tarafından imza edilen bir sigorta poliçesi veya onun yerine geçmek üzere bir muvakkat sigorta ilmühaberini ekleriyle beraber vermeye mecburdur. Sigortacı istediği takdirde, sigortalı dahi poliçe veya ilmühaberin ve eklerinin bir örneğini imzalıyarak sigortacıya vermekle mükelleftir.

Poliçe ve ilmühaberi sigorta ettirenin talebi üzerine nama, emre yahut hâmile yazılı olarak tanzim olunabilir.
 1 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1266. II - MUHTEVASI

Poliçe ve ilmühaberin aşağıda yazılı hususları ihtiva etmesi lâzımdır:

1. Sigortacının ve sigorta ettirenin ve varsa sigortadan faydalanan kimsenin adı ve soyadı veya ticaret unvanı ve ikametgâhları;

2. Sigortanın mevzuu;

3. Sigortacının üstüne aldığı rizikolarla bunların başlıyacağı ve son

bulacağı an;

4. Sigorta bedeli;

5. Primin tutarı ile ödeme zamanı ve yeri;

6. Sigortacının üstüne aldığı rizikoların hakikî mahiyetlerini tamamen tâyine yarıyacak bütün haller;

7. Tanzim tarihi.

Sigorta poliçesi birinci fıkrada yazılı hususlardan başka İktisat ve Ticaret Vekâletince tasdik edilmiş ve zahmetsizce okunabilecek bir tarzda basılmış olan sigorta umumi şartlarını; muvakkat sigorta ilmühaberi ise, zikri geçen umumi şartalara atfı ihtiva eder. Bu fıkradaki tasdika ve baskıya ait olan şartaların yerin getirilmemiş olması halinde dahi umumi şartname hükümlerinden sigorta ettirenin zararına olanlar yerine kanun hükümleri tatbik olunur.
 1 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1267. III - POLİÇEYİ VERME MÜKELLEFİYETİ

Sigorta mukavelesi doğrudan doğruya sigorta ettiren kimse veya onun temsilcisi veya vekili ile yapılmışsa mukavele tarihinden yirmi dört saat içinde ve mukavele bir tellâl vasıtasiyle yapılmış ise en geç on gün içinde sigortacı poliçeyi sigorta ettiren kimseye vermeye mecburdur. Aksi takdirde sigorta ettiren kimse sigortacı ile sigortaya aracılık yapan tellâldan tazminat istiyebilir.
 1  İçtihat    1  Ses Dosyası   
MADDE 1268. C) MÜRURUZAMAN

Sebepsiz yere ödenmiş bulunan primin veya sigorta bedelinin geri alınması alacakları dâhil sigorta mukavelesinden doğan bütn mutalebeler, iki yılda müruruzamana uğrar.
 1  İçtihat    1 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1269. İKİNCİ FASIL

MAL SİGORTASI

BİRİNCİ KISIM

UMUMİ HÜKÜMLER

A) SİGORTA EDİLEN MENFAAT

I - MENFAAT SAHİBİ

Bir malı muayyen rizikolara karşı temin etmekte para ile ölçülebilecek bir menfaati olan malik, malikin âdi veya rehinli alacaklısı, malın muhafazasından dolayı malikine karşı mesul olan acenta, kiracı, komüsyoncu ve diğer kimseler, malın muhafazasında hakikaten menfaatli olan kimseler yahut bunların kanuni temsilcileri, bu menfaati sigorta ettirebilirler.
 1  İçtihat    1 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1270. II - DİĞER BİR KİMSENİN NAM VE HESABINA YAPILAN SİGORTA

1. UMUMİ OLARAK

Bir kimse diğer bir kimsenin nam ve hesabına dahi sigorta akdedebilir; şu kadar ki; o kimse, nam ve hesabına hareket ettiği kimseyi temsile salâhiyetli değilse sigorta priminden dolayı bizzat mesul olur.

Nam ve hesabına sigorta mukavelesi yapılan kimse rizikonun gerçekleşmesinden önce veya sonra icazet verirse sigortadan faydalanır.

Diğer bir kimsenin nam ve hesabına yapıldığı, mukavele şartlarından anlaşılmıyan bir sigorta mukavelesi bunu yapmış olan kimsenin nam ve hesabına yapılmış sayılır.
 1  İçtihat    2 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1271. 2. VEKİL İLE MÜVEKKİL ARASINDAKİ MÜNASEBET

Vekâleten akdolunan sigorta müvekkil tarafındankabul olunduğu takdirde vekil vekâlete uygun olarak hareket etmiş sayılır. Sigorta şartlarına dair müvekkil talimat vermemiş ise vekil, vekâleten sigorta ettireceği yerdeki mûtat şartlar dairesinde sigorta akdetmeye mecburdur.
 1 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1272. III - ALACAKLININ MENFAATİ

1. ACZE KARŞI SİGORTA

Bir alacaklı alacağını, borçlunun aczi rizikosuna karşı sigorta ettirebilir. Bu takdirde aksine mukavele yoksa sigortacı, ilk önce borçlunun mallarına müracaatla bunları sattırarak alacağını tahsil etmesini sigorta ettiren alacaklıdan isteyebilir.
 1  Ses Dosyası   
MADDE 1273. 2. AYNİ BİR HAKLA TEMİN EDİLEN ALACAK SAHİBİ

a) HALEFİYET

Menkul ve gayrimenkul mallarla gemiler üzerine haciz koyduran veya bunları rehin alan yahut bunlar üzerinde hapis hakkı veya buna benzer imtiyazlı bir hakkı haiz olan alacaklılar mezkûr şeyleri sigorta ettirmişler ise, hasar vukuu halinde ödenmesi gereken tazminat ancak mezkûr alacaklılara nazaran alacaklarının taallûk eylediği sigortalı şeyler yerine geçmiş sayılırlar.
 1 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1274. b) TEMİNATIN KAFİ OLMAMASI HALİNDE

Sigorta olunan şeye hakkı taallûk eden alacaklıların imtiyaz dereceleri birbirinden farklı ise bu şeyin değeri imtiyaz derecesi sonradan gelen alacaklının alacağını ifaya kâfi olmadığı nispette bu alacaklı o şeyi sigorta ettiremez.
 1  Ses Dosyası   
MADDE 1275. IV - MÜŞTEREK MENFAATLERİN SİGORTASI

Bir malın veya o mala mütaallik bir hakkın yalnız bir kısmında menfaat sahibi olan kimse kendisine ait olan kısmından fazlasını da sigorta ettirmişse sigortanın bu fazlaya ait kısmı ondan ilgisi olanlar hesabına yapılmış sayılır.
 1 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1276. V - MÜKERRER SİGORTA (REASÜRANS)

Mükerrer sigorta (Reasürans) inhisarı hakkındaki hükümler mahfuz kalmak üzere sigortacı, sigorta ettiği menfaati dilediği şartlarla tekrar sigorta ettirebileceği gibi sigorta ettiren kimse dahi sigorta primini sigorta ettirebilir.

Mükerrer sigorta, sigortacının sigorta ettirene karşı olan borçlarını ıskat etmez ve sigorta ettiren kimseye, mükerrer sigortayı yapan sigortacıya karşı doğrudan doğruya dâva hakkı vermez.
 1 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1277. B) RİZİKO

I - MEŞRU OLMASI

1. CAİZ OLMAYAN SİGORTA

Sigortadan faydalanan veya sigorta ettiren kimsenin kanunla yasak edilmiş ve ahlâka (Adaba) aykırı olan fiilinden doğabilecek bir zarara karşı sigorta yapılamaz.
 1 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1278. 2. SİGORTA ETTİRENLE SİGORTADAN FAYDALANAN KİMSENİN KUSURU

Mukavelede aksine hüküm olmadıkça sigortacı, sigorta ettiren veya sigortadan faydalanan kimsenin yahut fiillerinden hukukan mesul bulundukları kimselerin kusurlarından doğan hasarları tazmin ile mükelleftir. Fakat hiçbir halde sigortacı sigorta ettiren veya sigortadan faydalanan kimsenin kasdından veya aksi mukavelede yazılı değilse sigorta edilen malın ayıbından doğan hasarları tazmine mecbur olmaz
 1 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1279. II - RİZİKONUN GERÇEKLEŞMİŞ OLMASI

1. MUKAVELENİN YAPILDIĞI SIRADA

Mukavelenin yapıldığı sırada sigorta ettiren veya sigortadan faydalanan kimse, rizikonun gerçekleşmiş olduğunu yahut sigortacı rizikonun gerçekleşmesi imkânı kalmadığını bilmekte iseler sigorta mukavelesi hükümsüzdür; şu kadar ki; birinci halde sigortacı sigorta primini istiyebilir.
 1  İçtihat    1 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1280. 2. SİGORTACININ MESULİYETİ BAŞLAMADAN ÖNCE

Sigortacının mesuliyeti başlamazdan önce sigorta ettiren veya sigortadan faydalanan kimsenin fiil ve tesiri olmaksızın rizikonun gerçekleşmesine imkân kalmazsa sigortacı prime hak kazanmaz.
 1 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1281. III - VÜSAT VE ŞÜMULÜ

1. UMUMİYET ESASI

Sigortacı, harb ve isyandan başka bir sebeple mallara ârız olan telef ve tegayyür gibi bütün hasarlardan mesul olur.

Sigortacının, 1 inci fıkra gereğince mesul olduğu rizikolardan biri sigorta poliçesinin hükmünden istisna edilmişse vâkı hasarın istisna edilen rizikolardan doğduğunun ispatı sigortacıya aittir.
 1 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1282. 2. MÜDDET

Aksi kararlaştırılmış olmadıkça sigortacı, primin ödendiği tarihten itibaren gerçekleşen rizikolardan mesuldür. Sigortanın devam müddeti mukavelede yazılı değilse tarafların müşterek maksadiyle mahalli teamül ve sair haller göz önünde tutularak mahkemece tâyin olunur.
 2 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1283. C) TAZMİNAT ESASI

I - AŞKIN SİGORTA

1. UMUMİ OLARAK

Sigortacı, sigorta ettiren veya sigortadan faydalanan kimsenin ancak hakikaten uğradığı zararı tazmine mecburdur. sigorta bedeli sigorta olunan menfaatin değerini aşarsa sigortanın bu değeri aşan kısmı bâtıldır. Bu sebeple sigorta bedeli indirilir, sigorta priminin dahi ona tekabül eden kısmı indirilir ve primin fazla tahsil edilen kısmı geri verilir; şu kadar ki; menfaat değeri tarafların rey birliği ile seçtikleri bilir kişiler tarafından önceden takdir ve tahmin edilmiş ve taraflarca kabul olunmuşsa sigortacı bu değere itiraz edemez.
 1  İçtihat    2 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1284. 2. UMULAN KARIN SİGORTA ETTİRİLMESİ HALİNDE

Bir maldan elde edilmesi umulan kârın mâkul haddi aşan kısmı, sigorta edilemez.
 1  Ses Dosyası   
MADDE 1285. II - BİRDEN ÇOK SİGORTA

1. MÜŞTEREK SİGORTA

Bir menfaat birden çok sigortacı tarafından aynı zamanda ve aynı rizikolara karşı sigorta olunduğu takdirde yapılan mütaaddit sigorta mukavelelerinin heyeti umumiyesi ancak sigorta olunan menfaatin değerine kadar muteber tutulur. Bu takdirde sigortacılardan her biri sigorta bedellerinin toplamına nazaran sigorta ettiği bedel nispetinde mesul olur.

Mukavelelere göre müteaddit sigortacılar müteselsilen mesul oldukları takdirde sigorta ettiren kimse, uğradığı zarardan fazla bir para istiyemiyeceği gibi sigortacılardan her biri yalnız kendi mukavelesine göre ödemekle mükellef olduğu bedele kadar mesul olur. Bu halde ödemede bulunan sigortacının diğer sigortacılara karşı haiz olduğu rücu hakkı, sigortacıların sigortalıya mukavelelere göre ödemeye mecbur oldukları bedeller nispetindedir.
 2 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1286. 2. ÇİFTE SİGORTA

Değerinin tamamı sigorta olunan bir menfaat sonradan aynı kimse tarafından aynı rizikolara karşı sigorta ettirilemez; sigorta ettirilmişse ancak aşağıdaki hallerde ve şartlarla muteber sayılır:

1. Sonraki ve önceki sigortacılar muvafakat ederlerse;

Bu takdirde sigorta mukaveleleri aynı zamanda yapılmış sayılarak hasar vukuunda sigorta bedeli 1285 inci maddede gösterilen nispette sigortacılar tarafından ödenir;

2. Sigorta ettiren kimse önceki sigortadan doğan haklarını ikinci sigortacıya devir veya o haklardan feragat etmiş ise;

Bu takdirde devir veya feregatin ikinci sigorta poliçesine yazılması lâzımdır; yazılmazsa ikinci sigorta mukavelesi hükümsüz sayılır;

3. Sonraki sigortacının ancak önceki sigortacının ödemediği tazminattan dolayı mesuliyeti şart kılınmış ise; bu halde önceden yapılmış olan sigortanın ikinci sigorta poliçesine yazılması lâzımdır; yazılmazsa ikinci sigorta mukavelesi hükümsüz sayılır.
 1  İçtihat    1 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1287. 3. KISMİ SİGORTA

Sigorta olunan menfaatin değerinin tamamı önceki mukavele ile temin edilmemişse bu menfaat, geri kalan değerine kadar, bir veya birkaç defa daha sigorta ettirilebilir. Bu takdirde o menfaati sonradan sigorta eden sigortacılar değer bakıyesinden dolayı mukavelelerin tarihleri sırasiyle mesul olurlar. Aynı günde yapılmış olan mukaveleler aynı anda yapılmış sayılır.
 1 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1288. III - MENFAAT DEĞERİNİN ALTINDA OLAN SİGORTALAR

Sigorta bedeli, sigorta değerinden aşağı olduğu takdirde ve sigorta edilmiş menfaatin bir kısmının halele uğraması halinde sigortacı aksine mukavele bulunmadıkça sigorta bedelinin sigorta değerine olan nispeti neden ibaretse zararın o kadarından mesul olur.

Sigortacının sigorta bedelini aşmıyan zararın tamamından mesul tutulacağı şeklinde sigorta mukavelesinin değiştirilmesini sigorta ettirenin rizikonun gerçekleşmesinden önce istemesi halinde, bu isteğin noter protestosu ile sigortacıya bildirildiği günden sonra gelen günden itibaren akit hükümleri, kendiliğinden, sigortacının sigorta bedelini aşmıyan zararın tamamından mesul bulunduğu şeklinde değiştirilmiş olur. Sigortalı, tarifede derpiş edilen prim farkını esas primin ödenmesine ait hükümler uyarınca öder.
 1  İçtihat    3 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1289. IV - SİGORTACININ TAHKİK SALAHİYETİ

Sigortacı sigorta olunan menfaatin konusu olan malın değerini tahkik için o malı dilediği zaman muayene edebilir.
 1 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1290. D) SİGORTA ETTİRENİN MÜKELLEFİYETİ VE BORÇLARI

I - İHBAR MÜKELLEFİYETİ

1. MUKAVELE YAPILIRKEN

Sigorta ettiren kimse, sigortacının mukavele yapılırken hakikî vaziyetleri bildiği takdirde mukaveleyi yapmamasını veya daha ağır şartlarla yapmasını mücip olacak bütün hususları sigortacıya bildirmeye mecburdur. Sigorta ettiren kimse sorulduğu halde susmuş veya noksan yahut hakikata muhalif beyanlarda bulunmuş ise hakikata vâkıf olmıyan sigortacı mukaveleden cayabilir; şu kadar ki; sigortacı hakikatı öğrendiği tarihten itibaren bir ay içinde cayma hakkını kullanmamış ise bu hak düşer. Sigorta ettiren kimsenin kötü niyeti anlaşıldığı takdirde sigortacı prime hak kazanır.

Sigorta mukavelesinin yapılması sırasında sigorta ettirene doldurması teklif olunan listede yazılı sorular dışında hiçbir mesuliyet tevaccüh etmez.
 7  İçtihat    4 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1291. 2. SİGORTA MÜDDETİ İÇİNDE

Sigorta ettiren kimse sigortacının muvafakati olmaksızın sigortalı, malın yerini veya mukavele zamanındaki halini değiştirdiği takdirde bu değişiklik mukavelenin yapıldığı anda mevcut olduğu halde sigortacının sigorta mukavelesini yapmamasını veya daha ağır şartlarla yapmasını mucip bir mahiyette ise, sigortacı mukaveleyi feshedebilir.

Birinci fıkrada yazılı değişikliği yapan kimse keyfiyeti sekiz gün zarfında sigortacıya bildirmişse sigortacı ihbar tarihinden itibaren sekiz gün içinde fesih hakkını kullanmadığı takdirde sigortanın hükmü devam eder.

Sigorta ettiren kimse değişiklik keyfiyetini sigortacıya ihbar etmediği halde dahi sigortacı vâkı değişikliği öğrendikten sonra sekiz gün içinde feshetmez veya sigorta primini tahsil etmek gibi sigorta hükmünün devamına razı olduğunu gösteren bir harekette bulunursa fesih hakkı düşer.
 1 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1292. 3. RİZİKONUN GERÇEKLEŞMESİ HALİNDE

Sigorta ettiren kimse sigortanın taallûk ettiği rizikonun gerçekleştiğini haber aldığı tarihten itibaren beş gün içinde sigortacıya haber vermeye mecburdur. Bu müddet, üçüncü şahsın sigortalıya karşı dâva açması halinde sigortacıya sigortalının müdafaasına yardım etmeye mecbur tutan mesuliyet sigortalarında sigortalının tebligat üzerine dâvayı öğrendiği, sigortalının üçüncü kişiye vereceği tazminatın sigortacı tarafından ödenmesine ait mesuliyet sigortalarında ise hakkındaki mahkeme kararının kesinleştiğini sigortalının öğrendiği veya dâva olmaksızın yahut dâva neticesi beklenmeksizin üçüncü şahsa sigortalının para ödemiş olması halinde parayı ödemiş olduğu tarihten başlar.

Birden çok sigortalarda, sigorta ettiren kimse birinci fıkrada muayyen müddet içinde sigortacılardan her birine gerek hasar keyfiyetini ve gerekse aynı menfaat hakkında yaptığı sigorta mukavelelerini bildirmeye mecburdur.

Sigorta ettiren kimse kasten yukarıki fıkralar gereğince ihbarda bulunmamış ise sigorta haklarını zayi eder. Sigorta ettiren kimsenin kusuru halinde, kusurun ağırlığına göre sigortacının ödemekle mükellef olduğu bedel indirilebilir.
 1  İçtihat    2 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1293. II - KORUMA TEDBİRLERİ

Sigorta ettirenkimse zararı önlemeye, azaltmaya ve hafifletmeye yarıyacak tedbirleri almakla mükelleftir. Alınan tedbirlerden doğan masraflar bu tedbirler faydasız kalmış olsa bile sigortacı tarafından ödenmek lâzımdır; şu kadar ki; sigorta, menfaat değerinin tamamına taallûk etmiyorsa vâkı masraflar ancak sigorta bedelinin menfaat değerinin tamamına olan nispetine göre ödenir.

1292 nci maddenin son fıkrası hükmü burada da tatbik olunur.
 2 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1294. III - PRİM ÖDEME BORCU

1. UMUMİ OLARAK

Sigorta ettiren kimse, primlerin en yüksek haddinin tâyinine ait hususi hükümler mafhuz kalmak üzere, mukavele ile kararlaştırılmış olan primi ödemekle mükelleftir. Sigorta primi mukavelede gösterilmemişse ilgili vekâletçe tasdik edilmiş olan tarifeler gereğince tâyin olunur.

(Değişik 2. fıkra: KHK/537 - 21.6.1994) Sigorta primi para olarak ödenir. Ödeme için senet verilmesi halinde senet bedelinin tahsil edildiği tarihte ödeme yapılmış sayılır.

Primin aylık veya yıllık olarak taksitle ödenmesi kararlaştırılabilir. Böyle bir mukavele yoksa sigorta priminin toptan ödenmesi lâzımdır.
 1 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1295. 2. ÖDEME ZAMANI

(Değişik: KHK/537 - 21.6.1994) Sigorta priminin tamamının, taksitle ödenmesi kararlaştırılmışsa ilk taksidin akit yapılır yapılmaz ve poliçenin teslimi karşılığında ödenmesi gerekir.

(...) (Madde 1295 in 2. fıkrası, Anayasa Mahkemesinin 16.10.1997 tarih ve 23142 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan, 11.3.1997 gün ve E.1997/24 - K.1997/35 sayılı kararı ile yayımından altı ay sonra yürürlüğe girmek üzere iptal edilmiştir.)

Sigortacının sorumluluğu primin veya ilk taksidin ödendiği tarihten başlar.

Şu kadar ki, kara ve denizde mal taşıma işlerine ait sigortalarda sigortacının sorumluluğu, akdin yapıldığı andan başlayacağı gibi sigorta primide henüz poliçe tanzim edilmemiş olsa bile, o anda muaccel olur.

Sigortacının sorumluluğu başlamadan önce sigorta ettiren kararlaştırılmış olan primin yarısını ödeyerek mukaveleden kısmen veya tamamen cayabilir.
 1 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1296. 3. ÖDEME YERİ

Sigorta primi sigorta ettirenin ikametgâhında ödenir. Sigorta priminin, sigortacının veya acentasının ikametgâhında ödeneceğine dair poliçede bir şart varsa bu şarta riayet olunur; şu kadar ki; şarta rağmen sigorta primi fiilen sigorta ettirenin ikametgâhında ödenegelmekte ise şart yok sayılır.
 1 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1297. 4. TEMERRÜT

(Değişik: KHK/537 - 21.6.1994) Bir yıldan uzun süreli can sigortalarında, sigorta ettiren kimse, sigorta primini 1295 inci madde gereğince vermemiş veya prim tecil edilmiş yahut taksitlere bağlanmış olduğu halde işbu primi veya her hangibir taksidi vadenin bitiminde ödememiş ise, sigortacı, kendisinin veya âkid sıfatıyla hareket eden vekilinin yazı ile sigortacıya bildirilmiş son ikametgâh veya meskenine resmi bir ihtamame veya taahhütlü mektup göndererek bir ay içinde sözkonusu ücret veya taksidi ödemez ise sigortanın feshedilmiş olacağını ihtar eder. Bu sürenin bitiminde borç ödenmemiş ise sözleşme feshedilmiş olur.

(Madde 1297 nin 2. fıkrası, Anayasa Mahkemesinin 16.10.1997 tarih ve 23142 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan, 11.3.1997 gün ve E.1997/24 - K.1997/35 sayılı kararı ile, yayımından altı ay sonra yürürlüğe girmek üzere iptal edilmiştir.)

Teminatın durduğu süre içinde rizikonun gerçekleşmemesi şartıyla primin ödenmesi halinde teminat durduğu yerden devam eder. (*)

(*) 21.6.1994 tarih ve KHK/537 sayılı K.H.K.nin 4. maddesi hükmü gereğince, 2 ve 3. fıkralar 1.1.1995'de yürürlüğe girer.
 1  İçtihat    1 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1298. 5. PRİMİN İNDİRİLMESİ VE GERİ VERİLMESİ

Birden çok yıllar için yapılan sigorta mukavelelerindeki sigorta priminin tâyininde rizikoyu ağırlaştırılmış olan hususi sebepler göz önünde tutulmuş ise, bu sebepler sonradan ortadan kalktığı takdirde, sigorta ettiren kimse gelecek yıllara ait primlerin indirilmesini istiyebilir.

Sigorta mukavelesinin kanuni sebeplerle sona ermesi halinde, kanunda başkaca hüküm bulunmadıkça sona erme gününden sonraki zamana ait olan prim onu ödemiş olana geri verilir.
 1  Ses Dosyası   
MADDE 1299. E) SİGORTACININ SİGORTA BEDELENİ ÖDEME BORCU

I - BORCUN ŞÜMULÜ VE MUACCEL OLMA ZAMANI

1. UMUMİ OLARAK

Sigorta bedelini ödeme borcu, karada ve iç sularda taşıma rizikolarına ait sigortalar dâhil, bütün mal sigortalarında, rizikonun gerçekleştiğini sigortacıya ihbar borcunun 1292 nci madde hükmünce doğduğu tarihten muaccel olur.

Tazmini lâzımgelen sigorta bedeli, sigorta olunan menfaatin rizikonun gerçekleştiği zamandaki değerine göre tesbit olunur. Bu değer sigorta bedeleni aşarsa sigorta olunan mal tamamen telef olduğu takdirde sigorta bedelinin ödenmesi lâzımdır.

Kısmen telef halinde tazminat miktarı, aksine mukavele yoksa, sigorta bedelinin malın değerinin tamamına olan nispetine göre tâyin olunur.
 1  İçtihat    1 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1300. 2. DEĞERİN İSPATI

Sigorta edilen malın değeri poliçede gösterilmemiş ise sigorta ettiren kimse, bu malın rizikonun gerçekleştiği andaki değerini ispata mecburdur.

Sigorta edilen malın değerinin poliçede gösterilenden az olduğunu iddia eden sigortacı, bunu ispata mecburdur; 1283 üncü madde hükmü mafuzdur.

Değer hakkında taraflar her türlü delil gösterebilecekleri gibi mahkeme dahi toplanmış delillerle edindiği kanaatini kuvvetlendirmek için taraflardan birisine resen yemin ettirebilir.
 1  Ses Dosyası   
MADDE 1301. II - HALEFİYET

Sigortacı sigorta bedelini ödedikten sonra hukuken sigorta ettiren kimse yerine geçer. Sigorta ettiren kimsenin vâkı zarardan dolayı üçüncü şahıslara karşı dâva hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel nispetinde sigortacıya intikal eder.

Sigorta ettiren kimse, 1 inci fıkra gereğince sigortacıya intikal eden haklarını ihlâl edecek bir hal ve harekette bulunursa sigortacıya karşı mesul olur. Sigortacı zararı kısmen tazmin etmiş ise sigorta ettiren kimse kalan kısmından dolayı üçüncü şahıslara karşı haiz olduğu müracaat hakkını muhafaza eder.
 4  İçtihat    1 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1302. F) ACZE DÜŞME HALİ

Sigorta akdi sona ermezden önce sigortacı veya sigorta primi henüz ödenmediği takdirde sigorta ettiren kimse, Borçlar kanununun 82 nci yazılı hale düşerse diğer taraf taahhüdü yerine getirileceğine dair teminat talep ve bu tarihten üç gün içinde teminat verilmemiş ise sigorta mukavelesini feshedebilir.
 1 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1303. G) SİGORTALI MALIN SAHİBİNİN DEĞİŞMESİ

Mukavele müddeti içinde sigorta edilen malın sahibi her hangi bir surette değişmişse, mukavelede aksine hüküm olmadıkça sigortadan doğan hak ve borçlar o malın rizikosu kendisine ait olduğu tarihten itibaren yeni sahibine intikal eder.

Sigortacı sigorta priminden dolayı evvelki malike müracaat edebilir.
 1 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1304. İKİNCİ KISIM

YANGIN SİGORTASI

A) RİZİKONUN ŞÜMULÜ

I - UMUMİ OLARAK

Sigortacı sigorta edilen menkul ve gayrimenkul mallara yangın sebebiyle ârız olan bütün hasarları tazmin ile mükelleftir.

Sigortacı, sigorta ettiren kimsenin kasten çıkarmış olduğu veya kasten çıkarılmasında her hangi bir şekilde suç ortaklığı etmiş bulunduğu bir yangından doğan zararları tazmin etmez.
 1  Ses Dosyası   
MADDE 1305. II - HUSUSİ HALLER

Aşağıda gösterilen hasarlar aksine mukavele olmadığı halde yangından doğan zararlar hükmündedir:

1. Yangını durdurmak veya söndürmek için kullanılan her nevi vasıtalardan yahut hararet veya duman veya buhardan veya sigorta ettirilen eşyanın kurtarılması için alınan başka yere taşınması gibi tedbirlerden veya eşyanın kaybolmasından yahut yangının genişlemesine mâni olmak maksadiyle sigorta ettirilen binanın ilgili memurun emriyle tamamen veya kısmen yıktırılmasından doğan hasar ve masraflar;

2. Sigorta edilen binanın ayıbı, sigorta ettiren kimsenin malûmu olmadığı surette bu ayıptan ileri gelen hasarlar;

3. Yangın vukuuna sebebiyet vermemiş olsa bile ateşten, yıldırımdan, infilâktan veya buna benzer olaylardan ileri gelen hasarlar.
 1  Ses Dosyası   
MADDE 1306. B) POLİÇE

Menkul ve gayrimenkul malların yangına karşı sigortasına dair poliçeye 1266 nci maddede yazılı hususlardan başka:

1. Sigorta olunan binanın bulunduğu mahallin, inşaat tarzının ve kullanma şeklinin;

2. Eşya sigorta edilmişse bunların bulundukları binanın yerinin, inşaat tarzının ve kullanma şeklinin;

yazılması lâzımdır.
 1  Ses Dosyası   
MADDE 1307. C) HASAR VE TAZMİNAT

I - TESBİT VE TAZMİN ŞEKLİ

Sigortalı bir binaya yangından dolayı kısmen ârız olan hasar, o binanın yangından önceki değeriyle sonraki değerinin mukayesesi suretiyle tesbit olunur.

Sigortalı bir binanın yanmasından doğan hasar, bedelinin ödenmesi suretiyle tazmin olunur. tamamen veya kısmen yanan binanın yeniden inşası veya tamiri kararlaştırılmış ise taraflarca rey birliğiyle ve uzlaşmadıkları takdirde mahkemece tâyin olunan müddet içinde, masraflar sigortacı tarafından verilmek şartiyle, sigorta ettiren kimse binayı inşa veya tamir ettirmeye mecburdur. Bu suretle sigortacı inşa veya tamir masrafları olarak ödemeye mecbur olduğu paranın mahalline sarfını murakabe etmek hakkını haizdir.
 1  Ses Dosyası   
MADDE 1308. II - BIRAKMA HAKKININ BULUNMAMASI

Aksine mukavele yoksa sigorta ettiren kimse yangından kurtarılan eşyayı hasara uğramış olsa dahi sigortacıya bırakarak bedelinin tazminini istiyemez.
 1  Ses Dosyası   
MADDE 1309. D) MESULİYET SİGORTASI

I - ŞARTLAR VE ŞÜMULÜ

Bir mala diğer kimsenin hesabına olarak vazıyed eden kimse, kusurundan dolayı o mal tamamen veya kısmen yandığı takdirde tazminat ödemeye mecbur kalmak rizikosuna karşı mezkûr malı sigorta ettirebildiği gibi bir malı her ne sıfatla olursa olsun elinde bulunduran kimse kusuriyle vukua gelecek bir yangının diğer bir kimsenin mallarına sırayeti sebebiyle o kimseye karşı hukuken mesul tutulmak rizikosunu sigorta ettirebilir. Bu takdirde aksine mukavele yoksa, sigortacı, sigorta ettiren kimsenin bu kusurundan ancak doğruya doğan hasarı tazmine mecbur olup o kimsenin başkaca mahkûm olacağı tazminatı ödemekle mükellef olmaz.
 1  İçtihat    2 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1310. II - FAYDALANAN KİMSE

Yukarıki maddede yazılı hallerde, sigortacının sigorta ettirene karşı ödemeye mecbur olduğu tazminatı tahsil salâhiyeti munhasıran sigorta ettiren kimsenin kendisine karşı mesul olduğu şahsa ait olup sigorta ettiren kimsenin alacaklıları bu tazminattan faydalanamazlar. Sigorta ettirenin kendisine karşı mesul olduğu şahıs sigortacıdan tazminatın tamamını alamamış ise kalan kısımdan dolayı yangın sebebiyle kendisine karşı mesul olan kimseye müracaat hakkı mahfuzdur.
 1  Ses Dosyası   
MADDE 1311. ÜÇÜNCÜ KISIM

KARADA VE İÇ SULARDA TAŞIMA RİZİKOLARINA KARŞI SİGORTA

A) TATBİK OLUNACAK HÜKÜMLER

Bu kısımda hüküm bulunmıyan hallerde denizcilik rizikolarına karşı sigortalara mütaallik hükümler tatbik olunur.
 1  Ses Dosyası   
MADDE 1312. B) RİZİKONUN ŞÜMULÜ

Karada ve iç sularda taşınan eşyanın sigortası halinde sigortacı, aksine mukavele yoksa, eşyanın taşıyıcıya teslimi tarihinden itibaren gönderilene kanunen teslim edilmiş sayıldığı zamana kadar, her ne sebeple olursa olsun, mâruz kaldığı hasarlardan mesuldür.

Sigortacı taşıma işlerini görmeye memur olanların kasten veya kusurlariyle sebebiyet verdikleri hasarlarıda tazmin ile mükelleftir.
 1  Ses Dosyası   
MADDE 1313. C) SİGORTA BEDELİ

Sigorta bedeli, sigorta olunan malın taşınması için taşıyıcıya teslim olunduğu zaman o yerdeki değeriyle varma yerine ulaşmasına kadar olan taşıma ücretine ve diğer masraflara şâmildir; şu kadar ki; malın varma yerine ulaşması halinde umulan ve mâkul haddi aşmıyan kâr, sigorta poliçesine ayrıca dercedilmek şartiyle sigorta bedeline dâhil ettirilebilir.
 1  Ses Dosyası   
MADDE 1314. D) POLİÇE

Sigorta poliçesi 1266 ncı maddede yazılı hususlardan başka aşağıda yazılanları da ihtiva eder:

1. Malın taşınacağı vasıta ve taşımada takip olunacak yol;

2. Taşıyıcının adı, soyadı ve ticaret unvanı;

3. Gönderenle taşıyıcı arasında taşıma için bir müddet tâyin olunmuşsa bu müddet;

4. Eşyanın taşıyıcıya tevdi olunduğu yer ile gönderilene teslim olunacağı yer.
 1  Ses Dosyası   
MADDE 1315. E) TAŞIMANIN DURDURULMASI

Taşımaya müteallik hâdise alacak zaruretler dolayısiyle taşıma muvakkat olarak durdurulur yahut taşımanın yapılmakta olduğu yol, vasıta veya taşıma tarzı değiştirilirse sigorta mukavelesi feshedilmiş olmaz.
 1  Ses Dosyası   
MADDE 1316. DÖRDÜNCÜ KISIM

ZİRAİ SİGORTA

A) MENFAAT VE RİZİKO

Biçilmiş veya biçilmemiş her nevi mahsuller, yılın her zamanında sigorta ettirilebilir.

Zirai ve ehlî bütün hayvanlar, her nevi bulaşıcı hastalıklarla kazalara karşı sigorta ettirilebilir.
 1  Ses Dosyası   
MADDE 1317. B) MÜDDET

I - MÜDDET İÇİNDE VAKI OLAN HASARLAR

Zirai sigortalar yapıldıkları müddet için muteberdir. Sigortanın devamı müddetince meydana gelecek bir zarar ile mukavele sona ermez, diğer zararlar için de devam eder.
 1  Ses Dosyası   
MADDE 1318. II - KARŞILIKLI SİGORTALAR

Karşılıklı zirai sigorta şirketlerinde sigorta müddeti, şirketin devamı müddetidir. Ancak, gerek şirket ve gerekse ortak, her yıl sonunda kooperatif şirket ve dolayısiyle sigorta münasebetini sona erdirmeye salâhiyetlidir.
 1  Ses Dosyası   
MADDE 1319. C) ZARARIN TESBİTİ

Zararlar taraflarca tâyin olunacak bilirkişiler tarafındantesbit olunur
 1  Ses Dosyası   
MADDE 1320. BEŞİNCİ KISIM

HIRSIZLIĞA KARŞI SİGORTA

Hırsızlıktan zarar gören kimselerle hırsızlık dolayısiyle hukuki mesuliyete mâruz kalan kimselerin temin için hırsızlığa karşı sigorta yapılabilir.
 1  Ses Dosyası   
MADDE 1321. ÜÇÜNCÜ FASIL

CAN SİGORTASI

BİRİNCİ KISIM

HAYAT SİGORTASI

A) MENFAAT

I - SİGORTA ETTİRİLEBİLECEK KİMSE

Bir kimsenin hayatı, ya o kimse yahut onun bilgi ve muvafakati mevcut olmasa bile üçüncü bir şahıs tarafından sigorta ettirilebilir; şu kadarki; üçüncü şahsın o kimsenin hayatının devamında maddi veya mânevi menfaati bulunması sigortanın muteberliği için şarttır.

Küçüklerin, mahcurların veya mümeyyiz olmıyanların ölümünü şart koyarak sigorta etmek bâtıl, bunların hayatı üzerine sigorta yaptırmak muteberdir. Her iki halde de ölüm vukubulursa sigortanın ölüm tarihindeki riyazi ihtiyatı ödenir.

Hayatı sigorta olunan kimse ilk primin ödenmesinden evvel ölmüş ise sigorta hükümsüzdür.
 2 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1322. II - ÖLÜM VE YAŞAMA İHTİMALLERİ

Sigortacı, bir kimsenin ya muayyen bir müddet içinde veyahut mukavelede muayyen olan şart ve haller içinde ölümü veya o kimsenin mukavele ile muayyen bir müddetten fazla yaşaması ihtimallerini sigorta edebilir.
 1 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1323. III - ÇİFTE SİGORTA

Bir kimse hayatını, dilediği bir veya muhtelif bedellerle, veya mütaaddit sigortacılara sigorta ettirebilir.
 1 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1324. B) POLİÇE

Hayat sigortası poliçesine, 1266 ncı maddede yazılı hususların hayat sigortasına tatbiki kabil olanlarından başka hayatı sigorta olunan kimsenin adı ve soyadı, yaşı, meslek ve sıfat ve sıhhatinin hal ve derecesi yazılmak lâzımdır. Bu poliçe nama veya emre yazılı olabilirse de hâmile yazılı olamaz.
 1 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1325. C) PRİMİN ÖDENMEMESİ

I - TARAFLARIN HAKLARI

Sigorta priminin ödenmemesi halinde 1297 nci maddenin 1 inci fıkrası hükmü cari olup sigortacının bu sebepten dâva açmıya hakkı yoktur.

Sigorta ettiren kimse, üç yıl geçmeden önce sigortadan cayar veya taahhüdüne riayet etmezse, verdiği primi veya bedeli sigortacıdan talebedemez.

Sigorta ettiren kimse, en az ilk üç yıllık primi ödedikten sonra sigortadan kullanmadığı takdirde sigorta prim ödenmesinden muaf bir sigorta haline çevrilmiş olur. Bunun şartların poliçede açıkça gösterilmesi lâzımdır.

Sigorta mukavelesinin kanuni sebeplerle sona ermesi halinde primlerin geri alınması hakkında 1298 inci maddenin ikinci fıkrası tatbik olunur.
 3 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1326. II - PRİM ÖDENMESİNDEN MUAF SİGORTALAR

Prim ödenmesinden muaf sigortanın natık olacağı bedel; önceden temin edilen bedelin poliçede yazılı cetvele göre ve ödenmiş sâfi primlerle poliçe uyarınca ödenmesi lâzım gelen sâfi primler arasındaki nispet esas tutularak indirilmesi suretiyle elde edilir.
 1  Ses Dosyası   
MADDE 1327. III - SATINALMA VE ÖDÜNÇ VERME

Sigortacı, en az ilk üç yıllık primi ödenmiş olan sigortayı, sigorta ettiren kimsenin talebi üzerine ve sigorta poliçesinin iadesi karşılığında poliçede yazılı cetvele göre satın almaya veya sigorta poliçesi üzerinden ödünç para vermeye mecburdur.
 1 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1328. D) İNTİHAR

Sigortalı, intihar veya intihara teşebbüs neticesinde öldüğü takdirde sigorta arasız olarak en az üç yıl devam etmiş bulunuyorsa sigortacı

poliçede yazılı sigorta bedelini tamamen ödemekle mükelleftir; bu müddetin geçmesinden önce sigortalının intiharı anında akli melekeleri ne olursa olsun sigortacı sigortanın o andaki riyazi ihtiyatını öder.

Sigortadan faydalanan kimse hayatı üzerine sigorta yapılmış olanı öldürmüş veya onun öldürülmesinde her hangi bir şekilde suç ortaklığı etmiş bulunduğu takdirde sigorta bedelinden mahrum kalır ve bu bedel ölenin mirasçılarına ait olur.
 2 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1329. E) FAYDALANAN KİMSELERİN HAKLARI

I - ÜÇÜNCÜ ŞAHIS LEHİNE ŞART

Üçüncü bir şahsın lehine yapılan hayat sigorta mukavelesinden doğağan hak ve menfaatleri sigortacıdan talep ve tahsil salâhiyeti doğrudan doğruya o kimseye aittir.

Sigorta mukavelesinde üçüncü şahsın mirasçı sıfatı gösterilmiş olsa bile bu şahıs birinci fıkra hükmü gereğince doğrudan doğruya sigortacıya karşı hak ve menfaatlere sahip olur. Medeni Kanunun 509 uncu maddesi hükmü mahfuzdur.
 2 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1330. II - DEĞİŞTİRME

Sigorta ettiren kimse sigortadan faydalanan kimseyi mukavele yapılırken veya sonradan tâyin edebilir. Kezalik sigorta ettiren kimse sigortadan faydalanan kimseyi tâyin ettikten sonra da değiştirebilir; şu kadar ki, sigorta ettiren kimse değiştirme hakkından feragat ettiğini sigorta poliçesine yazdırmakla beraber sigorta poliçesini sigortadan faydalanan üçüncü şahsa teslim etmiş ise o şahsı değiştiremez.
 1  Ses Dosyası   
MADDE 1331. III - SİGORTACININ İFLASI HALİNDE

Sigortacının iflâsı halinde henüz yürürlükte olan sigorta mukavelesinden faydalanan kimselere ait mutalebe hakları, iflâs kararına kadar her sözleşme için tahakkuk etmiş riyazi ihtiyatların ve bu tarihten ödeme gününe kadar hesap edilmiş faizlerin verilmesine inhisar eder.
 1 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1332. F) RİZİKONUN ŞUMULÜ VE İHBARI VE SİGORTA BEDELİNİN MUACCEL OLMASI

Sigortalı sigortacıyı haberdar etmeksizin Türkiye'de ve dünyanın her tarafında karada ve denizde mutlak surette, havada ancak yolcu sıfatiyle seyahat edebilir.

Sulh zamanındaki silâhlı sevkiyat mahiyetini haiz seyahat ve seferberlikler sırasında veya isyan, kargaşalık ve iç harb vukuunda sigorta mukavelesi muteber kalır.

Umumi veya kısmı seferberlik, devletin harbe girmesi ihtimali veya Türkiye Cumhuriyeti'ni de ilgilendiren yabancı devletler arasındaki harb dolayısiyle kabul edilen mevzuatın tatbik edildiği müddetçe hükümet; primleri veya sürprimleri, her hangi bir sebeple olursa olsun, ödenmiyen her nevi hayat sigortalarını kesilmeye tabi tutabilir.

Kesilme devresi içinde sigortalının ölümü halinde kesilme tarihine kadar tahakkuk etmiş riyazi ihtiyatlar bu tarihten ödeme tarihine kadar hesapedilmiş teknik faizleriyle birlikte hak sahiplerine ödenir. Kesilme devresi içinde sigortalı 1325 - 1327 nci maddelerde yazılı haklardan faydalanabilir.

Kesilme devresi içinde askerî vazifede iken ölen sigortalıların hak sahiplerine üç bin liraya kadar olan sigorta bedellerinin tamamı ve bu miktardan yukarı olanlarının üç bin liradan aşağı olmamak üzere hükümetçe tâyin edilecek miktarı ve fazlasının riyazi ihtiyatı ve harbde veya harb hareketleri sırasında ölen sigortalıların hak sahiplerine sigorta bedellerinin tamamı ödenir, sigorta bedelinin hükümetçe tâyin edilecek kısmına ait ödenmemiş primlerle sürprimler teknik faizleriyle birlikte o ödemeden indirilir.

Sigortası kesilmeye tabi tutulmuş olan sigortalı kesilme devresi sonunda hayatta ise sigorta mukavelesi tıbbi muayeneye lüzum kalmadan yeniden yürümeye başlar ve sigortalılar kesilme devresine ait primlere sürprimlerin teknik faizleriyle birlikte ödenmesiyle, hükümetçe tesbit edilecek şartlar dairesinde, mükelef tutulur veyahut sigorta müddeti o nispette uzatılmak suretiyle kesilme müddetine ait prim ve sürprim borçlarından ibra olunur.

Sigortalı veya sigortadan faydalanan kimse, rizikonun gerçekleştiğini öğrendiği tarihten itibaren beş gün içinde durumu sigortacıya bildirmeye Sigorta bedeli, bu beş günlük müddetin geçtiği tarihte muaccel olur. İhbar mükellefiyetinin yerine getirilmemesi halinde mal sigortalarına ait hükümler kıyas yoliyle tatbik olunur.
 2 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1333. G) TONTİN

Ortaklar tarafından verilen muayyen birer taksit neticesinde tahassul edecek tutarların muayyen bir tarihte hayatta bulunanlar arasında paylaşılması şartiyle yapılacak sigorta bâtıldır.
 1 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1334. İKİNCİ KISIM

KAZAYA KARŞI SİGORTA

A) TARİF

Kazaya karşı sigorta; sigorta ettirenin maruz kalacağı her hangi bir kaza, hastalık, maddi menfaatlerini haleldar edecek her hangi bir olay, iş kazaları yahut nevi ve mahiyeti muayyen başka bir kaza sebebiyle ölümü veyahut muvakkat veya daimi surette çalışma kudretinden veya imkanından mahrumiyet halinde gerek sigorta ettirene, gerek mirasçılarına veya yerine geçmiş olanlara ve gerek muayyen veya mütaaddit hak sahiplerine muayyen sermaye tediyesini veyahut irat tahsisini bir prim karşılığında sigortacıya yükliyen mukaveledir.

Kaza sigortası bizzat sigorta ettiren kimse tarafından yapılacağı gibi bir veya mütaaddit şahıslar lehine olarak diğer kimse tarafından dahi yapılabilir. Bu kabil kazalarda sigortacı zararın bedelden az olduğunu iddia edemez. Kazaya karşı sigorta poliçesi ferden bir veya müteaaddit muayyen şahıslar üzerine olabileceği gibi bir heyet, bir cemiyet, bir grup üzerine dahi yapılabilir. Bu takdirde kazaya karşı sigorta olunan kimselerin adlarını göstermiye lüzum yoktur. Meslek veya memuriyetinin zikri kafidir.

Bu kısımda hüküm bulunmıyan hallerde hayat sigortasına mütaallik hükümler tatbik olunur. Borçlar Kanunun 112 nci maddesi hükmü mahfuzdur.
 2 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1335. B) MENFAAT

Kaza sigortaları, sigorta etirenin duçar olduğu kazadan dolayı zararını tazmin etmek üzere yapılabileceği gibi kimseye ödemeye mecbur olacağı kaza tazminatını telâfi etmek maksadiyle dahi yapılabilir.
 1 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1336. C) TAZMİNATIN ŞUMULÜ VE MUACCEL OLUŞU

I - UMUMİ OLARAK

Kaza sigortalarından sigortacı aşağıda yazılı olayların vukuunda poliçedeki tazminatı vermekle mükelleftir.

1. Kaza ölümü intac eylediği takdirde gerek âni olsun ve gerek kaza tarihindn itibaren âzami bir yıl içinde ölüm vukua gelsin tazminat, hak sahibine veya mirasçılara ödenir;

2. Daimi mâlûliyeti mucip olduğu takdirde poliçede yazılı mâlûliyet derecesine göre icabeden tazminat, sigorta ettirene ödenir.

3. Muvakkat surette çalışma kudretinden mahrum kaldığı takdirde sigorta ettirene poliçede yazılı âzami müddet içinde mahrumiyetin devam ettiği müddetçe günlük hesabiyle tazminat verilir.

Kaza sigortalarında rizikonun ihbarı ve sigorta bedelinin muaccel oluşu 1332 nci maddenin son fıkrası hükümlerine tabidir. Ancak, sigortalının bir kaza sebebiyle ödiyeceği tazminata ait dâvada ona yardım sağlamak veya tazminatı karşılamak üzere yapılan sigortalarda ihbar müddetinin başlangıcına 1292 nci maddenin birinci fıkrasının ikinci cümlesi hükmü tatbik olunur.
 1  Ses Dosyası   
MADDE 1337. II - TEDAVİ MASRAFLARI

Aksine şart olmadığı takdirde sigortacı poliçede yazılı tazminattan başka sigortalının sarf ettiği tedavi masraflarını da vermekle mükelleftir.
 1 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1338. D) KUSURLU OLAN KİMSEYE KARŞI DAVA HAKKI

Üçüncü şahsın kusuru neticesinde vukua gelen kazalardan dolayı sigorta ettirenin sigortacıdan tazminat alması, sigorta ettirenin üçüncü şahsa müracaat hakkını iskat etmez. Üçüncü şahıs, sigorta ettirenin sigortası nazara alınmaksızın bütün zarar ve ziyanını tazminle mükellef tutulur.
 1  Ses Dosyası   
MADDE 1339. DÖRDÜNCÜ FASIL

DENİZCİLİK RİZİKOLARINA KARŞI SİGORTALAR

BİRİNCİ KISIM

UMUMİ HÜKÜMLER

A) MENFAAT

I - UMUMİ OLARAK

Geminin veya yükün denizcilik rizikolarını salimen geçirmesinde para ile ölçülebilir bir menfaati olan kimse bu menfaatini sigorta ettirebilir.
 1  Ses Dosyası   
MADDE 1340. II - MEVZUU

1. MÜNFERİT MENFAATLER

Sigorta ettirebilen menfaatler bilhassa aşağıda yazılı mevzulara taallûk edenlerdir:

1. Gemi;

2. Yapılmakta olan gemi;

3. Navlun ve yolcu taşma ücretinden doğan alacaklar;

4. Yük;

5. Deniz ödüncü paraları;

6. Müşterek ve hususi avarya paralariyle ödetilmeleri için gemi, navlun, yolcu taşıma ücreti veyahut yükün karşılık teşkil ettiği diğer alacaklar;

7. Yükün gönderildiği yere ulaşmasiyle elde edileceği umulan kâr;

8. Kazanılacak komüsyon;

9. Sigortacının üzerine aldığı riziko.

Bunlardan birinin sigorta ettirilmesiyle diğerleri sigorta ettirilmiş sayılmaz.
 1  Ses Dosyası   
MADDE 1341. 2. SİGORTASI CAİZ OLMAYAN MENFAAT

Kaptanın veya diğer gemi adamlarının hizmet veya iş akitlerindn doğan ücret alacakları kendileri tarafındn sigorta ettirilemez.
 1  Ses Dosyası   
MADDE 1342. II - MENFAATİN SAHİBİ

1. KENDİ, BAŞKASI VE KİMİN OLACAKSA ONUN HESABINA SİGORTA

Sigorta ettiren kimse kendi menfaatini "Kendi hesabına sigorta" şeklinde, üçüncü bir şahsın menfaatini ise "Başkası hesabına sigorta" şeklinde ve bu son halde de sigortalının hüviyetini bildirerek veya bildirmiyerek sigorta ettirebilir.

Mukavelede sigortanın kendi hesabına mı, yoksa başkası hesabına mı yaptırıldığı da tâyin edilmiyebilir. "Kimin olacaksa onun hesabına" yapılan bir sigortadan başkası hesabına yaptırıldığı anlaşılırsa başkası hesabına sigorta hükümleri tatbik olunur.

Mukaveleden sigortanın başkası hesabına veyahut kimin olacaksa onun hesabına yaptırıldığı anlaşılmazsa sigorta ettirenin kendi hesabına yapılmış sayılır.
 1  Ses Dosyası   
MADDE 1343. 2. TEMSİL

Sigorta salahiyetli bir vekil, vekaleti olmadan başkası hesabına tasarrufta bulunan bir kimse yahut da sigortalının diğer her hangi bir temsilcisi tarafından onun namına yapılırsa sigortalının namına hareket eden kimse, sigorta ettiren sayılmıyacağı gibi bizzat sigorta da başkası hesabına sigorta sayılmaz.

Mukavelede adı ile gösterilen bir üçüncü şahsın menfaatine taallük eden bir sigorta, tereddüt halinde, başkası hesabına sigorta sayılır.

1270 inci maddenin 1 ve 2 nci fıkralariyle 1271 inci madde hükümleri burada da tatbik olunur.
 1  Ses Dosyası   
MADDE 1344. B) RİZİKONUN GERÇEKLEŞMİŞ OLMASI

Sigortacı tarafından tazmin edilecek zararların meydana gelmesi imkanı mukavelenin yapıldığı sırada ortadan kalkmış yahut bu anda zarar zaten meydana gelmiş olsa bile sigorta mukavelesi muteberdir; şu kadar ki; taraflar durumu biliyorsa mukavele hükümsüzdür.

Tazmin olunacak zararın meydana gelmesi imkanının ortadan kalkmış olduğuna yalnız sigortacı yahut zararın zaten meydana gelmiş olduğunu yalnız sigorta ettiren bildiği takdirde mukavele durumu bilmiyen tarafı bağlamaz. İkinci halde sigortacı mukavelenin kendisini bağlamıyacağını ileri sürse bile primin tamamını istiyebilir.

Mukavelenin sigorta ettiren için bir temsilci tarafından yapılması halinde 1363 üncü maddenin 2 nci fıkrasının hükmü, başkası hesabına sigorta halinde 1364 üncü madde hükmü ve gemi, navlun ve yük gibi birden çok konunun veya bir konuyu teşkil eden eşyanın toptan sigortası halinde 1367 nci madde hükmü tatbik olunur.
 1  Ses Dosyası   
MADDE 1345. C) SİGORTA DEĞERİ
I - AŞKIN SİGORTA

Sigorta olunan menfaatin tam değeri sigorta değeridir.

Sigorta bedeli, sigorta değerini aşamaz.
 1  Ses Dosyası   
MADDE 1346. II - ÇİFTE SİGORTA

1. UMUMİ OLARAK

Bir menfaat aynı rizikoya karşı birden çok sigortacılara sigorta ettirilmiş ve sigorta bedellerinin tutarı sigorta değerini aşmış olursa, sigortacılar sigortalıya karşı müteselsilen mesul olurlar; şu kadar ki; sigortalı, uğradığı zarardan fazla bir para isteyemiyeceği gibi sigortacılardan her biri yalnız kendi mukavelesine göre ödemekle mükellef olduğu bedele kadar mesul olur.

Sigortacıların birbirlerine karşı olan rücu hakları her birerlerinin sigorta mukavelesi gereğince sigortalıya ödemekle mükellef oldukları sigorta bedelleri mecmuunun sigorta değerine olan nispetine göre tâyin olunur; şu kadar ki; sigortalardan biri hakkında yabancı hukuk tatbik edilecek olursa yabancı hukuka tabi sigortacı ancak tabi olduğu hukuk gereğince bizzat kendisine karşı da rücu hakkının kullanılması mümkün olduğu takdirde diğer sigortacıya rücu hakkını kullanabilir.

Sigortalı haksız olarak bir fayda temin etmek niyetiyle çifte sigorta yaptırmış ise bu niyetle yapılmış olan akitlerin her biri bâtıldır; sigortacı mukavelenin yapıldığı sırada butlanı bilmiyorsa primin tamamını istiyebilir.
 1  Ses Dosyası   
MADDE 1347. 2. PRİMİN VE SİGORTA BEDELİNİN İNDİRİLMESİ

Sigorta ettiren çifte sigortayı meydana getiren mukaveleyi diğer sigortadan haberi olmaksızın yapılmışsa, sigortacılardan her birinden sigorta bedelinin ve bununla mütenasip olarak primlerinin de 1346 ncı maddenin 2 nci fıkrasında yazılı nispete göre indirilmesini istiyebilir.

Sigorta bedelinin ve primin indirilmesi sigortanın başladığı andan itibaren hüküm ifade eder. Sigortacılardan biri için riziko diğer sigortacı ile mukavele yapılmadan önce başlamış olursa indirme, birinci sigortacıya karşı, ancak talebedildiği andan itibaren hüküm ifade eder.

Sigortacının münasip bir ristorno ücreti istemiyle hakkı vardır.

Sigorta ettiren çifte sigortayı haber alır almaz gecikmeksizin indirme talebinde bulunmazsa bu hak düşer.
 1  Ses Dosyası   
MADDE 1348. 3. İHBAR KÜLFETİ

Bir menfaati aynı rizikoya karşı birden çok sigortacılara sigorta ettiren kimse her bir sigortacıya öteki sigortalardan gecikmeksizin haber vermeye mecburdur.
 1  Ses Dosyası   
MADDE 1349. III - MENFAAT DEĞERİNİN ALTINDA OLAN SİGORTA

Sigorta bedeli sigorta değerinden az ise 1288 inci madde hükmü tatbik olunur.
 1  Ses Dosyası   
MADDE 1350. IV - TAKSELENMİŞ POLİÇE

1. TAKSE

Taraflar mukavele ile sigorta değerini muayyen bir para olarak tesbit edrlerse bu para taraflar arasında sigorta değeri için esas olur.

Takse esaslı surette fahiş ise sigortacı indirilmesini istiyebilir. Umulan kâr takselenmiş ise taksenin mukavele yapıldığı sırada ticari tahminlere göre elde edilmesi mümkün görülen kârı aşması halinde sigortacı bunun indirilmesini istiyebilir.

"Şimdilik takselenmiş" kaydını taşıyan bir poliçe, takse katîleşmedikçe, "takselenmemiş" yani açık poliçe sayılır.

Navlun sigortasında sigortacı tarafından tazmin edilecek bir zarar hakkındaki takse, ancak hususi surette şart kılınmışsa sigorta değeri için esas olabilir.
 1  Ses Dosyası   
MADDE 1351. 2. AYRI TAKSELER

Bir poliçe ile gemi, navlun ve yük gibi birden çok mevzuun veya bir bütün teşkil eden eşyanın toptan sigortası halinde toptan bir tek sigorta bedeli konur fakat bu konuların bazıları için ayrı takseler kararlaştırılmış olursa ayrı olarak takselenmiş her mevzu ayrıca da sigorta ettirilmiş sayılır.
 1  Ses Dosyası   
MADDE 1352. V - HUSUSİ HALLER

1. GEMİNİN DEĞERİ

a) UMUMİ OLARAK

Taraflar değer biçilmesi için başka bir esas kararlaştırmamışlarsa, geminin sigortacı için rizikonun başladığı andaki değeri, onun sigorta değeri sayılır.

Bu hüküm, geminin sigorta değerinin takselenmesi halinde de tatbik olunur.
 1  Ses Dosyası   
MADDE 1353. b) DONATIM VE SİGORTA MASRAFLARIYLA TAYFA ÜCRETİ

Donatım ve sigorta masraflariyle gemi adamlarına ödenecek ücretler, gemi ile birlikte veya ayrı ayrı olarak yahut gayrisâfi navlunun sigorta ettirilmesi suretiyle sigorta ettirilebilir. Bunlar, ancak hususi surette kararlaştırılmışsa, gemi ile birlikte sigorta ettirilmiş sayılır.
 1  Ses Dosyası   
MADDE 1354. 2. NAVLUNUN DEĞERİ

a) UMUMİ OLARAK

Navlun, gayrisâfi tutarına kadar sigorta ettirilebilir.

Mal taşıma mukavelelerinde şart kılınmış olan navlun tutarı ve muayyen bir navlun kararlaştırılmamış veya mallar donatan hesabına yüklenmişse 1073 üncü maddde yazılı mûtat navlun tutarı, navlunun sigorta değeri sayılır.
 1  Ses Dosyası   
MADDE 1355. b) TEFSİR KAİDELERİ

Navlun sigorta edilirken tamamının yahut bir kısmının sigorta ettirildiği tâyin edilmemişse navlunun tamamı sigorta ettirilmiş sayılır.

Navlunun sâfi yahut gayrisâfi olarak sigorta ettirildiği tâyin edilmemişse gayrisâfi navlun sigorta ettirilmiş sayılır.

Sigorta bedelinin hangi kısmının gidiş ve hangi kısmının dönüş navlununa ait olacağı tâyin edilmeksizin gidiş ve dönüş navlunları bir tek sigorta bedeli üzerine sigorta ettirilmişse bedelin yarısı gidiş yarısı da dönüş navlununa ayrılır.
 1  Ses Dosyası   
MADDE 1356. 3. YÜKÜN DEĞERİ

Taraflar değer biçilmesi için başka bir esas kararlaştırmamışlarsa, malların yükleme yerinde ve yükleme zamanındaki değerleriyle sigorta masrafları da dâhil olduğu halde gemiye yükleninceye kadar yapılan bütün masraflar, malların sigorta değeri sayılır.

Navlun ile yolculuk sırasında ve varma yerinde yapılan masraflar ancak kararlaştırıldığı takdirde hesaba katılır.

Yukarı ki hükümler malların sigorta değeri takselenmiş olması halinde de tatbik olunur.
 1  Ses Dosyası   
MADDE 1357. 4. TASARRUF EDİLEN MASRAFLAR

Donatım masrafları veya gemi adamlarına ödenecek ücretler veya navlun, yolculuk sırasında ve varma yerinde yapılacak masraflar sigorta ettirilmiş olduğu takdirde sigortacı, masraflardan, ücretlerden veya navlundan kaza neticesinde tasarruf edilen kısım için tazminat vermez. Masraflar ve ücretler, ayrı ayrı sigorta ettirilmiş olsun veya gayrisâfi navlunun sigorta ettirilmesi suretiyle sigorta ettirilmiş bulunsun yahut navlunla beraber yolculuk sırasında ve varma limanında yapılacak masraflar dahi yükün sigorta ettirilmesi sırasında sigortalanmış olsun, hüküm değişmez.
 1  Ses Dosyası   
MADDE 1358. 5. UMULAN KAR VE KOMİSYONUN DEĞERİ

a) UMUMİ OLARAK

Yük sigortasında umulan kâr veya komüsyon, malların sigorta değeri takselenmiş olsa dahi, ancak mukavelede açıkça bildirldiği takdirde sigorta edilmiş sayılır.

Umulan kâr yük sigortasına dâhil olup da sigorta değeri takselenmiş ve fakat taksenin hangi kısmının umulan kâra ilişkin olduğu tâyin edilmemişse

taksenin yüzde onunun umulan kâra ait olduğu kabul edilir. Umulan kâr yük sigortasına dâhil olup da sigorta değeri takselenmemiş ise malların 1356 ncı maddede yazılı sigorta değerinden yüzde onu umulan kâr olarak sigorta ettirilmiş sayılır.

Komüsyon yük sigortasına dâhil olması halinde de 2 nci fıkra hükümleri yüzde on yerine yüzde iki koymak suretiyle tatbik olunur.
 1  Ses Dosyası   
MADDE 1359. b) TAKSE

Umulan kâr veya komüsyon ayrı ayrı olark sigorta ettirilmiş ve fakat sigorta değeri takselenmemiş bulunuyorsa, tereddüt halinde, sigorta bedeli aynı zamanda sigorta değerinin de taksesi olarak kabul edilir.
 1  Ses Dosyası   
MADDE 1360. 6. DENİZ ÖDÜNCÜ PARALARI

Deniz ödüncü paraları primiyle birlikte alacaklısı için sigorta ettibebilir.

Deniz ödüncü paraları sigortasında, deniz ödüncüne karşı hangi şeylerin rehnedildiği gösterilmemişse sigorta gemiye, navluna ve yüke şâmil sayılır. Eğer hakikaten deniz ödüncüne karşı bütün bu şeyler rehnedilmişse bunu ancak sigortacı ileri sürebilir.
 1  Ses Dosyası   
MADDE 1361. D) HALEFİYET

Borçlarını yerne getiren sigortacı, sigortalının üçüncü şahsa tazmin ettirebileceği bir zararı tazmin ettiği takdirde, 1256 ve 1258 inci maddelerin 2 nci fıkralarının hükümlerine halel gelmeksizin, üçüncü şahsa karşı sigortalının haklarına halef olur.

Sigortalı, istediği takdirde sigortacıya, masrafı ona ait olmak üzere, üçüncü şahsa karşı olan haklarına halef olduğunu gösteren ve noterlikçe imza tasdik olunan bir senet vermeye mecburdur.

Sigortalı, sigortacının yukarda yazılı haklarına halel verecek olan her türlü hareketlerinden mesuldür.
 1  Ses Dosyası   
MADDE 1362. E) SİGORTALI ALACAĞIN DEVRİ

Ödetilmesi için deniz tehlikelerine mâruz bir şeyin karşılık teşkil ettiği bir alacağın sigorta ettirilmiş ve zararın meydana gelmiş olması halinde; sigortacının, sigortalıya karşı olan borçlarını yerine getirmiş olduğu nispette sigortalı, sigorta ettirilmiş alacağın borçlusuna karşı mevcut olan haklarını sigortacıya devretmeye mecburdur.

Sigortalı sigortacıdan hakkını istemeden önce borçluya karşı mevcut olan haklarını ileri sürmeye mecbur değildir.
 1  Ses Dosyası   
MADDE 1363. İKİNCİ KISIM

MUKAVELENİN YAPILDIĞI SIRADAKİ İHBAR MÜKELLEFİYETİ

A) MÜKELLEFİYETİN ŞÜMULÜ

I. UMUMİ OLARAK

Gerek kendi ve gerekse başkası hesabına sigorta ettiren kimse mukavelenin yapıldığı sırada kendisince bilinen ve sigortacının üzerine alacağı rizikonun takdiri için olan önemine binaen mukaveleyi yapıp yapmamak veya aynı şartlar altında yapmak hususundaki kararına müessir olabilecek mahiyette olan bütün halleri sigortacıya bildirmekle mükelleftir.

Mukavele sigorta ettiren için bir temsilci tarafından yapılırsa, temsilci kendisince bilinen halleri de bildirmeye mecburdur.
 1  Ses Dosyası   
MADDE 1364. II - BAŞKASI HESABINA SİGORTA HALİNDE

Sigortanın başkası hesabına yaptırılması halinde mukavelenin yapıldığı sırada bizzat sigortalının veya aradaki vekilin bildikleri hallerin de sigortacıya bildirilmesi lâzımdır. Bununla beraber sigortalı veya aradaki vekil bildirilecek hali, fevkalâde tedbirler alınmaksızın, sigorta ettirene mukavelenin yapılmasından önce haber veremiyecek kadar geç öğrinirse, onların bu hali bilmiş olmaları nazara alınmaz.

Sigorta, sigortalı vekâlet vermeden ve onun malûmatı olmadan yaplmış ve mukavelenin yapıldığı sırada vekâletin olmadığı sigortacıya bildirilmişse, sigortalının bildirilecek hali bilip bilmemesine bakılmaz.
 1  Ses Dosyası   
MADDE 1365. B) MÜKELLEFİYETİN İHLALİ

I - CAYMA

1. SEBEPLERİ

a) MÜKELLEFİYETİN YERİNE GETİRİLMEMESİ HALİNDE

Önemli bir hal 1363 ve 1364 üncü maddelerin hükümlerine muhalif olarak bildirilmemiş olursa, sigortacı mukaveleden cayabilir. Sigorta ettiren veya 1363 üncü maddenin 2 nci fıkrasına veya 1364 üncü maddeye göre bilgisi önemli olan bir ilgili, hali öğrenmekten kasıt ile kaçındığı için önemli hal bildirilmemişse hüküm aynıdır.

Sigortacının bildirilmemiş olan durumu bilmesi veya ihbar etmemiş olmanın kusura dayanmaması halinde cayma caiz değildir.
 1  Ses Dosyası   
MADDE 1366. b) YANLIŞ İHBAR HALİNDE

Sigortacı, önemli hale dair yanlış bir ihbarda bulunulmuş olması halinde de mukaveleden cayabilir.

Sigortacının ihbardaki yanlışlığı bilmesi veya ihbarın yanlış yapılmasının kusura dayanmaması halinde cayma caiz değildir.
 1  Ses Dosyası   
MADDE 1367. c) MÜKELLEFİYETİN KISMEN YERİNE GETİRİLMESİ HALİNDE

Sigorta ettirilmiş mevzuların bir kısmı hakkında sigortacının caymasını haklı kılacak şartlar mevcutsa, ancak sigortacının geri kalan kısım için mukaveleyi aynı şartlar altında yapmış olmıyacağı halin icabından anlaşıldığı takdirde, sigortacı bu kısım hakkında da mukaveleden cayabilir.
 1  Ses Dosyası   
MADDE 1368. 2. CAYMANIN MÜDDET, ŞEKİL VE HÜKÜMLERİ

Mukaveleden cayma ancak bir hafta içinde caizdir. Bu müddet sigortacının ihbar mükellefiyetinin ihlâl edildiğini öğrendiği andan itibaren başlar.

Caymanın sigorta ettirene karşı beyan edilmesi lâzımdır. Sigortacı caysa da primin tamamını alır; alınmış tazminat geri verilir ve alındığı günden itibaren faizi de ödenir.

Sigortacı, rizikosunu üzerine aldığı kaza tahakkuk ettikten sonra cayarsa, kendisine bildirmemiş olan halin kazanın meydana gelmesi ve sigortacının ödeme borcunun şümulü üzerine bir tesiri olmadığı takdirde, tazminat verme mükellefiyeti baki kalır.
 1  Ses Dosyası   
MADDE 1369. II - PRİMİN ARTTIRILMASI VE CAYMA HAKKININ DÜŞMESİ

İhbar mükellefiyeti gereği gibi yerine getirlmemiş olup da bu hususta diğer tarafa isnadedilebilecek bir kusurun bulunmamasından dolayı sigortacı cayma hakkını haiz değilse ve rizikonun kabul edildiğinden daha yüksek olması sebebiyle daha fazla bir prim verilmek lâzım geliyorsa sigortacı bunu istiyebilir. Mukavelenin yapıldığı sırada sigortacının rizikoyu üzerine alması bakımından önemli olan bir durumun diğer tarafça bilinmediği için sigortacıya bildirilmemiş olması halinde dahi hüküm aynıdır.

Sigortacının kararlaştırlan primden yüksek prim istemek hakkı, ihbar mükellefiyetinin ihlâl edildiğini veya önemli bir halin bildirilmediğini öğrendiği andan itibaren bir hafta içinde sigortacı tarafından ileri sürülmediği takdirde düşer.
 1  Ses Dosyası   
MADDE 1370. III - HİLE HALİNDE

Hileden dolayı Borçlar Kanunu'nun 28 ve 31 inci maddeleri gereğince sigortacının haiz olduğu haklar mahfuzdur.
 1  Ses Dosyası   
MADDE 1371. ÜÇÜNCÜ KISIM

SİGORTALININ SİGORTA MUKAVELESİNDEN DOĞAN BORÇLARI

A) PRİM ÖDEME BORCU VE PRİMİ GERİ İSTEME HAKKI

Aksi karrlaştırılmış olmadıkça primlerin mukavele yapılır yapılmaz ve poliçenin teslimi karşılığnda ödenmesi lâzımdır.

Prim ödemek borcu, sigorta ettiren kimseye düşer.

1298 inci maddenin ikinci fıkrası hükmü, deniz sigortalarında da tatbik olunur.
 1  Ses Dosyası   
MADDE 1372. B) RİZİKOYU DEĞİŞTİRMEMEK BORCU

I - YOLCULUĞUN DEĞİŞMESİ

Sigortacı için riziko başlamadan önce mukavelede tesbit edilen yolculuk yerine başka bir yolculuğa başlanırsa, gemi ve navlunun sigortasında sigortacı her türlü mesuliyetten kurtulur; başka sigortalarda, ancak yolculuk sigortalı tarafından değiştirilmemiş yahut onun talimatı veya muvafaketi olmaksızın değiştirilmiş olduğu takdirde diğer yolculuk için rizikoyu yüklenir.

Sigortacı için riziko başlandıktan sonra mukavelede tesbit edilen yolculuk değiştirilirse sigortacı yolculuğun değişmesinden sonra çıkan kazalardan mesul değildir. Bununla beraber yolculuk sigortalı tarafından değiştirilmemiş yahut onun talimatı veya muvafakati olmaksızın değiştirilmiş yahut da yolun değiştirilmesi zaruret halinden ileri gelmişse sigortacı bu kazalardan mesuldür; meğer ki, bu zaruret hali sigortacının üstüne almadığı bir rizikodan doğmuş olsun.

Başka bir varma limanına gitmeye karar verilip de bu kararın tatbikına geçilince her iki varma limanına giden yollar henüz ayrılmamış olsa bile yolculuk değiştirilmiş sayılır. Bu hüküm gerek 1 ve gerek 2 nci fıkradaki hallere tatbik olunur.
 1  Ses Dosyası   
MADDE 1373. II - YOLCULUĞUN GECİKMESİ GİBİ RİZİKOYU ARTTIRAN FİİLLER

Sigortalının fiili veya talimatı veya muvafakatiyle yolculuğun başlaması veya bitirilmesi gecikir veya gemi sigorta akdi ile tesbit edilen rotadan ayrılır veya sigorta akdiyle tesbit olunmuş rotaya dâhil sayılamıyacak olan bir limana uğrar yahut sigortalı diğer her hangi bir şekilde rizikonun artmasına veya değişmesine sebep olursa ve bilhassa riziko durumu hakkındaki hususi vaitlerini yerine getirmezse, rizikonun artmış veya değişmiş olmasından sonra meydana gelen kazdan sigortacı mesul olmaz.

Birinci fıkra hükmü aşağıda yazılı hallerde tatbik olunmaz:

1. Rizikonun artması veya değişmesinin sonraki kaza üzerine hiçbir tesiri olmadığı halin icabından anlaşılırsa;

2. Sigortacı için riziko başladıktan sonra rizikonun artması veya değişmesine bir zaruret halin sebep olmuşsa (Meğer ki, bu zaruret hali sigortacının üstüne almadığı bir rizikodan doğmuş olsun);

3. Kaptan insaniyet düşüncesiyle rotadan ayrılmak mecburiyetinde kalmışsa.
 1  Ses Dosyası   
MADDE 1374. III - KAPTANIN ŞAHSININ BİLDİRİLMESİ

Mukavele yapılırken kaptanın ismen gösterilmesi, geminin o kaptan tarafından idaresini vadetme sayılmaz.
 1  Ses Dosyası   
MADDE 1375. IV - GEMİNİN TAYİNİ

1. GEMİNİN DEĞİŞMESİ

Yük sigortasında mallar bu husus için kararlaştırılan gemi ile taşınmazsa sigortacı hiçbir kazadan mesul olmaz. Bununla beraber sigortacı riziko kendisi için başlandıktan sonra mallar sigortalının talimatı veya muvafakati olmaksızın yahut bir kaza neticesinde, taşımaya tahsis edilen gemiden başka bir surette taşınmasına devam olunursa mukavele hükümlerine göre mesul olur; meğer ki, kaza sigortacının üzerine almadığı bir rizikodan doğmuş olsun.
 1  Ses Dosyası   
MADDE 1376. 2. İHBAR MÜKELLEFİYETİ

Taşıyacak gemi veya gemiler göstrilmeksizin (Belli olmıyan veya adı tâyin olunmamış gemilerle) yapılan yük sigortasında sigortalı malların hangi gemiye yüklendiğini öğrenir öğrenmz, bunu sigortacıya bildirmekle mükelleftir.

Bu borcun yerine getirilmemesi halinde sigortacı, yüklenmiş malların uğrıyacakları kazaların hiçbirinden mesul olmaz.
 1  Ses Dosyası   
MADDE 1377. C) RİZİKONUN GERÇEKLEŞMESİ HALİNDE MÜKELLEFİYETLER

I - İHBAR MÜKELLEFİYETİ

Sigorta ettiren veya sigortadan haberi olmak şartiyle, sigortalı bir kazayı öğrenir öğrenmez bunu sigortacıya bildirmekle mükelleftir; bildirmezse sigortacı vaktinde haber verilmesi halinde azaltabileceği miktarı, tazminat tutarından indirebilir.

Mesuliyet sigortalarında ihbar mükellefiyeti 1292 nci maddenin birinci fıkrasının ikinci cümlesinde bildirilen hallerde dâvayı veya hükmün kesinleştiğini öğrenme yahut parayı ödeme ile başlar.
 1  Ses Dosyası   
MADDE 1378. II - KORUMA TEDBİRLERİ

Bir kaza vukuunda sigortalı, gerek sigorta ettirilmiş şeyleri kurtarmak ve gerekse daha büyük zarara meydan vermemek için mümkün olan gerekli tedbirleri almakla mükellefter. Bununla beraber imkân varsa, lâzım olan tedbirler için önceden sigortacıya danışmaya mecburdur.
 1  Ses Dosyası   
MADDE 1379. DÖRDÜNCÜ KISIM

RİZİKONUN ŞÜMULÜ

A) RİZİKONUN MAHİYETİ

I - UMUMİLİK ESASI

Aşağıdaki hükümler veya mukavele ile başka bir esas kabul edilmemiş ise, sigortacı sigortanın devamınca geminin veya yükün mâruz bulundukları bütün rizikoları yüklenir.

Sigortacı bilhassa şu rizikoları yüklenir:

1. Üçüncü bir şahsın kusurundan ileri gelse bile su alma, karaya oturma, parçalanma, yanma, batma, yangın, patlama, yıldırım, zelzele, buz hasarına uğrama ve saire gibi tabii hâdiselerle diğer deniz kazalarından doğabilecek rizikoları;

2. Harb ve âmme tasarruflarından doğabilecek rizikoları;

3. Sigortalının kusuru olmaksızın üçüncü şahsın talebi üzerine ihtiyati haciz veya ihtiyati tedbirler konma rizikosu;

4. Hırsızlık ile deniz haydutluğu yağma ve diğer zorbalık rizikoları;

5. Yolculuğa devam için sigorta ettirilmiş malları 998 - 1001 inci maddelerle 1214 üncü madde hükümleri gereğince deniz ödüncüne karşı rehnetmek yahut aynı maksat için mallar üzerinde satmak veya kullanmak suretiyle tasarruf etmek rizikosu;

6. Sigorta ettirilmiş şey için bir zarar doğmak şartiyle gemi adamlarından birinin yolsuzluğu veya kusuru rizikosu;

7. Çarpışma neticesi sigortalının; doğrudan doğruya veya bir üçüncü şahsaç ika edilen zararı tazmine mecbur olmak suretiyle bilvasıta zarar görmüş olması arasında bir fark gözetilmeksizin, gemilerin çatması rizikosu.
 1  Ses Dosyası   
MADDE 1380. II - İSTİSNALAR

Sigortacı aşağıda yazılı zararları tazmin etmez:

1. Gemi ve navlunun sigortası halinde:

A) Geminin 974 üncü maddeye muhalif olarak denize elverişli veya yola elverişli bir halde bulunmadan yahut lüzumlu vesikalar olmadan denize çıkarılmasından doğan zararlar;

B) Çatma hariç olmak üzere, donatanın gemi adamlarından birinin üçüncü şahsa ika ettiği zarardan 947 ve 948 inci maddeler gereğince mesul olmasından doğan zararlar;

2. Yalnız geminin sigortasında:

A) Geminin alelâde kullanılması yüzünden gemi ve teferruatının uğradığı zarar;

B) Sadece eskime, çürüme veya kurt yeniği sebebiyle gemi ve teferruatının

uğradığı zarar;

3. Yük veya navlunun sigortası halinde: Malların tabii mahiyeti iktizası, hususiyle içten bozulma, kendiliğinden eksilme, normal akma ve sızma ve bunlara benzer diğer sebeplerden yahut malların fena ambalâj yapılmış olmasından doğan zararlarla fare veya sıçanlar tarafından mallara yapılan zararlar (Bununla beraber sigortacının mesul olduğu bir kaza yüzünden yolculuk mûtat olmıyan bir şekilde uzarsa sigortacı bu bentte yazılı zararları, yolculuğun uzumasından ileri geldikleri nispette tazmin etmeye mecburdur);

4. Sigortalının kastı veya ihmali ile sebep olduğu zarar (Bununla beraber sigortacı sigortalıya kötü bir hareket tarzı isnadedilmedikçe, sigortalının gemiyi yanlış sevk ve idare etmek suretiyle sebep olduğu zararı ödemeye mecburdur);

5. Yük veya umulan kârın sigortası halinde: Yükletenin, gönderilenin yahut

yük komisyoncusunun bu sıfatla kasıt veya ihmalleriyle sebep oldukları zarar.
 1  Ses Dosyası   
MADDE 1381. III - ÜÇÜNCÜ ŞAHISLARIN ZARARDAN DOLAYI MESULİYETİ

Sigortalının bir zarar için kaptan veya başka kimseden tazminat istemek hakkı olsa bile, sigortacı bu zararı tazmin etmekle mükelleftir. sigortalı zararın tazminini önce sigortacıdan istiyebilir. Bununla beraber sigortalı, tazminat isteme hakkının müessir surette takibi için sigortacıya lüzumlu olabilecek yardımda bulunmaya ve bu hakkı emniyet altına almak maksadiyle navlunu ödemeyip alıkoymaya, gemiyi haczettirmeye veya başka münasip bir şekilde, masrafı sigortacıya ait olmak üzere 1378 inci madde gereğince halin icaplarna göre gerekli olan tedbirleri almaya mecburdur.
 1  Ses Dosyası   
MADDE 1382. B) RİZİKONUN MÜDDETİ

I - RİZİKONUN BAŞLANGICI VE SONU

1. GEMİNİN SİGORTASI HALİNDE

Geminin bir yolculuk için sigorta ettirilmesi halinde sigortacı için riziko, yükün veya safranın alınmasına başlandığı yahut ne yük ne de safra alınmıyacaksa geminin kalktığı andan itibaren başlar ve varma limanında yükün veya safranın boşaltılması bittiği anda biter.

Sigortalı boşaltmayı muhik bir sebep olmaksızın geciktirirse, riziko, böyle bir gecikme olmasaydı boşaltmanın bitmiş olacağı anda biter.

Boşaltma bitmeden önce yeni bir yolculuk için yük ve safra alınırsa riziko, yükün veya safranın alınmasına başlandığı anda biter.
 1  Ses Dosyası   
MADDE 1383. 2. YÜK, UMULAN KAR VE KOMİSYONUN SİGORTASI HALİNDE

Yük, umulan kâr veya taşınacak mallardan kazanılacak sigortası halinde riziko, malların gemiye veya mavnalara yükletilmek üzere karadan ayrılmış oldukları andan başlar ve malların varma limanında yeniden karaya çıkarıldığı anda biter.

Boşaltma; sigortalı yahut, yük veya umulan kârın sigortası halinde, sigortalı veya 1380 inci maddenin 5 inci bendinde gösterilen kimselerden biri tarafından muhik bir sebep olmaksızın geciktirilirse riziko, böyle bir gecikme olmasaydı boşaltmanın bitmiş olacağı anda biter.

Yükleme ve boşaltma sırasında mavnaların mahallî teamüllere göre kullanılmasından doğan rizikodan da sigortacı mesuldür
 1  Ses Dosyası   
MADDE 1384. 3. NAVLUNUN SİGORTASI HALİNDE

Navlunun sigortası halinde riziko:

a) Geminin ve bu yüzden navlunun mâruz kaldığı kazalar bakımından, aynı yolculuk için geminin sigorta ettirilmesi halinde riziko hangi anda başlıyacak ve sona erecek ise o anda:

b) Yükün ve bu yüzden navlunun mâruz kaldığı kazalar bakımından, aynı yolculuk için malların sigorta ettirilmesi halinde riziko hangi anda başlıyacak ve sona erecekse o anda; başlamış veya sona ermiş sayılır.

Yolcu taşıma ücretlerinin sigortası halinde riziko, gemi sigortasında riziko hangi anda başlamış veya sona ermiş sayılırsa o anda başlar veya sona erer.

Navlunu veya yolcu taşıma ücretini sigorta etmiş bulunan sigortacı, gemiyi ilgilendiren bir kazadan dolayı, ancak navlun veya yolcu taşıma akitleri daha önce yapılmış oluduğu takdirde ve donatan kendi hesabına mal yüklemiş bulunursa, ancak yük gemiye veya mavnalara yükletilmek maksadiyle daha önce karadan ayrılmış bulunduğu takdirde mesuldür.
 1  Ses Dosyası   
MADDE 1385. 4. DENİZ ÖDÜNCÜ VEYA AVARYA PARALARININ SİGORTASI HALİNDE

Deniz ödüncü veya avarya paralarının sigortası halinde riziko; bu paraların avans olarak verildiği yahut, avarya masraflarını sigortalının kendisi vermişse, bunların sarf edildiği anda başlar ve deniz ödüncüne karşı rehnedilmiş veya kendileri için avarya masrafları sarf edilmiş olan eşyanın sigortasındaki rizikoların bitmiş olacağı anda biter.
 1  Ses Dosyası   
MADDE 1386. II - DEVAM MÜDDETİ

1. UMUMİ OLARAK

İşlemiye başlıyan riziko müddeti sigortacı için, kararlaştırılan müddet veya sigorta edilen yolculuğun devamınca durmadan işler, hususiyle sigortacı bir barınma veya ara limanında geçen günlerde ve yolculuk gidiş ve geliş için sigorta edilmişse gidiş yolculuğunun varma limanında geçen günlerinde çıkan rizikodan da mesuldür.

Malların geçici olarak boşaltılması lâzımgelir yahut gemi tamir için karaya çekilirse, sigortacı malların veya geminin karada bulundukları sıradaki rizikodan da mesuldür.
 1  Ses Dosyası   
MADDE 1387. 2. YOLCULUKTAN VAZGEÇİLMESİ HALİNDE

Riziko müddeti işlemiye başladıktan sonra sigorta edilmiş yolculuktan arzu ile veya mecburen vazgeçilirse, rizikonun bitmesini tâyin bakımından yolculuğun bittiği liman varma limanı yerine geçer.

Geminin yolculuğundan vazgeçildikten sonra mallar taşınmak üzere kararlaştırılmış olan gemiden başka bir suretle varma limanına taşınırsa, taşıma kısmen veya tamamen karadan yapılsa dahi başlamış olan riziko bu mallar için devam eder. Bu hallerde vaktinden önceki boşaltmanın masrafları geçici depo masrafları ve karadan olsa daha taşımanın fazla masrafları sigortacıya düşer.
 1  Ses Dosyası   
MADDE 1388. 3. MAHFUZ KALAN HÜKÜMLER

Bu kanunun 1386 ve 1387 inci maddeleri hükümleri ancak 1373 ve 1375 inci maddeler hükümleri mahfuz kalmak şartiyle tatbik olunur.
 1  Ses Dosyası   
MADDE 1389. III - MÜDDET ÜZERİNE SİGORTA

1. UMUMİ OLARAK

Akit; gün, hafta veya ay yahut sene üzerine yapılmış ise sigorta, mukavelenin yapıldığı gün saat on ikiden başlar ve müddetin son günü saat on ikide biter. Müddetin hesabında geminin bulunduğu yer esas tutulur.
 1  Ses Dosyası   
MADDE 1390. 2. MÜDDETİN UZATILMASI

Geminin müddet üzerine sigorta edilmiş olması halinde mukavelede kararlaştırılan sigorta müddeti gemi ylda iken biterse hilâfı şart kılınmadıkça sigorta, geminin en yakın varma limanına ulaşmasına ve bu limanda boşaltma yapılırsa 1382 nci maddde yazılı olduğu gibi boşaltmanın sonuna kadar uzatılmış sayılır. bununla beraber sigortalı, gemi henüz yola çıkmadan sigortayı uzatmak istemediğini sigortacıya ihbar edebilir.

Sigorta müddetinin uzatılması halinde sigortalı, uzama müddeti içinde ve gemi kaybolmuşsa gaiplik müddetinin bitimine kadar müddet üzerine kararlaştırılan primi ödemeye devam etmekle mükelleftir.

Sigortanın uzatılmaması halinde gaiplik müddeti sigorta müddetini aşarsa gaiplik sebebiyle sigortacıdan bir şey istenemez.
 1  Ses Dosyası   
MADDE 1391. C) RİZİKONUN YERİ

I - LİMANI SEÇME HAKKI

Birden çok limanlardan biri veya öteki için sigorta yapılırsa sigortalı bu limanlardan birini seçebilir. Sigorta "bir liman ve bir başka liman" yahut "bir ve birkaç başka liman" için yapılırsa sigortalı bu limanlardan her birine uğrayabilir.
 1  Ses Dosyası   
MADDE 1392. II - UĞRANACAK LİMANLAR SIRASI

Sigorta birden çok limanlar için yapılmış veya sigortalıya birden çok limanda durmak hakkı tanınmışsa sigortalı bu limanlara ancak kararlaştırılan veya mukavele yoksa seyrüsefer icaplarına uygun bir sıraya göre uğramaya salâhiyetlidir, fakat bütün limanlara uğramak mecburiyetinde değildir.

Aksi anlaşılmadıkça poliçedeki sıra, kararlaştırılmış sıra olarak kabul edilir.
 1  Ses Dosyası   
MADDE 1393. D-) MÜŞTEREK AVARYA

I - UMUMİ OLARAK

Müşterek avarya halinde sigortacı, aşağıda yazılı zarar ve masrafları tazmin eder:

1. Sigortalının, kendi uğradığı bir zarardan dolayı, kendi üstüne almaya mecbur olacağı kısmı da dâhil olduğu halde müşterek avarya garame payları; 1089 ve 1214 üncü maddeler gereğince müşterek avarya esaslarına göre muamele görecek olan garame payları da müşterek avarya garame payları gibidir.

2. Gemide mal bulunmuş olsaydı müşterek avaryadan sayılacak olan fedakârlıklar;

3. Alınan tedbirler neticesiz kalmış olsa bile 1378 inci madde gereğince kurtarma ve daha büyük mahzurlardan korunma için zaruri veya maksada uygun olarak yapılan başka masraflar;

4. Sigortacıya düşen zararın takdiri ve tesbiti için yapılacak masraflar, hususiyle keşif ve muayene, değer biçme, satış ve dispeç masrafları.
 1  Ses Dosyası   
MADDE 1394. II - DİSPEÇİN HÜKMÜ

1. KAİDE OLARAK

Sigortacının müşterek avarya garame payları ile müşterek avarya esaslarına tabi tutulan garame paylarından doğan borçları, Türkiye'de ve yabancı memlekette dispeçin yapılması gerekli olan yerde ve o memleketin kanunlarına uygun olarak yapılmış olan dispeçe göre tâyin olunur. Hususiyle müşterek avaryadan olan bir zarara uğrıyan sigortalı, dispeçte bu zarar için takdir edilmiş olan paradan fazlasını sigortacıdan istemek hakkını haiz olmıyacağı gibi sigortacı da, sigorta değeri hiç gözetilmeksizin, dispeçte takdir edilen paranın tamamını ödemekle mükelleftir.

Dispeçin yapıldığı yerin hukukuna göre zarar müşterek avaryadan sayılmamakta ise sigortalı, zararın diğer bir hukuka göre ve hususiyle sigortanın yapıldığı yerin hukukuna göre müşterek avaryadan olduğu sebebine dayanarak sigortacıdan zararın tazminini istiyemez.
 1  Ses Dosyası   
MADDE 1395. 2. İSTİSNA

Sigortacı, 1394 üncü maddede yazılı ve fakat kendisinin sigorta mukavelesine göre mesul olmıyacağı bir kazadan doğmuş olan garame paylarını tazmin etmekle mükellef değildir.
 1  Ses Dosyası   
MADDE 1396. 3. SİGORTACININ İTİRAZI

Dispeç kanunen salâhiyetli bir kimse tarafından yapılmışsa sigortacı, bu dispeçin yapıldığı yabancı memleket hukukuna uygun olmadığını ve bu yüzden sigortalıya zarar verdiğini ileri sürerek itirazda bulunamaz; meğer ki, sigortalı kendi haklarını gereği gibi gözetmemek yüzünden bu zararlara sebep olmuş bulunsun, Bununla beraber sigortalı kendi zararından menfaat görenlere karşı olan haklarını sigortacıya devretmeye mecburdur.

Buna mukabil sigortalının uğradığı zararın dispeç yapılan yabancı memleketin hukukuna göre tazmini lâzım gelmezken bu zarar müşterek avarya olarak muameleye tabi tutulmuşsa sigortacı sigortalıya karşı, dispeçi o nispette hükümsüz olarak telâkki edebilir.
 1  Ses Dosyası   
MADDE 1397. 4. SİGORTALININ ALACAKLI OLDUĞU GARAME PAYLARI SEBEBİYLE SİGORTACININ MESULİYETİ

Müşterek avaryadan sayılan veya müşterek avarya hükümlerine tabi tutulan zararlara uğramış olmasından dolayı sigortalının müşterek avarya hükümleri uyarınca üçüncü şahıstan alacaklı bulunması halinde sigortacı, ancak usulüne göre dispeç yapılmış olduğu takdirde ve (Tazminat alacağının alınması neticesine ulaştırmıyacağı anlaşılan dâvalar hariç) sigortalının hakkını aramak için gerekli bütün tedbirlere başvurmuş olmasına rağmen üçüncü şahıstan alacağını alamamış olduğu nispette mesuldür.
 1  Ses Dosyası   
MADDE 1398. 5. KUSUR OLMAKSIZIN DİSPEÇİN YAPILMAMASI

Sigortalının kusuru olmaksızın dispeç yapılmamış ise sigortalı sigorta mukavelesi uyarınca bütün zararlar için sigortacıya doğrudan doğruya müracaat edebilir.
 1  Ses Dosyası   
MADDE 1399. E) SİGORTACININ MESULİYTİ

I - EN YÜKSEK HADDİ

Sigortacı zarardan ancak sigorta bedeli tutarınca mesuldür.

Sigortacı, bu yüzden ödenecek tazminatın tamamı sigorta bedelini geçse bile 1393 üncü maddenin 3 ve 4 üncü bentlerinde yazılı masrafların hepsini ödemeye mecburdur.

Bir kazadan sonra yeni bir kaza meydana gelecek olursa sigortacı aşağıdaki hallerde önceki kaza dolayısiyle mesul olduğu masraflar ve garame payları hesaba katılmaksızın sonraki kazadan doğan zararlardan dahi bütün sigorta bedeli tutarınca mesul olur:

1. Önceki kaza neticesinde yukarıki fıkrada bildirilen mahiyetteki masrafların (Meselâ geminin tekrar satınalınması veya itiraz masrafları) yapılmış bulunması;

2. Önceki kaza neticesinde zarara uğramış şeylerin tamiri veya eski hale konulması için para sarf edilmiş (Meselâ aynı maksatla avarya masrafı ödenmiş) olması;

3. Yeni kazadan önce, sigortalı tarafından önceki kaza dolayısiyle müşterek avarya garameleri ödenmiş veya böyle garamelerin ödenmesi için şahsen borç altına girilmiş olması.
 1  Ses Dosyası   
MADDE 1400. II - MESULİYETİN TAHDİDİ:

       1. UMUMİ OLARAK:

       Sigortacı bir kaza çıktıktan sonra sigorta bedelinin tamamını ödemek suretiyle sigorta mukavelesinden doğan diğer bütün borçlardan ve hususiyle sigorta edilen şeylerin kurtarılması, korunması ve eski hallerine getirilmesi için lüzumlu masrafları vermekten kurtulabilir.

       Kaza sırasında sigorta olunan şeylerin bir kısmı sigortacıya ait olan riziko dışında kalmış bulunursa 1 inci fıkrada yazılı hakkı kullanan sigortacı, sigorta bedelinin onlara düşen kısmını ödemeye mecbur değildir.

       Sigortacı sigorta bedelini ödemekle sigorta olunan şeyler üzerinde bir hak elde etmiş olmaz.

       Sigortacının yukarda yazılı hakkı kullanmak istediğini bildiren beyanı sigortalıya ulaşmış olmadıkça sigortacı; sigorta bedelini ödemiş bulunsa bile sigorta edilen şeylerin kurtarılması, korunması veya eski hale getirilmesi için yapılan masrafları tazmin etmekle mükelleftir.
 1  Ses Dosyası   

THS Sunucusu bu sayfayı 0,06312490 saniyede 9 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.