Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Aktif Makale 6183 Sayılı Yasanın Uygulanmasına Dair Notlar

Yazan : Av.M.Lamih Çelik [Yazarla İletişim]
Avukat

Makale Özeti
Belediyelerde amme alacağının tahsiline ilişkin derlenen bilgiler verilmektedir.

6183 sayılı AMME ALACAKLARININ TAHSİL USULÜ HAKKINDA KANUN’UN UYGULANMASINA İLİŞKİN NOTLAR
Av.M.Lamih ÇELİK
Şanlıurfa Belediyesi Hukuk İşleri Müd. V.


6183 sayılı kanun Belediyenin tahsil ettiği tüm vergi, resim ve harçlara encümen ve zabıta cezalarına uygulanır ancak belediyelerin sözleşmeden, haksız fiilden ve haksız iktisaptan doğan alacakları için uygulanmaz. Belediyelerin sözleşmeden doğan alacaklarının en tipik örneği, kira ve su paralarıdır. Kira ve su alacağı amme alacağı değildir.Bu nedenle 6183 sayılı yasasına göre takibi yapılamaz.Bunlar ödenmediği takdirde Avukatlar tarafından genel icra yoluyla tahsil etmesi gerekir.

Haksız fiil : Bir şahsın gerek kasten, gerek ihmal ve tedbirsizlik ile diğer şahıslara verdiği zararı tazmine mecbur olmasıdır. Örneğin, bir şoför kamyonu ile belediyeye ait bir tesise çarpar ve bir zarar meydana getirirse bu haksız fiilden doğan bir zarardır.Bu zarardan dolayı olan alacağımız 6183 sayılı yasaya göre tahsil edilemez.

Haksız iktisap : Bir kimsenin haklı bir sebep olmaksızın diğeri zararına iktisapta bulunmasıdır. Örneğin, belediyede encümen üyelerine veya memurlarına kanuna aykırı olarak fazla ödeme yapılması veya müteahhide hakedişlerde yapılan fazla ödemeler haksız iktisaptır. Bunları belediye geri ister.

BELEDİYE ALACAKLARININ TAHAKKUK, TEBLİĞ VE ÖDEME ZAMANI:

a)ÖDEME ZAMANI :

6183 sayılı kanunun 37 ve müteakip maddelerinde ödeme konusu düzenlenmiştir. Her Amme Alacağının mutlak bir vadesinin bulunması gerekir aksi taktirde alacağın A.A.T.U.H.K.’na göre takip ve tahsilinin yapılması veya gecikme cezasının uygulanması mümkün değildir.

Örneğin ........ Belediyesince yapılan kamulaştırmaya karşı açılan tenzyidi bedel davası sunucunda mahkemece yapılan bedel arttırımı dikkate alınarak gayri menkule 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 39.maddesine istinaden beyan ile kamulaştırma bedeli arasındaki farka kusur cezalı emlak vergisi tahakuk ettirilmiş ve vergi ve cezasına beyan döneminden itibaren gecikme faizi uygulanmıştır. Kayseri vergi mahkemesi 13.12.1994 tarih ve E: 1994/104, K: 1994/1529 sayılı kararıyla borcun vadesi belirlenmemiş bir borç olduğu ve vadesi belirlenmemiş Amme Alacağından sözedilemeyeceği gerekçesiyle belediyenin gecikme cezasına ilişkin idari işlemini iptal etmiş, mahkeme kararı Danıştayın 18.09.1996 gün ve K. 1996/1617 sayılı kararı ile onanmıştır.

Kanunun 37’nci maddesine göre, kamu alacakları özel kanunlarında belli edilen zamanlarda ödenir. İlgili Kanunlarında ödeme zamanı belirtilmeyen amme alacaklarında ise usulüne uygun olarak yapılacak tebliğden sonra bir aydır. Özellikle para cezalarında ilgili kanunlarında ödeme süreleri belirtilmemiş olduğundan, ödeme süresi olarak bu süre dikkate alınacaktır. Ödeme müddetinin son günü kamu alacağının vadesi günüdür. Borçlu isterse borcunu belli zamandan önce ödeyebilir.

Resmi daireler ve kurumlar tarafından tahsil edilen belediye gelirlerinin ne zaman belediyelere ödeneceği 2464 sayılı belediye Gelirleri Kanununun 16. 27. 39 ve 44’üncü maddelerinde gösterilmiştir.Bunların bu süreler içinde ödenmesi gerekir. Aksi halde 6183 sayılı kanun hükümleri uygulanır.

İkmalen veya re’sen tarh olunan vergiler, taksit zamanlarından evvel tahakkuk etmişse, taksit günleri içinde, taksit süreleri geçtikten sonra tahakkuk etmişse, tahakkukun mükellefe tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde ödenmesi gerekir.

Eğer mükellef vergi mahkemesine başvurmuşsa mahkeme kararına göre hesaplanan vergiye ait ihbarnamenin mükellefe tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde ödenmesi gerekir.

Ödeme, belediyenin yetkili memuruna (tahsildar, veznedar gibi) makbuz mukabilinde yapılır. Makbuzun şeklini idare tayin eder. Borçlular makbuzlarını tahsil zamanaşımı sonuna kadar saklamak mecburiyetindedirler. Makbuzun PTT ile gönderilmesi halinde makbuzun posta masrafı idareye aittir. ( 6183 s.k. mad.40 )

6183 sayılı kanunun 7’nci maddesine göre, vergi mükelleflerinin ölümü halinde kamu borcundan dolayı mirasçıları sorumludur. Ancak Medeni Kanunun 550’nci maddesine göre, üç ay içinde mirası reddeden mirasçı sorumluluktan kurtulur. Danıştay 7’nci Dairesinin 8.4.1968 tarihli E.1967/2885 K.1968/685 sayılı kararında belirtildiği üzere, ölenin vergi borçlarından dolayı mirasçılar hisseleri nisbetinde sorumlu olurlar.

İtirazlarda müddet gün olarak belli edilmişse, başladığı gün hesaba katılmaz ve son gün tatil saatinde biter. Son gün tatile rastlamışsa, tatili takip eden iş gününün mesai bitimi saatinde biter.

6183 sayılı kanunun 23’ncü maddesine göre, tahsil edilipte kanuni sebeplerle reddi gereken bir amme alacağı, eğer mükellefin belediyeye muaccel başka bir borcu varsa onu mahsup edilebilir.Mükellefin belediyeye borcu muaccel değilse mahsup edilmek üzere tutulamaz.

Taksitle ödenmesi gereken kamu alacağının taksitleri vadesinde ödenmezse tamamı muaccel hale gelir. (6183 s.k. Mad.38)

İkmalen veya resen tarh olunan vergiler, taksit zamanlarından evvel tahakkuk etmişse, taksit günleri içinde, taksit süreleri geçtikten sonra tahakkuk etmişse, tahakkukun ilgilisine tebliğ tarihinden başlayarak bir ay içinde ödenir.

Eğer mükellef vergi mahkemesine başvurmuşsa, mahkeme kararına göre hesaplanan vergiye ait ihbarnamenin mükellefe tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde ödenmesi gerekir.

2464 Sayılı Kanunun 99. maddesinde, “Gerekli harçları tamamen almadan iş gören görevliler, harcın ödenmesinden mükellefler ile birlikte müteselsilen sorumludurlar.” hükmü yer almaktadır. Örneğin İmar ile ilgili harçları almadan inşaat ruhsatı verilirse bu harcın ödenmemesi durumunda bu harcın ödenmesinden ruhsatı verenler borçlu gibi sorumludur.Bu belediye personelinden para tahsil edilir.

b) TEBLİĞ: Vergilendirmeyi ilgilendiren ve hüküm ifade eden hususların yetkili makamlar tarafından mükellefe veya sorumlusuna yazı ile bildirilmesidir.

Usulüne uygun tebliğ yapılmadan, amme alacağı tahakkuk etmiş sayılmaz ve mükellef hakkında hiçbir kanuni takibat yapılamaz.

(6183 sayılı Yasanın 37. maddesi uyarınca tebligat yapılarak bir aylık işleme süresi, verilmeden ödeme emri düzenlenmesi hukuka aykırıdır. D.10.D. 26.2.1991 tarih E:1990/4781 K.1991/750 Sayılı Karar)

Tebliğ edilip bir aylık süre verilmesi hükmü, resen ikmalen veya idarece tarh olunan ve dava açılarak tahakkuku kesinleşen kamu alacakları için de geçerlidir. (D.9.D. 23.10.1990 E:1989/4942 K: 1990/3276 Sayılı Karar)

GECİKME ZAMMI

6183 Sayılı Kanunun 51’ncı maddesi gecikme zammının nispetini ve hesabını düzenlemektedir. Bu maddeye göre, kamu alacağının ödeme müddeti içinde ödenmeyen kısmına vadenin bitim tarihinden itibaren her ay için %..... oranında gecikme zammı uygulanır. Ay kesirleri tam ay olarak uygulanacaktır.

Mücbir sebep halinde gecikme cezası uygulanmayacaktır. (D. 7. D. E: 1967/2895, K: 1968/1363)

Belediyeler açısından, 3194 sayılı İmar Kanunun 42. maddesine istinaden verilen para cezalarının süresinde ödenmemesi halinde bu cezalardan gecikme zammı alınamayacaktır. (D. 6. D. 25.9.1991, E: 1990/2778, K: 1991/1832)

6183 sayılı Kanunun 52. maddesine göre gecikme zamanın önceden borçluya bildirilmesine gerek olmadığı, (Danıştay7.D. E: 1977/2136, K:1978/3127)

Kamulaştırmaya karşı dava açılması durumunda 3194 sayılı Kanunun 13/2 maddesi uyarınca emlak vergisi tahsilatının durması yasa hükmüdür.
Kamulaştırmanın iptal edilmesi durumunda, verginin yasal süresinde ödenmediği ileri sürülerek iptal kararının tebliğine kadar geçen süre için gecikme zammı istenemez. Ancak iptal kararının tebliğinden sonraki süreler için gecikme zammı istenebilecektir. (D.9.D. 29.04.1991, E: 1990/1736, K: 1991/1565)

Gecikme faizi vergilerin ödeme yapılmamış bölümüne uygulanır. (D.3.D. E:1997/1755, K:1998/3462)

TECİL İŞLEMLERİ NASIL YAPILIR

“Tecilde taksit zamanları ve diğer şartlar tecile yetkili olan belediye başkanınca belirlenecektir. Belediye başkanı isterse tecil işlemini yapmayabilir. Çünkü tecil mecburi değildir. Belediye başkanın takdirine bağlıdır.(Danıştay 7. D. E.1975/3002, K 1976/453)

Mükellef tecil isteminde bulunmuşsa bu istemin sonucu beklenilmeden kamu alacağı için ödeme emri düzenlenebilecek midir?

Danıştay 4. Dairesinin 07.06.1989 tarih ve E, 1988/3944, K1989/2586 sayılı kararında, Tecil talebinin sonucu hakkında bir işlem tesis edilmeksizin kamu alacağının vadesinde ödenmediği gerekçesi ile ödeme emri düzenlenerek tahsilata geçilmesinde isabet olmadığına karar verilmiştir.

Tecil işlemleri yapılabilmesi için,
- Yükümlünün çok zor duruma düşme ihtimali olmalı,
- Yazılı talep olmalı,
- Teminat gösterilmesi,
- Süre,
- Hüsnüniyetli olması gerekir.
Tecilde şartlara uyulmazsa yani ödeme, zamanında yapılmazsa amme alacağı muaccel hale gelecek, teminat derhal A.A.T.U.H. Kanunun 56. maddesine göre paraya çevrilecektir.

6183 Sayılı K.A.T.U.H. Kanunun 48’inci maddesinde belediyede kamu alacağını iki yılı geçmemek üzere ve faiz alınarak tecil olunabilir.

Teminatın, asli ve fer’i kamu alacağını karşılayacak miktarda olması gerekir.

.Tecil şartlarına riayet edilmezse kamu alacağı muaccel olur.

Faiz alınmadan, borcun tecili mümkün değildir.

Tecil amme alacağının her safhasında uygulanabilir. Yani borcun henüz vadesi bitmeden veya vadesi geçip icrai takibat yapılmadan yada haciz edilmiş mallar satılmadan önce tecil işlemi yapılabilir.

Ancak idare, tecil talebine karşılık kabul veya reddi yönünde ilgilisine mutlaka bilgi vermek zorundadır. Tecil işlemi karara bağlanmadan icra-i takibat yapılamaz.

Tecil Faizinin Hesaplanması :

Tecil uygulanabilmesi için mutlaka faiz alınması gerekir. Ancak aciz halindeki borçlu hakkında teminat ve faiz şartı aranmadan tecil işlemi yapılabilir. (A.A.T.U.H.K. Md. 76)
faiz uygulama formülü;
a x n x t
F =
365
F : Taksitlerle birlikte ödenmesi gereken tecil faizi,
a : Ödenecek taksit miktarı,
n : Borcun tecilli sayıldığı tarihten, taksit ödemesine kadar geçen gün sayısı,
t : Faiz haddi.
Kamu borcunun aslının ödenmiş olması gecikme zammının takip ve tahsiline mani değildir.

BELEDİYE ALACAKLARININ ZORLA TAHSİLİ :

Ödeme emri: Amme alacağını vadesinde ödemeyenlerin, 7 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları için, alacaklı tahsil dairesince tebliğ olunan bir belgedir.

Ödeme emrinde, borcun asli ve ferilerinin neler olduğu, miktarları , nereye ödeneceği, mal bildiriminde bulunmadığı taktirde, mal bildiriminde bulununcaya kadar üç ayı geçmemek üzere hapsen tazyik edileceği, gerçeğe aykırı beyanda bulunduğu taktirde hapis ile cezalandırılacağı yazılır.

Borcunu vadesinde ödemeyenlere ait malları elinde bulunduran üçüncü şahıslardan, bu malları 7 gün içinde bildirmeleri istenir.

Borcun teminatlı olması halinde ödeme emri gönderilmez. Borcun 7 gün içinde ödenmesi, aksi halde teminatın paraya çevrileceği veya diğer şekillerle cebren tahsile devam olunacağı borçluya, borca karşılık şahsi kefil göstermişse ayrıca kefile “Alma haberli” bir yazı ile bildirilir.

Belediye hududu dışında köylerde bulunan borçlulara ödeme emirleri muhtarlarca tebliğ edilir. ( 6183 s.K. Md.55)

Ödeme emrinin tebliği ile cebren tahsil işlemleri başlanmış olur.
Ödeme emri amme alacağının takip işlemlerinin başlangıcıdır. Ödeme emri tebliğ edilmeden haciz işlemine başlanılmaz. (D. 4. D. E: 1978/2737, K: 1978/2674)

Ödeme Emrine Karşı Yapılacak işlemler:

İlgilisi böyle bir borcu olmadığını veya kısmen ödediğini, zaman aşımına uğradığını, ileri sürerek 7 gün içinde vergi mahkemesine itiraz edebilir.

İtirazda bulunan borçlu teminat gösterdiği taktirde takip muamelesi, vergi mahkemesince bu hususta karar verilinceye kadar durdurulur.

İtiraz ret olunduğu taktirde, ret olunan miktardaki kamu alacağı %10 zamla tahsil olunur. (6183 S.K. Md.58) Hemen şunu hatırlatalım ki, ödeme emri tebliğ edilmeden önce, kamu alacağının Vergi Usul Kânuncudaki hükümlere uygun olarak mükellefe tebliğ edilmiş olması gerekir. Bu yapılmadan ödeme emri çıkarılmış ise mükellefin borcum yoktur iddiası yerindedir.

D.4.D.31.10.1984 gün E.1984/38 K.1984/2234 sayılı kararıyla usulüne uygun tebligat yapılmadan kamu alacağı kesinleşmeyeceği gerekçesiyle çıkarılmış bulunan ödeme emrini iptal etmiştir.

Borcun tamamına vaki itirazların, tamamen veya kısmen reddi halinde, borçlu ret kararının kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren 7 gün içinde mal bildiriminde bulunmak mecburiyetindedir.

Borcun bir kısmına karşı dava açılması mal bildiriminde bulunma süresini uzatamaz.

Mal Bildiriminde Bulunma

Mal bildirimi, borçlunun gerek kendisinde, gerekse üçüncü şahıslar elinde bulunan mal, alacak ve Haklarından borcuna yetecek miktarını, türünü, mahiyetini, niteliğini, değerini ve her türlü gelirlerini veya haczi kabil mal veya gelirleri bulunmadığını ve yaşayış şekline göre geçim kaynaklarını ve borcunu nasıl ödeyebileceğini yazı ile veya sözlü olarak tahsil dairesine bildirmesidir.

Mal bildiriminde yalnız borca yetecek kadar mal gösterilmesi yeterlidir. Bütün servetin gösterilmesine gerek yoktur.

Haczi kabil olmayan malların mal bildiriminde gösterilmesi zorunlu değildir.
Mal bildiriminde gösterilen mallar üzerine tahsil dairesince haciz konulmadığı sürece, borçlu bu mallar üzerinde tasarrufta bulunabilir.

Haczi kabil mal ve geliri bulunmayanların bu durumlarını bildirmeleri de mal bildirimi yerine geçer.

Mal bildirimi yazılı veya sözlü olarak yapılır. Yazılı bildirimlerde, tahsil dairesinde bulunan matbu “ mal bildirimi kağıdı” kullanılabilir. Sözlü bildirimler bir tutanakla tespit edilir.

Mal bildiriminde bulunan mükelleflere pulsuz bir makbuz verilir.

Öte yandan mal bildiriminde, malı olmadığını gösteren veya borca yetecek kadar mal göstermemiş olan borçlu, sonradan edindiği malları ve gelirindeki artmaları, edinme ve artma tarihinden başlayarak 15 gün içinde tahsil dairesine bildirmek zorundadır. Bu zorunluluğu yerine getirmeyenler bir aydan bir yıla kadar hafif hapis cezası ile cezalandırılırlar.

Ayrıca kendisine ödeme emri tebliğ olunan ve malı olmadığı yolunda bildirimde bulunan amme borçluları, bu bildirim ile birlikte veya bildirim tarihinden itibaren 15 gün içinde en son kanuni ikametgah ve iş adreslerini, varsa sürekli yükümlüsü bulunduğu diğer vergi dairelerini, amme idarelerini ve bunlardaki hesap ve kayıt numaralarını bildirmek, nüfus kayıt örneğini vermek zorundadırlar. Bu zorunluluğu geçerli bir özre dayanmadan yerine getirmeyenler bir aya kadar hafif hapis veya kanunda öngörülen miktara kadar hafif para cezası ile cezalandırılırlar.

Gerçeğe aykırı mal bildiriminde bulunanlarla, yasayış şekilleri mal bildirimine uymayanlar bir aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılırlar.

Mal Bildiriminde Bulunmayanlara Yapılacak işlem :

Kendisine ödeme emri tebliğ edilen borçlu 7 günlük süre içinde borcunu ödemediği veya mal bildiriminde de bulunmadığı taktirde ;

— Mal bildiriminde bulununcaya kadar bir defaya mahsus olmak ve üç ayı geçmemek üzere hapis cezası ile cezalandırılır. Hapsen tazyik kararı, 7 günlük sürenin bitimini müteakip tahsil dairesinin yazılı talebi üzerine İcra Tetkik Mercii Hakimi tarafından verilir ve bu Karar Cumhuriyet Savcılığınca derhal infaz olunur. Başbakanlık Resmi Yazışmalar Yönergesine göre Belediyelerde bu tür yazışmalar Belediye Başkanlığınca yapılması gerktiğinden İcra Tetkik Hakimliğine yapılacak yazılı müracaat,gelir müdürü veya saymanın yazılı talebi üzerine Belediye Başkanınca veya Belediye Avukatı tarafından yapılması gerekir.
— Hakkında ihtiyatı haciz işlemleri uygulanır.

HACİZ İŞLEMİ

Haciz, borçlunun mal bildiriminde gösterdiği veya tahsil dairesince saptanan, borçlu veya üçüncü kişiler elindeki menkul mallar ile gayri menkullerinden, alacak ve haklarından amme alacağına yetecek olan miktarına tahsil dairesince el konulmasıdır.

Haciz, tahsil dairesince düzenlenen ve alacaklı amme idaresinin mahallin en büyük memurunca (belediyelerde belediye başkanı veya vekili) onaylanan haciz varakalarına dayanılarak yapılır.Haciz varakasının şekli ve neleri ihtiva edeceği Maliye ve Gümrük Bakanlığınca belirtilir. (6183 S.K. Md.64.)

Belediyelerde icra birimi ve memuru bulunuyorsa icra işlemi icra memurları tarafından gerçekleştirilir. Ancak böyle bir birim ve icra memurluğu kadrosu bulunmayan belediyelerde icra işlemini kimin gerçekleştireceği hususunda belirgin bir açıklık bulunmamaktadır. Bu durumlarda, icra işlemi, Belediye Başkanı tarafından yazılı olarak görevlendirilen bir memur eliyle yapılması gerekir.

Haciz işleminde kolluk kuvvetlerinden veya belediye zabıtasından faydalanılabilir.

Borçlunun mal bildiriminde veya mali durum bildiriminde gösterdiği malların öncelikle haczi zorunlu değildir. İdare, borçluya ait olan ve mal beyanında belirtilen veya kendisinin resen tespit ettiği herhangi bir malı haczedebilir.

Haczedilemeyecek mallar 6183 Sayılı Kanunun 70 ve 71. Maddelerinde sayılmıştır.

Haczedilen her türlü mallar satılarak paraya çevrilir. Satıştan elde edilen bedelden, takip masrafları ve kamu alacağı düşüldükten sonra geriye kalan kısım, borçlunun ödeme zamanı veya muacceliyet kesbetmiş borçlarına mahsup edilir ve artanı hacze iştirak etmiş daire yoksa borçluya verilir.



GelirMüdürlüğü Haciz işlemini ve haczettiği malların satışını Nasıl Yapacaktır ;

Menkul Mal Haczi ve Satışı (Borçluya ait Ev eşyası-arabanın belediyece/gelir müdürlüğünce satışı)

6186 sayılı kanunun 77’nci maddesi menkul malların haczi ve satışını düzenlemiştir.

Menkul malların haczi, haciz tutanağı düzenlemek suretiyle yapılır. Haczedilen mallar tutanağa geçirilir ve borçlu ile üçüncü şahısların iddiaları tutanakta gösterilir. Haczedilen malların değerleri, borçlunun ve haciz sırasında hazır bulunanların görüşleri de alınarak haczi yapan memur tarafından tespit edilir. Haciz sırasında zorluk çıkaranlar hakkında 6183 sayılı Kanunun 80’inci maddesi uyarınca zor kullanılır. Haciz tutanağının bir örneği borçluya veya zilyede ya da bunların, vekil, işçi, müstahdemine veya aile bireylerinden birine verilir. Menkul mal sayılan taşıtların hacizleri yukarıda belirtilen şekilde yapılır ve ayrıca haciz bildirisiyle de durum taşıtın kayıtlı olduğu ilgili kuruluşa bildirilir.

Haciz sırasında borçlu vekili, işçisi veya bunların aile fertlerinden birisi bulundurulur. Bunlar bulunmazsa gıyaplarında haciz yapılır. Gıyapta yapılan hacizlerde, muhtar veya ihtiyar kurulu üyelerinden birisi veya komşulardan iki kişi bulundurulur. Haciz tamamlandığında bulunanların bir iddiaları varsa tutanağa geçirilir.

Gıyapta yapılan hacizlerin tutanağının bir örneği borçlu veya zilyede derhal tebliğ olunur.

Tanzim edilen haciz zaptında (tutanağın) hacze esas olan haciz varakasının tarih ve numarası, haczin yapıldığı yer, gün ve saat, haczedilen malların neler olduğu, tahmin edilen değerleri, haciz sırasında bulunan kimseler varsa üçüncü şahısların iddiaları belirtilir ve hazır bulunanlara imza ettirilerek haciz işi tamamlanır.

Güneş battıktan doğuncaya kadar ve tatil günlerinde haciz yapılmaz.
Hacizde istenildiği taktirde kilitli ve kapalı yerler açılır. Gerekirse zora açılır.
Borçlunun üzerinde haczi kabil kıymetli mallar bulunduğu ve rızasıyla teslim etmediği taktirde zor kullanılır. ( 6183 S.K.Md.80 )

Haczedilen mallara, haczi yapan memur tarafından değer biçilir. Borçlunun müracaatı veya tahsil dairesinin lüzum görmesi üzerine bilirkişiye değer biçtirilebilir. (6183 S.K. Md.81)

Haczedilen para, kıymetli madenler, mücevherler ve senetlerin muhafazası için tedbir alınır. Sair menkul mallar güvenilir bir şahsa veya güvenilir bir şahsın kefaleti altında borçluya bırakılabilir.

Kendisine teslim edilen malları vermeyenler, hem ceza takibatına hem de bu malların değeri tutarınca borçlu sayılıp takibata maruz kalırlar.

Menkul mallar, idarece haczin yapıldığı günden itibaren 3 ay zarfında satışa çıkarılırlar. Bozulma ve çürüme tehlikesi olanlar derhal paraya çevrilir.

Satış açık arttırma ve peşin para ile yapılır. Satışa çıkarılan mallar üç defa bağırıldıktan sonra en çok arttırana ihale edilir.

Satılan mal, bedeli alınmadan teslim edilemez. Tahsil dairesi mal bedelinin ihale gününü takip eden günden başlayarak üç gün içinde ödenmesi için süre verebilir. Müşteri malı almaktan vazgeçer veya bedeli ödemezse ikinci defa arttırmaya çıkarılır. Birinci ve ikinci ihale arasındaki eski fark % 5 faiziyle birlikte ilk müşteriden tahsil edilir. Mal satılmazsa birinci ihale bedeli, diğer zarar ve masraflar birinci defa ihaleye girenden tahsil edilir ve mal kendisine bırakılır.
Mallara talip çıkmaz veya tesbit edilen bedelin %75 inden aşağı değer verilirse satış yapılmaz, 15 gün zarfında tekrar satışa çıkarılır ve bu ikinci ihalede bedel ne olursa olsun satılır.

Haczedilen her türlü mallar satılarak paraya çevrilir. Satıştan elde edilen bedelden, takip masrafları ve kamu alacağı düşüldükten sonra geriye kalan kısım, borçlunun ödeme zamanı veya muacceliyet kesbetmiş borçlarına mahsup edilir ve artanı hacze iştirak etmiş daire yoksa borçluya verilir.

Taşınmaz malların Haczi (Borçluya ait Ev-işyerinin belediyece satılması)

6183 sayılı kanununun 88 ve müteakip maddelerinde taşınmaz malların haczi ve satışı düzenlenmiştir.

Taşınmaz malların haczi tapuya tebliğ edilir. Bunların haczi her türlü gelir ve menfaatlerini de kapsar. Ancak, borçlunun başkaca bir geliri yoksa kendisinin ve ailesinin geçimleri için kafi miktarda mahsulden veya satıldıkça bedelinden münasip miktarı borçluya bırakılır. Alacaklı tahsil dairesi, haczedilen taşınmazın hasılatının toplanması için gerekli tedbiri alır. (6183 S.K. Md. 88)

Haczedilen taşınmaz mallar 6183 Sayılı Kanunun 90 ila 99. Maddelerinde açıklanan şekilde açık arttırma suretiyle satılır.

6183 sayılı kanunun 90’ncı maddesine göre, taşınmaz malın satışı, satış komisyonunca açık arttırma ile yapılır. Belediyelerde bu komisyon, en büyük mal memurunun veya tevkil edeceği memurun başkanlığında, belediye meclis üyelerinden bir üye, belediye idaresinin yetkili bir memuru ile taşınmaz malın bulunduğu yer tapu sicil muhafızından teşekkül eder.

Taşınmaz mala önce bilirkişinin mütalaası üzerine satış komisyonunca rayiç bedel tesbit edilir. 6183 sayılı kanunun 92’nci maddesi taşınmaz malın satış şartnamesinde nelerin bulunacağını tesbit etmiştir. 6183 sayılı kanunun 93’ncü maddesi, taşınmaz malın satışının en az 15 gün önce ilan edileceğine amirdir. İlanın birer sureti borçluya, tebliğ olunur. Arttırmaya katılanlardan taşınmaza biçilen değerin %7.5 oranında teminat alınır. Arttırma sonunda üç defa bağrıldıktan sonra en çok arttırana ihale edilir. Arttırma bedeli, taşınmaz mala biçilmiş olan değerin %75 ini bulması lazımdır.
6183 sayılı kanunun 95’nci maddesine göre, arttırma bedeli taşınmaz için biçilmiş olan değerin %75 ini bulmadığı taktirde, ençok arttırılan taahhüdü baki kalmak üzere ihale 7 gün uzatılır. 7 nci günü aynı saatte taşınmaz mal en çok arttırana satılır. İstekli çıkmazsa tahsil dairesi uygun gördüğü zamanlarda satışa çıkarabilir.(6183 s.k.mad.96)

6183 sayılı kanunun 97’nci maddesine göre kaşınmaz malın satış bedeli derhal veya verilen süre içinde parayı yatırmak zorundadır. Yatırmazsa ihale kararı feshedilir ve taşınmaz, satış komisyonunca 7 gün müddetle arttırmaya çıkarılır. Bu ihale alakadara tebliğ edilmez,ilanla iktifa edilir ve en çok arttırana ihale yapılır.

Birinci defa kendisine ihale yapılan kimse iki ihale arasındaki farktan ve diğer zararlardan sorumludur. Ayrıca % 5 faiz alınır. İhale farkı ve geçen günlerin faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın teminattan mahsup edilir ve bakiyesi tahsil olunur.

6183 sayılı kanunun 98’nci maddesine göre, ikinci ihale tarihinde başlayarak bir yıl içinde taşınmaz en az bir kere daha satışa çıkarılır. Satılmazsa, taşınmaz idarenin talebi ve satış komisyonu kararı ile biçilen bedelin %50 si ile idare üzerine geçirilir.

Bu taktirde, taşınmaz artık bir yıl süre ile satışa çıkarılmaz. Borçlu bu süre içinde idarenin alacağını gecikme zamları ile birlikte ödediği taktirde taşınmaz kendisine verilir. İdarenin üzerine geçirilmeden önce biçilen bedelin % 75 veya daha fazlasıyla istekli çıkarsa idare taşınmazı üzerine almaktan vazgeçer. Taşınmaz kendisine ihale edilen kimse mülkiyeti iktisap etmiş olur. İhalenin feshi ancak İcra Tetkik Merciinden şikayet yolu ile istenebilir.
İhalenin ilgililere tebliği, şikayet için muayyen olan 7 günlük müddete başlangıç sayılır. Tetkik merciinin vereceği karar 10 gün içinde temyiz olunabilir. Temyiz mercii Yargıtay İcra ve İflas Dairesidir. (6183 s.k.mad. 99)

Haczedilen her türlü mallar satılarak paraya çevrilir. Satıştan elde edilen bedelden, takip masrafları ve kamu alacağı düşüldükten sonra geriye kalan kısım, borçlunun ödeme zamanı veya muacceliyet kesbetmiş borçlarına mahsup edilir ve artanı hacze iştirak etmiş daire yoksa borçluya verilir.

TAHSİL ZAMANAŞIMI

Bir amme alacağı, tahakkuk etmiş olması yani ödenecek safhaya gelmiş bulunması halinde, kanunen muayyen süre içinde tahsil edilmemesi halinde tahsil zamanaşımına uğrar.
Alacaklı amme idareleri, amme alacağını vadesinin rastladığı takvim yılını takip eden takvim yılının başından başlamak üzere 5 yıl içinde tahsil edemez ise kamu alacağı zamanaşımına uğrar. Yani, alacaklı amme idaresinin, zorla tahsil yetkisi ortadan kalkar.
Buna göre son ödeme günü 31.12.2000 olan alacağımız en geç 1.1.2006 tarhinden önce icraya konulmuş olması gerekir.
Zamanaşımından sonra mükellefin rızaen yapacağı ödemeler kabul olunur.


9

Bu makaleden kısa alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir :

"6183 Sayılı Yasanın Uygulanmasına Dair Notlar" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Av.M.Lamih Çelik'e aittir ve makale, yazarı tarafından Türk Hukuk Sitesi (http://www.turkhukuksitesi.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.

Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak yazarının izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.


[Yazıcıya Gönderin] [Bilgisayarınıza İndirin][Arkadaşa Gönderin] [Yazarla İletişim]
Bu makaleye henüz okuyucu yorumu eklenmedi. İlk siz yorumlayın!
» Makale Bilgileri
Tarih
29-11-2006 - 16:05
(6356 gün önce)
Yeni Makale Gönderin!
Değerlendirme
Şu ana dek 15 okuyucu bu makaleyi değerlendirdi : 15 okuyucu (100%) makaleyi yararlı bulurken, 0 okuyucu (0%) yararlı bulmadı.
Okuyucu
77970
Bu Makaleyi Şu An Okuyanlar (1) :  
* Son okunma 4 dakika 55 saniye önce.
* Ortalama Günde 12,27 okuyucu.
* Karakter Sayısı : 27931, Kelime Sayısı : 4245, Boyut : 27,28 Kb.
* 24 kez yazdırıldı.
* 1 kez arkadaşa gönderildi.
* 40 kez indirildi.
* 25 okur yazarla iletişim kurdu.
* Makale No : 416
Yorumlar : 0
Bu makaleye henüz okuyucu yorumu eklenmedi. İlk siz yorumlayın!
Makalelerde Arayın
» Çok Tartışılan Makaleler
» En Beğenilen Makaleler
» Çok Okunan Makaleler
» En Yeni Makaleler
THS Sunucusu bu sayfayı 0,07676101 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.