Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Aktif Makale Patentlerde Zorunlu Lisans

Yazan : Özge Yücel [Yazarla İletişim]
Stajyer Avukat, Medeni Hukuk Yüksek Lisans Öğrencisi

İÇİNDEKİLER

GİRİŞ 1
I.TANIM VE NİTELENDİRME 1
II.TARİHÇESİ 3
III.551 SAYILI KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME HÜKÜMLERİ 4
IV. TİCARETLE BAĞLANTILI FİKRİ MÜLKİYET ANLAŞMASI (TRİPs) HÜKÜMLERİ 12
V. SINAÎ MÜLKİYETİN KORUNMASINA İLİŞKİN PARİS SÖZLEŞMESİ HÜKÜMLERİ 15
VI. PATENT VE FAYDALI MODEL KANUN TASLAĞININ İLGİLİ HÜKÜMLERİ 16
VII.SONUÇ 18
VIII.KAYNAKÇA 19


GİRİŞ

Zorunlu lisans patent hakkını sınırlama yöntemi olarak karşımıza çıkan bir konudur. Sınaî haklardan biri olan patent hakkının kullanımı bildiğimiz üzere lisans sözleşmeleri ile basit veya tekelci olmak üzere başka kişi veya kişilere devredilebilmektedir. Sahibine tekelci ve mutlak yetkiler sağlayan patent hakkı, sahibinin isteğine bağlı olarak lisans yoluyla başkalarına da kullandırılabilmektedir. Ancak tekelci ve mutlak nitelikte bir hak olan patent hakkı da diğer haklar gibi belli sınırlar içindedir, hiçbir hak sınırsız değildir. Buluş ve yeniliklerden toplumun yararlanmasını sağlamak, yeni buluşları desteklemek, buluşların sanayide uygulanması yoluyla üretim yapmak ve toplumsal ilerleme sağlamak için patent hakkının sınırlanması gerekmiştir. Bu anlamda çeşitli nedenlere dayanarak devletler patent hakkında zorunlu lisansı kabul etmiştir. Zorunlu lisansın hukuki niteliğine bakıldığında bunun bir sözleşme olmadığı, hakka devletin tek yanlı getirdiği bir sınırlama olduğu görülür. Bu nedenle zorunlu lisans hükümleri ayrıca düzenlenir, düzenlenmemişse zorunlu lisansın o hukuk düzeninde olmadığı sonucuna varılır. Bu çalışmada patentlerde zorunlu lisans kurumu genel olarak incelenmiştir. 551 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname, Ticaret Bağlantılı Fikri ve Sınaî Haklar (TRİPs) Sözleşmesi, Paris Sözleşmesi ve Patent ve Faydalı Model Kanun Taslağı hükümleri bu konu bakımından ele alınmıştır.

I. TANIM VE NİTELENDİRME

Eğer lisans alan, kanundan kaynaklanan yetki ile karşı tarafı lisans sözleşmesi yapmaya zorlama imkânına sahipse bu lisanslara zorunlu lisans denilmektedir[1]. Zorunlu lisans şöyle de tanımlanabilir: Patent sahibi veya yetkili kıldığı kişilerin teknik alanda yenilik getiren, kullanılmasında fayda olan patent verilmiş bir buluşu kullanmamaları halinde veya yasada öngörülen diğer hallerde bu patenti kullanmak isteyen kimseye patent sahibi veya yetkili kıldığı kişilerin zorunlu olarak kullanma imkânı tanımalarını öngören bir sistemdir[2]. Ayiter ise zorunlu lisansı şöyle tanımlıyor: “Bilindiği üzere mecburî lisans beratın hamili olmayan bir şahsa, berat hamilinin rızası bulunmasa dahi yetkili merci tarafından beratla korunan mamulü imal etmek v.s. veya usulü kullanmak hususunda verilen yetkiye denir (Blum - Pedrazzini, Kommentar III, sh. 589 ve dev.). Bu merci çok defa mahkemedir (Naklen İsviçre İh. B. K. art. 37 ve 40)”[3]. Tanımlardan ulaştığımız sonuca göre zorunlu lisans yasanın tanıdığı bir yetkidir, ancak bu yetki kimi zaman sözleşmenin kurulmasını isteme, arabuluculuk ile kurulan bir lisans sözleşmesiyle kullanılmaktadır, kimi zaman ise mahkeme kararı gibi patent hakkı sahibinin dışında başka bir kurumun bağlayıcı kararıyla kullanılmaktadır. Bu durumda zorunlu lisansın bir sözleşme olmadığı, bunun bir lisans türü[4] veya bir sınırlama yöntemi[5] olduğu söylenebilir. Zorunlu lisans bir kamulaştırma olmayıp patent sahibi patent hamili olarak kalırken devletin tek taraflı irade açıklamasıyla lisans sözleşmesi oluşturmasıdır[6]. Zorunlu lisansın hukuki niteliği ise sözleşmeden doğan bir hak değil yasanın kendisinin verdiği bir yetkidir. Bu yetkinin nasıl kullanılacağı ise her hukuki metinde ayrı ayrı düzenlenmiştir.
Zorunlu lisans kurumunun temelinde, patent sahibinin lisans vermeden kaçınmasının hakkın kötüye kullanımı sayılması veya toplumsal çıkarlara ters düşmesi yatmaktadır[7]. Patentin sağladığı tekelci hakkın endüstrileşmeyi engellediği hallerde, bu tekellerin serbest rekabeti engellemesi halinde mecburi lisansa başvurulabilir. Fakat hukuk evrimi içinde zorunlu lisans, kamu yararını sağlayan bir araç olarak da bir değer taşıdığını göstermiştir[8].

Her ne kadar patent, marka gibi sınaî hakların mülkiyet konusu oluşturup oluşturmadığı öğretide tartışmalı olsa da bugün mülkiyet hakkının kapsamına maddi olmayan mallar üzerindeki haklar da sokulmaktadır, dolayısıyla patent hakları da mülkiyet hakkının korunması altında sayılmaktadır[9]. Bu bağlamda zorunlu lisans mülkiyet hakkının kamu yararına uygun kullanılmasını sağlamak için devletin getirdiği bir kısıtlamadır. Mülkiyet hakkının sınırsız olmayıp sosyal düzene uygun kullanılması gereği sosyal devlet anlayışıyla birlikte kabul edildikten sonra çağdaş anayasalarda ve bu arada Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında mülkiyet hakkının kullanılmasının toplum yararına aykırı olamayacağı hükmü getirilmiştir. Bu anlayış karşısında buluş sahibinin buluşunu sanayide uygulamaması veya patent hakkının tekelci yetkisinin sınırsız kabul edilmesi düşünülemez. Bu nedenlerle zorunlu lisans birçok ülkede örneğin Fransa, Almanya, İsviçre, Belçika, Danimarka, İngiltere, İrlanda, İtalya, Lüksemburg, Hollanda, Finlandiya, Macaristan, Polonya, İsveç, Japonya, Güney Afrika Cumhuriyeti ile Mısır’da[10] ve 551 Sayılı KHK ile Türkiye’de de kabul edilmiştir. Zorunlu lisansa ilişkin çeşitli ülke yasalarında yer alan genel ilkeler büyük ölçüde 20.3.1883 tarihli Paris Anlaşmasının 5. maddesinde saptanmış olan zorunlu lisansa ilişkin hükme dayanmaktadır[11].

II. TARİHÇESİ

Zorunlu lisans kurumunun kökenleri, İngiliz Kraliyet imtiyazlarına dayanmaktadır. İngiliz imtiyazları buluş sahibini korumaktan ziyade belli bir endüstrinin ülkeye sokulması amacı ile verilmişler ve bu nedenle imtiyazlar daima yerine getirme yükümlülüğünü içermişlerdir. Salamolard ve Jean-Marc, patent tekellerinin suiistimallerini önlemek amacı ile 3 yol öngörüldüğünü, bunların patentin iptali, kamulaştırma, zorunlu lisans olduğunu belirtmektedir (La licence obligatoire en matière de brevets d’invention Lausanne, 1978, s.22)[12].
Tarihsel süreçte imtiyazlardan sonra 20.3.1883 tarihli Paris Anlaşması ile zorunlu lisansın düzenlendiği görülüyor. “Paris İttihadı üyesi olan devletlerin çoğunun ihtira beratı kanunlarına mecburî lisans müessesesine müteallik hükümler son on beş sene içinde ilâve edilmiştir. Böylelikle mecburi lisans müessesesi bu şümulü ile aşağı yukarı son on beş seneden beri milletlerin hukuk hayatına yerleşmiştir. Mamafih mecburî lisans müessesesini eskiden beri tanıyan memleketler de vardır. Almanya’da 1891 tarihli ihtira beratı kanununda mevcut değildir. 1911 senesinde ilâve edilmiştir. İngiltere’de monopol suiistimaline karşı umumî kanunî tedbirler 1883 senesinde alınmış 1907 senesinde mecburî lisans müessesesine yer verilmiştir. Fransız ihtira beratı kanununa bu müessese 30 Eylül 1953 tarihinde mer'iyete (yürürlüğe) giren bir kanunla ilâve edilmiştir”[13].
Bu süreçte zorunlu lisans uygulamasına bakıldığında çok az zorunlu lisans isteminin olduğu görülmüştür. Yapılan istatistik çalışmalarından anlaşılan odur ki belli bir süre içinde verilen patent sayısına nazaran gelen zorunlu lisans istemi hiç denecek kadar azdır[14]. “Fakat - sırf durumu bir misalle açıklamak için - nasıl bir memlekette hırsızlık azdır diye ceza kanunundaki hırsızlık suçunun müeyyideleri lüzumsuz sayılamazsa, mecburî lisans taleplerinin azlığı da, mecburî lisans müessesesinin kendisinden bekleneni yerine getirmediğine işaret sayılamaz. Denebilir ki, birçok memlekette sırf bu müeyyidenin varlığı, berat hamilini beratı ya bizzat ya da normal lisans mukavelelerine girişmek suretiyle tatbik mevkiine koymaya zorlamaktadır”[15].

III. 551 SAYILI KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME HÜKÜMLERİ

Zorunlu lisans 551 Sayılı KHK’nin 99–120. maddelerinde ayrıntılı biçimde düzenlenmiştir. Bu konu kararnamenin yedinci kısmında incelenmiş ve alt başlıklara ayrılmıştır. Birinci bölümde zorunlu lisans vermenin genel koşulları, ikinci bölümde zorunlu lisans sistemi ve üçüncü bölümde zorunlu lisans talebini özendirme düzenlenmiştir.

A. Zorunlu Lisans Vermenin Genel Koşulları

Kararnamenin 99. maddesi hangi nedenlere dayanarak zorunlu lisans verilebileceğini düzenlemiştir. Bunların dışında örneğin ihracat nedeniyle zorunlu lisans tesis edilemez[16]. 99. maddeye göre 96. madde hükümlerine göre patent konusu buluşun kullanılmaması, 79. maddede belirtilen patent konularının bağımlılığının söz konusu olması ve 103. maddede belirtilen kamu yararının söz konusu olması durumunda verilebilir.

1. Kullanmama Nedeniyle Zorunlu Lisans

96. maddeye göre patent sahibi veya yetkili kıldığı kişi, patentle korunan buluşu kullanmak zorundadır. Patent hakkı sahibi patentin verildiğine ilişkin ilanın ilgili bültende yayınlandığı tarihten itibaren üç yıl içinde patent konusu buluşu kullanmak zorundadır. Ama patent hakkı sahibi bu yükümlülüğü kendisi kullanarak yerine getirebileceği gibi başkasına verdiği lisans yoluyla da yerine getirebilir. Bu sürenin sonuna kadar buluş kullanılmaz ise zorunlu lisans istenebilecektir.
100. maddeye göre zorunlu lisans talep edildiği anda patentin kullanımına henüz başlanılmadığı veya patentin kullanımındaki gecikmenin haklı bir sebebe dayanmadığı veya haklı bir sebebe dayanmaksızın kullanılmaya aralıksız olarak üç yıldan fazla ara verildiği gerekçesiyle ve 96. maddede öngörülen süre bittikten sonra, ilgili herkes zorunlu lisans verilmesini yetkili mahkemeden isteyebilir. Objektif nitelik taşıyan teknik veya ekonomik veya hukuki sebepler, patentin kullanılamamasının haklı sebepleri olarak kabul edilir. Patent konusu buluşun kullanılmasını engelleyecek nitelikte kabul edilen bu sebepler, patent sahibinin kontrolü ve iradesi dışındaki sebeplerdir. Görüldüğü gibi zorunlu lisans isteyebilmeyi belli bir süre koşuluna bağlı tutan kararname bundan başka belli sürede kullanılmamayı da aramaktadır. Eğer patentin bu süre içinde kullanılmamasının nesnel nitelikte haklı bir nedeni varsa zorunlu lisans istenemeyecektir.

2. Bağımlı Patentler Nedeniyle Zorunlu Lisans

79. maddeye göre patent konusu buluşun kullanılması, önceki tarihli bir patentle korunan buluşun kullanılması ile mümkün olması halinde, bu husus patentin geçerliğine hiç bir engel teşkil etmez. İki patent arasında bağımlılık olduğu kabul edilir. Aynı maddeye göre böyle bir durumda ne önceki tarihli patent sahibi, sonraki tarihli patenti onun geçerli olduğu süre içinde sahibinin izni olmaksızın kullanabilir ne de sonraki tarihli patent sahibi önceki tarihli patentin geçerliliği süresince, sahibinin izni olmaksızın patent konusunu kullanabilir. Ancak, sonraki tarihli patent sahibi, önceki tarihli patent sahibinin iznini almış veya o patent üzerinde zorunlu lisans elde etmişse, önceki tarihli patenti de kullanabilir. Yani patentler arasında bağımlılık olduğunda sonraki tarihli patent sahibi önceki tarihli patenti, patentin mutlaklığı nedeniyle kullanamayacağından buluşun sanayide uygulanabilmesini sağlamak ve sonraki tarihli patent sahibinin hakkını korumak amacıyla zorunlu lisans olanağı getirilmiştir.
Eğer önceki patent sahibi patentin kullanımına izin vermezse sonraki patent sahibi zorunlu lisans verilmesini isteyebilecektir.
101. maddede bağımlı patentler nedeniyle zorunlu lisans isteme yetkisi çeşitli olasılıklar göz önüne alınarak düzenlenmiştir. 101. maddeye göre patent konusu buluşun, önceki bir patentten doğan hakka tecavüz edilmeksizin kullanılması mümkün değilse, sonraki patentin sahibi, kendi patentinin önceki patentten daha değişik bir sınaî amaca hizmet ettiğini veya önemli bir teknik ilerleme gösterdiğini ispat ederek, önceki tarihli patentin kullanılması için zorunlu lisans verilmesini mahkemeden isteyebilir. 79 uncu madde hükmüne göre, bağımlılığı olan patent konusu buluşlar, aynı sınaî amaca hizmet ediyor ve bağımlı patentlerden biri lehine zorunlu lisans verilmişse zorunlu lisansa konu olan patentin sahibi de diğer patentin kullanılması için kendisi lehine zorunlu lisans verilmesini mahkemeden isteyebilir. Patentin konusu, patentle korunan kimyasal veya eczacılıkla ilgili bir maddenin elde edilmesini amaçlayan bir usule ait bulunuyorsa ve söz konusu usul patenti, önceki tarihli patente oranla önemli bir teknik ilerlemeyi gerçekleştiriyorsa, gerek usul patentinin sahibi gerekse ürün patentinin sahibi, diğerinin patent konusunun kullanılması için zorunlu lisans verilmesini mahkemeden isteyebilir. Bağımlılığı olan bir patent sebebiyle verilen zorunlu lisansın kapsamı, ilgili patent konusu buluşun kullanılmasına imkân verir. Bağımlılığı olan patentlerden birinin iptali veya patent hakkının sona ermesi halinde, zorunlu lisans kararı da hükümsüz kalır.

3. Kamu Yararı Nedeniyle Zorunlu Lisans

103. maddeye göre patent başvurusu veya patent konusu buluşun kamuya yararlı olduğu gerekçesi ile kullanımının zorunlu lisans konusu yapılmasına Bakanlar Kurulu karar verebilir. Kamu sağlığı veya milli savunma nedenleriyle buluşun kullanılmaya başlanılması, kullanımın artırılması veya genel olarak yaygınlaştırılması veya yararlı bir kullanım için ıslah edilmesi büyük önem taşıyorsa, kamu yararının bulunduğu kabul edilir. Patent konusu buluşun kullanılmamasının veya nitelik veya miktar bakımından yetersiz kullanılmasının ülkenin ekonomik veya teknik gelişmesi bakımından ciddi zararlara sebep olacağı hallerde de kamu yararının bulunduğu kabul edilir. Zorunlu lisansta en belirgin güçlük, kamusal yararın saptanmasında kendisini göstermektedir. Neumeyer’in belirttiği gibi, ekonomik bakımdan geri kalmış bir ülkede ya da bir tarım ülkesinde kamu yararı ölçütünün içine giren konularla ilerlemiş bir endüstri ülkesinde bu ölçütün içeriğini oluşturan konular farklı olacaktır. Fakat üretimin artması, mal ve hizmet kalitesinin yükselmesi (hiç değilse iç piyasada tüketim maddelerinin fiyatlarının düşmesi) her ülke için kamu yararı sayılabilmelidir[17]. Bizim hukukumuzda hangi hallerde kamu yararının olduğu 103.maddede tanımlanmış olsa da genel içerikli ve soyut kavramları somutlaştıracak olan kararı verecek Bakanlar Kurulu olduğundan burada Bakanlar Kurulunun takdir yetkisi olduğunu söyleyebiliriz.

103. maddeye göre Bakanlar Kurulu tarafından zorunlu lisansın verilmesine ilişkin kararnamenin çıkarılmasını ilgili Bakanlık teklif eder. Patent konusu buluşun kullanımının milli savunma veya halk sağlığı bakımından önemli olması halinde teklif, ilgili Bakanlık ile Milli Savunma veya Sağlık Bakanlıkları tarafından birlikte hazırlanır. Milli savunma bakımından önemli olması dolayısıyla, zorunlu lisans verilmesine ilişkin karar, buluşun bir veya birkaç işletme tarafından kullanılması ile sınırlandırılabilir. Buluşun kullanımının genelleştirilmesi veya kullanımın patent sahibinden başka bir kişiye verilmesine ihtiyaç olmadan, buluşun kamu yararına kullanımı patent sahibi tarafından gerçekleştirilebilirse, patent konusu buluş, Bakanlar Kurulu Kararı ile şartlı olarak zorunlu lisans konusu yapılabilir. Böyle bir durumda, Bakanlar Kurulu Kararına göre, mahkeme, bir yıldan fazla olmamak üzere belirlenecek bir süre içinde, patent sahibi tarafından buluşun kamu yararını karşılayacak yeterlikte kullanımına başlanılmasına, mevcut kullanımın geliştirilmesine veya miktarın artırılmasına karar verir. Mahkeme, patent sahibinin de konu hakkındaki görüşünü aldıktan sonra, uygun olan süreyi belirler veya patent konusu buluşu derhal zorunlu lisans konusu yapar. Belirlenen sürenin geçmesinden sonra, mahkeme, kamu yararına kullanımın yapılıp yapılmadığına karar verir. Kamu yararına kullanımın karşılanmadığına mahkemece karar verilirse, patent konusu buluş zorunlu lisans konusu yapılır.

Kamu yararına dayanarak zorunlu lisansta öncelikle yetkili makam Bakanlar Kuruludur. Kararnamede belirtildiği gibi bir kamu yararı varsa buluşu zorunlu lisans konusu yapabilir, mahkemenin bu konuda bir yetkisi yoktur. Ancak buluşun kamu yararına kullanımı patent sahibince gerçekleştirilebilirse Bakanlar Kurulu koşullu olarak zorunlu lisans konusu yapma kararı alır. Mahkeme bir yıldan fazla olmayacak biçimde bir süre belirler ve kamu yararını sağlayacak düzeyde kullanımın başlamasına veya geliştirilmesine veya miktarın artırılmasına karar verir. Eğer bu sürede kamu yararına kullanım karşılanamazsa mahkemenin bu konuda vereceği bir karar üzerine buluş zorunlu lisans konusu yapılır.
Kamu yararı nedeniyle zorunlu lisans dışındaki zorunlu lisanslarda bireysel yarar ön planda olup patent hakkı sahibinin başkalarının kullanımına izin vermemesi nedeniyle zorunlu lisansa başvurulurken kamu yararı nedeniyle zorunlu lisansta toplumsal yarar amacı ön plandadır ve patent hakkı sahibinin başkasına kullandırıp kullandırmadığı önemli değildir. Bu fark nedeniyle kamu yararı dışında diğer zorunlu lisans hallerinde lisans alanın sözleşmeye dayalı lisans almak için gereken çabayı göstermiş olması gerekir[18].

4. Türk Patent Enstitüsü’nün Arabuluculuğu

Kamu yararı dışındaki hallerde isteğe bağlı lisans isteminin reddi durumunda, zorunlu lisans talep eden kişi, dilerse bu talebi ile doğrudan ihtisas mahkemesine başvurabilir, (Pat. KHK m.100) dilerse de mahkemeden önce Patent Enstitüsü’nün arabuluculuğunu talep edebilir.(Pat. KHK m.104)[19]. Aslında ilgili kişi enstitüye başvurarak kendi aralarında kuramadıkları lisans sözleşmesinin enstitünün arabuluculuğu ile kurulmasını istemektedir. Talepte yer alması gereken unsurlar 104. maddede öngörülmüştür. 105. maddeye göre Enstitü yaptığı araştırma sonucunda zorunlu lisansın verilmesini gerektiren bir durum olduğu, talepte bulunan kişinin ödeme gücü olduğu ve buluşun kullanımı için gerekli araçlara sahip olduğu kanısına varırsa arabuluculuk talebini kabul eder. 106. maddeye göre arabuluculuk talebinin kabul edildiğinin taraflara bildirilmesini izleyen iki aylık süreye rağmen, sözleşmeye dayalı bir lisansın verilmesi mümkün olmamışsa, Enstitü arabuluculuk ve araştırma faaliyetinin sona erdiğini açıklar ve bunu ilgililere bildirir. Enstitü, lisans sözleşmesinin gerçekten yapılabileceği kanısına varırsa, tarafların birlikte yapacağı ek süre talebini, iki aylık süre geçmesine rağmen kabul edebilir.
Enstitü'nün arabulucu olduğu görüşmeler sonucunda, tarafların patent konusu buluşun kullanımı ile ilgili lisans konusunda anlaşmaya varmaları halinde, lisans alanın buluşu kullanmaya başlaması için kendisine süre tanınır. Buluşun kullanılmaya başlaması için tanınan süre bir yılı aşamaz. Arabuluculuk faaliyetinin sonuçlanmasında şu koşullar aranır: Taraflarca kararlaştırılan lisansın inhisari lisans olması ve zorunlu lisansa konu olmasını engellememesi, arabuluculuk talebinde bulunanın, buluşun kullanılması için gerekli araç ve gerece sahip olduğunu ve kullanıma başlamak için buluşun konusu itibariyle süreye ihtiyaç olduğunu kanıtlayan belgelerin temin edilmesi, talepte bulunanın buluşun kullanımı için öngörülen süre içinde kullanıma başlayamaması halinde doğabilecek sorumluluk için gerekli teminatın verilmesi, yönetmelikte belirlenen ücretin ödenmesi.
Enstitü, tarafların sundukları belgelere dayanarak, yukarıdaki fıkrada öngörülen şartların yerine getirilmiş olmasından ve tarafların patentin kullanımı konusunda hemen harekete geçeceklerine ilişkin arzularından kesin bir kanıya varırsa, arabuluculuk işlemlerini tamamlar ve arabuluculuk sonucu verilen lisansı Patent Sicili'ne kayıt eder. Talepte bulunan, buluşun kullanımına başlanılmasıyla ilgili hazırlıklar ve mevcut durum hakkında Enstitü'ye bilgi vermekle yükümlüdür. Enstitü gerekli gördüğü takdirde denetime yetkilidir. Enstitü'nün arabuluculuğu sonucunda lisans alan, buluş konusunun kullanımı için tanınan süre içinde söz konusu patent için zorunlu lisans verilmesi işlemlerinin durdurulmasını mahkemeden talep edebilir. Zorunlu lisans verilmesi işlemlerinin durdurulması hakkındaki kararın, esaslı bir yanılmaya veya tarafların öngörülen süre içinde buluşa yönelik ciddi ve sürekli faaliyette bulunamayacakları düşüncesine dayandığının ispatı halinde, mahkeme durdurma kararını kaldırabilir. Enstitü'nün arabuluculuk faaliyeti sonucu lisans alan, öngörülen süre içinde buluşu kullanmaya başlamazsa Enstitü lisans alanın lisans verene bir bedel ödemesi gerektiğine karar verebilir. Bedel, buluşun kullanılmadığı süreye eşdeğer süreli bir lisans sözleşmesinde lisans alanın patent sahibine ödemesi gereken lisans bedeline göre hesaplanır. Burada ödenecek bedelin menfi zarar tazminatına benzediğini söyleyebiliriz.

5. Zorunlu Lisans Kararı

106. maddede öngörülen sürenin bitmesinden veya Enstitünün arabuluculuk yapmasına ilişkin talebi reddeden kararından itibaren üç aylık süre geçmişse veya Enstitü tarafından yapılan arabuluculuk faaliyeti süresi içinde taraflar lisans sözleşmesi yapılması konusunda anlaşmaya varamamışlarsa, mahkemeden zorunlu lisans verilmesi talep edilebilir. Zorunlu lisans talebine şu belgeler eklenir: Talep, daha önce yapılmış bir arabuluculuk faaliyetine ilişkin belgeler bulunmadığı takdirde, zorunlu lisans talebini inandırıcı bir şekilde destekleyen belgeler; zorunlu lisans işlemleri için gerekli olan masrafı karşılamak üzere yönetmelikte belirtilen miktarda bir teminatın verileceği ile ilgili belgeler; yönetmelikte öngörülen ücretin ödendiğini gösterir belge. 108. maddede belirtilen şartların gerçekleşmesi halinde, mahkeme, zorunlu lisans talebiyle ilgili işlemlere başlar. Talebin bir sureti ile ekli belgelerin birer sureti patent sahibine gönderilir. Patent sahibi, belgelerin alındığı tarihten itibaren en geç bir ay içinde bunlara karşı itirazda bulunabilir. Enstitü'nün arabuluculuk talebini reddetmiş olması sebebiyle zorunlu lisans talebinde bulunulması halinde, patent sahibine tanınacak itiraz süresi iki aydan az olamaz. Mahkeme bir ay içinde talebin reddi veya zorunlu lisansın verilmesine karar verir. Patent sahibi, zorunlu lisans talebine itiraz etmemişse, mahkeme gecikmeksizin zorunlu lisansa karar verir.
Zorunlu lisansın verildiği kararda, aşağıdaki hususlar yer alır: Lisansın kapsamı, bedeli, süresi, lisans alan tarafından gösterilen teminat, kullanıma başlama zamanı ile patentin ciddi ve etkin kullanımını sağlayan önlemler. Mahkeme kararına karşı karar düzeltme yoluna başvurulduğunda, patent sahibi tarafından uygulamanın durdurulması için sunulan deliller mahkemece yeterli görülürse buluşun kullanımı lisansa ilişkin kararın kesinleşmesine kadar ertelenir. Yani zorunlu lisans sahibinin lisanstan kaynaklanan kullanım hakkı mahkeme kararının kesinleşmesiyle doğar[20].

B. Zorunlu Lisans Sistemi

Kararnamenin 114. maddesine göre zorunlu lisans, inhisari değildir. Kamu yararının gerektirmesi halinde ilk zorunlu lisansın verilmesindeki kamu yararını sekteye uğratmaması kaydı ile başka kimselere de zorunlu lisans verilmesi mümkün olduğu gibi patent sahibinin patenti bizzat kullanması veya bunu sözleşmesel lisans yolu ile üçüncü kişilere kullandırması da mümkündür[21]. Ancak yine 114. maddeye göre 103. maddede belirtilen kamu yararı gerekçesiyle, zorunlu lisans inhisari olarak verilebilir. Bununla beraber, inhisarilik zorunlu lisansın verilmesi amacına aykırı olmamalı ve patentle korunan buluşun ekonomik bakımdan değerlendirilebilmesi açısından gerekli bulunmalıdır.

Lisans alanın lisans konusu haktan yararlanması esasen lisans verenin rızasına dayanmadığından yani hak sahibinin bu malların üretimi ve pazarlanması konusunda rızası bulunmadığından hakkın tükenmesi ilkesi zorunlu lisanslar açısından geçerli olmayacaktır[22]. Bu nedenle bir üye devlette zorunlu lisans yoluyla üretimi yapılan bir malın diğer üye devletlere paralel ithalatı ilk satışta rızanın olmaması sebebiyle önlenebilir[23].
Zorunlu lisans verilmesi halinde, lisans alanın kural olarak patent konusunu ithal etmek hakkı yoktur. Ancak, zorunlu lisans kamu yararı gerekçesiyle lisans alana verilmiş ve lisans alan kamu yararı gereği açıkça ithale yetkili kılınmışsa patent konusu ithal edilebilir. Bu ithal izni, ihtiyaçla sınırlı olarak ve ancak geçici bir süre için verilir.

Zorunlu lisans halinde patent sahibine ekonomik bakımdan makul sayılabilen bir bedel ödenir. Lisans bedeli, özellikle buluşun ekonomik önemi göz önüne alınarak belirlenir. Zorunlu lisans sebebiyle, patent sahibi ve lisans alan arasında doğan güven ilişkisi, patent sahibi tarafından ihlal edilirse, lisans alan, ihlalin buluşun değerlendirilmesindeki etkisine göre, patent sahibinin isteyebileceği lisans bedelinden indirim yapılmasını talep edebilir. Güven ilişkisi genelde buluşun kullanılması için gerekli belgeleri ve bilgileri patent hakkı sahibinin sağlamaması durumunda bozulur. Patent hakkı sahibi ile zorunlu lisans alan arasında bir güven ilişkisinin kurulması sonucunda gerekli bilgileri verme, karşı yana zarar vermeme yükümlülükleri vardır. Ancak patent sahibinin patentin devamı veya patentin teknik uygulanabilirliği konusundaki eksiklikler nedeniyle lisans alana karşı sorumluluğu yoktur, çünkü mahkeme hükmü yanlar arasında bir sözleşme ilişkisi yaratmamaktadır[24].
Zorunlu lisans alanın bazı yükümlülükleri bulunmaktadır. Kararnamenin 117. maddesine göre lisans sahibi işletmesini devretmedikçe zorunlu lisansı başkasına devredemez. Bu düzenlemeden zorunlu lisansın kararnamede işletme lisansı olarak kabul edildiği anlaşılmaktadır[25]. Ayrıca zorunlu lisans sahibi basit lisans olma niteliğinden dolayı lisansı üzerinde alt lisanslar kuramaz.

Lisans alan veya patent sahibi, sonradan ortaya çıkan ve değişikliği haklı kılan olaylara dayanarak mahkemeden zorunlu lisans bedelinde veya şartlarında değişiklik yapılmasını talep edebilir. Özellikle patent sahibi, zorunlu lisans verilmesinden sonra, zorunlu lisansa göre daha uygun şartlarda sözleşme lisansı yapmış olması halinde böyle bir talepte bulunma hakkı doğar.

Lisans alan, zorunlu lisanstan doğan yükümlülüklerini ciddi şekilde ihlal etmekte veya sürekli olarak yerine getirmemekte ise mahkeme patent sahibinin talebi üzerine patent sahibinin tazminat hakları saklı kalmak kaydıyla lisansı iptal edebilir.

Zorunlu lisans verilmesi halinde zorunlu lisans yoluyla verilmiş hakların izinsiz genişletilmesi ve üçüncü kişilere devredilmesi kararnamenin 136. maddesinin birinci fıkrasının d bendine göre patent hakkına tecavüz sayılacaktır[26].

C. Zorunlu Lisans Talebini Özendirme

551 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede zorunlu lisansla ilgili son olarak özendirme önlemleri alınacağı öngörülmüştür. Zorunlu lisans özendirilerek bilim ve sanayinin gelişimi amaçlanmaktadır.

Enstitü, zorunlu lisans verilmesine aday patentler ile ilgili olarak lisans talebinde bulunmayı özendirmek amacıyla tedbir alır. Enstitü, bu amaçla, bu tür patentleri sürekli olarak ilan yoluyla duyurur. Patent konusu buluşların kullanılmasının önem kazandığı hallerde, Bakanlar Kurulu, kamu yararı gerekçesiyle zorunlu lisans verilmesi gereken belirli patentler için lisans talebi yapılması konusunda teşebbüsleri teşvik etmek amacıyla gereken mali, ekonomik ve diğer özendirici tedbirleri alır.

IV. TİCARETLE BAĞLANTILI FİKRİ MÜLKİYET ANLAŞMASI (TRİPs) HÜKÜMLERİ

Uruguay Raundu sonunda imzalanan Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) Kurucu Anlaşmasının önemli bir parçasını teşkil eden Ticaretle Bağlantılı Fikri Mülkiyet Hakları (TRIPs)Anlaşması 1995'de yürürlüğe girmiş ve fikri mülkiyet hakları alanında hayata geçirilen ilk çok taraflı anlaşma olma özelliğini kazanmıştır[27]. Ülkemiz Uruguay Raundu sonunda Marakeş’te DTÖ’yü kuran anlaşmayı imzalamıştır. Bu kapsamda çıkartılan Bakanlar Kurulu Kararı ile 26 Mart 1995 tarihinden itibaren DTÖ'ye kurucu olarak üye olmuştur[28].

A. Zorunlu Lisansı Düzenleyen 31. Madde

Zorunlu lisansla ilgili hükümler TRİPs’in 31. maddesinde ayrıntılı biçimde yer almıştır. Zorunlu lisans kavramının kullanılmadığı TRİPs’te patent konusunun hak sahibinin izni olmadan başka şekilde kullanılmasına ulusal yasaların izin vermesi biçiminde zorunlu lisans anlatılmıştır. Madde başlığı da hak sahibinin izni olmadan patentin başka şekilde kullanılması biçimindedir.

31. maddeye göre “herhangi bir üyenin yasasında patent konusunun hükümetçe veya hükümet tarafından yetkili kılınmış üçüncü kişilerce kullanılması da dahil olmak üzere patent konusunun hak sahibinin izni olmadan başka şekilde kullanılmasına izin verildiği takdirde aşağıdaki hükümlere uyulacaktır:
a) Bu tür kullanımın yetkili kılınması, ayrı ayrı durumların gereğine göre dikkate alınacaktır;

b) Bu tür kullanıma yalnızca teklif edilen kullanıcının bu kullanımdan önce hak sahibinden makul ticari süreler ve koşullarla yetki almak için çaba göstermiş olması ve bu çabaların makul bir süre içinde başarısız olması halinde izin verilebilir. Herhangi bir üye, olağanüstü hallerde veya aşırı aciliyet gerektiren diğer koşullarda veya ticari olmayan kamu yararına kullanım durumlarında bu koşuldan feragat edebilir. Olağanüstü hallerde veya aşırı aciliyet gerektiren diğer koşullarda hak sahibi mümkün olan en kısa zamanda bu durumdan haberdar edilecektir. Patentin ticari amaçlar dışında kamu yararına kullanılması halinde hükümet veya yüklenici patent araştırması yapmadan geçerli bir patentin hükümet tarafından veya hükümet için kullanıldığını veya kullanılacağını biliyor ise veya bu durumu bilmesini sağlayacak açıklanabilir gerekçeleri var ise hak sahibi bu durumdan derhal haberdar edilecektir;

c) Bu kullanımın kapsamı ve süresi yetkili kılındığı amaçla sınırlı olacak ve yarı iletken teknolojisi söz konusu olduğunda yalnızca kamu yararına ticari amaçlı olmayan kullanım için veya adli veya idari işlemden sonra rekabete karşı olduğu tespit edilen bir uygulamayı telafi etmek için geçerli olacaktır;

d) Bu kullanım münhasır olmayacaktır;

e) Bu kullanım işletmenin veya kurulu bir işin bu kullanımdan yararlanan kısmı ile birlikte devri dışında devredilemez olacaktır;

f) Bu tür kullanım esas olarak bu kullanıma izin veren üyenin yurt içi pazarına arz için yetkili kılınacaktır,

g) Bu kullanma yetkisi bu şekilde yetkili kılınan şahısların yasal menfaatlerinin yeterince korunmasına tabi olarak bu yetkinin verilmesine yol açan koşullar sona erdiğinde ve tekrarlanması olası değilse iptal edilecektir. Yetkili merci kendisini harekete geçiren talep üzerine bu koşulların devam edip etmediğini gözden geçirme yetkisine sahip olacaktır,

h) Yetkinin ekonomik değeri dikkate alınarak hak sahibine her ayrı durumun koşullarına göre yeterli bir karşılık ödenecektir;

i) Bu tür kullanımın yetkili kılınmasına ilişkin kararın hukuki geçerliliği, adli incelemeye veya bu üyenin ülkesinde daha üst ayrı bir makam tarafından yürütülecek bağımsız incelemeye tabi olacaktır;

j) Bu kullanım için öngörülen ödeme ile ilgili kararlar adli incelemeye veya bu üyenin ülkesinde daha üst ayrı bir makam tarafından yürütülecek bağımsız incelemeye tabi olacaktır;

k) Patent kullanımına adli veya idari işlem sonucunda rekabete karşı olduğu tespit edilen bir uygulamayı telafi etmek için izin verildiği takdirde üyeler alt paragraf b ve f’de belirtilen koşulları uygulamakla yükümlü olmazlar. Böylesi durumlarda ödeme tutarı tespit edilirken rekabete karşı olan uygulamaları düzeltme gereği dikkate alınabilir. Bu yetkinin verilmesine yol açmış olan koşulların tekrarlanma olasılığı mevcut ise yetkili merciler yetkinin iptal edilmesini reddetme hakkına sahip olacaklardır;

l) Bu tür kullanım, bir başka patenti (birinci patent) ihlal etmeden yararlanılması mümkün olmayan bir patentten (ikinci patent) yararlanılmasına izin vermek için yetkili kılındığı takdirde aşağıdaki ek koşullar uygulanacaktır:

i. İkinci patentte talep edilen buluş birinci patentte talep edilen buluşa göre büyük ölçüde ekonomik önemi olan önemli bir teknik ilerlemeyi kapsamalıdır;

ii. Birinci patentin sahibi ikinci patentte talep edilen buluşu kullanmak için makul şartlarla karşı lisans hakkına sahip olacaktır ve

iii. Birinci patentle ilgili olarak yetkili kılınan kullanım ikinci patentin devri ile birlikte olmadıkça devredilmez nitelikte olacaktır”[29].

B. Değerlendirme

Zorunlu lisansı düzenleyen 31. madde açıkça “zorunlu lisans” kavramını kullanmayıp tanımlama yoluyla zorunlu lisans hakkında hükümler getirmiştir. Bu maddenin hükümlerinden şu sonuçlara varılabilir. Üye devletler, ticari amaçlar için, bağımlı patentlerin kullanılmasını sağlamak, ticari amaç dışında kamu yararı için, rekabete karşı olduğu belirlenen bir uygulamayı telafi etmek için zorunlu lisans verebilir. Ancak anlaşmada bu nedenler belli bir başlık altında sıralanmayıp böyle durumlarda zorunlu lisansın nasıl verileceği düzenlenmiştir, bu nedenle sayılan durumlarda sözleşmenin uygulama alanı bulacağını söyleyebiliriz. Yarı iletken teknolojiyle ilgili zorunlu lisans neden yönünden sınırlandırılmıştır, ilgili hükme göre sadece kamu yararı veya rekabete aykırı durumun telafisi için verilebilecektir.

Ayrıca zorunlu lisans verilmesi düşünüldüğü zaman somut olayın koşulları göz önüne alınacak, buna göre yetkilendirme konusunda karar verilecektir.
Zorunlu lisans verilmesini isteyen kişi, bunu istemeden önce hak sahibiyle lisans sözleşmesi kurulması amacıyla girişimlerde bulunmalı, çaba göstermelidir. Ancak sözleşme olağanüstü veya acil durumlar ile kamu yararına kullanımlarda çaba gösterme koşulundan taraf devletlerin vazgeçebileceğini öngörmektedir. Diğer yandan rekabete aykırı durumun telafisi amacıyla zorunlu lisansta da devletlerin bu koşulu uygulamakla yükümlü olmayacağı belirtilmiştir. Dolayısıyla sayılan bu durumlarda sözleşmeci yanlar çaba gösterme koşulunu uygulamakta serbesttir.
Zorunlu lisansın münhasır lisans olmayacağı açıkça öngörülmüştür. Dolayısıyla patent hakkı sahibi de patent konusu buluşu kullanamaya devam edebilecektir. Ayrıca işletme veya kurulu işin bu lisanstan yararlanan kısmı devredilmedikçe zorunlu lisans hakkının da devredilemeyeceği öngörülmüştür.

Zorunlu lisans karşılığında patent hakkı sahibine “her ayrı durumun koşullarına göre” ve “yetkinin ekonomik değeri” göz önüne alınarak yeterli bir karşılık ödenecektir.

Zorunlu lisans verilmesine ilişkin ve zorunlu lisans karşılığında ödenecek karşılığa ilişkin kararlar yargısal denetime tabi olacaktır.
Zorunlu lisansa dayanarak buluşun kullanımının bu konuda karar veren üye ülkenin iç pazarında sunulmasına izin verilecektir. Bu hükümden zorunlu lisans hakkı sahibinin dış pazarda yetkili olmadığı sonucunu çıkarabiliriz. Ayrıca anlaşmada rekabete aykırı durumun telafisi için verilen zorunlu lisansta bu hükmün uygulanmayabileceği belirtilmiştir. Dolayısıyla üye ülke yurtiçi pazarında dahi böyle bir kullanıma izin vermeyebilecektir.
Bağımlı patentler nedeniyle zorunlu lisans verilmesi halinde sözleşme ek olarak üç koşul daha aramaktadır. İlki ikinci patentle korunan buluşun daha önemli teknik veya ekonomik yararları olması, ikincisi bunun karşılığında birinci patent sahibinin de karşı lisans hakkına sahip olması, üçüncüsü ikinci patent devredilmedikçe birinci patentin kullanımına ilişkin zorunlu lisansın devredilmemesidir. Bahsettiğim koşullardan sonuncusu, bizim hukukumuzda 551 sayılı KHK ile kabul edilmemiştir.

Genel olarak bu hükümlerin 551 sayılı KHK hükümleriyle benzerlik içinde olduğunu söyleyebiliriz. Farklı olan bazı noktalar da vardır. Örneğin kararnameye göre patent hakkının kullanılmaması durumunda zorunlu lisans istenebilirken bu koşul anlaşmada açıkça belirtilmemiştir ama anlaşma hükmü sınırlayıcı olmadığından kararname anlaşmaya aykırı değildir. Diğer yandan anlaşmaya göre rekabete aykırı uygulamanın telafisi için zorunlu lisans verilebileceği öngörülmüşken kararnamede sayılan zorunlu lisans nedenleri arasında bunun olmadığını görüyoruz. Patentin belli sürede kullanılmaması nedenine dayanan zorunlu lisansla rekabete aykırı uygulamanın telafisine dayanan zorunlu lisansın örtüşeceği düşünülebilirse de kapsamı aynı değildir. Bağımlı patentlerde zorunlu lisansın ikinci patentten ayrı olarak devredilemeyeceği konusu da kararnamede açıkça belirtilmemiştir, ama zorunlu lisansın sadece verilme nedenine uygun olarak kullanılabilmesi bu sonucu beraberinde getirir.

V. SINAÎ MÜLKİYETİN KORUNMASINA İLİŞKİN PARİS SÖZLEŞMESİ HÜKÜMLERİ

Paris Sözleşmesi bu alanda en eski sözleşmedir. 20 Mart 1883’te imzalanan sözleşme rüçhan hakkıyla ilgili düzenlemeleriyle önemlidir. Türkiye bu sözleşmeye taraf olmayı Lozan Antlaşması ile üstlenmiş, 1930’da sözleşmenin 1925 tarihli La Haye Metnini, 1957’de sözleşmenin 1934 tarihli Londra Metnini ve 1975’te Stockholm Metnini kabul etmiştir[30]. Zorunlu lisansla ilgili düzenlemeler 5. maddenin A fıkrası altında 2., 3., ve 4. bentler kapsamında yer almıştır. Bu düzenlemeleriyle sözleşmeye taraf ülkelerin iç hukukları üzerinde de oldukça etkili olmuştur.
5/A/2 bendinde birliğe dahil ülkelerden her birinin patentle verilmiş münhasır hakların kötüye kullanılmasını önlemek için zorunlu lisans verilmesini öngören yasal önlemler alabileceği öngörülmüştür, aynı maddenin 3. bendine göre ise zorunlu lisans verilmesi bu kötüye kullanımları önlemeye yetmezse patentin iptali mümkün olabilecektir. Ancak bu nedenle iptal edilebilmesi için zorunlu lisansın verilmesinden itibaren iki yıl geçmesi gerekmektedir. Patent isteminden itibaren dört yıl, patentin verilmesinden itibaren üç yıl geçmedikçe (daha geç bitecek süre uygulanmak koşuluyla) buluşun hiç veya yeterli düzeyde kullanılmamasına dayanarak zorunlu lisans istenemez. Kullanmama nedeniyle zorunlu lisans isteme süresi kararnamede daha farklı düzenlenmiştir.

Ayrıca patent hakkı sahibi haklı bir mazeret ileri sürdüğü takdirde zorunlu lisans isteği kaldırılır. Bu hüküm 551 sayılı KHK’de yoktur, kararnameye göre eğer koşulları varsa zorunlu lisans verilir, ileride değişen koşullar nedeniyle zorunlu lisansın uygulanma biçimi haksız hale gelirse yanların mahkemeye başvurarak bunun değiştirilmesini isteme hakkı vardır.

Zorunlu lisans sözleşmeye göre inhisari değildir, ayrıca alt lisans verilmesi biçiminde bir başkasına devredilemeyecektir; ancak işletme veya işletmenin bununla ilgili kısmı devredilirse beraberinde zorunlu lisans devredilebilecektir.
Sözleşmenin 5/A/5 bendine göre ise yukarıda belirtilen hükümler aykırı düşmedikçe faydalı modeller hakkında da uygulanabilecektir. Bu konuda 551 sayılı KHK de aynı anlamda bir hüküm içermektedir.

VI. PATENT VE FAYDALI MODEL KANUN TASLAĞININ İLGİLİ HÜKÜMLERİ[31]

Türk Patent Enstitüsü tarafından Başbakanlığa gönderilen Patent ve Faydalı Model Kanun Taslağının 70. maddesi ile 77. maddesi arasında zorunlu lisans düzenlenmiştir. Bu hükümler genel olarak incelendiğinde TRİPs ve Paris Sözleşmesi hükümleriyle daha uyumlu hale getirildiği görülmektedir. 551 sayılı KHK’de belirtilen zorunlu lisans nedenlerine kamu sağlığı sorunları nedeniyle eczacılık ürünlerinin, TRIPs Anlaşması ile oluşturulan sistem kapsamında uygun ülkelere ihracatının söz konusu olması eklenmiştir.

Patentin verilmesi kararının bültende ilan edilmesinden itibaren üç yıllık veya patent başvurusu tarihinden itibaren dört yıllık süreden hangisi daha geç sona eriyorsa o sürenin bitiminden itibaren patent konusu buluşun kullanılmaması nedeniyle zorunlu lisans verilmesi istenebilecektir. Bu hükümle taslak kararnameden ayrılıp Paris Sözleşmesinin ilgili hükmüne uygun hale gelmiştir. Kararnamedeki gibi kullanıma üç yıldan çok ara verilmesi halinde de bu hüküm uygulanabilecektir.

Bağımlı patentlerle ilgili olarak taslak kararnameden şu konuda ayrılmıştır: Kararnameye göre sonraki tarihli patentin konusu, önceki tarihli başka bir patentle korunan kimyasal veya eczacılıkla ilgili bir maddenin elde edilmesini amaçlayan bir usule ait bulunuyorsa zorunlu lisans verilmesi istenebilmektedir. Ama bu hükme taslakta yer verilmemiştir. Fakat buna gerek kalmadığı da bir gerçektir. Çünkü taslak kararnamede belirtilen aynı veya farklı sınaî amaç gibi kavramlara yer vermeyip sadece daha önemli bir teknik ilerleme ölçütünü benimseyerek sorunu daha net biçimde çözmüştür.
Zorunlu lisansın verilmesine neden olan şartların sona ermesi ve tekrarlanma olasılığının ortadan kalkması halinde talep üzerine mahkeme zorunlu lisansı iptal eder. Bu hüküm de kararnameden farklı olarak taslağa getirilmiş bir hükümdür.

Taslakta Türk Patent Enstitüsü’nün arabuluculuk faaliyetlerine yer verilmemiştir. Böylece ilgili kişiler artık kendi çabalarıyla sözleşme yapamadıkları zaman doğrudan mahkemeye başvuracaktır, enstitüye başvurmaları olanaklı değildir.

Taslağın 74. maddesine göre eczacılık ürünlerini, bu alanda üretim kapasitesi olmayan veya yetersiz olan ülkelere kamu sağlığı sorunları nedeniyle ihraç etmek isteyenler zorunlu lisans verilmesini talep edebilir. Üretim kapasitesi olmayan veya yetersiz olan ülke olarak Birleşmiş Milletlerin az gelişmiş ülkeler listesinde yer alan, Dünya Ticaret Örgütüne üye herhangi bir ülke, bu ülkelerin dışında olmasına rağmen TRIPs Konseyine bu sistemi ithalatçı sıfatıyla tamamen ya da kısmen kullanmak istediğini bildiren Dünya Ticaret Örgütüne üye herhangi bir ülke, Dünya Ticaret Örgütüne üye olmamasına rağmen Dışişleri Bakanlığına bu sistemi kullanmak istediğini Yönetmeliğe uygun olarak bildiren herhangi bir ülke kabul edilir. Dünya Ticaret Örgütüne bu sistemi ithalatçı ülke olarak kullanmayacağını bildiren Dünya Ticaret Örgütüne üye herhangi bir ülke, hiçbir şekilde ithalatçı ülke olma hakkına sahip değildir. Bu madde kapsamı altında verilen zorunlu lisansla üretilen ürünleri Türkiye pazarına arz etme, yeniden ihraç etme, bekletme prosedürlerine tabi tutma, serbest bölgeye ya da antrepoya koyma amaçlarıyla ithal etmek yasaktır. Ancak bu hüküm, zorunlu lisans başvurusunda ve ürünün ambalajında ve belgelerinde belirtilen ithalatçı ülkeye yeniden ihraç etme veya ithalatçı ülkeye yeniden ihraç etme amacıyla bir transit veya gümrük antrepo prosedürüne veya serbest bölgeye ya da antrepoya koyma durumlarında geçerli değildir.

74. madde ile günümüzde yayılan bazı hastalıklar için üretilen ilaçların pahalılığı nedeniyle az gelişmiş ülkelerde üretilememesinden doğan sıkıntıyı gidermek amaçlanmıştır. Bu amaç yasa taslağının gerekçesinde şöyle açıklanıyor: “Bu madde ile az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin halk sağlığı sorunlarının belirlenmesi ve pahalı olmayan, etkili, güvenli ve kalitesi garantilenmiş olan ilaçlara erişimin iyileştirilmesi için TRIPs Konseyinde belirlenen sisteme uyum amaçlanmıştır. Sistemin amacı halk sağlığı sorunlarının çözümlenmesi olduğundan, sistemin bir endüstriyel veya ticari politika aracı olarak kullanılmasını engellemek için maddede düzenlemeler yapılmıştır”[32]. 17 Eylül 2002 tarihinde WHO [Dünya Sağlık Örgütü] temsilcileri ise TRIPs Konseyi'ne şu açıklamayı yapmıştır: “İhtiyaç duyulan bir ürünü içeride üretme kapasitesinden yoksun bir ülke halkı, üretme kapasitesine sahip ülkelerde yaşayan insanlara kıyasla, ne zorunlu lisans şartlarının korumasından (veya diğer TRIPs önlemleri) daha az yararlanabilmeli, ne de daha büyük prosedür engelleriyle karşılaşmalıdır”[33].

Yukarıda belirtilenler dışında taslak kararnameyle aynı hükümler içermektedir, ama yasa yapma tekniğine daha uygun ve daha anlaşılır biçimde düzenlenmiştir.

VII. SONUÇ

Zorunlu lisans, patent hakkının kötüye kullanılmasını önlemek ve son zamanlarda toplumsal sağlığın korunması için getirilen bir sınırlamadır. Bu nedenle zorunlu lisans bir mülkiyet hakkı sınırlamasıdır. Genel olarak ulusal ve uluslararası metinlerde buluşun kullanılmaması, patentlerin bağımlılığı ve kamu yararına dayanarak zorunlu lisans verilmesi kabul edilmektedir. İlaç patentlerinde az gelişmiş ülkelere satım için verilen zorunlu lisans da aslında kamu yararının daha özel durumudur.

Zorunlu lisansın hukuki niteliği yukarıda incelenen tüm düzenlemeler göz önüne alındığında kural olarak basit lisanstır, ayrıca bir işletme lisansıdır ve bu nedenle işletmeye bağlı olarak devri olanaklıdır, alt lisans kurulmasına elverişli değildir ve son olarak zorunlu lisans bir sözleşme değil doğrudan devletin tek yanlı olarak verdiği bir yetkidir.

Zorunlu lisansla sözleşme özgürlüğü, patentin sağladığı tekelci hak oldukça fazla kısıtlanmaktadır, devlet tek taraflı iradesiyle “kamu yararı” gibi soyut bir kavramı takdir yetkisiyle yorumlayıp patent hakkına müdahale edebilmektedir.

Zorunlu lisansın yararları günümüzde çok daha fazla öne çıkmaktadır. Çünkü tedavisi çok zor olan bazı bulaşıcı hastalıkların tedavisi için üretilen ilaçların hepsi patentlenmekte ve piyasada büyük bir rekabet içine girmektedir. Böylesine değerli ilaçlar da dünya piyasasında büyük maliyetlerle dolaşabildiğinden toplum sağlığı bundan zarar görmektedir. İşte bu rekabetin zararını azaltmak için ilaç patentlerinde zorunlu lisans getirilerek kamu yararına hizmet edilmektedir.

Sonuç olarak zorunlu lisansa çok gerekli ve istisnai hallerde başvurmak gerekir, çünkü sınırlanan şey bir temel haktır ama sosyal politikalar gereği toplum ve dünya sağlığını korumak amacıyla zorunlu lisans vermenin yararlı olacağı da kuşkusuz kabul edilmelidir.

KAYNAKÇA

Aslan, Adem, Türk ve AB Hukukunda Fikri Mülkiyet Haklarının Tükenmesi,İstanbul, 2004.

Ayiter, Nuşin, “Milletlerarası İhtira Hukukunun Bugünkü Durumu ve İktisaden Geri Kalmış Ülkelerde İhtira Hukuku Problemleri”,Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, C. XXV, S. 3–4 (1968).

Carss-Frisk, Monica, Mülkiyet Hakkı Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 1 No.lu Protokolünün 1. Maddesinin Uygulanmasına İlişkin Kılavuz,İnsan Hakları El Kitapları No. 4, 1. B., Strasbourg, Avrupa Konseyi İnsan Hakları Genel Müdürlüğü, 2001.

Erdem, B. Bahadır, Patent Hakkının Korunmasına ve Patent Hakkına İlişkin Sözleşmelere Uygulanacak Hukuk,2. B., İstanbul, 2002.

Kaya, Arslan, “Türk Hukukunda Patentten Doğan Haklar”, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Mecmuası, C. LV, S. 4 (1997).

Kaya, Arslan, “551 Sayılı Patent Haklarının Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Getirilen Zorunlu Lisans Sistemi”,İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Mecmuası, C. LV, S. 1–2 (1995–1996).

Noyan, Erdal, Marka Hukuku, Ankara, 2003.

Oktay Özdemir, Saibe, Sınaî Haklara İlişkin Lisans Sözleşmeleri ve Rekabet Hukuku Düzenlemelerinin Lisans Sözleşmelerine Uygulanması, İstanbul, 2002.

Ortan, Ali Necip, Patent Lisansı Sözleşmesi,Ankara, 1979.

Sarıakçalı, Turgay, “AB Rekabet Hukuku’nda Lisans Sözleşmeleri”, Rekabet Bülteni, İstanbul, S.11 (2004).

Şehirali, Feyzan Hayal, Patent Hakkının Korunması, Ankara, 1998.

Yalçıner, Uğur G., “Türkiye’de Patent Sistemi ve Yönetiminin Bugünü ve Yarını”,Patent Sistemleri ve Patent Organizasyonları Uluslararası Sempozyumu, Ankara, 12–13.X.1992, Ankara, Banka ve Ticaret Hukuku Araştırma Enstitüsü, 1992.

Yurtsever, Şaziye, Patentin Hukuki Korunması ve İlgili Mevzuat,Ankara, 1999.



BİLGİSUNAR SAYFALARI

Artan, Şahin, BİA Haber Merkezi, İstanbul, 17 Ocak 2005, http://www.bianet.org/bianet/yazdir/52696

Patent ve Faydalı Model Kanun Taslağı,
http://www.tpe.gov.tr/dosyalar/taslaklar/Patent_Kanun_Taslagi.pdf

Patent ve Faydalı Model Kanun Taslağı Genel Gerekçesi, http://www.tpe.gov.tr/dosyalar/taslaklar/Patent_Kanun_Taslagi_Gerekce.pdf

T.C. Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı, http://www.dtm.gov.tr/dtmweb/yaziciDostu.cfm?dokuman=pdf&action=det ay&a mp;amp;yayinID=130&icerikID=238&am p;amp;di l=TR

T.C. Dışişleri Bakanlığı,
http://www.mfa.gov.tr/MFA_tr/DisPolitika/UluslararasiKuruluslarlaIlıskiler/DTO/



[1]Saibe Oktay Özdemir, Sınaî Haklara İlişkin Lisans Sözleşmeleri ve Rekabet Hukuku Düzenlemelerinin Lisans Sözleşmelerine Uygulanması, İstanbul, 2002, s. 16.

[2] Arslan Kaya, “551 Sayılı Patent Haklarının Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Getirilen Zorunlu Lisans Sistemi”,İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Mecmuası, C. LV, S. 1–2 (1995–1996), s. 338.


[3] Nuşin Ayiter, “Milletlerarası İhtira Hukukunun Bugünkü Durumu ve İktisaden Geri Kalmış Ülkelerde İhtira Hukuku Problemleri”,Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, C. XXV, S. 3–4 (1968), s. 156, http://auhf.ankara.edu.tr/dergiler/auhfd-arsiv/AUHF-1968-25-03-04/AUHF-1968-25-03-04-Ayiter2.pdf

[4] Ali Necip Ortan, Patent Lisansı Sözleşmesi,Ankara, 1979, s. 155.

[5] Şaziye Yurtsever, Patentin Hukuki Korunması ve İlgili Mevzuat,Ankara, 1999, s. 31

[6] Ortan, s.165.

[7] Feyzan Hayal Şehirali, Patent Hakkının Korunması,Ankara, 1998, s. 125.

[8] Ayiter, s.157.

[9] Monica Carss-Frisk, Mülkiyet Hakkı Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 1 No.lu Protokolünün 1. Maddesinin Uygulanmasına İlişkin Kılavuz,İnsan Hakları El Kitapları No. 4, 1. Baskı, Strasbourg, Avrupa Konseyi İnsan Hakları Genel Müdürlüğü, 2001, s. 6.

[10] Ortan, s. 156.

[11] Ibid, s. 157.

[12] Ibid, s. 157.

[13] Ayiter, s. 156.

[14] Ortan, s. 161.

[15] Ayiter, s.157.

[16] Yurtsever, s. 40. Diğer görüşe göre zorunlu lisans verilmesi bu hallerle sınırlı değildir. Arslan Kaya, “Türk Hukukunda Patentten Doğan Haklar”, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Mecmuası, C. LV, S. 4 (1997), s.197.

[17] Ortan, s.159, naklen F. Neumeyer, “Zwanglizenz für Patente”,GRUR (İnt),1958, s.16.

[18] Yurtsever, s.40.

[19] B. Bahadır Erdem, Patent Hakkının Korunmasına ve Patent Hakkına İlişkin Sözleşmelere Uygulanacak Hukuk,2. B., İstanbul, 2002, s.148–149. Farklı görüşte bakınız Arslan Kaya, “551 Sayılı Patent Haklarının Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Getirilen Zorunlu Lisans Sistemi”, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Mecmuası, 1995–1996, C. LV, S. 1–2, s. 365; Uğur G. Yalçıner, “Türkiye’de Patent Sistemi ve Yönetiminin Bugünü ve Yarını”,Patent Sistemleri ve Patent Organizasyonları Uluslararası Sempozyumu, Ankara, 12–13.X.1992, Banka ve Ticaret Hukuku Araştırma Enstitüsü, Ankara, s. 109.

[20] Kaya, “551 Sayılı Patent Haklarının Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Getirilen Zorunlu Lisans Sistemi”, s.341.

[21] Ibid, s. 339.

[22] Adem Aslan, Türk ve AB Hukukunda Fikri Mülkiyet Haklarının Tükenmesi,İstanbul, 2004, s.198.

[23] Turgay Sarıakçalı, “AB Rekabet Hukuku’nda Lisans Sözleşmeleri”, Rekabet Bülteni, İstanbul, 2004, S.11, http://www.escrc.com/www2/bulten2bb.asp?bulsayID=128&altbas=altb as1& amp;amp;konu=konu1&k=1

[24] Ortan, s.158, naklen Albert Preu, “Zur Zwanglizenz”, Zehn Jahre Bundespatentgericht, Festschrift, München, 1971, s. 243.

[25] Kaya, “551 Sayılı Patent Haklarının Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Getirilen Zorunlu Lisans Sistemi”, s.342.

[26] Şehirali, s.126.

[27] T.C. Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı, http://www.dtm.gov.tr/dtmweb/yaziciDostu.cfm?dokuman=pdf&action=det ay&a mp;amp;yayinID=130&icerikID=238&am p;amp;di l=TR

[28] T.C. Dışişleri Bakanlığı,
http://www.mfa.gov.tr/MFA_tr/DisPolitika/UluslararasiKuruluslarlaIlıskiler/DTO/

[29] Erdal Noyan, Marka Hukuku, Ankara, 2003, s. 543–544.

[30] Erdem, s. 325.

[31] Patent ve Faydalı Model Kanun Taslağı,
http://www.tpe.gov.tr/dosyalar/taslaklar/Patent_Kanun_Taslagi.pdf

[32] Patent ve Faydalı Model Kanun Taslağı Genel Gerekçesi, http://www.tpe.gov.tr/dosyalar/taslaklar/Patent_Kanun_Taslagi_Gerekce.pdf

[33]Şahin Artan, BİA Haber Merkezi, İstanbul, 17 Ocak 2005,
http://www.bianet.org/bianet/yazdir/52696
Bu makaleden kısa alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir :

"Patentlerde Zorunlu Lisans" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Özge Yücel'e aittir ve makale, yazarı tarafından Türk Hukuk Sitesi (http://www.turkhukuksitesi.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.

Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak yazarının izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.


[Yazıcıya Gönderin] [Bilgisayarınıza İndirin][Arkadaşa Gönderin] [Yazarla İletişim]
Bu makaleye henüz okuyucu yorumu eklenmedi. İlk siz yorumlayın!
» Makale Bilgileri
Tarih
24-02-2008 - 22:05
(5867 gün önce)
Yeni Makale Gönderin!
Değerlendirme
Şu ana dek 4 okuyucu bu makaleyi değerlendirdi : 3 okuyucu (75%) makaleyi yararlı bulurken, 1 okuyucu (25%) yararlı bulmadı.
Okuyucu
12048
Bu Makaleyi Şu An Okuyanlar (1) :  
* Son okunma 2 saat 38 dakika 33 saniye önce.
* Ortalama Günde 2,05 okuyucu.
* Karakter Sayısı : 50792, Kelime Sayısı : 6239, Boyut : 49,60 Kb.
* 12 kez yazdırıldı.
* 1 kez arkadaşa gönderildi.
* 9 kez indirildi.
* 1 okur yazarla iletişim kurdu.
* Makale No : 769
Yorumlar : 0
Bu makaleye henüz okuyucu yorumu eklenmedi. İlk siz yorumlayın!
Makalelerde Arayın
» Çok Tartışılan Makaleler
» En Beğenilen Makaleler
» Çok Okunan Makaleler
» En Yeni Makaleler
THS Sunucusu bu sayfayı 0,19330812 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.