Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Aktif Makale Anayasa Hukuku Kpss Ders Notu 2017

Yazan : Fatih Birtek [Yazarla İletişim]
Erciyes Üniversitesi Hukuk Fakültesi

Makale Özeti
2017 Referandum Değişiklikleri İşlenmiş Not

KPSS A GRUBU ve MESLEK SINAVLARINA HAZIRLIK





ANAYASA
HUKUKU


DERS NOTU
(2017 Referandum Değişiklikleri İşlenmiş)


Hazırlayan: Fatih BİRTEK
















Kasım 2017
ANAYASA’NIN TANIMI
Anayasa, devletin şeklini, işleyişini, yüksek organları ile temel hak ve özgürlükleri düzenleyen ana hukuk kaynağıdır. Anayasa hükümleri, yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını ve diğer kuruluş ve kişileri bağlayan en temel hukuk kurallarıdır. Kanunlar Anayasaya aykırı olamaz (AY 11/2). Bu nedenle, Anayasa, normlar hiyerarşisinde en üstte bulunur.
MADDİ ANAYASA/ŞEKLİ ANAYASA AYRIMI
Maddi anlamda anayasa, devletin temel organlarının kurulusunu ve isleyişini belirleyen hukuk kurallarının bütünü olarak tanımlanmaktadır. Örneğin; Yürütme yetkisi ve görevi, Cumhurbaşkanı ve Bakanlar Kurulu tarafından, Anayasaya ve kanunlara uygun olarak kullanılır ve yerine getirilir. (AY m. 8)
Şekli anlamda anayasa, normlar hiyerarşisinde en üst sırayı işgal eden, kanunlardan farklı ve
daha zor bir usulle konulup değiştirilebilen hukuk kurallarının bütünü olarak tanımlanabilir. Şekli anlamda anayasa da kuralın içeriği değil, anayasa da yer alıp almadığı önemlidir.
Türk Hukuku’nda şekli ölçüt geçerlidir. Bir kural, Anayasa’da yer alıyor ise, içeriğine bakılmaksızın Anayasal hüküm olarak bağlayıcıdır. Örneğin; Orman köylüsünün korunması, (Anayasa m. 170) Kamulaştırma’da bedelin taksitle ödenmesi (Anayasa m. 46).
ASLİ KURUCU İKTİDAR/TALİ KURUCU İKTİDAR
Bir devletin anayasasını yapma veya değiştirme, başka bir deyimle o devletin temel siyasi yapısını belirleme iktidarına “kurucu iktidar” veya “kuruculuk fonksiyonu “ adı verilir.
Kurulmuş iktidar kurucu iktidarın anayasada belirlemiş olduğu sınırlar içerisinde devletin çeşitli hukuki yetkilerini kullanma iktidarıdır. Kurucu iktidar da iki değişik durumda ortaya çıkabilir ve buna uygun olarak iki tür kurucu iktidardan söz edilebilir; Asli kurucu iktidar ve tali(türevsel )kurucu iktidar.
Asli kurucu iktidar bir ülkenin siyasal rejiminde ihtilal, hükümet darbesi, ülkenin parçalanması ve bunun gibi durumlardaki kesintiler nedeniyle bir hukuk boşluğunun doğması durumlarında ortaya çıkar.
Bu durumlarda fiili iktidarı elinde bulunduran sosyal güçler yeni rejimin anayasasını belirlerken kendilerini bağlayan hiçbir pozitif hukuk normu mevcut değildir. Bu anlamda asli kurucu iktidar sınırsız ve hukuk dışı bir olaydır. Bu iktidarın sınırsızlığı da şüphesiz sosyolojik anlamda değil sadece hukuki anlamdadır.
Tali kurucu iktidar ise bundan çok farklı olarak bir ülkenin anayasasının, o anayasada belirlenmiş usullere uyulmak suretiyle değiştirilmesidir. Bu anlamda tali kurucu iktidar hukuken sınırlı bir iktidardır.
Bu ayrım, Fransız siyasetinden ilham alınarak dile getirilen kavramlar olup, Anayasal bağlayıcılığı söz konusu olan kavramlar değildir (Anayasa’da bu kavramlara ilişkin bir hüküm bulunmamaktadır).
KATI ANAYASA/YUMUŞAK ANAYASA
Hemen bütün yazılı anayasalar değiştirilmelerine ilişkin usulleri kendileri belirlemişlerdir. Yine, hemen her yazılı anayasa hükümlerinin değiştirilmesini adi kanunların kabul veya değiştirilmelerindeki usullerden daha farklı ve daha güçleştirici bir takım kurallara bağlı tutmuşlardır(sert anayasa sistemi).
Değiştirilme usulüne göre Anayasalar katı ve yumuşak olarak ikiye ayrılmaktadır.
Katı Anayasa: Normal kanunlardan daha farklı organlarca ve daha zor usullerle değiştirilebilen anayasa olarak tanımlanabilir. Yazısız (sözlü) anayasalar, nasıl nitelikleri gereği yumuşak iseler, yazılı anayasalar da aynı şekilde katıdırlar. Ancak, 1921 Anayasası gibi, yazılı anayasa olduğu halde yumuşak anayasalar da mevcuttur.
Bir Anayasa’yı Katı Anayasa Olarak Nitelendirmede Esas Alınan Ölçütler
a) Teklif Çoğunluğu
b) Nitelikli Çoğunlukla Değiştirme Kuralı
c) Halkoylamasının Öngörülmesi
d) Değiştirilemeyecek Maddelerin Olması
e) Anayasa’nın özel yetkilendirilmiş organlar tarafından yapılması.
f) Anayasa değişikliklerinin -en az 48 arayla- iki kez görüşülmesi/ iki kez oylanması.
TÜRK ANAYASACILIK HAREKETLERİ
Sened-i İttifak (1808), padişahın yetkilerinin sınırlandığı ilk belge olması sebebiyle, ilk anayasacılık hareketi olarak kabul edilmektedir. Bu belge padişahın otoritesinin zayıfladığının göstergesidir. Nitekim II. Mahmut merkezi otoriteyi güçlendirince bu belgeyi tanımadı. Sened-i İttifak, Padişahın bir kısım yetkilerini Heyet-i Ayan ile paylaşmasını öngördüğü için ilk anayasacılık hareketi olarak adlandırılmıştır.
Tanzimat Fermanı; mali güce göre vergi ilkesini ve genel müsadere yasağını düzenlemesi yönüyle; Islahat Fermanı ise, dine dayalı farklı hukuk kuralları uygulanmasının kaldırılması (eşitlik ilkesi) yönünden önemli Anayasacılık hareketleri arasında kabul edilmektedir.
1876 Kanun-u Esasi; ilk yazılı anayasamızdır. (Dünyada İlk yazılı Anayasa, 1781 tarihli Amerikan Anayasası’dır ) Kanun-u Esasi de iki meclisli bir sistem vardır. Halk Meclisi ve Heyeti Ayan olmak üzere iki meclisten oluşan meclisi Padişahın her zaman fesih yetkisi mevcuttu. Ağırlık padişahtaydı. Meclis millete değil Padişah’a karşı sorumluydu.
1876 Anayasası resmen yürürlükten kaldırılmamış sadece fiilen uygulamadan kaldırılmıştır. Kaldı ki 1921 Anayasası da Kanun-u Esasi nin 1921 Anayasasına aykırı olmayan hükümlerinin yürürlükte olduğunu düzenlemiştir. Kanun-u Esasi, sert bir Anayasa’dır.
Kanun-u Esasi:
- Dokunulmazlıklara,
- Milletin temsili ilkesine,
- Gizli oy ilkesine,
- Yetki genişliği ilkesine (Tevsii-i Mezuniyet, Valilerin illerde bir kısım yetkilerinin genişlemesi)
- Suçta ve cezada kanunilk ilkesine,
- Olağanüstü yönetim usullerine,
- Bazı üst düzey kamu görevlilerinin Yüce Divan’da yargılanmasına, yer veren ilk yazılı Anayasamızdır.
Bugünkü anlamda olmasa da, mahalli idare sistemine yer veren ilk Anayasa’da Kanun-u Esasi’dir.
1909 Değişiklikleri ile (II. Meşrutiyet):
- Basında sansür kaldırıldı,
- Padişahın sürgün yetkisi kaldırıldı,
- Padişahın, kanunları geri gönderme yetkisi sınırlandırıldı,
- Padişahın, vatan ve millet üzerine yemin etmesi hükmü getirildi.
23 Nisan 1920 tarihinde, TBMM’nin açılmasıyla birlikte TBMM kendi içerisinden bir YÜRÜTME oluşturmuş ve Anayasa tarihimizde İLK DEFA MECLİS HÜKÜMETİ SİSTEMİ UYGULANMAYA BAŞLANMIŞTIR.
1921 ANAYASASI
Bu Anayasa da bir devlet başkanlığı makamı yoktur.(siyasal nedenlerden dolayı). En yeni en devrimci ilke Milli Egemenlik ilkesidir “Egemenlik bila kayd u şart milletindir.” Bakanları teker teker meclis seçti ve güçler birliği ve Meclis Hükümeti sistemi vardı. (İlk kez 1920 de uygulanmaya başlandı )
Bakanlar Kurulu meclise karşı sorumluydu ve meclise karşı hiçbir hukuki silahları yoktu. Yasama ve yürütme erklerinin meclise ait olduğu bir meclis sistemi vardı (kuvvetler birliği). Bakanlar Kurulunun kollektif sorumluluğu yoktur, her biri meclise karşı ayrı ayrı sorumludur. Temel hak ve hürriyetlerden ve yargıdan hiç söz etmemiştir. Türk Anayasa tarihinin tek yumuşak anayasasıdır. Anayasanın değiştirilmesi tıpkı bir kanunun değişitirilmesi gibidir.
Saltanat ve hilafet Anayasa’da çözüme kavuşturulmamıştır fakat daha sonra 30 Ekim 1922 tarihinde önce hilafet ve saltanat birbirinden ayrılmış daha sonra da 1 Kasım 1922’de saltanat kaldırılmıştır. (16 Mart 1920 tarihinden geçerli olmak üzere geçmişe dönük olarak kaldırılmıştır.)
Birinci T.B.M.M. 1 Nisan 1923 tarihinde seçimlerin yenilenmesine karar verdi ve 11 Ağustos 1923’te ikinci dönem TBMM çalışmalarına başladı.
29 Ekim 1923 te:
- Cumhuriyet ilan edildi, (Cumhuriyet İkinci Dönem TBMM’nde ilan edildi)
- Cumhurbaşkanlığı modeli ve bakanların seçiminde parlamenter rejime yaklaşıldı.
- Cumhurbaşkanı meclis üyeleri arasından seçildi.
1921 Anayasasında Yapılan 1923 Değişiklikleri
- Türkiye Devletinin hükümet şekli Cumhuriyet olarak kabul edilmiştir. (Diğer Anayasalarımız devlet şekli olarak kabul etmektedir.)
- Devletin dininin İslam olduğu ve dilinin Türkçe olduğu hükmü getirilmiştir. Cumhurbaşkanının meclis içinden seçimi ve bakanların Başbakan tarafından Meclis içinden seçilerek tamamının Cumhurbaşkanı tarafından meclisin onayına sunulması hükmü getirildi.
3 Mart 1924 tarihinde Hilafet KALDIRILDI ancak devletin dininin İSLAM olduğu ibaresi 1928 yılına kadar ANAYASA da varlığını sürdürdü.
1924 ANAYASASI
24 Anayasası’nın Özellikleri;
Çoğunlukçu demokrasi modelini benimsemiştir. İlk metni itibariyle Laiklik ilkesine yer vermemiştir. Laiklik ilkesi 1937 de girmiştir fakat 1928 de devletin dini İslam’dır ibaresi ve milletvekili yeminindeki Vallahi ibaresi Anayasa’dan çıkarıldı. Bu Anayasamız, Rousseoue’nun genel irade şaşmaz ve yanılmaz bir iradedir prensibi uygulanmıştır. Bu Anayasa’da Meclis Hükümeti ve Parlamenter Hükümet sistemi karma bir şekilde uygulanmıştır.
Kuvvetler birliği görevler ayrılığı esastır.(1921 Anayasası’nda, meclis hükümeti sistemi esastı)


24 ANAYASASININ PARLAMENTER REJİMİ ANDIRAN YÖNLERİ
Meclis yasama yetkisini kendisi kullanmasına rağmen; Yürütme yetkisini Cumhurbaşkanı ve Bakanlar Kurulu eliyle kullanmıştır. Başbakan Cumhurbaşkanı tarafından meclis içinden seçiliyordu.
- 21 Anayasasında bakanların atanması; Meclis Onayı yoluyla olurken
- 24 Anayasasında bakanların atanması; Meclise Sunma yoluyla olmaktadır.
- Bakanlık sıfatı 21 Anayasası’nda meclis onayıyla kazanılırken 24 anayasasında Cumhurbaşkanının onayı ile kazanılıyordu.
24 Anayasasında hükümetin kollektif sorumluluğu esastır. Ülkenin genel siyasetinin yürütülmesinden her bakan ayrı ayrı kendi bakanlığından sorumlu olduğu gibi başbakana karşı da sorumluydu. Anayasa yargısı olmadığı gibi sert bir anayasa vardır (1/3 teklif ve 2/3 ile kabul). Cumhuriyet Tarihi’nin ilk sert anayasasıdır. (Kanun-u Esasi ise, Anayasa tarihimizin ilk sert anayasasıdır).
24 Anayasası Çoğulcu değil çoğunlukçudur. Bu nitelik 27 Mayıs 1960 darbesine zemin hazırlamıştır.
1961 ANAYASASI
- Millet egemenliği anayasanın koyduğu esaslara göre yetkili organlar eliyle kullanılır. (1961 AY m. 4/2)
- Tümüyle anayasanın üstünlüğü prensibi esastır.
- Anayasa Mahkemesi kurulmuştur.
- TRT ve üniversiteler aşırı özerk bir hal almıştır.
- Yüksek Hâkimler Kurulu ve Milli Güvenlik Kurulu kurulmuştur.
- İki meclisli bir sistem vardır. Cumhuriyet Senatosu ve Millet Meclisi
- Cumhuriyet Senatosu Üyeleri;
Tabi üyeler; eski cumhurbaşkanları, MBK başkan ve üyeleri
Kontenjan Senatörleri; 40 yaş ve üzeri seçkin hizmet sahibi kişilerden,
Bu iki grup senatörler seçilmeyen üyelerdir.
Cumhuriyet Senatosu’nun tabi üyeleri; eğer siyasi partilere üye olurlarsa, sıfatları bir sonraki cumhuriyet senatosu seçimlerine kadar devam eder.
1961 Anayasası döneminde Türkiye de yasama çift meclislidir ancak devlet yapısı üniterdir. Şu halde, iki meclisli bir yasama sisteminin olduğu her ülkenin federal devlet olarak adlandırılabilmesi mümkün değildir. Ancak, federal devletler niteliği gereği mutlaka iki meclisli bir sisteme sahiptir.
- 1961 Anayasası döneminde, Milletvekilliği seçimleri 4 yılda bir senato seçimleri ise 2 yılda bir yapılıyordu. 1961 Anayasası’nda, Kuvvetlerin yumuşak ayrılığı prensibi esastır.
- Mahalli idarelerin yöneticilerini seçimlerle serbestçe belirleyebilmesi getirildi.
- Seçimlerin yargı organlarının yönetiminde yapılması ilk kez kabul edilmiştir.
- İlk kez Anayasa’ya başlangıç metni konuldu.
- Ücrette adaletin sağlanması (ilk kez)
- Grev, sendika ve toplu iş sözleşmesi yapma hakkı ilk kez getirildi.
- Mali güce göre vergi yükümlülüğü getirildi. (Bu ilke ilk kez Tanzimat Fermanı’nda yer almıştır)
- Diyanet İşleri Başkanlığı, Anayasal bir kurum olarak, ilk kez, Anayasa’da yer almıştır .
- İnsan haklarına dayanan, hürriyetçi, modern ve özgürlükçü devlet modeli benimsendi
- 1961 Anayasası’nda temel hak ve özgürlükler Anayasanın sözüne ve ruhuna uygun olarak ve hakkın özünde dokunmamak kaydıyla, ancak kanunla sınırlanabilmekteydi.
1961 Anayasasında hak ve özgürlüklere geniş yer verilmesi yürütmenin zamanla görevini yerine getirememesine yol açtı tüm siyasi sorumluluğa sahip olan ve bunu yüklenen hükümetin yetki yönünden eli kolu bağlı hale geldi ve muhalefetin iktidar tarafından etkisiz hale getirilmesi meclisi de işlemez hale getirdi. Bütün bu sıkıntılardan sonra ordu Demirel hükümetini devirdi ve Demirel’i siyasi yasaklı hale getirip Zincirbozan’a sürdü.
1971 - 1973 YILI ANAYASA DEĞİŞİKLİKLERİ (ARA REJİM DÖNEMİ)
- Yürütme güçlendirildi,
- Bakanlar Kurulu’na KHK çıkarma yetkisi verilmiştir,
- Vergi, resim ve harç almada Bakanlar Kurulu yetkili kılındı,
- Üniversitelerin özerkliği zayıflatıldı, TRT’nin özerkliği kaldırıldı,
- DGM’ler kuruldu, ( Devlet Güvenlik Mahkemeleri 2004 Yılı Anayasa Değişikliği ile kaldırıldı )
- Temel Hak ve Hürriyetleri sınırlama sebepleri artırıldı,
- Anayasal denetimin ancak şekli denetimle sınırlı olacağı getirildi,
- İptal davası açma yolu küçük partilere kapatıldı ancak mecliste grubu bulunan (en az 10 milletvekili) partilere tanındı.
- Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Danıştay ın görev alanından çıkarıldı (AİYM bir yüksek mahkeme olarak kuruldu) (AYİM, 2017 yılı Anayasa Değişikliği ile kaldırıldı).
1982 ANAYASASI VE MGK REJİMİ
MGK, asli kurucu iktidara tanınan yetkileri kendisine tanımıştır. MGK ya ait bildiri ve kanunlara karşı Anayasal Denetim yolu kapatılmıştır. MGK ya ait KHK ve kararnamelerin yürürlüğünün durdurulması ve iptali istenemez.
Kurucu Meclis; Anayasayı hazırlamak, siyasi partiler kanununu yapmak, seçim kanununu yapmak gibi yasama görevleri vardı.
Danışma Meclisi; Üyelerini siyasi parti üyesi olmayan kişilerden MGK tarafından seçilmiş bir meclisti. Asıl yetki bu meclisindi. Danışma meclisince kabul edilmeyen bir tasarının kanunlaşması oldukça zordu.
61 ve 82 ANAYASALARININ BENZERLİKLERİ
- İki anayasa da askeri müdahale ile yapılmıştır,
- İkisinde de ikili bir kurul vardır,
- İkisinde de sivil kanat seçimle oluşturulmamıştır,
- İkisi de halkoyu ile kesinleşmiştir,
- Sivil kanadın Bakanlar Kurulu nu kurma ve düşürme yetkisi yoktur.
61 ve 82 ANAYASALARININ FARKLILIKLARI
- 61 deki Temsilciler Meclisinde meslek mensupları vs olmasına karşın 82 de Danışma Meclisi nin tümü MGK tarafından seçildiğinden 61 daha toplumsal ve daha fazla milli iradeye yakındır.
- 61 Anayasası hazırlanırken Temsilciler Meclisinde siyasi partiler etkili olmuştur fakat 82 Anayasası hazırlanırken Danışma Meclisine Siyasi Parti üyesi olanlar alınmadılar,
- 61 Anayasasında Temsilciler Meclisi sayıca üstündü ve yetkileri fazla olduğundan MBK bir noter gibiydi. Oysa 82 de nihai söz MGK ya aitti.
- 61 de referandumda hayır çıkması halinde ne yapılacağı belirtilmiş iken( yeni meclis kurulacağı öngörülmüştü) 82 de böyle bir düzenleme bulunmamaktadır.
- 61 referandum ve cumhurbaşkanı seçimi ayrılmışken 82 de referandum ve cumhurbaşkanı seçimi aynı anda yapılmıştır.
- 1961 Anayasası hiçbir kısıtlamaya tabi olmadan tartışılabilmiş ve siyasi partiler seçmenin oyunu etkileyebilmiştir.82 Anayasası hazırlanmasında ise tartışma eleştirme ve oyu etkileyecek her türlü hareket yasaklanmıştır.
1982 ANAYASASI’NIN BAŞLICA ÖZELLİKLERİ
- Ayrıntıcıdır, 61 Anayasası’na oranla daha kazuistik (ayrıntıcı) bir anayasadır.
Çerçeve anayasa olmaktan çok ötedir, ayrıntıcı olduğu için değişen şartlara uyarlamak için çok sık değiştirmek gerektiğinden ve anayasa değiştirmek çok zor bir süreç ve meclis çoğunluğu gerektirdiğinden en uzun ömürlü anayasalar ABD anayasası gibi çerçeve anayasalardır.
- 1982 Anayasası 1961 Anayasasına oranla daha katıdır;
Değişmeyecek maddelerin sayısı artırılmıştır (1961 Anayasası’nda sadece, devletin şekline ilişkin 1. madde değiştirilemez madde iken, 1982 Anayasası’nda ilk 3 maddenin değiştirilmesi yasaklandı)
- Anayasa değişikliklerine bir de Cumhurbaşkanının onay safhası eklenmiştir.
- Cumhurbaşkanı tarafından geri gönderilen (veto edilen) Anayasa değişiklik teklifleri için 6 yıl süreyle ¾ çoğunlukla kabul edilmesi halinde onaylanması şartı eklenmiştir.
- 1982 Anayasası 6 yıllık bir geçiş dönemi öngörmüştür.
- Otorite hürriyet dengesinde Otorite daha ağır basmıştır,
- 1982 Anayasası, 1961 Anayasasına oranla daha az katılımcı bir demokrasi modelini benimsemiştir.
- İlk kez 1961 Anayasası ile benimsenin, “Türk Milleti, egemenliğini, Anayasanın koyduğu esaslara göre, yetkili organları eliyle kullanır.” prensibi korunmuştur. (AY m. 6/2)
- Devlet yapısı içinde yürütme organı yürütme organı içinde de Cumhurbaşkanı güçlendirilmiştir.
- 1961 anayasası döneminde siyasal sistemi tıkayan sorunlara karşı bu siyasal tıkanıklıkları giderici mekanizmalar (rasyonelleştirilmiş parlamentarizm araçları) getirilmiştir.
Anayasal sisteme işlerlik kazandırmak için gereksiz tıkanma ve aksamaları önlemek için konulan tüm bu kurum ve kurallara RASYONALLEŞTİRİLMİŞ PARLAMENTARİZM adı verilmektedir.
1982 Anayasası’nda Yer Verilen Siyasal Tıkanıklıkları Giderici Mekanizmalar:
- TBMM başkanı seçimlerinde ilk iki turda 2/3 TBMM çoğunluğu, eğer bu sağlanamazsa üçüncü turda, meclis salt çoğunluğu yine sağlanamazsa üçüncü turda en çok oy alan iki aday arasında dördüncü tur yapılır ve bu turda en fazla oy alan aday TBMM başkanı seçilir,
- TBMM’nin bütün işlemlerinde 184 sayısı ile toplanacağı değişikliği yapıldı. (2007 YILI)
- Meclis grupları 1961 de en az 10 milletvekili iken bu sayı 1982 ile en az 20 milletvekiline çıkarıldı,
- Yasama işlemini uzatan iki meclisli sistemden vazgeçilip tek meclisli sisteme geçildi,
- Cumhurbaşkanı’na Anayasa’daki şartlar oluştuğunda seçimleri yenileyebilme yetkisi verildi.
1982 Anayasası’na Göre Cumhuriyet
Egemenliğin bir kişiye veya zümreye ait olmadığı toplumun tümünün egemenliği paylaştığı yönetim biçimidir. Cumhuriyet, bir hükümet sistemi olmayıp, Devlet Şeklidir. (1923 Değişikliklerinde ise “hükümet şekli” olarak tanımlanmıştır”. Egemenliğin kaynağına göre devlet tanımı yapıldığında bu yönüyle de cumhuriyet bir devlet biçimidir.
1982 ANAYASI’NIN DİĞER ÖZELLİKLERİ
- Cumhuriyetçi bir anayasadır, monarşiyi reddetmiştir,
- Başlangıç ilkeleri ve toplumun huzur ve adalet anlayışına sahiptir,
- Atatürk milliyetçiliğine bağlıdır,.
- Laiktir, - Demokratiktir.
•Demokratik Devletin Unsurları
- Millet egemenliği
- Serbest seçimler
- İnsan haklarına saygılı olma unsurların içerir. (1982 Anayasası İnsan Haklarına Saygılı bir devlet anlayışını benimsemiştir.(61 de insan haklarına dayanan devlet tabiri vardır.)
• 1982 Anayasasına göre devlet, Hukuk Devletidir. Hukuk devleti ilkesinin amacı; bireylerin hukuki güvenliğini sağlamaktır.
Hukuk devletinin bazı unsurları şunlardır:
- İdari işlemlerin yargısal denetimi
- Yasama işlemlerinin yargısal denetimi
- Yargı bağımsızlığı
- Kanuni hâkim güvencesi (Hiç kimse kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz )
- Temel hakların güvence altına alınması
- Kuvvetler ayrılığının benimsenmesi ve hukukun genel ilkelerine (ahde vefa, kazanılmış hakka saygı, kesin hükme saygı, mücbir sebep, sahip olunandan fazla hakkın devredilememesi, kimsenin kendi davasının hâkimi olamaması, hakkın kötüye kullanılamaması, gecikme faizi talep hakkı) bağlılık
- Kanun Önünde Eşitlik
- İdarenin bireylere vermiş olduğu zararlardan dolayı mali sorumluluğu
•1982 Anayasası Sosyal Devlet Anlayışını Benimsemiştir. Sosyal Devletin başvurduğu araçlar şunlardır:
- Vergilemede adalet,
- Kamulaştırma ve devletleştirme,
- Planlama,
- İnsanca bir yaşam için gerekli olan tedbirlerin alınması,
- Sosyal ve ekonomik haklara yer verilmesi.
- Sosyal devlet ilkesi uyarınca, bazı bireyler sosyal güvenlik açısından özel olarak korunur (Anayasa m. 61’e göre, yaşlılar, kimsesiz çocuklar, malul ve gaziler vs.)
• 1982 Anayasası Eşitlikçi Bir Sistem Öngörmektedir
Anayasa eşitliğe ilişkin şu hükümleri içermektedir:
Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür (2004 Değişikliği).
Bu maksatla alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı olarak yorumlanamaz. (2010 Değişikliği- Kadınlar lehine pozitif ayrımcılık hükmü) Çocuklar, yaşlılar, özürlüler, harp ve vazife şehitlerinin dul ve yetimleri ile malul ve gaziler için alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı sayılmaz. (2010 Değişikliği)
Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz. Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar.
1982 ANAYASASI’NDA BAŞLANGIÇ METNİ
1961 Anayasası ile ilk kez düzenlenen Anayasaya BAŞLANGIÇ koyma usulü, 1982 Anayasasında da tekrarlanmıştır. Başlangıç metni Anayasa Metninden sayılır ve DEĞİŞTİRİLEBİLİR!!!
Anayasa’nın 176. maddesine göre: “Anayasanın dayandığı temel görüş ve ilkeleri belirten başlangıç kısmı, Anayasa metnine dâhildir. Madde kenar başlıkları, sadece ilgili oldukları maddelerin konusunu ve maddeler arasındaki sıralama ve bağlantıyı gösterir. Bu başlıklar, Anayasa metninden sayılmaz.”
Başlangıç metni, Anayasa Mahkemesi’nin yapacağı anayasa yargısı denetiminde ölçü norm olarak kullanılmaktadır.
1982 ANAYASASI’NIN BAŞLANGIÇ METNİ
Türk Vatanı ve Milletinin ebedî varlığını ve Yüce Türk Devletinin bölünmez bütünlüğünü belirleyen bu Anayasa, Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu, ölümsüz önder ve eşsiz kahraman Atatürk’ün belirlediği milliyetçilik anlayışı ve O’nun inkılâp ve ilkeleri doğrultusunda;
Dünya milletleri ailesinin eşit haklara sahip şerefli bir üyesi olarak, Türkiye Cumhuriyetinin ebedî varlığı, refahı, maddî ve manevî mutluluğu ile çağdaş medeniyet düzeyine ulaşma azmi yönünde;
Millet iradesinin mutlak üstünlüğü, egemenliğin kayıtsız şartsız Türk Milletine ait olduğu ve bunu millet adına kullanmaya yetkili kılınan hiçbir kişi ve kuruluşun, bu Anayasa’da gösterilen hürriyetçi demokrasi ve bunun icaplarıyla belirlenmiş hukuk düzeni dışına çıkamayacağı;
Kuvvetler ayrımının, Devlet organları arasında üstünlük sıralaması anlamına gelmeyip, belli Devlet yetki ve görevlerinin kullanılmasından ibaret ve bununla sınırlı medenî bir işbölümü ve işbirliği olduğu ve üstünlüğün ancak Anayasa ve kanunlarda bulunduğu;
(Değişik: 3.10.2001-4709/1 md.) Hiçbir faaliyetin Türk millî menfaatlerinin, Türk varlığının, Devleti ve ülkesiyle bölünmezliği esasının, Türklüğün tarihî ve manevî değerlerinin, Atatürk milliyetçiliği, ilke ve inkılâpları ve medeniyetçiliğinin karşısında korunma göremeyeceği ve lâiklik ilkesinin gereği olarak kutsal din duygularının, Devlet işlerine ve politikaya kesinlikle karıştırılamayacağı;
Her Türk vatandaşının bu Anayasadaki temel hak ve hürriyetlerden eşitlik ve sosyal adalet gereklerince yararlanarak millî kültür, medeniyet ve hukuk düzeni içinde onurlu bir hayat sürdürme ve maddî ve manevî varlığını bu yönde geliştirme hak ve yetkisine doğuştan sahip olduğu;
Topluca Türk vatandaşlarının millî gurur ve iftiharlarda, millî sevinç ve kederlerde, millî varlığa karşı hak ve ödevlerde, nimet ve külfetlerde ve millet hayatının her türlü tecellisinde ortak olduğu, birbirinin hak ve hürriyetlerine kesin saygı, karşılıklı içten sevgi ve kardeşlik duygularıyla ve “Yurtta sulh, cihanda sulh” arzu ve inancı içinde, huzurlu bir hayat talebine hakları bulunduğu;
FİKİR, İNANÇ VE KARARIYLA anlaşılmak, sözüne ve ruhuna bu yönde saygı ve mutlak sadakatle yorumlanıp uygulanmak üzere,
TÜRK MİLLETİ TARAFINDAN, demokrasiye âşık Türk evlatlarının vatan ve millet sevgisine emanet ve tevdi olunur.
1982 Anayasası’nın Başlangıç Metninde Belirtilen İlkeler
- Atatürk ilke ve inkılâplarına bağlılık - Atatürk milliyetçiliği
- Çağdaş medeniyet düzeyine ulaşma azmi - Millî egemenlik
- Anayasanın ve hukukun üstünlüğü - Hürriyetçi demokrasi
- Kuvvetler ayrılığı - Türk varlığının devleti ve ülkesiyle bölünmezliği
- Lâiklik
Başlangıç metninde, hükümet sistemine (parlamenter sistem vs.) ilişkin herhangi bir hükme yer verilmemiştir.
Bir Anayasa’da başlangıç metninin olması veya metne dahil olup olmaması ile Anayasa’nın katı anayasa niteliği arasında bir ilişki yoktur.






















ANAYASA HUKUKU
KONU TESTİ 1
1. Aşağıdakilerden hangisi, 1982 Anayasası’nın Başlangıç Kısmı’ndan çıkarılabilecek ilkelerden biri değildir?
A) Sosyal adalet
B) Hürriyetçi demokrasi
C) Güçler birliği
D) Atatürk Milliyetçiliği
E) Çağdaş medeniyet düzeyine ulaşma azmi
2. Türk Anayasaları’nda “Başlangıç” kısmına ilk kez aşağıdakilerin hangisinde yer verilmiştir?
A) 1921 Anayasası’nda
B) 1924 Anayasası’nda
C) 1961 Anayasası’nda
D) 1982 Anayasası’nın ilk metninde
E) 1982 Anayasası’nda 1995 yılında yapılan anayasa Değişikliğinde
3. Aşağıdakilerden hangisi 1982 Anayasası'na “katı anayasa” (sert anayasa) niteliğini veren hükümlerden biri değildir?
A) “Anayasa’nın dayandığı temel görüş ve ilkeleri belirten başlangıç kısmı, Anayasa metnine dahildir.” hükmü
B) “Anayasa’nın değiştirilmesi TBMM üye tam sayısının en az üçte biri tarafından teklif edilebilir.” hükmü
C) “Anayasa’nın değiştirilmesi teklifinin kabulü TBMM üye tam sayısının beşte üç çoğunluğunun oyuyla mümkündür.” hükmü
D) “Anayasa’nın değiştirilmesi hakkındaki teklifler TBMM Genel Kurulunda iki defa görüşülür.” hükmü
E) “Anayasa’nın 1. maddesindeki Devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile 2. Maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve 3. Maddesi hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez.” Hükmü

4. 1982 Anayasası’na göre, aşağıdakilerden hangisi Anayasa’nın “Başlangıç” kısmında sayılan hususlardan biri değildir?
A) Millet iradesinin mutlak üstünlüğü
B) Anayasa’nın üstünlüğü
C) Eşitlik ve sosyal adalet gerekleri
D) Atatürk milliyetçiliği, ilke ve inkılâpları
E) Parlamenter hükûmet sisteminin benimsenmiş olması
5. Kanun hükmünde kararname Cumhuriyet döneminde ilk kez ne zaman hukukumuza girmiştir?
A) 1924 Anayasası ile
B) 1961 Anayasası’nın ilk metninde
C) 1982 Anayasası’nın ilk metninde
D) 1961 Anayasası’nda 1971 yılında yapılan değişiklikle
E) 1982 Anayasası’nda 1987 yılında yapılan değişiklikle
6. Anayasamızda yer alan “Başlangıç” metni ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi doğrudur?
A- Anayasa’nın başına başlangıç metni koyulması ilk kez 1924 Anayasası ile olmuştur.
B- Başlangıç metni değiştirilemez.
C- Başlangıç metni Anayasa metnine dahil değildir.
D- Başlangıç metni Anayasa Mahkemesi’nin yargısal denetiminde ölçü norm olarak kullanılamaz.
E- Anayasa’nın 2. Maddesinde yer alan “Başlangıçta yer alan ilkelere dayanan…” ifadesi değiştirilemez hükümlerdendir.

7. Türk Milleti’nin, egemenliğini Anayasa’nın koyduğu esaslara göre yetkili organlar eliyle kullanacağı yolunda bir hüküm ilk kez ne zaman Anayasa hukukuna girmiştir?
A) 1921 Anayasası’nda
B) Cumhuriyeti ilan eden 29 Ekim 1923 tarihli Anayasa değişikliğinde
C) 1924 Anayasası’nda
D) 1961 Anayasası’nda
E) 1982 Anayasası’nda

8. 1982 Anayasası’na göre, aşağıdakilerden hangisi Anayasa’nın değiştirilemez düzenlemelerinden biri değildir?
A) Millî marşın İstiklal Marşı oluşu
B) Diyanet İşleri Başkanlığı
C) Türkiye Devleti’nin Cumhuriyet oluşu
D) Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez ütünlüğü
E) Sosyal Devlet ilkesi

9. Aşağıdakilerden hangisi, bir anayasanın değiştirilmesini zorlaştıran ve dolayısıyla onu sert anayasa kategorisine sokan ölçütlerden biri değildir?
A) Anayasa’da, anayasanın ancak bu iş için özel olarak oluşturulmuş organlarca değiştirilebileceğinin öngörülmüş olması
B) Anayasa’da, anayasa değişikliği sürecinin tamamlanabilmesi için halk oylamasına başvurmanın zorunlu tutulmuş olması
C) Anayasa’da, anayasanın değiştirilebilmesi için nitelikli meclis çoğunluğunun aranması
D) Anayasa’da, anayasanın bazı maddelerinin değiştirilmesinin yasaklanmış olması
E) Anayasa’da yer alan hükümlerin ayrıntılı düzenlemeler öngörmemesi
10. Aşağıdakilerden hangisi, kanun önünde eşitlik ilkesini düzenleyen 1982 Anayasası’nın 10. maddesine, ilk kez 2004 yılında yapılan Anayasa değişikliğiyle eklenmiştir?
A) Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaması
B) Irk, renk, cinsiyet ve benzeri sebeplerle ayrım gözetilmeksizin herkesin kanun önünde eşit olması
C) Devlet organları ve idare makamlarının, bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorunda bulunmaları
D) Kadın ve erkeklerin eşit haklara sahip bulunması ve devletin bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlü bulunması
E) Din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayrım gözetilmeksizin herkesin kanun önünde eşit olması

CEVAPLAR
1. c 2. c 3.a 4.e 5. d 6. e 7.d 8. b 9.e 10.d


1982 ANAYASASINDA TEMEL HAK VE HÜRRİYETLER
1961 Anayasası insan haklarına dayalı ifadesine yer vermiş iken, 1982 Anayasası insan haklarına saygılı devlet ibaresine yer vermiştir. İnsan haklarına dayanan devlet ibaresi anayasanın değişmez maddeleri içerisinde yer almaktadır.
Türkiye 1987 yılında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne BİREYSEL BAŞVURU HAKKINI TANIMIŞ ve 1990 yılında ise Avrupa İnsan Hakları Divanı (AİHM)’in zorunlu yargı yetkisini kabul etmiştir.
TEMEL HAK VE HÜRRİYETLERİN SINIRLANDIRILMASI
Her temel hak ve hürriyetin, Anayasa ve yasalarda yer alan sınırlarının yanında bir de doğal sınırları vardır. Örneğin, toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin silahsız ve saldırısız olması, düşünce açıklamasının hakaret ve iftira içermemesi gibi. Bir temel hak ve hürriyetin kullanımını gösteren her kanun o temel hak ve hürriyeti “sınırlar”.
Anayasada temel hak ve hürriyetlerin bazıları için özel sınırlama sebepleri öngörülmüştür. 1971 yılında Anayasaya giren genel sınırlama sebepleri 2001 yılında Anayasadan çıkarılmış ve her bir temel hak ve hürriyet için ilgili olduğu maddede özel sınırlama sebepleri öngörülmüştür. (Bazı temel hak ve hürriyetler için hiçbir sınırlandırma sebebi öngörülmemiştir. Örneğin; hak arama hürriyeti).
Sınırlama mutlaka kanun ile yapılmalıdır. İdare düzenleyici işlemlerle temel hak ve hürriyeti sınırlayamaz. Ancak Anayasamız, Olağanüstü KHK’lar ile temel hak ve hürriyetlerin düzenlenebileceği konusunda ve sosyal ve ekonomik hak ve hürriyetlerin olağan KHK lar ile düzenlenmesi konusunda kanunla sınırlama kuralına istisna getirmiştir.
Temel hakların YASA KOYUCU tarafından KANUN ile sınırlanması konusunda (bir temel hakka ilişkin kanun değişikliği/ düzenlemesi yapılırken) getirilmiş olan ÖLÇÜLÜLÜK, ÖZE DOKUNMAMA vs. kriterleri ANAYASA KOYUCU İÇİN GEÇERLİ DEĞİLDİR. Anayasa’da değişiklik yapılmak suretiyle herhangi bir hak ve hürriyet için ilgili maddelerde bir ya da birden fazla sınırlama sebebi gösterilebilir.
Anayasanın 13. maddesine göre temel hak ve hürriyetlerin sınırlanmasına ilişkin kriterler (temel hak ve hürriyetlere ilişkin düzenleme yapılırken dikkat edilecek hususlar):
Sınırlandırma:
- Kanun ile yapılmalıdır.
- Anayasa’nın sözüne ve ruhuna uygun olmalıdır.
- Hakkın özüne dokunmamalıdır (Öze dokunmama 1961 Anayasasının temel kriteri iken 1982 Anayasasına alınmamış fakat 2001 yılında Anayasaya eklenmiştir. Ancak 1982 ile 2001 yılları arasında Anayasa Mahkemesi tarafından yargısal denetimde kullanılmıştır). Öze dokunmak, hakkın kullanılamaz hale getirilmesi ya da hakkın kullanılmasının çok ağır şartlara tabi tutulması demektir.
- Anayasada belirtilen demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun olmalıdır (İlk kez 1982 Anayasası ile benimsenmiştir)
- Ölçülü olmalıdır (İlk kez 2001 yılında Anayasaya girmiştir)
- Laik Cumhuriyetin gereklerine uygun olmalıdır (ilk kez 2001 yılında Anayasaya girmiştir)
-

1982 Anayasası’nın İlk Metni 2001 Yılında Getirilen
-1961 Anayasası Ölçütü- 2001 Yılı Değişikliği İle İlk Kez Getirilen Ölçütler
Kanun ile sınırlama Hakkın Özüne Dokunmama Ölçülülük
Anayasa’nın sözüne ve ruhuna uygun sınırlama Laik Cumhuriyetin gereklerine uygunluk
Demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun sınırlama

Yabancıların Temel Hak ve Hürriyetlerinin Sınırlandırılması
Yabancılar için temel hak ve hürriyetler uluslararası hukuka uygun olarak KANUN ile sınırlanabilir. (1961 Anayasası’nda da aynı hüküm bulunmaktaydı).
TEMEL HAK VE HÜRRİYETLERİN DURDURULMASI (OLAĞANÜSTÜ DÖNEMLERDE)
Anayasanın 15. maddesine göre, olağanüstü dönemlerde temel hak ve hürriyetler askıya alınabilecek ve Anayasa da yer alan güvencelere aykırı tedbirler alınabilecektir. 1961 Anayasası olağanüstü dönem olarak sadece savaş ve sıkıyönetim durumlarına yer vermiştir. 1982 Anayasası ise olağanüstü dönemlerin sayısını dörde çıkarmıştır. Savaş, Seferberlik, Sıkıyönetim, Olağanüstü Hal durumlarında milletlerarası hukuktan doğan yükümlülükler ihlal edilmemek kaydıyla durumun gerektirdiği ölçüde temel hak ve hürriyetlerin bir kısmının KISMEN veya TAMAMEN DURDURULMASINA ve Anayasada yer alan güvencelere aykırı tedbirler alınmasına imkân tanınmıştır. (2017 Referandumu ile -2019 yılında yürürlüğe girmek kaydıyla sıkıyönetim kaldırılmıştır).
Dikkat edilirse olağanüstü hallerde Anayasa, temel hak ve hürriyetlerin kullanılmasının durdurulmasından bahsetmiştir. (Durdurma sadece olağanüstü dönemlere hastır. Oysa sınırlama, hem olağan hem olağanüstü dönemlerde yapılabilir).
Ancak, hangi halde olursa olsun hiç bir zaman:
- Savaş hukukuna uygun fiiller sonucu meydana gelen öldürmeler dışında kişinin YAŞAMA HAKKINA, Maddi ve Manevi bütünlüğüne DOKUNULAMAZ,
- Kimse Din, vicdan, düşünce ve kanaatlerini AÇIKLAMAYA ZORLANAMAZ ve bunlardan dolayı suçlanamaz,
- Suç ve cezalar GEÇMİŞE YÜRÜTÜLEMEZ, suçluluğu mahkeme kararı ile saptanıncaya kadar KİMSE SUÇLU SAYILAMAZ ( masumiyet karinesi ).
bu sayılan haklar hiçbir zaman durdurulamayacak – sert çekirdekli- haklardır.
TEMEL HAK VE HÜRRİYETLERİN KÖTÜYE KULLANILMAMASI
Anayasada yer alan hak ve hürriyetlerden hiç birisi Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı ve insan haklarına dayanan demokratik ve laik Cumhuriyeti ortadan kaldırmayı amaçlayan faaliyetler biçiminde kullanılamaz (2001 Değişikliği).
Temel hak ve hürriyetler, temel hak ve hürriyetleri ortadan kaldırmak amacıyla kullanılamaz. Kötüye kullanma faaliyetler yönüyle yasaklanmıştır. Salt ifade biçimindeki açıklamalar bu hükmün kapsamında değildir.
TEMEL HAK VE HÜRRİYETLERİN SINIRLANDIRILMASI VE DURDURULMASI
§.1. Temel Hak ve Hürriyetlerin Sınırlandırılması
Sınırlama: herhangi bir hakka ilişkin olarak KANUN ile düzenleme yapılır iken; TBMM’nin uymak zorunda olduğu kuralları ifade eden bir kavramdır. Bir hakka ilişkin olarak çıkarılan kanun, aynı zamanda o hakkın kullanım biçimini gösterdiği için, hakkın sınırlanması anlamına da gelmektedir.
Örneğin; İmar Kanunu, bireylerin hangi şartlar altında bina yapacağını gösteren ve bina yapımına ilişkin usul ve esasları düzenleyen bir kanun olmakla birlikte bu kanun aynı zamanda, mülkiyet hakkının da sınırını çizmektedir. TBMM’nin herhangi bir hakka ilişkin olarak sınırlama yaparken uyması gereken kurallar1961 Anayasası ile 1982 Anayasası’nda farklı bir şekilde düzenlenmiştir.

1961 ANAYASASI 1982 ANAYASASI
Sınırlama KANUN ile yapılır Sınırlama KANUN ile yapılır
Sınırlama yapılırken HAKKIN ÖZÜNE dokunulumaz Sınırlama yapılırken HAKKIN ÖZÜNE dokunulamaz
(Bu ölçüt, 1982 Anayasası’nın ilk halinde mevcut değildi. 2001 değişikliği ile Anayasa’ya girdi. Ancak, 1982-2001 arasında, Anayasa Mahkemesi, sanki bu ilke Anayasa’da varmış gibi, kararlarında bu ilkeyi kullandı)
Sınırlama yapılırken Anayasa’nın Sözüne ve Ruhuna uygun davranılmalı. Sınırlama yapılırken Anayasa’nın Sözüne ve Ruhuna uygun davranılmalı.
Sınırlama Anayasa’da yer alan GENEL SEBEPLERE bağlı olarak yapılmalı Sınırlama, yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen ÖZEL SEBEPLERE bağlı olarak yapılmalı
(2001 yılı değişikliğiyle genel sınırlama sebepleri kaldırıldı, bunun yerine özel sınırlama sebepleri getirildi)
Sınırlama, Demokratik Toplum Düzeninin Gereklerine Uygun olmalı.
(Bu ölçüt, ilk kez 1982 Anayasası ile getirildi)
Sınırlama Laik Cumhuriyetin gereklerine uygun olmalı
(Bu ölçüt, ilk kez 2001 yılı değişiklikleriyle getirildi)
Sınırlama ÖLÇÜLÜ olmalı.
(Bu ölçüt, ilk kez 2001 yılı değişiklikleriyle getirildi)
Yabancıların hak ve hürriyetlerinin sınırlanması bakımından ise, hem 1961 hem de 1982 Anayasası’nda aynı kural geçerli idi. Buna göre: Temel hak ve hürriyetler, yabancılar için, milletlerarası hukuka uygun olarak kanunla sınırlanabilir.
§.2. Temel Hak ve Hürriyetlerin Durdurulması (Olağanüstü Zamanlarda Söz Konusu Olur)
Temel hak ve hürriyetlerin “durdurulması”, olağanüstü zamanlarda, kamu düzeninin ciddi bir biçimde tehdit altında olması nedeniyle, ülkenin bir bölümünde veya tamamında Anayasa’da yer alan güvencelere aykırı tedbirler alınarak, kısmen veya tamamen kullanılmasının engellenmesidir.
1961 Anayasası’nda Olağanüstü Yönetim Usulleri 1982 Anayasası’nda Olağanüstü Yönetim Usulleri
Savaş Savaş
Sıkıyönetim Sıkıyönetim (2019’da yürürlükten kaldırılacak)
Olağanüstü Hal
Seferberlik

Olağanüstü Hallerde Dahi Sınırlandırılamayacak Sert Çekirdekli Haklar:
1. Savaş hukukuna uygun fiiller dışında Yaşama Hakkı ve Beden Dokunulmazlığı
2. Din, vicdan, düşünce ve kanaatleri açıklamaya zorlanmama hakkı
3. Suç ve cezaların geçmişe yürütülmesi yasağı
4. Masumiyet karinesi (masum sayılma hakkı)
1982 ANAYASASI’NDA SAYILAN TEMEL HAK VE HÜRRİYETLER
Temel hak ve hürriyetlerin korunması bakımından 1982 Anayasası insan haklarına saygılı devlet anlayışını benimsemiştir. Anayasaya göre temel haklar, herkesin kişiliğine bağlı olarak sahip olduğu, başkasına devredilemeyen, rıza ile dahi vazgeçilemeyen hak ve hürriyetlerdir.
Temel Hak ve Hürriyetler:
- Kişinin Hak ve Ödevleri, negatif hürriyet alanıdır ve devletin MÜDAHALE ETMEMESİNİN yeterli olduğu (devlet tarafından sadece korunması gereken) hak ve ödevlerdir,
- Sosyal ve Ekonomik Hak ve Ödevler, pozitif hürriyetlerdir ve devletin aktif olarak sağlaması gereken (Devletin mutlaka bir eylemde bulunması gereken) ve devlete görev yükleyin hak ve hürriyetlerdir,
- Siyasi Hak ve Ödevler, KATILMA haklarıdır ve devlet yönetimine katılma hakları ve ödevleridir.
KİŞİNİN HAK VE ÖDEVLERİ
1. Kişinin Dokunulmazlığı ve Maddi ve Manevi Varlığı
Herkes, yaşama, maddî ve manevî varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir.
Tıbbî zorunluluklar ve kanunda yazılı haller dışında, kişinin vücut bütünlüğüne dokunulamaz; rızası olmadan bilimsel ve tıbbî deneylere tâbi tutulamaz.
Kimseye işkence ve eziyet yapılamaz; kimse insan haysiyetiyle bağdaşmayan bir cezaya veya muameleye tâbi tutulamaz. (İşkence ve eziyet yasağının İSTİSNASI YOKTUR).
Yaşama hakkına ilişkin sınırlandırma sebepleri şunlardır:
- Meşru müdafaa hali,
- Yakalama ve tutuklama kararlarının yerine getirilmesi,
- Bir tutuklu veya hükümlünün kaçmasının önlenmesi,
- Bir ayaklanma veya isyanın bastırılması,
- Sıkıyönetim veya olağanüstü hallerde yetkili merciin verdiği emirlerin uygulanması sırasında silah kullanılmasına kanunun cevaz verdiği zorunlu durumlar.
2. Zorla Çalıştırma Yasağı
Hiç kimse zorla çalıştırılamaz. Angarya yasaktır.
Şekil ve şartları kanunla düzenlenmek üzere:
- Hükümlülük veya tutukluluk süreleri içindeki çalıştırmalar,
- Olağanüstü hallerde vatandaşlardan istenecek hizmetler,
- Ülke ihtiyaçlarının zorunlu kıldığı alanlarda öngörülen vatandaşlık ödevi niteliğindeki beden ve fikir çalışmaları, zorla çalıştırma sayılmaz.
3. Kişi Hürriyeti ve Güvenliği
Herkes, kişi hürriyeti ve güvenliğine sahiptir.
Şekil ve şartları kanunda gösterilen:
- Mahkemelerce verilmiş hürriyeti kısıtlayıcı cezaların ve güvenlik tedbirlerinin yerine getirilmesi;
- Bir mahkeme kararının veya kanunda öngörülen bir yükümlülüğün gereği olarak ilgilinin yakalanması veya tutuklanması;
- Bir küçüğün gözetim altında ıslahı veya yetkili merci önüne çıkarılması için verilen bir kararın yerine getirilmesi;
- Toplum için tehlike teşkil eden bir akıl hastası, uyuşturucu madde veya alkol tutkunu, bir serseri veya hastalık yayabilecek bir kişinin bir müessesede tedavi, eğitim veya ıslahı için kanunda belirtilen esaslara uygun olarak alınan tedbirin yerine getirilmesi;
- Usulüne aykırı şekilde ülkeye girmek isteyen veya giren, ya da hakkında sınır dışı etme yahut geri verme kararı verilen bir kişinin yakalanması veya tutuklanması; halleri dışında kimse hürriyetinden yoksun bırakılamaz.
Suçluluğu hakkında kuvvetli belirti bulunan kişiler, ancak:
- Kaçmalarını, delillerin yok edilmesini veya değiştirilmesini önlemek maksadıyla veya bunlar gibi tutuklamayı zorunlu kılan ve kanunda gösterilen diğer hallerde;
- Hâkim kararıyla tutuklanabilir.
Hâkim kararı olmadan yakalama, ancak suçüstü halinde veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde yapılabilir; bunun şartlarını kanun gösterir.
Yakalanan veya tutuklanan kişilere, yakalama veya tutuklama sebepleri ve haklarındaki iddialar herhalde yazılı ve bunun hemen mümkün olmaması halinde sözlü olarak derhal, toplu suçlarda en geç hâkim huzuruna çıkarılıncaya kadar bildirilir.
Yakalanan veya tutuklanan kişi, tutulma yerine en yakın mahkemeye gönderilmesi için gerekli süre hariç en geç 48 saat ve toplu olarak işlenen suçlarda en çok dört gün içinde hâkim önüne çıkarılır. Kimse, bu süreler geçtikten sonra hâkim kararı olmaksızın hürriyetinden yoksun bırakılamaz. Bu süreler olağanüstü hal, sıkıyönetim ve savaş hallerinde uzatılabilir.
Kişinin yakalandığı veya tutuklandığı, yakınlarına derhal bildirilir. Tutuklanan kişilerin, makul süre içinde yargılanmayı ve soruşturma veya kovuşturma sırasında serbest bırakılmayı isteme hakları vardır. Serbest bırakılma ilgilinin yargılama süresince duruşmada hazır bulunmasını veya hükmün yerine getirilmesini sağlamak için bir güvenceye bağlanabilir.
Her ne sebeple olursa olsun, hürriyeti kısıtlanan kişi, kısa sürede durumu hakkında karar verilmesini ve bu kısıtlamanın kanuna aykırılığı halinde hemen serbest bırakılmasını sağlamak amacıyla yetkili bir yargı merciine başvurma hakkına sahiptir. Bu esaslar dışında bir işleme tâbi tutulan kişilerin uğradıkları zarar, tazminat hukukunun genel prensiplerine göre, Devletçe ödenir.
4. Özel Hayatın Gizliliği ve Korunması
Herkes, özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir. Özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamaz.
Hâkim kararı olmadıkça; yine bu sebeplere bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunla yetkili kılınmış merciin yazılı emri bulunmadıkça; kimsenin üstü, özel kâğıtları ve eşyası aranamaz ve bunlara el konulamaz. Yetkili merciin kararı yirmidört saat içinde görevli hâkimin onayına sunulur. Hâkim, kararını el koymadan itibaren kırksekiz saat içinde açıklar; aksi halde, el koyma kendiliğinden kalkar.
Herkes, kendisiyle ilgili kişisel verilerin korunmasını isteme hakkına sahiptir. Bu hak; kişinin kendisiyle ilgili kişisel veriler hakkında bilgilendirilme, bu verilere erişme, bunların düzeltilmesini veya silinmesini talep etme ve amaçları doğrultusunda kullanılıp kullanılmadığını öğrenmeyi de kapsar. Kişisel veriler, ancak kanunda öngörülen hallerde veya kişinin açık rızasıyla işlenebilir. Kişisel verilerin korunmasına ilişkin esas ve usûller kanunla düzenlenir. (2010 Değişikliği).
5. Konut Dokunulmazlığı
Kimsenin konutuna dokunulamaz. Usulüne göre verilmiş hâkim kararı olmadıkça; yine bu sebeplere bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunla yetkili kılınmış merciin yazılı emri bulunmadıkça; kimsenin konutuna girilemez, arama yapılamaz ve buradaki eşyaya el konulamaz. Yetkili merciin kararı yirmidört saat içinde görevli hâkimin onayına sunulur. Hâkim, kararını el koymadan itibaren kırksekiz saat içinde açıklar; aksi halde, el koyma kendiliğinden kalkar.
6. Haberleşme Hürriyeti
Herkes, haberleşme hürriyetine sahiptir. Haberleşmenin gizliliği esastır. Usulüne göre verilmiş hâkim kararı olmadıkça; yine bu sebeplere bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunla yetkili kılınmış merciin yazılı emri bulunmadıkça; haberleşme engellenemez ve gizliliğine dokunulamaz. Yetkili merciin kararı yirmidört saat içinde görevli hâkimin onayına sunulur. Hâkim, kararını kırksekiz saat içinde açıklar; aksi halde, karar kendiliğinden kalkar. İstisnaların uygulanacağı kamu kurum ve kuruluşları (örneğin MİT) kanunda belirtilir.
Özel hayatın gizliliği, konut dokunulmazlığı ve haberleşme hürriyeti için öngörülen “özel sınırlama sebepleri” şunlardır:
- Millî güvenlik - Genel sağlığın korunması
- Kamu düzeni - Genel ahlakın korunması
- Suç işlenmesinin önlenmesi - Başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması

7. Yerleşme Ve Seyahat Hürriyeti
Herkes, yerleşme ve seyahat hürriyetine sahiptir.
- Yerleşme hürriyeti, suç işlenmesini önlemek, sosyal ve ekonomik gelişmeyi sağlamak, sağlıklı ve düzenli kentleşmeyi gerçekleştirmek ve kamu mallarını korumak (Yerleşme hürriyetinin sınırlanmasında genel ahlak yoktur) amaçlarıyla kanunla sınırlanabilir.
- Seyahat hürriyeti, suç soruşturma ve kovuşturması sebebiyle ve suç işlenmesini önlemek amaçlarıyla sınırlanabilir. (genel sağlık sebebiyle seyahat hürriyeti sınırlanamaz)
Suç işlenmesini önlemek, hem yerleşme hem de seyahat hürriyetinin ortak bir sınırlama sebebidir.
Vatandaşın yurt dışına çıkma hürriyeti, ancak suç soruşturması veya kovuşturması sebebiyle hâkim kararına bağlı olarak sınırlanabilir (2010 Değişikliği). Vatandaş sınır dışı edilemez ve yurda girme hakkından yoksun bırakılamaz.
Bu hükümler uyarınca, vergi borcu gibi kamu alacaklarını ödememesi sebebiyle kişinin yurt dışına çıkmasına engel olunamaz.
Suç işlenmesinin önlenmesi, hem yerleşme hürriyetinin hem de seyahat hürriyetinin sınırlandırma sebebidir (ortak sınırlandırma sebebi).
8. Din ve Vicdan Hürriyeti
Herkes, vicdan, dinî inanç ve kanaat hürriyetine sahiptir. Din ve vicdan hürriyeti sınırsızdır. Devlet bütünlüğünü ve demokratik toplum düzenini ihlal etmemek (ve başkalarının hürriyetlerine müdahale etmemek kaydıyla), ibadet, dinî âyin ve törenler serbesttir. İbadet ve ayin hürriyeti ise Anayasanın 14. maddesi ile sınırlandırılmıştır. Din hürriyeti sınırsız iken; ibadet hürriyeti sınırsız değildir.
Kimse, ibadete, dinî âyin ve törenlere katılmaya, dinî inanç ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz; dinî inanç ve kanaatlerinden dolayı kınanamaz ve suçlanamaz.
Din ve ahlâk eğitim ve öğretimi Devletin gözetim ve denetimi altında yapılır. Din kültürü ve ahlâk öğretimi (din öğretimi değil, din kültürü ve ahlak öğretimi !!!) ilk ve orta-öğretim kurumlarında okutulan zorunlu dersler arasında yer alır. (1982 Anayasası ile ilk kez zorunlu hale getirilmiştir )
Bunun dışındaki din eğitim ve öğretimi ancak, kişilerin kendi isteğine, küçüklerin de kanunî temsilcisinin talebine bağlıdır.
Kimse, Devletin sosyal, ekonomik, siyasî veya hukukî temel düzenini kısmen de olsa, din kurallarına dayandırma veya siyasî veya kişisel çıkar yahut nüfuz sağlama amacıyla her ne suretle olursa olsun, dini veya din duygularını yahut dince kutsal sayılan şeyleri istismar edemez ve kötüye kullanamaz.
9. Düşünce Ve Kanaat Hürriyeti
Herkes, düşünce ve kanaat hürriyetine sahiptir. Her ne sebep ve amaçla olursa olsun kimse, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz; düşünce ve kanaatleri sebebiyle kınanamaz ve suçlanamaz.
10. Düşünceyi Açıklama Ve Yayma Hürriyeti
Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir. Bu hürriyet resmî makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar. Bu fıkra hükmü, radyo, televizyon, sinema veya benzeri yollarla yapılan yayımların izin sistemine bağlanmasına engel değildir.!!!
Burada düşünce ve kanaat hürriyeti değil bu hürriyetin radyo, tv, sinema ve benzeri yollarla yapılan yayımların izin sistemine tabi tutulması öngörülmektedir.
Bu hürriyetlerin kullanılması, millî güvenlik, kamu düzeni, kamu güvenliği, Cumhuriyetin temel nitelikleri ve Devletin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğünün korunması, suçların önlenmesi, suçluların cezalandırılması, Devlet sırrı olarak usulünce belirtilmiş bilgilerin açıklanmaması, başkalarının şöhret veya haklarının, özel ve aile hayatlarının yahut kanunun öngördüğü meslek sırlarının korunması veya yargılama görevinin gereğine uygun olarak yerine getirilmesi amaçlarıyla sınırlanabilir. Haber ve düşünceleri yayma araçlarının kullanılmasına ilişkin düzenleyici hükümler, bunların yayımını engellememek kaydıyla, düşünceyi açıklama ve yayma hürriyetinin sınırlanması sayılmaz.
Düşünceyi açıklama ve yayma hürriyetinin kullanılmasında uygulanacak şekil, şart ve usuller kanunla düzenlenir.
11. Bilim Ve Sanat Hürriyeti
Herkes, bilim ve sanatı serbestçe öğrenme ve öğretme, açıklama, yayma ve bu alanlarda her türlü araştırma hakkına sahiptir. Yayma hakkı, Anayasanın 1 inci, 2 nci ve 3 üncü maddeleri hükümlerinin değiştirilmesini sağlamak amacıyla kullanılamaz.!!!! Bu hüküm, yabancı yayınların ülkeye girmesi ve dağıtımının kanunla düzenlenmesine engel değildir.
12. Basın Ve Yayımla İlgili Hükümler
Basın hürriyeti: Basın hürdür, sansür edilemez. Basımevi kurmak izin alma ve malî teminat yatırma şartına bağlanamaz.
Devlet, basın ve haber alma hürriyetlerini sağlayacak tedbirleri alır.
Devletin iç ve dış güvenliğini, ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü tehdit eden veya suç işlemeye ya da ayaklanma veya isyana teşvik eder nitelikte olan veya Devlete ait gizli bilgilere ilişkin bulunan her türlü haber veya yazıyı, yazanlar veya bastıranlar veya aynı amaçla, basanlar, başkasına verenler, bu suçlara ait kanun hükümleri uyarınca sorumlu olurlar.
Tedbir yolu ile dağıtım hâkim kararıyla; gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunun açıkça yetkili kıldığı merciin emriyle önlenebilir. Dağıtımı önleyen yetkili merci, bu kararını en geç yirmidört saat içinde yetkili hâkime bildirir. Yetkili hâkim bu kararı en geç kırksekiz saat içinde onaylamazsa, dağıtımı önleme kararı hükümsüz sayılır.
Yargılama görevinin amacına uygun olarak yerine getirilmesi için, kanunla belirtilecek sınırlar içinde, hâkim tarafından verilen kararlar saklı kalmak üzere, olaylar hakkında yayım yasağı konamaz.
Süreli veya süresiz yayınlar, kanunun gösterdiği suçların soruşturma veya kovuşturmasına geçilmiş olması hallerinde hâkim kararıyla; Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünün, millî güvenliğin, kamu düzeninin, genel ahlâkın korunması ve suçların önlenmesi bakımından gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunun açıkça yetkili kıldığı merciin emriyle toplatılabilir. Toplatma kararı veren yetkili merci, bu kararını en geç yirmidört saat içinde yetkili hâkime bildirir; hâkim bu kararı en geç kırksekiz saat içinde onaylamazsa, toplatma kararı hükümsüz sayılır.
Süreli veya süresiz yayınların suç soruşturma veya kovuşturması sebebiyle zapt ve müsaderesinde genel hükümler uygulanır. Süreli ve süresiz yayınlar, suç unsuru niteliği taşıyor ise, bu yayınlara elkonulabilir veya bu yayınlar müsadere edilebilir.
Türkiye’de yayımlanan süreli yayınlar, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, Cumhuriyetin temel ilkelerine, millî güvenliğe ve genel ahlâka aykırı yayımlardan mahkûm olma halinde, mahkeme kararıyla geçici olarak kapatılabilir. Kapatılan süreli yayının açıkça devamı niteliğini taşıyan her türlü yayın yasaktır; bunlar hâkim kararıyla toplatılır.
Süreli ve süresiz yayın hakkı
- Süreli veya süresiz yayın önceden izin alma ve malî teminat yatırma şartına bağlanamaz.
- Süreli yayın çıkarabilmek için kanunun gösterdiği bilgi ve belgelerin, kanunda belirtilen yetkili mercie verilmesi yeterlidir. Bu bilgi ve belgelerin kanuna aykırılığının tespiti halinde yetkili merci, yayının durdurulması için mahkemeye başvurur.
- Süreli yayınların çıkarılması, yayım şartları, malî kaynakları ve gazetecilik mesleği ile ilgili esaslar kanunla düzenlenir. Kanun, haber, düşünce ve kanaatlerin serbestçe yayımlanmasını engelleyici veya zorlaştırıcı siyasal, ekonomik, malî ve teknik şartlar koyamaz. Süreli yayınlar, Devletin ve diğer kamu tüzelkişilerinin veya bunlara bağlı kurumların araç ve imkânlarından eşitlik esasına göre yararlanır.
Basın araçlarının korunması
- Kanuna uygun şekilde basın işletmesi olarak kurulan basımevi ve eklentileri ile basın araçları, suç aleti olduğu gerekçesiyle zapt ve müsadere edilemez veya işletilmekten alıkonulamaz (2004 Yılı Anayasa Değişikliği ile getirilmiş bir hükümdür).
Kamu tüzelkişilerinin elindeki basın dışı kitle haberleşme araçlarından yararlanma hakkı
- Kişiler ve siyasî partiler, kamu tüzelkişilerinin elindeki basın dışı kitle haberleşme ve yayım araçlarından yararlanma hakkına sahiptir. Bu yararlanmanın şartları ve usulleri kanunla düzenlenir.
Kanun, millî güvenlik, kamu düzeni, genel ahlâk ve sağlığın korunması sebepleri dışında, halkın bu araçlarla haber almasını, düşünce ve kanaatlere ulaşmasını ve kamuoyunun serbestçe oluşmasını engelleyici kayıtlar koyamaz.
Düzeltme ve Cevap Hakkı
Düzeltme ve cevap hakkı, ancak kişilerin haysiyet ve şereflerine dokunulması veya kendileriyle ilgili gerçeğe aykırı yayınlar yapılması hallerinde tanınır ve kanunla düzenlenir.
Düzeltme ve cevap yayımlanmazsa, yayımlanmasının gerekip gerekmediğine hâkim tarafından ilgilinin müracaat tarihinden itibaren en geç 7 gün içerisinde karar verilir.
13. Toplantı Hak Ve Hürriyetleri
- Dernek kurma hürriyeti
Herkes, önceden izin almaksızın dernek kurma ve bunlara üye olma ya da üyelikten çıkma hürriyetine sahiptir. Hiç kimse bir derneğe üye olmaya ve dernekte üye kalmaya zorlanamaz. Dernek kurma hürriyeti ancak, millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlâk ile başkalarının hürriyetlerinin korunması sebepleriyle ve kanunla sınırlanabilir.
Dernekler, kanunun öngördüğü hallerde hâkim kararıyla kapatılabilir veya faaliyetten alıkonulabilir. Ancak, millî güvenliğin, kamu düzeninin, suç işlenmesini veya suçun devamını önlemenin yahut yakalamanın gerektirdiği hallerde gecikmede sakınca varsa, kanunla bir merci, derneği faaliyetten men ile yetkilendirilebilir.!!! Bu merciin kararı, yirmidört saat içinde görevli hâkimin onayına sunulur. Hâkim, kararını kırksekiz saat içinde açıklar; aksi halde, bu idarî karar kendiliğinden yürürlükten kalkar.
Silahlı Kuvvetler ve kolluk kuvvetleri mensuplarına ve görevlerinin gerektirdiği ölçüde Devlet memurlarına kanunla dernek kurma hürriyetine sınırlamalar getirilebilir.
- Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı
Herkes, önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir.
Toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı ancak, millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlığın ve genel ahlâkın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması amacıyla ve kanunla sınırlanabilir.
14. Mülkiyet ve Miras Hakkı
Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir. Bu haklar, ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabilir. Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz.
Mülkiyet ve MİRAS birer İNSAN HAKKIDIR ve tek sınırlama sebebi de KAMU YARARI’dır.
Mülkiyet hakkı, 1961 Anayasası’nda, sosyal ve ekonomik hak ve ödevler arasında düzenlenmiş iken, 1982 Anayasası’nda, kişi hak ve ödevleri arasında düzenlenmiştir.
TEMEL HAK VE HÜRRİYETLERİN KORUNMASI
Hak arama hürriyeti: Herkes, meşrû vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir. Hak arama hürriyeti bakımından herhangi bir özel sınırlandırma sebebi düzenlenmemiştir.
Adil yargılanma hakkı, 2001 yılı değişikleri ile Anayasamıza girmiştir. Hiçbir mahkeme, görev ve yetkisi içindeki davaya bakmaktan kaçınamaz.
Kanunî Hâkim Güvencesi: Hiç kimse kanunen tâbi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz. Bir kimseyi kanunen tâbi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarma sonucunu doğuran yargı yetkisine sahip olağanüstü merciler kurulamaz.
SUÇ VE CEZALARA İLİŞKİN ESASLAR
- Kimse, işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanunun suç saymadığı bir fiilden dolayı cezalandırılamaz; kimseye suçu işlediği zaman kanunda o suç için konulmuş olan cezadan daha ağır bir ceza verilemez.
- Suç ve ceza zamanaşımı ile ceza mahkûmiyetinin sonuçları konusunda da kanunilik ve lehe kanun ilkesi uygulanır.
- Ceza ve ceza yerine geçen güvenlik tedbirleri ancak kanunla konulur.
- Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar, kimse suçlu sayılamaz. (masumiyet karinesi)
- Hiç kimse kendisini ve kanunda gösterilen yakınlarını suçlayan bir beyanda bulunmaya veya bu yolda delil göstermeye zorlanamaz.
- Kanuna aykırı olarak elde edilmiş bulgular, delil olarak kabul edilemez.
- Ceza sorumluluğu şahsîdir.
- Hiç kimse, yalnızca sözleşmeden doğan bir yükümlülüğü yerine getirememesinden dolayı özgürlüğünden alıkonulamaz. (2001 DEĞİŞİKLİĞİ)
- Ölüm cezası ve genel müsadere cezası verilemez. (2004 DEĞİŞİKLİĞİ)
- İdare, kişi hürriyetinin kısıtlanması sonucunu doğuran bir müeyyide uygulayamaz. Silahlı Kuvvetlerin iç düzeni bakımından bu hükme kanunla istisnalar getirilebilir.
- Uluslararası Ceza Divanına taraf olmanın gerektirdiği yükümlülükler hariç olmak üzere (2004 DEĞİŞİKLİĞİ ) vatandaş, suç sebebiyle yabancı bir ülkeye verilemez.
İSPAT HAKKI (2015 KPSS Sorusu)
Kamu görev ve hizmetinde bulunanlara karşı, bu görev ve hizmetin yerine getirilmesiyle ilgili olarak yapılan isnatlardan dolayı açılan hakaret davalarında, sanık, isnadın doğruluğunu ispat hakkına sahiptir.
Bunun dışındaki hallerde (diğer kişiler bakımından); ispat isteminin kabulü, ancak isnat olunan fiilin doğru olup olmadığının anlaşılmasında kamu yararı bulunmasına veya şikâyetçinin ispata razı olmasına bağlıdır.
TEMEL HAK VE HÜRRİYETLERİN KORUNMASINA İLİŞKİN TEMİNATLAR
Anayasa ile tanınmış hak ve hürriyetleri ihlâl edilen herkes, yetkili makama geciktirilmeden başvurma imkânının sağlanmasını isteme hakkına sahiptir.
Devlet, işlemlerinde, ilgili kişilerin hangi kanun yolları ve mercilere başvuracağını ve sürelerini belirtmek zorundadır. (2001 DEĞİŞİKLİĞİ)
Kişinin, resmî görevliler tarafından vâki haksız işlemler sonucu uğradığı zarar da, kanuna göre, Devletçe tazmin edilir. Devletin sorumlu olan ilgili görevliye rücu hakkı saklıdır.


SOSYAL VE EKONOMİK HAKLAR VE ÖDEVLER
1. Ailenin Korunması ve Çocuk Hakları (Çocuk Hakları Anayasa’ya 2010 Değişiklikleri ile girdi)
Aile, Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır. Devlet, ailenin huzur ve refahı ile özellikle ananın ve çocukların korunması ve aile planlamasının öğretimi ile uygulanmasını sağlamak için gerekli tedbirleri alır, teşkilâtı kurar.
Her çocuk, korunma ve bakımdan yararlanma, yüksek yararına açıkça aykırı olmadıkça, ana ve babasıyla kişisel ve doğrudan ilişki kurma ve sürdürme hakkına sahiptir. (2010 Değişikliği)
Devlet, her türlü istismara ve şiddete karşı çocukları koruyucu tedbirleri alır. (2010 Değişikliği)
2. Eğitim ve Öğrenim Hakkı Ve Ödevi
Kimse, eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamaz. Eğitim ve öğretim hürriyeti, Anayasaya sadakat borcunu ortadan kaldırmaz.
İlköğretim, kız ve erkek bütün vatandaşlar için zorunludur ve Devlet okullarında parasızdır. Eğitim ve öğretim kurumlarında sadece eğitim, öğretim, araştırma ve inceleme ile ilgili faaliyetler yürütülür. Bu faaliyetler her ne suretle olursa olsun engellenemez. Türkçeden başka hiçbir dil, eğitim ve öğretim kurumlarında Türk vatandaşlarına ana dilleri olarak okutulamaz ve öğretilemez. Eğitim ve öğretim kurumlarında okutulacak yabancı diller ile yabancı dille eğitim ve öğretim yapan okulların tâbi olacağı esaslar kanunla düzenlenir. Milletlerarası andlaşma hükümleri saklıdır.
3. Kamu Yararı
Anayasa’da kamu yararı başlığı altında şu hususlar düzenlenmiştir:
-Kıyılardan yararlanma
-Toprak mülkiyeti (Mülkiyet hakkı, kişi hak ve ödevleri içerisinde iken, toprak mülkiyeti sosyal ve ekonomik hak ve ödevler içerisinde düzenlenmiştir)
-Tarım, hayvancılık ve bu üretim dallarında çalışanların korunması
- Kamulaştırma
Devlet ve kamu tüzelkişileri; kamu yararının gerektirdiği hallerde, gerçek karşılıklarını peşin ödemek şartıyla, özel mülkiyette bulunan taşınmaz malların tamamını veya bir kısmını, kanunla gösterilen esas ve usullere göre, kamulaştırmaya ve bunlar üzerinde idarî irtifaklar kurmaya yetkilidir.
Kamulaştırma bedeli ile kesin hükme bağlanan artırım bedeli nakden ve peşin olarak ödenir. Ancak, şu hallerde taksitlendirme yapılabilir:
- Tarım reformunun uygulanması,
- Büyük enerji ve sulama projeleri,
- İskân projelerinin gerçekleştirilmesi,
- Yeni ormanların yetiştirilmesi,
- Kıyıların korunması ve turizm amacıyla kamulaştırma
Bu kamulaştırmaların bedellerinin ödenme şekli kanunla gösterilir. Kanunun taksitle ödemeyi öngörebileceği bu hallerde, taksitlendirme süresi beş yılı aşamaz; bu takdirde taksitler eşit olarak ödenir.
Kamulaştırılan topraktan, o toprağı doğrudan doğruya işleten küçük çiftçiye ait olanlarının bedeli, her halde peşin ödenir. Çiftçinin işlediği toprağın kamulaştırılmasında taksitle ödeme yoktur.
Taksitle ödemede ve herhangi bir sebeple ödenmemiş kamulaştırma bedellerinde kamu alacakları için öngörülen en yüksek faiz uygulanır.
- Devletleştirme Ve Özelleştirme:
Kamu hizmeti niteliği taşıyan özel teşebbüsler, kamu yararının zorunlu kıldığı hallerde devletleştirilebilir. Devletleştirme gerçek karşılığı üzerinden yapılır.
Devletin, kamu iktisadi teşebbüslerinin ve diğer kamu tüzelkişilerinin mülkiyetinde bulunan işletme ve varlıkların özelleştirilmesine ilişkin esas ve usuller kanunla gösterilir.
Devlet, kamu iktisadî teşebbüsleri ve diğer kamu tüzelkişileri tarafından yürütülen yatırım ve hizmetlerden hangilerinin özel hukuk sözleşmeleri ile gerçek veya tüzelkişilere yaptırılabileceği veya devredilebileceği KANUN ile belirlenir.
4. Çalışma Ve Sözleşme Hürriyeti
Herkes, dilediği alanda çalışma ve sözleşme hürriyetlerine sahiptir. Özel teşebbüsler kurmak serbesttir.
- Çalışma hakkı ve ödevi
Çalışma, herkesin hakkı ve ödevidir. Çalışma, hem hak hem de ödevdir.!!! (Siyasi hak ve ödevler altında düzenlenen –vatan hizmeti de- hem hak hem ödevdir)
Devlet, çalışanların hayat seviyesini yükseltmek, çalışma hayatını geliştirmek için çalışanları ve işsizleri korumak, çalışmayı desteklemek, işsizliği önlemeye elverişli ekonomik bir ortam yaratmak ve çalışma barışını sağlamak için gerekli tedbirleri alır.
- Çalışma şartları ve dinlenme hakkı
Kimse, yaşına, cinsiyetine ve gücüne uymayan işlerde çalıştırılamaz. Küçükler ve kadınlar ile bedenî ve ruhî yetersizliği olanlar çalışma şartları bakımından özel olarak korunurlar.
Dinlenmek, çalışanların hakkıdır. Ücretli hafta ve bayram tatili ile ücretli yıllık izin hakları mevcuttur ve şartları kanun ile düzenlenir.
5. Sendika Kurma Hakkı
Çalışanlar ve işverenler, üyelerinin çalışma ilişkilerinde, ekonomik ve sosyal hak ve menfaatlerini korumak ve geliştirmek için önceden izin almaksızın sendikalar ve üst kuruluşlar kurma, bunlara serbestçe üye olma ve üyelikten serbestçe çekilme haklarına sahiptir. Hiç kimse bir sendikaya üye olmaya ya da üyelikten ayrılmaya zorlanamaz.
Sendika kurma hakkı ancak, millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlâk ile başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması sebepleriyle ve kanunla sınırlanabilir.
Aynı iş kolunda birden fazla sendikaya üye olunamayacağına ilişkin hüküm 2010 Değişikliği ile kaldırılmış ve aynı iş kolundan birden fazla sendikaya üye olabilme imkanı getirilmiştir.
İşçi niteliği taşımayan kamu görevlilerinin bu alandaki haklarının kapsam, istisna ve sınırları gördükleri hizmetin niteliğine uygun olarak kanunla düzenlenir.
Sendika ve üst kuruluşlarının tüzükleri, yönetim ve işleyişleri, Cumhuriyetin temel niteliklerine ve demokrasi esaslarına aykırı olamaz.
6. Toplu İş Sözleşmesi, Grev Hakkı Ve Lokavt
İşçiler ve işverenler, karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumlarını ve çalışma şartlarını düzenlemek amacıyla toplu iş sözleşmesi yapma hakkına sahiptirler.
Toplu iş sözleşmesinin nasıl yapılacağı kanunla düzenlenir. Memurlar ve diğer kamu görevlileri, toplu sözleşme yapma hakkına sahiptirler. (2010 Değş.)
Toplu sözleşme yapılması sırasında uyuşmazlık çıkması halinde taraflar Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna başvurabilir. Kamu Görevlileri Hakem Kurulu kararları kesindir ve toplu sözleşme hükmündedir. (2010 Değişikliği)
Toplu sözleşme hakkının kapsamı, istisnaları, toplu sözleşmeden yararlanacaklar, toplu sözleşmenin yapılma şekli, usulü ve yürürlüğü, toplu sözleşme hükümlerinin emeklilere yansıtılması, Kamu Görevlileri Hakem Kurulunun teşkili, çalışma usul ve esasları ile diğer hususlar kanunla düzenlenir. (2010 Değişikliği)
7. Grev Hakkı Ve Lokavt
Toplu iş sözleşmesinin yapılması sırasında, uyuşmazlık çıkması halinde işçiler grev hakkına sahiptirler. Bu hakkın kullanılmasının ve işverenin lokavta başvurmasının usul ve şartları ile kapsam ve istisnaları kanunla düzenlenir. (Lokavt ilk kez 1982 Anayasası ile düzenlenmiştir).
Grev hakkı ve lokavt iyiniyet kurallarına aykırı tarzda, toplum zararına ve milli serveti tahrip edecek şekilde kullanılamaz.
Grev esnasında greve katılan işçilerin ve sendikanın kasıtlı veya kusurlu hareketleri sonucu, grev uygulanan işyerinde sebep oldukları maddi zararlardan sendikanın sorumlu olacağına dair hüküm 2010 Değişikliği ile kaldırılmıştır.
Grev ve lokavtın yasaklanabileceği veya ertelenebileceği haller ve işyerleri kanunla düzenlenir.
Grev ve lokavtın yasaklandığı hallerde veya ertelendiği durumlarda ertelemenin sonunda, uyuşmazlık Yüksek Hakem Kurulu’nca çözülür. Uyuşmazlığın her safhasında taraflar da anlaşarak Yüksek Hakem Kurulu’na başvurabilir. Yüksek Hakem Kurulu’nun kararları kesindir ve toplu iş sözleşmesi hükmündedir.
Yüksek hakem kurulunun kuruluş ve görevleri kanunla düzenlenir.
Siyasi amaçlı grev ve lokavt, dayanışma grevi ve lokavtı, genel grev ve lokavt, işyeri işgali, işi yavaşlatma, verimi düşürme ve diğer direnişlerin yapılmasını yasaklayan hüküm 2010 Değişikliği ile kaldırılmıştır.
Greve katılmayanların işyerinde çalışmaları, greve katılanlar tarafından hiç bir şekilde engellenemez.
8. Ücrette Adalet Sağlanması
Ücret emeğin karşılığıdır. Devlet, çalışanların yaptıkları işe uygun adaletli bir ücret elde etmeleri ve diğer sosyal yardımlardan yararlanmaları için gerekli tedbirleri alır.
Asgarî ücretin tespitinde çalışanların geçim şartları ile ülkenin ekonomik durumu da göz önünde bulundurulur. (2001 Değişikliği)
9. Sağlık, Çevre Ve Konut
Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir.
Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek Devletin ve vatandaşların ödevidir.
Devlet, herkesin hayatını, beden ve ruh sağlığı içinde sürdürmesini sağlamak; insan ve madde gücünde tasarruf ve verimi artırarak, işbirliğini gerçekleştirmek amacıyla sağlık kuruluşlarını tek elden planlayıp hizmet vermesini düzenler. Devlet, bu görevini kamu ve özel kesimlerdeki sağlık ve sosyal kurumlarından yararlanarak, onları denetleyerek yerine getirir.
Sağlık hizmetlerinin yaygın bir şekilde yerine getirilmesi için kanunla genel sağlık sigortası kurulabilir.
10. Konut Hakkı
Devlet, şehirlerin özelliklerini ve çevre şartlarını gözeten bir planlama çerçevesinde, konut ihtiyacını karşılayacak tedbirleri alır, ayrıca toplu konut teşebbüslerini destekler. Dikkat edilecek olur ise, konut hakkı sosyal ve ekonomik hak ve ödevler arasında düzenlenmiştir. Oysa konut dokunulmazlığı hakkı kişi hak ve ödevleri arasında düzenlenmiştir.
11. Gençlik Ve Spor
- Gençliğin korunması
Devlet, istiklâl ve Cumhuriyetimizin emanet edildiği gençlerin müsbet ilmin ışığında, Atatürk ilke ve inkılâpları doğrultusunda ve Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü ortadan kaldırmayı amaç edinen görüşlere karşı yetişme ve gelişmelerini sağlayıcı tedbirleri alır.
Devlet, gençleri alkol düşkünlüğünden, uyuşturucu maddelerden, suçluluk, kumar ve benzeri kötü alışkanlıklardan ve cehaletten korumak için gerekli tedbirleri alır.
- Sporun geliştirilmesi
Devlet, her yaştaki Türk vatandaşlarının beden ve ruh sağlığını geliştirecek tedbirleri alır, sporun kitlelere yayılmasını teşvik eder. Devlet başarılı sporcuyu korur. Spor federasyonlarının spor faaliyetlerinin yönetimine ve disiplinine ilişkin kararlarına karşı ancak zorunlu tahkim yoluna başvurulabilir. Tahkim kurulu kararları kesin olup bu kararlara karşı hiçbir yargı merciine başvurulamaz. (2011 Değişikliği ile getirilen hüküm)
12. Sosyal Güvenlik Hakları
A. Sosyal güvenlik hakkı
Herkes, sosyal güvenlik hakkına sahiptir. Devlet, bu güvenliği sağlayacak gerekli tedbirleri alır ve teşkilatı kurar. Sosyal güvenlik bakımından özel olarak korunması gerekenler:
a. Devlet, harp ve vazife şehitlerinin dul ve yetimleriyle, malûl ve gazileri korur ve toplumda kendilerine yaraşır bir hayat seviyesi sağlar.
b. Devlet, sakatların korunmalarını ve toplum hayatına intibaklarını sağlayıcı tedbirleri alır.
c. Yaşlılar, Devletçe korunur. Yaşlılara Devlet yardımı ve sağlanacak diğer haklar ve kolaylıklar kanunla düzenlenir.
d. Devlet, korunmaya muhtaç çocukların topluma kazandırılması için her türlü tedbiri alır.
e. Sosyal güvenlik bakımından özel olarak korunması gerekenler, harp ve vazife malulleri ile dul ve yetimleri, sakatlar, yaşlılar ve çocuklardır. KADINLAR bu sayılanlardan DEĞİLDİR.!
B. Yabancı ülkelerde çalışan Türk vatandaşları
Devlet, yabancı ülkelerde çalışan Türk vatandaşlarının aile birliğinin, çocuklarının eğitiminin, kültürel ihtiyaçlarının ve sosyal güvenliklerinin sağlanması, anavatanla bağlarının korunması ve yurda dönüşlerinde yardımcı olunması için gereken tedbirleri alır.
13. Tarih, Kültür Ve Tabiat Varlıklarının Korunması
Devlet, tarih, kültür ve tabiat varlıklarının ve değerlerinin korunmasını sağlar, bu amaçla destekleyici ve teşvik edici tedbirleri alır.
14. Sanatın ve Sanatçının Korunması
Devlet, sanat faaliyetlerini ve sanatçıyı korur. Sanat eserlerinin ve sanatçının korunması, değerlendirilmesi, desteklenmesi ve sanat sevgisinin yayılması için gereken tedbirleri alır.
15. Devletin İktisadî Ve Sosyal Ödevlerinin Sınırları
Devlet, sosyal ve ekonomik alanlarda Anayasa ile belirlenen görevlerini, bu görevlerin amaçlarına uygun öncelikleri gözeterek malî kaynaklarının yeterliliği ölçüsünde yerine getirir. (Anayasa m. 65).
Ancak, grev hakkı, toplu iş sözleşmesi yapma hakkı, ücretli izin hakkı ve sendika kurma hakkı mali kaynakların yeterliliği ölçütüne bağlı olmadığı kabul edilmektedir.
SİYASİ HAK VE ÖDEVLER
1. Türk vatandaşlığı
Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk’tür. Türk babanın veya Türk ananın çocuğu Türk’tür. Vatandaşlık, kanunun gösterdiği şartlarla kazanılır ve ancak kanunda belirtilen hallerde kaybedilir.
Hiçbir Türk, vatana bağlılıkla bağdaşmayan bir eylemde bulunmadıkça vatandaşlıktan çıkarılamaz. Vatandaşlıktan çıkarma ile ilgili karar ve işlemlere karşı yargı yolu kapatılamaz.
2. Seçme, Seçilme Ve Siyasî Faaliyette Bulunma Hakları
Vatandaşlar, kanunda gösterilen şartlara uygun olarak, seçme, seçilme ve bağımsız olarak veya bir siyasî parti içinde siyasî faaliyette bulunma ve halkoylamasına katılma hakkına sahiptir.
Seçimler ve halkoylaması; serbest, eşit, gizli, tek dereceli, genel oy, açık sayım ve döküm esaslarına göre, yargı yönetim ve denetimi altında yapılır. Ancak, yurt dışında bulunan Türk vatandaşlarının oy hakkını kullanabilmeleri amacıyla kanun, uygulanabilir tedbirleri belirler.
On sekiz yaşını dolduran her Türk vatandaşı seçme ve halkoylamasına katılma haklarına sahiptir.
Silah altında bulunan er ve erbaşlar ile askerî öğrenciler, taksirli suçlardan hüküm giyenler hariç ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlüler oy kullanamazlar.
Ceza infaz kurumları ve tutukevlerinde oy kullanılması ve oyların sayım ve dökümünde seçim emniyeti açısından alınması gerekli tedbirler Yüksek Seçim Kurulu tarafından tespit edilir ve görevli hâkimin yerinde yönetim ve denetimi altında yapılır.
Seçim kanunları, temsilde adalet ve yönetimde istikrar ilkelerini bağdaştıracak biçimde düzenlenir.
Seçim kanunlarında yapılan değişiklikler, yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir tam yıl ( 365 gün) içinde yapılacak seçimlerde uygulanmaz. (2001 DEĞİŞİKLİĞİ)
3. Siyasî Partilerle İlgili Hükümler
- Parti kurma, partilere girme ve partilerden ayrılma
Vatandaşlar, siyasî parti kurma ve usulüne göre partilere girme ve partilerden ayrılma hakkına sahiptir. Parti üyesi olabilmek için on sekiz yaşını doldurmuş olmak gerekir.
Siyasî partiler, demokratik siyasî hayatın vazgeçilmez unsurlarıdır. Siyasî partiler önceden izin almadan kurulurlar ve Anayasa ve kanun hükümleri içerisinde faaliyetlerini sürdürürler.
Siyasî partilerin tüzük ve programları ile eylemleri:
- Devletin bağımsızlığına, ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne,
- İnsan haklarına, eşitlik ve hukuk devleti ilkelerine, millet egemenliğine,
- Demokratik ve lâik Cumhuriyet ilkelerine aykırı olamaz;
- Sınıf veya zümre diktatörlüğünü veya herhangi bir tür diktatörlüğü savunmayı ve yerleştirmeyi amaçlayamaz;
- Suç işlenmesini teşvik edemez.
Hâkimler ve savcılar, Sayıştay dahil yüksek yargı organları mensupları, kamu kurum ve kuruluşlarının memur statüsündeki görevlileri, yaptıkları hizmet bakımından işçi niteliği taşımayan diğer kamu görevlileri, Silahlı Kuvvetler mensupları ile yükseköğretim öncesi öğrencileri siyasî partilere üye olamazlar.
Yükseköğretim elemanlarının siyasî partilere üye olmaları ancak kanunla düzenlenebilir. Kanun bu elemanların, siyasî partilerin merkez organları dışında kalan parti görevi almalarına cevaz veremez ve parti üyesi yükseköğretim elemanlarının yükseköğretim kurumlarında uyacakları esasları belirler.
Yükseköğretim öğrencilerinin siyasî partilere üye olabilmelerine ilişkin esaslar kanunla düzenlenir.
Siyasî partilere, Devlet, yeterli düzeyde ve hakça malî yardım yapar. Partilere yapılacak yardımın, alacakları üye aidatının ve bağışların tabi olduğu esaslar kanunla düzenlenir.
4. Kamu Hizmetlerine Girme Hakkı
- Hizmete girme: Her Türk, kamu hizmetlerine girme hakkına sahiptir. Hizmete alınmada, görevin gerektirdiği niteliklerden başka hiçbir ayırım gözetilemez.
- Mal bildirimi: Kamu hizmetine girenlerin mal bildiriminde bulunmaları ve bu bildirimlerin tekrarlanma süreleri kanunla düzenlenir. Yasama ve yürütme organlarında görev alanlar, bundan istisna edilemez.
5. Vatan Hizmeti (ASKERLİK)
Vatan hizmeti, her Türkün hakkı ve ödevidir. Bu hizmetin Silahlı Kuvvetlerde veya kamu kesiminde ne şekilde yerine getirileceği veya getirilmiş sayılacağı kanunla düzenlenir .
6. Vergi Ödevi
Herkes, kamu giderlerini karşılamak üzere, malî gücüne göre, vergi ödemekle yükümlüdür. (Bu ilkeye yer veren ilk belge Tanzimat Fermanı iken; bu ilkeyi düzenleyen ilk Anayasamız ise Kanun-u Esasi’dir.)
Vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımı, maliye politikasının sosyal amacıdır.
Vergi, resim, harç ve benzeri malî yükümlülükler kanunla konulur, değiştirilir veya kaldırılır.
Vergi, resim, harç ve benzeri malî yükümlülüklerin muaflık, istisnalar ve indirimleriyle oranlarına ilişkin hükümlerinde kanunun belirttiği yukarı ve aşağı sınırlar içinde değişiklik yapmak yetkisi Bakanlar Kuruluna verilebilir.
7. Dilekçe, Bilgi Edinme Ve Kamu Denetçisine Başvurma Hakkı
Vatandaşlar ve karşılıklılık esası gözetilmek kaydıyla Türkiye’de ikamet eden yabancılar kendileriyle veya kamu ile ilgili dilek ve şikâyetleri hakkında, yetkili makamlara ve Türkiye Büyük Millet Meclisine yazı ile başvurma hakkına sahiptir.
Kendileriyle ilgili başvurmaların sonucu, gecikmeksizin dilekçe sahiplerine yazılı olarak bildirilir.
HERKES (yabancılar dahil), bilgi edinme ve kamu denetçisine başvurma hakkına sahiptir. (2010 Değişikliği)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına bağlı olarak kurulan Kamu Denetçiliği Kurumu idarenin işleyişiyle ilgili şikâyetleri inceler. (2010 Değş.) Kamu Denetçiliği Kurumu, Anayasa’da, siyasi hak ve ödevler bölümünde düzenlenmiştir.
Kamu Başdenetçisi Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından gizli oyla dört yıl için seçilir. İlgili Kanun’a göre, bir dönem Başdenetçi veya denetçi olarak görev yapan bir kimse sadece bir dönem daha Başdenetçi veya denetçi seçilebilir.
Görevlerine başlarken Başdenetçi TBMM Genel Kurulu’nda, denetçiler ise Türkiye Büyük Millet Meclisi Dilekçe Komisyonu ile İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu üyelerinden oluşan Karma Komisyonda yemin ederler.
İlk iki oylamada üye tamsayısının üçte iki (367) ve üçüncü oylamada üye tamsayısının salt çoğunluğu (276) aranır. Üçüncü oylamada salt çoğunluk sağlanamazsa, bu oylamada en çok oy alan iki aday için dördüncü oylama yapılır; dördüncü oylamada en fazla oy alan aday seçilmiş olur.































1982 ANAYASASINDA TEMEL HAK VE HÜRRİYETLERİN SINIFLANDIRILMASI
Hakkın Türü Kapsamı Sınırlandırma Biçimi








Kişi Hak ve Ödevleri
(Negatif Statü Hakları) 1. Yaşama hakkı ve beden dokunulmazlığı
2. Zorla çalıştırma (Angarya) yasağı
3. Kişi hürriyeti ve güvenliği
4. Özel hayatın gizliliği ve korunması
5. Konut dokunulmazlığı
6. Haberleşme hürriyeti
7. Yerleşme ve seyahat hürriyeti
8. Din ve vicdan hürriyeti
9. Düşünce ve kanaat hürriyeti
10. Düşünceyi açıklama ve yayma (ifade) hürriyeti
11. Bilim ve sanat hürriyeti
12. Basın hürriyeti
13. Süreli ve süresiz yayın hakkı
14. Düzeltme ve cevap hakkı
15. Dernek kurma hürriyeti
16. Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı
17. Mülkiyet ve miras hakkı
18. İspat hakkı








Sadece KANUN ile





Sosyal ve Ekonomik Hak ve Ödevler
(Pozitif Statü Hakları) 1. Ailenin korunması ve çocuk hakları
2. Eğitim ve Öğrenim hakkı
3. Kamu yararı
4. Çalışma ve sözleşme hürriyeti
5. Toplu iş sözleşmesi, grev, sendika ve ücretli tatil hakkı ve lokavt
6.Adli Ücret hakkı
7. Sağlık, çevre ve konut hakkı
8. Gençliğin korunması ve sporun geliştirilmesi
9. Sosyal güvenlik hakkı
10. Tarih, kültür ve tabiat varlıklarının korunması hakkı
11. Sanatın ve sanatçının korunması





Kanun ve KHK



Siyasi Hak ve Ödevler
(Aktif Statü- Katılma- Hakları) 1. Vatandaşlık
2. Seçme, seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkı
3. Siyasi parti kurma hakkı
4. Kamu hizmetine girme hakkı
5. Vatan hizmeti
6. Vergi ödevi
7. Dilekçe, bilgi edinme ve Kamu Denetçisine Başvurma hakkı


Sadece Kanun ile































ANAYASA HUKUKU
KONU TESTİ 2
1. Aşağıdakilerden hangisi Anayasa’da sayılan kişinin hak ve ödevleri içerisinde yer almaz?
A- Düşünce ve kanaat hürriyeti
B- Düzeltme ve cevap hakkı
C- Süreli ve süresiz yayın hakkı
D- Eğitim ve öğrenim hakkı
E- Bilim ve sanat hürriyeti
2. Aşağıdaki hak ve hürriyetlerin gereğinin yerine getirilmesinde devlet mali kaynaklarının yetersizliğini gerekçe gösterebilir?
A- Sendika kurma hakkı
B- Grev hakkı
C- Sağlık hakkı
D- Toplu iş sözleşmesi yapma hakkı
E- Ücretli tatil hakkı
3. 1982 Anayasası’na göre, temel hak ve özgürlüklerin sınırlandırılmasıyla ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?
A) Temel hak ve özgürlükler, ancak Anayasa’nın ilgili maddelerinde belirtilen özel sınırlama sebeplerine dayanılarak sınırlandırılabilir.
B) Temel hak ve özgürlüklerin sınırlandırılmasında, bunların özüne dokunulamayacağı ilkesi, Anayasa’da açıkça düzenlenmiştir.
C) Temel hak ve özgürlükler, ancak Anayasa’da öngörülen genel sınırlandırma sebeplerine dayanılarak sınırlandırılabilir.
D) Yabancıların temel hak ve özgürlüklerinin sınırlandırılmasında, milletlerarası hukukun doğurduğu yükümlülüklerin dikkate alınması gerekir.
E) Ölçülülük ilkesi, Anayasa’nın ilgili hükmüne göre temel hak ve özgürlüklerin sınırlandırılması hususunda yapılacak tüm yasal düzenlemelerde dikkate alınması gereken temel bir ölçüttür.
4. 1982 Anayasası’nda güvence altına alınan “kişi hürriyet ve güvenliği” alanındaki uygulamalarla ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?
A) Suçluluğu hakkında kuvvetli belirti bulunan kişiler, ancak hâkim kararıyla tutuklanabilir.
B) Hâkim kararı olmadan yakalama, ancak suçüstü halinde veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde yapılabilir.
C) Kişinin yakalandığı veya tutuklandığı, yakınlarına derhal bildirilir.
D) Her ne sebeple olursa olsun hürriyeti kısıtlanan kişi, bu işlemlere karşı yetkili bir yargı merciine başvurma hakkına sahiptir.
E) Yakalanan veya tutuklanan kişi, tutulma yerine en yakın mahkemeye gönderilmesi için gerekli süre hariç en geç 7 gün ve toplu olarak işlenen suçlarda en çok 15 gün içinde hâkim önüne çıkarılır.
5. 1982 Anayasası’na göre, temel hak ve hürriyetlerin savaş, seferberlik, sıkıyönetim veya olağanüstü hallerdeki kullanım rejimiyle ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?
A) Savaş, seferberlik, sıkıyönetim veya olağanüstü hallerde temel hak ve hürriyetlerin kullanımına yönelik düzenlemeler yapılırken milletlerarası hukuktan doğan yükümlülükler ihlal edilemez.
B) Savaş, seferberlik, sıkıyönetim veya olağanüstü hallerde temel hak ve hürriyetlerin kullanımına yönelik düzenlemeler yapılırken “ölçülülük” ilkesine uyulması gerekir.
C) Savaş, seferberlik, sıkıyönetim veya olağanüstü hallerde dahi kimse zorla çalıştırılamaz; angarya yasaktır.
D) Savaş, seferberlik, sıkıyönetim veya olağanüstü hallerde dahi kimse din, vicdan, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz.
E) Savaş, seferberlik, sıkıyönetim veya olağanüstü hallerde dahi suç ve cezalar geçmişe yürütülemez; suçluluğu mahkeme kararı ile saptanıncaya kadar kimse suçlu sayılamaz.
6. 1982 Anayasası’na göre, ölüm cezasıyla ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur?
A) Anayasa’da sadece savaş suçları için ölüm cezasının verilebileceği öngörülmektedir.
B) Anayasa’da sadece terör suçları için ölüm cezasının verilebileceği öngörülmektedir.
C) Anayasa’da terör ve savaş suçları için ölüm cezasının verilebileceği öngörülmektedir.
D) Anayasa’da sadece ülkenin tümünde sıkıyönetim veya olağanüstü hâl varken, ölüm cezasının verilebileceği öngörülmektedir.
E) Anayasa’da ölüm cezasının verilemeyeceği öngörülmüş ve bu ceza hukuk sisteminden tümüyle çıkarılmıştır.
7. Aşağıdakilerden hangisi hukuk devletinin unsurlarından değildir?
A. İdarenin işlem ve eylemlerine karşı yargı yolunun açık olması.
B. Yasama işlemlerinin yargı denetimine tabi olması.
C. Yargının bağımsızlığı.
D. Temel hak ve hürriyetlerin güvence altına alınması.
E. Devlet başkanının halk tarafından seçilmesi.
8. 1. Her temel hak ve hürriyetin Anayasal sınırının yanında hakkın niteliğinden doğan doğal sınırları da vardır.
2. Anayasa’da her temel hak ve hürriyet için geçerli olan genel sınırlama sebepleri öngörülmüştür.
3. Temel hak ve hürriyetlerin sınırlanması kanun ile veya kanunun açıkça verdiği yetkiye dayanılarak yapılabilir.
4.1971 yılında 1961 Anayasasına giren genel sınırlama sebepleri 2004 yılında kaldırılmıştır.
5. 1982 Anayasasında her bir temel hak ve hürriyet için ilgili olduğu maddelerde özel sınırlama sebepleri öngörülmüştür.
Yukarıdakilerden hangisi/hangileri 1982 Anayasasının temel hak ve hürriyetlere ilişkin hükümleri arasında yer almaz?
A. 1-2-3 B.1-2-5 C. 3-4-5
D. 2-3-4 E. Sadece 5
9. Aşağıdakilerden hangisi 1982 Anayasası’nda yaşama hakkının dokunulmazlığına ilişkin istisnalardan birisi değildir?
A. Meşrû müdafaa hali
B. Yakalama ve tutuklama kararlarının yerine getirilmesi.
C. Bir tutuklu veya hükümlünün kaçmasının önlenmesi.
D. Bir ayaklanma veya isyanın bastırılması, sıkıyönetim ve olağanüstü haller.
E. Suç işlenmesinin önlenmesi.
10. Aşağıdaki durumlardan hangisinde yapılan çalışmalar zorla çalışmadır?
A. Tutukluların çalıştırılması.
B. Hükümlülerin çalıştırılması.
C. Olağanüstü hallerde vatandaşlardan istenildiği durumlar.
D. Ülke ihtiyaçlarının zorunlu kıldığı durumlarda vatandaşlık ödevi niteliğindeki bedeni ve fikri çalışmalar.
E. Öğrencilerin okul yapımında çalıştırılması.
11. Aşağıdakilerden hangisi tutuklamaya ilişkin anayasal ilkelerden değildir?
A. Tutuklamaya Hâkim veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde C. Savcısı karar verebilir.
B. Suçluluğu hakkında kuvvetli şüphe bulunan kimseler tutuklanabilir.
C. Tutuklama ancak kişilerin, kaçmalarını, delillerin yok edilmesini veya değiştirilmesini önlemek maksadıyla veya bunlar gibi tutuklamayı zorunlu kılan ve kanunda gösterilen diğer hallerde mümkündür.
D. Tutuklama sebepleri sözlü olarak derhal ve her halükarda yazılı olarak ilgili kişiye bildirilmek zorundadır.
E. Kişinin tutuklandığı yakınlarına derhal bildirilir.
12. Aşağıdakilerden hangisi Anayasa da yer alan kişi hak ve hürriyetleri içerisinde yer almaz?
A. Mülkiyet ve miras hakkı.
B. Zorla çalıştırma yasağı.
C. Eğitim hakkı.
D. Bilim ve sanat hürriyeti
E. Düzeltme ve cevap hakkı.
13. l. Silahlı kuvvetler mensupları
ll. Kolluk kuvveti mensupları
lll. Devlet memurları
Yukarıda sayılan kamu görevlilerinden hangileri için Anayasa da öngörülen dernek kurma hürriyeti sınırlanabilir?
A. Sadece l B. Sadece ll C. l ve ll
D. ll ve lll E. l, ll, lll
14. l. 1 Ocak 2010 tarihinde çıkan bir yasa ile yasanın kabul tarihinden 6 Ay öncesine kadar olan sürede işlenen fiillerin suç haline getirilmesi.
ll. Yönetmelik hükmü ile mal beyanında bulunmayan kimselere disiplin hapsi düzenlenmesi.
lll. Hakkında arama kararı olmaksızın bir kimsenin evinin aranması suretiyle cinayet silahının ele geçirilmesi ve şahsın bu delile dayanılarak mahkûm edilmesi.
lV. Borcunu ödemeyen kimsenin, borç miktarı kadar gün veya borcunu ödeyinceye kadar disiplin hapsine tabi tutulması.
V. Babasının yargılandığı davada 20 yaşındaki kimsenin tanıklıktan çekinmesi.
Yukarıdaki olaylardan hangisi, Anayasa da yer alan suç ve cezalara ilişkin esaslara aykırı bir uygulama/durumdur?
A. l, ll, lll B. I,ll, lll, lV C. Sadece V
D. lll, lV E. Hiçbiri
15. Aşağıdakilerden hangisi eğitim ve öğretim hakkına ilişkin Anayasal ilkelerden değildir?
A. Eğitim ve öğretim hürriyeti, Anayasaya sadakat borcunu ortadan kaldırmaz.
B. İlköğretim bütün vatandaşlar için zorunludur.
C. Eğitim öğretim faaliyetleri hiçbir şekilde engellenemez.
D. Türkçeden başka hiçbir dil, eğitim ve öğretim kurumlarında Türk vatandaşlarına ana dilleri olarak okutulamaz ve öğretilemez.
E. Eğitim ve öğretim kurumlarında yabancı dille eğitim ve öğretim yapılamaz.
16. Aşağıdaki durumlardan hangisinde yapılan kamulaştırmada, bedelin ödenmesi konusunda taksitlendirmeye gidilemez?
A. Büyük enerji ve sulama projeleri
B. Yeni orman yetiştirilmesi
C. Kıyıların korunması
D. Tarım reformu
E. Küçük çiftçiye ait toprağın büyük projeler kapsamında kamulaştırmasında.
17. Grev ve lokavtın yasaklandığı hallerde veya ertelendiği durumlarda ertelemenin sonunda, uyuşmazlığı çözecek olan makam aşağıdakilerden hangisidir?
A. İdari Yargı Mercileri
B. Yüksek Hakem Kurulu
C. Çalışma Bakanlığı
D. İlk derece mahkemesi olarak Danıştay
E. Görevli ve yetkili adli yargı mahkemeleri
18. Seçme, seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkına ilişkin olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A. Seçimler ve halkoylaması serbest, eşit, gizli, tek dereceli, genel oy, açık sayım ve döküm esaslarına göre, yargı yönetim ve denetimi altında yapılır.
B. Onsekiz yaşını dolduran her Türk vatandaşı seçme ve halkoylamasına katılma haklarına sahiptir.
C. Silah altında bulunan er ve erbaşlar ile askerî öğrenciler, taksirli suçlardan hüküm giyenler hariç ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlüler oy kullanamazlar.
D. Seçim kanunları, temsilde adalet ve yönetimde istikrar ilkelerini bağdaştıracak biçimde düzenlenir.
E. Seçim kanunlarında yapılan değişiklikler, yürürlüğe girdiği takvim yılı içinde yapılacak seçimlerde uygulanmaz.
19. Aşağıdakilerden hangisi siyasi partilere üye olabilir?
A. Lise öğrencisi B. Yargıtay Üyesi C. Astsubay
D. Öğretim Üyesi E. Memur
20. Karşılıklılık esası gözetilmek kaydıyla Türkiye’de ikamet eden yabancıların kullanabileceği Anayasa da açıkça yazılı olan hak aşağıdakilerden hangisidir?
A. Çalışma hakkı
B. Kamu hizmetine girme hakkı
C. Siyasi partiye üye olma hakkı.
D. Dilekçe hakkı
E. Vatandaşlığa girme hakkı.
CEVAP ANAHTARI
1.d 2.c 3.c 4.e 5.c 6.e 7.e 8.d 9.e 10.e
11.a 12.c 13.e 14.b 15.e 16.e 17.b 18.e 19.d 20.d

ANAYASA HUKUKU
KONU TESTİ 3
1. 1982 Anayasası’na göre, Türk vatandaşlığı ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?
A. Türk Devleti’ne vatandaşlık bağı ile bağlı herkes Türk’tür.
B. Türk babanın çocuğu Türk’tür.
C. Türk ananın çocuğu Türk’tür.
D. Hiçbir Türk vatandaşı, vatana bağlılıkla bağdaşmayan bir eylemde bulunmadıkça vatandaşlıktan çıkarılamaz.
E. Vatandaşlıktan çıkarma ile ilgili karar ve işlemlere karşı yargı yoluna başvurulamaz.
2. 1982 Anayasası’na göre, aşağıdakilerden hangisi siyasi partiler için getirilmiş yasaklardın biri değildir?
A. Yurt dışında teşkilatlanmak
B. Yabancı devletlerden maddi yardım almak.
C. Ticari faaliyetlerde bulunmak.
D. İnsan haklarına aykırı eylemlerde bulunmak.
E. Millet egemenliğine aykırı eylemlerde bulunmak.
3. Aşağıdakilerden hangisi hukuk devleti ilkesinin “olmazsa olmaz” unsurlarından birisi değildir?
A. Demokrasi
B. Kuvvetler ayrılığı
C. İdarenin yargısal denetimi
D. Yargı bağımsızlığı
E. Cumhuriyet
4. 1982 Anayasası’na göre, aşağıdakilerden hangisi hak ve aynı zamanda bir ödevdir?
A. Kamu hizmetlerine girme
B. Vergi
C. Siyasi faaliyette bulunma
D. Çalışma
E. Dilekçeyle başvurma
5. Aşağıdakilerden hangisi demokratik devlet ilkesinin unsurlarından biri değildir?
A. Seçimlerin serbest ve adil biçimde yapılması
B. Siyasi rekabet ve çoğulculuğun bulunması
C. Temel hak ve özgürlüklerin güvence altına alınması
D. Yürütme organının doğrudan halk tarafından seçilerek belirlenmesi
E. Farklı haber alma kaynaklarının var olması
6. 1982 Anayasası’na göre, aşağıdakilerden hangisi zorla çalıştırma yasağı sayılmayan hâllerden biri değildir?
A. Şekil ve şartları kanunla düzenlenmek üzere hükümlülük süreleri içindeki çalıştırmalar
B. Olağanüstü hâllerde vatandaşlardan istenecek hizmetler
C. Ülke ihtiyaçlarının zorunlu kıldığı alanlarda öngörülen vatandaşlık ödevi niteliğindeki beden çalışmaları
D. Şekil ve şartları kanunla düzenlenmek üzere tutukluluk süreleri içindeki çalıştırmalar
E. Mecburi hizmet yükümlülüğü altında bulunan kamu görevlilerinin mecburi hizmet süresi içinde hiç bir biçimde görevlerinden istifa edememeleri
7. Siyasi partilerin uymakla yükümlü oldukları yasaklarla ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?
A. Siyasi partiler ticari faaliyetlerde bulunamazlar.
B. Siyasi partiler sınıf veya zümre diktatörlüğünü yerleştirmeyi amaçlayamazlar.
C. Siyasi partilerin faaliyetleri, parti içi düzenlemeleri demokrasi ilkesine aykırı olamaz.
D. Siyasi partiler yurt dışında teşkilatlanıp faaliyette bulunamazlar.
E. Siyasi partiler, yabancı devletlerden uluslar arası kuruluşlardan ve Türk uyruğunda olmayan gerçek ve tüzel kişilerden maddi yardım alamazlar.
8. I. Kamu kurum ve kuruluşlarının memur statüsündeki görevlileri
II. Üniversite öğretim üyeleri
III. Hâkimler ve savcılar
IV. Yükseköğretim öğrencileri
V. Silahlı Kuvvetler mensupları
1982 Anayasası’na göre, yukarıdakilerden hangileri siyasi partilere üye olamaz?
A. I, III ve IV B. I, III ve V C. II, III ve V
D. II, IV ve V E. III, IV ve V
9. 1982 Anayasası’na göre, bir siyasi partinin Anayasa Mahkemesince temelli kapatılmasına sebep olan üyelerinin bir başka siyasi partinin kurucusu, üyesi, yöneticisi ve denetçisi olması hangi süre ile yasaklanmıştır?
A. 4 yıl
B. 5 yıl
C. 10 yıl
D. Ömür boyu
E. Bir yasama dönemi boyunca
10. 1982 Anayasası’nın aşağıdaki hükümlerinden hangisi, Anayasa’nın 67. maddesindeki “seçimlerin serbestliği ilkesi”nin Anayasa’da öngörülen bir istisnasıdır?
A. “Seçimler tek dereceli seçim esasına göre yapılır.” hükmü
B. “Seçimler gizli oy esasına göre yapılır.” hükmü
C. “Milletvekili genel ve ara seçimlerine iştiraki temin için kanunla para cezası dahil gerekli her türlü tedbir alınır.” hükmü
D. “Seçim kanunlarında yapılan değişiklikler, yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 1 yıl içinde yapılacak seçimlerde uygulanmaz.” hükmü
E. “Yurt dışında bulunan Türk vatandaşlarının oy hakkını kullanabilmeleri amacıyla kanun, uygulanabilir tedbirleri belirler.” Hükmü
11. Bir siyasi parti aşağıda sayılanlardan hangisini yapabilir?
A. Ticari faaliyet
B. Yurt dışından yardım alma.
C. Yurt içinden yardım alma.
D. Kapatılan bir siyasi partinin isim ve amblemini kullanma.
E. Temelli kapatılmış olsa da, siyasi yasaklılar dâhil edilmeksizin yeniden kurulabilme.
12. 1982 Anayasası’nın seçimlere ilişkin hükümleri ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A. Seçimlerin serbestliği ilkesi vardır fakat oy kullanma serbestisi yoktur.
B. Seçimler tek derecelidir.
C. Anayasa iki turlu seçimi yasaklamıştır.
D. Gizli oy, açık sayım döküm ilkesi geçerlidir.
E. Eşit oy ilkesi geçerlidir

13. I. Yetki
II. Konu
III. Amaç
Devletleştirme ve kamulaştırma işlemleri bakımından yukarıda yer verilen unsurlardan hangisi her iki işlem için de aynı niteliktedir?
A. I ve II
B. II ve III
C. Yalnız I
D. Yalnız III
E. I,II ve III
14. 1982 Anayasası’na göre devletleştirmeye ilişkin olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A. Ancak kamu hizmeti niteliği taşıyan teşebbüsler devletleştirilebilir
B. Devletleştirme, kamu yararının zorunlu kıldığı durumlarda yapılabilir.
C. Devletleştirme mutlaka kanun ile yapılmak zorundadır.
D. Devletleştirme, teşebbüsün gerçek karşılığı üzerinden yapılır.
E. Devletleştirme işleminin yargısal denetimi adliye mahkemeleri tarafından gerçekleştirilir.
15. Aşağıdakilerden hangisi kamulaştırmaya ilişkin olarak 1982 Anayasasında yer alan hükümlerden değildir?
A. Kamulaştırmanın ancak kamu yararının gerektirdiği hallerde yapılabilmesi.
B. Kamulaştırmanın ancak özel kişiler mülkiyetinde bulunan taşınmaz mallar bakımından söz konusu olabilmesi.
C. Taşınmaz üzerinde idari irtifak ya da kısmen kamulaştırmanın mümkün olabilmesi.
D. Kamulaştırma bedelinin taksitlendirilmesi halinde, kamulaştırma bedellerine devlet borçları için öngörülen en yüksek faizin uygulanması.
E. Kamulaştırma bedelinin ancak Anayasada sayılan hallerde taksitlendirilebilmesi.
16. I. Grev hakkı ve lokavt iyiniyet kurallarına aykırı tarzda, toplum zararına ve milli serveti tahrip edecek şekilde kullanılamaz.
II. Grev esnasında işçilerin ve sendikanın kasıtlı veya kusurlu hareketleri ile grev uygulanan işyerinde sebep oldukları maddi zararlardan sendikalar sorumludur.
III. Siyasi amaçlı grev ve lokavt, dayanışma grevi ve lokavt, genel grev ve lokavt, işyeri işgali, işi yavaşlatma, verimi düşürme ve diğer direnişler yapılamaz.
1982 Anayasası’na göre grev ve lokavt hakkına ilişkin olarak yukarıdakilerden hangisi/hangileri doğrudur?
A. I ve II B. II ve III C. Sadece I
D. I ve III E. Sadece III
17. I. T.B.M.M.’ye bağlıdır.
II. Kamu Baş Denetçisi TBMM tarafından gizli oy ile seçilir.
III. Kamu Baş Denetçisi idarenin işleyişiyle ilgili şikâyetleri inceler.
IV. Özel bir bütçesi ve ayrı bir tüzel kişiliği yoktur.
1982 Anayasasına göre, Kamu Baş Denetçiliğine ilişkin olaraka yukarıdakilerden hangisi doğrudur?
A. I, II ve IV B. II ve III C. II,III,IV
D. Sadece II E. I,II, III
18. 1982 Anayasasına göre vergi ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A. Vergi vermek ödev niteliğindedir.
B. Maliye politikasının sosyal amacı, vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılmasını sağlamaktadır.
C. Vergi, resim, harç ve benzeri yükümlülükler kanun ile konulur, değiştirilir veya kaldırılır.
D. Vergi, resim, harç ve benzeri yükümlülüklerin muaflık, istisnalar ve indirimleriyle oranlarına ilişkin hükümlerinde kanunun belirttiği yukarı ve aşağı sınırlar içinde değişiklik yapmak yetkisi Bakanlar Kurulu’na verilebilir.
E. Vergi, sosyal ve ekonomik haklar içerisinde düzenlenmiştir.
19. 1982 Anayasasına göre siyasi partilere ilişkin olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A. Siyasi partilerin kapatılması, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın açacağı dava üzerine Anayasa Mahkemesince kesin olarak karara bağlanır.
B. Bir siyasi partinin tüzüğü ve programının Anyasadaki ilkelere aykırı bulunması halinde temelli kapatma kararı verilir.
C. Yabancı devletlerden, uluslararası kuruluşlardan ve Türk uyruğundan olmayan gerçek ve tüzel kişilerden maddi yardım alan siyasi partiler temelli olarak kapatılır.
D. Temelli kapatılan bir parti, kapatma kararından 5 yıl geçtikten sonra yeniden kurulabilir.
E. Anayasa Mahkemesi, temelli kapatma yerine dava konusu fiillerin ağırlığına göre ilgili siyasi partinin Devlet yardımından kısmen veya tamamen yoksun bırakılmasına karar verilebilir.
20. 1982 Anayasası’na göre, aşağıdaki haklardan hangisinin kullanılmasında devletin pozitif bir yükümlülüğü bulunmamaktadır?
A. Ücrette adaletin sağlanması
B. Sağlık, çevre ve konut hakkı
C. Sporun geliştirilmesi
D. Çalışma hakkı
E. Seçme ve seçilme hakkı
21. Aşağıdaki konulardan hangisi bakımından Kamu Denetçiliği Kurumu’nun görev alanı dışında değildir?
A. Yasama yetkisinin kullanılmasına ilişkin kararlar
B. Bakanlıklar tarafından yapılan işlemler
C. Yargı yetkisinin kullanılmasına ilişkin kararlar
D. Türk Silahlı Kuvvetlerinin sırf askeri nitelikteki faaliyetleri
E. Cumhurbaşkanı’nın tek başına yaptığı işlemler

CEVAP ANAHTARI
1.e 11.c 21, b
2.a 12.c
3.e 13.d
4.d 14.e
5.d 15.d
6.e 16.c
7.d 17.e
8.b 18.e
9.b 19.d
10.c 20.e
DEMOKRATİK REJİMİN TEMEL UNSURLARI
Demokratik rejim denince akla ilk gelen seçim ikinci gelen ise siyasi partilerdir.
SERBEST SEÇİMLER
Vatandaşların hiçbir baskı ve zorlama altında kalmadan oy kullanabilmesi ve oy kullanmanın mecburiyet haline getirilmemesidir. Seçimlerin serbestliği ilkesi hukukumuzda mevcut iken SERBEST OY ilkesi yoktur. Oy kullanmak ZORUNLUDUR.
Oy kullanmayanlar hakkında seçim kurulları tarafından idari yaptırım tedbir olarak para cezasına hükmedilir. (Bu hüküm seçimlerin serbestliğinin istisnası olarak kabul edilmektedir.
- Eşit Oy: Her seçmenin tek bir oya sahip olmasını anlatır.
- Genel Oy: Servet vergi öğrenim durumu ve cinsiyet gibi sınırlamalar olmaksızın bütün vatandaşların oy hakkına sahip olmasıdır.
- Tek Dereceli Seçim: Tek dereceli seçimde seçmenler temsilcilerini doğrudan seçerler. İki dereceli seçimde ise, seçmenler önce ikinci seçmenleri seçerler ve daha sonra bu seçilen kimseler de temsilcileri seçerler.
Anayasamız TEK DERECELİ SEÇİM sistemini öngörmüştür. Türkiye de İKİ DERECELİ SEÇİM YAPILAMAZ ve buna ilişkin bir yasa da yapılamaz. 1946 yılına kadar iki dereceli seçim uygulanmış daha sonra ilke kez 1946 seçimleri tek dereceli yapılmıştır. Tek dereceli seçim ilk kez 1961 Anayasası ile düzenlenmiştir.
Anayasa İKİ DERECELİ seçimi yasaklamıştır.
- Gizli oy ve Açık Sayım ve Döküm İlkesi:
1950 yılında gizli oy ve açık sayım ve döküm ilkeleri kabul edilmiştir. Gizli oy ilkesi 1961 ve 1982 Anayasalarında açıkça düzenlenmiştir. İlk kez 1876 Kanun-u Esasi GİZLİ OY ilkesine yer vermiştir.
- Demokratik Devlet;
Egemenliğin bir kişi, zümre veya sınıf tarafından belli sınıflar yararına kullanılmadığı, serbest veya genel seçimin iktidara gelmede ve iktidardan ayrılmada tek yol olarak kabul edildiği ve iktidarın bütün millet yararına kullanıldığı bir idare biçimidir.
- Oyun Gizliliği;
1950’de getirilmiştir, iradenin serbestçe ve her türlü baskıdan uzak kullanılmasıdır. (İlk kez Kanun-u Esasi de gizli oy ilkesi benimsenmiştir)
Seçmen Olamayacak Kimseler
18 yaşını tamamlamış olan her TÜRK seçimde ve halkoylamasında SEÇMEN olma hakkına sahiptir.
Ancak;
- Kısıtlı olanlar ve
- Kamu hizmetinden yasaklı olanlar seçmen olamazlar.
Oy Kullanamayacak Kimseler
- Silâhaltında bulunan erler, onbaşılar ve kıta çavuşları (Her ne sebeple olursa olsun, izinli bulunanlar da bu hükme tabidir)
- Askerî öğrenciler.
- Ceza infaz kurumlarında kasıtlı suçlardan hükümlü olarak bulunanlar. (tutuklular ve taksirli suçtan hüküm giyenler hariç)
- Yukarıda sayılan seçmen olamayacak kimseler de (kısıtlılar ve kamu hizmetinden yasaklılar) oy kullanamazlar.
Yurt Dışındaki Yaşayan Vatandaşların Oy Kullanabileceği Seçimler
Yurt dışında yaşayan vatandaşlar:
- Anayasa değişikliklerine ilişkin halkoylamasında,
- Cumhurbaşkanlığı seçiminde,
- Milletvekili genel seçimlerinde oy kullanma hakkına sahiptir.
Yurt dışında yaşayan vatandaşlar, mahalli idare seçimlerinde oy kullanamazlar. Ayrıca, milletvekili genel seçimlerinde de, bağımsız adaylara oy veremezler.
SEÇİMLERİN GENEL YÖNETİM VE DENETİMİ (Yüksek Seçim Kurulu)
Seçimler, yargı organlarının genel yönetim ve denetimi altında yapılır. (Bu hükme ilk kez 1961 Anayasında yer verilmiştir.)
Seçimlerin başlamasından bitimine kadar, seçimin düzen içinde yönetimi ve dürüstlüğü ile ilgili bütün işlemleri yapma ve yaptırma, seçim süresince ve seçimden sonra seçim konularıyla ilgili bütün yolsuzlukları, şikâyet ve itirazları inceleme ve kesin karara bağlama ve Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinin seçim tutanaklarını ve Cumhurbaşkanlığı seçim tutanaklarını kabul etme görevi Yüksek Seçim Kurulu’nundur. (YSK, Anayasa’da YASAMA başlığı altında düzenlenmiştir)
Yüksek Seçim Kurulunun kararları aleyhine başka bir merciye başvurulamaz. Kararları KESİNDİR.
Yüksek Seçim Kurulu yedi asıl ve dört yedek üyeden oluşur. Üyelerin altısı Yargıtay, beşi Danıştay Genel Kurullarınca kendi üyeleri arasından üye tamsayılarının salt çoğunluğunun gizli oyu ile seçilir. Bu üyeler, salt çoğunluk ve gizli oyla aralarından bir başkan ve bir başkanvekili seçerler.
Anayasa değişikliklerine ilişkin kanunların halkoyuna sunulması işlemlerinin genel yönetim ve denetimi de milletvekili seçimlerinde uygulanan hükümlere göre olur.
Anayasa değişikliklerine ilişkin kanunların halkoyuna sunulması, Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi, işlemlerinin genel yönetim ve denetimi de milletvekili seçimlerinde uygulanan hükümlere göre olur.
Yüksek Seçim Kurulu Anayasa m. 152 bağlamında bir MAHKEME DEĞİLDİR. İtiraz Yoluyla Bir kanunun iptali için Anayasa Mahkemesi’ne müracaat edemez.

B. SİYASİ PARTİLER
Siyasi partiler gerek anayasa da ve gerekse siyasi partiler kanununda düzenlenmiştir. Siyasi partiler siyasal ve demokratik sistemin vazgeçilmez unsurlarıdır.
Siyasi Partilerin Yasak Amaçları:
- Devletin bağımsızlığı, ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne,
- Milli egemenlik insan hakları eşitlik ve hukuk devletine aykırılık,
- Demokrasiye ve laik cumhuriyete aykırılık,
- Suç işlemeye teşvik,
- Kişi, zümre hâkimiyetini amaçlamak.
SİYASÎ PARTİLERİN UYACAKLARI ESASLAR
Siyasî partilerin faaliyetleri, parti içi düzenlemeleri ve çalışmaları demokrasi ilkelerine uygun olur. Bu ilkelerin uygulanması kanunla düzenlenir.
Siyasî partiler, ticarî faaliyetlere girişemezler.
Siyasî partilerin gelir ve giderlerinin amaçlarına uygun olması gereklidir. Bu kuralın uygulanması kanunla düzenlenir. Anayasa Mahkemesince siyasî partilerin mal edinimleri ile gelir ve giderlerinin kanuna uygunluğunun tespiti, bu hususun denetim yöntemleri ve aykırılık halinde uygulanacak yaptırımlar kanunda gösterilir. Anayasa Mahkemesi, bu denetim görevini yerine getirirken Sayıştay’dan yardım sağlar. Anayasa Mahkemesinin bu denetim sonunda vereceği kararlar kesindir.
Siyasî partilerin kapatılması, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının açacağı dava üzerine Anayasa Mahkemesince kesin olarak karara bağlanır.
Bir siyasî partinin tüzüğü ve programının Anayasadaki ilkelere aykırı bulunması halinde temelli kapatma kararı verilir.
Bir siyasî partinin Anayasa’da belirtilen (yasaklanan) aykırı eylemlerinden ötürü temelli kapatılmasına, ancak, onun bu nitelikteki fiillerin işlendiği bir odak haline geldiğinin Anayasa Mahkemesince tespit edilmesi halinde karar verilir.
Bir siyasî parti, bu nitelikteki fiiller o partinin üyelerince yoğun bir şekilde işlendiği ve bu durum o partinin büyük kongre veya genel başkan veya merkez karar veya yönetim organları veya Türkiye Büyük Millet Meclisindeki grup genel kurulu veya grup yönetim kurulunca zımnen veya açıkça benimsendiği yahut bu fiiller doğrudan doğruya anılan parti organlarınca kararlılık içinde işlendiği takdirde, söz konusu fiillerin odağı haline gelmiş sayılır.
Anayasa Mahkemesi, yukarıdaki fıkralara göre temelli kapatma yerine, dava konusu fiillerin ağırlığına göre ilgili siyasî partinin Devlet yardımından kısmen veya tamamen yoksun bırakılmasına karar verebilir.
Temelli kapatılan bir parti bir başka ad altında kurulamaz.
Bir siyasî partinin temelli kapatılmasına beyan veya faaliyetleriyle sebep olan kurucuları dâhil üyeleri, Anayasa Mahkemesinin temelli kapatmaya ilişkin kesin kararının Resmî Gazetede gerekçeli olarak yayımlanmasından başlayarak beş yıl süreyle bir başka partinin kurucusu, üyesi, yöneticisi ve deneticisi olamazlar. BAĞIMSIZ aday ve milletvekili olabilirler. (2010 değişikliği öncesinde, siyasi partinin kapatılmasına beyan ve eylemleri ile sebep olan milletvekillerinin, milletvekilliği de sona eriyor idi. Ancak bu hüküm 2010 değişikliği ile kaldırıldı.)
Yabancı devletlerden, uluslararası kuruluşlardan ve Türk uyrukluğunda olmayan gerçek ve tüzelkişilerden maddî yardım alan siyasî partiler temelli olarak kapatılır. Bu halde, kapatma yerine, hazine yardımının kesilmesine karar verilemez. Kapatılan partinin ismi amblemi hiçbir şekilde kullanılamaz.
Partiler millete mal olmuş, işaret bayrak ve dini motifleri kullanamazlar.

Militan (Mücadeleci) Demokrasi Kavramı
Hürriyetçi demokrasiyi ortadan kaldırmayı amaçlayan akımlara meşru siyasal faaliyet alanını kapatmaktır. Siyasi parti kapatmaya ilişkin hükümler bir militan (mücadeleci) demokrasi aracıdır.
SİYASİ PARTİ KAPATMA DAVASI
Anayasa’ya göre, kapatma davası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı tarafından açılabilir .
Yüksek mahkeme kapatma davalarında ilk derece mahkemesi olarak, dava mahkemesi olarak görev yapar, kapatmaya ve devlet yaptırımının kesilmesine karar vermek için ANAYASA MAHKEMESİ Üyelerinin 2/3 çoğunluğunun oyu şarttır (2010 Değişikliği uyarınca, toplantıya katılan üyelerin -12 üye ile toplanabilir- 2/3 çoğunluğu, 8 Üyedir.)
Siyasi Partilere Hazine Yardımı
- Yüksek Seçim Kurulunca son milletvekili genel seçimlerine katılma hakkı tanınan ve 2839 sayılı Milletvekili Seçimi Kanununun 33. maddesindeki genel barajı (% 10) aşmış bulunan siyasi partilere ve milletvekili genel seçimlerde toplam geçerli oyların %3’ünden fazlasını alan siyasi partilere de Devlet yardımı yapılır. (2014 yılı Değişikliği)
- 2014 yılı Değişikliğine göre, geçerli oyların yüzde 3’ünden fazlasını alan siyasi partilere yardım, bu partilerin genel seçimlerde aldığı toplam geçerli oy esas alınarak kazandıkları oyla orantılı olarak yapılır. Bu fıkra uyarınca yapılacak yardım bir milyon Türk Lirasından az olamaz. Bunun için her yıl Maliye Bakanlığı bütçesine yeterli ödenek konulur. B. SEÇİMLER
YSK nüfus sayımından sonra 6 ay içinde seçmen listelerini yayınlar. Seçmen listeleri ile seçmenler ve seçmenlerin sayısı belirlenir. TBMM seçimleri 4 YILDA (2007 YILI DEĞİŞİKLİĞİ) bir yapılır .
Bir önceki seçimin yapıldığı tarihten itibaren dört yılın dolmasından önceki son Pazar günü oy verilir. Oy verme gününden geriye doğru hesaplanacak doksan günlük sürenin ilk günü seçimin başlangıç tarihidir.
Seçim Propagandası
Seçime katılan siyasi partiler ve bağımsız adaylar, seçim propaganda süresinin sona ermesine kadar, yazılı basında ilan ve reklam yoluyla veya internet sitesi açarak sözlü, yazılı veya görüntülü propaganda yapabilirler.
Vatandaşların, elektronik posta adreslerine gönderilecek mesajlarla, taşınabilir veya sabit telefonlarına sesli, görüntülü veya yazılı mesaj göndermek suretiyle propaganda yapılamaz. Ancak, siyasi partilerin kendi üyelerine gönderdiği sesli, görüntülü veya yazılı mesajlar her zaman serbesttir. (Siyasi Partiler Kanunu m. 55/B)
Propaganda için kullanılan el ilanları ve diğer her türlü matbuat üzerinde Türk Bayrağı ve dini ibareler bulundurulması yasaktır. Siyasi partiler ve adayların yapacakları propagandalarda Türkçe kullanılması esastır. (Siyasi Partiler Kanunu m. 58.- 2010 yılı Değişikliği-). Kanun sadece esas (kural) olarak Türkçe kullanılmasını düzenlendiğinden, Türkçe den başka dillerde de seçim propagandası yapılabilir.
Türkiye’de her il kural olarak bir seçim çevresidir. Ancak, İstanbul 3, Ankara ve İzmir ise iki seçim çevresine bölünmüştür.
Milletvekili Seçim Kanunu’na göre: Çıkaracağı milletvekili sayısı 18'e kadar olan iller, bir seçim çevresi sayılır. Çıkaracağı milletvekili sayısı 19'dan 35'e kadar olan iller iki, 36 ve daha fazla olan iller üç seçim çevresine bölünür. Seçim çevrelerinin sınırlarını ise, Yüksek Seçim Kurulu belirler.
Seçim kanunlarında yapılan değişiklikler, değişiklik yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 1 yıl (Takvim yılı değil; bir tam yıl) içinde yapılacak seçimlerde uygulanmaz. (2001 değişikliği )
SEÇİMLERİN YENİLENMESİ
Türkiye Büyük Millet Meclisinin seçimleri dört yılda bir yapılır. (2019 yılındaki seçimle birlikte, seçimler 5 yılda bir yapılacak). Meclis, bu süre dolmadan seçimin yenilenmesine karar verebileceği gibi,
Anayasada belirtilen şartlar altında Cumhurbaşkanınca verilecek karara göre de seçimler yenilenir.
Süresi biten milletvekili yeniden seçilebilir. Yenilenmesine karar verilen Meclisin yetkileri, yeni Meclisin seçilmesine kadar sürer.
Seçimleri yenileme yetkisi TBMM’ne ve Cumhurbaşkanı’na aittir .
Halen yürürlükte olan hükme göre, Cumhurbaşkanı seçimlerin yenilenmesine karar verdiğinde; gereğince seçimlerin yenilenmesine karar verildiğinde Bakanlar Kurulu çekilir ve Cumhurbaşkanı geçici Bakanlar Kurulunu kurmak üzere bir Başbakan atar.
Geçici Bakanlar Kuruluna, Adalet, İçişleri ve Ulaştırma bakanları Türkiye Büyük Millet Meclisindeki veya Meclis dışındaki bağımsızlardan olmak üzere, siyasi parti gruplarından, oranlarına göre üye alınır.
ARA SEÇİM
(Her Hangi Bir Nedenle Boşalan Tbmm Üyelikleri İçin Yapılır!!!)
Ara Seçime İlişkin Genel Kurallar:
- Genel seçimlerden 30 ay geçmeden ara seçim yapılamaz,
- Ara seçim her seçim döneminde bir defa yapılır,
- TBMM nin %5 i boşalırsa 3 Ay içinde ara seçime TBMM karar verir (seçimin tarihini de TBMM belirler).
- Genel seçimleri 1 Yıl kala ara seçim yapılamaz.
İstisna 1: TBMM üyeliğinin %5 inin boşalması halinde genel seçimlerden 30 ay geçmese bile ara seçim yapılmak zorundadır. Ayrıca her %5 lik boşalma durumunda ara seçim yapılmak zorundadır (Ara seçimin 1 kez yapılacağı kuralının istisnası).
Ancak Genel Seçimlere 1 yıl kala TBMM üyeliklerinin %5 i boşalmış olur ise ARA SEÇİM YAPILAMAZ.
İstisna 2: 2002 yılı Anayasa Değişikliği uyarınca; Bir ilin veya seçim çevresinin TBMM de üyesi kalmaz ise Genel seçimlerden sonra 30 AY geçmemiş olsa bile, Genel Seçimlere 1 Yıl dan az kalmış olsa bile boşalmayı takip eden 90 gün sonraki ilk Pazar günü ARA SEÇİM YAPILIR.
Savaş sebebiyle seçimler 1 Yıl geri bırakılabilir. Her iki halde de bu kararları 48 saat içinde Bakanlar Kurulu duyurur.
TEMSİL
Milletvekilleri seçildikleri bölgeyi değil bütün milleti temsil eder. (İlk kez 1876 Kanun-u Esasi de yer almıştır ve bütün anayasalarımızın ortak hükmüdür).
Milletvekillerinin seçilmesinden sonra Millet tarafından geri çağrılması (geri çağırma) ya da seçmenlerin milletvekillerine emir ve talimat vermesi anlamına gelen emredici vekalet yoktur.
Ayrıca, partisinden istifa eden milletvekilinin milletvekilliği sıfatı düşmez.
Milletvekilliği sıfatı il seçim kurulu tarafından seçim tutanağı düzenlendiği anda kazanılır. Yemin etme göreve başlamak için bir şarttır. Sıfat yeminden önce kazanılır. Yemin etmeden önce milletvekili dokunulmazlığa sahiptir.
Yemin etmeyen milletvekili göreve başlamış sayılamayacağından şu işlemleri yapamaz:
- TBMM Komisyonlarında çalışmalara katılamaz,
- Kanun teklif edemez,
- TBMM Genel Kurulu’ndaki oylamalara katılamaz (oy kullanamaz),
- Göreve başlamış sayılamayacağı için aylık ve ödeneklerini alamaz.
Nüfusu az olan illerin, -nüfusları yeterli olmasa da- en az 2 milletvekili ile temsil edilmesine ilişkin kanun hükmü Anayasa Mahkemesi tarafından (Şubat 2011 de) “temsilde adalet” ilkesine aykırı bulunarak iptal edilmiştir.
1982 ANAYASASINDA MİLLETVEKİLLİĞİ
Milletvekilliği Seçiminde Sistemler
Karma Liste; seçmen çeşitli partilerin adaylarını ve bağımsız partilerin adaylarını birleştirerek bir liste yapar ya da bir partinin listesinden bir ismi alarak başka bir partini listesine ekler,
Blok Liste; aday listesini parti belirler, seçmen bu listeyi değiştiremez.
Tercihli Liste; seçmen karma liste yapamaz ancak seçtikleri parti listesindeki adayların sırasını değiştirebilir.
Seçim Kanunu’na göre, Türkiye deki genel seçim sistemi, artık oy bırakmayan % 10 ülke barajlı D’hont sistemidir. Seçim sistemi, Anayasa’da düzenlenmemiştir. Bu konuda Anayasa, sadece, seçim sisteminin temsilde adalet ve yönetimde istikrar ilkeleri bağdaştırılarak yasa koyucu tarafından belirlenmesine dair hüküm getirmiştir.








1982 ANAYASASI’NDA KUVVETLER
(DEVLET FONKSİYONLARI)
A. YASAMA
Yasama 550 milletvekilinden oluşur. (2017 Referandumundan sonraki ilk seçim takviminin başladığı tarihte bu sayı 600 olarak uygulanacaktır).
Yasama yetkisi; meclisin kanun yapma ve karar alma yetkisidir. Yasama fonksiyonu bağlamında iki temel ilke vardır. Bunlar; yasamanın genelliği ve yasamanın asliliğidir.
Yasamanın Genelliği: Anayasaya aykırı olmamak kaydıyla her konunun TBMM tarafından dilediği kadar ayrıntılı düzenlenebilmesidir. Yasama yetkisi meclise aittir. Bu yetki devredilemez.
Yasamanın Asliliği: Meclisin bir konuyu doğrudan doğruya düzenleyebilmesi demektir.
Kanun ve kanun gücüne eşdeğer işlem yapma yetkisi devredilemez. Oysa olağan KHK’lar için bir yetki devri (yetki kanunu) gerekmektedir. Bu nedenle, KHK lar idarenin diğer tasarrufları gibi İdari Yargının değil de Anayasa Yargısının denetimine tabidir .
1982 Anayasası’nda Milletvekilliği (2015 KPSS Sorusu)
Milletvekili Seçilebilmenin Şartları:
- En az ilkokul mezunu olmak.
- 18 yaşını (2017 DEĞİŞİKLİĞİ) bitirmiş olmak,
- Kısıtlı olmamak,
- Kamu hizmetinden yasaklı olmamak
- Taksirli suçlar hariç kasıtlı suçlardan toplamda 1 yıldan fazla hüküm giymemiş olmak,
- Askerlikle ilişiği olmamak, (2017 DEĞİŞİKLİĞİ)
- Yasaklı olmamak,
- AFFA UĞRAMIŞ OLSA BİLE; zimmet, ihtilâs, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı suçlarla, kaçakçılık, resmî ihale ve alım satımlara fesat karıştırma, Devlet sırlarını açığa vurma, terör eylemlerine katılma ve bu gibi eylemleri tahrik ve teşvik suçlarından biriyle hüküm giymiş olanlar milletvekili olamazlar.
Anayasa’ya göre, şu kimseler görevlerinden çekilmedikçe (istifa etmedikçe) milletvekili adayı olamazlar ve seçilemezler:
 Hâkimler ve savcılar, yüksek yargı organları mensupları,
 Yükseköğretim kurumlarındaki öğretim elemanları, Yükseköğretim Kurulu üyeleri,
 Kamu kurum ve kuruluşlarının memur statüsündeki görevlileri
 Yaptıkları hizmet bakımından isçi niteliği taşımayan diğer kamu görevlileri,
 Silahlı Kuvvetler personeli.
Milletvekilliği ile Bağdaşmayan İş ve İşlemler
Yasama Uyumsuzluğu (İmtizaçsızlığı): Milletvekillerinin herhangi bir yürütme görevini kabul etmemesi ve onların yürütmeye karşı tam bağımsız olmasını ifade eder. Bu bağlamda milletvekilliği ile bağdaşmayan işler Anayasa da sayılmıştır.
Anayasaya göre Milletvekilliğiyle bağdaşmayan işler:
- Devlet ve diğer kamu tüzel kişilerinde ve bunlara bağlı kuruluşlarda;
- Devletin veya diğer kamu tüzelkişilerinin doğrudan doğruya ya da dolaylı olarak katıldığı teşebbüs ve ortaklıklarda;
- Özel gelir kaynakları ve özel imkânları kanunla sağlanmış kamu yararına çalışan derneklerin ve Devletten yardım sağlayan ve vergi muafiyeti olan vakıfların, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ile sendikalar ve bunların üst kuruluşlarının ve katıldıkları teşebbüs veya ortaklıkların yönetim ve denetim kurullarında görev alamazlar, vekili olamazlar,
- Herhangi bir taahhüt işini doğrudan veya dolaylı olarak kabul edemezler,
- Temsilcilik ve hakemlik yapamazlar.
Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, yürütme organının teklif, inha, atama veya onamasına bağlı resmi veya özel herhangi bir işle görevlendirilemezler. Bir üyenin belli konuda ve altı ayı aşmamak üzere Bakanlar Kurulunca verilecek geçici bir görevi kabul etmesi, Meclisin kararına bağlıdır.
Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliği ile bağdaşmayan diğer görev ve işler kanunla düzenlenir.
Milletvekillerinin BAZI DAVALARDA AVUKATLIK YAPAMAYACAĞI Anayasa’da değil 3069 Sayılı Türkiye Büyük Millet Meclisi Üyeliği İle Bağdaşmayan İşler Hakkında Kanunda yer almaktadır. Bu kanuna göre, Devletin şahsiyetine karşı işlenen suçlar ile zimmet, ihtilas, irtikâp, kaçakçılık ve döviz suçları gibi Devletin maddi çıkarlarıyla ilgili davalarda Devlet aleyhine vekil (avukat) olamazlar. Ancak Avukatlık Kanunu’na göre, milletvekilliği avukatlıkla bağdaşmayan işlerden sayılmaktadır. Bu nedenle, milletvekillerinin avukatlık yapması 3069 sayılı Kanuna göre mümkün olsa da, bu alanda özel kanun niteliği taşıyan Avukatlık Kanunu’na göre mümkün değildir.
MİLLETVEKİLLERİNE VERİLEBİLECEK DİSİPLİN CEZALARI
TBMM İçtüzüğü’ne göre: Milletvekillerine verilebilecek disiplin cezaları şunlardır:
1. Uyarma
2. Kınama
3. Meclisten geçici olarak çıkarma (Meclisten geçici olarak çıkarma cezası, en çok üç birleşim için verilir).
Kınama cezasına çarptırılan milletvekilinin bir aylık ödenek ve yolluğunun üçte biri, Meclisten geçici olarak çıkarma cezasına çarptırılan milletvekilinin bir aylık ödenek ve yolluğunun üçte ikisi kesilir. Disiplin cezaları Bakanlar Kurulu üyeleri hakkında da uygulanır (2017 yılı değişikliği).
YASAMA SORUMSUZLUĞU (Mutlak Dokunulmazlık-Kürsü Dokunulmazlığı)
Yasama görevi sırasında kürsüde söylenen söz ve davranışlardır. Önemli olan eylemin ve düşünce açıklamasının meclis çalışmaları (Meclis binası içinde olması şart değildir) sırasında işlenmiş olmasıdır. Mutlak muaflıktır. Yasama sorumsuzluğu:
- Süreklidir,
- Ceza davlarına karşı mutlak koruma içerir,
- Meclisçe kaldırılamaz,
- Üyelik bitince soruşturulamaz,
Yasama sorumsuzluğu bakımından (mutlak sorumsuzluk) iki esas unsur vardır;- meclis çalışmaları sırasında (meclis kürsüsü ile sınırlı değildir) ve oy, söz veya düşünce açıklaması yoluyla işlenmelidir.
Ancak, Başkanlık Divanının teklifi üzerine Meclisce başka bir karar alınmış ve Meclis görüşmelerindeki konuların açıklanması yasaklanmış ise, bu halde görüşme içeriklerini meclis dışında açıklayan milletvekili yasama sorumsuzluğundan faydalanamaz.
Yasama sorumsuzluğu bir hukuka uygunluk nedeni olmadığından, milletvekilinin söz veya düşünce açıklamaları haksızlık niteliğini devam ettirir. Bu nedenle, yasama sorumsuzluğu ceza hukuku açısından “şahsi cezasızlık sebebi”dir. Yasama sorumsuzluğu kötüye kullanılmış ise, milletvekiline karşı tazminat davası da açılabilir.
YASAMA DOKUNULMAZLIĞI (Nispi/ Geçici Dokunulmazlık)
Milletvekillerini keyfi ve asılsız suç isnatlarından ve ceza kovuşturmalarından korur.
Seçimden önce veya sonra bir suç işlediği ileri sürülen vekil, meclis kararı olmadıkça tutulamaz, sorguya çekilemez, tutuklanamaz, yargılanamaz. Mahkum olduğu bir ceza var ise, bu ceza vekillik sıfatı bitinceye kadar geriye bırakılır.
Ancak ağır cezayı gerektiren bir suçüstü hali ve soruşturmaya secimden önce başlanmak şartıyla ANAYASA m. 14’te yer alan durumlarda milletvekilinin dokunulmazlığının kaldırılmasına gerek olmaksızın yargılanması mümkündür.
Yasama dokunulmazlığının diğer özellikleri:
- Nispi ve geçicidir çünkü hukuk davalarına karşı korunma sağlamaz,
- Hukuk davası açılmasına engel değildir,
- Üyelik süresince zamanaşımı işlemez.
TBMM de; siyasi partilerde yasama dokunulmazlığının kaldırılması ile ilgili oylamalarla ilgili karar (bağlayıcı grup kararı) alınamaz.
Dokunulmazlığın kaldırılmasında; anayasa, adalet karma komisyonlarında hazırlanan rapor genel kurulda okunur 10 gün içinde rapora itiraz edilebilir, itiraz edilmezse rapor kesinleşir. Vekil kendisini savunur veya savundurur. Dokunulmazlık, milletvekilinin kendisi istese dahi kalkmaz ancak meclis genel kurulu tarafından kaldırılır. Çünkü bu ayrıcalık için değil kamu yararı için konulmuş bir hükümdür. Dokunulmazlığı kaldırılan bir milletvekilinin, milletvekilliği devam eder. Ayrıca, dokunulmazlığı kaldırılan bir milletvekili, sadece dokunulmazlık hangi suç için kaldırılmış ise o suçtan yargılanabilir. Dokunulmazlığı kaldırılan bir milletvekili, yargılandığı sırada seçimler yenilense ve yeniden milletvekili seçilse, dokunulmazlığın TEKRAR KALDIRILMASI GEREKİR. Dokunulmazlık adi çoğunluk (Karar Yeter sayısı) ile alınan bir T.B.M.M kararı ile kaldırılır. Özel bir çoğunluk aranmamıştır.
MİLLETVEKİLLİĞİNİN DÜŞMESİ
Milletvekilliğini Düşüren Sebepler:
1. İstifada, istifanın geçerliliğinin meclis başkanlık divanınca tespiti nden sonra Genel Kurulca karar verilir,
2. Kesin hüküm giyme halinde, kısıtlanmada, mahkeme kararında, kararın genel kurula bildirilmesiyle,
3. Milletvekilliği ile bağdaşmayan işlerde ısrar etmede ise, yetkili komisyon raporu genel kurulun gizli oyuyla normal karar yeter sayısı ile,
4. Devamsızlık nedeniyle, bir ayda 5 birleşim günü oturumlara katılmayan vekil ise, Meclis Başkanlık divanınca durumun tespiti ve genel kurulun üye tam sayısının salt çoğunun kararıyla,
5. Siyasi partinin kapatılmasına ilişkin dava sonucunda Anayasa Mahkemesinin kapatmaya söz eylem ve davranışlarıyla sebep olan vekillerle ilgili kararını resmi gazetede yayınlandığı gün TBMM başkanlığı durumu meclise sunar ve bilgi verip gereğini yapacağına ilişkin hüküm 2010 Anayasa Değişikliği ile kaldırılmıştır.
2010 Anayasa değişikliği ile birlikte, partisin temelli kapatılmasına neden olma hali milletvekilliğinin düşüren bir sebep değildir.
6. Cumhurbaşkanı seçilme ve ölüm halinde de, milletvekilliği kendiliğinden sona erer.
DÜŞME KARARININ DENETİMİ
Sadece istifa, devamsızlık, bağdaşmayan işte ısrar hallerinde karardan sonra 7 gün içinde ilgili milletvekili veya diğer bir milletvekili Anayasa kanun veya içtüzük hükümlerine aykırılık iddiasıyla iptal için Anayasa Mahkemesine başvurabilir.
Anayasa Mahkemesi iptal istemini 15 gün içinde kesin karar bağlar.
Mecliste siyasi partilerin dokunulmazlıkla ilgili oylamalarda meclis gruplarında görüşme yapıp karar alamazlar. (Siyasi saik etkisi kaldırılmak istenmiştir).
T.B.M.M. MECLİS BAŞKANLIĞI ve MECLİS BAŞKANLIK DİVANI
TBMM Başkanlık Divanı seçimi, TBMM’nin toplandığı günden itibaren (Meclis Başkanlığı adaylık süresi de dâhil) 5 gün içinde yapılır. Bu süre içerisinde, TBMM’yi Geçici Başkanlık Divanı idare eder.
Yasama döneminin birinci birleşiminin ilk oturumundan başlayarak Başkan seçilinceye kadar en yaşlı Milletvekili Geçici Başkanlık görevini yapar. İkinci derecede en yaşlı üye, Başkanvekilliği görevini yerine getirir. En geç altı milletvekili de, geçici olarak Katip Üyelik yaparlar.
Türkiye Büyük Millet Meclisinin Başkanlık Divanı, Meclis üyeleri arasından seçilen:
- Meclis Başkanı,
- Meclis Başkanvekilleri,
- Kâtip üyeler ve
- İdare Amirlerinden oluşur. (Bu kişilerin tamamı milletvekilidir.)
Başkanlık Divanı, Meclisteki siyasi parti gruplarının üye sayısı oranında Divana katılmalarını sağlayacak şekilde kurulur. Siyasi parti grupları TBMM Başkanlığı için aday gösteremezler.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlık Divanı için, bir yasama döneminde iki seçim yapılır. İlk seçilenlerin görev süresi iki yıldır, ikinci devre için seçilenlerin görev süresi ise o yasama döneminin sonuna kadar devam eder. (2010 Değişikliği)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkan adayları, Meclis üyeleri içinden, Meclisin toplandığı günden itibaren beş gün içinde, Başkanlık Divanına bildirilir.
TBMM Başkanlığı seçimi gizli oyla yapılır. Meclis Başkanlığı seçiminde:
- İlk iki oylamada TBMM nin 2/3 çoğunluğu aranır,
- Üçüncü oylamada TBMM nin salt çoğunluğu
- Dördüncü oylama üçüncü turda en çok oy alan aday arasında yapılır en fazla oy alan seçilir.
TBMM Başkanı’nın Görevleri:
- Cumhurbaşkanına vekâlet etmek,
- Tatilde 1/5 TBMM isteği ile veya kendiliğinden olağanüstü toplantıya çağırmak,
- Geçici Bakanlar Kurulu için siyasi partilerden üye tesbiti,
- Cumhurbaşkanı seçimin yenilenmesine karar vermesi halinde kendisine fikir belirtmek,
TBMM’NİN ÇALIŞMASINA İLİŞKİN TERİMLER
Yasama Dönemi: Türkiye Büyük Millet Meclisinin iki milletvekili genel seçimi arasındaki süre olup, bu süre 4 (Dört) YILDIR. (2019 yılı seçimlerinden sonra bu süre 5 yıl olacak).
Yasama Yılı: 1 Ekimde başlayıp 30 Eylül’de sona eren süredir.
Birleşim: Genel Kurulun belli bir gününde açılan toplantısıdır.
Oturum: Bir birleşimin (belli bir gündeki toplantının) ara ile bölünen kısımlarından her biridir.
SEÇİMLERDEN SONRA TBMM’NİN TOPLANMASI
Milletvekili genel seçimi kesin sonuçlarının Yüksek Seçim Kurulunca Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu Kanallarında ilanını takibeden beşinci gün saat 15.00 de Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu çağrısız olarak toplanır. Bu birleşimde önce milletvekillerinin andiçme töreni yapılır.
- Andiçme töreninde bulunmayan milletvekilleri, katıldıkları ilk birleşimin başında andiçerler.
- Andiçme, her milletvekilinin, Anayasa'daki metni kürsüden yüksek sesle okuması suretiyle olur.
- Ara seçimde milletvekili seçilenler, katıldıkları ilk birleşimin başında andiçerler.
- Milletvekilleri, seçim çevresi, soyadı ve adlarının alfabe sırasına göre andiçerler.
YASAMA DÖNEMİNDE TBMM’NİN TOPLANMASI (Yasama Yılının Başlaması)
Yasama dönemi içerisinde, Türkiye Büyük Millet Meclisi, her Ekim ayının birinci günü çağrısız toplanır.
TBMM’DE TATİL ve ARA VERME
TBMM en çok 3 ay tatil yapar ve yasama yılı içerisinde çalışmalarına 15 Günü geçmemek üzere ara verebilir.
Tatil, Türkiye Büyük Millet Meclisinin çalışmalarının belli bir süre ertelenmesidir. Danışma Kurulunun önerisi üzerine Genel Kurulca başka bir karar alınmadıkça Türkiye Büyük Millet Meclisi 1 Temmuz günü tatile girer. Bir yasama yılı içinde 3 Aydan fazla tatil yapılamaz.
Ara verme, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 15 günü geçmemek üzere çalışmalarını ertelemesidir. Türkiye Büyük Millet Meclisinin ara verme kararı alması, Danışma Kurulunun bu konudaki görüşü alındıktan sonra teklifi Genel Kurulca oylanması suretiyle olur.
TBMM’nin Tatil veya Ara Verme Süresi İçerisinde Toplantıya Çağrılması OLAĞANÜSTÜ TOPLANTIDIR.
T.B.M.M’ yi tatil veya ara verme halinde olağanüstü toplantıya çağırabilecek kişiler:
- TBMM nin 1/5 i,
- Bakanlar Kurulu,
- Meclis Başkanı,
- Cumhurbaşkanı, Meclisi toplantıya çağırabilir. İlgili konu görüşülmeden tatile devam edilemez.
Cumhurbaşkanı ve Meclis Başkanı doğrudan doğruya olağanüstü toplantıya çağırma yetkisine sahip iken; Bakanlar Kurulu, Cumhurbaşkanı aracılığıyla; TBMM’nin 1/5’i de TBMM Başkanı aracılığıyla olağanüstü toplantıya çağırma yetkisine sahiptir.
TBMM’NİN TOPLANTI VE KARAR YETER SAYISI
Toplantı Yeter Sayısı:
Meclis BÜTÜN İŞ VE İŞLEMLERİNDE üye tam sayısının 1/3ü (184) ile toplanır (2007 Değişikliği)
Karar yeter sayısı;
Anayasa da aksi belirtilmedikçe; toplantıya katılanların salt çoğunluğuyla karar alınır fakat bu sayı TBMM ni ¼’ inin bir fazlasından -139’dan- az olamaz.
ANAYASA GÖRE ÖZEL KARAR YETER SAYISI ARANAN HALLER
- Anayasa değişikliği iki tür oran vardır 2/3, 3/5
- Meclis Başkanı seçiminde ilk iki turda 2/3, üçüncü turda üye tam sayısının salt çoğunluğu (276), dördüncü turda üçüncü turda en çok oyu alan iki aday içerisinden en fazla oyu alan aday.
- Güvensizlik oyu ile hükümeti düşürme (göreve başlamak için katılanların salt çoğunluğu (adi çoğunluk), Bakanlar Kurulunun veya bir bakanın düşürülebilmesi ve Başbakan tarafından görev sırasında güven isteminin reddedilebilmesi, üye tamsayısının salt çoğunluğuyla (276) olur. (oylamada yalnız güvensizlik oyları sayılır.)
- Anayasa koyucu hükümetlerin kurulmasını kolaylaştırırken güvensizlik oyuyla yıkılmasını zorlaştırmıştır.
- Başbakan veya bir Bakan’ın Yüce Divan’a sevkinde TBMM nin salt çoğunluğu,
- Bakanın güvensizlik oyu ile düşürülmesi, TBMM nin salt çoğunluğu,
- Cumhurbaşkanının vatan ihanet ithamı ile Yüce Divan’a sevkinde TBMM nin ¾
- Genel ve özel afta TBMM nin 3/5
- TBMM Kamu Baş Denetçisi Seçimi (İlk iki oylamada üye tamsayısının üçte iki ve üçüncü oylamada üye tamsayısının salt çoğunluğu aranır. Üçüncü oylamada salt çoğunluk sağlanamazsa, bu oylamada en çok oy alan iki aday için dördüncü oylama yapılır; dördüncü oylamada en fazla oy alan aday seçilmiş olur.)
- Anayasa Mahkemesi’ne üye seçimi (Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yapılacak bu seçimde, her boş üyelik için ilk oylamada üye tam sayısının 2/3 ve ikinci oylamada üye tam sayısının salt çoğunluğu aranır. İkinci oylamada salt çoğunluk sağlanamazsa, bu oylamada en çok oy alan iki aday için üçüncü oylama yapılır; üçüncü oylamada en fazla oy alan aday üye seçilmiş olur)
TBMM NİN GİZLİ OY İLE YAPILMASI ZORUNLU OLAN YASAMA İŞLEMLERİ
1- Anayasa Değişikliklerinde maddelerin ve tümünün kabul edilmesi
2- Meclis Başkanını seçmek
3- Meclis soruşturması açılıp açılmayacağına karar vermek (2001 Yılı Anayasa değişikliği)
4- Yüce Divan a sevk için yapılan oylama (2001 yılı Anayasa Değişikliği)
5- Üyelikle bağdaşmayan görevde ısrar nedeniyle milletvekilliğinin düşürülmesi
6- Anayasa Mahkemesine üye seçme (3 üye seçimi)
7- Kamu Başdenetçisinin (Ombudsman) seçimi.(2010 Anayasa Değişikliği)
8- Sayıştay Başkanı’nın ve Sayıştay üyelerinin seçimi. (2010 Sayıştay Kanunu ile getirilen hüküm)
MECLİSTE SİYASİ PARTİ GRUPLARI
Siyasi parti grupları en az 20 milletvekilinden oluşur. Siyasi parti grupları şu açılardan önemlidir;
- Anayasa Mahkemesine iptal davası açmada,
- Meclis görüşmelerinde söz hakkı almada,
- Geçici Bakanlar Kuruluna üye vermede,
- Bütçe komisyonuna üye seçiminde,
- TBMM Başkanlık Divanı oluşumunda,
Anayasa’ya Göre Siyasi Parti Gruplarında Yapılması Yasak Olan İşler:
- Yasama dokunulmazlığının kaldırılması ile ilgili görüşme yapmak,
- Meclis Soruşturmasıyla ilgili görüşme yapmak,
- Meclis Başkanlığı için aday göstermek.
Ayrıca, Siyasi Partiler Kanunu’na göre de, Siyasi Parti Grupları veya Siyasi Partilerin diğer organları Bakanlar Kurulu’na seçilecek üyeleri belirleyemezler. (Siyasi Partiler Kanunu m. 28)
TBMM’NİN DÜZENLEME YAPMA YETKİSİ
TBMM iki şekilde düzenleme yapmaktadır. Bunlar; KANUN ve PARLAMENTO KARARI usulleridir. Bununla birlikte Anayasa’da, hangi işlemlerin kanun ile hangilerinin parlamento kararı ile yapılacağı konusunda açık bir hükme yer verilmemiştir.
İşlemin mahiyetine ve Anayasa’nın ilgili hükmüne göre bir ayrım yapılmaktadır. Örneğin; suç ve ceza ve ceza yerine geçen güvenlik tedbirlerinin konulması, memurların özlük hakları vs. hususların kanun ile düzenleneceği açıkça ifade olunmuştur.
A. KANUN
TBMM’nin kanun çıkarma alanı sınırlanmamıştır (yasamanın genelliği). TBMM den kanun adı altında ve kanunlara has usullerle çıkarılan her işlem kanundur. Çünkü Türk Anayasa Hukukunda kanun anlayışı Şekli Kanun anlayışıdır. Çıkarılan kanunun maddi niteliğine bakılmaksızın (kanun; soyut ve geneldir, kişilere özel olamaz), kanun sayılması esastır.
Özel Nitelikli (Şekli Nitelikte) Kanunlar
- Bütçe kanunu (Cumhurbaşkanı tarafından veto edilemez fakat Anayasa Mahkemesince iptal edilebilir. Bütçe kanununda KHK ile değişiklik yapılamaz)
- Kesin hesap kanunu
- Milletlerarası Anlaşmaların Uygun Bulunması Kanunu
- Bütçe ve kesin hesap kanunu şekli manada kanundur ve bu kanunlarda KHK ile değişiklik yapılamaz.
KANUNLARIN TEKLİF EDİLMESİ VE GÖRÜŞÜLMESİ
Kanun tasarı ve tekliflerinin Türkiye Büyük Millet Meclisinde görüşülme usul ve esasları İçtüzükle düzenlenir.
Kanun teklif etmeye Bakanlar Kurulu ve milletvekilleri yetkilidir. Bakanlar Kurulunun teklifine TASARI adı verilir. Ancak Bakanlar Kurulu Anayasa Değişikliği hakkında TASARI HAZIRLAYAMAZ. Anayasa Değişiklikleri mutlak surette TEKLİF şeklinde olmalıdır.
Kanun Teklifi reddedilirse 1 YIL geçmeden tekrar meclis gündemine getirilemez ve bir yasam döneminde kanunlaşamayan teklifler KADÜK olur.
KANUNLARIN CUMHURBAŞKANINCA YAYIMLANMASI
Cumhurbaşkanı, Türkiye Büyük Millet Meclisince kabul edilen kanunları on beş gün içinde yayımlar. Kanunlar ONAYLANMAZLAR. Kanun teklifi TBMM Genel Kurulunda kabul edildiği anda KANUNLAŞIR. Cumhurbaşkanı onaylama değil YAYIMLAMA yetkisine sahiptir.
Yayımlanmasını kısmen veya tamamen uygun bulmadığı kanunları, bir daha görüşülmek üzere, bu hususta gösterdiği gerekçe ile birlikte aynı süre içinde, Türkiye Büyük Millet Meclisine geri gönderir. Cumhurbaşkanı kısmen uygun bulmasa bile TAMAMEN geri gönderir.
Cumhurbaşkanınca kısmen uygun bulunmama durumunda, Türkiye Büyük Millet Meclisi sadece uygun bulunmayan maddeleri görüşebilir.
Türkiye Büyük Millet Meclisi, geri gönderilen kanunu aynen kabul ederse (kanunların aynen kabulü için herhangi bir çoğunluğa gerek yoktur. Basit çoğunluk yeterlidir. Bu nedenle, kanunların geri gönderilmesi “geciktirici veto”dur) . TBMM tarafından aynen kabul edilen kanun Cumhurbaşkanınca yayımlanır; Meclis, geri gönderilen kanunda yeni bir değişiklik yaparsa, Cumhurbaşkanı değiştirilen kanunu tekrar Meclise geri gönderebilir.


B. PARLAMENTO KARARI
Meclisin kanun dışındaki bütün işlemleri parlamento kararıdır. İçtüzük değişiklikleri de bir parlamento kararıdır. Kural olarak, parlamento kararlarına karşı, Anayasa Yargısı denetimi yoktur. Anayasal denetimin tek şartı meclisin usul saptırması yoluyla kanunla düzenlenebilecek bir alanda parlamento kararı ile düzenleme yapması durumunda yüksek mahkeme kendisini yetkili addeder ve yargısal denetimini yapar.
Türkiye Büyük Millet Meclisinin Karar (Parlamento Kararı) Biçiminde Yaptığı İşlemler
- Silahlı kuvvetlerin yurt dışında görevlendirilmesi
- Savaş ilanına karar vermek (Basit çoğunlukla karar verilir)
- Bir bakan veya Başbakanın Yüce Divan’a sevkine karar vermek
- Milletvekilliğinin düşürülmesine karar vermek
- İçtüzük değişikliği
- Dokunulmazlığın kaldırılmasına karar vermek
- Seçimlerin yenilenmesine TBMM, KARAR ya da KANUN biçiminde karar verebilir. Her ikisi yoluyla da seçimlerin yenilenmesine karar verebilir. (Seçimlerin savaş sebebiyle geriye bırakılması da parlamento kararı ile yapılır.)
- Cumhurbaşkanı başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulunun OHAL ve SIKIYÖNETİM İLANI KARARLARININ ONAYLANMASI.
- Anayasa Mahkemesi’ne 3 üye Seçimi (2010 Anayasa Değişikliği)
- Sayıştay Başkan ve üye seçimi (2010, Sayıştay Kanunu Değişikliği)
- Hâkimler ve Savcılar Kurulu’na 3 üye seçimi (2017 Değişikliği)
Parlamento kararları Meclis kararı adı altında Meclis Başkanı tarafından 15 gün içinde Resmi gazetede yayınlanır. Bu durum parlamentonun yöntemsel bağımsızlığının göstergesidir.
Bütün parlamento kararlarının Resmi Gazete’de yayınlanması zorunlu değildir. Hangi Parlamento kararlarının Resmi Gazete’de yayınlanacağına TBMM Başkanlık Divanı tarafından karar verilir.
KURAL olarak parlamento kararları anayasa yargısı denetimine tabi değil iken, istisna olarak 3 grup parlamento kararı Anayasa Mahkemesinin denetimine tabidir.
- İçtüzük değişikliği ve Eylemli İçtüzük Değişikliği ; iç tüzük fiilen ihlal edilerek, alınan Parlamento Kararları
- Milletvekilliğinin düşmesi kararı
- Dokunulmazlığın kaldırılması kararı
TBMM İÇTÜZÜĞÜ (İÇ TÜZÜK/ SESSİZ ANAYASA)
Her meclisin iç çalışma düzeni ve yöntemini kendisi belirler (Yöntemsel Bağımsızlık). Buna YÖNTEMSEL BAĞIMSIZLIK adı verilir. İÇTÜZÜK DE BİR PARLAMENTO KARARIDIR.
İçtüzük, sessiz Anayasa olarak adlandırılır. İktidar muhalefet ilişkileri açısından önemlidir. Bir konunun içtüzükle düzenlenebilmesi için o konunun meclisin çalışma alanı içinde olması gerekir. İçtüzüğe TBMM nin çalışma alanı dışındaki konularla ilgili hükümler konulamaz. İçtüzük Resmi Gazete de yayınlanmak zorundadır. İçtüzük, Cumhurbaşkanı tarafından onaylanmaz/imzalanmaz.
İçtüzük, sadece TBMM çalışma usullerini düzenleyen bir metindir (parlamento kararı). İçtüzük değişimi Resmi Gazete de yayınlanmasından itibaren 60 gün içinde dava edilebilir, bu dava Anayasa Mahkemesince görülecek olan esas ve şekil yönünden iptal davalarıdır. Hem şekil hem de esas bakımından dava süresi iç tüzüklerde 60 gündür.
TBMM’NİN YETKİLERİ
Türkiye Büyük Millet Meclisinin görev ve yetkileri:
- Kanun koymak, değiştirmek ve kaldırmak;
- Bakanlar Kurulunu ve bakanları denetlemek;
- Bakanlar Kuruluna belli konularda kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi vermek;
- Bütçe ve kesin hesap kanun tasarılarını görüşmek ve kabul etmek;
- Para basılmasına ve savaş ilanına karar vermek;
- Milletlerarası andlaşmaların onaylanmasını uygun bulmak,
- Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının beşte üç çoğunluğunun kararı ile genel ve özel af ilanına karar vermek;
- Anayasanın diğer maddelerinde öngörülen yetkileri kullanmak ve görevleri yerine getirmektir.
- Kalkınma planlarını onaylamak (Anayasa m. 166/3)
- Yurt dışına Asker gönderilmesine karar verme, (Normal karar yeter sayısı ile karar verilir)
TBMM’NİN YÜRÜTMEYİ DENETLEME YOLLARI
Soru, gensoru, meclis araştırması, meclis görüşmesi, genel görüşme yoluyla meclis denetim yapar.
1. SORU (2019 YILINDA YAZILI SORU HALİNE GELECEK)
Kısa gerekçesiz kişisel olmayan, özel hayatı ilgilendirmeyen başka kaynaktan kolayca öğrenilemeyen bir konuya ilişkin 100 kelimeyi geçmemek kaydıyla ilgili milletvekili veya bakan tarafından cevaplandırılması isteğiyle meclise verilen sorulardır. Üç birleşimde cevaplandırılmayan sorular yazılı soruya çevrilir. Sözlü sorular, 1 AY içerisinde; Yazılı sorular ise 15 günde cevaplandırılmalıdır.
2. GENEL GÖRÜŞME
Toplum ve devlet faaliyetleriyle ilgili bir konunun genel kurulda görüşülmesidir. Siyasi Parti grupları veya en az 20 milletvekilinin istemiyle olur.( ilk imza sahibi veya onun gösterdiği vekil istemi yapar)
3. MECLİS ARAŞTIRMASI
Belli bir konuda bilgi edinmek için yapılan incelemedir. Hükümet, siyasi parti grupları veya en az 20 milletvekili isteyebilir.
4. MECLİS SORUŞTURMASI (2015 KPSS Sorusu)
Başbakan veya bakanların görevleriyle ilgili CEZAİ SORUMLULUKLARININ araştırılmasını sağlar. TBMM nin 1/10’inin kararıyla teklif edilir. TBMM tarafından 15 milletvekilinden oluşan bir soruşturma komisyonu oluşturulur. Soruşturma komisyonu tarafından bir rapor hazırlanarak TBMM’ye sunulur.
Genel kurul gizli oyla soruşturmayı karara bağlar ve istem kabul edilince rapor 2 ayda tamamlanır eğer tamamlanamazsa yeni bir 2 aylık kesin süre verilir. Rapor başkanlığa verilir ve 10 günde dağıtılır ve 10 gün içinde görüşülür ve yüce divana sevk edilir. TBMM’nin salt çoğunluğu ve GİZLİ OY ile Yüce Divan’a sevk kararı verilir.
Yasama dönemi bitse ve seçimler yenilense bile Meclis Soruşturması düşmez. Çünkü Meclis Soruşturması cezai sorumluluğa ilişkindir.
Ancak, soru, gen soru, genel görüşme ve meclis araştırmaları yasama döneminin bitmesiyle birlikte kendiliğinden düşer. Çünkü bu denetim yolları siyasi denetim içindir. Yasama dönemi bitip seçimler yenilendiğinde, halk siyasi açıdan hesap sormuş demektir.
Meclisteki siyasi parti gruplarında meclis soruşturmasıyla ilgili görüşme yapılamaz ve karar alınamaz.
Yüce Divan’a gönderilen (en az 276 oyla) bakan, bakanlıktan düşer. Başbakan Yüce Divana gönderilirse hükümet istifa etmiş sayılır.
5. GENSORU (2019 yılında yürürlükten kalkacak)
Gensoru, hükümetin veya bir bakanın SİYASİ SORUMLULUĞUNU GEREKTİRİR. En az bir siyasi parti grubu adına 20 milletvekilinin imzasıyla istenir.
Gensoru önergesi, verilisinden sonraki üç gün içinde bastırılarak üyelere dağıtılır; dağıtılmasından itibaren on gün içinde gündeme alınıp alınmayacağı görüşülür. Bu görüşmede, ancak önerge sahiplerinden biri, siyasi parti grupları adına birer milletvekili, Bakanlar Kurulu adına Başbakan veya bir bakan konuşabilir.
Gündeme alma kararıyla birlikte, gensorunun görüşülme günü de belli edilir; ancak gensorunun görüşülmesi, gündeme alma kararının verildiği tarihten başlayarak iki gün geçmedikçe yapılamaz ve yedi günden sonraya bırakılamaz.
Gensoru görüşmeleri sırasında üyelerin veya grupların verecekleri gerekçeli güvensizlik önergeleri veya
Bakanlar Kurulunun güven isteği, bir tam gün geçtikten sonra oylanır.
Bakanlar Kurulunun veya bir bakanın düşürülebilmesi, üye tamsayısının salt çoğunluğuyla olur; oylamada yalnız güvensizlik oyları sayılır. Gensoru, siyasi sonuçları en ağır denetim aracıdır.











ANAYASA HUKUKU
KONU TESTİ 4
1. TBMM’nin hükümeti denetleme yollarından hangisi Başbakan veya bakanların görevleriyle ilgili cezai sorumluluklarının araştırılmasını amaçlar?
A. Soru
B. Gensoru
C. Meclis Araştırması
D. Meclis Soruşturması
E. Genel Görüşme
2. Aşağıdakilerden hangisi, TBMM’nin kuruluşu ve faaliyetleriyle ilgili Anayasa’da yer alan hükümlerdenbiri değildir?
A. TBMM her yıl ekim ayının ilk günü kendiliğinden toplanır.
B. TBMM’nin erken seçime gitmesi durumunda yenilenmesine karar verilen meclisin yetkileri, yeni meclisin seçimine kadar devam eder.
C. TBMM Başkanlık Divanı için bir yasama döneminde 2 defa seçim yapılır.
D. TBMM karar sayısı hiçbir şekilde üye tam sayısının dörtte birinin bir fazlasından az olamaz.
E. TBMM bir yasama yılında en çok 5 ay çalışabilir.
3. Bütçe kanunlarıyla ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?
A. Bakanlar Kuruluna bütçe kanunu üzerinde kanun hükmünde kararname ile değişiklik yapma yetkisi verilemez.
B. Bütçe kanunlarıyla, bütçe kanunlarının kapsamı dışında kalan konularda herhangi bir düzenleme yapılamaz.
C. Bütçe kanunlarına karşı iptal istemiyle Anayasa Mahkemesine başvurulamaz.
D. Bütçe kanunları, Cumhurbaşkanının kanunları bir kez daha görüşülmek üzere TBMM’ye geri gönderme yetkisinin kapsamı dışındadır.
E. Bütçe kanunlarının görüşüldüğü komisyonda iktidar partisi grup veya gruplarına ayrılacak üye sayısı doğrudan Anayasa’da belirlenmiştir.
4. 1982 Anayasası’na göre, aşağıdakilerden hangisi TBMM’nin görevlerinden biri değildir?
A. Kabinede yer alan herhangi bir bakanı denetlemek
B. Savaş ilanına karar vermek
C. Kesin hesap kanun tasarılarını görüşmek ve kabul etmek
D. Bakanlar Kuruluna belli konularda kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi vermek
E. Milletlerarası antlaşmaları onaylamak
5. 1982 Anayasası’na göre, henüz “and içmemiş” bir milletvekili ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur?
A. And içmemiş bir milletvekili kanun teklifinde bulunabilir.
B. And içmemiş bir milletvekili Meclis komisyonlarında görev alabilir.
C. And içmemiş bir milletvekili TBMM Genel Kurulunda yapılacak oylamalarda oy kullanabilir.
D. And içmemiş bir milletvekili yasama dokunulmazlığı ayrıcalığından faydalanabilir.
E. And içmemiş bir milletvekili için TBMM’nin çalışma ve faaliyetlerine katılma açısından herhangi bir kısıtlama yoktur.
6. Aşağıdakilerden hangisi, TBMM’nin çalışmalarını kendi yaptığı içtüzük hükümlerine göre yürütmesini ifade eder?
A. TBMM’nin yöntemsel bağımsızlığı
B. Yasama yetkisinin genelliği
C. Yasama yetkisinin asliliği
D. Organik ve şekli kanun anlayışı
E. TBMM’nin yasama yetkisini Türk Milleti adına kullanması
7. 1982 Anayasası’na göre, TBMM’nin her yıl yeni yasama yılı çalışmalarına başlaması ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur?
A. TBMM, her yıl Ekim ayının ilk günü kendiliğinden toplanır ve yeni yasama yılı çalışmalarına başlar.
B. TBMM, her yıl Eylül ayının ilk günü kendiliğinden yeni yasama yılı çalışmalarına başlar.
C. TBMM, her yıl Ekim ayının ikinci Pazartesi günü kendiliğinden yeni yasama yılı çalışmalarına başlar.
D. TBMM, her yıl Kasım ayının ilk günü Meclis Başkanı davet ettiği takdirde toplanır ve yeni yasama yılı çalışmalarına başlar.
E. TBMM, her yıl Ekim ayı içinde Başkanlık Divanının belirleyeceği bir tarihte yeni yasama yılı çalışmalarına başlar.
8. Milletvekili genel seçimlerinde, birden çok çevreye ayrılacak olan illerdeki seçim çevrelerinin sınırlarını belirlemeye aşağıdakilerden hangisi yetkilidir?
A. Yüksek Seçim Kurulu
B. Anayasa Mahkemesi
C. İçişleri Bakanlığı
D. TBMM Anayasa ve İçişleri Komisyonlarına danışarak TBMM Başkanlık Divanı
E. Cumhurbaşkanının başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu
9. TBMM Genel Kurulunda TBMM Başkanı tarafından yönetilen bir oturumda görüşülmekte olan bir kanun teklifiyle ilgili oylamada, aşağıdakilerden hangisi oy kullanamaz?
A. TBMM Başkan vekilleri
B. Görüşülen kanun teklifini yapmış olan milletvekilleri
C. Bakanlar Kurulunun milletvekili olmayan üyeleri
D. TBMM tarafından yasama dokunulmazlığı kaldırılmış olan milletvekilleri
E. Görüşülen kanun teklifini daha önce inceleyip görüşmüş olan TBMM komisyonlarının başkan ve üyeleri
10. Kanunların yayınlanması ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A. Cumhurbaşkanı, Türkiye Büyük Millet Meclisince kabul edilen kanunları onbeş gün içinde yayımlar.
B. Kanun teklifi TBMM Genel Kurulunda kabul edildiği anda kanunlaşır.
C. Cumhurbaşkanı, yayımlanmasını kısmen veya tamamen uygun bulmadığı kanunları, bir daha görüşülmek üzere, bu hususta gösterdiği gerekçe ile birlikte aynı süre içinde, Türkiye Büyük Millet Meclisine geri gönderir.
D. Cumhurbaşkanı kanunların sadece uygun bulmadığı maddelerini kısmen geri gönderebilir.
E. Cumhurbaşkanınca kısmen uygun bulunmama durumunda, Türkiye Büyük Millet Meclisi sadece uygun bulunmayan maddeleri görüşebilir.
11. 1. Savaş ilanına karar vermek
2. Bir bakan veya Başbakanın Yüce Divan a sevkine karar vermek
3. Milletvekilliğinin düşürülmesine karar vermek.
4. İçtüzük değişikliği
5. Olağanüstü hal ve sıkıyönetim ilanı kararlarının onaylanması
6. Silahlı kuvvetlerin yurt dışına gönderilmesi
Yukarıdaki iş ve işlemlerden hangileri TBMM tarafından parlamento kararı ile yapılır?
A. 1,2,3 B. 2,5,6 C. 5,6
D. 1,5,6 E. Hepsi
12. Aşağıdaki kimselerden hangisi milletvekili seçilme yeterliliğine sahiptir?
A. İlkokul mezunu ve askerliğini yapmamış 25 yaşındaki Cemil.
B. Askerlik hizmetinden muaf görme özürlü 25 yaşını tamamlayan Lokman.
C. Kasten yaralama suçundan 5 yıl hapis cezası alan 30 yaşındaki Mehmet.
D. Kamu hizmetlerinden yasaklı olan 25 yaşındaki Nihat.
E. Dolandırıcılık suçundan 6 ay hapis cezası alıp da bu cezası adli para cezasına çevrilen 30 yaşındaki Kemal.
13. l. Uyarma
ll. Kınama
lll. Meclisten geçici olarak çıkarma
lV. Derece durdurma
V. Meclisten uzun süreli çıkarma.
Vl. Milletvekilliğinden çıkarma.
Yukarıdaki cezalardan hangisi milletvekillerine verilebilecek disiplin cezalarından değildir?
A. l, ll B. IV, V, lll C. V, Vl, ll
D. ll, lll, V, Vl E. IV, V, Vl
14. 1982 Anayasasına göre seçimler genel yönetim ve denetimi ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi doğrudur?
A. Seçimler Adalet Bakanlığının genel yönetim ve denetimi altında yapılır.
B. Cumhurbaşkanlığı seçim tutanaklarını kabul etme görevi TBMM nin dir.
C. Seçim süresince ve seçimden sonra seçim konularıyla ilgili bütün yolsuzlukları, şikâyet ve itirazları inceleme ve kesin karara bağlama görevi İl Seçim Kurullarınındır.
D. TBMM üyelerinin seçim tutanaklarını kabul etme görevi TBMM nin dir.
E. Yüksek Seçim Kurulu kararları aleyhine yargı yolu kapalıdır.
15. Aşağıdakilerden hangisi TBMM tarafından Parlamento Kararı biçiminde yapılamaz?
A. Milletvekilliğinin düşürülmesine karar vermek
B. Dokunulmazlığın kaldırılmasına karar vermek
C. İçtüzük değişikliği
D. Olağanüstü hal ve sıkıyönetim ilanı kararlarının onaylanması.
E. Bütçe
16. Aşağıdaki durumlardan hangisinde ara seçim yapılmasına ilişkin kurallara bağlı olmaksızın ara seçim yapmak zorunludur?
A. Bir ilin veya seçim çevresinin TBMM de üyesi kalmamış ise.
B. TBMM üye tamsayısının %5 i boşalmış ise.
C. Başbakan Yüce Divan a sevkedilmiş ise.
D. Dördüncü tur sonunda Meclis Başkanı Seçilememiş ise.
E. Hükümetin güvensizlik oyu ile düşürülmesinden sonra 45 gün içinde yeni bir hükümet kurulamamış ise.
17. Aşağıdaki işlemlerden hangisi milletvekilliği ile bağdaşır?
A. Futbol hakemliği
B. Müsteşarlık.
C. Siyasi parti yöneticiliği veya denetçiliği
D. Temsilcilik ve taahhüt işleri
E. Şirket Yönetciliği
18. 1. İstifa.
2. Kesin hüküm giyme halinde ve kısıtlanma.
3. Milletvekilliği ile bağdaşmayan işte ısrar.
4. Bir ayda 5 birleşim günü oturumlara katılmama.
Milletvekilliğini düşmesine ilişkin yukarıdaki durumlardan hangisinde Anayasa Mahkemesine müracaat edilemez?
A. 1, 2 B. 1,4 C. 3,4 D. 2,5 E. Sadece 2
19. Aşağıdakilerden hangisi TBMM’yi tatil veya ara verme sırasında olağanüstü toplantıya çağırma yetkisine sahip değildir?
A. TBMM’nin 1/5 i
B. Bakanlar Kurulu
C. TBMM’nin 1/10 u
D. Cumhurbaşkanı
E. TBMM Başkanı
20. I. Anayasa Değişikliklerinde
II. Güvensizlik oyu
III. Dokunulmazlığın kaldırılması
IV. Bir Bakan veya Başbakanın Yüce Divan’a sevki
V. Genel ve özel af
VI. Silahlı kuvvetlerin yurt dışına gönderilmesi.
Yukarıdakilerden hangisinin kabulünde özel karar yeter sayısı gerekmez?
A. III ve VI B. I, IV, V C. IV, VI
D. III ve IV E. I,II,III
21. I. Anayasa Değişikliklerinde maddelerin ve tümünün kabul edilmesi
II. Meclis Başkanını seçmek
III. Meclis soruşturması açılıp açılmayacağına karar vermek
IV. Yüce Divan a sevk için yapılan oylama
V. Üyelikle bağdaşmayan görevde ısrar nedeniyle milletvekilliğinin düşürülmesi.
Yukarıdakilerden hangisinin TBMM’de kabulünde gizli oylama yapmak zorunludur?
A. I ve II B. I,II, III, IV C. IV ve V
D. II,III,IV E. Hepsi
22. Aşağıdakilerden hangisine seçilebilmek için milletvekili olma zorunluluğu yoktur?
A. TBMM Başkanı
B. TBMM Başkanvekili
C. Adalet Bakanı
D. TBMM İdare Amiri
E. TBMM Katip Üyesi
23. 1982 Anayasası’na göre milletvekilliğinin düşmesine ilişkin olarak aşağıdakilerden hangisi doğrudur?
A. İstifa eden milletvekillliğinin milletvekilliği, istifa dilekçesinin TBMM Başkanlığı’na sunulmasıyla düşer.
B. Milletvekililği ile başdaşmayan işte ısrar eden milletvekilinin milletvekilliği Anayasa Mahkemesi tarafından düşürülür.
C. Bir ayda, TBMM Genel Kurulu’nun beş birleşimine katılmayan milletvekilinin milletvekilliği normal karar yeter sayısıyla ve gizli yapılan oylama ile düşürülür.
D. Kısıtlanma veya mahkumiyet halinde, söz konusu kesinleşmiş mahkeme kararının TBMM Başkanlığına ulaştığı anda söz konusu milletvekilinin milletvekilliği düşer.
E. Milletvekilliğinin düşmesi eğer bir parlamento kararına dayanıyor ise, parlamentonun bu kararına karşı ilgili milletvekili veya diğer bir milletvekili 7 gün içerisinde Anayasa Mahkemesi’ne müracaat edebilir.
CEVAP ANAHTARI
1.d 2.e 3.c 4.e 5.d 6.a 7.a 8.a 9.c 10.d 11.e 12.b
13.e 14.e 15.e 16.a 17.c 18.e 19.c 20.a 21.e 22.c 23.e




B. YÜRÜTME
- 1961 Anayasasında yürütme sadece görevdir ve mahfuz düzenleme alanı yoktur.
- 1982 Anayasasına göre ise yürütme yetki ve görevdir.
- Yürütmenin asli bir düzenleme yetkisi yoktur, bu noktada tamamen yasamaya bağlıdır.
- Bir yetki kanununa dayanmadan asli düzenleme yapamaz.
Şu üç halde yürütmenin Anyasa’dan doğan asli düzenleme yetkisi vardır.
- Sıkıyönetim KHK’sı,
- Olağanüstü hal KHK’sı,
- Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nde.
Bu hallerde bir yetki kanununa dayanmadan asli düzenleme (ilk elden) yapabilir. Bu yetkiyi anayasadan alırlar. Aksi halde, yasamanın genelliği ve asliliği ilkesince TBMM yetkilidir. Kural olarak yürütme (idare) Anayasa ve kanunlar tarafından görevlendirilmedikçe bir iş ve işlem yapamaz ve bu yönüyle TALİ bir yetkidir.
YÜRÜTME ORGANI
1982 Anayasasına göre yürütme iki kanatlı bir yapıdan oluşmaktadır (Düalist Sistem). Bu kanadın bir yanında Cumhurbaşkanı bulunurken diğer yanında Bakanlar Kurulu vardır. (2019 yılında yürütme organı sadece Cumhurbaşkanı olacaktır).
1. CUMHURBAŞKANI
Cumhurbaşkanı, kırk yaşını doldurmuş ve yüksek öğrenim yapmış Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri veya bu niteliklere ve milletvekili seçilme yeterliğine sahip Türk vatandaşları arasından, halk tarafından seçilir.
Cumhurbaşkanının görev süresi beş yıldır. Bir kimse en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilir. Cumhurbaşkanı seçilen kişinin partisi ile ilişiğinin kesileceğine dair hüküm, 2017 Anayasa Değişikliği ile kaldırıldı. Artık, Cumhurbaşkanı siyasi parti üyesi olabilir.
Cumhurbaşkanlığına Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri içinden veya Meclis dışından aday gösterilebilmesi yirmi milletvekilinin yazılı teklifi ile mümkündür. Ayrıca, en son yapılan milletvekili genel seçimlerinde geçerli oylar toplamı birlikte hesaplandığında yüzde onu geçen siyasi partiler ortak aday gösterebilir .
Cumhurbaşkanı seçimi, Cumhurbaşkanının görev süresinin dolmasından önceki altmış gün içinde; makamın herhangi bir sebeple boşalması halinde ise boşalmayı takip eden altmış gün içinde tamamlanır.
Cumhurbaşkanı seçimi, Cumhurbaşkanının görev süresinin dolmasından önceki altmış gün içinde; makamın herhangi bir sebeple boşalması halinde ise boşalmayı takip eden altmış gün içinde tamamlanır.
Genel oyla yapılacak seçimde, geçerli oyların SALT ÇOĞUNLUĞUNU alan aday Cumhurbaşkanı seçilmiş olur. İlk oylamada bu çoğunluk sağlanamazsa, bu oylamayı izleyen ikinci pazar günü ikinci oylama yapılır. Bu oylamaya, ilk oylamada en çok oy almış bulunan iki aday katılır ve GEÇERLİ OYLARIN ÇOĞUNLUĞUNU alan aday Cumhurbaşkanı seçilmiş olur.
İkinci oylamaya katılmaya hak kazanan adaylardan birinin ölümü veya seçilme yeterliğini kaybetmesi halinde; ikinci oylama, boşalan adaylığın birinci oylamadaki sıraya göre ikame edilmesi suretiyle yapılır. İkinci oylamaya tek adayın kalması halinde, bu oylama referandum şeklinde yapılır. Aday, geçerli oyların çoğunluğunu aldığı takdirde Cumhurbaşkanı seçilmiş olur.
Cumhurbaşkanı göreve başlayıncaya kadar görev süresi dolan Cumhurbaşkanının görevi devam eder.
Cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin usûl ve esaslar KANUNLA düzenlenir.
5678 Sayılı yasa ile 1982 Anayasası’nın ilk halinde yer alan: “Bir kimse iki defa cumhurbaşkanı seçilemez” hükmü değiştirilmiştir. Yeni hükme göre: “Bir kimse en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilir.” denilmek suretiyle bir kimseye ikinci kez Cumhurbaşkanı olma hakkı tanınmıştır.
1982 Anayasası’nın ilk hali Cumhurbaşkanı’nın görev süresini 7 yıl olarak belirlemişken, 5678 Sayılı Yasa ile yapılan değişiklikle Cumhurbaşkanı’nın görev süresi 5 yıl olarak belirlenmiştir. Bu iki hüküm birlikte değerlendirildiğinde bir kimsenin 10 yıl ( ard arda veya farklı iki dönem halinde ) Cumhurbaşkanlığı yapabilmesi yolu açılmış olmaktadır.
5678 Sayılı Yasaya göre, “Yeni seçilen Cumhurbaşkanı göreve başlayıncaya kadar görev süresi dolan Cumhurbaşkanının görevi devam eder” hükmü ile seçilen Cumhurbaşkanı görevine başlayıncaya kadar süresi dolan Cumhurbaşkanı’nın görev süresinin devam ettiği açıkça düzenlenmiştir.
Mevcut düzenlemeye göre halkoyu ile Cumhurbaşkanı’nın seçilemediği durumda ne olacağı konusunda her hangi bir hüküm yoktur. (eski düzenlemede seçimler kendiliğinden yenileniyordu)
CUMHURBAŞKANININ YETKİLERİ
Cumhurbaşkanı Devletin başıdır. Bu sıfatla Türkiye Cumhuriyetini ve Türk Milletinin birliğini temsil eder; Anayasanın uygulanmasını, Devlet organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını gözetir. Bu amaçlarla Anayasanın ilgili maddelerinde gösterilen şartlara uyarak yapacağı görev ve kullanacağı yetkiler şunlardır:
1. Yasama İle İlgili Görevleri
- TBMM de yasama yılının ilk gününde açılış konuşması yapmak,
- Gerektiğinde TBMM yi toplantıya çağırmak,
- Kanunları yayımlamak (Kanunlar ONAYLANMAZLAR !!!!)
- Kanunları tekrar görüşülmek üzere meclise geri göndermek,
- Anayasa Değişikliğine ilişkin kanunları halkoyuna sunmak,
- Anayasa Mahkemesi ne iptal davası açmak,
- TBMM nin seçimlerinin yenilenmesine karar vermek.
2. Yürütme İle İlgili Yetkileri
- Başbakanı atayıp istifasını kabul etmek,
- Başbakanın teklifi üzerine bakanları atayıp görevlerine son vermek,
- Gerekli gördüğünde Bakanlar Kuruluna başkanlık etmek,
- Uluslar arası temsilci göndermek ve kabul etmek,
- Milletlerarası anlaşmaları onaylamak ve yayımlamak,
- TBMM adına TSK ya başkomutanlığını temsil etmek,
- TSK nın kullanılmasına karar vermek,
- Genelkurmay Başkanını atamak, (Bakanlar Kurulu teklif eder/seçer, atamayı C. Başkanı yapar)
- YÖK üyelerini atamak,
- MGK ya başkanlık etmek,
- KHK yı çıkarmak (OHAL KHK larında Bakanlar Kurulu’na Başkanlık eder, olağan KHK ları ise imzalar/onaylar.)
- Sıkıyönetim kararını vermek,
- Af ve cezaları hafifletmek,
- DDK Başkan ve üyelerini seçmek ve denetleme ile görevlendirmek,
- Üniversite rektörlerini seçmek.
3. Yargı İle İlgili Görevleri
- Anayasa Mahkemesi’nin 14 üyesini seçmek (2010 değişikliğine göre Anayasa Mahkemesi 17 üyelidir ve bu üyelerin 14’ü Cumhurbaşkanı tarafından 3 ü ise T.B.M.M. Tarafından seçilmektedir.)
- Danıştay üyelerinin ¼ ünü seçmek, (YARGITAY’a ÜYE SEÇME YETKİSİ YOKTUR)
- Yargıtay cumhuriyet başsavcısını,
- Yargıtay cumhuriyet başsavcı vekilini seçmek,
- HSK’nın 4 Asıl üyesini seçmek (2010 Değişikliği)
CUMHURBAŞKANININ TEK BAŞINA YAPTIĞI İŞLEMLER
- Yüksek yargı organlarına üye seçmek
- Kanunları tekrar görüşülmek üzere TBMM ye geri göndermek
- Anayasa Mahkemesine iptal davası açmak
- Başbakanı atamak ve istifasını kabul etmek
- Bakanlar Kurulunu toplantıya çağırmak
- Türk Silahlı Kuvvetlerinin Başkomutanlığını temsil etmek
- MGK yı toplantıya çağırmak ve başkanlık etmek (Cumhurbaşkanı katılmıyor ise Başbakan MGK ya başkanlık eder)
- Devlet Denetleme Kurulu Başkan ve üyelerini seçmek
- Anayasa’da sayılan hallerde TBMM seçimlerinin yenilenmesine karar vermek
- HSK’nın 4 asıl üyesini ve Anayasa Mahkemesi’nin 14 Üyesini seçmek.
CUMHURBAŞKANININ KARŞI İMZA KURALI UYARINCA İLGİLİ BAKAN, BAŞBAKAN YA DA BAKANLAR KURULU İLE BİRLİKTE YAPTIĞI İŞLEMLER
- Yabancı Devlet Temsilcilerini kabul etmek
- Onaylanması kanun ile uygun bulunan milletlerarası Anlaşmaları onaylamak
- Genelkurmay Başkanını atamak (Anayasa’da açıkça yazılıdır)
- Bakan atamak ve azletmek (Hem atamada hem de azil de Başbakanın önerisine ihtiyaç duyar)
- Bazı kamu görevlilerini atamak (müşterek kararname ile atananlar)
Cumhurbaşkanının bazı atama ve seçme işlemlerinde belirli kurulların önceden aday belirleme yetkisi anayasa da aksi belirtilmedikçe bu işlemlerin cumhurbaşkanı tarafından tek başına yapılmadığı anlamına gelmez. İşlemin niteliğine bakmak gerekmektedir.
CUMHURBAŞKANINA VEKİLLİK ETME:
Cumhurbaşkanının hastalık ve YURT DIŞINA ÇIKMA gibi sebeplerle geçici olarak görevinden ayrılması hallerinde, görevine dönmesine kadar; ölüm, çekilme veya başka bir sebeple Cumhurbaşkanlığı makamının boşalması halinde de yenisi seçilinceye kadar, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Cumhurbaşkanlığına vekillik eder ve Cumhurbaşkanına ait yetkileri kullanır .
CUMHURBAŞKANI GENEL SEKRETERLİĞİ
Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliğinin kuruluşu, teşkilat ve çalışma esasları, personel atama işlemleri Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile düzenlenir.
CUMHURBAŞKANI’NIN SORUMLULUĞU (SORUMSUZLUĞU)
Cumhurbaşkanının, Anayasa ve diğer kanunlarda Başbakan ve ilgili bakanın imzalarına gerek olmaksızın tek başına yapabileceği belirtilen işlemleri dışındaki bütün kararları, Başbakan ve ilgili bakanlarca imzalanır; bu kararlardan Başbakan ve ilgili bakan sorumludur.
Cumhurbaşkanının resen (tek başına) imzaladığı kararlar ve emirler aleyhine Anayasa Mahkemesi dâhil, yargı mercilerine başvurulamaz.
Cumhurbaşkanı’nın hangi işlemleri tek başına yapacağı hangi işlemlerin de karşı imza kuralına göre ilgili bakan veya başbakan tarafından imzalanacağına dair Anayasa’da bir liste verilmemiştir. İşlemin niteliğinden, herhangi bir işlemin re’sen yapılıp yapılmadığı ya da karşı imza kuralına göre yapılıp yapılmadığı değerlendirmesi yapılmaktadır.
CUMHURBAŞKANININ SORUMSUZLUĞU
Yukarıda açıklandığı üzere, Cumhurbaşkanı’nın Siyasal sorumsuzluğu tamdır. Cumhurbaşkanının ortak üçlü kararname ile yaptığı işlemlerden dolayı başbakan ve Bakanlar Kurulu sorumludur. (Kral hata yapmaz görüşüne dayanmaktadır)
Cezai sorumluluk; görevinden dolayı, ancak vatana ihanet halinde TBMM ni 1/3 ünün teklifi ve ¾ ünün kararıyla yüce divan sıfatıyla Anayasa Mahkemesinde yargılanır.
Kişisel suçlarından dolayı sorumluluğu tamdır. Ancak Anayasa da Cumhurbaşkanı nın dokunulmazlığı açıkça düzenlenmemiştir. Anayasal anlamda, kişisel suçları bakımından Cumhurbaşkanının dokunulmazlığı bulunmamaktadır. Vekâletini meclis başkanı yapar; ölüm istifa ve ayrılmada yenisi seçilinceye kadar, yurtdışına çıkış ve hastalık da görevine dönünceye kadar vekalet eder. Bu süreç içinde teamül, ancak gündelik işlemlerle ilgili karar alabilmesi yönündedir. (Anayasal Teamül)
DEVLET DENETLEME KURULU (DDK)
1981 yılında Milli Güvenlik Konseyi tarafından kurulmuş ve 1982 Anayasası ile de benimsenmiştir. DDK, 9 üyelidir ve Doğrudan Cumhurbaşkanına bağlıdır ve başkan ve üyeleri Cumhurbaşkanı tarafından atanır. Devlet Denetleme Kurulunun işleyişi, üyelerinin görev süresi ve diğer özlük işleri, Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile değil KANUN ile düzenlenir.
İdarenin hukuku uygun ve düzenli çalışmasını sağlamak amacıyla denetim, inceleme ve araştırma yapar. DDK, hem hukuka uygunluk hem de yerindelik denetimi yapan bir organdır. Kurulun soruşturma yapma ve ceza verme yetkisi yoktur. Kararları gizlidir ve rapor halinde Cumhurbaşkanına sunulur ve gereği yapılmak üzere Başbakanlığa gönderilir.
(2017 referandumu sonrasında, Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi fiilen başladığında, DDK, idari soruşturma yapma yetkisine sahip olacak ve silahlı kuvvetler de DKK tarafından denetlenecektir. Ayrıca, DDK’nın işleyişi, üyelerinin görev süresi ve diğer özlük işleri Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile düzenlenecektir).
DDK, Silahlı kuvvetler ve yargı organlarını denetlemeyemez.
DDK Şu kurumları denetleyebilir:
- Tüm kamu kurum ve kuruluşları ile sermayesinin yarısından fazlası bunlara ait olan her türlü kuruluşu
- Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarını,
- Her düzeydeki işçi ve işveren meslek kuruluşunu,
- Kamuya yararlı dernek ve vakıfları.









ANAYASA HUKUKU
KONU TESTİ 5
1. 1982 Anayasası’na göre, Cumhurbaşkanının aşağıdaki yetkilerinden hangisinin kullanılmasının karşı-imza kuralına tabi olduğu Anayasa’da açıkça belirtilmiştir?
A. Genelkurmay Başkanını atamak
B. Devlet Denetleme Kurulunun başkan ve üyelerini atamak
C. Anayasa Mahkemesinde iptal davası açmak
D. Yasaları bir kez daha görüşülmesi için TBMM’ye göndermek
E. Koşullar oluştuğunda TBMM seçimlerinin yenilenmesine karar vermek
2.Aşağıdakilerden hangisi Cumhurbaşkanının görevlerinden biri değildir?
A. Üniversite rektörlerini seçmek
B. Genelkurmay Başkanını atamak
C. Başbakanın teklifi üzerine bir bakanı görevden almak
D. Yabancı devletlere Türk Devletinin temsilcilerini göndermek
E. Anayasa Mahkemesi Başkanını seçmek
3. I. Yüksek Seçim Kurulu üyeleri, Yargıtay ve Danıştay Genel Kurullarınca gösterilen adaylar arasından Cumhurbaşkanınca seçilir.
II. Yüksek Seçim Kurulu kararlarına karşı ancak Anayasa Mahkemesine başvurulabilir.
III. Ceza infaz kurumları ve tutukevlerinde oy kullanılması ve oyların sayım ve dökümünde seçim emniyeti açısından alınması gerekli tedbirler Yüksek Seçim Kurulu tarafından tespit edilir.
IV. TBMM üyelerinin seçim tutanaklarını kabul etme görevi Yüksek Seçim Kuruluna değil, TBMM’ye aittir.
V. Bir milletvekilinin yükümlü olduğu askerlik hizmetini yapmadığı, Türk vatandaşı olmadığı gibi bazı hususların sonradan ortaya çıkması durumunda, Yüksek Seçim Kurulu ilgili kişinin seçim tutanağını iptal eder.
Yüksek Seçim Kurulunun oluşumu, görev ve yetkileriyle ilgili yukarıdaki ifadelerden hangileri yanlıştır?
A. I, II ve IV B. I, III ve IV C. I, IV ve V
D. II, III ve V E. II, IV ve V
4. 1982 Anayasası’na göre, Cumhurbaşkanının işlemleri ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur?
A. Gerek 1961 Anayasası’nda gerek 1982 Anayasası’nda Cumhurbaşkanının bütün işlemlerinde ilgili bakanın ve Başbakanın imzasının bulunmasının gerekeceği açıkça öngörülmüşse de 1982 Anayasası’nda yargı organları, Cumhurbaşkanının bazı işlemlerinde o işlemin doğası gereği karşı imza aranamayacağına hükmetmiştir.
B. 1961 Anayasası’nda, Cumhurbaşkanının bazı işlemleri tek başına, bazılarını ise ilgili bakanın ve Başbakanın imzasıyla birlikte yapabileceği belirtildiği hâlde 1982 Anayasası’nda, Cumhurbaşkanının tüm işlemleri tek başına yapabileceği öngörülmüştür.
C. 1982 Anayasası’nın ilk şeklinde, Cumhurbaşkanının bütün işlemlerinde ilgili bakanın ve Başbakanın imzasının bulunmasının gerektiği öngörüldüğü hâlde daha sonra Anayasa’da gerçekleştirilen değişiklik uyarınca, hâlen Cumhurbaşkanı tüm işlemlerini tek başına yapabilmektedir.
D. 1982 Anayasası’nda, Cumhurbaşkanının bazı işlemleri tek başına yapabileceği öngörülmüştür ve bunlar Anayasa’nın 104. maddesinde birer birer sayılmaktadır. Cumhurbaşkanı, Anayasa’nın 104. maddesinde gösterilen yetkilerinin tümünü ilgili bakanın ve Başbakanın karşı imzasına gerek kalmadan tek başına kullanabilmektedir.
E. 1982 Anayasası’nda, Cumhurbaşkanının Anayasa ve diğer kanunlarda tek başına yapabileceği belirtilen işlemleri dışındaki bütün kararlarının, Başbakan ve ilgili bakanlarca imzalanacağı öngörülmüşse de Cumhurbaşkanının, hangi işlemleri tek başına yapabileceği Anayasa’da bir liste hâlinde sıralanmış değildir.
5. 1982 Anayasası’na göre, Yüksek Seçim Kurulunun oluşumu ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur?
A. Yargıtay ve Danıştay Genel Kurullarının kendi üyeleri arasından seçtikleri üyelerden oluşur.
B. Yargıtay ve Danıştay Genel Kurullarının kendi üyeleri arasından her üyelik için gösterecekleri üçer aday içinden Cumhurbaşkanınca seçilen üyelerden oluşur.
C. Yargıtay ve Danıştay Genel Kurullarının kendi üyeleri arasından her üyelik için gösterecekleri üçer aday içinden Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca seçilen üyelerden oluşur.
D. Yargıtay ve Danıştay Genel Kurullarının kendi üyeleri arasından her üyelik için gösterecekleri üçer aday içinden TBMM Genel Kurulunca seçilen
üyelerden oluşur.
E. Anayasa Mahkemesinin kendi üyeleri arasından görevlendirdiği bir üyenin Başkanlığında, Yargıtay ve Danıştay Genel Kurullarının kendi üyeleri arasından seçtikleri üyelerden oluşur.
6. Aşağıdakilerden hangisi Cumhurbaşkanının, “karşı imza” kuralına tabi olan işlemlerinden biridir?
A. TBMM seçimlerinin yenilenmesine karar vermek
B. Gerekli gördüğü hallerde Bakanlar Kurulunu toplantıya çağırmak
C. Devlet Denetleme Kurulunun Başkan ve üyelerini atamak
D. Bakanları atamak.
E. Kanunlar hakkında Anayasa Mahkemesine iptal davası açmak
7. I. Nispi dokunulmazlık, milletvekilinin Meclis çalışmalarında kullandıkları oylardan, sarf ettikleri sözlerden ve Mecliste ileri sürdükleri düşüncelerden ötürü sorumlu tutulmalarını engelleyen bir parlamenter muafiyet türüdür.
II. Nispi dokunulmazlık, milletvekillerine karşı hukuk davaları açılmasına engel oluşturmaz.
III. TBMM Genel Kurulunun nispi yasama dokunulmazlığının kaldırılması konusunda aldığı kararlara karşı sadece TBMM üye tam sayısının onda biri tutarında milletvekili tarafından iptal istemiyle Anayasa Mahkemesine başvurulabilir.
IV. Hakkındaki bir suçlamadan ötürü yasama dokunulmazlığı kaldırılan bir milletvekilinin tekrar seçilmesi durumunda milletvekilinin dokunulmazlığı yeniden başlar ve söz konusu suçla ilgili yargılamaya devam edilebilmesi için ilgili milletvekilinin dokunulmazlığının bir kez daha kaldırılması gerekir.
V. Dokunulmazlığın kaldırılması talebinin bizzat milletvekilinin kendisinden gelmesi, dokunulmazlığın kaldırılması için yeterli değildir.
Yasama dokunulmazlığıyla ilgili yukarıdaki ifadelerden hangileri doğrudur?
A. I, III ve V B. I, IV ve V C. II, III ve IV
D. II, III ve V E. II, IV ve V
8. Aşağıdaki Anayasa hükümlerinden hangisi “mücadeleci demokrasi” anlayışının bir sonucudur?
A. Bir siyasi partinin temelli kapatılmasına beyan veya faaliyetleriyle sebep olan üyeleri, Anayasa Mahkemesinin temelli kapatmaya ilişkin kararının Resmî Gazete’de gerekçeli olarak yayımlanmasından başlayarak 5 yıl süreyle bir başka partinin kurucusu, üyesi, yönetici ve denetçisi olamazlar.
B. Siyasi partiler, demokratik siyasi hayatın vazgeçilmez unsurlarıdır.
C. Siyasi partiler önceden izin almadan kurulurlar ve siyasi partilere Devlet, yeterli düzeyde ve hakça mali yardım yapar.
D. TBMM’deki siyasi parti grupları Meclis başkanlığı için aday gösteremezler.
E. TBMM’deki siyasi parti gruplarında, Meclis soruşturmasıyla ilgili görüşme yapılamaz ve karar alınamaz.
9. 1982 Anayasası’na göre, seçimden önce veya sonra bir suç işlediği ileri sürülen bir milletvekili Meclisin kararı olmadıkça tutulamaz, sorguya çekilemez, tutuklanamaz ve yargılanamaz.
Buna göre, aşağıdakilerden hangisi bu hükmün istisnasıdır?
A. Ağır ceza mahkemesinde yargılanması gereken her suç
B. Seçimden önce soruşturmasına başlanması koşuluyla yüz kızartıcı suçlar
C. Milletvekili seçildikten sonra işlenmesi koşuluyla, Anayasa’nın 14. maddesinde yasaklanan eylemler
içine giren suçlar
D. Her türlü suçüstü hâli
E. Seçimden önce soruşturmasına başlanması koşuluyla Anayasa’nın 14. maddesinde yasaklanan eylemler içine giren suçlar
10. 1982 Anayasası’na göre, bütçe kanunuyla ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?
A. Bütçe Komisyonu 40 üyeden oluşur.
B. Merkezî yönetim bütçe tasarısı, mali yılın başından en az 75 gün önce Bakanlar Kurulu tarafından TBMM’ye sunulur.
C. Bütçe Komisyonunda iktidar grubu ya da grupları en az 25 üye ile temsil edilir.
D. Bakanlar Kurulu bütçe kanununda kanun hükmünde kararnameyle değişiklik yapamaz.
E. Cumhurbaşkanı bütçe kanununu tekrar görüşülmek üzere 15 gün içerisinde Meclis’e geri gönderebilir.
11.
I. TBMM üyelerinin yasama dokunulmazlıklarının kaldırılmasına ilişkin TBMM kararlarına karşı yapılacak başvuruların karara bağlanması
II. Anayasa değişikliğine ilişkin kanunların halkoyuna sunulması işlemlerinin genel yönetimi ve denetimi
III. Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi işlemlerinin genel yönetimi ve denetimi
IV. TBMM Başkanının seçilmesi işlemlerinin yönetimi ve denetimi
V. TBMM üyelerinin seçim tutanaklarının ve Cumhurbaşkanlığı seçimi tutanaklarının kabul edilmesi
Yukarıdakilerden hangileri 1982 Anayasası’na göre, Yüksek Seçim Kurulunun görevleri arasında yer alır?
A. I, II ve IV B. I, III ve V C. I, IV ve V
D. II, III ve IV E. II, III ve V
12. 1982 Anayasası’na göre TBMM, aşağıdaki yetkilerinden hangisini bir parlamento kararı ile yerine getirir?
A. Milletlerarası antlaşmaların onaylanmasını uygun bulmak
B. Bakanlar Kuruluna belli konularda kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi vermek
C. Hâkimler ve Savcılar Kurulu’na üye seçmek.
D. Bakanlar Kurulunca çıkarılan ve süresi içinde kendisine sunulan bir kanun hükmünde kararnameyi değiştirerek kabul etmek
E. Genel ve özel af ilan etmek
13. 1982 Anayasası’na göre, aşağıdakilerden hangisi TBMM’nin yetkileri arasında yer almaz?
A. Bakanlar Kuruluna belli konularda kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi vermek
B. Devlet Denetleme Kurulu üyelerinin üçte birini seçmek
C. Kesin hesap kanun tasarısını görüşmek ve kabul etmek
D. Radyo ve Televizyon Üst Kurulu üyelerini seçmek
E. Toplumu ve Devlet faaliyetlerini ilgilendiren belli bir konu hakkında genel görüşme açılmasına karar vermek
14. Milletlerarası antlaşmalarla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi, 1982 Anayasası’na 2004 yılında yapılan değişiklikle girmiştir?
A. Usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası antlaşmalar kanun hükmündedir.
B. Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası antlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hüküm içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda, milletlerarası antlaşma hükümleri esas alınır.
C. Türk kanunlarına değişiklik getiren her türlü antlaşmanın onaylanması, TBMM’nin onaylamayı bir kanunla uygun bulmasına bağlıdır.
D. Milletlerarası bir antlaşmaya dayanan uygulama antlaşmaları ile kanunun verdiği yetkiye dayanılarak yapılan ekonomik, ticari, teknik veya idari antlaşmaların TBMM’ce uygun bulunması zorunluluğu yoktur.
E. Usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası antlaşmalar hakkında Anayasa’ya aykırılık iddiasıyla Anayasa Mahkemesine başvurulamaz.


15. 1982 Anayasası’na göre, aşağıdakilerden hangisi Yüksek Seçim Kurulunun görevleri arasında yer almaz?
A. Seçimlerin başlamasından bitimine kadar seçimin düzen içinde yönetimi ve dürüstlüğüyle ilgili bütün işlemleri yapmak ve yaptırmak
B. Seçim süresince ve seçimden sonra seçim konularıyla ilgili bütün yolsuzlukları, şikâyet ve itirazları incelemek ve kesin karara bağlamak
C. Milletvekili iken milletvekili seçilmeye engel bir suçtan kesin hüküm giyen bir milletvekilinin milletvekilliğinin düşmesine karar vermek
D. Cumhurbaşkanlığı seçimi tutanaklarını kabul etmek
E. TBMM üyelerinin seçim tutanaklarını kabul etmek
16. 1982 Anayasası’na göre “ara seçim” ne demektir?
A. TBMM’nin, dönemin bitmesini beklemeden yapılmasına karar verdiği erken seçim
B. Cumhurbaşkanının, TBMM’nin seçimlerinin yenilenmesine karar vermesi üzerine yapılan seçim
C. TBMM’nin, komisyonları oluşturmak üzere yapılmasına karar verdiği seçim
D. Yerel yönetimler için 5 yılda bir yapılması gereken seçim
E. TBMM’de herhangi bir nedenle boşalan milletvekillikleri için yapılan seçim
17. 1982 Anayasası’na göre, aşağıdakilerden hangisi bir milletvekilinin milletvekilliğinin düşmesine veya Meclis kararıyla düşürülmesine neden olan hallerden biri değildir?
A. Bir milletvekilinin milletvekili seçilmeye engel bir suçtan kesin hüküm giymesi
B. Bir milletvekilinin, milletvekilliğiyle bağdaşmayan bir görev veya hizmeti sürdürmekte ısrar etmesi
C. Bir milletvekilinin partisinden istifa ederek başka bir partiye girmesi veya seçim hükümleri hariç Bakanlar Kurulunda görev alması
D. Bir milletvekilinin kesin bir mahkeme kararıyla kısıtlanması
E. Bir milletvekilinin Meclis çalışmalarına özürsüz veya izinsiz olarak 1 ay içerisinde toplam 5 bir-leşim günü katılmaması
18. 1982 Anayasası’na göre, TBMM seçimleriyle ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?
A. TBMM savaş nedeniyle seçimlerin 1 yıl geriye bırakılmasına karar verebilir.
B. Ara seçim yapılmasının gerektiği her durumda, seçimin ne zaman yapılacağını Yüksek Seçim Kurulu belirler.
C. Boşalan milletvekilliklerinin sayısı, üye tam sayı-sının yüzde beşini bulması durumunda 3 ay için-de ara seçim yapılmasına karar verilir.
D. Ara seçim her seçim döneminde kural olarak 1 defa yapılır.
E. TBMM Genel Kurulu yasama dönemi sona er-meden seçimlerin yenilenmesine karar verebilir.
19. I. TBMM Başkanı, Meclis üyeleri arasından veya Meclis üye tam sayısının salt çoğunluğunun oyuyla, milletvekili seçilmek için gereken koşulları taşıyan diğer kişiler arasından seçilebilir.
II. TBMM Başkanlığı için, bir yasama döneminde 2 defa seçim yapılır. İlk seçilenin görev süresi 2; ikinci devre için seçilenlerin görev süresi ise o yasama döneminin sonuna kadar devam eder.
III. TBMM Başkanlık seçimi gizli oyla yapılır.
IV. TBMM Başkanlık seçiminin ilk iki turunda üye tam sayısının üçte iki çoğunluğu; üçüncü ve dördüncü tur oyalamalarda ise üye tam sayısının salt çoğunluğu aranır.
V. Yapılan dört tur oylama sonucunda da TBMM Başkanı seçilemezse, Cumhurbaşkanı yasama meclisi seçimlerinin derhal yenilenmesine karar verebilir.
TBMM Başkanlığı seçimiyle ilgili yukarıdaki ifadelerden hangileri yanlıştır?
A. I, II ve V B. I, III ve IV C. I, IV ve V
D. II, III ve IV E. II, IV ve V
20. 1982 Anayasası’na göre, TBMM seçimlerinin Cumhurbaşkanınca yenilenmesi ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur?
A. Cumhurbaşkanı, TBMM seçimlerinin yenilenmesine ancak Başbakanın talebi üzerine karar verebilir.
B. Cumhurbaşkanı, milletvekili genel seçimlerine 1 yıl kala TBMM seçimlerinin yenilenmesine karar veremez.
C. Bir bakanın TBMM’ce güvensizlik oyuyla düşürülmesinden sonra, 45 gün içinde yeni bakan atanamadığı takdirde Cumhurbaşkanı, TBMM’nin seçimlerinin yenilenmesine karar verebilir.
D. Başbakanın kişisel nedenlerden ötürü istifası üzerine 45 gün içinde yeni Bakanlar Kurulu kurulamazsa Cumhurbaşkanının TBMM’nin seçimlerinin yenilenmesine karar vermesi zorunludur.
E. Başbakanın TBMM’den görev sırasında istediği güveni alamaması nedeniyle istifası üzerine 45 gün içinde yeni Bakanlar Kurulu kurulamaz veya kurulduğu hâlde güvenoyu alamazsa Cumhurbaşkanı, TBMM’nin seçimlerinin yenilenmesine karar verebilir.
21. 1982 Anayasası’na göre, aşağıdakilerin hangisinde bir milletvekilinin milletvekilliğini düşüren sebeplerden değildir?
A. İstifa
B. Milletvekilinin, izinsiz ve özürsüz olarak 1 ay içinde toplam 5 birleşime katılmaması.
C. Milletvekilinin, milletvekilliğiyle bağdaşmayan bir hizmeti sürdürmekte ısrar etmesi.
D. Milletvekilinin, seçilmeye engel bir suçtan kesin hüküm giymesi ya da kısıtlanması.
E. Milletvekilinin, beyan ve eylemleriyle partisinin temelli kapatılmasına sebep olması.
22. Genelkurmay Başkanı’nın atanmasına ilişkin olarak aşağıdakilerden hangisi doğrudur?
A. Doğrudan Bakanlar Kurulunca atanır
B. Doğrudan Cumhurbaşkanınca atanır
C. Başbakanın teklifi üzerine Cumhurbaşkanınca atanır
D. Bakanlar Kurulunun teklifi üzerine Cumhurbaşkanınca
E. Milli Güvenlik Kurulunun teklifi üzerine Cumhurbaşkanınca
23. Aşağıdakilerden hangisi Devlet Denetleme Kurulu’nun özelliklerinden biri değildir?
A. Sendikalarda denetim yapmaya yetkili değildir.
B. Cumhurbaşkanlığına bağlı olarak kurulmuştur.
C. Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarında denetim yapmaya yetkilidir.
D. Kamuya yararlı derneklerde denetim yapmaya yetkilidir.
E. Cumhurbaşkanının isteği üzerine belli bir konuyu araştırmak, incelemek veya belli bir kuruluşu denetlemek üzere görevlendirilir.
24. Aşağıdakilerden hangisi Cumhurbaşkanının, “karşı imza” kuralına tabi olan işlemlerinden biridir?
A. TBMM seçimlerinin yenilenmesine karar vermek
B. Gerekli gördüğü hallerde Bakanlar Kurulunu toplantıya çağırmak
C. Devlet Denetleme Kurulunun Başkan ve üyelerini atamak
D. Genelkurmay Başkanını atamak
E. Kanunlar hakkında Anayasa Mahkemesine iptal davası açmak
25.Aşağıdakilerden hangisi Cumhurbaşkanının tek başına yapacağı işlemlerden biri değildir?
A. Mili Güvenlik Kurulu Genel Sekreterini atamak
B. TBMM üyeleri arasından Başbakanı atamak
C. Devlet Denetleme Kurulu üyelerini atamak
D. Danıştay’a belli oranda üye seçmek
E. Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği personelini seçmek ve atamak
26. Aşağıdakilerden hangisi Cumhurbaşkanının, TBMM Başkanına danışarak seçimlerin yenilenmesine karar verebileceği durumlardan biri değildir?
A. Bakanlar Kurulunun kuruluşta güvenoyunu alamaması ve bu tarihten sonraki 45 gün içinde yeni bir Bakanlar Kurulunun kurulamaması veya kurulduğu halde güvenoyu alamaması
B. Başbakanın gensoru yoluyla düşürülmesi ve bu tarihten sonraki 45 gün içinde yeni bir Bakanlar Kurulunun kurulamaması veya kurulduğu halde güvenoyu alamaması
C. Bakanlar Kurulunun görev sırasında istediği güvenoyunu alamaması ve bu tarihten sonraki 45 gün içinde Bakanlar Kurulunun kurulamaması veya kurulduğu halde güvenoyu alamaması
D. Milletvekili genel seçimi sonuçlarının alınmasından itibaren 60 gün içinde yeni Bakanlar Kurulunun kurulamaması
E. Başbakanın güvensizlik oyuyla düşürülmeden istifa etmesi ve bu tarihten sonraki 45 gün içinde yeni bir Bakanlar Kurulunun kurulamaması
27. 1982 Anayasası’na göre, aşağıdakilerden hangisi TBMM’nin yetkileri arasında yer almaz?
A. Kalkınma planını onaylamak
B. Kamu iktisadi teşebbüslerini denetlemek
C. Genel ve özel af ilanına karar vermek
D. Savaş ilanına karar vermek
E. Radyo ve Televizyon Üst Kurulunun göstereceği üç aday arasından TRT Genel Müdürünü seçmek
28. Aşağıdakilerden hangisi Cumhurbaşkanı’nın yargıya ilişkin yetkileri arasında yer almaz?
A. Anayasa Mahkemesi’ne üye seçmek.
B. Danıştay’a üye seçmek
C. Yargıtay’a üye seçmek
D. HSK’ya üye seçmek
E. Devlet Denetleme Kuruluna üye seçmek.
29. I. Milli Güvenlik Kuruluna başkanlık etmek
II. Yabancı devletlere Türk Devletinin temsilcilerini
göndermek
III. HSK’nın 4 üyesini seçmek.
IV. Kanunları yayımlamak
V. Kanun hükmünde kararnamelerin Anayasa’ya aykırı oldukları gerekçesiyle Anayasa Mahkemesine iptal davası açmak
Yukarıdakilerden hangileri Cumhurbaşkanının yürütmeyle ilgili yetkilerindendir?
A. I ve II B. I ve III C. II ve III D. II ve V E. III ve V
30. I. Bir milletvekilinin yasama dokunulmazlığının
kaldırılıp kaldırılmayacağı
II. TBMM Başkanlığı için aday gösterilmesi
III. Bir bakan hakkında gensoru önergesi verilmesi
IV. Bir bakanın Yüce Divana gönderilmemesine karar
verilmesi
V. Bir genel af kanunu tasarısında nasıl bir tutum
takınılacağı
Yukarıdakilerden hangileri 1982 Anayasası’na göre, TBMM’deki siyasi parti gruplarında görüşülemeyecek ve karar alınamayacak işlerdendir?
A. I, II ve III B. I, II ve IV C. I, IV ve V
D. II, III ve IV E. III, IV ve V
31. 1982 Anayasası’na göre, Cumhurbaşkanı ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A. En az yirmi milletvekilinin yazılı teklifi ile TBMM içinden veya dışından aday gösterilebilir.
B. Son genel seçimde oyları toplamı %10 veya daha fazla olan siyasi partiler de ortak aday gösterebilir.
C. İki turda ve genel oy ile yapılan seçimde, geçerli oyların salt çoğunluğunu alan aday Cumhurbaşkanı seçilir.
D. İkinci turda tek aday kalması halinde Cumhurbaşkanlığı seçimi referandum şeklinde yapılır.
E. Cumhurbaşkanlığı seçim tutanaklarını kabul etmek TBMM’nin görevi kapsamındadır.
32. 1982 Anayasası’na göre, aşağıdaki görevlerden hangisinin en fazla iki kez yapılabileceği Anayasa’da açıkça yazılmıştır?
A. Adalet Bakanlığı
B. Başbakanlık
C. Cumhurbaşkanlığı
D. TBMM Başkanlığı
E. Anayasa Mahkemesi Üyeliği
33. 1982 Anayasası’na göre aşağıdakilerden hangisi Cumhurbaşkanı’nın görevleri arasında yer almaz?
A. Devlet Denetleme Kurulu Başkan ve üyelerini seçmek.
B. Yükseköğretim Kurulu üyelerini atamak.
C. Uluslararıs temsilci göndermek ve kabul etmek.
D. Milletlerarası anlaşmaları onaylamak ve yayımlamak.
E. Yargıtay Başkanı’nı seçmek.
CEVAP ANAHTARI
1, a 2, e 3,a 4,e 5,a 6,d 7,e 8,a 9,e 10,e 11,e 12,c 13,b 14,b 15,c 16,e 17,c 18,b 19,c 20,e 21,e 22,d 23,a 24,d 25,a 26,d 27,e 28,c 29,a 30,b 31,e 32,c 33,e


2. BAKANLAR KURULU
(2017 yılından sonra yapılacak seçimle, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi fiilen yürürlüğe girdiğinde yürürlükten kalkacak)
Bakanlar Kurulu yürütme görevini fiilen kullanan ve siyasi olarak sorumlu olan organdır.
T.B.M.M Seçimleri yapıldıktan sonra Cumhurbaşkanı TBMM içinden bir milletvekilini Başbakanı atar. Başbakan ise TBMM içerisinden ya da milletvekili seçilme yeterliliğine sahip olan kimselerden olmak kaydıyla TBMM dışında bakanları seçer. ( Dışarıdan bakan atanması usulü ilk kez 1961 Anayasası ile kabul edilmiştir.)
Bu aşamadan sonra Cumhurbaşkanı bakanları atar ve Bakanlar Kurulu kurulmuş olur. Bakanlar TBMM onayına sunulmaz.
Dışarıdan atanan bakan milletvekili dokunulmazlığına sahiptir ancak dışarıdan atanan bakan kanun teklif edemez ve oylamalar da milletvekili olarak oylamaya katılamaz.
Bakanların görevine Başbakanın ÖNERİSİ üzerine Cumhurbaşkanı son verir. Bu hüküm ilk kez 1982 Anayasasında yer almıştır. 1982 Anayasası Bakanlar Kurulu içerisinde Başbakanı güçlendirmiştir.
Hükümetin kurulması için ÖZEL BİR ÇOĞUNLUK ARANMAZ. 1982 Anayasası hükümet kurmayı kolaylaştırmıştır.
Bakanlıkların kurulması, kaldırılması, görevleri, yetkileri ve teşkilatı KANUN ile düzenlenir.
Açık olan bakanlıklarla izinli veya özürlü olan bir bakana, diğer bir bakan geçici olarak vekillik eder. Ancak, bir bakan birden fazlasına vekillik edemez.
Bakanlar Kurulu üyeleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin katılamadıkları oturumlarında, kendileri yerine oy kullanmak üzere bir bakana yetki verebilirler. Ancak bir bakan kendi oyu ile birlikte en çok iki oy kullanabilir.
Türkiye Büyük Millet Meclisi kararı ile Yüce Divana verilen bir bakan bakanlıktan düşer. Başbakanın Yüce Divana sevki halinde hükümet istifa etmiş sayılır.
Herhangi bir sebeple boşalan bakanlığa en geç 15 gün içinde atama yapılır. (2015 KPSS Sorusu)
Bakanlar kurulunun siyasal sorumluluğu;
Kollektif sorumluluk; ülke siyasetinin yürütülmesi işlevinden birlikte sorumlu olunmakla birlikte,
Bireysel sorumluluk; her bir bakan kendi bakanlığının görev alanına giren işlerden de ayrıca sorumluluğu ifade eder. Her bakan Başkana karşı da sorumludur.
Siyasi sorumlulukta müeyyide cezai değil siyasidir. Gensoru sonucunda, parlamento kararı neticesinde bakanın görevine meclisçe son verilmesidir.
Bakanlar Kurulu’nun kollektif sorumluluğu, genel siyasetin yürütülmesinden sorumlu olması nedeniyle, güvensizlik oyu ile birlikte hükümetin bir bütün olarak görevden düşmesi anlamına gelir.
Her bir bakan göreviyle ilgili devlete verdiği zarardan kendisi sorumludur. Ceza yargılaması dışındaki hukuk davalarına ilişkin davalar genel adliye mahkemelerinde görülür. Bilindiği gibi milletvekilliği dokunulmazlığı (yasama dokunulmazlığı) hukuk davası açılmasına engel teşkil etmez.
Başbakan ölür veya istifa eder ise, hükümet düşer. Yine, Başbakan Yüce Divan’a sevk edilir ise, hükümet istifa etmiş sayılır.
Bakanlar Kurulu’nun Göreve Başlaması ve Güvenoyu
Bakanlar Kurulunun listesi tam olarak Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulur. Türkiye Büyük Millet Meclisi tatilde ise toplantıya çağrılır.
Bakanlar Kurulunun programı, kurulusundan en geç bir hafta içinde Başbakan veya bir bakan tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisinde okunur ve güvenoyuna basvurulur. Güvenoyu için görüşmeler, programın okunmasından iki tam gün geçtikten sonra baslar ve görüşmelerin bitiminden bir tam gün geçtikten sonra oylama yapılır.
Görevde İken Güven İstemi
Başbakan, gerekli görürse, Bakanlar Kurulunda görüştükten sonra, Türkiye Büyük Millet Meclisinden güven isteyebilir.
Güven istemi, Türkiye Büyük Millet Meclisine bildirilmesinden bir tam gün geçmedikçe görüşülemez ve
görüşmelerin bitiminden bir tam gün geçmedikçe oya konulamaz.
Güven istemi, ancak üye tamsayısının salt çoğunluğuyla reddedilebilir.
Geçici Bakanlar Kurulu
1-Seçimlerin yenilenmesine Cumhurbaşkanı tarafından karar verildiğinde, Cumhurbaşkanı geçici bakanlar kurulunu kurması için başbakanı atar ve başbakan ise BAĞIMSIZLAR içinden Adalet İçişleri ve Ulaştırma bakanlarını atar.
Siyasi parti grupları içerisinden oranlarına göre geçici bakanlar kurulu oluşturulur. Seçimlerin tarafsızlığı açısından önemlidir. Seçimlerin Cumhurbaşkanı tarafından yenilenmesinin Resmi Gazete de ilanından sonra 5 gün içinde bu atamalar yapılır. Geçici Bakanlar Kurulu için güvenoyuna başvurulmaz ve Geçici Bakanlar Kurulu seçim süresince ve yeni Meclis toplanıncaya kadar vazife görür. Eğer bakanlık teklif edilen milletvekili kabul etmez ise, yerine meclis içinden bağımsızlardan veya meclis dışından atama yapılır.
2- TBMM tarafından seçimlerin yenilenmesine karar verildiğinde, Adalet, İçişleri ve Ulaştırma Bakanları çekilir ve seçimin başlangıç tarihinden 3 gün önce, yineleme kararı alınmış ise bu karardan itibaren 5 gün içinde TBMM içinden veya dışından BAĞIMSIZLAR bu bakanlıklara BAŞBAKAN tarafından atanır ve Cumhurbaşkanına bilgilendirme yazısı gönderilir. (Normal şartlarda kurulan Bakanlar Kurulu’nda, Bakan, Başbakanın teklifi ve Cumhurbaşkanı’nın onayıyla atanır. Burada ise Cumhurbaşkanı’nın ataması/onayı yok bunun yerine sadece bilgilendirilmesi söz konusu)

YÜRÜTMENİN DÜZENLEYİCİ İŞLEMLERİ
Yürütmenin düzenleyici işlemleri 4 başlık altında toplanmaktadır.
- Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK)
- Tüzük
- Yönetmelik
- Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi
(2017 Referandumu sonrasında, Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi fiilen başladığında, sadece Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ve Yönetmelik idarenin düzenleyici işlemleri olarak kalacaktır. KHK ve Tüzük kaldırılacaktır).

KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELER (KHK)
Bakanlar Kurulu’nun KHK çıkarma yetkisi, 1971 yılı değişiklikleri ile hukukumuza girmiştir.
Yetki: Türkiye Büyük Millet Meclisi, Bakanlar Kuruluna kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi verebilir. Olağan dönem KHK’ları mutlaka yetki kanununa dayanmalıdır.
Kapsam: Kural olarak kanun ile yapılabilen her düzenleme KHK ile de yapılabilir. Ancak insan haklarına ilişkin olarak, Anayasanın ikinci kısmının birinci ve ikinci bölümlerinde yer alan temel haklar, kişi hakları ve ödevleri ile dördüncü bölümünde yer alan siyasi haklar ve ödevler kanun hükmünde kararnamelerle düzenlenemez. Olağan dönem KHK’ları ile insan hakları içerisinde sadece, sosyal ve ekonomik hak ve ödevler düzenlenebilir.
Olağan KHK’larla Düzenlenemeyecek Olan Konular
- Temel hak ve hürriyetler,
- Kişi hak ve ödevleri,
- Siyasi hak ve ödevler.
KHK’lar ile sadece, sosyal ve ekonomik hak ve ödevler düzenlenebilir.
Yetki kanunu, çıkarılacak kanun hükmünde kararnamenin, amacını, kapsamını, ilkelerini, kullanma süresini ve süresi içinde birden fazla kararname çıkarılıp çıkarılamayacağını gösterir.
Bakanlar Kurulunun istifası, düşürülmesi veya yasama döneminin bitmesi belli süre için verilmiş olan yetkinin sona ermesine sebep olmaz. Yeni kurulan bakanlar kurulu kalan süre içerisinde KHK çıkarabilir.
Kanun hükmünde kararnamenin, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından süre bitiminden önce onaylanması sırasında, yetkinin son bulduğu veya süre bitimine kadar devam ettiği de belirtilir.
Kanun hükmünde kararnameler kural olarak, Resmi Gazete’de yayımlandıkları gün yürürlüğe girerler. Ancak, kararnamede yürürlük tarihi olarak daha sonraki bir tarih de gösterilebilir.
Kararnameler, Resmi Gazetede yayımlandıkları gün Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulur.
Yetki kanunları ve bunlara dayanan kanun hükmünde kararnameler, Türkiye Büyük Millet Meclisi komisyonları ve Genel Kurulunda öncelikle ve ivedilikle görüşülür.
Yayımlandıkları gün Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulmayan kararnameler bu tarihte, Türkiye Büyük Millet Meclisince reddedilen kararnameler bu kararın Resmi Gazetede yayımlandığı tarihte yürürlükten kalkar. Değiştirilerek kabul edilen kararnamelerin değiştirilmiş hükümleri, bu değişikliklerin Resmi Gazetede yayımlandığı gün yürürlüğe girer.
Kanun hükmünde kararname, aynen veya değiştirilerek kabul edildiğinde artık “kanun”a dönüşür.
Kanun Hükmünde Kararnamelerin Yargısal Denetimi
KHK’lar Anayasa Mahkemesi tarafından denetlenir. Anayasa Mahkemesi üçlü bir denetim yapar:
- Yetki Kanununun Anayasaya uygunluğu,
- KHK nın yetki kanununa uygunluğu,
- KHK nın Anayasaya uygunluğu.


OLAĞANÜSTÜ HAL KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERİ
Olağanüstü Kanun Hükmünde Kararnameler, hukukumuza ilk kez, 1982 Anayasası ile girmiştir.
Yetki: Bir yetki kanununa dayanmazlar yetki doğrudan Anayasadandır. Yürütme erkinin bir YETKİ oluşunun (1982 Anayasası yürütme görev ve yetkisi ifadesini kullanmaktadır) bir göstergesidir.
Organ: Cumhurbaşkanı başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu yetkilidir. Cumhurbaşkanı asli unsurdur. Oysa olağan KHK’da Cumhurbaşkanı sadece şekli unsurdur.
Konusu: Milletler arası hukuktan doğan yükümlülükler ihlal edilmemek kaydıyla ve ölçülülük olması durumunda Temel hak ve hürriyetleri, kişi hak ve ödevlerini ve siyasi hak ve ödevleri de düzenleyebilir, kısıtlayabilir.
Denetim: Şekil ve Esas aykırılığı dolayısıyla Anayasa Mahkemesine iptal davası açılmaz.
Olağanüstü Hal KHK sı için;
- Yer bakımından sınırlama vardır (Eğer OHAL veya Sıkıyönetim ülkenin bir bölümünde ilan edilmişse)
- Süre bakımından sınırlama vardır.
Bu KHK lar yayınlandığı gün meclise sunulduğundan bu tür KHK ların tek denetimini TBMM yapar.
Olağanüstü Kanun Hükmünde Kararnamelerin TBMM’nde Görüşülmesi Bakımından Süre
TBMM İçtüzüğü’ne göre, olağanüstü hal/ sıkıyönetim KHK sı; diğer KHK, kanun ve tekliflerden öncelikle, ivedilikle, 30 gün içinde görüşülür (Anayasa’da bu konuda bir süre sınırlaması öngörülmemiştir).
OHAL veya Sıkıyönetim KHK’ları TBMM tarafından kabul edildiğinde (aynen veya değiştirilerek) “kanun”a dönüşmüş olur.
1982 ANAYASASI’NA GÖRE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELER


UNSURLAR
OLAĞAN KHK OLAĞANÜSTÜ DÖNEM VE SIKIYÖNETİM KHK’SI

İLK KEZ KABUL EDİLİŞİ
1971Yılı Değişiklikleri
1982 Anayasası


YETKİ Bakanlar Kurulu
(Bakanlar Kurulu’nun her işlemi Cumhurbaşkanı tarafından imzalandığı için Cumhurbaşkanı da imzalar) Cumhurbaşkanı Başkanlığındaki Bakanlar Kurulu
(Cumhurbaşkanı asli unsurdur)




TBMM İLE İLİŞKİSİ Yetki Kanunu’na Dayanır
(Yetki Kanunu’nda:
- KHK çıkarma yetkisinin kullanılabileceği süre
- KHK’nın amacı
- KHK’nın kapsamı
- KHK’nın ilkeleri
- Birden fazla KHK çıkarılıp çıkarılamayacağı yer alır) - Yetki Kanunu’na İhtiyaç Yoktur. 1982 Anayasasında yürütmenin “yetki” oluşunun göstergesidir.
- Yürütme bu konuda doğrudan Anayasa tarafından yetkilendirilmiştir. (asli yetkidir)






DÜZENLEYEBİLECEĞİ ALAN




Kişi Hakları ve Siyasi Haklar Hariç, kanun ile düzenlenebilen her konuda düzenleme yapılabilir - Çekirdek haklara dokunulmamak kaydı ile, kişi hakları ve siyasi haklar dahil her konuda düzenleme yapılabilir.
- Sıkıyönetim, seferberlik ve savaş hallerinde hangi hükümlerin uygulanacağı ve işlemlerin nasıl yürütüleceği, idare ile olan ilişkileri, hürriyetlerin nasıl kısıtlanacağı veya durdurulacağı ve savaş veya savaşı gerektirecek bir durumun başgöstermesi halinde vatandaşlar için getirilecek yükümlülükler kanunla düzenlenir.
- Bu KHK’lar, YER ve SÜRE Bakımından sınırlıdır. Bu KHK’ler ile kanunlarda değişiklik yapılamaz.

USUL Resmi Gazete’de yayınlanmak zorundadır Resmi Gazete’de yayınlanmak zorundadır

TBMM’YE SUNULMASI Resmi Gazete’de yayınlandığı GÜN sunulur. TBMM’nin bu KHK’ları, kabulü, reddi veya değiştirmesi KANUN ile olur. Resmi Gazetede yayımlanır ve aynı gün Türkiye Büyük Millet Meclisinin onayına sunulur.

YÜRÜRLÜK Kural olarak, Resmi Gazete’de yayınlandığı gün yürürlüğe girer. Ancak başka bir tarih de gösterilebilir.
Resmi Gazete’de yayınlandığı gün yürürlüğe girer.




TBMM’NE SUNULMAZSA/ONAYLANMAZSA - Yayımlandıkları gün Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulmayan kararnameler bu tarihte, Türkiye Büyük Millet Meclisince reddedilen kararnameler bu kararın Resmi Gazetede yayımlandığı tarihte yürürlükten kalkar.
- Değiştirilerek kabul edilen kararnamelerin değiştirilmiş hükümleri, bu değişikliklerin Resmi Gazetede yayımlandığı gün yürürlüğe girer.



Bunların Meclisce onaylanmasına ilişkin süre ve usul İçtüzükte belirlenir.
İçtüzüğe göre: Olağanüstü hal/ Sıkıyönetim KHK sı; diğer KHK, kanun ve tekliflerden öncelikle, ivedilikle, en geç 30 gün içinde görüşülür.

YARGI DENETİMİ Anayasa Mahkemesi tarafından denetlenir
(Dava açma süresi Şekil ve Esas Bakımından 60 gündür) Anayasa Mahkemesi tarafından denetlenmez. Tek denetim bu KHK’nın sunulduğu TBMM tarafından yapılır.

CUMHURBAŞKANLIĞI KARARNAMESİ
Cumhurbaşkanlığı genel sekreterliğinin kuruluşunu TBMM düzenleyemez. (Yasamanın genelliği ilkesinin istisnasıdır.) Bu konu ancak Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile düzenlenebilir. Anayasadan kaynaklanan asli bir yetkidir. Yürütmenin yetki oluşunun ikinci göstergesidir. (İlki olağanüstü KHK lar ve Sıkıyönetim KHK’ları idi)
Konusu: Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliğinin çalışma esasları, kuruluşu, teşkilat ve personel atama işlemlerini kapsar. Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri doğrudan Cumhurbaşkanı tarafından atanır.
Denetim: Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi, Cumhurbaşkanı’nın tek başına yaptığı bir işlem olduğu için gerek Anayasa Yargısı ve gerekse İdari Yargı denetimi dışındadır.
TÜZÜK
Bakanlar Kurulu tarafından, kanunun uygulanmasını göstermek veya emrettiği işleri belirtmek üzere, kanunlara aykırı olmamak ve Danıştay’ın incelenmesinden geçirilmek şartıyla tüzükler çıkarabilir.
Konusu: Kanunların uygulamasını göstermek ve kanunun emrettiği işleri belirtmektir.
Yetki: Bakanlar Kurulu tarafından çıkarılan tüzükler, Cumhurbaşkanınca imzalanır ve kanunlar gibi yayımlanır.
Usul: Kanuna aykırı olmamak kaydıyla Danıştay incelemesinden geçirilerek Cumhurbaşkanı onayı ile kanunlar gibi yayınlanır. Danıştay incelemesinden geçmemiş bir düzenleme tüzük olarak yayınlanamaz.
Denetim: Tüzükleri yargısal denetimi İdari Yargı da (İlk derece mahkemesi olarak DANIŞTAY) yapılır.
YÖNETMELİK
Konusu: İdarenin en kapsamlı düzenleyici işlemidir. Kanuna aykırı olmamak kaydıyla Kanun ve tüzüklerin uygulamasını göstermek amacıyla çıkarılır.
Yetki: Başbakanlık, Bakanlıklara ve KAMU TÜZEL KİŞİLİKLERİNE aittir. Bakanlar Kurulunun yönetmelik çıkarma yetkisi Anayasa da açıkça yer almamaktadır.
Usul: Yönetmeliklerin hepsi Resmi Gazete’de yayınlanmaz.
Hangi Yönetmeliklerin RG’de yayınlanacağı Kanunla Gösterilmiştir. Buna göre,
Başbakanlık, Bakanlıklar ve Kamu Tüzel Kişileri’nin,
- İşbirliğine, yetki ve görev alanlarına ilişkin hükümleri düzenleyen yönetmelikler,
- Kamu personeline ait genel esasları kapsayan yönetmelikler,
- Kamuyu ilgilendiren yönetmelikler Resmi Gazete’de yayınlanır.
Hangi yönetmeliklerin kamuyu ilgilendirdiğini tayin yetkisi Başbakanlık’tadır.
RG’de yayınlanması zorunlu olmayan yönetmelikler, ilgili yönetmeliğin uygulanacağı yörede çıkan bir gazetede veya yayın organında yayınlanırlar. Yönetmelikler de idarenin kanuniliği gereği mutlaka bir kanun veya tüzüğe dayanmalıdır. (Yönetmeliklerin sebep unsuru, kanun veya tüzüktür).
Denetim: Yönetmeliğin yargısal denetimi İdari Yargı (Danıştay ve İdare Mahkemeleri) da yapılır.
BAŞKOMUTANLIK VE GENELKURMAY BAŞKANLIĞI
Başkomutanlık, Türkiye Büyük Millet Meclisinin manevi varlığından ayrılamaz ve Cumhurbaşkanı tarafından temsil olunur. Milli güvenliğin sağlanmasından ve Silahlı Kuvvetlerin yurt savunmasına hazırlanmasından, Türkiye Büyük Millet Meclisine karşı, Bakanlar Kurulu sorumludur.
Genelkurmay Başkanı; Silahlı Kuvvetlerin komutanı olup, savaşta Başkomutanlık görevlerini Cumhurbaşkanlığı namına yerine getirir.
Genelkurmay Başkanı, Bakanlar Kurulunun teklifi üzerine, Cumhurbaşkanınca atanır; görev ve yetkileri kanunla düzenlenir. Genelkurmay Başkanı, bu görev ve yetkilerinden dolayı Başbakana karşı sorumludur.
Milli Savunma Bakanlığının, Genelkurmay Başkanlığı ve Kuvvet Komutanlıkları ile görev ilişkileri ve yetki alanı kanunla düzenlenir.
MİLLİ GÜVENLİK KURULU
Millî Güvenlik Kurulu; Cumhurbaşkanının başkanlığında, Başbakan, Genelkurmay Başkanı, Başbakan yardımcıları, Adalet, Millî Savunma, İçişleri, Dışişleri Bakanları, Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri Komutanları ve Jandarma Genel Komutanından kurulur.
Gündemin özelliğine göre Kurul toplantılarına ilgili bakan ve kişiler çağrılıp görüşleri alınabilir.
Millî Güvenlik Kurulu; Devletin millî güvenlik siyasetinin tayini, tespiti ve uygulanması ile ilgili alınan tavsiye kararları ve gerekli koordinasyonunun sağlanması konusundaki görüşlerini Bakanlar Kuruluna bildirir. Kurulun, Devletin varlığı ve bağımsızlığı, ülkenin bütünlüğü ve bölünmezliği, toplumun huzur ve güvenliğinin korunması hususunda alınmasını zorunlu gördüğü tedbirlere ait kararlar Bakanlar Kurulunca değerlendirilir.
Millî Güvenlik Kurulunun gündemi; Başbakan ve Genelkurmay Başkanının önerileri dikkate alınarak Cumhurbaşkanınca düzenlenir.
Cumhurbaşkanı katılamadığı zamanlar Millî Güvenlik Kurulu Başbakanın başkanlığında toplanır.
Millî Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliğinin teşkilatı ve görevleri kanunla düzenlenir.
MGK Kanunu’na (2945 Sayılı Kanun) göre:
Kurul, iki ayda bir toplanır. Gerektiğinde Kurul, Başbakanın teklifi üzerine veya doğrudan Cumhurbaşkanının çağrısı ile de toplanır.
MGK Genel Sekreterliği, Başbakana bağlıdır. Genel Sekreter toplantılara katılır ancak oy kullanamaz.
Millî Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri, Başbakanın teklifi ve Cumhurbaşkanının onayı ile atanır. Söz konusu atamanın, Türk Silâhlı Kuvvetleri mensupları arasından yapılmasının öngörülmesi hâlinde Genelkurmay Başkanının olumlu görüşü alınır.

1982 ANAYASASI’NA GÖRE OLAĞANÜSTÜ YÖNETİM USULLERİ
Olağanüstü yönetim usullerine yer veren ilk anayasamız, 1876 Kanun-u Esasi’dir. 1982 Anayasası dört olağanüstü yönetim usulüne yer vermiştir.
Bunlar: Olağanüstü hal, savaş, sıkıyönetim, seferberlik. (1961 Anayasası’nda, olağanüstü yönetim usulleri olarak sadece, savaş ve sıkıyönetim düzenlenmiştir)
2017 Referandumu sonrasında, Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçildiğinde, sadece “olağanüstü hal”, olağanüstü yönetim usulü olarak kalacaktır.




OLAĞANÜSTÜ YÖNETİM USULLERİ
OHAL
(Olağanüstü Hal) SIKIYÖNETİM
(SAVAŞ VE SEFERBERLİK DÂHİL)




Sebep: - Tabiî afet, tehlikeli salgın hastalık ve ağır ekonomik bunalım
- Yaygın şiddet olayları Sebep: -Anayasanın tanıdığı hür demokrasi düzenini veya temel hak ve hürriyetleri ortadan kaldırmaya yönelen ve olağanüstü hal ilânını gerektiren hallerden daha vahim şiddet hareketlerinin yaygınlaşması
- Savaş hali, savaşı gerektirecek bir durumun baş göstermesi,
-Ayaklanma olması veya vatan veya Cumhuriyete karşı kuvvetli ve eylemli bir kalkışmanın veya ülkenin ve milletin bölünmezliğini içten veya dıştan tehlikeye düşüren şiddet hareketlerinin yaygınlaşması

Yetki: Cumhurbaşkanı başkanlığındaki Bakanlar Kurulu Yetki: Cumhurbaşkanı başkanlığındaki Bakanlar Kurulu
Usul: Yaygın şiddet olayları nedeniyle ilan olunuyor ise MGK görüşü zorunludur.
Resmi Gazete’de yayınlanır ve HEMEN TBMM’nin onayına sunulur.
TBMM’nin OHAL’e ilişkin, kabul, red veya süre değişikliği kararı “Parlamento Kararı” dır. Usul: Her durumda MGK görüşü zorunludur.
Resmi Gazete’de yayınlanır ve DERHAL TBMM’nin onayına sunulur.
TBMM’nin sıkıyönetime ilişkin, kabul, red veya süre değişikliği kararı “Parlamento Kararı” dır.
Süre: İlk defa ilan olunurken süresi 6 Ayı geçemez. Her defasında TBMM’nin onayı ile en fazla 4’er ay uzatılabilir. (Uzatmaların sınırı yoktur) Süre: : İlk defa ilan olunurken süresi 6 Ayı geçemez. Her defasında TBMM’nin onayı ile en fazla 4’er ay uzatılabilir. (Uzatmaların sınırı yoktur)
Savaş nedeniyle ilan olunuyor ise, uzatmalar 4’er aydan daha fazla olabilir.
Kapsam: Yurdun bir veya birden fazla bölgesinde veya bütününde ilân edebilir. Kapsam: Yurdun bir veya birden fazla bölgesinde veya bütününde ilân edebilir.
Özellikleri: Olağanüstü Hal Kanunu’nda
- Tabiî afet ve ağır ekonomik bunalım sebebiyle olağanüstü hal ilân edildiğinde vatandaşlar için getirilecek para, mal ve çalışma yükümlülükleri ile olağanüstü hallerin her türü için ayrı ayrı geçerli olmak üzere,
- Anayasanın 15 inci maddesindeki ilkeler doğrultusunda temel hak ve hürriyetlerin nasıl sınırlanacağı veya nasıl durdurulacağı, halin gerektirdiği tedbirlerin nasıl ve ne suretle alınacağı,
- Kamu hizmeti görevlilerine ne gibi yetkiler verileceği, görevlilerin durumlarında ne gibi değişiklikler yapılacağı ve olağanüstü yönetim usulleri düzenlenir.
Özellikleri:
- Kolluk yetkisi askeri makamlara geçer,
- Sıkıyönetim komutanları Genelkurmay Başkanı’na bağlı çalışır.
- Sıkıyönetim komutanlarının idari tasarruflarına karşı iptal davası açılamaz (Anayasa hükmü değildir, Sıkıyönetim Kanunu ile getirilmiştir).
- Temel hak ve hürriyetler, kısmen veya tamamen “durdurulabilir” (çekirdek haklara dokunmamak kaydıyla).
- Mahkemelerin yürütmeyi durdurma kararı vermesi yasaklanabilir,
- Bazı suçlara (sadece asker kişiler yönünden) ilişkin yargılamalar Sıkıyönetim Askeri Ceza Mahkemeleri’nde görülür.
- Vatandaşlara çalışma yükümlülüğü getirilebilir.
OHAL ve SIKIYÖNETİMDE ÇIKARILAN KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELER
Bu dönemde Cumhurbaşkanı Başkanlığındaki Bakanlar Kurulu, kanun hükmünde kararname çıkarabilir ve bu dönemde çıkarılan kanun hükmünde kararnamelere karşı Anayasa Mahkemesi tarafından iptal davası açılamaz. (Ancak bu KHK’lar TBMM tarafından aynen veya değiştirilerek kabul edilir ise, artık “Kanun” hükmünü alacağı için, Anayasa Mahkemesi tarafından denetlenebilir hale gelir).

ANAYASA HUKUKU
KONU TESTİ 6
1. 1982 Anayasası’na göre aşağıdakilerden hangisi yürütmenin özelliklerinden biridir?
A. Bir görev olmakla beraber yetki değildir.
B. Anayasa’da yürütme, önceki anayasalara göre daha dar bir düzenleme yetkisine sahip kılınmıştır.
C. Yürütme faaliyeti Bakanlar Kurulu tarafından tek başına yerine getirilir.
D. Yürütmenin bütün düzenleyici işlemleri, Anayasa Mahkemesi tarafından Anayasa’ya uygunluk açısından denetlenir.
E. Bakanlar Kurulunun olağanüstü hâl ilan edebilmesi için Cumhurbaşkanının başkanlığında toplanması gerekir.
2. Aşağıdaki ifadelerden hangisi olağanüstü hâl kanun hükmünde kararnameleri için geçerli özelliklerden biri değildir?
A.Yetkili Bakanlar Kurulu Cumhurbaşkanının başkanlığında toplanmalıdır.
B.Yetki kanununa dayanma zorunluluğu bulunmamaktadır.
C.Anayasa Mahkemesinde iptal davasına konu edilemezler.
D.Resmî Gazete’de yayımlanma zorunluluğu bulunmamaktadır.
E.Yürürlüğe konulmadan önce Danıştay’ın incelemesinden geçirilmesi zorunluluğu bulunmamaktadır.
3.1982 Anayasası’na göre yönetmeliklerle ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur?
A. Başbakanlığın yönetmelik çıkarabileceği Anayasa’da açıkça düzenlenmemiştir.
B. Tüm yönetmeliklerin Resmî Gazete’de yayımlanması zorunludur.
C. Bakanlar Kurulunun yönetmelik çıkarabileceği Anayasa’da açıkça düzenlenmemiştir.
D. Tüzüklerin uygulanmasını göstermek üzere yönetmelik çıkarılamaz.
E. Bir bakanlık genelgesi aynı bakanlığın çıkardığı yönetmeliğe göre daha üst bir düzenleyici işlemdir.
4. İdarenin düzenleyici işlemlerinden tüzüklerle ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?
A. Tüzükler ancak Bakanlar Kurulu tarafından çıkarılabilir.
B. Tüzükler kanunun uygulanmasını göstermek veya emrettiği işleri belirtmek üzere çıkarılabilir.
C. Tüzüklerin yargısal denetimi ilk derece mahkemesi olarak Danıştayda yapılır.
D. Tüzükler Cumhurbaşkanınca imzalanır ve kanunlar gibi yayımlanır.
E. Olağanüstü hâllerde ve sıkıyönetim halinde çıkarılan tüzükler idari yargı denetimine tabi değildir.
5. 1982 Anayasası’na göre, Milli Güvenlik Kurulu’na ilişkin olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A. Milli Güvenlik Kurulu kararları istişari niteliktedir.
B. Milli Güvenlik Kurulu’nun başkanı, Cumhurbaşkanıdır.
C. Adalet Bakanı, Milli Güvenlik Kurulu üyesidir.
D. Milli Güvenlik Kurulu’nun gündemi, Başbakan ve Genelkurmay Başkanı’nın önerileri dikkate alınarak Cumhurbaşkanı tarafından belirlenir.
E. Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri toplantılara katılamaz.
6. Tüzüğün özellikleriyle ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?
A. Tüzüklerin Cumhurbaşkanınca imzalanması zorunlu değildir.
B. Kanunun emrettiği işleri belirtmek için de tüzük çıkarılabilir.
C. Bütün tüzüklerin Resmî Gazete’de yayımlanması zorunludur.
D. Tüzüklerin Danıştay incelemesinden geçirilmesi zorunludur.
E. Tüzükler Bakanlar Kurulunca çıkarılır.
7. Yönetmeliklerle ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?
A. Başbakanlık yönetmelik çıkarabilir.
B. Anayasa’nın 124. maddesinde yazılı olmasa da, Bakanlar Kurulu da yönetmelik çıkarabilir.
C. Kanunda belirtilen yönetmeliklerin Resmi Gazete’de yayımlanması zorunludur.
D. Tüzüklerin uygulanmasını sağlamak amacıyla da yönetmelikler çıkarılabilir.
E. Yönetmeliklerin yargısal denetimi adli yargı mercilerinde yapılır.
8. Bakanlar Kuruluna Kanun Hükmünde Kararname çıkarma yetkisi veren yetki kanununda aşağıdakilerden hangisi yer almaz?
A. Yetki kanununun amacı ve kapsamı
B. Yetki kanununun ilkeleri
C. Yetki kanununa dayanılarak birden fazla KHK çıkarılıp çıkarılamayacağı.
D. Yetki kanununun süresi
E. Yetki kanununa dayanılarak çıkarılan KHK nın hangi kanunlarda değişiklik yapabileceği.
9. Olağanüstü dönemde çıkarılan kanun hükmünde kararnameler için aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A. Bu tür kararnameler bir yetki kanununa dayanmazlar.
B. Yürütme erkinin bir yetki oluşunun kanıtıdır.
C. Bu tür kararname için Bakanlar Kurulu’nun Cumhurbaşkanı başkanlığında toplanması zorunludur.
D. Bu tür kararnameler ile kanunlarda değişiklik yapılamaz.
E. Öncelikle ve ivedilikle görüşülemez.
10.Aşağıdaki kurumlardan hangisi yönetmelik çıkarma yetkisine sahip değildir?
A. Niğde Belediyesi B. Erciyes Üniversitesi
C. Emniyet Genel Müdürlüğü D. Sağlık Bakanlığı
E. Başbakanlık
I. 336 Milletvekilinin oyu ile kabul edilen bir teklif.
II. 320 Milletvekilinin oyu ile kabul edilen bir teklif
III. 367 Milletvekilinin oyu ile kabul edilen bir teklif
IV. 400 Milletvekilinin oyu ile kabul edilen bir teklif.
11. Yukarıdaki Anayasa Değişiklik tekliflerinden hangisi/hangileri Cumhurbaşkanı tarafından TBMM’ne iade edilmemiş ise zorunlu olarak referanduma götürülür?
A. I ve II B.II ve III C.Sadece I D. III ve IV E.Sadece IV
12. Anayasa değişikliklerinin referanduma götürülmesi halinde, hangi maddelerin birlikte hangilerinin ayrı ayrı oylanacağına aşağıdakilerden hangisi karar verir?
A. Bakanlar Kurulu B. Cumhurbaşkanı
C. Meclis Başkanı D. TBMM
E. Adalet ve Anayasa Ortak Komisyonu
13. I. Teklif Çoğunluğu
II. İvedilikle Görüşme
III. Oylama Çoğunluğu
IV. Cumhurbaşkanı’nın geri göndermesi
V. Değişikliğin Anayasa hükümlerine uygun olup olmadığı.
Anayasa değişikliğinin yargısal denetiminde Anayasa Mahkemesi ne tür bir denetim yapar ve bu denetimin konusu yukarıdakilerden hangisinde doğru olarak gösterilmiştir?
A. Şekil Denetimi- I,II ve III
B. Esas Denetimi- Yalnızca V
C. Esas Denetimi- I,II ve III
D. Şekil Denetimi- II ve III
E. Esas Denetimi- IV ve V
14. Aşağıdaki hak ve hürriyetlerden hangisi olağan dönemlerde çıkarılacak Kanun Hükmünde Kararnameler ile düzenlenemez?
A. Sağlık Hakkı B. Eğitim Hakkı C. Ailenin Korunması
D. Vatan hizmeti E. Sendika Kurma Hakkı.
15. Olağanüstü hal yönetimi ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A. Meclis, olağanüstü hal süresini değiştirebilir, Bakanlar Kurulunun istemi üzerine, her defasında dört ayı geçmemek üzere, süreyi uzatabilir veya olağanüstü hali kaldırabilir.
B. Olağanüstü hal ilanına ilişkin karar Resmî Gazetede yayımlanır ve hemen Türkiye Büyük Millet Meclisinin onayına sunulur. Türkiye Büyük Millet Meclisi tatilde ise derhal toplantıya çağırılır.
C. Tabiî afet, tehlikeli salgın hastalıklar veya ağır ekonomik bunalım hallerinde, Cumhurbaşkanı başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu, yurdun bir veya birden fazla bölgesinde veya bütününde süresi altı ayı geçmemek üzere olağanüstü hal ilân edebilir.
D. Şiddet olaylarının yaygınlaşması ve kamu düzeninin ciddî şekilde bozulması sebepleriyle olağanüstü hal ilanında MGK’nın görüşü alınmak zorundadır.
E. Tabiî afet ve ağır ekonomik bunalım sebebiyle olağanüstü hal ilân edilmiş olsa dahi vatandaşlar için para, mal ve çalışma yükümlülükleri angarya yasağına tabidir.
16. Sıkıyönetim ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A. Anayasa uyarınca sıkıyönetim komutanlarının idari işleri konusunda yargıya gidilemez
B. Sıkıyönetim kararı derhal Resmî Gazetede yayımlanır ve aynı gün Türkiye Büyük Millet Meclisinin onayına sunulur.
C.Sıkıyönetim süresinde, Cumhurbaşkanının başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu sıkıyönetim halinin gerekli kıldığı konularda kanun hükmünde kararname çıkarabilir
D. Sıkıyönetim komutanları Genelkurmay Başkanlığına bağlı olarak görev yaparlar
E. Cumhurbaşkanı başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu, Millî Güvenlik Kurulunun da görüşünü aldıktan sonra, süresi 6 ayı aşmamak üzere yurdun bir veya birden fazla bölgesinde veya bütününde sıkıyönetim ilân edebilir.





17. I. Kolluk yetkisi askeri makamlara geçer
II. Bütün temel hak ve hürriyetler kısıtlanabilir veya durdurulabilir
III. Bazı suçlar sıkıyönetim mahkemelerinde yargılanır
IV. Vatandaşlara çalışma yükümlülüğü getirilebilir
V. Anayasa, Olağanüstü Hal ve Sıkıyönetim zamanında mahkemelerin Yürütmeyi Durdurma kararı vermesini yasaklamıştır.
Sıkıyönetimin zamanına ilişkin olarak yukarıdakilerden hangisi/hangileri doğrudur?
A. I, II ve III B. II ve III C. I,II,III ve IV
D. I, III ve IV E. I, III, IV ve V
18. Aşağıdakilerden hangisi Cumhurbaşkanı’nın yargıya ilişkin yetkileri arasında yer alır?
A. Anayasa Mahkemesi ne iptal davası açmak
B. Yargıtay üyelerini seçmek
C. Af ve cezaları hafifletmek
D. Uyuşmazlık Mahkemesi üyelerini seçmek
E. Danıştay üyelerinin ¼’ünü seçmek
19. Aşağıdakilerden hangisi Devlet Denetleme Kurulu tarafından denetlenemez?
A. TÜRK-İŞ Sendikası B. İstanbul Barosu
C. Ticaret ve Sanayi Odaları D. İstanbul Adliyesi
E. İşveren Sendikası
20. Aşağıdakilerden hangisi olağanüstü hâl ilanını gerektiren nedenler arasında yer almaz?
A. Tabii afet
B. Ağır ekonomik bunalım
C. Tehlikeli salgın hastalıklar
D. Savaşı gerektirecek bir durumun baş göstermesi
E. Şiddet olayları sebebiyle kamu düzeninin ciddi şekilde bozulması
21. 1982 Anayasası’na göre aşağıdakilerden hangisi Milli Güvenlik Kurulu üyesi değildir?
A. Başbakan B. Jandarma Genel Komutanı
C. Adalet Bakanı D. Başbakan Yardımcıları
E. Milli Eğitim Bakanı
22. 1982 Anayasası’na göre aşağıdakilerden hangisi yönetmelik çıkaramaz?
A. Kayseri Valiliği B. Başbakanlık
C. Kayseri Büyükşehir Belediyesi
D. Türkiye Barolar Birliği E. Dışişleri Bakanlığı
23. 1982 Anayasasına göre, Anayasa’nın değiştirilmesine ilişkin olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A. Anayasa değişiklikleri teklif biçiminde olmak zorundadır.
B. Anayasa değişiklikleri TBMM Genel Kurulu’nda iki kez görüşülür ve iki görüşme arasında en az 48 saat serinleme süresi geçmelidir.
C. TBMM Genel Kurulu’nda 323 oy alan bir Anayasa Değişiklik teklifi reddedilmiş sayılır.
D. TBMM Genel Kurulu’nda 380 oy ile kabul edilen Anayasa değişiklik teklifi Cumhurbaşkanı tarafından referanduma sunulamaz.
E. TBMM Genel Kurulu’nda 339 oy ile kabul edilen Anayasa değişiklik teklifi Cumhurbaşkanı tarafından yayınlanamaz.
Cevap Anahtarı
1,e 2,d 3,c 4,e 5,e 6,a 7,e 8,e 9,e 10,c 11,c
12,d 13,a 14,d 15,e 16,a 17,d 18,e 19,d 20,d 21,e 22,a 23,d









C. YARGI
1. Mahkemelerin Bağımsızlığı
Hâkimler, görevlerinde bağımsızdırlar; Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdanı kanaatlerine göre hüküm verirler. Yargı yetkisi Türk Milleti adına, bağımsız ve TARAFSIZ mahkemelerce kullanılır (Tarafsız ibaresi 2017 Referandumu ile eklendi).
Hiçbir organ, makam, merci veya kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hâkimlere emir ve talimat veremez; genelge gönderemez; tavsiye ve telkinde bulunamaz.
Görülmekte olan bir dava hakkında Yasama Meclisinde yargı yetkisinin kullanılması ile ilgili soru sorulamaz, görüşme yapılamaz veya herhangi bir beyanda bulunulamaz.
Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez.
2. Hâkimlik ve Savcılık Teminatı
Hâkimler ve savcılar azlolunamaz, kendileri istemedikçe Anayasada gösterilen yaştan önce emekliye ayrılamaz; bir mahkemenin veya kadronun kaldırılması sebebiyle de olsa, aylık, ödenek ve diğer özlük haklarından yoksun kılınamaz.
Meslekten çıkarılmayı gerektiren bir suçtan dolayı hüküm giymiş olanlar, görevini sağlık bakımından yerine getiremeyeceği kesin olarak anlaşılanlar veya meslekte kalmalarının uygun olmadığına karar verilenler hakkında kanundaki istisnalar saklıdır.
Hâkimlik ve Savcılık Mesleği
Hâkimler ve savcılar adli ve idari yargı hâkim ve savcıları olarak görev yaparlar. Bu görevler meslekten hâkim ve savcılar eliyle yürütülür.
Hâkimler, mahkemelerin bağımsızlığı ve hâkimlik teminatı esaslarına göre görev ifa ederler.
Hâkim ve savcıların nitelikleri, atanmaları, hakları ve ödevleri, aylık ve ödenekleri, meslekte ilerlemeleri, görevlerinin ve görev yerlerinin geçici veya sürekli olarak değiştirilmesi, haklarında disiplin kovuşturması açılması ve disiplin cezası verilmesi, görevleriyle ilgili veya görevleri sırasında işledikleri suçlarından dolayı soruşturma yapılması ve yargılanmalarına karar verilmesi, meslekten çıkarmayı gerektiren suçluluk veya yetersizlik halleri ve meslek içi eğitimleri ile diğer özlük işleri mahkemelerin bağımsızlığı ve hâkimlik teminatı esaslarına göre kanunla düzenlenir.
Hâkimler ve savcılar 65 yaşını bitirinceye kadar hizmet görürler; askeri hâkimlerin yaş haddi, yükselme ve emeklilikleri kanunda gösterilir.
Hâkimler ve savcılar, kanunda belirtilenlerden başka, resmi ve özel hiçbir görev alamazlar.
Hâkimler ve savcılar idari görevleri yönünden Adalet Bakanlığına bağlıdırlar.
Hâkim ve savcı olup da adalet hizmetindeki idari görevlerde çalışanlar, hâkimler ve savcılar hakkındaki hükümlere tabidirler. Bunlar, hâkimler ve savcılara ait esaslar dairesinde sınıflandırılır ve derecelendirilirler, hâkimlere ve savcılara tanınan her türlü haklardan yararlanırlar.
Duruşmaların Açıklığı (Aleniyet) ve Mahkeme Kararlarının Gerekçeli Olması
Mahkemelerde duruşmalar herkese açıktır. Duruşmaların bir kısmının veya tamamının kapalı yapılmasına ancak genel ahlakın veya kamu güvenliğinin kesin olarak gerekli kıldığı hallerde karar verilebilir.
Küçüklerin yargılanması hakkında kanunla özel hükümler konulur.
Bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır.
Davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılması, yargının görevidir.
Mahkemelerin Kuruluşu: Mahkemelerin kuruluşu, görev ve yetkileri, işleyişi ve yargılama usulleri kanunla düzenlenir.
3. Hâkim ve Savcılar Kurulu (HSK)
Hâkimler ve Savcılar Kurulu, mahkemelerin bağımsızlığı ve hâkimlik teminatı esaslarına göre kurulur ve görev yapar. (2017 Referandumu ile birlikte, Hâkimler ve Savcılar Kurulu’nun adı, Hâkimler ve Savcılar Kurulu olarak değiştirilmiştir).
Hâkimler ve Savcılar Kurulu 13 üyeden oluşur. Kurul, İKİ DAİRE halinde çalışır. (2017 Değişikliği)
Kurulun Başkanı Adalet Bakanı’dır. Adalet Bakanlığı Müsteşarı Kurulun tabiî üyesidir.
Hâkimler ve Savcılar Kurulu’na ilişkin hükümler şu şekildedir:
• Kurul, mahkemelerin bağımsızlığı ve hâkimlik teminatı esaslarına göre kurulur ve görev yapar.
• Hâkimler ve Savcılar Kurulu 13 (onüç) üyeden oluşur; iki daire halinde çalışır.
• Kurulun Başkanı Adalet Bakanıdır. Adalet Bakanlığı Müsteşarı Kurulun tabiî üyesidir.
• Üyeler dört yıl için seçilir. Süresi biten üyeler bir kez daha seçilebilir.


2017 Değişikliği ile birlikte, Kurul, 13 asıl üyeden oluşmaktadır (Yedek üyelik kaldırılmıştır). Bunlar:
• Adalet Bakanı (başkan)
• Adalet Bakanlığı Müsteşarı (doğal üye)
• Cumhurbaşkanı tarafından seçilen 4 üye (3’ü adli yargı hâkim ve savcıları arasında, 1’i idari yargı hâkim ve savcıları arasından)
• TBMM tarafından seçilen 7 üye (3’ü Yargıtay üyeleri arasından, 1’i Danıştay üyeleri arasından, 3’ü ise, avukatlar ve öğretim üyeleri arasından).
Adalet Bakanı, Kurul’un başkanı olup, temsil organıdır. Ancak, Adalet Bakanı’nın Kurul’a üye seçme yetkisi yoktur.
Anayasa’ya göre (2017 Değişikliğine göre):
HSK’nın, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından seçilecek üyeliklerine ilişkin başvurular, Meclis Başkanlığına yapılır.
Türkiye Büyük Millet Meclisi, Komisyon tarafından belirlenen adaylar arasından, her bir üye için ayrı ayrı gizli oyla seçim yapar.
Birinci oylamada üye tamsayısının 2/3 (üçte iki) çoğunluğu; bu oylamada seçimin sonuçlandırılamaması halinde, ikinci oylamada üye tamsayısının 3/5 (beşte üç) çoğunluğu aranır. İkinci oylamada da üye seçilemediği takdirde en çok oyu alan iki aday arasında ad çekme usulü ile üye seçimi tamamlanır.
Bu hükme göre, ikinci oylamada da üye seçimi yapılamaz ise, üçüncü tur oylama yapılmaz ve “ad çekme usulüyle” seçim yapılır.
Kurul üyeliği seçimi, üyelerin görev süresinin dolmasından önceki otuz gün içinde yapılır. Seçilen üyelerin görev süreleri dolmadan Kurul üyeliğinin boşalması durumunda, boşalmayı takip eden otuz gün içinde, yeni üyelerin seçimi yapılır.
Kurul’un, Adalet Bakanı ile Adalet Bakanlığı Müsteşarı dışındaki asıl üyeleri, görevlerinin devamı süresince; kanunda belirlenenler dışında başka bir görev alamazlar veya Kurul tarafından başka bir göreve atanamaz ve seçilemezler.
Kurulun yönetimi ve temsili Kurul Başkanına aittir. Kurul Başkanı dairelerin çalışmalarına katılamaz. Kurul, kendi üyeleri arasından daire başkanlarını ve daire başkanlarından birini de başkanvekili olarak seçer. Başkan, yetkilerinden bir kısmını başkanvekiline devredebilir.
Kurul, adlî ve idarî yargı hâkim ve savcılarını mesleğe kabul etme, atama ve nakletme, geçici yetki verme, yükselme ve birinci sınıfa ayırma, kadro dağıtma, meslekte kalmaları uygun görülmeyenler hakkında karar verme, disiplin cezası verme, görevden uzaklaştırma işlemlerini yapar; Adalet Bakanlığının, bir mahkemenin kaldırılması veya yargı çevresinin değiştirilmesi konusundaki tekliflerini karara bağlar; ayrıca, Anayasa ve kanunlarla verilen diğer görevleri yerine getirir.
Hâkim ve savcıların görevlerini; kanun, tüzük, yönetmeliklere ve genelgelere (hâkimler için idarî nitelikteki genelgelere) uygun olarak yapıp yapmadıklarını denetleme; görevlerinden dolayı veya görevleri sırasında suç işleyip işlemediklerini, hal ve eylemlerinin sıfat ve görevleri icaplarına uyup uymadığını araştırma ve gerektiğinde haklarında inceleme ve soruşturma işlemleri, ilgili dairenin teklifi ve Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Başkanının oluru ile Kurul müfettişlerine yaptırılır. Soruşturma ve inceleme işlemleri, hakkında soruşturma ve inceleme yapılacak olandan daha kıdemli hâkim veya savcı eliyle de yaptırılabilir.
Kurulun meslekten çıkarma cezasına ilişkin olanlar dışındaki kararlarına karşı yargı mercilerine başvurulamaz. Meslek çıkarmaya karşı önce HSK nezdinde itiraz, daha sonra da ilk derece mahkemesi olarak DANIŞTAY’da dava açılır.
Kurula bağlı Genel Sekreterlik kurulur. Genel Sekreter, birinci sınıf hâkim ve savcılardan Kurulun teklif ettiği üç aday arasından Kurul Başkanı (ADALET BAKANI) tarafından atanır. Kurul müfettişleri ile Kurulda geçici veya sürekli olarak çalıştırılacak hâkim ve savcıları, muvafakatlerini alarak atama yetkisi Kurula aittir. Adalet Bakanlığının merkez, bağlı ve ilgili kuruluşlarında geçici veya sürekli olarak çalıştırılacak hâkim ve savcılar ile adalet müfettişlerini ve hâkim ve savcı mesleğinden olan iç denetçileri, muvafakatlerini alarak atama yetkisi Adalet Bakanına aittir.
Kurul üyelerinin seçimi, dairelerin oluşumu ve işbölümü, Kurulun ve dairelerin görevleri, toplantı ve karar yeter sayıları, çalışma usul ve esasları, dairelerin karar ve işlemlerine karşı yapılacak itirazlar ve bunların incelenmesi usulü ile Genel Sekreterliğin kuruluş ve görevleri kanunla düzenlenir.
HSK ANAYASA DA YARGI BÖLÜMÜNDE DÜZENLENMİŞTİR ve başkan ve üyeleri görev suçlarından dolayı Yüce Divan sıfatıyla Anayasa Mahkemesinde yargılanır. (HSK ve Sayıştay Anayasa’da yargı bölümünde sayılmış olsa da ikisi de yüksek mahkeme DEĞİLDİR !!!)

Adalet Hizmetlerinin Denetimi (2010 Değişikliği)
Adalet hizmetleri ile savcıların idarî görevleri yönünden (adli görevleri yönünden değil) Adalet Bakanlığınca denetimi, adalet müfettişleri ile hâkim ve savcı mesleğinden olan iç denetçiler; araştırma, inceleme ve soruşturma işlemleri ise adalet müfettişleri eliyle yapılır. Buna ilişkin usul ve esaslar kanunla düzenlenir.
Askerî Yargı (2017 Değişikliği)
Askeri Yargıya ilişkin hükümler, 2017 referandumu ile kaldırılmıştır. Mevcut durumda Anayasa’ya göre: “Disiplin mahkemeleri dışında askerî mahkemeler kurulamaz. Ancak savaş halinde, asker kişilerin görevleriyle ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevli askerî mahkemeler kurulabilir”.

1982 ANAYASASI’NA GÖRE YÜKSEK MAHKEMELER
1. Anayasa Mahkemesi
2. Uyuşmazlık Mahkemesi
3. Yargıtay
4. Danıştay
Askeri Yargıtay ve Askeri Yüksek İdare Mahkemesi, 2017 Referandumu ile kaldırılmıştır.
1. ANAYASA MAHKEMESİ
Anayasa Mahkemesi 15 üyeden oluşmaktadır. 15 üye, asıl üyedir. Anayasa Mahkemesi’nde yedek üyelik yoktur. (2017 Değişikliği, AYİM ve Askeri Yargıtay kaldırıldığı için, bu mahkemelerden üye seçme usulü de kaldırılmış oldu ve üye sayısı 15’e düşürüldü).
- Türkiye Büyük Millet Meclisi (3 ÜYE);
- İki üyeyi Sayıştay Genel Kurulunun kendi başkan ve üyeleri arasından, her boş yer için gösterecekleri üçer aday içinden, bir üyeyi ise baro başkanlarının serbest avukatlar arasından gösterecekleri üç aday içinden yapacağı gizli oylamayla seçer. Türkiye Büyük Millet Meclisinde yapılacak bu seçimde, her boş üyelik için ilk oylamada üye tam sayısının üçte iki ve ikinci oylamada üye tam sayısının salt çoğunluğu aranır. İkinci oylamada salt çoğunluk sağlanamazsa, bu oylamada en çok oy alan iki aday için üçüncü oylama yapılır; üçüncü oylamada en fazla oy alan aday üye seçilmiş olur.
- Cumhurbaşkanı (12 ÜYE); üç üyeyi Yargıtay, iki üyeyi Danıştay, genel kurullarınca kendi başkan ve üyeleri arasından her boş yer için gösterecekleri üçer aday içinden; en az ikisi hukukçu olmak üzere üç üyeyi Yükseköğretim Kurulunun kendi üyesi olmayan yükseköğretim kurumlarının hukuk, iktisat ve siyasal bilimler dallarında görev yapan öğretim üyeleri arasından göstereceği üçer aday içinden; dört üyeyi üst kademe yöneticileri, serbest avukatlar, birinci sınıf hâkim ve savcılar ile en az 5 yıl raportörlük yapmış Anayasa Mahkemesi raportörleri arasından seçer.
Cumhurbaşkanı, Yükseköğretim kurumlarından, üst kademe yöneticileri arasında, birinci sınıf hâkim ve savcılar ile Anayasa Mahkemesi raportörleri arasından DOĞRUDAN ÜYE SEÇME YETKİSİNE SAHİPTİR.
Yargıtay, Danıştay, Askerî Yargıtay, Askerî Yüksek İdare Mahkemesi ve Sayıştay genel kurulları ile Yükseköğretim Kurulundan Anayasa Mahkemesi üyeliğine aday göstermek için yapılacak seçimlerde, her boş üyelik için, en fazla oy alan üç kişi aday gösterilmiş sayılır. Baro başkanlarının serbest avukatlar arasından gösterecekleri üç aday için yapılacak seçimde en fazla oy alan üç kişi aday gösterilmiş sayılır.
Anayasa Mahkemesine üye seçilebilmek için, 45 yaşını doldurulmuş olması kaydıyla (2010 değişikliğinden önce 40 yaş idi); yükseköğretim kurumları öğretim üyelerinin profesör veya doçent unvanını kazanmış, avukatların en az 20 yıl fiilen avukatlık yapmış, üst kademe yöneticilerinin yükseköğrenim görmüş ve en az yirmi yıl kamu hizmetinde fiilen çalışmış, birinci sınıf hâkim ve savcıların adaylık dâhil en az 20 yıl çalışmış olması şarttır.
Anayasa Mahkemesi üyeleri arasından gizli oyla ve üye tam sayısının salt çoğunluğu ile dört yıl için bir Başkan ve iki başkanvekili seçilir. Süresi bitenler yeniden seçilebilirler.
Anayasa Mahkemesi üyeleri aslî görevleri dışında resmi veya özel hiçbir görev alamazlar.
Üyelerin Görev Süresi Ve Üyeliğin Sona Ermesi
Anayasa Mahkemesi üyeleri 12 yıl için seçilirler. Bir kimse iki defa Anayasa Mahkemesi üyesi seçilemez. Anayasa Mahkemesi üyeleri altmış-beş yaşını doldurunca emekliye ayrılırlar. Zorunlu emeklilik yaşından önce görev süresi dolan üyelerin başka bir görevde çalışmaları ve özlük işleri kanunla düzenlenir.
Anayasa Mahkemesi üyeliği, bir üyenin hâkimlik mesleğinden çıkarılmayı gerektiren bir suçtan dolayı hüküm giymesi halinde kendiliğinden; görevini sağlık bakımından yerine getiremeyeceğinin kesin olarak anlaşılması halinde de, Anayasa Mahkemesi üye tamsayısının salt çoğunluğunun kararı ile sona erer.
ANAYASA MAHKEMESİNİN GÖREV VE YETKİLERİ
I. Anayasa’ya Uygunluk Denetimi
A. Şekil Bakımından Denetlediği Normlar
- Anayasa değişiklikleri, kanunlar, kanun hükmünde kararnameler (olağanüstü hallerde ve sıkıyönetimde çıkarılan kanun hükmünde kararnameler hariç), İçtüzük değişiklikleri
Şekil Denetiminden Maksat:
- Kanunlar (ve İçtüzük değişiklikleri) için; son oylama çoğunluğuna uyulup uyumadığı,
- Anayasa Değişiklikleri için; teklif çoğunluğuna, oylama çoğunluğuna ve ivedilikle görüşme yasağına uygun davranılıp davranılmadığının incelenmesidir.
B. Esas Bakımından Denetlediği Normlar
- Kanunlar, kanun hükmünde kararnameler (Anayasa değişiklikleri esas bakımından denetlenemez).
Esas Denetiminden Maksat:
Bir normun içeriğinin, Anayasa’da yer alan hükümlere aykırı olup olmadığının denetlenmesidir.
C. Denetlenebilen Parlamento Kararları (Şekil ve Esas Bakımından)
- İçtüzük değişiklikleri, milletvekili dokunulmazlığının kaldırılması ve milletvekilliğinin düşürülmesine dair kararlar.
Not: Milletlerarası anlaşmalar Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilemez. Ancak, milletlerarası anlaşmaların onaylanmasının uygun bulunmasına dair şekli kanunlar, kanun niteliğinde olduğu için Anayasa Mahkemesi tarafından denetlenebilir.
II. Bireysel Başvurular
Herkes, Anayasa’da güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerinden, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamındaki herhangi birinin kamu gücü tarafından, ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesine başvurabilir. Başvuruda bulunabilmek için olağan kanun yollarının tüketilmiş olması şarttır.
Bireysel başvuruda, kanun yolunda gözetilmesi gereken hususlarda inceleme yapılamaz.
Bireysel başvuruya ilişkin usul ve esaslar kanunla düzenlenir.
III. Yüce Divan Yargılaması
Anayasa Mahkemesi Yüce Divan sıfatıyla:
- Vatana ihanet sebebiyle Cumhurbaşkanı’nı,
- Görevleriyle ilgili suçlardan dolayı, Cumhurbaşkanını, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanını (2010 Değişikliği), Bakanlar Kurulu üyelerini, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay, Başkan ve üyelerini, Başsavcılarını, Cumhuriyet Başsavcıvekilini, Hâkimler ve Savcılar Kurulu ve Sayıştay Başkan ve üyelerini yargılar.
- Genelkurmay Başkanı, Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri Komutanları da görevleriyle ilgili suçlardan dolayı Yüce Divanda yargılanırlar. (2010 Değişikliği)
Yüce Divanda, savcılık görevini Cumhuriyet Başsavcısı veya Cumhuriyet Başsavcıvekili yapar. Yüce Divan kararlarına karşı yeniden inceleme başvurusu yapılabilir. Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu’nun yeniden inceleme sonucunda verdiği kararlar kesindir.
IV. Siyasi Parti Kapatma Davaları
Anayasa Mahkemesi siyasi partilere ilişkin olarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı tarafından açılan kapatma davalarına bakar. Parti kapatılması için, Anayasa Mahkemesi’nin toplantıya katılan üyelerinin 2/3’nün kararı gerekir. Yine, parti kapatma yerine hazine yardımından kısmen veya tamamen yoksun bırakılacak ise, bunun için de aynı çoğunluk gerekir.
V. Siyasi Partilerin Mali Denetimi
Siyasi partilerin mali denetimi, Anayasa Mahkemesi tarafından –Sayıştay eliyle- yapılır.
VI. Uyuşmazlık Mahkemesi’nin Başkanını Seçmek
Anayasa Mahkemesi, kendi üyelerinden birisini Uyuşmazlık Mahkemesi başkanı olarak seçer.
ANAYASA MAHKEMESİ’NİN ÇALIŞMA VE YARGILAMA USULÜ
Anayasa Mahkemesi, iki bölüm ve Genel Kurul halinde çalışır. Bölümler, başkanvekili başkanlığında dört üyenin katılımıyla toplanır. Genel Kurul, Mahkeme Başkanının veya Başkanın belirleyeceği başkanvekilinin başkanlığında en az on iki üye ile toplanır.
Bölümler ve Genel Kurul, kararlarını salt çoğunlukla alır. Bireysel başvuruların kabul edilebilirlik incelemesi için komisyonlar oluşturulabilir.
Siyasî partilere ilişkin dava ve başvurulara, iptal ve itiraz davaları ile Yüce Divan sıfatıyla yürütülecek yargılamalara Genel Kurulca bakılır, bireysel başvurular ise bölümlerce karara bağlanır.
Anayasa Mahkemesinde Oylama Şekli ve Karar Nisabı: “Anayasa Mahkemesinde, Genel Kurul ve bölümler kararlarını katılanların salt çoğunluğuyla alır. Oyların eşitliği hâlinde başkanın bulunduğu tarafın görüşü doğrultusunda karar verilmiş olur.”
Nitelikli Çoğunluk Aranan Haller:
- Anayasa değişikliklerinde iptal,
- Siyasi partilerin kapatılmasına ya da Devlet yardımından yoksun bırakılmasına karar verilebilmesi için,
Toplantıya katılan üyelerin 2/3 (üçte iki) oy çokluğu aranır.
(Genel Kurul, en az 12 üye ile toplanılabildiğine göre bu sayının 2/3 ü, yani en az 8 dir. En az SEKİZ üyenin oyuyla Anayasa değişikliği iptal edilebilir veya bir siyasi parti kapatılabilir/devlet yardımından yoksun bırakılabilir.)
Şekil bozukluğuna dayalı iptal davaları Anayasa Mahkemesince öncelikle incelenip karara bağlanır.
Anayasa Mahkemesinin kuruluşu, Genel Kurul ve bölümlerin yargılama usulleri, Başkan, başkanvekilleri ve üyelerin disiplin işleri kanunla; Mahkemenin çalışma esasları, bölüm ve komisyonların oluşumu ve işbölümü kendi yapacağı İçtüzükle düzenlenir.
Anayasa Mahkemesi Yüce Divan sıfatıyla baktığı davalar dışında kalan işleri dosya üzerinde inceler. Ancak, bireysel başvurularda duruşma yapılmasına karar verilebilir. Mahkeme ayrıca, gerekli gördüğü hallerde sözlü açıklamalarını dinlemek üzere ilgilileri ve konu üzerinde bilgisi olanları çağırabilir ve siyasî partilerin kapatılmasına ilişkin davalarda, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısından sonra kapatılması istenen siyasî partinin genel başkanlığının veya tayin edeceği bir vekilin savunmasını dinler.

ANAYASAYA UYGUNLUK DENETİMİ
– ANAYASA YARGISI –
Anayasa Mahkemesi’nin, denetimindeki herhangi bir norm için re’sen inceleme yapma yetkisi yoktur. Belli merciler tarafından dava açılması veya mahkemelerce itiraz yoluyla Anayasa’ya aykırılık iddiasında bulunulmalıdır.
A. Soyut Norm Denetimi (İPTAL DAVASI)
a. Şekil Bakımından İptal Davası
Şekil Bakımından Denetlenebilen Normlar
- Anayasa Değişiklikleri,
- Kanunlar
- Kanun Hükmünde Kararnameler
- İçtüzük Değişiklikleri
İptal Davası Açmaya Yetkili Olanlar ve Dava Açma Süresi
- Anayasa değişiklikleri ve kanunlar için, Cumhurbaşkanı ve TBMM’nin 1/5’i, Resmi Gazete’de yayımlanmasından itibaren 10 (on) Gün içinde;
- Kanun hükmünde kararnameler ve İçtüzük değişiklikleri için; Cumhurbaşkanı, TBMM’nin 1/5’i ve iktidar ve ana muhalefet grubu tarafından, normun Resmi Gazete’de yayımlanmasından itibaren 60 (Altmış) Gün içinde açılabilir.
b. Esas Bakımından İptal Davası
Esas Bakımından Denetlenebilen Normlar
- Kanunlar,
- Kanun hükmünde kararnameler,
- İçtüzük değişiklikleri
İptal Davası Açmaya Yetkili Olanlar ve Dava Açma Süresi
- Esas bakımından iptal davası, Cumhurbaşkanı, TBMM’nin 1/5’i ve iktidar ve anamuhalefet grubu tarafından, normun Resmi Gazete’de yayımlanmasından itibaren 60 (Altmış) Gün içinde açılabilir.
B. Somut Norm Denetimi (Mahkemeler Yoluyla Esas Denetimi/ İtiraz Yolu)
Mahkemede görülen bir dava sırasında bir kanunun anayasaya aykırılığının ileri sürülmesi halinde mahkeme öncelikle bu sorunu çözmelidir. Mahkeme aykırılık kanaatine varırsa o hüküm o davada uygulanmaz ve aykırılık,
Mahkemeler, Anayasa’ya aykırılık iddiasıyla karşılaştıklarında bu iddiayı BEKLETİCİ MESELE (Mesele-i Müntehire) yaparlar ve Anayasa’ya aykırılık iddiasına Anayasa Mahkemesi’nin önüne götürüp, onun karar vermesini beklerler.
Asıl mahkeme önündeki dava düşse dahi, Anayasa Mahkemesi Anayasa’ya uygunluk denetimi yapar ve Anayasa’ya aykırılık iddiası hakkında bir karar verir.
Anayasa mahkemesi iptal davasını 5 ay içerisinde karara bağlar. Bu süre içinde anayasa mahkemesinden cevap gelmez ise davaya devam olunur eğer ve yürürlükteki kanun hükmünü uygular. Ancak, Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı, mahkemenin kararını vermesinden önce gelir ise, anayasa mahkemesinin kararına uyulur. Eğer anayasa mahkemesinin cevabı karar kesinleşmesinden sonra gelirse, iptal kararları geriye yürümeyeceği için kesinleşen hükme bir etkisi olmaz.!!! (Çünkü Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararları geçmişe yürümez).
Somut norm denetimi için şu unsurlarının hepsinin bir arada bulunması gerekir;
- Yetkili bir MAHKEME ,
- Görülmekte olan bir DAVA,
- Anayasa’ya aykırılığı iddia edilen kanun hükmünün davada uygulanacak hüküm olması,
- Tarafların aykırılık İDDİASI veya hâkimin RE SEN harekete geçmesi
- Taraflar tarafından iddia edilmiş ise hâkimin iddiayı CİDDİ görmesi, İDDİANIN CİDDİLİĞİ. Eğer tarafların iddiası mahkeme veya hâkim tarafından ciddi görülmez ise bu karar karşı ancak hükümle birlikte temyiz yoluna başvurulabilir. İddiası ciddi bulunmayan tarafların hemen başvurabilecekleri bir yol yoktur. Türk Hukukunda Anayasa Mahkemesine, kanun veya kanun hükmünde kararnameleri iptal ettirmek üzere doğrudan başvuru yolu yoktur.
İtiraz yoluyla denetim, bir ESAS DENETİMİ olduğu için, bu denetimin konusunu, sadece Kanun veya KHK hükümleri olabilir. Ayrıca itiraz yolunda SADECE ESAS DENETİMİ YAPILIR. Şekil aykırılığı bu yolla iddia edilemez.
İçtüzük, sadece TBMM çalışmasını ilgilendiren bir metin olduğu için; Anayasa Değişiklikleri esas bakımından denetlenmediği için ve nihayet uluslararası sözleşmeler de Anayasa Mahkemesinin denetimine tabi olmadığı için İçtüzük, Anayasa Değişiklikleri, İnkılap Kanunları ve Uluslararası Sözleşmeler itiraz yoluyla denetimin konusu olamaz.
Anayasa Mahkemesi’nin, İLK DERECE MAHKEMESİ olarak çalıştığı durumlarda Anayasa’ya aykırılık iddiasının çözümlenmesi:
Anayasa Mahkemesi’nin, siyasi parti kapatma ve Yüce Divan davalarında, eğer bir kanun veya kanun hükmünde kararnamenin Anayasa’ya aykırılığı iddia olunur ise, Anayasa Mahkemesi bu iddiayı öncelikle karara bağlar (ön sorun yoluyla çözümler).
ANAYASAYA AYKIRILIĞI İDDİA EDİLEMEYEN KANUNLAR
(İNKILÂP KANUNLARININ KORUNMASI)
Anayasanın hiçbir hükmü, Türk toplumunu çağdaş uygarlık seviyesinin üstüne çıkarma ve Türkiye Cumhuriyetinin laiklik niteliğini koruma amacını güden, aşağıda gösterilen inkılap kanunlarının, Anayasanın halkoyu ile kabul edildiği tarihte yürürlükte bulunan hükümlerinin, Anayasaya aykırı olduğu şeklinde anlaşılamaz ve yorumlanamaz. Bu nedenle aşağıda yazılı kanun hükümleri soyut veya somut norm denetimine konu olabilmesi mümkün değildir. Bu kanunlar:
1. Tevhidi Tedrisat Kanunu;
2. Şapka İktisası Hakkında Kanun;
3. Tekke ve Zaviyelerle Türbelerin Seddine ve Türbedarlıklar ile Bir Takım Unvanların Men ve İlgasına Dair Kanun;
4. Türk Kanunu Medenisiyle kabul edilen, evlenme akdinin evlendirme memuru önünde yapılacağına dair medeni nikâh esası ile aynı kanunun 110 uncu maddesi hükmü;
5. Beynelmilel Erkamın Kabulü Hakkında Kanun;
6. Türk Harflerinin Kabul ve Tatbiki hakkında Kanun;
7. Efendi, Bey, Paşa gibi Lakap ve Unvanların Kaldırıldığına dair Kanun;
8. Bazı Kisvelerin Giyilemeyeceğine Dair Kanun.
ANAYASA MAHKEMESİ KARARLARI
1982 Anayasasının 153. ve 30.03.2011 tarih ve 6216 Sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 65. maddelerine göre:
“Anayasa Mahkemesi’nin kararları kesindir. Mahkeme kararları Devletin yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar.
İptal kararları geriye yürümez.
Mahkemece iptaline karar verilen kanun, kanun hükmünde kararname veya Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü veya bunların belirli madde veya hükümleri, iptal kararının Resmî Gazetede yayımlandığı tarihte yürürlükten kalkar. Mahkeme gerekli gördüğü hâllerde, Resmî Gazetede yayımlandığı günden başlayarak iptal kararının yürürlüğe gireceği tarihi bir yılı geçmemek üzere ayrıca kararlaştırabilir.
Mahkeme, bir kanun, kanun hükmünde kararname veya Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün tamamını veya bir hükmünü iptal ederken, kanun koyucu gibi hareketle, yeni bir uygulamaya yol açacak biçimde hüküm tesis edemez.
Mahkemenin bütün kararları gerekçeli olarak yazılır. İptal kararları gerekçesi yazılmadan açıklanamaz. İptal kararı dışındaki kararlar gerekçesi yazılmadan açıklanabilir.
Karar taslaklarının hazırlanması ve görüşülmesine ilişkin esaslar İçtüzükte gösterilir.
Kararlar, inceleme veya yargılamaya katılan başkan ve üyeler tarafından imzalanır. Muhalif kalanlar, kararda muhalefet nedenlerini İçtüzükte belirtilecek süre içinde yazılı olarak teslim ederler. Kararlar ilgililere bu şekliyle tebliğ olunur.
İptal ve itiraz başvuruları sonucu verilen gerekçeli kararlar Resmî Gazetede hemen yayımlanır.
Anayasa Mahkemesinin yürütmeyi durdurma yetkisi Anayasada açık bir biçimde yazılı değildir. Ancak, Anayasa Mahkemesinin, 1990 lı yılların başından bu yana yürürlüğü durdurma kararı verdiği olmuştur. Anayasa Mahkemesi, yürütmeyi durdurma yetkisini, kendi kendine tanımıştır ve sıkça kullanmaktadır.
İptal kararı – aksi kararda belirtilmedikçe - Resmi Gazetede yayınlandığı gün ilgili norm yürürlükten kalkar. İptal isteminin reddine karar verildiğinde 10 yıl süreyle aynı norm ile ilgili itiraz ve def i yoluyla Anayasa Mahkemesine başvurulamaz. (2015 KPSS Sorusu). Bu kural İçtüzük için geçerli değildir.
Anayasa Mahkemesi kararlarını, hukuki ve gerekçeli olarak verir; oysa TBMM siyasi nitelikte karar verir.
Şekil bozukluğundan gelen ve reddedilen dava 10 yıl içinde getirilmesine rağmen esas denetimi davası açılan norm 10 yıl içinde bir daha getirilemez.
ANAYASA YARGISINDA YARGILAMANIN YENİLENMESİ/ YENİDEN İNCELEME
Anayasa Mahkemesi’nin kararları kesindir. Bu kararlara karşı başkaca bir merciye başvurulamaz.
Yargılamanın Yenilenmesinin Mümkün Olduğu Davalar
Ancak, sadece siyasi parti kapatma davalarında ve Yüce Divan sıfatıyla bakılan davalarda, Ceza Muhakemesi Kanunu hükümlerine göre yargılamanın yenilenmesi istenebilir.
Ayrıca, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin, Anayasa Mahkemesinin siyasi parti kapatma veya Yüce Divan sıfatıyla verdiği bir kararının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve eki protokollerin ihlali suretiyle verildiğine hükmetmesi hâlinde, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararının kesinleştiği tarihten itibaren 1 yıl içinde Anayasa Mahkemesinden yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunulabilir.
Mahkeme, yargılamanın yenilenmesi istemini esaslı ve kabule değer bulursa, yargılamanın yenilenmesine karar verir. İstem genel hükümlere göre sonuçlandırılır.
Yeniden İnceleme Talebinde Bulunulabilin Davalar
Sadece Yüce Divan yargılamasına özgü olarak, Anayasa Mahkemesi kararına karşı yeniden inceleme talebinde bulunulabilir. Yüce Divan tarafından verilen hükme karşı yeniden inceleme başvurusu, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı veya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcıvekili, sanık, müdafi, katılan veya vekili tarafından yapılabilir.
Yeniden inceleme başvurusu hükmün açıklanmasından itibaren 15 gün içinde Yüce Divana bir dilekçe verilmesi suretiyle yapılır. Hüküm, yeniden incelemeye başvurma hakkı olanların yokluğunda açıklanmışsa, süre tebliğ tarihinden başlar.
Yeniden inceleme başvurusu üzerine Anayasa Mahkemesi’nin vermiş olduğu kararlar KESİNDİR. Bu kararlara karşı başkaca bir merciye başvurulamaz. (Sadece AİHM’de bireysel başvuru yoluna gidilebilir. Anayasa Mahkemesi nezdinde bireysel başvuru dahi yapılamaz).
2. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ
Uyuşmazlık Mahkemesi adli ve idari yargı mercileri arasındaki görev ve hüküm uyuşmazlıklarını kesin olarak çözümlemeye yetkilidir.
Uyuşmazlık Mahkemesinin kuruluşu, üyelerinin nitelikleri ve seçimleri ile işleyişi kanunla düzenlenir. Bu mahkemenin Başkanlığını Anayasa Mahkemesince, kendi üyeleri arasından görevlendirilen üye yapar.
Diğer mahkemelerle, Anayasa Mahkemesi arasındaki görev uyuşmazlıklarında, Anayasa Mahkemesinin kararı esas alınır. (Anayasa Mahkemesine üye vermeyen tek yüksek mahkeme Uyuşmazlık Mahkemesidir.!!!)



3. YARGITAY
Yargıtay, adliye mahkemelerince verilen ve kanunun başka bir adli yargı merciine bırakmadığı karar ve hükümlerin son inceleme merciidir (2015 KPSS Sorusu). Kanunla gösterilen belli davalara da ilk ve son derece mahkemesi olarak bakar.
Yargıtay’ın BÜTÜN üyeleri, birinci sınıfa ayrılmış adli yargı hâkim ve Cumhuriyet savcıları ile bu meslekten sayılanlar arasından Hâkimler ve Savcılar Kurulunca üye tamsayısının salt çoğunluğu ile ve gizli oyla seçilir (2015 KPSS Sorusu)
Yargıtay Birinci Başkanı, birinci başkanvekilleri ve daire başkanları kendi üyeleri arasından Yargıtay Genel Kurulunca üye tamsayısının salt çoğunluğu ve gizli oyla dört yıl için seçilirler; süresi bitenler yeniden seçilebilirler. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ve Cumhuriyet Başsavcı vekili, Yargıtay Genel Kurulunun kendi üyeleri arasından gizli oyla belirleyeceği beşer aday arasından Cumhurbaşkanı tarafından dört yıl için seçilirler. Süresi bitenler yeniden seçilebilirler.
Yargıtay’ın kuruluşu, işleyişi, Başkan, başkanvekilleri, daire başkanları ve üyeleri ile Cumhuriyet Başsavcısı ve Cumhuriyet Başsavcıvekilinin nitelikleri ve seçim usulleri, mahkemelerin bağımsızlığı ve hâkimlik teminatı esaslarına göre kanunla düzenlenir. 2016 yılı Kanun değişikliğine göre, Yargıtay üyelerinin görev süresi 12 yıl ile sınırlandırılmıştır.
4. DANIŞTAY
Danıştay, idari mahkemelerce verilen ve kanunun başka bir idari yargı merciine bırakmadığı karar ve hükümlerin son inceleme merciidir. Kanunla gösterilen belli davalara da ilk ve son derece mahkemesi olarak bakar.
Danıştay, davaları görmek, Başbakan ve Bakanlar Kurulunca gönderilen kanun tasarıları, kamu hizmetleri ile ilgili imtiyaz şartlaşma ve sözleşmeleri hakkında iki ay içinde düşüncesini bildirmek, tüzük tasarılarını incelemek, idari uyuşmazlıkları çözmek ve kanunla gösterilen diğer işleri yapmakla görevlidir.
Danıştay üyelerinin:
- ¾’ü: Birinci sınıf idari yargı hâkim ve savcıları ile bu meslekten sayılanlar arasından Hâkimler ve Savcılar Kurulu tarafından;
- ¼’ü: Nitelikleri kanunda belirtilen görevliler arasından Cumhurbaşkanı; tarafından seçilir.
Danıştay Başkanı, Başsavcı, başkanvekilleri ve daire başkanları, kendi üyeleri arasından Danıştay Genel Kurulunca üye tamsayısının salt çoğunluğu ve gizli oyla dört yıl için seçilirler. Süresi bitenler yeniden seçilebilirler. Danıştay’ın, kuruluşu, işleyişi, Başkan, Başsavcı, başkanvekilleri, daire başkanları ile üyelerinin nitelikleri ve seçim usulleri, idari yargının özelliği, mahkemelerin bağımsızlığı ve hâkimlik teminatı esaslarına göre kanunla düzenlenir. 2016 yılı Kanun değişikliğine göre, Danıştay üyelerinin görev süresi 12 yıl ile sınırlandırılmıştır.
SAYIŞTAY (Anayasa’da Yargı Bölümünde Düzenlendiği Halde Yüksek Mahkeme Değildir!!!)
Sayıştay, merkezî yönetim bütçesi kapsamındaki kamu idareleri ile sosyal güvenlik kurumlarının bütün gelir ve giderleri ile mallarını Türkiye Büyük Millet Meclisi adına denetlemek ve sorumluların hesap ve işlemlerini kesin hükme bağlamak ve kanunlarla verilen inceleme, denetleme ve hükme bağlama işlerini yapmakla görevlidir. (2015 KPSS Sorusu). Sayıştay’ın kesin hükümleri hakkında ilgililer yazılı bildirim tarihinden itibaren 15 gün içinde bir kereye mahsus olmak üzere karar düzeltilmesi isteminde bulunabilirler. Bu kararlar dolayısıyla idarî yargı yoluna başvurulamaz. Vergi, benzeri malî yükümlülükler ve ödevler hakkında Danıştay ile Sayıştay kararlan arasındaki uyuşmazlıklarda Danıştay kararları esas alınır.
Mahallî idarelerin hesap ve işlemlerinin denetimi ve kesin hükme bağlanması Sayıştay tarafından yapılır. Sayıştay’ın kuruluşu, işleyişi, denetim usulleri, mensuplarının nitelikleri, atanmaları, ödev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri ve diğer özlük işleri, Başkan ve üyelerinin teminatı kanunla düzenlenir. Sayıştay Kanunu’na göre, Sayıştay’ın başkan ve üyeleri TBMM tarafından gizli oy ile seçilir.
BÜTÇE
Bütçenin Hazırlanması Ve Uygulanması
Devletin ve kamu iktisadî teşebbüsleri dışındaki kamu tüzelkişilerinin harcamaları, yıllık bütçelerle yapılır. Mali yıl başlangıcı ile merkezi yönetim bütçesinin hazırlanması, uygulanması ve kontrolü kanunla düzenlenir.
Bütçe kanununa, bütçe ile ilgili hükümler dışında hiçbir hüküm konulamaz.
Bütçe kanununun her yıl için (yıllık) yapılması, kanunların sürekliliği kuralının istisnasıdır.
Bütçenin Görüşülmesi
Bakanlar Kurulu, merkezi yönetim bütçe tasarısı ile millî bütçe tahminlerini gösteren raporu, malî yıl başından en az yetmişbeş gün önce, Türkiye Büyük Millet Meclisine sunar.
Bütçe tasarıları ve rapor, kırk üyeden kurulu Bütçe Komisyonunda incelenir. Bu komisyonun kuruluşunda, iktidar grubuna veya gruplarına en az 25 üye verilmek şartı ile, siyasî parti gruplarının ve bağımsızların oranlarına göre temsili göz önünde tutulur.
Bütçe Komisyonunun 55 gün içinde kabul edeceği metin, Türkiye Büyük Millet Meclisinde görüşülür ve malî yıl başına kadar karara bağlanır. Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, Genel Kurulda, kamu idare bütçeleri hakkında düşüncelerini, her bütçenin tümü üzerindeki görüşmeler sırasında açıklarlar; bölümler ve değişiklik önergeleri, üzerinde ayrıca görüşme yapılmaksızın okunur ve oylanır.
Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, bütçe kanunu tasarılarının Genel Kurulda görüşülmesi sırasında, gider artırıcı veya gelirleri azaltıcı önerilerde bulunamazlar. Komisyonlarda, bu türden teklif ve önerilerin sunulması serbesttir.
Bütçelerde Değişiklik Yapılabilme Esasları
Merkezi yönetim bütçesiyle verilen ödenek, harcanabilecek miktarın sınırını gösterir. Harcanabilecek miktar sınırının Bakanlar Kurulu kararıyla aşılabileceğine dair bütçelere hüküm konulamaz.
Bakanlar Kuruluna kanun hükmünde kararname ile bütçede değişiklik yapmak yetkisi verilemez. Carî yıl bütçesindeki ödenek artışını öngören değişiklik tasarılarında ve carî ve ileriki yıl bütçelerine malî yük getirecek nitelikteki kanun tasarı ve tekliflerinde, belirtilen giderleri karşılayabilecek malî kaynak gösterilmesi zorunludur. Bütçe kanunları Cumhurbaşkanı tarafından VETO EDİLEMEZ. Ancak Bütçe Kanunları da diğer kanunlar gibi ANAYASA MAHKEMESİ DENETİMİNE tabidir.
Bütçenin TBMM tarafından kabul edilmemesi hükümetin istifa ettiği anlamına gelmez. Ancak hükümet kendiliğinden çekilmez ise bir GENSORU ile düşürülebilir.
Bütçenin denetimi (harcamaların bütçeye uygunluğu) TBMM adına SAYIŞTAY tarafından yerine getirilir. Sayıştay Başkan ve üyelerini TBMM gizli oy ile seçer. Ancak bu hüküm Anayasa da değil Sayıştay Kanunu’nda yer almaktadır !!!
KESİN HESAP
Kesin hesap kanunu tasarıları, kanunda daha kısa bir süre kabul edilmemiş ise, ilgili oldukları malî yılın sonundan başlayarak, en geç yedi ay sonra, Bakanlar Kurulunca Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulur. Sayıştay, genel uygunluk bildirimini, ilişkin olduğu kesin hesap kanunu tasarısının verilmesinden başlayarak en geç yetmişbeş gün içinde Türkiye Büyük Millet Meclisine sunar.
Kesin hesap kanunu tasarısı, yeni yıl bütçe kanunu tasarısıyla birlikte Bütçe Komisyonu gündemine alınır. Bütçe Komisyonu, bütçe kanunu tasarısıyla kesin hesap kanunu tasarısını Genel Kurula birlikte sunar, Genel Kurul, kesin hesap kanunu tasarısını, yeni yıl bütçe kanunu tasarısıyla beraber görüşerek karara bağlar. Kesin hesap kanunu tasarısı ve genel uygunluk bildiriminin Türkiye Büyük Millet Meclisine verilmiş olması, ilgili yıla ait Sayıştay’ca sonuçlandırılamamış denetim ve hesap yargılamasını önlemez ve bunların karara bağlandığı anlamına gelmez.
Bütçe ve kesin hesap, Bakanlar Kurulu TASARISI olarak TBMM’ye sunulmalıdır (Anayasa değişiklikleri ise TEKLİF olarak)
ANAYASANIN DEĞİŞTİRİLMESİ
Teklif: Anayasa Değişikliği, TBMM üye tamsayısının 1/3 ünün yazılı teklifiyle yapılır. Anayasa Değişikliği Bakanlar Kurulu tasarısı şeklinde olamaz. Mutlaka milletvekillerinin teklifiyle olması gerekir.
Oylama: Teklif gizli oylamayla görüşülür.
Anayasa değişiklik teklifleri ivedilikle görüşülemez (Ancak, öncelikle görüşülebilir).
En az 48 saat arayla iki defa görüşülür (48 saat serinleme süresi),
Oylama Çoğunlukları (Esas oylama ikinci oylama çoğunluğudur):
3/5 ve 2/3 olmak üzere iki oran vardır.
- 3/5 (330 Parlamenter) ten aşağı bir kabul oranında; değişiklik teklifi reddedilmiş sayılır,
- 2/3 (367 Parlamenter) ile 3/5 (330 parlamenter) arasında bir çoğunlukla kabul edilirse; Cumhurbaşkanı iki şekilde davranabilir.
1. Halkoyuna gönderebilir (ZORUNLU)
2. Veto edebilir (güçleştirici veto).
- 2/3 ve daha fazla bir kabul ile olursa; Cumhurbaşkanı onaylayabilir, halkoyuna gidebilir (İHTİYARİ) , veto edebilir (geciktirici veto).
Hem güçleştirici hem de geciktirici veto da meclisin tekrar geri gönderebilmesi için en az 2/3 çoğunlukla tekrar kabul etmesi gerekir. Bu oylama aynı metin üzerindedir. Cumhurbaşkanı kısmen onaylayabilir kısmen yayımlayabilir.
Veto üzerine TBMM’nin yapacağı en küçük bir değişiklik tekrar veto sebebidir. Ancak, TBMM’nin 2/3’ünün oyu ile “AYNEN” kabul edilip ikinci kez önüne geldiğinden Cumhurbaşkanı artık veto edemez ve önünde iki seçenek vardır;
1. Onaylamak (Yayımlamak),
2. Halkoyuna sunmak ( ihtiyari ). Cumhurbaşkanı kararını 15 gün içinde gerekçeli olarak gönderir.
Anayasa Değişikliğinin Yüksek Mahkemece Denetimi; sadece şekli denetimi vardır. (Teklif çoğunluğu, iki kez görüşülüp görüşülmediği ve oylama çoğunluğu yönünden) halkoyuna sunulan Anayasa Değişikliğinin hangi maddelerinin birlikte hangilerinin ayrı ayrı oylanacağına TBMM karar verir. (Anayasa m. 175)



ANAYASA HUKUKU
KONU TESTİ 7
1. Aşağıdaki görevlerden hangisi için TBMM üyesi olmak zorunlu değildir?
A. TBMM Başkanlığı
B. Başbakanlık
C. Cumhurbaşkanlığı
D. TBMM Başkanlık Kâtip Üyeliği
E. TBMM İdare Amirliği
2. 1982 Anayasasına göre milletvekilliğinin düşmesiyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A. Kısıtlanma sebebiyle milletvekilliğinin düşmesine TBMM Genel Kurulu, gizli oy ile karar verir.
B. Kesin hüküm sebebiyle milletvekilliğinin düşmesi, bu yöndeki kesinleşmiş mahkeme kararının TBMM Genel kuruluna bildirilmesiyle olur.
C.Milletvekilliği ile bağdaşmayan bir görev veya hizmeti sürdürmekte ısrar halinde, milletvekilliğinin düşürülmesi TBMM Genel Kurulu’nun gizli oyu ile mümkündür.
D. Meclis çalışmalarına özürsüz veya izinsiz 1 ay içerisinde toplam 5 birleşim günü katılmayan milletvekilinin milletvekilliği TBMM Genel Kurulu’nun üye tam sayısının salt çoğunluğunun oyu ile düşürülür.
E. İstifa eden milletvekilinin milletvekilliğinin düşmesi TBMM Genel Kurulu tarafından kararlaştırılır.
3. 1982 Anayasası’na göre siyasi partilerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A. Yükseköğretim öncesi öğrenciler siyasi partilere üye olamazlar.
B. Devlet, siyasi partilere yeterli düzeyde ve hakça mali yardım yapar.
C. Parti üyesi olabilmek için 18 yaşını doldurmuş olmak gerekir.
D. Siyasi partilerin gelir ve giderlerinin amaçlarına uygun olması gerekir.
E. Uluslararası bir kuruluştan maddi yardım olan bir siyasi partinin Devlet yardımından yoksun bırakılmasına karar verilebilir.
4. 1982 Anayasasına göre, seçimlerin başlamasından bitimine kadar, seçimin düzen içinde yönetimi ve dürüstlüğü ile ilgili bütün işlemleri yapmaya ve yaptırmaya, seçim süresince ve seçimden sonra seçim konularıyla ilgili bütün yolsuzlukları, şikâyet ve itirazları incelemeye ve kesin karara bağlamaya yetkili organ aşağıdakilerden hangisidir?
A. Sayıştay B. Danıştay C. Anayasa Mahkemesi
D. Yüksek Seçim Kurulu
E. Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu
5. 1982 Anayasasına göre Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun oluşumu ile ilgili olarak aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?
A. Kurulun Başkanı, Adalet Bakanıdır ve Adalet Bakanlığı Müsteşarı Kurulun tabi üyesidir.
B. 3 asıl 3 yedek üye Yargıtay Genel Kurulunca, 2 asıl 2 yedek üyesi Danıştay Genel Kurulunca seçilir.
C. 1 asıl 1 yedek üye Türkiye Adalet Akademisi Genel Kurulunca seçilir.
D. 4 asıl üye TBMM tarafından seçilir.
E. 7 asıl ve 4 yedek üye adli yargı hâkim ve savcılarınca, 3 asıl ve 2 yedek üye idari yargı hâkim ve savcılarınca seçilir.

6. 1982 Anayasasına göre Anayasa Mahkemesinin kararlarına ilişkin olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A. İptal kararı, gerekçesi yazılmadan açıklanamaz.
B. Yüce Divan kararlarına karşı yeninde inceleme başvurusu yapılabilir.
C. Anayasa Mahkemesi iptal hükmünün yürürlüğe gireceği tarihi, kararın Resmi Gazetede yayınlandığı günden başlayarak 2 yıl erteleyebilir.
D. İptal kararları geriye yürümez.
E. Anayasa Mahkemesi iptal kararı verirken kanun koyucu gibi hareketle yeni bir uygulamaya yol açacak biçimde hüküm tesis edemez.
7. 1982 Anayasasına göre, olağanüstü hal ilanı ile ilgili olarak aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?
A. Olağanüstü hal ilanı edilebilmesi için her hal ve şartta MGK’nın görüşünün alınması zorunludur.
B. Yurdun bütününde olağanüstü hal ilan edilmesi mümkündür.
C. Olağanüstü hal ilanı kararı Resmi Gazetede yayımlanır ve hemen TBMM nin onayına sunulur.
D. Cumhurbaşkanı başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu tarafından ilan edilebilir.
E. Tabii afet sebebiyle olağanüstü hal ilan edilmesi halinde vatandaşlar için para, mal ve çalışma yükümlülüğü getirilebilir.
8. 1982 Anayasasına göre, bir normun Anayasaya aykırılığı iddiasının itiraz yoluyla Anayasa Mahkemesinin önüne getirilmesi ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi doğrudur?
A. Anayasa değişiklikleri hakkında bu yol işletilebilir.
B. Bir kanunun son oylamada öngörülen çoğunlukla kabul edilmediği iddiasıyla itiraz yolu işletilebilir.
C. İtiraz yoluyla önüne gelen kanun hükmü hakkında Anayasa Mahkemesi 5 ay içinde karar vermez ise, dava mahkemesi yürürlükteki kanun hükmünü uygular.
D. Davaya bakmakta olan mahkeme, davanın taraflarından birinin öne sürdüğü aykırılık iddiasını ciddi görmezse, ilgili taraf Anayasa Mahkemesine başvurabilir.
E. Anayasa Mahkemesinin işin esasına girerek karar vermesi halinde, aynı kanun hükmü hakkında, tekrar Anayasa Mahkemesine başvurulabilmesi hiçbir şekilde mümkün değildir.
9. I. Başbakan hakkında verilen meclis soruşturma önergesi ile ilgili olarak hazırlanan Yüce Divana sevk yönündeki komisyon raporunun TBMM Genel Kurulu tarafından 276 oyla kabul edilmesi.
II. Başbakanın güven istemi üzerine Genel Kurul da 540 üyenin katılması ile yapılan oylamada, Bakanlar Kurulu lehine 269 aleyhine 271 oy kullanılması.
III. Bakanlar Kurulu hakkındaki gensorunun görüşülmesi sırasında verilen güvensizlik önergesine 276 kabul oyu verilmesi.
IV. Bir bakan hakkındaki gensorunun görüşülmesi sırasında verilen güvensizlik önergesinin 276 oyla kabul edilmesi.
Yukarıdaki durumların hangisinde Bakanlar Kurulunun görevi sona erer?
A. I ve II B. I ve III C. I ve IV D. II ve III E. II ve IV
10. Genel seçimlerin yapılmasına 10 ay süre varken TBMM üyeliklerinde boşalma olmuş ve bir ilin mecliste hiç üyesi kalmamıştır. Ancak boşalan üyeliklerin sayısı TBMM üye tamsayısının %5’ini bulmamıştır.
1982 Anayasasına göre bu durum ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur?
A. TBMM üye tamsayısının %5 oranında üyeliğin boşalması durumunda ara seçime gidileceği için bu durumda ara seçim yapılamaz.
B. Genel seçimlere 1 yıldan az bir zaman kaldığı için ara seçim yapılamaz.
C. Boşalmayı takip eden 4 ay içinde ara seçim yapılması gerekir.
D. Boşalmayı takip eden 90 günden sonraki ilk Pazar günü ara seçim yapılır.
E. Bu durumda ara seçim yapılıp yapılmayacağına TBMM karar verir.
11. 1982 Anayasasına göre, aşağıdakilerden hangisi siyasi partilere üye olamayacak kişiler arasında yer almaz?
A. Hâkimler ve savcılar
B. Sayıştay dâhil yüksek yargı organları mensupları
C. Kamu kurum ve kuruluşlarının memur statüsündeki görevlileri
D. Silahlı kuvvetler mensupları
E. Yükseköğretim öğrencileri
12. 1982 Anayasasına göre, Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru usulüyle ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?
A. Bireysel başvuru yoluna gidilebilmesi için, Anayasa’da ve Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Bildirisi’nde yer alan haklardan birinin kamu gücü tarafından ihlal edildiğinin öne sürülmesi gerekir.
B. Başvuruda bulunabilmek için olağan kanun yollarının tüketilmiş olması şarttır.
C. Anayasa Mahkemesi, bireysel başvuruda, kanun yolunda gözetilmesi gereken hususları inceleme konusu yapamaz.
D. Herkes, bireysel başvuru hakkında sahiptir.
E. Bireysel başvuruya ilişkin usul ve esaslar kanunla düzenlenir.
13. Aşağıdakilerden hangisi 1982 Anayasası’nda “Yürütme” başlığı altında düzenlenmemiştir?
A. DDK B. Kamu Denetçiliği Kurumu
C. Genelkurmay Başkanlığı D. MGK
E. Kamu Kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları
14. Aşağıdakilerden hangisi, TBMM’nin bilgi edinme ve denetim yolları ile ilgili 1982 Anayasasında yer alan kurallardan biri değildir?
A. Meclis soruşturması önergesi, TBMM üye tamsayısının en az 1/10 u tarafından verilebilir.
B. Meclis soruşturması ile ilgili, meclisteki siyasi parti gruplarında görüşme yapılamaz ve karar alınamaz.
C. Gensoru önergesi, bir siyasi parti grubu adın veya en az 20 milletvekilinin imzası ile verilebilir.
D. Gensoru görüşmeleri sırasında verilen güvensizlik önergelerinin gizli oylanması zorunludur.
E. Gensoru önergesi sonucunda Bakanlar Kurulu veya bir bakanın düşürülebilmesi üye tamsayısının salt çoğunluğu ile olur.
15. 1982 Anayasasına göre, olağan dönem kanun hükmünde kararnameleri ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?
A. Resmi Gazete’de yayınlandıkları gün TBMM’ye sunulur.
B. Yetki kanunları ve bunlara dayanan kanun hükmünde kararnameler TBMM Komisyonları ve Genel Kurul’da öncelikle ve ivedilikle görüşülür.
C. TBMM’ye sunulan bir kanun hükmünde kararnamenin yürürlüğe girebilmesi için Meclis tarafından onaylanması gerekir.
D. Kanun hükmünde kararname ile Bütçe Kanunu’nda değişiklik yapılamaz.
E. Bakanlar Kurulu’nun görevi sona erse bile, belli bir süre için verilmiş olan kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi sona ermez.
16. TBMM İçtüzüğü ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?
A. Meclisin kendi içtüzüğünü yapması parlamentonun yöntemsel bağımsızlığı ilkesinin bir göstergesidir.
B. TBMM İçtüzüğü, hukuki niteliği itibariyle bir parlamento kararıdır.
C. Şekil ve esas bakımından Anayasa’ya uygunluğu Anayasa Mahkemesi tarafından denetlenir.
D. TBMM İçtüzüğü ile Meclis çalışmaları düzenlenebilir.
E. TBMM İçtüzüğünün Anayasa’ya aykırılığı, somut norm denetimi yoluyla iddia edilebilir.
17. Milli Güvenlik Kurulu’na ilişkin olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A. Milli Güvenlik Kurulu, Cumhurbaşkanının başkanlığında, Cumhurbaşkanı katılmadığı zamanlarda Başbakan’ın başkanlığında toplanır.
B. Milli Güvenlik Kurulunun gündemi Başbakan tarafından düzenlenir.
C. Başbakan yardımcıları, Adalet, Milli Savunma, İçişleri ve Dışişleri Bakanları, Milli Güvenlik Kurulu’nun üyeleri arasında yer alır.
D. Milli Güvenlik Kurulunun kararları tavsiye niteliğindedir.
E. Genelkurmay Başkanı, Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri Komutanları ve Jandarma Genel Komutanı Milli Güvenlik Kurulu üyeleri arasında yer alır.
18. 1982 Anayasası’na göre, aşağıdakilerden hangisinin Hâkimler ve Savcılar Kurulu’na üye seçme yetkisi yoktur?
A. Yargıtay B. Danıştay C. TBMM
D. Cumhurbaşkanı E. Türkiye Adalet Akademisi
19. 1982 Anayasası’na göre, Hâkimler ve Savcılar Kurulu’na ilişkin olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A. Kurulun yirmi iki asıl, on iki yedek üyesi vardır.
B. Kurul üyelerinin görev süresi dört yıl olap; kurul üyeliğine yeniden seçilebilmek mümkündür.
C. Kurulun dört üyesi doğrudan Cumhurbaşkanı tarafından seçilir.
D. Kurul genel kurul ve daireler şeklinde çalışır ve Adalet Bakanı kurulun hem de dairelerin başkanıdır.
E. Kurulun Başkanı Adalet Bakanı olup; Adalet Bakanlığı Müsteşarı da kurulun doğal üyesidir.
CEVAP ANAHTARI
1.c 6.c 11.e 16.e
2.a 7.a 12.a 17.b
3.e 8.c 13.b 18.c
4.d 9.b 14.d 19.d
5.d 10.d 15.c





İDAREYE İLİŞKİN ANAYASAL ESASLAR
A. İdarenin Bütünlüğü ve Kamu Tüzelkişiliği
- İdare, kuruluş ve görevleriyle bir bütündür ve kanunla düzenlenir. (2015 KPSS Sorusu)
- İdarenin kuruluş ve görevleri, merkezden yönetim ve yerinden yönetim esaslarına dayanır.
- Kamu tüzelkişiliği, ancak kanunla veya kanunun açıkça verdiği yetkiye dayanılarak kurulur.
Yönetmelikler
Başbakanlık, bakanlıklar ve kamu tüzelkişileri, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla, yönetmelikler çıkarabilirler. (Bakanlar Kurulunun yönetmelik çıkarma yetkisi Anayasada açıkça yazılı değildir.)
Hangi yönetmeliklerin Resmi Gazetede yayımlanacağı kanunda belirtilir.
B. İDARENİN KURULUŞU
Merkezi İdare: Türkiye, merkezi idare kuruluşu bakımından, coğrafya durumuna, ekonomik şartlara ve kamu hizmetlerinin gereklerine göre, illere; iller de diğer kademeli bölümlere ayrılır. (İlçe ve Bucak Anayasa’da açık bir biçimde düzenlenmemiştir!!!)
- İllerin idaresi yetki genişliği esasına dayanır.
- Kamu hizmetlerinin görülmesinde verim ve uyum sağlamak amacıyla, birden çok ili içine alan merkezi idare teşkilatı kurulabilir. (Karayolları Bölge Müd. Veya SGK bölge müdürlükleri ) Bu teşkilatın görev ve yetkileri kanunla düzenlenir.
Mahalli İdareler: Mahalli idareler; il, belediye veya köy halkının mahalli müşterek ihtiyaçlarını karşılamak üzere kuruluş esasları kanunla belirtilen ve karar organları, (YÖNETİM ORGANLARI DEĞİL) yine kanunda gösterilen, seçmenler tarafından seçilerek oluşturulan kamu tüzelkişileridir.
Mahalli idarelerin kuruluş ve görevleri ile yetkileri, yerinden yönetim ilkesine uygun olarak kanunla düzenlenir.
Mahalli idarelerin seçimleri, beş yılda bir yapılır. Ancak, milletvekili genel veya ara seçiminden önceki veya sonraki bir yıl içinde yapılması gereken mahalli idareler organlarına veya bu organların üyelerine ilişkin genel veya ara seçimler milletvekili genel veya ara seçimleriyle birlikte yapılır.
- Kanun, büyük yerleşim merkezleri için özel yönetim biçimleri getirebilir. (BÜYÜKŞEHİR BELEDİYELERİNİN ANAYASAL DAYANAĞI bu hükümdür)
Mahalli idarelerin seçilmiş organlarının, organlık sıfatını kazanmalarına ilişkin itirazların çözümü ve kaybetmeleri, konusundaki denetim yargı yolu ile olur.
Ancak, görevleri ile ilgili bir suç sebebi ile hakkında soruşturma veya kovuşturma açılan mahalli idare organları veya bu organların üyelerini, İçişleri Bakanı, geçici bir tedbir olarak, kesin hükme kadar uzaklaştırabilir.
Merkezi idare, mahalli idareler üzerinde, mahalli hizmetlerin idarenin bütünlüğü ilkesine uygun şekilde yürütülmesi, kamu görevlerinde birliğin sağlanması, toplum yararının korunması ve mahalli ihtiyaçların gereği gibi karşılanması amacıyla, kanunda belirtilen esas ve usuller dairesinde idari vesayet yetkisine sahiptir.
Mahalli idarelerin belirli kamu hizmetlerinin görülmesi amacı ile, kendi aralarında Bakanlar Kurulunun izni ile birlik kurmaları, görevleri, yetkileri, maliye ve kolluk işleri ve merkezi idare ile karşılıklı bağ ve ilgileri kanunla düzenlenir. Bu idarelere, görevleri ile orantılı gelir kaynakları sağlanır.
KAMU KURUMU NİTELİĞİNDEKİ MESLEK KURULUŞLARI
Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve üst kuruluşları; belli bir mesleğe mensup olanların müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleri ile ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hâkim kılmak üzere meslek disiplini ve ahlakını korumak maksadı ile kanunla kurulan ve organları kendi üyeleri tarafından kanunda gösterilen usullere göre yargı gözetimi altında, gizli oyla seçilen kamu tüzelkişilikleridir.
• Kamu kurum ve kuruluşları ile kamu iktisadi teşebbüslerinde asli ve sürekli görevlerde çalışanların meslek kuruluşlarına girme mecburiyeti aranmaz.
• Bu meslek kuruluşları, kuruluş amaçları dışında faaliyette bulunamazlar.
• Bu meslek kuruluşları ve üst kuruluşları organlarının seçimlerinde siyasi partiler aday gösteremezler.
• Bu meslek kuruluşları üzerinde Devletin idari ve mali denetimine ilişkin kurallar kanunla düzenlenir.
• Amaçları dışında faaliyet gösteren meslek kuruluşlarının sorumlu organlarının görevine, kanunun belirlediği merciin veya Cumhuriyet savcısının istemi üzerine mahkeme kararıyla son verilir ve yerlerine yenileri seçtirilir.
Milli güvenliğin, kamu düzeninin, suç işlenmesini veya suçun devamını önlemenin yahut yakalamanın gerektirdiği hallerde gecikmede sakınca varsa, kanunla bir merci, meslek kuruluşlarını veya üst kuruluşlarını faaliyetten men ile yetkilendirilebilir. Bu merciin kararı, 24 saat içerisinde görevli hâkimin onayına sunulur. Hâkim, kararını 48 saat içinde açıklar; aksi halde, bu idari karar kendiliğinden yürürlükten kalkar.
ANAYASA’DA İDARE BÖLÜMÜNDE DÜZENLENEN KURUMLAR
1. Merkezi İdare
2. Mahalli İdareler
3. YÖK (YÖK anayasal bir kurum olmakla birlikte, tüzel kişiliği kanundan kaynaklanır)
4. Radyo Ve Televizyon Üst Kurulu, Radyo Ve Televizyon Kuruluşları Ve Kamuyla İlişkili Haber Ajansları
5. Atatürk Kültür, Dil Tarih Yüksek Kurumu
6. Kamu Kurumu Niteliğindeki Meslek Kuruluşları (Barolar vs.)
7. Diyanet İşleri Başkanlığı (Genel Bütçeye dahi olduğu Anayasa’da açıkça yazılıdır. Bu nedenle Anayasa değiştirilmeksizin Diyanet İşleri Başkanlığı’na tüzel kişilik verilemez.)
ANAYASA’DA YER ALAN EKONOMİK HÜKÜMLER
Ekonomik, sosyal ve kültürel kalkınmayı, özellikle sanayiin ve tarımın yurt düzeyinde dengeli ve uyumlu biçimde hızla gelişmesini, ülke kaynaklarının döküm ve değerlendirilmesini yaparak verimli şekilde kullanılmasını planlamak, bu amaçla gerekli teşkilatı kurmak Devletin görevidir.
Kalkınma planlarının hazırlanmasına, Türkiye Büyük Millet Meclisince onaylanmasına, uygulanmasına, değiştirilmesine ve bütünlüğünü bozacak değişikliklerin önlenmesine ilişkin usul ve esaslar kanunla düzenlenir.
Ekonomik ve sosyal politikaların oluşturulmasında hükümete istişarî nitelikte görüş bildirmek amacıyla Ekonomik ve Sosyal Konsey kurulur (2010 Değişikliği ile kuruldu). Ekonomik ve Sosyal Konseyin kuruluş ve işleyişi kanunla düzenlenir.
Piyasaların Denetimi Ve Dış Ticaretin Düzenlenmesi
Devlet, para, kredi, sermaye, mal ve hizmet piyasalarının sağlıklı ve düzenli işlemelerini sağlayıcı ve geliştirici tedbirleri alır; piyasalarda fiili veya anlaşma sonucu doğacak tekelleşme ve kartelleşmeyi önler. Dış ticaretin ülke ekonomisinin yararına olmak üzere düzenlenmesi amacıyla ithalat, ihracat ve diğer dış ticaret işlemleri üzerine vergi ve benzeri yükümlülükler dışında ek mali yükümlülükler koymaya ve bunları kaldırmaya kanunla Bakanlar Kuruluna yetki verilebilir.
Tabii Servetlerin Ve Kaynakların Aranması Ve İşletilmesi
Tabii servetler ve kaynaklar Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Bunların aranması ve işletilmesi hakkı Devlete aittir. Devlet bu hakkını belli bir süre için, gerçek ve tüzelkişilere devredebilir. Hangi tabii servet ve kaynağın arama ve işletmesinin, Devletin gerçek ve tüzelkişilerle ortak olarak veya doğrudan gerçek ve tüzelkişiler eliyle yapılması, kanunun açık iznine bağlıdır. Bu durumda gerçek ve tüzelkişilerin uyması gereken şartlar ve Devletçe yapılacak gözetim, denetim usul ve esasları ve müeyyideler kanunda gösterilir.
Ormanların Korunması Ve Geliştirilmesi/ Orman Köylüsünün Korunması
Devlet, ormanların korunması ve sahalarının genişletilmesi için gerekli kanunları koyar ve tedbirleri alır. Yanan ormanların yerinde yeni orman yetiştirilir, bu yerlerde başka çeşit tarım ve hayvancılık yapılamaz. Bütün ormanların gözetimi Devlete aittir. Devlet ormanlarının mülkiyeti devrolunamaz. Devlet ormanları kanuna göre, Devletçe yönetilir ve işletilir. Bu ormanlar zamanaşımı ile mülk edinilemez ve kamu yararı dışında irtifak hakkına konu olamaz.
Ormanlara zarar verebilecek hiçbir faaliyet ve eyleme müsaade edilemez. Ormanların tahrip edilmesine yol açan siyasi propaganda yapılamaz; münhasıran orman suçları için genel ve özel af çıkarılamaz. Ormanları yakmak, ormanı yok etmek veya daraltmak amacıyla işlenen suçlar genel ve özel af kapsamına alınamaz.
Ormanlar içinde veya bitişiğindeki köyler halkının kalkındırılması, ormanların ve bütünlüğünün korunması bakımlarından, ormanın gözetilmesi ve işletilmesinde Devletle bu halkın işbirliğini sağlayıcı tedbirlerle, 31/12/1981 tarihinden önce bilim ve fen bakımından orman niteliğini tamamen kaybetmiş yerlerin değerlendirilmesi; bilim ve fen bakımından orman olarak muhafazasında yarar görülmeyen yerlerin tespiti ve orman sınırları dışına çıkartılması; orman içindeki köyler halkının kısmen veya tamamen bu yerlere yerleştirilmesi için Devlet eliyle anılan yerlerin ihya edilerek bu halkın yararlanmasına tahsisi kanunla düzenlenir. Devlet, bu halkın işletme araç ve gereçleriyle diğer girdilerinin sağlanmasını kolaylaştırıcı tedbirleri alır. Orman içinden nakledilen köyler halkına ait araziler, Devlet ormanı olarak derhal ağaçlandırılır.
1982 ANAYASASINA GÖRE YARGI YOLU (YARGI DENETİMİ)
Vatandaşların hukuki güven içinde bulundukları, devletin eylem ve işlemlerinin hukuk kurallarına bağlı olduğu sistem HUKUK DEVLETİ olarak adlandırılır. İdarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır.
Kamu hizmetleri ile ilgili imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinde bunlardan doğan uyuşmazlıkların milli veya milletlerarası tahkim yoluyla çözülmesi öngörülebilir. Milletlerarası tahkime ancak yabancılık unsuru taşıyan uyuşmazlıklar için gidilebilir. (1999 Değişikliği)
1982 Anayasasında Yargı Denetimi Dışında Tutulan İşlemlere YASAMA KISINTILARI adı verilmektedir. Türk Anayasa Hukuku’ndaki Yasama Kısıntıları (Anayasa tarafından yargı yolu kapatılan işlemler)
Anayasa m. 125 hükmüne göre:
- Cumhurbaşkanının tek başına yapacağı işlemler ile Yüksek Askeri Şuranın kararları yargı denetimi dışındadır. Ancak, Yüksek Askerî Şûranın terfi işlemleri ile kadrosuzluk nedeniyle emekliye ayırma hariç her türlü ilişik kesme kararlarına karşı yargı yolu açıktır. (2010 Değişikliği)
- Hâkim ve Savcılar Kurulu’nun MESLEKTEN ÇIKARMA DIŞINDAKİ KARARLARI. (Meslekten çıkarma kararlarına karşı yargı yolu açıktır. Diğer kararlara karşı yargı yolu kapalıdır)
Uyarma ve kınama cezalarına karşı yargı yolunun kapatılabileceğine ilişkin hüküm 2010 yılında kaldırılmış ve bu hükmün yerine “Disiplin kararları yargı denetimi dışında bırakılamaz.” hükmü getirilmiştir.
Yargı mercileri yerindelik denetimi değil hukuka uygunluk denetimi yaparlar.
İdari işlemlere karşı açılacak davalarda süre, yazılı bildirim tarihinden başlar.
Yargı yetkisi, idarî eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlı olup, hiçbir surette yerindelik denetimi şeklinde kullanılamaz. İdari yargı mercileri YERİNDELİK DENETİMİ YAPAMAZ. Yürütme görevinin kanunlarda gösterilen şekil ve esaslara uygun olarak yerine getirilmesini kısıtlayacak, idari eylem ve işlem niteliğinde veya takdir yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararı verilemez.
İdarî işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkânsız zararların doğması ve idarî işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi durumunda gerekçe gösterilerek yürütmenin durdurulmasına karar verilebilir.
Kanun, olağanüstü hallerde, sıkıyönetim, seferberlik ve savaş halinde ayrıca millî güvenlik, kamu düzeni, genel sağlık nedenleri ile yürütmenin durdurulması kararı verilmesini sınırlayabilir. (Yürütmeyi Durdurma Yetkisinin SINIRLANABİLECEĞİ haller) Anayasa bu konuda kanun koyucuya bir takdir hakkı vermiştir. Yoksa doğrudan doğruya yürütmeyi durdurma yetkisini sınırlayan bir hüküm değildir.
İdare, kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlüdür.
1982 ANAYASASINA GÖRE KANUNSUZ EMİR
Kamu hizmetlerinde herhangi bir sıfat ve suretle çalışmakta olan kimse, üstünden aldığı emri, yönetmelik, tüzük, kanun veya Anayasa hükümlerine aykırı görürse, yerine getirmez ve bu aykırılığı o emri verene bildirir.
Ancak, üstü emrinde ısrar eder ve bu emrini yazı ile yenilerse, emir yerine getirilir; bu halde, emri yerine getiren sorumlu olmaz. Konusu suç teşkil eden emir, hiçbir suretle yerine getirilmez; yerine getiren kimse sorumluluktan kurtulamaz.
Askeri hizmetlerin görülmesi ve acele hallerde kamu düzeni ve kamu güvenliğinin korunması için kanunla gösterilen istisnalar saklıdır.










ANAYASA HUKUKU
KONU TESTİ 8
1. Aşağıdakilerden hangisi mahalli idarelerin özelliklerinden biri değildir?
A. Görev ve yetkilerinin yerinden yönetim ilkesine uygun olarak kanunla düzenlenmeleri
B. Yürütme organlarının seçmenler tarafından seçilerek oluşturulmaları
C. Merkezî idarenin vesayet denetimine tabi olmaları
D. Seçimlerin 5 yılda bir yapılması
E. Kamu tüzel kişiliğine sahip olmaları
2. I. Cumhurbaşkanlığına Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri içinden veya Meclis dışından aday gösterilebilmesi yirmi milletvekilinin yazılı teklifi ile mümkündür
II. Cumhurbaşkanı seçimi, Cumhurbaşkanının görev süresinin dolmasından önceki altmış gün içinde; makamın herhangi bir sebeple boşalması halinde ise boşalmayı takip eden altmış gün içinde tamamlanır.
III. Genel oyla yapılacak seçimde, kullanılan oyların salt çoğunluğunu alan aday Cumhurbaşkanı seçilmiş olur.
IV. Bir kimse en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilir.
V. Halkoyu ile Cumhurbaşkanı seçilemez ise seçimler yenilenir.
1982 Anayasası’na göre, Cumhurbaşkanı’nın seçimi ile ilgili olarak yukarıdakilerden hangisi/leri yanlıştır?
A. I ve IV B. IV ve V C. I,II ve III
D. Sadece V E. III ve V
3. Aşağıdakilerden hangisi idarenin sorumluluğuna ilişkin Anayasal ilkelerden değildir?
A. Milletlerarası tahkime ancak, kamu hizmetleri ile ilgili imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinde bunlardan doğan uyuşmazlıklar bakımından yabancılık unsurunun söz konusu olduğu hallerde gidilebilir.
B. İdari işlemlere karşı açılacak davalarda süre, yazılı bildirim tarihinden başlar.
C. Yargı yetkisi, idari eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır.
D. Yürütme görevinin kanunlarda gösterilen şekil ve esaslara uygun olarak yerine getirilmesini kısıtlayacak, idari eylem ve işlem niteliğinde veya takdir yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararı verilemez.
E. Olağanüstü hallerde, sıkıyönetim, seferberlik ve savaş halinde ayrıca milli güvenlik, kamu düzeni, genel sağlık nedenleri ile yürütmenin durdurulması kararı verilemez.
4. Aşağıdakilerden hangisi mahalli idarelere ilişkin Anayasa ilkelerden değildir?
A. Mahalli idareler; il, belediye veya köyden oluşmaktadır.
B. Mahalli müşterek ihtiyaçlarını karşılamak üzere kurulan kamu tüzel kişileridir.
C. Karar organları, kanunda gösterilen, seçmenler tarafından seçilerek oluşturulur.
D. Mahalli idarelerin kuruluş ve görevleri ile yetkileri, yerinden yönetim ilkesine uygun olarak kanunla düzenlenir.
E. Mahalli idarelerin seçilmiş organlarının, organlık sıfatını kazanmalarına ilişkin itirazların çözümü ve kaybetmeleri konusundaki denetim İçişleri Bakanlığı tarafından yapılır.

5. Mahalli idarelerin belirli kamu hizmetlerinin görülmesi amacı ile, kendi aralarında birlik kurmasına aşağıdakilerden hangisi izin verir?
A. Bakanlar Kurulu
B. T.B.M.M.
C. Danıştay
D. İçişleri Bakanlığı
E. Sayıştay
6. Mahalli idarelerin seçilmiş organlarının, görevleri ile ilgili bir suç sebebi ile hakkında soruşturma veya kovuşturma açılan mahalli idare organları veya bu organların üyelerini, geçici bir tedbir olarak, kesin hükme kadar görevlerinden uzaklaştırmaya yetkili olan mercii aşağıdakilerden hangisidir?
A. Danıştay
B. Bakanlar Kurulu
C. İçişleri Bakanı
D. Bölge İdare Mahkemesi
E. Yargıtay
7. Aşağıdakilerden hangisi, parlamenter hükûmet sisteminin özelliklerinden biri değildir?
A. Devlet başkanı yasama organına karşı sorumludur.
B. Yürütme iktidarı yasama iktidarından kaynaklanır.
C. Başbakan ve bakanlar, yasama organı karşısında hem bireysel olarak hem de birlikte sorumludurlar.
D. Yürütme, yasamayı feshedebilir.
E. Aynı kişi hem yürütmede hem de yasamada görev alabilir.
8. 1982 Anayasası’na göre aşağıdakilerden hangisi, Anayasa Mahkemesi denetimi dışında tutulmamıştır?
A.TBMM İç Tüzüğü
B. Milletlerarası antlaşmalar
C.Yasama dokunulmazlığının kaldırılması ve milletvekilliğinin düşürülmesi kararları dışındaki parlamento kararları
D. İnkılap kanunları
E. Olağanüstü hâl ve sıkıyönetim kanun hükmünde kararnameleri
9. Yasama ve yürütme erklerinin yasama organında birleştiği ve devlet başkanının bulunmadığı sistemlere ne ad verilir?
A. Parlamenter sistem
B. Başkanlık
C. Yarı başkanlık
D. Meclis hükûmeti sistemi
E. Kuvvetler ayrılığı sistemi
10. Aşağıdakilerden hangisi, 1982 Anayasası’nda “Yüksek Mahkemeler” başlığı altında düzenlenmemiştir?
A. Yargıtay B. Danıştay C. Uyuşmazlık Mahkemesi D. Anayasa Mahkemesi E. Sayıştay
11. 1982 Anayasası’na göre, vergi ve benzeri mali yükümlülükler ve ödevler hakkında Danıştay ile Sayıştay kararları arasındaki uyuşmazlıklarla ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur?
A.Sayıştay kararları esas alınır.
B. Danıştay kararları esas alınır.
C. Uyuşmazlık Mahkemesinin bu konudaki kararı ile uyuşmazlık çözümlenir.
D. Anayasa Mahkemesinin kararı ile uyuşmazlık çözümlenir.
E. Yargıtay’a başvurularak uyuşmazlığın çözümüne ilişkin kararı esas alınır.
12. 1982 Anayasası’na göre, milletlerarası antlaşmalar ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?
A. Milletlerarası antlaşmaları onaylamayı uygun bulma yetkisi TBMM’nindir.
B. Milletlerarası antlaşmaları onaylama ve yayımlama yetkisi Cumhurbaşkanına aittir.
C. Usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası antlaşmalar hakkında Anayasa’ya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesine başvurulamaz.
D. Bütün milletlerarası antlaşmaların onaylanması, bir kanun ile uygun bulunmalarına bağlıdır.
E. Usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası antlaşmalar kanun hükmündedir.
13. Anayasa değişikliğine ilişkin bir kanun hakkında, şekil bakımından Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesiyle Cumhurbaşkanı tarafından Anayasa Mahkemesinde iptal davası açılmıştır. Buna göre, aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?
A.İptal davası, Anayasa Mahkemesinde Genel Kurulca karara bağlanır.
B. Anayasa Mahkemesinin iptal kararı verebilmesi için toplantıya katılan üyelerin üçte iki oy çokluğu şarttır.
C. Bu dava Anayasa Mahkemesince öncelikle incelenip karara bağlanır.
D. Anayasa Mahkemesinin bu konuda vereceği karar kesindir.
E. Anayasa Mahkemesince yapılacak denetim, değişikliğin son oylamada öngörülen çoğunluk ile yapılıp yapılmadığı hususu ile sınırlıdır.
14. 1982 Anayasası’na göre, Anayasa’nın değiştirilmesi ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?
A. Anayasa’nın değiştirilmesi Meclis üye tam sayısının en az üçte biri tarafından yazıyla teklif edilebilir.
B. Meclis üye tam sayısının en az üçte ikisi ile kabul edilen değişiklik tekliflerinin Cumhurbaşkanınca kısmen halkoyuna sunulması mümkün değildir.
C. Anayasa’nın değiştirilmesine ilişkin kanun teklifleri gizli oy ile oylanır.
D. Değiştirme tekliflerinin kabulü için Meclis üye tam sayısının en az beşte üçünün oyu gereklidir.
E. Cumhurbaşkanının, Meclis üye tam sayısının beşte üçünden fazla fakat üçte ikisinden az bir oyla kabul edilen değişiklik tekliflerini geri göndermediği takdirde halkoyuna sunması zorunludur.
15. 1982 Anayasası’na göre, aşağıdakilerden hangisi Anayasa Mahkemesinin görev ve yetkilerinden biri değildir?
A. Anayasa değişikliklerinin esas bakımından Anayasa’ya uygunluğunu denetlemek
B. Kanunların ve kanun hükmünde kararnamelerin Anayasa’ya şekil ve esas bakımından uygunluğunu denetlemek
C. TBMM İç Tüzüğü’nün Anayasa’ya şekil ve esas bakımından uygunluğunu denetlemek
D. Anayasa’da güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerden Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi
kapsamındaki herhangi birinin kamu gücü tarafından ihlal edildiği iddiası ile yapılan bireysel başvuruları karara bağlamak
E. Cumhurbaşkanını, TBMM Başkanını, Bakanlar Kurulu üyelerini, Askerî Yargıtay Başkanı ve üyelerini görevleriyle ilgili suçlar sebebiyle yargılamak.
16. 1982 Anayasası’na göre somut norm denetimi (itiraz yolu) ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?
A.Sadece kanun veya kanun hükmünde kararnameler somut norm denetimine konu olabilir.
B. Bu denetim yolu ancak bakılmakta olan bir dava dolayısıyla işletilebilir.
C. Davaya bakan mahkemenin, davada uygulanacak hükmü Anayasa'ya aykırı görerek resen Anayasa Mahkemesine gönderme yetkisi yoktur.
D. Anayasa Mahkemesi, işin kendisine gelişinden başlamak üzere beş ay içinde karar vermezse mahkeme davayı yürürlükteki kanun hükümlerine göre sonuçlandırır.
E. Davaya bakan mahkeme Anayasa’ya aykırılık iddiasını ciddi görmezse bu iddia temyiz merciinde esas hükümle birlikte karara bağlanır.
17. 1982 Anayasası’na göre, siyasi partilerin kapatılması ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?
A. Kapatma davası açma yetkisi Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’na aittir.
B. Anayasa Mahkemesinin bir siyasi partinin kapatılmasına ilişkin verdiği kararı kesindir.
C. Kapatma kararları Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu tarafından verilir.
D. Bir parti hakkındaki kapatma davasının reddedilmesi hâlinde aynı parti hakkında iki yıl süreyle yeni bir kapatma davası açılamaz.
E. Temelli kapatılan bir parti başka bir ad altında kurulamaz.
18. TBMM tatilde veya ara vermede iken ülkenin ani bir silahlı saldırıya uğraması ve bu sebeple silahlı kuvvet kullanılmasına derhâl karar verilmesinin kaçınılmaz olması hâlinde Türk Silahlı Kuvvetlerinin kullanılmasına aşağıdakilerden hangisi karar verebilir?
A. Cumhurbaşkanı
B. Başbakan
C. Bakanlar Kurulu
D. Genelkurmay Başkanı
E. Millî Savunma Bakanı
19. 1982 Anayasası’na göre siyasi partiler aşağıdakilerden hangisinin organlarına aday gösteremez?
A. Radyo ve Televizyon Üst Kurulu
B. Türkiye Barolar Birliği
C. Meclis Soruşturması Komisyonu
D. Meclis Araştırma Komisyonu
E. Belediye başkanlıkları
20. Aşağıdakilerden hangisi, 12 Eylül 2010 referandumu ile Anayasa Mahkemesinin statüsü ve kuruluşu ile ilgili olarak yapılan değişikliklerden biri değildir?
A.Yedek üyelik kaldırılmıştır.
B. Anayasa Mahkemesi üyelerinin emeklilik yaşına kadar olan görev süresi 12 yıl olarak sınırlandırılmıştır.
C. Üye sayısı 17 olarak belirlenmiştir.
D. TBMM’ye, Anayasa Mahkemesine üye seçme yetkisi tanınmıştır.
E. Cumhurbaşkanının, aday gösterme süreci olmaksızın Anayasa Mahkemesine doğrudan üye seçebilmesine imkân tanınmıştır.
21. 1982 Anayasası’na göre, iptal davası ile ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A. Kanunların şekil bakımından denetimi, son oylamanın öngörülen çoğunluk ile yapılıp yapılmadığı
hususu ile sınırlıdır.
B. Anayasa değişiklikleri sadece şekil bakımından incelenebilir.
C. Kanunlar hakkında, esas bakımından anayasaya aykırılık gerekçesiyle dava açma süresi 10 gündür.
D. Kanun hükmünde kararnameler hakkında şekil bakımından anayasaya aykırılık davasının, Ana Muhalefet Partisi Meclis Grubunca açılması mümkündür.
E. Ana Muhalefet Partisi Meclis Grubu, kanunlar hakkında şekil aykırılığı gerekçesiyle iptal davası
açamaz.
22. I. Anayasa Değişiklikleri
II. İçtüzük
III. Parlamento Kararı
Yukarıdakilerden hangisi/hangileri somut norm denetimine (itiraz yolu) konu edilemez?
A. Sadece I B. I ve II C. Yalnız II D. II ve III E. I,II ve III
23. 1982 Anayasası’na göre, aşağıdakilerden hangisi, şekil bakımından soyut norm denetimine (iptal davası) konu edilemez?
A. Anayasa Değişiklikleri
B. İçtüzük
C. Kanun
D. Kanun Hükmünde Kararname
E. Milletlerarası Anlaşmalar
24. Kanun Hükmünde Kararnameler ve İçtüzük hükümleri bakımından Anayasa Mahkemesi’nin denetim türü ve dava süresine ilişkin olarak aşağıdakilerden hangisi doğrudur?
A. Şekil ve esas bakımından iptal davası 60 gün içinde dava açılır.
B. 10 gün içinde, sadece şekil bakımından iptal davası açılabilir.
C. 60 gün içinde, sadece esas bakımından iptal davası açılabilir.
D. Şekil bakımından iptal davası 10 gün içinde, esas bakımından 60 gün içinde açılabilir.
E. 60 gün içinde, sadece esas bakımından iptal davası açılabilir.
25. 1982 Anayasası’na göre, Anayasa değişiklikleri ve kanunların şekil bakımından iptal davasına ilişkin süre aşağıdakilerden hangisidir?
A. 45 gün B. 10 gün C. 60 gün D.7 gün E. 15 gün
26. 1982 Anayasası’na göre, kanunların esas bakımından iptali için Anayasa Mahkemesi’nde açılacak iptal davası için geçerli olan süre aşağıdakilerden hangisidir?
A. 30 gün B. 10 gün C. 45 gün D. 60 gün E. 22 gün
27. Yeni seçilen Türkiye Büyük Millet Meclisinde Başkanlık Divanı seçiminden sonra 45 gün içinde Bakanlar Kurulu kurulmuş ancak güvenoyu alamamıştır. 1982 Anayasası'na göre, olayda Bakanlar Kurulunun güvenoyu alamamasından sonraki süreç ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur?
A.Cumhurbaşkanı, TBMM Başkanına danışarak seçimlerin yenilenmesine karar verir.
B. 45 gün içinde yeni Bakanlar Kurulu kurulamadığı veya kurulduğu hâlde güvenoyu alamadığı takdirde Cumhurbaşkanı, TBMM Başkanına danışarak seçimlerin yenilenmesine karar verebilir.
C. Cumhurbaşkanı derhâl seçimleri yenilemek zorundadır.
D. Bir ay içerisinde yeni Bakanlar Kurulu kurulamadığı veya kurulduğu hâlde güvenoyu alamadığı takdirde Cumhurbaşkanı, TBMM Başkanına danışarak seçimlerin yenilenmesine karar verebilir.
E. Bir ay içerisinde yeni Bakanlar Kurulu kurulamadığı takdirde Cumhurbaşkanı, seçimlerin yenilenmesine karar vermek zorundadır.
28. Kasten yaralama suçlaması ile yasama dokunulmazlığı kaldırılan bir milletvekili, hakkında yapılan yargılama sonucunda 6 ay hapis cezasına çarptırılmıştır. 1982 Anayasası’na göre, bu durum ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur?
A. Milletvekilinin milletvekilliği, kesin mahkeme kararının Genel Kurula bildirilmesiyle düşer.
B. Yasama dokunulmazlığının kaldırılması kararına karşı, ilgili milletvekilinin başvurabileceği hukuki bir yol yoktur.
C. Milletvekili hakkında verilen ceza hükmünün yerine getirilmesi için, üyelik sıfatının sona ermesi beklenir.
D. Yasama dokunulmazlığı kaldırıldığı için hakkındaki diğer suçlamalardan dolayı tutuklanması
mümkündür.
E. Yasama dokunulmazlığı kaldırıldığı için milletvekili hakkındaki ceza hükmü derhâl yerine getirilir.
29. 1982 Anayasası’na göre idareye ilişkin olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A. İdare, kuruluş ve görevleriyle bir bütündür
B. İdarenin kuruluş ve görevleri kanunla düzenlenir
C. İdarenin kuruluş ve görevleri, merkezden yönetim ve yerinden yönetim esaslarına dayanır.
D. Kamu tüzelkişiliği, ancak kanunla veya kanunun açıkça verdiği yetkiye dayanılarak kurulur.
E. İdarenin düzenli olması esastır.
30. 1982 Anayasası’na göre, yargı yoluna ilişkin olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A. İdarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır.
B. Kamu hizmetleri ile ilgili imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinde bunlardan doğan uyuşmazlıkların milli veya milletlerarası tahkim yoluyla çözülmesi öngörülebilir.
C. Milletlerarası tahkime ancak yabancılık unsuru taşıyan uyuşmazlıklar için gidilebilir.
D. Cumhurbaşkanının tek başına yapacağı işlemler ile Yüksek Askeri Şuranın kararları yargı denetimi dışındadır.
E. Yüksek Askerî Şûranın her türlü ilişik kesme kararlarına karşı yargı yolu açıktır.
31. 1982 Anayasası’na göre, idarenin işlem ve eylemlerinin yargısal denetimine ilişkin olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A. İdari işlemlere karşı açılacak davalarda süre, yazılı bildirim tarihinden başlar.
B. Yargı yetkisi, idarî eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlı olup, hiçbir surette yerindelik denetimi şeklinde kullanılamaz.
C. Yürütme görevinin kanunlarda gösterilen şekil ve esaslara uygun olarak yerine getirilmesini kısıtlayacak, idari eylem ve işlem niteliğinde veya takdir yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararı verilemez.
D. İdari işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkansız zararların doğması ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi durumunda gerekçe gösterilerek yürütmenin durdurulmasına karar verilebilir.
E. Olağanüstü hallerde, sıkıyönetim, seferberlik ve savaş halinde ayrıca milli güvenlik, kamu düzeni, genel sağlık nedenleri ile yürütmenin durdurulması kararı verilemez.

32. 1982 Anayasası’na göre, idarenin kuruluşuna ilişkin olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A. Türkiye, merkezi idare kuruluşu bakımından, coğrafya durumuna, ekonomik şartlara ve kamu hizmetlerinin gereklerine göre, illere; iller de diğer kademeli bölümlere ayırılır.
B. İllerin idaresi yetki genişliği esasına dayanır.
C. Kamu hizmetlerinin görülmesinde verim ve uyum sağlamak amacıyla, birden çok ili içine alan merkezi idare teşkilatı kurulabilir.
D. Birden çok ili içine alan merkezi idare teşkilatının görev ve yetkileri Bakanlar Kurulu kararı ile düzenlenir.
E. İdarenin kuruluşu ve görevleri kanun ile düzenlenir.

33. 1982 Anayasası’na göre, merkezi idarenin, mahalli idareler üzerinde, mahalli hizmetlerin idarenin bütünlüğü ilkesine uygun şekilde yürütülmesi, kamu görevlerinde birliğin sağlanması, toplum yararının korunması ve mahalli ihtiyaçların gereği gibi karşılanması amacıyla kullandığı yetki aşağıdakilerden hangisi ile tanımlanmaktadır?
A. Silsile-i Meratip
B. Adem-i Merkeziyet
C. Yetki Genişliği
D. Adem-i Temerküz
E. Vesayet Yetkisi

Cevap Anahtarı
1,b 2,e 3,e 4,e 5,a 6,c 7,a 8,a 9,d 10,e 11,b 12,d 13,e 14,b 15,a 16,c 17,d 18,a 19,b 20,e 21,c 22,e 23,e 24,a 25,b 26,d 27,b 28,c 29,e 30,e 31,e 32,d 33,e








































HÜKÜMET SİSTEMLERİ
1. Parlamenter Sistemin Temel Şartları (Kuvvetlerin Yumuşak Ayrılığı)
- Yasamanın hükümeti denetleyebilmesi ve gerektiğinde güvensizlik oyu ile onun görevine son verebilmesi,
- Cumhurbaşkanının parlamentoyu fesih yetkisi, (başkanlık sisteminde bu yetki mevcut değil)
- Siyasal bakımdan tam sorumsuz bir devlet başkanlığı vardır.
- Yürütmenin yasama içerisinde çıkması ve kuvvetlerin yumuşak ayrılığı.
İngiltere, klasik parlamenter sistem örneğidir.
2. Yarı Başkanlık Sistemi
- Sistem içinde Cumhurbaşkanı güçlüdür,
- Cumhurbaşkanının meclisi fesih yetkisi vardır,
- Sınırsız olağanüstü yetkiler kullanır, ( anayasayı değiştirmek dışındaki tüm yetkiler )
- Cumhurbaşkanının ortak kararlarda biçimsel bir imza ve şekil şartı değil ortak karar yetkisi vardır,
- Cumhurbaşkanının referanduma gitme yetkisi vardır,
- Başbakanı atamak ve istifasını kabul etmek cumhurbaşkanının görevidir,
- Cumhurbaşkanı doğrudan doğruya halk tarafından seçilir,
- Cumhurbaşkanı Bakanlar Kurulu toplantısına katılır ve başkanlık eder,
- Yürütme yetkisi cumhurbaşkanı ve bakanlar kurlunundur,
- Cumhurbaşkanının bir hükümeti resmen azil yetkisi yoktur,
- Tek başına yaptığı işlemler hariç başbakan ve ilgili bakan işlemi imzalar ve bu işlemden dolayı başbakan ve imzası olan bakan sorumludur ( tam sorumsuz bir cumhurbaşkanlığı makamı, karşı imza kuralı ve kral hata yapmaz prensibi )
Yarı başkanlık sistemi Fransa, Portekiz ve Finlandiya da uygulanmaktadır.
3. Başkanlık Sistemi (Kuvvetlerin Kesin Ayrılığı)
Yürütme tek başlıdır ve Başkan yürütmenin başıdır. Başkan, doğrudan doğruya halk tarafından seçilir. Başkan Bakanları atama yetkisine sahiptir. Bakanların Meclis içinden atanma zorunluluğu yoktur. Başkan yasama meclisini düşüremez, yasama meclisi de Başkanı düşüremez. Başkanlık sistemi, yasama ve yürütme erklerinin birbirinden TAMAMEN AYRILDIĞI bir hükümet sistemidir. Erkler ayrılığı katı bir biçimde uygulanır. ABD, Brezilya, Arjantin gibi ülkelerde uygulanmaktadır.
Türk Hükümet Sistemi
2017 Referandumu ile Türk hükümet sistemi, kuvvetlerin kesin ayrılığı esasına dayanan “başkanlık” sistemine yaklaşmıştır. Türk hükümet sistemi “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi” olarak da adlandırılmaktadır.
DEVLET BİÇİMLERİ
Üniter Devlet: Salt bir huku ve yasa birliği olan devlettir. Ülke sınırları içerisinde yasama, yürütme ve yargı birliği vardır. (Örn: Türkiye)
Bölgeli Devlet: Milliyetlerin özerkliklerini tanımakla birlikte, milletin tekliğini ve ülkenin bölünmez bütünlüğünü koruyan devlettir. (Örn: İspanya)
Konfederasyon: İkiden fazla devletin bağımsızlıklarını muhafaza ederek, ortak ve sınırlı menfaatlerini korumak amacıyla, bir anlaşma ile kurdukları ve istedikleri zaman kopabilecekleri bir devlet topluluğudur. Konfederasyon’un tüzel kişiliği yoktur.
Federasyon: Birden fazla devletin, ortak fakat sınırlı olmayan yaşamsal çıkarlarını korumak amacıyla ortak bir Anayasayla birleşmelerinden meydana gelen devlet topluluğudur. Federal devlette tek tüzel kişilik vardır. İçe karşı, birleşen devletlerin egemenliği vardır. Ancak dışa karşı, sadece Federal devletin egemenliği söz konusudur. Federasyon uluslararası hukuk anlamında tüzel kişiliğe sahiptir. (Örn: ABD)
Egemenliğin Kaynağına Göre Devlet Yönetim Biçimleri
Mutlak Monarşi: Tüm devlet yetkilerinin “monark”ta/ kral ya da imparatorda toplandığı devlet şeklidir. Monarkı bağlayan bir yasa ya da Anayasa yoktur.
Meşruti Monarşi: Monarkın yetkilerinin yasal sınırlandırmaya tabi tutulduğu devlet sistemidir. Monark devletin tek organı değildir. Anayasa, monarkın yetkilerini sınırlandırmaktadır.
Oligarşi: Küçük ve ayrıcalıklı bir grubun iktidarda olduğu bir devlet yönetim biçimidir. Aristokrasi: İktidarın, imtiyazlı ve genellikle soya bağlı bir toplum sınıfının (soyluların) elinde bulunduğu siyasi hükümet şeklidir.
Jüristokrasi: Yargıçlar yönetimidir. Yönetim yetkisi, yargıçlar tarafından (yargıçların kanunları ve Anayasa’yı yorumlama biçimine dayanılarak) kullanılır. Bir tür “oligarşi”dir.
Teknokrasi: Tüm karar verme süreçlerinin teknik uzmanların ellerinde olduğu yönetim biçimidir. Yönetim yetkisi, sadece bilgi, deneyim ve yetenek sahibi insanlara aittir.
Meritokrasi: yönetim gücünün yetenek ve kişilerin bireysel üstünlüğüne (liyakata) bağlı olduğu devlet yönetimi biçimidir. Bu sistemde siyasi kayırmacılık yoktur. Yönetme hak ve yetkisi, sadece yönetmeye ehil ve layık olanlara ait bir yetkidir.
ANAYASA HUKUKU
DERS SONU
Değerlendirme Testi 1
1. I. Normlar Hiyerarşisi
II. Üniter Devlet İlkesi
III. Hukuk Devleti İlkesi
Kanunların anayasaya aykırı olmaması yukarıdakilerden hangisi/hangileri ile ilişkilidir?
A. Sadece I B. I ve II C. Sadece II
D. I ve III E. Sadece III
2. 1982 Anayasası’na göre, aşağıdakilerden hangisi kişi hak ve ödevleri arasında yer almaz?
A. Toprak mülkiyeti
B. Bilim ve sanat hürriyeti
C. Düşünce ve kanaat hürriyeti
D. Konut dokunulmazlığı
E. Dernek kurma hürriyeti
3. 1982 Anayasası’na göre, aşağıdakilerden hangisi olağan dönem kanun hükmünde kararname ile düzenlenemez?
A. Sendika kurma hakkı
B. Eğitim hakkı
C. Kamu hizmetine girme hakkı
D. Çalışma hakkı ve ödevi
E. Dinlenme hakkı
4. 1982 Anayasası’na göre, aşağıdakilerden hangisinde milletvekilliğinin sona ermesi için TBMM Genel Kurulu’nda karar alınması gerekir?
A. Cumhurbaşkanı seçilme
B. İstifa
C. Kısıtlanma
D. Milletvekili seçilmeye engel bir suçtan kesin hüküm giyme
E. Ölüm
5. 1982 Anayasası’na göre, aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A. TBMM’nde siyasi parti gruplarınca, yasama dokunulmazlığı ile ilgili görüşme yapılamaz ve karar alınamaz.
B. TBMM üyelerinin meclis çalışmalarındaki açıkladıkları düşünceler nedeniyle sorumlulukları yoktur.
C. TBMM, savaş sebebi haricindeki başka bir sebebe dayanarak da seçimlerin geriye bırakılmasına karar verebilir.
D. Seçim kanunlarında yapılan değişiklikler yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içerisinde yapılacak seçimlerde uygulanmaz.
E. Siyasi partilere üye olabilmek için kişinin, on sekiz yaşını doldurması gerekir.
6. 1982 Anayasası’na göre, ara seçim kavramından anlaşılması gereken aşağıdakilerden hangisidir?
A. Yerel yönetimlerin karar organlarının belirlenmesi için yapılan seçim
B. TBMM Komisyonlarının belirlenmesi için yapılan seçim
C. TBMM’nin seçim döneminin bitmeden, seçimlerin yapılmasına karar vermesi.
D. Cumhurbaşkanı’nın, TBMM seçimlerinin yenilenmesine karar vermesi.
E. TBMM’nde herhangi bir nedenle boşalan üyeliklerin tamamlanması için yapılan seçim.

7. 1982 Anayasası’na göre, temel hak ve hürriyetlerin sınırlandırılmasına ilişkin olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A. Temel hak ve hürriyetler, sadece Anayasa’nın ilgili maddesinde belirtilen sebeplerle sınırlanabilir.
B. Sınırlama ancak kanun ile yapılabilir.
C. Gecikmesinde sakınca bulunan hallerde, temel hak ve hürriyetler Bakanlar Kurulu kararı ile de sınırlanabilir.
D. Sınırlandırma, laik Cumhuriyetin gereklerine aykırı olamaz.
E. Sınırlandırma, ölçülülük ilkesine aykırı olamaz.
8. Milletvekili genel seçimlerine 8 ay süre kalmış iken, üç milletvekili bulunan Niğde İli’nin üç milletvekili bulundukları aracın trafik kazası geçirmesi neticesinde üçü de hayatını kaybetmiştir. Ancak TBMM üye tam sayısındaki boşalma %5’i bulmamıştır. Buna göre aşağıdakilerden hangisi doğrudur?
A. Ara seçim yapılamaz.
B. Üyeliğin boşalmasını takip eden 90. Günden sonraki ilk Pazar günü sadece Niğde’de ara seçim yapılmak zorundadır.
C. TBMM’nin kararı ile ara seçim yapılır.
D. TBMM ara seçime karar verebileceği gibi, seçimin milletvekili genel seçimlerine kadar geri bırakılmasına da karar verebilir.
E. 3 Ay içerisinde ara seçim yapılmalıdır.
9. 1982 Anayasası’na göre, TBMM’nin toplantı yapma ve karar almasına ilişkin olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A. Türkiye Büyük Millet Meclisi, yapacağı seçimler dahil bütün işlerinde üye tamsayısının en az üçte biri ile toplanır.
B.Türkiye Büyük Millet Meclisi, Anayasada başkaca bir hüküm yoksa toplantıya katılanların salt çoğunluğu ile karar verir; ancak karar yeter sayısı hiçbir şekilde üye tamsayısının dörtte birinin bir fazlasından az olamaz.
C. Bakanlar Kurulu üyeleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin katılamadıkları oturumlarında, kendileri yerine oy kullanmak üzere bir bakana yetki verebilirler.
D. Bir bakan kendi oyu ile birlikte en çok iki oy kullanabilir.
E. TBMM Genel Kurulu tarafından kabul edilebilir bir mazereti nedeniyle toplantıya katılamayan bir milletvekili oy kullanmak üzere diğer bir milletvekiline de yetki verebilir.
10. TBMM tarafından 340 oy ile kabul edilerek kanunlaşan, bazı suçların affedilmesine ilişkin kanunun bir maddesinin eşitlik ilkesini zedelediğinden bahisle Cumhurbaşkanı tarafından söz konusu kanun bir bütün olarak bir kez daha görüşülmek üzere TBMM’ne geri gönderilmiştir. TBMM’nin yapacağı görüşmeye ilişkin olarak aşağıdakilerden hangisi doğrudur?
A. TBMM’nde bu kanunun bütün olarak görüşülmesi zorunludur.
B. TBMM’nin bu kanunu aynen kabul edebilmesi için üçte iki çoğunluk aranır.
C. TBMM tarafından değişiklik yapılsa dahi artık bu kanun Cumhurbaşkanı tarafından ikinci kez veto edilemez.
D. Söz konusu kanunun TBMM’nde aynen kabul edilerek Cumhurbaşkanı’na gönderilebilmesi için 3/5 çoğunluk aranır.
E. Cumhurbaşkanı tarafından veto edilen kanun referanduma sunulmak zorundadır.
11. Aşağıdakilerden hangisi olağan dönem kanun hükmünde kararnameleri ile düzenlenemez?
A. Çalışma hakkı
B. Sendika kurma hakkı
C. Eğitim hakkı
D. Grev hakkı
E. Düzeltme ve cevap hakkı
12. Bazı suçlara genel af getirmeyi öngören kanun teklifi 400 milletvekili ile toplanan TBMM Genel Kurulu’nda 380 Milletvekilinin kabul oyu ile kanunlaşmıştır. Ancak yayımlanmak üzere Cumhurbaşkanı’na gönderilen kanun, Cumhurbaşkanı tarafından TBMM’ne iade edilmiştir. Buna göre aşağıdakilerden hangisi doğrudur?
A. Kanunlar veto edilemediği için Cumhurbaşkanı’nın vetosu hukuka aykırıdır.
B. Af kanunları veto edilemeyeceği için Cumhurbaşkanı’nın vetosu hukuka aykırıdır.
C. Veto edilen kanunun referanduma sunulmak zorundadır.
D. TBMM’nin veto edilen kanunu aynen kabul edebilmesi için en az TBMM’nin 2/3 çoğunluğunun oyu gerekir.
E. TBMM, söz konusu kanunu aynen kabul edebilir.
13. 2013 Yılı Bütçe Kanun tasarısı TBMM Genel Kurulu’nda, 300 milletvekilinin katıldığı oturumda, 160 kabul 140 red oyu kullanılmıştır. Buna göre, aşağıdakilerden hangisi doğrudur?
A. Söz konusu tasarı kabul edilmiş ve kanunlaşmıştır.
B. Toplantı yeter sayısı sağlanamamıştır.
C. Cumhurbaşkanı, söz konusu kanunu referanduma sunmak zorundadır.
D. Cumhurbaşkanı, söz konusu kanunu Anayasa’ya aykırı görür ise veto edebilir.
E.Tasarı bakımından karar yeter sayısı sağlanamamıştır.
14. Anayasa’nın 15, 20 ve 25. maddelerine ilişkin değişiklik teklifi TBMM Genel Kurulu’nda 345 milletvekilinin oyu ile kabul edilmiştir. Buna göre, aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A. Cumhurbaşkanı 15 gün içinde, söz konusu değişikliği veto edebilir.
B. Cumhurbaşkanı, söz konusu değişikliğe ilişkin olarak 15. ve 20. maddelere ilişkin kısmı veto edip; 25. maddeye ilişkin kısmını referanduma sunamaz.
C. Söz konusu değişiklik Cumhurbaşkanı tarafından veto edilmez ise, halkoyuna sunulmak zorundadır.
D. Söz konusu değişikliğin halkoyuna sunulması halinde maddelerin birlikte ya da ayrı oylanmasına TBMM karar verir.
E. Değişiklik Cumhurbaşkanı tarafından veto edilir ise, TBMM’nin aynen kabul edebilmesi için en az TBMM’nin 2/3’ünün oyu gerekir.
15. 1982 Anayasası’na göre, aşağıdakilerden hangisi Cumhurbaşkanı tarafından Anayasa Mahkemesi’ne üye seçilemez?
A. Yargıtay Genel Kurulu tarafından aday gösterilen Yargıtay Üyesi.
B. Danıştay Genel Kurulu tarafından aday gösterilen Danıştay Üyesi
C. Sayıştay Genel Kurulu tarafından aday gösterilen Sayıştay Üyesi
D. Yükseköğretim Kurulu tarafından aday gösterilen Erciyes Üniversitesi’nde görevli 49 yaşındaki profesör
E. Üst kademe yönetici
16. 1982 Anayasası’na göre, aşağıdaki kanunlardan hangisinin Anayasa’ya aykırılığı iddia edilemez?
A. Bütçe Kanunu
B. Af Kanunu
C. Türk Harflerinin Kabulüne Dair Kanun
D. Kesin Hesap Kanunu
E. Terörle Mücadele Kanunu
17. 1982 Anayasası’na göre, aşağıdakilerden hangisi idare başlığı altında düzenlenmemiştir?
A. Diyanet İşleri Başkanlığı
B. Mahalli İdareler
C. Kamu Kurumu Niteliğindeki Meslek Kuruluşları
D. Atatürk Kültür Dil Tarih Yüksek Kurulu
E. Kamu Denetçiliği Kurumu
18. 1982 Anayasası’na göre, aşağıdakilerden hangisi Anayasa Mahkemesi’nin denetimi kapsamında değildir?
A. Milletvekili B’nin dokunulmazlığının düşürülmesine ilişkin TBMM kararı.
B. İçtüzük değişikliğine ilişkin TBMM kararı.
C. Bütçe Kanunu
D. TBMM’nin savaş ilanına ilişkin kararı
E. Af Kanunu
19. 1982 Anayasası’na göre, aşağıdakilerden hangisi önceden izin almaksızın yapılabilecek işlerden değildir?
A. Siyasi parti kurmak
B. Dernek kurmak
C. Süreli yayın yapmak
D. Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme yapmak
E. Mahalli idarelerin aralarında birlik kurması
20. I. İl
II. Büyükşehir Belediyesi
III. Köy
IV. Bucak
Yukarıdaki yönetim birimlerinden hangisi/hangileri 1982 Anayasası’nda açık bir biçimde düzenlenmiştir?
A. I ve III B. I,II, III C.Sadece I D. I, III,IV E. II,III
21. 1982 Anayasası’na göre, Anayasa Mahkemesi’ne ilişkin olarak aşağıdakilerden hangisi doğrudur?
A. Mahkeme, 22 asıl ve 12 yedek üyeden oluşur.
B. Üyeler 65 yaşını tamamlayıncaya kadar görev yapar.
C. Mahkeme, sadece genel kurul halinde toplanır ve bütün işlere genel kurulda bakılır.
D. Genel Kurul, bütün kararlarını toplantıya katılan üyelerinin 2/3’ü ile karar alır.
E. Anayasa Mahkemesi’nin Yüce Divan olarak görev yaptığı davalar bakımından, Cumhuriyet Savcılığı görevini Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı veya vekili yerine getirir.
22. 1982 Anayasası’na göre, Hâkimler ve Savcılar Kurulu’na ilişkin olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A. Adli yargı hâkim ve savcıları Kurul’a üye seçme yetkisine sahiptir.
B. Kurul’un dört üyesi Cumhurbaşkanı tarafından seçilir.
C. Adalet Bakanı, Kurul’un başkanı olduğu halde, daire çalışmalarına katılamaz.
D. Kurul’un bütün kararları kesin olup, Kurul kararlarına karşı yargı yolu kapalıdır.
E. Kurul üyelerinin görev süresi dört yıl olup, üyelerin yeniden seçilebilmesi mümkündür.
23. 1982 Anayasası’nda aşağıdakilerden hangisine karşı yargı yolu açıkça kapatılmamıştır?
A. Cumhurbaşkanı’nın tek başına yaptığı işlemler
B. Yüksek Askeri Şura’nın kadrosuzluk nedeniyle ilişkin kesme kararları
C. Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun meslekten çıkarma dışındaki kararları
D. Askeri Disiplin Mahkemeleri’nin kararları
E. Spor Federasyonları’nın tahkim kurulu kararları.
24. Bazı iş ve işlemlere karşı yargı yolunun bizzat yasa koyucu tarafından kapatılması aşağıdakilerden hangisi ile ifade edilmektedir?
A. Hâkimiyet Tasarrufu
B. Yasama Kısıntısı
C. Yargı Kısıntısı
D. Vesayet Yetkisi
E. Silsile-i Meratip
25. 1982 Anayasası’na göre, aşağıdaki mercilerin hangisinin kararlarına karşı başka bir merciye müracaat hakkı vardır?
A. Kamu Görevlileri Hakem Kurulu
B. Bakanlar Kurulu
C. Yüksek Seçim Kurulu
D. Sayıştay
E. Yüksek Hakem Kurulu
26. 1982 Anayasası’na göre, aşağıdaki sosyal ve ekonomik hak ve ödevlerden hangisi bakımından devlet, mali kaynaklarının yetersizliğini gerekçe gösteremez?
A. Sağlık hakkı
B. Sosyal güvenlik hakkı
C. Toplu iş sözleşmesi yapma hakkı
D. Eğitim hakkı
E. Konut hakkı
27. I. Konut hakkı
II. Toprak Mülkiyeti
III. Dernek kurma hürriyeti
IV. Konut dokunulmazlığı hakkı
V. Özel hayatın gizliliğine saygı hakkı
1982 Anayasası’na göre, yukarıdaki hak ve hürriyetlerden hangisi/hangileri kişi hak ve ödevleri arasında düzenlenmiştir?
A. III,IV,V
B. II ve V
C. I,III,IV
D. II ve IV
E. I ve III
28. Aşağıdakilerden hangisi yarı başkanlık sisteminin özelliklerinden birisi değildir?
A. Cumhurbaşkanı’nın halk tarafından seçilmesi
B. Cumhurbaşkanı’nın yasama meclisini fesh yetkisinin olması
C. Cumhurbaşkanı’nın kanunları referanduma sunma yetkisinin bulunması
D. Cumhurbaşkanı’nın Bakanlar Kurulu’nun başı olması
E. Yürütmenin yasamadan kesin bir biçimde ayrılığı
29. 1982 Anayasası’na göre, aşağıdakilerden hangisi Cumhurbaşkanı’nın yetkileri arasında yer almaz?
A. Kanunları halkoylamasına sunmak
B. Danıştay üyelerinin ¼’ünü seçmek
C. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ve vekilini seçmek
D. Anayasa değişiklikleri ve kanunlar hakkında Anayasa Mahkemesi’ne şekil bakımından iptal davası açmak
E. Yükseköğretim Kurulu üyelerini seçmek
30. Radyo ve Televizyon Üst Kurulu üyeleri aşağıdakilerden hangisi tarafından seçilir?
A. Başbakan
B. Bakanlar Kurulu
C. TBMM Genel Kurulu
D. Anayasa Mahkemesi
E. Yüksek Seçim Kurulu
31. 1982 Anayasası’na göre, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne ilişkin olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A. Her yıl Ekim ayının ilk günü kendiliğinden toplanır.
B. En çok üç ay tatil yapar.
C. Yenilenmesine karar verilen Meclisin yetkileri, yeni Meclis göreve başlayıncaya kadar sürer.
D. Milletvekilleri seçildikleri seçim çevresini değil, bütün milleti temsil eder.
E. Genel oy ile seçilen 550 milletvekilinden oluşur.
32. 1982 Anayasası’na göre, bir milletvekili aşağıdaki eylemlerden hangisi bakımından ceza sorumluluğu vardır?
A. TBMM Genel Kurulu’nda terörü övmesi halinde
B. TBMM İnsan Hakları komisyonunun Kayseri’de yaptığı toplantıda diğer bir milletvekiline hakaret etmesi.
C. TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, devletin bütünlüğünü hedef alan sözler söylenmesi halinde
D. TBMM Genel Kurulu’nda bir vatandaşa iftira etmesi halinde
E. TBMM Genel Kurulu’nda diğer bir milletvekiline yumruk vurması halinde
33. 1982 Anayasası’na göre, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları bakımından aşağıdakilerden hangisi doğrudur?
A. Anayasa’da yargı bölümünde düzenlenmiştir.
B. Tüzel kişilikleri yoktur.
C. Bir mesleği kamu görevlisi olarak yürütenler de dahil olmak üzere üyelik zorunludur.
D. Siyasi partiler kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının seçimlerinde aday gösteremez.
E. Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, Devlet Denetleme Kurulu tarafından denetlenemez.
34. 1982 Anayasası’na göre, aşağıdaki mercilerden hangisi hem hukuka uygunluk hem de yerindelik denetimi yapabilir?
A. Anayasa Mahkemesi
B. Devlet Denetleme Kurulu
C. Danıştay
D. Uyuşmazlık Mahkemesi
E. Yargıtay
35. 1982 Anayasası’na göre yargı yetkisine ilişkin olarak aşağıdakilerden hangisi doğrudur?
A. Kamu hizmeti imtiyaz sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklarda bakımından yabancılık unsuru taşıyıp taşımadığına bakılmaksızın milletlerarası tahkime gidilebilir.
B. Yüksek Askerî Şûranın her türlü kararına karşı yargı yolu kapatılmamıştır.
C. İdari işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkansız zararların doğması veya idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi durumunda gerekçe gösterilerek yürütmenin durdurulmasına karar verilebilir.
D. İdare, ancak kusurlu olduğu hallerde eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlüdür.
E. Kanun tarafından açıkça öngörülmesi halinde, yargı mercileri, yerindelik denetimi yapabilir.
36. Aşağıdakilerden hangisi, bir Anayasa’nın katı anayasa olduğunu gösteren unsurlardan birisi değildir?
A. Anayasa değişiklikleri bakımından halkoylamasının öngörülmesi
B. Anayasa hükümlerinin uzun ve ayrıntılı olması
C. Anayasa değişikliklerinin iki kez oylanması
D. Anayasa’da değiştirilemez maddelerin bulunması
E. Anayasa’da değişlik yapmanın belli bir süre ile yasaklanması
37. 1982 Anayasası’na göre, aşağıdakilerden hangisinin yapılabilmesi için Anayasa değişikliğine ihtiyaç yoktur?
A. Türkçe’den başka bir dilin ana dil olarak öğretilmesi
B. Memurlara verilen disiplin cezalarının yargı denetimi dışında tutulması
C. Diyanet İşleri Başkanlığı’na tüzel kişilik verilmesi
D. Basın araçlarının zapt ve müsadere edilebilmesi
E. Olağanüstü hal, sıkıyönetim, seferberlik ve savaş halinde mahkemelerin yürütmeyi durdurma kararı vermesinin yasaklanması
38. 1982 Anayasası’na göre aşağıdakilerden hangisi, TBMM’nin görev ve yetkilerinden biri değildir?
A. Kanun hükmünde kararname çıkarmak
B. Savaş hâli ilanına izin vermek
C. Bakanlar Kurulu ve bakanları denetlemek
D. Para basılmasına karar vermek
E. Milletlerarası antlaşmaların onaylanmasını uygun
bulmak
39. 1982 Anayasası’na göre aşağıdakilerden hangisi, TBMM Başkanlık Divanını oluşturanlardan biri değildir?
A. TBMM Genel Sekreteri
B. İdare amiri
C. TBMM Başkanı
D. TBMM Başkan Vekili
E. Kâtip üye
40. Aşağıdakilerden hangisi, Anayasa Mahkemesinin görev ve yetkilerinden biri değildir?
A. Genelkurmay Başkanını Yüce Divan sıfatıyla yargılamak
B. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanını Yüce Divan sıfatıyla yargılamak
C. Cumhurbaşkanının resen yapmış olduğu işlemleri denetlemek
D. Meclis Genel Kurulunca alınan milletvekilliğinin düşmesi kararlarını denetlemek
E. Anayasa değişikliklerinin şekil bakımından Anayasa’ya uygunluğunu denetlemek
41. 1982 Anayasası’na göre, merkezî yönetim bütçe tasarısı ile millî bütçe tahminlerini gösteren raporu TBMM’ye aşağıdakilerden hangisi sunar?
A. Başbakan
B. Bakanlar Kurulu
C. Sayıştay Başkanı
D. Maliye Bakanı
E. Bütçe Komisyonu Başkanı
42. 1982 Anayasası’na göre Türkiye Büyük Millet Meclisi, Anayasa Mahkemesine kaç üye seçmektedir?
A.3 B.5 C.7 D. 9 E. 10
43. 1982 Anayasası’na göre aşağıdakilerden hangisi,hem olağan dönem hem de olağanüstü hâl ve sıkıyönetim dönemi kanun hükmünde kararnameleri için geçerlidir?
A. Yetki kanununa dayanma
B. Uygulanma süresi bakımından sınırlı olma
C. Kanunlarda değişiklik yapabilme
D. Anayasa Mahkemesinin denetimine tabi olma
E. İlan edildikten sonra TBMM’nin onayına sunulma
44. 1982 Anayasası’na göre aşağıdakilerden hangisinin, TBMM tarafından kanun biçiminde onaylanması zorunludur?
A. Bakanlar Kuruluna kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi vermek
B. TBMM Başkanını seçmek
C. Bir milletvekilinin yasama dokunulmazlığını kaldırmak
D. Kamu Başdenetçisini seçmek
E. Radyo ve Televizyon Üst Kurulunun üyelerini seçmek
45. 1982 Anayasası’na göre, grev hakkı ve lokavt ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?
A. Grev ve lokavtın, kanunla yasaklanması veya ertelenmesi mümkündür.
B. Toplu iş sözleşmesi ile ilgili uyuşmazlığın her aşamasında, taraflar anlaşarak Yüksek Hakem Kuruluna başvurabilir.
C. Greve katılmayan işçilerin, iş yerinde çalışmaları mümkündür.
D. Yüksek Hakem Kurulunun kararları kesindir.
E. Grev sırasında, greve katılan işçilerin kasıtlı veya kusurlu hareketleri sonucu grev uygulanan iş yerinde sebep oldukları maddi zararlardan sendika sorumludur.
46. 1982 Anayasası’na göre, aşağıdakilerden hangisinin gizli oy ile oylanması zorunlu değildir?
A. Kamu Başdenetçisinin seçilmesi
B. TBMM seçimlerinin geriye bırakılmasına karar verilmesi
C. Anayasa Mahkemesine üye seçilmesi
D. Bir bakanın Yüce Divana sevk edilmesi kararı
E. TBMM Başkanının seçilmesi kararı
47. 1982 Anayasası’na göre, yasama dokunulmazlığı ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?
A. Yalnızca milletvekillerine ilişkin bir koruma olduğu için, milletvekili olmayan bakanlar yasama dokunulmazlığından faydalanamaz.
B. Ağır cezayı gerektiren suçüstü hâlinde, milletvekilleri yasama dokunulmazlığından faydalanamaz.
C. Yasama dokunulmazlığı, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından kaldırılabilir.
D. Milletvekillerini sadece ceza kovuşturmasına karşı korur.
E.Yasama dokunulmazlığı, kural olarak milletvekilliğinin devamı boyunca sürer.
48. 1982 Anayasası’na göre, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?
A. Kurulun başkanı Adalet Bakanıdır
B. Kurul üç daire hâlinde çalışır.
C. Kurul üyeleri 4 yıl için seçilir.
D. Kurul başkanı, dairelerin çalışmalarına katılmaz.
E. Kurul üyelerinin görevleri nedeniyle işlediği suçlar nedeniyle yargılaması Yargıtay’da yapılır.
49. 1982 Anayasası’na göre, aşağıdakilerden hangisinin Anayasa Mahkemesine üye seçiminde aday gösterme yetkisi yoktur?
A. Yükseköğretim Kurulu
B. Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu
C. Baro Başkanları
D. Askerî Yargıtay
E. Askerî Yüksek İdare Mahkemesi
50. 1982 Anayasası’na göre aşağıdakilerden hangisi, Anayasa Mahkemesinin çalışma ve yargılama usulüne ilişkin esaslardan biri değildir?
A. Yüce Divan sıfatıyla yürütülecek yargılamalara Genel Kurulca bakılır.
B. İptal ve itiraz davalarına Genel Kurulca bakılır.
C. Bireysel başvurular hakkında bölümlerce verilen kararlara karşı Genel Kurula başvurulabilir.
D. Genel Kurul, biri başkan veya başkanvekili olmak üzere, en az on iki üye ile toplanır.
E. Siyasi partilerin devlet yardımından yoksun bırakılmasına karar verilebilmesi için toplantıya katılan üyelerin üçte iki oy çokluğu şarttır.







































CEVAP ANAHTARI

1 D 26 C
2 A 27 A
3 C 28 E
4 B 29 A
5 C 30 C
6 E 31 C
7 C 32 E
8 B 33 D
9 E 34 B
10 D 35 B
11 E 36 B
12 E 37 E
13 A 38 A
14 B 39 A
15 C 40 C
16 C 41 B
17 E 42 A
18 D 43 E
19 E 44 A
20 A 45 E
21 E 46 B
22 D 47 A
23 D 48 E
24 B 49 B
25 B 50 C



Doğru Sayısı:
Yanlış Sayısı:
Net:


Sosyal Mesaj
“Haksızlığa sapıp bütün insanların senin peşinden gelmeleri yerine;
Adaletli davranıp tek başına kalman iyidir.”
















ANAYASA HUKUKU
DERS SONU
Değerlendirme Testi 2
1. 1982 Anayasasına göre aşağıdakilerden hangisi sadece vatandaşlara tanınmış bir haktır?
A. Çalışma hakkı
B. Haberleşme hürriyeti
C. Sosyal güvenlik hakkı
D. Kamu denetçisine başvurma hakkı
E. Kamu hizmetlerine girme hakkı.
2. Aşağıdaki hak ve hürriyetlerden hangisi 1982 Anayasası’nda, Sosyal ve Ekonomik Haklar ve Ödevler başlığı altında düzenlenmemiştir?
A. Ailenin korunması ve çocuk hakları
B. Eğitim ve öğrenim hakkı ve ödevi
C. Çalışma ve sözleşme hürriyeti
D. Çalışma hakkı ve ödevi
E. Düzeltme ve cevap hakkı
3. 1982 Anayasasına göre aşağıdakilerden hangisi, izin sistemine bağlanabilir?
A. Dernek kurma hakkı
B. Sendika kurma hakkı
C. Süreli ve süresiz yayın hakkı
D. Radyo ve televizyon yoluyla yayım yapma hakkı
E. Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı
4. 1982 Anayasasında 2010 yılında 5982 sayılı Kanunla yapılan değişiklikler ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A. Çocuklar, yaşlılar ve özürlüler lehine pozitif ayrımcılık yapılabilmesine imkân tanınmıştır.
B. Bilgi edinme hakkı anayasal olarak düzenlenmiştir.
C. Vatandaşın yurt dışına çıkma hürriyetinin yalnızca suç soruşturması ve kovuşturması sebebiyle sınırlanabileceğine ilişkin bir düzenleme yapılmıştır.
D. Adil yargılanma hakkı anayasal olarak düzenlenmiştir.
E. Kişisel verilerin korunmasını isteme hakkı Anayasaya eklenmiştir.
5. Türk Anayasalarında “temel hak ve hürriyetlerin kötüye kullanılmaması” ilkesi ilk kez aşağıdakilerden hangisinde yer verilmiştir?
A. 1924 Anayasasında
B. 1982 Anayasasının ilk metninde
C. 1961 Anayasasında 1971 yılında yapılan değişiklikte
D. 1982 Anayasasında 1995 yılında yapılan değişiklikte
E. 1982 Anayasasında 2001 yılında yapılan değişiklikte
6. Temel hak ve hürriyetlerin sınırlandırılmasına ilişkin aşağıdaki kurallardan hangisi, 1982 Anayasasının ilk metninde açık bir biçimde yer alır?
A. Temel hak ve hürriyetler özlerine dokunulmaksızın sınırlanabilir.
B. Temel hak ve hürriyetler, yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen özel sebeplerle sınırlanabilir.
C. Temel hak ve hürriyetlere ilişkin sınırlamalar, laik devletin gereklerine aykırı olamaz.
D. Temel hak ve hürriyetlere ilişkin sınırlamalar, ölçülülük ilkesine aykırı olamaz.
E. Temel hak ve hürriyetlere ilişkin sınırlamalar, demokratik toplum düzeninin gereklerine aykırı olamaz.
7. Aşağıdakilerden hangisi, 1982 Anayasasında yapılan, 2010 yılı değişikliklerinden birisi değildir?
A. Memurlar ve diğer kamu görevlileri, toplu sözleşme yapma hakkında sahiptirler.
B Yüksek Askeri Şuranın bütün kararları yargı denetimine tabidir.
C. Devlet her türlü istismara ve şiddete karşı çocukları koruyucu tedbirleri alır.
D. Herkes bilgi edinme hakkına sahiptir.
E. Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun meslekten çıkarma cezasına ilişkin olanlar dışındaki kararlarına yargı mercilerine başvurulamaz.
8. Aşağıdakilerden hangisi, 1982 Anayasasında yapılan 2010 değişikliklerinden birisi değildir?
A. Disiplin mahkemelerinin askeri yargı alanından çıkarılması
B. Vatandaşın yurt dışına çıkma hürriyetinin, hâkim kararına bağlı olarak sınırlanabilmesi
C. Savaş hali haricinde, asker olmayan kişilerin askeri mahkemelerde yargılanamaması.
D. Kişisel verilerin korunmasını isteme hakkının Anayasa da yer alması
E. Ekonomik ve Sosyal Konseyin Anayasa da yer alması.
9. Aşağıdakilerden hangisi, 1982 Anayasasının başlangıç metninde yer almamıştır?
A. Türk devletinin bölünmez bütünlüğü
B Yargı bağımsızlığı ilkesi
C. Atatürk milliyetçiliği
D. Atatürk ilke ve inkılâpları
E. Millet iradesinin mutlak üstünlüğü
10. 1982 Anayasasına göre, aşağıdaki suçlardan hangisine ilişkin mahkûmiyetlerden hangisi affa uğramış olması durumunda milletvekili seçilmeye engel değildir?
A. Hırsızlık
B. Zimmet
C. Hileli (dolanlı) iflas
D. Kasten yaralama
E. Terör eylemlerine tahrik ve teşvik suçu
11. 1982 Anayasasına göre, Anayasanın değiştirilme usulüyle ilgili olarak aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?
A. Anayasanın değiştirilmesi TBMM üye tamsayısının en az 1/3 ü tarafından yazılı olarak teklif edilebilir.
B. Anayasa değişikliğine ilişkin teklifler TBMM Genel Kurulunda en az 2 defa görüşülür.
C. Anayasa değişikliğinin halkoyuna sunulması halinde, değiştirilen hükümlerin hangilerinin birlikte hangilerinin ayrı ayrı oylanacağı hakkında karar verme yetkisi sadece Cumhurbaşkanına aittir.
D. Halkoyuna sunulan anayasa değişikliğine ilişkin kanunların yürürlüğe girmesi için, halkoylamasında kullanılan geçerli oyların yarısından çoğunun kabul oyu olması gerekir.
E. TBMM üye tamsayısının 2/3 ü veya daha fazla bir oyla kabul edilen anayasa değişikliğine ilişkin kanunların halkoyuna sunulması ihtiyaridir.

12. 1982 Anayasasına göre, aşağıdakilerden hangisinde milletvekilliğinin sona ermesi için Meclis Genel Kurulunun karar alması gerekir?
A. Ölüm
B. İstifa
C. Kısıtlanma
D. Cumhurbaşkanı seçilme
E. Milletvekili seçilmeye engel bir suçtan kesin hüküm giyme.
13. 1982 Anayasasına göre, Anayasanın başlangıç ve madde kenar başlıkları ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi doğrudur?
A. Anayasanın başlangıç kısma metne dâhildir ancak madde kenar başlıkları Anayasa metninden sayılmaz.
B. Anayasanın başlangıç kısmı Anayasa metnine dâhil değildir, ancak madde kenar başlıkları Anayasa metninden sayılır.
C. Anayasanın başlangıç kısmı ve madde kenar başlıkları Anayasa metnine dâhildir.
D. Anayasanın başlangıç kısma ve madde kenar başlıkları Anayasa metnine dâhil değildir.
E. Anayasanın başlangıç kısmı ve madde kenar başlıklarının Anayasa metnine dâhil olup olmadığı konusunda Anayasa da herhangi bir düzenleme yoktur.
14. 1982 Anayasasına göre, TBMM Başkanlığı seçiminin ilk iki oylamasının yapılabilmesi için en az kaç üyenin toplanması gerekir?
A. 184
B. 180
C. 170
D. 139
E. 367
15. 1982 Anayasasına göre, gensoru önergesi verebilmek için en az kaç milletvekilinin imzası gerekir?
A. 1
B. 5
C. 10
D. 15
E. 20
16. 1982 Anayasasına göre Cumhurbaşkanının sorumluluğu ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A. Cumhurbaşkanı TBMM Ye karşı siyasi sorumluluğu yoktur.
B. Cumhurbaşkanının görevi ile ilgili suçlardan dolayı vatana ihanetten sorumlu tutulması mümkündür.
C. Cumhurbaşkanının görevi ile ilgili olmayan suçlardan dolayı sorumlu olmadığına dair açık bir hüküm Anayasa da bulunmaz.
D. Cumhurbaşkanının görevi dışındaki kişisel işlemlerinden dolayı hukuki sorumluluğu vardır.
E. Cumhurbaşkanı görevi ile ilgili suçlardan dolayı Yüce Divan da yargılanır.
17. 1982 Anayasasına göre, Cumhurbaşkanlığı makamının herhangi bir sebeple boşalması halinde Cumhurbaşkanı seçimi boşalmayı takip eden kaç gün içinde tamamlanmalıdır?
A. 60 B. 75 C. 90 D. 110 E. 120
18. Aşağıdakilerden hangisi, 1982 Anayasasında Cumhurbaşkanına verilen görev ve yetkilerden birisi değildir?
A. Devlet organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını gözetmek
B. TBMM yi gerektiğinde toplantıya çağırmak
C. TBMM üyeleri veya milletvekili seçilme yeterliliğine sahip olanlar arasında bakanları seçmek.
D. Gerekli gördüğü hallerde Bakanlar Kuruluna başkanlık etmek.
E. Milletlerarası anlaşmaları onaylamak.

19. 1982 Anayasası’na göre, “Cumhurbaşkanının tek başına yapabileceği belirtilen işlemleri dışındaki bütün kararları, Başbakan ve ilgili bakanlarca imzalanır; bu kararlardan Başbakan ve ilgili bakan sorumludur.” Buna göre, bu hüküm, aşağıdaki anayasal ilkelerden hangisini ifade eder?
A. Cumhurbaşkanının tarafsızlığı
B. Yöntemsel bağımsızlık
C. Dokunulmazlık
D. Karşı - imza
E. Bireysel sorumluluk
20. 1982 Anayasası’na göre, TBMM’nin toplanma ve tatili ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?
A. Meclis, her yıl Ekim ayının ilk günü kendiliğinden toplanır.
B. Meclis, bir yasama yılında en çok 3 ay tatil yapabilir.
C. Meclis, ara verme veya tatil sırasında, doğrudan doğruya Başbakan tarafından toplantıya çağrılabilir
D. Meclis, ara verme ve tatil sırasında, doğrudan doğruya Meclis Başkanı tarafından toplantıya çağrılabilir.
E. Ara verme veya tatil sırasında, TBMM üyelerinin 1/5’inin yazılı istemi üzerine Meclis Başkanı, Meclisi toplantıya çağırır.
21. 1982 Anayasası’na göre, TBMM aşağıdaki yetkilerden hangisini bir parlamento kararı ile değil, mutlaka bir kanun ile yerine getirir?
A. Radyo Televizyon Üst Kurulu üyelerini seçmek
B. Kamu Baş denetçisini seçmek
C. Milletlerarası antlaşmaların onaylanmasını uygun bulmak
D. Olağanüstü hâl ilanı kararını onaylamak
E. TBMM İçtüzüğünü değiştirmek
22. 1982 Anayasası’ndaki yasama dokunulmazlığı müessesi açısından, bir milletvekilinin yasama dokunulmazlığının kaldırılması ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?
A. Yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına ilişkin Meclis Genel Kurulu kararının iptali için 10 gün içerisinde Anayasa Mahkemesine başvurulması mümkündür.
B. Yasama dokunulmazlığının kaldırılması kararının iptali için ilgili milletvekili veya bir diğer milletvekili başvuruda bulunabilir.
C. Anayasa Mahkemesi, iptal istemini 15 gün içerisinde kesin karara bağlar.
D. Yasama dokunulmazlığı kaldırılan bir milletvekili, yasama çalışmalarına katılabilir.
E. Yasama dokunulmazlığının kaldırılması için Anayasa’da özel bir karar yeter sayısı öngörülmemiştir.
23. Türk vatandaşlığı ile birlikte Alman vatandaşlığı da olan 28 yaşındaki A’nın, yükümlü olduğu askerlik hizmeti tecil edilmiştir. Ayrıca A hakkında, devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçlaması ile yapılan yargılama devam etmektedir.
Bu durumda 1982 Anayasası’na göre, aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur?
A. Çifte vatandaşlığı olduğu için milletvekili seçilemez.
B. Anayasa’nın 76. maddesinde sayılan suçlardan biriyle yargılandığı için milletvekili seçilemez.
C. 30 yaşını doldurmadığı için milletvekili seçilemez.
D. Askerliğini yapmadığı için milletvekili seçilemez.
E. Seçmen olabilmenin tüm şartlarını taşıdığı için milletvekili seçilmesi mümkündür.
24. 1982 Anayasası’na göre, aşağıdakilerden hangisi Anayasa Mahkemesinin görev ve yetkilerinden biridir?
A. Olağanüstü hâl ve sıkıyönetim kanun hükmünde kararnamelerini şekil ve esas bakımından incelemek ve denetlemek
B. Anayasa değişikliklerini esas bakımından incelemek ve denetlemek
C. Genel Kurmay Başkanı, Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri Komutanlarını görevleriyle ilgili suçlardan dolayı Yüce Divan sıfatıyla yargılamak
D. Yüksek Seçim Kurulu kararları aleyhine yapılan başvuruları incelemek
E. Anayasa Mahkemesine üye seçmeye ilişkin TBMM kararlarını incelemek ve denetlemek
25. Anayasa Mahkemesi üyelerinin seçimi ile ilgili düzenlemeler göz önüne alındığında, aşağıdakilerden hangisi 2010 Anayasa değişikliğinin hem öncesi hem de sonrası için geçerli bir ifadedir?
A. Cumhurbaşkanının, Anayasa’da belirtilen nitelikleri taşıyan kişiler arasından, aday gösterme süreci olmaksızın doğrudan üye seçme yetkisi vardır.
B. 45 yaşını doldurmuş ve en az 20 yıl görev yapmış olan avukatlar Anayasa Mahkemesine üye olarak seçilebilir.
C. Anayasa Mahkemesi 17 üyeden kurulur.
D. Yükseköğretim Kurulunun, Anayasa Mahkemesi üyeliği için göstereceği adayların en az ikisinin hukukçu olması şarttır.
E. En az 5 yıl raportörlük yapmış Anayasa Mahkemesi raportörleri üye olarak seçilebilir.
26. 1982 Anayasası’na göre, Anayasa Mahkemesi ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?
A. Siyasi partilerin kapatılmasına ya da devlet yardımından yoksun bırakılmasına karar verilebilmesi için toplantıya katılan üyelerin 2/3 oy çokluğu şarttır.
B. Şekil bozukluğuna dayalı iptal davaları Anayasa Mahkemesince öncelikle incelenip karara bağlanır.
C. Yüce Divan kararlarına karşı yeniden inceleme başvurusu yapılabilir.
D. Anayasa Mahkemesi, Yüce Divan sıfatıyla baktığı davalar dışında kalan işleri dosya üzerinden inceler. Ancak bireysel başvurularda duruşma yapılmasına karar verebilir.
E. Kanunun uygulanması, telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğurabilecek nitelikteyse yürürlüğün durdurulması kararı verilebilir.
27. I. TBMM Başkanı
II. Genelkurmay Başkanı
III. Kamu Baş denetçisi
IV. Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Başkan ve üyeleri
V. Devlet Denetleme Kurulu Başkan ve üyeleri
1982 Anayasası’na göre, yukarıdakilerden hangileri görevleri ile ilgili suçlardan dolayı Yüce Divan sıfatıyla Anayasa Mahkemesinde yargılanır?
A. I, II ve III B. I, II ve IV C. I, III ve IV
D. II, III ve V E. II, IV ve V
28. 1982 Anayasası’na göre, aşağıdakilerin hangisinde anayasa değişikliğine ilişkin bir kanunun şekil bakımından Anayasa’ya uygunluğunun Anayasa Mahkemesince denetimi mümkün değildir?
A. İptal davasının Cumhurbaşkanı tarafından açılması durumunda
B. İptal davasının TBMM üye tamsayısının 1/5’i tarafından açılması durumunda
C. Kanunun, son oylamada öngörülen çoğunluk ile kabul edilmediğinin öne sürülmesi durumunda
D. İptal davasının, kanunun yayımlandığı tarihten itibaren 10 gün içinde açılması durumunda
E. Teklifin, Anayasa Komisyonunda görüşülmediğinin öne sürülmesi durumunda
29. 1982 Anayasası’na göre, Anayasa Mahkemesi üyelerinin görev süresi ve üyeliğinin sona ermesi ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?
A. Anayasa Mahkemesi üyeleri 12 yıl için seçilirler.
B. Bir kimse en fazla 2 defa Anayasa Mahkemesi üyesi seçilebilir.
C. Anayasa Mahkemesi üyeleri 65 yaşını doldurunca emekliye ayrılırlar.
D. Anayasa Mahkemesi üyeliği, bir üyenin görevini sağlık bakımından yerine getiremeyeceğinin kesin olarak anlaşılması hâlinde, Anayasa Mahkemesi üye tam sayısının salt çoğunluğunun kararı ile sona erer.
E. Anayasa Mahkemesi üyeliği, bir üyenin hâkimlik mesleğinden çıkarılmayı gerektiren bir suçtan dolayı hüküm giymesi hâlinde kendiliğinden sona erer.
30. “Parlamento tarafından usulüne uygun olarak kabul edilen bir kanunun, halkın isteğiyle düzenlenen bir referandum neticesinde reddedilerek yürürlüğe girmesinin engellenmesidir.” Bu tanım aşağıdaki kavramlardan hangisini açıklar?
A. Halkın vetosu
B. Halkın kanun teklifi
C. İhtiyari referandum
D. Politik grev
E. Temsilcilerin azli
31.Aşağıdakilerden hangisinin, Anayasa Mahkemesinin üyelerinin seçiminde aday gösterme yetkisi yoktur?
A. Sayıştay Genel Kurulu
B. Baro başkanları
C. Yükseköğretim Kurulu
D. TBMM
E. Askerî Yüksek İdare Mahkemesi Genel Kurulu
32. 1982 Anayasası’na göre, yüksek mahkemeler ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?
A. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, Yargıtay Genel Kurulunca seçilir ve atanır.
B. Danıştay üyeleri, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu ve Cumhurbaşkanı tarafından seçilir.
C. Uyuşmazlık Mahkemesinin başkanlığını, Anayasa Mahkemesince görevlendirilen üye yapar.
D. Danıştay Başkanı ve Başsavcısı, Danıştay Genel Kurulunca seçilir.
E. Yargıtay üyeleri, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca seçilir.
33. Aşağıdakilerden hangisinin Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’na üye seçme yetkisi yoktur?
A. Yargıtay
B. Danıştay
C. Cumhurbaşkanı
D. T.B.M.M.
E. Adli ve idari yargı hâkim ve savcıları

34. 1982 Anayasasına göre, aşağıdakilerden hangisi olağanüstü hal ilan edilebilecek sebeplerden birisi değildir?
A. Tabii afet
B. Ağır ekonomik bunalım
C. Tehlikeli salgın hastalık
D. Yaygın şiddet olayları ve kamu düzeninin ciddi şekilde bozulması
E. Savaşı baş gösterecek bir durumun ortaya çıkması
35. Sıkıyönetim ilanına ilişkin olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A. Vahim şiddet hareketleri, savaş, ayaklanma ya da Cumhuriyete karşı kuvvetli ve eylemli bir kalkışmanın varlığı halinde ilan edilebilir.
B. Cumhurbaşkanı başkanlığında Bakanlar Kurulu tarafından ilan edilebilir.
C. Süresi 6 Ay’ı geçmemek üzere, ülkenin tamamında ya da bir veya birkaç bölgesinde ilan edilebilir.
D. Sıkıyönetim ilanı kararı ve Sıkıyönetimde çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnameler TBMM tarafından onaylanmazlar.
E. Sıkıyönetimde çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnamelere karşı Anayasa Mahkemesi’ne başvurulamaz.
36. 1982 Anayasasına göre, askeri yargıya ilişkin olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A. Askeri yargı, askeri mahkemeler ve disiplin mahkemeleri tarafından yürütülür.
B. Askeri yargı, asker kişiler tarafından işlenen askeri suçlara ve askeri suçların asker kişiler ya da askerlik hizmet ve görevleriyle ilgili olarak işlenmesine ilişkin davalara bakar.
C. Devletin güvenliğine, anayasal düzene ve bu düzenini işleyişine karşı suçlara ait davalar asker kişiler tarafından işlenmiş ise askeri yargının görev alanına girer.
D. Savaş hali haricinde asker olmayan kişiler askeri mahkemelerde yargılanamaz.
E. Askeri yargı organlarının kuruluş ve işleyişleri ve askeri hâkimlerin özlük işleri mahkemelerin bağımsızlığı ve hâkimlik teminatı esaslarına göre kanun ile düzenlenir.
37. Anayasa Mahkemesi üyelerinin görev süresi ve üyeliğin sona ermesine ilişkin olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A. Anayasa Mahkemesi üyeleri 12 yıl için seçilirler.
B. Bir kimse iki defa Anayasa Mahkemesi üyesi seçilemez.
C. Anayasa Mahkemesi üyeleri 65 yaşını tamamlamış olsalar dahi 12 yıllık görev süreleri bitmeden emekli edilemezler.
D. Bir üyenin hâkimlik mesleğinden çıkarılmayı gerektiren bir suçtan dolayı hüküm giymesi halinde üyelik, kendiliğinden sonra erer.
E. Görevini sağlık bakımından yerine getiremeyeceğinin kesin olarak anlaşılması halinde, Anayasa Mahkemesi üye tamsayısının salt çoğunluğunun kararı ile üyelik sona erer.







38. 1982 Anayasasına göre, aşağıdakilerden hangisi, Anayasa Mahkemesi’nin görevlerinden değildir?
A. Anayasa değişikliklerini şekil bakımından denetlemek.
B. Uyuşmazlık Mahkemesi’nin başkanını seçmek.
C. Siyasi parti kapatma davalarına bakmak
D. İçtüzük değişiklikleri, milletvekilliğinin düşmesi ve dokunulmazlığın kaldırılması kararlarını denetlemek
E. Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun 3 üyesini seçmek.
39. 1982 Anayasasına göre, aşağıdakilerden hangisi Milli Güvenlik Kurulu üyesi değildir?
A. Başbakan Yardımcıları
B. Adalet Bakanı
C. Jandarma Genel Komutanı
D. Dışişleri Bakanı
E. Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri
40. 1982 Anayasasına göre aşağıdakilerden hangisi, Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu tarafından incelenip karara bağlanmaz?
A. Siyasi parti kapatma davaları
B. İptal davaları
C. Yüce Divan yargılaması
D. Bireysel Başvuru
E. İtiraz yoluyla Anayasaya aykırılık davaları.

CEVAP ANAHTARI
1.e 21.c
2.e 22.a
3.d 23.d
4.d 24.c
5.c 25.a
6.e 26.e
7.b 27.b
8.a 28.e
9.b 29.b
10.d 30.a
11.c 31.d
12.b 32.a
13.a 33.d
14.a 34.e
15.e 35.d
16.e 36.c
17.a 37.c
18.c 38.e
19.d 39.e
20.c 40.d

Adaletin Kuvvetli,
Kuvvetlilerin de Adaletli Olması Gerekir.
Blaise Pascal












ANAYASA HUKUKU
DERS SONU
Değerlendirme Testi 3
1. Aşağıdakilerden hangisi Cumhurbaşkanının, TBMM Başkanına danışarak seçimlerin yenilenmesine karar verebileceği durumlardan biri değildir?
A. Bakanlar Kurulunun kuruluşta güvenoyunu alamaması ve bu tarihten sonraki 45 gün içinde yeni bir Bakanlar Kurulunun kurulamaması veya kurulduğu halde güvenoyu alamaması
B. Başbakanın gensoru yoluyla düşürülmesi ve bu tarihten sonraki 45 gün içinde yeni bir Bakanlar Kurulunun kurulamaması veya kurulduğu halde güvenoyu alamaması
C. Bakanlar Kurulunun görev sırasında istediği güvenoyunu alamaması ve bu tarihten sonraki 45 gün içinde Bakanlar Kurulunun kurulamaması veya kurulduğu halde güvenoyu alamaması
D. Milletvekili genel seçimi sonuçlarının alınmasından itibaren 45 gün içinde yeni Bakanlar Kurulunun kurulamaması
E. Başbakanın güvensizlik oyuyla düşürülmeden istifa etmesi ve bu tarihten sonraki 45 gün içinde yeni bir Bakanlar Kurulunun kurulamaması
2. 1982 Anayasasına göre, Bakanlar Kurulu en fazla ne kadar süreyle olağanüstü hal ilan edebilir?
A. 15 gün B. 1 Ay C. 3 Ay D. 6 Ay E. 1 Yıl
3. Anayasa Mahkemesi, aşağıdakilerden hangisine ancak üçte iki oy çokluğuyla karar verebilir?
A. Siyasi partilerin kapatılmasına
B. Kanunların şekil bozukluğu nedeniyle iptaline
C. Bütçe kanunlarının iptaline
D. Yüce Divan sıfatıyla baktığı davalarda sanıklar hakkında mahkûmiyete
E. Milletvekillerinin yasama dokunulmazlıklarının kaldırılmasına veya üyeliklerinin düştüğüne ilişkin TBMM kararlarının iptaline
4. I. Anayasa değişikliklerinin şekil bakımından iptali
II. Siyasi partilerin kapatılmasına ya da Devlet yardımından yoksun bırakılması.
III. Yüce Divan yargılamaları
Yukarıdakilerden hangisinde Anayasa Mahkemesi üçte iki oy çoğunluğu ile karar vermek zorundadır.
A. I ve III
B. II ve III
C. Sadece I
D. I ve II
E. Sadece II
5. Aşağıdakilerden hangisi, 1982 Anayasası’nda yönetmelik çıkarma yetkisi açıkça tanınmış birimlerden biridir?
A. Bakanlar Kurulu
B. Kamu tüzel kişileri
C. Milli Güvenlik Kurulu
D. Devlet Planlama Teşkilatı
E. Genelkurmay Başkanlığı
6. 1982 Anayasası’nda idareye ilişkin aşağıdaki ilkelerden hangisi belirtilmemiştir?
A. Düzenli idare ilkesi
B. İdarenin bütünlüğü ilkesi
C. Yetki genişliği ilkesi
D. Merkezden yönetim ilkesi
E. Kanuni idare ilkesi
7. 1982 Anayasası’na göre, aşağıdakilerden hangisi mahalli idarelerin özelliklerinden biri değildir?
A. Görev ve yetkilerinin yerinden yönetim ilkesine uygun olarak kanunla düzenlenmeleri
B. Yürütme organlarının seçmenler tarafından seçilerek oluşturulmaları
C. Merkezî idarenin vesayet denetimine tabi olmaları
D. Seçimlerin 5 yılda bir yapılması
E. Kamu tüzel kişiliğine sahip olmaları
8. 1982 Anayasası’na göre, Anayasa Mahkemesi aşağıdakilerden hangisini sadece şekil yönünden denetleyebilir?
A. Kanunlar
B. TBMM İçtüzüğü
C. Anayasa değişiklikleri
D. Milletlerarası antlaşmalar
E. Kanun hükmünde kararnameler
9. 1982 Anayasası’na göre, aşağıdakilerden hangisi, yürütme organına yardımcı kuruluşlardan biri değildir?
A. Sayıştay
B. Danıştay
C. Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu
D. Milli Güvenlik Kurulu
E. Devlet Planlama Teşkilatı
10. Aşağıdakilerden hangisi, devlet tüzel kişiliği dışında ayrı bir tüzel kişiliğe sahiptir?
A. Bakanlıklar B. Bakanlar Kurulu C. Köy
D. Bucak E. İlçe
11. 1982 Anayasası’na göre, mahallî idarelerin organlarına ve bu organların üyelerine ilişkin seçimlerle ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur?
A. Mahallî idarelerin seçimleri 5 yılda bir yapılır. Ancak, milletvekili genel veya ara seçiminden önceki veya sonraki 1 yıl içinde yapılması gereken mahallî idare genel veya ara seçimleri, milletvekili genel veya ara seçimleriyle birlikte yapılır.
B. Mahallî idarelerin seçimleri her durumda 5 yılda bir yapılır.
C. Mahallî idarelerin seçimleri her durumda 4 yılda bir yapılır.
D. Mahallî idarelerin seçimleri 5 yılda bir yapılır. Ancak, Yüksek Seçim Kurulu eğer gerek görürse milletvekili genel veya ara seçiminden önceki veya sonraki 1 yıl içinde yapılması gereken mahallî idare genel veya ara seçimlerinin milletvekili genel veya ara seçimleriyle birlikte yapılmasına karar verebilir.
E. Mahallî idarelerin seçimleri 4 yılda bir yapılır. Ancak, milletvekili genel veya ara seçiminden önceki veya sonraki 1 yıl içinde yapılması gereken mahallî idare genel veya ara seçimleri, milletvekili genel veya ara seçimleriyle birlikte yapılır.
12. 1982 Anayasası’na göre, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruşlarının seçimleriyle ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?
A. Bu kuruluşların seçimlerinde siyasi partiler aday gösteremezler.
B. Bu kuruluşların seçimi yargı gözetimi altında yapılır.
C. Bu kuruluşların seçimi kanunda gösterilen usullere göre yapılır.
D. Bu kuruluşların amaçları dışında faaliyet gösteren sorumlu organlarının görevine mahkeme kararıyla son verildiğinde, yerlerine yenileri seçtirilir.
E. Bu kuruluşların organlarının seçimleri açık oyla yapılır.
13. 1982 Anayasası’na göre Danıştay Başsavcısını aşağıdakilerden hangisi seçer?
A. Adalet Bakanı
B. Başbakan
C. Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu
D. Cumhurbaşkanı
E. Danıştay Genel Kurulu
14. Aşağıdakilerden hangisi olağanüstü yönetim usulleriyle ilgili Anayasa’da yer alan kurallardan biri değildir?
A. Olağanüstü hâl ve sıkıyönetim ilan yetkisinin Bakanlar Kuruluna, bu kararın onay yetkisinin ise Cumhurbaşkanına ait olması
B. TBMM’nin, olağanüstü hâl ve sıkıyönetim süresini değiştirebilecek olması
C. Olağanüstü hâl ve sıkıyönetim ilan kararlarının Resmi Gazete’de yayımlanacak olması
D. Olağanüstü hâl ve sıkıyönetim ilan süresinin en çok 6 ay olması
E. Sıkıyönetim komutanlarının Genelkurmay Başkanlığına bağlı olarak görev yapacak olması
15. Anayasa Mahkemesinde bir kanuna karşı şekil bakımından iptal davası, o kanunun Resmi Gazete’de yayımlanmasından başlayarak en geç kaç gün içinde açılmalıdır?
A. 5 B. 10 C. 15 D. 30 E. 60
16. Anayasa’nın değiştirilme yöntemiyle ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur?
A. Anayasa değişikliğini, TBMM üye tam sayısının en az dörtte biri teklif edebilir.
B. Anayasa’nın değiştirilmesine yönelik teklifler Genel Kurulda 3 defa görüşülür.
C. Değişiklik teklifinin kabulü için TBMM üye tam sayısının en az üçte ikisinin oyu gereklidir.
D. Cumhurbaşkanı Anayasa değişikliği hakkındaki kanunları TBMM’ye bir kez daha görüşülmesi için iade edemez.
E. TBMM üye tam sayısının en az üçte ikisi tarafından kabul edilen Anayasa değişikliklerinin halkoyuna sunulması Cumhurbaşkanının takdirine bağlıdır.
17. 1982 Anayasası’na göre, Anayasa Mahkemesi üyelerinin seçiminde, aşağıdaki üyelerden hangisi yetkili organların önerisi olmadan Cumhurbaşkanı tarafından doğrudan belirlenir?
A. Yargıtay üyeleri arasından seçilecek üye
B. Danıştay üyeleri arasından seçilecek üye
C. Avukatlar üst kademe yöneticileri, serbest avukatlar, birinci sınıf hâkim ve savcılar ile en az 5 yıl raportörlük yapmış Anayasa Mahkemesi raportörleri arasında seçilecek üye
D. Yükseköğretim kurumları öğretim üyeleri arasından seçilecek üye
E. Sayıştay üyeleri arasından seçilecek üye
18. I. Anayasa Mahkemesi Başkan ve üyeleri
II. Yargıtay üyeleri
III. Devlet Denetleme Kurulu Başkan ve üyeleri
IV. Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Başkan ve üyeleri
V. Yükseköğretim Kurulu Başkan ve üyeleri
Yukarıdakilerden hangileri görevleriyle ilgili suçlardan dolayı Yüce Divan sıfatıyla Anayasa Mahkemesinde yargılanır?
A. I, II ve III
B. I, II ve IV
C. I, III ve IV
D. II, IV ve V
E. II, III ve V
19. I. İdarenin kuruluş ve görevlerinin kanunla düzenlenebileceği
II. İdarenin, kuruluş ve görevleriyle bir bütün olduğu
III. İlçelerin yönetiminin yetki genişliği esasına dayandığı
IV. Kamu tüzel kişiliğinin, ancak ve sadece bir kanunla kurulabileceği
V. Mahalli idarelerin karar organlarının, kanunda belirtilen seçmenler tarafından seçilmek suretiyle oluşturulacağı
Yukarıdakilerden hangileri, 1982 Anayasası’na göre Türk kamu yönetimine hâkim olan temel anayasal ilkelerdir?
A. I, II ve IV
B. I, II ve V
C. I, III ve IV
D. II, IV ve V
E. III, IV ve V
20. 1982 Anayasası’na göre, bir davaya bakmakta olan mahkemenin, davada uyguladığı kanun veya kanun hükmünde kararname hükmünü Anayasa’ ya aykırı gördüğü için ilgili hükmü iptal istemiyle Anayasa Mahkemesine göndermesiyle ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur?
A. Anayasa Mahkemesinin bu konuda vereceği karara kadar, bir süre sınırlanması olmaksızın davayı geri bırakır.
B. İşin Anayasa Mahkemesine gelişinden başlamak üzere 1 yıl bekler ve bu süre içinde Anayasa Mahkemesi bir karar veremezse Anayasa’ya aykırılık sorununu kendi karara bağlar.
C. İşin Anayasa Mahkemesine gelişinden başlamak üzere 5 ay bekler ve bu süre içinde Anayasa Mahkemesi bir karar vermezse davayı yürürlükteki kanun veya kanun hükmünde kararname hükümlerine göre sonuçlandırır.
D. Davada uygulanan kanun veya kanun hükmünde kararname hükmünü Anayasa Mahkemesine göndermesine karşın davaya devam eder.
E. İşin Anayasa Mahkemesine gelişinden başlamak üzere 6 ay bekler ve bu süre içinde Anayasa Mahkemesi bir karar vermezse, Anayasa’ya aykırılık sorununu kendisi çözer.
21. 1982 Anayasası’na göre, Anayasa Mahkemesi kararlarının özellikleriyle ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?
A. Anayasa Mahkemesi’nin kararları kesindir. Mahkeme kararları Devletin yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar.
B. İptal kararları geriye yürümez.
C. Mahkemece iptaline karar verilen kanun, kanun hükmünde kararname veya Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü veya bunların belirli madde veya hükümleri, iptal kararının Resmî Gazetede yayımlandığı tarihte yürürlükten kalkar. Mahkeme gerekli gördüğü hâllerde, Resmî Gazetede yayımlandığı günden başlayarak iptal kararının yürürlüğe gireceği tarihi bir yılı geçmemek üzere ayrıca kararlaştırabilir.
D. Mahkeme, bir kanun, kanun hükmünde kararname veya Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün tamamını veya bir hükmünü iptal ederken, kanun koyucu gibi hareketle, yeni bir uygulamaya yol açacak biçimde hüküm tesis edemez.
E. Mahkemenin bütün kararları gerekçeli olarak yazılır ve derhal açıklanır.
22. Kanunların şekil bakımından Anayasa’ya aykırılığı iddiasıyla Anayasa Mahkemesinde açılacak iptal davalarıyla ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur?
A. TBMM üye tam sayısının beşte biri oranındaki milletvekili, kanunun Resmî Gazete’de yayımlandığı günden itibaren 60 gün içinde Anayasa Mahkemesine başvurarak iptal davası açabilir.
B. Ana muhalefet partisi meclis grubu, kanunun Resmî Gazete’de yayımlandığı günden itibaren 10 gün içinde Anayasa Mahkemesine başvurarak iptal davası açabilir.
C. Ana muhalefet partisi meclis grubu, kanunun Resmî Gazete’de yayımlandığı günden itibaren 60 gün içinde Anayasa Mahkemesine başvurarak iptal davası açabilir.
D. Cumhurbaşkanı, kanunun Resmî Gazete’de yayımlandığı günden itibaren 10 gün içinde Anayasa Mahkemesine başvurarak iptal davası açabilir.
E. İktidar partisi meclis grubu, kanunun Resmî Gazete’de yayımlandığı günden itibaren 10 gün içinde Anayasa Mahkemesine başvurarak iptal davası açabilir.
23. 1982 Anayasası’na göre, bir kanunun esas bakımından Anayasa’ya aykırı olduğu iddiasıyla Anayasa Mahkemesinde iptal davası, kanunun Resmî Gazete’de yayımlanmasından başlayarak kaç gün içinde açılmalıdır?
A. 30
B. 45
C. 60
D. 90
E. 120
24. 1982 Anayasası’na göre, aşağıdakilerden hangisi hem olağanüstü hâl hem de sıkıyönetim ilanı için öngörülen ortak bir nedendir?
A. Yaygın şiddet hareketleri
B. Tehlikeli salgın hastalık
C. Ağır ekonomik bunalım
D. Savaş hâli
E. Tabii afet
25. I. Baro Başkanları
II. Sayıştay
III. Yargıtay
IV. Yükseköğretim Kurulu
V. Uyuşmazlık Mahkemesi
1982 Anayasası’na göre, yukarıdakilerden hangisinin Anayasa Mahkemesine üye seçiminde Cumhurbaşkanına aday gösterme yetkisi yoktur?
A. I ve II
B. II ve V
C. II,III,IV
D. II ve III
E. I,II, V
26. Anayasa yargısında yürürlüğün durdurulması ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur?
A. Anayasa yargısında yürürlüğü durdurma yetkisi 1961 ve 1982 Anayasaları’nda açık bir biçimde öngörülmemiştir ve Anayasa Mahkemesi de önceleri kendinde bu yetkinin bulunmadığını belirtmekteyken Yüce Mahkeme, 1993 yılında bir içtihat değişikliğine giderek kendisinde bu yetkinin bulunduğuna karar vermiş ve anılan tarihten beri gerekli gördüğü durumlarda yürürlüğü durdurma yetkisini kullanmıştır.
B. 1961 Anayasası’nda Anayasa Mahkemesine yürürlüğü durdurma yetkisi tanınmamışken, 1982 Anayasası’nda Anayasa Mahkemesinin bir iptal istemini incelerken gerekli gördüğü hâllerde yürürlüğü durdurma yetkisini kullanabileceği açıkça belirtilmiştir.
C. 1961 ve 1982 Anayasaları’nda, Anayasa Mahkemesinin yürürlüğü durdurma yetkisi açıkça öngörülmediği hâlde, her iki Anayasa döneminde de Anayasa Mahkemesinin kuruluşunu ve yargılama usulünü düzenleyen kanunlarda bu yetki açık bir biçimde Anayasa Mahkemesine verilmiştir.
D. Anayasa’da ve ilgili kanunlarda yürürlüğü durdurma
yetkisi açık bir biçimde tanınmadığı hâlde, Anayasa Mahkemesi geliştirdiği içtihat doğrultusunda kurulduğu 1962 yılından başlayarak bu yetkiyi kendinde bulmuştur ve sözü edilen 1962 yılından beri gerekli gördüğü hâllerde yürürlüğü durdurma kararı vermektedir.
E. Hem 1961 hem 1982 Anayasaları’nda Anayasa Mahkemesinin, bir iptal istemini incelerken gerekli gördüğü durumlarda yürürlüğü durdurma kararı verebileceği açık bir biçimde öngörülmektedir.
27. 1982 Anayasası’na göre, bir kanunun esas bakımından Anayasa’ya aykırı olduğu iddiasıyla iptal davası açabilme süresiyle ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur?
A. Dava açma süresi, kanunun Resmî Gazete’de yayımlanmasının ertesi gününden başlayarak 60 gün sonra sona erer.
B. Dava açma süresi, kanunun Resmî Gazete’de yayımlandığı günden başlayarak 10 gün sonra sona erer.
C. Dava açma süresi, kanunun Resmî Gazete’de yayımlandığı günden başlayarak 60 gün sonra sona erer.
D. Dava açma süresi, kanunun Resmî Gazete’de yayımlandığı günden başlayarak 45 gün sonra sona erer.
E. Dava açma süresi, kanunun yürürlüğe girdiği tarihin ertesi gününden başlayarak 60 gün sonra sona erer.
28. Bir davada uygulanan kanun veya kanun hükmünde kararname hükmünün Anayasa’ya aykırı olduğunu davanın taraflarından birinin ileri sürmesi, ancak dava mahkemesinin bu aykırılık iddiasını ciddi bulmaması durumuyla ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur?
A. Bu kesin hükme karşı aykırılık iddiasında bulunanın yapabileceği bir şey yoktur.
B. Bu ara kararına karşı aykırılık iddiasında bulunan doğrudan Anayasa Mahkemesine başvurabilir.
C. Bu ara kararına karşı aykırılık iddiasında bulunan derhal temyiz merciine başvurabilir.
D. Anayasa’ya aykırılık iddiasında bulunan, bu kesin hükme karşı ortaya çıkan uyuşmazlığın çözümü için derhal Uyuşmazlık Mahkemesine başvurabilir.
E. Anayasa’ya aykırılık iddiasında bulunan, bu ara kararına karşı o an bir şey yapamaz, esas hükmün verilmesini bekler ve sorunu esas hükümle birlikte temyiz merciine götürür.

29. 1982 Anayasasına göre Sıkıyönetim ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A. Bu dönemde çıkarılacak kanun hükmünde kararnameleri karşı yargı yolu kapalıdır.
B. Sıkıyönetim Komutanları Genelkurmay Başkanına bağlı olarak görev yapar ve idari işlemlerinden dolayı yargıya gidilemez.
C. Sıkıyönetim ilanına Cumhurbaşkanı başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu karar verir.
D. MGK görüşü almak zorunludur.
E. Bu dönemde dahi olsa da mahkemelerin yürütmeyi durdurma kararı vermesi yasaklanamaz.
30. 1982 Anayasası’na göre, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının seçilme yöntemiyle ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur?
A. Yargıtay Genel Kurulu 5 aday belirler ve bunlar arasından Cumhurbaşkanı tarafından seçilir.
B. Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu 3 aday belir-ler ve bunlar arasından Cumhurbaşkanı tarafın-dan seçilir.
C. Adalet Bakanı 5 aday belirler ve bunlar arasın-dan Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu tarafın-dan seçilir.
D. Yargıtay Genel Kurulu 3 aday belirler ve bunlar arasından Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu tarafından seçilir.
E. Yargıtay Genel Kurulu 5 aday belirler ve bunlar arasından Adalet Bakanı tarafından seçilir.
31. 1982 Anayasası’na göre, TBMM üye tam sayısının beşte üçünü sağlayan ancak üçte ikisine ulaşamayan bir çoğunlukla kabul edilen Anayasa değişikliği hak-kındaki Kanun, Cumhurbaşkanı tarafından Meclise iade edilmediği takdirde halkoyuna sunulmak üzere Resmi Gazete’de yayımlanır.
Bu durum aşağıdakilerden hangisine örnek gösterilebilir?
A. Danışma referandumu
B. Zorunlu (mecburi) referandum
C. İhtiyari referandum
D. Yasama referandumu
E. Halk vetosu
32. Aşağıdakilerden hangisi 1982 Anayasası’na göre, Anayasa Mahkemesine verilmiş olan görevlerden biri değildir?
A. Yüksek Seçim Kurulu vasıtasıyla kendisine gön-derilen seçim uyuşmazlıklarını nihai olarak çözümlemek
B. Yetkililerce bir iptal davası açıldığı takdirde TBMM İçtüzüğü’nün Anayasa’ya uygunluğunu denetlemek
C. Anayasa’da sayılan belli bazı kişileri, görevleriyle ilgili suçlardan ötürü Yüce Divan sıfatıyla yargılamak
D. Uyuşmazlık Mahkemesine başkanlık edecek üyeyi, kendi üyeleri arasından görevlendirmek
E. Milletvekillerinin yasama dokunulmazlıklarının kaldırılması yönünde alınan kararların iptali istemiyle kendisine yapılan başvuruları sonuçlandırmak
33. I. Uygulanması halinde telafisi güç veya imkânsız zararların doğması ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleşme-si halinde idari işlemin yürütmesi durdurulabilir.
II. Olağanüstü dönemlerde idari işlemler hakkında iptal kararı verilmesine sınırlama getirilebilir.
III. Yürütmeyi durdurma kararları gerekçesiz olarak da verilebilir.
IV. Olağanüstü hallerde, sıkıyönetim, seferberlik ve savaş halinde idari işlemler hakkında yürütmeyi durdurma kararı verilmesine sınırlama getirilebilir.
1982 Anayasası’nın yargı yolunu düzenleyen 125. maddesine göre, idari işlemlerin yargısal denetimiyle ilgili yukarıdaki ifadelerden hangileri doğrudur?
A. I ve II B. I ve III C. I ve IV
D. II ve III E. III ve IV



34. 1982 Anayasası’na göre, aşağıdakilerden hangisinin Cumhurbaşkanının başkanlığında toplanması şart değildir?
A. Savaşı gerektirecek bir durumun baş göstermesi nedeniyle sıkıyönetim ilan ederken Bakanlar Kurulunun
B. Milli Güvenlik Kurulunun
C. Ağır ekonomik bunalım nedeniyle olağanüstü hâl ilan ederken Bakanlar Kurulunun
D. Tabii afet sebebiyle ilan edilmiş olağanüstü hâl süresince, olağanüstü kanun hükmünde kararname çıkarırken Bakanlar Kurulunun
E. Şiddet olaylarının yaygınlaşması sebebiyle ilan edilmiş olağanüstü hâl süresince, olağanüstü kanun hükmünde kararname çıkarırken Bakanlar Kurulunun
35. 1982 Anayasası’na göre, anayasa yargısında “10 yıl yasağı” olarak bilinen yasakla ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?
A. “10 yıl yasağı”, Anayasa Mahkemesinin ret kararının Resmî Gazete’de yayımlanmasından sonra başlar.
B. “10 yıl yasağı”, itiraz yolunda değil, sadece iptal davalarında geçerlidir.
C. “10 yıl yasağı”, Anayasa’ya aykırı olduğu yönündeki iddia Anayasa Mahkemesi tarafından reddedilmiş aynı kanun hükmü için geçerlidir.
D. “10 yıl yasağı”nı, davaya bakan bir mahkeme dikkate alabileceği gibi, Anayasa Mahkemesi de ilk inceleme evresinde değerlendirebilir.
E. “10 yıl yasağı”nın başlaması için Anayasa Mahkemesinin ret kararını işin esasına girerek vermiş olması gerekir.
36. 1982 Anayasası’nın değiştirilmesi yöntemiyle ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?
A. Anayasa’nın değiştirilmesi hakkındaki kanun teklifleri
TBMM Genel Kurulunda iki kez görüşülür.
B. Anayasa’nın değiştirilmesi hakkındaki kanun tekliflerini TBMM üye tam sayısının en az üçte biri oranındaki milletvekili yapabilir.
C. Cumhurbaşkanı Anayasa değişikliklerine ilişkin kanunları bir daha görüşülmek üzere TBMM’ye geri gönderebilir.
D. TBMM tarafından beşte üç veya daha fazla, ancak üçte ikiden az oyla kabul edilmiş Anayasa değişiklikleri hakkındaki kanunların Cumhurbaşkanınca TBMM’ye geri gönderilmediği takdirde halkoyuna sunulması zorunludur.
E. Anayasa değişiklikleri hakkındaki kanunların halk oyuna sunulması hâlinde, Anayasa’nın değiştirilen hükümlerinden hangilerinin birlikte, hangilerinin ayrı ayrı oylanacağına sadece Cumhurbaşkanı karar verebilir.
37. 1982 Anayasası’na göre, aşağıdakilerden hangisi Anayasa Mahkemesine seçilecek üyeler arasında yer almaz?
A. Yargıtay üyeleri
B. Danıştay üyeleri
C. 45 yaşını doldurmuş ve en az 20 yıl görev yapmış olan üniversite öğretim üyesi yardımcı doçent.
D. 45 yaşını doldurmuş ve en az 20 yıl görev yapmış olan birinci sınıfa ayrılmış adli yargı hâkimleri
E. 45 yaşını doldurmuş, yükseköğrenim görmüş ve kamu hizmetinde en az 20 yıl çalışmış olan üst kademe yöneticileri
38. Aşağıdakilerden hangisi bir kanuna karşı Anayasa Mahkemesinde iptal davası açabilir?
A. Başbakan
B. Bakanlar Kurulu
C. TBMM’de grubu olan herhangi bir siyasal parti
D. TBMM üye tam sayısının beşte biri tutarındaki milletvekilleri
E. TBMM üye tam sayısının onda biri tutarındaki milletvekilleri
39. Aşağıdaki yarı-doğrudan demokrasi yöntemlerinden hangisi 1982 Anayasası’nda yer alır?
A. Geri çağırma
B. Halk girişimi
C. Halk oylaması
D. Halkın kanun teklifi
E. Halk vetosu
40. 1982 Anayasası’na göre, Anayasa Mahkemesi üyelerinin görev süresi ne kadardır?
A. 67 yaşını dolduruncaya kadar
B. 65 yaşını dolduruncaya kadar
C. 15 yıl
D. 12 yıl
E. 7 yıl



CEVAP ANAHTARI
1.d
2.d
3.a
4.d
5.b
6.a
7.b
8.c
9.c
10.c
11.a
12.e
13.e
14.a
15.b
16.e
17.c
18.b
19.b
20.c
21.e
22.d
23.c
24.a
25.e
26.a
27.c
28.e
29.e
30.a
31.b
32.a
33.c
34.b
35.b
36.e
37.c
38.d
39.c
40.d






































Doğru Sayısı:
Yanlış Sayısı:
Net:
Bu makaleden kısa alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir :

"Anayasa Hukuku Kpss Ders Notu 2017" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Fatih Birtek'e aittir ve makale, yazarı tarafından Türk Hukuk Sitesi (http://www.turkhukuksitesi.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.

Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak yazarının izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.


[Yazıcıya Gönderin] [Bilgisayarınıza İndirin][Arkadaşa Gönderin] [Yazarla İletişim]
» Makale Bilgileri
Tarih
27-02-2008 - 01:14
(5865 gün önce)
Yeni Makale Gönderin!
Değerlendirme
Şu ana dek 54 okuyucu bu makaleyi değerlendirdi : 49 okuyucu (91%) makaleyi yararlı bulurken, 5 okuyucu (9%) yararlı bulmadı.
Okuyucu
266438
Bu Makaleyi Şu An Okuyanlar (1) :  
* Son okunma 20 dakika 29 saniye önce.
* Ortalama Günde 45,43 okuyucu.
* Karakter Sayısı : 359619, Kelime Sayısı : 44407, Boyut : 351,19 Kb.
* 116 kez yazdırıldı.
* 12 kez arkadaşa gönderildi.
* 294 kez indirildi.
* 25 okur yazarla iletişim kurdu.
* Makale No : 775
Yorumlar : 1
Cumhuriyet 29 ekim 1923 te ilan edildi.makalede bu konuda hata var.gözden kaçmış herhalde.(...)
Makalelerde Arayın
» Çok Tartışılan Makaleler
» En Beğenilen Makaleler
» Çok Okunan Makaleler
» En Yeni Makaleler
THS Sunucusu bu sayfayı 0,17734909 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.