Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

6762 S.lı Türk Ticaret Kanunu

Kabul Tarihi : 29.06.1956
Yayınlandığı Resmi Gazete : 09.07.1956
THS'deki Şerh Sayısı : 2790 [Şerhleri Listeleyin]
Bu şerh Türk Hukuk Sitesi Ticaret Hukuku Çalışma Grubu tarafından geliştirilmektedir.

MADDE 1001. d) MÜŞTEREK HÜKÜM
Yukarıki maddede yazılı hallerde yük karşılık gösterilerek deniz ödüncü alınması yahut yükün bir kısmı üzerinde satış veya başka bir suretle tasarruf edilmesi, 988 inci madde ile 1235 inci maddenin 6 ncı bendi hükümlerine uygun ve donatan hesabına yapılmış bir kredi muamelesi sayılır.

Donatanın vereceği tazminat hakkında 1112 nci madde hüküm tatbik olunur. Mallar üzerinde satış suretiyle yapılan tasarruf halinde sâfi satış tutarı 1112 nci maddede yazılı değeri geçerse onun yerine sâfi satış tutarı kaim olur.
 1 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1002. 4. MUAMELELERİN MUTEBER SAYILMASI
Kaptanın, 995, 998, 999 ve 1000 inci maddeler gereğince yaptığı hukuki muamelelerin muteber sayılması için 988 inci maddenin ikinci fıkrası hükmü tatbik olunur.
 1 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1003. D)ŞAHSİ MUAMELELERİ
I- NAVLUNDAN BAŞKA ALINAN PARANIN TESLİM MECBURİYETİ
Kaptan, taşıtandan, yükletenden veya gönderilenden ikramiye, bahşiş, pey ve saire mükâfat ve tazminat gibi her ne nam ile olursa olsun navlundan başka aldığı bütün paraları da donatanın matlubuna kaydetmeye mecbburdur.
 1  Ses Dosyası   
MADDE 1004. II- KENDİ HESABINA GEMİYE EŞYA YÜKLEME YASAĞI

Kaptan, donatanın muvafakati olmaksızın kendi hesabına eşya yükletemez. Bu yasağa aykırı hareket ederse donatanın bu yüzden uğramış olduğu daha fazla zararı tazmin ettirmek hakkı mahfuz kalmak şartiyle, bu gibi yolculuklarda mümasil eşya için, yükleme yerinde ve zamanında verilmesi mütat olan navlunun en yükseğini vermeye mecburdur.
 1 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1005. E) HİZMET SÖZLEŞMESİNİN SONU

I- YOL VERME

1- UMUMİ OLARAK

Aksi kararlaştırılmış olsa bile donatan tarafından kaptana her zaman yol verilebilir. Kaptanın tazminat hakları mahfuzdur.
 1  Ses Dosyası   
MADDE 1006. 2. TAZMİNAT HAKLARI

a) ŞAHSİ EHLİYETSİZLİK

İşe yaramadığından veya vazifesini yapamadığından dolayı kaptana yol verilmişse, kararlaştırılmış olan diğer bütün menfaatler de dâhil olduğu halde işten çıkarıldığı güne kadar hak etmiş olduğu ücretler kendisine verilir.
 1  Ses Dosyası   
MADDE 1007. b) MÜCBİR SEBEPLER VE OLAĞANÜSTÜ HALLER

Muayyen bir yolculuk için hizmete alınmış olan kaptan; harb, ambargo, abluka, ithalât veya ihracat yasağı yahut gemi veya yüke mütaallik umulmıyan başka bir hal yüzünden yolculuğa başalanamamasından veya başlanmış iken devam edilememesinden dolayı vazifesinden çıkarılmışsa, kararlaştırılmış olan diğer bütün menfaatler de dâhil olduğu halde çıkarıldığı güne kadar hak etmiş olduğu ücreti alır. Muayyen olmıyan bir müddet için hizmete alınıp muayyen bir yolculuğa başladıktan sonra yukardaki sebeplerden dolayı yol verilmiş kaptan hakkında da aynı hüküm tatbik olunur.

Bu hallerde kaptana yol verilmesi yolculuk sırasında olmuşsa kaptan ayrıca hizmete alındığı limana parasız götürülmesini veya bunun tutarı olan tazminatın verilmesini istiyebilir.

Bu kanuna göre parasız seyahat hakkı, yolculuktaki geçim masraflariyle kaptanın zatî eşyasının taşınmasına da şâmildir.
 1  Ses Dosyası   
MADDE 1008. c) DİĞER HALLERDE

Muayyen olmıyan müddet için hizmete alınıp da muayyen bir yolculuğa başladıktan sonra 1006 ncı ve 1007 nci maddelerde yazılı sebeplerden başka bir sebeple işten çıkarılan kaptan, 1007 nci madde hükmü gereğince alacağı paralardan başka Avrupa limanında çıkarılmışsa iki ve Avrupa dışı bir limanda çıkrılmışsa dört aylık ücretini de tazminat olarak alır. Ancak, alacağı tazminat yolculuğu bitirmesi halinde hak edeceği miktarı geçemez.
 1  Ses Dosyası   
MADDE 1009. d) GÖTÜRÜ ÜCRETE GÖRE TAZMİNATIN TAYİNİ

Ücret zaman itibariyle olmıyıp da bütün yolculuk için götürü olarak tesbit edilmişse 1006, 1007 ve 1008 inci maddelerdeki hallerde kaptana verilecek ücret miktarı, yaptığı hizmete ve eğer yola çıkmışsa geçirdiği yolculuk safhasının bütün yolculuk derecesine olan nispetine göre tâyin olunur.

1008 inci maddede yazılı iki veya dört aylık miktarındaki tazminatın hesabında; yolculuğun vasati devam müddeti esas tutulur.

Bu müddetin tayininde, yükleme ve boşaltma için gerekli zaman ile geminin durumu ve vasfı gözönününde tutulur.
 1  Ses Dosyası   
MADDE 1010. e) DÖNÜŞ YOLCULUĞU

Gidiş geliş veya muayyen olmıyan bir zaman için hizmete alınan kaptan, dönüş yolculuğu geminin bağlama limanında bitmezse, hizmete alındığı limana kadar parasız götürülmesini ve ayrıca tam ücret veya bunun tutarı tazminatın verilmesini istiyebilir
 1  Ses Dosyası   
MADDE 1011. 3. ÇEKİLME

Muayyen olmıyan bir zaman için hizmete alınan kaptan; bir yolculuğa başlamış olduğu takdirde geminin bağlama limanına veya başka bir Türk limanına dönüp boşaltılmasına kadar vazifesine devam etmeye mecburdur.

Bununla beraber kaptan, çekilme ihbarı zamanında gemi bir Avrupa limanında veya Avrupa dışı bir limanda bulunduğuna göre, ilk çıkıştan itibaren iki veya üç yıl geçtikten sonra hizmetten çekilmesine müsaade istiyebilir. Böyle bir halde kaptan, yerine başkasının konulması için donatana münasip müddet bırakmak ve bu müddet içinde işine devam ve her halde başladığı yolculuğu bitirmek mecburiyetindedir.

Donatan çekilme haberini alır almaz geminin dönmesini emrederse, kaptan, gemiyi geri getirmekle mükelleftir.
 1  Ses Dosyası   
MADDE 1012. 4. MÜŞTEREK DONATAN OLAN KAPTAN

Kaptan müşterek donatanlardan biri ise kendi istemeden yol verildiğinde müşterek donatanlarla yaptığı sözleşme gereğince iştirakte donatan sıfatiyle haiz payın, diğer donatanlar tarafından bilirkişilerce takdir edilecek değeri ile satınalanmasını istiyebilir. Kaptan muhik bir sebep olmadan bu hakkını istemekte gecikirse hakkı düşer.
 1 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1013. II- HASTALIK

Kaptan; hizmete girdikten sonra hastalık veya yaralanma dolayısiyle tedaviye muhtaç olur veya çalışamıyacak bir hale gelirse; gemi üzerinde veya vazifenin icabettirdiği yolculukta bulunduğu müddetçe donatan geçim ve bakım masraflarını vermekle mükelleftir. Eğer kaptan yabancı memlekette işe girmiş ve hastalık veya yaralanma hizmete girmeden evvel olmuş ve kaptan hastalıktan veya yaralanmadan dolayı yolculuğa başlamamış ise donatan yukarda yazılı masrafları vermekle mükellef değildir.

Bakım hastanın bakılması ve tedaviye şâmildir. Tedaviye hekime gösterme ve gemide bulunması mecburi olan veya bir limanda durulduğu esnada tedarik edilmesi kabil olan ilâç ve mûtat tedavi vasıtalariyle bakım da dâhildir.

Donatan, yabancı memlekette kaptanın bakım ve tedavisini bir hastanede temin edebilir.

Hastalıktan veya yaralanmadan dolayı yabancı memlekette kalmış olan kaptan, kendisinin ve hekimin veya deniz işleriyle uğraşan dairenin muvafakati ile bir Türk limanına gönderilebilir. Eğer kaptan muvafakatini bildirmiyecek halde olur veya haklı sebep olmaksızın rıza göstermezse bir hekim dinlendikten sonra kaptanın bulunduğu yerdeki deniz işleriyle uğraşan daire izin verebilir.

Teklif edilen tedaviyi veya bir hastanede bakılmayı haklı bir sebep olmaksızın kabul etmekten kaçınan kaptan bu kaçınma müddetince parasız bakılmak hakkını kaybeder. Bu müddet geçim ve bakım için muayyen zamana dâhil olur.

Kaptan gemiyi Türk limanlarından birine bırakınca geçim ve bakım mükellefiyeti sona erer. Şu kadar ki, hastanın kendi haline bırakılması tehlikeli ise bakıma devam olunmak lâzımdır.

Kaptan hastalıktan veya yaralanmadan dolayı yabancı bir memlekette gemiyi bırakmaya mecbur kalmış ise, donatan, gemi bırakıldıktan sonraki zaman için de geçim ve bakıma borçludur.Geçim ve bakım mükellefiyeti geminin bırakılmasından itibaren 26 haftanın geçmesiyle sona erer. Şayet kaptan daha evvel memlekete iade edilir veya kendisi avdet ederse bu müddet daha evvel de sona erebilir.

Geçim ve bakım mükellefiyetinden dolayı kaptan ile donatan arasında çıkan ihtilâf en evvel salâhiyetli deniz işleri memurluğu tarafından muvakkaten karara bağlanır. Karar, ihtiyati tedbir kararı gibi icra olunur.

Eğer kaptan gemi ile memleketi limanına veya hizmet sözleşmesinin yapıldığı limana dönmezse parasız götürülmek veya muvafık bir tazminat istemek hakkını da haiz olur.

Hastalanan veya yaralanan kaptan, yola çıkmamışsa hizmetin tatiline kadar, yola çıkmışsa gemiden ayrıldığı güne kadar meşrut olan diğer bütün menfaatler de dâhil olmak üzere ücret alır. Bir hastanede ikamet sırasında ücret alacağına halel gelmez.

Bundan başka kaptan geminin müdafaası sırasında bir zarara uğrarsa minasip ve lüzumu halinde hâkim tarafından tâyin edilecek bir ikramiye istiyebilir.

Hastalığa veya yaralanmaya cezayı mucip bir fiili ile sebebiyet veren veya hizmeti haksız surette bırakan kaptan hakkında yukarıki hükümler tatbik olunmaz.
MADDE 1014. III- ÖLÜM

Kaptan hizmete alındıktan sonra ölürse, öldüğü güne kadar olan ücretini ve kararlaştırılmış diğer bütün menfaatlerini donatanın, ödemesi lâzımdır. Kaptan yolculuk başladıktan sonra ölürse, donatan cenaze masraflarını da verir.

Kaptan gemiyi müdafaa ederken ölürse, donatan fazla olarak münasip bir ikramiye de vermekle mükelleftir.
 1  Ses Dosyası   
MADDE 1015. IV- GEMİNİN ZİYAI VE DENİZ İŞ HUKUKUYLA BU FASIL HÜKÜMLERİ ARASINDAKİ MÜNASEBET

Gemi zayi olsa bile kaptan, deniz raporunu tesbit ettirmeye ve icabettiği müddetçe donatanın menfaatlerini korumaya mecburdur. Kaptan bu müddete ait ücret ve geçim masraflarından başka 1007 nci madde gereğince parasız götürülmesini ve bunun tutarı olan tazminatı istiyebilir.

Deniz İş Kanununa tabi olan bir gemide çalışan kaptanın belli bir hukuki hâdiseden doğan hakları, Deniz İş Kanuniyle bu kanundan hangisinin hükümleri kaptanın daha lehine ise, o kanuna tabi olur.

Kaptanın donatana karşı hastalık ve kaza sebebiyle bu kanundan doğan hakları, onun hastalanması ve kazaya uğrması hallerinde, aksine bir kanun hükmü bulunmadıkça, içtimai sigorta kanunları uyarınca kendisine fiilen sağlanmış bulunan menfaatler nispetinde düşer.
 1 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1016. DÖRDÜNCÜ FASIL

DENİZ TİCARET MUKAVELELERİ

BİRİNCİ KISIM

EŞYA TAŞIMA (NAVLUN) MUKAVELELERİ

BİRİNCİ AYRIM

UMUMİ HÜKÜMLER

A)MUKAVELE NEV'İLERİ

Navlun mukavelesiyle taşıyan, navlun karşılığında:

1. Geminin tamamını veya bir cüzünü yahut muayyen bir yerini taşıtana tahsis ederek eşyayı denizde taşımayı taahhüt eder ki buna "Çarter Mukavelesi";

2. Parça mal olan muayyen eşyayı denizde taşımayı taahhüt eder ki buna da "Kırkambar Mukavelesi" denir.

Bu kısımdaki hükümler posta idaresinin denizde eşya taşımalarına tatbik olunmaz.
 4 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1017. B) ÇARTER PARTİ

Çarter mukavelesi yapıldığında taraflardan her biri, masrafını çekmek şartiyle, kendisine mukavele şartlarını ihtiva eden bir çarter parti verilmesini istiyebilir.
 1 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1018. C) KAMARALAR

Geminin tamamı taşıtana tahsis edildiğinde kamaralar hariç tutulmuş sayılır; bununla beraber taşıtanın muvafakati olmaksızın kamaralara eşya yükletilemez.
 1 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1019. D) TAŞIYANIN; GEMİNİN DENİZE, YOLA VE YÜKE ELVERİŞLİ OLMAMASINDAN DOLAYI MES'ULİYET

Her nevi navlun mukavelesinde taşıyan, geminin denize ve yola elverişli bir halde bulunmasını (Madde 817) ve soğutma tesisatı da dâhil olmak üzere ambarların yüke kabule, taşımaya ve muhafazaya elverişli bir halde bulunmasını (Yüke elverişliliğini) temin etmekle mükelleftir.

Taşıyan, yükle ilgili olanlara karşı geminin denize, yola veya yüke elverişli olmamasından doğan zararlardan mesuldür; meğer ki; tedbirli bir taşıyanın sarf etmekle mükellef olduğu dikkat ve ihtimam gösterilmekle beraber eksikliği yolculuğun başlangıcına kadar keşfe imkân bulunmamış olsun.
 1 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1020. İKİNCİ AYRIM

YÜKLEME VE BOŞALTMA

A) YÜKLEME

I- YÜKLEME YERİ

Kaptan yükü almak için gemiyi taşıtanın ve gemi birden çok kimselere tahsis edilmiş ise hepsinin gösterecekleri yere demirler.

Yer, zamanında gösterilmemiş veya bütün taşıtanlar yer göstermekte birleşmemiş bulunur veyahut suyun derinliği, geminin selâmeti, mahallî nizamlar veya tesisler, verilen talimata göre hareket etmeye mâni olursa kaptan mûtat yükleme yerine demirler.
 1 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1021. II- YÜKLEME MASRAFLARI

Mukavele, yükleme limanı nizamları ve bunlar yoksa mahallî teamüller ile aksi tâyin edilmiş olmadıkça, eşyanın gemiye kadar taşıma masrafı taşıtana, yükleme masrafı ise taşıyana aittir.
 1 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1022. III- YÜKLENECEK EŞYA

1. KARARLAŞTIRILANLARDAN BAŞKA EŞYA

Kararlaştırılan eşya yerine aynı varma limanı için taşıtan tarafından gemiye başka eşya yükletilmek istenilirse taşıyan, bu yüzden durumu güçleşmedikçe bunu kabul ile mükelleftir.

Mukavelede eşya yalnız nev'i ve cinsi ile tâyin edilmiş olmayıp da ferden tâyin edilmiş ise bu hüküm tatbik olunmaz.
 1 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1023. 2. BİLDİRME MECBURİYETİ

a) EŞYANIN ÖLÇÜ, SAYI, TARTI VE MARKALARI HAKKINDA

Taşıtan ile yükleten, eşyanın, ölçü, sayı ve tartısı ile markaları hakkında taşıyana karşı doğru beyanda bulunmakla mükelleftirler. Bunlardan her biri beyanlarının doğru olmaması yüzünden ileri gelen zarardan taşıyana karşı mesuldür; 973 üncü maddenin birinci fıkrasında yazılı diğer şahıslara karşı ise ancak kusuru halinde mesuldür.

Taşıyanın navlun mukavelesi gereğince taşıtan ve yükletenden başka kimselere karşı olan mükellefiyetleri mahfuzdur.
 1 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1024. b) EŞYANIN CİNS VE MAHİYETİ HAKKINDA

Eşyanın cins ve mahiyeti hakkında yanlış beyanlarda bulunan taşıtan veya yükleten, kusuru varsa taşıyana ve 973 üncü maddenin birinci fıkrasında yazılı diğer kimselere karşı beyanlarının doğru olmamasından doğacak zararlardan mesuldürler.

Bu kimseler, harb kaçağı veya ihracı, ithali veya transit olarak geçirilmesi yasak olan eşyayı yükler yahut yükleme sırasında kanun hükümlerine ve hususiyle zabıta, vergi ve gümrük kanunlarına aykırı hareket ederler ve bu fiillerinde kusurları bulunursa aynı hüküm tatbik olunur.

Kaptanın muvafakatiyle hareket etmiş olmaları taşıtan ve yükleteni diğer şahıslara karşı olan mesuliyetten kurtaramaz.

Bunlar eşyanın müsadere edilmiş olduğunu ileri sürerek navlunu ödemekten imtina edemezler.

Eşya gemiyi veya diğer malları tehlikeye sokarsa, kaptan, bunu karaya çıkarmaya veya âcil hallerde denize atmaya salâhiyetlidir.
 1 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1025. c) GİZLİCE YÜKLENEN EŞYA

Kaptanın bilgisi olmaksızın gemiye eşya getiren kimse de 1024 üncü maddeye göre bu yüzden doğacak zararı tazmin etmekle mükelleftir. Kaptan bu gibi eşyayı tekrar karaya çıkarmaya ve gemiyi veya diğer yükü tehlikeye düşürürse icabında denize atmaya salâhiyetlidir. Kaptan eşyayı gemide alıkorsa bunlar için yükleme yerinde ve yükleme sırasında bu gibi yolculuk ve eşya için alınan en yüksek navlunun ödenmesi lâzımdır.
 1 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1026. d) TEHLİKELİ EŞYA

Denizde Can ve Mal Koruma Hakkındaki Kanunun 12 nci maddesinin A - F bentlerinde yazılı olan tehlikeli eşya kaptanın bunlardan veya bunların tehlikeli vasıf veya maliyetlerinden bilgisi olmaksızın gemiye getirilirse, taşıtan veya yükleten, kendilerine bir kusur isnat edilmese dahi 1024 üncü maddeye göre mesul olur. Bu halde kaptan eşyayı her zaman ve her hangi bir yerde gemiden çıkarmaya, imha etmeye veya başka surete zararsız hale sokmaya salâhiyetlidir.

Kaptan eşyanın tehlikeli vasıf ve mahiyetini bildiği halde, yüklemeye muvafakat etmiş olursa eşya gemiyi veya diğer yükü tehlikeye soktuğu halde aynı şekilde hareket etmeye salâhiyetlidir. Bu halde de taşıyan veya kaptan, zararı tazmine mecbur değildirler. Müşterek avarya halinde zararın paylaşılmasına dair olan hükümler mahfuzdur.
 1 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1027. 3. BİLGİ

Taşıyanın veya acentasının bilgisi 1024, 1025 ve 1026 maddelerdeki hallerde kaptanın bilgisi hükmündedir.
 1 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1028. IV- KARARLAŞTIRILMIŞ OLAN GEMİ

Taşıyan, taşıtanın muvafakatini almadan eşyayı, başka gemiye yükliyemez, yüklerse bundan doğacak zarardan mesul olur; meğer ki, eşyanın kararlaştırılan gemiye yükletilmiş olması halinde dahi zararın vukuu muhakkak ve zarar taşıtana ait ola.

Tehlike halinde ve yolculuk başladıktan sonra yapılacak aktarmalar hakkında birinci fıkra hükmü tatbik olunmaz.
 2 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1029. V- GÜVERTEYE KONACAK EŞYA

Yükletenin muvafakati olmadıkça eşya güverteye konamıyacağı gibi küpeşteye de asılamaz.
 1 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1030. VI - YÜKLEME MÜDDETİ

1. UMUMİ OLARAK

Geminin tamamı taşıtana tahsis edildiğinde kaptan, gemi yükü alacak hale gelir gelmez bunu taşıtana bildirir.

Yükleme müddeti ihbarın ertesi gününden itibaren işlemeye başlar.

Kararlaştırılmışsa taşıyan, eşyanın yükletilmesi için "yükleme müddeti" nden fazla beklemeye mecburdur. Bu fazla müddete "Sürastarya" müddeti denir. Aksi kararlaştırılmış olmadıkça yükleme müddeti için ayrıca bir para istenemez. Fakat taşıtan sürastarya müddeti için taşıyana sürastarya ücreti ödemekle mükelleftir.
 2 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1031. 2. MÜDDETİN DEVAMI

Yükleme müddeti mukavele ile tesbit edilmemiş ise yükleme limanının nizamlarına ve yoksa oradaki teamüle göre tâyin olunur; böyle bir teamül de yoksa yükleme müddeti halin icaplarına uygun bir müddettir.

Mukavelede sürastaryadan veya sadece sürastarya ücretinden bahsedilip de sürastarya müddeti tâyin edilmemiş ise, bu müddet yükleme müddetinin yarısından ibarettir.
 1 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1032. 3. SÜRASTARYA MÜDDETİNİN BAŞLANGICI

Yüklemenin ne kadar süreceği veya hangi gün biteceği mukavele ile tâyin edilmiş ise sürastarya müddeti yükleme müddetinin bitmesiyle başlar.

Mukavelede böyle bir hüküm yoksa taşıyan, yükleme müddetinin bitmiş olduğunu taşıtana bildirmedikçe sürastarya müddeti işlemeye başlamaz. Taşıyan yükleme müddeti içinde bile, hangi gün bu müddeti bitmiş sayacağını taşıtana bildirebilir; bu halde yükleme müddetinin bitmesi ve sürastaryanın başlaması için taşıyanın yeni bir ihbarına lüzum yoktur.
 1 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1033. 4. BEKLEME MÜDDETİ

Yükleme müddeti veya bir sürastarya kararlaştırılmış ise sürastarya müddeti bittikten sonra taşıyan yükleme için fazla beklemeye mecbur değildir. Bununla beraber taşıyan fazla beklemek istemiyorsa, yükleme veya sürastarya müddetinin bitmesinden üç gün önce taşıtana bunu bildirmeye mecburdur; bildirmezse yükleme veya sürastarya müddeti, sonradan yapacağı ihbardan itibaren üç gün geçikmedikçe bitmez.

Yukarda yazılı üç gün bütün hallerde takvime göre fasılasız olarak hesap olunur.
 1  Ses Dosyası   
MADDE 1034. 5. İHBARIN ŞEKLİ

Taşıyanın 1032 ve 1033 üncü maddeler gereğince yapacağı ihbarlar hiçbir şekle tabi değildir. Taşıtan böyle bir ihbarı almış olduğunu kâfi bir şekilde tevsik etmekten kaçınırsa bu takdirde taşıyan, masrafı taşıtana ait olmak üzere noterden bunu bir zabıtla tesbit etmesini istiyebilir.
 1  Ses Dosyası   
MADDE 1035. 6. SÜRASTARYA ÜCRETİ

a) TAYİNİ

Sürastarya ücreti mukavele ile tesbit olunmamışsa hakkaniyet üzere takdir olunur. Bu takdir sırasında halin hususiyetleri ve bilhassa gemi adamlarının ücret bakım masrafları ve taşıyanın mahrum kalacağı navlunlar gözönünde tutulur.
 1 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1036. 7. BEKLEME MÜDDETİNİN HESABI

Yükleme müddetinde günler iş günü olarak sürastarya müddetinde ise aralıksız hesap olunur.

Taşıtanın faaliyet sahasında tahakkuk eden tesadüfi sebepler dolayısiyle yükün gemiye teslimi mümkün olmıyan günler dahi yükleme ve sürastarya müddetlerinin (Bekleme müddetinin) hesabında nazara alınır.

Taşıyanın faaliyet sahasında tahakkuk eden tesadüfi sebepler dolayısiyle yükün gemiye alınması mümkün olmıyan günler ise bu müddetin hesabında nazara alınmaz; sürastarya müddeti içinde olsa bile bugünler için sürastarya ücreti istenemez.

Fırtına, buz istilâsı veya seferberlik gibi her iki tarafın faaliyet sahasını ilgilendiren tesadüfi sebepler dolayısiyle yükün gemiye teslim edilmesi ve alınması mümkün olmıyan günler bekleme müddetine ilave olunur şu kadar ki; yükleme müddeti içinde olsa bile taşıtan bugünler için taşıyana sürastarya ücreti ödemekle mükelleftir.

Yükleme müddeti 1031 inci madde gereğince mahallî nizam veya teamüle göre tâyin olunacaksa, yukarki fıkralar, ancak bu nizam ve teamüllere aykırı olmadıkça tatbik olunurlar.
 1 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1037. 8. BEKLEME MECBURİ OLMIYAN HALLER

a) KATİ VADE

Taşıyan, yüklenmenin behemehal muayyen bir güne kadar şart koşmuş ise, bu takdirde yukarki maddenin üçüncü fıkrası gereğince fazla beklemeye mecbur değildir.
 1  Ses Dosyası   
MADDE 1038. b) YÜKLETENİN BULUNMAMASI

Taşıyan, yükü üçüncü şahıstan alacak olup da yük almaya hazır olduğunu mahallin âdetine göre ilân ettirmiş olmasına rağmen üçüncü şahıs bulunmamış veya yükü teslimden imtina etmiş ise taşıtanı en kısa bir zamanda bundan haberdar etmeye ve sürastarya mukavele edilmiş olsa bile ancak yükleme müddetinin sonuna kadar beklemeye mecburdur; meğer ki, yükleme müddeti içinde taşıtandan veya salâhiyetli vekilinden aksine emir almış olsun.

Yükleme ve boşaltma için tek bir müddet tâyin olunmuş ise yukarki fıkrada yazılı halde bu müddetin yarısı yükleme müddeti sayılır.
 1  Ses Dosyası   
MADDE 1039. c) YÜKLEME TAMAMLANMADAN YOLA ÇIKMA

Taşıyan kararlaştırılan yükün tamamı yüklenmemiş olsa bile, taşıtanın talebi üzerine yola çıkmaya mecburdur; ancak bu takdirde, navlunun tamamına ve icabında sürastarya ücretine hak kazanmış olacağı gibi, navlunun eksik yükleme neticesinde teminatsız kalan kısmı için muntazam teminat gösterilmesini de istiyebilir. Bundan başka, eksik yükleme yüzünden ihtiyarına mecbur kaldığı fazla masrafları da taşıtan kendisine ödemekle mükelleftir.

Taşıtan, taşıyanın yükleme için beklemeye mecbur olduğu müddetin (Bekleme müddeti) sonuna kadar yüklemeyi tamamlamamış olursa taşıyan, taşıtan mukaveleden caymadığı takdire yola çıkıp yukarki fıkrada yazılı taleplerde bulunabilir.
 1  Ses Dosyası   
MADDE 1040. VII - PİŞMANLIK NAVLUNU

1. TAŞITANIN MUKAVELEDEN CAYMASI

a) YOLCULUK BAŞLAMADAN ÖNCE

Gemi ister basit, ister mürekkep bir yolculuk için tutulmuş olsun, taşıtan, yolculuk başlamadan önce mukaveleden cayabilir. Şu kadar ki, kararlaştırılmış olan navlunun yarısını pişmanlık navlunu olarak ödemeye mecburdur.

Bu hükmün tatbikında aşağıdaki hallerin birinde dahi yolculuk başlamış sayılır:

1. Taşıtan tarafından yükleme işinin tamamlanmış olduğu sarahaten veya zımnen kaptana bildirilmiş ise;

2. Yük tamamen veya kısmen teslim edilmiş olup da bekleme müddeti dolmuş ise;

Taşıtan yükün tesliminden sonra yukarda yazılı cayma hakkını kullanırsa yükleme ve boşaltma masraflarını da ödiyeceği gibi yükleme müddetini aşan boşltma günleri için sürastarya ücreti de verir. Yükün gemiden tekrar çıkarılması mümkün olduğu kadar çabuk yapılmak lâzımdır.

Bekleme müddetini aşsa bile taşıyan malın gemiden çıkarılması için beklemeye mecburdur.

Bekleme müddetini aşan zaman için sürastarya ücreti ve eğer bu müddetin aşılmasından doğan zarar sürastarya ücretinden fazla ise bu fazlayı da tazminat olarak istiyebilir.
 2 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1041. b) YOLCULUK BAŞLADIKTAN SONRA

Yukarıki madde hükmünce yolculuk başladıktan sonra taşıtan, ancak tam navlunu ve taşıyanın 1069 uncu madde gereğince haiz olduğu diğer alacakları ödemek ve 1070 inci maddede yazılı alacakları da tediye veya temin etmek şartiyle mukaveleden cayarak yükün gemiden çıkarılmasını istiyebilir.

Yükün gemiden çıkarılması halinde taşıtan bunun mucip olduğu fazla masrafları ödemeye mecbur olduğu gibi boşaltma sebebiyle geminin durması yüzünden taşıtanın uğradığı zararları dahi tazmin ile mükelleftir.

Taşıyan yükün gemiden çıkarılması için yolculuğu değiştirmeye veya bir limana uğramaya mecbur değildir.
 1  Ses Dosyası   
MADDE 1042. c) MÜREKKEP YOLCULUK HALİNDE

Gemi dönüş için de tutulur veya mukavele gereğince yükü almak için başka limandan kalkması gerekir ve her iki halde de 1040 ıncı maddeye göre dönüş yolculuğu için yola çıkmadan veya yükleme limanından kalkmadan önce mukaveleden cayma bildirilmiş bulunursa, taşıtan, tam navlunun üçte ikisini pişmanlık navlunu olarak verir.

Başka mürekkep yolculuklarda taşıtan, seferin son kısmına başlamak bakımından 1040 ncı madde gereğince yolculuk başlamış sayılmadan önce mukaveleden caydığını bildirirse, taşıyan pişmanlık navlunu olarak tam navlun alır; şu kadar ki; cayma yüzünden taşıyanın masraftan kurtulmuş ve başkaca navlun elde etmek fırsatına sahip bulunmuş olduğu halin icabından anlaşılırsa, tam navlundan münasip bir miktar indirilir. İndirilen miktar hiçbir halde navlunun yarısını geçmez.
 1  Ses Dosyası   
MADDE 1043. 2. HİÇ YÜK VERİLMEMESİ

Taşıtan bekleme müddeti sonuna kadar hiç yük teslim etmemiş ise taşıyan mukaveleden doğan taahhütlerine bağlı kalmıyacağı gibi taşıtan 1040 ve 1042 nci maddeler gereğince mukaveleden caymış olsaydı hangi taleplerde bulunabilecek idiyse bunları da taşıtana karşı ileri sürebilir.
 2 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1044. 3. MÜŞTEREK HÜKÜMLER

Taşıyanın başka mal yüklemekle aldığı navlun, pişmanlık navlunundan indirilemez. 1042 nci maddenin ikinci fıkrası hükmü mahfuzdur.

Taşıyanın pişmanlık navlununa hak kazanması mukavelede gösterilen yolculuğun yapılmasına bağlı değildir.

Pişmanlık navlunu taşıyanın sürastarya ücreti ve 1069 uncu maddede yazılı diğer alacakları istemesine mâni olmaz.
 1  Ses Dosyası   
MADDE 1045. 4. GEMİNİN BİR CÜZ'Ü VEYA MUAYYEN BİR YERİNİN TAHSİSİ HALİNDE

Geminin bir cüz'ü veya muayyen bir yeri taşıtana tahsis edilmişse 1030 - 1044 üncü maddeler hükümleri aşağıdaki değişikliklere tatbik olunur:

1. Taşıyan sözü geçen maddelere göre navlunun ancak bir kısmını alabileceği hallerde pişmanlık navlunu olarak tam navlunu alır; meğer ki, taşıtanların hepsi mukaveleden caymış veya malları teslim etmemiş olsunlar. Bununla beraber tam navlundan, teslim olunmıyan yükün yerine taşıtanın yüklediği diğer malların navlunu indirilir;

2. 1040 ve 1041 inci maddelerdeki hallerde boşaltma, yolculuğun gecikmesine veya aktarmaya sebep olabilecek ise, taşıtan, malın boşaltılmasını istiyemez; meğer ki; bütün taşıtanlar muvafakat etmiş olsunlar. Bundan başka, taşıtan, boşaltmadan doğan masraflarla zarar ve ziyanı tanzim etmekle mükelleftir.

Taşıtanların hepsi cayma haklarını kullanırsa 1040 ve 1041 inci maddeler olduğu gibi tatbik olunur.
 1 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1046. VIII - KIRKAMBAR MUKAVELESİNİN HUSUSİYETLERİ

1. YÜKLEME ANI

Kırkambar mukavelesinde taşıtan, kaptanın daveti üzerine gecikmeden eşyayı yüklemeye mecburdur.

Taşıtan gecikirse taşıyan, malların teslimini beklemekle mükellef değildir. Yolculuk, mallar tesellüm edilmeden başlamış olsa bile, taşıtan tam navlun ödemekle mükelleftir. Şu kadar ki; taşıyanın teslim edilmiş olmıyan mal yerine yüklediği eşyanın navlunu indirilir.

Taşıyanın, geciken taşıtandan, navlun istiyebilmesi için bunu yola çıkmadan önce taşıtana bildirmesi gerekir; bildirmezse hakkını kaybeder. Taşıyanın ihbarı hakkında 1034 üncü madde hükmü tatbik olunur.
 2 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1047. 2. TAŞITANIN MUKAVELEDEN CAYMASI

Taşıtan yüklemeden sonra tam navlunu ve taşıyanın 1069 uncu madde gereğince haiz olduğu diğer bütün alacakları ödemek ve 1070 inci maddede yazılı alacakları da tediye veya temin etmek şartiyle yalnız 1045 inci maddenin ikinci bendinin birinci fıkrası hükmüne göre mukaveleden cayarak yükün gemiden çıkarılmasını istiyebilir. Bu takdirde 1041 inci maddenin üçüncü fıkrası hükmü de tatbik olunur.
 1 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1048. 3. HAREKET GÜCÜNÜN MAHKEMECE TAYİNİ

Taşıyan; kırkambar mukaveleleri yaparak denizde taşımak üzere eşya kabul edeceğini ilân etmiş olup da hareket anını tesbit etmemişse yükleme limanındaki mahkeme; taşıtanın müracaatı üzerine, taşıyanı veya acentesini yahut kaptanı dinledikten sonra daha ziyade gecikmesi caiz olmıyan hareket gününü halin icabına göre tâyin eder.

Mahkeme kararı katîdir.
 1  Ses Dosyası   
MADDE 1049. IX - VESİKALARI VERME MÜKELLEFİYETİ

Her türlü navlun mukavelelerinde taşıtan, eşyanı teslimi için gerekli müddet içinde malın taşınması için lüzumlu vesikaların hepsini kaptana vermeye mecburdur.

Bu vesikalardaki bütün yolsuzluklardan ve hususiyle bunların hakikata uymıyan beyanları ihtiva etmelerinden ileri gelen zararlardan taşıtan ve yükleten taşıyana ve yükle ilgili diğer kimselere karşı 1023 üncü madde gereğince mesuldür.
 1 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1050. B) BOŞALTMA

I - BOŞALTMA YERİ

Kaptan yükü boşaltmak için gemiyi yükü teslim alacak olan kimsenin (Gönderilen) ve bunlar birden fazla ise, hepsinin gösterecekleri yere demirler.

Yer zamanında gösterilmemiş veya bütün gönderilenler yer göstermekte birleşmemiş bulunur veyahut suyun derinliği, geminin selâmeti, mahallî nizamlar veya tesisler verilen talimata göre hareket etmeye mâni olursa kaptan, mûtât boşaltma yerinde demirler.
 1 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1051. II - BOŞALTMANIN MASRAFLARI

Mukavele, boşaltma limanı nizamları ve bunlar yoksa mahallî teamüller ile aksi tâyin edilmiş olmadıkça eşyanın gemiden çıkarılması masrafı taşıyana, geri kalan boşaltma masrafları da gönderilene aittir.
 1 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1052. III - BOŞALTMA MÜDDETİ

1. UMUMİ OLARAK

Geminin tamamı taşıtana tahsis edildiğinde kaptan, boşaltmaya hazır olunca bunu gönderilene bildirir. Kaptan gönderileni tanımıyorsa boşlatmaya hazır olduğunu mahallin adetine göre ilân eder.

Boşaltma müddeti, ihbarın ertesi gününden itibaren işlemeye başlar. Kararlaştırılmışsa taşıyan, yükün tesellümü için boşaltma müddetinden fazla beklemeye mecburdur (Sürastarya müddeti).

Aksi kararlaştırılmış olmadıkça boşaltma müddeti için ayrı bir para istenemez. Fakat sürastarya müddeti için taşıyana sürastarya ücreti verilir.

Sürastarya ücretinin miktarı hakkında 1035 inci madde hükmü tatbik olunur.
 1 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1053. 2. MÜDDETİN DEVAMI

Boşaltma müddeti mukavelede ile tesbit edilmemiş ise boşaltma limanının nizamlarına ve yoksa oradaki teamüle göre tâyin olunur; böyle bir teamül de yoksa boşlatma müddeti halin icaplarına uygun olarak müddettir.

Mukavelede sürastaryadan veya sadece sürastarya ücretinden bahsedilip de sürastarya müddeti tâyin edilmemiş ise bu müddet boşaltma müddetinin yarısından ibarettir.
 1 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1054. 3. SÜRASTARYA MÜDDETİNN BAŞLANGICI

Boşaltmanın ne kadar süreceği veya hangi gün biteceği mukavele ile tâyin edilmiş ise sürastarya müddeti boşaltma müddetinin bitmesiyle başlar.

Mukavelede böyle bir hüküm yoksa taşıyan, boşaltma müddetinin bitmiş olduğunu gönderilene bildirmedikçe sürastarya müddeti işlemeye başlamaz. Taşıyan, boşaltma müddeti içinde bile hangi gün bu müddeti bitmiş sayacağını gönderilene bildirebilir; bildirmiş ise boşaltma müddetinin bitmesi ve sürastaryanın başlaması için taşıyanın yeni bir ihbarına lüzum yoktur.

Taşıyanın, ikinci fıkrada yazılı beyanları hakkında 1034 üncü madde hükmü tatbik olunur.
 1  Ses Dosyası   
MADDE 1055. 4. BEKLEME MÜDDETİNİN HESABI

Boşaltma müddetinde günler iş günü olarak, sürastarya müddetinde ise aralıksız hesap olunur.

Gönderilenin faaliyet sahasında tahakkuk eden tesadüfi sebepler dolayısiyle yükün gemiden karaya çıkarılması mümkün olmıyan günler dahi boşaltma ve sürastarya müddetlerinin hesabında nazara alınır.

Taşıyanın faaliyet sahasında tahakkuk eden tesadüfi sebepler dolayısiyle yükün gemiden çıkarılması mümkün olmıyan günler ise bu müddetin hesabında nazara alınmaz; sürastarya müddeti içinde olsa bile bu günler için sürastarya ücreti istenemez.

Fırtına, buz istilası veya seferberlik gibi, her iki tarafın faaliyet sahasını ilgilendiren tesadüfi sebepler dolayısiyle yükün gemiden çıkarılması ve karaya götürülmesi mümkün olmıyan günler bekleme müddetine ilave olunur. Şu kadar ki; boşaltma müddeti içinde olsa bile gönderilen bu günler için taşıyana sürastarya ücreti ödemekle mükelleftir.

Boşaltma müddeti 1053 üncü madde gereğince mahalli nizam veya teamüle göre tayin olunacaksa yukarki fıkralar, ancak bu nizam ve teamüllere aykırı olmadıkça tatbik olunurlar.
 1 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1056. 5. BEKLEME MECBURİYETİ OLMAYAN HAL

Taşıyan boşaltmanın behemahal muayyen bir güne kadar bitmesini şart koşmuş ise bu takdirde yukarki maddenin üçüncü fıkrası gereğince fazla beklemeye mecbur değildir.
 1  Ses Dosyası   
MADDE 1057. IV - YÜKÜN TEVDİİ

Gönderilen, malı almaya hazır olduğunu bildirip de riayet etmeye mecbur olduğu müddeti geçirerek yükü teslim almakta gecikirse, kaptan gönderilene haber verdikten sonra malı bir umumi ambara veya emniyetli her hangi bir yere tevdi edebilir.

Gönderilen, malı teslim almaktan imtina eder yahut 1052 nci maddede yazılı ihbar veya ilân üzerine malı teslim almaya mecbur hazır olup olmadığını bildirmez veyahut da bulunmazsa kaptan, birinci fıkrada gösterilen tarzda hareket etmek ve aynı zamanda taşıtana haber vermekle mükelleftir.

Kaptanın kusuru olmaksızın gönderilenin gecikmesi veya tevdi muamelesi yüzünden boşaltma müddeti geçmiş ise, taşıyan, sürastarya ücreti istiyebilir. Bugünler sürastarya müddeti mahiyetinde olmadıkça taşıyanın uğradığı daha büyük bir zararın tazminini istemek hakkı mahfuzdur.
 1 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1058. V - GEMİNİN BİR CÜZ'Ü VEYA MUAYYEN BİR YERİNİN TAHSİSİ

Geminin bir cüz'ünün veya muayyen bir yerinin taşıtana tahsis edilmiş olması halinde de 1052 - 1057 nci maddeler hükümleri tatbik olunur.
 1 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1059. VI - KIRKAMBAR MUKAVELESİ

1. BOŞALTMA İŞLERİ

Kırkambar mukavelesinde gönderilen, kaptanın daveti üzerine gecikmeden malları teslim almaya mecburdur. Kaptan, gönderileni tanımıyorsa davet, mahallî âdet üzere ilân suretiyle yapılır.

Kaptanın, yükü tevdi etmek salâhiyet ve mecburiyeti hakkında 1057 nci madde ükmü tatbik olunur. Bu maddeye göre taşıtana yapılması icabeden ihbar mahallî âdet üzere ilân suretiyle olur.

Gönderilenin gecikmesi veya tevdi muamelesi yüzünden boşaltma müddeti geçmiş olursa taşıyan sürastarya ücreti istiyebilir; daha fazla tazminat istemek hakkı mahfuzdur.
 1 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1060. 2. TAŞITANIN ÜÇÜNCÜ ŞAHISLARLA YAPTIĞI KIRKAMBAR MUKAVELELERİ

Geminin tamamı veya bir cüz'ü yahut muayyen bir yeri taşıtana tahsis edilmiş olup da taşıtan üçüncü şahıslarla kırkambar mukaveleleri yapmış bulunursa asıl taşıyanın hak ve vazifeleri 1052-1057 nci maddeler hükümlerine tabidir.
 1 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1061. ÜÇÜNCÜ AYIRIM

TAŞIYANIN MESULİYETİ VE HAKLARI

A) TAŞIYANIN MESULİYETİ

I - UMUMİ OLARAK

1. İHTİMAM DERECESİ

Taşıyan malların yükletilmesi, istifi taşınması, elden geçirilmesi ve boşaltılmasında tedbirli bir taşıyanın dikkat ve ihtimamını göstermekle mükelleftir. Teslim alındıkları andan teslim edildikleri ana kadar geçen müddet içinde malların zıyaı veya hasarı yüzünden doğacak zararlardan taşıyan mesuldür; meğer ki zıya veya hasar tedbirleri bir taşıyanın dikkat ve ihtimamı ile dahi önüne geçilemeyecek sebeplerden ileri gelmiş olsun.
 3 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1062. 2. ADAMLARININ KUSURLARINDAN DOLAYI

Taşıyan, kendi adamlarının ve gemi adamlarının kusurlarından, kendi gibi mesuldür.

Zarar geminin sevkine veya başkaca teknik idaresine ait bir hareketin veya yangının neticesi olduğu takdirde taşıyan yalnız kendi kusurundan mesuldür. Daha ziyade yükün menfaati icabı olarak alınan tedbirler geminin teknik idaresine dâhil sayılmaz.

Tereddüt halinde zararın teknik idarenin neticesi olmadığı kabul edilir.
 1  İçtihat    2 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1063. II - TAŞIYANIN MESUL OLMAMASI

1. HALLER

Taşıyan aşağıdaki sebeplerden ileri gelen zararlardan mesul değildir:

1. Denizin veya gemi işlemesine elverişli diğer suların tehlike ve kazalarından;

2. Harb hâdiselerinden, karışıklık ve ayaklanmalardan, âmme düşmanlarının hareketlerinden, salâhiyetli makamın emirlerinden veya karantina tahditlerinden;

3. Mahkemelerin elkoyma kararlarından;

4. Grev, lokavt veya diğer çalışma mânilerinden;

5. Yükletenin veya yükün sahibiyle acentasının veya mümessilinin hareket veya ihmallerinden;

6. Denizde can ve mal kurtarmadan veya kurtarma teşebbüsünden;

7. Hacım veya tartı itibariyle kendiliğinden eksilmeden veya malın gizli ayıplarından yahut malın kendine has tabii cins ve mahiyetinden.

Zararın halin icaplarına göre birinci fıkrada yazılı tehlikelerden biri sebebiyle vukuu mümkün ise zararın bu tehlikeden ileri geldiği farz olunur; şu kadar ki, aksi ispat olunabilir.

Tehlikenin meydana gelmesine taşıyanın mesul olduğu bir hâdisenin sebep olduğu ispat olunursa taşıyan mesuliyetten kurtulamaz.
 1 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1064. 2. KONİŞMENTODA YANLIŞ BEYANLAR

Taşıyan veya yükleten, malın cins veya kıymetinin konişmentoda yanlış gösterilmesine bilerek sebep olmuşsa, taşıyan, her türlü mesuliyetten kurtulur.

Donatanın taşıtan veya yükletenle anlaşarak konişmentoya hakikata aykırı kayıtlar koymuş olması yüzünden gelecek mesuliyetlerden dolayı taşıtan veya yükletene rücu hakkı bulunduğunu derpiş eden bütün anlaşmalar hükümsüzdür.
 1  Ses Dosyası   
MADDE 1065. III - MUAYENE

1. İSTEME SALAHİYETİ

Gönderilen malları teslim almadan, kaptan veya gönderilen malların hal ve vaziyetini, ölçü, sayı ve tartısını tesbit ettirmek maksadiyle onları mahkemeye veya salâhiyetli diğer makamlara yahut bu husus için resmen tayin olunmuş eksperlere muayene ettirebilir. Mümkün oldukça diğer taraf da hazır bulundurulur.
 1 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1066. 2. İHBAR KÜLFETİ

Malların uğramış olduğu zıyaı veya hasarın, en geç navlun mukavelesi gereğince bunları teslim almaya salâhiyetli olan kimseye teslimi sırasında taşıyana veya boşaltma limanındaki temsilcisine yazılı olarak bildirilmesi şarttır. Zıya veya hasar haricen belli değilse, ihbarnamenin mezkûr tarihten itibaren üç gün içinde gönderilmesi kâfidir. İhbarnamede zıya veya hasarın umumi olarak gösterilmesi lâzımdır.

Malların hal ve vaziyeti yahut ölçü, sayı veya tartısı en geç birinci fıkranın birinci cümlesinde yazılı anda iki tarafın iştirakiyle mahkeme veya salâhiyetli makam yahut bu husus için resmen tayin edilmiş eksperler tarafından tesbit edilmişse ihbara lüzum kalmaz.

Malların zıya ve hasarı ne ihbar edilmiş ve ne de tesbit ettirilmiş olursa, taşıyanın malları konişmentoda yazılı olan halde teslim ettiği ve şayet mallarına bir zıya ve hasar sabit olursa, bu zararın taşıyanın mesul olmıyacağı bir sebepten ileri geldiği kabul olunur. Şu kadar ki; bu karînelerin aksi ispat olunabilir
 1 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1067. 3. DAVA HAKKININ DÜŞMESİ

Malların tesliminden (Madde 1066, fıkra 1, cümle 1) veya teslim edilmiş olmaları icabeden tarihten itibaren bir yıl içinde mahkemeye müracaat edilmediği takdirde taşıyan aleyhine malların zıya veya hasarından dolayı her türlü mesuliyet dâvası hakkı düşer.
 2 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1068. 4. MUAYENE MASRAFI

Muayene masraflarını müracaatta bulunan çeker.

Gönderilen muayene için müracaatta bulunup da taşıyanın tazminat vermesi lâzımgelen bir zıya veya hasar tesbit olunursa muayene masrafları taşıyana düşer.
 1  Ses Dosyası   
MADDE 1069. B) TAŞIYANIN HAKLARI

I - NAVLUN HAKKI

1. ÖDEME MÜKELLEFİYETİNİN DOĞUMU

Gönderilen; malı teslim almakla navlun ve navlun teferruatından olan bütün masrafları ve sürastarya ücretini, teslimi almanın dayandığı mukavele veya konişmento hükümlerine göre ödemeye, kendi hesabına Gümrük Resmi ödenmiş ve başka masraflar yapılmış ise bunları da vermeye ve kendine düşen diğer bütün borçları ifaya mecbur kalır.

Taşıyan navlunun ödenmesi ve gönderilene düşen diğer borçların yerine getirilmesi karşılığında malı teslime mecburdur.
 1 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1070. 2. YÜKÜ TESLİMDEN İMTİNA HAKKI

Taşıyan; müşterek avarya, kurtarma ve yardım masrafları ve deniz ödüncü yüzünden malı takyid eden alacaklarına mukabil bu alacakların tutarı olan parayı yahut o değerde teminatı elde etmedikçe malı teslime mecbur tutulamaz.

Deniz ödüncü donatan hesabına alınmış ise, taşıyanın teslimden önce malı deniz ödüncü kaydından kurtarmak mükellefiyeti malın teslimine engel olamaz.
 1 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1071. 3. MALI NAVLUN YERİNE KABUL

Taşıyan, bozulmuş veya hasarlanmış olsun olmasın yükü navlun yerine kabule mecbur değildir.

Akan şeylerle dolu kablar yolculuk sırasında tamamen veya yarıdan fazla boşalmışsa bunlar, taşıyana 1069 uncu madde hükmü gereğince ödenecek ve diğer alacakları yerine bırakabilir.

Taşıyanın akmadan mesul olmıyacağı veya (Akma frankodur) şartı bu hakkı ortadan kaldırmaz; şu kadar ki, kablar gönderilenin eline geçmekle bu hak düşer.

Navlun toptan kararlaştırılmış olur ve kabların yalnız bazıları tamamen yahut yarısından fazla boşalmış bulunursa akan kablar, taşıyana navlun ve diğer alacaklarının bununla mütenasip olan kısmına karşılık olarak bırakılabilir.
 1 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1072. 4. NAVLUN TUTARI

a) ZIYAA UĞRAYAN MALLAR

Aksine mukavele olmadıkça her hangi bir kaza neticesinde zıyaa uğrayan yük için navlun ödenmez ve peşin ödenmiş ise geri alınır.

Geminin tamamı veya bir cüzü yahut muayyen bir yerinin taşıtana tahsis ediliş olması halinde de aynı hüküm tatbik olunur. Böyle bir halde navlun toptan kararlaştırılmış ise mallardan bir kısmının zıyaı navlunun o nispette indirilmesine hak verir.

Taibatı itibariyle bilhassa içinden bozulma, kendiliğinden eksiltme ve mûtat akma ve sızma yüzünden zıyaa uğrayan mallar ile yolda ölen hayvanlar için, teslim edilmemeleri halinde bile navlun ödenir.

Müşterek avarya dolayısiyle feda edilmiş olan yük için ödenecek navlun tazminatı hakkında müşterek avarya hükümleri tatbik olunur.
 1 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1073. b) KARARLAŞTIRILMAMIŞ NAVLUN

Taşınmak üzere teslim alınan mallar için navlun miktarı kararlaştırılmamış yükleme zamanı ve yerinde mûtat olan navlun ödenir.

Taşınmak üzere teslim alınan mal kararlaştırılmış olandan fazla ise fazlası için dahi mukavelede tâyin olunan nispete göre navlun ödenir.
 1 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1074. c) HESAP TARZI

Navlun, malın ölçüsü, tartısı veya sayısı üzerine şart edilmiş ise, tereddüt halinde, navlun miktarı gönderiline teslim edilen malın ölçü, tartı veya sayısına göre tâyin olunur.
 1 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1075. 5. NAVLUN VE TEFERRUATI DIŞINDA KALAN PRİM VE MASRAFLAR

Ayrıca kararlaştırılmış olmadıkça navlun dışında kapo, prim bahşiş ve sair namiyle hiçbir şey istenemez.

Aksi kararlaştırılmış olmadıkça, gemiciliğin âdi ve fevkalâde masrafları ve hususiyle kılavuz, liman, fener, romörkaj, karantina, buz kırdırma ve bunlara benziyen hususlara mütaallik resim ve ücretler zikri geçen masrafları doğuran tedbirleri almakla navlun mukavelesi hükümlerine göre mükellef olmasa bile, yalnız taşıyana düşer.

Müşterek avarya halleriyle yükün muhafazası, emniyet altına alınması ve kurtarılması için yapılan masraflar hakkında ikinci fıkra hükmü tatbik olunmaz.
 1 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1076. 6. MÜDDET ÜZERİNE NAVLUN

Müddet üzerine kararlaştırılmış olan navlun, mukavelede aksine şart bulunmadıkça, kaptanın yükü almaya hazır olduğunu haber verdiği günü takibeden günden itibaren işlemiye başlar. Safra ile yolculukta ise, yolculuğa hazır olduğunu haber verdiği günü takibeden günden ve bu haber yolculuğun başlamasından bir gün evveline kadar verilmemişse geminin yola çıktığı günden itibaren işlemiye başlar.

Sürastarya kararlaştırılmışsa müddet üzerine şart edilmiş navlun, bütün hallerde ancak yolculuğun başladığı günden itibaren işlemiye başlar.

Müddet üzerine navlun boşaltmanın tamamlandığı günden sonra işlemez.

Taşıyanın kusuru olmaksızın yolculuk gecikir veya kesilirse müddet üzerine navlun 1092 ve 1093 üncü maddelerin hükümleri mahfuz kalmak üzere araya giren günler için dahi ödenir.
 1 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1077. II - REHİN HAKKI

1. UMUMİ OLARAK

Taşıyan, 1069 uncu maddede yazılı alacaklarından dolayı yük üzerinde rehin hakkı haizdir.

Rehin hakkı, yük alıkonduğu veya tevdi edildiği yerde bulunduğu müddetçe bakidir; teslimden sonra dahi, otuz gün içinde mahkemeye müracaat olunmak ve mal henüz gönderilenin zilyedliğinde bulunmak şartiyle devam eder.

İcra İflâs Kanununun 145 ve mütaakıp maddeleri gereğince borçluya yapılması lâzım gelen ihbar ve tebliğler gönderilene yapılır. Gönderilen bulunmaz veya yükü teslim almaktan imtina ederse ihbar ve tebliğlerin taşıtana yapılması lâzımdır.
 1 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1078. 2. TEVDİ VE TEMİNAT

Taşıyanın alacakları hakkında ihtilâf çıkarsa, münazaalı para, mahkemece tayin edilecek yere yatırılır yatırılmaz taşıyan malları teslim etmeye mecburdur.

Taşıyan, malların tesliminden sonra kâfi teminat göstererek yatırılmış olan parayı alabilir.
 1 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1079. III - RÜCU HAKKI

1. MALLARIN TESLİMİ HALİNDE

Malları teslim etmiş olan taşıyan, gönderilene karşı haiz olduğu alacakların (Madde 1069) ödenmesini taşıtandan istiyemez. Ancak taşıtanın, taşıyanın zararına olarak, haksız mal iktisabında bulunduğu nispette rücu caizdir.
 2 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1080. 2. REHİN PARAYA ÇEVRİLMESİ HALİ

Taşıyan malları teslim etmeyip de rehni paraya çevirmek hakkını kullanmış ve fakat satış neticesinde alacağını tamamen elde edememişse, kendisiyle taşıtan arasından yapılan navlun mukavelesinden doğan alacaklarını elde edemediği nispette taşıtana rücu edebilir.
 1 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1081. 3. GÖNDERİLENİN MALLARI TESLİM ALMAMASI HALİNDE

Gönderilen malı teslim almazsa taşıtan navlun mukavelesi gereğince navlunu ve diğer alacakları taşıyana ödemekle mükelleftir.

Yükün taşıtan tarafından teslim alanmasında 1050 - 1078 ve 1112 - 1115 inci maddeler hükümleri gönderilen yerine taşıtan geçmek suretiyle tatbik olunur. Böyle bir halde taşıyan hususiyle alacakları için yük üzerinde 1077 ve 1078 inci maddeler hükümlerine göre rehin hakkını ve 1070 inci maddede yazılı malı teslimden kaçınma hakkını haizdir.
 1 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1082. DÖRDÜNCÜ AYIRIM

YOLCULUĞUN BAŞLAMASINA VE DEVAMINA ENGEL OLAN SEBEPLER

A) BASİT YOLCULUK

I - YOLCULUK BAŞLAMADAN ÖNCEKİ HADİSELER

1. MUKAVELENİN HÜKÜMDEN DÜŞMESİ

Yolculuk başlamadan önce umulmıyan bir hal yüzünden:

1. Gemi zayi olur hususiyle batar yahut 818 inci madde gereğince mahkûmiyet kararı verilir ve "tamire değmez" halinde de gemi geciktirilmeksizin açık artırma ile satılır veya deniz haydutlarnının eline geçer yahut düşman malı diye yakalanır veya alıkonup ganimet ollduğuna hüküm verilirse;

2. Eşya taşıma mukavelesinde yalnız cins veya nevi ile değil de muayyen ve müşahhas olarak gösterilmiş olan mallar zayi olursa;

3. Eşya taşıma mukavelesinde muayyen ve müşahhas olarak gösterilmemiş mallar gemiye konulduktan veya gemiye yükletilmek üzere yükleme yerinde kaptan tarafından teslim alındıktan sonra zayi olursa;

Taraflar biri diğerine tazminat vermekle mükellef olmaksızın eşya taşıma mukavelesi hükümden düşer.

Birinci fıkranın üçüncü bendindeki halde mallar 1039 uncu maddenin ikinci fıkrasında yazılı bekleme müddeti içinde zayi olursa, 1022 nci maddeye dayanarak zayi olanlar yerine başka mal teslimine hazır olduğunu gecikmeksizin bildirdiği ve yine aynı müddet içinde teslime başladığı takdirde, mukavele hükümden düşmez. Taşıtan bu malların yüklenmesini en kısa bir zamanda bitirmeye, bu yükletmenin fazla masraflarını üzerine almaya ve yükleme yüzünden bekleme müddeti uzarsa taşıyanın bu yüzden uğradığı zararı tazmine mecburdur.
 1 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1083. 2. MUKAVELEDEN CAYMA HAKKI

Aşağıdaki hallerde taraflardan her biri, tazminat vermekle mükellef olmaksızın, mukaveleden cayabilir:

1. Yolculuk başlamadan önce, gemiye ambargo konması yahut devlet veya yabancı devlet hizmeti için el konması, varma yeri memleketi ile ticaretin menedilmesi, yükleme veya varma limanının abluka altına alınması, eşya taşıma mukavelesi gereğince taşınacak olan malların yükleme limanından ihracının veya varma limanına ithalinin menedilmesi, diğer bir âmme tasarrufu ile gemini yola çıkmasının veya yolculuğun yapılmasının yahut eşya taşıma mukavelesi gereğince teslim edilecek olan malların yollanmasının men olunması. Bütün bu hallerde âmme tasarrufundan çıkan engel, ancak mevcut ihtimallere göre az zamanda ortadan kalkmıyacağı anlaşıldığı takdirde mukaveleden cayma hakkı verir.

2. Yolculuk başlamadan önce bir harb çıktığı için geminin veya eşya taşıma mukavelesi gereğince gemi ile taşınacak olan malların yahut her ikisinin artık serbest sayılmaması ve zabıt müsaadere tehlikesine mâruz kalması.

Bu hükümler 1022 nci madde ile taşıtana verilmiş olan salâhiyetin kullanılmasına mâni olmaz.
 2 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1084. II - YOLCULUK BAŞLADIKTAN SONRAKİ HADİSELER

1. MUKAVELENİN HÜKÜMDEN DÜŞMESİ

a) GEMİNİN ZIYAA UĞRAMASI

Gemi, yolculuk başladıktan sonra umulmıyan bir hal yüzünden 1082 inci maddenin birinci fıkrasının birinci bendinde yazılı surette zayi olursa eşya taşıma mukavelesi hükümden düşer. Bununla beraber mallar emniyet altına alınmış veya kurtarılmış olduğu nispette taşıtan aşılan mesafenin bütün yolculuğa olan nispetine göre mesafe navlunu öder.

Ödenecek mesafe navlunu, kurtarılmış olan mal değerini aşamaz.
 1 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1085. b) MESAFE NAVLUNU HESABI

Mesafe navlununun hesaplanmasında yalnız aşılmış mesafe ile kalan mesafe arasındaki nispet değil, aynı zamanda, vasati olarak, masraflar, zaman, rizikolar ve zahmetler itibariyle yolculuğun aşılan kısmı ile kalan kısmı arasındaki nispet dahi göz önünde tutulur.
 1  Ses Dosyası   
MADDE 1086. c) KAPTANIN VAZİFELERİ

Eşya taşıma mukavelesinin hükümden düşmesi, kaptanın, geminin zıyaından sonra da yükle ilgili olanların gıyabında 995 - 997 nci maddeler gereğince onların menfaatini korumak hususundaki vazifesini değiştirmez. Bu itibarla kaptan âcil hallerde önceden danışmaya dahi lüzum kalmaksızın halin icaplarına göre ya yükü ilgililerin hesabına başka bir gemi ile varma limanına taşımaya veyahut da yükün depo edilmesini veya satılmasını temin etmeye ve yükün taşıtılması veya depo edilmesi halinde de, gerek bunun ve gerekse yükün bakımı için lâzım olan paraları elde etmek maksadiyle yükün bir kısmını satmaya veya taşıtılması halinde yükü tamamen veya kısmen deniz ödüncüne karşı rehnetmeye salâhiyetli ve mecburdur.

Mesafe navlunu ile taşıyanın 1069 uncu madde gereğince istiyebileceği diğer alacakları ve yükü takyideden müşterek avarya gareme payları; kurtarma ve yardım masrafları ve deniz ödüncü paraları ödenmedikçe veya temin edilmedikçe kaptan yükü elden çıkarmaya veya taşıtmak üzere başka bir gemiye teslim etmeye mecbur değildir.

Birinci fıkraya göre kaptana düşen vazifelerin yapılmamasından doğacak zararlardan donatan dahi navlun ile ve gemiden bir şey kurtarılmış oldukça gemi ile mesuldür.
 1 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1087. d) YÜKÜN ZİYAA UĞRAMASI

Yolculuk başladıktan sonra mallar umulmıyan bir hal yüzünden zayi olursa eşya taşıma mukavelesi iki taraftan biri ötekine tazminat vermeye mecbur olmaksızın hükümden düşer; hususiyle 1072 nci maddenin 3 ve 4 üncü fıkralarına göre aksine hüküm bulunmadıkça navlunun tamamen veya kısmen ödenmesi lâzım gelmez.
 1 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1088. 2. MUKAVELEDEN CAYMA HAKKI

Yolculuk başladıktan sonra 1083 üncü maddede yazılı umulmıyan hallerde biri çıkarsa taraflardan her biri tazminat vermekle mükellef olmaksızın mukaveleden cayabilir.

Ancak 1083 üncü maddenin birinci fıkrasının birinci bendinde yazılı umulmıyan hallerden biri çıktığı takdirde cayma hakkını kullanmak için, gemi bir Avrupa limanında bulunuyorsa üç ay, Avrupa dışı bir limanda bulunuyorsa beş ay müddetle mâniin kalkmasını beklenmesi lâzımdır.

Kaptan mânii bir limanda bulunduğu sırada öğrenirse bu müddet haber aldığı günden; aksi takdirde kendisene haber verildikten sonra gemi ile bir limana vâsıl olduğu günden itibaren hesap olunur.

Aksi kararlaştırılmış olmadıkça gemi, caymanın bildirildiği sırada bulunduğu limanda boşaltılır.

Taşıtan, yolculuğun aşılan kısmı için 1084 ve 1085 inci maddeler gereğince mesafa navlunu ödemekle mükelleftir.

Mânii dolayısiyle gemi kalktığı limana veya başka bir limana dönerse mesafe navlunu, geminin varma limanına en yakın olmak üzere ulaştığı noktanın esas tutulması suretiyle tesbit olunan mesafe üzerinden hesap edilir.

Kaptan; yukarda yazılı hallerde de eşya taşıma mukavelesinden cayma haberi verilmeden önce olduğu gibi verildikten sonra da 995, 996, 997 ve 1086 ncı maddeler gereğince yükle ilgili olanların menfaatini korumakla mükelleftir.
 1 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1089. III - HUSUSİ HALLER

1. GEMİNİN LİMANDA KALMA ZARURETİ

Gemi yükü aldıktan sonra yolculuğa başlamadan önce yükleme limanında yahut yolculuğa başladıktan sonra bir ara veya barınma limanında 1083 üncü maddede yazılı hâdiselerden biri dolayısiyle kalmaya mecbur olursa, kalma masrafları müşterek avarya şartları bulunmasa bile yakında mukaveleden cayma ihbarının yapılacağına veya mukavelenin tamamen ifa olunacağına bakılmaksızın gemi navlun ve yük arasında müşterek avarya esaslarına göre paylaşılır. 1190 ıncı maddenin 1, 2, 3 ve 5 inci bentlerinde yazılı bütün masraflar kalma masraflarından sayılırsa da giriş ve çıkış masrafları, ancak mânii dolayısiyle bir barınma limanına sığınılmış olduğu takdirde kalma masraflarından sayılır.
 1  Ses Dosyası   
MADDE 1090. 2. YÜKÜN YALNIZ BİR KISMINA MÜTEALLİK HÜKÜMLER

Yükün tamamı hakkında gerçekleşmesi halinde 1082 ve 1083 üncü maddeler uyarınca akdi hükümsüz kılacak veya akitten cayma salâhiyetini verecek olan sebeplerden birisi, yükten bir kısmı hakkında gerçekleştiği takdirde taşıtan, taşıyana durumunu güçleştirmemek şartiyle kararlaştırılanların yerine başka eşya yüklemekte yahut kararlaştırılmış bulunan navlunun yarısından ibaret olan pişmanlık navlununu ve taşıyanın caymadan doğan diğer alacaklarını (1040 ıncı madde) ödeyerek mukaveleden caymakta serbesttir. Taşıtan bu hakları kullanırken riayet etmesi icabeden müddetle bağlı değildir; bununla beraber bu iki haktan hangisini kullanmak istediğini gecikmeksizin bildirmek ve başka mal yüklemek şıkkını seçtiği takdirde; yüklemeyi en kısa bir zamanda bitirmek, bu yüklemenin fazla masraflarını da üzerine almak ve bekleme müddeti bu sebepten uzarsa, taşıyanın bu yüzden uğrayacağı zararları da tanzim etmek mecburiyetindedir.

Bu iki haktan hiçbirini kullanmazsa, yükün umulmıyan hal yüzünden kazaya uğramış olan kısmı için de tam navlun ödemeye mecburdur. Harb, İthalât veya ihracaat yasağı yahut diğer bir âmme tasarrufu yüzünden yükün artık serbest sayılmıyan kısmını her halde gemiden çıkarıp geri almaya mecburdur.

Umulmıyan hal yolculuk başladıktan sonra baş gösterirse taşıtan, yükün bu yüzden kazaya uğrıyan kısmı için kaptan yükün mezkûr kısmını varma limanından başka bir limanda boşaltmak zaruretinde kalıp da yolculuğa gecikerek veya gecikmeksizin devam etse dahi, tam navlunu ödemekle mükelleftir.

1072 nci madde hükmü mahfuzdur.
 1 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1091. 3. GEMİNİN ROTADAN AYRILMASI

Kaptanın denizde can ve mal kurtarmak maksadiyle veyahut başka haklı bir sebepten rotadan ayrılması tarafların hak ve mükellefiyetleri üzerine tesir icra etmez ve hususiyle taşıyan bu yüzden doğacak zararlardan mesul olmaz.

Medeni Kanunun ikinci maddesi hükmü mahfuzdur.
 1 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1092. 4. DİĞER GECİKME SEBEPLERİ

Bu kanunun 1083 - 1090 ıncı maddelerinde yazılı haller dışında yolculuğun başlamadan önce veya başladıktan sonra tabii hâdiseler veya umulmıyan diğer haller yüzünden gecikmesi tarafların hak ve mükellefiyetlerini değiştirmez; meğer ki, mukavelenin belli gayesi bu gecikme yüzünden kaybolmuş olsun. Bununla beraber umulmıyan bir hal yüzünden vâkı olan ve mevcut ihtimallere göre uzunca bir zaman süreceği anlaşılan her gecikme sırasında taşıtan gemiye yükletilmiş olan malları riziko ve masrafı kendisine ait olmak üzere vakit ve zamaniyle yeniden yüklemek için teminat göstermek şartiyle boşaltmaya salâhiyetlidir. Yeniden yüklemezse navlunun tamamını ödemeye mecbur kalır ve her halde sebep olduğu boşaltma yüzünden çıkan zararları tazmin eder.

Gecikme bir âmme tasarrufundan ileri gelmiş ve navlun da 1076 ncı madde hükmü gereğince müddet üzerine kararlaştırılmış olursa âmme tasarrufunun devam ettiği müddet için navlun ödemek lâzım gelmez.
 1 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1093. 5. GEMİNİN YOLCULUK SIRASINDA TAMİRİ

Yolculuk sırasında geminin tamiri lâzım gelirse taşıtan, navlunun tamamını ve taşıyanın 1069 uncu madde hükmü gereğince istiyebileceği diğer alacaklarını ödemek ve 1070 inci maddede yazılı alacakları tediye veya temin etmek şartiyle geminin bulunduğu yerde yükü tamamen geri almakta veyahut da tamirin bitmesini beklemekte serbesttir. Bu son halde, navlun müddet üzerine kararlaştırılmış olduğu takdirde tamirin devam ettiği müddet için navlun ödemek lâzım gelmez.
 1 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1094. IV - MASRAFLAR

Navlun mukavelesi, 1082 - 1088 inci maddeler gereğince kendiliğinden veya cayma neticesinde hükümden düşerse gemiden çıkarma masraflını taşıyan; boşaltmanın diğer masraflarını taşıtan çeker. Bununla beraber umulmayan hal yalnız yüke taallûk ederse boşaltmanın bütün masrafları taşıtana düşer. 1090 ncı maddedeki halde yükün yalnız bir kısmı boşaltılırsa hüküm aynıdır. Böyle bir halde boşaltma için bir limana uğramak icabederse taşıtan liman masraflarını da çeker.
 1  Ses Dosyası   
MADDE 1095. B) MÜREKKEP YOLCULUK

Geminin yükü almak üzere yükleme limanına safra ile yolculuk yapmak mecburiyetinde kalması halinde de 1082 - 1094 üncü maddeler tatbik olunur. Fakat böyle bir halde yolculuk ancak yükleme limanından hareketten sonra başlamış sayılır. Gemi yükleme limanına ulaştıktan sonra bu limandan yolculuğa başlanmadan önce olsa bile mukavele kendiğilinden veya cayma neticesinden hükümden düşerse taşıyan, yükleme limanına olan yolculuk için 1085 inci maddedeki esaslara göre hesaplanacak bir mesafe tazminatı alır.

Diğer mürekkep yolculuklarda 1082 - 1094 üncü maddeler ancak mukavelenin mahiyeti ve muhtevası mâni olmadığı nispette tatbik olunur.
 1 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1096. C) GEMİNİN TAMAMINA MÜTEALLİK OLMAYAN TAŞIMA MUKAVELELERİ

Navlun mukavelesi geminin tamamına ait olmayıp da ancak geminin bir cüzü veya muayyen bir yerine veyahut da parça mallara dair olursa 1082 - 1095 inci maddeler hükümleri aşağıdaki farklarla tatbik olunur:

1. 1083 ve 1088 inci maddelerdeki hallerde taraflardan her biri mani çıkar çıkmaz ne kadar süreceğini bakmaksızın mukaveleden cayma hakkını kullanabilir;

2. 1090 ıncı maddedeki halde taşıtan mukaveleden cayma hakkın kullanamaz;

3. 1092 nci maddedeki halde taşıtan muvakkaten boşaltmak hakkını ancak diğer taşıtanlar muvafakat ettikleri takdirde kullanabilir;

4. Taşıtan 1093 üncü maddedeki halde malları, ancak bunlar tamir sırasında zaten boşaltılmış olduğu takdirde ve tam navlunu ile diğer alacakları ödemek şartiyle geri alabilir.

1045 ve 1047 inci maddeler hükümleri mahfuzdur.
 1 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1097. BEŞİNCİ AYIRIM

KONİŞMENTO

A) NEV'İLERİ VE TANZİMİ

Yük gemiye alınır alınmaz taşıyan, yükün teslim alındığı sırada verilmiş olan muvakkat makbuz veya tesellüm konişmentosunun (Fıkra 5) iadesi mukabilinde yükletenin istediği nüshada "Yükleme konişmentosu" tanzim eder.

Konişmentonun bütün nüshaları aynı metinde olması ve her birinde kaç nüsha tanzim edildiğinin gösterilmesi lâzımdır.

Yükleten, talep üzerine, konişmentonun kendisi tarafından imzalanmış olan bir kopyasını taşıyana vermeye mecburdur.

Kaptan ve donatanın bu hususta salâhiyetli her hangi bir temsilcisi de, taşıyanın hususi salâhiyetine lüzum kalmaksızın konişmentoyu tanzim etmeye mezundur.

Yükletenin muvafakatiyle taşınmak üzere teslim alınan fakat henüz gemiye yükletilmemiş olan mallara dair de konişmento (Tesellüm konişmentosu) tanzim olunabilir. Tesellüm konişmentosuna malların ne zaman ve hangi gemiye yüklenmiş olduğuna dair şerh verildiği takdirde bu konişmento "Yükleme konişmentosu" hükmündedir.
 2 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1098. B) MUHTEVASI

I - UNSURLARI

Konişmento aşağıda yazılı hususları ihtiva eder:

1. Taşıyan ad ve soyadını veya ticaret unvanını;

2. Kaptanın ad ve soyadını;

3. Geminin adı ve tabiiyetini;

4. Yükletenin ad ve soyadını veya ticaret unvanını;

5. Gönderilenin ad ve soyadını veya ticaret unvanını;

6. Yükleme limanı;

7. Boşaltma limanını veya buna dair talimat alınacak yeri;

8. Gemiye yüklenen veya taşınmak üzere teslim alınan malların cinsi, ölçüsü, sayı veya tartısı, markaları ve haricen belli olan hal ve mahiyetleri;

9. Navluna ait şartları;

10. Tanzim olduğu yer ve günü;

11. Tanzim olunan nüshaların sayısını.
 1 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1099. II - HUSUSİ HALLER

1. TAŞIYANIN ADININ HİÇ GÖSTERİLMEMESİ VEYA YANLIŞ GÖSTERİLMESİ

Kaptan veya donatanın diğer bir temsilcisi tarafından tanzim olunan bir konişmentoda taşıyanın adı gösterilmemiş olursa donatan, taşıyan sayılır. Taşıyanın adı yanlış bildirilmiş ise beyanın doğru olmamasından doğacak zarardan gönderilene karşı donatan mesuldür.
 1 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1100. 2. MALLARIN ÖLÇÜ, SAYI, TARTI VE MARKALARINA MÜTEALLİK ŞERHLER

Malların ölçü, sayı ve tartısı, markalariyle haricen belli olan hal ve mahiyetleri konişmentoda yükletenin talebi üzerine, kendisinin yükleme başlangıcından önce yazılı olarak bildirmiş olduğu gibi gösterilir.

Bu hüküm aşağıda sayılı hallerde tatbik olunmaz:

1. Markalar, malların veya ambalâjlı olmaları halinde kablarının yahut zarflarının üstüne basılmamış veyahut normal şartlar altında yolculuğun sonuna kadar okunaklı kalacak şekilde başka surette tesbit edilmemiş olduğu takdirde;

2. Yükletenin beyanlarının doğruluğunu kontrol etmeye imkân bulunmaması veya bu beyanların doğruluğundan yahut tamam olmasından şüphe edilmesi halinde.

İkinci fıkrada yazılı hallerden konişmentoya bu hususa dair bir şerh verilmek şartiyle, yükletenin bildirdikleri olduğu gibi yazılabilir.
 1 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1101. 3. EMRE YAZILI KONİŞMENTO

Aksi kararlaştırılmış olmadıkça yükletenin talebi üzerine konişmento gönderilenin emrine veya sadece emre olarak tanzim olunur. Bu son halde "Emre" yükletenin emrine demektir.

Konişmento gönderilen sıfatiyle taşıyanın veya kaptanın namına yazılı olabilir.
 1  Ses Dosyası   
MADDE 1102. C) HÜKÜMLERİ

I - MALLARIN SELAHİYETLİ KONİŞMENTO HAMİLİNE TESLİMİ

1. UMUMİ OLARAK

Konişmento gereğince kendisine mallar teslim edilecek olan veya konişmento emre yazılı ise ciro ve teslim ile kendisne devredilmiş olan kimse, malları teslim almaya salâhiyetlidir.

Konişmento birden çok nüsha olarak tanzim edilmişse mallar, bir tek nüshanın salâhiyetli hâmiline teslim edilir.
 1 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1103. 2. BİRDEN ÇOK KONİŞMENTO HAMİLİNİN MÜRACAATI

Konişmentonun birden çok salâhiyetli hâmili aynı zamanda müracaat ederse kaptan, hepsinin talebini reddederek malları bir umumi ambara veya başka emin bir yere tevdi etmeye hareket tarzının sebeplerini de göstererek bunu mezkûr konişmento hâmillerine bildirmeye mecburdur.

Kaptan hareket tarzına ve sebeplerine dair resmî bir senet yaptırmaya ve bu yüzden çıkan masrafları navlunda olduğu gibi, yük üzerinden almaya salâhiyetlidir.
 1 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1104. II - KONİŞMENTONUN MALLARI TEMSİLİ

1. UMUMİ OLARAK

Mallar, kaptan veya taşıyanın diğer bir temsilci tarafından taşınmak üzere teslim alınınca konişmentonun, konişmento gereğince yükü tesellüme salâhiyetli olan kimseye teslimi, 1105 ve 1106 ncı maddeler mahfuz kalmak şartiyle, Medeni Kanunun 871 ve 893 üncü maddelerinde yazılı hukuki neticeleri doğurur.
 1 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1105. 2. BİRDEN ÇOK KONİŞMENTO HAMİLİ

a) MALLARIN TESLİMİNDEN SONRA

Emre yazılı bir konişmento birden fazla olarak tanzim edilmişse nüshalardan birinin hâmili konişmentonun teslimine 1104 üncü madde gereğince terettübeden neticeleri, kendisi henüz teslim talebinde bulunmadan önce bir diğer nüshaya istinaden 1102 nci madde uyarınca kaptandan malları teslim almış olan kimse aleyhine ileri süremez.
 1 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1106. b) MALLARIN TESLİMİNDEN ÖNCE

Kaptan malları henüz teslim etmeden birden çok konişmento hâmili müracaatla hâmili bulundukları konişmento nüshalarına dayanarak mallar üzerinde birbirine zıt haklar iddia ederlerse, konişmentonun birden çok nüshalarını muhtelif kimselere devretmiş olan müşterek ciranta tarafından malları teslim almaya salâhiyetli kılacak şekilde ilk önce ciro ve teslim olan nüshanın hâmili diğerlerine tercih olunur.

Cİro edilip de başka bir yere gönderilen konişmento nüshası hakkında irsal tarihi konişmentonun hâmiline teslim tarihi hükmündedir.
 1  Ses Dosyası   
MADDE 1107. 3. KONİŞMENTONUN GERİ VERİLMESİ MUKABİLİNDE MALLARIN TESLİMİ

Mallar, ancak konişmento nüshasının malların alındığına şerh verilerek iadesi karşılığında teslim edilir.
 1 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1108. 4. YÜKLETENİN TALİMATI

a) UMUMİ OLARAK

Emre yazılı bir konişmento tanzim edilmişse kaptan, yükletenin malların iadesi veya teslimi hususundaki talimatına ancak kendisine konişmentonun bütün nüshaları geri verildiği takdirde riayet eder.

Gemi, varma limanına vâsıl olmadan bir konişmento hâmili malların teslimini talebederse aynı hüküm tatbik olunur.

Kaptan bu hükümlere aykırı hareket ederse taşıyan konişmentonun salâhiyetli hâmiline karşı mesul kalır.

Konişmento emre yazlı değilse, yükleten ve konişmentoda adı yazılı gönderilen muvafakat ettikleri takdirde, konişmentonun hiçbir nüshası ibraz edilmese dahi mallar iade veya teslim olunur. Şu kadar ki; konişmentonun bütün nüshaları geri verilmiş değilse taşıyan bu yüzden doğabilecek zararlar için önce teminat gösterilmesini isteyebilir.
 1 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1109. b) MUKAVELENİN UMULMAYAN HAL YÜZÜNDEN HÜKÜMDEN DÜŞMESİ

Navlun mukavelesinin, geminin varma limanına vâsıl olmasından önce umulmayan bir hal neticesinde 1082 - 1096 ncı maddeler gereğince kendiliğinden veya cayma yüzünden hükümden düşmesi halinde de 1108 inci madde hükmü tatbik olunur.
 1 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1110. III - TAŞIYANLA GÖNDERİLEN ARASINDAKİ MÜNASEBET

1. KARİNE

Taşıyan ile gönderilen arasındaki hukuki münasebetlerde konişmento esas tutulur.

Konişmento hususiyle taşıyanın malları 1098 inci maddenin 8 inci bendinde ve 1114 üncü maddede yazılı olduğu gibi teslim aldığına dair karine teşkil eder. Bu hüküm:

1. Konişmentoya 1100 üncü maddenin son fıkrası uyarınca bir şerhin yazılması halinde;

2. Konişmentoya: "İçindeki belli değil" veya aynı mânayı ifade eden bir şerhin yazılması şartiyle kaptana ambalâjlı olarak veya kapalı kablar içinde tevdi edilmiş olan malların muhtevası hakkında;

Tatbik olunmaz.

Taşıyan ile taşıtan arasındaki hukuki nünasebetler navlun mukavelesinin hükümlerine bağlı kalır.
 1 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1111. 2. NAVLUNUN HESABI

Navlun; malların miktarına (Ölçü, sayı veya tartısına) göre kararlaştırılmış ve miktar da konişmentoda gösterilmiş olursa, konişmentoda hilâfına bir şart olmadıkça, navlun buna göre tayin olunur. 1100 üncü maddenin son fıkrasında yazılan şerh konişmentoda aksine bir şart sayılmaz,

Navlun için taşıma mukavelesine atıf yapılırsa bu atfın şümulüne boşaltma müddeti, sürastarya müddeti ve sürastarya ücreti hakkındaki hükümler dâhil sayılmaz.
 1 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1112. 3. TAZMİNAT BORCUNUN ŞÜMULÜ

a) MALLARIN ZIYAI HALİNDE

Yükün tamamen veya kısmen zıyaı yüzünden 1061 ve 1062 nci maddeler gereğince tazminat verilmesi lâzımgelirse, taşıyan malların âdi piyasa değerini veya aynı cins ve mahiyetteki malların varma yerinde boşaltmanın başladığı tarihte, eğer gemi bu yerde boşaltılmazsa oraya muvasalatında haiz olduğu değeri öder; bundan zıya sebebiyle tasrruf edilen gümrük ve sair masraflarla navlun indirilir.

Varma yerine ulaşılmadığı takdirde yolculuğun bittiği yer, yolculuk geminin zıyaiyle biterse, yükün emniyet altına alındığı yer, varma yeri sayılır.
 1 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1113. b) MALLARIN HASARI HALİNDE

Yükün hasarı yüzünden 1061 ve 1062 inci maddeler gereğince tazminat verilmesi lâzımgelirse, taşıyan malların hasarlı haldeki asatış değeri ile piyasa değeri veya malların varma yerinde boşaltılmanın başladığı tarihte hasarsız olarak haiz olacakları değer arasındaki farkı öder: hasar sebebiyle tasarruf edilen gümrük ve diğer masraflar bundan indirilir.
 1  Ses Dosyası   
MADDE 1114. c) TAZMİNATIN EN YÜKSEK HADDİ

Yükleten yükün cins ve kıymetini yükleme başlamadan önce bildirmemiş ve bu beyanı konişmentoya yazılmamış olduğu takdirde, taşıyan, her halde beher koli veya parça başına en çok 100.00.- (yüzbin) (*) Türk lirası ile mesul olur.
_____

(*) Madde 1114 de yer alan "1.500.- (binbeşyüz)" şeklindeki tutar, 28.3.1983 tarih ve 18001 sayılı R.G.'de yayımlanan, 28.2.1983 tarih ve 83/6133 sayılı Kararın ilgili hükmü gereğince değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
 1  Ses Dosyası   
MADDE 1115. d) MEMLEKET PARASI

Tazminatın hesap ve ödenmesinde Borçlar Kanununun 83 üncü maddesi hükmü tatbik olunur. Şu kadar ki; hesap geminin varma yerine ulaşması sırasındaki rayiç üzerinden yapılır. 1112 nci maddenin ikinci fıkrası hükmü burada da tatbik olunur.
 1  Ses Dosyası   
MADDE 1116. D) AMİR HÜKÜMLER

I - UMUMİ OLARAK

Bir konişmento tanzim edildiği takdirde taşıyanın:

1. Geminin denize, yola ve yüke elverişliğine mütaallik 1019 uncu;

2. Tanzim mükellefiyetine mütaallik 1023 üncü maddenin ikinci fıkrasiyle 1061, 1062 ve 1063 üncü;

3. Muayene ve zararın tesbitine mütaallik 1066 ve 1067 nci;

4. Konişmentonun karine teşkil etmesine dair 1110 uncu;

5. Mesuliyetin en yüksek haddine mütaallik 1114 üncü, maddeler gereğince olan borç ve mesuliyetlerini önceden kaldırma veya daraltma neticesini doğuran bütün kayıt ve şartlar hükümsüzdür. Bu mükellefiyetlerden doğan gemi alacaklısı hakları için dahi aynı hüküm caridir.

Sigortadan doğan hak ve alacakların taşıyana temlik edilmesi veya taşıyana buna benzer menfaatler sağlanması neticesini doğuran anlaşmalar ve hususiyle kanunlarla tanzim edilmiş bulunan ispat külfetinin taşıtan veya gönderilenin aleyhine olarak tersine çevrilmesi neticesini doğuran bütün kayıt ve şartlar dahi birinci fıkrada yazılı kayıt ve şartlar hükmündedir.

Yukarıki hükümler birinci fıkranın 4 numaralı bendi hariç olmak üzere Türkiye'de bir yerden diğer yere taşınan mallara ait navlun mukavelelerinde konişmento tanzim edilmemiş olsa dahi tatbik olunur.

Mesuliyeti genişleten anlaşmaların konişmentoya yazılması lâzımdır.
 1 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1117. II - İSTİSNALAR

Müşterek avarya için yapılan anlaşmalarda ve aşağıda yazılı hallerde 1116 ncı madde hükmü tatbik olunmaz:

1. Mukavelenin canlı hayvanlara veya konişmentoda güvertede taşınacağı yazılı olup da fiilen böyle taşınan mallara taallük etmesi;

2. Taşıyana, malların yüklenmesinde önce ve boşaltılmasından sonra düşen mükellefiyetler;

3. Mûtat ticari taşıma işlerinden olmamasına rağmen normal ticari işler arasında yapılacak olan bir mal taşıma işine mütaallik olup da malların hususi vasıfları veya mahiyetleri yahut taşımanın hususi halleri sebebiyle haklı görülen anlaşmalar (Yalnız konişmentonun bu anlaşmaları ve "Emre değildir" kaydını ihtiva etmesi şarttır);

4. 1118 inci maddede yazılı çarter partiler; şu kadar ki; 1116 ncı maddenin 3 üncü fıkrası hükmü mahfuzdur.

Yukarıki fıkradaki hallerde kabul edilecek olan mesuliyeti bertaraf veya tahdideden şartlar hakkında Borçlar Kanunu hükümleri mahfuzdur.
 1 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1118. III - ÇARTER MUKAVELESİ

Çarter mukavelesi halinde bir konişmento tanzim edilirse 1116 ncı madde hükmü konişmentonun bir üçüncü şahsa teslim edildiği andan itibaren tatbik olunur.
 1 Bilgi    1  Ses Dosyası   
MADDE 1119. İKİNCİ KISIM

YOLCU TAŞIMA MUKAVELESİ

A) YOLCUNUN HAK VE MÜKELLEFİYETLERİ

I - TAŞINMA HAKKININ DEVRİ

Taşıma mukavelesinde yolcunun adı yazılı olursa yolcu, taşınma hakkını bir başkasına devredemez.
 3 Bilgi   
MADDE 1120. II - KAPTANIN TALİMATINA RİAYET

Yolcu kaptanın gemideki nizama mütaallik bütün talimatına uymaya mecburdur.
 1 Bilgi   
MADDE 1121. III - YOLCUNUN GECİKMESİ

Yolculuk başlamadan önce veya başladıktan sonra vaktinde gemiye gelmiyen yolcu, kaptanın kendisini beklemeksizin yolculuğa başlamış veya devam etmiş olması halinde taşıma ücretini tam olarak vermeye mecburdur.
 1 Bilgi   
MADDE 1122. B) MUKAVELENİN HÜKÜMDEN DÜŞMESİ

I - YOLCUNUN ŞAHSINDAKİ SEBEPLER YÜZÜNDEN

Yolcu, yolcukluk başlamadan önce taşıma mukavelesinden caydığını bildirir veya ölür yahut hastalık veya şahsına taallûk eden diğer bir umulmıyan hal yüzünden yolculuktan vazgeçmiye mecbur olursa taşıma ücretinin ancak yarısını öder.

Yolculuk başladıktan sonra mukaveleden cayma bildirilir veya yukarda yazılı umulmıyan hallerden biri vâkı olursa taşıma ücreti tam olarak verilir.
MADDE 1123. II - GEMİNİN ZIYAI

Gemi 1082 nci maddenin birinci fıkrasının birinci bendinde yazılı umulmıyan hal yüzünden zıyaa uğrarsa taşıma mukavelesi hükümden düşer
MADDE 1124. III - CAYMA HAKKI

Bir harb çıkarsa ve bunun neticesi olarak gemi artık serbest sayılmayıp da zaptadilmek tehlikesine mâruz bulunursa yahut gemiye taallûk eden bir âmme tasarrufiyle yolculuk durdurulursa yolcu mukaveleden caymak hakkını haizdir.

Yukarki fıkrada yazılı sebeplerden dolayı veyahut gemi esas itibariyle yük taşımaya tahsis edilmiş olup da kendi kusuru olmaksızın yük taşıma işinin yapılamaması halinde taşıyan dahi akitten cayabilir.
MADDE 1125. IV - TAZMİNAT

Taşıma mukavelesinin, 1123 ve 1124 üncü maddeler gereğince hükümden düşmesi halinde taraflardan hiçbiri diğerine tazminat vermekle mükellef değildir.

Mukavele yolculuk başladıktan sonra hükümden düşmüşse yolcu, taşıma ücretini aşılan kısmı bütün yolculuğa nispetine göre öder.

Ödenecek miktarın hesabında 1085 inci madde hükmü tatbik olunur.
MADDE 1126. C) YOLCULUK SIRASINDA GEMİNİN TAMİRİ

Yolculuk sırasında geminin tamiri lâzımgelirse yolcu, tamirin bitmesini beklemese bile, taşıma ücretini tam olarak verir. Tamirin bitmesini beklerse, taşıyan kendisine yolculuk tekrar başlayıncaya kadar ayrıca bir ücret istemeksizin yatacak yer temin etmeye ve yemek hususunda da taşıma mukavelesi gereğince kendisine düşen mükellefiyetleri ifaya devam etmeye mecburdur.

Taşıyan, mukavele gereğince yolcunun haiz olduğu diğer haklara halel gelmeksizin bir fırsattan istifade ile yolcuyu aynı derecede iyi olan diğer bir gemi ile varma limamına taşımayı teklif edip yolcu da bu teklifi kabul etmezse yolculuk tekrar başlayıncaya kadar yatacak yer ve yiyecek temini talebinde bulunamaz.
MADDE 1127. D) BAGAJ

I - ÜCRET

Aksi kararlaştırılmış olmadıkça yolcu, taşıma mukavelesi gereğince gemiye getirebileceği bagaj için taşıma ücretinden başka bir ücret vermeye mecbur değildir.
 1 Bilgi   
MADDE 1128. II - TATBİK OLUNACAK HÜKÜMLER

Gemiye getirilen bagaj hakkında 1021 ve 1051 inci maddelerle 1072 nci maddenin ilk fıkrası hükümleri tatbik olunur.

Bagaj kaptan veya bu hususa memur edilen şahıs tarafından teslim alınmış olursa zıyaı veya hasarı halinde 1061, 1063 üncü ve 1065 - 1068 inci maddeler hükümleri tatbik olunur. Kıymetli esas, sanat eserleri, para ve kıymetli evrak için ancak malın cinsi ve kıymeti teslim sırasında kaptana veya memur edilen şahsa bildirilmiş olduğu takdirde taşıyan mesul olur.

Yolcu tarafından gemiye getirilmiş olan bütün eşya hakkında 1023 - 1028 inci maddelerle 1073 üncü madde hükümleri de tatbik olunur.
 2 Bilgi   
MADDE 1129. III - REHİN HAKKI

Taşıma ücreti için taşıyan, yolcunun gemiye getirdiği eşya üzerinde rehin hakkını haizdir.

Rehin hakkı ancak eşyanın alıkonduğu veya depo edildiği müddetçe mevcuttur.
 1 Bilgi   
MADDE 1130. IV - TAŞIYANIN ÖLÜM VEYA CİSMANİ ZARAR HALİNDEKİ MÜKELLEFİYETLERİ

Taşıyanın yolcuları sağ ve salim olarak ulaştırma mükellefiyeti ve bu mükellefiyetin yerine getirilmemesi neticesinde yolcular ve ölümleri halinde yardımlarından mahrum kalanlar lehine doğan tazminat hakları 806 ncı madde hükümlerine tabidir. Şu kadar ki; donatanın gemi ve navlunda mahdut olarak mesul tutulmasına ait hükümler mahfuzdur.

Taşıyanın yukarıki fıkra hükmüne dayanan mesuliyetini hafifleten veya kaldıran bütün şartlar hakkında 766 ncı madde hükmüleri tatbik olunur.

Yolcu ölürse kaptan, ölenin gemide bulunan eşyasını 807 nci madde gereğince korunmakla mükelleftir.
 2 Bilgi   
MADDE 1131. E) GEMİNİN YOLCU TAŞIMAK ÜZERE DİĞER BİR KİMSEYE TAHSİSİ

Geminin tamamı veya muayyen bir cüzü yolcu taşımak üzere üçüncü şahsa tahsis edilir veya üçüncü şahsa muayyen miktarda yolcu taşıma hakkı verilirse, taşıyan ile üçüncü şahıs arasındaki hukuki münasebet hakkında dördüncü faslın birinci kısmımın mezkûr münasebetin mahiyeti ile telif olunabilecek hükümleri tatbik olunur.
 1 Bilgi   
MADDE 1132. F) NAVLUN TABİRİNİN ŞÜMULÜ

Aksine hüküm olmadıkça bu kanunun aşağıdaki fasıllarında yazılı olan "Navlun" tabirinden taşıma ücreti de anlaşılır.
MADDE 1133. ÜÇÜNCÜ KISIM

DENİZAŞIRI SATIŞ MUKAVELELERİ

A) BOŞALTMA YERİNDE TESLİM ŞARTIYLA SATIŞ

1. UMUMİ OLARAK

Satış mukavelesinde, yüklemeden sonraki nefi ve hasarların munhasıran satıcıya ait olacağına veya mukavelenin ifası hususunun geminin varma yerine selâmetle ulaşmasına talikıne yahut alıcının emtiayı arzusuna veya mukavele yapıldığı anda teslim olunan nümuneye göre beğenip beğenmemekte serbest olacağına dair şartlar varsa "Sif" veya her hangi bir başka bir ticari ıstılah kullanılmış olsa bile, bu mukavele boşaltma yerinde teslim şartiyle vukubulan bir satıştır.

1134 - 1137 nci maddeler hükümleri mahfuz kalmak şartiyle 25 inci madde hükmü boşaltma yerinde teslim şartiyle satışlar hakkında da tatbik olunur.
MADDE 1134. II - MALLARIN YÜKLETİLDİĞİ VEYA YÜKLETİLECEĞİ GEMİNİN TAYİNİ SURETİYLE SATIŞI

1. GEMİNİN TAYİNİ

Malların yükletildiği veya yükletileceği geminin tayini suretiyle satışı halinde bu akit geminin varma yerine selâmetle ulaşması şartına bağlı sayılır.

Satıcı, malların yükletildiği veya yükletileceği gemiyi mukavele veya ticari teamül ile kabul edilen bir müddet içinde tayin hakkını muhafaza ettiği takdirde mezkûr müddet içinde gemiyi tayin etmemiş ise alıcı, geminin tayini veya mukavelenin aynen ifasından vazgeçerek tazminat verilmesini istiyebilir.

Gemiyi tayin için mukavele veya ticari teamül ile kabul edilmiş bir müddet yoksa alıcı, mahkemeye müracaat ederek mezkûr müddetin müstacelen tâyinini talebedebilir.
MADDE 1135. 2. GEMİNİN HAREKET VEYA ULAŞMA ZAMANININ TAYİNİ

Mukavele ile veya sonradan tâyin olunan geminin hareketi veya varma yerine ulaşması için bir müddet tayin edilip de gemi mezkûr vakitte hareket etmemiş veya muayyen müddet içinde varma yerine ulaşmamışsa alıcı mukavelenin aynen ifasından vazgeçebilir. Şu kadar ki; geminin ulaşması için tâyin edilen zamanı alıcı bir veya birkaç defa temdidedebilir.

Geminin ulaşmasına dair bir müddet tâyin edilmediği takdirde mezkûr geminin yolculuğunu bitirmesi için lâzımgelen zaman taraflarca tâyin edilmiş sayılır. Bu takdirde geminin ulaşması gecikmişse alıcı mahkemeye müracaat ederek bu hususta müstacelen bir müddet tayinini talebedebilir. Her halde mahkemenin tâyin edeceği müddet geminin yükleme yerinden hareketi tarihinden itibaren altı ayı geçemez. Tâyin edilen müddet içinde gemi ulaşmazsa alıcı aynen ifaden vazgeçebilir.
MADDE 1136. 3. AKTARMA

Mallar yolculuk sırasında mücbir sebep yüzünden yükletildiği gemiden diğer bir gemiye aktarılmışsa akdin aynen ifasından vazgeçilemeyip malların aktarma edildiği gemi önceden tâyin olunan geminin yerine geçmiş sayılır.
MADDE 1137. 4. MALLARIN HASARA UĞRAMASI

Yolculuk sırasında mallar, kasdedilen menfaat zail olacak derecede deniz hasarına uğramışsa mukavele hükümden düşer.

Diğer hallerde alıcı malları ulaştırdıkları zamandaki bulunduğu hal üzere kabule mecburdur. Bu takdirde bilirkişi marifetiyle takdir edilecek miktar malın bedelinden indirilir.
MADDE 1138. B) FOB SATIŞ

Yükleme limanı zikrolunarak "Fob" satılan malların satıcı tarafından mukavele şartları dairesinde ve bunlar yoksa yükleme yerindeki teamüllerle muayyen olan suret ve zamanda ve ambalâj içinde alıcı tarafından tâyin olanacak gemide teslim edilmesi lâzımdır.

"Fob" satılan malların geminin küpeştesini fiilen geçtiği andan itibaren nefi ve hasası alıcıya aittir. Şu kadar ki; tâyin olunan gemi vaktinde hazır olmazsa malların satıcı tarafından alıcının emrine âmade kılındığı andan ve alıcı gemiye vakit ve zamanında tâyin etmemiş veya malı teslim almak için bir müddet tâyin yahut teslim yeri hakkında seçme hakkını muhafaza etmiş olup da vakit ve zamanında buna dair talimat göndermemiş olduğu takdirde kararlaştırılan müddetin bitiminden itibaren hasarı alıcıya aittir.

Masraflar 1146 ncı madde hükmü tatbik olunur. Şu kadar ki; konişmento masraflariyle navlun bedeli ve hasarın alıcıya intikal ettiği andan sonra mallara binen bütün masraflar alıcıya aittir.

Diğer hususlarda 25 inci madde hükmü "Fob" satış hakkında da tatbik olunur.
MADDE 1139. C) SİF SATIŞ

I - TARİF

Bir malın muayyen bir yere taşınması için gemiye yükletilmesi şartiyle mal değerinden ve satıcı tarafından ödenecek sigorta ücretiyle navlundan ibaret maktu bir bedel karşılığına yapılan satışa "Sif" satış denir.

Satıcı borcunu kısım kısım yerine getirmeye salâhiyetli olduğu takdirde yükletilen her kısım emtia ayrıca satılmış sayılır.

1140 - 1158 inci maddeler hükümleri mahfuz kalmak şartiyle 25 inci madde hükmü sif satış hakkında da tatbik olunur.
MADDE 1140. II - SATICININ BORÇLARI

1. YÜKLEME BORCU

a) UMUMİ OLARAK

"Sif" satılan malların, satıcı tarafından mukavele şartları dairesinde ve bunlar yoksa yükleme yerindeki teamüllerle muayyen olan şekil ve zamanda ve ambalâj içinde gemiye yükletilmesi lâzımdır.

Satıcının; malların gemiye yükletildiği andaki halini, tartı ve vasıflarını keşif ve muayene ettireceğine dair olan mukavele muteberdir. Bu takdirde satıcı mahkemeye müracaatla bilir kişi tayinini talebedebilir. Bilir kişi tarafından tanzim edilen rapor hileye müstenit değilse alıcıya karşı muteberdir.

Mukavele yapıldığı anda satılan mallar gemiye yükletilmiş veya 1097 inci maddenin son fıkrası hükmü gereğince taşıyan tarafından taşınmak üzere teslim alınmış bulunur yahut satıcı borcunu yerine getirmek üzere, her hangi bir gemiye yükletilmiş olup da satılan malların cins, mahiyet ve vasıfları itibariyle aynı malları tedarik etmek hakkını haiz olursa, satıcı mezkûr malların mukavelenin ifası için tâyin ve tahsis edilmiş olduğunu alıcıya bildirmekle birinci fıkrada yazılı borcunu yerine getirmiş sayılır. Böyle bir halde, daha önce bildirme yapılmamış ise konişmento ve sair belgelerin alıcıya teslimi, bildirme hükmündedir.

Satıcıya düşen teslim borcunun ifa yeri malın yüklendiği yerdir. Şu kadar ki; malın mülkiyetinin alıcıya geçmesi onu teslim eden konişmentonun ciro ve teslimi ile olur.
MADDE 1141. b) YÜKLEME TARİHİ

Satıcı, satılan malların hepsini mukavele ile muayyen tarihte ve müddet içinde yahut mukavele yoksa münasip bir müddet içinde gemiye yüklemek veya taşıyıcıya, yükletilmek üzere teslim etmekle mükelleftir.

Satıcı, malların usulüne muvafık olarak yükletildiğini bir yükleme konişmentosu ile ispat eder. Tesellüm konişmentosu halinde; yüklemenin konişmentoda yazılı tarihte hakikaten yapılmadığını alıcı her zaman ispat edebilir. Şu kadar ki; tesellüm konişmentosu 1097 nci maddenin son fıkrasının son cümlesinde yazılı şerhi ihtiva ederse alıcı hilâfını ispat edemez.

Mallar memleket içindeki bir şehirden veya nehir üzerinde bulunan bir limandan sevk edildiği mezkûr malları taşıyacak bütün vasıflar için tek konişmento tanzim kılındığı takdirde bu malların yükletildiği ilk vasıta ile sevk edildiği tarih, yükleme tarihi hükmünde tutulur.
MADDE 1142. c) GECİKME

Satıcı, yükleme borcunu kısmen veya tamamen yükleme tarihinde mücbir sebebe dayanmaksızın yerine getirmemiş ise alıcı, mukavelenin aynen ifasından vazgeçebilir. Vazgeçme gecikmeksizin ihbar edilmelidir.

Mücbir sebep; satılan malların veya bir kısmının istihsaline, işlenmesine, gönderilmesine veya yüklenmesine yahut eşya taşıma mukavelelerinin yapılmasına mâni olursa, satıcı keyfiyeti gecikmeksizin alıcıya bildirdiği takdirde yüklemenin yapılacağı müddet, mâniin ortadan kalkmasına kadar uzatılmış sayılır. Şu kadar ki; 1141 inci maddenin birinci fıkrasında yazılı müddetin sonundan itibaren 15 gün geçmişse her iki taraf tazminat istemeksizin mukaveleden veya mukavelenin henüz ifa edilmemiş olan kısmından cayabilir. Caymanın 15 günlük müddetin geçmesinden itibaren bir hafta içinde ihbar edilmesi şarttır.
MADDE 1143. d) NEF'İ VE HASAR

"Sif" satılan malların geminin küpeştesini aştığı andan itibaren nefi ve hasarı alıcıya aittir. Şu kadar ki; mallar yalnız nevan tâyin edilmişse satıcı malların yükleme anı ile markaları ve yükletildiği gemi hakkında aldığı tâyin ve tahsis etmiş olması şarttır.

1140 ıncı maddenin üçüncü fıkrasında yazılı hallerde nefi ve hasar, bildirme tarihinden itibaren alıcıya aittir.
MADDE 1144. 2. TAŞIMA SÖZLEŞMESİNİ YAPMAK BORCU

a) UMUMİ OLARAK

Satıcı; 1140 ıncı maddenin 3 üncü fıkrasında yazılı haller haric olmak üzere, yükleme yerinden varma limanında vinç üzerinde teslimine kadar taşınması için ve navlun kendi tarafından ödenmek üzere, malların cins ve mahiyetine elverişli bir taşıma mukavelesi yapmakla mükelleftir.

Malın hangi gemiye yükletileceği akitle kararlaştırılmış olmadığı takdirde, satıcı malları, yükleme yeri ve zamanında bu gibi malların yollanması için mûtat olan ve yükleme ve varma limanları arasındaki mûtat yolu takibeden bir gemi ile taşıtabilir.

Satıcı; satış mukavelesine aykırı olarak ve muhik sebep olmaksızın, malları tâyin edilenden başka bir gemiye veya vapur yerine yelkenliye yahut doğru bir gemi yerine bazı iskelelere uğrayan bir gemiye yükletmiş ise alıcı aynen ifadan vazgeçerek tazminat istiyebilir. Şu kadar ki; satıcı malların yükletileceği gemiyi tek konişmento münderecatına dayanarak tâyin etmiş ise donatanın veya taşıyanın, satıcı ile olan münasebetlerinde bu tâyin kaydına riayet mecbur olmadığı hallerde satıcı da alıcıya karşı mezkûr kayda riayetle mükellef değildir.
MADDE 1145. b) KONİŞMENTO

Taşıma mukaveleleri dolayısiyle gemiye yükletilmiş veya yükletilmek üzere taşıyana teslim edilmiş olan mallar karşılığında bir konişmento tanzim ettirilmesi lâzımdır.

Konişmentolarla taşıma mukavelelerine derci mûtat olan şartlar, 1116 ve 1118 inci maddeler hükümlerine muhalif olmadıkça alıcıya karşı da muteberdir.

Mallar, 1141 inci maddenin son fıkrası gereğince tek konişmento ile gönderilmişse bu konişmento malların ilk sevk edildiği yerde ve bütün yolculuğa şâmil olmak üzere tanzim edilmek lâzımdır.
MADDE 1146. c) MASRAFLAR

Satıcı ambalâj masrafları ve navlundan başka malların gemiye yükletilmesi için gerekli muayene ve kontrol işlerine mütaallik masraflara, hususiyle kalite kontrolu, ölçü, tartı ve sayma masrafları ile bütün yükleme masraflarına ve ödenmesi lâzımgelen bütün harc, vergi, resim ve ihraç takasları dâhil olmak üzere, sair mükellefiyetlere katlanmaya mecburdur.

Alıcı tarafından istihsali talep olunduğu takdirde, menşe şahadetnamesiyle yükleme veya menşe memleketinde verilip malları varma yerine ithal veya malların üçüncü devlet ülkesinden transit tarikiyle geçmesi için alıcıya lüzumlu olabilecek vesikaların masrafları ve bunların tercüme ve tasdikı için sarf edilen harç ve sair masraflar alıcıya aittir.
MADDE 1147. 3. SİGORTA ETTİRME BORCU

a) UMUMİ OLARAK

Satıcı; yükletilmiş malları, sigorta poliçelerine derci mûtat olan şartlar dairesinde denizcilik rizikolarına karşı muteber bir sigortacıya sigorta ettirmek ve sigorta ücretini ödemekle mükelleftir.

Aksine mukavele veya teamül olmadıkça sigorta bedelinin malların fatura ile belli olan sif değerine umulan kâr olarak yüzde on ilâvesi suretiyle hâsıl olacak tutarda olması lâzımdır.

Mallar kısım kısım yükletilmiş ise her kısım ayrı ayrı sigorta ettirilir.

Satıcı alıcıya karşı bizzat sigortacı vazifesini göremez
MADDE 1148. b) RİZİKOLAR

Aksi kararlaştırılmış olmadıkça sigorta ile karşılanması lâzımgelen rizikolar, alelâde rizikolardan ibaret olup harb rizikosu hariçtir. Alıcının talebi üzerine harb rizikosuna karşı da sigorta yapılırsa mezkûr sigorta ücreti alıcıya aittir.

Sigortanın şümulüne, muafiyetlere ve sigorta bedelinin ödeme tarzına ait şartların tâyininde; yükleme yerindeki ticari taammüllerle malların cins ve mahiyeti ve geminin önceden tâyin olunan rotası göz önünde tutulur. Şu kadar ki; sigortanın malların yükletmiş veya yükletilmek üzere taşıyıcıya teslim edilmiş olduğu yerden, mûtat aktarmalar dâhil olmak üzere, varma limanında vinç üzerinde teslime kadar olan rizikoları karşılaması lâzımdır.

Satıcı malları tanınmış ve muteber bir sigortacıya sigorta ettirmiş ise sigortacının sigorta bedelini ödemekten âciz kalmasından dolayı alıcıya karşı mesul değildir.
MADDE 1149. c) MUVAKKAT SİGORTA İLMÜHABERİ

Muvakkat bir sigorta ilmühaberi, sigortanın hususi şartlarını havi olmadıkça ve diğer şartlar hakkında sigorta poliçesi nümunelerinden birine atfen tanzim edilmedikçe sigorta poliçesi yerine geçmez.
MADDE 1150. 4. VESİKALARI İBRAZ ETME BORCU

a) UMUMİ OLARAK

Mallar yükletildikten sonra muntazam cirolu konişmentosu ile beraber sigorta poliçesi veya onun yerine muvakkat bir sigorta ilmühaberi, katî fatura veya mallar kısım kısım yükletilmiş yahut 1157 ve 1158 inci maddelerde yazılı hallerden biri mevcutsa, muvakkat fatura ve icabı halinde malların vasfı ve tartısını müsbit şahadetname ile mukaveleye göre satıcının vermeye mecbur oludğu diğer vesikalar, satıcı tarafından gecikmeksizin alıcıya ibraz edilir veya ettirilir.

Konişmentoda çarter mukavelesine taallûk eden kayıtlar bulunursa çarter partinin sureti de ibraz edilir.
MADDE 1151. b) VESİKALARIN TAM VE MUNTAZAM OLMASI

Alıcıya ibraz edilen vekisaların tam, muteber ve muntazam olması ve malların irsal edildiği yerde tanzim edilmiş bulunmaları şarttır.

Konişmento birden çok nüsha olarak tanzim edilip de metninde alıcı veya acentası yahut diğer bir temsilcisi gönderilen olarak gösterilmişse, satıcı, konişmentonun yalnız bir nüshasını ibraz etmekle iktifa edebilir; diğer hallerde bütün nüshaları ibraz etmeye mecburdur; meğer ki, diğer nüshaların ibraz edilmemesi yüzünden doğacak zararın tazminini sağlıyan muteber bir bankanın teminat mektubunu alıcıya vermiş olsun.

İbraz edilen vesikaların münderecatı esaslı noktalarında satış mukavelesine tevafuk etmezse, alıcı vekisaları reddederek mukavelenin aynen ifasından vazgeçip tazminat istiyebilir.
MADDE 1152. III - ALICININ BORÇLARI

1. VESİKALARI İNCELEME BORCU

Alıcı yukarıki maddede yazılı vesikaların kendisine ibraz edilmesi üzerine bunları inceliyerek gecikmeksizin kabul veya reddettiğini beyana mecburdur.

Vesikaların ibrazından itibaren üç gün zarfında alıcı bir itiraz dermeyan etmediği takdirde bunların tam, muteber ve muntazam olduğunu kabul etmiş sayılır.

Kezalik bazı muayyen sebepler zikir ve tasrihi ile vesikaları reddetmiş veya ihtirazı kayıtla kabul etmiş ise bu muayyen sebepler dışında bir itiraz dermeyan edemez.

Vesikaları reddetiği takdirde rehin haksız olduğu tebeyyün ederse, alıcı satıcıya tazminat vermeye mecburdur.

Alıcı vesikaları kabul etmiş ise; satıcının hilesi sabit olmadıkça veya malların vesikaların münderecatına uygun olmadığı anlaşılmadıkça mukaveleye riayete mecburdur.
MADDE 1153. 2. ÖDEME BORCU

a) UMUMİ OLARAK

Alıcı 1151 inci maddede yazılı vesikaları teslim alabilmek için satış mukavelesinde aksine hüküm olmadıkça satış bedelini ödemekle mükelleftir.

Alıcı; malları muayyen etmek fırsatını henüz bulamamış olduğunu ileri sürerek muntazam vesikaları reddedimeyeceği gibi satış bedelini ödemekten de imtina edemez.
MADDE 1154. b) MASRAFLAR

Malların varma limanına kadar deniz yoliyle taşınması sırasında ihtiyar olunacak türlü masrafları ve, satış mukavelesinde aksine hüküm olmadıkça, mavna ücretiyle malların rıhtıma çıkarılması için gerekli masrafları, gümrük ve malların ithali sebebiyle ve ithali sırasında talep olunan harc, resim, vergi ve ithal takasları dâhil olmak üzere, diğer mükellefleri alıcıya aittir.

Malları teslim alabilmek için 1069 ve 1070 inci maddeler gereğince paraların ödenmesi lazımgelirse alcı; fatura tutarına kadar ve satış bedelinden indirilmek üzere ödemelerde bulunmaya mecburdur.
MADDE 1155. 3. MALLARI TESLİM ALMA BORCU

a) UMUMİ OLARAK

Geminin varma limanına ulaşmasında alıcı malları teslim almakla mükelleftir.

Mallar konişmento ve taşıma mukavelesindeki şartlara ve bunlarda açık kayıt yoksak varma limanındaki teamüllere göre çıkarılır.

Alıcı; vesikaları hâmil olduğu halde münderecatının numara, marka, kontr marka, ambalâj şartları itibariyle gemiden çıkan mallara muvafık olup olmadığı muayene edebilir.

Satıcının kusuru sebebiyle malların tâyin ve teşhisi kabil olmamışsa alıcı mukavelenin aynen ifasından vazgeçerek tazminat istiyebilir.
MADDE 1156. b) SATIŞ PARASININ İNDİRME HAKKI

Gönderilen mallar ile mukavelenin mevzuunu teşkil eden mallar arasında vasıf itibariyle görülen fark, alıcının malı kabul etmeye nasafet kaidesine göre zorlanamıyacağı derecede aşırı değilse alıcı, malları teslim almaya mecbur tutulur. Ancak, satış bedelinden bilir kişi tarafından takdir edilecek bir miktarın indirilmesini istiyebilir. Satış bedelinden indirilecek miktar, mukavelede aksine hüküm yoksa, boşaltma limanındaki teamüllere göre tesbit olunur.
MADDE 1157. 4. HUSUSİ HALLER

a) TARTI ÜZERİNDEN ÖDEME

Satış bedeli tutarının, boşaltma zamanında tahakkuk edecek veya kabul edilecek tartı üzerinden ödeneceğine dair olan şart muteberdir. Bu suretle mukavele münderecatına göre muvakkat bir fatura tanzim edilerek vesikaların ibrazından ödenecek olan para satış bedelinin yüzde yetmiş beşi ile doksanı arasında bir noksanla tâyin olunur.

Malların ulaştığı limanda taraflar veya acenta veyahut temsilcileri hazır olduğu halde usulü dairesinde tartısı yapıldıktan sonra katî fatura tanzim olunur. İki fatura tutarları arasındaki fark, malların teslim alınması tarihinden itibaren sekiz gün içinde icabına göre alıcı tarafından ödenir veya satıcı tarafından kendisine geri verilir.
MADDE 1158. b) "TAHMİNEN" VEYA "KAT'İYEN MUAYYEN MİKTAR" KAYITLARI

Mukavelede "Tahminen" veya "Katîyen muayyen miktar" kayıtlı bulunduğu zaman satış bedeli aşağıda yazılı tarzda tâyin olunup ödenir:

Mukavelede "Tahminen" kaydı mevcutsa satılan mallar geminin tamamen hamulesine şâmil olduğu takdirde kararlaştırılan miktardan yüzde on ve hamulenin bir kısmından ibaret bulunduğu takdirde yüzde beş, ziyade veya noksan olarak teslim olunabilir.

"Katiyen muayyen miktar" kaydı alıcıya mukavelede muayyen olan miktarın tamamını talep hakkını bahşeder. Şu kadar ki; malların yolculuk sırasındaki firesinden veya deniz hasarları sebebiyle meydana gelen noksandan dolayı satıcı mesul olmaz.

Her iki halde çıkacak olan noksan veya ziyade miktarın bedeli, malların gemiden çıkarıldığı gün ve yerdeki rayice göre tâyin olunup ödenir. Mamafih malların kısmen denize atılması veya deniz suyu ile ıslanarak ağırlığının artması veya eksilmesi sebebiyle hakikî tartısının tesbiti mümkün olmazsa muvakkat fatura tutarı katîleşmiş olur.
MADDE 1159. DÖRDÜNCÜ KISIM

DENİZ ÖDÜNCÜ MUKAVELESİ

A) TARİFİ

Bu kanunun tatbikı bakımından deniz ödüncü bir mukaveledir ki, onunla kaptan, bu sıfatla, kanunun kendisine verdiği salâhiyetlere dayanarak bir prim temin ve gemiyi, navlunu ve yükü veya bunlardan birini yahut birkaçını rehnetmek suretiyle ödünç para alır; ödünç veren kimse alacağını ancak rehin gösterilen şeyler üzerinden tahsil eder ve bunu yalnız geminin, ödünç muamelesine sebep olan yolculuğun biteceği yere ulaşmasından sonra istiyebilir.

Kaptanın aynı zamanda geminin veya yükün yahut her ikisinin tek veya müşterek maliki olması veya deniz ödüncü mukavelesini ilgililerin hususi talimatlariyle yapmış bulunması; bu kısmın hükümlerinin tatbikıne mâni teşkil etmez.
MADDE 1160. B) ŞARTLARI

I - ZARURET HALLERİ

Kaptan ancak aşağıda yazılı hallerde deniz ödüncü mukavelesi yapabilir:

998, 999, 1000 ve 1002 nci maddeler gereğince bitirebilmesi maksadiyle,

2. Yolculuk sırasında sırf yükle ilgili olanların menfaatleri icabı yükün 995, 1002 ve 1086 ncı maddeler gereğince korunması ve ileriye taşınması maksadiyle.

Birinci fıkranın 2 nci bendindeki halde kaptan deniz ödüncü almak maksadiyle yalnız başına yükü rehnetmeye salâhiyetli olduğu halde diğer bütün hallerde her ne kadar yalnız gemi veya yalnız navlun karşılığında ödünç para alabilirse de yükü ancak gemi ve navlun ile birlikte deniz ödüncüne karşı rehnedebilir.

Navlun zikredilmeksizin gemi üzerine deniz ödüncü alınmışsa navlun rehne dâhil değildir. Fakat gemi ve yük üzerine ödünç alınmışsa navlun rehne dâhil sayılır.

Navlun üzerine deniz ödüncü, ancak navlun deniz rizikosuna mâruz bulunduğu müddetçe alınabilir.

Yolculuğun henüz başlanmamış olan kısmına ait navlun üzerinde de deniz ödüncü alınabilir.
MADDE 1161. II - ZARURETİN TEVSİKİ

Deniz ödüncü senedinin tanziminden önce muamelenin yapılmasındaki zaruret; Türk konsolosu, bulunmadığı takdirde senedin tanzim edildiği yerdeki mahkeme ve bu da yoksa salâhiyetli liman başkanlığı ve bunun da bulunmaması halinde bütün gemi zabitleri tarafından yazılı olarak tevsik edildiği takdirde kaptanın, yapmış olduğu muameleye salâhiyetli olduğu kabul olunur. Bununla beraber aksi ispat olunabilir.
MADDE 1162. C) PRİM

Deniz ödüncü priminin haddini tâyinde, taraflar tamamiyle serbesttirler.

Aksi kararlaştırılmış olmadıkça prim, faizi de ihtiva eder.
MADDE 1163. D) DENİZ ÖDÜNCÜ SENEDİ

I - TANZİMİ

Kaptanın, deniz ödüncü muamelesine dair bir deniz ödüncü senedi tanzim etmesi lâzımdır. Senet tanzim edilmezse alacaklı, ihtiyacı karşılamak üzere kaptan tarafından alelâde bir kredi muamelesi yapılmış olsaydı hangi hakları haiz bulunacak idiyse yalnız bunlara sahip olur.
MADDE 1164. II - MUHTEVASI

Deniz ödüncü senedine aşağıdaki hususların yazılması lâzımdır:

1. Deniz ödüncü alacaklısının adı ve soyadı;

2. Deniz ödüncü borcunun ana parası;

3. Deniz ödüncü priminin haddi yahut alacaklıya ödenmesi lâzımgelen paranın mecmuu;

4. Deniz ödüncüne karşı rehnedilen şeyler;

5. Geminin adı ve kaptanın adı ve soyadı;

6. Deniz ödüncünün hangi yolculuk için yapıldığı;

7. Deniz ödüncü borcunun ödeneceği zaman ve yer;

8. Senedin metninde deniz ödüncü senedi olduğunun yazılması yahut borcun deniz ödüncü borcu olarak yapıldığının beyan edilmesi veya muamelenin deniz ödüncü mahiyetini kâfi derecede belli edecek diğer bir ifade;

9. Deniz ödüncü alınmasını zaruri kılan haller;

10. Senedin tanzim edildiği tarih ve yer;

11. Kaptanın imzası;

Talebolunursa kaptanın imzasının notere tasdik ettirilmesi lâzımdır.
MADDE 1165. III - KİMİN EMRİNE TANZİM EDİLECEĞİ

Aksi kararlaştırılmış olmadıkça deniz ödüncü senedi, ödünç verenin talebi üzerine alacaklının emrine veya sadece emre yazılı olarak tanzim olunur. Bu son halde "emre" ibaresi deniz ödüncü verinin emrine demektir.

Kaptanın muameleyi yapmaya salâhiyetli olmadığı veya girişmiş olduğu hudut dairesinde yapmaya salâhiyetli bulunmadığı hakkındaki itiraz, senedi ciro ve teslim suretiyle iktisabedene karşı da ileri sürülebilir.
MADDE 1166. IV - BİRDEN ÇOK NÜSHA

Deniz ödüncü veren, deniz ödüncü senedinin mütaaddit nüsha olarak tanzimini istiyebilir.

Birden fazla nüsha yapılmışsa kaç nüsha yapıldığı her birinde gösterilir.
MADDE 1167. E) BORCUN ÖDENMESİ

I - YER VE ZAMAN

Deniz ödüncü senedinde hilâfına hüküm olmadıkça deniz ödüncü borcunun, ilgili yolculuğun varma limanında ve geminin bu limana ulaşmasından itibaren sekiz gün içinde ödenmesi lâzımdır.

Prim de içinde olduğu halde deniz ödüncü borcunun tamamı için, vâde gününden itibaren faiz işler. Prim zaman üzerine şart edilmişse, bu hüküm tatbik olunmaz. Şu kadar ki; zaman üzerine şart edilmiş prim ana para ödeninceye kadar işler.
MADDE 1168. II - ALACAKLI

1. SENEDİN HAMİLİ

Deniz ödüncünün, vâdesi geldiğinde, senedin yalnız bir nüshası ibraz edilmiş olsa dahi salâhiyetli hâmiline ödenmesi lâzımdır.

Ödeme; ancak bu nüshanın bedelinin alındığını gösteren bir şerhle, geriverilmesi mukabilinde istenebilir.
MADDE 1169. 2. BİRDEN ÇOK SENEDİN HAMİLİ

Birden çok nüsha olarak tanzim edilen deniz ödüncü senedinin birden fazla salâhiyetli hâmili müracaat ederse, bunların hepsi reddedilir ve deniz ödüncüne karşı rehnedilen şeylerin rehinden kurtulması icabediyorsa para resmi bir vezneye veya bu yapılmazsa başka emin bir yere yatırılır ve müracaat etmiş olan deniz ödüncü senedi hamilleri bu tedbirden, sebepleri de bildirilmek suretiyle, haberdar edilir.

Paranın resmî bir vezneye yatırılması mümkün olmayan hallerde, yatıran, aldığı tedbir ve bunun sebepleri hakkında resmî bir vesika tanzim ettirmeye ve bu muamele yüzünden yapılan masrafları deniz ödüncü borcundan indirmeye salâhiyetlidir.
MADDE 1170. F) AVARYALAR

Deniz ödüncü alacaklısına ne müşterek ve ne de hususi avaryadan pay düşmez.

Bununla beraber deniz ödüncüne karşı rehnedilmiş olan şeyler müşterk veya hususi avarya neticesi olarak artık deniz ödüncü alacaklısının alacağını itfaya kifayet etmezse, bundan doğan zararları kendisi çeker.
MADDE 1171. G) İHTİYATİ HACİZ

Deniz ödüncüne karşı rehnedilen şeylerin her biri deniz ödüncü alacaklısının alacağının tamamına karşılıktır.

Gemi, deniz ödüncü ile ilgili yolculuğun varma limanına ulaşınca, alacaklı deniz ödüncüne karşı rehnedilmiş şeylere ihtiyati haciz koydurabilir. Alacaklı haciz sebepleri hakkında delil göstermeye mecbur değildir.
MADDE 1172. H) KAPTANIN MESULİYETİ

I - REHNEDİLEN ŞEYLERİN KORUNMASINDAN

Kaptan deniz ödüncüne karşı rehnedilen şeylerin muhafazasını temin etmeye mecburdur. Acil sebepler olmadıkça rizikonun, deniz ödüncü veren için mukavelenin yapıldığı sırada göze alınana nazaran, artmasına veya değişmesine sebebolacak hiçbir harekette bulunamaz.

Kaptan bu hükümlere muhalif hareketinden doğacak zararlardan deniz ödüncü alacaklısına karşı 973 üncü madde gereğince mesuldür.
MADDE 1173. II - ALACAKLININ RİZİKOSUNUN KEYFİ OLARAK ARTTIRILMASINDAN

Alacaklının menfaati icabetmediği halde kaptan deniz ödüncü ile ilgili yolculuğu keyfi olarak değiştirir veya bu yolculuğun rotasından keyfi olarak ayrılır yahut da yolculuk bittikten sonra deniz ödüncüne karşı rehnedilmiş şeyleri, alacaklının menfaati icabetmediği halde yeniden bir deniz rizisosuna arzederse, deniz ödüncü borcundan dolayı alacaklıya karşı, bunun rehnedilmiş olan şeyler üzerinde alacağını tahsil edemediği nispette şahsan mesul olur; meğer ki, alacaklının alacağını tamamen alamaması keyfiyeti yolculuğun değiştirilmesinden veya rotadan ayrılmadan yahut da yeni deniz rizikosundan ileri gelmemiş olsun.
MADDE 1174. III - ALACAK ÖDENMEDEN VEYA TEMİN EDİLMEDEN YÜKÜN TESLİM EDİLMESİNDEN

Kaptan alacaklının alacağı ödenmeden veya temin edilmeden deniz ödüncüne karşı rehnedilen yükü tamamen veya kısmen teslim edemez;z ederse, teslim edilen mallar üzerinden teslim zamanında elde edilecek menfaat nispetinde şahsan mesul olur. Alacaklının, malların teslim zamanında alacağını tamamen almış olabileceği kabul olunur.
MADDE 1175. IV - DONATANIN TALİMAT VERMESİ HALİNDE

Donatan, 1172, 1173 ve 1174 üncü maddelerde yazılı hallerde kaptanın hareket tarzını tâyin etmiş bulunursa 973 üncü maddenin ikinci fıkrası hükümleri tatbik olunur.
MADDE 1176. İ) REHNİN PARAYA ÇEVRİLMESİ

Deniz ödüncü borcu vâdesinde ödenmediği takdirde, alacaklı alacağını deniz ödüncüne karşı rehnedilen şeyler üzerinden tahsil edebilir. Bu hususta rehinin paraya çevrilmesi hakkındaki hükümler tatbik olunur.

Gemi ve navlun hakkındaki takibat kaptan yahut donatana karşı yapılır; kaptan aleyhine verilen hüküm donatan aleyhine de verilmiş sayılır. Yük hakkındaki takibat, malların tesliminden önce kaptana karşı yapılır. Alacaklı deniz ödüncü dolayısiyle rehnedilen yükü hüsnüniyetle iktisabeden üçüncü şahsa karşı takibatta bulunamaz.
MADDE 1177. J) MALLARI TESLİM ALANIN MESULİYETİ

Malı deniz ödüncüne karşı rehnedilmiş olduğunu bilerek teslim alan gönderilen, mal teslim edilmiş olmasaydı alacaklının bundan alacağını elde edebileceği nispette ve en çok malın teslim zamanındaki kıymeti kadar alacaklıya karşı şahsan mesul olur.
MADDE 1178. K) YOLCULUKTAN VAZGEÇİLME HALİ

Gemi yola çıkmadan deniz ödüncü ile ilgili yolculuktan vazgeçilmiş ise alacaklı, deniz ödüncü muamelesinin yapıldığı yerde ödünç verilen paranın derhal ödenmesini istiyebilir. Ancak, primin mütenasiben indirilmesine razı olması lâzımgelir. Prim indirilirken bilhassa geçirilen rizikonun göze alınan rizikoya olan nispeti gözönünde tutulur.

Deniz ödüncü ile ilgili yolculuk, bu yolculuğun varma limanından başka bir limanda biterse deniz ödüncü borcu; prim indirilmeksizin bu son limanda mukavele ile tâyin edilen müddetin ve böyle bir müddet tâyin edilmemişse 1167 nci maddede yazılı sekiz günlük ödeme müddetinin geçmesinden sonra ödenir. Ödeme müddeti yolculuğun katî olarak durdurulduğu günden itibaren hesabolunur. Yukarki fıkralar hükümlerinden aksi anlaşılmadıkça bu hallerde 1168 - 1177 nci maddeler de tatbik olunur.
MADDE 1179. BEŞİNCİ FASIL

DENİZ KAZALARI

BİRİNCİ KISIM

MÜŞTEREK VE HUSUSİ AVARYALAR

A) UMUMİ HÜKÜMLER

I - TARİFELER

1. MÜŞTEREK AVARYA

Müşterek bir deniz sergüzeştine atılmış olan gemiyi ve yükü tehdit eden bir tehlikeden onları korumak maksadiyle ve mâkul bir hareket tarzı teşkil edecek şekilde ve bile bile, fevkalâde bir fedakârlık yapılması veya fevkalâde bir masrafa katlanılması halinde "Müşterek avarya hareketi" mevcut sayılır ve bu hareketin ancak doğrudan doğruya neticesi olan zarar ve masraflar, müşterek avaryadır.

1184 - 1195 inci maddelerde sayılan haller dahi birinci fıkradaki unsur mevcut olmak ve bu kısımda aksine hususi hüküm blunmamak şartiyle, müşterek avaryaya girer.

Müşterek avaryadan sayılacak bir masrafın yapılmaması için göze alınan her fazla masraf da, başka ilgili şahıslar bu fazla masraflardan faydalansalar bile önlenmiş olan masrafın tutarına kadar, müşterek avarya garamesine kabul olunur.

Müşterek avarya garamesine giren zarar veya masraflar; gemi navlun ve yük arasında aşağıdaki hükümlere göre paylaşılır.
 2 Bilgi   
MADDE 1180. 2. HUSUSİ AVARYA

Müşterek avaryadan olmıyan, 1075 inci madde hükmüne girmiyen ve bir kaza neticesinde doğan bütün zarar ve masraflar ve hususiyle, gerek yolculuk sırasındaki, gerekse yolculuktan sonraki bir gecikmeden meydana gelen (İşsiz kalma zararları gibi) gemiyi veya yükü ilgilendiren bütün zararlar veya ziyanlar ile bir müşterek avarya hareketinin dolayısiyle neticesi olan (Rayiç farkından meydana gelen ziyanlar gibi) zararlar hususi avaryadır.

Hususi avaryanın gemiye ait olanına gemi maliki, yüke ait olanına yük sahibi katlanır.
MADDE 1181. II - TEHLİKEYE SEBEBİYET VEREN KİMSENİN DURUMU

Tehlikenin üçüncü bir şahsın veya ilgililerden birinin kusurundan doğmuş olması, müşterek avarya hükümlerinin tatbikına mâni olmaz. Şu kadar ki; böyle bir kusuru olan ilgili sadece kendi uğradığı zarar için

herhangi bir tazminat isteyemiyeceği gibi sebep olduğu avarya garamesine iştirak edenlerin bu yüzden uğradıkları zararlardan da onlara karşı mesul olur.

Tehlikeye gemi adamlarından birinin kusuru sebep olmuşsa, bundan donatan da 1947 ve 1948 inci maddelere göre mesul olur.
MADDE 1182. III - MÜŞTEREK AVARYADAN SONRA ÇIKAN HUSUSİ AVARYALARIN TESİRLERİ

1. GARAMEYE İŞTİRAK BORCU ÜZERİNE

Kurtarılan bir şeyden dolayı avarya garamesine iştirak borcu o şeyin sonradan hususi avaryaya uğraması halinde ortadan kalkmaz.
MADDE 1183. 2. TAZMİNAT İSTEMEK HAKKI ÜZERİNE

Müşterek avaryadan olan bir hasar sebebiyle tazminat istemek hakkı hasara uğrayan şeyin sonradan vukubulacak bir hususi avarya neticesinde tekrar hasara uğraması veya zayi olması ile değil, ancak sonraki kazanın önceki ile hiçbir ilgisi olmaması ve önceki zarar vâkı olmasaydı dahi sonraki kazanın tek başına bu yeni zararı tevlit edebilecek mahiyette olması halinde ortadan kalkar.

Bununla beraber sonraki kazanın vukuundan önce hasara uğramış olan şeyin sahibinin bunun eski hale getirilmesi için yapmış olduğu masraflardan dolayı tazminat istemek hakkı mahfuzdur.
MADDE 1184. B) MÜŞTEREK AVARYA

I - HALLERİ

1. DENİZE YÜK VE SAİRENİN ATILMASI

Gemide mûtat ticari teamüllere göre taşınmakta olan yükü, gemi kısımlarını veya gemi aletlerini denize atma; gemi direklerini, çımaları veya yelkenlerini kesme; demirleri, demir halatları veya zincirleri bırakma yahut kesme; hallerinde gerek bizzat bu fedakârlıkların teşkil ettiği zararlar, gerek bu fedakârlıklardan gemiye veya yüke gelebilecek diğer zararlar, hususiyle denize mal atmak üzere açılan ambar kapaklarından veya başka bir delikten ambara giren suların yapacağı zararlar, müşterek avarya garamesine kabul olunur.

Daha önce denizciliğin tabii tehlikelerinden birinin tahakkuku ile kopmuş bulunan direk veya başka eşyanın kırık ve döküntülerini kesme hallerinde meydana gelen kayıp ve zararlar müşterek avarya olarak kabul olunmaz.
MADDE 1185. 2. GEMİNİN HAFİFLETİLMESİ

Karaya oturmuş olan geminin hafifletilmesi bir müşterek avarya hareketi teşkil ettiği takdirde, bunun için yükün, yakıtın veya kumanyanın hepsinin yahut bir kısmının mavnalara veya diğer vasıtalara aktarılması halinde; mavnalar veya diğer vasıtaların kirası ile zikri geçen şeylerin aktarılmaları ve yeniden gemiye yüklenmeleri sırasında gemiye veya kendilerine ve vasıtalarda yüklü bulundukları sırada yalnız kendilerine gelebilecek bütün zararlar müşterek avaryaya kabul olunur.
MADDE 1186. 3. GEMİNİN KARAYA OTURTULMASI

Geminin yalnız batmak veya zaptedilmek tehlikesinden korunması için bilerek karaya oturtulması halinde; karaya oturma ve yeniden yüzdürmeden çıkan zararlar ve yüzdürme masrafları müşterek avarya olarak kabul olunur. Şu kadar ki: zikri geçen tedbir alınmamış olsaydı geminin mutlaka sahil veya kayalara bindireceği anlaşılırsa yalnız yüzdürme masraf ve zararları müşterek avarya kabul olunur.
MADDE 1187. 4. GEMİNİN YÜZDÜRÜLMESİ

Gemi, kendisinin ve yükün kurtarılması için bilerek karaya oturtulmuş olmayıp da başka sebeplerden oturmuşsa, karaya oturma yüzünden çıkan zararlar müşterk avaryadan sayılmamakla beraber yeniden yüzdürme için yapılan masraflarla bu maksatla gemiye veya yüke bilerek yapılan zararlar müşterek avaryadandır. Hususiyle tehlikeli bir vaziyette bulunan gemiyi müşterek selâmet uğruna yüzdürmek veya daha derin bir yere götürmek için sarf olunan gayretler yüzünden:

1. Yelken ve direk veya bunlardan birinin zıyaı yahut hasara uğramasından doğacak zararlar;

2. Makine ve kazanlara ârız olan hasarlar;

3. 1185 inci maddede yazılı zararlar;

müşterek avarya olarak kabul olunur.
MADDE 1188. 5. GEMİDE ÇIKAN YANGININ SÖNDÜRÜLMESİ

Gemide çıkan yangını söndürmek üzere gemide ve yükte veya bunlardan birinde su ile yahut lombarları açarak batırma da dâhil olmak üzere başka suretlerle meydana getirilen zararlar; (Yükün yanmamış kalan parçalarının istif edilmeksizin veya dökme halde gemiye yüklenmiş bulunan malların ve gemi kısımlarının yanma yüzünden uğradığı zararlar hariç) müşterek avaryadandır.
MADDE 1189. 6. YAKIT YERİNE YAKILAN YÜK, GEMİ EŞYASI VE KUMANYASI

Tehlike karşısında müşterek selâmet uğruna zaruri olarak yakıt gibi yakılan yük, gemi eşyası ve kumanyası veya bunlardan biri; ancak ve ancak gemi tam ve bol yakıt ile donatılmış olduğu takdirde müşterek avarya kabul olunur. Şu kadar ki; bu suretle yakılan şeylerin muadili olan yakıt miktarının muhammen kıymeti, son hareket limanı ve gününün rayici üzerinden hesaplanarak donatana zimmet ve müşterek avaryaya matlup kaydolunur.
MADDE 1190. 7. BARINMA LİMANINDAKİ MASRAFLAR

Kaza, fedakârlık veya başka fevkalâde haller yüzünden yolculuğa devam olunması gemiye ve yüke müşterek bir tehlike getirecek olup da bunun önüne geçmek için geminin bir barınma, liman veya yerine girmesi yahut yükleme liman veya yerine dönmesi yahut gereken tamiratın yaptırmak buralarda mümkün olmadığı takdirde başka bir barınma limanına girmesi ve bu hareketlerin müşterek selâmet bakımından zaruri bir tedbir mahiyetini arz etmesi halinde aşağıda sayılan zarar ve masraflar müşterek avarya olarak kabul olunur:

1. Mezkûr liman veya yere giriş masraflariyle, barınma veya dönmenin neticesi sayılabilmek şartiyle; geminin bu liman veya yerden ilk yükünün tamamı veya bir kısmiyle hareketindeki çıkış masrafları;

2. Gemi hasarlarının tamiri için zaruri olmak şartiyle yük, yakıt veya kumanyayı gemi içinde koyup kaldırmak yahut bir yükleme, durma veya barınma liman yahut yerinde boşaltmak için yapılan masraflar;

3. Yük, yakıt veya kumanyayı elden geçirme ve boşaltma masrafları 2 nci bent hükmü gereğince müşterek avarya olarak kabul olunduğu takdirde, bunların yeniden yükletilme ve gemide istif edilme masraflariyle depo ve mâkul surette yapılmış olmak şartiyle depo ile ilgili sigorta masrafları; şu kadar ki, gemi mahkûm edildir veya başladığı yolculuğunu yarıda bırakırsa geminin mahkûmıyetine hükmolunması veya yolculuğun bırakılması tarihinden sonra işliyecek depo masrafları müşterek avarya olarak kabul olunmaz; fakat yükün boşaltılması bitmeden gemi mahkûm edildiği veya yolculuktan vazgeçildiği takdirde, mezkûr depo masraflarının boşaltmanın bittiği ana kadar tahakkuk eden kısmı müşterek avaryaya kabul olunur.

4. Hasara uğramış bir gemi, yolculuğa bütün yükü ile devamını temin edecek surette tamir görebileceği bir liman veya yerde bulunur da, masraftan tasarruf maksadiyle tamir için başka bir liman veya yere yahut da varma limanına kadar yedekte çektirilir veya yük kısmen veya tamamen başka bir gemiye aktarma ve sair herhangi bir suretle varma limanına doğru yola çıkarılırsa, sarfedilecek römorkaj ve aktarma masraflariyle yükün varma limanına ulaştırılmasına mâtuf sair fevkalâde masraflar; şu kadar ki, bu masraflar, böylece tasarruf edilecek fevkalâde masraf tuturını aşmamak şartiyle, yolculukla ilgililer tarafından, bu suretle sarfından kurtulmuş oldukları fevkalâde masraflar nispetinde ödenir;

5. Geminin bir barınma limanına girmesi veya yükleme limanına veya yerine dönmesi sebebiyle uzıyan yolculuk dolayısiyle kaptanla diğer gemi adamlarına verilmiş olan ücretlerle bu uzıyan yolculuk sırasında onların yiyip içmeleriyle yakıt ve kumanyadan sarfedilmiş olanlar için yıpılmış bulunan ve mâkul had dâhilinde olan masraflar;

6. Bir gemi, bir liman veya yere girer veya bir liman veya bir yerde kalırsa, yahut bir kaza veya fedakârlık neticesinde geminin uğradığı hasarların tamirini mümkün kılmak için gemi bir limana veya bir yere girer veya bir limanda yahut bir yerde kalırsa ve geminin emniyetle yolculuğa devam edebilmesi bu tamire bağlı bulunursa, kaptanın ve gemi adamlarının ücretleriyle yiyip içmeleri için geminin bu liman veya yerde durduğu munzam devrede ve yolculuk edebilecek duruma girdiği veya bu duruma girmesi lâzım geldiği tarihe kadar mâkul had içinde yapılmış bulunan masraflar müşterek avaryadandır. Munzam durma devresi, gemi mahkûm edildiği veyahut ilk yolculuğuna devam etmediği takdirde geminin mahkûm edildiği yahut yolculuğu bıraktığı tarihte ve şayet bu tarihte gemi henüz boşaltılmamış olursa boşaltmanın bittiği tarihte sona erer.

Munzam durma devresinde sarfedilmiş olan kumanya ve yakıt ve bu devrede yapılmış olan liman masrafları (Müşterek avaryadan olmıyan tamirlerin yapılması sebebiyle sarf edilmiş bulunan hariç olmak üzere), müşterek avaryaya kabul olunur.

7. Kaptanlara ve diğer gemi adamlarına geminin bakımı veya müşterek avaryaya girmiyen tamirler için fazla çalışma ücreti ödenmiş olduğu takdirde bu ücret bunun ödenmiş olması dolayısiyle yapılmasına hacet kalmamış bulunan ve yapılması halinde müşterek avaryaya dâhil edilecek olan masraflar nispetinde müşterek avaryaya kabul olunur.

8. Gerek bu bendin, gerekse müşterek avarya ile ilgili diğer hükümlerin tatbikında, donatanın kanun ile veya iş akdiyle bunları ödemeye mecbur olduğuna bakılmaksızın, kaptan ve diğer gemi adamlarına veya onlar lehine yapılmış bulunan bütün ödemeler ücret sayılır.
MADDE 1191. 8. MUVAKKAT TAMİRLER

Gemi; bir yükleme, durma veya barınma limanında müşterek selâmet uğruna veya müşterek avaryadan sayılacak bir fedakârlık neticesinde hâsıl olan hasarlardan dolayı muvakkaten tamir edilerse bu tamirin masrafları, müşterek avarya olarak kabul olunur. Şu kadar ki; kazaen vâkı bir hasar neticesinde sadece yolculuğun ikmalini temin için muvakkat tamirlere girişilmişse yapılan masraflar ancak mezkûr tamirler yapılmamış olsaydı karşılaşılacak ve müşterek avarya olarak tazmin edilecek olan masraftan elde edilen tasarruf nispetinde ve yapılmış olan masraflar yüzünden diğer ilgililerin elde edebilecekleri tasarruflara bakılmaksızın, müşterek avaryaya girebilir.

Müşterek avaryadan sayılan muvakkat tamir masraflarından yeni ve eski farkı indirilmez.
MADDE 1192. 9. BOŞALTILMA SIRASINDA YÜKE GELEN ZARARLAR

Yük, yakıt ve kumanyanın yalnız elden geçirme, boşaltma, depolama, yeniden yükleme ve istif ameliyeleri sırasında uğrayacakları hasar ve kayıplar; ancak, bu ameliyelere ait masrafların müşterek avaryadan sayılmaları halinde, müşterek avarya olarak kabul olunur.
MADDE 1193. 10. GEMİNİN MÜDAFAASI

Geminin düşman veya deniz haydutlarına karşı müdafaası halinde müdafaa sırasında gemiye veya yüke yapılan hasar, bu sırada sarf olunan cehane, gemi adamlarından biri müdafaa sırasında yaralandığı veya öldüğü takdirde tedavi ve cenaze masrafları, 1013 ve 1014 üncü maddelerde diğer mevzuat gereğince verilmesi lâzım gelen tazminat ve mükâfat, müşterek avarya olarak kabul olunur.
MADDE 1194. 11. GEMİNİN KURTARILMASI

Geminin düşman veya deniz haydutları tarafından durdurulup da fidye verilerek geminin ve yükün kurtarılması halinde rehinelerin geçim ve kurtarılma masraflariyle birlikte, verilen fidye müşterek avarya olarak kabul olunur.
MADDE 1195. 12. PARA TEDARİKİ

Müşterek avarya masraflarını kapatmak üzere yolculuk sırasında para bulmak lâzım gelip de bu hal zarar ve masraflara sebep olmuş veya ilgililer arasında yapılacak paylaşma ayrıca masrafı icabettirmişse, mezkûr zarar ve masraflar da müşterek avaryaya kabul olunur. Hususiyle yolculuk sırasında satılan malların satışından doğan ziyan, lâzım olan para deniz ödüncü yolcu ile alınmışsa deniz ödüncü primi, deniz ödüncünden başka bir suretle alınmışsa sarf olunan paranın sigorta primi, zararların tesbit ve tâyini ve müşterek avarya hesaplarının yaptırılması masrafları müşterek avarya olarak kabul olunur.

Para, borçlu masaya dâhil ilgililerden herhangi biri tarafından temin olunmamışsa müşterek avaryaya giren sarfiyat için yüzde iki nıspetinde bir komüsyon kabul olunur.

Ancak, komüsyon hesap edilirken kaptan, zâbitler ve tayfaların ücretleri ve geçim masrafları ve yolculuk sırasında yeniden tedarik edilmemiş olan yakıt ve kumanya bedelleri nazara alınmaz.
MADDE 1196. II - İSTİSNALARI

1. HUSUSİ AVARYA HALLERİ

Aşağıdaki haller müşterek avaryadan olmayıp hususi avaryadan sayılır:

1. Yolculuk sırasında olsa bile hususi avarya neticesinde lâzım olan paranın teradikinden çıkan zarar ve masraflar;

2. Gemi ve yük için birlikte itiraz edilmiş ve her ikisi kurtarılmış olsalar bile itiraz masrafları;

3. Gemi yüzmekte iken yelken zorlaması veya makine ve kazanların çalıştırılması yüzünden gemi, yük ve navlun veya bunlardan birinin duçar olacağı kayıp ve hasarlar.
MADDE 1197. 2. MÜŞTEREK AVARYA OLARAK KABUL OLUNAMAYACAK HASARLAR

Müşterek avarya hallerinde zararın tesbitinde aşağıdaki şeylerin uğradıkları hasar ve zıya, hesaba katılmaz:

1. Mûtat ticari teamüllere uygun şekilde taşınmış olmayan mallar;

2. Taşıyanın acentesinin veya sair temsilcisinin haberi olmaksızın veya yükleme sırasında bile bile yanlış beyanla yükletilmiş mallar; şu kadar ki, bu gibi mallar kurtarılmış olursa müşterek avarya borcuna iştirak ederler. Yükleme sırasında hakikî değerlerinden aşağı bir değer bildirmek suretiyle yükletilen mallara ârız olacak zarar ve kayıplar, bildirilen değer üzerinden tazmin olunursa da müşterek avarya borcuna hakikî değerleri üzerinden girer;

3. Kaptana usulüne göre bildirilmemiş olan kıymetli eşya, sanat eserleri, para ve kıymetli evrak.
MADDE 1198. III - ZARAR VE TAZMİNATIN TESBİTİ

1. GEMİ HAKKINDA

a) UMUMİ OLARAK

Gemi ve teferruatının uğramış oldukları hasarlara ve ziyaa karşılık müşterek avaryaya kabul edilecek miktar, tamir yapılmış veya eski parçaların yerine yenileri konulmuş olduğu takdirde, aşağıdaki maddede gösterilen indirmeler mahfuz kalmak üzere, tamirin veya yenilemenin mâkul ve hakiki değerinden ibaret olacaktır.

Tamirat yapılmamış ise, bilirkişinin takdir ettiği tamir masraflarını aşmamak şartiyle, müşterek avaryaya mâkul bir amortisman kabul olunur.

Geminin fiilî veya hükmî tam ziyaı halinde gemiye verilecek müşterek avarya tazminatı, müşterek avaryadan olmıyan hasarların tamir masrafları ve varsa satış tutarı çıkarıldıktan sonra kalan, geminin takdir edilen sağlam hali değerinden ibarettir.
MADDE 1199. b) TAMİR TUTARLARINDAN İNDİRİLECEK YENİ - ESKİ FARKLAR

Eski malzeme veya parçalar yenileriyle değiştirildiği takdirde müşterek avarya tazminatı hesabında müşterek avarya olarak ödenmesi kabul edilen tamir tutarlarından yeni ve eski farkları, 1191 inci maddenin son fıkrası hükmü mahfuz kalmak üzere, aşağıdaki hükümlere göre indirilir:

Esas itibariyle indirmeler geminin yaşına göre hesabedilir; geminin ilk defa olarak gemi siciline kaydolunduğu tarihten kazanın vukubulduğu tarihe kadar geçen müddet geminin yaşı itibar olunur. Ancak, kumanya ve demirbaş eşya, izolâsyon tertibatı, kurtarma sandalları ve benzerleri, ciro (gyro) puslası tertibatı, telsiz aletleri, istikamet gösteren aletler ile iskandil aletleri ve benzerlerinde ve makine ve kazanlarda indirme, ilgili eşyanın kendi yaşına göre yapılır.

Kullanılmamış olan kumanya, istihlâk maddeleri ve aletler hakkında hiçbir indirme yapılmaz.

İndirme yeni malzeme ve parçaların değeri üzerinden yapılır. Hasarı tesbit masrafları müstesna, bu değere işçilik ve yerleştirme masrafları da dâhildir.

Kızak ve havuz ücretleriyle geminin yer değiştirme masrafları tam olarak kabul olunur.

Kazaya takaddüm eden altı ay zarfında boyanmış ise karinayı temizleme ve boyama masrafları da hesaba ithal edilir.

A) Bir yaşına kadar bütün tamir masrafları tam olarak kabul edilir. Ancak, Karinayı kazıma, temizleme ve boyama veya ziftleme masraflarından üçte biri indirilir.

B) Bir yaşından üç yaşına kadar: Karinayı kazıma, temizleme ve boyama masraflarından (A) bendine göre indirme yapılır.

Zincir ve madenî teller hariç olmak üzere yelkenler, teçhizat, halatlar, ipler, ambar kapakları, palamar, örtüler, muşambalar, kumanya ve istihlâk maddeleri ve boya bedellerinden üçte bir indirilir.

Ambarın iç döşemeleri, tahda direkler ve sırıklar ve sandallar dâhil teknenin ahşap kısımları, mobilya, mefruşat, tabak, çanak takımları, madeni ve cam eşya, teller ve madenî palamar, ciro (gyro) pusları tertibatı, telsiz telgraf aletleri, istikamet tâyin eden âletler, akis yoliyle iskandil ve benzeri cihazlar, çapa zinciri ve zincirler, izolâsyon tertibatı, yardımcı makineler, dümen cihazları ve teferruatı, maçuna, vinç ve elektrik makineleri ve teferruatı (Elektrik tahrik makineleri hariç) değerleri üzerinden altıda bir indirilir. Diğer tamirler tam bedelleriyle kabul olunur.

Ahşap veya muhtelif teknelerde madenî kaplamalar aşağıdaki şekilde muamele görür:

Gemiden çıkarılan madenî kaplamaların gayrisafî ağırlığına müsavi bir miktarın bedelinden hurdanın satış tutarı düşürülür ve bakıye meblâğ tam olarak kabul edilir. Yeni kaplamalar yapmak için kullanılan çiviler, keçe ve işçilik üçte bir tenzilâta tabidir.

C) Üç yaşından altı yaşına kadar; İndirme yukardaki (B) bendine uygun olarak yapılır. Ancak, ambarın iç döşemeleri dâhil teknenin tahta kısımlarından ahşap direk, sırık ve sandallardan, mobilya ve mefruşattan üçte bir ve direk ve sırıkların demir kısımlariyle (Kazanlar ve teferruatı dâhil) bütün makinelerden altıda bir indirilir.

D) Altı yaşından on yaşına kadar: İndirme (C) bendine göre yapılır. Ancak, bütün teçhizatın, ip ve halatların, iskota ve palamarların, direk ve sırıkların demir kısımlarının, ciro (gyro) pusla tertibatının, telsiz telgraf aletlerinin, istikamet gösteren cihazlarla akis yoliyle iskandil cihazları ve benzerlerinin, izolâsyon tesisatının, yardımcı makineler, dümen cihazları, maçuna, vinç ve teferruatı ile (Kazanlar ve teferruatı dâhil) sair bütün makinelerin bedellerinden üçte bir indirilir.

E) On yaşından onbeş yaşına kadar: Bütün yenilemelerden üçte bir indirme yapılır. Ancak, teknenin demir aksamı ile çimento işleri ve çapa zincirlerinden altıda bir indirilir. çapalar ise tam bedelle hesaba alınır.

F) On beş yaşından sonra: Bütün yenilemelerden üçte bir indirilir. Ancak, çapa zincirleri altıda bir indirmeye tabidir. Çapalar ise tam bedelle hesap edilir.
MADDE 1200. 2. YÜK HAKKINDA

a) UMUMİ OLARAK

Fedakârlık neticesinde zıya veya hasara uğrayan yük için verilecek tazminat mal sahibinin bu yüzden uğradığı zarara eşit olacaktır. Zarar miktarı geminin boşaltıldığı son gündeki veya yolculuk varma limanından başka bir yerde bitirilirse yolculuğa son verildiği tarihteki piyasa fiyatı esas tutularak takdir olunur.

Piyasa fiyatı yoksa yahut bu fiyat veya bu fiyatın nasıl tatbik edileceği bilhassa malın mahiyeti yüzünden kestirilemiyorsa fiyat bilirkişilere biçtirilir.

Bu fiyattan, malın ziyaı neticesi tasarruf edilen navlun, Gümrük Resmi ve sair masraflar indirilir. Müşterek avaryadan sayılmıyan ve avaryaya sebep olmuş hâdiseden önce veya sonra yahut hâdise sırasında hâsıl olan değer düşüklüğü ve ziyanlar dahi, tazminat hesap olunurken indirilir. 1183 üncü madde hükmü mahfuzdur.

Müşterek avarya masraflarını kapatmak üzere 1195 inci madde hükmü gereğince satılan mallar da feda edilmiş mallardan sayılır.

THS Sunucusu bu sayfayı 0,09775901 saniyede 9 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.