Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Aktif Makale İnsan Hakları Kurumları

Yazan : Mehmet Kahraman [Yazarla İletişim]
Hakim

Makale Özeti
Türkiye'de İnsan hakları kurumlarının yapılaşması ve Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığı

I – GİRİŞ

İnsan hakları; tüm insanların hiçbir ayrım gözetmeksizin yalnızca insan olarak doğmalarından kaynaklanan eşit, özgür ve onurlu yaşamasını sağlayan haklardır. Herkes, cinsiyet, ırk, renk, din, dil, yaş, tabiiyet, düşünce farkı ulusal veya toplumsal köken, zenginlik gibi fark olmaksızın hukuk karşısında eşittir.
Özgür bir şekilde düşüncelerini açıklamak, istediği yere gitmek, yerleşmek, diğer insanlarla ve makamlarıyla olan ilişkilerinde insanca ve hakça muamele görmek, insanların günlük yaşamında farkına varmadan yararlandığı haklarından bazılarıdır.
Can ve mal güvenliği, din ve vicdan özgürlüğü, düşünce ve ifade özgürlüğü ve siyasi haklar gibi geleneksel hak ve özgürlükler birinci kuşak, çalışma hakkı adil ve eşit ücret, insan haysiyetine yaraşır bir yaşam düzeyine kavuşma hakkı ve sağlık hizmetlerinden yararlanma hakkı gibi bir takım ekonomik ve sosyal haklar da ikinci kuşak haklar olarak adlandırılmaktadır.
Teknolojik gelişmeye paralel olarak temiz bir çevrede yaşama hakkı, bilgisayar verilerine karşı özel hayatın korunmasını isteme hakkı, sanat ve bilim özgürlüğü, tüketici hakkı, tıbbi ve biyolojik gelişmelere karşı korunma hakkı gibi haklar da üçüncü kuşak haklardır ve bu haklara ilişkin kavramlar sürekli gelişmeler göstermektedir.
İnsan hakları kavramı son yarım asır da gittikçe genişleyen ve derinleşen bir kavram olup birey, aile, çevre ve devlet sınırlarını aşıp uluslararası bir mesele haline gelmiştir. Artık sınırlar kalkmakta bir devletin ulusal sınırlar içerisinde vatandaşlarına istediği şekilde davranması mümkün olmamakta, uluslararası toplum ve örgütler tarafından sürekli denetlenmektedir. Bu karşılıklı denetleme o kadar kabul görmüş ki devletler bu meseleyi ulusal bir problem olarak görmemekte, yayınlanan insan hakları raporları, bilhassa ülkemiz gibi gelişmekle olan ve insan hakları anlayışında geriden gelen ülkeler açısından bir yol haritası niteliği taşımaktadırlar.
“İnsan hakları uluslararası politikada bazen siyasi baskı aracı olarak kullanılsa da, bu konuda çifte standart sergilense de, toplumun kendi içinde ayrışmasının ve kültürel parçalanmasının sebebi değil, onurlu bir yaşamın gerekleridir”
İnsan haklarının gelişmesi için ülkemizde sivil çalışmaların yanında devlet teşkilatı içerisinde de çalışmalar yapılarak evrensel değerlerin halkımızın istifadesine sunulmasına çalışılmaktadır. Yasama, yürütme ve yargı organları kendi alanlarında insan hakları kavramının kamuoyunda yerleşmesi ve genel kabul görmesi için yeniden organize olmaya çalışmaktadırlar. Bu çalışmamızın konusu idari yapıda meydana gelen ve son zamanlarda çokça tartışma konusu olan bu teşkilatların yapısı, çalışmaları ve kısmen de olsa etkinliği olacaktır.

II – TÜRKİYEDE İNSAN HAKLARININ TARİHİ GELİŞİMİ

İnsan haklarının, 20. yüzyılda, uluslararası alanda dile getirilmesi ve korunmasının yasal temelini 10 Aralık 1948 tarihli İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi daha sonra yapılan 04 Kasım 1950 tarihli Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi oluşturmaktadır.
Türkiye tarafından 1954’te onaylanmış olan ve iç mevzuatımızın bir parçasını oluşturan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, temel hak ve özgürlükleri, yaşama hakkı, işkence, insanlık dışı veya küçültücü muamele yasağı, kölelik ve zorla çalıştırma yasağı, kişi özgürlüğü ve güvenliği, hak arama özgürlüğü ve adil yargılanma hakkı, suç ve cezaların kanuniliği, özel hayat, aile hayatı ve haberleşmenin gizliliği, düşünce, din ve vicdan özgürlüğü, ifade özgürlüğü, toplantı, dernek ve sendika kurma özgürlüğü, evlenme ve aile kurma hakkı, şikâyet hakkı, ayrım yapma yasağı olarak belirlemiştir. Daha sonra toplum yaşamında meydana gelen gelişmelere paralel olarak eklenen protokollerle bu haklara: mülkiyet hakkı, eğitim ve öğretim hakkı, seçim hakkı, yerleşme ve seyahat özgürlüğü, idam yasağı gibi yeni haklar eklenmiştir.
Türkiye bu temel hak ve özgürlükler kategorisine genel olarak ivedilikle dâhil olmaya çalışmış, önce Avrupa Ekonomik Topluluğuna sonrada Avrupa Birliğine girmeyi ulusal bir hedef olarak belirlemiştir. Adalet divanının yargılama yetkisini kabul etmiş, 1987’den, itibaren Mahkemeye başvurularda bireysel başvuru hakkını kabul ederek iç hukuk düzeninde meydana gelen hak ihlallerini uluslararası denetime açmıştır.
Bu süreçte zaman zaman bir takım aksamalar olsa da ülkemiz uygar dünyada yerini alma hedefini hep korumuştur. Mevzuatta sürekli evrensel insan hakları normlarını dikkate alarak yenilikler yapılmış, AB standartlarının yakalanması için 7 adet reform paketi hazırlanmış, önce idam yasağı belirli durumlar açısından kaldırılmış daha sonra da tüm durumlarda idam cezası kaldırılmıştır.
Uyum yasaları çıkarmak, yönetmelikler hazırlamak tek başına yetmemekte, insan hakları konusunda değer yargılarının da toplumun her katında benimsenmesi gerekir. Bu çalışmalar ile birlikte toplumda insan haklarını bilincinin oluşması, yapılan çalışmaların koordine edilmesi ve tüm insan hakları alanında yapılan çalışmalara devlet sistemi içersinde destek olunduğunun gösterilmesi adına bir takım idari yapılanmalara gidilmiştir.
— Türkiye’de İnsan Hakları alanında kurumsallaşma çalışmaları:
– T.B.M.M.’de 1990 yılında kabul edilen bir kanunla İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu oluşturulmuştur. Komisyonun çalışmaları için içtüzüğü çıkarılarak İnsan hakları ihlalleri ile ilgili araştırma ve inceleme yapmaya başlamıştır.
– 1991’den itibaren tüm Hükümetlerde İnsan Haklarından Sorumlu bir Devlet Bakanı görev yapmaya başlamıştır. 57. ve 58. Hükümetler döneminde Bakanlık sayısının azaltılmasıyla İnsan haklarından sorumlu müstakil devlet Bakanlığı uygulaması yerine insan hakları alanının siyasi sorumluluğu, çok sayıda görev ve sorumluluğu da uhdesinde bulunduran Başbakan Yardımcılığı’na verilmiştir.
– 1993’te KHK ile kurulan İnsan Hakları Müsteşarlığı yetki kanununun anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi nedeniyle geçerliliğini yitirmiştir. İnsan Hakları alanında kurumsal yapı eksikliğini gidermek üzere, 1994–2001 yılları arasında sırasıyla: Devlet Bakanı’na bağlı olarak görev yapmak üzere Başbakanlık genelgesi ile 1994’te İnsan Hakları Baş müşavirliği, İnsan Hakları Yüksek Danışma Kurulu, İnsan Hakları Koordinasyon Üst Kurulu gibi yeni yapılan oluşturulmuşsa da, bu yapılanmalar bu isimlerle varlıklarını bugüne kadar devam ettirememişlerdir.
– Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığı 5 Ekim 2000 tarihinde KHK ile kurulmuş ve yetki kanununun anayasa Mahkemesi tarafından iptali üzerine, aynı hükümleri taşıyan 12.04.2001 tarihli ve 4643 sayılı Kanunla Başbakanlık teşkilatı hakkında 3056 sayılı Kanunda değişiklik yapılarak, Başbakanlık merkez teşkilatına, İnsan Hakları Başkanlığı yeni bir hizmet birimi olarak ilave edilmiştir.
2001 yılında insan hakları alanında bu yeni kurumsallaşma ile bugünde varlığını devam ettiren dört kademeli bir insan hakları kurumsal yapı omurgası oluşturulmuştur. Bu sistemde birinci kademede aynı zamanda siyasi sorumluluğu üstlenmiş olan Bakan, ikinci sırada İnsan Hakları Başkanlığı, üçüncü sırada 81 ilde kurulu İnsan Hakları İl Kurulları son kademede ise 850 ilçede kurulu İnsan Hakları İlçe kurulları yer almıştır. (Teşkilat yapısı için bkz. Tablo 6)
Bununla birlikte aynı kanun değişikliği ile Başbakanlık düzeyinde İnsan Hakları Üs Kurulu, İnsan Hakları Danışma Kurulu, İnsan Hakları İnceleme Heyetleri ve İnsan Hakları Eğitim On Yılı Ulusal Komitesi oluşturularak teşkilatlanma açısından ciddi gelişmeler yaşanmıştır.
İnsan hakları alanında çok sayıda kurumsal yapı hâlihazırda oluşturulmuş bulunmasına rağmen bu alandaki kurumsal yapılaşmanın ihtiyacı karşılayan bir noktaya vardığı ve doyurucu bir sonucun elde edildiği söylenemez.
Birleşmiş Milletler tarafından 1992 yılında kabul edilen Paris Prensiplerinin öngördüğü şekilde idarî ve malî bağımsızlığa sahip, yetkileri ve çoğulculuğu güvence altına alınmış bir İnsan Hakları Ulusal Kurumu oluşturulması çabaları sürdürülmektedir. İnsan Hakları Ulusal Kurumu oluşturma çabaları devam etmekle birlikte hâlihazırda İnsan Hakları Başkanlığı kanunla kendisine verilen dört temel görevi yerine getirmektedir. İnsan Hakları Başkanlığı, ilk olarak, insan hakları ile ilgili konularda görevli kuruluşlarla sürekli temas halinde bulunmakta ve bu kuruluşlar arasında koordinasyonu sağlamaktadır. İkinci olarak, insan hakları konusundaki mevzuat hükümlerinin uygulanmasını izlemekte, izleme sonuçlarını değerlendirmekte, uygulamada ve mevzuatta görülen aksaklıkların giderilmesi ve Türkiye'nin ulusal mevzuatının insan hakları alanında taraf olduğu uluslararası belgelerle uyumlu hale getirilmesi doğrultusunda yapılacak çalışmaları koordine etmekte ve önerilerde bulunmaktadır. Üçüncü olarak, kamu kurum ve kuruluşlarının hizmet öncesi, staj ve hizmet içi insan hakları eğitim programlarını izlemekte, değerlendirmekte ve koordine etmektedir. Dördüncü olarak, insan hakları ihlâl iddiaları ile ilgili başvuruları incelemekte ve araştırmakta, inceleme ve araştırma sonuçlarını değerlendirerek alınabilecek önlemlere ilişkin çalışmaları koordine etmektedir.
Bu çalışmada, İnsan Hakları Başkanlığı ve bununla birlikte idari teşkilatta yer alan diğer insan hakları alanında çalışmalar yapan kurumlar ve çalışma şekillerinin genel çerçevesi anlatılacaktır.
III – TÜRKİYEDE İNSAN HAKLARI KURUMLARI
A – BAŞBAKANLIK İNSAN HAKLARI BAŞKANLIĞI
Ülkemizde AB’ye uyum sürecinde son 50 yıllık çabalarımız sonunda diğer alanlarda olduğu gibi insan haklarının kumsallaşması alanında da bir takım önemli gelişmeler yaşanmıştır. Bunlardan biride İnsan Hakları alanında yaşanan ihlallerin önüne geçmek, toplumda insan hakları kavramının yer etmesi ve bu bilincin artması ve kurumsal olarak ulusal insan hakları çalışmalarını koordine etmek amacı ile kurulan, idari teşkilatta yeni sayılabilecek kurum olan Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığı’dır. (BİHB).
4643 sayılı kanun ile 12.04.2001 tarihinde 3056 sayılı KHK’nin değiştirilerek kabulü hakkındaki kanuna değişiklik ve ekleme yapılması sonucu Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığı kurularak Başbakanlık teşkilatında yerini almıştır. Bu teşkilat merkez ve taşra olmak üzere iki ayrı yapılanmaya gitmiştir. Ayrıca bu yasa değişikliği ile İnsan Hakları Danışma Kurulu ve İnsan Hakları İhlallerinin inceleme Heyetleri, kurulmuştur. Bu anlamda BİHB temel idari yapı olduğu söylenebilir.
Türkiye’de çok fazla yüzeye yansımasa da dipten dibe büyük bir değişim yaşanmaktadır. Bunun en önemli göstergesi ise Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığı’na yapılan başvurulardır. Son yıllarda yapılan birbirinden ilginç başvurular, bu kurumun gittikçe önem kazandığı ortaya çıkmıştır. Bu başvurular ile ilgili uygulamalar ancak basına yansıdığı oranda kamuoyu bilgilenmektedir.
1 – İnsan Hakları Başkanlığının Amacı
İnsan hakları ile ilgili konularda görevli kuruluşlarla sürekli ilişki kurmak, bu kuruluşlar arasında koordinasyonu sağlamak: insan hakları konusundaki mevzuat hükümlerinin uygulanmasını izlemek, izleme sonuçlarını değerlendirmek; kamu kurum ve kuruluşlarında hizmet öncesi ve hizmet içi insan hakları eğitim programlarının uygulanmasını izlemek; insan hakları ihlali iddiaları ile ilgili başvuruları incelemek, araştırmak, alınabilecek önlemlere ilişkin çalışmaları koordine etmek amacıyla kurulmuştur.
2 – İnsan Hakları Başkanlığının Görevleri
Başbakanlık Teşkilatı Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü ile genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Eki Cetvellerde Değişiklik Yapılmasına İlişkin 4643 sayılı Kanun ile 3056 sayılı yasanın 17/A maddesi yeniden düzenlenerek kurumun görevleri şu şekilde sayılmıştır.
- İnsan hakları ile ilgili konularda görevli kuruluşlarla sürekli temas halinde bulunmak ve bu kuruluşlar arasında koordinasyonu sağlamak.
- İnsan hakları konusundaki mevzuat hükümlerinin uygulanmasını izlemek, izleme sonuçlarını değerlendirmek, uygulamada ve mevzuatta görülen aksaklıkların giderilmesi ve Türkiye’nin ulusal mevzuatının insan hakları alanında taraf olduğu uluslararası belgelerle uyumlu hale getirilmesi doğrultusunda yapılacak çalışmaları koordine etmek ve bu konularla ilgili önerilerde bulunmak,
- Kamu kurum ve kuruluşlarının hizmet öncesi staj ve hizmet içi insan hakları eğitim programlarının uygulanmasını izlemek, değerlendirmek ve koordine etmek
- İnsan hakları ihlali iddiaları ile ilgili başvuruları incelemek ve araştırmak, inceleme ve araştırma sonuçlarını değerlendirmek ve alınabilecek önlemlere ilişkin çalışmaları koordine etmek.
- Başbakanlığın koordinatörlüğünde görevleriyle ilgili konularda teşkil edilen kurullara sekretarya hizmeti yapmak,
Aynı kanunla insan hakları alanında çalışmalarda bulunmak üzere İnsan Hakları Üst Kurulu, İnsan Hakları Danışma Kurulu ve İnsan Hakları İhlallerini inceleme Heyetleri kurulmuş ve bu kurulların sekretarya hizmetlerini yapmakla İnsan Hakları Başkanlığı görevlendirilmiştir.
Ayrıca, İnsan Hakları kavramının sivil niteliğinin doğal bir sonucu olarak, sivil toplum ile de yoğun bir işbirliği ve diyalog geliştirilmesi için çalışmalar yapmak başkanlığın görevleri arasında sayılmıştır.
3 – İnsan Hakları Başkanlığının Çalışmaları
a – Sivil Toplum Örgütlerine Yönelik Çalışmalar
Sivil toplumun geliştirilmesi, AB üyeliği sürecinde Ulusal Programda yer alan bir taahhüt olarak büyük önem taşımaktadır.
Bu konuda, İnsan Haklarından Sorumlu Devlet Bakanı’nın davetiyle Türkiye’de bir ilk olarak Sivil Toplum Örgütleri (STÖ) ile Başbakanlıkta toplantılar yapılmıştır. Bu toplantılar güncel konuların değerlendirilmesi ile dilek ve şikâyetlerin ortaya konulması amacına yönelik olmuştur. Bunun önemi Devlet ile STÖ’lerin ilk defa aynı platformda buluşmasıdır.
Sivil toplum örgütleri üyelerinin insan hakları konularında eğitimi amacıyla, AB Komisyonu ve Avrupa Konseyi ile işbirliği yapılarak, Türkiye çapında bölgesel seminerler düzenlenmiştir.
b – Uygulamaların izlenmesi ve mevzuatın uyarlanması
“Avrupa Birliği Müktesebatının Üstlenilmesine İlişkin Ulusal Program” çerçevesinde yapılacak yasal düzenlemelere ilişkin çalışmaların koordinasyonu 19 Mart 2001 tarihli Bakanlar Kurulu kararıyla Avrupa Birliği Genel Sekreterliğine verilmiştir.
Öte yandan, İnsan Haklarından Sorumlu Bakan’a bağlı olarak çalışan İnsan Hakları Başkanlığı tarafından, “Avrupa Birliği Müktesebatının Üstlenilmesine ilişkin ulusal Program”da yer alan taahhütlerimiz arasında, insan hakları alanında yasal ve idari düzenlemelerin yapılması ve uygulamaların iyileştirilmesinin büyük önem ve öncelik kazandığı gözetilerek, yedi uyum paketi halinde mevzuatta köklü değişikliklere gidilmiştir.
765 sayılı Türk Ceza Kanunu tamamen ilga edilerek yerine 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu kabul edilmiş, bununla eş zamanlı olarak 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu ile 647 Sayılı Ceza İnfaz Kanunu tamamen değiştirilerek çağdaş ceza hukuku alanındaki ilerlemelere uyum sağlanmaya çalışılmıştır.
Ayrıca, yine İnsan Hakları Başkanlığı tarafından, Ulusal Programın koyduğu hedefler doğrultusunda gerçekleştirilen reformların uygulanmasının izlenmesi ve ortaya çıkan aksaklıkların çözümü hususunda, İnsan Haklarından Sorumlu Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı’nın Başkanlığında Adalet ve İçişleri Bakanlarının katılımıyla oluşturulan, İçişleri, Dışişleri ve adalet Bakanlıkları, Avrupa Birliği Genel Sekreterliği, Başbakanlık İnsan Hakları Başkanı ile İnsan Hakları Danışma Kurulu Başkanının katkılarıyla çalışmalarını sürdüren Reform İzleme Grubu’nun gündemine ilişkin alt çalışmalar yapılmaktadır.
c – İnsan Hakları Eğitimi
İnsan haklarına ilişkin uygulamaların iyileştirilmesinde öncelikle kamu görevlilerinin eğitimle insan haklarını özümsemeleri ve toplumda güçlenecek insan hakları bilincinin belirleyici etken olacağı kuşkusuzdur. Bu anlamda, yargı mensuplarına ve kolluk güçlerine verilecek insan hakları eğitiminin öncelikle hazırlanması ve uygulanması gerekli olup bu çerçevede kurumlar kendi bünyesinde ve Avrupa Birliğinin katkıları ile çeşitli eğitim programları tertip etmişlerdir.
İnsan Hakları Başkanlığı, Kanunla bu konuda verilmiş bulunan görev gereğince sınırlı imkânlarıyla bazı etkinliklerin gerçekleştirilmesini sağlamaktadır. Bu konuda, bir Danışma organı olarak 1998’de bir yönetmelikle kurulmuş olan İnsan Hakları Eğitimi On yılı Ulusal Komitesi (Ulusal Komite) ile birlikte çalışmaktadır.
İnsan Hakları Başkanlığı ve Ulusal Komite İşbirliğiyle, İnsan Hakları İl ve İlçe Kurulları üyelerinin insan hakları konusunda eğitimi için insan hakları bilgilendirme toplantısı yapılmıştır. Ayrıca tüm kamu kurumlarının üst düzey yöneticilerinin İnsan hakları ile ilgili eğitimi çalışmaları tüm yurtta yaygınlaştırılmıştır. Bu faaliyetler Avrupa Birliği ilerleme raporunda da değinilmiştir.
Ülkemizde, insan hakları konularının kamuoyunda tartışılmaya başlanmasının, 15 yıl süren yoğun terör olaylarının yaşandığı bir döneme rastlamış olması nedeniyle zihinlerde oluşan bazı olumsuzlukların aşınması için insan hakları eğitiminin gerekliliği özel önem arz etmektedir. Bu durumun, gerek kamu görevlilerinde gerek toplumda yaygın ve köklü olduğu gözlemlenen, insan haklarına karşı ön yargıların, kuşkuların ve yanlış algılamaların aşılabilmesi ve bu konuda olumlu bir yaklaşımın benimsetilmesi için, eğitim ve bilinç arttırıcı çalışmaların özenle ve yetkinlikle kesintisiz sürdürülmesi ve yaygınlaştırılmasına öncelik verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
D – İnsan Hakları İhlal İddialarının İncelenmesi
Uygulamaların iyileştirilmesi ve özellikle işkence ve kötü muamelenin önlenmesi amacıyla bu konuda ihlal iddialarının kolluk güçlerinin dışında bir kurum tarafından yerinde incelenmesinin caydırıcı bir etki yapacağı kabul edilmektedir.
İhlal iddiaları ile ilgili ilk incelemelerin İnsan Hakları Başkanlığı tarafından yapılacağına ilişkin hükmü gereğince, İnsan Hakları Başkanlığında görevli müfettişler İşkence ve kötü muamele iddialarının ciddi bulunduğu olaylarla ilgili olarak düzenlenen dosyalar gerekli işlemlerin yapılması için Adalet ve İçişleri Bakanlıklarına gönderilmiştir.
81 il ve 849 ilçede bulunan 930 İnsan Hakları Kurulları bünyesinde “İnsan Hakları İhlallerini İnceleme ve Değerlendirme Komisyonları” oluşturulmuştur. Bu komisyon en az 3 kişiden oluşmakta, Kurullara yapılan ihlal iddialarını yerinde incelemektedirler.

B – İNSAN HAKLARI İL VE İLÇE KURULLARI
İnsan hakları alanında Başbakanlık İnsan Hakları Başbakanlığına bağlı İl ve ilçelerde olmak üzere örgütlenme yönünde olumlu adımlar atılmıştır. Kuruluş yapıları her ne kadar sorunlu da olsa, il insan hakları kurulları da bu gelişmenin bir sonucu. Devlet yetkilileri ilk kez bu kurullar sayesinde insan hakları meselesinde toplumla yüz yüze gelmiştir.
Sivil toplumun ülke genelinde gelişiminin ve katılımının teşvik edilmesi yönünde atılan bir adım da, 1 Aralık 2000 tarihinden itibaren 81 il ve 850 ilçede oluşturulmuş bulunan İnsan Hakları Kurulları’dır. Bu kurullar 3056 sayılı kanuna eklenen ek 6 maddesine göre kurulmuştur. İl ve İlçe İnsan Hakları Kurullarını kuruluşu çalışma şekli ve görevleri ile ilgili düzenleme olan Yönetmelik yürürlükten kaldırılarak 23 Kasım 2003 tarihinde yeniden düzenlenmiştir.
Kurulların kamu görevlisi ağırlıklı yapısı ortadan kaldırılmış, yerinde bir tercih ile Polis ve Jandarma temsilcileri kuruldan çıkarılmış, sivil toplum ağırlıklı yeni bir yapı oluşturulmuştur. En az, illerde 17, ilçelerde 15 üyeden oluşan İl ve İlçe İnsan Hakları Kurulları’nın sadece illerde Vali yardımcısı, ilçelerde kaymakam ve hukukçu bir kamu görevlisi olmak üzere iki üyesi kamu görevlilerinden oluşmakta, diğer üyeler ise sivil toplum kuruluşları, meslek odaları ve siyasi parti temsilcilerinden oluşmaktadır. Türkiye genelinde il ve içe merkezlerinde bulunan her bir kurulun bünyesinde “ İnsan Hakları Danışma ve Başvuru Masası” oluşturulmuş, her bir masada hukukçu veya halkla ilişkiler uzmanının görev yapması öngörülmüştür. Kurullar bugüne kadar 2000 kadar başvuruyu işleme koymuşlar, 900’ün üzerinde eğitici etkinlik gerçekleştirmişler
Toplumda ve kamu görevlilerinde insan hakları bilincini geliştirmek, insan haklarının korunmasını sağlamak, ihlal iddiaları hakkında gerekli inceleme ve araştırmaları yapmak, insan hak ve özgürlüklerinin kullanılmasının önündeki engeller ile hak ihlallerine yol açan sosyal, siyasi, hukuki ve idari nedenleri incelemek ve bunların sonuçlarını yetkili mercilere bildirmek, insan hakları ile ilgili olarak toplumu bilgilendirmek, idarenin uygulanmalarında vatandaşlara hoşgörü ve nezaketle yaklaşılmasını temin etmek, uygulayıcıları ve kamu görevlilerini eğitmek üzere illerde “İl İnsan Hakları Kurulu” ile ilçelerde “ İlçe İnsan Hakları Kurulu” kurulmuştur.
Bu kurulların faaliyetleri kamuoyunda yeteri kadar bilinmese de kısmen bazı faaliyetler basına yansımıştır. Kurullar, nezarethaneleri ziyaretten cezaevi incelemelerine, çocuk yuvalarından kamuya açık yerlerin incelenmesine kadar çok geniş bir alanda çalışmalar yapmaktadırlar.
1 – İnsan Hakları İl Kurulları
a – İnsan Hakları İl Kurulları Kuruluşu
İl Kurulu, vali veya valinin görevlendireceği, bir vali yardımcısının başkanlığında;
- Büyükşehir statüsü bulunan illerde Büyükşehir Belediye Başkanı veya başkan yardımcısı, diğer illerde il Belediye Başkanı veya Başkan Yardımcısı,
- İl Genel Meclisinin kendi üyeleri arasından seçeceği bir temsilci.
- Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde grubu bulunan siyasi partilerin İl Başkanları veya görevlendirilecekleri bir temsilci,
- Üniversite rektörleri veya bu konuda görevlendirecekleri bir öğretim üyesi ya da elemanı,
- Valilik tarafından belirlenecek kamu kurum ve kuruluşlarında görev yapan bir avukat veya hukuk fakültesi mezunu bir kamu görevlisi,
- Baro temsilcisi,
- Tabip odasından bir temsilci,
- Ticaret veya sanayi odasından valilik tarafından belirlenecek bir temsilci,
- Valilik tarafından belirlenecek diğer meslek odaları veya sendikalardan bir temsilci,
- Mahalli televizyon, gazete, radyo gibi kuruluşlardan başvuranlar arasından valilik tarafından belirlenecek bir temsilci,
- Muhtarlar Derneği Başkanı, yoksa mahalle muhtarlarından başvuranlar arasından valilik tarafından belirlenecek bir temsilci,
- Okul-aile birliklerinden başvuranlar arasından valilik tarafından belirlenecek bir temsilci,
- Sivil Toplum Kuruluşlarından başvuranlar arasından valilik tarafından belirlenecek en az üç temsilciden oluşur.
Kurul Başkanı gerekli gördüğü durumlarda ilgili kamu veya özel kuruluş temsilcilerini veya kişileri de toplantıya çağırabilir.
b – İnsan Hakları il Kurullarının Görevleri
- Bakanlık, Başkanlık, Valilik, İl Masası, İl Kurulu üyeleri ve ilçe Kurulları tarafından İl Kurulunun gündemine getirilen konuları değerlendirmek,
- İnsan hakları ihlal iddialarını incelemek ve araştırmak,
- İnsan haklarının korunması ve insan hak ve özgürlüklerinin kullanılmasının önündeki engeller ile hak ihlallerine yol açan sosyal, siyasi, hukuki ve idari sebepleri incelemek, araştırmak ve bunların çözümüne ilişkin valilik makamına önerilerde bulunmak,
- Her türlü ayrımcılığın önlenmesi için gerekli çalışmaları yapmak,
- İdarenin uygulanmalarında vatandaşlara hoşgörü ve nezaketle yaklaşılmasını sağlamak amacıyla gerekli çalışmaları yapmak,
- Ayda bir tüm çalışmaları özet olarak, Başkanlığa bildirmek,
İl Kurulları; inceleme ve araştırma sonuçlarını değerlendirmek, ulaşılan sonuçları konusuna göre Cumhuriyet Savcılıklarına ya da ilgili idari makamlara iletmek ve sonucunu takip etmekle görevlidir.
2 – İnsan Hakları İlçe Kurulları
a – İnsan Hakları İlçe kurullarının Kuruluşu
İlçe Kurulu, Kaymakamın Başkanlığında;
- İlçe Belediye Başkanı veya Başkan Yardımcısı,
- İl Genel Meclisinin ilçeden seçilen üyeleri arasından seçeceği bir temsilci,
- Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde grubu bulunan siyasi partilerin ilçe Başkanları veya görevlendirecekleri bir temsilci,
- Fakülte veya yüksekokulun bu konuda görevlendirecekleri bir öğretim üyesi veya elemanı,
- Kamu kurum ve kuruluşlarında görev yapan bir avukat veya hukuk fakültesi mezunu bir kamu görevlisi,
- İlçede görev yapan avukatlardan başvuranlar arasından kaymakamlık tarafından belirlenecek bir temsilci,
- İlçede görev yapan doktorlardan başvuranlar arasından Kaymakamlık tarafından belirlenecek bir temsilci,
- Kaymakam tarafından belirlenecek meslek odalarından veya sendikalardan bir temsilci,
- Mahalli televizyon, gazete, radyo gibi kuruluşlardan başvuranlar arasından Kaymakamlık tarafından belirlenecek bir temsilci,
- Muhtarlar Derneği Başkanı, yoksa mahalle muhtarlarından başvuranlar arasından Kaymakamlık tarafından belirlenecek bir temsilci,
- Okul-aile birliklerinden başvuranlar arasından Kaymakamlık tarafından belirlenecek bir temsilci,
- Sivil Toplum Kuruluşlarından başvuranlar arasından Kaymakamlık tarafından belirlenecek en az iki temsilciden oluşur.
Kurul Başkanı gerekli gördüğü durumlarda ilgili kamu veya özel kuruluş temsilcilerini veya kişileri de toplantıya çağırabilir.
b – İnsan Hakları İlçe Kurullarının Görevleri
- Bakanlık, Başkanlık, Valilik, İl Kurulu, Kaymakamlık, İlçe Masası ve ilçe Kurulu üyeleri tarafından ilçe Kurulu gündemine getirilen konuları değerlendirmek,
- İnsan hakları ihlal iddialarını incelemek ve araştırmak,
- İnsan haklarının korunması ve insan hak ve özgürlüklerinin kullanılmasının önündeki engeller ile hak ihlallerine yol açan sosyal, siyasi, hukuki ve idari sebepleri incelemek, araştırmak ve bunların çözümüne ilişkin Kaymakamlık makamına önerilerde bulunmak,
- Her türlü ayrımcılığın önlenmesi için gerekli çalışmaları yapmak,
- İdarenin uygulamalarında vatandaşlara hoşgörü ve nezaketle yaklaşılmasını sağlamak amacıyla gerekli çalışmaları yapmak,
- Ayda bir tüm çalışmaları özet olarak, ilçelerde İl Kuruluna, illerde Başkanlığa bildirmek,
- İlçe Kurulları; inceleme ve araştırma sonuçlarını değerlendirmek, ulaşılan sonuçları konusuna göre Cumhuriyet Savcılıklarına ya da ilgili idari makamlara iletmek ve sonucunu takip etmekle görevlidir.

3 – İl ve İlçe İnsan Hakları Kurullarının Çalışma Alanları
İl ve İlçe Kurulları;
- İnsan haklarına ilişkin ihbar, dilek, talep ve şikâyeti olan kişilerin, insan hakları kurullarına başvurularını kolaylaştırmak için, bütün kamu kurum ve kuruluşları ile şehrin önemli noktalarına “İnsan Hakları Başvuru Kutuları” koymak ve bu kutuların Valilik ve Kaymakamlık tarafından görevlendirilen personel marifetiyle mümkün olan en kısa sürede açılmasını ve içindekilerin bir tutanakla masa Başkanlığına teslim edilmesini sağlamak,
- Telefon ve elektronik postayla ihbar imkânını sağlayacak tedbirleri almak, bu amaçla herkesin danışma ve başvuru masalarına ulaşılabileceği telefon ve elektronik mektup adreslerini yazılı ve görsel basın aracılığıyla halka duyurmak,
- Kurulların çalışmalarıyla ilgili olarak halkı bilgilendirmek, bu amaçla yazılı ve görsel basın kuruluşlarıyla işbirliği yapmak ve İnternet imkânından yararlanmak,
- Kurulların görev ve çalışmalarında sivil toplum kuruluşlarıyla işbirliğini geliştirmek,
- Sivil toplum kuruluşlarının insan hakları konularında çalışmalar yapmalarını teşvik etmek ve desteklemek,
- Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında yer alan insan hakları konularında her türlü çalışmayı yaparak, kurul üyeleri, uygulayıcılar ve vatandaşların bilinçlendirilmesini sağlamak amacıyla etkinlikler düzenlemek,
- Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi metni ve insan hakları konusunda taraf olduğumuz uluslararası sözleşmeleri kurul üyelerine, kamu kurum ve kuruluşlarına ve vatandaşlara dağıtmak,
- İnsan hakları ile ilgili kitap, broşür ve mevzuat metinlerini temin ederek kurul üyelerine, ilgili kamu kurum ve kuruluşlarına ve vatandaşlara dağıtmak,
- İnsan hakları konusunda, levha, afiş, broşür ve panolar hazırlanarak veya temin edilerek halkın görebileceği yerlere asmak,
- İnsan hakları bilincinin yaygınlaştırılması amacıyla, köy ve mahalle muhtarlıklarıyla diyalogu geliştirmek,
- İnsan hakları konusunda panel, konferans, seminer, konser, tiyatro, slâyt ve film gösterisi gibi etkinlikler düzenlemek,
- Yerel radyo ve televizyon kanallarında uzmanların katılımlarıyla insan hakları konusunda programlar düzenleyerek aydınlatıcı bilgiler verilmesini sağlamak,
- İlk ve orta dereceli okullarda insan hakları öğrenci kolu kurulmasını ve insan haklarına saygı bilincini yerleştirmek için etkinlikler düzenlenmesini teşvik etmek,
- Fakültelerin ve Yüksekokulların insan hakları alanındaki faaliyetlerini desteklemek,
- Çevre bilincini yaygınlaştırmak amacıyla bilgilendirme ve bilinçlendirme çalışmaları yapmak,
- Kütüphanelere insan hakları konulu kitap, dergi ve broşür gibi kaynakları temin ederek halkın kullanımına sunulmasını sağlamak ile görevlidir,
- İnsan haklarıyla ilgili konularda Üniversiteler, kamu kurumları, sivil toplum kuruluşları ve diğer kurumlarla işbirliği yaparak araştırma yapılması, yaptırılması ve rapor hazırlanmasını sağlamak,
- Kadın, çocuk, hasta ve özürlü hakları ile ilgili araştırmalar yapılması ve çözümler üretilmesini teşvik etmek,
- İnsan hakları ihlaline neden olan çevre ve trafik sorunları ile ilgili araştırmalar yapılması ve çözümler üretilmesini teşvik etmek,
- İlköğretim çağına geldiği halde çeşitli sebeplerle okula gidemeyen çocuklarla ilgili araştırmalar yapılmasını sağlamak,
- Sokak çocuklarının sorunlarının çözümüne, çocuk işçiliğinin ve çocuk dilenciliğinin önlenmesine yönelik çalışmalar yapılmasını sağlamak,
- İnsan hakları uygulamalarını yerinde görmek amacıyla ilgili kurum ve kuruluşlara ziyaretler gerçekleştirmek,
- İnsan hakları uygulamalarının teşvik edilmesi amacıyla örnek kurum ve kuruluşlar ile kamu görevlilerinin tespit edilerek ödüllendirilmesini sağlamak,
- Karakol ve nezarethane denetleme formlarını inceleyerek varsa aksaklıkların giderilmesi hususunda ilgililere tavsiyelerde bulunmak,
- Nezarethane koşullarının iyileştirilmesi ve ilgili mevzuata uygun hale getirilmesi hususunda tavsiyelerde bulunmak,
- Sanık haklarının etkin bir şekilde uygulanmasını sağlamaya yönelik araştırma ve inceleme yapmak ile görevlidir.
4 – İl ve İlçe İnsan Hakları Kurullarının İşleyişi
Kurullar ayda bir defa toplanır. Ancak gerekli görülen durumlarda, Başkanın çağrısı üzerine ayda birden fazla da toplanabilir. Kurul toplantılarına illerde Vali veya Valinin görevlendireceği bir Vali yardımcısı, ilçelerde Kaymakam Başkanlık eder. Kurul, üye tam sayısının salt çoğunluğu ile toplanır ve toplantıya katılan üyelerin salt çoğunluğu ile karar verir.
Kararlara itirazı olan üyelerin karşı oy gerekçeleri, karar altında özet olarak kaydedilir. Kurul Başkanı ve üyeleri; kendileri, alt ve üst soylarından biri ve eşleri ile ilgili olan konuların görüşüldüğü toplantılara katılamazlar.
Toplantıya katılmayan üyelerin mazeretleri toplantı tutanağında belirtilir. Kurul toplantılarına katılmakta özen göstermeyen üyelerin kurum ve kuruluşları uyarılır ve üç defa üst üste kurul toplantılarına katılmayanların üyeliği düşmüş sayılır.
Gündem, Kurul Başkanı tarafından üyelerin teklifleri de dikkate alınarak hazırlanır ve toplantıdan önce kurul üyelerine dağıtılır.
Kurulların sekretarya hizmetleri İl ve İlçelerde Yazı İşleri Müdürlükleri tarafından yürütülür. Zorunlu masraflar Valilik ve Kaymakamlık tarafından karşılanır.
Kurullar tarafından faaliyetleri ile ilgili aylık rapor hazırlanır. Hazırlanan raporlar dönemi izleyen ayın ilk 10 günü içerisinde Valilik kanalıyla Başkanlığa gönderilir.
5 – Danışma ve Başvuru Masaları
İllerde Valilik Yazı İşleri Müdürlüğünde, ilçelerde Kaymakamlık Yazı İşleri Müdürlüğünde herkesin kolayca ulaşabileceği bir danışma ve başvuru masası oluşturulur. Masaya gelen başvurularla ilgilenmek üzere illerde Vali, ilçelerle Kaymakam tarafından sürekli bir memur görevlendirilir. Masa görevlisinin hukuk formasyonuna sahip olması veya hakla ilişkiler konusunda uzman olması göz önünde bulundurulur.
Başvuruların alınması için; başvuruların mümkün olabildiğince kolaylaştırılması esas olup, başvurular dilekçeyle, telefonla, elektronik posta veya şehrin değişik yerlerine konulan İnsan Hakları Başvuru Kutuları aracılığıyla veya sözlü olarak yapılabilir.
Başvuru sahibinden başvuruyla ilgili bilgi ve belgeler alınır.
Dilekçeyle yapılan başvurularda, başvuru sahibine başvurunun tarih ve sayısını gösteren bir alındı belgesi verilir.
Masaya gelen tüm başvurular, takibinin yapılması amacıyla dosyalanır, takip defterine kaydedilir; her başvuruya bir kayıt numarası verildikten sonra en kısa sürede Kurul Başkanına iletilir.
6 – Komisyonlar
En az üç üyeden oluşmak üzere, İl ve İlçe Kurulları bünyesinde; Halkla ilişkiler ve İletişim faaliyetleri, İnsan hakları eğitimi ve İnsan hakları bilincini geliştirme, insan hakları ihlallerini araştırma, inceleme ve değerlendirme, konularında birer komisyon oluşturulur. Gerekli görülen hallerde diğer konularda da komisyonlar oluşturulabilir.
İnsan hakları ihlali iddiaları başvuruları için gerekli formlar ülke genelindeki insan hakları danışma ve başvuru masalarından temin edilebiliyor.
Çoğunlukla mektup yoluyla yapılan başvurularda iyi çalışan illerle eğitim seviyesinin yüksek olduğu kentler ön sıralarda yer alıyor. 81 ildeki İnsan hakları il kurulları ve 850 ilçedeki İnsan hakları İlçe Kurulları Türkiye’nin insan hakları uygulamalarını izlemektedir. Başvuruları alan kurullar, şikâyetlerin çözüme kavuşmasında uzlaştırıcı rol oynamaktadırlar. Gerekli gördüğü kişi ve kurumları uyarabilmektedir.
Başvuruların yüzde 55’i kurullarına, sadece yüzde 3’ü ilçe kurullarına yapılmakta Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığı’na doğrudan yapılan başvurular ise şikâyetlerin yüzde 41’ini oluşturmaktadır.
7 – Başvuruların Değerlendirilmesi ve Sonuçlandırılması
İl ve İlçe Kurullarına yapılan başvurular, İl ve İlçe Masaları aracılığıyla kurul gündemine getirilir.
İl ve İlçe Masalarına gelen her başvuru kurulda görüşülür ve başvurularla ilgili ne tür işlemler yapılacağına karar verilir. Kurulda alınan kararlar ve yapılan işlemler yazılı olarak başvuru sahibine en geç otuz gün içerisinde bildirilir ve gerekli hallerde ara bilgi de verilir. Kurul, gerekli gördüğü hallerde re’sen veya başvuru sahibinin isteği üzerine, başvuru sahibini veya temsilcisini dinleyebilir. Başvuru hakkında karar verilmesine imkân vermeyen eksiklikler söz konusu ise, eksikliklerin tamamlanması için ara karar alınır.
Bakanlık ve Başkanlık tarafından iletilen konular ilgili kurulda öncelikle görüşülerek sonuçlandırılır ve sonucundan Bakanlığa veya Başkanlığa bilgi verilir. Başvuru sahibine verilecek yanıtta, hakları konusunda kendisine başvurabileceği yasal yollar hakkında bilgi verilir.
Kurul kararları, ilgili kamu kurum ve kuruluşları tarafından geciktirilmeksizin öncelikle ele alınıp sonuçlandırılır.

C – İNSAN HAKLARI DANIŞMA KURULU
Sivil toplum örgütleri ile işbirliğinin geliştirilmesi ve katkılarının alınması hususunda, İnsan Hakları Başkanlığının kuruluşuyla ilgili Kanun gereğince İnsan Hakları Danışma Kurulu oluşturulmuştur. Devlet Bakanına bağlı olarak görev yapması öngörülen bu Kurul sivil toplum örgütleri, üniversiteler, sendikalar ve meslek kuruluşları ağırlıklı oluşumuyla, Danışma organı olarak insan hakları konularında öneri ve tavsiyeleri içeren raporlar hazırlamakla görevlendirilmiştir.
İnsan hakları alanında yıllardır kamuoyunda dile getirilmiş bir dizi yaklaşım bu kez, sivil toplum örgütleri ile kamu kesiminin birlikte dile getirmesi amacı ile kurulmuştur. Kurulan bir yaptırım imkânı olmayıp tamamen bir danışma niteliğindedir. Kurulun önemi Devletin insan hakları alanında yaptığı çalışmalarda sivil toplumu dikkate aldığını göstermeye yarayan simgesel niteliği ön plana çıkmaktadır.
Başbakanlık bünyesinde kurulan İnsan Hakları Danışma Kurulunun kuruluş, görev ve işleyişi ile ilgili usul ve esasları bir yönetmelikle belirlenmiştir.
Bu yönetmelikle iki defa değişikliğe uğramıştır. Kurulun mevcut 76 üyesinden 59’u sivil kesim temsilcilerinden oluşmaktadır. İnsan Hakları Danışma Kurulu’nun kuruluş, görev ve işleyişi ile ilgili Usul ve Esaslar hakkındaki yönetmelikte 20 Şubat 2003 tarihinde yapılan değişiklikle, toplam sivil üye sayısı 43’ten 59’a çıkarılmış ve sivil toplum örgütlerinden üye sayısına sınır konulmayarak, bu husus İnsan Hakları Üst Kurulunun takdirine bırakılmıştır.
1 – Danışma Kurulunun Kuruluşu
10.10.1984 tarihli ve 3056 sayılı Başbakanlık Teşkilatı Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanunda değişiklik yapan 12.04.2001 tarihli ve 4643 sayılı Kanun ile ek 5. maddenin değiştirilmesi ile kurulmuştur.
Danışma Kurulunun üyeleri şunlardır:
- Başbakanlık, Adalet Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Çevre ve Orman Bakanlığı ile Jandarma Genel Komutanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı, Avrupa Birliği Genel Sekreterliği, Emniyet Genel Müdürlüğü, Sosyal Hizmetler ve çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü, Kadının statüsü ve Sorunları genel Müdürlüğü ve Özürlüler idaresi Başkanlığından asgari Genel Müdür yardımcısı veya müstakil Daire Başkanı düzeyinde birer temsilci,
- Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi Enstitüsü İnsan Hakları Merkezinden bir temsilci,
- Adli Tıp Kurumundan bir temsilci,
- Üye sayısı yüz binin üstünde olan memur ve işçi sendikaları konfederasyonlarından birer temsilci,
- Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK), Türkiye Sakatlar Konfederasyonu ve Türkiye İşveren sendikaları Konfederasyonundan (TİSK) birer temsilci,
- Türkiye Barolar Birliğinden birer temsilci,
- Bünyelerinde İnsan Hakları birimi bulunan ve Üst Kurul tarafından belirlenen yeni il Barosundan birer temsilci,
- Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinden (TOBB) ve Türkiye Ziraat Odaları Birliğinden (TZOB) birer temsilci,
- Türk Tabipler Birliğinden bir temsilci,
- Türk Mühendisler ve Mimar odaları Birliğinden bir temsilci,
- Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ve Basın konseyinden birer temsilci,
- Yurtdışında Yaşayan Vatandaşlar Danışma Kurulundan iki temsilci,
- İnsan Hakları alanında faaliyet gösteren ve Üst Kurul tarafından belirlenen sivil toplum kuruluşlarından birer temsilci,
- Çalışmalarında insan hakları konusunda yer veren on öğrenim üyesi,
- Uluslararası mahkemelerde daha önce görev yapmış Türk uzmanlardan iki kişi,
- Yazı ve Çalışmalarında insan hakları konularına yer veren araştırmacı veya yazarlardan beş kişidir.
2 – Danışma Kurulunun Görevi
Kurul halinde çalışan ve niteliği gereği danışma fonksiyonunu yerine getirmek üzere danışma kurulunun görevleri şunlardır.
- İnsan haklarının geliştirilmesi ve korunmasına ilişkin konularda görüş bildirmek, tavsiyelerde bulunmak, öneriler ve raporlar sunmak,
- Yürürlükteki mevzuatın ve yasa tasarılarının insan hakları temel ilkeleri, uluslararası belgeler ve mekanizmalarla uyumlu hale getirilmesi için uygun gördüğü konularda görüş bildirmek, idari önlemlerin alınmasını tavsiye etmek,
- İnsan haklarına ilişkin olarak ilgili Devlet kuruşları ile üniversiteler ve sivil toplum kuruluşları arasında iletişim sağlamak,
- İnsan haklarını kapsayan ulusal ve uluslararası konularda danışma organı olarak görev yapmak,
- Üst Kurul tarafından görüşülmesi istenilen hususları ele almak, gerekli çalışmaları yapmak ve görüş sunmak,
- İnsan hakları ihlallerinin ulusal düzeydeki genel durumu ve işkence yasağı, ifade özgürlüğü ve örgütlenme özgürlüğü ve diğer temel insan hakları konuları hakkında Bakana ve Üst Kurula rapor sunmak,
- Irkçılık, her türlü ayrımcılık ve yabancı düşmanlığı dâhil insan haklarına ilişkin uluslararası konularda Bakana ve Üst Kurula görüş bildirmek,
3 – Danışma Kurulunun İşleyişi
Başbakanlık bünyesinde kurulan İnsan Hakları Danışma Kurulu 1. Toplantısını 26 Şubat 2003 günü Ankara’da gerçekleştirmiştir. 2. toplantısını ise olağanüstü olmak üzere 09.05.2003 tarihinde 62 üyenin katılımı ile yapmıştır.
Danışma Kurulu; Şubat, Haziran, Ekim aylarının ilk haftasında olmak üzere yılda üç sefer düzenli olarak toplanması öngörülmüş ise de bu toplantılarını gerçekleştirememiştir. Gerekli görüldüğü hallerde Bakana veya Kurul Başkanının çağrısı ile olağanüstü toplanabilme imkânı vardır. Kurul üyelerinin görev süresi üç yıldır. Bu süre sonunda yeniden görevlendirilebilir.
Kurul, ilk toplantısında kendi üyeleri arasında bir Başkan, iki Başkan yardımcısı ve bir raportör seçer. Bunların görev süresi üç yıldır. Görevi sona erenler yeniden seçilebilirler. Kurula, Başkanın yokluğunda yapılan seçimlerde daha çok alan Başkan Yardımcısı Başkanlık eder. Toplantı üye tamsayısının yarıdan bir fazlası ile yapılır. Kararlar toplantıya katılanların yarısının bir fazlası ile alınır. Eşitlik halinde Kurul Başkanının oyu iki oy sayılır. Toplantı sonuçları Kurul Başkanı tarafından bir rapor halinde Bakana ve Üst Kurula iletilir.
Kurul üyeleri mazeretsiz olarak arka arkaya üç toplantıya katılmadıkları takdirde Kuruldan çekilmiş sayılır. Çekilen ve çekilmiş sayılan üyelerin yerine aynı usulle yeniden görevlendirme yapılır.
Kurulun Sekretarya hizmetleri Başkanlık İnsan Hakları Başkanlığı tarafından yerine getirilir. Aynı şekilde giderleri Başbakanlıkça karşılanır.
Kurul çalışmalarının gerektirdiği hallerde komisyonlar ve alt komiteler kurulması benimsenmiş olup 2003 yılında ilk toplantısından sonra kendi alt çalışma grupları kurulmuştur.
D – İNSAN HAKLARI ÜST KURULU
10.10.1984 tarihli ve 3056 sayılı Başbakanlık Teşkilatı Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanunda değişiklik yapan 12.04.2001 tarihli ve 4643 sayılı kanunun Geçici 2 nci maddesine göre kurulmuştur.
Başbakanlık bünyesinde kurulan İnsan Hakları Üst Kurulunun kuruluş, görev ve işleyişi ile ilgili usul ve esasları bir yönetmelik ile düzenlemiştir.
Üst Kurul; Başbakanın görevlendireceği bir Devlet Bakanının Başkanlığında; Başbakanlık, adalet Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı, Milli eğitim Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı müsteşarlarından teşekkül eder.
Üst kurul gerekli gördüğü takdirde ilgili kamu kuruluşları ile özel kuruluşların temsilcilerini toplantılarına katılmaya davet eder.
1 – İnsan Hakları Üst Kurulunun Görevleri
Üst Kurulun görevleri şunlardır;
- İnsan haklarının korunması ve geliştirilmesine ilişkin konularda idari ve kanuni düzenlemelere ilişkin çalışmaları yapmak ve gerekli önerilerde bulunmak,
- Yürürlükteki mevzuatın ve kanun tasarılarının insan hakları temel ilkeleri, uluslararası belgeler ve mekanizmalarla uyumlu hale getirmeleri için uygun gördüğü tavsiyeleri yapmak,
- Başbakanlık ve Bakanlıklar ile diğer kamu kurum ve kuruluşları için insan hakları konusunda tavsiye kararları vermek,
- İnsan haklarının korunması ve geliştirilmesini, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinde ve Türkiye’nin taraf olduğu insan hakları ile ilgili uluslararası sözleşmelerde öngörüldüğü şekilde, çağdaş ve evrensel ölçülere uygun olarak gerçekleştirmek amacıyla yapılacak çalışmaları koordine etmek,
- İnsan hakları alanında kaydedilen gelişmeler hakkında kamuoyunun aydınlatılması amacıyla yapılacak çalışmaları koordine etmek,
- Kamu Kurum ve Kuruluşlarınca gerçekleştirilen insan haklarıyla ilgili hizmet içi eğitim programlarının uygulanmasını izlemek, kitle iletişim araçlarına ve sivil toplum kuruluşlarına yönelik insan hakları eğitimi çalışmalarına katkıda bulunmak,
- İnsan Hakları Eğitimi On Yılı Ulusal Komitesinde görev alacak öğretim üyesi ve temsilci gönderecek gönüllü kuruluşları seçmek, Komite çalışmalarını izlemek, değerlendirmek ve yönlendirmek,
- İnsan Hakları Danışma Kurulunda görev alacak kurum ve kuruluş temsilcileri dışındaki üyeleri seçmek, çalışmalarını izlemek ve değerlendirmek,
- İnsan hakları ihlali iddiaları ile ilgili olarak Başkanlık ve inceleme Heyetleri tarafından yapılan incelemeleri değerlendirmek ve alınabilecek önlemlere ilişkin tavsiyelerde bulunmak ve Belirleyeceği konularda komisyonlar ve çalışma grupları oluşturmak.
2 – İnsan Hakları Üst Kurulunun İşleyişi
Üst Kurul Devlet Bakanının çağrısı ile her ay düzenli olarak ve gerektiğinde daha kısa aralıklarla toplanır.
Üst Kurula Devlet Bakanı Başkanlık eder. Üst Kurula Devlet Bakanının bulunmadığı hal ve zamanlarda Başbakanlık Müsteşarı Başkanlık eder.
Üst Kurulun sekretarya hizmetleri Başkanlık tarafından yerine getirilir.
E - İNSAN HAKLARI İNCELEME HEYETİ
10.10.1984 tarihli ve 3056 sayılı Başbakanlık Teşkilatı Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanunda değişiklik yapan 12.04.2001 tarihli ve 4343 sayılı Kanunun geçici 2 nci maddesine dayanılarak kurulmuştur.
Başbakanlık bünyesinde kurulan İnsan Hakları İhlali iddialarını İnceleme Heyetlerinin kuruluş, görev ve işleyişi ile ilgili usul ve esasları bir yönetmelikle düzenlenmiştir.
Heyet; Başbakanlık, Adalet Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı temsilcileri ile insan hakları alanında çalışmalar yapan kişiler ve meslek kuruluşları temsilcileri arasından inceleme ve araştırma yeri ve konusuna göre Devlet Bakanınca oluşturulur. Heyetin inceleme ve araştırma konusuna göre, İçişleri Bakanlığı Temsilcisi; Bakanlık Merkez teşkilatı, Jandarma genel Komutanlığı veya Emniyet Genel Müdürlüğünden belirlenir.
İnsan Hakları Başkanlığının kuruluşuna ilişkin Kanun, söz konusu ihlallerin incelenmesi hususunda ilgili Bakanlıkların temsilcileriyle sivil kesimden bir üyenin bulunduğu inceleme Heyetleri oluşturulması hükmünü getirmiştir. Böyle bir Heyetin üyeleri belirlenmiş olmakla birlikte Heyet için bir görevlendirme yapılmamıştır.
Heyette görev alacak Bakanlık Temsilcileri kurumlarınca belirlenir.
1 – İnsan Hakları İnceleme Heyetinin Görevleri
Heyet insan hakları ihlali iddialarını yerinde incelemek ve araştırmakla görevlidir. İhlal iddiaları ile ilgili başvuru, kanıtlarıyla birlikte Başkanlığa yapılır.
Başvuruya bağlı olmaksızın, Başbakan tarafından resen inceleme heyeti oluşturulması istenebilir.
Başkanlığın ön incelemeyi yapıp, ilgili kurumdan iddia hakkında bilgi aldıktan sonra iddiayı kabul edilebilir nitelikte bulması halinde, söz konusu iddia İnsan Hakları Üst Kurulunun gündemine alınarak görüşülür.
Devlet Bakanının onayı ile Heyet çalışmalarına başlar.
2 – İnsan Hakları İnceleme Heyetinin İşleyişi
Heyet, Devlet Bakanı tarafından beş kişiden az olmamak üzere oluşturulur. Heyete Başbakanlık temsilcisi Başkanlık eder. Heyetin sekretarya hizmetleri Başkanlık tarafından yerine getirilir. İnceleme ve araştırma sonuçları, rapor halinde Devlet Bakanlığına sunulur.
Heyetin giderleri Başbakanlık bütçesinden karşılanır. İhtiyaç duyulduğunda Devlet Bakanı birden fazla heyet oluşturabilir.

IV – DİĞER ULUSAL İNSAN HAKLARI KURUMLARI
A – TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu
05.12.1990 tarihinde kabul edilerek yürürlüğe giren 3686 sayılı yasa ile TBMM bünyesinde kurulmuştur. Mecliste grubu bulunan siyasi parti gruplar üye sayısı ve bağımsız milletvekilleri sayısının üye tam sayısının nispeten hesaplanması ile temsil edilirler.
Komisyonun amacı dünyada ve ülkemizde insan haklarına saygı ve bu gelişmeleri izlemek sureti ile uygulamaların bu gelişmelere uyumunun sağlamak ve başvuruları incelemektir. Görevleri arasında Türkiye’nin taraf olduğu anlaşmalar, anayasa ve diğer mevzuatla uygulamalar arasında uyum sağlamak amacı ile yapılması gereken değişiklikleri tespit etmek ve bu amaçla yasal düzenlemeler yapmak, insan haklarının ihlale uğradığına dair iddialar ile ilgili başvuruları incelemek ve gerekli gördüğü hallerde ilgili mercilere iletmek konuları vardır.
Komisyon hazırladığı raporları TBMM Başkanlığına sunar.
B – İnsan Hakları Eğitimi On Yılı ulusal Komitesi
İnsan Hakları eğitimi On Yılı Ulusal Komitesi, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Eğitimi on Yılı Eylem Planı uyarınca İnsan Hakları Koordinatör Üst Kurulu tarafından oluşturulmuştur.
Komitenin oluşturulmasına ilişkin Yönetmelik 04 Haziran 1998 tarih ve 23362 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
Ulusal Komite; Başbakanlıktan bir, Kadının Statüsü ve Sorunları genel Müdürlüğü ile Sosyal Hizmetler ve çocuk esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğünün bağlı olduğu bakanlıklardan birer, Adalet, İçişleri, Dışişleri, Milli Eğitim, Sağlık ve Kültür Bakanlıklarından birer temsilci ve insan hakları alanında faaliyet gösteren gönüllü kuruluşlardan altı temsilci ile bu alanda çalışmalarıyla tanınmış beş öğretim üyesi olmak üzere yirmi üyeden oluşur.
Bakanlık temsilcileri kurumlarınca, öğretim üyeleri ve temsilci göndererek gönüllü kuruluşlar İnsan Hakları Üst Kurulunca belirlenir.
İlk toplantısını 03 Eylül 1998 tarihinde yapan Ulusal Komite, Türkiye’de yapılmış ve yapılmakta olan insan hakları eğitiminin ve bu eğitimle ilgili çalışmaların bir envanterini çıkartmaya; Türkiye’deki insan hakları sorunlarını göz önüne alarak ihtiyaçları saptamaya, bu ihtiyaçlarla ilgili olarak Türkiye’de insan hakları eğitiminin öncelikli hedeflerini ve belli başlı hedef gruplarını belirlemeye ve bunlara görev uzun, orta ve kısa vadeli çalışmalarını ve stratejilerini saptamaya karar vermiştir.
Ulusal Komite “İnsan Hakları eğitimi Türkiye Programı 1998–2007” başlıklı raporunu Temmuz 1999’da yayımlamıştır. Komitenin yaptığı çalışmalar 2000 ve 2001 yılı yıllık raporlarında ayrıntılı olarak yer almaktadır.
C – İç İşleri Bakanlığı
1 – İnsan Hakları ve Uluslararası Kuruluşları Dairesi
24.06.1988 tarihinde Araştırma Planlama ve Koordinasyon Kurulu Başkanlığı bünyesinde insan hakları konularında görev yapmak üzere bir daire kurulmuştur. “Çok uluslu Kuruluşlar Dairesi Başkanlığı” adını taşıyan bu dairenin ismi ve görev kapsamı 1992 yılında yapılan bir yönetmelik değişikliği ile “ İnsan Hakları ve Uluslararası Kuruluşlar Dairesi Başkanlığı” olarak yeniden düzenlenmiştir. İçişleri Bakanlığının görev alanına giren insan hakları konusu ile ilgili iş ve işlemlerin koordinasyonu söz konusu daire tarafından yürütülmektedir.
2 – Jandarma Genel Komutanlığı İnsan Hakları Şube Müdürlüğü
Jandarma sorumluluk bölgesinde veya Jandarmayla ilişkili olarak, görevlerin icrası esnasında meydana gelebilecek insan hakları ihlalleri iddialarıyla ilgili şikâyet ve müracaatları kabul etmek ve bu iddiaları araştırmak amacıyla 26 Nisan 2003 tarihinde Jandarma Genel Komutanlığı bünyesinde, Jandarma İnsan Hakları İhlallerini inceleme ve Değerlendirme Merkezi (JİHİDEM) kurulmuştur.
3 – Emniyet Genel Müdürlüğü İnsan Hakları Şube Müdürlüğü
Emniyet Genel Müdürlüğü Terörle Mücadele ve Harekât Dairesi Başkanlığı bünyesinde 31.01.1996 tarihinde İnsan Hakları ve Yurtdışı ilişkiler Şube Müdürlüğü kurulmuş, daha sonra Yurtdışı ilişkiler Bölümü ayrılarak 26.02.1999 tarihinden itibaren “İnsan hakları Şube Müdürlüğü” olarak faaliyetlerine devam etmektedir.
4 – Mülkiye Teftiş Kurulu Başkanlığı İnsan Hakları İhlallerini inceleme Bürosu
Bakanlık Makamının 27 Şubat 2004 tarih ve 1026 sayılı Olur’u ile Teftiş Kurulu Başkanlığı bünyesinde “İnsan Hakları İhlal İddialarını inceleme Bürosu” kurulmuştur. Söz konusu büro İnsan Hakları ihlal iddialarını araştırmak ve insan hakları alanında rapor hazırlamakla görevlendirilmiştir.
D – Diğer Kurumlar
Dışişleri Bakanlığı bünyesinde Çok Taraflı Siyasi İşler Genel Müdürlüğü Avrupa Konseyi Nezdindeki Türk Delegasyonu-Strazburg , insan hakları mevzuatı ve uyumu sağlamak üzere kurulmuştur.
Adalet Bakanlığı bünyesinde ise Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler genel Müdürlüğü Sağlık Bakanlığında ise İnsan Hakları Şube Müdürlüğü bu amaçlarla kurulmuştur.
V – KURUMLARA GETİRİLEN ELEŞTİRİLER

İnsan Hakları alanında çalışmaları yönlendirmek ve koordine etmek üzere kurulan BİHB yaklaşık 4 yıl geçmesine rağmen kurumsal niteliği ve amaca dönük çalışmaları ile birçok tartışmanın kaynağını teşkil etmektedir. Kurum sivil bir inisiyatif olmayıp tamamen kamunun gücüne dayanmaktadır. Tartışmalarda en dikkate değer yön kurumun bağımsız olmadığı yönünde olmuştur. Kurumun bir yaptırım gücünün olmayışı, il ve ilçe kurlarının çalışmaları mülki idare amirlerinin insan hakları konusuna yaşlaşma şekline göre şekillenmesi diğer eleştirilen hususlardan bazılarıdır. Ayrıca burada görev yapanların insan hakları alanında yeterli düzeyde bir eğitime sahip olmamaları da bir eksiklik olarak göze çarpmaktadır.
Avrupa Komisyonu İnsan Hakları İzleme Komitesi (HRW) 2004 yılında yayınladığı raporunda BİHB ve onun alt yapılanmasını çok önemli bir girişim olarak nitelendirmiştir. Gelecekte yararlı bir kamu denetçiliği (Ombudsman, M.K) rolü üstlenebileceği ve nezarethanelerinin denetiminde geçici ama elverişli bir işlev görebileceği ancak insan hakları ihlallerine karşı henüz etkili bir yanıt verilemediği belirtilmiştir. Aynı şekilde 2005 tarihinde Avrupa Birliği ilerleme raporunda, bu hususa işaret edilerek, insan hakları alanında İl İnsan Hakları Kurallarının 2005 yılında gözaltı merkezlerinde incelemeler yapmaya başlaması olumlu unsurlardan bir tanesi olarak belirtilerek kontrollerin arttırılarak ve kapsamı genişletilerek sürdürülmesi tavsiye edilmiştir. İnsan Hakları İzleme Komitesi (HRW), aynı hususları, Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığı, İl ve İlçe İnsan Hakları Kurulları, Temmuz-Aralık 2004 Faaliyet Raporu'nda yer aldığı üzere, bazı polis karakolları ile jandarma üzerinde il ve ilçe insan hakları kurullarının denetlemelerde bulunmalarını değerlendirerek takdir etmiş, sorgu mekânlarının denetlenmesi, muhtemelen kötü muamele ve işkence iddialarının azalmaya devam etmesini sağlamanın en etkili yolu olduğunu belirtilmiştir.
İl ve ilçe insan hakları kurulları, şikâyetleri dinlemek ve takip etmekle birlikte baro temsilcisinin ve Tabip odaları temsilcilerinin katılımı ile gözaltı mekânlarını denetlemesi insan hakları ihlallerinin önlenmesi amacına daha çok hizmet edecektir. İnsan Hakları Kurulları ciddi ihlallerin soruşturulmasında gereken uzmanlık, soruşturma yetkisi ya da ceza/yaptırım uygulama olanağına sahip değildir. Ancak yapılacak denetimlerin yetkili mercilerin hukuka uygun davranmalarını sağlamak yönünde baskı oluşturacaktır. Hatta denetimlerin habersiz olarak yapılması daha etkili olacaktır.
Ancak eleştiriler arasında İnsan Hakları alanında çalışan kurumların etkinliğinin yeterli düzeyde olmadığı, bu kapsamda BİHB’ sin kısıtlı bütçesi sebebiyle yeterli etkiye sahip olmadığı, Başkanlığın görevlerinin etkin olarak tanımlanmadığı, örnek olarak kanun tasarıları ve tekliflerinde Başkanlığın görüşü alınmadığı belirtilmiştir. İl İnsan Hakları kurullarına yapılan başvuruların azlığı insan hakların olan vatandaş duyarlılığının ve bu kurullara olan güvenin bir göstergesi olduğu, bu kurulların etkisi bu kurula Başkanlık eden Vali yardımcısının konuya olan yaklaşımına göre ilden ile değişiklik gösterdiği belirtilmiştir. Dahası, kurullar ile valiler ve kaymakamlar arasında mevcut bulunan yakın ilişkiler, soruşturmacı rolü için gereken bağımsızlığa sahip olmadıkları anlamına gelmektedir.
Burada belirtilmesi gereken bir husus ise her ne kadar kurullara başvuruların azlığı şikâyet konusu olsa da bu kurulların varlığı ve işlevi hakkında kamuoyunun bilinçli olmaması dahası varlığından bile haberdar olmaması yatmaktadır. Yapılan bir araştırmada bu teşkilatın duyulma oranı % 23, il ve ilçe kurullarının duyulma oranı ise olarak tespit edilmiştir. Bununla birlikte BİHB’nin açıkladığı rakamlara bakıldığında gittikçe kurullara yalpan başvuruların arttığı gözlemlenmektedir. Tabii ki bu, insan hakları ihlallerini arttığı anlamına gelmeyip halkın bu kurulların farkına varmasıdır. İnsan hakları kurullarının kendilerini daha fazla tanıtarak vatandaşlar arasında hak arama bilincinin gelişmesine katkıda bulunması gerekmektedir.
Tartışma konusu olan diğer kurum ise İnsan Hakları Danışma Kuruludur. Kurul birçok, sivil toplum örgütünün ( STÖ ) katılmasına rağmen toplumun tüm kesimlerini kucaklayan tam bir bütünlük gösterememiştir. Kurulun oluşumu ve seçilenlere yönelik objektif kıstasların konulmayışı basına yansıdığı şekliyle kurumu işlevsiz hale getirmiştir. Kurulun sekretaryasını BİHB yapıyor olması da bu kurulun çalışmalarını güdümlü hale getirecek olması da birçok tartışmaya konu olmuştur.
Tartışmaların bir boyutunu ise katılımcıların seçimi oluşturuyordu: “Bu danışma kurulunun yapısı insan hakları sorunlarının keyfi bir hiyerarşisi üzerine kuruluydu. Örneğin bu kurulda yer alan beş baro, devlet merkezli faaliyeti hukuk faaliyetinin önüne alan Türkiye Barolar Birliği tarafından seçiliyor, bu da yetmiyor, birlik bu barolardan kimlerin temsilci olacağına da kendisi karar veriyor, doğal olarak bu beş baronun tümü Ankara'nın batısından seçiliyor, barolar içinde en devletçi zihniyetler bulup çıkarılmaktaydı”.
Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İnsan Hakları Merkezi yönetim kurulu üyeleri tarafından 16.12.2004 tarihinde danışma kurulu üyeliklerine seçimlerin ne şekilde yapıldığının açıklanması talebiyle 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu gereğince başvuru yapmış, B.İ.H.B, verdiği cevapta buna ilişkin somut gerekçe ve kriterler vermemiş ancak genel ilkeler uyarınca toplumun tüm kesiminin katılımının sağlanmasının öngörüldüğü belirtilmiş ise de kurumun şeffaflığı tartışma konusu olmaya devam etmiştir.
Danışma Kurulunun çeşitli alanlarda çalışma komisyonu kurmuş olup 2004 yılında hazırlamış olduğu “Azınlıklar Raporu” birçok tartışmaları beraberinde getirmiştir. Kurul bu raporun tartışmalı bir şekilde basına yansıması üzerine bir daha toplanamamıştır. Danışma Kurulun işlevsizleştiği gerekçesiyle başını insan hakları kuruluşlarının çektiği çeşitli kuruluşların temsilcileri de kurul üyeliğinden istifa etmiştir. Görünür hali ile sivil toplum ile kamu kesiminin bir araya geldiği tek yapılanma olan bu kurul çalışmalar yapamayacak hale gelmiştir.
VI – SONUÇ
Günümüzde kamu alanında çağdaş ülkelerde uygulanmakta bulunan “ombudsman” ülkemizde henüz faaliyete geçmemiştir. Ancak yukarıda incelediğimiz kadarı ile B.İ.H.B ve onun alt teşkilatı olan il ve ilçe kurulları bir nevi ombudsmanlık ( Kamu Denetçisi ) görevi ifa etmektedir. Ombudsman; "Parlamento veya yasa koruyucu tarafından atanan, atandığı kuruma karşı sorumlu olan, ancak bağımsız olarak hareket eden; kamu kurumları, çalışanları ve sorumlularının çeşitli eylem ve işlemlerinden şikâyetçi kişilerin başvurularım kabul ederek, kendi başına soruşturma yapma, şikâyetin gerekçesini düzeltici işlem önerme ve rapor hazırlama yetkisine sahip özel bir büro veya görevlidir” şeklinde tanımlanmıştır. Bu tanımdan yola çıkıldığında teşkilatlanma ve çalışma şekli itibari ile insan hakları il ve ilçe kurulları ile tam olarak örtüşmese de ifa ettikleri görevin içeriği itibari ile aynı işin yapıldığı anlaşılmaktadır.
İnsan hakları alanında çok sayıda kurumsal yapı hâlihazırda oluşturulmuş bulunmasına rağmen bu alandaki kurumsal yapılaşmanın tüm iyi niyetli çabalara rağmen ihtiyacı karşılayan bir noktaya vardığı ve doyurucu bir sonucun elde edildiği söylenemez. İnsan Hakları Ulusal Kurumları Birliği dünya genelinde BM üyesi 65 ülkenin dâhil olduğu bir örgüt olup, bu örgüte üye olmak için Paris Şartlarına uyum gerekli olup, BİHB teşkilatı, idari mali yönden bu şartların taşımadığı için bu örgütçe akredite verilmemiştir. Bu husus bizzat BİHB yetkilileri tarafından da dile getirilmektedir. Birleşmiş Milletler tarafından 1992 yılında kabul edilen Paris Prensiplerinin öngördüğü şekilde idari ve mali bağımsızlığa sahip, yetkileri ve çoğulculuğu güvence altına alınmış bir İnsan Hakları ulusal Kurumu oluşturulması çabaları sürdürülmekte hatta bu kurumun yasa tasarsı hazırlanmakla birlikte henüz buna siyasi ortamın hazır olmaması nedeni ile bekletilmektedir.
HRW, yukarıda anılan raporlarında bizce de yerinde bir öneride bulunarak il ve ilçe kurullarına nezarethanelere istedikleri zaman girme hakkı tanınmasını, yeterli düzeyde eğitim verilmesi halinde, yapısı güçlendirilmiş gezici kurul sistemi kuruluncaya kadar geçici bağımsız denetleme mekanizmasına işlerlik kazandıracağını belirtmiş bu öneri nezarethanelerde kötü muamele iddialarının en aza indireceği açıktır.
Ülkemizde İnsan Haklarıyla ilgili kurulan kurumlar ve yapıları son derece karmaşık bir görünüm arz etmektedir. Kurullarda yer alan kişilerin insan hakları konularında uzman ve bu alanda çalışmaları ile temayüz etmiş profesyonel kişilerden oluşması, çalışmaların göstermelik değil de problemlerin özüne yönelmesi açısından çok yerinde olacaktır. Hali hazırdaki yapı, kafa karışıklığına yol açmayacak derecede basite indirgenmiş, oluşum ve idaresi açısından daha bağımsız, bütçe ve sekretarya olarak daha özerk ve dinamik bir yapıya kavuşturulursa daha etkin bir kimliğe kavuşacağı yaygın bir kanaattir. Ayrıca unutulmamalıdır ki Kamu görevlilerinin de insan hakları ihlali problemlerine duyarlı olması ve yapılacak çalışmalarda STÖ’ler ile uyumlu çalışılarak onların deneyimlerinden yararlanılması halinde çok daha verimli olunacaktır. Adaptasyon süreci ne kadar hızlandırılırsa ve bu süreç ne kadar çabuk atlatılırsa ülkemizin de hak ettiği medeni uygarlık seviyesini o kadar çabuk yakalamış olacağız.
İnsan Hakları alanında yapılan çalışmalardan verim alınmak ve Avrupa Birliğine dâhil olma serüvenimizin başarılı olması isteniyorsa yukarıda sayılan ancak dağınık bir görünüm gösteren idari yapılanmalar arasında tam bir eşgüdüm, yetki paylaşımı ve eylem birliği ortak çalışabilmesi yetenekleri arttırılması gerekmektedir. Ayrıca bu kurulların çalışmalarına süreklilik kazandırılarak insanlığın günümüze kadar taşıdığı insan olmaktan kaynaklanan değerlerinin, vazgeçilmez ve geri dönülemez olduğu bilinci kamuoyunda yerleştirilmelidir. Bu çalışmaların kapsamı genişletilerek tüm kesimlerin bu yelpazede yer alması sağlanmalı ayrıca katılımcıların sadece “konu mankeni” görevi yapmadığı açıklık kazanmalı, bu konuda içte ve dışta oluşmuş bulunan olumsuzluklar giderilmelidir.
Ayrıca halen uygulamaya konulmamış ise de bu teşkilatlanmaların eksikliğini gidermek ve bunların yerine geçmek üzere kurulması öngörülen İnsan Hakları Ulusal Kurumunun çalışmalarının bir an önce yukarıdaki eleştiriler kısmındaki tepkiler de dikkate alınarak yeni yapılanma ile faaliyete geçirilmesi ve Ombudsmanlığın Anayasal bir kurum olarak mevzuata girmesi ve faaliyette bulunması çok yerinde bir çalışma olacaktır.

EK 1: İSTATİSTİKLER

İnsan hakları ihlallerini takip eden BİHB, başvuruları 2004 yılından itibaren düzenli olarak yayınlıyor. Aşağıda yer alan istatistikî bilgiler Başbakanlık tarafından yayınlanan yayınlanmış olup web sitesinden alınmıştır.
Başvuruların alınmaya başlandığı 2004’te toplam 847 kişi kurullara şikâyet göndermiş. Bu başvurulardan 354 tanesi BİHB’na, 466 tanesi İl İnsan Hakları Kurullarına, 27 tanesi ise İlçe Kurullarına yapılmıştır. Bir kişi birden fazla hak ihlali iddiasıyla müracaat edebildiğinden toplam hak konusu 1639 olarak gerçekleşmiştir. (Bkz. Tablo 1, 2, 3) 2005 yılının ilk altı ayındaki başvuru sayısı ise 700’ü aştığı gözlemlenmiştir. (Bkz. Tablo 4)
Tablo 1: Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığı İnsan Hakları İddiası Başvuruları (Ocak – Aralık 2004 Toplam Rakamları)

İHLAL EDİLDİĞİ İDDİA EDİLEN HAK KONULARI Ocak Şubat Mart Nisan Mayıs Haziran Temmuz Ağustos Eylül Ekim Kasım Aralık TOPLAM ORAN
KİŞİ SAYISI 76 65 74 67 48 63 71 86 73 65 66 93 847 %
TOPLAM HAK KONUSU 135 117 176 134 137 111 148 152 103 129 106 191 1639 100,00%
İşkence ve kötü muamele yasağı 23 7 12 13 7 13 13 12 13 12 12 21 158 9,64%
Adil yargılanma hakkı 7 9 10 16 17 11 9 8 9 9 12 14 131 7,99%
Kişi hürriyeti ve güvenliği 19 7 13 12 8 9 12 11 6 6 9 9 121 7,38%
Yaşam hakkı 10 9 10 8 5 11 14 13 7 12 6 14 119 7,26%
Sağlık ve hasta hakkı 6 9 10 12 12 4 16 10 12 9 7 10 117 7,14%
Ayrımcılık yasağı 8 6 10 8 11 9 7 11 6 11 9 14 110 6,71%
Mülkiyet hakkı 10 6 16 6 2 4 9 8 10 7 13 19 110 6,71%
Vatandaşlık hakkı 3 11 8 7 12 2 6 5 5 6 4 9 78 4,76%
Çalışma ve sözleşme hürriyeti 9 6 6 8 3 2 5 10 4 7 1 10 71 4,33%
Sosyal güvenlik hakkı 0 3 7 10 8 9 6 7 2 7 4 8 71 4,33%
Ailenin korunması 11 4 5 3 4 3 7 4 2 6 2 5 56 3,42%
Eğitim ve öğrenim hakkı 5 3 2 6 7 2 4 7 3 6 3 4 52 3,17%
Konut dokunulmazlığı 3 2 4 2 5 1 4 4 1 2 4 6 38 2,32%
İfade hürriyeti 0 1 6 3 6 3 2 8 2 4 2 4 41 2,50%
Çevre hakkı 0 4 8 4 1 2 3 6 4 2 5 2 41 2,50%
Dilekçe hakkı 6 3 6 2 4 0 2 2 1 5 2 7 40 2,44%
Yerleşme ve seyahat hürriyeti 4 3 3 2 3 2 3 3 3 0 1 1 28 1,71%
Özel hayatın gizliliği 2 1 7 2 2 2 2 2 0 5 2 3 30 1,83%
Din ve vicdan hürriyeti 2 4 3 1 8 0 1 1 0 2 1 4 27 1,65%
Haberleşme hürriyeti 1 4 3 2 2 1 2 0 2 0 0 2 19 1,16%
Engelli hakları 0 3 2 1 2 3 1 2 2 2 1 2 21 1,28%
Zorla çalıştırma yasağı 1 1 2 1 1 1 1 0 0 1 1 2 12 0,73%
Toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı 1 0 2 0 0 1 2 1 0 0 0 1 8 0,49%
Bilim ve sanat hürriyeti 0 1 2 0 0 2 0 0 0 1 0 0 6 0,37%
Örgütlenme hürriyeti 0 1 3 0 0 0 0 0 1 1 0 1 7 0,43%
Seçme, seçilme ve siyasi faaliyet hakkı 0 0 2 0 0 1 0 1 0 1 0 1 6 0,37%
Diğer 4 9 14 5 7 13 17 16 8 5 5 18 121 7,38%


Tablo 2: İhlalin olduğu ile göre başvuranların dağılımı


Sayı Oran (%) Sayı Oran (%)
Toplam 847 100
Adana 26 3,1 Kocaeli 7 0,8
Adıyaman 1 0,1 Konya 10 1,2
Afyon 2 0,2 Kütahya 16 1,9
Ağrı 1 0,1 Malatya 22 2,6
Amasya 3 0,4 Manisa 10 1,2
Ankara 152 17,9 K.Maraş 1 0,1
Antalya 24 2,8 Mardin 12 1,4
Artvin 10 1,2 Muğla 7 0,8
Aydın 8 0,9 Muş 5 0,6
Balıkesir 7 0,8 Nevşehir 1 0,1
Bingöl 6 0,7 Niğde 2 0,2
Bitlis 4 0,5 Ordu 1 0,1
Bolu 13 1,5 Rize 2 0,2
Burdur 1 0,1 Sakarya 7 0,8
Bursa 6 0,7 Samsun 13 1,5
Çanakkale 13 1,5 Siirt 10 1,2
Çankırı 2 0,2 Sivas 7 0,8
Çorum 3 0,4 Tekirdağ 3 0,4
Denizli 10 1,2 Tokat 4 0,5
Diyarbakır 8 0,9 Trabzon 14 1,7
Edirne 9 1,1 Tunceli 1 0,1
Elazığ 1 0,1 Şanlıurfa 4 0,5
Erzincan 1 0,1 Uşak 3 0,4
Erzurum 13 1,5 Van 2 0,2
Eskişehir 6 0,7 Zonguldak 3 0,4
Gaziantep 3 0,4 Aksaray 3 0,4
Giresun 12 1,4 Bayburt 5 0,6
Gümüşhane 3 0,4 Kırıkkale 14 1,7
Hakkari 2 0,2 Batman 1 0,1
Hatay 9 1,1 Şırnak 1 0,1
Isparta 3 0,4 Bartın 26 3,1
Mersin 13 1,5 Ardahan 3 0,4
İstanbul 138 16,3 Yalova 2 0,2
İzmir 51 6,0 Karabük 5 0,6
Kastamonu 4 0,5 Kilis 3 0,4
Kayseri 15 1,8 Osmaniye 3 0,4
Kırklareli 9 1,1 Yurtdışı 22 2,6


Tablo 3: İnsan Hakları Şikâyetlerine Konu olan Kurumlar
Sayı Oran (%)
Toplam 847 100
Bakanlık 77 9,1
Valilik 37 4,4
Kaymakamlık 22 2,6
Adliye 85 10,0
Özel idare 1 0,1
Belediye 68 8,0
Eğitim ve öğrenim kurumu 63 7,4
Sağlık kurumu 66 7,8
Sosyal hizmet kurumu 25 3,0
Emniyet 132 15,6
Jandarma 41 4,8
Ceza ve tutukevi 47 5,5
Diğer 183 21,6


Tablo 4: Şikâyete Edilen Kamu Kurumlarının dağılımı
Sayı Oran (%)
Toplam 847 100
Bakanlık 77 9,1
Valilik 37 4,4
Kaymakamlık 22 2,6
Adliye 85 10,0
Özel idare 1 0,1
Belediye 68 8,0
Eğitim ve öğrenim kurumu 63 7,4
Sağlık kurumu 66 7,8
Sosyal hizmet kurumu 25 3,0
Emniyet 132 15,6
Jandarma 41 4,8
Ceza ve tutukevi 47 5,5
Diğer 183 21,6

Tablo 5: 2005 yılı ilk ayda şikâyetlerin kurumlara göre dağılımı (bu tablodaki veriler resmi rakamlar değildir. http://www.aksiyon.com.tr/detay.php?id=22388)
ŞİKÂYET EDİLEN KURUMA GÖRE DAĞILIM HAZİRAN 2005

Kurum Adı Kişi Oran
Belediye 22 21,15%
Emniyet 13 12,50%
Valilik 12 11,54%
Sağlık kurumu 10 9,62%
Eğitim ve Öğretim Kurumu 10 9,62%
Bakanlık 7 6,73%
Kaymakamlık 5 4,81%
Özel İdare 4 3,85%
Adliye 3 2,88%
Sosyal hizmet kurumu 2 1,92%
Ceza ve tutukevi 2 1,92%
Jandarma 1 0,96%
Diğer kurumlar 13 12,50%
TOPLAM 104 100,00%
















KAYNAKLAR
1 – Prof. Dr. SAYLAN, Türkan; “Avrupa Birliği 2003 Türkiye İlerleme Raporu Hakkında Görüş Ve Öneriler”;
2 – ÇELİKHAN, Murat; “Hak Örgütlerine Çağrı” ; Radikal Gazetesi ; “İnsan Hakları Başkanlığı”; http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=90607&tarih=02/10/2003.
3 – www.basbakanlık.gov.tr ; “Dünden Bugüne Başbakanlık” ; İnsan Hakları Başkanlığı bölüm 12
4 – Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığı İstatistikleri Bilgi Dosyası ( Ocak 2005) http://www.inhak-bb.adalet.gov.tr/diger.htm
5 – www.icisleri.gov.tr ; APK Daire Başkanlığı, İnsan Hakları Çalışmalarımız
6 – BIÇAK, Vahit; “İnsan Hakları Bilgi Dosyası”; s: 1; http://www.basbakanlik.gov.tr/ docs/hb/%C4%B0NSAN%20HAKLARI%20B%C4%B0LG%C4%B0%20DOSYASI.p df
7 – DOĞRU, Necati; “Alo insan hakları!” http://arsiv.sabah.com.tr/2003/10/01/y03.html
8 – BAYRAMOĞLU, Ali; “Dev Bir Adım”;http://www.yenisafak.com.tr/arsiv/2003/ kasim/ 15/abayramoglu.html
9 – http://ihm.politics.ankara.edu.tr/Anasayfa.htm
10 – http://www.tesev.org.tr/etkinlik/ek7.php
11 – http://hrw.org/turkish/docs/2005/04/22/turkey10544.htm
12 – http://www.abofisi.metu.edu.tr/ilerleme_raporu.htm
13 – “Türkiye’de İnsan Hakları ve İfade Özgürlüğü Kamuoyu Araştırması” http://www. liberal-dt.org.tr ve http://www.ihd.org.tr/ihd/kanaat.html
14 – http://www.antalya.gov.tr/docs/valilik_karari_09.doc
15 – http://www.aksiyon.com.tr/detay.php?id=22388
16 – TAŞKESEN, Mustafa; http://www.milligazete.com.tr/index.php?action=show&type= news&id=16447
17 – http://www.tbmm.gov.tr/komisyon/insanhak/insanhaklari.htm
18 – “Türkiye’de İşkenceye son verilmesi Çözümleme ve Öneriler”; Human Rigt Watch ( İnsan Hakları İzleme Komitesi ) Bilgilendirme Çalışması; Eylül 2004



KISALTMALAR:
AB : Avrupa Birliği
BİHB : Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığı
Bkz :Bakınız
BM : Birleşmiş Milletler
HRW : Human Right Watch (İnsan Hakları İzleme Örgütü )
KHK : Kanun Hükmünde Kararname
RG : Resmi Gazete
s. : Sayfa
STÖ : Sivil Toplum Örgütleri
Bu makaleden kısa alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir :

"İnsan Hakları Kurumları" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Mehmet Kahraman'e aittir ve makale, yazarı tarafından Türk Hukuk Sitesi (http://www.turkhukuksitesi.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.

Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak yazarının izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.


[Yazıcıya Gönderin] [Bilgisayarınıza İndirin][Arkadaşa Gönderin] [Yazarla İletişim]
Bu makaleye henüz okuyucu yorumu eklenmedi. İlk siz yorumlayın!
» Makale Bilgileri
Tarih
06-04-2006 - 12:51
(6595 gün önce)
Makaleyi Düzeltin
Yeni Makale Gönderin!
Değerlendirme
Şu ana dek 8 okuyucu bu makaleyi değerlendirdi : 7 okuyucu (88%) makaleyi yararlı bulurken, 1 okuyucu (12%) yararlı bulmadı.
Okuyucu
48329
Bu Makaleyi Şu An Okuyanlar (1) :  
* Son okunma 13 saat 8 dakika 37 saniye önce.
* Ortalama Günde 7,33 okuyucu.
* Karakter Sayısı : 69301, Kelime Sayısı : 7971, Boyut : 67,68 Kb.
* 10 kez yazdırıldı.
* 2 kez arkadaşa gönderildi.
* 15 kez indirildi.
* 21 okur yazarla iletişim kurdu.
* Makale No : 261
Yorumlar : 0
Bu makaleye henüz okuyucu yorumu eklenmedi. İlk siz yorumlayın!
Makalelerde Arayın
» Çok Tartışılan Makaleler
» En Beğenilen Makaleler
» Çok Okunan Makaleler
» En Yeni Makaleler
THS Sunucusu bu sayfayı 0,04849911 saniyede 13 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.