Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Aktif Makale Konstantın Markın/rusya Davası (Başvuru No. 30078/06)

Yazan : Mahmut Kaan Aksu [Yazarla İletişim]
Avukat

Makale Özeti
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararının eşitlik hukuku çerçevesinde incelenmesidir.

Mahmut Kaan Aksu


Konstantin Markin/Rusya Davası


1) Olay
Rus iç hukukunda sivil ve çeşitli iş alanlarında çalışan anne ve babalar küçük yani ergin olmayan çocukları ile ilgilenmek ve bakmak için üç yıllık bir ebeveynlik izni ve dönemin belli bölümü için aylık bir miktar maddi yardım alma haklarına sahiptirler. Bu hak kadın olan askerlere verilmekle beraber erkek olan askerlere böyle bir hak tanınmamıştır. Bu hak yerine iki tane seçimlik hak verilmiştir. Bunlar ordudan erken ayrılmak veya üç aylık kısa bir izindir. Başvuran veya başvurucu istihbarat alanında radyo operatörü olarak faaliyet göstermektedir. 30 Eylül 2005’te başvuranın eşi Bayan Z üçüncü çocuklarını dünyaya getirmiştir. Aynı gün mahkeme kadının açtığı boşanma davasını kabul etmiştir. Bayan Z St. Petersburg’a gitmiştir ve boşanmışlardır. Başvurucu, evliliğinden olan üç çocuğuna bakmak için üç yıllık bir babalık izni istemiştir fakat başvuranın bu isteği yasanın böyle bir izinden faydalanma hakkı vermediği sebebiyle reddedilmiştir. Sonrasında 24 Ekim 2006 tarihli bir kararla, 41480 no’lu askeri birliğin şefi, başvurana, en genç oğlunun üç yaşına girdiği tarih olan, 30 Eylül 2008 için ebeveynlik izni vermiştir. 25 Ekim 2006’da, başvurana, 200.000 Rus rublesi (RUB) yani yaklaşık 5.900 Avro (EUR) maddi yardım yapılmıştır. 9 Kasım 2006 tarihli bir mektupta, 41480 no’lu askeri birliğin şefi, başvuranı, bu maddi yardımın, kendisine, « ailevi zorlukları, üç küçük çocuğu yetiştirme gerekliliği ve gelir kaynağı bulunmaması nedeniyle » verildiğinden haberdar etmiştir.
Tüm bu olanlara rağmen başvurucu Anayasa Mahkemesi’ne bir başvuruda bulunmuştur ve yaptığı başvuruda yürürlükteki yasanın, mevzuatın Anayasa’da belirtilen eşitlik ilkesi ile uyumsuz olduğunu iddia etmiştir. Anayasa Mahkemesi başvuranın talebini reddetmiştir ve erkek askerlere babalık izninin yasaklanmasının askerlerin özel hukuki statülerinden ve yüksek oranda askerin görevlerini yerine getirme imkansızlığına düşmesini engelleme isteğinden kaynaklandığını vurgulamıştır. Anayasa Mahkemesi askerlerin çocukları ve aileleri ile ilgilenmeye karar vermeleri halinde ordudan erken ayrılma hakları olduğunu belirtmiştir. Anayasa Mahkemesi, kadınların orduda ve askeriyede zayıf ve az temsil edilmesinden ve doğuma bağlı olarak kadınların özel sosyal bir role sahip olmasından dolayı babalık izni hakkının istisnai olarak verildiğini açıklamıştır.

31 Mart 2011 tarihli savcı ziyareti sonucu başvuran ile Bayan Z’nin tekrardan evlendikleri ve beraber yaşadıkları iddia edilmiştir.
2) İlgili İç Hukuk Kuralları ve Düzenlemeleri (Dava Dosyasındakiler ve Belirtilenlere Ek Olarak İlgili Maddeler
42. Rusya Anayasası, herkese, özellikle, cinsiyet, sosyal statü veya mesleki durumdan bağımsız olarak eşik hak ve özgürlükler tanımaktadır. Kadın ve erkeğin eşit hakları, eşit özgürlükleri ve eşit şansları vardır (madde 19/2. ve 19/3.). 43. Anayasa, aynı zamanda, anneliğin ve ailenin, devlet tarafından korunmasını sağlamaktadır. Çocuklarla ilgilenmek ve onları eğitmek, her ebeveyne eşit derecede düşen bir hak ve yükümlülüktür (madde 38/1 ve 38/2). 44. 30 Aralık 2001 tarihli iş kanunu, kadınlara, çocuğun doğumundan önce altmış gün ve doğumdan sonra altmış gün olmak üzere « hamilelik ve doğum izni » tanımaktadır (annelik izni) (madde 255). Bunun dışında, kadınların, üç yıllık « çocuk bakım izinleri » (ebeveynlik izni) vardır. Bu ebeveynlik izni, aynı zamanda, kısmen veya tamamen, baba, büyükanne, büyük baba, çocukla ilgilenen vasi veya yakını tarafından da kullanılabilir. Ebeveynlik izninden faydalanan kişi, görevini muhafaza etmektedir. Ebeveynlik izninin süresi, kıdem hesaplanmasında dikkate alınmaktadır (madde 256). 45. Zorunlu sağlık sigortasına bağlı olan kişiler için hastalık izni ve annelik iznine ilişkin kanun (26 Aralık 2006 tarhili, 255-FZ no’lu), annelik izni süresince, kadının, Sosyal Sigortalar Kamu Fonu tarafından verilen ve maaşının
%100’üne eşit olan bir annelik yardımı aldığını belirtmektedir (madde 11). Ebeveynlik izninin son on sekiz ayı boyunca, çocukla ilgilenen kişi, Sosyal Sigortalar Kamu Fonu’ndan, ilk çocuk için, maaşının %40’ına eşit olan ve 1.500 RUB’un (37,50 Avro) altında olmamak üzere ve sonraki her çocuk için 3.000 RUB’un (75 Avro) altında olmamak üzere, çocuk bakım yardımı alır (madde 11/2.). Ebeveynlik iznini takip eden on sekiz ay boyunca, hiçbir maddi veya sosyal yardım verilmez. 46. Askerlerin statüsüne ilişkin federal kanun gereğince (27 Mayıs 1998 tarihli, 76-FZ no’lu kanun- « askerlerin statüsüne ilişkin kanun »), kadın askerlerin, iş kanununda öngörülen koşullarda annelik izni ve ebeveynlik izni alma hakları vardır (madde 11/13). Erkek askeri personel için benzer bir hüküm bulunmamaktadır. 47. Bu kanun, kadın askeri personelin, çocuklarını, anne veya baba bakımından mahrum büyüten her iki cinsiyetten askerlerin de, federal kanunlar ve aile, annelik ve çocukların korunmasıyla ilgili kanunun hükümlerinde öngörülen sosyal yardımlardan faydalanabileceğini öngörmektedir (madde 10/9). 48. 1237 no’lu kararnameyle ilan edilen ve 16 Eylül 1999 tarihli, askerlerin statüsüne ilişkin yönetmelik, kadın askere, annelik izni hakkı, üç yıllık ebeveynlik izni ve bunlarla ilgili olan tüm sosyal yardım ve ödenekleri alma hakkı tanır.

Erkek bir askerin, aşağıdaki durumlarda, üç aylık bir izin alma hakkı vardır: a) eşinin, doğumda ölümü veya b) bir veya daha fazla, annenin ilgilenmediği (ölüm, velayetin geri alınması, uzun süreli hastalık veya çocuğu anne bakımından mahrum eden her türlü diğer durum), on dört yaşın altındaki çocuğu yetiştirmesi (çocuğun engelli olması halinde, on altı yaş) (madde 32).
3) İlgili Uluslararası Hukuk Kuralları ve Düzenlemeleri

• Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi m.14: “Bu Sözleşme'de tanınan hak ve özgürlüklerden yararlanma, cinsiyet, ırk, renk, dil, din, siyasal veya diğer kanaatler, ulusal veya toplumsal köken, ulusal bir azınlığa aidiyet, servet, doğum başta olmak üzere herhangi başka bir duruma dayalı hiçbir ayrımcılık gözetilmeksizin sağlanmalıdır.”
• Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi m.8: “1. Herkes özel hayatına, aile hayatına, konutuna ve haberleşmesine saygı gösterilmesi hakkına sahiptir. 2. Bu hakkın kullanılmasına bir kamu otoritesinin müdahalesi, ancak ulusal güvenlik, kamu emniyeti, ülkenin ekonomik refahı, dirlik ve düzenin korunması, suç işlenmesinin önlenmesi, sağlığın veya ahlakın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması için, demokratik bir toplumda zorunlu olan ölçüde ve yasayla öngörülmüş olmak koşuluyla söz konusu olabilir.”
• 63. Avrupa Konseyi’nin 3 Haziran 1996 tarihli ve UNICE (Avrupa Endüstri ve İşverenlerinin Konfederasyonlar Birliği), CEEP (Kamu şirketleri ve genel ekonomik kar amacı güden şirketler Avrupa merkezi) ve CES (Avrupa Sendikalar Konfederasyonu) tarafından imzalanmış olan ebeveynlik izni: “1. İşbu anlaşma gereğince, 2.2. madde saklı kalmak kaydıyla, bireysel bir ebeveynlik izni hakkı, bir çocuğun doğumu veya evlat edinilmesinde, çalışan kadın ve erkeklere, çocukla, en azından üç ay boyunca, sekiz yaşa kadar gidebilecek bir sürede, üye devletler ve/veya sosyal partnerler tarafından belirlenmek üzere, belli bir yaşa kadar ilgilenebilmesi için verilir. 2. Kadınlar ve erkekler arasındaki şans ve muamele eşitliğini yaygınlaştırabilmek için, işbu anlaşmayı imzalayan taraflar, 2.1. maddede öngörülen ebeveynlik izninin, devredilemez şekilde verilmesi gerekmektedir.”
• 56. Ebeveynlik iznine ilişkin 1274 sayılı Parlamenter Meclisi (2002) Kararı: “1. Avrupa’da, sağlıklarını korumak ve çocukla ilgilenmesine izin vermek için, sosyal politikaların ve çocukları doğduğunda çalışan kadınlar lehine işin temel unsurunu oluşturan ebeveynlik izni, bir yüzyıldan uzun bir süredir verilmeye başlanmıştır. 2. Bundan böyle, ebeveynlik izni, sadece kadınların değil, çocukların huzurunu muhafaza ederek, meslek hayatıyla aile hayatını uzlaştırmaya çalışan erkeklerin de ihtiyaçlarına uyum sağlayabilmek amacıyla gelişmiştir. 3. Ebeveynlik izni, aile hayatında erkeklerin rolüne sıkı sıkıya bağlıdır

çünkü bu izin, erkekler ve kadınlar arasında, özel sektör ve kamu sektöründe sorumlulukların paylaşılmasında gerçek bir ortaklık yapılmasına izin vermektedir.”
• Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Engellenmesi Hakkında Sözleşme 5. Madde: “a) Her iki cinsten birinin aşağılığı veya üstünlüğü fikrine veya kadın ile erkeğin kalıplaşmış rollerine dayalı önyargıların, geleneksel ve diğer bütün uygulamaların ortadan kaldırılmasını sağlamak amacıyla kadın ve erkeklerin sosyal ve kültürel davranış kalıplarını değiştirmek, b) Anneliğin sosyal bir görev olarak anlaşılmasını ve çocukların yetiştirilmesi ve gelişiminde kadın ve erkeğin ortak sorumluluğunun tanınmasını öngören ve her halükarda çocukların menfaatlerini her şeyden önce gözeten anlayışa dayanan bir aile eğitimini sağlamak”
4) Sözleşmenin 14. Maddesi Bakımından Mahkemenin Hukuki Değerlendirmesi ve Tartışma
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 14. Maddesinin bağımsız tek başına bir anlam ifade edip etmediği tartışılmıştır ve 14. madde, Sözleşme'nin ve Ek Protokollerin güvence altına aldığı hak ve özgürlükler için geçerlidir ve bağımsız ve tek başına bir kapsamı söz konusu değildir. Fakat 14. madde devreye girebilir ve ayrımcılığı yasaklar gereken durumlarda. Bu yasak, devletin ve sözleşmenin korumaya karar verdiği haklar için geçerlidir ve ek haklara da uygulanır. Bu prensip, Mahkeme'nin içtihadında sık sık kullanılmaktadır. Mahkeme, her türlü muamele farklılığının, otomatik olarak 14. maddenin ihlaline neden olmadığını da belirtmiştir. Tercihli bir davranış ve bu davranışın ayrımcı olması gerekir.Devletlerin muamele farklılıklarını belirlemek için takdir marjları bulunmaktadır fakat gereklilikler konusunda son kararı mahkeme verir. Mahkeme öncelikle sözkonusu olayların Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin 8. Ve 14.maddelerinin içeriğine ait olup olmadığını belirler. Madde 14, dezavantajın ilgili alanda korunan bir hakkın kullanım şekliyle ilgili olması veya eleştirilen tedbirlerin korunan ve gözetilen bir hakkın kullanımına bağlı olması durumunda devreye girmektedir. 14. madde, babalık izni ve ödeneği gibi aile yaşamını teşvik eden konuların 8. madde kapsamında olduğunu ve erkeklerin kadınlarla aynı durumda olması gerektiğini belirtmektedir. Bu nedenle, erkek başvurucunun babalık izni konusunda kadın askerlerle aynı haklara sahip olması gerektiği sonucu çıkmaktadır.
Ancak, her iki cinsiyete ait askerler arasında var olan farklı muamele objektif ve makul bir nedene dayanıp dayanmadığına bakılması gerekmektedir. Cinsiyetler arasındaki eşitliğin gelişmesinin Avrupa Konseyi'ne üye devletlerin önemli bir amacı olduğu ve cinsiyete

dayalı farklı muamele için sadece çok güçlü nedenlerin Sözleşme ile uyumlu hale getirdiği belirtilmektedir.
Bu nedenle, belirli bir ülkedeki çoğunluğun sosyal davranışlarına veya genel düzenlemelere referans yapılarak cinsiyete dayalı farklı muamele haklı kılınmamalıdır. Yani, bu farklı muamele objektif ve makul bir nedene dayanmıyorsa, bu durum Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne aykırıdır.
İstihbarat amaçlı alanda orduda radyo operatörü olan başvurucunun görevi erkek askerler ve kadın askerler tarafından her iki cinsiyet tarafından yerine getirilebilmektedir. Bu anlamda başvurucunun ünitesinde, işine denk gelen başka işlerin, şartsız olarak üç yıllık ebeveynlik izni hakkı olan kadınlar tarafından yerine getirilmesi anlamlıdır. Dolayısıyla başvurucu, mantıklı veya objektif bir neden olmaksızın cinsiyete dayalı bir ayrımcılığa maruz kalmıştır. Mahkeme cinsiyete dayalı ayrımcılığın temel önemi dikkate alındığında, başvurucu orduda çalıştığı için, ayrımcılığa maruz kalmama hakkından feragat ettiğini kabul edemeyeceğini savunur.
5) Tartışma

Mahkeme 8. Madde ile 14. Maddenin birlikte ihlal edildiği kararını vermiştir. Bu kararı on altıya bir oy ile almıştır. “Markin davası, bir çocuğun hayatının ilk aşamalarında ebeveynlerin rolü ve askerlerin özel bir ebeveynlik statüsünün gerekçelendirilmesi ile ilgilidir. Mahkeme'nin, karara eklenenlerden önemli ölçüde farklı nedenlerle, 14. madde ile bağlantılı olarak 8. maddenin ihlali tespitine ilişkin kararına katılıyorum. Bu nedenler, yalnızca Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ("Sözleşme") tarafından sosyal hakların gelişen koruması ışığında uygun şekilde değerlendirilebilecek olan ebeveyn izni hakkının doğasıyla ilgilidir. Ayrıca, hem pratik hem de teorik nedenlerle, başvuranın bir asker olarak uyguladığı ayrımcılığın çifte doğasını ayrı ayrı analiz etmeyi önemli buluyorum: askerlerle ilgili olarak (cinsel ayrımcılık sorunu) ve sivil erkeklerle ilgili olarak (cinsel ayrımcılık sorunu). mesleki ayrımcılık sorunu).” Kısmı olarak muhalefet edip kısmı olarak alınan karara katılan yargıç Pinto de Albuquerque’un görüşlerine katılıyorum. Erkek olan askerlere izin verilmesi durumunda ordunun ve askeriyenin fiziksel veya diğer çeşitli yönlerde eksiklik hissedileceği görüşü bana göre çok olası değil çünkü özellikle başvuranın görev yaptığı pozisyonda kadın askerlerin de görev yaptığını görmekteyiz bundan dolayı kadınların da yapabileceği ve yerine getirebileceği bir görevi erkekler yapmazsa ordu güçsüzleşir görüşü uygun bir görüş değil. Ancak

mahkemenin ve benim de katıldığım bir diğer görüş de pozisyonel olarak yine kadın ve erkek fark etmeksizin daha yüksek veya daha özel bir pozisyonda aynı işi veya görevi kadınlar yapabiliyor ya da erkekler yapabiliyor demek doğru değil. Hiyerarşik pozisyonlarda çalışan ordu mensuplarının cinsiyet fark etmeksizin yerlerinin doldurulmasının zor olacağı için her zaman bahsedilen izin aynı sürede ve aynı yoğunlukta kullanılmamalı. Bu gibi durumlarda ordunun ve askeriyenin güçsüzleşmesi ve tam verimli çalışmaması sözkonusu olabilir. Ayrıca Rus Hükümeti’nin genel olarak tüm erkeklere uyguladığı bu “ayrımcılık” istisnai bir durum veya küçük bir gruba uygulanan bir durum değil bundan dolayı bir diğer tartışma konusu olan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin hükümetlere bu ve buna benzer durumlarda verdiği takdir yetkisini kullanma hakkının sınırlarınının aşıldığı çok açık ve net olarak ortaya çıkıyor. Kesinlikle bir takdir yetkisinden çok sözleşmeye aykırı bir durum var. Öte yandan bir çelişki de mevcuttur. Karar da babalık izni olarak belirtilen bu izin annelik izninden daha farklı ve “önemsiz” bir izinmiş gibi yansıtılmıştır Rus Hükümeti tarafından. Burada sadece cinsiyet ayrımcılığı değil ebeveyn ayrımcılığı da yapılmış olup 14. Madde farklı yollarla ihlal edilmiştir. Yargıç Popovich ise muhalefet şerhinde evliliğin fiilen bitişinin, resmi olarak bitişinden sonra gerçekleştiğini ve muvazaalı bir işlem olduğundan bahsetmiştir. Benim görüşüm, evlilik devam etse bile babalık izninin toplumsal cinsiyet eşitliği adına verilmesi gerektiğidir aksi takdirde 14. Maddenin ihlali mevcut olacaktır. Benim kanaatim babalık izni verilmemesinin 14. Maddenin ihlali olduğudur.
Bu makaleden kısa alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir :

"Konstantın Markın/rusya Davası (Başvuru No. 30078/06)" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Mahmut Kaan Aksu'e aittir ve makale, yazarı tarafından Türk Hukuk Sitesi (http://www.turkhukuksitesi.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.

Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak yazarının izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.


[Yazıcıya Gönderin] [Bilgisayarınıza İndirin][Arkadaşa Gönderin] [Yazarla İletişim]
Bu makaleye henüz okuyucu yorumu eklenmedi. İlk siz yorumlayın!
» Makale Bilgileri
Tarih
15-12-2024 - 13:07
(38 gün önce)
Yeni Makale Gönderin!
Değerlendirme
Şu ana dek 1 okuyucu bu makaleyi değerlendirdi : 1 okuyucu (100%) makaleyi yararlı bulurken, 0 okuyucu (0%) yararlı bulmadı.
Okuyucu
448
Bu Makaleyi Şu An Okuyanlar (1) :  
* Son okunma 1 saat 59 dakika 6 saniye önce.
* Ortalama Günde 11,49 okuyucu.
* Karakter Sayısı : 14856, Kelime Sayısı : 1928, Boyut : 14,51 Kb.
* Henüz yazarla iletişime geçen okuyucu yok.
* Makale No : 2264
Yorumlar : 0
Bu makaleye henüz okuyucu yorumu eklenmedi. İlk siz yorumlayın!
Makalelerde Arayın
» Çok Tartışılan Makaleler
» En Beğenilen Makaleler
» Çok Okunan Makaleler
» En Yeni Makaleler
THS Sunucusu bu sayfayı 0,04537392 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.